Genç Hayat 361. Sayı
İşçi, işsiz, öğrenci gençliğin özgürce yazıp çizebileceği gençliğin dergisi, gençliğin kürsüsü Genç Hayat'ın 361. sayısı ile sizlerle.
İşçi, işsiz, öğrenci gençliğin özgürce yazıp çizebileceği gençliğin dergisi, gençliğin kürsüsü Genç Hayat'ın 361. sayısı ile sizlerle.
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
LISE
9
Berfin ERDOĞAN
Şehit Doğukan Tazegül
Anadolu Lisesi
Günler ve saatler ilerlerken
hayatımızı değiştirecek
olan sınav git gide yaklaşıyor.
Öğrenciler virüsten kaynaklı
olarak sınavı düşünemiyorken ya
da virüs stresinden sınav stresini
bile yaşayamıyorken sınavın
tarihinin geriye alınma kararı sizce
gerçekten mantık işi mi? Benim
Sağlımız mı
geleceğimiz mi?
gibi binlerce, yüz binlerce öğrenci
mağdur duruma getirildi. Üstelik
bu dönem okula doğru düzgün gidemedik.
Öğrenmemiz gereken
konuları yetiştiremedik bu yüzden
bilgiler yerine bile oturmadı. Yani
şu anki hali ile ne okul ne de dershaneler
eksiklerimizi tamamladı.
Bir de alın bunlarla yetinin der gibi
sınava 30 dakika ek süre eklendi
ve baraj puanı düşürüldü. Şimdi
soruyorum, bu öğrenciler sınava
girerken sağlığını mı düşünsünler
geleceğini mi?
Ege Lisesi’nden bir öğrenci
Koronavirüs yüzünden ertelenen Yükseköğretim Sınavı
tarihi öğrenciler için kısmen iyi olmuştu. Ancak aradan
belli bir zaman geçtikten sonra koronavirüs vakaları ülkemizde
azaldı ve YKS tarihi de bu gerekçe ile tekrar öne
alındı. Fakat virüse yakalanma riski hala devam ediyor. Şu
anki durum itibariyle öğrencilerin yaşamı bir oyun haline
geldi. Önce ileri atılıp sonra tekrar geri alınan sınav tarihi
bizlerin geleceğini, virüsün hâlâ ülkemizde bulunma durumu
ise bizlerin hayatını tehlikeye atıyor. 30 kişilik sınıflarda
Tuzluçayır Anadolu
Lisesi’nden bir öğrenci
Maskeyle 5 dakika duramazken
sınavda 3 saat nasıl duracağız?
Askıya alınan geleceğimiz
20 öğrenci sınava girse bile virüsün öğrencilere bulaşma ihtimali
bir hayli yüksek. Maske ile 5 dakika nefes alınamıyorken
bizlere 3 saat maske taktırılacak. Yani okulların ikinci
döneminde okula neredeyse hiç gitmeyen öğrencileri korkunç
bir yola sürüklemekten başka hiçbir şey yapılmıyor.
Öğrenciler ise “Ya virüs bana bulaşırsa” tedirginliğiyle sınava
girecek. Devlet tarafından maske ve dezenfektan sağlanması
bizlerin virüsten korunacağı anlamına gelmiyor. Sonuç
olarak alınan bu kararın, sınava girecek öğrencilerin
hayatını tehlikeye atmaktan başka hiçbir getirisi yok.
Emek verdiğimiz, uykularımızdan
gezmemizden tozmamızdan
ödün verdiğimiz,
dünyayı saran ve sarsan koronavirüs
sebebiyle ertelenen Yükseköğretim
Sınavı’nın turizm için tekrar
geriye alınması sınava girecek tüm
öğrencileri olumsuz etkiledi. Çocuk
oyuncağı gibi önce ileri bir tarihe
ertelediler, sonra tekrar geriye
aldılar. Öğrenciler bütün planlarını
Temmuz ayında sınava
girecekmiş gibi yaptı, ben de aynı
şekilde. Uzun bir süredir evde olduğumuzdan
dolayı psikolojik olarak
zaten sıkıntıdaydık. Şimdi sınavın
geriye alınmasıyla iyice elimiz
ayağımız birbirine dolaştı.
Herhalde bizden sınav parası olarak
aldıkları 140 TL yetmemiş ki
hala ceplerini doldurma peşindeler.
Turizmden gelecek parayı 3
milyon öğrencinin geleceğinden
daha önemli gören bu hükümete
gençlik 2023’te gereken cevabı verecektir.
Bu kararı veren kişi bugüne
kadar bütün eğitim sistemlerine
boyun eğen öğrencilerden
korkmaya başlasın. Hayallerimizle
oynayanın, emeğimizle oyuncak gibi
oynayanın o koltukta işi yoktur.
Sadece dezenfektan değil
öğrenciye verilen değer
Adana’dan Lise Öğrencileri
Adana Milli Eğitim Müdürlüğü okullara alınacak
dezenfektanların okulların kendi bütçesinden
yani biz öğrencilerden alınan paralar ile alınmasını
istemiş. Binden fazla okulun olduğu şehre beş
yüz dezenfektan siparişi verilmiş.
Öncelikle her okul bunu karşılayacak durumda
değil. Sadece belli bölgelerde olan okullarda dezenfektan
olursa bu bir eşitsizlik yaratır. Bir tarafta sınava
girenler hijyenik bir şekilde sınava girerken; diğerleri
herhangi bir dezenfektan kullanmadan sınava girer.
Bu da koronavirüsün yayılması için bir risk oluşturur.
Böyle bir sistem doğru değil, üstelik devletin
bunu karşılayacak bütçesi varken. Yazık yani onca
para, toplanılan milyarlarca para neyinize yetmiyor.
Her şey apaçık ortadayken Milli Eğitim bir de dezenfektan
alınmasının zorunlu olmadığını söylemiş. İşte
insan sağlığı bu kadar ucuzlamış bunların gözünde.
Devletin bunu bile karşılamaktan aciz olmasi çok
komik. Okullardaki tuvaletlerde sabun bile sıkıntıdaydı
okullar açık olduğu dönem. Bunun için bizden aidat
istiyorlardı. Tüm okullar için 1 milyon lira bile yapmıyor
dezenfektan parası. Bizlerin sağlığını düşünmeyip
kendi ceplerini düşünüyorlar. Sağlığımızdan kaygı duyuyoruz,
bir an evvel bu meselenin çözüme kavuşturulmasını
ve bütün okullara dezenfektanların merkezi
bütçeden karşılanmasını istiyoruz.
Ali KARADAĞ
Başkent Anadolu Lisesi
Bizler “Bütün ümidim gençliktedir” diyen
Atatürk’ün eğitimden ümidini kesmek
üzere olan genç nesilleriyiz. Her ne kadar
ders çalışmaktan başka şansımız olmadığını
bilsek de içinde bulunduğumuz kaos,
eğitim sistemimizin yetersizliğiyle birleştiğinde
kaçınılmaz bir motivasyon eksikliği yaratıyor.
Sürekli olarak ertelenen tarihler, yeterli
Belirsizlikler
motivasyon düşürüyor
olmayan dersler, giriş yapmakta zorlandığımız
EBA ve seneye gireceğim üniversite sınavını
düşündüğümde korkunç bir gelecek
kaygısı içinde olduğumu söyleyebilirim. Üstelik
ülkedeki işsizlik ve atama oranları gibi istatistikler
doğrultusunda üniversite ve meslek
tercihi yapmakta zorlanıyoruz. Bütün
bunları göz önüne aldığımızda liseli gençler
olarak düzgün bir eğitim, düzgün bir yönetim
istiyoruz.
Sayfadaki Tüm Görseller: Pngtree