28.12.2019 Views

Panorama Gazetesi Sayı 5-6

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

08

çevre

ELİMİZLE YARATTIĞIMIZ

CANAVAR: PLASTİK!

Plastik sözcüğü, “biçimlendirme” anlamındaki Yunanca plastikos sözcüğünden gelmektedir.

Plastik, karbonun (C) hidrojen (H), oksijen (O),azot (N) ve diğer organik ya da inorganik elementler

ile oluşturduğu monomer adı verilen, basit yapıdaki moleküllü gruplardaki bağın koparılarak,

polimer adı verilen uzun ve zincirli bir yapıya dönüştürülmesi ile elde edilen malzemelere verilen

genel bir isimdir. Örneğin; Etilen bir monomerdir. En çok kullanılan plastiklerin başında gelir.

Tanımdan anlaşılacağı üzere plastikler

doğada hazır bulunmaz,

doğadaki elementlere insan tarafından

belli bir sıcaklık ve basınç altında,

katalizör kullanılarak monomerlerin

reaksiyona sokulması ile elde edilir.

Plastikler petrol rafinerilerinde kullanılan

ham petrolün işlenmesi sonucu

arta kalan malzemelerden elde edilir.

Yapılan araştırmalara göre dünyadaki

petrolün sadece % 4 lük bir kısmı plastik

üretimi için kullanılmaktadır. Bazen

kauçuk ve benzeri öbür doğal ürünler

plastik tanımına sokulmakla birlikte,

modern tanımlama da plastiklerin

dışında tutulur. Reçineler ile plastikler

arasındaki ayrımı yapmak da zordur.

Yapay malzemelerin çoğu hem reçine,

hem de plastik olarak adlandırılabilir.

Plastik maddeler hafif, ucuz, kolay

işlenebilir ve çok farklı kullanım alanına

sahip olmaları nedeniyle günümüzde en

önemli ticarî malzemeler olmuşlardır.

Günlük hayatta çok büyük miktarlarda

plâstik madde kullanılmaktadır.

Kullanılan bu maddelerin çoğunun

bir defa kullanılıp atılması ve hacimce

çok yer kaplamaları çevre kirliliğini de

beraberinde getirmiştir. Bu sorunu çözmek

için son yıllarda önemli çalışmalar

yapılmaktadır. Bu sorunun bir çözümü,

plastik atıkların geri kazanımıdır. Plastik

maddeler, polimerler (makromoleküller)

olarak da bilinen ve ısısal işlemle

eritilerek, basınçla şekillendirilebilen

maddelerdir. Bu tür maddelerin tekrar

işlenebilmeleri onların geri kazanımını

önemli kılmıştır. Geri kazanım olayı hem

çevre kirliliğini önlemede hem de atık

maddelerin değerlendirilmesi sonucu

ekonomiye büyük katkılar sağlar. Geri

kazanım sırasında karşılaşılan en önemli

sorunlar plastiklerin tanımlanması

ve ayrılması aşamasında

ortaya çıkmaktadır.

Plastiklerin Dönüştürülmesi

Özellikle atık plastikler toplanarak

geri dönüşüm tesislerinde

dönüştürülmektedir.

Atık plastik maddeden üretilen

siyah torbalar, insan sağlığını tehdit

etmektedir. Genellikle seyyar satıcı ve

pazar esnafının kullandığı bu poşetler,

pet şişe, kova ve tıbbi atık gibi maddelerin

toplanarak tekrar işlenmesiyle

üretilmektedir. Artık maddelerin

dönüştürülmesi sırasında şeffaflaştırma

mümkün olmadığı için koyu tonlarda

renklendirme yapılarak yeniden kullanım

için dönüştürülmektedir.

Türk Gıda Kodeksi’ne göre, gıda

maddelerinin hijyenik olmadan dönüştürülen

koyu renkli torbalarda taşınması

ve muhafaza edilmesi yasak. Siyah renkli

naylon torbaların içinde barındırdığı mikroorganizmalar

insan sağlığı açısından

ciddi bir tehdit. Ancak şeffaf poşetlere

göre daha ucuz olduğu için esnaf tarafında

yoğunlukla bunlar tercih edilmektedir.

RIFAT

KAPLAN

Ülkemizde Poşet

Kullanılması ve Yasal Mevzuat

Türkiye’de siyah plastik torbayla mücadelede

ilk adım İstanbul Büyükçekmece

Belediyesi’nce atılmıştır. Daha sonra

Akçay, Bartın, Kocaeli, Kilis, Karasu,

Samsun, Edirne belediyeleri de bu

poşetlerin kullanılmasını yasaklamıştır.

Yasaklamalara rağmen halen bakkallarda

ve pazarlarda siyah naylon torba kullanımı

devam etmektedir. Tüketici dernekleri,

yerel yönetimlerin pazar yerlerini

denetleyip tüketiciyi kesekâğıdı

kullanımına yönlendirmesinin gerekliliğini

savunmaktadır. Bir plastik

torbanın kaliteli olup olmadığını

kokusundan ve dokunulduğunda

çıkardığı sesten anlamak mümkün.

Kaliteli poşet kırıştırırken ses çıkarıyor.

Kalitesiz poşetlerde katlandığında

bu sesi duymak mümkün değil.

Ayrıca kaliteli poşet kokusuz oluyor,

kalitesizler ise kötü kokular açığa

çıkmaktadır. Plastik poşetlerin kullanılmaması

için özellikle tüketici dernekleri

tarafından gerekli çalışmaların başlatılması

ve büyük marketlerin örnek çalışmalar

başlatarak plastik poşet kullandırmamaları

ülkemiz ve doğamız açısından

büyük önem arz etmektedir. Özellikle

kullanılmış poşetlerin geri dönüşümü

ile yalnız siyah poşet yapılabilmektedir.

Bu poşetler ise diğerlerine göre çevre ve

insan sağlığına daha çok zararlı olabilmektedir.

Bu sebeple Türk Gıda Kodeksi

19. maddesinin d bendinde kesinlikle

gıda ambalajında kullanılmasına izin

verilmeyen çöplerden toplanan eski

poşet ve naylon parçaları siyah poşet yapılmaktadır.

Bu şekilde imal edilen siyah

poşetlerde oflutoksin gibi son derece

zararlı mikrotoksinler bulunmaktadır.

Esasen 16 Kasım 1997 tarihli 23172

sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak

yürürlüğe giren Türk Gıda Kodeksinin

24. maddesinde gıda ile temasta

kullanılan plastiklerin yüksek molekül

ağırlıklı polimerlerden olması gerektiği

yer almaktadır.

Çevre Açısından Değerlendirme

Çukurova Üniversitesi Çevre

Sorunları Araştırma ve Uygulama

Merkezi’nin yaptığı araştırmaya

göre kanserojen madde

içeren siyah poşetlerin, doğada

çözülmesi 1000 yıldan fazla

zaman almaktadır. Ülkemizde

plastik poşetlerin kullanılması çok

yaygındır. Rastgele çevreye atılan

poşetler rüzgarın etkisi ile kolayca

doğaya yayılmaktadır. Bu durum

hem doğada kötü görünüm oluşturmakta

hem de doğaya dağılan

bu plastiklerin çözülmesi uzun sürerek

kirliliklere neden olmaktadır.

Diğer yandan nehirlerimizde,

göllerde ve denizlerde poşetlerin

kirliliği gözlenmektedir. Ülkemizde

halen plastik poşetlerin sadece

yüzde 1’i geri dönüştürülmekte

olup, % 99’u yüzlerce yıl doğaya

terk edilmektedir.

Diğer Ülkelerde Yapılan Çalışmalar

Bir çok dünya ülkesi naylon torbaların

kullanılmasıyla ilgili olarak

çeşitli çalışmalar başlatmışlardır.

Avustralya’da, süpermarketlerde

naylon torba kullanımına son

verilmiş, Çin’de 1 Haziran 2008

tarihi itibarıyla çok ince plastik

torba üretilmeyecek ve bu torbaların

süpermarket ve dükkânlarda

kullanılması yasaklanmıştır. Bir

plastik torbanın et kalınlığı, 0.025

milimetreden az olamayacak.

Yetkililer ayrıca halkın satın aldığı

ürünleri bez çantalar ya da sepetlerle

taşımasını teşvik edecek.

ABD’nin New York kentinde

de Şehir Konseyi 5 bin ve

daha fazla metrekareden büyük

ya da beşten fazla şubesi olan

mağazalar için plastik torba geri

dönüşüm kutusu yerleştirme

zorunluluğu getirdi. Ayrıca tüm

şehirde geri dönüşümü olmayan

plastik poşet kullanımını yasakladı.

Poşetlerin yanına, ‘Lütfen geri

dönüşüm sistemine katılmak için

bu torbayı geri getirin’ yazmak

zorunlu kılındı.

Fransa: Paris’te naylon torba

kullanımı geçen sene yasaklandı.

2010 itibarıyla tüm ülkede

yasaklanacak.

Hindistan: Yeni Delhi ve

Bombay başta olmak üzere,

dört bölgede naylon torba

kullanımı yasak.

Tayvan: Naylon torbanın

yanı sıra plastik çatal-bıçak kullanımı

da yasak. İrlanda: Naylon

torba kullanmak isteyen, 20 cent

vergi ödüyor.

Kenya: 2008 itibarıyla tüm

ülkede naylon torba yasaklandı.

Güney Afrika: İnce torba

yasak, geri dönüşümlü olanlar

serbest.

Uganda: İnce torba kullanımı

yasak, kalınlarda vergi var.

Ruanda: İki yıldır naylon

torba kullanımı yasak.

Plastiklerin İnsan ve Çevre

Sağlığı Açısından Tehlikesi

Prof. David Melzer tarafından

yürütülen araştırmada, plastik

kaplarda bulunan Bisfenol

A BPA adlı maddenin kalp

hastalıklarını arttırdığı ortaya

çıkarılmıştır. Plastik kaplarda

bulunan (BPA) maddesine

maruz kalmanın kalp hastalıklarına

yol açtığına dair önceki

bulguları doğrulayan bilim insanları,

bu maddenin şişelerde

ve yiyecek paketlerinde kullanımının

yasaklanması gerektiği

savunulmaktadır. Amerikalı

ve İngiliz bilim insanları, 2006

yılında Amerikan hükümetinin

yaptığı ulusal beslenme araştırmasında

elde eden bulgulardan

yararlanarak yaptıkları

araştırmada, idrarda yüksek

oranda bulunan BPA’nın kalp

kriziyle ilişkili olduğu ortaya

konulmuştur. Ülkemizde: Prof.

Dr. Selma Metintaş tarafından

yapılan açıklamada; “plastik ve

köpükten imal edilen bardaklardan

uzun süre sıcak sıvı

içenler kanser tehlikesiyle karşı

karşıya kalabilir” denilmektedir.

Kanserle Savaş Dairesi

Başkanı Prof. Dr. Murat Tuncer

tarafından yapılan açıklamada;

“Olasılık nedeniyle çok sıcak ve

gazlı içeceklerin bu bardaklarda

sunulması sakıncalıdır” uyarısı

yapılmaktadır. Türk Plastik Sanayicileri

Araştırma, Geliştirme

ve Eğitim Vakfı Başkanı Selçuk

Aksoy ise “usulüne uygun

olarak üretilmiş ve gerekli denetimleri

yapılmış plastik bardaklar

gönül rahatlığıyla kullanılabilir”

denilmektedir.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!