12.07.2015 Views

Beklentilerle, umutlarla... - Bilişim Dergisi

Beklentilerle, umutlarla... - Bilişim Dergisi

Beklentilerle, umutlarla... - Bilişim Dergisi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

10011100010101000100011100101100100110001110101111001010102011001011011101111011101101011010101111001010101101-2010’da bilgi toplumuna dönüşüm için sizce atılan en önemli adım ne oldu? Hangi adım vedüzenlemeler yapılmadı?-Bilgi toplumuna doğru atılan adımlar, eğitimden geçer. Eğer bugün, 15 yaşındaki Türk ortaeğitimgençleri, sözel-sayısal ve fen sorularını anlama ve bunlara doğru yanıtı düzenleme (eski dillemuhakeme dediğimiz) işleminde, 35 Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) ülkesiarasında, kısaca PISA olarak bilinen ve OECD ülkelerinde belli yıl aralıklarıyla yapılan Uluslararası Öğrencileri Değerlendirme Programı’nda 33. sıradaysa, bir sistem hatası var demektir.Son araştırmada Türk öğrenciler 800 puan üzerinden neden sözelde acaba 464 puan alabiliyor?Neden matematikte 445 puanda kalıyor? Neden fende 454 puanda kalıyor?-Birinci sorunuzda yanıtladığım noktaya dönmek istiyorum: 2011 seçiminden sonra hükümetin,kapsamlı ve gerçekçi bir BTS hazırlamak üzere niyet beyan etmesini, bunun hazırlanması içinsadece kamu değil fakat sivil toplum örgütleri ve bilişim sektörünü de muhatap kabul ederek“katılımcı” bir yaklaşımla, geçmişin hatalarına düşmeden ileriye bir atılım yapmasını diliyorum.Bence bu samimiyetle sağlanabilirse ve ortaya çıkacak bir strateji gerçekten uygulanırsa,hedeflere varılırsa, kaybettiğimiz zamanı telafi edebiliriz.Ve bu geride kalış, daha kaç yıl sürecek? Ama esas sorulması gereken soru elbette şu olmalı:Bu geride kalışı ne zaman ve nasıl ileriye doğru çevireceğiz? Bunu, her sınıfa her öğrenciyebirer laptop da verseniz acaba çözebilir misiniz? Bence, her öğretmene de aynı şeyi yapsanızçözemezsiniz. Bence, bilgi toplumuna giden yolda sağlıklı adım atmak, eğitim sistemini gerçektençağdaş içerikle donatmak ve öğrencilere, beyinlerinin en plastik olduğu, yani öğrenmeye enuygun oldukları bu yaşlarında eleştirel düşünebilen, kendini geliştirmeyi ilke edinen ve okumayıöğrenmeyibir külfet değil “hayat boyu eğitim”in gereği olduğunu idrak etmelerini sağlayanyepyeni bir eğitim düzenine geçerek yapılabilir.-Bilişim sektörünün dünya ile rekabetinin önündeki engelleri ve bu engellerin kaldırılması içinçözüm öneriniz nedir?-Türkiye, bilişimde bir çekim merkezi değil. Bir Hindistan, İrlanda, İsrail değil. Dünya EkonomikForumu’nun 2009-2010 dönemini değerlendiren Küresel Bilgi Toplumu Teknoloji Raporu’na göreTürkiye üç yıl önce (2007) 127 ülke arasında 55. sıradaydı. 2008-09 döneminde 134 ülke arasında61. sıraya geriledi. Son 2010 döneminde 133 ülke arasında 69. sıraya indi. Bu veriler, Türkiye’ninbilişim açısından bir cazibe merkezi olması için atması gereken çok adım olduğunu, ve buadımların koşar adım şeklinde olması gerektiğini gösteriyor... Ülkemizde bilişim tüketimi yavaşyavaş artıyor, bu iyi. Ancak, bu artışla bilgi arama-tarama-üretmeden ziyade, Facebook ve MSNgibi pasif eğlence-boş zaman geçirme amaçlı kullanıldığını biliyoruz. Bizzat Bilgi Teknolojilerive İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Sayın Acarer, “İnternet kullanıcı sayısı 35 milyona çıktı. Ama15 yaş üzeri her 3 kullanıcıdan biri, haftada 50 saat oyun oynuyor” diyerek durumu özetlemişti(24 Şubat 2010)... Ve belki sorunuza yanıt olarak son olarak şunu da ekleyebilirim: Yerelyazılımcıların küresel düzeyde rekabet edebilecek yazılımlar üretmelerini sağlayacak “gerçek”teşviklerin uygulanması gerekli... Aynı şekilde bilişim hizmetlerinin sağlanmasında da (örneğinçağrı merkezleri) aynı önlemler alınabilir.-2011’de bilişim sektörü için gerçekleşmesini beklediğiniz gelişme nedir?10011100010101000100011100101100100110001110101111001010101101001011011101111011101101011010101111001010101101110 2011 OCAKDos y a: 2010 Değer lendir mesi-2 011 Öngör üler i AYLIK BİLİŞİM KÜLTÜRÜ DERGİSİ 111

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!