Metropol Dergileri 61 . sayı
-TEMTAR güven ve kalitesiyle fark yaratan dünya markası… TEMTAR GROUP - Ali Sami YÜCE - Erkan Başar Gayrimenkul- Erkan BAŞAR - Prof. Dr. Aynur Elhan NAYIR- NECMETTİN ERBAKAN ÜNİVERSİTESİ AHMET KELEŞOĞLU EĞİTİM FAKÜLTESİ GÜZEL SANATLAR EĞİTİMİ BÖLÜMÜ MÜZİK EĞİTİMİ ABD - RR PT STUDIO Tezer KILIÇ - RR PT STUDIO Ömer Yaşar - Tatlı Bir Sürpriz Yapmak İsteyenlerin Adresi… Viola Çikolata - 2001 yılından günümüze tiyatro aşkı... Çınar Sanat Atölyesi - Oops Pilates Studio Kurucu- Master Eğitmen - Özlem ÖZCAN - Yeşil Beyaz Spor Merkezlerinden Halter Milli Takımına Tam Destek - Diyetisyen S. Merve DOĞAN ile sağlıklı beslenmeye bir adım atın… - Çocuğumun burnu neden tıkalı? - Prof. Dr. Kayhan ÖZTÜRK - Yurt Dışı Pazar Destek- Mehmet YILDIRIM - Reklam Ve Sponsorluk Harcamalarının Kavramsal Ve Vergi Kanunları Boyutunca İncelenmesi- Serbest Muhasebeci / Mali Müşavir Serdar SELAMOĞLU - Metropol Kültür Sanat - Z Kuşağına kızmak yerine anlamaya çalışın - Reklamcıların Kulübü Kuruldu- Prof. Dr. Hüseyin Altunbaş - Dijital Etik, Web3.0 Ve Metaverse: Twitter’daki Teknoloji Sohbetlerine Hükmeden Üç Konu Oldu
-TEMTAR güven ve kalitesiyle fark yaratan dünya markası…
TEMTAR GROUP - Ali Sami YÜCE
- Erkan Başar Gayrimenkul- Erkan BAŞAR
- Prof. Dr. Aynur Elhan NAYIR- NECMETTİN ERBAKAN ÜNİVERSİTESİ AHMET KELEŞOĞLU EĞİTİM FAKÜLTESİ GÜZEL SANATLAR EĞİTİMİ BÖLÜMÜ MÜZİK EĞİTİMİ ABD
- RR PT STUDIO Tezer KILIÇ
- RR PT STUDIO Ömer Yaşar
- Tatlı Bir Sürpriz Yapmak İsteyenlerin Adresi… Viola Çikolata
- 2001 yılından günümüze tiyatro aşkı... Çınar Sanat Atölyesi
- Oops Pilates Studio Kurucu- Master Eğitmen - Özlem ÖZCAN
- Yeşil Beyaz Spor Merkezlerinden Halter Milli Takımına Tam Destek
- Diyetisyen S. Merve DOĞAN ile sağlıklı beslenmeye bir adım atın…
- Çocuğumun burnu neden tıkalı? - Prof. Dr. Kayhan ÖZTÜRK
- Yurt Dışı Pazar Destek- Mehmet YILDIRIM
- Reklam Ve Sponsorluk Harcamalarının Kavramsal Ve Vergi Kanunları Boyutunca İncelenmesi- Serbest Muhasebeci / Mali Müşavir Serdar SELAMOĞLU
- Metropol Kültür Sanat
- Z Kuşağına kızmak yerine anlamaya çalışın
- Reklamcıların Kulübü Kuruldu- Prof. Dr. Hüseyin Altunbaş
- Dijital Etik, Web3.0 Ve Metaverse: Twitter’daki Teknoloji Sohbetlerine Hükmeden Üç Konu Oldu
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
www.metropoldergileri.com 1
RÖPORTAJ<br />
2
www.metropoldergileri.com 3
4
www.haskahve.com<br />
www.metropoldergileri.com 5
EDİTÖRDEN<br />
6<br />
Ahmet ÇAKIR<br />
Editör<br />
a.cakir@metropoldergileri.com<br />
Düzen değişiyor!<br />
Merhaba,<br />
Yeni bir <strong>sayı</strong>mızla daha karşınızdayız... Her yeni<br />
<strong>sayı</strong>mız bizler için ayrı bir heyecan, ayrı bir tutku<br />
yaratır, ama bu <strong>sayı</strong>mız pandemi sonrası ilk<br />
olması sebebiyle çok daha farklı, çok daha kıymetli<br />
oldu bizler için! Çok büyük bir heyecanla<br />
hayat bulan bu <strong>sayı</strong>mızı keyifle okumanız dileğiyle...<br />
Pandemi hayatımızda çok şey değiştirdi. Öyle<br />
bir miadı yaşadık ki; bir çağ kapandı yeni bir<br />
çağ başladı... Tarihe tanıklık ettik. Salgınların<br />
din, dil, ırk ayırt etmediğini bizzat gördük. Yarınımızın<br />
ne olacağından habersiz günler, aylar<br />
geçirdik... İstanbul’un fethi nasıl yeni bir çağ<br />
başlattıysa pandemi sonrası da bizler yeni bir<br />
çağa adım attık. Yıllardan bu yana bize dayatılan<br />
“Yeni Dünya Düzeni” acaba bu mu? Diye düşünmemek,<br />
aklımıza getirmemek elde değil... Lakin<br />
Üst Akıl için bu dönem bulunmaz bir dönem, zamanlama<br />
oldu sanırım.<br />
Neticede hepimizin insan ilişkileri ve sosyalleşme<br />
anlayışı değişti. İletişim, özgürlük, hayata<br />
bakış kavramlarımız yeniden şekillendi, bir<br />
anda bambaşka insanlar olduk... Bu konuların<br />
yorumunu size bırakıyorum.<br />
Yeni <strong>sayı</strong>mızın kapak konuğu TEMTAR Yönetim<br />
Kurulu Başkanı Ali Sami YÜCE, sektörünün<br />
öncü firmalarından olan, 3 kıta, 30 ülkede<br />
aktif olarak çalışan TEMTAR’ın bundan sonra<br />
ki iş hayatında da başarılı adımlarla ilerleyeceğinden<br />
eminim. Çok farklı ve keyifli bir röportaj<br />
sizlerle...<br />
Her <strong>sayı</strong>mızda olduğu gibi bu <strong>sayı</strong>mızda da iş<br />
dünyasının önemli ve değerli isimlerine sayfalarımızda<br />
yer verdik. Her söyleşi tarihte yerini<br />
alacak ve nesillere aktarılacak örnek bir başarı<br />
öyküsü. Bizleri takip etmeye devam edin.<br />
<strong>Metropol</strong> ailesi olarak sizlere ve ailelerinize<br />
sağlık, sıhhat, mutluluk diliyoruz.<br />
Kalın sağlıcakla...
www.metropoldergileri.com 7
D E R G İ S İ<br />
D E R G İ S İ<br />
www.temtar.com.tr<br />
Yaygın, Süreli,<br />
Nisan - Mayıs 2022<br />
YAYINCI / İMTİYAZ SAHİBİ<br />
Adına Seycan ÇAKIR<br />
TEMTAR Group Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Ali Sami YÜCE<br />
YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ<br />
Ahmet ÇAKIR<br />
YAYIN YÖNETMENİ<br />
Seycan ÇAKIR<br />
YAYIN KOORDİNATÖRÜ<br />
Beycan AKSOY<br />
PROJE KOORDİNATÖRÜ<br />
Beyzat AKSOY<br />
KURUMSAL İLETİŞİM ASİSTANI<br />
Canan ŞAYİR<br />
GRAFİK TASARIM<br />
HUKUK DANIŞMANI<br />
Av. Seda KARA<br />
YÖNETİM YERİ<br />
Buhara Mh. Edipoğlu Cd. No :95<br />
Selçuklu/ KONYA<br />
Tel: 0332 323 10 18<br />
Faks: 0332 323 10 19<br />
www.metropoldergileri.com<br />
info@metropoldergileri.com<br />
DİJİTAL TASARIM<br />
Serdika Street, fl. 3, Office 1,<br />
Burgas 8000, Bulgaria<br />
DİJİTAL YAYIN<br />
www.yumpu.com/user/metropoldergileri<br />
Nisan 2022<br />
Dergide yayınlanan yazı, fotograf,<br />
illustrasyon ve konuların her hakkı<br />
saklıdır. İzinsiz ya da kaynak gösterilerek dahi kullanılamaz, alıntı<br />
yapılamaz.
Nisan 2022<br />
İÇİNDEKİLER<br />
KAPAK KONUSU<br />
Ali Sami YÜCE<br />
TEMTAR Group Yönetim Kurulu Başkanı<br />
32<br />
Erkan Başar Gayrimenkul<br />
Erkan BAŞAR<br />
Necmettin Erbakan Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim<br />
Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik ABD<br />
PROF. DR. AYNUR ELHAN NAYIR<br />
12 52<br />
Çatalhöyük’e Tanıtım ve<br />
Karşılama Merkezi<br />
ELVİN MOBİLYA<br />
Hedef Büyüttü<br />
www.metropoldergileri.com 9
RÖPORTAJ<br />
10<br />
D E R G İ S İ<br />
48<br />
50<br />
RR PT STUDIO<br />
Tezer KILIÇ<br />
RR PT STUDIO<br />
Ömer YAŞAR<br />
54<br />
2001 YILINDAN GÜNÜMÜZE<br />
TİYATRO AŞKI...<br />
Tatlı Bir Sürpriz Yapmak İsteyenlerin Adresi…<br />
Viola Çikolata<br />
58<br />
YEŞİL BEYAZ SPOR MERKEZLERİNDEN<br />
Halter Milli Takımına Destek<br />
Oops Pilates Studio Kurucu- Master Eğitmen<br />
Özlem ÖZCAN
Nisan 2022<br />
İÇİNDEKİLER<br />
71<br />
REKLAMCILARIN<br />
KULÜBÜ KURULDU<br />
KBB Hastalıkları ve Baş Boyun Cerrahisi<br />
Prof. Dr. Kayhan ÖZTÜRK<br />
76<br />
Diyetisyen<br />
S. Merve Doğan<br />
Serbest Muhasebeci/ Mali Müşavir<br />
Serdar SELAMOĞLU<br />
81<br />
İhracat Destekleri Uzmanı<br />
Mehmet Emin Yıldırım<br />
Magazin<br />
www.metropoldergileri.com 11
HABER<br />
12<br />
“Çatalhöyük’e Yakışır Bir Tanıtım<br />
ve Karşılama Merkezi Yapıyoruz”<br />
Konya<br />
Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim<br />
Altay, Konya’da UNESCO Dünya Mirası<br />
Listesi’ndeki tek eser olan Çatalhöyük’ün tanıtılmasında<br />
büyük öneme sahip olacak Çatalhöyük<br />
Tanıtım ve Karşılama Merkezi’nin<br />
inşaatında incelemelerde bulundu. İnşaatın<br />
hızla yükseldiğini belirten Başkan Altay, “4<br />
bin metre karelik alanda gelen ziyaretçilerin<br />
tüm ihtiyaçlarının karşılanabildiği kafeteryaların<br />
ve özellikle sergi alanlarının olduğu<br />
Türkiye’ye örnek bir iş yapıyoruz. Tamamen<br />
ahşaptan yaptığımız bu bina Türkiye’deki en<br />
önemli karşılama merkezlerinden biri olacak.<br />
Çatalhöyük’ün varlığına yakışır bir iş<br />
ortaya koymaya çalışıyoruz” dedi.<br />
Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından 9 bin 500<br />
yıllık geçmişi ile insanlık tarihinin en eski yerleşim<br />
yeri olan Çatalhöyük’te “Tanıtım ve Karşılama<br />
Merkezi”nin inşaatı hızla yükseliyor.<br />
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim<br />
Altay, yapımı devam eden Çatalhöyük Tanıtım ve<br />
Karşılama Merkezi’nde Çumra Belediye Başkanı<br />
Recep Candan ile birlikte incelemelerde bulundu.<br />
Konya’nın turizmden aldığı payı geliştirmek için<br />
önemli çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Başkan<br />
Altay, bu anlamda Konya ekonomisine ciddi<br />
bir katkı sağlamayı hedeflediklerini söyledi.<br />
“Türkiye’deki En Önemli Karşılama<br />
Merkezlerinden Biri Olacak”<br />
Çatalhöyük’ün önemli turizm alanlarından biri<br />
olduğunu belirten Başkan Altay, “Konya’mızda<br />
UNESCO Dünya Mirası Listesinde bulunan tek<br />
eser olan Çatalhöyük’ün canlanması, özellikle<br />
gelen turistlerin karşılama alanıyla ilgili sorunlarının<br />
çözülmesiyle için önemli bir adım attık. Geçtiğimiz<br />
aylarda Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın<br />
Mehmet Nuri Ersoy’un katılımıyla tanıtım ve karşılama<br />
merkezimizin temelini atmıştık. Şu anda<br />
inşaatımız hızla devam ediyor. 4 bin metrekarelik<br />
alanda gelen ziyaretçilerin tüm ihtiyaçlarının
karşılanabildiği, kafeteryaların<br />
ve özellikle sergi alanlarının<br />
olduğu Türkiye’ye örnek<br />
bir iş yapıyoruz. Tamamen<br />
ahşaptan yaptığımız bu bina;<br />
Türkiye’deki en önemli karşılama<br />
merkezlerinden biri olacak.<br />
Çatalhöyük’ün varlığına<br />
yakışır bir iş ortaya koymaya<br />
çalışıyoruz. İnşallah yıl sonuna<br />
kadar tamamlayıp gelen<br />
ziyaretçilerimizin hizmetine<br />
açmayı planlıyoruz. Böylece<br />
Çatalhöyük Konya’nın önemli<br />
turizm alanlarından biri haline<br />
gelecek. Çumra’mıza, Konya’mıza<br />
hayırlı olsun.” dedi.<br />
Başkan Altay, Çatalhöyük<br />
Tanıtım ve Karşılama Merkezi’nin<br />
yapımında KOP Bölge<br />
Kalkınma İdaresi Başkanlığı’nın<br />
da katkısı bulunduğunu<br />
kaydederek, projenin önemli<br />
bir birlikte çalışma örneği olduğunu<br />
ifade etti.<br />
www.konya.bel.tr<br />
www.metropoldergileri.com 13
HABER<br />
14<br />
Konya, ilk çeyrekte ihracat rekoru kırdı<br />
Konya Sanayi Odası (KSO) Başkanı Memiş Kütükcü, Konya’nın ihracat rakamlarını<br />
değerlendirdi. Kütükcü, ihracatını yılın ilk çeyreğinde yüzde 11.1 artırarak 770<br />
milyon 648 bin dolar rakamına ulaşan Konya’nın, çeyreklik bazda tüm zamanların<br />
ihracat rekorunu kırdığını vurguladı.<br />
Konya’nın ihracatını artıran<br />
bütün ihracatçı firmaları ve<br />
çalışanlarını tebrik eden Kütükcü,<br />
“ Bu yılın ilk çeyreğinde ihracatımızın<br />
ilk 3 sırasında; uzun<br />
dönemdir liderliği elinde tutan<br />
makine ve aksamları sektörü ilk<br />
sırada, otomotiv endüstrisi ikinci<br />
sırada, hububat, bakliyat, yağlı<br />
tohumlar ve mamulleri sektörü<br />
üçüncü sırada geliyor. Konya’mız<br />
sanayi sektöründeki ihracatını<br />
tüm zorluklara rağmen<br />
artırmayı sürdürüyor. Bütün<br />
ihracatçılarımızı ve çalışanlarını<br />
yürekten kutluyorum ” dedi.<br />
3 ayda 176 ülkeye ihracat<br />
Konya’nın yılın ilk 3 ayında 176 ülkeye ihracat yaptığı bilgisini paylaşan Kütükcü,<br />
ilk 10 ülkeyi şu şekilde sıraladı: Irak, Almanya, ABD, Mısır, Rusya Federasyonu,<br />
Polonya, İtalya, İsrail, Cezayir, Birleşik Krallık.<br />
Açıklamasında Rusya-Ukrayna savaşının Konya ihracatına etkilerini de değerlendiren<br />
Kütükcü, Rusya’ya Ocak ve Şubat aylarında artan ihracatın savaşın etkisiyle<br />
Mart ayında düştüğünü kaydetti.<br />
Kütükcü, “Konya’mızın Mart ayı ihracatı Rusya-Ukrayna savaşından olumsuz etkilendi.<br />
Yılın ilk iki ayı Ocak ve Şubat’ta Rusya’ya ihracatımız, geçtiğimiz yılın<br />
aynı dönemine göre yüzde 94.5 artmıştı. Mart ayında ise savaşın etkisiyle Rusya’ya<br />
ihracatımız bir önceki aya göre yüzde 56.9 düştü. Böylece bu yılın ilk çeyreğinde<br />
Rusya’ya ihracatımız yüzde 41.5’luk artışla 32.5 milyon dolar olarak gerçekleşti.<br />
Ukrayna’ya ihracatımıza baktığımızda ise, Mart ayında yüzde 96.9’lık ihracat kaybı<br />
görüyoruz. Temennimiz bu savaşın bir an önce son bulması” şeklinde konuştu.<br />
www.kso.org.tr
www.metropoldergileri.com 15
HABER<br />
16<br />
Başkan Böcek,<br />
İş İnsanlarına<br />
3 Yılını Anlattı<br />
Konyaaltı-Varsak Hafif Raylı Sistem Etüt Projesi ihaleye çıkıyor<br />
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Antalya Sanayici ve İş İnsanları<br />
Derneği (ANSİAD) üyeleriyle bir araya gelerek, 3 yıllık projelerini anlattı. Başkan<br />
Muhittin Böcek, 5 yıllık görev süresinde Antalya halkının yararına olacak 142 projeyi<br />
hayata geçireceklerini belirterek, Konyaaltı’ndan Varsak’a bağlanacak 4’üncü Etap<br />
Raylı Sistem Etüt Proje ihalesinin 15 Nisan’da yapılacağını açıkladı.<br />
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Antalya Sanayici ve İş İnsanları<br />
Derneği (ANSİAD) üyeleriyle bir araya gelerek, 3 yılda hayata geçen projelerini<br />
paylaşarak, iş insanlarını dinledi. Toplantıda, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin 3<br />
yıllık projelerini anlatan tanıtım filmini izlendi. Daha sonra ise Başkan Muhittin<br />
Böcek, projelerini anlatarak, ANSİAD üyelerinin sorularını cevapladı.<br />
ORTAK AKIL İLE YÖNETİYORUZ<br />
Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, 31 Mart<br />
2019’da yapılan seçimlerden iki gün önce ANSİAD üyeleriyle<br />
bir araya geldiğini hatırlatarak, “Geçen 3 yıllık<br />
süreçte bana oy veren, vermeyen herkesin emrinde olacağımı<br />
söylemiştim. Seçim döneminde ne söylediysek,<br />
tek tek hayata geçiriyoruz. Ortak akıl ile birlikte Antalya’yı<br />
ben sen yok demeden, birlikte yönetiyoruz. Son iki<br />
yılda tüm dünya bir pandemi süreci yaşıyor. Herkes zor<br />
günler geçirdi. Cumhuriyet tarihinin en büyük orman<br />
yangınını yaşadık. Ciğerlerimiz yandı, can kayıplarımız<br />
oldu. Bu süreci de Türk halkının destekleriyle aşmaya<br />
çalıştık” dedi.<br />
SU DA KDV’Yİ YÜZDE 1’E DÜŞÜRDÜK<br />
Antalya’nın tarım, ticaret ve turizmin başkenti olduğunu<br />
aktaran Başkan Muhittin Böcek, “Son aylarda iş<br />
dünyamıza ve halkımıza yansıyan çok ciddi girdi maliyetleri<br />
var. Tüm vatandaşlarımız bu süreçten etkilendi.<br />
Özellikle enerji maliyetleri çok arttı. 2021 yılının<br />
Ocak ayında Antalya Su ve Atıksu İdaresi’ne (ASAT)<br />
gelen aylık fatura 22 milyon TL iken, Ocak 2022 de<br />
gelen elektrik faturası <strong>61</strong> milyon TL’ye yükseldi. Bazı<br />
kalemlerde KDV oranları düşürüldü. Bizler de hemen<br />
su satışlarımızda KDV oranını yüzde 8’den yüzde 1’e<br />
düşürdük. Mazot fiyatlarının hangi noktaya geldiğini<br />
hepimiz biliyoruz. Ulaşım sektöründe hem taşınanın
hem taşıyanın memnun olmasını istiyoruz. Özel yatlara<br />
sağlanan ÖTV ve KDV indirimi ulaşım ve tarım<br />
sektörüne de uygulanmalı” diye konuştu.<br />
KONYAALTI-VARSAK RAYLI SİSTEM PROJESİ<br />
Gazipaşa’dan Kaş’a kadar Antalya’ya hizmet adına gece-gündüz<br />
demeden çalışmalarını sürdürdüklerini dile<br />
getiren Muhittin Böcek, şöyle konuştu: “EXPO döneminde<br />
yapılan Hafif Raylı Sistemini Ulaştırma Bakanlığı<br />
yapıyor diye boy boy resimlerini koydular. Seçimler<br />
geçti, iki ay sonra 379 milyon TL’lik fatura Antalya Büyükşehir<br />
Belediyesi’ne kesildi. Biz bir taraftan borçları<br />
öderken bir taraftan da yatırımlarımıza devam ettik.<br />
Şimdi Antalya’ya 4’üncü Etap Raylı Sistem Projesini<br />
kazandırmak adına tüm çalışmalarımızı yaptık. Sarısu,<br />
Konyaaltı, Yüzüncü Yıl istikametinden Kepez Belediyesi’nin<br />
önünden geçecek 4’üncü etabın proje etüt ihalesini<br />
15 Nisan Cuma günü gerçekleştiriyoruz.”<br />
142 PROJE HAYATA GEÇİRECEĞİZ<br />
“Söz verdiğimiz projeleri tek tek hayata geçiriyoruz” diyen<br />
Başkan Böcek, “Antalyaspor kavşağının yer altına<br />
alınması, Boğaçayı 2’inci Etap Projesi gibi önemli projeleri<br />
yapacağız. 77 proje ile sizlerin karşısına çıktık. Kalan<br />
iki yıllık süreçte 142 proje tamamlayacağız. Bizim çılgın<br />
projemiz yok, halkın yararına projelerimiz var. Kooperatiflerimizin<br />
<strong>sayı</strong>sını arttırarak, önemli bir destek veriyoruz.<br />
51 kooperatifimizin yüzde 70 oranında elektrik<br />
desteğini Antalya Büyükşehir Belediyesi karşılıyor. Halk<br />
Et projemiz halkımızın büyük bir ilgisini gördü. Şimdi<br />
ANET’e ait mezbahamızla ilgili de bir çalışma yapacağız.<br />
Kırcami’nin 40 yıllık imar planı sorununu çözdük” dedi.<br />
www.antalya.bel.tr<br />
ANTSU PROJESİ HAYATA GEÇECEK<br />
Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Antalya’nın<br />
kültür-sanat etkinlikleri kapsamında opera ve bale<br />
binası yönünden bir eksiği olduğunu kaydetti. Başkan<br />
Böcek, ilk kez ANSİD üyeleri ile paylaştığını belirterek,<br />
Antalya’ya bin 490 kişilik bir opera binası kazandırmak<br />
adına çalışma yaptıklarını açıkladı. Muhittin Böcek, Antalyalıların<br />
ucuz su tüketebilmesi amacıyla ANTSU projesini<br />
de hayata geçireceklerini, Finike’de hayata geçecek<br />
bu proje için Antalyaspor ile şirket kurduklarını kısa zamanda<br />
çalışmaya başlayacaklarını aktardı.<br />
ULAŞIM MASTER PLANINI TAMAMLADIK<br />
Antalya’nın geleceğine yön verecek projeler üzerinde<br />
çalıştıklarını dile getiren Büyükşehir Belediye Başkanı<br />
Böcek, “72 kurumun katılımıyla Ulaşım Master Planı’nı<br />
tamamladık. Ulaşım Master Planı doğrultusunda<br />
yeni çalışmalar yapıyoruz. Kavşaklarımızı akıllı kavşak<br />
haline getiriyoruz. 52 kavşakta düzenleme yaptık. İklim<br />
değişikliği konusunda çalışma yaparak, Temiz Enerji<br />
Şube Müdürlüğü’nü kuran ilk belediyeyiz. Antalya’nın<br />
sera gazı envanterini çıkardık. İklim dostu kuruluş<br />
belgemizi almaya hak kazandık. Antalya’nın 2050’li<br />
yıllarını düşünerek vizyonel çalışmalar yapıyoruz. Su<br />
krizini öngörerek, Entegre Kentsel Su Yönetimi Planını<br />
belirledik. Çevre konusunda önemli çalışmalar yapıyoruz.<br />
3 yılda 9 tane çevre ödülü alan nadir belediyelerden<br />
biriyiz” diye konuştu.<br />
ANSİAD’TAN BAŞKAN BÖCEK’E TEŞEKKÜR<br />
ANSİAD üyelerini tek tek dinleyen Başkan Muhittin<br />
Böcek, tüm soruları yanıtladı. ANSİAD Başkanı Akın<br />
Akıncı Başkan Muhittin Böcek’e teşekkür ederek, doğru<br />
projelerin her zaman yanında olduklarını ve bu anlamda<br />
katkı sunmaya hazır olduklarını söyledi.<br />
www.metropoldergileri.com 17
HABER<br />
18<br />
‘MERAM’DA KIŞ’<br />
FOTOĞRAF YARIŞMASI ÖDÜLLERİ<br />
SAHİPLERİNİ BULDU<br />
Meram’da Kış Fotoğraf Yarışması ödül töreni Tantavi Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirildi.<br />
Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş, fotoğraf yarışmalarının ilçenin tanıtımı<br />
için önemli organizasyonlardan olduğunu belirterek ilgi gösteren ve emek veren tüm fotoğraf<br />
sanatçılarına teşekkür etti.<br />
Geçtiğimiz günlerde sonuçlanan ‘Meram’da Kış’ fotoğraf<br />
yarışması ödül töreni ve sergi fotoğrafseverleri buluşturdu.<br />
Meram Belediyesi Tantavi Kültür ve Sanat Merkezi’nde<br />
gerçekleştirilen ödül törenine Meram Belediye<br />
Başkanı Mustafa Kavuş, Meram İlçe Milli Eğitim Müdürü<br />
Mustafa Koca, Konya Fotoğraf Amatörleri Derneği<br />
(KONFAD) Başkanı Erkan Mumcu, Meram Belediyesi<br />
Meclis Üyeleri, Meram Muhtarları, ödül alan fotoğrafçılar<br />
ve fotoğraf sanatçıları katıldı.<br />
KONFAD BAŞKANI MUMCU; “DESTEKLERİNDEN<br />
DOLAYI BAŞKAN KAVUŞ VE EKİBİNE TEŞEKKÜR<br />
EDİYORUM”<br />
Konuşmasına başta fotoğraf ve fotoğraf sanatçıları olmak<br />
üzere tüm sanat dallarına verdiği destekten dolayı<br />
Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş ve ekibine<br />
teşekkür ederek başlayan Konya Fotoğraf Amatörleri<br />
Derneği (KONFAD) Başkanı Erkan Mumcu, “Bu des-
tekler ve etkili organizasyonlar sayesinde Meram’da her<br />
kesimden insan sanatla artık içiçe. İçinde bulunduğumuz<br />
Tantavi Kültür ve Sanat Merkezi de bu desteklerin bir<br />
abidesi niteliğinde. Tantavi’de gerçekleştirilen fotoğraf<br />
sergileri ve etkinlikleri ile Meram Belediyesi’nin fotoğraf<br />
sanatına karşı gösterdiği yakın ilgi Meram ve Tantavi<br />
fotoğrafseverler için bir yuva haline geldi. Bu güzel<br />
çalışmaların bundan sonra da devam etmesi en büyük<br />
temennimiz” diye konuştu.<br />
BAŞKAN KAVUŞ; “FOTOĞRAF GİBİ<br />
GÜÇLÜ BİR SANATI MERAM’IN<br />
TANITIMI İÇİN KULLANIYORUZ”<br />
Gerek sanatsal gerekse belge niteliğinde olan fotoğrafçılığın<br />
günümüzdeki rolünden bahsederek konuşmasına<br />
başlayan Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş, bazen<br />
binlerce sayfada anlatılacak bir şeyi bazen tek bir<br />
fotoğraf karesinin anlattığına vurgu yaptı. Böylesi güçlü<br />
www.meram.bel.tr<br />
bir sanatı Meram’ın anlatımı ve tanıtımı için kullanmak<br />
amacıyla bu yarışmaları organize ettiklerinin altını çizen<br />
Başkan Kavuş, konuşmasını şöyle sürdürdü; “4<br />
mevsimi de birbirinden güzel Meram sanatçılara hem ilham<br />
hem de sanatlarını ortaya koyabilmeleri için imkan<br />
veriyor. ‘Meram’da Kış’ Fotoğraf Yarışmasına katılan<br />
fotoğraf sanatçılarımız Meram’ın yeşilini, doğal ve tarihi<br />
güzelliklerini, her yönüyle güzel insanlarını fotoğraf<br />
karelerine sığdırarak bize bu güzel ilçeyi yeniden anlatmanın<br />
yanı sıra ilçemizin tanıtımına katkıda bulundular.<br />
Yarışmaya katılan fotoğrafları görünce yarışmanın<br />
amacına ulaştığını anlıyoruz. Derece alsın almasın yarışmaya<br />
katılan herkese teşekkür ediyorum. Ellerinize,<br />
emeklerinize, yüreklerinize sağlık.”<br />
Konuşmaların ardından yarışmada ilk üçe girenlere, mansiyon<br />
ve sergileme ödülü kazananlara ödülleri Başkan<br />
Mustafa Kavuş, KONFAD Başkanı Erkan Mumcu ve Meram<br />
Meclis üyeleri tarafından takdim edildi. Tören, günün<br />
anısına çekilen hatıra fotoğrafları ile son buldu.<br />
www.metropoldergileri.com 19
HABER<br />
20<br />
Akdeniz Belediyecilik Proje Yarışması’nda<br />
Antalya Büyükşehir’e çevre ödülü<br />
Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin hayata geçirdiği Kurakçıl Çim ve Bitki Türlerinin<br />
Üretimi ile Kurakçıl Peyzaj Düzenlemelerinin Yaygınlaştırılması Projesi, 7. Akdeniz Belediyecilik<br />
Proje Yarışması’nda çevre koruma ve altyapı çalışmaları kategorisinde birincilik<br />
ödülüne layık görüldü.<br />
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin<br />
Böcek’in son yıllarda iklim değişikliği ve su<br />
kaynaklarının verimli kullanılması konularında<br />
hayata geçirdiği projeler meyvelerini vermeye<br />
başladı. Akdeniz Belediyeler Birliği’nin(AKBB), bu yıl<br />
7’incisini düzenlediği Akdeniz Belediyecilik Proje Yarışması’nda<br />
Büyükşehir Belediyesi, en iyi çevre ödülünü<br />
almaya hak kazandı. 5 kategoride, 23 üye belediye<br />
ve 54 projenin katıldığı yarışmada Antalya Büyükşehir<br />
Belediyesi, Çevre Koruma ve Alt Yapı Çalışmaları Kategorisi’nde<br />
Kurakçıl Çim ve Bitki Türlerinin Üretimi<br />
İle Kurakçıl Peyzaj Düzenlemelerinin Yaygınlaştırılması<br />
projesiyle birincilik ödülü kazandı. Ödülü Büyükşehir<br />
Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Durmuş<br />
Ali Arslan, Akdeniz Belediyeler Birliği Başkanı<br />
Hakan Tütüncü’nün elinden aldı.
ÖNEMLİ TASARRUF SAĞLANDI<br />
Kurakçıl bitki üretimi ve kurakçıl peyzaj düzenlemeleriyle<br />
2021 yılında 3 milyon TL’ye yakın tasarruf sağladığını<br />
dile getiren Arslan, “2022 yılında 8 milyon TL’ye<br />
yakın tasarruf hedefliyoruz. Bu uygulamaların miktarını<br />
metrekare olarak da arttırdığımız daha fazla tasarruf<br />
sağlayacağız. Hurma ve Gürsu seralarımızda kendi öz<br />
kaynaklarımız ile üretim yapabileceğimiz çim üretim<br />
alanı oluşturduk. Yeni bir sera daha ilave yaptık. Bu projelerimizi<br />
aynı zamanda Antalya Büyükşehir Belediye<br />
Başkanımız Muhittin Böcek, 11 Büyükşehir Belediye<br />
Başkanı ile gerçekleştirdiği toplantılarda anlatarak, Türkiye<br />
geneline yaymaya çalışıyor” diye konuştu.<br />
ÇEVREYE DUYARLI PROJELER<br />
Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Durmuş Ali<br />
Arslan, Büyükşehir Belediyesi’nin çevreye duyarlı projeler hayata<br />
geçirdiğini söyledi. Su kaynaklarının verimli kullanılması, iklim<br />
değişikliği gibi konularda çalışmalar yaptıklarını anlatan Durmuş<br />
Ali Arslan, “Enerji maliyetlerinin yükselmesi belediyelerin<br />
bütçelerini etkiliyor. Büyükşehir Belediye Başkanımız Muhittin<br />
Böcek’in bizlere verdiği destekle, alternatif yöntemleri kullanmak<br />
için çalışmalar yaptık. Hem tasarruf sağlamak hem de yer<br />
altı kaynaklarını verimli kullanmak için kuraklığa dayanıklı<br />
çime geçmemiz ile birlikte her haftada biçtiğimiz alanları artık<br />
on günde biçmeye başladık. Sondajda kullanılan elektrik maliyetleri<br />
yarı yarıya düştü” dedi.<br />
www.antalya.bel.tr<br />
www.metropoldergileri.com 21
22<br />
Mustafa TATLISU<br />
tatlisumustafa@gmail.com<br />
Haber Dairesi Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Kızıl Elma’ya yolculuk<br />
Koronavirüs’ün Dünya Sağlık Örgütü<br />
(DSÖ) tarafından pandemi ilan edilmesinin<br />
üzerinden 2 yılı aşkın süre geçti.<br />
DSÖ 11 Mart 2020’de koronavirüs salgınını<br />
‘pandemi’ilan etmişti. İşi bilen<br />
uzman doktorlar pandeminin en az iki<br />
yıl süreceğini söylediğinde birçok insan<br />
inanmamıştı.<br />
İşin sağlık boyutunda pandemi dedikleri gibi 2<br />
yıl sürdü. Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘pandemi ile<br />
birlikte hiçbir şey eskisi gibi olmayacak’ dediğinde<br />
de çoğu insan inanmamıştı. Tıpkı uzman<br />
doktorlar gibi o da haklı çıktı. Dünya eski dünya<br />
değil.<br />
Şimdi birileri çıkıyor oluşan sıkıntılardan hükümeti<br />
sorumlu tutuyor. Doğrusunu söylemek<br />
gerekirse muhalefet algı operasyonlarında başarılı…<br />
Bu konu ile ilgili algıda da geniş kitleleri<br />
inandırdı. Dünya gerçeklerine gözlerini kapayan<br />
bir kitle var. Muhalefet ne derse inanıyor. Bu güruhun<br />
bir özelliği var, dünyayı takip etmiyorlar.<br />
Dünyadaki gelişmelere gözlere kapalı… Hani<br />
Cumhurbaşkanı’nın da dediği gibi; gözleri var<br />
görmez, kulakları var duymaz…<br />
Evet, biz de yaşıyor ve görüyoruz. Bir hayat pahalılığı<br />
meselemiz var. Ancak bunun müsebbibi hükümet<br />
değil. Bakınız Amerika’dan, Avrupa’dan<br />
son 40-50 yılların en yüksek oranlı enflasyon rakamları<br />
geliyor. Pandemi nedeni ile tedarik zincirinde<br />
meydana gelen kopmalar tamir edilmeye<br />
çalışılıyor. Enerji fiyatlarındaki yükselişler tüm<br />
dünyanın gözleri önünde yaşanıyor. Tahminimiz;<br />
tedarik zincirinin tamir süresinin de pandemi<br />
süresi kadar, yani iki yıl kadar olacağı yönünde…<br />
Etkisi, tamirat hızı ile paralel bir şekilde<br />
seyredecek. Yani gittikçe azalacak.
Tam yukarıdaki paragrafı yazarken ajanslar,<br />
Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu<br />
Moody’s’ten haber geçtiler. Tevafuka bak…!<br />
İnananınız tam bir tevafuk oldu. Gerçi bir kesim<br />
inanmaz ya… Moody’s, küresel enflasyonun<br />
2022’de yüksek kalmasının, 2023’ün ikinci<br />
yarısında ise ılımlı hale gelmesinin beklendiğini<br />
açıklamış. Tıpkı yukarıda şahsımın yaptığı tahmin<br />
gibi…<br />
Devletler 2 yıllık pandemi sürecinin oluşturduğu<br />
enkazı kaldırmaya çalışırken Rusya-Ukrayna savaşını<br />
kucağında buldu. Rusya, başta Türkiye olmak<br />
üzere Avrupa’nın enerji ithal ettiği ülkelerin<br />
başında geliyor. Her ikisi, yani Rusya ve Ukrayna<br />
aynı zamanda dünyanın en önemli gıda tedarikçileri…<br />
Buğday ve ayçiçeğinde onlara bağlı olmayan<br />
ülke neredeyse yok gibi. Fizikteki ‘bileşik<br />
kaplar’ formülünde olduğu gibi dünyanın herhangi<br />
bir yerinde tedarikte meydana gelen sıkıntı<br />
her ülkeyi etkiliyor. Bizimkiler hala oturmuş,<br />
tüm dünyanın meselesi haline gelen bu sıkıntı<br />
üzerinden Erdoğan’a vurmaya çalışıyor. Vurun<br />
da be kardeşim, biraz insaf...<br />
Dünyanın meselesi sadece bu olsa, razıyız. Unutmamamız<br />
gerekiyor ki pandemi ile birlikte yeni<br />
bir dünya şekilleniyor. Asıl ona hazırlık yapmamız<br />
gerekiyor.<br />
Yeni şekillenen dünyada enerji, gıda ve iklim değişikliği<br />
konuları hep konuşulacak. Devletler bu<br />
meselelere yoğunlaşacak. Bu mesele beraberinde<br />
yeni kutuplaşmalar, yeni güç dengeleri oluşturacak.<br />
Biz ‘Türkiye artık bölgesel güç’ dediğimizde,<br />
alabildiğince eleştiriliyoruz. Ama bakınız<br />
Rusya-Ukrayna savaşını bitirecek tek ülkenin<br />
Türkiye, tek liderin Erdoğan olduğu konuşuluyor.<br />
Üstelik konuşanlar biz değiliz. Konuşanlar<br />
Amerikalılar ve Avrupalılar. Suriye’de de, Irak’ta<br />
da, Libya’da da artık Türkiye masaya oturmadan<br />
sorun çözülemiyor. Peki, bölgesel güç olmazsanız<br />
nasıl çözeceksiniz. Artık muhalif veya aşırı<br />
muhalif fark etmez, herkesin bu gerçeği görmesi<br />
lazım.<br />
Türkiye kendinden emin yeni rotasına doğru<br />
yol alırken, düşmanlar da boş durmuyor. Türkiye’yi<br />
bölgesel güç olmaktan alıkoyup yeniden<br />
müstemleke yapmaya çalışanlar, her türlü oyun<br />
ve algı ile hükümeti kötülemeye devam ediyorlar.<br />
Edecekler de…<br />
Ha be kardeşim, bir de gerçekleri görseniz… Bir<br />
de objektif olmaya çalışsanız… Bir de dünyanın<br />
gidiş istikametini tahmin etseniz… Erdoğan’a<br />
olan kininiz, sizi devlete-millete zarar verme<br />
noktasına getirmiş. ‘Erdoğan gitsin de ne olacaksa<br />
olsun. ‘diyorsunuz. Merak etmeyin Erdoğan<br />
gidecek. Vakti saati geldiğinde gidecek. Az sabredin.<br />
2023’te yeniden başkan seçildikten sonra<br />
süresi doluyor. Şunun şurasında ne kaldı 2028’e.<br />
Bakın adım gibi eminim, 2028 geldiğinde hakikati<br />
görecek ve Erdoğan’ın süresini bir dönem<br />
daha uzatabilmek için çaba sarf edeceksiniz.<br />
Çünkü kendi 5.nesil uçağını yapan, kendi tankını<br />
yapıp ihraç eden, kendi kıtalararası füzesini kahraman<br />
ordusuna teslim eden, kendi otomobilini<br />
üreten, tarımsal üretimde ülkesi ile yetinmeyip<br />
bölgesini doyuran, gençlerin teknolojik buluşmalar<br />
için birbiri ile yarıştığı o günün Türkiye’si,<br />
bölgesel güç olmaktan öteye yeni bir hedefe doğru<br />
yol alacak.<br />
Kızıl Elma’ya.
KAPAK KONUSU<br />
24<br />
Ahmet Çakır<br />
Beyzat Aksoy<br />
GÜVEN VE KALİTESİYLE FARK YARATAN DÜNYA MARKASI…<br />
TEMTAR Group Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Ali Sami YÜCE<br />
İşe başladığı ilk yıllarda ihracat konusunda bilgi ve tecrübesi olmamasına<br />
rağmen sabrı ve çalışma prensipleriyle başarı merdivenlerini<br />
tek tek tırmanan, samimiyeti ve dürüstlüğüyle gönülleri<br />
fetheden Ali Sami Yüce ile bizlere göre Konya’nın gözbebeği firmalarından<br />
bir tanesi olmayı başaran ve Konya’nın ihracata açılan kapılarının<br />
başında gelen TEMTAR Firmasını konuştuk. 3 kıtada 30 ülkeye<br />
ihracat yapan TEMTAR Firması her geçen gün artan müşteri portföyüne<br />
kaliteli ürünlerini en uygun fiyatlarla sunmaya devam etmekte.<br />
Başarı sırlarının saygı ve güvene dayalı olduğunu belirten Ali Sami<br />
Bey ekip ruhunun önemli olduğunu ve TEMTAR Group olarak bir<br />
aile olduklarını dile getirdi.<br />
Sizi tanıyabilir miyiz?<br />
Öncelikle bana bu röportaj imkânını sunan <strong>Metropol</strong><br />
ailesine teşekkür ederim. Adım Ali Sami Yüce,<br />
1983 Konya doğumluyum. Evli ve 2 çocuk babasıyım.<br />
Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Gazetecilik<br />
mezunuyum.<br />
TEMTAR firmasının kuruluş sürecini bizlerle paylaşır mısınız?<br />
TEMTAR firması şuan beraber olduğum iki kardeşim<br />
(İsmail Bey ve Mustafa Bey ) ile kurduğumuz firmanın<br />
adıdır. Ancak TEMTAR’dan önce babamız<br />
Ahmet Yüce tarafından kurulan Ahmet Yüce Tarım<br />
Makinaları ve Yedek Parçaları Ltd. Şti. firması 1975<br />
yılında kurulmuştur. Ana üretimi biçerdöver yedek<br />
parçalarıdır. Bizde ikinci kuşak olarak babamızdan<br />
aldığımız bayrağı daha üst seviyelere çıkartmak ve<br />
uluslararası bir marka haline getirmek için 2005 yılında<br />
TEMTAR şirketini kurduk. Biçerdöver yedek<br />
parça üretiminin yanına balya yedek parçalarını da<br />
ekleyerek ürün yelpazemizi daha da genişlettik. Son<br />
olarak son 1,5 senedir de TEMTAR markası altında<br />
tarım makinaları üretimine başladık. Şu anda<br />
TEMTAR firması 5000 m2 kapalı alanda 3 kıta da<br />
30 ülkeye ihracat yapmaktadır.
Temtar Group olarak diğer şirketlerden bahseder misiniz?<br />
TEMTAR Group olarak 5 şirkete sahibiz.<br />
Bunların adları TEMTAR Ltd. Şti. başta olmak<br />
üzere, Ahmet Yüce Ltd. Şti. , Konlazer<br />
Ltd. Şti, Harmaster Ltd. Şti. ve Konatti Ltd.<br />
Şti. firmalarıdır.<br />
TEMTAR Ltd. Şti. şirketinde biçerdöver, balya<br />
yedek parçaları ve tarım makinaları üretmekteyiz.<br />
Ahmet Yüce Ltd. Şti. şirketinde traktör yedek<br />
parçaları üretimi ve alım satımı yapmaktayız.<br />
Konlazer Ltd. Şti. şirketinde lazer kesim ve<br />
büküm işlemleri yapılmaktadır.<br />
Harmaster Ltd. Şti. şirketinde Biçerdöver elek,<br />
sarsak, saç zıpka ve diğer saç aksam ürünleri<br />
üretilmektedir.<br />
Konatti Ltd. Şti. şirketinde ise çayır biçme<br />
makinaları ve yedek parçaları üretilmektedir.<br />
www.metropoldergileri.com 25
KAPAK KONUSU<br />
26<br />
Ürün portföyünüz nelerdir? Ürünleriniz hakkında bizleri<br />
bilgilendirir misiniz?<br />
TEMTAR firması olarak ana ürün portföyümüz biçerdöver<br />
ve balya yedek parçaları üretimi ve ihracatını<br />
yapmak. Bu parçalar genellikle mekanik aksam<br />
parçaları olup mil, dişli, kasnak vb. parçalardır. Son<br />
1,5 senedir de tarım makinaları üretimi yapmaktayız.<br />
Tarım makinaları olarak da mibzer, mısır silaj<br />
makinesi, chisel, kültivatör ve kanal açma makineleri<br />
üretmekteyiz.<br />
İlk ihracat deneyiminizi bizimle paylaşır mısınız?<br />
Bundan 20 sene önce daha sosyal medya argümanları<br />
bu kadar aktif değil iken ben ihracat yapmaya<br />
karar verdim. Fakat ihracat nasıl yapılır hiçbir bilgim<br />
ve tecrübem yoktu. Hepsini sahada tecrübe<br />
ederek öğrendim. Buradan bana desteğini hiç esirgemeyen<br />
babam, annem, eşim ve kardeşlerime bir<br />
kez daha teşekkür ediyorum. Çünkü hiç kolay yıllar<br />
değildi. Bir şeyler yapmak istiyorsunuz ama çalışıp<br />
bir şey elde edemiyorsunuz. Fakat bu süreçte sevdik-
‘’3 Kıta,<br />
30 Ülkede var<br />
gücümüzle<br />
çalışıyoruz…’’<br />
lerim bana hep inandı ve güvendi bu yüzden haklarını<br />
ödeyemem.<br />
Tabi ilk ihracat tecrübemi de sizlerle paylaşmak<br />
isterim. Ben üniversite eğitimimi tamamlayıp geldikten<br />
sonra bilgisayarın başında müşteri ararken<br />
babam bu konuda bana kızıyor ve üretime girip abilerime<br />
yardım etmemi istiyordu. Bende dış ticaretin<br />
bilgisayar başında yürüdüğünü ısrarla söylüyordum<br />
ama sabır gerekli idi. İlk müşterimi hiç unutamam<br />
Macaristan’dan bulmuştum. Ben müşterinin istedikleri<br />
ürünleri proforma fatura hazırlayıp mail<br />
attıktan 2 gün sonra müşterimiz hesabımıza fatura<br />
tutarını komple yatırmıştı. Çok sevinmiştim ve<br />
babama bulduğum müşterinin hesabımıza para<br />
gönderdiğini söyleyince inanamamıştı. Adamlar<br />
yapmadığın ürünün parasını neden sana gönderdi<br />
diye çok şaşırmıştı ve o gün bugündür babam bana<br />
iş konusunda bir daha hiç kızmadı, karışmadı ve<br />
devamlı destek oldu.<br />
Hangi pazarlara ihracat gerçekleştiriyorsunuz?<br />
Avrupa ülkelerinde ağırlıklı doğu bloğu olmak üzere<br />
Yunanistan, Ukrayna, İtalya, Romanya, Polonya,<br />
Rusya, Sırbistan, Arnavutluk, Macaristan vb. ülkelere<br />
ihracat yapmaktayız. Asya ülkelerinde Irak,<br />
Ürdün, Arabistan, Azerbaycan, Özbekistan, Kırgızistan,<br />
Kazakistan vb. ülkelere ihracat yapmaktayız.<br />
Son olarak Afrika pazarında da Fas, Tunus, Cezayir,<br />
Sudan, Libya, Mısır, Etiyopya, Kenya vb. ülkelere ihracat<br />
yapmaktayız.<br />
Yurt dışı satış faaliyetlerinizden bahseder misiniz? Satışlarınız<br />
beklentilerinizi karşılıyor mu?<br />
TEMTAR olarak yurtdışına satış yapmak için sosyal<br />
medyayı aktif ve profesyonel kullanarak müşteri<br />
buluyoruz. Tabi bunun yanında yurtdışı ve yurtiçi<br />
fuarlara katılıyoruz. Son olarak da ülke ziyaretleri<br />
yaparak müşterilerimizi kendi yerlerinde ziyaret<br />
ederek yüz yüze görüşmeler yapıyoruz.<br />
Diğer şirketlerimizde kendi ana sektörümüz dışında<br />
değiller ve birbirine bağlı sektörler olduğu için<br />
TEMTAR ile çalışan müşterimize diğer şirketlerimizden<br />
bahsederek bir süper market hizmeti sunup<br />
aynı müşteriye daha çok ürün satabilmekteyiz. Bu<br />
yüzden satışlarımızın seviyesini her geçen gün artırarak<br />
müşterilerimize en iyi hizmeti sunmaktayız.
KAPAK KONUSU<br />
28<br />
Sektörünüzün zorlukları neler?<br />
Her sektörün kendine göre zorlukları vardır. Bizim<br />
sektörün sıkıntısı girmiş olduğumuz bütün pazarlarda<br />
Çin ve Hindistan ürünlerinin yaygın olması<br />
ve bu ürünlerin fiyatlarının oldukça düşük olması.<br />
Durum böyle olunca müşterilerimize fiyatlarımızın<br />
onların fiyatlarından yüksek ama kalitemizin de<br />
onlardan üstün olduğu konusunda ikna etmemiz oldukça<br />
zor oluyor. Çünkü her ülkede tüccarlar ürünü<br />
uygun fiyata alıp daha çok kazanç elde etmek istiyor.<br />
Birde kalifiyeli personel bulmakta çok zorlanıyoruz.<br />
Eskiden çıraklık okulundan gelen gençler vardı fakat<br />
şimdiki sisteme göre bütün herkes okuyor ama<br />
sanayi de usta olarak yetişecek eleman bulunamıyor.<br />
Tabi okumaya karşı değilim fakat her birey kendi<br />
içinde özeldir belki Türkiye’nin en yetenekli marangoz<br />
ustası olacak çocuğu biz genç yaşta keşfedemiyoruz.<br />
Çocukta bu özelliğinden habersiz olduğu için<br />
yetenekli olduğu mesleği yapamadan üniversite mezunu<br />
oluyor sonra evlilik iş telaşı derken bir yere memur<br />
olarak atanıyor. Belki de çok yetenekli olduğu<br />
marangozluk veya kalıpçılık mesleğinden kendinin<br />
bile haberi olmadan uzak kalıyor. Herkes okumalı<br />
ama üretimin aksamaması için kalifiyeli ve yetenekli<br />
elemanları keşfedip üretime dahil etmeliyiz.<br />
TEMTAR’ı rakiplerinden ayıran özellikleri nelerdir?<br />
TEMTAR Group olarak biz bir aileyiz. Ekip ruhuna<br />
çok önem veriyoruz.<br />
En küçük yaştaki işçimizden en büyük yaştaki ustamıza<br />
kadar herkes birbirine saygı ve sevgi besleyen<br />
ve bunu üretime yansıtan, müşterilerimize en iyi ve<br />
en kaliteli hizmeti sunan ve bunu birkaç senedir değil<br />
yaklaşık 50 senedir sürdüren bir firmayız. Müşterilerimiz<br />
ile ikili ilişkilere önem veren onların güvenini<br />
yıllardır kazanan bir firmayız. Biz ikinci kuşak<br />
olarak bunları sürdürüyoruz tabi temennimiz ve<br />
isteğimiz 3. nesle de bunları öğretebilmek onlarında<br />
müşterilerimize sıcak ve saygılı davranmalarını<br />
sağlamak.<br />
AR-GE çalışmalarınız hakkında bizi bilgilendirir misiniz?<br />
Gelecek hedefleriniz arasında neler var?<br />
TEMTAR Group bünyesine üretim ile alakalı birkaç<br />
sektör daha eklemeyi hedefliyoruz. Yedek parça üretimimize<br />
daha ucuz maliyet getirecek ve kalitemizi<br />
daha da artıracak sektörler dahil edebiliriz, bunun<br />
yanında tarım makinalarında da Türkiye’de henüz<br />
yapılmamış olan büyük balya toplama makinesi<br />
projelerini yürütüyoruz umuyorum seneye ürünümüz<br />
çıkmış olacak.<br />
Hedeflerimiz arasında ihracat yapmadığımız ülkelere<br />
özellikle Kuzey ve Güney Amerika kıtalarına<br />
ihracat yapmak var. Gerekirse bu ülkelere ziyaretler<br />
yapabilir veya fuarlarına katılabiliriz.<br />
2021 yılını sektörel anlamda değerlendirecek olsanız<br />
neler söylersiniz? 2022’den beklentileriniz nelerdir?
2021 yılı malum pandemi yılıydı. Aksamalar olsa<br />
da üretim ve ihracat durmadığı için yoğun bir çalışma<br />
yılı olarak geçirdik. Çünkü Çin’deki konteynır<br />
fiyat artışı müşterileri alternatif pazar arayışına<br />
itti. Bizim ülke Çin’e alternatif olabilecek bir pazar<br />
bu yüzden geçen sene pandemi olmasına rağmen<br />
sadece tarım değil tüm sektörler yoğun bir çalışma<br />
yılı geçirdi. Ancak 2022 yılı Ukrayna -Rusya savaşı,<br />
küresel ekonomik kriz ve enerji krizi olarak hatırlayacağımız<br />
bir sene olacak. Bu sebeplerden dolayı<br />
hammadde fiyat artışları her hafta olmakta ve piyasa<br />
tam oturmuş gözükmüyor.2022 yılı son çeyrek olarak<br />
toparlanma yılı olursa 2023 yılı savaşında sonlanacağını<br />
düşünürsek çok daha verimli geçeceğini<br />
düşünüyorum.<br />
Son olarak neler söylemek istersiniz?<br />
Sizin vesileniz ile tüm TEMTAR ekibine ve aileme<br />
teşekkür ediyorum. Gerçekten tüm millet olarak bu<br />
son 2 senedir o kadar çok yıprandık ki Rabbim den<br />
savaşsız, hastalıksız, ekonomik krizsiz mutlu, huzurlu<br />
ve sağlıklı yıllar temenni ediyorum.<br />
www.temtar.com.tr<br />
@ temtar.knotter<br />
@ temtarcom<br />
www.metropoldergileri.com 29
RÖPORTAJ<br />
30
www.metropoldergileri.com 31
RÖPORTAJ<br />
32<br />
Beyzat Aksoy<br />
Gayrimenkul dünyasının<br />
güvenilir ve çözüm odaklı markası<br />
Erkan Başar Gayrimenkul ile tanışın…<br />
Küçük ve mütevazi bir ofiste başlayan yolculuk deneyim ve tecrübe ile birleşerek başarı<br />
dolu bir iş hayatına dönüşüyor. Azim, sabır ve özverili çalışması sayesinde Konya’nın sevilen,<br />
güvenilir ve en çok tercih edilen firmalarından biri olmayı başaran Erkan Başar<br />
Gayrimenkul’u sempatikliği ve yakışıklılığıyla tanınan firma sahibi Erkan Başar ile<br />
konuştuk. Gayrimenkul sektörünün genel sorunlarını, seçimlerin sektöre etkilerini, fiyatlandırma<br />
gibi konuları bizler için yanıtlayan Erkan Bey müşterileriyle güvene dayalı güçlü ilişkilerinin kurulması<br />
ve bu güvenin devam ettirilmesi en önemli gayelerinden biri olduğunu sözlerine ekledi.
Erkan Başar Gayrimenkul<br />
Firma Sahibi<br />
Erkan BAŞAR<br />
‘‘Tek farkımız<br />
başarmamız...’’<br />
www.metropoldergileri.com 33
RÖPORTAJ<br />
34<br />
Sizi tanımayanlar için öncelikle bizlere kendinizi<br />
tanıtabilir misiniz?<br />
1991 yılında 2 çocuklu bir ailenin 3.çocuğu olarak<br />
dünyaya geldim. Üniversite yılları da dahil olmak<br />
üzere eğitim hayatımın bütününü Konya’da tamamladım.<br />
15 yaşında ticaret hayatıma başladım,<br />
farklı sektörlerde hizmet verdikten sonra 2014 yılında<br />
gayrimenkul sektörüne adım attım.<br />
Erkan Başar Gayrimenkul ’un kuruluş<br />
sürecinden bahseder misiniz?<br />
2014 yılında tek başıma çıktığım bu yolculukta küçük,<br />
mütevazi bir ofiste hizmet vermeye başladım.<br />
Titiz ve şeffaf çalışma prensibiyle başladığım gayrimenkul<br />
sektöründe bu ilkelerimi koruyarak her zaman<br />
için şirketimi bir adım ileriye taşıdım. Bugün<br />
ki şirket misyonumuzda marka değerimizi hep daha<br />
yükseğe taşımaktır.<br />
Gayrimenkul denildiğinde genelde insanın<br />
aklına ev ya da iş yeri gelmektedir.<br />
Gayrimenkulün kapsadığı satışı ya da<br />
kiralaması yapılan taşınmazlar bunlarla<br />
sınırlı mı?<br />
Hayır, gayrimenkul geniş perspektifte değerlendirilmesi<br />
gereken bir tanımdır. Ev, arsa, arazi, tarla,<br />
dükkan gibi mallar, “gayrimenkul mallar” kapsamında<br />
yer almaktadır.<br />
Müşterilerinize sunmuş olduğunuz<br />
hizmetler neler?<br />
Müşterilerimizin satışını veya kiralamasını yapması<br />
gereken gayrimenkullerinin profesyonel çekimlerini<br />
yapıp kurumsal sayfaların yanı sıra güçlü ekip yapısıyla<br />
birlikte sosyal medya hesaplarından gayrimenkullerin<br />
reklamları yapılarak geniş müşteri kitlelerine<br />
ulaştırılması sağlanmaktadır. Haftalık olarak
güncellenen gazete ve dergi<br />
reklamlarıyla birlikte sponsorlu<br />
reklamlar verilip satış-kiralama<br />
süreci hızlandırılmaktadır.<br />
Satış-kiralama<br />
sürecinde en doğru fiyatın<br />
belirlenerek ilerlenebilmesi<br />
için ücretsiz ekspertiz hizmeti<br />
de müşterilerimiz için<br />
yapılmaktadır. Gayrimenkul<br />
alım-satım işlemleri<br />
sürecinde banka, kredi gibi<br />
tüm prosedürler için müşterilerimizin<br />
yanında olup<br />
tüm bu işlemler titizlikle takip edilmektedir. Tapu<br />
devrinin sorunsuz biçimde tamamlanması için tüm<br />
tarafların işlemleri tarafımızca yapılıp tapu devri<br />
gerçekleştirilmektedir.<br />
Sektörünüze sunmuş olduğunuz yenilikler<br />
var mı? Erkan Başar Gayrimenkul firmasını<br />
rakiplerinden ayıran özellikleri nelerdir?<br />
Gayrimenkul sektörüne farklı bakış açısı sağlayan<br />
kurumsal çalışma yapımız ve müşteriye güven<br />
veren prensiplerimizin yanında Konya ilinin her<br />
bölgesinde, her bütçeye ve her talebe uygun geniş<br />
portföyümüzün olması bizi seçilen gayrimenkul<br />
şirketi yapıyor. 15 kişilik her biri alanında uzman<br />
ekip arkadaşımız ile her müşteri ile her konuda<br />
birebir ilgilenip tüm süreçlerde yanlarında bulunmaktayız.<br />
Bu sebeplere bağlı olarak da en çok tercih edilen<br />
şirketler içerisindeyiz.<br />
www.metropoldergileri.com 35
RÖPORTAJ<br />
36<br />
Ülkemizdeki artışları enflasyon ile<br />
kıyaslayacak olursak enflasyonun üzerinde<br />
bir artış var mı? Varsa sebebi sizce nedir?<br />
Tabiki de var, enflasyon ile kıyaslamaktan ziyade direkt<br />
olarak enflasyona bağlı diyebiliriz. Çünkü döviz<br />
kurları üzerinden belirlenen piyasa fiyatları yerli ve<br />
milli üretim gücümüzün önüne geçerek ülkemizin<br />
en büyük gelir kaynakları arasında olan inşaat sektörünü<br />
tamamıyla olumsuz yönde etkiledi.<br />
Gayrimenkul değerinin tespit edilmesi,<br />
fiyatın belirlenmesi gibi problemlerle karşı<br />
karşıya kalıyor musunuz? Bu konuda<br />
danışanlarınızla nasıl bir yol izliyorsunuz?<br />
Piyasaların hareketli olmasından dolayı belirlenmiş<br />
olan fiyatların yüksek olması ve bunun yanı sıra<br />
diğer mal sahiplerinin de bu fiyatlardan haberdar<br />
olmasıyla birlikte doğru fiyat üzerine çalışmakta<br />
zorlanıyoruz. Ekibimizde bulunan danışman arkadaşlarımızla<br />
birlikte müşterilerimize haftalık<br />
raporlar vererek gelen arz-talep ilişkisi üzerinde değerlendirmeler<br />
yaparak fiyat güncellemelerine gitmekteyiz.
Sektörde yaşadığınız sıkıntılar nelerdir?<br />
Sektörümüzün başlıca sıkıntılarından biri de mesleğimizi<br />
ana meslek dalı olarak görmeyen kişilerin<br />
mevcut müşteri potansiyeline ciddi şekilde zarar vererek<br />
güvensizlik algısı oluşturması.<br />
Ev alırken ya da satarken insanlar nelere<br />
dikkat etmeli?<br />
Doğru fiyat ve doğru satış pazarlama tekniklerini<br />
kullanarak etkin satışlar yapılmaktadır. Profesyonel<br />
bir firmayla çalışarak süreç en doğru ve hızlı şekilde<br />
sonuçlanabilmektedir. Dolayısıyla alanında uzman ve<br />
profesyonel ekip yapısına sahip firmalar tercih edilip<br />
süreç şeffaflık ilkesi ile birlikte tamamlanmalıdır.<br />
Erkan Başar Gayrimenkul’u bu kadar başarılı<br />
kılan nedir?<br />
Bizi gayrimenkul sektöründe başarılı kılan faktörlerin<br />
en önemlisi de daha öncesinde güveni<br />
kırılmış müşterilerimizin güvenini kazanabilmemizdir.<br />
Bu güveni kazanabilmemizin sebebi de tamamıyla<br />
şeffaf ve dürüst bir çalışma politikası ile<br />
yol almamızdır.<br />
Gelecekteki planlarınız neler?<br />
Sektöre farklı perspektiften bakarak titiz ve şeffaf<br />
çalışma prensibiyle çıktığımız bu yolda benimsenen<br />
tüm ilkeler korunup, Erkan Başar Gayrimenkul’u<br />
mevcut konumdan daima ileriye taşıyarak marka<br />
değerimizi her zaman daha da yükseğe taşımak<br />
olacaktır.<br />
Son olarak neler söylemek istersiniz?<br />
Tek farkımız başarmamız...<br />
erkanbasargayrimenkul.sahibinden.com<br />
@erkanbasargayrimenkul<br />
+90(541) 365 25 46<br />
www.metropoldergileri.com 37
38
www.metropoldergileri.com 39
RÖPORTAJ<br />
40<br />
Seycan Çakır<br />
PROF. DR.<br />
AYNUR ELHAN NAYIR<br />
NECMETTİN ERBAKAN ÜNİVERSİTESİ<br />
AHMET KELEŞOĞLU EĞİTİM FAKÜLTESİ<br />
GÜZEL SANATLAR EĞİTİMİ BÖLÜMÜ MÜZİK EĞİTİMİ ABD<br />
Prof. Dr. Aynur Elhan Nayır,<br />
tüm hayatı sanatla yoğrulmuş,<br />
sanatla iç içe büyümüş ve hayatını<br />
sanata adamış bir kişilik.<br />
Konyamızda sanat adına çalışmalarına<br />
devam eden Aynur<br />
Hanım, yetiştirdiği çocuklara da<br />
kendi sanat aşkından bir parça,<br />
bir iz bırakan çok değerli bir isim.<br />
Konya için bir değer olan sevgili<br />
Aynur Hocamız ile keyifli bir<br />
röportaj gerçekleştirdik. Hayatı,<br />
sanata olan aşkı, müzik tutkusu<br />
ve daha fazlası için röportajımıza<br />
göz atmayı unutmayın.<br />
Keyifli okumalar.<br />
Sizin tanımınızla Aynur Elhan Nayır kimdir?<br />
Mustafa Kemal Atatürk<br />
gibi bir lideri olan ülkenin<br />
sanata ve sanatçıya<br />
olan ilgisi ve sevgisi<br />
zannımca hiçbir zaman<br />
tükenmeyecektir<br />
Sanatın her dalına aşık birisiyimdir. Bu da ailemden gelen bir<br />
özelliktir. Babam Bakü Devlet Konservatuvarında uzun yıllar<br />
Rektör Yardımcılığını üstlenen ve aynı konservatuvarın iki<br />
farklı bölümünden (klarnet ve müzikoloji) derece ile mezun olmuştur.<br />
Annem de yine Profesör aynı konservatuvardan müzikoloji<br />
bölümünden mezun, teyzem Profesör ve Azerbaycan’ın<br />
devlet sanatçısı, ünlü kemancıdır, kardeşim Bakü Müzik Akademisinin<br />
Profesörü, yine müzikoloji bölümü mezunudur. Bunun<br />
dışında dedem ressamlık bölümünden mezun olmasına<br />
rağmen Azerbaycan halk müziğine belki de bizlerden daha iyi<br />
hakimdi. O, çok güzel tar ve piyano çalardı. Kendisinin amatör<br />
bir müzik topluluğu vardı ve Azerbaycan’da ünlü olan çok <strong>sayı</strong>da<br />
sanatçı yetişmiştir.<br />
Kısaca özetlemek gerekirse, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de<br />
dediğim gibi, müzisyen bir ailede doğdum. Müzik eğitimine<br />
5 yaşında başladım. 11 yıllık özel müzik okulunda piyano sı-
nıfından mezun olduktan sonra<br />
1990 – 1995 yılları arasında Azerbaycan<br />
Devlet Konservatuarında<br />
eğitim gördüm, Müzik Tarihi ve<br />
Teorisi Fakültesinden derece ile<br />
mezun oldum. 1995 – 1996 yılları<br />
arasında Bakü Müzik Akademisinde<br />
(Azerbaycan Devlet Konservatuarı)<br />
Öğretim Görevlisi olarak<br />
göreve başladım 1995 – 1997 yılları<br />
arasında Bakü Müzik Akademisinden<br />
Mastır derecesi aldım.<br />
1996 – 2001 yılları arasında Bilkent<br />
Üniversitesi “Müzik ve Sahne<br />
Sanatları” Fakültesinde Öğretim<br />
Görevlisi olarak Türkiye’ye davet<br />
edildim. Daha sonra Bakü Müzik<br />
Akademisine dönerek 2003 yılında<br />
Doktoramı bitirdim. Akademik<br />
kariyerimi 2004 - Yardımcı<br />
Doçent Doktor ve 2007 yılında ise<br />
Doçent Doktor unvanlarını alarak<br />
bu kurumda devam ettirdim. 2004<br />
yılından Konya Selçuk Üniversitesi<br />
Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar<br />
Bölümü Müzik Eğitimi ABD’da<br />
göreve başladım. 2012 yılında Türkiye<br />
Cumhuriyeti Yüksek Öğretim<br />
Kurumu tarafından düzenlenen<br />
Doçentlik sınavını kazandım, 2018<br />
yılında ise tekrar buradan Profesörlük<br />
unvanlarını aldım. Dolayısıyla<br />
akademik anlamda hep “çift<br />
dikiş” olarak yürüdüm.<br />
Aile olarak müzikle iç içesiniz,<br />
bu sizin müziğe olan<br />
ilginizi nasıl etkiledi? Olumlu<br />
ve olumsuz yönleri neler?<br />
Evet, sanat ortamında yetişmem<br />
beni bir müzisyen olarak tabi ki,<br />
çok etkiledi. Evimizdeki kütüphanemizde<br />
sadece müzik ve sanat<br />
kitapları değil, aynı zamanda aklınıza<br />
gelebilecek müzik tarihine ait<br />
tüm muhteşem eserlerin plakları<br />
da mevcuttu. Annem ve babam bu<br />
birikimi öğrenciliklerinden itibaren<br />
toplayarak bana ve kardeşime<br />
miras bırakmıştı. Bizim evde dönemin<br />
ünlü yazarları, bestecileri<br />
ve müzisyenleri sıkça soframızda<br />
toplanırdı. Bu sanat ve müzik<br />
ortamlarında her türlü sohbet ve<br />
tartışmalara şahit olurdum. Şimdi<br />
o zamanları düşündüğümde ne<br />
kadar şanslı biri olduğumu anlıyorum.<br />
Tabi ki, böyle bir ortamda<br />
yetişmek tam da kişiliğimin gelişimi<br />
döneminde çok etkileyiciydi.<br />
Ama diğer taraftan da müzisyen<br />
olmama karar veren ailem oldu.<br />
Şimdi düşündüğümde bu seçimi<br />
çocuğa bırakmak ne kadar doğru,<br />
o da tartışılır. Çünkü müzisyenlik<br />
çocuk yaştan itibaren çok fedakârlıklar<br />
gerektiren bir meslektir. Mesela,<br />
yaşıtlarım sokakta oynarken<br />
ben piyanonun başında saatlerce<br />
egzersiz çalışmak zorundaydım.<br />
Benim hayalim ressam olmaktı.<br />
Dedemden gelen bir yetenek bana<br />
da geçmişti demek ki. Ama diğer<br />
taraftan müziği de çok seviyordum<br />
ve bu konuda başarılıydım.<br />
Tabi ki, yıllar sonra iyi ki, müzisyen<br />
oldum diyorum. Fakat resim hep<br />
hobi olarak hayatımda kaldı. Ailemin<br />
müzikle iç içe olmasının en önemli<br />
olumsuz tarafı ise bu aileyi laikince<br />
temsil edebilme sorumluluğudur. Bu<br />
hep en iyisi gayreti ve çabası içerisinde<br />
olma, üzerimde bir baskı haline<br />
geliyordu. Benim büyük oğlum da<br />
müzisyendir. Marmara Üniversitesi<br />
Bestecilik ve İstanbul Teknik Üniversitesi<br />
MİAM’da ses mühendisliğinden<br />
yüksek lisansını tamamladı. Şimdi<br />
bu aile sorumluluğunun yükü onun<br />
da omuzlarında. Küçük oğlum farklı<br />
meslekten olmasına rağmen genetik<br />
kodlar onu da rahat bırakmadı. O da<br />
çok güzel saksafon ve gitar çalıyor.<br />
Eşimden yana çok şanslıyım. Çünkü<br />
kendisi müziğe aşık birisi. Çok güzel<br />
bağlama, ut, klarnet, keman çalar. O,<br />
tamamen doğal bir yetenek, çünkü<br />
kendi merakı ve tamamen müziğe<br />
olan ilgisi sayesinde kulaktan çalıyor.<br />
Müzisyenlik çocuk<br />
yaştan itibaren çok<br />
fedakârlıklar gerektiren<br />
bir meslektir<br />
www.metropoldergileri.com 41
RÖPORTAJ<br />
42<br />
İlk olarak ne zaman kendinize müzik ile ilgili<br />
kariyer hedefi belirlediniz?<br />
Lise döneminde artık ne istediğimi biliyordum. Yani<br />
kesinlikle müzisyen olacağıma karar vermiştim. Zaten<br />
müzik böyle bir şey, çocuğunuzun küçük yaşlardan<br />
müzisyen olarak yetişmesini istiyorsanız biraz<br />
ısrarcı olmalısınız. Çünkü bu bilinç 7. veya 8. sınıftan<br />
sonra gelişir. Eğer bir gün çalgınıza çalışmadığınızda<br />
bu durum sizi rahatsız etmeye başlıyorsa artık bu<br />
bilince sahipsiniz anlamına gelmektedir. Benim piyanoyla<br />
tanışlığım 5 yaşında başlasa da 8. sınıfa geldiğimde<br />
bölümümü değiştirmeye ve müzik teorisi<br />
bölümüne geçmeye karar vermiştim. Bununla ilgili<br />
dilekçemi müdür yardımcısına verdiğimde piyano<br />
hocamı da odasına davet ederek benimle uzun bir konuşma<br />
yaptı. Okulumuzun müdür yardımcısı müzik<br />
gecelerinde ve piyano sınavlarından beni yeterince<br />
tanıyordu çünkü. Piyanoyu kesinlikle bırakmamam,<br />
gerekirse iki bölümde aynı anda okumam konusunda<br />
her iki hocam da beni ikna etti. İkisi de artık bu<br />
hayattan göçen insanlar. Allah her ikisine de rahmet<br />
eylesin. Ama hocalarımın verdiği bu karar benim hayatımı<br />
çok etkiledi. Onlara minnettarım.<br />
Resim de aynı müzik gibi<br />
çok büyük zaman ve<br />
çaba isteyen bir sanat<br />
dalıdır
Aynur Hocam müziğin yanı sıra tasarıma da<br />
oldukça meraklısınız. Bu ilginiz nasıl gelişti?<br />
Dediğim gibi çocukluğumda dedeme çok özenirdim.<br />
Onun resimlerini gördüğümde kesinlikle ressam olmalıyım<br />
diyordum. Resim yeteneğim hep vardı. Bu da kendisini<br />
farklı şekillerde göstermeye başladı. Çocukken resim<br />
kurslarına da gidiyordum. Tabi sonra piyano derslerime<br />
engel olduğu için bırakmak zorunda kaldım. Çünkü resim<br />
de aynı müzik gibi çok büyük zaman ve çaba isteyen bir sanat<br />
dalıdır. Doçentlik sınavından sonra kendime “çini boyama”<br />
kurslarına gideceğime dair söz vermiştim. Kurslara<br />
başladım ve bu işten çok büyük zevk aldım. Daha sonra seramik<br />
işine merak saldım. Her zaman mobilya tasarımı ve<br />
geri dönüşüm işleri ilgimi çekiyor. Bu tür<br />
uğraşılar benim ruhumu dinlendiriyor ve<br />
yeni bir şeyler üretmek çok iyi geliyor. Görsel<br />
sanatlar hayatımda her zaman olacak.<br />
Müzik eğitiminin yaşı var mıdır?<br />
Müziğe ilgisi olan çocukları aileler<br />
nasıl yönlendirmeli?<br />
Müzik, başta dil gelişimi olmak üzere,<br />
sosyal gelişim, kişilik gelişimi, zihin gelişimi<br />
ve duygusal gelişime açıkça katkıda<br />
bulunmaktadır. Okul öncesi yaş grubunun çocuğun<br />
bütün hayatında etkili olduğunu uzmanlar tarafından<br />
defalarca vurgulanıp kanıtlandığını biliyoruz. Erken<br />
yaşta müzik eğitiminin de bu anlamda katkısı oldukça<br />
büyüktür. Dünyanın birçok ülkesinde önde gelen Suzuki,<br />
Kodally ve Orff metotlarıyla müzik eğitimini 1,5 yaş<br />
grubuyla başlatan okullar bulunmaktadır. Erken yaşta<br />
müzik eğitimine başlanmasının ana hedefi profesyonel<br />
müzisyen yetiştirmek değil, çocukta etkin ve sağlıklı bir<br />
gelişimi elde edebilmektir. Bu yüzden biz eşimle “Aşkan<br />
Güzel Sanatlar, Kültür ve Spor Çocuk Akademisi”ni kurduğumuzda<br />
hayallerimiz ve hedeflerimizi bu doğrultuda<br />
tutmaya çalıştık. Bu yola “yeteneksiz çocuk yoktur, yeter<br />
ki, keşfedilsin” sloganıyla çıktık ve çocuklarımızı sanata<br />
ve spora teşvik etmek için halen de elimizden geleni yapıyoruz.<br />
Bizim eğitim kurumumuzda Milli Eğitim Müfredatı<br />
dışında, çocuklar her gün sanat ve müzik derslerini<br />
onlara ayrılan sınıflarda ve çoğu zaman da okulumuzun<br />
geniş bahçesinde görüyorlar. Bu kurumda Güzel Sanatlar<br />
Koordinatörlüğünü üstlenerek çocuklarımızı enstrüman<br />
eğitimine de yönlendiriyorum. Her dönem sonu “rapor”<br />
konserler ve dinletiler yapıyoruz ki, çocuklarımız “sahne<br />
tozu”na alışsın. Bu aynı zamanda özgüven duygusunu da<br />
arttırarak çocuklarımızı sanat ortamına hazırlıyor. Çocuklarımıza<br />
her ay bir müzik enstrümanının tanıtımını<br />
yapıyoruz. Bunu da bu işin uzmanını davet ederek önce<br />
tanıtım ve daha sonra da bu çalgı aracılığıyla bir dinleti<br />
veriyoruz. Çocuklarımızın müziğe olan ilgisi inanılmaz,<br />
hiç ses çıkarmadan konseri baştan sona büyük bir ilgiyle<br />
dinliyorlar.<br />
Ama bunun yanında tabi ki, her yaşta sanatla ve özellikle<br />
de müzikle uğraşmak insan ruhuna iyi gelir. Hiç unutmuyorum<br />
benim 45 yaşında sanata aşık akademisyen bir<br />
piyano öğrencim vardı. Onunla saatlerce müzikten ve<br />
sanattan bahsederdik. Derslerimiz çok zevkli ve verimli<br />
geçiyordu. Yani demek istediğim müzik ve genel olarak<br />
sanat eğitiminin yaşı yoktur. Yeter ki, istek ve çaba olsun.<br />
Müzik, başta dil gelişimi olmak üzere,<br />
sosyal gelişim, kişilik gelişimi, zihin<br />
gelişimi ve duygusal gelişime açıkça katkıda<br />
bulunmaktadır<br />
Müzik yeteneği sonradan<br />
geliştirilebilir mi sizce?<br />
Yetenek faktörü o kadar farklı ve kişiden kişiye değişiklik<br />
gösteriyor ki, mesela bir “genetik yetenek” var. Genelde<br />
anne veya babadan geçildiği düşünülen bir yetenektir bu.<br />
Hep anne veya baba müzisyense çocuğun müzik yönünde<br />
yeteneği var diye kabul ediliyor. Aslında bu durum tartışılır.<br />
Çünkü çocuk genetiği dışında bir de müzik ortamında<br />
büyüyor. Yani istese de istemese de evdeki ortam ve sürekli<br />
müzik seslerine, iyi anlamda maruz kalması çocuğun hem<br />
müzik, hem de estetik zevkini geliştiriyor. Tabi bunun<br />
yanında “doğal yetenek” var. Bu işin tamamen başka bir<br />
boyutudur. Ama ben müzik yeteneğinin tüm bireylerde<br />
olduğunu düşünüyorum. Çünkü müzikal kulağı bile olmayan<br />
birisinin ritim duygusu mutlaka vardır. Sadece<br />
geliştirilmesi ve doğru yönlendirilmesi çok önemli. Bazı<br />
çocuklarda “iç kulak” dediğimiz bir durum söz konusu<br />
oluyor. Mesela bir şarkıyı içinden söyleyebiliyor ama dışarı<br />
çıkardığında farklı şekilde söylüyor. Bu durum kesinlikle<br />
geliştirilebilir. Fakat yetenek dışında müzik eğitiminde en<br />
önemlisi çalışma disiplinidir. Böyle bir disiplininiz varsa<br />
kesinlikle müzik alanında başarışı olursunuz.<br />
www.metropoldergileri.com 43
RÖPORTAJ<br />
44<br />
Son yıllarda ailelerin Güzel Sanatlar alanına<br />
yaklaşımı nasıl? Çocuklarını bu alanlara yönlendirip<br />
destekliyorlar mı?<br />
Bu durum aileden aileye değişiyor tabi. Maalesef son<br />
yıllarda güzel sanatlar alanında ailelerimizin çocuklarımıza<br />
destek konusunda ilgisiz buluyorum. Bunu<br />
bazen üniversitelerin yetenek sınavlarında bile görüyoruz.<br />
Birçok öğrenci adayımız bize ikinci üniversitesini<br />
ve istediği mesleği okumak için geliyor. Neden<br />
diye sorduğumuzda ise aile baskısının, “önce meslek<br />
edin, sonra müzik okursun” gibi cümlelerini duymak<br />
gerçekten çok acı veriyor. Aslında zor olan müzik okumaktır.<br />
Çünkü müzisyenlik yılların birikimi ve çalışmasıyla<br />
ortaya çıkan bir durumdur. Mesela, Avrupa<br />
ve eski Sovyetler döneminin tüm ülkelerinde müzisyen<br />
olmak bir ayrıcalık ve bunun için hayatından çok<br />
ödün vermek gerekirdi. Ülkemizde müzik, genellikle<br />
çocukların hayatında profesyonel anlamda değil, hobi<br />
amaçlı yer alıyor.<br />
Ama bu durum tabi ki, herkes için geçerli değil. Çocuklarının<br />
arkasında duran ve güzel sanatlar alanında<br />
destekleyen ailelerimiz de az değil. Tabi ki, bu ailelerin<br />
çocuklarını yetiştirmeleri için yeterince müzik eğitimi<br />
kurumları ve nitelikli müzik elemanlarına da ihtiyaç<br />
var. Bu kaliteyi yükseltmek için de çocuklarımızı müzik<br />
alanına yönlendirmemiz şart. Yani bu durum birbiriyle<br />
ilgilidir ve toplumun bu konuda bilinçli olması<br />
çok önemli.<br />
Müzik dünyasına kazandırmış olduğunuz çeşitli<br />
kitaplarınız ve makaleleriniz mevcut bunlardan<br />
bahsedebilir misiniz?<br />
Ben müzik eğitimimi Azerbaycan’da tamamlasam da<br />
tüm akademik kariyerim boyunca Türkiye’de çalıştım.<br />
Dolayısıyla benim bu ülkeye çok borcum var. Bir eğitimci<br />
olarak da bu borcumu yazdığım kitaplar, yaptığım<br />
seminerler, uluslararası kongreler, sunduğum eğitimler ve<br />
yetiştirdiğim öğrencilerle ödemeye çalıştım. Yetiştirdiğim<br />
öğrencilerimle yıllar sonra aynı müzik kurumunda artık<br />
meslektaş olarak çalışmam veya farklı eğitim kurumlarında<br />
karşılaşmam beni çok gururlandırıyor.<br />
Türkiye’de yayımladığım “Müziğin Temel Kuramları”<br />
Ankara - 2008,<br />
“Armoni” Konya - 2010,<br />
“Uygulamalı Temel Müzik Bilgileri” - 2012,<br />
“Armoni, klasik bati eğitimine Rus ekolü yaklaşımları” -<br />
2012,<br />
“Solfej 1 – Piyano Eşlikli Tonal ve Modal solfejler” - 2013,<br />
“Solfej 2 – Çoksesli Tonal ve Modal solfejler” - 2014,<br />
“Dikte çalışmaları. CD destekli ritmik, tonal, modal ve<br />
caz müziğinden esinlenmiş dikteler” - 2015,”<br />
Temel Müzik Teorisi Soru Bankası” – 2017<br />
kitaplarımın bazılarının 2. ve 3. basımları da çıkmıştır.<br />
Bakü’de yayımladığım “Muassir Devrin Solfecio Sistemleri”<br />
– 2006 ve kardeşimle birlikte yayımladığımız<br />
“Musiginin Elementer Nezeriyyesi” – 2017 kitaplarım<br />
mevcuttur.<br />
Bunun dışında Türkiye’nin çeşitli şehirlerinde ve yurtdışında<br />
Barselona, Lizbon, Prag, Bakü vb. gibi şehirlerde<br />
katıldığım kongre ve sempozyumlarda hem Türk, hem<br />
de Azerbaycan müziği ve eğitim sistemleriyle ilgili sunumlarda<br />
da bulundum.<br />
Konya’da yaşadığım süreçte Mevlana Celalettin<br />
Rumi’nin hayatı ve sofizm felsefesi ilgimi çok çekti. Bununla<br />
ilgili Bakü’de düzenlenen uluslararası “Muğam”<br />
sempozyumlarında bildiriler yaptım ve oradaki dergilerde<br />
bu konuyla ilgili makaleler yayımladım.<br />
Müzik Bölümünü tercih etmek isteyen gençlere<br />
tavsiye ve önerileriniz neler olur?<br />
Çok okumalarını ve araştırmalarını tavsiye ederim.<br />
Çünkü müzik, bir sanat dalı olması dışında hem bir<br />
eğitim aracı, hem de bir eğitim alanıdır. Bu nedenle<br />
müziğin hem geçmişini, hem kendi kültürümüzdeki<br />
yerini, hem de farklı kültürlerdeki müzik türlerini
ilmek ve araştırmak bir müzisyen için önemlidir. Aynı<br />
zamanda bireyin müziğin estetik zevkini ve müzikal<br />
hafızasını geliştirmek için müzik eserlerini dinlemesini,<br />
çeşitli konserlere katılmasını sağlamak lazım. Aslında<br />
şimdiki gençler çok şanslı. Çünkü teknolojinin tüm imkanları<br />
ellerinin altında. Artık tüm haberlere veya merak<br />
ettiğimiz her şeyin cevabına internet sayesinde erişebiliyoruz.<br />
Online olarak katılabileceğimiz etkinlikler mevcut.<br />
Konserleri, canlı yayınlar sayesinde takip edebiliyoruz<br />
ya da yurt dışındaki bir sergiyi internet sayesinde üç<br />
boyutlu olarak gezebiliyoruz. Elektronik ortam sanatın<br />
her dalıyla bizimle. Yeter ki, istek ve araştırmacı ruh olsun.<br />
Hayallerinizi besleyen ya da hayallerinizi gerçekleştirme<br />
yolunda sizi motive eden şarkı ya<br />
da bir eser var mıdır?<br />
Çok ilginç bir soru. Müziğin her türünü dinler ve severim.<br />
Klasik müzik ve caz müziği eserlerinden oluşan bir<br />
müzik listem var. Ben köklerine bağlı biriyim aynı zamanda.<br />
İnsanın kökü onun müzik kültürüyle, sanatıyla<br />
yoğrulmuştur diye düşünüyorum. Bu nedenle Azerbaycan<br />
halk türküleri benim vazgeçilmezimdir. Türk halk<br />
müziğini de çok seviyorum. Aynı köklerden geldiğimiz<br />
için ortak türkülerimizi dinlemek de ayrı bir zevk benim<br />
için. Yani anlayacağınız benim için müzik ayrımı yoktur.<br />
Bu sorunuzun cevabı da her halde “o anki ruh halime<br />
bağlı olarak” olacak.<br />
Son yıllarda sanatın ve müziğin gelişimi hakkında<br />
neler söylemek istersiniz?<br />
Günümüzde insanların yaşam ve algı biçimlerini etkileyen<br />
en önemli unsur dijitalleşmedir. Bu durumlar sanat<br />
alanında da devrim niteliğinde değişimler yaşattı. Sanatın<br />
dinamik yapısı sanatçıların yeni arayışları ekseninde<br />
kültürel dönüşümler paralelliğinde seyrini devam ettirdi.<br />
Yeni teknolojilerin sağladığı olanaklar ile tüm verilerin<br />
farklı bir dile çevrilmesi fiziki mekan ve zaman<br />
kavramının dahi eski anlamlarını yitirdiği söylenebilir.<br />
Dijitalleşme ile beraber sanatın sunulması, dağıtılması ve<br />
tüketimi klasik anlamda ortadan kalktı. Diğer yandan<br />
“tüketim toplumu” olma seviyesi arttıkça artık ünlü olmak<br />
da çok kolay oldu. Milyonlar tarafından dinlenmek<br />
çok kolay olduğu için bir anda unutulup yok olmak da<br />
çok kolay oldu. Bu durum, gerçek anlamda mesleği icra<br />
eden sanatçıları kötü yönde etkiliyor. Yani bu durumun<br />
hem olumlu, hem de olumsuz yönleri var. Teknolojik<br />
imkanlarla günümüzde artık “master class” ve konserler<br />
uzaktan verilmektedir. Özellikle pandemi döneminde<br />
dünyaca ünlü büyük sahneler kapılarını dijital mekanlara<br />
sonuna kadar açarak ayakta kalmak ve sanatlarını<br />
sergilemek için büyük çabalar sarf etti.<br />
Ülkemiz de dünyada olduğu gibi bu dijitalleşme ve teknolojik<br />
imkanlara ayak uydurmaktadır. Bunun dışında<br />
ülkemizde yeni yetenekli sanatçı kadrolarımız yetişmektedir.<br />
Ülkemizin birçok ilinde müzik eğitimi kurumlarının<br />
artması ve yeni orkestra topluluklarının kurulması<br />
çok umut verici. Sanat yaşadığı sürece insanlık da yaşayacaktır.<br />
Son olarak da Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözleriyle<br />
noktayı koymak isterdim: “Bir millet sanattan ve sanatkârdan<br />
mahrumsa tam bir hayata malik olamaz. Böyle<br />
bir millet bir ayağı topal, bir kolu çolak, sakat ve alil bir<br />
kimse gibidir. Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından<br />
biri kopmuş olur”. Böyle bir lideri olan ülkenin<br />
sanata ve sanatçıya olan ilgisi ve sevgisi zannımca hiçbir<br />
zaman tükenmeyecektir.<br />
www.metropoldergileri.com 45
HABER<br />
46<br />
Bugün birçok konuda eleştirilen Z kuşağı,<br />
elbette bir önceki kuşaktan pek<br />
çok yönüyle ayrışıyor. Her kuşağın<br />
farklı bir ruhu, farklı bakış açıları,<br />
farklı davranış biçimleri ve beğenilerinin<br />
olduğunu hatırlatan Uzman Psikolog<br />
Selin Karabulut, “Z kuşağı, kendi<br />
benliğine daha çok odaklanan, dijital<br />
teknolojilerle iç içe bir kuşak. Neredeyse<br />
gününün çoğunu akıllı cihazlarla geçiren<br />
çocuklar ve gençler, sezgisel bilgileri<br />
kullanmaya pek de ihtiyaç duymuyorlar<br />
artık. Onları daha iyi anlamak için,<br />
her dönemin ruhunun, koşullarının<br />
farklı olduğunu ve bunun da kuşakları<br />
dönüştürdüğünü unutmamalıyız”<br />
açıklamasında bulundu.<br />
Z KUŞAĞINA<br />
kızmak yerine<br />
anlamaya çalışın<br />
Şehirler giderek kalabalıklaşıyor, bu kalabalık kent yaşamı ise herkesi<br />
ruhsal ve fiziksel açıdan etkiliyor. Z kuşağının farklı yaşam<br />
alışkanlıkları, ekonomik koşullar ve pandeminin de olumsuz etkileri<br />
var. Görme, işitme, koklama, tatma ve dokunma duyularıyla<br />
günlük yaşamın sürdürüldüğünü belirten Uzman Psikolog Selin<br />
Karabulut, “Aslında altıncı duyu olan sezgi ve duyguları kent yaşamında<br />
göz ardı edebiliyoruz” dedi.<br />
Z kuşağı 6. duyusunu kullanmıyor<br />
Sezgilerin insanlara verdiği bilgilerin en güzel<br />
yansıması, günlük yaşamdaki farkındalığımızı<br />
artırması olduğunun altını çizen Uzman<br />
Psikolog Selin Karabulut, “Örneğin bir<br />
bankada arkamızda birilerinin olduğunun<br />
farkında olup buna göre dikkatli, özenli ve uygun<br />
hareket etmeyi, geri döndüğümüzde onlara<br />
çarpmamak için o mesafeyi hesaplamayı sezgilerimizle<br />
sağlıyoruz. Burada tabii nezaket ve görgü<br />
kurallarının da sezgisel bilgilerimize dahil olduğunu<br />
söylemeliyiz. Ancak günümüzde, özellikle Z kuşağında<br />
(1997-2012 yıllarında doğanlar) sezgisel bilgilerin neredeyse<br />
hiç kullanılmadığını gözlemlemek mümkün. Belki<br />
de bugüne kadar sezgisel bilgilerine ihtiyaç duymadılar, ihtiyaç<br />
olmayınca bu duyularını da geliştiremediler. Kulaklıkla<br />
müzik dinlerken sesin dışarıya taşacak kadar açılıp başkalarını<br />
rahatsız edebi- lecek olması ya da metrobüste oturan<br />
bir gencin, yanında ayakta duran<br />
yaşlı birini fark etmemesi… Günlük<br />
hayattan çoğaltabileceğimiz<br />
bu gibi örnekler, Z kuşağında altıncı<br />
duyunun kullanımının çok<br />
düşük olduğunu gösteriyor. Bu<br />
durum empati yeteneğinin gelişmesini<br />
engellerken, kent yaşamında<br />
hep arzu ettiğimiz o<br />
nezaket kültürünün yaygınlaşmasının<br />
da önüne geçiyor”<br />
açıklamasında bulundu.
Her kuşağın ruhu farklı<br />
Z kuşağının farkında olunması gerektiğini hatırlatan<br />
Uzman Psikolog Selin Karabulut, “Bizim kuşak gibisi var<br />
mı, nerede o eski günler gibi kalıplaştırdığımız savunma<br />
söylemlerinden vazgeçmeliyiz. Çünkü farkındayız ki her<br />
kuşağın farklı bir ruhu; farklı bakış açıları, farklı davranış<br />
biçimleri ve beğenileri var. Z kuşağı, kendi benliğine<br />
daha çok odaklanan, dijital teknolojilerle iç içe bir kuşak.<br />
Analitik düşünme becerileri, satış ve pazarlama kabiliyetleri,<br />
yaratıcılıkları belki de bu sebeple bizlerden daha<br />
gelişmiş. Gününün çoğunu akıllı cihazlarla geçiren çocuklar<br />
ve gençler, sosyal ilişkilere, üç boyutlu problemlerin<br />
çözümüne, sözel ve bedensel iletişime, sezgisel bilgileri<br />
kullanmaya neredeyse ihtiyaç duymuyorlar artık.<br />
Hatta duygularını dahi ‘emoji’ dediğimiz görsel ifade biçimleriyle<br />
gösteriyorlar. Sezgisel bilgiyi kullanma ve işe<br />
yarar kılma yeteneği; yani duygusal zekâ, Z kuşağında<br />
da var ancak geçmiş kuşaklarda olduğu gibi güçlü değil”<br />
hatırlatmasında bulundu.<br />
Z kuşağını anlamaya odaklanmak<br />
önemli<br />
Değişimin hayatın olağan akışında olan bir gerçeklik olduğunu<br />
dile getiren Selin Karabulut, “Yenilenen koşullara<br />
göre hayatımız da yeni bir form kazanıyor ve her yeni<br />
koşulda formumuzu değiştiriyor, dönüştürüyoruz. Bu<br />
yüzden, 35 yaş üstü insanların (X ve Y kuşakları) artık<br />
kızmak yerine Z kuşağını anlamaya odaklanmaları, onlarla<br />
kıyaslama yapmak yerine ev ve sosyal yaşamlarında<br />
uyumlu olmayı denemeleri her zaman için daha sağlıklı<br />
sonuçlar getirecektir” dedi.<br />
Nezaketinizden vazgeçmeyin. Kent yaşamı ve yaşadığınız<br />
koşullar sizi daha kızgın ya da daha tepkisiz<br />
yapmış olsa da nezaketinizden uzaklaşmayın ve duyarlı<br />
olmaya, fark etmeye devam edin. Hepimiz aynı dünyada<br />
var olmaya çalışıyoruz.<br />
Ruh sağlığınızı ihmal etmeyin. Eğlenmek, haz almak,<br />
keyif duymak, dinlenmek gibi önemli duygusal<br />
ihtiyaçlarınızı ihmal etmeyin<br />
Konfor alanınızı değiştirin. Yeri geldiğinde genişletin,<br />
yeri geldiğinde daraltın. Her gün araba kullanmak<br />
sizi trafikte daha öfkeli yapıyorsa ulaşım için farklı alternatifler<br />
geliştirmek size daha iyi gelebilir.<br />
Aklınızın ve mantığınızın sesini dinleyin. Sezgilerinize<br />
güvenin ve onları kullanmaktan çekinmeyin. Otomatik<br />
cevaplar vermek yerine durun, nefes alın, bekleyin, düşünün<br />
ve öyle cevap verin. Ve hatta bazen susun ve gülümseyin.<br />
Çocuklarınıza adalet duygusunu aşılayın. ABD’de<br />
ebeveynler çocuklarına çok küçük yaşlardan itibaren<br />
insan haklarını ve mülkiyet haklarını aşılıyorlar. “Arkadaşlarına<br />
bağırmaya hakkın yok, bir canlının canını<br />
yakmaya hakkın yok, komşunun bahçesinden izinsiz<br />
meyve almaya hakkın yok” gibi hayatın içinden pek çok<br />
söylem çocukların bu konudaki farkındalıklarını yükseltmelerine<br />
yardımcı oluyor. “Bağırma!” yerine “Sesinden<br />
rahatsız oluyorum” veya “Başkalarına bağırmaya<br />
hakkın yok” cümleleri daha güzel, ne dersiniz?<br />
Z kuşağını anlamanın 4 yolu<br />
• Standart bakış açılarının dışına çıkmaya<br />
çalışın,<br />
• Yeniliklere ilgi duyup farkında olun,<br />
• Bilmediğiniz, tanımadığınız kelime, iş, uğraş<br />
veya kişileri öğrenmeye çalışın,<br />
• Aynı işyerinde çalıştığınız iş arkadaşlarınıza<br />
“iş arkadaşı” muamelenizden vazgeçmeyin.<br />
Kent yaşamında kendinizi daha iyi<br />
hissetmek için 6 öneri<br />
Anlamaya çalışın. Kuşaklar arası çatışmaların<br />
temel nedeni empati yoksunluğundan geliyor. Yaşadığınız<br />
geçmiş size aitti. Her kuşağı kendi koşullarında<br />
değerlendirip anlamaya özen gösterin ve<br />
kıyaslama yapmaktan kaçının.<br />
www.metropoldergileri.com 47
RÖPORTAJ<br />
48<br />
Canan Şayır<br />
Beyzat Aksoy<br />
RR PT STUDIO<br />
ile hayal ettiğiniz<br />
sağlıklı vücuda<br />
kavuşmak mümkün…<br />
Hayatının neredeyse tamamını<br />
sporun içinde geçiren Fitness/<br />
bodybuilding eğitmeni Tezer<br />
Kılıç, birebir antrenmanları ile<br />
sizi arzu ettiğiniz sağlıklı vücuda<br />
ve görünüme ulaştırıyor.<br />
Sporu hayatının merkezi olarak<br />
gören Tezer Kılıç vücut geliştirme<br />
yarışmalarında elde etmiş<br />
olduğu başarılarıyla da göz<br />
doldurmakta. RR PT STUDIO<br />
sahiplerinden Dünya 2.si Tezer<br />
Kılıç ile spor ve fitness üzerine<br />
konuştuk. Hem sağlık açısından<br />
hem de fitness sporunun devamlılığı<br />
ve verimliliği açısından<br />
sabırlı ve istikrarlı olunması gerektiğini<br />
sözlerine ekleyen Tezer<br />
Bey ayrıca su tüketiminin de çok<br />
önemli olduğunu belirtti.<br />
Spor Eğitmeni<br />
RR PT STUDIO Ortağı<br />
Tezer KILIÇ<br />
‘‘ Spor<br />
benim için<br />
bir yaşam biçimi…’’<br />
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?<br />
Adım Tezer Kılıç, 13 Mart 1987 Konya doğumluyum ve<br />
Konya’da yaşamaktayım. Okul eğitimlerimi Konya’da<br />
aldım, Selçuk Üniversitesi mezunuyum. Yaklaşık yirmi<br />
beş yıldır spor hayatımda büyük bir yere sahip. Küçük<br />
yaşlarımda başlayan spor hayatım, hayatımın merkezi<br />
oldu. Basketbol ile başlayan spor yaşantım, Fitness/<br />
Bodybuilding ile devam etti. Şu anda vücut geliştirme<br />
sporu ile spor hayatıma devam edip, hem bu sektörün<br />
antrenörlüğünü yapmaktayım hem de aktif şekilde vücut<br />
geliştirme yarışmalarında Konya ve Türkiye’yi temsil<br />
etmekteyim.<br />
Spor hayatınız ya da spora olan merakınız nasıl<br />
başladı?<br />
Küçük yaşlarımda basketbol branşı çok hoşuma gider<br />
ve basketbol topunu potaya yetiştirmek için çabalardım.<br />
İlerleyen zamanlarda Konya’da farklı kulüplerde uzun<br />
yıllar top koşturdum. Basketbolda 3.ligde oynadığımız<br />
zamanlarda top idmanları haricinde crossfit ve ağırlık<br />
antrenmanlarımız da oldu. Basketbolu bırakma kararı<br />
aldıktan sonra sporsuz kalamadım ve fitness/bodybuilding<br />
branşı ile ilgilenmeye başladım. Uzun boylu, zayıf<br />
biriydim. Zamanla güçlenmeye ve vücudumun şekillenmesiyle<br />
bu branşa daha çok bağlandım. Yıllarca emek
emek yapılan idmanlar, diyetler ve bunların istikrarlı<br />
şekilde devam etmesi beni bu noktalara getirdi. En başta<br />
dediğim gibi zaman içerisinde hayatımın merkezi oldu.<br />
Fitness eğitmeni olmaya nasıl karar verdiniz?<br />
Eğitmenlik süreci için almış olduğunuz eğitimlerden<br />
bahseder misiniz?<br />
Fitness/bodybuilding eğitmeni olmaya Konya’da bu alanda<br />
açık olduğunu düşündüğüm için karar verdim. Birçok birey<br />
gibi üye olarak gittiğim spor salonlarında memnun kalmadığım<br />
durumlar oldu. Daha iyisini yapmak için vücut geliştirme<br />
federasyonundan antrenörlük eğitimlerimi aldım ve her yıl<br />
yeni bilgiler edinmek için düzenli eğitim ve seminerlere katılmaya<br />
gayret gösteriyorum. Hem beslenme hem de Personal<br />
Tranining(Kişisel antrenman), SST Training, Crossfit Training<br />
gibi antrenman teknik ve planlama eğitimleri aldım.<br />
Katılmış olduğunuz yarışmalar ve bu yarışmalarda<br />
elde ettiğiniz dereceleriniz var mı?<br />
Evet. Vücut geliştirme sporu ile ilgilenmeye başladığımda<br />
yarışmaların olduğunu öğrendim ve kendime hedefler belirledim.<br />
Yalnız başlangıçta çok zayıftım ve istediğim vücuda sahip<br />
olmak bir hayli zaman aldı. Ve sonunda 2018 yılında karar<br />
alıp ilk yarışma için Kıbrıs’ta düzenlenen Wabba MR Universe<br />
Dünya şampiyonasına hazırlandım. İlk yarışmamda ülkemize<br />
ve Konya’mıza kendi sıkletimde Dünya 2.liğini kazanarak gelmek<br />
çok güzel bir gururdu benim için. 2019 yılında kendi gelişimim<br />
için yarışmayıp 2020 yılında yarışma kararı aldım yalnız<br />
Covid sebebi ile 20 gün gibi kısa bir süre kala yarışmamız<br />
iptal oldu. 2021 yılında tekrar yarışma hazırlığına başladım ve<br />
kendi sıkletimde 2021 yılı Türkiye Şampiyonu oldum. Bu şampiyonluğun<br />
ardından 2021 Kasım ayında milli takımımız ile<br />
İspanya Dünya Şampiyonasına katıldım. İspanya’da kendi sıkletimde<br />
Dünya 6.lığı ile ülkemize geri döndüm. Şuanda kendi<br />
sıkletimde Türkiye’ de yapılan en iyi dereceye sahip bir sporcu<br />
olmak benim için çok büyük bir gurur kaynağıdır.<br />
Fitness’a yeni başlayan insanların sıklıkla<br />
yaptığı hatalar nelerdir?<br />
Antrenörlük yaşantım boyunca karşılaştığım kadarı ile<br />
@rr.ptstudio<br />
@rr.ptstudio<br />
insanlarımız çok aceleciler. Hemen sonuç olsun düşüncesindeler.<br />
Yalnız hem sağlık açısından hem de bu sporun<br />
devamlılığı ve verimliliği açısından sabırlı ve istikrarlı<br />
olmaları gerekmektedir.<br />
Danışanlarınız nasıl bir eğitim sürecinden geçiyor?<br />
Bu süreç hakkında bizi bilgilendirir misiniz?<br />
Öncelikle öğrencilerimizin hedeflerine yönelik, kendi<br />
yaşam tarzlarına uyum sağlayacak şekilde bir planlama<br />
yapmaktayız. Öğrencimizin spor geçmişi, daha önce yaşadığı<br />
sakatlık-ameliyat gibi durumları, postür analizi,<br />
kişinin vücut ölçüm ve analiz (boy-kilo-yağ oranı-yaş)<br />
bilgileri dikkate alınarak planlama yapılmaktadır.<br />
Spor yapan birinin beslenmesinde dikkat<br />
etmesi gereken nokta nedir?<br />
Öncelikle beslenme kişiye özeldir. Kişinin kan grubu<br />
dahi beslenme planında etkilidir. Kişinin kendi yaşam<br />
standartlarına ve hedeflerine göre planlanmalıdır. Ama<br />
en önemlisi spor ile birlikte beslenmede de istikrarlı olmaktır.<br />
Bunun yanı sıra birçok öğrencimizde karşılaştığımız<br />
sorun günlük su tüketimine dikkat etmemeleridir.<br />
Fitness’a başlamak isteyen kişilere önerileriniz var mı?<br />
Aceleci olmamak ve istikrarlı olmak ilk başta gelebilir.<br />
Sporu yemek yemek gibi yaşamımızın bir parçası yapmanın<br />
önemli olduğunu ve kaslarımızı güçlü tutmanın<br />
yaşlılıkta rahat bir yaşantı sürdüreceğini düşünmekteyim.<br />
Hedeflerinin olması elbette güzel bir durum yalnız<br />
planlı ve profesyonel destek alarak, sağlıklı şekilde hedeflerine<br />
ilerlemelerini tavsiye ederim.<br />
Son olarak neler söylemek istersiniz?<br />
Her bireyin hayatında spora ayıracak vakti vardır. Bahaneler<br />
üretmek yerine harekete geçmeyi denemeliler. Spor<br />
sağlıktır. Sağlıklı bir yaşam sürmek için spor yapmalarını<br />
öneririm. Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi:<br />
“Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur”<br />
+90(531) 901 06 41
RÖPORTAJ<br />
50<br />
Canan Şayır<br />
Beyzat Aksoy<br />
Sağlıklı ve mutlu bir yaşam için<br />
RR PT STUDIO<br />
ile tanışın<br />
Sağlıklı yaşamın olmazsa olmazları<br />
arasında yaşadığımız hayat şekli, doğru<br />
beslenme ve sporun en önemli üç<br />
öge olduğunu hepimiz söyleyebiliriz.<br />
Profesyonel destek alıp düzenli spor<br />
yapar ve doğru beslenirseniz kendinizdeki<br />
değişime siz bile şaşırabilirsiniz.<br />
Ama nereden ve nasıl başlayacağınızı<br />
bilmiyorsanız kimden destek alabileceğiniz<br />
konusunda bir fikriniz yoksa<br />
sizler için araştırdık alanında en<br />
deneyimlisini ve bilgi sahibini sizin<br />
için bulduk. Mütevazılığiyle, samimiyetiyle<br />
kendine hayran bırakan RR PT<br />
STUDIO sahiplerinden Ömer Yaşar<br />
ile spora dair konuştuk. On iki yıllık<br />
spor geçmişine sahip olan Ömer Bey<br />
kişiye özel uyguladığı antrenmanlar<br />
ile her zaman yanınızda.<br />
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?<br />
Merhaba ben Ömer Yaşar, 1988 Konya doğumluyum.<br />
Aktif olarak spor hayatım 7 yaşlarımda Konyaspor alt<br />
yapısında başladı. Sonrasında ise profesyonel takıma<br />
kadar uzanan bir serüven yaşadım. Selçuk Üniversitesi<br />
Spor Bilimleri Fakültesi mezunuyum.<br />
Spor Eğitmeni<br />
RR PT STUDIO Ortağı<br />
Ömer YAŞAR<br />
‘‘Personal Trainer’ınız<br />
sizi hedeflerinize<br />
ulaştırır’’
Spor hayatınız ya da spora olan merakınız<br />
nasıl başladı?<br />
Gözümü sporun içinde açtım diyebilirim. Uzun zaman<br />
futbolun içinde olmam yüksek performanslarda kalmamı<br />
bununda zamanla tutkuya dönüştüğünü düşünüyorum.<br />
Spor benim için tutku, Kültür, hayatımın odak noktası.<br />
Fitness eğitmeni olmaya nasıl karar verdiniz?<br />
Üniversite yıllarımda fitness branşına ilgi duymaya<br />
başladım. Öncelikle kendi antrenmanlarıma başladım<br />
zaman geçtikçe bu branşın aslında sadece bir branş olmadığını<br />
hangi spor dalıyla uğraştığının önemi olmaksızın<br />
alt yapısında kuvvetin ve kas kütlesinin olduğunu,<br />
sporcu performansına etkilerini öğrendikçe benim için<br />
fitness eğitmenliği en doğru yol oldu. Böylelikle yaklaşık<br />
12 senedir bu mesleğin içindeyim.<br />
Fitness’a yeni başlayan insanların sıklıkla<br />
yaptığı hatalar nelerdir?<br />
Öncelikle insanlar bunun bir kültür olduğunu ve hayatımızın<br />
içerisinde bir ihtiyaç olarak yer aldığını bilmeli<br />
bunun doğrultusunda hareket etmeleri gerekmektedir.<br />
Spor yapmanın belirli bir süre değil her daim olması gerektiğini<br />
düşünüyorum. Bunun devlet- aile- okul işbirliği<br />
bağlamında küçük yaşlarda alışkanlık haline gelmesi<br />
gerekmektedir. Sonuç olarak fitness çok önemsenecek,<br />
yüksek disiplin isteyen fazlasıyla fedakârlık gösterilmesi<br />
gereken bu bilinçle yapılması gereken spor dalıdır.<br />
Danışanlarınız nasıl bir eğitim sürecinden geçiyor?<br />
Bu süreç hakkında bizi bilgilendirir misiniz?<br />
Öncelikle danışanımıza bir hedef belirlenir, sonrasında<br />
o hedef doğrultusunda disiplinli ve periyodik şekilde<br />
beslenme, antrenman gibi ihtiyacı olan tüm gereksinimler<br />
belirlenip kişi özelinde fiziki analiz sonucu hazırlayıp<br />
danışanımıza uygulatılır. Personal trainer (bireye özel<br />
antrenör ) bu yüzden önemli ve şart.<br />
Spor yapan birinin beslenmesinde dikkat<br />
etmesi gereken en önemli nokta nedir?<br />
Bireyin fiziksel uygunluğuna göre yapılacak doğru analizler<br />
sonucu uygulanacak beslenme şekilleri çok önemlidir.<br />
Bunun içinde günlük alacağı kalori miktarına<br />
dikkat edilir. Kaliteli yağ, karbonhidrat, protein üçlüsü<br />
spor yapan kişiler için önemli faktörlerdendir. Ancak en<br />
önemli nokta bireyin tüketeceği su miktarıdır. Su hayattır,<br />
her şeyden önemli diyebilirim.<br />
RR PT STUDIO nasıl kuruldu?<br />
Ben ve Tezer KILIÇ hocam ile antrenörlük yaşantımız<br />
boyunca farklı spor salonlarında görev aldık, bir çok öğrencimizi<br />
antre ettik. Standart kayıt sistemi ile çalışan<br />
salonlarda insanların üye olup salona birkaç gün ya da<br />
birkaç ay gidip bıraktıklarını ve son zamanlarda yaşanan<br />
üzücü covid dönemi ile birlikte spor salonlarına gitmek<br />
istemeyen kişiler olduğunu da gözlemledik. Öğrencilerimize<br />
daha steril, hedef odaklı ve direkt olarak bizim<br />
kontrolümüzde antrenman yapabilecekleri, profesyonel<br />
hizmet alabilecekleri aynı zamanda kendilerini evlerinde<br />
gibi rahat edebilecekleri bir spor salonu hayali ile yola<br />
çıktık. Ve sonunda sadece randevulu sistemde normal<br />
salon kalabalığından uzak, antrenman esnasında hangi<br />
hareketi nasıl yapacağım gibi düşünceler olmadan bizim<br />
gözetimimiz de spor yapabilecekleri RR PT Studio’yu<br />
kurduk.<br />
Fitness başlamak isteyen kişilere önerileriniz<br />
nelerdir?<br />
Başlamak için kararlı, başladıktan sonra da disiplinli olmaları<br />
gerekli.<br />
Bu bir ihtiyaç… Dinamik, sağlıklı olmak zorundayız.<br />
Bunun için de fitness, crossfit, pilates çok önemlidir.<br />
Sonuç olarak herkese ne olursa olsun hayatlarında sporun<br />
olmasını diliyorum.<br />
@ rr.ptstudio<br />
www.metropoldergileri.com 51<br />
@rr.ptstudio +90(531)901 06 41
HABER<br />
52<br />
Elvin Mobilya<br />
büyüme<br />
stratejilerine bir<br />
yenisini daha ekleyerek<br />
İşbir Uyku<br />
Merkezlerinin<br />
bayiliğini aldı<br />
25 yıllık tecrübesi ile 2010 yılından bu yana<br />
izlediği başarılı pazarlama stratejisi ile sektörde<br />
kendine önemli bir yer edinen Elvin<br />
Mobilya, kaliteli ürünlerini sizlerle buluşturmaya<br />
ve uygun fiyatlarıyla yüzünüzü<br />
güldürmeye devam ediyor.<br />
ELVİN MOBİLYA<br />
Hedef Büyüttü<br />
Elvin Mobilya Konya’da mobilya sektöründe<br />
en yeni modelleri müşterileriyle buluştururken<br />
Türkiye ekonomisine de katkı<br />
sağlamaya devam etmektedir. Konya Belh<br />
Caddesi’nde bulunan 6000 m² merkez mağazası<br />
ile hizmet veren Elvin Mobilya en çok<br />
sevilen ve tercih edilen sektörünün öncü firmaları<br />
arasında yer almayı başarmış.
Elvin Mobilya<br />
farkıyla<br />
uykularınıza<br />
değer<br />
katacaksınız<br />
Konya’nın sevilen iş adamlarından Elvin Mobilya<br />
Yönetici Ortağı Ramazan Turna almış olduğu<br />
yatırım kararıyla büyümeye devam ediyor. Elvin<br />
Mobilya almış olduğu bu büyüme kararı ile stratejik<br />
hamlelerine bir yenisini daha ekleyerek İşbir<br />
Uyku Merkezlerinin bayiliğini aldı. Elvin Mobilya<br />
Konya Meram’da bulunan İşbir Yeni Yol Uyku<br />
Merkezi ve İşbir Anıt Uyku Merkezlerinin bayiliğini<br />
alarak başarılarına bir yenisini daha ekledi.<br />
@elvinmobilya<br />
@elvinmobilya<br />
+90(554) 565 34 39<br />
İkisi beraber toplamda 600 m² alana sahip olan<br />
İşbir Uyku Merkezleri Elvin Mobilya bünyesine<br />
katıldıktan sonra Elvin Mobilya toplamda 5 şube<br />
9500 m² ile hizmet vermeye devam etmekte. Evlerimizin<br />
her köşesinde var olan Elvin Mobilya<br />
almış olduğu İşbir Uyku Merkezleri ile de uykularınızın<br />
vazgeçilmezi olma konusunda iddialı.<br />
Yaşam kalitelerini<br />
arttırmak için durmadan<br />
yorulmadan çalışmaya<br />
devam<br />
Kaliteli ürün ve müşteri odaklı çalışmayı prensip<br />
haline getiren Ramazan Bey yatırım planlarını ertelemeyerek<br />
önemli başarılara imza atmaya devam<br />
etmekte. Bünyelerine kattıkları İşbir güvencesi<br />
ile hizmet verecek olmanın yanında istihdama da<br />
katkı sağlayacakları için mutlu olduklarını dile getiren<br />
Elvin Mobilya Yönetici Ortağı Ramazan Bey<br />
müşterilerinin yaşam kalitelerini arttırmak için<br />
var güçleriyle çalışmalarına devam edeceklerini<br />
dile getirdi. Emeği geçen herkese ve tüm çalışma<br />
arkadaşlarına teşekkür eden Ramazan Bey yeni<br />
yatırımları olan İşbir Yeni Yol Uyku Merkezi ve İşbir<br />
Anıt Uyku Merkezi bayiliklerinin hepimiz için<br />
hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.<br />
www.metropoldergileri.com 53
HABER<br />
54<br />
Seycan Çakır<br />
2001 YILINDAN GÜNÜMÜZE<br />
TİYATRO AŞKI...<br />
Çınar<br />
Sanat Atölyesi pandemi<br />
sonrası doludizgin yoluna<br />
devam ediyor. Yeni atölyeleri ve etkinlikleri<br />
hayata geçiren Çınar Sanat Konyalı<br />
sanatseverlerle buluşmayı bekliyor.
2001 yılında Ömer Naci Topçu önderliğinde<br />
kurulan Çınar Sanat Atölyesi Konya’nın amatör<br />
tiyatro denilince akla gelen ilk kurumlarından.<br />
İlk sahneleri Alâeddin Tepesi olan<br />
topluluğun azimle ve tutkuyla pes etmeden<br />
hedeflerine doğru ilerlemesi Çınar’ı toprakla<br />
buluşturup köklenmesinin önünü açmıştır.<br />
Açık alanda başlayan serüven topluluğun bir<br />
yer kiralayarak faaliyetlerini burada sürdürmesi<br />
ile Çınar Sanat Atölyesi bir cep tiyatrosuna<br />
dönüşür.<br />
Yıllar boyu gönüllülük esası ile faaliyet gösteren<br />
atölye kendini ifade eden, donanımlı, sanatsever<br />
nesilleri bünyesinde yetiştirme amacı<br />
ile her yeni döneminde ayrı bir heyecanla yola<br />
koyulmuş.<br />
7’den 70’e sanatseverlere kapılarını açan Çınar<br />
Sanat Atölyesi, yeni döneminde de renkli<br />
etkinliklere ev sahipliği yapmaya devam etmekte.<br />
Çınar Sanat, yetişkin ve çocuk atölyeleri<br />
ile insan hayatına ufak da olsa sanatsal bir<br />
dokunuşla katkı sağlama çabasında.<br />
Topluluğa yıllarını veren, her dönemde ayrı<br />
bir heyecan ve hevesle Çınar Sanat’ı geleceğe<br />
taşıyan Dernek Başkanı Adnan Alkan,<br />
Sanat Yönetmeni Ferhat Üstün, Değerli<br />
Hocaları Erdal Zeki Tomar ve Bilgehan<br />
Yılmaz Çakmak atölyenin tüm etkinlik ve<br />
gösterilerini Konyalı sanatseverlerle buluşturmak<br />
için gönülden canla başla çalışmakta.<br />
Kapıları her daim herkese açık olan Çınar<br />
Sanat Atölyesi’ni ziyaret etmeyi unutmayın.<br />
Bırakın sanat hayatınıza dokunsun...<br />
@cinarsanat.konya<br />
cinarsanat_atolyesi<br />
www.metropoldergileri.com 55
RÖPORTAJ<br />
56<br />
Canan Şayır Beyzat Aksoy<br />
Tatlı Bir Sürpriz<br />
Yapmak İsteyenlerin<br />
Adresi…<br />
Viola Çikolata<br />
Yolunuz<br />
Karaman’a düşerse<br />
Viola Çikolata’ya<br />
uğramayı ihmal<br />
etmeyin...<br />
Çikolatayı sevmeyen yoktur. Kokusuyla<br />
baştan çıkaran, tadıyla<br />
gülümseten, rengarenk ve leziz<br />
çikolatanın Karaman’daki tek<br />
adresi Viola Çikolata …<br />
Çikolatanın gerçek bir şölene<br />
dönüştüğü, kaliteli ve güvenilir<br />
hizmetin sunulduğu Viola Çikolata<br />
işletmecilerinden Hilal Şan<br />
ile çikolata üzerine konuştuk.<br />
Çikolata çeşitlerini ve sunmuş<br />
olduğu hizmeti bizlerle paylaşan<br />
Hilal Hanım çikolatayı daha<br />
sağlıklı hala getirmek için çalışmalar<br />
yapmaya devam ettiklerini<br />
sözlerine ekledi.<br />
w Öncelikle okuyucularımız için kendinizi tanıtır<br />
mısınız?<br />
Merhabalar ben Hilal Şan. Evli, 2 çocuk annesi ve 27 yaşındayım.<br />
Lisans eğitimime kadar ki süreci Karaman’da geçirdim, daha<br />
sonrasında lisans eğitimi için bir müddet Ürdün’de kaldım. Sonrasında<br />
ise evlenerek Almanya’ya taşındım. Nihayetinde tekrar<br />
memleketime dönerek burada bir şeyler yapmaya karar verdim.<br />
Tabi bu süreçte çocuklarımda olduğu için gıda tüketimimize<br />
daha irdeleyici bir şekilde bakmaya başladım. Çocuklarımın sağlıksız<br />
gıdalar tüketmesini istemediğimden sürekli bir araştırma<br />
halindeydim diyebilirim. Bu süreç çikolata aşkımı da tetikledi.<br />
Almanya’da bulunduğum dönemde tükettiğim çikolata lezzetini<br />
burada bulamamak ve yediğimiz çikolataların ağzımızda bıraktığı<br />
yağ tadı bu işi kendimiz yapalım noktasına taşıdı.
w Çikolata butiği açma fikri nereden<br />
doğdu? Kişisel bir ilgi mi, yoksa çikolata<br />
pazarı yatırım yapmak adına size çekici<br />
mi geldi?<br />
Butik açma fikri de bu bahsettiğim olayların sonucunda<br />
gelişti. Zaten bir iş yapma isteği ve hevesimiz vardı, neden<br />
çikolata olmasın dedik ve kolları sıvadık. Bu süreçte annem<br />
ve abimin eşi ile beraber aynı heyecan ve hevesle araştırmaya<br />
başladık. Ankara’da eğitim verildiğini öğrendik ve<br />
eğitim almaya Ankara’ya gittim. Kesinlikle çikolata çok<br />
hassas bir ürün ve sağlam bir eğitim, tecrübe gerektiriyor.<br />
Butik olmasının sebebi ise bizim bu işi ticari bir bakış açısı<br />
ile yapmamamız aslında, o yüzden esnek olabilmek istedik<br />
ve olabildiğince endüstriyelden uzak olsun istedik.<br />
w Çikolata çeşitleriniz neler? Butiğinizde<br />
çikolata dışında sunmuş olduğunuz<br />
ürünler hakkında bilgi verir misiniz?<br />
Çikolata çeşidi olarak bir sınırımız veya engelimiz yok<br />
diyebiliriz bu sebeple oldukça fazla çeşidimiz mevcut.<br />
Sütlü, bitter veya beyaz çikolatadan ziyade farklar içerisine<br />
koyduğumuz iç dolgular ile oluşuyor. İç dolgularımızı<br />
krema ile hazırlıyoruz ve istediğimiz tatlardan oluşturabiliyoruz.<br />
Bu sebeple lavantadan portakala, Türk<br />
kahvesinden zencefile birçok farklı tat mevcut. Bunların<br />
yanında meyve vb. tatları sevmeyen müşterilerimiz için<br />
yoğun ve hafif çeşitlerde çikolatalı dolgularımız ile kuru<br />
meyveli atıştırmalıklarımızda mevcut.<br />
w İyi çikolatada olmazsa olmaz diyeceğiniz<br />
unsur nedir? Tüketici iyi çikolatayı<br />
nasıl anlayabilir?<br />
İyi çikolata nedir, iyi çikolata kakao yağından yapılmış<br />
çikolatadır. Sağlıklıdır ve tüketilmesi tavsiye edilir. Bunu<br />
daha iyi anlatabilmem için biraz çikolatadan bahsetmem<br />
gerekirse orijinal çikolata kakao çekirdeğine şeker<br />
ve süt tozu elde edilerek yapılan çikolatadır. Şeker ve süt<br />
tozu oranına göre bitter ve sütlü çikolata veya daha tatlı,<br />
daha acı çikolatalar elde edilir. Kakao yağı kıymetli ve<br />
pahalı bir yağ olduğundan endüstriyel üretimlerde bu<br />
yağ alınarak yerine palm yağı vb. yağlar eklenmektedir.<br />
Bu şekilde hem maliyet düşürülür hem de sıcak ve erimelere<br />
karşı çok daha dayanıklı bir çikolata elde edilir.<br />
Tabi bunun tüketiciye zararı ise sağlık yönündendir. Vücut<br />
sıcaklığımızın eritemeyeceği pek çok yağı tüketmiş<br />
oluruz. Tüketici bir çikolatanın kalitesini eline aldığında<br />
erimeye başlayıp başlamadığına bakarak anlayabilir.<br />
Orjinale ne kadar yakınsa vücut sıcaklığına o kadar hızlı<br />
tepki verir. Bir diğer faktör ise ağzınızda erittiğiniz bir<br />
parça çikolata sonrasında damağınızda kalan tattır.<br />
w Farklı lezzet arayışlarınız var mı?<br />
Gelecek planlamalarınız hakkında da<br />
bizlere bilgi verebilir misiniz?<br />
Farklı lezzet ve bir şeyleri deneme arzumuz çok fazla ve<br />
bundan memnunuz. Çikolatanın yanında çikolatalı neler<br />
yapabiliriz, yurt dışında sevilen ama bizim insanımızın<br />
ulaşamadığı neler var bunlar hep araştırdığımız ve denediğimiz<br />
şeyler. Bunları denerken dikkat ettiğimiz en önemli<br />
husus ise içerikleri ve nasıl daha sağlıklı bir hale getirilebilir<br />
oluyor. Biz çikolatayı çok sevdik ve yaptığımız çikolatalarda<br />
bunu hissettiriyor en önemlisi bu bizim için. Gelecekten<br />
beklentimiz ise pek çok insan tarafından bilinen<br />
ve tercih edilen bir marka olmak.<br />
w Son olarak neler söylemek<br />
istersiniz?<br />
Son olarak şunu diyebilirim çikolata tarihi<br />
çok eskilere dayanmakta aslında yıllarca sadece<br />
içecek olarak tüketilmiş enerji ve mutluluk<br />
kaynağı olarak düşünülmüş. Şu an ki<br />
bilim ve araştırmalar da çikolatanın insanlara<br />
hem mutluluk hem de sağlıklı bir enerji<br />
verdiğini kanıtlıyor nitelikte. Dolayısıyla<br />
böylesi değerli bir ürünü en güzel haliyle<br />
tüketmek lazım, gerçek çikolata lezzetini<br />
tatmaları için herkesi dükkanımıza veya internet<br />
sitemize bekliyoruz.<br />
www.violacikolata.com<br />
www.metropoldergileri.com 57
HABER<br />
58<br />
YEŞİL BEYAZ<br />
SPOR MERKEZLERİNDEN<br />
HALTER MİLLİ TAKIMINA<br />
TAM DESTEK<br />
‘‘Enlerin adresi’’ sloganıyla sporun ve sporcunun dostu olmaya devam<br />
eden Yeşil Beyaz Spor Merkezleri, Halter Milli Takımımızdan desteğini<br />
esirgemedi. Takımın, 2024 Paris Olimpiyat Oyunlarına hazırlığı sürecinde,<br />
antrenmanlarını tesiste eksiksiz bir şekilde tamamlamaları için<br />
her imkanı sağlayan spor merkezinin duyarlı yaklaşımı hem sporcuları<br />
hem de federasyonu mutlu etti.<br />
Yeşil Beyaz Spor Merkezleri Halter<br />
Milli Takımına sponsor oldu.<br />
Milli Takımın Olimpiyat hazırlığı<br />
süresince antrenmanlarını eksiksiz<br />
bir şekilde tamamlamaları ve ülkemizi<br />
uluslararası arenada başarılı<br />
bir şekilde temsil edebilmeleri<br />
adına Yeşil Beyaz Spor Merkezleri<br />
sporcularımızın yanında yer alarak<br />
onlardan desteğini esirgemedi.<br />
Yeşil Beyaz Spor Merkezlerini ziyaret eden Türkiye Halter Federasyon<br />
Başkanı Talat Ünlü, Yeşil Beyaz Spor Merkezleri Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Faruk Gül’e plaket takdim ederek Milli Takıma hazırlıkları sürecinde<br />
vermiş oldukları destek ve göstermiş oldukları hassasiyetleri için teşekkür<br />
etti.<br />
Federasyon Başkanı Ünlü’nün ziyaretinden dolayı mutlu olduklarını ifade<br />
eden Gül: ‘’ Yeşil Beyaz Spor Merkezleri ailesi olarak Başkanımıza ziyaretinden<br />
dolayı teşekkür ederiz. Milli Takımımızın Olimpiyatlarda ülkemizi<br />
en iyi şekilde temsil etmelerini temenni eder başarılar dileriz’’ dedi.<br />
@yesilbeyazspormerkezi<br />
yesilbeyazspormerkezleri<br />
www.yesilbeyazspormerkezi.com.tr
www.metropoldergileri.com 59
RÖPORTAJ<br />
60<br />
Seycan Çakır<br />
Bundan yıllar öncesine dayanan özel bir<br />
kişilik Özlem Özcan benim için. Henüz<br />
yeni mezun olmuş, dinamik, işini aşkla<br />
yapan taze bir ışık olduğu dönemde benim<br />
disiplinsizliğimle iyi idare etmişti.<br />
Genç olmasına rağmen işine olan tutkusu ve parıldayan gözleri<br />
ile beni çok etkilemiş kendisi ile bir söyleşi gerçekleştirmiştik.<br />
Köşenin adını da ‘Başarının sırrı’ diye adlandırmıştım...<br />
O dönemde ‘ adam olacak’ bu çocuk şimdi neler mi yapıyor?<br />
Gelin röportajımızdan hep birlikte öğrenelim.<br />
Pilates Studio<br />
Kurucu- Master Eğitmen<br />
- Özlem Hanım sizi tanıyabilir miyiz?<br />
Spor hayatıma 9 yasında Yozgat’ta basketbolla başladım.<br />
18 yaşına kadar basketbol oyuncusu, 2 yıl Basketbol Hakemliği<br />
ve 5 yıl Basketbol Antrenörlüğü yaptım. 2O11 yılında<br />
Selçuk Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Lisans<br />
eğitimimi tamamladım. Lisans dönemi süresince; Fıtness<br />
ve Pilates alanında eğitimler aldım ve spor kulüplerinde<br />
çalıştım. 2021 yılında Selçuk Üniversitesi Spor Bilimleri<br />
Fakültesi Yüksek Lisans eğitimimi tamamladım.<br />
Fıtness, Pilates alanında uluslararası birçok eğitim kurumundan<br />
aldığım eğitimler ile kendimi geliştirmeye<br />
çalıştım. Halen, 2014 yılında Konya’da kurmuş olduğum<br />
Oops Pilates Studio’ da Master Eğitmeni olarak; Sedanter<br />
bireyler ve sporculara yönelik çalışmaya devam etmekteyim.<br />
Kurumlar ve okullarda insanlara motivasyoner<br />
olarak seminerler vermekte ve Eğitmen Eğitmenliği yapmaktayım.<br />
Yıllar önce öğrencilik döneminizde <strong>Metropol</strong> <strong>Dergileri</strong><br />
olara sizinle bir röportaj gerçekleştirmiştik,<br />
O zamandan bu zamana hayatınızda neler değişti?<br />
Hedeflerinizle ilgili yıllar size neler getirdi?<br />
Evet, 2013’te yaptığımız röportaj benim için her zaman<br />
çok kıymetlidir. Akıp giden zamana baktığımda Gandi’nin<br />
şu sözleri aklıma geldi; ‘Söylediklerinize dikkat<br />
edin; düşüncelere dönüşür. Düşüncelerinize dikkat<br />
edin; duygularınıza dönüşür. Duygularınıza dikkat<br />
edin; davranışlarınıza dönüşür. Davranışlarınıza dikkat<br />
edin; alışkanlıklarınıza dönüşür. Alışkanlıklarınıza<br />
dikkat edin; değerlerinize dönüşür. Değerlerinize<br />
dikkat edin; karakterinize dönüşür. Karakterinize dikkat<br />
edin; kaderinize dönüşür.’<br />
Röportajda özetle; Hedefinin Konya ve Türkiye’de egzersizi<br />
geliştirmek ve yasam tarzı haline getirerek insanları<br />
bilgilendirmek olduğundan bahsetmiştim.
‘‘Amacımız; Bir Türk<br />
eğitim kurumu olarak<br />
donanımlı ve zengin<br />
bakış açısına sahip<br />
eğitmenler yetiştirmek’’<br />
www.metropoldergileri.com <strong>61</strong>
RÖPORTAJ<br />
62<br />
‘‘Markamızın; kendine ait bir<br />
ruhu, kokusu ve algısı var.<br />
Oops bana ait değil o kendi<br />
başına bir birey artık ve<br />
topluma hizmet ediyor’’<br />
O zamandan bu zamana Konya’da egzersizin nabzını<br />
tutmaya devam etmeye çalıştım. Doğru egzersizi insanlara<br />
ulaştırmak adına ve Konya’da özellikle Pilates’i<br />
geliştirmek ve tanıtmak adına bir merkez kurdum.<br />
Akademik kariyerim sayesinde bilim işime ışık tutmaya<br />
başladı ve bakış açımı geliştirdi. Ülkemiz ile ilgili olan<br />
makro hedeflerim için ise; bir PİLATES<br />
OKULUNA dönüştük ve eğitim programlarımız<br />
ile de ‘doğru eğersiz’ hedefimizi<br />
ülkemizde hedef haline getirmek<br />
için elimizden geleni yapmaya, okumaya,<br />
öğrenmeye, çoğalmaya ve çoğaltmaya devam<br />
ediyoruz. Yani sözümü tutmaya çalışmışım<br />
diyebiliriz ;)<br />
Oops Pilates Studio Markasını kurarken<br />
neler düşünmüş, hedeflemiştiniz?<br />
OOPS’un açılımı ‘Optimum Original Pilates<br />
Studio’ aslında her şey ismi ile başladı.<br />
Ben her zaman sondan daha çok<br />
süreç odaklı yaşarım. Zaten süreçtir<br />
sonu belirleyen. Doğru egzersiz ve ihtiyaca<br />
yönelik mantığı oluşturmak ve<br />
bunu insanlara servis etmek istedim. Salonu açmaya<br />
karar verdiğimde ülkemizde Pilates ivme kazanmaya<br />
başlamıştı. Konya’da bunu duyurmak ve yaymak konusunda<br />
öncülük etmek beni heyecanlandırdı. Yola<br />
böyle çıktım.
Markanızın şu an ki durumu hakkında<br />
neler söylemek istersiniz?<br />
Markamız şu an; donanımlı ekibimle beraber<br />
düşündüğümüzün ötesine geçmeye başladı.<br />
Birçok insana hizmet verdik, beraber<br />
terledik, yürüdük, öğrendik. Bizim en büyük<br />
referansımız egzersizi sağlık için yapan üyelerimiz,<br />
yakın çevrelerine egzersizin hedefini<br />
öyle güzel anlattılar ki! Bize gelen insanlar da<br />
bu bilinç ile geldi. ‘Siz burada başka bir şey<br />
yapıyorsunuz’ diyenlere hep aynı şeyi söyleriz<br />
‘Biz aslında olması gerekeni yapıyoruz’,<br />
‘basit olan en iyidir’. Ve Pilates inanılmaz<br />
bir tasarım. Oops kurumsal bir markanın<br />
vizyonunu korumak adına disiplinli bir temele<br />
sahip dinamik ve yaşayan bir egzersiz<br />
merkezi. Markamızın; kendine ait bir ruhu,<br />
kokusu ve algısı var. Oops bana ait değil o<br />
kendi başına bir birey artık ve topluma hizmet<br />
ediyor.<br />
Yeni projelerinizden bahsedelim birazda,<br />
neler söylersiniz?<br />
Yeni projelerimiz; OOPS PİLATES ACA-<br />
DEMY Eylül 2022’ye hazır bir şekilde başlatmak.<br />
Bunun için okulumuzda entegre bir<br />
yaklaşım modeli izleyerek bünyemize destek<br />
verebilecek Akademisyenler, Fizyoterapistler,<br />
Beslenme Uzmanları ve Psikologların da olduğu,<br />
alanında uzman hocalarımız ile görüşmelerimiz<br />
ve başvurularımız devam ediyor.<br />
Meram için 2. Şubemizi de Yaz sonuna kadar<br />
‘‘Söylediklerinize dikkat edin;<br />
düşüncelere dönüşür. Düşüncelerinize<br />
dikkat edin; duygularınıza<br />
dönüşür. Duygularınıza<br />
dikkat edin; davranışlarınıza<br />
dönüşür. Davranışlarınıza dikkat<br />
edin; alışkanlıklarınıza dönüşür.<br />
Alışkanlıklarınıza dikkat edin;<br />
değerlerinize dönüşür. Değerlerinize<br />
dikkat edin; karakterinize<br />
dönüşür. Karakterinize dikkat<br />
edin; kaderinize dönüşür’’<br />
www.metropoldergileri.com 63
RÖPORTAJ<br />
64<br />
hazır etmeyi planlıyoruz. Davet aldığımız kurumlarda<br />
ve o kurumun ihtiyacına yönelik Konferanslar veriyoruz.<br />
Amacımız; Bir Türk eğitim kurumu olarak donanımlı<br />
ve zengin bakış açısına sahip eğitmenler yetiştirmek.<br />
Bir anne olarak iş hayatı ve çocuk yetiştirme konusunda<br />
ne gibi zorluklar yaşıyorsunuz?<br />
Zor… Ama annelik her bir evlat için kalbimizin dışarda<br />
atması gibi… Kaygı duygusunun merhamet ile birleşip<br />
bitmeyecek en kutsal duygu. Çalışan anne olduğunuzda<br />
‘kaliteli zaman geçirmek’ çok daha önemli hale geliyor.<br />
Ben hamilelik sürecimde ve sonrasında hep çalıştım.<br />
Elimden geldiğince hayatımın her alanını iyi yönetmeye<br />
çalışıyorum. Evim işime yakın aralarda emzirmeye<br />
gidip gelmek, onu koklamak ve bırakıp tekrar işe dönmek,<br />
bazen ilk kez yaptığı bir şeyi kaçırmak, iş dışında ek<br />
ev mesaisi yapmak, uyku saatine yetişememek ve onun<br />
sizi bekleyip uyuyakalmasına şahit olmak... Kreş çıkışı<br />
iş yerime gelip beni beklemesi… Liste uzun. Ama çalışan<br />
annelere naçizane önerim; ben oğluma hiçbir zaman<br />
‘çalışmak zorundayım oğlum’ ‘para kazanmak için çalışıyorum<br />
oğlum’ gibi cümleler asla kurmadım. Ona hep<br />
‘ben çok sevdiğim bir şey yapıyorum senin en sevdiğin<br />
oyuncağın ile oynamak gibi düşün ve sen de büyüdüğünde<br />
en çok ne seversen onu yapacaksın’ dedim. İnanın<br />
çok saygı duyuyor. Başka sektörler ile kıyaslayamam<br />
ama egzersiz ile iç içe büyümesi, beni orda mutlu olarak<br />
hatırlaması içimi rahatlatıyor. Çocuklar söylediklerimizden<br />
daha çok yaptıklarımızı yaparlar. İlerde yapacağı<br />
işe bakışı ‘Sadece PARA’ olmazsa kısa vadede kayıp gibi<br />
gördüklerimiz belki uzun vadede onlara ışık olur diye<br />
düşünüyorum.<br />
Gelecek hedeflerinizi de buraya not düşmek<br />
isteriz. Yıllar sonra yeni bir söyleşide buluşarak<br />
teyidini sağlarız. Kendi adınıza veya Oops Pilates<br />
Studio adına hayal ve hedefleriniz neler?<br />
Gelecekte Oops adına bilimin ışığında kendinden emin<br />
dimdik yürüyen Eğitmenler yetiştirmeye devam eden bir<br />
Akademi olmasını diliyorum. Ve uluslararası arenada<br />
kabul gören ve tercih edilen bir eğitim kurumu olmasını<br />
istiyorum. Neredeyse 10 yıldır devam eden üyelerimiz ile<br />
20 yıldır egzersiz yapıyoruz diyebilmek istiyorum.<br />
@Oops-Pilates-Studio<br />
@oopspilatesstudio +90(507)968 35 54
www.metropoldergileri.com 65
HABER<br />
66<br />
REKLAMCILARIN<br />
KULÜBÜ KURULDU<br />
Selçuk Üniversitesi İletişim<br />
Fakültesi Reklamcılık Bölümünün<br />
Bölüm Başkanı Prof.Dr. Hüseyin<br />
ALTUNBAŞ, Reklamcılık<br />
Bölümüne ait Reklamcılık<br />
Kulübünü kurdu<br />
Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Reklamcılık<br />
Bölümünün kurucu bölüm başkanı olan Prof.Dr.<br />
Hüseyin ALTUNBAŞ yeniden Reklamcılık Bölüm<br />
Başkanı oldu. Konya Reklamcılar Derneği kurucu<br />
başkanı da olan Prof.Dr. Hüseyin Altunbaş, yeniden<br />
kurduğu bölümün başına geçerek öğrencilerini, mezunlarını,<br />
Konya’da ki ve ulusaldaki reklam sektörü<br />
temsilcilerini heyecanlandırdı.<br />
Reklam sektörünün gelişimine önemli katkı sağlayan<br />
Prof.Dr. Hüseyin Altunbaş, yeni kurulan Reklamcılık<br />
Kulübü ile birlikte Reklamcılık Bölümü öğrencilerinin<br />
uygulama alanlarıyla entegrasyonunu sağlamış<br />
olacaklarını ifade etti.<br />
S.Ü.İletişim Fakültesi Reklamcılık Bölüm Başkanı<br />
Prof.Dr. Hüseyin ALTUNBAŞ, “Öğrencilerimizin<br />
sadece teorik bilgiyle iletişimci olması mümkün değil.<br />
Teorisiz olmaz, bu kesin, ancak teoriyle uygulamayı<br />
birleştiren öğrencilerimiz sektörde yaratıcı işler<br />
yapabilirler. Sektörün gelişimine katkı sağlayabilirler.<br />
Özellikle bireysel özgüvenle kariyer planlarını güçlü<br />
şekilde yapabilirler. Sınıflarda dar alanda kısa paslaşarak<br />
iletişim öğrenilmez. Çocuklarımızı daha çok<br />
deneyimleyecek, daha çok referans noktaları geliştirecek,<br />
yarışmacı öğrenciler haline getirmek için bölümümüzün<br />
Reklamcılık Kulübünü kurduk. Reklamcılık<br />
Bölümümüzün dışında tüm bölüm öğrencilerine<br />
de açık bir kulüp olacak.<br />
Bütünleşik pazarlama iletişimi mantığında bir etkileşim<br />
içinde fakültemizdeki iletişim eğitiminin kalitesini<br />
yükseltmek istiyoruz. Bu çağda rekabetçi öğrenciler<br />
gerekiyor. Bilgiye dayalı fikir üreten, sorunların<br />
çözümüne katkı sağlayan, stratejik düşünmeyi bilen,<br />
yenilikçi ve girişimci iletişim öğrencileri gerekiyor.<br />
Biz de akademisyenler olarak bu hedeflere ulaşmaları<br />
için çocuklarımızı cesaretlendireceğiz, yollarını açacağız,<br />
ilham vereceğiz.<br />
Reklamcılık Kulübü bu anlamda reklam düşünürleri<br />
için ilham atölyesi de olacak. Öğrencilerimiz yarışmalara<br />
hazırlanacak, onları sektörle iç içe geçireceğiz,<br />
ileride olacakları sektörün aktörlerini okuldayken<br />
tanıyacak, iletişim kuracak, empati yapabilecek. Bu<br />
tür düşünsel dönüşümü yapamazsak kendilerini geliştiremezler,<br />
sektöre giremezler, sektörün insan gücünü<br />
de geliştiremeyiz. Reklamcılık kulübü bu anlamda<br />
öğrencilerimizi iletişim mutfağında tutacak,<br />
iletişim menülerini görmelerini, tanımalarını, kendi<br />
ürünlerini gerçekleştirmelerini sağlayacak. Çünkü<br />
geldiğimiz noktada iletişim ürünleri çok fazlalaştı.<br />
Geleneksel ürünlerden dijital iletişim ürünlerine kadar<br />
yelpaze inanılmaz ölçüde arttı ve değişti. Buna<br />
sadece geleneksel eğitimle hazırlanmak mümkün değil,<br />
öğrencilerimiz daha interaktif olmak zorundalar.<br />
Hem geleneksel iletişim araç ve yöntemlerini çok iyi<br />
anlamalı ve kullanabilmeliler ama en önemlisi dijital<br />
araçların yeniliklerine ayak uydurmalılar. Dijitalin<br />
hızına yetişemeyen onun gelişim düşüncesini anlayamayan<br />
iletişim öğrencisinin gelecekte bu sektörün<br />
kıyısından dahi geçmesi mümkün değildir. O yüzden<br />
onları bu dijital dönüşüme hazırlamamız için daha<br />
motive edici eğitim anlayışı geliştirmeliyiz. Biz de bu<br />
mantıkla Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültemizde
ve Reklamcılık Bölümümüzde yenilikler yapıyoruz.<br />
Öğrencilerimizi katılımcı yapmadan da bu konuda<br />
başarılı olamayacağımızı biliyoruz. Tüm bu değişim<br />
süreçlerinde onları aktif halde tutuyoruz. Tepeden inmeci<br />
asla değil ama sürekli proje üreten, fikir üreten,<br />
takip eden, telafi eden bir anlayışla öğrencilerimizi<br />
yetiştiriyoruz. Bu konuda bizlere destek olan fakülte<br />
yönetimimize, sevgili dekanımız Prof.Dr. Enderhan<br />
Karakoç’a özel bir teşekkür etmek isterim, yereldeki<br />
ve ulusaldaki tüm sektör temsilcilerine, uzmanlara,<br />
duayenlere, büyüklerimize, hocalarımıza ve mezunlarımıza<br />
da bize verdikleri heyecan ve destekten dolayı<br />
çok teşekkür ederim.” dedi.<br />
Daha önce Konya Reklamcılar Derneği kurucu başkanı<br />
da olan Prof.Dr. Hüseyin Altunbaş, “Reklam<br />
sektörümüz özellikle pandemide çok değişti. Bu değişim<br />
daha da devam edecek. Ulusaldaki ve Konya’mız<br />
da ki reklamcılarla hem uzaktan hem yüz yüze daha<br />
farklı etkinlikler ve projeler üreteceğiz. Yereldeki ve<br />
ulusaldaki tüm paydaşlarımızla iletişim fakültesi ve<br />
reklamcılık bölümü olarak sıkı iş birliği içinde olmak<br />
istiyoruz. Bu sayede rekabetçi bir eğitim anlayışına<br />
sahip olacağız ve öğrencilerimiz piyasaya hazır halde<br />
mezun olabilecekler. Bu felsefeyi aşılamak için öğrencilerimizle<br />
uzaktan buluşmalarımıza eksik etmiyoruz.<br />
Onları daha fazla ödüllendirecek bir Reklamcılık<br />
Kulübünün kurulduğunu söyleyebilirim” dedi.<br />
www.metropoldergileri.com 67
RÖPORTAJ<br />
68<br />
Diyetisyen S. Merve Doğan<br />
ile sağlıklı beslenmeye bir<br />
adım atın…<br />
Beyzat Aksoy<br />
Diyetisyen<br />
S. Merve Doğan<br />
Diyetisyen S. Merve<br />
Doğan ile sağlıklı beslenme<br />
üzerine keyifli bir<br />
sohbet gerçekleştirdik.<br />
Her bireyin özel olduğunu<br />
ve kendine ait özel<br />
bir programla sağlıklı<br />
beslenmesi gerektiğini<br />
vurgulayan Merve Hanım<br />
online diyet programı<br />
uygulamasıyla danışanlarının<br />
her zaman yanında<br />
olmayı başarmış.<br />
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?<br />
10 Haziran 1996 Konya’nın Ilgın ilçesi doğumluyum. İlk-orta-lise eğitimimi<br />
Ilgın’da, lisans eğitimimi Ankara’da Gazi Üniversitesi Beslenme<br />
ve Diyetetik Bölümü’nde tamamladım. Yüksek lisans eğitimimi ise<br />
Konya’da Selçuk Üniversitesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim dalında<br />
halen devam ettirmekteyim. 2018-2020 yılları arasında Konya’nın<br />
Ilgın ve Kadınhanı ilçesinde Aile Sanat ve Eğitim Merkezinde diyetisyen<br />
olarak görev yaptım. Şu anda Konya’da Diyetisyen S. Merve Doğan<br />
kliniğimde ve Online Diyetisyen olarak kişiye özel şekilde hazırladığım<br />
sağlıklı yaşam uygulamaları ile danışanlarıma hizmet vermekteyim.<br />
Diyetisyen olmaya nasıl karar verdiniz?<br />
Mesleğinizin kendine göre zorlukları nedir?<br />
Lisede tek hedefim hayalim diyetisyen olmaktı. Her mesleğin kendine<br />
göre zorlukları var. İşimi çok severek yaptığım için zorlukları gözüm<br />
görmüyor diyebilirim.<br />
Sağlıklı beslenmek sizin için ne ifade ediyor?<br />
Sağlıklı Beslenme vücudumuzun hücrelerinin düzenli faaliyet gösterebilmesi<br />
için protein, karbonhidrat, yağ, vitamin, mineral ve diyet lifleri
esinlerle birlikte yeterli miktarda vücuda alınması<br />
gerekliliğini ifade ediyor. Sağlıklı beslenme<br />
listesi, genel kuralları belli olmasına karşın kişiye özgü<br />
olarak diyetisyen tarafından hazırlanmalıdır.<br />
Sağlıklı beslenebilmek için önerileriz nelerdir?<br />
• Yumurtalı ve bol sebzeli kahvaltı yapın.<br />
• Her gün en az bir öğünün yanında mevsim salata<br />
tüketin.<br />
• Kendinizi aç bırakmayın.<br />
• Egzersiz ve yürüyüşe mutlaka zaman ayırın.<br />
• Hiçbir besini abartmayın. Doyunca yemeyi bırakın.<br />
Dengede kalın.<br />
• Günde en az 2 litre su için.<br />
• İçeriğini bilmediğiniz çayları ve ürünleri kullanmayın.<br />
Günümüz de birçok kişi internette gördüğü<br />
diyet programlarını sağlıklı mı sağlıksız mı<br />
demeden uygulamakta.<br />
Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?<br />
Sağlığınızı tehlikeye atmayın. Alanında uzman kişilere<br />
danışın. Beslenme şeklinin bir süreç olmasından çok yaşam<br />
tarzı haline getirin.<br />
Doğru bilinen beslenme yanlışları nelerdir?<br />
• Ekmek kilo aldırır.<br />
• Su içerek zayıflanır.<br />
• Öğün atlanırsa kilo verilir.<br />
• Bitki çay karışımları zayıflatır.<br />
• Sabah aç karnına limon suyu içilerek kilo verilir.<br />
• Zeytinyağı kilo aldırmaz.<br />
• Etten korkma meyveden kork.<br />
• Bol soda içmek zayıflatır.<br />
• Light ürünler zayıflama programı süresince sınırsız<br />
tüketilebilir.<br />
• Şekersiz besinler kalorisizdir.<br />
• Sigara bırakılırsa hızla kilo alınır<br />
Maalesef daha aklıma gelmeyen doğru bilinen yanlış<br />
bilgiler mevcut. Doğal, mucize, iyileştirici gibi ifadeler<br />
bilimsel değildir.<br />
Kilo vermek veya almak isteyen danışanlarınızla<br />
nasıl bir yol izliyorsunuz?<br />
Danışmanlık hizmetimizin başlamasıyla birlikte önce<br />
birlikte detaylı danışan tanıma formu dolduruyoruz. Bu<br />
form hem beslenme alışkanlıklarınızı hem sağlık geçmişinizi<br />
değerlendirmemizi ve<br />
sizi yakından tanımamızı sağlıyor.<br />
Ölçümlerinizi aldıktan sonra<br />
size özel uygulayabileceğiniz “ Yaşam<br />
tarzı değişikliği programı” hazırlıyoruz. 2<br />
haftada bir görüşerek sürecin nasıl geçtiğini<br />
değerlendiriyoruz. Görüşmelerimizde pişirme<br />
teknikleri, pratik öğünler, sağlıklı tarifler ekleyerek<br />
listelerimizi çeşitlendiriyoruz.<br />
Kişiye özel diyet programı mı yoksa herkese<br />
aynı diyet programı mı uygulanmalıdır?<br />
Diyette egzersiz yapmanın avantajları neler?<br />
Diyet kişinin imzası gibidir, herkesin kendine özeldir.<br />
Diyetin yol arkadaşı egzersizdir. Diyet ve egzersiz ikisi<br />
beraber olunca biri diğerinin açığını kapatabiliyor ve yaşam<br />
kalitesinden ödün vermeden kilo kaybı sağlanıyor.<br />
Metabolizması yavaş çalışanlara için ne<br />
gibi tavsiyelerde bulunuyorsunuz? Metabolizmamızı<br />
nasıl hızlandırabiliriz?<br />
Metabolizma beden yapınızı ve kilonuzu etkileyen en<br />
önemli faktörlerden biridir. Her bireyin metabolizması<br />
birbirinden farklıdır. Bazı kişiler fazla yemesine rağmen<br />
kilo almazken, bazıları ise beslenmelerine dikkat etse<br />
bile kilo kontrolü sağlayamazlar.<br />
10 Adımda Metabolizmanızı Hızlandırın<br />
• Uyanınca bir bardak ılık su için.<br />
• Kahvaltıyı atlamayın.<br />
• Ara öğünleri de beslenme programınıza dahil edin.<br />
• Geç saatte yemeyin.<br />
• Harekete geçin.<br />
• Kaslarınızı kuvvetlendirin.<br />
• Şekersiz ve kremasız kahve tüketin.<br />
• Baharatları sofranızdan eksik etmeyin.<br />
• Günde iki fincan yeşil çay kafein ve kateşin sa-
yesinde metabolizma hızlandırır.<br />
• Proteini yüksek besinler metabolizmanın daha<br />
hızlı çalışmasını sağlar.<br />
Su içmenin diyete etkisi var mıdır?<br />
Günde kaç bardak su içilmelidir?<br />
Vücudumuzdaki su oranı yaşa ve cinsiyete göre değişir.<br />
Yaş ilerledikçe vücuttaki su oranı azalır. Hayati faaliyetlerin<br />
sürdürülmesinin yanı sıra daha iyi hissetmek ve sağlıklı<br />
yaşamak için herkesin su içmesi gereklidir. Düzenli<br />
beslenmeyenler, ilaç kullananlar, hareketsiz olanlar su içmediklerinde<br />
vücutlarında daha fazla ödem sorunu oluşur.<br />
Bağırsağın düzenli çalışabilmesi için hareket, yeterli<br />
lif alımı ve su alımı yeterli olması bağırsak metabolizması<br />
için çok önemlidir kabızlığı önler. Cildin elastikiyetinden<br />
parlaklığına kadar çok önemlidir. Kuru cildi nemlendirir.<br />
Günlük içilen su miktarına dikkat etmek optimum sağlık<br />
için önemlidir. Günlük tüketmeniz gereken su miktarını<br />
vücut ağırlığınızı 30 ml ile çarparak bulabilirsiniz.<br />
Günümüzde sıkça duyduğumuz diyetlerden<br />
biri olan sıvı diyeti hakkında neler söylersiniz?<br />
Sizce sağlıklımı siz önerir misiniz?<br />
Bilimsel olarak geçerliliği olmayan tek tip beslenme<br />
programlarını sağlık için olumlu bulmuyorum. Kendinize<br />
eziyet etmekten vazgeçin ve kendiniz için en uygun,<br />
aç bırakmayan hem bedeninizi hem ruhunuzu besleyen<br />
sürdürülebilir beslenme programı için bir uzmandan<br />
yardım alın.<br />
Sizden<br />
örnek olması<br />
adına bir<br />
diyet listesi hazırlamanızı<br />
isteseydik<br />
bir günlük örnek diyet<br />
programınız nasıl olurdu?<br />
Listelerde porsiyonlar kişiye özeldir.<br />
Yağ çeşidi olarak da zeytinyağı, avokado<br />
yağı gibi yağlar tüketilmesi hücre zarlarının<br />
daha iyi korunmasını sağlar. Yüksek lif<br />
içeren tahıllar, kepekli makarna, kinoa, bulgur, kepekli<br />
pirinç gibi karbonhidratlar diyette mutlaka yer almalıdır.<br />
Kan şekerinin dengelenmesinde önemli rol oynayan süt,<br />
yoğurt, kefir gibi besinler de sağlıklı bir diyetin olmazsa<br />
olmazlarıdır. Yüksek vitamin ve mineral içeriğine sahip<br />
meyve ve sebzeler içerdikleri antioksidan bileşenler nedeniyle<br />
beslenme programlarında mutlaka yer almalıdır.<br />
Yüksek protein içeriğine sahip olan et, tavuk, yumurta,<br />
balık ve kuru baklagiller ise hem kasların korunmasına<br />
yardımcı olur hem de geç sindirildiğinden dolayı uzun<br />
süre tokluk hissi sağlar. Tüm bu besin gruplarının yeterli<br />
ve dengeli almanızı sağlayan bir liste olur.<br />
Bir günlük örnek diyet programını bizlerle paylaştınız.<br />
Peki siz bir gününüzde neler tüketiyorsunuz?<br />
Öncelikle bizde insanız. Bizim de canımız tatlı, makarna,<br />
mantı istiyor yiyoruz. Sadece yedikten sonra pişman olmak<br />
yerine dengeleme işinde iyiyiz. Bu bakış açısını sürdürülebilir<br />
beslenmeyi öğretmek için her gün çalışıyoruz.<br />
Kilo almak ya da vermek isteyenler size nasıl ulaşabilir?<br />
Ücretsiz ön görüşme ve randevu almak için 0545 842 08<br />
44 numaralı telefonu arayabilirsiniz.<br />
Son olarak neler söylemek istersiniz?<br />
Bütün sorularda üstünde çok durduğum konuyu tekrar<br />
söylemek isterim. Kendinize eziyet etmekten vazgeçin<br />
bedeninizi ve ruhunuzu besleyen sürdürülebilir beslenme<br />
programı için bir uzmandan yardım alın.<br />
+90 545 842 08 44
KÖŞE<br />
71<br />
Prof. Dr. Kayhan ÖZTÜRK<br />
Kulak Burun Boğaz Hastalıkları ve Baş Boyun Cerrahisi<br />
D E R G İ S İ<br />
kayhanozturkmd@hotmail.com<br />
Çocuğumun burnu neden tıkalı?<br />
Pandemiyi yaşadığımız günlerde gündemi değiştirerek<br />
size geniz etinden bahsetmek istedim. Burun tıkanıklığı<br />
her yaş grubu için hayat kalitesini etkileyen ciddi<br />
bir sorundur. Bebekler ve çocuklarda burun tıkanıklığı<br />
erişkine göre daha dramatik seyreder. Çocuklar burun<br />
tıkanıklığı olduğunda ağızdan nefes alıp vermeyi beceremezler,<br />
uyku bozuklukları, horlama, ağzı açık uyuma,<br />
sık uyanma gibi şikayetlere yol açarak hem çocuğun<br />
hem de ebeveynler için korkulu günler böylece başlar.<br />
Geniz eti ve bademcikler vücudun savunma işlevinden<br />
sorumlu lenfoid dokulardır. Geniz eti ve bademcikler<br />
tüm çocuklarda vardır. En sık alerjik reaksiyonlar ve enfeksiyonlar<br />
bu lenf bezlerinde aşırı çalışmaya bağlı büyümeye<br />
yol açar. Şikayetlerin ortaya çıkış zamanı genellikle<br />
3-6 yaştır. Bazen doğuştan bu dokuların büyük olması<br />
da neden olarak karşımıza çıkabilir ve bu çocuklar da<br />
geniz etine bağlı tıkanıklık şikayetleri çok daha erken<br />
yaşlarda ortaya çıkar.<br />
Geniz eti burunun en gerisinde yerleşim gösterir. Bu<br />
nedenle burnun temizlenmesi fayda sağlamaz. Burun<br />
tıkanıklığının yanında kulağı havalandıran Östaki kanalının<br />
tıkanmasına bağlı orta kulakta sıvı birikmesine<br />
bağlı işitme kayıpları ya da tekrarlayan orta kulak enfeksiyonlarına<br />
yol açabilir. Tıkanıklık arttıkça dişlerde çürüme,<br />
yüz ve çene gelişim bozukluklarına bağlı tipik yüz<br />
görünümü yani adenoid yüz görünümü ortaya çıkar. Sık<br />
tekrarlayan sinüzit, akciğer enfeksiyonları, geceleri uyku<br />
sorunları ve oksijensiz kalmaya bağlı çocuklarda kilo<br />
alamama, idrar kaçırma, akciğerde ve kalpte çok ciddi<br />
sorunlara yol açabilir. Şikayetler enfeksiyonlar esnasında<br />
çok daha belirgin hale gelir ve enfeksiyon hali uzar.<br />
Tedavisinde alerji ilaçları burun spreyleri ve gerekirse<br />
antibiyotikler kullanılır. Bu tedaviler geniz eti ve bademciklerdeki<br />
büyümeyi küçültebilir.<br />
İlaç tedavisinin fayda sağlamadığı durumda cerrahi olarak<br />
geniz etinin alınması bademcikler büyük ise küçültülmesi<br />
gerekir. Cerrahi yöntem genel anestezi altında<br />
uygulanır. Burun içerisinden kontrol edilirken ağız içerisinden<br />
girilerek dışarıdan kesi yapılmadan operasyon<br />
tamamlanır. Operasyonun süresi yaklaşık 20-30 dakikadır.<br />
Soğuk bıçak, coblator, thermal welding, plazma ve<br />
lazer gibi pek çok yöntem geniz eti alınması bademcik<br />
küçültülmesi için kullanılmaktadır. Yapılan çalışmalara<br />
göre tekniğin ne sonuca ne de komplikasyonlar üzerinde<br />
herhangi bir etkisi yoktur. Her tekniğin kendine göre<br />
avantaj ve dezavantajları vardır. Ameliyatın kanama dışında<br />
majör bir komplikasyonu yoktur. Oldukça nadir<br />
olarak görülse de erken dönemde ilk 24-48 saatte ve geç<br />
dönemde 7-16 günler arasında görülebilir. Cerrahi uygulamadan<br />
sonra genellikle aynı gün içerisinde hastaneden<br />
çıkılabilmektedir. Cerrahi tedavi ile şikayetlerin tamamı<br />
düzelir.<br />
Yeni yöntemler ile neredeyse ağrısız olarak işlem gerçekleştirilmektedir.<br />
Çocukların uykuları<br />
düzene girer,<br />
iştahları açılır ve<br />
normal yaşantılarına<br />
geri dönerler.<br />
Cerrahi tedaviden<br />
sonra tekrar büyümeler<br />
%5 civarında<br />
görülebilir.<br />
Bol oksijenli açık<br />
burunlu mutlu<br />
pandemisiz bir yıl<br />
dilerim.<br />
www.metropoldergileri.com 71
TEKNOLOJİ<br />
72<br />
Telefonunuzun pili normalden daha hızlı<br />
tükeniyorsa bu uyarılara kulak verin<br />
TELEFONUNUZUN<br />
SALDIRIYA UĞRADIĞINI<br />
NASIL ANLARSINIZ?<br />
Android ve iOS işletim sistemlerindeki gelişmeler ile birlikte telefonlar arama ve<br />
metin özelliklerinin çok ötesinde özellikler kazanarak dizüstü bilgisayarlara ve<br />
PC’lerin görevlerini yapabilen taşınabilir akıllı cihazlaradönüştüler. Telefonlarımızı<br />
fotoğraf çekmek, e-posta göndermek ve almak, sosyal medya platformları aracılığıyla<br />
iletişim kurmak, cüzdanlar ve bankacılık uygulamaları için kullanıyoruz.<br />
Tüm bu veri zenginliği, kimlik hırsızlığı ve dolandırıcılık<br />
yapmak isteyen tehdit aktörlerini<br />
de cezbediyor. ESET kötü amaçlı yazılım araştırmacısı<br />
LukasStefanko bu konuda bilgilerini<br />
kullanıcılar ile paylaştı.<br />
Telefonunuz nasıl hacklenebilir?<br />
Bir kurbanın cihazını ele geçirmek için kullanılan<br />
en yaygın taktiklerden biri, kötü amaçlı bağlantılar<br />
veya ekler içeren kimlik avı ve spam e-postaları<br />
kullanmaktır. Kurban ek veya bağlantıyı tıkladıktan<br />
sonra bu kötü amaçlı yazılım bilgisayar korsanlarının<br />
asıl amaçlarını gerçekleştirmelerine izin verir.<br />
Başka bir strateji, siber suçluların popüler markaların<br />
veya kuruluşların web sitelerini taklit ettiği<br />
sahte web siteleridir.Bunlar, tıklandıktan sonra cihazınıza<br />
kötü amaçlı yazılım indiren kötü amaçlı<br />
bağlantılarla doludur. Ayrıca, siber suçluların gerçek<br />
uygulamalar gibi görünen sahte uygulamalar<br />
dağıtması, farkında olmadan kurbanları spor izleme<br />
araçları veya kripto para birimi uygulamaları<br />
gibi görünen keylogger’ları, fidye yazılımlarını veya<br />
casus yazılımları indirmeye yönlendirmesi de nadir<br />
değildir. Bu uygulamalar genellikle resmi olmayan<br />
uygulama mağazaları aracılığıyla dağıtılır.<br />
Telefonunuzun ele geçirilip<br />
geçirilmediğini kontrol edin<br />
Akıllı telefonunuzun ele geçirilmiş olabileceğine dair<br />
birkaç işaret var.<br />
ESET kötü amaçlı yazılım araştırmacısı LukasStefanko’ ya<br />
göre: “Bir cihazın güvenliğinin ihlal edildiğinin en yaygın<br />
belirtileri, pilin normalden daha hızlı tükenmesi, tarama alışkanlıklarınız<br />
değişmemiş olsa da internet veri kullanımınızda<br />
ani artışlar yaşamanız, GPS özelliğiniz veya internetinizin<br />
(Wi-Fi veya mobil veriler) kendi başına etkinleştirilebilmesi<br />
veya devre dışı bırakılabilmesi ve rastgele reklam açılır pencereleri<br />
veya bilinmeyen uygulamaların siz yetkilendirmeden<br />
yüklenmesidir.”<br />
Başka bir işaret ise, daha önce iyi çalışan uygulamaların<br />
aniden kapanıp açılması veya tamamen başarısız<br />
olması ve beklenmedik hatalar göstermesi de dahil olmak<br />
üzere garip davranışlar sergilemeye başlamasıdır.<br />
Cihazınızın güvenliğinin ihlal edildiğini gösteren diğer<br />
işaretler garip çağrılar veya garip mesajlar almaya başlamanız,<br />
telefonunuzun kendiliğinden premium uluslararası<br />
numaraları aramaya veya mesaj göndermeye<br />
çalışmasıdır. Bunları bazen gelen giden çağrı listenizde<br />
görebilirsiniz. En belirgin işaretlerden birini unutmayalım:<br />
Android telefonunuz fidye yazılımı tarafından<br />
ele geçirildiyse, telefonunuza giriş yapamayabilirsiniz.
Kötü amaçlı<br />
yazılımları<br />
telefonunuzdan<br />
uzak tutun<br />
Cihazınızın kötü amaçlı yazılımlar<br />
tarafından tehlikeye<br />
atılma olasılığını azaltmak<br />
söz konusu olduğunda, herhangi<br />
bir sihirli düzeltme<br />
veya tek tıklama çözümü<br />
yok. Bununla birlikte, önleyici<br />
ve proaktif adımların<br />
bir kombinasyonunu takip<br />
ederek tehditlerden korunabilirsiniz:<br />
• En son sürümler kullanıma<br />
sunulduğu anda hem<br />
işletim sisteminizi hem de<br />
uygulamalarınızı güncelleyin,<br />
• Cihazınızın tehlikeye<br />
girme ihtimaline karşı verilerinizin<br />
bir yedeğini güvenli<br />
bir şekilde saklayın,<br />
• Sizi çoğu tehditten<br />
korumak için kanıtlanmış bir<br />
sicile sahip saygın bir mobil<br />
güvenlik çözümü kullanın,<br />
• Uygulamaları indirirken<br />
resmi mağazaya bağlı<br />
kalın ve her zaman hem uygulamanın<br />
hem de geliştiricisinin<br />
incelemelerini kontrol<br />
ettiğinizden emin olun ve<br />
• Siber suçluların cihazlara<br />
sızmak ve cihazlardan<br />
ödün vermek için kullandıkları<br />
yaygın taktiklerin<br />
farkında olun.<br />
www.metropoldergileri.com 73
KÖŞE<br />
74<br />
Mehmet Emin YILDIRIM<br />
KOBİ Danışmanı -İhracat Destekleri Uzmanı<br />
D E R G İ S İ<br />
yildirim@iped.com.tr<br />
Yurt Dışı<br />
Pazar Destek Programı<br />
Sevgili okurlar,<br />
On bir yılı aşkın bir süredir eğitim ve danışmanlık sektöründe<br />
faaliyet gösteren İPED Danışmanlık Eğitim ve Bilişim LTD. ŞTİ. olarak<br />
<strong>Metropol</strong> <strong>Dergileri</strong> vasıtası ile bilgi ve tecrübelerimizi firmalarımız ile paylaşarak<br />
bu süreçte üreticimize ve ihracatçımıza güç katmayı amaçladık.<br />
İmalat ve İhracatçı firmalarımıza yönelik destekler hakkında en merak edilen<br />
soruları yanıtlayarak konu hakkında detaylı bilgi vermek istedik.<br />
Daha önce ki yazılarımızda yurtdışına yönelik yapılan<br />
tanıtım çalışmalarına ve yurtdışında açılan ofis,<br />
showroom, depo gibi birimlere yönelik verilen desteklerden<br />
bahsetmiştik.<br />
(Yazılarımıza buradan ulaşabilirsiniz )<br />
Okurlarımızdan gelen yorumlarda “bizler de ihracat<br />
yapmak istiyoruz ama dış ticaret birimimiz yok yeni<br />
başlayacağız, bizlere destek yok mu” soruları gelmişti.<br />
Şimdi bu yazımız bu sorulara cevap<br />
arayanlar için…<br />
Bu yazımızda henüz ihracat anlamında yeterli olgunluğa<br />
ulaşmamış ya da ihracat birimi hiç bulunmayan<br />
firmalara ışık tutacak bir desteği ele alacağız.<br />
Daha önce ki destekler İhracatçı Birlikleri tarafından<br />
verilen desteklerdi. Bu destek ise KOSGEB tarafından<br />
verilen bir destekprogramıdır.
Desteğimiz ismi “Yurt Dışı Pazar Destek Programı” dır.<br />
Yurt dışı Pazar destek programı, proje bazlı bir destektir.<br />
Yani bir proje yazmak gerekmekte ve işletmeler bu<br />
destekten sadece bir defa yaralanabilmektedir.<br />
Desteğin başlıca amacı;<br />
KOBİ’lerin yurt dışı pazarlara açılabilme beceri ve kabiliyetlerini<br />
geliştirmek,<br />
KOBİ’lerin yurt dışı pazar paylarını ve ihracata başlayan<br />
KOBİ <strong>sayı</strong>sını arttırmaktır.<br />
Programdan yararlanmak isteyen işletmelerin, başvuru<br />
tarihi itibariyle son onaylı mali yılda bilanço esasına<br />
göre defter tutmuş ve Yurt İçi Marka Tescil Belgesinin<br />
olması gerekmektedir.<br />
Aynı zamanda işletmenin son onaylı mali yılda ihracat<br />
yapmış olmasışartı aranmaktadır.<br />
İhracat şartı imalat sektöründe veya Öncelikli Teknoloji<br />
Alanları Tablosunda yer alan sektörlerde faaliyet gösteren<br />
işletmelerde aranmaz.<br />
Projenin Destek Üst Limiti, 300.000 TL, Destek<br />
Oranı ise %70 Geri Ödemesiz , %30 Geri Ödemeli<br />
şeklindedir.<br />
Proje kapsamında, Personel, Teçhizat-Donanım, Yazılım,<br />
Yurt dışı iz gezisi, yurt dışı fuar, yurtdışına yönelik<br />
tanıtım çalışmaları, ürünlerinize test-analiz, eğitim, danışmanlık,<br />
numune gönderimi, ürün/ambalaj tasarımlarına<br />
kadar birçok kalemde destek alınabilmektedir.<br />
Destek üst limitleri kalemler bazında şu şekildedir.<br />
1-Personel Gideri destek üst limiti 90.000 TL<br />
• Personel giderleri için yeni istihdam olması<br />
şartı ile geri ödemesiz destek verilir.<br />
• İşletmeye, proje kapsamında en fazla 2 personel<br />
için destek verilebilir.<br />
2- Yazılım ve Donanım Gideri desteği üst limiti<br />
100.000 TL<br />
• Yazılım giderleri kapsamında yazılımın lisans<br />
bedeli lisans kullanım bedeli ve yazılıma ait eğitim ve<br />
danışmanlık giderleri için en fazla 50.000.- TL destek<br />
verilir.<br />
• Donanım giderleri kapsamında server, bilgisayar<br />
ve ihtiyaç duyulan diğer donanım giderleri için en<br />
fazla 50.000.- TL destek verilir.<br />
3- Tanıtım Giderleri Desteği üst limiti 100.000.- TL’dir<br />
• Dijital reklam/tanıtım (sosyal medya reklamları,<br />
arama motoru optimizasyonu) giderlerine,<br />
• Yurt dışında basılan dergilerde yayınlanan<br />
reklam giderlerine,<br />
• İşletmeyi ve ürünlerini tanıtıcı ve sadece yabancı<br />
dilde hazırlanmış katalog giderlerine,<br />
• Havayolu dergilerinde yayımlanan reklam<br />
giderlerine destek verilir.<br />
• Her bir gidere ait destek üst limiti 20.000 TL’dir<br />
4- Yurt dışı fuar ve seyahat giderleri desteği üst limiti<br />
150.000.- TL’dir.<br />
• Yurt dışı fuar katılımı giderleri ile tanıtım ve<br />
pazarlama faaliyetlerine yönelik yurt dışı seyahat giderlerine<br />
destek verilir.<br />
5-Test, analiz ve belgelendirme giderleri desteği üst<br />
limiti 100.000.- TL’dir.<br />
• Test, analiz giderleri desteği; işletmelerin, yurt<br />
içi ve yurt dışı laboratuvarlarda test, analiz konularında<br />
alacakları hizmet giderlerini kapsar.<br />
• Belgelendirme giderleri desteği kapsamında<br />
işletmelerin başvuru, dosya inceleme, danışmanlık,<br />
eğitim, tetkik, denetim ve belge alımı giderlerine 20.000<br />
TL’ye kadar destek verilir.<br />
6-Hizmet alımı giderleri desteği üst limiti 100.000.-<br />
TL’dir.<br />
• Eğitim ve danışmanlık giderleri; işletmelerin<br />
proje kapsamında ihracata yönelik alacakları eğitim<br />
ve danışmanlık (pazar araştırma danışmanlığı dâhil)<br />
giderlerini kapsar.<br />
• Tasarım giderleri; işletmelerin ihracata konu<br />
ürün/ambalaj tasarım giderlerini kapsar.<br />
• Yurt dışı marka tescil giderleri; işletmelerin<br />
TÜRKPATENT muadili yurt dışı kuruluşlardan<br />
alacakları Marka Tescil Belgeleri için yaptığı ödemelere<br />
ilişkin giderleri kapsar.<br />
• Nakliye giderleri; işletmelerin ihracata konu<br />
ürün numunesini havayolu/karayolu/demiryolu/denizyolu<br />
ile yurt dışındaki alıcıya göndermelerine ilişkin<br />
ulaşım sürecindeki tüm nakliye ve sigorta giderlerini<br />
kapsar.<br />
• Eğitim, danışmanlık, tasarım, yurt dışı marka<br />
tescil, nakliye ve diğer hizmet alımı giderlerinin her biri<br />
için 20.000.-TL’ye kadar destek verilir.<br />
www.iped.com.tr<br />
E-mail: bilgi@iped.com.tr<br />
www.metropoldergileri.com 75
KÖŞE<br />
76<br />
Serdar SELAMOĞLU<br />
Serbest Muhasebaci Mali Müşavir<br />
D E R G İ S İ<br />
serdar@serdarselamoglu.com<br />
Reklam Ve Sponsorluk<br />
Harcamalarının Kavramsal<br />
Ve Vergi Kanunları Boyutunca<br />
İncelenmesi<br />
İşletmeler için ürettikleri malların kaliteli<br />
olması çok önemli olmakla birlikte<br />
kaliteli ürünün ticari hayatta pazarlanması<br />
malın kaliteli olması kadar önem<br />
arz etmektedir. Bundan dolayı, İşletmeler<br />
ürettikleri mal ve hizmet satışlarını<br />
artırmak işletmesinin marka değeri ve<br />
tanınırlığını artırmak ve Rekabet üstünlüğü<br />
elde etmek amacıyla zaman zaman<br />
pazarlama ve tanıtım faaliyetleri gerçekleştirilebilmektedirler.<br />
İşletmelerin<br />
ürettikleri ürünlerini tanıtma konusunda<br />
reklam ve sponsorluk faaliyetleri oldukça<br />
etkili bir pazarlama yöntemidir.<br />
Ticari hayatta reklam ve sponsorluk<br />
harcamaları aynı kavramlar gibi görünse<br />
de vergi mevzuatımıza göre birbirinden<br />
farklı iki kavramdır. Reklam harcamaları<br />
GVK 40/1 kapsamında genel gider olarak<br />
dikkate alınabilmektedir. Sponsorluk<br />
harcamaları ise gider olarak dikkate alınamayıp<br />
GVK 89/7, 8 kapsamında şartların<br />
oluşması halinde beyanname üzerinden<br />
indirim konusu yapılabilmektedir.<br />
Sponsorluk harcamaları ve<br />
Vergi kanunları kapsamında<br />
Değerlendirilmesi<br />
Sponsorluk, bir kuruluşun belirlemiş olduğu hedeflere ulaşmak<br />
amacıyla spor, kültür sanat ve sosyal alanlarda çeşitli kişi, kuruluş<br />
ve organizasyonlara aynî, nakdî veya başka türlü desteklerle<br />
yapılan tüm faaliyetlerin planlanması, uygulanması ve kontrol<br />
edilmesi süreçlerini kapsayan, taraflar arasında karşılıklı birbirine<br />
fayda sağlamaya yönelik yapılan bir iş anlaşmasıdır<br />
Sponsorluğun amaçlarını üç grupta toparlayabiliriz. Halkla ilişkiler<br />
amacı, reklam amacı ve pazarlama amacıdır. Sponsorluğun<br />
çeşitleri ise Spor sponsorluğu, Kültür ve Sanat sponsorluğu ve<br />
sosyal sponsorluktur.<br />
Vergi kanunlarımıza baktığımız zaman sponsorluk harcamalarına<br />
ilişkin açık maddeler bulunmaktadır. Sponsorluk harcamalarının<br />
beyannamede indirim konusu yapılabilmesi için işletmenin<br />
kar etmesi zorunludur. Zarar eden işletmenin sponsorluk<br />
harcamasını beyannamede indirim konusu yapabilmesi söz konusu<br />
değildir. Kanun Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve
Görevleri Hakkında Kanun kapsamında yapılan sponsorluk<br />
harcamalarının; amatör spor dalları için tamamı,<br />
profesyonel spor dalları için %50’sinin indirim konusu<br />
yapılabileceğini belirtmektedir. Ayrıca kanun Genel ve<br />
özel bütçeli kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler,<br />
köyler, kamu yararına çalışan dernekler, Bakanlar<br />
Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflar ve bilimsel<br />
araştırma faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlar tarafından<br />
yapılan ya da Kültür ve Turizm Bakanlığınca<br />
desteklenen veya desteklenmesi uygun görülen kurumlara<br />
yapılacak sponsorluk kapsamında bağış ödemelerinin<br />
tamamının indirim konusu yapılabileceğini belirtmektedir.<br />
Aynı konuya KDV kanunu açısından bakmak<br />
gerekirse sponsorlukta KDV hesaplaması söz konusu<br />
olmadığı için KDV’nin indirim konusu yapılması söz<br />
konusu değildir.<br />
Reklam harcamaları ve Vergi<br />
kanunları kapsamında<br />
değerlendirilmesi<br />
Reklâm; işletmeler, kar amacı gütmeyen kuruluşlar,<br />
kamu kurumları ile bireylerin kendilerini, kendi ürün ve<br />
hizmetlerini tanıtmak, organizasyonları, fikirleri hakkında<br />
belirli bir hedef kitleyi ya da pazarı bilgilendirmek<br />
ya da ikna etmek amacıyla kimliği belirli sorumlusu (kişi<br />
ya da reklâm şirketi) tarafından tarifesi önceden belirlenmiş<br />
bir bedel ödenerek (maliyet) kitle iletişim araçlarında<br />
satın alınan özel zamanlarda ya da yerlere ilan<br />
ve ikna edici mesajların yerleştirilmesi suretiyle kamuya<br />
olumlu biçimde tanıtılıp, benimsetilmesi olarak tanımlanmaktadır.<br />
Reklâmlar, bilgi verme, ikna etme, hatırlatma ve değer<br />
katma gibi iletişim işlevlerine de sahiptir. Reklâmlar<br />
amaçlarına göre sınıflandırıldığında bilgi verici, ikna<br />
edici, hatırlatıcı ve destekleyici reklâmlar olarak çeşitli<br />
türlere ayrılır.<br />
Vergisel açıdan reklam harcamaları ticari kazancın elde<br />
edilmesi ile doğrudan ilgili olması gerekmektedir. Vergi<br />
kanunlarımıza baktığımız zaman reklam giderlerine<br />
ilişkin açık bir madde bulunmamaktadır fakat aynı<br />
kanunda genel giderlerden bahsetmektedir. Reklam giderleri<br />
genel giderler kapsamına girmektedir. İşletmenin<br />
dönem karı oluşmasa bile yani işletme zarar dahi etse<br />
yaptıkları reklam harcamalarının tamamı gider olarak<br />
yazılabilmektedir. Yurt içinde yapılan reklam ve pazarlama<br />
harcamalarında olduğu gibi yurt dışında yapılan<br />
bu nitelikteki harcamaklar da hizmetin alındığı ülkede<br />
mali geçerliliği olan belge ile tevsik edilmesi kaydıyla<br />
mali karın tespitinde indirim konusu yapılabilir. Yalnız<br />
toplum sağlığına olan zararı bilinen alkol ve tütün mamulleri<br />
reklamı özel kanunlarla sınırlandırılmış alkol<br />
ve tütün mamullerinin reklamları gider olarak kabul<br />
edilmemektedir. Aynı konuya KDV kanunu açısından<br />
bakmak gerekirse reklam harcamaları KDV’ye tabi olduğu<br />
için KDV beyannamesinde indirim konusu yapılabilmektedir.<br />
SONUÇ<br />
İşletmeler tarafından yapılan reklam harcamaları genelde<br />
firmanın kazancı ile doğrudan ilgili olmakta; sponsorluk<br />
harcamalarının ise kazanç ile doğrudan ya da<br />
dolaylı bir ilgisi bulunmaktadır. Dönem içinde yapılan<br />
reklam harcamaları yapıldıkları tarih itibari ile gider yazılarak<br />
indirim konusu yapılmakta ve dönem sonunda<br />
zarar dahi olsa gider bir sonraki yılda kullanılabilmektedir.<br />
Sponsorluk harcamaları ise; dönemi içinde gider<br />
yazılmakta, işletmenin dönem sonunda karının olması<br />
durumunda beyannamede indirim konusu yapılması<br />
gerekmektedir. işletmenin zararı söz konusu ise bir sonraki<br />
yılda gider olarak kullanılması söz konusu değildir.<br />
Her iki harcamanın da pazarlama faaliyeti kapsamında<br />
kitlelere ulaşma da iletişim aracı olması üretici firmayı<br />
ya da satıcı firmayı tanıtma gibi benzer özelliklere sahip<br />
olmaları nedeni ile bu ayrımın iyi yapılması gerekmektedir<br />
bu ayrım yapılmadığı takdirde firmalar vergi<br />
avantajından yararlanmak isterken vergisel ceza ile karşı<br />
karşıya kalabilirler<br />
Mahiyet itibariyle reklam tanıtım harcaması niteliğindeki<br />
sözleşmelerde sadece reklam tanıtım sözleşmesi<br />
ibaresine yer verilmesi sponsorluk tabirinin kullanımından<br />
kaçınılması olası riskleri bertaraf etmek için<br />
etkili olacaktır<br />
www.metropoldergileri.com 77
TEKNOLOJİ<br />
78<br />
Dijital Etik,<br />
Web3 ve<br />
Metaverse:<br />
Twitter’daki<br />
teknoloji sohbetlerine<br />
hükmeden üç konu oldu<br />
Son birkaç yıldır işletmeler, pandemi<br />
koşullarına ve sürekli gelişen tüketici<br />
davranışlarına uyum sağlamak için<br />
çalışma yöntemlerini değiştiriyor<br />
ve bu değişikliğin büyük bir kısmı<br />
Twitter’da gerçekleşti. Twitter, teknoloji,<br />
finans, spor, gıda gibi çeşitli<br />
sektörlerle ilgili şaşırtıcı veriler ve<br />
uzman analizleri içeren ilk Birdseye<br />
Raporunu yayınladı.
- Dijital Etik, Siber Bireysellik ve Metaverse,<br />
2021’de Twitter’daki teknoloji sohbetine hakim<br />
oldu ve 2022’de izlenmesi gereken önemli<br />
trendler arasında yer alıyor.<br />
- Dijital Etik: 2021’de sürdürülebilirlik ve<br />
yapay zeka eğilimi gibi konulara dayalı olarak<br />
dijital etikle ilgili konuşmalarda %32 büyüme<br />
oldu<br />
- Web3: Web3 ile ilgili konuşmalar 2021’de<br />
%1.869 arttı. Sohbetin itici güçleri arasında<br />
NFT’ler (%8,8 bin büyüme) ve kripto para birimleri<br />
(%534 büyüme) var.<br />
- Metaverse: 2021’de metaverse ile ilgili Twitter<br />
sohbetlerinde bir önceki yılın aynı dönemine<br />
kıyasla %19,425 büyüme oldu. Konuşmaları<br />
güçlendirici konular arasında sanal gayrimenkul<br />
(%483 büyüme) ve immersive teknoloji<br />
(%62 büyüme) yer alıyor.<br />
Dijital vatandaşlığın kuralları yeniden<br />
yazılıyor<br />
Twitter Resmi Ortakları tarafından hazırlanan<br />
ve küresel Twitter sohbetlerine dayanan rapor, en<br />
önemli tüketici trendlerini vurguluyor ve markaların<br />
önümüzdeki yıl için fırsatları belirlemesine<br />
yardımcı olmayı amaçlıyor. Bu raporlar, markanızın<br />
tüketicilere hitap etmesini ve bundan sonra<br />
ne olabileceği hakkında genel sohbete uygun hale<br />
getirilmesini sağlamaya yönelik trendleri, fırsatları<br />
ve önerileri belirliyor.<br />
Twitter, Sprinklr ortaklığıyla teknolojiye dair çarpıcı<br />
bulgular içeren bir rapor yayınladı.<br />
İşte teknolojiyle ilgili bazı önemli noktalar<br />
Güçlü teknoloji bir zamanlar yalnızca en büyük<br />
işletmeler tarafından erişilebilecek durumdaydı.<br />
Artık o teknoloji ve o güç tüketicilerin<br />
elinde. Bağlantı, yaratma ve topluluk<br />
önündeki engeller kalktı ve markalar artık<br />
kapı bekçisi değil, işbirlikçi konumunda.<br />
2022 ve sonrasında her şirket bir teknoloji<br />
şirketi olacak ve her müşteri kendi benzersiz<br />
dijital yaşamının yazarı konumuna gelecek.<br />
Bu yeni paradigmada, insanlar Dijital vatandaşlığın<br />
kurallarını yeniden yazıyor, sanal ve<br />
somut arasındaki çizgiyi bulanıklaştırıyor ve<br />
daha küratörlü, kap<strong>sayı</strong>cı ve kişiselleştirilmiş<br />
bir kültürü yeniden tasavvur ediyor. Yeni ve<br />
daha iyi bir dünya icat ederken, kolaylaştırmak,<br />
hızlandırmak ve ortak olarak katılmak<br />
için teknoloji ve teknoloji markalarına bakıyorlar.<br />
Bu beklentileri karşılamak için teknoloji<br />
markalarının <strong>sayı</strong>sız kanalda müşteri duyarlılığından<br />
faydalanması ve gerçek zamanlı<br />
olarak kusursuz, birleşik bir deneyim sunması<br />
veya daha çevik rakiplerin gerisinde kalma riskini<br />
alması gerekiyor.<br />
www.metropoldergileri.com 79
TEKNOLOJİ<br />
80<br />
Konuşmayı güçlendirici<br />
noktalar<br />
Şu kavramlar, olaylar veya<br />
anahtar kelimeler<br />
Twitter’da teknoloji<br />
konuşmaları yönlendiriyor:<br />
- Teknolojide sürdürülebilirlik<br />
ile ilgili konuşmalar +%51<br />
- Veri şeffaflığı ve rıza ile ilgili<br />
konuşmalar +%39<br />
- Teknolojide karbon nötrlüğü<br />
ile ilgili konuşmalar<br />
+%192<br />
- Önyargı ve etikle ilgili konuşmalar<br />
+%25<br />
Tüm bunlar Markalar için ne anlama geliyor?<br />
Değerlerinizi ve kişiliğinizi paylaşın<br />
Kim olduğunuz ve nasıl çalıştığınız, tüketicileriniz<br />
için ürününüz veya hizmetiniz kadar önemlidir.<br />
Teknoloji markalarının farklı bir bakış açısını<br />
paylaşması, önemli konularda net bir duruş<br />
sergilemesi ve şeffaflıkla hareket etmesi gerekiyor.<br />
Müşterileriniz sizi ortak olarak gördükleri için sizi<br />
tanımak ve en çok kullandıkları ve güvendikleri<br />
kanallardan sizinle doğrudan konuşmak isterler.<br />
Birleştirici olun<br />
Bireysel müşteriler benzersiz dijital ekosistemleri<br />
düzenlerken, önceden onları birbirine bağlayan<br />
deneyimler giderek daha fazla parçalanıyor. Birleştirici<br />
markalar, hem kişisel hem de kolektif olan<br />
kusursuz bir deneyimi iyileştirmek için bu parçalanmış<br />
bakış açılarını farklı platformlar ve topluluklar<br />
arasında sentezler. O noktaya ulaşmak için<br />
yapay zeka marka kimliğinizin temel bir parçası<br />
olmalıdır; böylece <strong>sayı</strong>sız veriye kaynak sağlayabilir,<br />
paylaşılan içgörüleri elde edebilir ve birleştirmek<br />
için harekete geçebilirsiniz.<br />
Dijital kırılımın üstünden köprüyü kurun<br />
Teknoloji, yaratıcılığın yeni modlarını ve etki yaratma<br />
yeteneğini doğrudan yaratıcıların ve fark<br />
yaratanların ellerine verir. Ancak bu güç ile gerçek<br />
ölçek, önemli sesleri yükseltecek platformlar ve<br />
dijital güvenlik arasında hala bir boşluk var. Müşterilerinize,<br />
onların hedeflerini ve hayallerini anladığınızı,<br />
bunlara ulaşmaları için gerekli araçları<br />
sağlayarak gösterin.<br />
Twitter’a göre, trendleri yakalamak için peki<br />
markalar ne yapmalı<br />
- Sürükleyici dijital deneyimler yaratın<br />
- Metaverse’de bulunun<br />
- Tükenmişliğe dikkat edin<br />
- Daha modüler, özelleştirilebilir ve abonelik<br />
tabanlı teklifler<br />
- Markanızı kişiselleştirin<br />
- Dijital altyapı oluşturun<br />
- Dürüst müşteri katılımı ile proaktif olun<br />
- İyiliği güçlendirmek için araçlarla yenilik<br />
yapın<br />
- Verinin ötesindeki insanı görün
MAGAZİN<br />
81<br />
<strong>Metropol</strong><br />
Kültür - Sanat’dan<br />
Romantik Sevgililer<br />
Günü Konseri<br />
<strong>Metropol</strong> Kültür - Sanat’ın<br />
düzenlediği 14 Şubat Rafet El Roman Konseri Dedeman<br />
Konya Otelde Gerçekleşti. Salonu dolduran<br />
misafirler, Pop müziğin romantik sesi Rafet El<br />
Roman ile eğlencesi bol, unutulmaz bir Sevgililer<br />
Günü yaşadı. 5 çiftin evlilik teklifi yaptığı gece ayrı<br />
bir öneme sahip oldu. <strong>Metropol</strong> Kultür Sanat adına<br />
Ahmet Çakır Rafet El Roman’a günün anısına bir<br />
plaket takdim etti.<br />
www.metropoldergileri.com 81
MAGAZİN<br />
82<br />
‘İmparator’ İbrahim Tatlıses<br />
20 Yıl Aradan Sonra Konya’da Sahne Aldı…<br />
Konya Dedeman Hotel’ de gerçekleştirilen İbrahim Tatlıses konseri<br />
sevenlerinden büyük ilgi gördü. Hep bir ağızdan söylenen şarkılarla<br />
renkli anların yaşandığı konserde İbrahim Tatlıses sesiyle herkesi<br />
büyüledi.
@metropolkultursanat<br />
@metropolkultursanat<br />
Gecede Konya’nın vizyoner İş İnsanı Nusret Argun<br />
sanatçıya Hattat Hafız Ahmet Fakir Üstadın hat kağıdı<br />
üzerine işlediği semazen figürlerinin yer aldığı orijinal<br />
hat yazısını hediye etti.<br />
Müzikseverlerin yoğun ilgi gösterdiği<br />
konserde Tatlıses’in kızı Dilan Çıtak ve<br />
Oryantal Didem’de performanslarıyla<br />
göz doldurdu.<br />
www.metropoldergileri.com 83
MAGAZİN<br />
84<br />
Gülben Ergen<br />
Unutulmaz<br />
Konya Konseri İle<br />
Herkesi Büyüledi<br />
Pop müziğin başarılı<br />
ismi Gülben Ergen şarkılarını<br />
dinlemeye gelen<br />
hayranları için söyledi.<br />
<strong>Metropol</strong> Kültür Sanat<br />
tarafından gerçekleştirilen<br />
konserde Taşkın<br />
Sabah Orkestrası ile<br />
sahne alan Ergen, neşeli<br />
ve enerjik tavırlarıyla<br />
izleyenlere keyifli anlar<br />
yaşattı. Sahne performansının<br />
yanı sıra<br />
güzelliği ve şıklığıyla<br />
herkesi kendine hayran<br />
bıraktı.<br />
Gülben Ergen konserinde Ön Sahnede yer alan Tuğba<br />
Özay Konya’da sevenleriyle buluştu. Tuğba Özay seçmiş<br />
olduğu şarkılarla misafirlere keyifli anlar yaşattı.
Muhteşem Ses<br />
ZARA<br />
Muhteşem Organizasyonda<br />
<strong>Metropol</strong><br />
Kültür Sanat tarafından<br />
Konya Dedeman<br />
Hotel’de düzenlenen<br />
konserde Zara rüzgârı<br />
esti. Şıklığıyla gözleri,<br />
sesiyle herkesin<br />
ruhunu doyuran Zara<br />
söylediği şarkılarla<br />
büyük beğeni topladı.<br />
Hayranlarına müzik<br />
dolu bir gece yaşatan<br />
Zara güçlü sesi ve<br />
yorumuyla sahnenin<br />
tozunu attırdı.<br />
<strong>Metropol</strong> Kültür Sanat<br />
tarafından düzenlenen<br />
konserde, muhteşem<br />
ses Zara en sevilen<br />
şarkılarını konukları<br />
için söyledi. Gecenin<br />
sürpriziyse, Özgür Can<br />
Çoban oldu. Sevenlerine<br />
unutulmaz bir<br />
gece yaşatan Zara’nın<br />
Özgür Can Çoban ile<br />
yaptığı düet herkesten<br />
büyük beğeni topladı.<br />
Organizasyonda Ön<br />
Sahne olarak yer alan<br />
Nilay Dorsa sahne<br />
performansı ve sıcak<br />
tavırlarıyla izleyenleri<br />
büyüledi.<br />
<strong>Metropol</strong> Kültür Sanat ve Ekibi unutulmayacak bir<br />
organizasyona imza attı.<br />
Konsere katılım sağlayan misafirler için en ufak ayrıntıları<br />
düşünen <strong>Metropol</strong> Kültür Sanat firma sahibi<br />
Seycan-Ahmet Çakır ve ekibi düzenledikleri muhteşem<br />
organizasyonla katılımcıların yüzlerini güldürmeyi<br />
başardı.<br />
www.metropoldergileri.com 85
RÖPORTAJ<br />
86<br />
TEK ARACA DEĞİL, HER ARACA<br />
TEK SEFER DEĞİL, HER SEFERİNDE<br />
ANINDA İNDİRİM!
www.metropoldergileri.com 87
RÖPORTAJ<br />
88