12.07.2015 Views

Akademi Mecmuası - Kubbealtı Akademisi Kültür Ve Sanat Vakfı

Akademi Mecmuası - Kubbealtı Akademisi Kültür Ve Sanat Vakfı

Akademi Mecmuası - Kubbealtı Akademisi Kültür Ve Sanat Vakfı

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

SÂMİHA AYVERDİ İNSANHatipler konuşuyor, şiirler okunuyor, saz taksimleri yapılıyor-du.Bizler de, semâzenler ve mutrıbân, sahne gerisinde perdenin ar-kasındaoturup beklerken - sıkıcı protokol konuşmaları ve Refi Ce-vad Ulunay‟ınher yıl tekrarladığı Hz. Mevlânâ‟nın cenâze merâsimi hikâyesi hâriç -bütün bunları dikkatle ve zevkle dinliyorduk.Sıra Sâmiha Anne‟ye gelip ismi anons edilince büyük bir heye-canlahepimiz dikkat kesiliyorduk. Erhan neyini alarak, perdenin arkasında birsandalyeye oturuyor ve huşû içinde üfleyerek refâkat ederken o, ŞeyhGâlib‟inMesnevî ammā ki her bir vasfı kân-ı ma‟rifetMesnevî ammā ki her bir nutku lisān-ı ma‟rifetMesnevî ammā ki her bir harfi beyān-ı ma‟rifetdiye vasıflandırdığı Mesnevî ve Hz. Mevlânâ hakkında şöyle diyordu:“İnsan oğlu, yedi yüz senedir Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî‟yi bir Tanrımîrâsı gibi benimseyip, görünen ve görünmeyen her cephesinden söz etmiştir.Değil bir yedi asır, onun vasfında kelâmını, merâmını kıyâmete kadarseferber etse, gene bu hakîm, şâir, âlim ve bilhassa Hakk‟ın yüce velîsiMevlânâ‟yı söylemeye kanamayacak, doyamayacak, şevkini, zevkini, hayranlığınısöylemekle tüketemeyecektir...................Artık su götürmez hakîkattir ki dünya, ihtiyar başını elleri arasına alarakgeçmişin muhâsebesini yapmakta ve şunları düşünmektedir: Yer altındayürüdüm, deniz altında gezindim, bulutları aştım, fezâları teshir ettim,olmazları oldurup tabiatı keyfime esir ve hizmetkâr kıldım. Amma bütünbu yaptıklarım ve yapacaklarım, bana saadet, bana felâh ve selâmet getirmedive getirmeyecek de. Şu halde hâlim nice olacaktır?Beşeriyetin canı boğazına gelip de, hakîkî bir kurtarıcıya olan ihtiyâcınışeksiz şüphesiz, sarih ve berrak olarak hissettiği zamanlarda artık sahtedeğerler, onu tatmin etmez olur. <strong>Ve</strong> işte o zaman, hakîkî değerlerinin peşinedüşmek ferâsetini gösterir. Zîra asırlar değişse de hikmet ve hakîkat değişmez.Böylece de hikmete olan iştiyak ve susuzluk da ebedîdir, çünküfıtrî olan bu duygu, insanın yaratılışıyla berâber gelmiştir........................İşte Mevlânâ gibi yücelerin yolu, beşeriyetin susaya geldiği bu hikmetve hakîkatin tâ kendisidir. Yirminci asırda da kırkıncıda da ayni irfan, aynihikmet ve hakîkatler, onun gerçek nafakası ve talebi olmakta devamedecektir........................Halk irfânını mayalayıp bereketlendiren velîlerin, kültür ve cemiyethayâtındaki büyük ve ehemmiyetli rolleri artık bir ilim ve târih realitesiolarak kabul edilmiş bulunmaktadır. Şu halde bu gün de, imdat dileyerekkurtarıcısını bekleyen şaşkın ve muztarip halk kütlelerine, bu rehber ve öndengidicilerin söyleyeceği çok söz vardır.21KUBBEALTI AKADEMİ MECMUASI, sayı 145, yıl 37/1, Ocak 2008

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!