Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Geçen hafta vizyona giren ve Ankara’lı iki kuzenin komedi dolu macerasını anlatan “Çalgı Çengi”nin<br />
başrol oyuncularından Ahmet Kural ve filmde küçük bir rolü olmasına karşın her türlü desteği veren<br />
Hazal Kaya ile buluşuyoruz ilkbaharı andıran bir günde. Hava sıcaklığı ortalamanın çok üstünde.<br />
Fırsatını bulan, Yıldız parkına atmış kendini. Birbirlerini önceden de tanıyan Ahmet Kural ve Hazal<br />
Kaya, Cem Yılmaz’ın da destek verdiği “Çalgı Çengi”, dizi sektörü ve gelecek hayalleri ile ilgili<br />
sorularımızı yanıtlıyorlar, büyük bir içtenlikle… Röportaj sonunda, özellikle oyunculuk anlamında<br />
Türk sinemasının sektörel başarıyı nasıl yakalaması gerektiği ile ilgili fikirler de ediniyoruz. Zira,<br />
genç oyuncular, eskiye nazaran çok daha fazla kenetlenmiş durumdalar. Her zaman olduğu gibi bir<br />
umut daha filizleniyor geleceğe ve Türk sinemasına dair…<br />
FIRAT SAYICI<br />
“Çalgı Çengi” teklifi size nasıl geldi? Kabul etme<br />
nedenleriniz ve karakterlerinizden biraz bahseder<br />
misiniz?<br />
Ahmet Kural: Filmin yönetmeni ve senaristi Selçuk<br />
Aydemir. Onunla “Ramazan Güzeldir” diye bir<br />
çalışma yapmıştık. İftarda 20 dakikalık bir işti.<br />
Başrolü paylaştığım Murat Cemcir Selçuk’la “Çalgı<br />
Çengi” diye bir çalışmamız var diyince ben de kabul<br />
ettim. Çünkü kadroyu tanıyorum, Selçuk’un kalemini<br />
biliyorum, Murat’ın oyunculuğunu biliyorum. Bu<br />
şekilde başladık. Sette çok eğlendik. Doğaçlamamız<br />
fazla biraz. Benim karakterimin adı Gürkan. Salih’le<br />
Gürkan teyze oğlu. Ankaralılar. İkisi de saf Anadolu<br />
çocukları. Ben klarnet çalıyorum, Murat klavye.<br />
Hazal Kaya: Ben, Murat’ı da Ahmet’i daha önceden<br />
tanıyordum ama Selçuk’la tanışmamıştım daha<br />
önce. Yaptıkları işlerden haberim vardı. Nasıl bir<br />
mantıkla iş yaptıklarını biliyorum. Murat senaryoyu<br />
okutmuştu bana. Keşke bende içinde olsam bu<br />
projenin diye düşünmüştüm. Bunu Murat’a ifade<br />
edemeden Murat bana teklif etti. 3 sahnede<br />
görünecek bir kızımız var bunu sen oynamak ister<br />
misin, dedi. Ben hariç bütün ekip erkek. Bu kadar<br />
erkeğin arasında, üç sahnede ve benim için ilk<br />
sinema filmim olması çok farklı oldu. İlk filmimde<br />
başrol oynayayım diye bir düşüncem olmadı hiç.<br />
Bir günlüğüne sete gitmeme rağmen bu kadar<br />
eğlendiğimi hatırlamıyorum. Filmde, iki kuzenle hiç<br />
beklemediği bir anda, hiç olmaması gereken bir<br />
yerde karşılaşan bir kızı canlandırıyorum. Ve bu iki<br />
adamı görünce herhangi bir kızcağız nasıl bir tepki<br />
verirse oda öyle bir tepki veriyor.<br />
Seyredenlerden Ankaralı olan biri size bir eleştiride<br />
bulundu mu?<br />
A: Fragmanlardan aldığım tepki şu; geçenlerde<br />
Ankara’da iken bebe diyorlardı bana. Çok güzel bir<br />
tepki bu. Kullandığımız dilin doğru olduğunu gösteriyor<br />
en azından. Yorumlar çok güzel. İnternette de<br />
görüyoruz.<br />
Son zamanlarda sinemacılar İstanbul’dan sıkıldılar<br />
galiba. Ankara’ya doğru bir yönelme var filmlerin<br />
çekiminde. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?<br />
H: İstanbul kadar kozmopolit ve her şeyin olduğu<br />
bir şehirde film çekmek daha kolay olabilir.<br />
Beyoğlu’nun herhangi bir ara sokağında her şey<br />
olabilir mesela. Belki oradan yola çıkarak böyle<br />
filmler yapılıyor. Benim Ankara’yla ilk tanışıklığım<br />
“Behzat Ç.” dizisi. Ankara daha küçük ve insanların<br />
daha çok birbiriyle haşır neşir olduğu bir şehir ve<br />
insan ilişkileri işlenecekse eğer Ankara çok doğru<br />
bir seçim bence.<br />
A: Bir de Ankara’nın başkent olduğunu unuttuk biz<br />
sinemacılar. Çok büyük oyunculara baktığınızda<br />
hep Ankaralı. Bence Ankara saklı bir hazine. Biz<br />
geç kaldık Ankara’yı keşfetmekte. Sinemacıları nda<br />
oraya yönelmesi bu yüzden. İnsanlar çok seviyor<br />
Ankara’yı ama sadece memur şehri olarak görüyorlar.<br />
Sadece Ankaralılar bu filmi izlese çok büyük<br />
bir kitle oluşur. Behzat Ç.’nin tutma sebebi de bu.<br />
Ankara’nın dili, ağzı, Türk insanının çok seveceği bir<br />
ağızdır.<br />
Bir komedi filminin içerisinde bulunmanın<br />
sorumluluğu nedir? Hani genel bir kanı vardır.<br />
Güldürmek ağlatmaktan zordur derler. Kendinizi bir<br />
güldürme sorumluluğu altında hissettiniz mi?<br />
A: Hissetmedim çünkü bana güldürmek daha ko-