23.06.2015 Views

1998 Senesi "Bugünkü Sohbet" Yazıları - Mehmet Oruç

1998 Senesi "Bugünkü Sohbet" Yazıları - Mehmet Oruç

1998 Senesi "Bugünkü Sohbet" Yazıları - Mehmet Oruç

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Bunun için her müslüman, zekât malının nisab miktarı olduğu günü, bir yere yazmalıdır. Bu<br />

günden sonra, bir yıl tamam olmadan önce, nisab helak olursa, yani elinde ihtiyaçtan fazla hiçbir<br />

mal kalmazsa, başlangıç olarak yazdığı günün kıymeti kalmaz.<br />

Bir yıl tamam olmadan önce, eline yine nisab miktarı mal geçerse, bu günü yeniden yazması<br />

ve bundan bir sene sonra, nisab helak olmadan elinde kalırsa, o zaman zekât vermesi farz olur.<br />

Nisab, bir yıl sonra, yani farz olduktan sonra helak olursa, yine zekât vermek farz olur.<br />

Sene içindeki dalgalanmalar...<br />

Nisab yıl ortasında helak olmaz fakat azalırsa, yıl sonunda tekrar nisab miktarı olursa, zekât<br />

farz olur ve yıl sonunda, sahip olduğu miktarın kırkta birini verir. Sene içinde azalan nisab, sene<br />

sonunda nisab miktarına yükselmezse, zekât farz olmaz. Zekât malı, bundan sonra nisab miktarı<br />

olursa, o günden sonra tekrar bir yıl beklemek lazımdır.<br />

Bugüne kadar böyle bir tesbit yapmamış nisaba malik kimseler, bir tarih tesbit edip, bundan<br />

sonra her sene bu tarihte, vereceği zekâtı hesap etmelidir. Mesela, Ramazanın 15'ini kabul edip,<br />

bu tarihte zekâtını hesap ederek verir, bundan sonra da her sene Ramazanın 15'inde, zekât<br />

hesabını yaparak, vereceği zekâtı ayırır.<br />

Haram yoldan gelmiş olan zekât malını, kendi helal zekât malı ile karıştırmamış ise, bu nisaba<br />

katılmaz. Çünkü, kendi mülkü değildir. Sahiplerine geri verilmesi, sahipleri bilinmiyorsa,<br />

fakirlere sadaka verilmesi farzdır.<br />

Fıkıh öğrenmenin önemi 19 OCAK <strong>1998</strong><br />

Dinimizde bilinmesi gereken din bilgilerini öğrenmek, öğrendikten sonra bildiği<br />

ile amel etmek çok önemlidir. Bunun için her müslümanın, bilmesi gereken<br />

hususları öğrenmesi şarttır.<br />

Öğrenilmesi farz veya vacip olan fıkıh bilgilerini öğrenmemek büyük günahtır. Bunun için bu<br />

bilgileri bilmeyenin, bilip de yapmayanın, İslâmiyette şahitliği kabul edilmezdi. Eskiden, kâdı,<br />

mahkemede şahitlere itiraz olunduğu zaman, fıkıhtan sorardı. Bilemezse şahitliğini kabul<br />

etmezdi.<br />

Dinimizde bilinmesi gereken din bilgilerini öğrenmek, öğrendikten sonra bildiği ile amel<br />

etmek çok önemlidir. Bunun için her müslümanın,<br />

bilmesi gereken hususları öğrenmesi şarttır.<br />

Kur'an-ı kerimden, namaz kılacak kadar ezberlemek farzdır. Bunu öğrendikten sonra, fıkıh<br />

bilgilerinden farz-ı ayn olanları öğrenmek, Kur'an-ı kerimin fazlasını ezberlemekten daha iyidir.<br />

Çünkü, Kur'an-ı kerimi ezberlemek, hafız olmak farz-ı kifayedir.<br />

Din nereden öğrenilir?<br />

İbadetler ve alış-veriş için lazım olan fıkıh bilgilerini öğrenmek ise farz-ı ayndır. Helalden,<br />

haramdan ikiyüzbin meseleyi ezberlemek lazımdır. İlmihallerdeki bilgilerin tamamını öğrenen<br />

kimse, bu kadar meseleyi öğrenmiş olur. Bunların bir kısmı farz-ı ayndır. Bir kısmı da farz-ı<br />

kifayedir. Herkese, işine göre, lüzumlu olanlar farz-ı ayn olur. Fakat hepsini öğrenmek, Kur'an-ı<br />

kerimi ezberlemekten daha iyidir.<br />

Allahü teâlâ Kur'an-ı kerimde fıkıh ilmini övmektedir. Bir fıkıh âlimi, bin zâhidden daha<br />

kıymetlidir.<br />

Fıkıh bilgileri, ancak dört mezhebin âlimlerinden öğrenilir. Dört mezhepten birinde<br />

bulunmayan fıkıh bilgisi ile amel etmek caiz değildir. Tefsir ilminin kaideleri kurulmamış,

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!