22.11.2014 Views

Pdf indir - Beşiktaş Belediyesi

Pdf indir - Beşiktaş Belediyesi

Pdf indir - Beşiktaş Belediyesi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Oyuncu, yönetmen ve eğitimci. Bihter Altay 29 yaşına<br />

çok şey sığdıran bir sanatçı. Kendi ekolünü yaratacağını<br />

söyleyecek kadar iddialı. Yaşının da verdiği dinamizm<br />

ile farklı oyunculuk anlayışlarını araştırarak ve<br />

üzerinde çalışmalar yaparak Türkiye’de henüz olmayan<br />

özgün oyunculuk tarzlarını denediğini söylüyor. Amacı,<br />

Türk tiyatrosunun gelişmesine katkı sağlamak.<br />

Tiyatroda Stanislawski’nin başlattığı “fiziksel devinim metodu” üzerinde<br />

ekibi ile çalışıyor. Çalışma arkadaşlarını öğrencilerinden seçmiş. Topluluğunun<br />

adı Tiyatro Mat. Habire Sanat’ta da eğitmenlik yaparak , tiyatroya sevdalı<br />

gençler yetiştiriyor.<br />

Tiyatro Mat, ilk oyunlarını Ortaköy’deki Beşiktaş <strong>Belediyesi</strong>’ne ait Afife Jale<br />

Tiyatrosu’nda geçen yıl sahneledi. Oyunun adı, Örnek Cinayetler’di. Gerçek<br />

hikayelere dayanan oyun Beşiktaşlılarca ilgiyle izlendi. Tiyatro Mat bu yıl<br />

yine Afife Jale Tiyatrosu’nda yeni bir oyunla Beşiktaşlılarla buluşacak. Bihter<br />

Altay için Afife Jale Tiyatrosu’nun ayrı bir önemi var. Onun için “ilk”leri de<br />

ifade ediyor bu tiyatro salonu. İlk oyununu Afife Jale’de oynamış, ilk yönettiği<br />

oyun yine orada… Bihter Altay B+’nın sorularını yanıtladı.<br />

ra da Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tiyatro Bölümü’nü bitirdim.<br />

Benim keskin dönüşümlerle dolu bir hayatım var. Beş yaşında bale<br />

ile başladım, sekiz yıl eskrim yaptım, basketbol oynadım, sonra da modern<br />

dans ve tiyatroya başladım. Şimdi de eğitmenlik, yönetmenlik ve oyunculuk<br />

yapıyorum. Henüz 29 yaşındayım.<br />

Oyunculuk nedir aslında, nasıl anlatıyorsunuz oyunculuğu?<br />

B.A: Oyunculuk anlatım sanatıdır; laf söylemekten ibaret değildir. Anlatacağınız<br />

şeyi doğru bir şekilde aktarmanız gerekiyor. Bedenin de en yalın, en<br />

iyi, en etkin bir şekilde kullanılmasıyla birlikte ortaya çıkar.<br />

Tiyatro, eskrim, basketbol derken tiyatro ne zaman başladı?<br />

B.A: Semaver Kumpanya’da başladı. Daha okula girmeden önce. Bu tiyatro,<br />

hayatımdaki mihenk taşıdır. Işıl Kasapoğlu’nun yönetimindeki tiyatrodur<br />

Semaver Kumpanya. Öğrendiğim her şeyi -okuldan çok- orada öğrendim<br />

ben. Çok değerli oyuncularla birlikte oldum. Benim için konservatuar öncesi<br />

bir konservatuar oldu. Sahneye çıkmadım, asistanlık yaptım, onlara yardım<br />

ettim ve çok şey öğrendim.<br />

Tiyatro aşkı nasıl bir duygu?<br />

Bihter Altay: Açıkçası, ben “tiyatro aşkı” diye bir aşkın olduğunu sanmıyorum.<br />

“Yaptığınız işe aşk duymak” diye bir aşk var ama. Tutkulu insanların<br />

yapması gereken bir iş bu. Tutkularınızın yoğun olması, bir işe tamamen<br />

kendinizi kaptırmanız ve her şeyinizi bir kenara bırakarak kendinizi yaptığınız<br />

işe adamanız gerekiyor. O zaman başarılı oluyorsunuz çünkü… Herkesin<br />

yapmaktan mutlu olduğu, yaparken kendini iyi hissettiği bir işi var. Ben de<br />

bunu, kendi işimi, tiyatroyu yapıyorum. Tutkuyla, severek yapıyorum…<br />

Geçmişe baktığımızda bunu aşkla yapanların olduğu<br />

bir gerçek. Örneğin Afife Jale… Onun adını taşıyan<br />

bir sahnede oynamak, bir oyunu yönetmek nasıl bir<br />

duygu yaratıyor sizde?<br />

B.A: Afife Jale çok özel bir kadın. Bu sahne de benim için çok özel. Ben ilk<br />

işlerimi Adile Naşit Sahnesi’nde ve burada yaptım. İkisi de kadın sanatçıların<br />

adlarını taşıyan mekânlar. Umarım ileride benim de adımı taşıyan bir tiyatro<br />

salonum olur.<br />

“Aslında engeller,<br />

sınırlar iyidir,<br />

sizi ileriye<br />

götürmek için<br />

büyük adımlar<br />

atmaya zorlar.”<br />

Çok iddialısınız. Bu, yaptığınız işe duyduğunuz saygıyı da<br />

gösteriyor. İlk işiniz neydi Afife Jale’de?<br />

B.A: Oda Tiyatrosu ile başlamıştım burada.<br />

Geçmiş sizi nasıl etkiliyor tiyatro tarihine baktığınız zaman?<br />

B.A: Geçmiş hep engellerle dolu. Aslında engeller ve sınırlar iyidir; sizi ileriye<br />

götürmek için daha büyük adımlar atmaya zorlar. Yasaklar ve geçim derdi,<br />

geçmişte tiyatro yapan insanların en büyük sıkıntısıydı. Hâlâ zorluklar var,<br />

hâlâ büyük adımlar atmaya çalışıyoruz.<br />

Nasıl yetiştiniz, hangi okullara gittiniz?<br />

B.A: Ben Yedikuleliyim. Çok kozmopolit bir yerde yetiştim. İstanbul kökenli<br />

bir ailenin içinde yetiştim. Yanımızda Ermeni, karşımızda Rum, öteki yanımızda<br />

ise Yahudi bir aile vardı. Biz hepimiz komşuyduk, birlikte yemek yerdik.<br />

Hâlâ da öyleyiz. Benim çocukluğum madam teyzemin kucağında geçti.<br />

Akşam beş civarı iki kadeh rakısını alır bana masal anlatırdı. O masallarla<br />

büyüdüm ben. Yaratıcılığımı her gün dinlediğim bu farklı masallardan aldığımı<br />

düşünüyorum.<br />

Masal anlatıcılar çocukların hayatında hep olumlu etkiler<br />

bırakmıştır. O gelenekleri de kaybettik…<br />

B.A: Benim için çok önemlidir madam teyze. Onu 10 yıl önce kaybettik.<br />

Bende derin bir üzüntü bırakıp göçtü bu dünyadan.<br />

Nerelerde okudunuz?<br />

B.A: Yedikule’de okudum ilkokulu ve ardından meslek lisesine gittim. Son-<br />

Grubunuzu nasıl kurdunuz?<br />

B.A: Hepsi benim öğrencim. Benim beş yıllık bir projemdi.<br />

Öğrencilerinizden yetenekli olanlarını mı seçtiniz?<br />

B.A: Çalışmayı çok seven insanlar olmaları gerekiyordu, yetenekli, en önemlisi<br />

de tutkulu olmaları gerekiyordu. Zaman içinde bu ayrım kendiliğinden<br />

oluyor. İnsanlar kendi kendilerini eliyorlar… Kalanlarla yoluma devam ettim.<br />

Farklı oyunculuk tarzlarında denemeler yaptığınızı<br />

söylüyorsunuz, biraz açar mısınız?<br />

B.A: Grotowski’nin fiziksel tiyatrosundan etkilendim. Bunlar benim denemelerimdi,<br />

öğrencilerimin de öğrenmesi gereken şeyler vardı. Bunlar<br />

önemli aşamalardı. Artık oyunculuk değişiyor. Zamana uyum sağlamak gerekiyordu,<br />

birlikte farklı denemelere yöneldik.<br />

Tiyatroda Grotowski’nin açtığı yolu anlatır mısınız<br />

biraz bize?<br />

B.A: 19. yüzyıldan itibaren tiyatroda bugüne kadar yapılan bütün işlerin çoğu<br />

Stanislawski’nin ilkelerine dayanır. Tekniğinin özelliği kısaca, kendi içinde<br />

keşfedip sonra oynadığın karakterle bütünleşmek gerektiğidir. Metinde yer<br />

alan duyguları işleyebilmen için, “kendi içindeki duyguları keşfedip metindeki<br />

o karakterin hangi duygularına uygun olduğunu saptayarak ona uygun<br />

B+ SONBAHAR 63

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!