12.07.2015 Views

Akademi Mecmuası - Kubbealtı Akademisi Kültür Ve Sanat Vakfı

Akademi Mecmuası - Kubbealtı Akademisi Kültür Ve Sanat Vakfı

Akademi Mecmuası - Kubbealtı Akademisi Kültür Ve Sanat Vakfı

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

SÂMİHA AYVERDİ İNSANBunların başında bulunan büyük panteist 11 Mevlânâ, yedi asırdan be-ribeşeriyet hizmetinde kemer kuşanmış olarak: İsteyin vereyim, sorun söyleyeyim,gelin kurtarayım! demektedir.......................Bilindiği gibi Mevlânâ Türk‟tü. Fakat Türkiye‟de ne bir Mevlânâ Enstitüsüvardır, ne de bir Mevlânâ Kürsüsü. Halbuki garp, bu meseleyi çoktanhalletmiş, koca velî hakkında söylenecek söz, ilmin haysiyetli elinetevdî etmiştir. Pâkistan ve Îran gibi şarklı komşularımızın da ilim ve irfanha-yatları içine Mevlânâ bir gerçek olarak yerleşmiştir.Eskiden bizde de Mevlevî dergâhları ile mesnevîhâneler kitâbî olduğukadar, şifâhî kültür ve medeniyet an‟anemizin de tabiî bir devâmı olarak,bu mühim ihtiyâcı bir dereceye kadar karşılamakta idi. Fakat mezkûrmües-seselerin tasfiyesinden sonra cihânın dört elle sarıldığı yüce hakîm,kültür ve cemiyet hayâtımızın içinden büsbütün çıkarılmış, ismini dahiağza al-mak bir gerilik hareketi sayılmak gafletine düşülmüştür.........................İnsanlarla Mevlânâ Celâleddin arasında bir köprü kurmak lâzım gelirsebunun kendi eserleri olduğunda şüphe edilemez. Bilhassa Mesnevî dünkü,bugünkü, ve yarınki insanın mayasını tutup ruh inzibâtını kurmakta yeryüzününen sözü geçkin eserlerinin başında gelir. Zira Mevlânâ‟nın hareket vevusul noktası olan ilâhî aşk(tan), sırasına göre şiir olarak, hikmet ve mârifetolarak bu kemâlli fikir ve mantık silsilesinin bürhanlarından ve gerçeklerindeno büyük ve eşsiz Mesnevîsi doğmuştur. Bunun içindir ki MevlânâCelâleddîn-i Rûmî denen o yüce mürebbî-mürşidin hayat felsefesini ve terbiyesistemini ortaya çıkaracak sırlı anahtar, eserleri ve hassaten Mesnevî‟sidir...........................Eğer bugün bir alıcı olarak bu ilâhî vericiden gereği gibi faydalanmayı bilmiyorsak,Şâir İkbal‟in, Muhammed ümmetine târiz edip kabahati İslâmiyettedeğil, bizim müslümanlığımızda aramamızı söylemesi gibi, biz de suçu, yeryüzününbu muhteşem ahlâk âbidesinde ve tevhit kitabında değil, kendi gaflet vecehâletimizde arayıp bir an evvel daldığımız uykudan uyanmamız lâzımdır.”*Merāsim sona erip gece yarısı otele dönünce yeni bir fasıl başlı-yordu.O gece de hepimiz salonda toplandık. Neyler coşdu, ilâhiler birbirini tākipetti, Eskici Muammer Efendi bendirini vurup kendi-ne has tavrıylaYunus‟dan, Niyāzî Mısrî‟den, Sezāî‟den kıt‟alar oku-du. Derken, ŞeyhRāşid Efendi meydanı açıp zikre başlayınca, sanki yer yerinden oynadı;herkes kendinden geçmiş, bütün yüreklerden yükselen Kelime-i Tevhidayyûka çıkıyordu.(Devam edecek)2211 “Panteist” kelimesi “panteizm felsefî görüşüne mensup” anlamında değil, “vahdet-ivücudçu” mânâsında kullanılmıştır.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!