12.07.2015 Views

Beklentilerle, umutlarla... - Bilişim Dergisi

Beklentilerle, umutlarla... - Bilişim Dergisi

Beklentilerle, umutlarla... - Bilişim Dergisi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Bu dönemler Türkiye’de çizgi roman açısındanbirazcık fetret devri özelliği taşır. Çünkü oyıllarda çizgi romanımız karikatür dünyasının,Gırgır-Fırt ekolünün etkisi altına giriyor vetamamen gülmeceye yaslanan, politik hiciv vefarslarla bezeli ikincil, popüler bir yaratıdanibaret hale geliyordu. Giderek Türk çizgiromanı mevzi kaybediyor ve sonunda tastamamkarikatür ve mizah dergilerinin sultasına boyuneğiyordu. O dönemin yaklaşık on yıl ardındanortaya çıkan bazı sanatçılar dünya ölçeğindesanatsal değeri olan işler ortaya çıkarmıyormuydu? Kuşkusuz çıkarıyordu. Yıldıray Çınar,Suat Gönülay gibi müstesna yetenekler busanatsal yaratının dünya ölçeğinde örneklerinivermeyi başarıyorlardı. Fakat gariptir; yerliçizgi roman piyasası öldüğü ya da mizahçizerlerine teslim olduğu için bunlar yerelpiyasada gölgede kalıyor; en niteliklileri;-örneğin Yıldıray Çınar -artık doğrudanyabancı yayınevlerine çalışıyorlardı. DoğrudanAmerikalılara çiziyorlardı.İşte bu olumsuzluklar sırasında çizgi romantutkusunu ve bunun üniversal kriterleriniözümsemiş bir mecra olan Studio Rodeo’danRodeo Strip adlı bir dergi çıkıyordu. TamamenBatılı türdeşleri gibi olaya yaklaşan niteliklibir çizgi roman dergisiydi Rodeo Strip ve çizgiroman bilincini ülkeye taşımaya çalışıyordu.Bu girişimin başında Murat Mıhçıoğlu vardı.Çizgi roman konusunda aleladeliğe kayış yıllarıboyunca Rodeo Strip ne kadar çırpındıysa da,tek başına bir dönüşüm yaratamadı, olayı anamecrasına döndürmekte başarılı olamadı.Çok olumlu izler bırakarak yayın hayatındançekildi. Fakat Rodeo Strip’in yaratıcılarıyılmamışlardı. Eksi Seksen ve Zombistan adlıiki başarılı albümün ardından şimdi de Totemadlı bir seçki çıkarmışlar. Totem adlı seçkideon altı kısa çizgi roman bir almanak halindesunuluyor. Ülkemizde gerçek çizgi romanınölmediğini, bu türün dünya ölçeğinde başarılıyaratıcılarının var olduğunu ve yaratılarınısürdürmekte olduklarını kanıtlayan kitapbesbelli ki adanmışlık duygularıyla ve belli birmisyonla hazırlanmış. Kuşe kağıda, büyük boyve renkli basılmış. Yatırımını bu koşullardageri vermesi olanaksız. Ama; “Ben Türkiye’de,dünya ölçeğindeki algıyla at başı giden çizgiroman yaratıcılarının dünyasından bir kesitgörmek istiyorum,” diyenlerin bu albümüedinmesini öneririm. Belki başlı başına birsanatçıya ait bir albüm okumuş olduklarızamanki hazzı alamayacaklardır; ama çokyetkin pek çok çizerle karşılaşacaklarınırahatlıkla söyleyebilirim.Kitaba katkıda bulunan yazar ve çizerlerarasında Cem Özüduru, Ergün Gündüz,Yalçın Didman, Filip Andronik, Bahadır BarışÖzsoy, Roberto Diso, Emir Pasanoviç veMurat Mıhçıoğlu gibi isimler var. Hemen farkedileceği gibi bazı İtalyan, Makedon ve Bosnalıçizerlerle bizimkiler ortak üretime girişmişler.İsmi sayılanlar arasında eminim ki RobertoDiso’yu da hemen fark etmişsinizdir. RobertoDiso ülkemizde de çok sevilen İtalyan spagettitarzı Mister No çizgi romanının ana çizeridir.Bu seçkide de bir Murat Mıhçıoğlu öyküsünüdesenlemiş: İstanbitch.Totem seçkisini çıkaran Murat Mıhçıoğluedebiyatın özgün kanallarında gezinen okurlariçin tanıdık gelebilir. Kendisini ilk olarakTürkiye Bilişim Derneği’nin her yıl düzenlediğiBilim-Kurgu öykü yarışmalarında jüri üyeliğiyaparken tanıdım. Aşağı yukarı öyküleri her yılfinale kalır. Birkaç defa da dereceye girmişliğivardır. Mıhçıoğlu’nun öyküleri hem bilim-kurguhem de çizgi roman dünyasına çok yatkındır.Konseptli ve nettir. Temaları çok değişikunsurlara yaslanır ama hepsinin sonundakısa öykü anlatıcılarının o çok sevdiği keskinvurgu vardır. Seçkideki pek çok çizgi hikâyeninyazarı Mıhçıoğlu. Muhtelif çizerlerle çalışmış.Belli ki onlardan öyküleri için birkaç sayfalıkişler yapmalarını istemiş. Sonra da bunlarıbu seçkide toplamış. Doğrusu kitap birazfragmanter olduğu için hikâyelerin derinliğinegirilemiyor ve sonuç çabucak bağlanıyor. Amabu seçkide amaç, uzun soluklu bir çizgi romanısunmak değil zaten. Bu alanda bir seçki ya dayıllık hazırlamak.Seçkideki diğer hikâyeler de ilginç. Öne çıkanisimler Cem Özüduru ve Yalçın Didman.Her ikisinin de hem yazıp hem de çizdiklerihikâyelerinde başarılıolduklarını söyleyebilirim.(Kozalaklar ve Ayılı Adam) Kimizaman da Mıhçıoğlu öyküleriniçizmişler. Ergün Gündüz’ünde klasik yetkin üslubunu ikiMıhçıoğlu öyküsünde (OrganikKadın - Bir Ölü Bunu Yapabilirmi?) başarıyla konuşturduğunugörüyoruz. Roberto Diso’nun tarzını zaten herkes bilir. Filip Andronik’in siyah beyaz desenleri deayrı bir aksiyon katmış seçkiye.Genelde konuşma balonlarındaki yazıları uzun buldum. Bu, akıcılığı biraz engelliyor. Anlaşıldığıkadarıyla, seçkide kısa kısa hikâyeler yayımlama zorunluluğundan dolayı bunun böyle olmasıgerekmiş. Öykülerde finale çok çabuk gidildiği gözlemleniyor. Bu çok olumlu bir şey değil. Amaaynı nedenle bunun da makul karşılanması gerekir. Seks ve şiddet unsuru tadında ve dozundakullanılmış. Öykülerin ana temaları ilginç. Desenler ve çizgi roman tekniği ise genelde olumlu.Neticede, ülkemizdeki gerçek çizgi roman sanatının varmış olduğu teknik seviye hakkındabilgi edinmek isteyenlerin ilgiyle izleyeceğibir karma albüm çıkmış ortaya. Klasiklerizombileştirmektense çizgi roman üretmeyeçabalayan bu insanlara projektör tutmanın, destekolmanın daha faydalı olacağı kanaatindeyim.176 2011 OCAKKİTAP TANITIMI AYLIK BİLİŞİM KÜLTÜRÜ DERGİSİ 177

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!