20.06.2013 Views

4. ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ ve İş ETİĞİ - ITO

4. ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ ve İş ETİĞİ - ITO

4. ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ ve İş ETİĞİ - ITO

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

iktisat disiplininin de bunu inceleyen bağımsız bir bilim dalı olduğu <strong>ve</strong> bu<br />

konuda başka mülahazalara ihtiyaç olmadığı iddiası ısrarla sürdürülmüştür <strong>ve</strong><br />

bunun hala baskın tavır olduğu söylenebilir. Nitekim bizim öğrencilik yıllarımızdan<br />

(1960'larm sonu, 1970'lerin başı) kalma <strong>ve</strong> iktisadın ahlâk ile ilişkilerini<br />

formüle eden şu kime ait olduğunu bilmediğim <strong>ve</strong>cize hala hatırımdadır:<br />

'İktisat ne ahlâkidir, ne gayrı ahlâkidir; iktisat la-ahlâkidir". Burada iktisadın<br />

ahlâka ne tabi, ne de karşı olduğu ifade edilir <strong>ve</strong> böylece onun ahlâka karşı<br />

nötr <strong>ve</strong> lakayt olduğu söylenirken, aslında savunulmak istenen onun bağımsızlığı<br />

<strong>ve</strong> otonomisidir. Pozitivist bir bilim felsefesinin ifadesi olan bu tavrın,<br />

gerek dünyada gerekse Türkiye'de hala büyük ölçüde devam ettiği doğru olsa<br />

da, çok büyük itirazlara uğradığı da aynı şekilde doğrudur.<br />

Biz burada bu yöndeki çok sayıda itirazdan sadece üç örnek <strong>ve</strong>rmekle yetineceğiz.<br />

Kenneth Building çağdaş iktisat dünyasının önemli simalarından biridir. Onun<br />

1970'lerde yazdığı <strong>ve</strong> Türkçeye Bir Bilim Olarak İktisat (Economics as a Science)<br />

şeklinde tercüme edilebilecek bir kitapta "Bir Ahlâki Bilim Olarak İktisat"<br />

başlıklı bir bölüm yer alır (Boulding 1970, 117-138). Burada Boulding<br />

22 sayfalık bir metin boyunca iktisadın ahlâki bir tarafı olduğunu <strong>ve</strong> böyle<br />

olmasında bu disiplin bakımından herhangi bir gariplik olmadığını anlatmaya<br />

çalışır. Ona göre başka bir gerekçe olmasa dahi iktisadın hiç olmazsa kaynağı<br />

itibariyle bir ahlâki bilim olduğu iddia edilebilir. Buna rağmen "ahlâki bilim"<br />

teriminin birçok iktisatçıya bir çelişki gibi görüneceğini ekler, Boulding. Ona<br />

göre günümüzde iktisatçılar, bilimin değer yargılarından bağımsız olması gerektiği<br />

görüşünün kuv<strong>ve</strong>tli etkisi altında olup, bilimin zafere bir çocukluk<br />

çağı özelliği olan değer yargılarının kundağından çıkmak sayesinde ulaştığına<br />

<strong>ve</strong> "olan"m engin evrenine ancak "olması gereken"in aldatıcı rampasından<br />

kurtulmak sayesinde kanat açtığına inanırlar. Onlara göre, iktisat da ortaçağ<br />

düşüncesinin meseleciliğinden <strong>ve</strong> ahlâkçılığından kurtulmak sayesinde bir<br />

bilim olabilmiştir (117).<br />

Boulding hem genel olarak yukarıda dile getirilen bilim anlayışını, hem de<br />

ona dayalı iktisat bilimi anlayışını sıkı bir eleştiriye tabi tutar. Burada bu eleştirinin<br />

ayrıntılarına giremeyiz; buradaki amacımız bakımından bu ne gereklidir,<br />

ne de mümkündür. Biz onun vardığı nihai sonuçları kayda geçirmekle<br />

yetinebiliriz. Ona göre bilimin de doğruluk, merak, ölçme, nicelleştirme,<br />

gözlem, deney <strong>ve</strong> objektiflik gibi büyük değer atfettiği hususlar vardır <strong>ve</strong> bu<br />

17

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!