12.07.2015 Views

Akademi Mecmuası - Kubbealtı Akademisi Kültür Ve Sanat Vakfı

Akademi Mecmuası - Kubbealtı Akademisi Kültür Ve Sanat Vakfı

Akademi Mecmuası - Kubbealtı Akademisi Kültür Ve Sanat Vakfı

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

SÂMİHA AYVERDİ İNSAN40-Çok var. Şöyle söyleyeyim. Dirim diye bir mecmua var ayda birgelir, Amerika‟da çıkıyor. Baştan aşağı tıbbî ve yeni şeylere âittir. BurchWinsor diye bir profesör, elektro kardiogramın babası… O, mecmuanınbaşına bir makale yazmış. “İki türlü doktor vardır diyor. Bir tânesi pahalı,ışıklı, son derece hassas âletlerle ve ekip hâlinde teşhis koyar ve sonrahasta yalnız kalır. İkinci tip doktor ise hastası-nın yatağının kenarına otururhastasını muayene eder ve sonra da tâkip eder” diyor. Bunu söyleyenWinsor... Kırk beş senesinde ben Numune Hastahânesi‟ne asistan olarakgirdim. Safra kesesi röntge-ni çekmek meseleydi. Çünkü akşamdan bir ilaçveriliyordu. Hasta ilacı içiyor ve kusuyordu. Yani bir meseleydi. Ultrasonçıktı her şey halloldu. Tıpta büyük ilerlemeler var. Aklımıza gelir miydibaşkası-nın kalbiyle yaşayacağımız.-Güney Afrikalı doktor Barnard değil miydi?-Evet. Ben o sırada Londra‟daydım. Christian Barnard konfe-ransveriyordu. Tuhaf bir adamdı, yakışıklı bir adamdı da… İngilte-re gibisoğuk bir memlekette baştan aşağı beyazlar giymiş olarak kürsüye çıktı.Hatta teybe almıştım konuşmasını... Ön sıralarda da sağlık hizmetleriyleuğraşan bir İngiliz milletvekili oturuyormuş. Konuşmanın sonunda, “Seninkalp nakli için harcadığın bu kadar parayla ben kaç Parkinson hastasınıiyileştiririm” diye lüzumsuz bir konuşma yaptı. Fakat Bernard hiçsinirlenmedi, sâdece şunu sükû-netle söyledi: “Bu kadar böbrek ya dakaraciğer nakli yapılıyor si-nirlenmiyorsunuz da kalp nakline niçin bukadar sinirleniyorsu-nuz?” Tabiî o lüzumsuz çıkış sâdece kendinigöstermek için yapıl-mış bir mânasızlıktı.-Siyâmi Ersek ile de herhalde yakın tanışıklığınız var.-Tabiî…Siyâmi Ersek‟in hastahânesinin bulunduğu yer vaktiyle boşbir tarlaydı. Ondan sonra oraya bir tüberküloz hastahânesi yap-tılar. AmaHeybeli Ada‟da da bir Tüberküloz hastahânesi var. Siyâ-mi oradaydı.Haydarpaşa‟ya akciğer cerrahı olarak geldi. Fakat o es-nâda İngiltere‟denüç tâne doktor gelmişti. Cerrahpaşa‟da konferans verecekler. Bir tânesi,Nixon bir tânesi Vooler… Birisi dâhiliyeci, bi-risi cerrah, birisianestezist… Bizim bir sınıf arkadaşımız vardı. Ni-hat Dorken… Ne yaptıyaptı orada bunlarla çalıştı. Siyâmi de ora-daydı, isterseniz bizimhastahâneye gelin dedi ve aldı onları buraya getirdi. Kalp cerrâhisi böylecekurulmuş oldu. Allah rahmet eylesin Siyâmi‟nin hizmeti büyüktür.Değiştirilen sokak isimlerinden, Kadıköy‟ün eski doktorlarına ve genedeğiştirilen okul adlarına geliyoruz. Bu arada ortaokulda Kenan Evren ileaynı sınıfta okuduklarını da öğreniyoruz. Doğma büyüme Kadıköylü olanannem okuduğu ilkokul binâsının Zühtü Paşa‟ya âît olduğunu Müfit Bey‟inKadıköy kitabından öğrendiğini söylüyor-Zühtü Paşa devamlı okuyan bir insanmış. Çok defa Paris‟e veİngiltere‟ye gidip gelmiş. O konağın yerinde asıl başka bir konak varmışgene Zühtü Paşa‟nın ama o yandıktan sonra bu yapılmış.-Pekiyi Çamlıca hakkında ne düşünüyorsunuz?-Eskiden Çamlıca‟da pek az ev vardı. Onlar da ahşaptı. Orayainsanları tebdil-i hava için yollarlardı. Siz Çamlıca Lisesi‟nde mi

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!