12.07.2015 Views

Beklentilerle, umutlarla... - Bilişim Dergisi

Beklentilerle, umutlarla... - Bilişim Dergisi

Beklentilerle, umutlarla... - Bilişim Dergisi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Neden “Çevreci Bilişim”?Hatırlanacağı gibi yeryüzünün ilk bilgisayarıENİAC’ın yapımı 6 yıl sürmüş, 1939’da yapımınabaşlanmış 1946’da bitirilebilmiştir. Ağırlığı30 ton olan ENİAC’ın yapımında binlercevakumlu tüp kullanılmıştır. Tüpler çalışırkençok ısındığından yanına devasa bir soğutucuyapılmıştır. Ben bu tarihten yaklaşık 30 yılsonra 1977’de Petrol Ofisi’ne programcı olarakbaşladığımda, kurumda 1968 yılı yapımı UNIVAC9200 bilgisayarı vardı. 8KiloBayt belleği olanUNIVAC 9200 bilgisayarın, diski, teypi ve disketiyoktu. Assembler veya RPG programlama diliyleprogramlanabiliyordu. Programlar ve veriler,başlangıçta 96 kolonlu kartlara delinirken dahasonraki yıllarda 80 kolonluk kartlara delinirolmuştu. Kartları delen, sıralayan, birleştirenyarı elektronik makinelerin yapımı,genelde metallerden oluşmakta idi. Yazıcıları,yanları delikli “sürekli form” dediğimiz kâğıtlarıkullanırdı ve yarı elektronik bu bilgisayarlarinanılmaz gürültü çıkartırdı. O dönemdeBİM’de çalışan pek çok kişinin bugünlerdebenim gibi duymada sorunlar yaşadığını tahminedebiliyorum. Sözü getirmek istediğim nokta,o tarihlerde bile kullanılan bilgisayarlarınyapımında çok fazla metal, çok büyük elektronikkartlar ve tüpler kullanılmasıdır. Yine bubilgisayarlar çok ısınırdı ve bu nedenle dedevasa soğutucular odalarda bulundurulurdu.Petrol Ofisi’nin yeni bir bilgisayar edinmesi,çeşitli kez ihalelerin ertelenmesi/iptaledilmesi gibi nedenlerle 1988 yılını buldu.Eski bilgisayarların oda dışına çıkartılması,çıkartıldıktan sonra konacak yer bulunmasıişlemi de ayrı bir proje konusu oldu. ÇünküUNIVAC bilgisayarın ağırlığı belleği gibi 8-10 toncivarında idi. Bunun yanı sıra kaldırılması çokgüç gerektiren 12 adet kart delgi makinesi ve biryazıcı vardı, bunların da taşınması gerekiyordu.Bütün bu cihazlar kapıdan çıkartılamadığından,binanın dışından pencere ve duvarın yıkılmasısonucu vinçle çıkartılarak binanın arkatarafına yerleştirilmesi ile yeni bir sorunortaya çıktı. Bu yeni sorun, “Bu metal yığınıelektronik cihazlara ne yapılacak?” idi. Ortadabir atık vardı. Benim “Bir sanat okuluna hibeedelim, öğrenciler söksünler, eski teknolojiyiöğrensinler” şeklindeki önerime bürokratikengellerden dolayı sıcak bakılamıyordu. Amasöz konusu atıklar, mevzuat gereği çöpe deatılamıyordu. Bu nedenle yine mevzuat gereğisatış ihalesine çıkıldı. İhale için ilan parasıharcandı (O dönem gazete ve Resmi Gazete’deilan yayınlanıyordu). Tabii ki, satın alan olmadı.Bu arada cihazlar üstü örtülü olarak aylarca(yaklaşık 9 ay) binanın arka kapısındakikoridor aralığında mezbelelik görünümdebekledi. Sonunda benim dediğim oldu ve birkomisyon kuruldu. Satılamayacağına kanaatgetirildiğinden, Makine ve Kimya Endüstrisi’ne(MKE) hurda olarak verilmesine ya da bir eğitimkuruluşuna hibe edilmesine karar veren raporlagenel müdür oluru alındı. Sanat enstitülerinetaşıma onlara ait olmak üzere hibe edileceğiduyuruldu. Yanlış hatırlamıyorsam YenimahalleSanat Enstitüsü cihazları sökerek parça parçagötürdü. Ne yaptılar bilmiyorum. Belki de bazıelektronik kartlarını hâlâ öğrencilere eskiteknoloji diye gösteriyorlardır. Gösteriyorlarsaçok da iyi yapıyorlar, çünkü artık başka yerdebulunması çok zor.Yukarda söz ettiğim anekdotun, bilişim veçevrenin ne kadar iç içe düşünülmesi gerektiğiniortaya koyan en somut örnek olduğunusanıyorum.Çünkü öncelikle bilgisayarlar, çok gürültüçıkartıyor ve insan sağlığını etkiliyor. Ayrıcabinlerce, milyonlarca plastik alaşımlı kartkullanılıyor; kâğıt israf ediliyor, kullanılanlaratık oluşturuyor. Ve inanılmaz ısı yayıyorlar;soğutmak için devasa soğutucular kullanılıyor.Bunun gibi pek çok neden sayabilirim.Bilindiği gibi 1980 yılından sonra bilgisayarlarda“chip:yonga” kullanımı, bilgisayarların hacimve ağırlık olarak küçülmesine, buna karşılıkbellek ve disk kapasitelerinin artmasına nedenoldu. Ayrıca fiyatlar düştü ve üretim inanılmazderecede hızla arttı. Doğal olarak iş yerlerine,evlere, okullara çok sayıda kişisel bilgisayarlargirdi. Teknolojinin ve üretimin hızla arttığıdünyamızda eski bilgisayarların, yazıcı gibiçevre birimlerinin nasıl değerlendirileceğiya da nasıl yok edileceği önemli bir sorunolarak karşımıza çıkıyor. Bilgisayarların yada elektronik cihazların insan sağlığını en azetkileyecek şekilde üretilmesi biz insanlariçin önem arz ediyor.Çevreci Bilişim Belge Grubu’nunraporunda açıkça belirtildiği veburada tekrar edilmesinde yarargördüğüm iki noktayı aşağıdadikkatlerinize sunarım:Bir bilgisayar ve ekranının*üretiminde yaşam döngüsüboyunca en az 240 kg, 2gramlık bir 32 MB DRAMbellek yongasının üretilmesiiçin ise en az 1200 gram fosilyakıta ihtiyaç duyuluyor.Bilişim endüstrisinde en*çok CO2 salınımı, masa üstübilgisayarlardan ve veri depolarından (datacenter) yapılıyor.Birleşmiş Milletler Çevre Programı’na (TheUnited Nations Environment Programme-UNEP) göre dünya genelinde elektronik atıksayımında,gibi bir rakamçıkabileceği tahmin ediliyor.göre(Environmental Protection Agensy-EPA) iseTahminlere göre, bilgisayarve monitörlerin yüzde 70’i, TV’lerin ise yüzde80’inin ömrü, çöplüklerde son buluyor.Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeelektronik atık (bilgisayar, monitör, entegredevreler, cep telefonu, TV, elektronik parçalar/cihazlar vs), sorunu çok önemli boyutlaraulaşacak. Sorun daha da büyüyüp çözümsüzhale gelmeden, geri kazanım teknolojilerininuygulanıp yaygınlaşmasına ihtiyaç var.Ülkemizde de elektronik atıklar, önemli sorunhaline gelmeye başlamış olup, bunlardan gerikazanılabilecek kıymetli metallerin (bakır,alüminyum, altın vs), güvenli bir şekilde geridönüşümü için yöntemler geliştirilmeli ve toksikmetaller (kurşun, kadmiyum, civa vs.) toprak,hava ve suya karışmadan yok edilmelidir.Bütün bunlar TBD bünyesinde kurulan“Bilişim ve Çevre Çalışma Grubu”nun yapacağıçalışmaların önemini gözler önüne seriyor.Çalışma Grubu’nun yapacağı çalışmalar,ülkemizde çevre bilişiminin yapılanması vestandartlaşmasında önemli bir adım olacaktır.TBD Çevre ve Bilişim Çalışma Grubu’nabaşarılar dilerim…152 2011 OCAKAYLIK BİLİŞİM KÜLTÜRÜ DERGİSİ 153

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!