marketing europe & anatolia Sayı: 062
marketing europe & anatolia, ekonomi, medya, reklam, iletişim ve pazar alanında aylık olarak yayınlanan bir e-dergidir. marketing europe & anatolia’da reklamcı Nurgül Eryıldır Günay'ın kelebek etkisi yaratan ve Yönetmen Abdullah Ekşioğlu'nun adresini bilen yazılarını okuyabilir, ilgi çekici röportajları, haberleri, reklam kampanyaları künyelerini, kültür – sanat ya da gezi gibi sayfaları da bulabilirsiniz. marketing europe & anatolia Ekşioğlu Medya Grup tarafından yayınlanmaktadır.
marketing europe & anatolia, ekonomi, medya, reklam, iletişim ve pazar alanında aylık olarak yayınlanan bir e-dergidir. marketing europe & anatolia’da reklamcı Nurgül Eryıldır Günay'ın kelebek etkisi yaratan ve Yönetmen Abdullah Ekşioğlu'nun adresini bilen yazılarını okuyabilir, ilgi çekici röportajları, haberleri, reklam kampanyaları künyelerini, kültür – sanat ya da gezi gibi sayfaları da bulabilirsiniz. marketing europe & anatolia Ekşioğlu Medya Grup tarafından yayınlanmaktadır.
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Köşe<br />
Abdullah Ekşioğlu / eksioglu70@gmail.com<br />
(retorik<br />
)<br />
Rakamlar yalan söylemez...<br />
Kendimi bildim bileli rakamlarla aram hep iyi olmuştur. O<br />
nedenle bayılıyorum şu rakamlara. Genel algı rakamsal<br />
verilerin kesin, sosyal verilerin rölatif olduğu yönündedir.<br />
Oysa ki rakamlar, bu genel algının da yardımıyla<br />
istediğiniz tüm verileri istediğiniz gibi manipüle etmenize<br />
olanak sağlar. Böylelikle istediğiniz her savı açıklarken<br />
rakamların desteğini alabilir, insanları kendi teorilerinize<br />
inandırabilirsiniz.<br />
Enflasyon rakamları, işsizlik rakamları, kalkınma verileri,<br />
milli gelir ve daha birçok veride rakamların, gerçeklerin<br />
üzerinde örtü olarak kullanılmasına hiç birimiz yabancı<br />
değiliz. Ama şimdi revaçta olan çok büyük bir demagoji<br />
var. Ne deniyor; anayasa referandumunda evet çıkarsa<br />
cumhurbaşkanını halkın %50+1 oyu belirleyecekmiş.<br />
Halkın %50+1'inin iltifatına mazhar olan kişi de yanlış<br />
bir kişi olmazmış. Kuyruklu yalan demek istemiyorum o<br />
nedenle gerçekleri yansıtmıyor demekle yetineceğim.<br />
Neden mi? bakın size bir simülasyon yapayım:<br />
Diyelim ki, referandumdan evet çıktı ve 2019'da<br />
cumhurbaşkanı seçmek için sandık başına gittik.<br />
Cumhurbaşkanı seçim yöntemini bir hatırlayalım. Hem de<br />
öyle kafadan değil Anayasa'dan.<br />
Anayasa Madde 101:<br />
Genel oyla yapılacak seçimde, geçerli oyların salt<br />
çoğunluğunu alan aday Cumhurbaşkanı seçilmiş olur.<br />
İlk oylamada bu çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamayı<br />
izleyen ikinci pazar günü ikinci oylama yapılır. Bu<br />
oylamaya, ilk oylamada en çok oy almış bulunan iki<br />
aday katılır ve geçerli oyların çoğunluğunu alan aday<br />
Cumhurbaşkanı seçilmiş olur.<br />
2019'da mecliste grubu bulunan 4 parti olacak. Yani<br />
4 cumhurbaşkanı adayı çıkması muhtemel. Yeni<br />
düzenlemeye göre 100 bin imza toplayan kişiler de aday<br />
olabiliyor. Diyelim ki bir sivil toplum örgütü bu şartı yerine<br />
getirdi. Bir aday da meclis dışından gösterildi. Etti mi size<br />
5 aday.<br />
Seçime katılım aranı da çok önemli bir kriterdir ama<br />
şimdi seçime katılım oranını burada konu edip sayıları<br />
büsbütün anlaşılmaz hale getirmek istemiyorum. O<br />
nedenle ilk turda geçerli oyları baz alalım. Diyelim ki, 1.<br />
aday geçerli oyların %22'sini, 2. aday %21'ini, 3. aday<br />
%20'sini, 4. aday %19'unu, 5. aday %18'ini alsın. Bu<br />
oranlar tüm oylar baz alındığında daha da aşağılara<br />
düşer ya, biz bonkör davranalım, tüm oyları değil sadece<br />
geçerli oyları baz alalım.<br />
Demek oluyor ki 1. turda cumhurbaşkanını seçemedik.<br />
Çünkü en yüksek oyu alan %22 oy aldı. Bu durumda<br />
ne oluyor. İkinci tur oylama olacak. Peki bu ikinci tur<br />
oylamada kimler aday olabilecek. ilk turun 1. ve 2.'si.<br />
Yani %22 oy alan adayla %21 oy alan aday. Bu iki<br />
adayın ikisinin oy toplamı %43. Yani ikisini birleştirseniz<br />
bir cumhurbaşkanı çıkaramıyorsunuz. Başka bir deyişle<br />
halkın %57'sinin hayır dediği iki kişi 2. turda halkın<br />
önüne aday olarak konulacak. İkinci tur oylamada bu<br />
iki adaya da hayır diyorsanız buraya oy verin diye bir<br />
seçenek bulunmuyor. O halde ne olacak. Diyelim ki, bu<br />
iki adayı da istemeyen %57 ikinci turda sandığa gitmedi.<br />
Çünkü gitse oy verebileceği bir seçenek yok. Sandığa<br />
gitmeyenlerin oyu olmayacağından, %43'ün oyu geçerli<br />
oyların %100'ü olur. Diyelim ki sandığa gittiler ama<br />
kendilerinin oy verebilecekleri bir seçenek olmadığı için<br />
boş oy kullandılar. Değişen bir şey olmaz. Oylar ilk turda<br />
olduğu gibi dağıldığında. Halkın %22'sinin oyunu alan<br />
aday geçerli oyların % 51,162'sini alarak cumhurbaşkanı<br />
seçilmiş olur. Bu kişinin cumhurbaşkanı olmasını<br />
istemeyen % 78'in durumu ne olur. Onlar seçimden<br />
sonraki 5 yılı partili ve kendilerinin karşısında taraf olan<br />
bir cumhurbaşkanının icraatlarına katlanarak geçirirler.<br />
Üstelik bu cumhurbaşkanı meşruiyetini sandıktan almış<br />
olur.<br />
İşte sandıklar, işte demokratik cumhurbaşkanlığı sistemi.<br />
İster evet de ister hayır. Ne de olsa rakamlar yalan<br />
söylemez.<br />
<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 13