You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
panorama<br />
18<br />
İndigen halklar ...<br />
nuçta emperyalist güçlerin çaldığı müzikle<br />
dansediyor; IMF, Dünya Bankası<br />
gibi emperyalistlerin kurumlarının<br />
dikte ettiği siyaseti uyguluyorlar.<br />
Örneğin, bu siyasetin doğrudan bir<br />
sonucu olarak 2000 yılının başında<br />
Ekvador para birimi olan ‘sucre’nin<br />
yerine, yüzbinlerce insanın protestosuna<br />
ve Jamil Mahuad’ın başkanlıktan<br />
edilmesine rağmen ‘dolar’ getirildi. Bu<br />
değişiklik Latin Amerika ülkelerinde<br />
gerçekleştirilmek istenen “dolarize etme”nin<br />
bir adımıydı.<br />
Genelde emperyalistlerle işbirliği yapan,<br />
başta da ABD emperyalizminin<br />
güdümünde hareket eden siyasetçilere,<br />
somut olarak da başkanlara karşı mücadele,<br />
Ekvador halklarının da mücadelesinin<br />
önemli bir parçası.<br />
Egemenler saldırılarını sürdürürken,<br />
bu baskılara, haksız, sömürücü sistemin<br />
somut görüngülerine karşı mücadele<br />
de değişik düzeylerde de olsa sürekli<br />
yaşandı, yaşanıyor.<br />
Latin Amerika ülkelerinin büyük bölümünde<br />
mücadelede yaşanan benzerliklerin<br />
başında, bu mücadeleler içinde<br />
İndigen halkların yer alması ve evet yer<br />
yer de mücadelenin öncülüğünü yapmasıdır.<br />
Ekvador’daki mücadeleler, hem<br />
ekonomik, hem genelde sosyal sorunların,<br />
hem de somut olarak İndigen halkları<br />
bağlamında ulusal/etnik sorunu<br />
gibi sorunların içiçe geçtiği mücadeleler<br />
durumundadır.<br />
Mücadelelerin çeşitliliği gibi, mücadele<br />
edenler de çeşitli… çok renkli.<br />
Yani değişik kesimlerden oluşuyor. Bu<br />
mücadelelerin önemli bölümü kitlesel<br />
mücadeleler. Normal koşullarda beş<br />
yılda bir ülkenin başkanı seçilmesi gerekirken,<br />
1997’den bu yana altı değişik<br />
başkan başkanlık görevine geldi, getirildi.<br />
Giden başkanlar, kitlesel mücadelelerin<br />
doğrudan etkisiyle ya kendileri<br />
istifa etmiş ya da parlamento tarafından<br />
görevinden alınmıştır.<br />
İndigen halkların mücadelesi sonucu<br />
da 1998’de kimi azınlık hakları elde<br />
edildi. Örneğin iki dilde –İspanyolca<br />
ve İndigen halkların dilinde– eğitim,<br />
ulusal/etnik kimliğin kabulü vb. haklar<br />
anayasal hak olarak elde edilmiştir.<br />
Genelde burjuvazinin iktidarda olduğu<br />
ülkelerde yasalarla gerçeklik arasındaki<br />
çelişki Ekvador’da da yaşanmaktadır.<br />
Kağıt üzerinde elde edilen haklar, gerçek<br />
yaşamda fazla hayat bulmuyor…<br />
Bu yıl, Eylül ayına gelene kadar Ekvador’da<br />
öne çıkan mücadeleler Nisan<br />
ve Ağustos aylarında yaşandı. Nisan<br />
ayında bir başkan daha koltuğundan<br />
edilirken, Ağustos’ta petrol kuyularını,<br />
iki havaalanını işgal eden ve birçok<br />
yolu bloke eden grev ve çatışmalar gündemi<br />
belirledi.<br />
Devrik Başkan Gutierrez...<br />
Yeni Başkan Alfredo Palacio...<br />
BAŞKANIN KOLTUKTAN<br />
EDİLMESİ…<br />
Nisan ayında kitlesel protesto hareketine<br />
yol açan, ya da mücadeleyi ateşleyen<br />
gelişme Aralık 2004’de Başkan Gutierrez’in<br />
Yüksek Mahkeme’nin hakimlerinin<br />
büyük bölümünü görevden<br />
alıp kendisinden yana olan hakimleri<br />
göreve getirmesi oldu.<br />
Bu adımla Guiterrez, kendisinin görevden<br />
alınmasına yönelik olası bir davayı<br />
engellemek istiyordu. Fakat böylesi<br />
bir değişiklik anayasaya aykırıydı.<br />
Anayasaya aykırı bir değişikliği gerçekleştirebilmek<br />
için de Guiterrez parlamentoda,<br />
şimdi Panama’da bulunan<br />
eski Başkanlardan Abdala Bucaram yanlısı<br />
partinin desteğini almaya çalıştı.<br />
Bucaram hakkında, rüşvetçilikten<br />
dolayı dava açılmış ve takibat kararı verilmişti.<br />
Bu yüzden de Bucaram ülkeyi<br />
terketmişti. 2004 Aralık ayındaki değişiklikle<br />
Bucaram yanlısı Castor Dagar<br />
Yüksek Mahkeme Başkanlığına atandı<br />
ve mahkeme Bucaram hakkındaki takibat<br />
kararını kaldırdı.<br />
Guiterrez’in bu yaptırımlarına karşı<br />
mücadele giderek sertleşti. Nisan ayının<br />
ortalarına gelindiğinde kitlesel mücadele<br />
Başkan Guiterrez’in koltuğunu<br />
sarsmaya başladı. Başkent Quito’da gerçekleştirilen<br />
sokakların bloke edilmesi,<br />
protesto yürüyüşlerine bir günlük genel<br />
grev eylemi de eklendi.<br />
Bu eylemlere karşı Başkan’ın verdiği<br />
cevap sıkıyönetim ilanı oldu. Asker ve<br />
polis gücüyle protesto eylemlerindeki<br />
kitle arasında çatışmalar yaşandı. Sıkıyönetime<br />
rağmen eylemler sürdü ve<br />
kitle Guiterrez’in istifasını istediği gibi<br />
“hepsi gitmeli” sloganını atarak parlamentonun<br />
feshedilmesini de talep etti.<br />
Sıkıyönetime rağmen eylemlerin sürmesi<br />
ve ordunun Başkan Guiterrez’in<br />
isteğinin tersine eylemcilere karşı saldırgan<br />
tavrını eylemcilere saldırmama<br />
biçiminde değiştirmesi Guiterrez’in kaderini<br />
belirledi.<br />
20 Nisan’a gelindiğinde aylarca süren<br />
protesto hareketi Başkan Guiterrez’i koltuğundan<br />
etme amacına ulaştı. 20 Nisan’da<br />
parlamentoda yapılan oylamada<br />
40’a karşı 60 oyla Guiterrez’in görevine<br />
son verildi. (Ekvador parlamentosunda<br />
toplam 100 milletvekili var.)<br />
Böylece protesto hareketi mücadele<br />
sonucunda başkanı koltuğundan etme<br />
amacına ulaştı, küçük de olsa bir zafer<br />
elde etti. Guiterrez’e karşı mücadeleyi<br />
Yüksek Mahkeme hakimlerini ve başkanını<br />
değiştirmek ateşlese de, mücadelede<br />
esas olarak onun ABD emperyalizmi<br />
taraflı siyasete yönelmiş olması,<br />
Kolombiya’daki paramiliter güçlerle<br />
ilişkiler içinde bulunduğu, bu güçleri<br />
desteklediği yönlü iddialar belirleyici<br />
rol oynadı.<br />
Kuşkusuz ki sorunun bir yanı, mücadele<br />
edildiğinde ve mücadele amaca ulaşana<br />
kadar sürdürülmek istendiğinde<br />
sonuçta mücadelenin kazanılacağıdır.<br />
Bu bağlamda Ekvador’da mücadele<br />
edenler bunu bir kez daha gösterdi.<br />
Sorunun diğer yanı ise, mücadelenin<br />
amacının, ufkunun ne ile sınırlı olduğudur.<br />
Kitle parlamentonun dağıtılması<br />
talebini yükseltse de, gerçekte mücadelenin<br />
amacı sömürü sistemini ortadan kaldırma,<br />
işçilerin, emekçilerin kendi kendini<br />
yönetme vb. değildir. Sorun sistem<br />
içi mücadele ile sınırlı ele alınmaktadır.<br />
Aylarca süren protesto eylemleri Guiterrez’i<br />
koltuğundan etti ama özde bir<br />
şey değişmedi. Guiterrez’in yerine, şimdiye<br />
kadar başkanlık yardımcılığı görevini<br />
yapan Alfredo Palacio getirildi.<br />
Palacio başkanlık koltuğuna oturduğunda,<br />
kendisinin seçilmesini “anayasal<br />
yönetime geri dönüş” ve “cumhuriyetin<br />
yeniden kuruluşu” için bir temel<br />
taşın atılması olarak değerlendirdi ve<br />
yakın zamanda bir kurucu meclisin<br />
oluşmasını hedeflediğini açıkladı. O bu<br />
açıklamayı yaparken protesto eylemleri<br />
devam ediyordu ve ülkedeki siyasi ve<br />
ekonomik durum da Palacio’nun işinin<br />
zor olduğunu gösteriyordu.<br />
AĞUSTOS AYINDAKİ<br />
GREV VE İŞGAL EYLEMİ…<br />
Mücadele ve sorunların çeşitliliği kendisini<br />
Temmuz ayı sonlarında ve Ağustos<br />
ayında petrol kuyularının işgal edildiği<br />
eylem biçiminde gösterdi. Bu eylemde<br />
grev ve işgalin içiçe geçtiği bir durum<br />
yaşandı.<br />
Bu grev ve işgal eyleminin perde arkasında<br />
yerli halkın bölgede daha fazla<br />
istihdam yaratılması ve petrol gelirlerinin<br />
“adil dağılımı” ve bölgedeki altyapıya<br />
daha fazla yatırım yapılması ve<br />
petrol üretiminde doğaya ve insanlara<br />
verilen zararlara karşı mücadele yönlü<br />
talepler vardı.<br />
Bu taleplerin dile getirildiği eylemlerde<br />
somut olarak 14 Ağustos’ta Orellana<br />
ve Sucumbios’ta bölge halkı devletten<br />
ve özel petrol şirketlerinden “yerli<br />
halk” için daha fazla iş yeri ve bölgeleri<br />
için altyapıya daha fazla yatırım yapılması<br />
talebini dile getirdiler.<br />
Orellana ve Sucumbios, Amazona bölgesinde<br />
yer almaktadır. Devletin bütçesinin<br />
gelirinin %40’ı bu bölgede, petrolden<br />
elde edilmesine rağmen, bölgedeki<br />
nüfusun % 85’i fakir.<br />
14 Ağustos’taki eylemde yer alanların<br />
Nisan ayında koltuğundan edilen<br />
Başkan Guiterrez’in kışkırtmasıyla hareket<br />
ettikleri suçlaması eylemlerin radikalleşmesini<br />
beraberinde getirdi.<br />
Eylemciler 200’den fazla petrol kuyusunu,<br />
bölgedeki iki havaalanını işgal<br />
etti, birçok yolu da bloke etti. Bu işgal<br />
ile petrol üretimi hemen hemen sıfırlandı.<br />
Günlük normal üretimin 200<br />
bin varil olduğu, işgal ile bunun 10 bin<br />
varile düştüğü bilgisi verildi medya üzerinden.<br />
Bunun doğrudan sonucu petrol<br />
ihracının durdurulması oldu. Petrol<br />
ihracının büyük bölümü ABD’ye yapılmaktadır.<br />
İhracın durdurulması hemen<br />
petrol fiyatlarına yansıtıldı…<br />
Başkan Palacio petrol kuyularının<br />
işgal edilmesi eylemine olağanüstü hal<br />
ilanıyla karşılık verdi. Guiterrez’in koltuğundan<br />
edilmesinin hemen ertesinde<br />
kaldırılan sıkıyönetim, Palacio önderliğinde<br />
daha da katı biçimde gündeme<br />
getirildi.<br />
Olağanüstü halin yasakları arasında<br />
şu yasaklar da vardı: Her tür medyada<br />
düşüncesini açıklamanın her biçimi yasak.<br />
Barışçıl amaçlar için de olsa toplantı<br />
yapmak yasak. Orellana ve Sucumbios<br />
eyaletlerinde dolaşmak yasak vb. vs.<br />
Bu ilanın doğal sonucu ordunun ve<br />
polisin işgal eylemini gerçekleştirenlere<br />
karşı saldırganlığı oldu. Çatışmalar<br />
yaşandı, içinde kadın ve çocukların<br />
da olduğu onlarca insan yaralandı ve<br />
onlarca insan tutuklandı. Bu arada Sa