07.05.2021 Views

Enerji Panorama Mayıs 2021

Doğal gaza yapılan yüzde 12 zam, elektrik fiyatlarını da tetikleyecek Değişen YEKDEM mekanizması nedeniyle fiyatların güncellenmesi gerekiyor Akkuyu 500 milyon dolar “Sürdürülebilirlik” kredisi alacak Akdeniz ve Karadeniz’deki uluslararası gerginliğin ortasında Türkiye’nin siyaset ve enerji denklemi Stratejik çatışmaların ortasında enerji politikası “Kömürden elektrik üretiminin 2030’a kadar yüzde 80 azalması gerekiyor” Temiz enerji teknolojilerinin kritik mineral talebi hızla artıyor Kovid-19 salgını temiz enerji talebini artırdı ABD İklim Zirvesi: Birlik sinyali mi yoksa ayrılıkların maskelenmesi mi? Küresel ısınma için tartışmalı bir çözüm: Güneşi karartmak İGDAŞ, Akut ile tüm çalışanlarını ve İstanbulluları depreme karşı bilinçlendirecek “Yabancı yatırımcı, maç oynanırken kural değişikliğini sevmez” Yenilenebilir enerji, sanayi devriminden bu yana en yüksek payına 2021’de ulaşacak Avrupa yakasında elektrik tüketiminin lideri Esenyurt Boğaziçi Üniversitesi, geleceğin pilleri “lityum-sülfür bataryaları” araştıracak Tesla’nın güneş enerjisi ürünleri Powerwall ev bataryasıyla birlikte satılacak GTC ve HSB, yerli yüzer güneş santrali tasarladı Apple’ın güneş enerjisi tesisinde Tesla’nın ürettiği piller kullanılacak CEO’lar 2022’ye kadar normale dönüş beklemiyor! Kentler sürdürülebilirlik için yarışacak Üst düzey yöneticilerin yüzde 40.6’sı “ekonomi kötü” diyor

Doğal gaza yapılan yüzde 12 zam, elektrik fiyatlarını da tetikleyecek
Değişen YEKDEM mekanizması nedeniyle fiyatların güncellenmesi gerekiyor
Akkuyu 500 milyon dolar “Sürdürülebilirlik” kredisi alacak
Akdeniz ve Karadeniz’deki uluslararası gerginliğin ortasında Türkiye’nin siyaset ve enerji denklemi
Stratejik çatışmaların ortasında enerji politikası
“Kömürden elektrik üretiminin 2030’a kadar yüzde 80 azalması gerekiyor”
Temiz enerji teknolojilerinin kritik mineral talebi hızla artıyor
Kovid-19 salgını temiz enerji talebini artırdı
ABD İklim Zirvesi: Birlik sinyali mi yoksa ayrılıkların maskelenmesi mi?
Küresel ısınma için tartışmalı bir çözüm: Güneşi karartmak
İGDAŞ, Akut ile tüm çalışanlarını ve İstanbulluları depreme karşı bilinçlendirecek
“Yabancı yatırımcı, maç oynanırken kural değişikliğini sevmez”
Yenilenebilir enerji, sanayi devriminden bu yana en yüksek payına 2021’de ulaşacak
Avrupa yakasında elektrik tüketiminin lideri Esenyurt
Boğaziçi Üniversitesi, geleceğin pilleri “lityum-sülfür bataryaları” araştıracak
Tesla’nın güneş enerjisi ürünleri Powerwall ev bataryasıyla birlikte satılacak
GTC ve HSB, yerli yüzer güneş santrali tasarladı
Apple’ın güneş enerjisi tesisinde Tesla’nın ürettiği piller kullanılacak
CEO’lar 2022’ye kadar normale dönüş beklemiyor!
Kentler sürdürülebilirlik için yarışacak
Üst düzey yöneticilerin yüzde 40.6’sı “ekonomi kötü” diyor

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ABD Başkanı Joe Biden’ın iki günlük sanal<br />

İklim Zirvesi 22-23 Nisan tarihlerinde gerçekleşerek<br />

40 dünya liderini bir araya getirdi. Bu ‘liderler<br />

zirvesi’, iklim değişikliğiyle mücadele konusunda<br />

ABD’nin nasıl kendisini liderlik rolüne<br />

koymaya çalıştığına çok dikkat çekerken, aynı<br />

zamanda diğer ülkelerin de daha yüksek iklim<br />

hedefleri belirlemelerini sağlamanın zorluklarını<br />

vurguladı.<br />

Bu zorlukların arkasındaki önemli bir faktör,<br />

ABD’nin bizzat vermiş olduğu iklim taahhütlerinin<br />

ulaşılabilirliği hakkındaki belirsizlik. Biden<br />

yönetimi, yakın zamanda önerilen (ve Kongre’de<br />

önemli zorluklarla karşı karşıya olan) tartışmalı<br />

alt yapı tasarısının 2030’a kadar emisyonları<br />

yüzde 50-52 azaltması için (ABD hedefi) kesinlikle<br />

gerekli olmadığını savunsa da çoğu kişi bu<br />

tutumdan şüphe duyuyor.<br />

Bu nedenle, tasarının Kongre’den geçme şansının<br />

oldukça düşük oluşu göz önüne alındığında<br />

birçok uzman, ABD’nin iklim hedefine ulaşıp ulaşamayacağını<br />

sorguluyor. Trump yönetimi sırasındaki<br />

görüldüğü gibi, ABD’nin iklim konusunda<br />

eyleme geçmedeki çalkantılı geçmişinin üstüne<br />

eklenen bu Kongre’deki belirsizlik, Biden’ın diğer<br />

ülkeleri hedeflerini artırmaya ikna etme çabaları<br />

için elverişli bir atmosfer oluşturmuyor.<br />

Başkan Biden, başka ülkelerin de yanısıra<br />

Kanada, Japonya ve Güney Kore’den alınan yeni<br />

taahhütler gibi bazı başarılar elde ederken Çin,<br />

Rusya, Brezilya ve Hindistan gibi önemli karbon<br />

emisyonu yayan ülkelerden bu yönde yeni bir<br />

açıklama gelmedi.<br />

ABD ve diğer ülkeler arasında ‘derin’<br />

ayrılıklar var<br />

Biden yönetiminden bir yetkili, Çin’in yaklaşımını<br />

şu şekilde anlattı: Xi Jinping’den aldığınız<br />

şey, “Çin’i hala gelişmekte olan bir ülke olarak tanımlayan<br />

bir 1992 Antlaşması hakkında size her<br />

şeyi anlatayım.” Bu yaklaşım da Xi tarafından iklim<br />

konusunda tavizlerden daha fazla kaçınmak<br />

için kullanılan bir argüman olarak görülebilir.<br />

Nitekim, Çin tarafından verilen tek ‘taviz’ oldukça<br />

mütevazıydı ve ülke 2025-2030 arasında kömür<br />

tüketimini ‘kademeli olarak azaltma’ taahhüdünde<br />

bulundu. Xi, ilk kez kömür tüketimini düşürme<br />

sözü vermiş olsa da, bu zaman çizelgesi<br />

BAŞLICA FAY HATLARI ABD VE ÇİN<br />

ARASINDA OLSA DA…<br />

ABD ve Çin arasındaki fay hattı Aslında, iki taraf arasındaki<br />

ciddi bir çekişme noktası, özellikle AB’nin<br />

sınırda karbon düzenleme mekanizması ile ilgili olduğu<br />

için, karbon fiyatlandırması konusu. AB, Emisyon<br />

Ticareti Sistemi’ni (ETS) kullanırken, ABD’de<br />

eşdeğer bir karbon fiyatlandırma sistemi yok. Bu,<br />

ABD gibi AB’ye eşdeğer bir karbon fiyatlandırma<br />

mekanizması olmayan ülkelerden yapılan ithalatlara<br />

uygulanacak bir tür vergi olan AB’nin karbon<br />

düzenleme mekanizması açısından özellikle hassas<br />

bir durum yaratıyor.<br />

Genel olarak, ABD’nin iklim değişikliğiyle mücadele<br />

konusundaki liderliğinin memnuniyetle karşılanmasına<br />

ve özellikle bir araya getirici gücünün öneminin<br />

altının çizilmesine rağmen, birçok bölünme<br />

hala varlığını sürdürüyor. Başlıca fay hatlarından<br />

bazıları ABD ile Çin arasında olsa da ABD’nin iklim<br />

hedefleri konusunda bu sefer ne kadar ciddi olduğuna<br />

dair mevcut başka belirsizlikler var. Ancak<br />

AB ile ABD arasındaki farklılığın sebebi, uygulanan<br />

yöntemlerde ve bunların ABD’nin ifade ettiği iddialı<br />

hedeflere ulaşmada ne kadar etkili olduğuna bağlı.<br />

Eski bir Obama yönetim yetkilisi olan Kelly Sims<br />

Gallagher’ın sözleriyle, “Önemli bir fark, birçok<br />

Avrupa ülkesinin iklim mevzuatını kabul etmesi ve<br />

bu, onlara uluslararası taahhütleriyle tutarlı politikalar<br />

tasarlama ve uygulama konusunda çok daha<br />

fazla yetki verir. Avrupa’daki bu tutuma kıyasla ABD,<br />

bu kapsamlı mevzuattan yoksundur ve bunun yerine<br />

sınırlı yetkilerle yama tarzı bir yaklaşım izledi.”<br />

ENERJİ PANORAMA • <strong>Mayıs</strong> <strong>2021</strong> • 53

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!