You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
42 -> 69<br />
durumunda olursan anlayabilirsin. Çünkü ben sürekli bu haldeyim. Benimle iletişim kurmak, ancak inanç<br />
sistemlerini bırakırsan mümkün olur. Aksi halde yolunuzda engel oluştururlar.<br />
3. RASYONELLİK: Üçüncü filtre, üçüncü tabaka ise sahte mantık, rasyonellik, açıklama çabası ve<br />
bahane üretmektir. Bunların hepsi ödünçtür. Bir tanesi bile senin özgün deneyimin değildir. Ancak, bir<br />
çeşit tatmin verirler. Kendini çok mantıklı bir kişi gibi görürsün.<br />
Ödünç argümanlar ve ispatlar biriktirerek rasyonel olamazsın. Gerçek mantık, sadece sen zekiyken ortaya<br />
çıkar. Ve unutma, bir entelektüel ile benim zeki dediğim insan arasında fark vardır. Entelektüel, sahte<br />
mantık arkasına gizlenir. Muhakemeleri rasyonel olabilir ancak hiçbir zaman mantıklı olamaz.<br />
Muhakemesi sahtedir. Mantıklı gibi görünür. Şu duyduğum fıkrayı dinle:<br />
Bir adam boğuluyordu. "İmdat! Yüzme bilmiyorum. Yüzme bilmiyorum!" diye bağırdı.<br />
Nehrin kıyısında oturmuş, tütün çiğneyen yaşlı adam, "Ben de bilmiyorum, ama bu konuda yaygara<br />
koparmıyorum" dedi.<br />
Şimdi bu, tamamen rasyoneldir. "Neden yaygara koparıyorsun? Sen yüzme bilmiyorsan, ben de<br />
bilmiyorum. O yüzden çeneni kapat." Ama sen kıyıda oturuyorsun, o ise suyun içinde. Durum tamamen<br />
farklı. Şartlar tamamen farklı.<br />
Buddha bir şey dediği zaman, sen aynı şeyi tekrar edebilirsin ama şartlar farklı olur. Muhammed bir şey<br />
dediği zaman, aynı şeyi tekrar edebilirsin. Ama bu aynı anlama gelmez. Çünkü şartları farklıdır. Ve önemli<br />
olan şey şartlardır, senin ne söylediğin değil. Ne söylediğin değil, senin kim olduğun önemlidir.<br />
Şöyle bir hikâye duydum:<br />
Donnegan günah çıkarma bölmesine girer ve konuşur. "Peder, o kadar kötü bir şey yaptım ki, beni<br />
kiliseden kovacaksınız."<br />
Rahip "Ne yaptın oğlum" diye sorar.<br />
Donnegan yanıtlar: "Dün eşim önümde kıvırtarak yürüyordu. Ve ben de o kadar heyecanlandım ki, onu<br />
kucakladım, kıyafetlerini yırttım, onu yere attım ve hemen oracıkta seviştim."<br />
Rahip cevap verir: "Bu biraz olağandışı, ama seni aforoz etmek için geçerli bir şey değil."<br />
"Yani beni kiliseden kovmayacak mısınız?"<br />
"Tabii ki hayır."<br />
"Ama bizi süper marketten kovdular!"<br />
Her şey şartlara dayanır. Kim olduğuna, nerede olduğuna. Senin bakış açına, hangi deneyimlerden<br />
konuştuğuna bağlıdır. Ben seninle aynı kelimeleri kullanıyorum ama aynı şeyleri kastetmiyorum. Aynı<br />
anlamlara gelemezler. Ben söylediğim zaman, ben söylüyorum; sen söylediğin zaman, sen söylüyorsun.<br />
Kelimeler aynı olabilir ancak farklı noktalardan geldikleri için farklı anlamlar, farklı imalar, farklı tatlar ve<br />
farklı melodiler barındırır.<br />
Sahte mantık sadece ortada görülen mantıktır, bu bilmek değildir. O daha çok bahane bulmak için<br />
kullanılır; ya da tartışmadan galip çıkmak için. Bu tip aldatmacalarda erkek zihni uzmandır. Erkek zihninin<br />
uzmanlığı budur. Erkekler bu sanatı çok derinden öğrenmiştir. Bu filtre onlarda çok ama çok derindir.<br />
Gerçek muhakeme ancak sahte mantık yürütme bırakıldığı zaman ortaya çıkabilir.<br />
Gerçek muhakeme nedir? Karl Jaspers onu çok iyi tanımlamıştır. Şöyle açıklıyor: Muhakeme açıklıktır,<br />
muhakeme netliktir, muhakeme bütünleştirme arzusudur. Muhakeme, mantığı, mantık yöntemlerini ve<br />
kavrayış kategorilerini kullanarak bunları aşmaya çalışır. Muhakeme, bilgeliğin ulaşabileceği en uç