Ahmet Sa’adat’ı da hapishaneye attılar, otuz yılhapse çarptırdılar. Söyledikleri şuydu. Zeerili’ye karşısuikast düzenledi. Peki neden Zeerili’ye karşı suikastdüzenlenmişti o dönemde? Çünkü İsrail’in sürekliFilistin içerisindeki yaptığı suikastların bir karşılığıolması gerekiyordu. Orda Zeerili suikastını AhmetSa’adat ile bağdaştırdılar. Ahmet Sa’adat’ı otuz yıl hapsemahkum ettiler. Bunun yanında Filistin’in ne kadardireniş liderleri varsa hepsini toplayıp ya cezaevlerineattılar ya da suikastlarla onları yok ettiler. Amaç oradakidirenişi tamamen bitirmek ve önünü kesmekti. Bugünsadece suçu taş atmak olan bir çocuğun kollarını taşlakıran mı teröristtir? Bugün evini terk etmediği içintanklarla evi başına yıkılan mı teröristtir? Bugün bütündünyanın gözü önünde televizyonlarda seyrettireseyrettire direnişçilere işkence yapanlar mı teröristtir?Bunları sormak gerekiyor. Direniş hiçbir zaman teröristdeğildir. İşgale karşı direniş her boyutuyla meşrudurdiye düşünüyorum. Ve İsrail’in yaptığı katliamdır, benbuna savaş demiyorum. Çünkü orada koşullar eşitdeğil. Karşılıklı bir güç gösterisi yoktu. Kesinlikle bubir savaş değildi. Buradaki yaşanan bir katliamdı. Birsoykırımdı. Hala kaldırılmayan molozlar var. Altındanneler çıkacağını hiç kimse bilmiyor. Eğer siz bir halkınelektrik kullanma hakkını elinden alırsanız, günde üçsaat, sadece elektrik kullanmasına izin verirseniz, bubir işgaldir, bu bir katliamdır. Siz bir halkın su içmekuyularına kimyasal madde atarsanız, o halklı ölümemahkum ederseniz, o halkı tedavi edilemeyecekhastalıklara mahkum ederseniz, bu bir işgaldir, bubir katliamdır. Siz bir halkın tedavisini engellerseniz,Mısır sınır kapılarını kapatarak ki en ağır hastalarınbile o kapılardan geçip tedavi olmasını engellerseniz,Gazze’nin içerisine ilaç girmesini engellerseniz bu birişgaldir, bu bir katliamdır. Siz bir halkı gıdadan yoksunbırakırsanız, o halkın elinde ekmek yapacak unu yoksa,bu bir işgaldir, bu bir katliamdır, bu bir soykırımdır.Gazze’de yaşananlar bunlar arkadaşlar” sözlerinitamamlayan Füsun Bandır, Filistin taş generallerinindirenişine sahip çıkmaya çağırdı.Gazeteci Ayşe Karabat;“Ben bir gazeteci olarakelimden geldiği kadarıylada kadın sorununda dahaduyarlı olmaya çalışanbirisiyim. Örneğin bir haberhazırlıyorsam, o haberdeuzman görüşüne ihtiyacımvarsa ve bir erkekten uzmangörüşü aldıysam mutlakabir kadından da uzmangörüşü almaya çalışırım.Kadınların kendilerine aitbir kültürleri olduğunu düşünüyorum, bunun bu çoktartışmalı bir konu. Bunu yalnızca kadının biyolojisinedayandırmıyorum, yaşam pratiğine de dayandırıyorum.Filistin’de yaşarken birbirinden çok farklı kadınlarlabirbirlerinden çok farklı geçmişleri olan geleceğebakışları olan kadınlarla ve bu arada İsrailli kadınlarlada tanışma ve bazılarıyla dost olma bazılarıyla hayatıpaylaşma şansım oldu. 2002 yılında Ramallah’taydım,orada Filistinlilerle, kadınlarla o ağır işgalin ve o ağırsavaşın nasıl bir şey olduğunu paylaşmak zorundakaldım çünkü bir anlamda onlardan biriydim . Bende evimde esirdim, ben de komşularımın ellerinin,kollarının bağlanarak götürülmesine tanıklık ettim.Ama bununla birlikte şunu da söylemem lazım. YineKudüs’te yaşarken benim kızım sekiz yaşındaydı,oradaki uluslar arası bir okula giderken bir intiharsaldırganının saldırısına da maruz kaldım. Daha doğrusukızım maruz kaldı. İşgalin birebir kendisinin Filistinlikadınların, bütün Filistinlilerin hayatını cehennemeçevirdiği bir gerçek ama Filistinli kadınların hayatınıçok daha fazla cehenneme çeviriyor. Örneğin İsrail’inkullandığı toplu cezalandırmaların bir en önemlitezahürlerinden birisi olan ev yıkmalar e çok Filistinlikadınları etkiliyor. Çünkü Filistinli kadınlar tabi kidünyanın her yerinde olduğu gibi evin idaresinden,yiyeceğinden, içeceğinden, düzeninden sorumluve İntifadanın başlangıcından beri yıkılan ev sayısıyaklaşık beş bin. Bu kadınlar için ev yaşamının ne kadarönemli olduğunu söylememe gerek yok. Kadınlarınözel alanlarına doğrudan, birebir müdahaleye bir örnekvereyim. İsrail askerleri tarafından bütün Filistin’ekurulmuş olan kontrol noktaları var. Kontrol noktalarıbütün Filistinlilerin hayatlarını son derce zorlayan,onları okullarından, hastanelerinden, işyerlerindenayıran kontrol noktaları ama bu kontrol noktalarındanbir kadın olarak geçmek, çok daha zor” olduğunusöyledi. Panel dinleyicilerin soruları ve panelistlerinyanıtlarıyla sona erdi.
şubelerdenİSTANBUL ŞUBEMİZ 31 OCAK <strong>2009</strong> TARİHİİTİBARİYLE YENİ YERİNE TAŞINDIAdres ve telefon bilgileri aşağıdadır.Mülkiyeliler Birliği – İstanbul ŞubesiÇarşı Caddesi No:10 Kuzguncuk 34674İstanbulTel.: 216 / 342 30 15 – 31 – 42Faks: 216 / 310 49 99İZMİR ŞUBEMİZDE “150 YILLIK TARİHSELSÜREÇTE TÜRKİYE” SÖYLEŞİSİİzmir şubemizde, Mülkiyeliler Birliği 150.Yıl etkinlikleri çerçevesinde bir söyleşidüzenleniyor. Prof. Dr. Mete TUNÇAY’ınkatılacağı “150 Yıllık Tarihsel Süreçte Türkiye”isimli söyleşi, 13 Şubat <strong>2009</strong> Cuma günü saat18.30’da Konak Belediyesi Alsancak KültürMerkezi Kat:7’de yapılacaktır.ESKİŞEHİR ŞUBEMİZDE GENEL KURULMülkiyeliler Birliği Eskişehir Şubesi olağangenel kurul toplantısı 25/01/<strong>2009</strong> tarihindeyapılmıştır.Eskişehir Şubemizin olağan genel kurulundaseçilen yöneticilerimize başarılar dileriz.YÖNETİM KURULUNecdet BİLGİN BaşkanAbdulkadir ADAR Başkan Yrd.Mefkure ATAK SekreterCebrail ÖZDEMİR SaymanMehmet ZERMAN ÜyeYÖN.KUR.YEDEKMehmet BAŞARMehmet AKKAŞNihal Yıldırım MIZRAKOğuz TURANMurat ÖZGÜLDENETLEME KURULUTuran ÖZCANMustafa UÇKAÇFikriye YÜKSELDEN. KUR. YEDEKA.Banu BAŞARBerna KAYASedef OLUKLULU23