28.08.2014 Views

Hoş GeldİN ya ŞEHRİ RAMAZAN

Bizbiriz Dergisi 6. Sayı

Bizbiriz Dergisi 6. Sayı

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ve ellerinizi meshedin. Şüphesiz Allah, çok<br />

affedicidir, çok bağışlayıcıdır.” 2<br />

Teyemmüm Hicretin beşinci yılanda meşru<br />

kılınmıştır. Teyemmümle ilgili ayet-i celilenin<br />

nüzul sebebi olarak şu hadis zikredilir, şöyle<br />

ki:<br />

Hz.Aişe (r.a) şöyle demiştir: “Rasul-ü Ekrem<br />

(s.a.v)’in ettikleri seferlerin birinde birlikte<br />

yola çıkmıştık. Ya Beydâ’<strong>ya</strong>, <strong>ya</strong> Zâtü’l-Ceyş’e<br />

vardığımızda, gerdanlığım kopup kayboldu.<br />

Aransın diye Resûlullah (s.a.v) o mahalde<br />

bekledi. Herkes de berâber bekledi. Halbuki<br />

bir su başında değillerdi. Halk, Ebu Bekr (r.a)’a<br />

gelip:<br />

-”Yâ Ebu Bekr, Aişe`nin ettiğini gördün mü?<br />

Resûlullah (s.a.v)’de, herkesi de yollarından<br />

alıkoydu. Su başında değiller. Kimsenin<br />

<strong>ya</strong>nında da su yok.” dediler.<br />

Ebu Bekr (r.a) benim <strong>ya</strong>nıma geldi.<br />

Resûlullah (s.a.v)’ de uyumuş, (mübârek)<br />

başını dizime koymuştu. Ebu Bekr(r.a.): -”Sen,<br />

Resûlullah (s.a.v)’ de, herkesi de yolundan<br />

alıkoydun. Su başında değiller, kimsenin<br />

<strong>ya</strong>nında da su yok.” dedi.<br />

Aişe(r.a.) der ki: Ebu Bekr bana itâb etti,<br />

birçok söylendi. Eli ile de böğrüme vurmağa<br />

başladı. Böyle iken yine Resululla’in mübârek<br />

başı dizimde olduğu için hiç kıpırdamadım.<br />

Sabah olunca Resûlullah (s.a.v) kalktı. Hiç su<br />

yoktu. Allâh-u Zülcelal Hazretleri teyemmüm<br />

âyetini inzal buyurdu. Herkes teyemmüm<br />

etti.<br />

Üseyd b. Hudayr (r.a): “Ey Ebu Bekr<br />

hanedanı, bu sizin ilk bereketiniz değildir.”<br />

dedi.<br />

Aişe (r.a) der ki: “Sonra gideceğimiz sırada<br />

üzerine bindiğim deveyi kaldırdık. Gerdanlığı<br />

altında bulduk.” 3<br />

İbnu Abbas (r.a) anlatıyor: “Resulullah<br />

(s.a.v) zamanında bir adam <strong>ya</strong>ralanmış, sonra<br />

da ihtilam olmuştu. Kendisine yıkanması<br />

emredildi. Adam yıkandı ve öldü. Onun<br />

haberi Resulullah (s.a.v)’a ulaşmıştı. Öfke ile<br />

şunları söyledi:<br />

“Onu öldürmüşler, Allah da onların canını<br />

alsın! Madem bilmiyorlardı, niye sormadılar?<br />

Bilgisizliğin şifası sualdir. Ona, teyemmüm<br />

yeterliydi. Yarasına bir bez sarılmalı ve<br />

üzerinden meshedilmeli, sonra da bedeninin<br />

geri kalan kısmı yıkanmalıydı.’’ 4<br />

2 (Nisa 4/43)<br />

3 (Buhari/222)<br />

4 (Ebu Davud, Tahâret 127, ; İbnu Mace, Tahâret 93 )<br />

Amr İbnu’l-As (r.a) anlatıyor: “Zâtu’s-<br />

Selâsil Gazvesi ‘nde, soğuk bir gecede,<br />

ihtilam oldum. Yıkandığım takdirde helak<br />

olacağımdan korktum. Böylece teyemmüm<br />

<strong>ya</strong>pıp, arkadaşlarıma sabah namazını<br />

kıldırdım. Bu hadiseyi Resulullah (s.a.v)’a<br />

anlattılar. Bana: “Ey Amr! Sen cünüb olduğun<br />

halde arkadaşlarına namaz mı kıldırdın?”<br />

diye sordu. Ben de yıkanmama mâni olan<br />

durumu haber verdim ve dedim ki:<br />

“Ben Allah’ın şöyle söylediğini işittim:<br />

“Kendinizi öldürmeyin, Allah sizlere karşı<br />

rahimdir’’ 5 Resulullah (s.a.v) güldüler ve hiçbir<br />

şey söylemediler.” 6<br />

Teyemmümün sebepleri<br />

Teyemmüm ancak belli bir mazeretin<br />

bulunması halinde <strong>ya</strong>pılabilir. Bu mazeretler<br />

de iki grupta toplanabilir:<br />

1. Abdest ve<strong>ya</strong> gusle yetecek miktarda<br />

suyun bulunmaması. (en az bir mil ve<strong>ya</strong> ona<br />

denk dört bin adım uzakta suyun bulunması)<br />

2. Suyu kullanmayı engelleyen fiilî bir<br />

durumun ve<strong>ya</strong> suyu kullanmamak için dinen<br />

geçerli bir mazeretin/engelin bulunması.<br />

Şehirde de olsa suyun bir mil uzaklıkta<br />

bulunması gibi teyemmümü meşru kılacak<br />

bir mazeretin bulunması, hastalık, zarar<br />

vereceğinden ve hastalığa sebeb olacağından<br />

korkulan soğuk, düşman korkusu, susuzluk,<br />

hamur yoğurmak için ihti<strong>ya</strong>ç duyulması<br />

(çorba pişirmek için değil), su çıkaracak<br />

âletin bulunmaması, cenaze ve bayram<br />

namazlarını kaçırmamak için teyemmüm<br />

edilmesi (Cuma ve vakit namazlarını kaçırma<br />

endişesi mazeret sayılmaz) gibi durumlarda<br />

mükellef kendi karar vermeli, haklı ve<br />

geçerli bir mazeretinin bulunduğuna kanaat<br />

getirdiğinde teyemmüm ruhsatından<br />

<strong>ya</strong>rarlanmalıdır. 7<br />

Teyemmümün <strong>ya</strong>pılışı<br />

Teyemmüm, her yönden temiz olan<br />

toprak cinsinden bir şeyle <strong>ya</strong>pılır. Şöyle ki:<br />

Üzerlerinde pislik dokunmamış olan toprak,<br />

kum, çakıl, horasan, alçı gibi toprak cinsinden<br />

olan şeylerle teyemmüm <strong>ya</strong>pılır. Yine taş<br />

cinsinden olan mermer, kiremit, tuğla,<br />

<strong>ya</strong>kut, zümrüt, zebercet, tut<strong>ya</strong> ve mercanla<br />

ve<strong>ya</strong> nemli olsun, <strong>ya</strong>nık olsun toprakla<br />

ve<strong>ya</strong> çoğu toprak karışımı olan maddelerle,<br />

ka<strong>ya</strong> tuzu ile, çamurla sıvanmış duvarla da<br />

5 (Nisa 4/ 29)<br />

6 (Ebu Davud, Tahâret 126)<br />

7 Nur-ül İzah<br />

Bizbiriz Dergisi<br />

41

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!