13.05.2016 Views

Cinedergi 90

Binder90

Binder90

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Sahiciliği yakın planına alan yönetmenin, oyuncu<br />

seçimindeki öncül etkeni, filmin karakterine çok uzak<br />

olmayan bir cast anlayışıdır. Hiç köyde bulunmamış<br />

birine köylü rolü vermeye yakın durmaz. Ezcümle,<br />

iyi bir oyuncu yönetimi ve anlatılmak istenen duyguyu<br />

yaşatabilmek, yönetmenlikte mühim tuttuğu<br />

iki kıstastır. Kendi işçiliğinde bu iki unsuru ustalıkla<br />

uyguladığı seyircideki hatır seviyesiyle ölçümlenebilir.<br />

Senaryo ve oyunculuk ağırlık merkezine<br />

alınırken, görüntü ve sanat yönetiminde fotoğrafların<br />

benzerlik taşıması tuzağına göz yumulmaz, kendi<br />

hürriyetinde kalmış bir sinemacıdır İpekçi. Mekan,<br />

kostüm, ışık kullanımı ve diğer yardımcıları yerinde<br />

ve doğalındadır, gidişat ne kadar aydınlıksa perdeye<br />

o kadarını sızdırır. Müzik ve ses yerleştirimi hikayenin<br />

egemenliğine teslimdir, boş odanın bile sesi olduğuna<br />

haksızlık edilmeden amaca birlikle bağlanırlar. 1993<br />

yılında yönetimini üstlendiği Kemençenin Türküsü<br />

belgeselini ilk uzun metraj filmi takip eder… 12 Eylül<br />

darbesinde babası hapse giren üç ayrı sınıftan<br />

çocuğun Zuhal Gencer, Füsun Demirel ve Yasemin<br />

Alkaya anneliğinde yürüyen hikayesi Babam<br />

Askerde, sponsor desteği ve yoğun bir emekle<br />

çekilmesine karşın ilk yasaklanan filmi olur. Kendi<br />

imkanlarıyla düzenlenen gösterimler, 10 bin izleyiciye<br />

ulaşırken Berlin Film Festivali’nin Panorama<br />

Bölümü’nde yer alan film, Ankara’da Umut Veren<br />

Yeni Senaryo Yazarı ve Umut Veren Yeni Yönetmen<br />

ödülleriyle İpekçi’yi karşılar. Aslında işin dahası<br />

bir sonraki yapım Büyük Adam Küçük Aşk (2001)’ta<br />

işaretlenecektir; ustalığın da boyu uzamaktadır ve<br />

tam da burada dağıtacaktır kişi başı gayri safi milli<br />

gerçeği. Ailesini çatışmada kaybeden beş yaşındaki<br />

Hejar(Dilan Sönmez), emaneten bırakıldığı evde<br />

başlayan polis operasyonunda saklanıp karşı komşu,<br />

emekli yargıç Rıfat Bey (Şükran Güngör)’in evine<br />

kaçar. Eşini yıllar önce kaybetmiş, milli ilkelerine<br />

faşist düğümler atmış yaşlı çatıda, evin yardımcısı<br />

Sakine / Rojbin (Füsun Demirel)’nin desteğiyle hangi<br />

dilin konuşulduğu yavaşça huzurevine yerleştirilir.<br />

Şüphesiz değer hükmü, ‘süre ve inceleme unsurları’<br />

açısından verilmesi en kolay kararlardan biri(!) Devlet<br />

temsilindeki Rıfat Bey ’in o güne değin ezberlediklerini<br />

yavaş yavaş unutturan; dikenle bezenmiş<br />

hükümlerini sihirli değnek yapaylığına düşmeksizin<br />

iade alan, barışmaya devrilen bir tavrı ortalar İpekçi…<br />

Ağırlık merkezine diyalogların oturtulduğu film, ajiteyi<br />

tırmandıran müzik motifi ve ülke panoramasını bu<br />

denli iyi resmetmesine karşın evrensel boyutundan<br />

taviz vermemiştir. Kültür Bakanlığı desteğiyle çekilen<br />

film, polis baskını sahnesi kaynak gösterilerek Emniyet<br />

Müdürlüğü’nden gelen talep üzerine girdiği ikinci<br />

denetimde yasaklanırken yönetmeni de 1-3 yıl arası<br />

hapis istemiyle soruşturma açılır. Danıştaya açılan<br />

yürütmeyi durdurma davası lehte sonuçlanmasıyla<br />

İpekçi’nin beraat kararıyla birlikte film, 2002 Haziran<br />

ayında vizyondadır. Büyük Adam Küçük Aşk, 38.<br />

Antalya Altın Portakal Film Festivali’ nde En İyi Film<br />

Ödülü, En İyi Senaryo, En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu<br />

(Füsun Demirel), En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu<br />

(İsmail Hakkı Şen), Jüri Özel Ödülü, 22.İstanbul Film<br />

Festivali Radikal Halk Ödülü olmak üzere yurt içi

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!