Türk Yolu Dergisi - 1
Türk Yolu Strateji ve Araştırma Dergisi 1. Sayı Nisan 2021
Türk Yolu Strateji ve Araştırma Dergisi 1. Sayı Nisan 2021
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Türklerin Birleştiği Yol
Ramazan ve tefekkür!
Fakat geçen yıl olduğu gibi bir kez
daha hüzünlü bir kavuşma oldu bu.
Zira ramazan ayının getirdiği nice nimetler
geçen sene olduğu gibi bu sene
de elimize geçmedi.
Dostlarla eda ettiğimiz teravih namazları
rüya gibi oldu.
“Merhabâ, merhabâ, merhabâ yâ
şehr-i Ramazan. Merhabâ, merhabâ,
merhabâ yâ şehr-el bereketi velgufrân.
Merhabâ, merhabâ, merhabâ
yâ şehr-et tesbîhi vet-tehlîli vez-zikri
ve tilâvet-il Kur’ân” diyerek hep bir
ağızdan gönülden iştiyakla dile getirdiğimiz
o günlere duyduğumuz hasret
kalbimizi dağladı.
İftar davetlerimiz, neşeli sohbetlerimiz
kayboldu.
Rabbimiz, “Nimetlerime şükrederseniz
arttırırım, şükretmezseniz elinizden
alıp azap ederim” buyuruyor.
Demek ki bir yerlerde hata yaptık.
Bütün müminler bunu düşünmelidir.
Vekillerimiz, idarecilerimiz daha çok
düşünmelidir.
Biz nereye gidiyoruz diye sorgulamalıdır.
Âlimler bu ayda dört şeyi çok yapmalıdır
buyurdu. Bunlardan ilk ikisi
Kelime-i şehadeti çok söylemek ve istiğfar
etmektir.
Evet istiğfar günahlara kefarettir. Fakat
bu durum sadece dille olmaz. Hatalarımızı
tefekkür edip istiğfar etmek
ve onu terk etmekle olur.
Gençlerimiz nereye gidiyor?
Korkunç ahlaksızlık salgınlarına karşı
bırakın iki kelam etmeyi, kalben
dahi buğzedemeyecek insanlar çoğaldı.
Bunları ramazan ayında bir kez daha
fikredelim...
Ayasofya’nın cami olmasına aylarca
korkusundan destek olamayanları
cami olduğunda sevinemeyenleri gördük.
Herkes Sayın Cumhurbaşkanımızı
alkışladı. Elbette en büyük alkışı o hak
24
Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil
On bir aydır gideli biz de çekerdik hicran, Merhaba etti bizimle yine şehr-i Ramazan
Evet, Sultan I. Ahmed Han’ın iştiyakla belirttiği gibi biz de on bir aydır
hasretini çektiğimiz Ramazan-ı şerif ayına bir kez daha kavuştuk.
etti. Fakat o karara imza atan yiğit Danıştay
üyelerinin cesareti, bu ülkenin
nice idarecilerine örnek olmalıdır.
İstanbul Sözleşmesi’nin verdiği sıkıntılardan
üç milyon aile dağıldı.
Son üç yıldır bir elin parmaklarını
geçmeyen aydınlar bu korkunç yıkımı
dile getirirken vekillerden hiçbir ses
duymadık. Buna karşılık iktidardaki
partilerden de savunanlar az değildi.
6284 no.lu kanunu süresiz nafaka ve
daha nice aile yapımızı derinden sarsan
uygulamalar ahları çoğaltmaktadır.
Evet bu ahlar çoğaldıkça nimetler
kaybolmaya devam edecektir.
Öyleyse hatadan dönerek istiğfarlara
devam edelim...
Ana baba kıymetini bilelim. Büyüklerimize
saygı küçüklerimize şefkat
gösterelim. Garip gurebanın yanında
olalım. Öyle ki, ahların yerini dualar
alsın. Alsın ki rabbimiz bize bahşeylediği
nimetleri yine artırsın.
Şanlı Peygamberimiz beş şey gelmeden
önce beş şeyin kıymetini bilmemizi istedi:
- “Hasta olmadan önce sıhhatin,
- Meşguliyetten önce boş vaktin,
- Ölüm gelmeden önce hayatın,
- Fakir düşmeden önce zenginliğin,
- İhtiyarlıktan önce gençliğin...”
İşte bugün bizlerin de elimizden
uçup giden nice nimetlerin kadr u kıymetini
düşünerek yalvarmamız lazımdır.
Zira Resulullah Efendimizin buyurduğu
üzere öyle bir aya kavuştuk ki bu
ayda mağfiret olunmayan ne zaman
olunur? Bu ayda kazanmayan ne zaman
kazanır?
Öyleyse bu sene ramazan ayımızı hakiki
tövbelerle geçirelim.
Ramazan ve sayısız nimetler
Bu ay müminler için sanki şarj olmak
gibidir. Resulullah Efendimiz, “Kişinin
ramazanı nasıl geçerse bütün ayları
öyle geçer” buyurdu.
Dolayısıyla bu ayı büyük fırsat bilmelidir.
Fırsatlar ganimettir. Elden kaçırmamalıdır.
Öyle ki bu ayda gafletle
geçirilen bir saniyeye dahi insan yanıp
yakılsa yeri vardır.
Peygamber Efendimiz bu ayla ilgili
nice müjdeler verdi.
Nitekim bu ayın gelişine sevinmek
dahi ibadettir. Peygamber Efendimiz,
“Ramazan ayının gelmesine sevineni
Allahü teâlâ kıyamet gününün korkusundan
muhafaza eder” buyurdu.
Bu ay müminlerin hasat vakti gibidir.
Peygamber Efendimiz, “Bu ayda yapılan
nafile ibadetlere başka aylardaki
farzlar gibi sevap verilir, farzlara ise
yetmiş farz sevabı verilir” buyurdu.
Peygamber Efendimiz yine şu müjdeleri
verdi:
“Bu ayda bir oruçluya iftar verenin
günahları affolur. O oruçlunun sevabı
kadar ayrıca buna da sevap verilir. O
oruçlunun sevabı ise hiç azalmaz.”
“Bu ayda Cennet kapıları açılır. Cehennem
kapıları kapanır.”
“Bu ay iyi geçinme ayıdır. Bu ayda
müminlerin rızkı artar.”
“Bu ay sabır ayıdır. Sabredenin gideceği
yer Cennet’tir.”
“Oruçlunun akşam iftar zamanındaki
duası reddolmaz.”
“Ramazan ayında ailenizin nafakasını
geniş tutunuz! Bu ayda yapılan harcama,
Allah yolunda yapılan harcama
gibi sevaptır.”
“Ramazanın başı rahmet, ortası mağfiret,
sonu ise, Cehennemden kurtuluştur.”
Bütün bu nimetlerin yanı sıra Allahü
teâlâ “Âdemoğlunun her ameli kendisi
için yalnız orucu benim içindir” buyurmuştur.
Bu, bizler için çok büyük
bir devlettir.
Kıyamet günü olunca Allahü teâlâ
kuluna hesap soracaktır. Öyle ki sonunda
hiç sevabı kalmaz. Sadece oru-