11.07.2015 Views

Türk milliyetçiliği ve Etno-sembolik Çözümleme ... - York University

Türk milliyetçiliği ve Etno-sembolik Çözümleme ... - York University

Türk milliyetçiliği ve Etno-sembolik Çözümleme ... - York University

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Osmanlı’daki cemaatlerin bir arada varolu sisteminin çöküü ile bunun süratleeli aır <strong>Türk</strong> milliyetçiliiyle yer deitirmesini anlamaktaki zorluk, öncelikleOsmanlı’nın milliyetçilik çaı öncesi toplumsal tarihinden kaynaklanır. Bualandaki bir çok çalıma, gayri-müslim cemaatlerin son dönem Osmanlıtoplumunun ayrılmaz birer parçaları olduunu <strong>ve</strong> bu cemaatlerin üyelerininrejimi etkileyen deiimlerde direk rol aldıını ortaya koymaktadır (Krikorian1977; Braude <strong>ve</strong> Lewis 1982; Shaw 1985; Toros 1985; Findley 1989; Isaawi <strong>ve</strong>Goncidas 1999). Yani, Osmanlı Hıristiyanları <strong>ve</strong>ya Musevileri siyasi sistemin <strong>ve</strong>toplumdaki hakim kültürel yapının yabancıları deildiler; her ne kadar esit birvatandaslık söyleminden bahsedilemese de, bu cemaatlerin çatısı altındakategorize edilmis bireylerin siyasal, iktisadi <strong>ve</strong> bürokratik yaptırım gücündenyoksun oldukları da söylenemezdi. Dahası, ciddi bir kesimin toprakla balarıvardı <strong>ve</strong> Müslümanların agırlıklı oldugu emperyal yapıyla entegral ilikilerüzerinden yaamlarını sürdürüyorlardı. Miraslarının belkemii, farklı dinselcemaatlerin Müslümanlıgı tescil edilmis yöneticilerin süzerenlii altında birarada yaıyor olması degil, yasadıkları topraklardaki tarihsel kökenleri <strong>ve</strong>buraların insanları olmaları idi. 12 Aynı zamanda, yüzyılların Osmanlı idaresininözü, Balkanlar’dan <strong>ve</strong> fethedilen yerlerden seçilip getirilen gayri-Müslimlerinislam dinini kabul etmeleri kosuluyla ayrıcalıklı bir eitime tabi tutularakimparatorlugun idari yapısı dahilinde bir araya toplamasına dayalıydı (devirmediye bilinir). Bu anlamda, emperyal rejimde ‘gayri-Müslim öe’, en az‘Müslüman/<strong>Türk</strong>’ kadar <strong>ve</strong> siyasi açıdan ondan daha da önemliydi.Bununla beraber ondokuzuncu yüzyıla gelindiinde dengeler deiti. EskiOsmanlı topraı olan Balkan yarımadasında ulus-devletlerin kurulması ile, gerikalan topraklarda Ermeni <strong>ve</strong> Yunan (Rum degil) milliyetçiliklerinin giderekyayılması gibi bir dizi faktörün bir araya gelmesiyle, Anadolu Hıristiyanlarıgelimekte olan <strong>Türk</strong> milliyetçiliinin gözünde namlı düman haline geldiler.mparatorluun sonunu neredeyse getiren Birinci Dünya Savaı’nın sonuçlarıtoprakların (Küçük Asya <strong>ve</strong> Dou Trakya) <strong>ve</strong> kaynakların ya paylaılmasını yada bölünmesini dayattı. Vatanse<strong>ve</strong>r <strong>Türk</strong> milliyetçileri bu iki seçenei dereddetti. Onun yerine, Yunan ordusu 1919’da Küçük Asya’nın batısını igalebalar balamaz, kendi davalarına karı duran herkese karsı sava ilan ettiler.Daha önce de belirtildii üzere, kullanıma hazır, gelimi bir ulusal direni <strong>ve</strong>askeri savunma aı zaten mevcuttu. Bu savunma gücü, tehdit <strong>ve</strong>ya kuatmaaltındaki yerel Müslüman cemaatlerden gelen destekle birleince, direni, birgrup eski-ttihatçı askeri subayın liderlii altında bir Ulusal Kurtulu Savaı’nadönütü. Daha derli toplu <strong>ve</strong> demografik açıdan üstün Anadolu Müslümanlarıylakarılatıracak olursak, örgütlü askeri güçten yoksun, bölünmü <strong>ve</strong> daınık diniazınlıklar—Helen Krallıı’nın saldırı halindeki ordusu hariç—çatımanınkaçınılmaz kaybedenleri oldular. Bu topyekün sava kurgusu Cumhuriyet’in12

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!