10.07.2015 Views

Mülkiyeliler Birliği E-Bülten 2009-1-2 sayısını buradan indirebilirsiniz.

Mülkiyeliler Birliği E-Bülten 2009-1-2 sayısını buradan indirebilirsiniz.

Mülkiyeliler Birliği E-Bülten 2009-1-2 sayısını buradan indirebilirsiniz.

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

kendisi zaten bir ekonomik krizdir. Kapitalizm geçerliolduğu sürece ekonomik kriz de onunla birliktevarlığını sürdürecektir.”[6] Bu bir!İkincisi de bu temel üzerinde yükselen “maliküreselleşme” vahşeti: Konuya ilişkin olarak birekonomistin deyişiyle, Bush yönetimi Wall Street’inbir “casino market”e, yani “kumar piyasası”nadönüşmesine izin vermiştir.Üçüncüsü de olup-bitmeyenin “serbestpiyasa” retoriğinin iflasına denk düştüğüdür! Ancakkapitalizmin iflas ettiğini anlamak için böyle birgelişmeyi beklemeye gerek yoktu…Evet bu kriz biz(ler)e bir kez daha şunugösterdi:“Minimum zaman dilimi içinde maksimumkâr elde etme üzerine kurulu sistemin çarkları birkaçyerden birden kırıldı.Şimdi ise herkes ağız birliği etmişçesine“Küresel finansal sistem hiçbir zaman eskisi gibiolmayacak diyor.2008’in son çeyreği... Dünya piyasalarınıallak bullak etmeyi sürdüren ABD kaynaklı krizinyansımaları dalga dalga yayılıyor...XXI. yüzyılda küreselleşmenin barış, refahve özgürlük getirdiğine ilişkin en ufak bir belirti bileyok ufukta. Tersine küresel bütünleşmenin sosyal,ekonomik ve çevresel bütün dinamikleri adım adımkaotik bir ortama doğru sürükleniyor.BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) hâlen862 milyon insanın açlıkla boğuştuğunu söylüyor.Yoksulluk ve açlıkla mücadele için her yıl 30 milyardolarlık kaynak gerekiyor.Sosyal cephede, tüm dünyada eşitsizliklerinher geçen gün büyüdüğü, ırkçılık, aşırı milliyetçilik vedincilik gibi akımların giderek güçlendiği bir ortamsüregeliyor. Varolan değerlerin yozlaştığı, toplumlardaradikal bölünmelerin arttığı bir dönem...İklim değişikliği, küresel ısınma ve bunabağlı olarak ekolojik dengenin değişmesi, kontrolsüzsanayileşme sonucu doğada yapılan tahribatın etkileriçevresel cephede de işlerin iyi gitmediğini gösteriyor.Son kriz ise yalnız Amerikan ekonomisininçürük yapısını gözler önüne sermekle kalmadı, neoliberalpolitikaların egemen olduğu kapitalist sisteminde küresel ölçekte sorgulanmasının gereğini ortayakoydu.ABD ekonomisinde finans ve gayrimenkulpiyasalarında yaşananlar, ekonomide karşılığı olmayansanal bir “yapay köpüğün hızla sönmeye başlamasıdır.Çark bir yerinden kırıldı. Kriz ise bunun ifadesi.Hâlihazırdaki tüm önlemler bu kırığı yamamayayönelik...Ancak şurası da bir gerçek ki bugün herkesağız birliği etmişçesine “Küresel finansal sistem hiçbirzaman eskisi gibi olmayacak,” diyor.Küresel kriz artık 2007 yılındaki “çalkantı”,“türbülans” ve benzer ifadeleri çoktan geride bırakarak,“kapitalizmin 1930 büyük buhranından bu yanayaşanan en şiddetli krizi” sıfatıyla anılır oldu.2007 krizinin yapısal nedenlerinikapitalizmin küresel finansallaşması açısından nasıldeğerlendirmeliyiz?Kapitalist dünya 1950 sonrasında sanayileşmeve ticaret politikalarının devlet müdahaleleri tarafındanyönlendirildiği ve finansal sistemin ulusal politikalartarafından düzenlenerek sıkı bir şekilde denetim altınaalındığı bir uluslararası sistemin inşasını gerçekleştirdi.Bretton Woods adıyla anılan bu sistemin ayırt ediciözelliği Amerikan Doları’nın küresel pazarlarda temelalışveriş parası olarak kullanıldığı ve döviz kurlarınında ABD Doları’na görece sabitlendiği bir parasalsistemin kurgulanmış olmasıydı. Bir yandan da emekile sermaye arasında göreceli bir barış ortamı, devletinsosyal işlevlerinin devreye sokulmasıyla sağlanmayaçalışılmaktaydı.Kapitalist dünya 1950-1974 arasını başdöndürücü büyüme hızlarıyla geçti. Söz konusudönemde dünya ekonomisinin büyüme hızı yüzde2.9’a ulaşmış; Asya, Afrika ve Latin Amerika’nınyoksul emekçileri tarihte ilk defa reel gelirlerinde birartış olanağı yaşamışlardı. Bu niteliklerinden ötürü1950-74 arası iktisadi büyüme yazınında “altın” çağdiye nitelendirilir oldu.Ancak, bir yandan da artan küresel rekabet ilebirlikte kapitalizmin değişmez yasaları işlemekteydi.Üretim kitleselleşip sermaye birikimi yoğunlaştıkça kâroranlarında da kaçınılmaz bir düşüş boy gösteriyordu.1960’ların ortalarından başlayarak hemenhemen tüm kapitalist dünyada sanayi kârları gerilerken,Marx’ın “son tahlilde kapitalist üretim tarzınınönündeki en önemli engel gene sermayedir yönündekiöngörüsü altın çağın sonuna yaklaşılmakta olduğunuvurgulamaktaydı. Sermayenin ulusal sınırlar içindekibirikim temposu yeni yatırımları gerçekleştirmek içinçok daha yüksek kârları gerekli kılmaktaydı. Ancaksermayenin kârlılığı, içinde bulunduğu ulusal pazarınbüyüklüğü ile sınırlı durumdaydı.Kapitalizmin 1970’lerde içine girmiş olduğubunalımın ve tıkanmanın doğrudan bir göstergesiniŞikago Roosevelt Üniversitesi öğretim üyesi, Dr.Özgür Orhangazi’nin verileri, ortaya koyuyor.[7]Dr Orhangazi ABD’de 1960’ların ortalarındanbaşlayarak kâr oranlarındaki çarpıcı gerilemeyi net birbiçimde ortaya koymaktadır.Finansal serbestleştirilmeyle birlikte finansalsermayenin kısa dönemli, spekülatif nitelikli31

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!