Genç Hayat 361. Sayı
İşçi, işsiz, öğrenci gençliğin özgürce yazıp çizebileceği gençliğin dergisi, gençliğin kürsüsü Genç Hayat'ın 361. sayısı ile sizlerle.
İşçi, işsiz, öğrenci gençliğin özgürce yazıp çizebileceği gençliğin dergisi, gençliğin kürsüsü Genç Hayat'ın 361. sayısı ile sizlerle.
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
MEKTUP14
Covid-19’a karşı önlem
YÖK’e karşı ÖTK
Can ADAK
ODTÜ
Covid-19 Mart ayından beri hayatımızın
büyük bir kısmını işgal
etmeye devam ediyor. Mart
ayından önce bir virüsün bir insana yapabileceği
etkilerin sadece insan vücudu
üzerinde etkisi olacağını düşünürken;
gün geçtikçe korona virüs salgını
bir sağlık krizinden daha büyük bir
toplumsal krize evirilmektedir. Şimdiye
kadar alışılmış yaşam pratiklerimizi
değiştirmemiz gereken bu süreçte en
önemli değişimlerden biri ise eğitim
sürecinde yaşandı.
ATANMIŞLAR VE YÖK
GÖLGESİNDE EĞİTİM
Yüksek Öğretim Kurulu içinde bulunduğumuz
bahar döneminin eğitim vize
final dahil olmak üzere tamamıyla
uzaktan eğitim şeklinde tamamlanmasını
uygulama koydu. Bu karar tahmin
edilenden çok daha fazla tartışmayı
beraberinde getirdi. Korona pandemisi
içerisinde belki de en fazla
fikir ayrılıklarının yaşandığı
tartışmalar eğitim ekseninde
gerçekleşti. YÖK öğrencilere
gönderdiği mail de üniversitelere
ve öğretim üyelerine
esneklik tanındığını söyleyerek
bir nevi topu kendinden
üniversitelerin yönetimlerine
ve öğretim üyelerine
attı. Üniversite yönetimleri
ise kendilerine bırakılan
bu karar mekanizmasını
bahsi geçen online eğitim sürecinin
bizatihi muhatabı
olan öğrencilere herhangi bir
danışma yapmadan uygulamayı
tercih etti. Bilmek lazım
ki üniversiteler güncel
yönetmelikle Cumhurbaşkanı’nın
atadığı YÖK’ün;
yeniden cumhurbaşkanına
önerdiği 3 rektör adayının
cumhurbaşkanı tarafından
seçilmesi ve bu rektöründe
üniversitedeki kendi yardımcılarını
ve fakülte dekanlarını
ataması, bu atanmış
fakülte dekanları ve yöneticilerinin
katılımıyla oluşan
senato ve üniversite yönetim
kurulu aracıyla kararlarını alırlar.
Görüldüğü gibi bu sistemde hem öğrencinin
hem de kararlar ile ilgili rektörlüklerle
farklı düşünmesi muhtemel diğer
öğretim üyelerinin esamesi okunmuyor.
Üniversitelerin yönetimlerinin öğrencilerin
sorunlarının ve taleplerinin ne olduğunu
bilmek açısından bir kaygısı
yokken bazı derslerdeki bazı öğretim
üyeleri kendi derslerinin işlenmesi adına
öğrencilerle anket veya “meetingler”
üzerinden bir eğilim yoklaması yaparak
şekil vermeye çalışsa da özellikle final,
vizeler ve değerlendirme kıstaslarında
üniversite yönetiminin genel kararına
uymak zorunda kalıyorlar. Ayrıca üniversitelerde
böyle bir olağanüstü duruma
karşı herhangi bir hazırlık olmamasından
kaynaklı neredeyse tüm üniversiteler
karar verme süreçlerinde hem geç
kaldı hem de sık sık karar değişikliğine
gitti.
Doğal olarak bu belirsizliklerden en
çok etkilenen bu kararlara göre hareket
etmek zorunda kalmasına rağmen kararların
alınışında herhangi bir etkisi bulunmayan
öğrenciler oldu.
ÖĞRENCİLER YİNE
ZARARDA
Öğrencilerin birlikte karar vermedikleri
herhangi bir karar her bir öğrenci
için ayrı bir sorun yaratabilir. Eğitim
kampüste devam etmesi virüs tehdidini
arttırabilir ancak halihazırda online eğitim
sürecine elindeki ekipman veya erişim
yetersizliği yüzünden katılamayacak
her üniversitede yüzlerce öğrenci olduğu
da bir gerçek. Bunun dışında öğrencilerin
bir kısmı süreç içerisinde yaşadıkları
sorunlar sebebiyle bu dönemki
eğitimin not ortalamasına talep ederken
dönem kaybı yaşamamak amacıyla ortalamasını
bu dönem yükseltmek zorunda
olan öğrencilerin ise elinde böyle bir seçenek
bulunmuyor. Uygulaması veya laboratuvarı
olan derslerimiz belirsizliğini
koruyor. Çoğu üniversitede olan ders
bağlama sorunu sebebiyle öğrencilerin
bir dersten dahi kalmaları kendileri için
gelecekte dönem kaybı yaratabilir. Bu
sorunlarla baş edemeyen bazı öğrenciler
için YÖK belki de kendileri için en kestirme
çözüm olarak gördükleri kayıt
dondurma seçeneğini uygulamaya koysa
da burslarının yanması veya sene kaybı
gibi kaygılar yaşayan çoğu öğrenci bu
seçeneğe sıcak bakmıyor.
ÖTK’YI DA TALEPLERİMİZİ
DE UNUTMADIK
Kısacası, içinde bulunduğumuz süreç
her bir öğrenci bazında farklı sorunlar
meydana çıkarsa da üniversiteler genele
yönelik karar alırken kendi işlerini kolaylaştırmak
adına genel ve talep dışı
uygulamalarla cevap veriyor. Tam da bu
sebeple bazı hocalarımızın bize yardım
etmek adına yaptıkları da kaybolmuş
oluyor. Peki, çözüm nedir?
Öğrencilerin taleplerini hem bu tarz
kriz durumlarında hem de normal eğitim
dönemlerinde bizatihi üniversitenin
karar alma mekanizmasına katılarak,
öğrencilerin temsilcileri vasıtasıyla fikirlerini
belirtebilecekleri ÖTK mekanizmasının
yeniden kurulması bu tip kriz
durumları ve herhangi bir karar alma
aşaması esnasında öğrencilerin taleplerini
daha güçlü sesle duyurmalarına
yardımcı olabilir. Üniversitelerin
yönetiminde tek seslilik
ve demokrasiden kopukluk
kimsenin faydasına değildir
karşılaştığımız tüm sorunları
güçlü bir mekanizma ile
yönetime iletebilmek ise
öğrencilerin kendi eğitim
hayatlarına yön verebilme
şansını tanıyacaktır. Tamamen
politik sebepler ile işleyişlerine
son verilen
ÖTK mekanizmalarının değeri
bu dönemlerde daha
kolay anlaşılabilir. Öğrencilerin
alacağı ortak kararın
üniversite yönetimine iletilmesi
ve bu kararın eğitim
sürecinin bir numaralı muhatabı
olan öğrenciler adına uygulanması
hem üniversitelerdeki
sürecin işleyişini hızlandıracak
hem de üniversitelere eski
demokratik özerk yapısını kazanmada
fayda sağlayacaktır.
Görsel: pngtree