12.07.2015 Views

Beklentilerle, umutlarla... - Bilişim Dergisi

Beklentilerle, umutlarla... - Bilişim Dergisi

Beklentilerle, umutlarla... - Bilişim Dergisi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

par. 35). Çeşitli kararlarına da yansıdığı üzereAİHM’e göre Sözleşme ile güdülen amaç,hakların, hayali ya da teorik olarak değil, etkili veelverişli bir şekilde güvence altına alınmasıdır.Bu, yalnızca AİHS açısından değil, Türkiye’dekonuya ilişkin hukuksal düzenlemeleruygulanırken de her zaman hatırda tutulmasıgereken basit ama önemli bir kuralı oluşturur.Öncelikle “özel yaşam”ın tanımlanmasınınoldukça güç olduğu belirtilmelidir. Zorluközellikle kamusal alan ile özel alan arasındakisınırların belirsizliğinden kaynaklanır. Bu iseher somut olayda olayın kendi koşullarınagöre bir değerlendirmeyi gerektirir.Mahkemenin çeşitli kararları incelendiğindeözel yaşamın yalnızca kişinin mahremyaşamı ile sınırlandırılmadığı, başkaları ileilişki kurduğu alanları da kapsar şekildeyorumladığı görülüyor. Bu yaklaşımın, kişiselverilerin korunması açısından önemli sonuçlarıbulunmaktadır: kişi, ev telefonu yanında, iştelefonunun dinlenmesi durumunda da ya daözel alan yanında kamusal alanda görüntüsükayıt edildiğinde de Sözleşmenin 8. maddesininsağladığı güvenceden yararlanacaktır.Ayrıca Mahkemenin içtihadı uyarınca,geleneksel haberleşme araçları yanındamodern iletişim araçları da koruma kapsamındayer almaktadır. Bu bağlamda, kişilerin İnternetaracılığıyla kurdukları iletişim, e-postalarınınizlenmesi ya da içeriklerinin saptanması da 8.madde çerçevesinde değerlendirilmektedir.AİHM konuya ilişkin ilk önemli kararını, Klassve diğerlerinin Almanya’ya karşı yaptığı başvuruüzerine vermiştir. Bunun yanında Mahkemenin“özel yaşam” kapsamında gördüğü ve kişiselverilerin korunması açısından oldukça önemliolan bir kaç durum şöyle sıralanabilir: bireylereilişkin kişisel bilgilerin resmi makamlarcatoplanarak arşivlenmesi (Amann İsvçre’yekarşı, b.n. 27798/95; k.t. 16 Şubat 2000; RotaruRomanya’ya karşı, b.n. 28341/95, k.t. 4 Mayıs2001); telefon görüşmelerine ilişkin kayıtlarıizleme(Malone, Birleşik Krallığa karşı, b.n.8691/79, k.t. 2 Ağustos 1984; P.G. ve J.H.,Birleşik Krallığa karşı, b.n. 44787/98, k.t.25 Eylül 2001); toplanan verilerin toplanmaamacı dışında kullanılması (Leander, İsviçre’yekarşı, b.n. 9248/81, k.t. 26 Mart 1987); sağlıkverilerinin gizliliği (Z., Finlandiya’ya karşı, b.n.22009/93, k.t. 25 Şubat 1997; M.S., İsveç’e karşı,b.n. 20837/92, k.t. 27 Ağustos 1997); emniyetgüçleri tarafından parmak izi ve fotoğraflarınalınması (Murray, Birleşik Krallık’a karşı, b.n.14310/88, k.t. 28 Ekim 1994); kişisel verilereerişim hakkı (Gaskin, Birleşik Krallık’a karşı,b.n. 10454/83, k.t. 7 Temmuz 1989); kişiselverilerin gerektiğinden uzun süre tutulması(S. ve Marper, Birleşik Krallığa karşı, b.n.30562/04, 30566/04, k.t. 4 Aralık 2008).Bunun yanında Mahkemenin içtihadı uyarınca“özel yaşam”, kimlik hakkını ve 8. maddedekigüvencelerin yorumlanmasında oldukçaönemli olan, kişilik ve bireysel özerklik ilkeleridolayısıyla, kişisel gelişim hakkınıda kapsamaktadır.AİHS’nin 8. maddesinde düzenlenenözel yaşama saygı hakkının sınırları,aynı maddenin 2. fıkrasında yeralıyor. Bu özel yaşama saygı hakkınabir müdahale olduğu saptandığında,mahkeme bu müdahaleninmeşruiyet kazanıp kazanmadığınıdeğerlendirir. Bu değerlendirme, 2.fıkrada belirlenen koşul ve ölçütlereuygunluk açısından yapılmaktadır.AİHS 8/2 hükmü uyarınca özelve aile yaşamına müdahale, (i)burada sınırlı sayımla belirtilmişamaçlardan bir ya da bir kaçınayönelik; (ii) yasada öngörülmüş ve (iii) aynızamanda demokratik toplum için gerekli veöngörülen amaç ile orantılı olması durumundameşrudur.Kolaylıkla anlaşılabileceği gibi bir sınırlamanınsöz konusu olabilmesi için yalnızca yasadabelirtilmiş meşru bir amaca dayanması yeterlideğildir, ayrıca bu sınırlamanın demokratikbir toplum için gerekli ve amaç ile orantılıolması da bir zorunluluktur. Bu zorunluluğu,iç hukuktaki sınırlamalar açısından mutlakadikkate almamız gerekir.Türkiye’de kişisel verilerin korunmasına yönelikçerçeve bir yasaya gereksinim duyulduğu açıktır.Anayasanın 20. maddesindeki açık düzenlemekarşısında bu, artık bir zorunluluk haline degelmiştir. Bu düzenlemede ve uygulanmasındayukarıda kısaca belirtilen ilkeler, bizlere ışıktutacaktır. Bunun yanında kişisel verilerinkorunmasının öneminin bilincindeolmanın ve onun gerçekleştirilmesinitalep etmenin gerekliliği de göz ardıedilmemelidir. Unutulmamalıdır ki:artık özel yaşamın sonunun geldiğinindüşünüldüğü bir çağda, benliğimizive bireysel özerkliğimizi korumak içinelimizdeki en güçlü silahlardan biri kişiselverilerin korunmasına yönelik hukuksaldüzenlemelerdir. Nitekim “özel yaşamıngizliliği hakkı” kapsamında korunanalanı, her birimizi diğerlerinden ayıranbenzersiz özellikler oluşturmaktadır.Adımızdan,beğenilerimize;tercihlerimizden, düşüncelerimizeuzanan bu alana sınırsız erişim“kendimiz” olmamızı olanaksız kılabilir.Bu ise, temelde insan onuruna yönelen birsaldırıdır. Özel alanımıza yalnızca bizimbelirleyeceklerimiz ve hukuk kurallarıiçerisinde belirlenen meşru kişiler veyalnızca meşru amaçlarla ulaşabilmelidir.Kişisel verilerin korunmasına yönelikhukuksal düzenlemeler, hızla gelişenteknoloji ve artan bilgi akışı karşısındatam bir koruma sağlayabilecek güçteolmasa da, kapının önünde yığılmış veçok çeşitli amaçlarla içeriye girmekte,bizi gözlemekte, kayıt etmekte,yönlendirmekte yoğun bir istek gösterenmeraklı gözlerin fütursuz ziyaretiniengelleyebilecek elimizde kalan birkaçgüvenceden en önemlisidir.(*) 2010 Bilişim Kurultayı’nda paylaşılansunum.148 2011 OCAKAYLIK BİLİŞİM KÜLTÜRÜ DERGİSİ 149

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!