22.11.2014 Views

Pdf indir - Beşiktaş Belediyesi

Pdf indir - Beşiktaş Belediyesi

Pdf indir - Beşiktaş Belediyesi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Fransız polisiye yazarı Jean-Christophe Grange’ın<br />

kitaplarında bir seri katil tipolojisi vardır: Katil,<br />

maktulü parçalar, sonra yeniden birleştirir.<br />

Bubi: Harika, çok güzel! Beni seri katile benzetmeniz çok<br />

hoşuma gitti. Gurur duydum.<br />

Siz de önce her şeyi parçalamış -tuval dahil- sonra hepsini<br />

yeniden birleştirmişsiniz.<br />

Bubi: Evet...<br />

Nasıl bir ruh hali yaptırıyor bunu size?<br />

Bubi: Bu bir ruh hali değil; ben yalnızca oluşumuna aracıyım. Bu iş kendi<br />

kendine oluyor. Benim bilinçli olarak tasarladığım, projelendirdiğim, daha<br />

önce bir taslağını çizdiğim bir iş değil. Ben kendimi bırakmayı öğrendim,<br />

kendimden kurtulmayı öğrendim. Biliyor musunuz; bir insanın önündeki en<br />

büyük engel sanıldığının aksine; eşi ya da ailesi veya çevresi falan değil.<br />

Kendidir en büyük engel. Otuz sene, kırk sene bir çizgi içinde yaşamışsınızdır<br />

ve kendinize bir kimlik oluşturmuşsunuzdur. Onun için de kendinizi<br />

güvende hissetmişsinizdir.<br />

Konfor alanının dışına çıkmak kolay değil ama...<br />

Bubi: Ben bunların hepsinden uzaklaşmayı tercih ediyorum. Bunu başarabilmem<br />

için kendimi reddediyorum. Yani diyorum ki; her sanat yapıtı, sanatçısı<br />

için bir intihar denemesidir. Bu söz işlerimle olan ilişkimi açıklıyor.<br />

Sadece ego değil yok etmek istediğiniz...<br />

Bubi: Her şey! “Bubi” diye varolan her şeyi ortadan yok etmemiz lazım.<br />

Çünkü Bubi, başımıza bela! Çünkü Bubi’nin babası, Bubi çocukken annesini<br />

terk etmiş, çeşitli travmalar yaşamış, annesi sürekli ağlamış, okulda<br />

fazla mutlu olmamış, arkadaş çevresinde huzur duymamış, Fenerbahçeli,<br />

o sene Galatasaray’la maçında Fenerbahçe yenilmiş vs... Bütün bunların<br />

hepsi, sanat üretimi sırasında birer ağırlık. Özgeçmişle sanatı birbirine<br />

karıştırmamalı. Geçmişimle, saplantılarımla, duygularımla işlerimi taciz etmem.<br />

Onlar bana ait şeylerdir kimseyle paylaşmam.<br />

Bubi, “Ben kimseye bir şey öğretmek, yol göstermek istemiyorum” diyor.<br />

“Peşimden gelen yok olacak” sözü, her şeyi özetliyor zaten!<br />

Aslında bizim “kimlik” dediğimiz şey değil mi bunlar?<br />

Bubi: Evet. Ama müthiş bir ağırlık, hatta safra gibi bir şey bu. Balonlarda<br />

safrayı attıkça yükselirsiniz. Ben bunlardan kurtulmak istiyorum, kendimden<br />

kurtulmak istiyorum. Sabahları kalkıyorum, aynaya bakıyorum ve her seferinde<br />

kendi yüzümü görüyorum. Sıkılıyorum artık! Yani aynı diş fırçalamalar,<br />

aynı tuvalete gidişler, aynı el yıkayışlar... Ben mesela musluğu da yıkarım.<br />

Obsesyon?<br />

Bubi: Obsesyon değil, tik gibi... Mesela hep şaşırmışımdır; sinema tuvaletlerinde<br />

herkes musluğu tutuyor. Ben dirseğimle açmaya, kapamaya çalışırım.<br />

İnsanlar bakıyor. Aslında benim onlara bakmam gerekir! Gayet pis elleriyle<br />

musluğu tutuyorlar, sonra ellerini yıkayıp, yine pis musluğu tutuyorlar.<br />

Şaşıran aslında ben olmam gerekirken, onlar bana şaşırıyorlar. Bunun gibi<br />

yani... Ben kendimden kurtulduğumda çalışabiliyorum. Sanat yapmak isteyen<br />

insanlar; kendi kişiliklerinden, geçmişlerinden, tarihlerinden kurtulmadıkları<br />

müddetçe yapamazlar. Çünkü sanat, yeniliği aramaktır. Yeniyi aramak<br />

da bir şeyin varyasyonu anlamında değil, “farklı” bir şeydir. Farklı bir<br />

şeyi de arayamazsınız, çünkü ne olduğunu bilmezsiniz. Geçen gün bir röportajımda<br />

bunu söyledim: Ben sokağa çıkıyorum, ne olacağını bilmediğim<br />

yerlerde dolaşıyorum, ama aradığım bir şey yok. Ben işimi yaparken özellikle<br />

bir şey aramıyorum. Kendimi bırakıyorum. Bir şey oluyor ve ben, o olduğum<br />

şeyin peşinden gidiyorum.<br />

Peki, nasıl bir süreç bu? Sanat hayatınızın başından<br />

itibaren mi böyle çalışıyorsunuz, yoksa zamanla öğrenilmiş<br />

bir şey mi?<br />

Bubi: Zamanla öğrendim. Baktım ki yaptığım işler çok kötü.<br />

Farklı farklı dönemleriniz var; bunlar o süreçlerin parçası mı?<br />

Bubi: Yok. Sanat tarihçileri, benim şaşırtıcı bir şekilde 18-20 dönemim olduğunu<br />

söylüyor. Bunlar nasıl oluştu? Bunlar hep, benim kendi resmime<br />

B+ SONBAHAR 81

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!