10.07.2015 Views

Mülkiyeliler Birliği E-Bülten 2009-1-2 sayısını buradan indirebilirsiniz.

Mülkiyeliler Birliği E-Bülten 2009-1-2 sayısını buradan indirebilirsiniz.

Mülkiyeliler Birliği E-Bülten 2009-1-2 sayısını buradan indirebilirsiniz.

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

tarım bakanı olan Ariel Şaron da Likud partisindendi.1979’da Mısırlı başkan Enver Sedat İsrail’lebarış anlaşması imzaladı ve böylece Mısır,İsrail’i tanıyan ilk Arap ülkesi oldu. Bu anlaşmaçerçevesinde Gazze Filistinliler’e verildi.Mısır’la gerçekleştirilen barış anlaşması sonucundaİsrail 1982’de Sina’dan çekildi. Fakat hemen ardındanHaziranda Lübnan’a saldırarak Beyrut’u işgal etti.3 Eylülde Lübnanlı Hıristiyan faşist Falanjistler,İsrail’le işbirliği yaparak, Beyrut’taki Sabra ve Şatillakamplarını bastılar ve çocuk, kadın, yaşlı demeden3.000’den fazla Filistinliyi katlettiler. Bu sıradaİsrail birlikleri de kampın etrafını kuşatarak çıkışlarıengelliyor. Çok uzun ve kanlı geçen Lübnan – İsrailsavaşı sonucunda, FKÖ’nün Sabra ve Şatilla kamplarınıboşaltıp Lübnan’ın kuzeyine ve Tunus’a çekilmeyikabul etmesiyle İsrail Beyrut’tan çıktı, fakat güneyLübnan’ı işgal altında tutmaya devam etti. Sabra veŞatilla kamplarında öldürülen sivillerin görüntüleri,insanlık tarihine kara bir leke olarak geçti.1987de Gazze’de Intifada başladı. Kısa bir süre sonraintifada Batı Şeria’ya da yayıldı. Aynı yıl, Filistin’deİslâmi Direniş Hareketi (HAMAS), Şeyh AhmedYasin’in önderliğinde kuruldu. HAMAS, MüslümanKardeşler cemaatinin Filistin kanadının oluşturduğubir harekettir. Daha mücadeleci bir tutum takınmışgibi görünen Hamas ve İslami Cihad gibi örgütlerinilk ortaya çıkışları, FKÖ’nün askeri eylemleriniarttırdığı 70’li yılların ortalarına denk düşmektedir.FKÖ’nün gücünü kırmak için bu örgütlerin dearalarında bulunduğu FKÖ karşıtı güçleri finanse edenİsrail, ABD’nin Afganistan’da SSCB’ye karşı Usamebin Ladin’i besleyip güçlendirme politikasını, bu türörgütler aracılığıyla Filistin’de uygulamıştır.1988’de Filistin Özgürlük Topluluğu Arafat’ınliderliğinde Birleşmiş Milletlerin 242. kararını veFilistin’de iki devlet fikrini kabul etti. 1992’de Israil’deİşçi partisi iktidara gelince bir barış süreci de başladı.1993’te İsrail ve Arafat Oslo Barış Anlaşmasınıimzaladılar. Bu anlaşmanın sonucunda Arafatsürgünden Filistin’e geri döndü. 1994’te FilistinÖzgürlük Hareketi ve İsrail Kahire’de görüştü.Bu görüşmelerde yapılan anlaşmanın sonucundaİsrail’in Gazze’nin çoğunu ve Batı Şeria’dakiErila şehrini Filistin’e bırakmasına karar verildi.2000’de Ariel Şaron’un Mescidi Aksayı ziyaret etmesi,Filistinliler arasında büyük bir öfkeye ve protestogösterilerine yol açtı. Filistin halkındaki tepkilerin aktifbir direnişe dönüşmesi 2. İntifadanın başlangıcı oldu.2006 – 2007 yılları arasında Bu kez El Fetih ve Hamasarasındaki çatışmalar gündeme demgasını vurdu.Bağımsız Filistin için mücadele eden bu iki gücünbirbiriyle çatışması elbette İsrail’in de çok işine yaradı.2007 yılında Arafatın ölümünden sonrayerine geçen Mahmud Abbas ile ŞimonPeres, Annapolis’te bir araya geldi.Gazzeye Yapılan Son Saldırı27 Aralık 2008’de İsrail, Yahudilerde birçok şeyiyapmanın yasak olduğu cumartesi günü Gazze’ye büyükbir operasyon başlattı. “Dünyanın en büyük toplamakampı” olarak nitelendirilen Gazze’ye, havadan başlayanbombardımana bir hafta sonra kara birlikleri de katıldı.Özellikle gerçekleştirilen intihar saldırılarınınsorumlusu Hamas gibi dinci örgütleri hedef aldığınıiddia eden İsrail’in tonlarca ve son derece etkilibombalar attığı Gazze’de ölü sayısı 1.300’ü geçti,neredeyse sağlam yapı kalmadı ve altyapı sistemleritamamen çökertildi. İsrail’in iddialarının aksineölenlerin çoğu da sivil ve çocuklardan oluşuyor.İsrail’in uyguladığı sınırsız terörün zemin hazırladığıbu intihar saldırıları, büyük bir umutsuzluk ve çıkışsızlıkiçinde bulunan, yakınlarını İsrail saldırılarında gözleriönünde kaybetmiş olan gençlere intikam yolu olarakgörülmekte ya da sunulmakta, sorunun çözümübireysel eylemlerde aranmaktadır.Savaş, her ne kadar erişkinler arası bir politika yöntemiise de her zaman en ağır bedeli, kadınlar, yaşlılar vebedensel engellilerle birlikte özellikle çocuklar ödüyor.Kadınlarla çocukların gelecekleri daha güvensiz halegeliyor, evleri başlarına yıkılıyor, suları kesiliyor, yaşamalanları kalmıyor, evdekilerin karnını doyurmak çokdaha güç bir hal alıyor ve çoğunlukla o bombalar gelipsavaş dışındaki kesimi buluyor.Ortadoğu gibi günümüzün enerji kaynaklarınınmerkezi durumundaki ve bu nedenle emperyalistgüçlerin sürekli cirit attığı bir bölgede ne savaşlar sonaerecektir ne de problemler. Filistin halkı bu koşullardabağımsız bir devlete kavuşsa bile, yıllardır tutsak haldeyaşayan bu halkın sorunu bugün için ancak kısmen vegeçici olarak çözülebilir. Ama gerçek bir çözüm ortayakonulamadığı sürece Filistin her an yeni işgallere,katliamlara ve saldırılara gebe bir ulus olarak varlığınısürdürecektir.Yazı içerisinde kullanılan bilgiler için değişikkaynaklardan yararlanılmıştır.A.Raif FALCIOĞLU17

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!