23.06.2015 Views

1998 Senesi "Bugünkü Sohbet" Yazıları - Mehmet Oruç

1998 Senesi "Bugünkü Sohbet" Yazıları - Mehmet Oruç

1998 Senesi "Bugünkü Sohbet" Yazıları - Mehmet Oruç

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Bayram günü, akrabayı, dostları ziyaret etmeli, bayramlarını tebrik etmelidir.<br />

Çocuklar sevindirilmelidir. Bilhassa, yetim, kimsesiz çocuklar, aranıp bulunmalı,<br />

bayram sevincinden mahrum bırakılmamalıdır.<br />

Şevval ayının birinci günü fıtr, yani Ramazan bayramının birinci günüdür. Iyd, bayram<br />

demektir. Her yıl, müslümanların sevinci, sürûru avdet ettiği, tekrar geldiği için, bu sevinçli<br />

günlere Iyd denildi.<br />

Bayram günü, karşılaşılan müminlere güler yüzle selam vermek, fakirlere çok sadaka vermek,<br />

İslâmiyete doğru olarak hizmet edenlere yardım etmek, dargınları barıştırmak, akrabayı, din<br />

kardeşlerini ziyaret etmek, onlara hediye götürmek sünnettir.<br />

Ramazan-ı şerif ayının son günü ile bayramın birinci günü arası bayram gecesidir. Bu geceyi<br />

ihya edenlerin büyük saadete kavuşacağı bildirilmiştir. Hadis-i şerifte rahmet kapılarının dört<br />

gece açıldığı, bu gecelerde yapılan duâ ve tevbelerin reddedilmediği bildirilmiştir.<br />

Bayram günü, akrabayı, dostları ziyaret etmeli, bayramlarını tebrik etmelidir. Çocuklar<br />

sevindirilmelidir. Bilhassa, yetim, kimsesiz çocuklar, aranıp bulunmalı, bayram sevincinden<br />

mahrum bırakılmamalıdır.<br />

Bir bayram günü Peygamber efendimiz evinden çıkmış, mescide gidiyordu. Yolda bayram<br />

sevinci içinde oynayan çocuklara rastladı.<br />

Hepsi bayramlık yeni elbiseler giymiş, sevinç içinde sağa sola koşuyorlardı. İçlerinde zayıf ve<br />

çelimsiz bir çocuk vardı. Eski ve yırtık elbiseleri içinde melûl ve mahzun bir şekilde, kenara<br />

çekilmiş, neşe ve sevinç içinde oynayan çocuklara bakıyordu.<br />

Peygamber efendimiz bu çocuğa buyurdu ki:<br />

- Yavrum, niye arkadaşlarınla gülüp oynamıyorsun da bir kenara çekilmiş böyle duruyorsun?<br />

Çocuk, Peygamber efendimizi tanıyamamıştı. Dedi ki:<br />

- Ben hem öksüzüm, hem de yetimim. Babam, şehit oldu. Annem başka biriyle evlendi.<br />

Peygamber efendimiz, çocuğun ellerini şefkatle tuttu. Sevgiyle saçlarını okşadı.<br />

- Yavrum, Muhammed’in (aleyhisselam) baban, Aişe’nin annen, torunları Hasan ile<br />

Hüseyin’in de kadeşin olmasını ister misin?<br />

Yetim yavru, karşısındaki şefkat dolu, nur yüzlü insanın Peygamber efendimiz olduğunu<br />

anlayınca, sevinçle dedi ki:<br />

- Ya Resulallah, nasıl istemem?<br />

Efendimiz, çocuğun elinden tutarak evine götürdü. Yedirip, içirip, yeni elbiseler giydirdi.<br />

Çocuklar onu tanıyıp etrafına toplandılar. Durumundaki değişikliği görüp sordular:<br />

- Nedir sendeki bu hâl?<br />

Yetim çocuk başından geçenleri anlattı. Diğer çocuklar, bu yetim yavrunun Hz. Peygamber<br />

tarafından evlatlığa alındığını duyunca dediler ki:<br />

- Keşke bizim babalarımız da, o savaşta şehit düşselerdi de, bizi de Peygamber efendimiz<br />

evlatlığa alsaydı.<br />

Bayram namazı<br />

Bayram namazı iki rekâttir. Cemaatle kılınır, yalnız kılınmaz.<br />

Birinci rekâtte Sübhâneke’den sonra eller üç defa kulaklara kaldırılıp, her defasında tekbir<br />

getirilir ve iki yana uzatılır.<br />

Üçüncüsünde, göbek altına bağlanır. Sonra Fâtiha ve zamm-ı sure okunup, rükû ve secdeler<br />

yapılır.<br />

Ayağa kalkılarak, ikinci rekâtte Fâtiha ve zamm-ı sure okunduktan sonra, iki el yine üç kere<br />

kulaklara götürülür ve her defasında tekbir getirilir.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!