15.04.2014 Views

Bir toplum ve ülke için fitnenin tahribatı, haricî düşmanların - Yeni Ümit

Bir toplum ve ülke için fitnenin tahribatı, haricî düşmanların - Yeni Ümit

Bir toplum ve ülke için fitnenin tahribatı, haricî düşmanların - Yeni Ümit

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Ebterin tâ kendisi<br />

Sana buğzeden,<br />

Kin tutan hınç besleyen<br />

Kişi..”<br />

E<strong>ve</strong>t, “Ey Muhammed<br />

Onlar deseler de<br />

Sana ‘ebter’<br />

Asıl güdük, ardı arkası kesik<br />

Hakir, zelîl <strong>ve</strong> rezil<br />

Nesli-nesebi, adı <strong>ve</strong> sanı<br />

Kalmayacak olan onlar<br />

Sen değil...<br />

Ey Muhammed-i Muhtar<br />

Senin ardınca<br />

Çoğalacak çoğaldıkça<br />

Gelecek hayırlı nesillerin<br />

Seyyidlerin, şeriflerin<br />

Şerefli hânedânın<br />

Muhâcirin- Ensârın<br />

Evladın gibi tâbilerin<br />

Ve sevgili ümmetin..<br />

Hem bâki kalacak<br />

Dinin, Kitabın<br />

Adın, sanın<br />

Feyiz <strong>ve</strong> lûtfun<br />

Âhirette de kesin<br />

Beyana sığmaz<br />

Kesilmez tükenmez<br />

Ecre, sevaba ereceksin<br />

E<strong>ve</strong>t o çağda<br />

Hz. Muhammed Mustafa’ya<br />

Ka’b bin Eşref, As bin Vâil<br />

Hem Ebu Cehil<br />

Ve benzeri kara ağızlılar<br />

Buğzedip ebter diyen küffâr,<br />

Maruz kalmışlardır teker teker<br />

“Hü<strong>ve</strong>l-ebter” darbesine<br />

Böylece<br />

Ya maddi yönden<br />

Nesil <strong>ve</strong> nesebi<br />

Veya manevî cihetten<br />

Hayır <strong>ve</strong> zikri kesilip de<br />

Nihayet düşük <strong>ve</strong> zelil<br />

<strong>Bir</strong> halde<br />

Gitmişlerdir kötü isimlerle..<br />

Hz. Muhammed-i Müctebâ’ya<br />

Kız evlatlar gibi oğullar da<br />

Verilmiştir aslında<br />

Ama<br />

Nübüv<strong>ve</strong>t mühürlendiğinden onunla<br />

Peygamberlik erip sona<br />

Erkek evlatları çocuk yaşında<br />

Alınmıştır İlâhî huzura..<br />

Böyle bir sır <strong>ve</strong> hikmet hatırına<br />

Nesl-i pâki çoğalmıştır<br />

Hep kızdan torunlarla..<br />

Hz. Fâtımat’üz-Zehra evlatlarıyla<br />

O nurdan,altın halkayla..<br />

<strong>Bir</strong> kere, önce, şu kısa sûre<br />

Cezbediyor kulakları şiir güzelliğiyle<br />

“Kevser”, “<strong>ve</strong>nhar” <strong>ve</strong> “ebter”<br />

Kelimeleri teker teker<br />

Dikkatleri hep kendilerine çeker<br />

Ama o inci gibi sıralı harfler<br />

Hârika seçiliş <strong>ve</strong> dizilişleriyle<br />

Mucizeler sergiler<br />

Bak bir kere<br />

Bu sûrede<br />

Aynı cinsten yazılışta kardeşler<br />

Hiç bulunmuyor beraber!..<br />

İstersen dikkat et:<br />

“Ayın” var “ğayın” yok, “tı” var “zı” yok<br />

“sad” var “dat” yok, “fe” var “kaf ” yok<br />

“Hı” yok “ha” var, “sin” yok “şın” var<br />

“Ze” yok “ra” var..<br />

Farklı olan sadece noktalar..<br />

<strong>Bir</strong> de bu sûre mimsiz sûre<br />

Çünkü “nûn” var, kardeşi “mim” yok.<br />

Harflerin tekrarında tevafuklar pek çok...<br />

Ama ben sana henüz bahsetmedim ki,<br />

Rakam be rakam ortaya koyan İstanbul Fethini..<br />

Hem de ihânet şebekesini,<br />

Kevseri <strong>ve</strong> ebteri<br />

İki muhteşem tefsiri..<br />

Ama unutma e mi,<br />

Rumuzât-ı Semâniyeyi<br />

Çok iyi mütâlaa eylemeyi...<br />

59

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!