11.07.2015 Views

Download (1420Kb) - Suleyman Demirel University Research ...

Download (1420Kb) - Suleyman Demirel University Research ...

Download (1420Kb) - Suleyman Demirel University Research ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

22mekanizmalar olarak görülmüş ve değerlendirilmiştir. 51 Böylece sivil toplumörgütleri bireyleri askeri yönetime ve baskıcı devlete karşı koruyan kurumlar olarakdeğerlendirilmiştir. Kendiliğinden ve iradi olarak örgütlenmiş toplulukları ifade edensivil toplum örgütleri, ülkemizde batıdan farklı olarak her zaman kendiliğinden veiradi olarak ortaya çıkmamışlardır. 1960 yıllarında görülmeye başlayan ilk siviltoplum örgütleri devlet tarafından oluşturulmuştur. Bugün bile sivil toplum örgütleritam olarak devletten bağımsız olarak kurulamamakta ve faaliyetgösterememektedirler. Çünkü bir örgütün kurulması ve faaliyet gösterebilmesiülkemizde çeşitli yasa ve yönetmeliklerle denetim altında tutulmaktadır. Ülkemizdebazı hükümetler tarafından bu sivil toplum örgütleri kendi ideolojilerini yaymadakullanmakta, kabul etmezlerse bu örgütlerin çoğulcu yapısından yararlanarakyıkılmasına ve dağılmasına neden olmaktadırlar. Bu yüzden ülkemizdeki siviltoplum örgütleri genellikle hükümetlerin istedikleri yönde hareket etmek zorundakalmaktadırlar. Buda sivil toplum örgütlerinin asli vazifesi olan toplum isteklerinidevlete iletmek yerine, devletin taleplerini topluma dikte etmeye, devletineylemlerini denetlemek yerine meşrulaştırmaya ve devleti toplumdan korumayaçalışmaktadır. Dolayısıyla bizdeki sivil toplum profili, batı toplumlarındaki siviltoplum anlayışına pek uymamaktadır 52 .1980 sonrasında Turgut Özal’la birlikte dikkatler devletten halka kaymıştır.Devletin bireylerin özgürlüğünü ve haklarını ve kamusal güvenliğini sağlayaraktoplumun hizmetine girmesi gerektiğini savunmuştur. “Devlet baba” kavramındanküçülen devlet anlayışına geçmiş, yönetim yapısının merkeziyetçilikten kurtulmasınaçalışmıştır 53 .Türkiye’nin toplumsal yapısında “biz” duygusunun hakim olduğu “cemaat”yapısı önemini korumaktadır. Kıray’a göre, köyden kente göç sürecinde, köydekiağalık patronajı “himayecilik” yerini kentte aile içi yardımlaşma ve hemşehridayanışmasına bırakmıştır. 5451 Hülya Ercan, a.g.e., s. 7152 Hülya Ercan, a.g.e., s. 7153 Levent Köker, “Ulusal Kimlik ve Devlet Meşruiyeti Türkiye’nin Demokratik DeneyimininÇelişkileri”, Sivil Toplum Demokrasi ve İslam Dünyası, ed. Elisabeth Özdalga/ Sune Persson, Çev.Ahmet Fethi, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, yayın no: 76, İstanbul, 1998, s. 9454 Mübeccel Kıray, “Siyasi Himayecilikten Dinsel Grup Himayeciliğine”, Türkiye’de ToplumsalDeğişim, Yeni Yüzyıl Yayınları, İstanbul,1995,s. 64, Aktaran;Vehbi Bayhan, a.g.e., s. 10

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!