28.08.2014 Views

Hoş GeldİN ya ŞEHRİ RAMAZAN

Bizbiriz Dergisi 6. Sayı

Bizbiriz Dergisi 6. Sayı

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

göre bu âyette, Hz. Muhammed’in (s.a.v.)<br />

peygamberlikten sonraki dönemi ile önceki<br />

dönemi arasında bir mukayese <strong>ya</strong>pılmaktadır.<br />

Nitekim, o peygamber olmadan önce de<br />

kendi toplumunda hakim olan inanç ve<br />

<strong>ya</strong>şayışın <strong>ya</strong>nlışlığını, insanın varoluş amacına<br />

<strong>ya</strong>kışmadığını görüyor, ama onların kurtuluş<br />

yolunu bilmiyordu. Allah Tealâ (c.c.) ilahi vahyi<br />

göndererek onu bu durumdan kurtarıp yolunu<br />

aydınlattı. Hem varacağı hedefi, hem de o hedefe<br />

nasıl varacağını gösterdi.<br />

8- Ve seni yoksul bulup zengin etmedi mi?<br />

Hz. Peygamber (s.a.v.) Kureyş’in soylu bir<br />

ailesine mensup olmakla beraber, kendisine<br />

babasından bir dişi deve ile bir cariyeden<br />

başka miras kalmamıştı. Zengin bir tüccar<br />

olan Hz. Hatice validemiz (r.a.) ile evlenmesi<br />

ve eşinin tüm servetini onun yönetimine<br />

bırakması,Hz. Peygamber’in (s.a.v.) maddi<br />

darlıktan kurtulmasına vesile olmuştu. Bununla<br />

beraber ayetteki “zenginlik” ibaresine daha<br />

geniş anlamlar yükleyen tefsir alimleri olmuştur.<br />

Bunlara göre, Allah Tealâ, (c.c.) Hz. Peygamber’e<br />

(s.a.v.) gönderdiği vahiy ile onun ruh ve kalp<br />

dün<strong>ya</strong>sını zenginleştirmiş ve onu ilâhî hakikatlere<br />

mazhar kılmıştır. 5<br />

Rasûlullah’ın (s.a.v.) ha<strong>ya</strong>tından verilen<br />

bu örneklerin hepsinde, onun ahiri her daim<br />

evvelinden hayırlı olmuştur. Sûrenin son üç<br />

ayetinde Rasûlullah’a (s.a.v.) mazhar olduğu<br />

ihsanlar karşısında şükür mahiyetinde bazı<br />

görevler hatırlatılmaktadır.<br />

9- O halde sakın yetime kötülük ve<br />

haksızlık etme.<br />

Bu ve bundan sonraki iki âyetin hedefi,<br />

Rasûlullah’ın (s.a.v.) şahsında bütün toplumun<br />

dikkatini ahlaki ve sos<strong>ya</strong>l iki temel problem üzerine<br />

çekmek ve bunları çözüme kavuşturmaktır.<br />

Bunların ilki yetimlerdir. Bir hadis-i şeriflerinde<br />

Rasulullah (s.a.v.); “Yüce Allah’tan (c.c.) korktuğu<br />

takdirde yetime kefil olan kişi ile ben şu ikisi<br />

gibiyiz,” buyurmuş ve şehâdet parmağıyla orta<br />

parmağını göstermiştir. 6<br />

10- El açıp isteyeni boş çevirme.<br />

Müfessirlerin bir kısmı “el açıp isteyen”den<br />

5 DİBY, Kur’an Yolu, c. V, s.639.<br />

6 Buhârî, Talak 25, Edep24; Müslim, Zühd 42;Tirmizî, Birr14<br />

maksadın dün<strong>ya</strong><strong>ya</strong> dair bir şey isteyen dilenciler<br />

olduğunu ifade etmişlerdir. Bununla beraber,<br />

maksadın ilim ve din ile ilgili soru soran kişi<br />

olduğu görüşünde olan tefsir alimleri de vardır.<br />

Mal dilenene istediğini vermeye gücü yeten<br />

kimse yumuşak bir şekilde reddedip, bir şey<br />

vermediği zaman tehdit edilmemiştir. Ancak<br />

ilim soran kimseye ilmi olan kimsenin cevap<br />

vermemesi öyle değildir. Nitekim bir hadis-i<br />

şerifte bu konuyla alakalı olarak “kendisine bir<br />

ilim sorulup da onu gizleyen kimse, ateşten gem<br />

ile gemlenir,” buyurulmuştur. 7<br />

11- Rabbinin lütuflarını şükranla an.<br />

Şükürle ilgili iki özel görev örnek olarak<br />

sıralandıktan sonra sûre bu konuda “Rabbinin<br />

lütuflarını şükranla an” şeklinde genel ve kuşatıcı<br />

bir âyetle tamamlanmıştır. Tefsir alimleri buradaki<br />

nimet kelimesini Kur’an, peygamberlik ve sûre<br />

içinde Rasûlullah’a (s.a.v.) lütfedildiği bildirilen<br />

şeyler gibi değişik manalarda açıklamışlarsa<br />

da, bunu Rasûlullah’ın (s.a.v.) ha<strong>ya</strong>tı boyunca<br />

mazhar olduğu maddi ve manevi bütün lütûflar<br />

ve nimetler olarak anlamak sûrenin amacına ve<br />

ayetlerin akışına daha uygun düşmektedir. 8<br />

Duhâsûresinin sonunda ve ondan sonra<br />

Kur’an-ı Kerim’in sonuna kadar her sûre<br />

bittiğinde tekbir getirmek sünnettir. Bunun<br />

sebebi, vahyin gecikmesinden sonra bu sûre<br />

indiği zaman Rasulullah’ın (s.a.v.) tasdik ederek<br />

“Allahü-ekber” demiş olmasıdır. İbn-i Abbas’tan<br />

(r.a.) da rivayet edildiği üzere,Nâssûresinden<br />

sonra tekbir getirilir, Fatiha sûresi ve Bakara<br />

sûresinin ilk beş ayeti okunur ve hatim duası<br />

edilir. Bazıları tekbir getirirken sadece “Allahüekber”<br />

ile yetinir, bazıları kelime-i tevhid ile<br />

beraber “lâ ilâhe illallahüvallahüekber” der.<br />

“Elhamdülillah” diyerek hamdetmeyi ilave<br />

edenler de bulunmaktadır. 9<br />

7 Ebu Davud, İlim 9;Tirmizî, İlim 3<br />

8 DİBY, Kur’an Yolu, c. V, s. 640.<br />

9 Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, c. IX, s.286.<br />

Bizbiriz Dergisi<br />

12

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!