Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
editör<br />
“Bizimdir yerlere tükürülmeyen yerler”<br />
Geçtiğimiz ay, 17 Ağustos 1999 yılında gerçekleşen büyük depremin yıl dönümü olması hasebiyle sektördeki<br />
pek çok özel şirket ve sivil toplum kuruluşlarından konuyla ilgili açıklamalar yapıldı. Açıklamalardaki ortak nokta;<br />
deprem kuşağında yer alan ülkemizin bu tür afetlerle tekrar tekrar karşılaşabilecek olmasıydı. Bu gerçeği öncelikle<br />
kabullenip bu tür olası afetlere karşı daha duyarlı ve daha bilinçli olmamızın da icap ettiğini bildirdiler. Tabi<br />
her kurum kendi uzmanlık alanına göre, ülkemizin genel yapılaşması içerisinde fark ettikleri yanlış ve eksiklikleri<br />
belirtirken doğru olanı ve olması gerekeni de ilan ettiler...<br />
Genelde bu tür organizasyonlarda maalesef ortaya atılan ifadeler dinleyiciler için anlık bir umut ışığı şekline<br />
bürünerek zihinleri aydınlatıyor olsa da, konuşulanların etkisi sadece konuşmanın gerçekleştiği alanla sınırlı<br />
kalıyor. Dışarıya çıkıp rutin işlerimize döndüğümüzde, yine o malum bize deden miras alışkanlıklarımızla başbaşayız...<br />
‘İnsanı insan yapan ahlaki örüntüler kişinin icra ettiği meslek ile şekillenmekte. Felsefi öğretiler, sekülerize edilmiş<br />
dünya görüşleri ya da seçkin kürsülerden dinleme ayrıcalığı yakaladığımız beylik laflarla ilgili değil.’ Bence<br />
kabul edeceğimiz ilk gerçek bu olsa gerek.<br />
‘Sektörün hangi köşesinde bulunursak bulunalım ortaya koyduğumuz ürün, emek, hizmet ya da sermaye her<br />
ne ise, bizim (genelde diğerlerinden bir gömlek üstte olan) benliğimizle sıkı sıkıya bağlı olduğunu bilelim.’ Bu<br />
konuda biraz daha bilinç...<br />
‘Para kazanma yolunda zamanla kıyasıya yarışarak hızla ilerlerken sarfedilen eforu, amaca giden yolda katlanılması<br />
gereken bir zul olarak değil, sektördeki diğer paydaşlarımız ya da herhangi bir tüketici için ürün ve<br />
hizmet anlamına geldiğini eğer aklımızda tutamayacaksak bir yere not edelim.’ Biraz daha duyarlılık...<br />
Belki böylelikle büyük afetlerin her yıl dönümünde değerli vakitlerini ayırarak bizlere telkinlerde bulunan büyüklerimizin<br />
gösterdiği yolda bir mesafe kat eder, olanları kabullenip daha duyarlı ve daha bilinçli oluruz.<br />
Faydalı bir sayı olması dileğiyle...<br />
Tarık Oral