13.05.2016 Views

Cinedergi 90

Binder90

Binder90

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ı, İftarlık Gazoz filmini İslam<br />

leştirmekle suçladı.<br />

in doğrusunu yazıyor...<br />

Evet, Yüksel Aksu’nun, sol dünya görüşüne<br />

sahip biri olarak Ağa oğlu Gomünist Hasan’ı<br />

filmin ideal karakteri olarak sunması şaşırtıcı<br />

değil ancak bunu yaparken kasaba halkına,<br />

yaşayışına, caminin içine-dışına, esnafa,<br />

imama, ağaya, ameleye olumsuz bir fikir<br />

yerleştirmesi yapmıyor,<br />

hatta neredeyse bir<br />

belgesel kamerası<br />

sahiciliğiyle yaklaşıyor<br />

çocukluğumuza…<br />

Yüksel Aksu, basın<br />

toplantısında, “bu filmi<br />

Ege’de çektik ama<br />

Türkiye’nin her yerinde<br />

benzer hikâyeler<br />

yaşanabilir” demişti. Çok<br />

doğru, ben de çocukken<br />

tütüne gittim, yazın<br />

esnaf yanında çıraklık<br />

ettim, benim de solcu<br />

ağabeylerim-ablalarım<br />

vardı, dayımın kahvesi<br />

tarandı, Kıratçı amcamla<br />

Ecevitçi babam yıllarca<br />

küs kaldılar ve ben de<br />

yaz tatilinde Kuran kursuna gitmekten hiç<br />

hoşlanmazdım. Eğer, burada bir ötekileştirme<br />

varsa, ne olduğunu çocukken gittiğimiz kuran<br />

kurslarında kafamızı hurafelerle dolduran cami<br />

imamlarına sormak lazım. Kendi hafızanızı<br />

yoklayın, yazlık Kuran kurslarında “şöyle<br />

yaparsanız cennete, böyle yaparsanız cehenneme”<br />

diyen hocalar yok muydu? Oysa, bu<br />

filmdeki İmam (Macit Koper müthiş oynamış) o<br />

kadar masum ki öyle bir hocanın kursuna gitsem<br />

hiç kaçmazdım. Zaten o kadar çok kaçtım<br />

ki, ailem bir sonraki sene Kuran kursuna değil,<br />

teyzemlerin yazlığına gönderdi. Canıma minnet!<br />

Nagehan Alçı boşuna endişe etmiş, kimsenin<br />

kimseyi hizaya çektiği falan yok. Zorlama bir iddia<br />

bu… Hatta ben de filmi eleştiren bu yazının<br />

amacının zaten iyice sesi kısılmış insanları<br />

hizaya çekmek olduğunu düşünüyorum. Sınıf<br />

başkanı Nagehan Alçı, tahtaya yaramazlık<br />

yapanları yazmış, öğretmen gelsin de görsün<br />

diye...<br />

Bir film eleştirmeni olarak yazıyorum; film<br />

şimdiki sınıfsal ayrışmaların bir zamanlar<br />

hayatımızda olmadığını göstermeye çalışmış,<br />

başarmış ve evet, biraz muğlak bir şekilde ölüm<br />

oruçlarına bağlanmış konu<br />

ama filmde ille de suçlu bir<br />

karakter aranıyorsa o Adem<br />

çocuğun ta kendisidir. Adem’in<br />

hikayesi bir yere bağlanmadığı<br />

iddia edilen rüya sekanslarında<br />

gizli…<br />

Adem çok zeki ve aşırı duyarlı<br />

bir çocuk ama ona söylenenleri<br />

çocuk zekasıyla yorumlayarak<br />

bir felakete yol açıyor ve kefaretini<br />

kendi yoluyla ödemeyi<br />

tercih ediyor. Yüksel Aksu filminin<br />

genelinde bir uzlaşmaya<br />

yol açmak için elinden geleni<br />

yapmış, Adem’in ölüm orucu<br />

eyleminde ölmesi bile<br />

kasabalının ondan utanmasına<br />

yol açmıyor. Sağcısı-solcusu<br />

hepsi birlikte Adem’in cenazesini omuzlarında<br />

taşıyor. Yüksel Aksu bu filmde bugünümüzü<br />

suçluyor, siyaseten yakın olduklarımız dışında<br />

kimsenin acısına sarılmayışımızı eleştiriyor.<br />

Bundan öte bir mesaj ararsanız o gazozu fazlaca<br />

çalkalamış olursunuz, gazı kaçar.<br />

Bu arada; Cibar Kemal’in mahdumları,<br />

babalarını “içki içen, oruç bozan, küfür eden”<br />

biri olarak gösterdiği için filmden şikayetçi<br />

olmuşlar. Filmi izleyenlere soruyorum; siz<br />

orada nasıl bir adam gördünüz? Bu ülkede, her<br />

şeyi en kaba hatlarıyla görüyor ve acımasız bir<br />

şekilde yorumluyor olmamız o kadar acı ki...

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!