23.06.2015 Views

1998 Senesi "Bugünkü Sohbet" Yazıları - Mehmet Oruç

1998 Senesi "Bugünkü Sohbet" Yazıları - Mehmet Oruç

1998 Senesi "Bugünkü Sohbet" Yazıları - Mehmet Oruç

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

İnsanlara hizmet, onları dünyada ve ahirette rahata, huzura kavuşturmak demektir. Bunun da,<br />

tek yolu, insanları yaratan, merhameti ve ihsanı sonsuz bol olan Allahü teâlânın gösterdiği, saadet<br />

yolu, yani İslâmiyettir.<br />

İnsanlığa hizmet, ancak İslâma hizmet ile olur. İslâma hizmet, insanlığa hizmettir. İnsanlığa<br />

düşman olanlar, İslâmiyeti yok etmeye çalışmıştır. Saldırmalarının en tesirlisi, müslümanları<br />

aldatmak, içerden yıkmaya çalışmak olmuştur. Onları bölmüşler, birbirine düşman etmişler,<br />

dinsizlerin pençesine düşmelerine sebep olmuşlardır.<br />

Hayvan gibi çalıştırılmışlardır<br />

Tarih gösteriyor ki, dinlerine önem vermeyen milletler, Allahın gazabına uğramış, zalimlerin<br />

pençelerine düşmüştür. Ahlâksız, dinsiz ve zâlim bir azınlığın işkencesi altında, boğaz tokluğuna,<br />

insafsızca, hayvan gibi çalıştırılmışlardır.<br />

Allahü teâlâ, din yolunda çalışanlara ve din bilgilerini öğretenlere rahat, huzur veriyor. Dünya<br />

bilgilerinde, fende çalışanlara da aradıklarını veriyor. Kâfir milletler, yalnız fen bilgileri üzerinde<br />

çalışıyorlar. Bunun için, fende ilerliyor, büyük endüstri kuruyorlar.<br />

Fakat, küfür pisliğinden, haram ve kötü işlerinin zararlarından kurtulamıyorlar. Rahata, huzura<br />

ve saadete kavuşamıyorlar. Fende ilerledikleri hâlde, rahat yaşayamıyorlar. Çünkü, küfürden ve<br />

haram işlemekten, hep zarar, hep ziyan, hep fenalık hasıl olur. Sonu hep felaket olur.<br />

İmandan, ibadetlerden ve güzel ahlâktan ise, daima iyilik, rahatlık hasıl olur. Fende<br />

ilerlediklerini ileri sürerek, kâfirlerin küfürlerini, İslâmiyete uymayan işlerini övmek, cahillik ve<br />

şaşkınlıktır. Müslümanlar, onlar gibi, fen bilgilerinde de çalışmaya, onlar gibi büyük fabrikalar<br />

kurmaya özenmelidir.<br />

Çünkü, İslâmiyet bunu emretmektedir. İslâmiyet, hem fen bilgilerinde çalışmayı, hem de güzel<br />

ahlâklı olmayı, herkese iyilik yapmayı emretmektedir. Müslümanlar; kafirlerin, münâfıkların<br />

ahlâksızlıklarını faydalı zannetmemelidir.<br />

Bunları övmenin, müslümanların hayalarını, imanlarını çalmak için bir tuzak olduğunu<br />

bilmelidir. Bir işin, bir sözün faydalı veya zararlı olduğunu anlamak için, kâfirlerin yapıp<br />

yapmadıklarına değil, dinimizin emir veya yasak ettiğine bakmalıdır.<br />

İman edip, ibadetleri yapmakla, üç şey hasıl olur:<br />

Birincisi, insan, şehvetine uymaktan kurtulur. Kalbi, ruhu temizlenir. Şehvet ve diğer<br />

kötülükler yaratanı hatırlamaya mâni olurlar.<br />

İkincisi, insanda, maddeler üzerinde yapılan tecrübeler ve his organları ile hasıl olan bilgilerle<br />

ilgisi olmayan başka bilgiler, zevkler hasıl olur. Her zaman huzur içinde olur.<br />

Üçüncüsü, iyilere nimetler, kötülük yapanlara azap yapılacağına inanan insanlar arasında<br />

adalet hâsıl olur. Kimse kimsenin hakkına tecavüz etmez. Herkes hakkına razı olur. Zaten<br />

karışıklıkların, huzursuzlukların sebebi, kişilerin kendi haklarına razı olmamalarıdır.<br />

Vahşîlikten kurtuldular<br />

Mocheim diyor ki, “Miladın onuncu asrında, Avrupa’yı kaplamış olan müthiş kara günlerden<br />

daha kötüsü düşünülemez. Bu devrin en ileride bulunan milletlerinin bile, ilim ve fen adına,<br />

mantıktan ileri birşeyleri yoktu.<br />

Mantık, bütün ilimlerin üstünü sanılıyordu. O zaman müslümanlar, İspanya’da ve İtalya’da<br />

mektepler kurdu. Avrupalı gençler, ilim öğrenmek için buralara toplandı. İslâm âlimlerinin<br />

okutma metodlarını öğrenerek, Hıristiyan mektepleri açıldı.<br />

Böyle vahşî insanları terbiyeye muvaffak olan, onlara medeniyet ruhunu aşılayan, onları<br />

karanlıktan, cehaletten, hurâfelerden kurtaran müslümanlar, bu akla sığmaz muazzam işi, ancak<br />

İslâm dini sayesinde yapabildiler. Çünkü İslâm dini, hak dindir. Allahü teâlâ İslâmiyet için<br />

çalışana elbette yardım eder. Hac suresinde mealen, (Allah, dinine yardım edene, elbette<br />

yardım eder) buyurulmaktadır.<br />

“Dostlarımı sevdin mi?” 11 Şubat <strong>1998</strong>

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!