Metropol Dergileri 61 . sayı
-TEMTAR güven ve kalitesiyle fark yaratan dünya markası… TEMTAR GROUP - Ali Sami YÜCE - Erkan Başar Gayrimenkul- Erkan BAŞAR - Prof. Dr. Aynur Elhan NAYIR- NECMETTİN ERBAKAN ÜNİVERSİTESİ AHMET KELEŞOĞLU EĞİTİM FAKÜLTESİ GÜZEL SANATLAR EĞİTİMİ BÖLÜMÜ MÜZİK EĞİTİMİ ABD - RR PT STUDIO Tezer KILIÇ - RR PT STUDIO Ömer Yaşar - Tatlı Bir Sürpriz Yapmak İsteyenlerin Adresi… Viola Çikolata - 2001 yılından günümüze tiyatro aşkı... Çınar Sanat Atölyesi - Oops Pilates Studio Kurucu- Master Eğitmen - Özlem ÖZCAN - Yeşil Beyaz Spor Merkezlerinden Halter Milli Takımına Tam Destek - Diyetisyen S. Merve DOĞAN ile sağlıklı beslenmeye bir adım atın… - Çocuğumun burnu neden tıkalı? - Prof. Dr. Kayhan ÖZTÜRK - Yurt Dışı Pazar Destek- Mehmet YILDIRIM - Reklam Ve Sponsorluk Harcamalarının Kavramsal Ve Vergi Kanunları Boyutunca İncelenmesi- Serbest Muhasebeci / Mali Müşavir Serdar SELAMOĞLU - Metropol Kültür Sanat - Z Kuşağına kızmak yerine anlamaya çalışın - Reklamcıların Kulübü Kuruldu- Prof. Dr. Hüseyin Altunbaş - Dijital Etik, Web3.0 Ve Metaverse: Twitter’daki Teknoloji Sohbetlerine Hükmeden Üç Konu Oldu
-TEMTAR güven ve kalitesiyle fark yaratan dünya markası…
TEMTAR GROUP - Ali Sami YÜCE
- Erkan Başar Gayrimenkul- Erkan BAŞAR
- Prof. Dr. Aynur Elhan NAYIR- NECMETTİN ERBAKAN ÜNİVERSİTESİ AHMET KELEŞOĞLU EĞİTİM FAKÜLTESİ GÜZEL SANATLAR EĞİTİMİ BÖLÜMÜ MÜZİK EĞİTİMİ ABD
- RR PT STUDIO Tezer KILIÇ
- RR PT STUDIO Ömer Yaşar
- Tatlı Bir Sürpriz Yapmak İsteyenlerin Adresi… Viola Çikolata
- 2001 yılından günümüze tiyatro aşkı... Çınar Sanat Atölyesi
- Oops Pilates Studio Kurucu- Master Eğitmen - Özlem ÖZCAN
- Yeşil Beyaz Spor Merkezlerinden Halter Milli Takımına Tam Destek
- Diyetisyen S. Merve DOĞAN ile sağlıklı beslenmeye bir adım atın…
- Çocuğumun burnu neden tıkalı? - Prof. Dr. Kayhan ÖZTÜRK
- Yurt Dışı Pazar Destek- Mehmet YILDIRIM
- Reklam Ve Sponsorluk Harcamalarının Kavramsal Ve Vergi Kanunları Boyutunca İncelenmesi- Serbest Muhasebeci / Mali Müşavir Serdar SELAMOĞLU
- Metropol Kültür Sanat
- Z Kuşağına kızmak yerine anlamaya çalışın
- Reklamcıların Kulübü Kuruldu- Prof. Dr. Hüseyin Altunbaş
- Dijital Etik, Web3.0 Ve Metaverse: Twitter’daki Teknoloji Sohbetlerine Hükmeden Üç Konu Oldu
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
www.metropoldergileri.com 1
RÖPORTAJ<br />
2
www.metropoldergileri.com 3
4
www.haskahve.com<br />
www.metropoldergileri.com 5
EDİTÖRDEN<br />
6<br />
Ahmet ÇAKIR<br />
Editör<br />
a.cakir@metropoldergileri.com<br />
Düzen değişiyor!<br />
Merhaba,<br />
Yeni bir <strong>sayı</strong>mızla daha karşınızdayız... Her yeni<br />
<strong>sayı</strong>mız bizler için ayrı bir heyecan, ayrı bir tutku<br />
yaratır, ama bu <strong>sayı</strong>mız pandemi sonrası ilk<br />
olması sebebiyle çok daha farklı, çok daha kıymetli<br />
oldu bizler için! Çok büyük bir heyecanla<br />
hayat bulan bu <strong>sayı</strong>mızı keyifle okumanız dileğiyle...<br />
Pandemi hayatımızda çok şey değiştirdi. Öyle<br />
bir miadı yaşadık ki; bir çağ kapandı yeni bir<br />
çağ başladı... Tarihe tanıklık ettik. Salgınların<br />
din, dil, ırk ayırt etmediğini bizzat gördük. Yarınımızın<br />
ne olacağından habersiz günler, aylar<br />
geçirdik... İstanbul’un fethi nasıl yeni bir çağ<br />
başlattıysa pandemi sonrası da bizler yeni bir<br />
çağa adım attık. Yıllardan bu yana bize dayatılan<br />
“Yeni Dünya Düzeni” acaba bu mu? Diye düşünmemek,<br />
aklımıza getirmemek elde değil... Lakin<br />
Üst Akıl için bu dönem bulunmaz bir dönem, zamanlama<br />
oldu sanırım.<br />
Neticede hepimizin insan ilişkileri ve sosyalleşme<br />
anlayışı değişti. İletişim, özgürlük, hayata<br />
bakış kavramlarımız yeniden şekillendi, bir<br />
anda bambaşka insanlar olduk... Bu konuların<br />
yorumunu size bırakıyorum.<br />
Yeni <strong>sayı</strong>mızın kapak konuğu TEMTAR Yönetim<br />
Kurulu Başkanı Ali Sami YÜCE, sektörünün<br />
öncü firmalarından olan, 3 kıta, 30 ülkede<br />
aktif olarak çalışan TEMTAR’ın bundan sonra<br />
ki iş hayatında da başarılı adımlarla ilerleyeceğinden<br />
eminim. Çok farklı ve keyifli bir röportaj<br />
sizlerle...<br />
Her <strong>sayı</strong>mızda olduğu gibi bu <strong>sayı</strong>mızda da iş<br />
dünyasının önemli ve değerli isimlerine sayfalarımızda<br />
yer verdik. Her söyleşi tarihte yerini<br />
alacak ve nesillere aktarılacak örnek bir başarı<br />
öyküsü. Bizleri takip etmeye devam edin.<br />
<strong>Metropol</strong> ailesi olarak sizlere ve ailelerinize<br />
sağlık, sıhhat, mutluluk diliyoruz.<br />
Kalın sağlıcakla...
www.metropoldergileri.com 7
D E R G İ S İ<br />
D E R G İ S İ<br />
www.temtar.com.tr<br />
Yaygın, Süreli,<br />
Nisan - Mayıs 2022<br />
YAYINCI / İMTİYAZ SAHİBİ<br />
Adına Seycan ÇAKIR<br />
TEMTAR Group Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Ali Sami YÜCE<br />
YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ<br />
Ahmet ÇAKIR<br />
YAYIN YÖNETMENİ<br />
Seycan ÇAKIR<br />
YAYIN KOORDİNATÖRÜ<br />
Beycan AKSOY<br />
PROJE KOORDİNATÖRÜ<br />
Beyzat AKSOY<br />
KURUMSAL İLETİŞİM ASİSTANI<br />
Canan ŞAYİR<br />
GRAFİK TASARIM<br />
HUKUK DANIŞMANI<br />
Av. Seda KARA<br />
YÖNETİM YERİ<br />
Buhara Mh. Edipoğlu Cd. No :95<br />
Selçuklu/ KONYA<br />
Tel: 0332 323 10 18<br />
Faks: 0332 323 10 19<br />
www.metropoldergileri.com<br />
info@metropoldergileri.com<br />
DİJİTAL TASARIM<br />
Serdika Street, fl. 3, Office 1,<br />
Burgas 8000, Bulgaria<br />
DİJİTAL YAYIN<br />
www.yumpu.com/user/metropoldergileri<br />
Nisan 2022<br />
Dergide yayınlanan yazı, fotograf,<br />
illustrasyon ve konuların her hakkı<br />
saklıdır. İzinsiz ya da kaynak gösterilerek dahi kullanılamaz, alıntı<br />
yapılamaz.
Nisan 2022<br />
İÇİNDEKİLER<br />
KAPAK KONUSU<br />
Ali Sami YÜCE<br />
TEMTAR Group Yönetim Kurulu Başkanı<br />
32<br />
Erkan Başar Gayrimenkul<br />
Erkan BAŞAR<br />
Necmettin Erbakan Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim<br />
Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik ABD<br />
PROF. DR. AYNUR ELHAN NAYIR<br />
12 52<br />
Çatalhöyük’e Tanıtım ve<br />
Karşılama Merkezi<br />
ELVİN MOBİLYA<br />
Hedef Büyüttü<br />
www.metropoldergileri.com 9
RÖPORTAJ<br />
10<br />
D E R G İ S İ<br />
48<br />
50<br />
RR PT STUDIO<br />
Tezer KILIÇ<br />
RR PT STUDIO<br />
Ömer YAŞAR<br />
54<br />
2001 YILINDAN GÜNÜMÜZE<br />
TİYATRO AŞKI...<br />
Tatlı Bir Sürpriz Yapmak İsteyenlerin Adresi…<br />
Viola Çikolata<br />
58<br />
YEŞİL BEYAZ SPOR MERKEZLERİNDEN<br />
Halter Milli Takımına Destek<br />
Oops Pilates Studio Kurucu- Master Eğitmen<br />
Özlem ÖZCAN
Nisan 2022<br />
İÇİNDEKİLER<br />
71<br />
REKLAMCILARIN<br />
KULÜBÜ KURULDU<br />
KBB Hastalıkları ve Baş Boyun Cerrahisi<br />
Prof. Dr. Kayhan ÖZTÜRK<br />
76<br />
Diyetisyen<br />
S. Merve Doğan<br />
Serbest Muhasebeci/ Mali Müşavir<br />
Serdar SELAMOĞLU<br />
81<br />
İhracat Destekleri Uzmanı<br />
Mehmet Emin Yıldırım<br />
Magazin<br />
www.metropoldergileri.com 11
HABER<br />
12<br />
“Çatalhöyük’e Yakışır Bir Tanıtım<br />
ve Karşılama Merkezi Yapıyoruz”<br />
Konya<br />
Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim<br />
Altay, Konya’da UNESCO Dünya Mirası<br />
Listesi’ndeki tek eser olan Çatalhöyük’ün tanıtılmasında<br />
büyük öneme sahip olacak Çatalhöyük<br />
Tanıtım ve Karşılama Merkezi’nin<br />
inşaatında incelemelerde bulundu. İnşaatın<br />
hızla yükseldiğini belirten Başkan Altay, “4<br />
bin metre karelik alanda gelen ziyaretçilerin<br />
tüm ihtiyaçlarının karşılanabildiği kafeteryaların<br />
ve özellikle sergi alanlarının olduğu<br />
Türkiye’ye örnek bir iş yapıyoruz. Tamamen<br />
ahşaptan yaptığımız bu bina Türkiye’deki en<br />
önemli karşılama merkezlerinden biri olacak.<br />
Çatalhöyük’ün varlığına yakışır bir iş<br />
ortaya koymaya çalışıyoruz” dedi.<br />
Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından 9 bin 500<br />
yıllık geçmişi ile insanlık tarihinin en eski yerleşim<br />
yeri olan Çatalhöyük’te “Tanıtım ve Karşılama<br />
Merkezi”nin inşaatı hızla yükseliyor.<br />
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim<br />
Altay, yapımı devam eden Çatalhöyük Tanıtım ve<br />
Karşılama Merkezi’nde Çumra Belediye Başkanı<br />
Recep Candan ile birlikte incelemelerde bulundu.<br />
Konya’nın turizmden aldığı payı geliştirmek için<br />
önemli çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Başkan<br />
Altay, bu anlamda Konya ekonomisine ciddi<br />
bir katkı sağlamayı hedeflediklerini söyledi.<br />
“Türkiye’deki En Önemli Karşılama<br />
Merkezlerinden Biri Olacak”<br />
Çatalhöyük’ün önemli turizm alanlarından biri<br />
olduğunu belirten Başkan Altay, “Konya’mızda<br />
UNESCO Dünya Mirası Listesinde bulunan tek<br />
eser olan Çatalhöyük’ün canlanması, özellikle<br />
gelen turistlerin karşılama alanıyla ilgili sorunlarının<br />
çözülmesiyle için önemli bir adım attık. Geçtiğimiz<br />
aylarda Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın<br />
Mehmet Nuri Ersoy’un katılımıyla tanıtım ve karşılama<br />
merkezimizin temelini atmıştık. Şu anda<br />
inşaatımız hızla devam ediyor. 4 bin metrekarelik<br />
alanda gelen ziyaretçilerin tüm ihtiyaçlarının
karşılanabildiği, kafeteryaların<br />
ve özellikle sergi alanlarının<br />
olduğu Türkiye’ye örnek<br />
bir iş yapıyoruz. Tamamen<br />
ahşaptan yaptığımız bu bina;<br />
Türkiye’deki en önemli karşılama<br />
merkezlerinden biri olacak.<br />
Çatalhöyük’ün varlığına<br />
yakışır bir iş ortaya koymaya<br />
çalışıyoruz. İnşallah yıl sonuna<br />
kadar tamamlayıp gelen<br />
ziyaretçilerimizin hizmetine<br />
açmayı planlıyoruz. Böylece<br />
Çatalhöyük Konya’nın önemli<br />
turizm alanlarından biri haline<br />
gelecek. Çumra’mıza, Konya’mıza<br />
hayırlı olsun.” dedi.<br />
Başkan Altay, Çatalhöyük<br />
Tanıtım ve Karşılama Merkezi’nin<br />
yapımında KOP Bölge<br />
Kalkınma İdaresi Başkanlığı’nın<br />
da katkısı bulunduğunu<br />
kaydederek, projenin önemli<br />
bir birlikte çalışma örneği olduğunu<br />
ifade etti.<br />
www.konya.bel.tr<br />
www.metropoldergileri.com 13
HABER<br />
14<br />
Konya, ilk çeyrekte ihracat rekoru kırdı<br />
Konya Sanayi Odası (KSO) Başkanı Memiş Kütükcü, Konya’nın ihracat rakamlarını<br />
değerlendirdi. Kütükcü, ihracatını yılın ilk çeyreğinde yüzde 11.1 artırarak 770<br />
milyon 648 bin dolar rakamına ulaşan Konya’nın, çeyreklik bazda tüm zamanların<br />
ihracat rekorunu kırdığını vurguladı.<br />
Konya’nın ihracatını artıran<br />
bütün ihracatçı firmaları ve<br />
çalışanlarını tebrik eden Kütükcü,<br />
“ Bu yılın ilk çeyreğinde ihracatımızın<br />
ilk 3 sırasında; uzun<br />
dönemdir liderliği elinde tutan<br />
makine ve aksamları sektörü ilk<br />
sırada, otomotiv endüstrisi ikinci<br />
sırada, hububat, bakliyat, yağlı<br />
tohumlar ve mamulleri sektörü<br />
üçüncü sırada geliyor. Konya’mız<br />
sanayi sektöründeki ihracatını<br />
tüm zorluklara rağmen<br />
artırmayı sürdürüyor. Bütün<br />
ihracatçılarımızı ve çalışanlarını<br />
yürekten kutluyorum ” dedi.<br />
3 ayda 176 ülkeye ihracat<br />
Konya’nın yılın ilk 3 ayında 176 ülkeye ihracat yaptığı bilgisini paylaşan Kütükcü,<br />
ilk 10 ülkeyi şu şekilde sıraladı: Irak, Almanya, ABD, Mısır, Rusya Federasyonu,<br />
Polonya, İtalya, İsrail, Cezayir, Birleşik Krallık.<br />
Açıklamasında Rusya-Ukrayna savaşının Konya ihracatına etkilerini de değerlendiren<br />
Kütükcü, Rusya’ya Ocak ve Şubat aylarında artan ihracatın savaşın etkisiyle<br />
Mart ayında düştüğünü kaydetti.<br />
Kütükcü, “Konya’mızın Mart ayı ihracatı Rusya-Ukrayna savaşından olumsuz etkilendi.<br />
Yılın ilk iki ayı Ocak ve Şubat’ta Rusya’ya ihracatımız, geçtiğimiz yılın<br />
aynı dönemine göre yüzde 94.5 artmıştı. Mart ayında ise savaşın etkisiyle Rusya’ya<br />
ihracatımız bir önceki aya göre yüzde 56.9 düştü. Böylece bu yılın ilk çeyreğinde<br />
Rusya’ya ihracatımız yüzde 41.5’luk artışla 32.5 milyon dolar olarak gerçekleşti.<br />
Ukrayna’ya ihracatımıza baktığımızda ise, Mart ayında yüzde 96.9’lık ihracat kaybı<br />
görüyoruz. Temennimiz bu savaşın bir an önce son bulması” şeklinde konuştu.<br />
www.kso.org.tr
www.metropoldergileri.com 15
HABER<br />
16<br />
Başkan Böcek,<br />
İş İnsanlarına<br />
3 Yılını Anlattı<br />
Konyaaltı-Varsak Hafif Raylı Sistem Etüt Projesi ihaleye çıkıyor<br />
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Antalya Sanayici ve İş İnsanları<br />
Derneği (ANSİAD) üyeleriyle bir araya gelerek, 3 yıllık projelerini anlattı. Başkan<br />
Muhittin Böcek, 5 yıllık görev süresinde Antalya halkının yararına olacak 142 projeyi<br />
hayata geçireceklerini belirterek, Konyaaltı’ndan Varsak’a bağlanacak 4’üncü Etap<br />
Raylı Sistem Etüt Proje ihalesinin 15 Nisan’da yapılacağını açıkladı.<br />
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Antalya Sanayici ve İş İnsanları<br />
Derneği (ANSİAD) üyeleriyle bir araya gelerek, 3 yılda hayata geçen projelerini<br />
paylaşarak, iş insanlarını dinledi. Toplantıda, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin 3<br />
yıllık projelerini anlatan tanıtım filmini izlendi. Daha sonra ise Başkan Muhittin<br />
Böcek, projelerini anlatarak, ANSİAD üyelerinin sorularını cevapladı.<br />
ORTAK AKIL İLE YÖNETİYORUZ<br />
Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, 31 Mart<br />
2019’da yapılan seçimlerden iki gün önce ANSİAD üyeleriyle<br />
bir araya geldiğini hatırlatarak, “Geçen 3 yıllık<br />
süreçte bana oy veren, vermeyen herkesin emrinde olacağımı<br />
söylemiştim. Seçim döneminde ne söylediysek,<br />
tek tek hayata geçiriyoruz. Ortak akıl ile birlikte Antalya’yı<br />
ben sen yok demeden, birlikte yönetiyoruz. Son iki<br />
yılda tüm dünya bir pandemi süreci yaşıyor. Herkes zor<br />
günler geçirdi. Cumhuriyet tarihinin en büyük orman<br />
yangınını yaşadık. Ciğerlerimiz yandı, can kayıplarımız<br />
oldu. Bu süreci de Türk halkının destekleriyle aşmaya<br />
çalıştık” dedi.<br />
SU DA KDV’Yİ YÜZDE 1’E DÜŞÜRDÜK<br />
Antalya’nın tarım, ticaret ve turizmin başkenti olduğunu<br />
aktaran Başkan Muhittin Böcek, “Son aylarda iş<br />
dünyamıza ve halkımıza yansıyan çok ciddi girdi maliyetleri<br />
var. Tüm vatandaşlarımız bu süreçten etkilendi.<br />
Özellikle enerji maliyetleri çok arttı. 2021 yılının<br />
Ocak ayında Antalya Su ve Atıksu İdaresi’ne (ASAT)<br />
gelen aylık fatura 22 milyon TL iken, Ocak 2022 de<br />
gelen elektrik faturası <strong>61</strong> milyon TL’ye yükseldi. Bazı<br />
kalemlerde KDV oranları düşürüldü. Bizler de hemen<br />
su satışlarımızda KDV oranını yüzde 8’den yüzde 1’e<br />
düşürdük. Mazot fiyatlarının hangi noktaya geldiğini<br />
hepimiz biliyoruz. Ulaşım sektöründe hem taşınanın
hem taşıyanın memnun olmasını istiyoruz. Özel yatlara<br />
sağlanan ÖTV ve KDV indirimi ulaşım ve tarım<br />
sektörüne de uygulanmalı” diye konuştu.<br />
KONYAALTI-VARSAK RAYLI SİSTEM PROJESİ<br />
Gazipaşa’dan Kaş’a kadar Antalya’ya hizmet adına gece-gündüz<br />
demeden çalışmalarını sürdürdüklerini dile<br />
getiren Muhittin Böcek, şöyle konuştu: “EXPO döneminde<br />
yapılan Hafif Raylı Sistemini Ulaştırma Bakanlığı<br />
yapıyor diye boy boy resimlerini koydular. Seçimler<br />
geçti, iki ay sonra 379 milyon TL’lik fatura Antalya Büyükşehir<br />
Belediyesi’ne kesildi. Biz bir taraftan borçları<br />
öderken bir taraftan da yatırımlarımıza devam ettik.<br />
Şimdi Antalya’ya 4’üncü Etap Raylı Sistem Projesini<br />
kazandırmak adına tüm çalışmalarımızı yaptık. Sarısu,<br />
Konyaaltı, Yüzüncü Yıl istikametinden Kepez Belediyesi’nin<br />
önünden geçecek 4’üncü etabın proje etüt ihalesini<br />
15 Nisan Cuma günü gerçekleştiriyoruz.”<br />
142 PROJE HAYATA GEÇİRECEĞİZ<br />
“Söz verdiğimiz projeleri tek tek hayata geçiriyoruz” diyen<br />
Başkan Böcek, “Antalyaspor kavşağının yer altına<br />
alınması, Boğaçayı 2’inci Etap Projesi gibi önemli projeleri<br />
yapacağız. 77 proje ile sizlerin karşısına çıktık. Kalan<br />
iki yıllık süreçte 142 proje tamamlayacağız. Bizim çılgın<br />
projemiz yok, halkın yararına projelerimiz var. Kooperatiflerimizin<br />
<strong>sayı</strong>sını arttırarak, önemli bir destek veriyoruz.<br />
51 kooperatifimizin yüzde 70 oranında elektrik<br />
desteğini Antalya Büyükşehir Belediyesi karşılıyor. Halk<br />
Et projemiz halkımızın büyük bir ilgisini gördü. Şimdi<br />
ANET’e ait mezbahamızla ilgili de bir çalışma yapacağız.<br />
Kırcami’nin 40 yıllık imar planı sorununu çözdük” dedi.<br />
www.antalya.bel.tr<br />
ANTSU PROJESİ HAYATA GEÇECEK<br />
Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Antalya’nın<br />
kültür-sanat etkinlikleri kapsamında opera ve bale<br />
binası yönünden bir eksiği olduğunu kaydetti. Başkan<br />
Böcek, ilk kez ANSİD üyeleri ile paylaştığını belirterek,<br />
Antalya’ya bin 490 kişilik bir opera binası kazandırmak<br />
adına çalışma yaptıklarını açıkladı. Muhittin Böcek, Antalyalıların<br />
ucuz su tüketebilmesi amacıyla ANTSU projesini<br />
de hayata geçireceklerini, Finike’de hayata geçecek<br />
bu proje için Antalyaspor ile şirket kurduklarını kısa zamanda<br />
çalışmaya başlayacaklarını aktardı.<br />
ULAŞIM MASTER PLANINI TAMAMLADIK<br />
Antalya’nın geleceğine yön verecek projeler üzerinde<br />
çalıştıklarını dile getiren Büyükşehir Belediye Başkanı<br />
Böcek, “72 kurumun katılımıyla Ulaşım Master Planı’nı<br />
tamamladık. Ulaşım Master Planı doğrultusunda<br />
yeni çalışmalar yapıyoruz. Kavşaklarımızı akıllı kavşak<br />
haline getiriyoruz. 52 kavşakta düzenleme yaptık. İklim<br />
değişikliği konusunda çalışma yaparak, Temiz Enerji<br />
Şube Müdürlüğü’nü kuran ilk belediyeyiz. Antalya’nın<br />
sera gazı envanterini çıkardık. İklim dostu kuruluş<br />
belgemizi almaya hak kazandık. Antalya’nın 2050’li<br />
yıllarını düşünerek vizyonel çalışmalar yapıyoruz. Su<br />
krizini öngörerek, Entegre Kentsel Su Yönetimi Planını<br />
belirledik. Çevre konusunda önemli çalışmalar yapıyoruz.<br />
3 yılda 9 tane çevre ödülü alan nadir belediyelerden<br />
biriyiz” diye konuştu.<br />
ANSİAD’TAN BAŞKAN BÖCEK’E TEŞEKKÜR<br />
ANSİAD üyelerini tek tek dinleyen Başkan Muhittin<br />
Böcek, tüm soruları yanıtladı. ANSİAD Başkanı Akın<br />
Akıncı Başkan Muhittin Böcek’e teşekkür ederek, doğru<br />
projelerin her zaman yanında olduklarını ve bu anlamda<br />
katkı sunmaya hazır olduklarını söyledi.<br />
www.metropoldergileri.com 17
HABER<br />
18<br />
‘MERAM’DA KIŞ’<br />
FOTOĞRAF YARIŞMASI ÖDÜLLERİ<br />
SAHİPLERİNİ BULDU<br />
Meram’da Kış Fotoğraf Yarışması ödül töreni Tantavi Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirildi.<br />
Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş, fotoğraf yarışmalarının ilçenin tanıtımı<br />
için önemli organizasyonlardan olduğunu belirterek ilgi gösteren ve emek veren tüm fotoğraf<br />
sanatçılarına teşekkür etti.<br />
Geçtiğimiz günlerde sonuçlanan ‘Meram’da Kış’ fotoğraf<br />
yarışması ödül töreni ve sergi fotoğrafseverleri buluşturdu.<br />
Meram Belediyesi Tantavi Kültür ve Sanat Merkezi’nde<br />
gerçekleştirilen ödül törenine Meram Belediye<br />
Başkanı Mustafa Kavuş, Meram İlçe Milli Eğitim Müdürü<br />
Mustafa Koca, Konya Fotoğraf Amatörleri Derneği<br />
(KONFAD) Başkanı Erkan Mumcu, Meram Belediyesi<br />
Meclis Üyeleri, Meram Muhtarları, ödül alan fotoğrafçılar<br />
ve fotoğraf sanatçıları katıldı.<br />
KONFAD BAŞKANI MUMCU; “DESTEKLERİNDEN<br />
DOLAYI BAŞKAN KAVUŞ VE EKİBİNE TEŞEKKÜR<br />
EDİYORUM”<br />
Konuşmasına başta fotoğraf ve fotoğraf sanatçıları olmak<br />
üzere tüm sanat dallarına verdiği destekten dolayı<br />
Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş ve ekibine<br />
teşekkür ederek başlayan Konya Fotoğraf Amatörleri<br />
Derneği (KONFAD) Başkanı Erkan Mumcu, “Bu des-
tekler ve etkili organizasyonlar sayesinde Meram’da her<br />
kesimden insan sanatla artık içiçe. İçinde bulunduğumuz<br />
Tantavi Kültür ve Sanat Merkezi de bu desteklerin bir<br />
abidesi niteliğinde. Tantavi’de gerçekleştirilen fotoğraf<br />
sergileri ve etkinlikleri ile Meram Belediyesi’nin fotoğraf<br />
sanatına karşı gösterdiği yakın ilgi Meram ve Tantavi<br />
fotoğrafseverler için bir yuva haline geldi. Bu güzel<br />
çalışmaların bundan sonra da devam etmesi en büyük<br />
temennimiz” diye konuştu.<br />
BAŞKAN KAVUŞ; “FOTOĞRAF GİBİ<br />
GÜÇLÜ BİR SANATI MERAM’IN<br />
TANITIMI İÇİN KULLANIYORUZ”<br />
Gerek sanatsal gerekse belge niteliğinde olan fotoğrafçılığın<br />
günümüzdeki rolünden bahsederek konuşmasına<br />
başlayan Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş, bazen<br />
binlerce sayfada anlatılacak bir şeyi bazen tek bir<br />
fotoğraf karesinin anlattığına vurgu yaptı. Böylesi güçlü<br />
www.meram.bel.tr<br />
bir sanatı Meram’ın anlatımı ve tanıtımı için kullanmak<br />
amacıyla bu yarışmaları organize ettiklerinin altını çizen<br />
Başkan Kavuş, konuşmasını şöyle sürdürdü; “4<br />
mevsimi de birbirinden güzel Meram sanatçılara hem ilham<br />
hem de sanatlarını ortaya koyabilmeleri için imkan<br />
veriyor. ‘Meram’da Kış’ Fotoğraf Yarışmasına katılan<br />
fotoğraf sanatçılarımız Meram’ın yeşilini, doğal ve tarihi<br />
güzelliklerini, her yönüyle güzel insanlarını fotoğraf<br />
karelerine sığdırarak bize bu güzel ilçeyi yeniden anlatmanın<br />
yanı sıra ilçemizin tanıtımına katkıda bulundular.<br />
Yarışmaya katılan fotoğrafları görünce yarışmanın<br />
amacına ulaştığını anlıyoruz. Derece alsın almasın yarışmaya<br />
katılan herkese teşekkür ediyorum. Ellerinize,<br />
emeklerinize, yüreklerinize sağlık.”<br />
Konuşmaların ardından yarışmada ilk üçe girenlere, mansiyon<br />
ve sergileme ödülü kazananlara ödülleri Başkan<br />
Mustafa Kavuş, KONFAD Başkanı Erkan Mumcu ve Meram<br />
Meclis üyeleri tarafından takdim edildi. Tören, günün<br />
anısına çekilen hatıra fotoğrafları ile son buldu.<br />
www.metropoldergileri.com 19
HABER<br />
20<br />
Akdeniz Belediyecilik Proje Yarışması’nda<br />
Antalya Büyükşehir’e çevre ödülü<br />
Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin hayata geçirdiği Kurakçıl Çim ve Bitki Türlerinin<br />
Üretimi ile Kurakçıl Peyzaj Düzenlemelerinin Yaygınlaştırılması Projesi, 7. Akdeniz Belediyecilik<br />
Proje Yarışması’nda çevre koruma ve altyapı çalışmaları kategorisinde birincilik<br />
ödülüne layık görüldü.<br />
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin<br />
Böcek’in son yıllarda iklim değişikliği ve su<br />
kaynaklarının verimli kullanılması konularında<br />
hayata geçirdiği projeler meyvelerini vermeye<br />
başladı. Akdeniz Belediyeler Birliği’nin(AKBB), bu yıl<br />
7’incisini düzenlediği Akdeniz Belediyecilik Proje Yarışması’nda<br />
Büyükşehir Belediyesi, en iyi çevre ödülünü<br />
almaya hak kazandı. 5 kategoride, 23 üye belediye<br />
ve 54 projenin katıldığı yarışmada Antalya Büyükşehir<br />
Belediyesi, Çevre Koruma ve Alt Yapı Çalışmaları Kategorisi’nde<br />
Kurakçıl Çim ve Bitki Türlerinin Üretimi<br />
İle Kurakçıl Peyzaj Düzenlemelerinin Yaygınlaştırılması<br />
projesiyle birincilik ödülü kazandı. Ödülü Büyükşehir<br />
Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Durmuş<br />
Ali Arslan, Akdeniz Belediyeler Birliği Başkanı<br />
Hakan Tütüncü’nün elinden aldı.
ÖNEMLİ TASARRUF SAĞLANDI<br />
Kurakçıl bitki üretimi ve kurakçıl peyzaj düzenlemeleriyle<br />
2021 yılında 3 milyon TL’ye yakın tasarruf sağladığını<br />
dile getiren Arslan, “2022 yılında 8 milyon TL’ye<br />
yakın tasarruf hedefliyoruz. Bu uygulamaların miktarını<br />
metrekare olarak da arttırdığımız daha fazla tasarruf<br />
sağlayacağız. Hurma ve Gürsu seralarımızda kendi öz<br />
kaynaklarımız ile üretim yapabileceğimiz çim üretim<br />
alanı oluşturduk. Yeni bir sera daha ilave yaptık. Bu projelerimizi<br />
aynı zamanda Antalya Büyükşehir Belediye<br />
Başkanımız Muhittin Böcek, 11 Büyükşehir Belediye<br />
Başkanı ile gerçekleştirdiği toplantılarda anlatarak, Türkiye<br />
geneline yaymaya çalışıyor” diye konuştu.<br />
ÇEVREYE DUYARLI PROJELER<br />
Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Durmuş Ali<br />
Arslan, Büyükşehir Belediyesi’nin çevreye duyarlı projeler hayata<br />
geçirdiğini söyledi. Su kaynaklarının verimli kullanılması, iklim<br />
değişikliği gibi konularda çalışmalar yaptıklarını anlatan Durmuş<br />
Ali Arslan, “Enerji maliyetlerinin yükselmesi belediyelerin<br />
bütçelerini etkiliyor. Büyükşehir Belediye Başkanımız Muhittin<br />
Böcek’in bizlere verdiği destekle, alternatif yöntemleri kullanmak<br />
için çalışmalar yaptık. Hem tasarruf sağlamak hem de yer<br />
altı kaynaklarını verimli kullanmak için kuraklığa dayanıklı<br />
çime geçmemiz ile birlikte her haftada biçtiğimiz alanları artık<br />
on günde biçmeye başladık. Sondajda kullanılan elektrik maliyetleri<br />
yarı yarıya düştü” dedi.<br />
www.antalya.bel.tr<br />
www.metropoldergileri.com 21
22<br />
Mustafa TATLISU<br />
tatlisumustafa@gmail.com<br />
Haber Dairesi Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Kızıl Elma’ya yolculuk<br />
Koronavirüs’ün Dünya Sağlık Örgütü<br />
(DSÖ) tarafından pandemi ilan edilmesinin<br />
üzerinden 2 yılı aşkın süre geçti.<br />
DSÖ 11 Mart 2020’de koronavirüs salgınını<br />
‘pandemi’ilan etmişti. İşi bilen<br />
uzman doktorlar pandeminin en az iki<br />
yıl süreceğini söylediğinde birçok insan<br />
inanmamıştı.<br />
İşin sağlık boyutunda pandemi dedikleri gibi 2<br />
yıl sürdü. Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘pandemi ile<br />
birlikte hiçbir şey eskisi gibi olmayacak’ dediğinde<br />
de çoğu insan inanmamıştı. Tıpkı uzman<br />
doktorlar gibi o da haklı çıktı. Dünya eski dünya<br />
değil.<br />
Şimdi birileri çıkıyor oluşan sıkıntılardan hükümeti<br />
sorumlu tutuyor. Doğrusunu söylemek<br />
gerekirse muhalefet algı operasyonlarında başarılı…<br />
Bu konu ile ilgili algıda da geniş kitleleri<br />
inandırdı. Dünya gerçeklerine gözlerini kapayan<br />
bir kitle var. Muhalefet ne derse inanıyor. Bu güruhun<br />
bir özelliği var, dünyayı takip etmiyorlar.<br />
Dünyadaki gelişmelere gözlere kapalı… Hani<br />
Cumhurbaşkanı’nın da dediği gibi; gözleri var<br />
görmez, kulakları var duymaz…<br />
Evet, biz de yaşıyor ve görüyoruz. Bir hayat pahalılığı<br />
meselemiz var. Ancak bunun müsebbibi hükümet<br />
değil. Bakınız Amerika’dan, Avrupa’dan<br />
son 40-50 yılların en yüksek oranlı enflasyon rakamları<br />
geliyor. Pandemi nedeni ile tedarik zincirinde<br />
meydana gelen kopmalar tamir edilmeye<br />
çalışılıyor. Enerji fiyatlarındaki yükselişler tüm<br />
dünyanın gözleri önünde yaşanıyor. Tahminimiz;<br />
tedarik zincirinin tamir süresinin de pandemi<br />
süresi kadar, yani iki yıl kadar olacağı yönünde…<br />
Etkisi, tamirat hızı ile paralel bir şekilde<br />
seyredecek. Yani gittikçe azalacak.
Tam yukarıdaki paragrafı yazarken ajanslar,<br />
Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu<br />
Moody’s’ten haber geçtiler. Tevafuka bak…!<br />
İnananınız tam bir tevafuk oldu. Gerçi bir kesim<br />
inanmaz ya… Moody’s, küresel enflasyonun<br />
2022’de yüksek kalmasının, 2023’ün ikinci<br />
yarısında ise ılımlı hale gelmesinin beklendiğini<br />
açıklamış. Tıpkı yukarıda şahsımın yaptığı tahmin<br />
gibi…<br />
Devletler 2 yıllık pandemi sürecinin oluşturduğu<br />
enkazı kaldırmaya çalışırken Rusya-Ukrayna savaşını<br />
kucağında buldu. Rusya, başta Türkiye olmak<br />
üzere Avrupa’nın enerji ithal ettiği ülkelerin<br />
başında geliyor. Her ikisi, yani Rusya ve Ukrayna<br />
aynı zamanda dünyanın en önemli gıda tedarikçileri…<br />
Buğday ve ayçiçeğinde onlara bağlı olmayan<br />
ülke neredeyse yok gibi. Fizikteki ‘bileşik<br />
kaplar’ formülünde olduğu gibi dünyanın herhangi<br />
bir yerinde tedarikte meydana gelen sıkıntı<br />
her ülkeyi etkiliyor. Bizimkiler hala oturmuş,<br />
tüm dünyanın meselesi haline gelen bu sıkıntı<br />
üzerinden Erdoğan’a vurmaya çalışıyor. Vurun<br />
da be kardeşim, biraz insaf...<br />
Dünyanın meselesi sadece bu olsa, razıyız. Unutmamamız<br />
gerekiyor ki pandemi ile birlikte yeni<br />
bir dünya şekilleniyor. Asıl ona hazırlık yapmamız<br />
gerekiyor.<br />
Yeni şekillenen dünyada enerji, gıda ve iklim değişikliği<br />
konuları hep konuşulacak. Devletler bu<br />
meselelere yoğunlaşacak. Bu mesele beraberinde<br />
yeni kutuplaşmalar, yeni güç dengeleri oluşturacak.<br />
Biz ‘Türkiye artık bölgesel güç’ dediğimizde,<br />
alabildiğince eleştiriliyoruz. Ama bakınız<br />
Rusya-Ukrayna savaşını bitirecek tek ülkenin<br />
Türkiye, tek liderin Erdoğan olduğu konuşuluyor.<br />
Üstelik konuşanlar biz değiliz. Konuşanlar<br />
Amerikalılar ve Avrupalılar. Suriye’de de, Irak’ta<br />
da, Libya’da da artık Türkiye masaya oturmadan<br />
sorun çözülemiyor. Peki, bölgesel güç olmazsanız<br />
nasıl çözeceksiniz. Artık muhalif veya aşırı<br />
muhalif fark etmez, herkesin bu gerçeği görmesi<br />
lazım.<br />
Türkiye kendinden emin yeni rotasına doğru<br />
yol alırken, düşmanlar da boş durmuyor. Türkiye’yi<br />
bölgesel güç olmaktan alıkoyup yeniden<br />
müstemleke yapmaya çalışanlar, her türlü oyun<br />
ve algı ile hükümeti kötülemeye devam ediyorlar.<br />
Edecekler de…<br />
Ha be kardeşim, bir de gerçekleri görseniz… Bir<br />
de objektif olmaya çalışsanız… Bir de dünyanın<br />
gidiş istikametini tahmin etseniz… Erdoğan’a<br />
olan kininiz, sizi devlete-millete zarar verme<br />
noktasına getirmiş. ‘Erdoğan gitsin de ne olacaksa<br />
olsun. ‘diyorsunuz. Merak etmeyin Erdoğan<br />
gidecek. Vakti saati geldiğinde gidecek. Az sabredin.<br />
2023’te yeniden başkan seçildikten sonra<br />
süresi doluyor. Şunun şurasında ne kaldı 2028’e.<br />
Bakın adım gibi eminim, 2028 geldiğinde hakikati<br />
görecek ve Erdoğan’ın süresini bir dönem<br />
daha uzatabilmek için çaba sarf edeceksiniz.<br />
Çünkü kendi 5.nesil uçağını yapan, kendi tankını<br />
yapıp ihraç eden, kendi kıtalararası füzesini kahraman<br />
ordusuna teslim eden, kendi otomobilini<br />
üreten, tarımsal üretimde ülkesi ile yetinmeyip<br />
bölgesini doyuran, gençlerin teknolojik buluşmalar<br />
için birbiri ile yarıştığı o günün Türkiye’si,<br />
bölgesel güç olmaktan öteye yeni bir hedefe doğru<br />
yol alacak.<br />
Kızıl Elma’ya.
KAPAK KONUSU<br />
24<br />
Ahmet Çakır<br />
Beyzat Aksoy<br />
GÜVEN VE KALİTESİYLE FARK YARATAN DÜNYA MARKASI…<br />
TEMTAR Group Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Ali Sami YÜCE<br />
İşe başladığı ilk yıllarda ihracat konusunda bilgi ve tecrübesi olmamasına<br />
rağmen sabrı ve çalışma prensipleriyle başarı merdivenlerini<br />
tek tek tırmanan, samimiyeti ve dürüstlüğüyle gönülleri<br />
fetheden Ali Sami Yüce ile bizlere göre Konya’nın gözbebeği firmalarından<br />
bir tanesi olmayı başaran ve Konya’nın ihracata açılan kapılarının<br />
başında gelen TEMTAR Firmasını konuştuk. 3 kıtada 30 ülkeye<br />
ihracat yapan TEMTAR Firması her geçen gün artan müşteri portföyüne<br />
kaliteli ürünlerini en uygun fiyatlarla sunmaya devam etmekte.<br />
Başarı sırlarının saygı ve güvene dayalı olduğunu belirten Ali Sami<br />
Bey ekip ruhunun önemli olduğunu ve TEMTAR Group olarak bir<br />
aile olduklarını dile getirdi.<br />
Sizi tanıyabilir miyiz?<br />
Öncelikle bana bu röportaj imkânını sunan <strong>Metropol</strong><br />
ailesine teşekkür ederim. Adım Ali Sami Yüce,<br />
1983 Konya doğumluyum. Evli ve 2 çocuk babasıyım.<br />
Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Gazetecilik<br />
mezunuyum.<br />
TEMTAR firmasının kuruluş sürecini bizlerle paylaşır mısınız?<br />
TEMTAR firması şuan beraber olduğum iki kardeşim<br />
(İsmail Bey ve Mustafa Bey ) ile kurduğumuz firmanın<br />
adıdır. Ancak TEMTAR’dan önce babamız<br />
Ahmet Yüce tarafından kurulan Ahmet Yüce Tarım<br />
Makinaları ve Yedek Parçaları Ltd. Şti. firması 1975<br />
yılında kurulmuştur. Ana üretimi biçerdöver yedek<br />
parçalarıdır. Bizde ikinci kuşak olarak babamızdan<br />
aldığımız bayrağı daha üst seviyelere çıkartmak ve<br />
uluslararası bir marka haline getirmek için 2005 yılında<br />
TEMTAR şirketini kurduk. Biçerdöver yedek<br />
parça üretiminin yanına balya yedek parçalarını da<br />
ekleyerek ürün yelpazemizi daha da genişlettik. Son<br />
olarak son 1,5 senedir de TEMTAR markası altında<br />
tarım makinaları üretimine başladık. Şu anda<br />
TEMTAR firması 5000 m2 kapalı alanda 3 kıta da<br />
30 ülkeye ihracat yapmaktadır.
Temtar Group olarak diğer şirketlerden bahseder misiniz?<br />
TEMTAR Group olarak 5 şirkete sahibiz.<br />
Bunların adları TEMTAR Ltd. Şti. başta olmak<br />
üzere, Ahmet Yüce Ltd. Şti. , Konlazer<br />
Ltd. Şti, Harmaster Ltd. Şti. ve Konatti Ltd.<br />
Şti. firmalarıdır.<br />
TEMTAR Ltd. Şti. şirketinde biçerdöver, balya<br />
yedek parçaları ve tarım makinaları üretmekteyiz.<br />
Ahmet Yüce Ltd. Şti. şirketinde traktör yedek<br />
parçaları üretimi ve alım satımı yapmaktayız.<br />
Konlazer Ltd. Şti. şirketinde lazer kesim ve<br />
büküm işlemleri yapılmaktadır.<br />
Harmaster Ltd. Şti. şirketinde Biçerdöver elek,<br />
sarsak, saç zıpka ve diğer saç aksam ürünleri<br />
üretilmektedir.<br />
Konatti Ltd. Şti. şirketinde ise çayır biçme<br />
makinaları ve yedek parçaları üretilmektedir.<br />
www.metropoldergileri.com 25
KAPAK KONUSU<br />
26<br />
Ürün portföyünüz nelerdir? Ürünleriniz hakkında bizleri<br />
bilgilendirir misiniz?<br />
TEMTAR firması olarak ana ürün portföyümüz biçerdöver<br />
ve balya yedek parçaları üretimi ve ihracatını<br />
yapmak. Bu parçalar genellikle mekanik aksam<br />
parçaları olup mil, dişli, kasnak vb. parçalardır. Son<br />
1,5 senedir de tarım makinaları üretimi yapmaktayız.<br />
Tarım makinaları olarak da mibzer, mısır silaj<br />
makinesi, chisel, kültivatör ve kanal açma makineleri<br />
üretmekteyiz.<br />
İlk ihracat deneyiminizi bizimle paylaşır mısınız?<br />
Bundan 20 sene önce daha sosyal medya argümanları<br />
bu kadar aktif değil iken ben ihracat yapmaya<br />
karar verdim. Fakat ihracat nasıl yapılır hiçbir bilgim<br />
ve tecrübem yoktu. Hepsini sahada tecrübe<br />
ederek öğrendim. Buradan bana desteğini hiç esirgemeyen<br />
babam, annem, eşim ve kardeşlerime bir<br />
kez daha teşekkür ediyorum. Çünkü hiç kolay yıllar<br />
değildi. Bir şeyler yapmak istiyorsunuz ama çalışıp<br />
bir şey elde edemiyorsunuz. Fakat bu süreçte sevdik-
‘’3 Kıta,<br />
30 Ülkede var<br />
gücümüzle<br />
çalışıyoruz…’’<br />
lerim bana hep inandı ve güvendi bu yüzden haklarını<br />
ödeyemem.<br />
Tabi ilk ihracat tecrübemi de sizlerle paylaşmak<br />
isterim. Ben üniversite eğitimimi tamamlayıp geldikten<br />
sonra bilgisayarın başında müşteri ararken<br />
babam bu konuda bana kızıyor ve üretime girip abilerime<br />
yardım etmemi istiyordu. Bende dış ticaretin<br />
bilgisayar başında yürüdüğünü ısrarla söylüyordum<br />
ama sabır gerekli idi. İlk müşterimi hiç unutamam<br />
Macaristan’dan bulmuştum. Ben müşterinin istedikleri<br />
ürünleri proforma fatura hazırlayıp mail<br />
attıktan 2 gün sonra müşterimiz hesabımıza fatura<br />
tutarını komple yatırmıştı. Çok sevinmiştim ve<br />
babama bulduğum müşterinin hesabımıza para<br />
gönderdiğini söyleyince inanamamıştı. Adamlar<br />
yapmadığın ürünün parasını neden sana gönderdi<br />
diye çok şaşırmıştı ve o gün bugündür babam bana<br />
iş konusunda bir daha hiç kızmadı, karışmadı ve<br />
devamlı destek oldu.<br />
Hangi pazarlara ihracat gerçekleştiriyorsunuz?<br />
Avrupa ülkelerinde ağırlıklı doğu bloğu olmak üzere<br />
Yunanistan, Ukrayna, İtalya, Romanya, Polonya,<br />
Rusya, Sırbistan, Arnavutluk, Macaristan vb. ülkelere<br />
ihracat yapmaktayız. Asya ülkelerinde Irak,<br />
Ürdün, Arabistan, Azerbaycan, Özbekistan, Kırgızistan,<br />
Kazakistan vb. ülkelere ihracat yapmaktayız.<br />
Son olarak Afrika pazarında da Fas, Tunus, Cezayir,<br />
Sudan, Libya, Mısır, Etiyopya, Kenya vb. ülkelere ihracat<br />
yapmaktayız.<br />
Yurt dışı satış faaliyetlerinizden bahseder misiniz? Satışlarınız<br />
beklentilerinizi karşılıyor mu?<br />
TEMTAR olarak yurtdışına satış yapmak için sosyal<br />
medyayı aktif ve profesyonel kullanarak müşteri<br />
buluyoruz. Tabi bunun yanında yurtdışı ve yurtiçi<br />
fuarlara katılıyoruz. Son olarak da ülke ziyaretleri<br />
yaparak müşterilerimizi kendi yerlerinde ziyaret<br />
ederek yüz yüze görüşmeler yapıyoruz.<br />
Diğer şirketlerimizde kendi ana sektörümüz dışında<br />
değiller ve birbirine bağlı sektörler olduğu için<br />
TEMTAR ile çalışan müşterimize diğer şirketlerimizden<br />
bahsederek bir süper market hizmeti sunup<br />
aynı müşteriye daha çok ürün satabilmekteyiz. Bu<br />
yüzden satışlarımızın seviyesini her geçen gün artırarak<br />
müşterilerimize en iyi hizmeti sunmaktayız.
KAPAK KONUSU<br />
28<br />
Sektörünüzün zorlukları neler?<br />
Her sektörün kendine göre zorlukları vardır. Bizim<br />
sektörün sıkıntısı girmiş olduğumuz bütün pazarlarda<br />
Çin ve Hindistan ürünlerinin yaygın olması<br />
ve bu ürünlerin fiyatlarının oldukça düşük olması.<br />
Durum böyle olunca müşterilerimize fiyatlarımızın<br />
onların fiyatlarından yüksek ama kalitemizin de<br />
onlardan üstün olduğu konusunda ikna etmemiz oldukça<br />
zor oluyor. Çünkü her ülkede tüccarlar ürünü<br />
uygun fiyata alıp daha çok kazanç elde etmek istiyor.<br />
Birde kalifiyeli personel bulmakta çok zorlanıyoruz.<br />
Eskiden çıraklık okulundan gelen gençler vardı fakat<br />
şimdiki sisteme göre bütün herkes okuyor ama<br />
sanayi de usta olarak yetişecek eleman bulunamıyor.<br />
Tabi okumaya karşı değilim fakat her birey kendi<br />
içinde özeldir belki Türkiye’nin en yetenekli marangoz<br />
ustası olacak çocuğu biz genç yaşta keşfedemiyoruz.<br />
Çocukta bu özelliğinden habersiz olduğu için<br />
yetenekli olduğu mesleği yapamadan üniversite mezunu<br />
oluyor sonra evlilik iş telaşı derken bir yere memur<br />
olarak atanıyor. Belki de çok yetenekli olduğu<br />
marangozluk veya kalıpçılık mesleğinden kendinin<br />
bile haberi olmadan uzak kalıyor. Herkes okumalı<br />
ama üretimin aksamaması için kalifiyeli ve yetenekli<br />
elemanları keşfedip üretime dahil etmeliyiz.<br />
TEMTAR’ı rakiplerinden ayıran özellikleri nelerdir?<br />
TEMTAR Group olarak biz bir aileyiz. Ekip ruhuna<br />
çok önem veriyoruz.<br />
En küçük yaştaki işçimizden en büyük yaştaki ustamıza<br />
kadar herkes birbirine saygı ve sevgi besleyen<br />
ve bunu üretime yansıtan, müşterilerimize en iyi ve<br />
en kaliteli hizmeti sunan ve bunu birkaç senedir değil<br />
yaklaşık 50 senedir sürdüren bir firmayız. Müşterilerimiz<br />
ile ikili ilişkilere önem veren onların güvenini<br />
yıllardır kazanan bir firmayız. Biz ikinci kuşak<br />
olarak bunları sürdürüyoruz tabi temennimiz ve<br />
isteğimiz 3. nesle de bunları öğretebilmek onlarında<br />
müşterilerimize sıcak ve saygılı davranmalarını<br />
sağlamak.<br />
AR-GE çalışmalarınız hakkında bizi bilgilendirir misiniz?<br />
Gelecek hedefleriniz arasında neler var?<br />
TEMTAR Group bünyesine üretim ile alakalı birkaç<br />
sektör daha eklemeyi hedefliyoruz. Yedek parça üretimimize<br />
daha ucuz maliyet getirecek ve kalitemizi<br />
daha da artıracak sektörler dahil edebiliriz, bunun<br />
yanında tarım makinalarında da Türkiye’de henüz<br />
yapılmamış olan büyük balya toplama makinesi<br />
projelerini yürütüyoruz umuyorum seneye ürünümüz<br />
çıkmış olacak.<br />
Hedeflerimiz arasında ihracat yapmadığımız ülkelere<br />
özellikle Kuzey ve Güney Amerika kıtalarına<br />
ihracat yapmak var. Gerekirse bu ülkelere ziyaretler<br />
yapabilir veya fuarlarına katılabiliriz.<br />
2021 yılını sektörel anlamda değerlendirecek olsanız<br />
neler söylersiniz? 2022’den beklentileriniz nelerdir?
2021 yılı malum pandemi yılıydı. Aksamalar olsa<br />
da üretim ve ihracat durmadığı için yoğun bir çalışma<br />
yılı olarak geçirdik. Çünkü Çin’deki konteynır<br />
fiyat artışı müşterileri alternatif pazar arayışına<br />
itti. Bizim ülke Çin’e alternatif olabilecek bir pazar<br />
bu yüzden geçen sene pandemi olmasına rağmen<br />
sadece tarım değil tüm sektörler yoğun bir çalışma<br />
yılı geçirdi. Ancak 2022 yılı Ukrayna -Rusya savaşı,<br />
küresel ekonomik kriz ve enerji krizi olarak hatırlayacağımız<br />
bir sene olacak. Bu sebeplerden dolayı<br />
hammadde fiyat artışları her hafta olmakta ve piyasa<br />
tam oturmuş gözükmüyor.2022 yılı son çeyrek olarak<br />
toparlanma yılı olursa 2023 yılı savaşında sonlanacağını<br />
düşünürsek çok daha verimli geçeceğini<br />
düşünüyorum.<br />
Son olarak neler söylemek istersiniz?<br />
Sizin vesileniz ile tüm TEMTAR ekibine ve aileme<br />
teşekkür ediyorum. Gerçekten tüm millet olarak bu<br />
son 2 senedir o kadar çok yıprandık ki Rabbim den<br />
savaşsız, hastalıksız, ekonomik krizsiz mutlu, huzurlu<br />
ve sağlıklı yıllar temenni ediyorum.<br />
www.temtar.com.tr<br />
@ temtar.knotter<br />
@ temtarcom<br />
www.metropoldergileri.com 29
RÖPORTAJ<br />
30
www.metropoldergileri.com 31
RÖPORTAJ<br />
32<br />
Beyzat Aksoy<br />
Gayrimenkul dünyasının<br />
güvenilir ve çözüm odaklı markası<br />
Erkan Başar Gayrimenkul ile tanışın…<br />
Küçük ve mütevazi bir ofiste başlayan yolculuk deneyim ve tecrübe ile birleşerek başarı<br />
dolu bir iş hayatına dönüşüyor. Azim, sabır ve özverili çalışması sayesinde Konya’nın sevilen,<br />
güvenilir ve en çok tercih edilen firmalarından biri olmayı başaran Erkan Başar<br />
Gayrimenkul’u sempatikliği ve yakışıklılığıyla tanınan firma sahibi Erkan Başar ile<br />
konuştuk. Gayrimenkul sektörünün genel sorunlarını, seçimlerin sektöre etkilerini, fiyatlandırma<br />
gibi konuları bizler için yanıtlayan Erkan Bey müşterileriyle güvene dayalı güçlü ilişkilerinin kurulması<br />
ve bu güvenin devam ettirilmesi en önemli gayelerinden biri olduğunu sözlerine ekledi.
Erkan Başar Gayrimenkul<br />
Firma Sahibi<br />
Erkan BAŞAR<br />
‘‘Tek farkımız<br />
başarmamız...’’<br />
www.metropoldergileri.com 33
RÖPORTAJ<br />
34<br />
Sizi tanımayanlar için öncelikle bizlere kendinizi<br />
tanıtabilir misiniz?<br />
1991 yılında 2 çocuklu bir ailenin 3.çocuğu olarak<br />
dünyaya geldim. Üniversite yılları da dahil olmak<br />
üzere eğitim hayatımın bütününü Konya’da tamamladım.<br />
15 yaşında ticaret hayatıma başladım,<br />
farklı sektörlerde hizmet verdikten sonra 2014 yılında<br />
gayrimenkul sektörüne adım attım.<br />
Erkan Başar Gayrimenkul ’un kuruluş<br />
sürecinden bahseder misiniz?<br />
2014 yılında tek başıma çıktığım bu yolculukta küçük,<br />
mütevazi bir ofiste hizmet vermeye başladım.<br />
Titiz ve şeffaf çalışma prensibiyle başladığım gayrimenkul<br />
sektöründe bu ilkelerimi koruyarak her zaman<br />
için şirketimi bir adım ileriye taşıdım. Bugün<br />
ki şirket misyonumuzda marka değerimizi hep daha<br />
yükseğe taşımaktır.<br />
Gayrimenkul denildiğinde genelde insanın<br />
aklına ev ya da iş yeri gelmektedir.<br />
Gayrimenkulün kapsadığı satışı ya da<br />
kiralaması yapılan taşınmazlar bunlarla<br />
sınırlı mı?<br />
Hayır, gayrimenkul geniş perspektifte değerlendirilmesi<br />
gereken bir tanımdır. Ev, arsa, arazi, tarla,<br />
dükkan gibi mallar, “gayrimenkul mallar” kapsamında<br />
yer almaktadır.<br />
Müşterilerinize sunmuş olduğunuz<br />
hizmetler neler?<br />
Müşterilerimizin satışını veya kiralamasını yapması<br />
gereken gayrimenkullerinin profesyonel çekimlerini<br />
yapıp kurumsal sayfaların yanı sıra güçlü ekip yapısıyla<br />
birlikte sosyal medya hesaplarından gayrimenkullerin<br />
reklamları yapılarak geniş müşteri kitlelerine<br />
ulaştırılması sağlanmaktadır. Haftalık olarak
güncellenen gazete ve dergi<br />
reklamlarıyla birlikte sponsorlu<br />
reklamlar verilip satış-kiralama<br />
süreci hızlandırılmaktadır.<br />
Satış-kiralama<br />
sürecinde en doğru fiyatın<br />
belirlenerek ilerlenebilmesi<br />
için ücretsiz ekspertiz hizmeti<br />
de müşterilerimiz için<br />
yapılmaktadır. Gayrimenkul<br />
alım-satım işlemleri<br />
sürecinde banka, kredi gibi<br />
tüm prosedürler için müşterilerimizin<br />
yanında olup<br />
tüm bu işlemler titizlikle takip edilmektedir. Tapu<br />
devrinin sorunsuz biçimde tamamlanması için tüm<br />
tarafların işlemleri tarafımızca yapılıp tapu devri<br />
gerçekleştirilmektedir.<br />
Sektörünüze sunmuş olduğunuz yenilikler<br />
var mı? Erkan Başar Gayrimenkul firmasını<br />
rakiplerinden ayıran özellikleri nelerdir?<br />
Gayrimenkul sektörüne farklı bakış açısı sağlayan<br />
kurumsal çalışma yapımız ve müşteriye güven<br />
veren prensiplerimizin yanında Konya ilinin her<br />
bölgesinde, her bütçeye ve her talebe uygun geniş<br />
portföyümüzün olması bizi seçilen gayrimenkul<br />
şirketi yapıyor. 15 kişilik her biri alanında uzman<br />
ekip arkadaşımız ile her müşteri ile her konuda<br />
birebir ilgilenip tüm süreçlerde yanlarında bulunmaktayız.<br />
Bu sebeplere bağlı olarak da en çok tercih edilen<br />
şirketler içerisindeyiz.<br />
www.metropoldergileri.com 35
RÖPORTAJ<br />
36<br />
Ülkemizdeki artışları enflasyon ile<br />
kıyaslayacak olursak enflasyonun üzerinde<br />
bir artış var mı? Varsa sebebi sizce nedir?<br />
Tabiki de var, enflasyon ile kıyaslamaktan ziyade direkt<br />
olarak enflasyona bağlı diyebiliriz. Çünkü döviz<br />
kurları üzerinden belirlenen piyasa fiyatları yerli ve<br />
milli üretim gücümüzün önüne geçerek ülkemizin<br />
en büyük gelir kaynakları arasında olan inşaat sektörünü<br />
tamamıyla olumsuz yönde etkiledi.<br />
Gayrimenkul değerinin tespit edilmesi,<br />
fiyatın belirlenmesi gibi problemlerle karşı<br />
karşıya kalıyor musunuz? Bu konuda<br />
danışanlarınızla nasıl bir yol izliyorsunuz?<br />
Piyasaların hareketli olmasından dolayı belirlenmiş<br />
olan fiyatların yüksek olması ve bunun yanı sıra<br />
diğer mal sahiplerinin de bu fiyatlardan haberdar<br />
olmasıyla birlikte doğru fiyat üzerine çalışmakta<br />
zorlanıyoruz. Ekibimizde bulunan danışman arkadaşlarımızla<br />
birlikte müşterilerimize haftalık<br />
raporlar vererek gelen arz-talep ilişkisi üzerinde değerlendirmeler<br />
yaparak fiyat güncellemelerine gitmekteyiz.
Sektörde yaşadığınız sıkıntılar nelerdir?<br />
Sektörümüzün başlıca sıkıntılarından biri de mesleğimizi<br />
ana meslek dalı olarak görmeyen kişilerin<br />
mevcut müşteri potansiyeline ciddi şekilde zarar vererek<br />
güvensizlik algısı oluşturması.<br />
Ev alırken ya da satarken insanlar nelere<br />
dikkat etmeli?<br />
Doğru fiyat ve doğru satış pazarlama tekniklerini<br />
kullanarak etkin satışlar yapılmaktadır. Profesyonel<br />
bir firmayla çalışarak süreç en doğru ve hızlı şekilde<br />
sonuçlanabilmektedir. Dolayısıyla alanında uzman ve<br />
profesyonel ekip yapısına sahip firmalar tercih edilip<br />
süreç şeffaflık ilkesi ile birlikte tamamlanmalıdır.<br />
Erkan Başar Gayrimenkul’u bu kadar başarılı<br />
kılan nedir?<br />
Bizi gayrimenkul sektöründe başarılı kılan faktörlerin<br />
en önemlisi de daha öncesinde güveni<br />
kırılmış müşterilerimizin güvenini kazanabilmemizdir.<br />
Bu güveni kazanabilmemizin sebebi de tamamıyla<br />
şeffaf ve dürüst bir çalışma politikası ile<br />
yol almamızdır.<br />
Gelecekteki planlarınız neler?<br />
Sektöre farklı perspektiften bakarak titiz ve şeffaf<br />
çalışma prensibiyle çıktığımız bu yolda benimsenen<br />
tüm ilkeler korunup, Erkan Başar Gayrimenkul’u<br />
mevcut konumdan daima ileriye taşıyarak marka<br />
değerimizi her zaman daha da yükseğe taşımak<br />
olacaktır.<br />
Son olarak neler söylemek istersiniz?<br />
Tek farkımız başarmamız...<br />
erkanbasargayrimenkul.sahibinden.com<br />
@erkanbasargayrimenkul<br />
+90(541) 365 25 46<br />
www.metropoldergileri.com 37
38
www.metropoldergileri.com 39
RÖPORTAJ<br />
40<br />
Seycan Çakır<br />
PROF. DR.<br />
AYNUR ELHAN NAYIR<br />
NECMETTİN ERBAKAN ÜNİVERSİTESİ<br />
AHMET KELEŞOĞLU EĞİTİM FAKÜLTESİ<br />
GÜZEL SANATLAR EĞİTİMİ BÖLÜMÜ MÜZİK EĞİTİMİ ABD<br />
Prof. Dr. Aynur Elhan Nayır,<br />
tüm hayatı sanatla yoğrulmuş,<br />
sanatla iç içe büyümüş ve hayatını<br />
sanata adamış bir kişilik.<br />
Konyamızda sanat adına çalışmalarına<br />
devam eden Aynur<br />
Hanım, yetiştirdiği çocuklara da<br />
kendi sanat aşkından bir parça,<br />
bir iz bırakan çok değerli bir isim.<br />
Konya için bir değer olan sevgili<br />
Aynur Hocamız ile keyifli bir<br />
röportaj gerçekleştirdik. Hayatı,<br />
sanata olan aşkı, müzik tutkusu<br />
ve daha fazlası için röportajımıza<br />
göz atmayı unutmayın.<br />
Keyifli okumalar.<br />
Sizin tanımınızla Aynur Elhan Nayır kimdir?<br />
Mustafa Kemal Atatürk<br />
gibi bir lideri olan ülkenin<br />
sanata ve sanatçıya<br />
olan ilgisi ve sevgisi<br />
zannımca hiçbir zaman<br />
tükenmeyecektir<br />
Sanatın her dalına aşık birisiyimdir. Bu da ailemden gelen bir<br />
özelliktir. Babam Bakü Devlet Konservatuvarında uzun yıllar<br />
Rektör Yardımcılığını üstlenen ve aynı konservatuvarın iki<br />
farklı bölümünden (klarnet ve müzikoloji) derece ile mezun olmuştur.<br />
Annem de yine Profesör aynı konservatuvardan müzikoloji<br />
bölümünden mezun, teyzem Profesör ve Azerbaycan’ın<br />
devlet sanatçısı, ünlü kemancıdır, kardeşim Bakü Müzik Akademisinin<br />
Profesörü, yine müzikoloji bölümü mezunudur. Bunun<br />
dışında dedem ressamlık bölümünden mezun olmasına<br />
rağmen Azerbaycan halk müziğine belki de bizlerden daha iyi<br />
hakimdi. O, çok güzel tar ve piyano çalardı. Kendisinin amatör<br />
bir müzik topluluğu vardı ve Azerbaycan’da ünlü olan çok <strong>sayı</strong>da<br />
sanatçı yetişmiştir.<br />
Kısaca özetlemek gerekirse, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de<br />
dediğim gibi, müzisyen bir ailede doğdum. Müzik eğitimine<br />
5 yaşında başladım. 11 yıllık özel müzik okulunda piyano sı-
nıfından mezun olduktan sonra<br />
1990 – 1995 yılları arasında Azerbaycan<br />
Devlet Konservatuarında<br />
eğitim gördüm, Müzik Tarihi ve<br />
Teorisi Fakültesinden derece ile<br />
mezun oldum. 1995 – 1996 yılları<br />
arasında Bakü Müzik Akademisinde<br />
(Azerbaycan Devlet Konservatuarı)<br />
Öğretim Görevlisi olarak<br />
göreve başladım 1995 – 1997 yılları<br />
arasında Bakü Müzik Akademisinden<br />
Mastır derecesi aldım.<br />
1996 – 2001 yılları arasında Bilkent<br />
Üniversitesi “Müzik ve Sahne<br />
Sanatları” Fakültesinde Öğretim<br />
Görevlisi olarak Türkiye’ye davet<br />
edildim. Daha sonra Bakü Müzik<br />
Akademisine dönerek 2003 yılında<br />
Doktoramı bitirdim. Akademik<br />
kariyerimi 2004 - Yardımcı<br />
Doçent Doktor ve 2007 yılında ise<br />
Doçent Doktor unvanlarını alarak<br />
bu kurumda devam ettirdim. 2004<br />
yılından Konya Selçuk Üniversitesi<br />
Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar<br />
Bölümü Müzik Eğitimi ABD’da<br />
göreve başladım. 2012 yılında Türkiye<br />
Cumhuriyeti Yüksek Öğretim<br />
Kurumu tarafından düzenlenen<br />
Doçentlik sınavını kazandım, 2018<br />
yılında ise tekrar buradan Profesörlük<br />
unvanlarını aldım. Dolayısıyla<br />
akademik anlamda hep “çift<br />
dikiş” olarak yürüdüm.<br />
Aile olarak müzikle iç içesiniz,<br />
bu sizin müziğe olan<br />
ilginizi nasıl etkiledi? Olumlu<br />
ve olumsuz yönleri neler?<br />
Evet, sanat ortamında yetişmem<br />
beni bir müzisyen olarak tabi ki,<br />
çok etkiledi. Evimizdeki kütüphanemizde<br />
sadece müzik ve sanat<br />
kitapları değil, aynı zamanda aklınıza<br />
gelebilecek müzik tarihine ait<br />
tüm muhteşem eserlerin plakları<br />
da mevcuttu. Annem ve babam bu<br />
birikimi öğrenciliklerinden itibaren<br />
toplayarak bana ve kardeşime<br />
miras bırakmıştı. Bizim evde dönemin<br />
ünlü yazarları, bestecileri<br />
ve müzisyenleri sıkça soframızda<br />
toplanırdı. Bu sanat ve müzik<br />
ortamlarında her türlü sohbet ve<br />
tartışmalara şahit olurdum. Şimdi<br />
o zamanları düşündüğümde ne<br />
kadar şanslı biri olduğumu anlıyorum.<br />
Tabi ki, böyle bir ortamda<br />
yetişmek tam da kişiliğimin gelişimi<br />
döneminde çok etkileyiciydi.<br />
Ama diğer taraftan da müzisyen<br />
olmama karar veren ailem oldu.<br />
Şimdi düşündüğümde bu seçimi<br />
çocuğa bırakmak ne kadar doğru,<br />
o da tartışılır. Çünkü müzisyenlik<br />
çocuk yaştan itibaren çok fedakârlıklar<br />
gerektiren bir meslektir. Mesela,<br />
yaşıtlarım sokakta oynarken<br />
ben piyanonun başında saatlerce<br />
egzersiz çalışmak zorundaydım.<br />
Benim hayalim ressam olmaktı.<br />
Dedemden gelen bir yetenek bana<br />
da geçmişti demek ki. Ama diğer<br />
taraftan müziği de çok seviyordum<br />
ve bu konuda başarılıydım.<br />
Tabi ki, yıllar sonra iyi ki, müzisyen<br />
oldum diyorum. Fakat resim hep<br />
hobi olarak hayatımda kaldı. Ailemin<br />
müzikle iç içe olmasının en önemli<br />
olumsuz tarafı ise bu aileyi laikince<br />
temsil edebilme sorumluluğudur. Bu<br />
hep en iyisi gayreti ve çabası içerisinde<br />
olma, üzerimde bir baskı haline<br />
geliyordu. Benim büyük oğlum da<br />
müzisyendir. Marmara Üniversitesi<br />
Bestecilik ve İstanbul Teknik Üniversitesi<br />
MİAM’da ses mühendisliğinden<br />
yüksek lisansını tamamladı. Şimdi<br />
bu aile sorumluluğunun yükü onun<br />
da omuzlarında. Küçük oğlum farklı<br />
meslekten olmasına rağmen genetik<br />
kodlar onu da rahat bırakmadı. O da<br />
çok güzel saksafon ve gitar çalıyor.<br />
Eşimden yana çok şanslıyım. Çünkü<br />
kendisi müziğe aşık birisi. Çok güzel<br />
bağlama, ut, klarnet, keman çalar. O,<br />
tamamen doğal bir yetenek, çünkü<br />
kendi merakı ve tamamen müziğe<br />
olan ilgisi sayesinde kulaktan çalıyor.<br />
Müzisyenlik çocuk<br />
yaştan itibaren çok<br />
fedakârlıklar gerektiren<br />
bir meslektir<br />
www.metropoldergileri.com 41
RÖPORTAJ<br />
42<br />
İlk olarak ne zaman kendinize müzik ile ilgili<br />
kariyer hedefi belirlediniz?<br />
Lise döneminde artık ne istediğimi biliyordum. Yani<br />
kesinlikle müzisyen olacağıma karar vermiştim. Zaten<br />
müzik böyle bir şey, çocuğunuzun küçük yaşlardan<br />
müzisyen olarak yetişmesini istiyorsanız biraz<br />
ısrarcı olmalısınız. Çünkü bu bilinç 7. veya 8. sınıftan<br />
sonra gelişir. Eğer bir gün çalgınıza çalışmadığınızda<br />
bu durum sizi rahatsız etmeye başlıyorsa artık bu<br />
bilince sahipsiniz anlamına gelmektedir. Benim piyanoyla<br />
tanışlığım 5 yaşında başlasa da 8. sınıfa geldiğimde<br />
bölümümü değiştirmeye ve müzik teorisi<br />
bölümüne geçmeye karar vermiştim. Bununla ilgili<br />
dilekçemi müdür yardımcısına verdiğimde piyano<br />
hocamı da odasına davet ederek benimle uzun bir konuşma<br />
yaptı. Okulumuzun müdür yardımcısı müzik<br />
gecelerinde ve piyano sınavlarından beni yeterince<br />
tanıyordu çünkü. Piyanoyu kesinlikle bırakmamam,<br />
gerekirse iki bölümde aynı anda okumam konusunda<br />
her iki hocam da beni ikna etti. İkisi de artık bu<br />
hayattan göçen insanlar. Allah her ikisine de rahmet<br />
eylesin. Ama hocalarımın verdiği bu karar benim hayatımı<br />
çok etkiledi. Onlara minnettarım.<br />
Resim de aynı müzik gibi<br />
çok büyük zaman ve<br />
çaba isteyen bir sanat<br />
dalıdır
Aynur Hocam müziğin yanı sıra tasarıma da<br />
oldukça meraklısınız. Bu ilginiz nasıl gelişti?<br />
Dediğim gibi çocukluğumda dedeme çok özenirdim.<br />
Onun resimlerini gördüğümde kesinlikle ressam olmalıyım<br />
diyordum. Resim yeteneğim hep vardı. Bu da kendisini<br />
farklı şekillerde göstermeye başladı. Çocukken resim<br />
kurslarına da gidiyordum. Tabi sonra piyano derslerime<br />
engel olduğu için bırakmak zorunda kaldım. Çünkü resim<br />
de aynı müzik gibi çok büyük zaman ve çaba isteyen bir sanat<br />
dalıdır. Doçentlik sınavından sonra kendime “çini boyama”<br />
kurslarına gideceğime dair söz vermiştim. Kurslara<br />
başladım ve bu işten çok büyük zevk aldım. Daha sonra seramik<br />
işine merak saldım. Her zaman mobilya tasarımı ve<br />
geri dönüşüm işleri ilgimi çekiyor. Bu tür<br />
uğraşılar benim ruhumu dinlendiriyor ve<br />
yeni bir şeyler üretmek çok iyi geliyor. Görsel<br />
sanatlar hayatımda her zaman olacak.<br />
Müzik eğitiminin yaşı var mıdır?<br />
Müziğe ilgisi olan çocukları aileler<br />
nasıl yönlendirmeli?<br />
Müzik, başta dil gelişimi olmak üzere,<br />
sosyal gelişim, kişilik gelişimi, zihin gelişimi<br />
ve duygusal gelişime açıkça katkıda<br />
bulunmaktadır. Okul öncesi yaş grubunun çocuğun<br />
bütün hayatında etkili olduğunu uzmanlar tarafından<br />
defalarca vurgulanıp kanıtlandığını biliyoruz. Erken<br />
yaşta müzik eğitiminin de bu anlamda katkısı oldukça<br />
büyüktür. Dünyanın birçok ülkesinde önde gelen Suzuki,<br />
Kodally ve Orff metotlarıyla müzik eğitimini 1,5 yaş<br />
grubuyla başlatan okullar bulunmaktadır. Erken yaşta<br />
müzik eğitimine başlanmasının ana hedefi profesyonel<br />
müzisyen yetiştirmek değil, çocukta etkin ve sağlıklı bir<br />
gelişimi elde edebilmektir. Bu yüzden biz eşimle “Aşkan<br />
Güzel Sanatlar, Kültür ve Spor Çocuk Akademisi”ni kurduğumuzda<br />
hayallerimiz ve hedeflerimizi bu doğrultuda<br />
tutmaya çalıştık. Bu yola “yeteneksiz çocuk yoktur, yeter<br />
ki, keşfedilsin” sloganıyla çıktık ve çocuklarımızı sanata<br />
ve spora teşvik etmek için halen de elimizden geleni yapıyoruz.<br />
Bizim eğitim kurumumuzda Milli Eğitim Müfredatı<br />
dışında, çocuklar her gün sanat ve müzik derslerini<br />
onlara ayrılan sınıflarda ve çoğu zaman da okulumuzun<br />
geniş bahçesinde görüyorlar. Bu kurumda Güzel Sanatlar<br />
Koordinatörlüğünü üstlenerek çocuklarımızı enstrüman<br />
eğitimine de yönlendiriyorum. Her dönem sonu “rapor”<br />
konserler ve dinletiler yapıyoruz ki, çocuklarımız “sahne<br />
tozu”na alışsın. Bu aynı zamanda özgüven duygusunu da<br />
arttırarak çocuklarımızı sanat ortamına hazırlıyor. Çocuklarımıza<br />
her ay bir müzik enstrümanının tanıtımını<br />
yapıyoruz. Bunu da bu işin uzmanını davet ederek önce<br />
tanıtım ve daha sonra da bu çalgı aracılığıyla bir dinleti<br />
veriyoruz. Çocuklarımızın müziğe olan ilgisi inanılmaz,<br />
hiç ses çıkarmadan konseri baştan sona büyük bir ilgiyle<br />
dinliyorlar.<br />
Ama bunun yanında tabi ki, her yaşta sanatla ve özellikle<br />
de müzikle uğraşmak insan ruhuna iyi gelir. Hiç unutmuyorum<br />
benim 45 yaşında sanata aşık akademisyen bir<br />
piyano öğrencim vardı. Onunla saatlerce müzikten ve<br />
sanattan bahsederdik. Derslerimiz çok zevkli ve verimli<br />
geçiyordu. Yani demek istediğim müzik ve genel olarak<br />
sanat eğitiminin yaşı yoktur. Yeter ki, istek ve çaba olsun.<br />
Müzik, başta dil gelişimi olmak üzere,<br />
sosyal gelişim, kişilik gelişimi, zihin<br />
gelişimi ve duygusal gelişime açıkça katkıda<br />
bulunmaktadır<br />
Müzik yeteneği sonradan<br />
geliştirilebilir mi sizce?<br />
Yetenek faktörü o kadar farklı ve kişiden kişiye değişiklik<br />
gösteriyor ki, mesela bir “genetik yetenek” var. Genelde<br />
anne veya babadan geçildiği düşünülen bir yetenektir bu.<br />
Hep anne veya baba müzisyense çocuğun müzik yönünde<br />
yeteneği var diye kabul ediliyor. Aslında bu durum tartışılır.<br />
Çünkü çocuk genetiği dışında bir de müzik ortamında<br />
büyüyor. Yani istese de istemese de evdeki ortam ve sürekli<br />
müzik seslerine, iyi anlamda maruz kalması çocuğun hem<br />
müzik, hem de estetik zevkini geliştiriyor. Tabi bunun<br />
yanında “doğal yetenek” var. Bu işin tamamen başka bir<br />
boyutudur. Ama ben müzik yeteneğinin tüm bireylerde<br />
olduğunu düşünüyorum. Çünkü müzikal kulağı bile olmayan<br />
birisinin ritim duygusu mutlaka vardır. Sadece<br />
geliştirilmesi ve doğru yönlendirilmesi çok önemli. Bazı<br />
çocuklarda “iç kulak” dediğimiz bir durum söz konusu<br />
oluyor. Mesela bir şarkıyı içinden söyleyebiliyor ama dışarı<br />
çıkardığında farklı şekilde söylüyor. Bu durum kesinlikle<br />
geliştirilebilir. Fakat yetenek dışında müzik eğitiminde en<br />
önemlisi çalışma disiplinidir. Böyle bir disiplininiz varsa<br />
kesinlikle müzik alanında başarışı olursunuz.<br />
www.metropoldergileri.com 43
RÖPORTAJ<br />
44<br />
Son yıllarda ailelerin Güzel Sanatlar alanına<br />
yaklaşımı nasıl? Çocuklarını bu alanlara yönlendirip<br />
destekliyorlar mı?<br />
Bu durum aileden aileye değişiyor tabi. Maalesef son<br />
yıllarda güzel sanatlar alanında ailelerimizin çocuklarımıza<br />
destek konusunda ilgisiz buluyorum. Bunu<br />
bazen üniversitelerin yetenek sınavlarında bile görüyoruz.<br />
Birçok öğrenci adayımız bize ikinci üniversitesini<br />
ve istediği mesleği okumak için geliyor. Neden<br />
diye sorduğumuzda ise aile baskısının, “önce meslek<br />
edin, sonra müzik okursun” gibi cümlelerini duymak<br />
gerçekten çok acı veriyor. Aslında zor olan müzik okumaktır.<br />
Çünkü müzisyenlik yılların birikimi ve çalışmasıyla<br />
ortaya çıkan bir durumdur. Mesela, Avrupa<br />
ve eski Sovyetler döneminin tüm ülkelerinde müzisyen<br />
olmak bir ayrıcalık ve bunun için hayatından çok<br />
ödün vermek gerekirdi. Ülkemizde müzik, genellikle<br />
çocukların hayatında profesyonel anlamda değil, hobi<br />
amaçlı yer alıyor.<br />
Ama bu durum tabi ki, herkes için geçerli değil. Çocuklarının<br />
arkasında duran ve güzel sanatlar alanında<br />
destekleyen ailelerimiz de az değil. Tabi ki, bu ailelerin<br />
çocuklarını yetiştirmeleri için yeterince müzik eğitimi<br />
kurumları ve nitelikli müzik elemanlarına da ihtiyaç<br />
var. Bu kaliteyi yükseltmek için de çocuklarımızı müzik<br />
alanına yönlendirmemiz şart. Yani bu durum birbiriyle<br />
ilgilidir ve toplumun bu konuda bilinçli olması<br />
çok önemli.<br />
Müzik dünyasına kazandırmış olduğunuz çeşitli<br />
kitaplarınız ve makaleleriniz mevcut bunlardan<br />
bahsedebilir misiniz?<br />
Ben müzik eğitimimi Azerbaycan’da tamamlasam da<br />
tüm akademik kariyerim boyunca Türkiye’de çalıştım.<br />
Dolayısıyla benim bu ülkeye çok borcum var. Bir eğitimci<br />
olarak da bu borcumu yazdığım kitaplar, yaptığım<br />
seminerler, uluslararası kongreler, sunduğum eğitimler ve<br />
yetiştirdiğim öğrencilerle ödemeye çalıştım. Yetiştirdiğim<br />
öğrencilerimle yıllar sonra aynı müzik kurumunda artık<br />
meslektaş olarak çalışmam veya farklı eğitim kurumlarında<br />
karşılaşmam beni çok gururlandırıyor.<br />
Türkiye’de yayımladığım “Müziğin Temel Kuramları”<br />
Ankara - 2008,<br />
“Armoni” Konya - 2010,<br />
“Uygulamalı Temel Müzik Bilgileri” - 2012,<br />
“Armoni, klasik bati eğitimine Rus ekolü yaklaşımları” -<br />
2012,<br />
“Solfej 1 – Piyano Eşlikli Tonal ve Modal solfejler” - 2013,<br />
“Solfej 2 – Çoksesli Tonal ve Modal solfejler” - 2014,<br />
“Dikte çalışmaları. CD destekli ritmik, tonal, modal ve<br />
caz müziğinden esinlenmiş dikteler” - 2015,”<br />
Temel Müzik Teorisi Soru Bankası” – 2017<br />
kitaplarımın bazılarının 2. ve 3. basımları da çıkmıştır.<br />
Bakü’de yayımladığım “Muassir Devrin Solfecio Sistemleri”<br />
– 2006 ve kardeşimle birlikte yayımladığımız<br />
“Musiginin Elementer Nezeriyyesi” – 2017 kitaplarım<br />
mevcuttur.<br />
Bunun dışında Türkiye’nin çeşitli şehirlerinde ve yurtdışında<br />
Barselona, Lizbon, Prag, Bakü vb. gibi şehirlerde<br />
katıldığım kongre ve sempozyumlarda hem Türk, hem<br />
de Azerbaycan müziği ve eğitim sistemleriyle ilgili sunumlarda<br />
da bulundum.<br />
Konya’da yaşadığım süreçte Mevlana Celalettin<br />
Rumi’nin hayatı ve sofizm felsefesi ilgimi çok çekti. Bununla<br />
ilgili Bakü’de düzenlenen uluslararası “Muğam”<br />
sempozyumlarında bildiriler yaptım ve oradaki dergilerde<br />
bu konuyla ilgili makaleler yayımladım.<br />
Müzik Bölümünü tercih etmek isteyen gençlere<br />
tavsiye ve önerileriniz neler olur?<br />
Çok okumalarını ve araştırmalarını tavsiye ederim.<br />
Çünkü müzik, bir sanat dalı olması dışında hem bir<br />
eğitim aracı, hem de bir eğitim alanıdır. Bu nedenle<br />
müziğin hem geçmişini, hem kendi kültürümüzdeki<br />
yerini, hem de farklı kültürlerdeki müzik türlerini
ilmek ve araştırmak bir müzisyen için önemlidir. Aynı<br />
zamanda bireyin müziğin estetik zevkini ve müzikal<br />
hafızasını geliştirmek için müzik eserlerini dinlemesini,<br />
çeşitli konserlere katılmasını sağlamak lazım. Aslında<br />
şimdiki gençler çok şanslı. Çünkü teknolojinin tüm imkanları<br />
ellerinin altında. Artık tüm haberlere veya merak<br />
ettiğimiz her şeyin cevabına internet sayesinde erişebiliyoruz.<br />
Online olarak katılabileceğimiz etkinlikler mevcut.<br />
Konserleri, canlı yayınlar sayesinde takip edebiliyoruz<br />
ya da yurt dışındaki bir sergiyi internet sayesinde üç<br />
boyutlu olarak gezebiliyoruz. Elektronik ortam sanatın<br />
her dalıyla bizimle. Yeter ki, istek ve araştırmacı ruh olsun.<br />
Hayallerinizi besleyen ya da hayallerinizi gerçekleştirme<br />
yolunda sizi motive eden şarkı ya<br />
da bir eser var mıdır?<br />
Çok ilginç bir soru. Müziğin her türünü dinler ve severim.<br />
Klasik müzik ve caz müziği eserlerinden oluşan bir<br />
müzik listem var. Ben köklerine bağlı biriyim aynı zamanda.<br />
İnsanın kökü onun müzik kültürüyle, sanatıyla<br />
yoğrulmuştur diye düşünüyorum. Bu nedenle Azerbaycan<br />
halk türküleri benim vazgeçilmezimdir. Türk halk<br />
müziğini de çok seviyorum. Aynı köklerden geldiğimiz<br />
için ortak türkülerimizi dinlemek de ayrı bir zevk benim<br />
için. Yani anlayacağınız benim için müzik ayrımı yoktur.<br />
Bu sorunuzun cevabı da her halde “o anki ruh halime<br />
bağlı olarak” olacak.<br />
Son yıllarda sanatın ve müziğin gelişimi hakkında<br />
neler söylemek istersiniz?<br />
Günümüzde insanların yaşam ve algı biçimlerini etkileyen<br />
en önemli unsur dijitalleşmedir. Bu durumlar sanat<br />
alanında da devrim niteliğinde değişimler yaşattı. Sanatın<br />
dinamik yapısı sanatçıların yeni arayışları ekseninde<br />
kültürel dönüşümler paralelliğinde seyrini devam ettirdi.<br />
Yeni teknolojilerin sağladığı olanaklar ile tüm verilerin<br />
farklı bir dile çevrilmesi fiziki mekan ve zaman<br />
kavramının dahi eski anlamlarını yitirdiği söylenebilir.<br />
Dijitalleşme ile beraber sanatın sunulması, dağıtılması ve<br />
tüketimi klasik anlamda ortadan kalktı. Diğer yandan<br />
“tüketim toplumu” olma seviyesi arttıkça artık ünlü olmak<br />
da çok kolay oldu. Milyonlar tarafından dinlenmek<br />
çok kolay olduğu için bir anda unutulup yok olmak da<br />
çok kolay oldu. Bu durum, gerçek anlamda mesleği icra<br />
eden sanatçıları kötü yönde etkiliyor. Yani bu durumun<br />
hem olumlu, hem de olumsuz yönleri var. Teknolojik<br />
imkanlarla günümüzde artık “master class” ve konserler<br />
uzaktan verilmektedir. Özellikle pandemi döneminde<br />
dünyaca ünlü büyük sahneler kapılarını dijital mekanlara<br />
sonuna kadar açarak ayakta kalmak ve sanatlarını<br />
sergilemek için büyük çabalar sarf etti.<br />
Ülkemiz de dünyada olduğu gibi bu dijitalleşme ve teknolojik<br />
imkanlara ayak uydurmaktadır. Bunun dışında<br />
ülkemizde yeni yetenekli sanatçı kadrolarımız yetişmektedir.<br />
Ülkemizin birçok ilinde müzik eğitimi kurumlarının<br />
artması ve yeni orkestra topluluklarının kurulması<br />
çok umut verici. Sanat yaşadığı sürece insanlık da yaşayacaktır.<br />
Son olarak da Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözleriyle<br />
noktayı koymak isterdim: “Bir millet sanattan ve sanatkârdan<br />
mahrumsa tam bir hayata malik olamaz. Böyle<br />
bir millet bir ayağı topal, bir kolu çolak, sakat ve alil bir<br />
kimse gibidir. Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından<br />
biri kopmuş olur”. Böyle bir lideri olan ülkenin<br />
sanata ve sanatçıya olan ilgisi ve sevgisi zannımca hiçbir<br />
zaman tükenmeyecektir.<br />
www.metropoldergileri.com 45
HABER<br />
46<br />
Bugün birçok konuda eleştirilen Z kuşağı,<br />
elbette bir önceki kuşaktan pek<br />
çok yönüyle ayrışıyor. Her kuşağın<br />
farklı bir ruhu, farklı bakış açıları,<br />
farklı davranış biçimleri ve beğenilerinin<br />
olduğunu hatırlatan Uzman Psikolog<br />
Selin Karabulut, “Z kuşağı, kendi<br />
benliğine daha çok odaklanan, dijital<br />
teknolojilerle iç içe bir kuşak. Neredeyse<br />
gününün çoğunu akıllı cihazlarla geçiren<br />
çocuklar ve gençler, sezgisel bilgileri<br />
kullanmaya pek de ihtiyaç duymuyorlar<br />
artık. Onları daha iyi anlamak için,<br />
her dönemin ruhunun, koşullarının<br />
farklı olduğunu ve bunun da kuşakları<br />
dönüştürdüğünü unutmamalıyız”<br />
açıklamasında bulundu.<br />
Z KUŞAĞINA<br />
kızmak yerine<br />
anlamaya çalışın<br />
Şehirler giderek kalabalıklaşıyor, bu kalabalık kent yaşamı ise herkesi<br />
ruhsal ve fiziksel açıdan etkiliyor. Z kuşağının farklı yaşam<br />
alışkanlıkları, ekonomik koşullar ve pandeminin de olumsuz etkileri<br />
var. Görme, işitme, koklama, tatma ve dokunma duyularıyla<br />
günlük yaşamın sürdürüldüğünü belirten Uzman Psikolog Selin<br />
Karabulut, “Aslında altıncı duyu olan sezgi ve duyguları kent yaşamında<br />
göz ardı edebiliyoruz” dedi.<br />
Z kuşağı 6. duyusunu kullanmıyor<br />
Sezgilerin insanlara verdiği bilgilerin en güzel<br />
yansıması, günlük yaşamdaki farkındalığımızı<br />
artırması olduğunun altını çizen Uzman<br />
Psikolog Selin Karabulut, “Örneğin bir<br />
bankada arkamızda birilerinin olduğunun<br />
farkında olup buna göre dikkatli, özenli ve uygun<br />
hareket etmeyi, geri döndüğümüzde onlara<br />
çarpmamak için o mesafeyi hesaplamayı sezgilerimizle<br />
sağlıyoruz. Burada tabii nezaket ve görgü<br />
kurallarının da sezgisel bilgilerimize dahil olduğunu<br />
söylemeliyiz. Ancak günümüzde, özellikle Z kuşağında<br />
(1997-2012 yıllarında doğanlar) sezgisel bilgilerin neredeyse<br />
hiç kullanılmadığını gözlemlemek mümkün. Belki<br />
de bugüne kadar sezgisel bilgilerine ihtiyaç duymadılar, ihtiyaç<br />
olmayınca bu duyularını da geliştiremediler. Kulaklıkla<br />
müzik dinlerken sesin dışarıya taşacak kadar açılıp başkalarını<br />
rahatsız edebi- lecek olması ya da metrobüste oturan<br />
bir gencin, yanında ayakta duran<br />
yaşlı birini fark etmemesi… Günlük<br />
hayattan çoğaltabileceğimiz<br />
bu gibi örnekler, Z kuşağında altıncı<br />
duyunun kullanımının çok<br />
düşük olduğunu gösteriyor. Bu<br />
durum empati yeteneğinin gelişmesini<br />
engellerken, kent yaşamında<br />
hep arzu ettiğimiz o<br />
nezaket kültürünün yaygınlaşmasının<br />
da önüne geçiyor”<br />
açıklamasında bulundu.
Her kuşağın ruhu farklı<br />
Z kuşağının farkında olunması gerektiğini hatırlatan<br />
Uzman Psikolog Selin Karabulut, “Bizim kuşak gibisi var<br />
mı, nerede o eski günler gibi kalıplaştırdığımız savunma<br />
söylemlerinden vazgeçmeliyiz. Çünkü farkındayız ki her<br />
kuşağın farklı bir ruhu; farklı bakış açıları, farklı davranış<br />
biçimleri ve beğenileri var. Z kuşağı, kendi benliğine<br />
daha çok odaklanan, dijital teknolojilerle iç içe bir kuşak.<br />
Analitik düşünme becerileri, satış ve pazarlama kabiliyetleri,<br />
yaratıcılıkları belki de bu sebeple bizlerden daha<br />
gelişmiş. Gününün çoğunu akıllı cihazlarla geçiren çocuklar<br />
ve gençler, sosyal ilişkilere, üç boyutlu problemlerin<br />
çözümüne, sözel ve bedensel iletişime, sezgisel bilgileri<br />
kullanmaya neredeyse ihtiyaç duymuyorlar artık.<br />
Hatta duygularını dahi ‘emoji’ dediğimiz görsel ifade biçimleriyle<br />
gösteriyorlar. Sezgisel bilgiyi kullanma ve işe<br />
yarar kılma yeteneği; yani duygusal zekâ, Z kuşağında<br />
da var ancak geçmiş kuşaklarda olduğu gibi güçlü değil”<br />
hatırlatmasında bulundu.<br />
Z kuşağını anlamaya odaklanmak<br />
önemli<br />
Değişimin hayatın olağan akışında olan bir gerçeklik olduğunu<br />
dile getiren Selin Karabulut, “Yenilenen koşullara<br />
göre hayatımız da yeni bir form kazanıyor ve her yeni<br />
koşulda formumuzu değiştiriyor, dönüştürüyoruz. Bu<br />
yüzden, 35 yaş üstü insanların (X ve Y kuşakları) artık<br />
kızmak yerine Z kuşağını anlamaya odaklanmaları, onlarla<br />
kıyaslama yapmak yerine ev ve sosyal yaşamlarında<br />
uyumlu olmayı denemeleri her zaman için daha sağlıklı<br />
sonuçlar getirecektir” dedi.<br />
Nezaketinizden vazgeçmeyin. Kent yaşamı ve yaşadığınız<br />
koşullar sizi daha kızgın ya da daha tepkisiz<br />
yapmış olsa da nezaketinizden uzaklaşmayın ve duyarlı<br />
olmaya, fark etmeye devam edin. Hepimiz aynı dünyada<br />
var olmaya çalışıyoruz.<br />
Ruh sağlığınızı ihmal etmeyin. Eğlenmek, haz almak,<br />
keyif duymak, dinlenmek gibi önemli duygusal<br />
ihtiyaçlarınızı ihmal etmeyin<br />
Konfor alanınızı değiştirin. Yeri geldiğinde genişletin,<br />
yeri geldiğinde daraltın. Her gün araba kullanmak<br />
sizi trafikte daha öfkeli yapıyorsa ulaşım için farklı alternatifler<br />
geliştirmek size daha iyi gelebilir.<br />
Aklınızın ve mantığınızın sesini dinleyin. Sezgilerinize<br />
güvenin ve onları kullanmaktan çekinmeyin. Otomatik<br />
cevaplar vermek yerine durun, nefes alın, bekleyin, düşünün<br />
ve öyle cevap verin. Ve hatta bazen susun ve gülümseyin.<br />
Çocuklarınıza adalet duygusunu aşılayın. ABD’de<br />
ebeveynler çocuklarına çok küçük yaşlardan itibaren<br />
insan haklarını ve mülkiyet haklarını aşılıyorlar. “Arkadaşlarına<br />
bağırmaya hakkın yok, bir canlının canını<br />
yakmaya hakkın yok, komşunun bahçesinden izinsiz<br />
meyve almaya hakkın yok” gibi hayatın içinden pek çok<br />
söylem çocukların bu konudaki farkındalıklarını yükseltmelerine<br />
yardımcı oluyor. “Bağırma!” yerine “Sesinden<br />
rahatsız oluyorum” veya “Başkalarına bağırmaya<br />
hakkın yok” cümleleri daha güzel, ne dersiniz?<br />
Z kuşağını anlamanın 4 yolu<br />
• Standart bakış açılarının dışına çıkmaya<br />
çalışın,<br />
• Yeniliklere ilgi duyup farkında olun,<br />
• Bilmediğiniz, tanımadığınız kelime, iş, uğraş<br />
veya kişileri öğrenmeye çalışın,<br />
• Aynı işyerinde çalıştığınız iş arkadaşlarınıza<br />
“iş arkadaşı” muamelenizden vazgeçmeyin.<br />
Kent yaşamında kendinizi daha iyi<br />
hissetmek için 6 öneri<br />
Anlamaya çalışın. Kuşaklar arası çatışmaların<br />
temel nedeni empati yoksunluğundan geliyor. Yaşadığınız<br />
geçmiş size aitti. Her kuşağı kendi koşullarında<br />
değerlendirip anlamaya özen gösterin ve<br />
kıyaslama yapmaktan kaçının.<br />
www.metropoldergileri.com 47
RÖPORTAJ<br />
48<br />
Canan Şayır<br />
Beyzat Aksoy<br />
RR PT STUDIO<br />
ile hayal ettiğiniz<br />
sağlıklı vücuda<br />
kavuşmak mümkün…<br />
Hayatının neredeyse tamamını<br />
sporun içinde geçiren Fitness/<br />
bodybuilding eğitmeni Tezer<br />
Kılıç, birebir antrenmanları ile<br />
sizi arzu ettiğiniz sağlıklı vücuda<br />
ve görünüme ulaştırıyor.<br />
Sporu hayatının merkezi olarak<br />
gören Tezer Kılıç vücut geliştirme<br />
yarışmalarında elde etmiş<br />
olduğu başarılarıyla da göz<br />
doldurmakta. RR PT STUDIO<br />
sahiplerinden Dünya 2.si Tezer<br />
Kılıç ile spor ve fitness üzerine<br />
konuştuk. Hem sağlık açısından<br />
hem de fitness sporunun devamlılığı<br />
ve verimliliği açısından<br />
sabırlı ve istikrarlı olunması gerektiğini<br />
sözlerine ekleyen Tezer<br />
Bey ayrıca su tüketiminin de çok<br />
önemli olduğunu belirtti.<br />
Spor Eğitmeni<br />
RR PT STUDIO Ortağı<br />
Tezer KILIÇ<br />
‘‘ Spor<br />
benim için<br />
bir yaşam biçimi…’’<br />
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?<br />
Adım Tezer Kılıç, 13 Mart 1987 Konya doğumluyum ve<br />
Konya’da yaşamaktayım. Okul eğitimlerimi Konya’da<br />
aldım, Selçuk Üniversitesi mezunuyum. Yaklaşık yirmi<br />
beş yıldır spor hayatımda büyük bir yere sahip. Küçük<br />
yaşlarımda başlayan spor hayatım, hayatımın merkezi<br />
oldu. Basketbol ile başlayan spor yaşantım, Fitness/<br />
Bodybuilding ile devam etti. Şu anda vücut geliştirme<br />
sporu ile spor hayatıma devam edip, hem bu sektörün<br />
antrenörlüğünü yapmaktayım hem de aktif şekilde vücut<br />
geliştirme yarışmalarında Konya ve Türkiye’yi temsil<br />
etmekteyim.<br />
Spor hayatınız ya da spora olan merakınız nasıl<br />
başladı?<br />
Küçük yaşlarımda basketbol branşı çok hoşuma gider<br />
ve basketbol topunu potaya yetiştirmek için çabalardım.<br />
İlerleyen zamanlarda Konya’da farklı kulüplerde uzun<br />
yıllar top koşturdum. Basketbolda 3.ligde oynadığımız<br />
zamanlarda top idmanları haricinde crossfit ve ağırlık<br />
antrenmanlarımız da oldu. Basketbolu bırakma kararı<br />
aldıktan sonra sporsuz kalamadım ve fitness/bodybuilding<br />
branşı ile ilgilenmeye başladım. Uzun boylu, zayıf<br />
biriydim. Zamanla güçlenmeye ve vücudumun şekillenmesiyle<br />
bu branşa daha çok bağlandım. Yıllarca emek
emek yapılan idmanlar, diyetler ve bunların istikrarlı<br />
şekilde devam etmesi beni bu noktalara getirdi. En başta<br />
dediğim gibi zaman içerisinde hayatımın merkezi oldu.<br />
Fitness eğitmeni olmaya nasıl karar verdiniz?<br />
Eğitmenlik süreci için almış olduğunuz eğitimlerden<br />
bahseder misiniz?<br />
Fitness/bodybuilding eğitmeni olmaya Konya’da bu alanda<br />
açık olduğunu düşündüğüm için karar verdim. Birçok birey<br />
gibi üye olarak gittiğim spor salonlarında memnun kalmadığım<br />
durumlar oldu. Daha iyisini yapmak için vücut geliştirme<br />
federasyonundan antrenörlük eğitimlerimi aldım ve her yıl<br />
yeni bilgiler edinmek için düzenli eğitim ve seminerlere katılmaya<br />
gayret gösteriyorum. Hem beslenme hem de Personal<br />
Tranining(Kişisel antrenman), SST Training, Crossfit Training<br />
gibi antrenman teknik ve planlama eğitimleri aldım.<br />
Katılmış olduğunuz yarışmalar ve bu yarışmalarda<br />
elde ettiğiniz dereceleriniz var mı?<br />
Evet. Vücut geliştirme sporu ile ilgilenmeye başladığımda<br />
yarışmaların olduğunu öğrendim ve kendime hedefler belirledim.<br />
Yalnız başlangıçta çok zayıftım ve istediğim vücuda sahip<br />
olmak bir hayli zaman aldı. Ve sonunda 2018 yılında karar<br />
alıp ilk yarışma için Kıbrıs’ta düzenlenen Wabba MR Universe<br />
Dünya şampiyonasına hazırlandım. İlk yarışmamda ülkemize<br />
ve Konya’mıza kendi sıkletimde Dünya 2.liğini kazanarak gelmek<br />
çok güzel bir gururdu benim için. 2019 yılında kendi gelişimim<br />
için yarışmayıp 2020 yılında yarışma kararı aldım yalnız<br />
Covid sebebi ile 20 gün gibi kısa bir süre kala yarışmamız<br />
iptal oldu. 2021 yılında tekrar yarışma hazırlığına başladım ve<br />
kendi sıkletimde 2021 yılı Türkiye Şampiyonu oldum. Bu şampiyonluğun<br />
ardından 2021 Kasım ayında milli takımımız ile<br />
İspanya Dünya Şampiyonasına katıldım. İspanya’da kendi sıkletimde<br />
Dünya 6.lığı ile ülkemize geri döndüm. Şuanda kendi<br />
sıkletimde Türkiye’ de yapılan en iyi dereceye sahip bir sporcu<br />
olmak benim için çok büyük bir gurur kaynağıdır.<br />
Fitness’a yeni başlayan insanların sıklıkla<br />
yaptığı hatalar nelerdir?<br />
Antrenörlük yaşantım boyunca karşılaştığım kadarı ile<br />
@rr.ptstudio<br />
@rr.ptstudio<br />
insanlarımız çok aceleciler. Hemen sonuç olsun düşüncesindeler.<br />
Yalnız hem sağlık açısından hem de bu sporun<br />
devamlılığı ve verimliliği açısından sabırlı ve istikrarlı<br />
olmaları gerekmektedir.<br />
Danışanlarınız nasıl bir eğitim sürecinden geçiyor?<br />
Bu süreç hakkında bizi bilgilendirir misiniz?<br />
Öncelikle öğrencilerimizin hedeflerine yönelik, kendi<br />
yaşam tarzlarına uyum sağlayacak şekilde bir planlama<br />
yapmaktayız. Öğrencimizin spor geçmişi, daha önce yaşadığı<br />
sakatlık-ameliyat gibi durumları, postür analizi,<br />
kişinin vücut ölçüm ve analiz (boy-kilo-yağ oranı-yaş)<br />
bilgileri dikkate alınarak planlama yapılmaktadır.<br />
Spor yapan birinin beslenmesinde dikkat<br />
etmesi gereken nokta nedir?<br />
Öncelikle beslenme kişiye özeldir. Kişinin kan grubu<br />
dahi beslenme planında etkilidir. Kişinin kendi yaşam<br />
standartlarına ve hedeflerine göre planlanmalıdır. Ama<br />
en önemlisi spor ile birlikte beslenmede de istikrarlı olmaktır.<br />
Bunun yanı sıra birçok öğrencimizde karşılaştığımız<br />
sorun günlük su tüketimine dikkat etmemeleridir.<br />
Fitness’a başlamak isteyen kişilere önerileriniz var mı?<br />
Aceleci olmamak ve istikrarlı olmak ilk başta gelebilir.<br />
Sporu yemek yemek gibi yaşamımızın bir parçası yapmanın<br />
önemli olduğunu ve kaslarımızı güçlü tutmanın<br />
yaşlılıkta rahat bir yaşantı sürdüreceğini düşünmekteyim.<br />
Hedeflerinin olması elbette güzel bir durum yalnız<br />
planlı ve profesyonel destek alarak, sağlıklı şekilde hedeflerine<br />
ilerlemelerini tavsiye ederim.<br />
Son olarak neler söylemek istersiniz?<br />
Her bireyin hayatında spora ayıracak vakti vardır. Bahaneler<br />
üretmek yerine harekete geçmeyi denemeliler. Spor<br />
sağlıktır. Sağlıklı bir yaşam sürmek için spor yapmalarını<br />
öneririm. Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi:<br />
“Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur”<br />
+90(531) 901 06 41
RÖPORTAJ<br />
50<br />
Canan Şayır<br />
Beyzat Aksoy<br />
Sağlıklı ve mutlu bir yaşam için<br />
RR PT STUDIO<br />
ile tanışın<br />
Sağlıklı yaşamın olmazsa olmazları<br />
arasında yaşadığımız hayat şekli, doğru<br />
beslenme ve sporun en önemli üç<br />
öge olduğunu hepimiz söyleyebiliriz.<br />
Profesyonel destek alıp düzenli spor<br />
yapar ve doğru beslenirseniz kendinizdeki<br />
değişime siz bile şaşırabilirsiniz.<br />
Ama nereden ve nasıl başlayacağınızı<br />
bilmiyorsanız kimden destek alabileceğiniz<br />
konusunda bir fikriniz yoksa<br />
sizler için araştırdık alanında en<br />
deneyimlisini ve bilgi sahibini sizin<br />
için bulduk. Mütevazılığiyle, samimiyetiyle<br />
kendine hayran bırakan RR PT<br />
STUDIO sahiplerinden Ömer Yaşar<br />
ile spora dair konuştuk. On iki yıllık<br />
spor geçmişine sahip olan Ömer Bey<br />
kişiye özel uyguladığı antrenmanlar<br />
ile her zaman yanınızda.<br />
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?<br />
Merhaba ben Ömer Yaşar, 1988 Konya doğumluyum.<br />
Aktif olarak spor hayatım 7 yaşlarımda Konyaspor alt<br />
yapısında başladı. Sonrasında ise profesyonel takıma<br />
kadar uzanan bir serüven yaşadım. Selçuk Üniversitesi<br />
Spor Bilimleri Fakültesi mezunuyum.<br />
Spor Eğitmeni<br />
RR PT STUDIO Ortağı<br />
Ömer YAŞAR<br />
‘‘Personal Trainer’ınız<br />
sizi hedeflerinize<br />
ulaştırır’’
Spor hayatınız ya da spora olan merakınız<br />
nasıl başladı?<br />
Gözümü sporun içinde açtım diyebilirim. Uzun zaman<br />
futbolun içinde olmam yüksek performanslarda kalmamı<br />
bununda zamanla tutkuya dönüştüğünü düşünüyorum.<br />
Spor benim için tutku, Kültür, hayatımın odak noktası.<br />
Fitness eğitmeni olmaya nasıl karar verdiniz?<br />
Üniversite yıllarımda fitness branşına ilgi duymaya<br />
başladım. Öncelikle kendi antrenmanlarıma başladım<br />
zaman geçtikçe bu branşın aslında sadece bir branş olmadığını<br />
hangi spor dalıyla uğraştığının önemi olmaksızın<br />
alt yapısında kuvvetin ve kas kütlesinin olduğunu,<br />
sporcu performansına etkilerini öğrendikçe benim için<br />
fitness eğitmenliği en doğru yol oldu. Böylelikle yaklaşık<br />
12 senedir bu mesleğin içindeyim.<br />
Fitness’a yeni başlayan insanların sıklıkla<br />
yaptığı hatalar nelerdir?<br />
Öncelikle insanlar bunun bir kültür olduğunu ve hayatımızın<br />
içerisinde bir ihtiyaç olarak yer aldığını bilmeli<br />
bunun doğrultusunda hareket etmeleri gerekmektedir.<br />
Spor yapmanın belirli bir süre değil her daim olması gerektiğini<br />
düşünüyorum. Bunun devlet- aile- okul işbirliği<br />
bağlamında küçük yaşlarda alışkanlık haline gelmesi<br />
gerekmektedir. Sonuç olarak fitness çok önemsenecek,<br />
yüksek disiplin isteyen fazlasıyla fedakârlık gösterilmesi<br />
gereken bu bilinçle yapılması gereken spor dalıdır.<br />
Danışanlarınız nasıl bir eğitim sürecinden geçiyor?<br />
Bu süreç hakkında bizi bilgilendirir misiniz?<br />
Öncelikle danışanımıza bir hedef belirlenir, sonrasında<br />
o hedef doğrultusunda disiplinli ve periyodik şekilde<br />
beslenme, antrenman gibi ihtiyacı olan tüm gereksinimler<br />
belirlenip kişi özelinde fiziki analiz sonucu hazırlayıp<br />
danışanımıza uygulatılır. Personal trainer (bireye özel<br />
antrenör ) bu yüzden önemli ve şart.<br />
Spor yapan birinin beslenmesinde dikkat<br />
etmesi gereken en önemli nokta nedir?<br />
Bireyin fiziksel uygunluğuna göre yapılacak doğru analizler<br />
sonucu uygulanacak beslenme şekilleri çok önemlidir.<br />
Bunun içinde günlük alacağı kalori miktarına<br />
dikkat edilir. Kaliteli yağ, karbonhidrat, protein üçlüsü<br />
spor yapan kişiler için önemli faktörlerdendir. Ancak en<br />
önemli nokta bireyin tüketeceği su miktarıdır. Su hayattır,<br />
her şeyden önemli diyebilirim.<br />
RR PT STUDIO nasıl kuruldu?<br />
Ben ve Tezer KILIÇ hocam ile antrenörlük yaşantımız<br />
boyunca farklı spor salonlarında görev aldık, bir çok öğrencimizi<br />
antre ettik. Standart kayıt sistemi ile çalışan<br />
salonlarda insanların üye olup salona birkaç gün ya da<br />
birkaç ay gidip bıraktıklarını ve son zamanlarda yaşanan<br />
üzücü covid dönemi ile birlikte spor salonlarına gitmek<br />
istemeyen kişiler olduğunu da gözlemledik. Öğrencilerimize<br />
daha steril, hedef odaklı ve direkt olarak bizim<br />
kontrolümüzde antrenman yapabilecekleri, profesyonel<br />
hizmet alabilecekleri aynı zamanda kendilerini evlerinde<br />
gibi rahat edebilecekleri bir spor salonu hayali ile yola<br />
çıktık. Ve sonunda sadece randevulu sistemde normal<br />
salon kalabalığından uzak, antrenman esnasında hangi<br />
hareketi nasıl yapacağım gibi düşünceler olmadan bizim<br />
gözetimimiz de spor yapabilecekleri RR PT Studio’yu<br />
kurduk.<br />
Fitness başlamak isteyen kişilere önerileriniz<br />
nelerdir?<br />
Başlamak için kararlı, başladıktan sonra da disiplinli olmaları<br />
gerekli.<br />
Bu bir ihtiyaç… Dinamik, sağlıklı olmak zorundayız.<br />
Bunun için de fitness, crossfit, pilates çok önemlidir.<br />
Sonuç olarak herkese ne olursa olsun hayatlarında sporun<br />
olmasını diliyorum.<br />
@ rr.ptstudio<br />
www.metropoldergileri.com 51<br />
@rr.ptstudio +90(531)901 06 41
HABER<br />
52<br />
Elvin Mobilya<br />
büyüme<br />
stratejilerine bir<br />
yenisini daha ekleyerek<br />
İşbir Uyku<br />
Merkezlerinin<br />
bayiliğini aldı<br />
25 yıllık tecrübesi ile 2010 yılından bu yana<br />
izlediği başarılı pazarlama stratejisi ile sektörde<br />
kendine önemli bir yer edinen Elvin<br />
Mobilya, kaliteli ürünlerini sizlerle buluşturmaya<br />
ve uygun fiyatlarıyla yüzünüzü<br />
güldürmeye devam ediyor.<br />
ELVİN MOBİLYA<br />
Hedef Büyüttü<br />
Elvin Mobilya Konya’da mobilya sektöründe<br />
en yeni modelleri müşterileriyle buluştururken<br />
Türkiye ekonomisine de katkı<br />
sağlamaya devam etmektedir. Konya Belh<br />
Caddesi’nde bulunan 6000 m² merkez mağazası<br />
ile hizmet veren Elvin Mobilya en çok<br />
sevilen ve tercih edilen sektörünün öncü firmaları<br />
arasında yer almayı başarmış.
Elvin Mobilya<br />
farkıyla<br />
uykularınıza<br />
değer<br />
katacaksınız<br />
Konya’nın sevilen iş adamlarından Elvin Mobilya<br />
Yönetici Ortağı Ramazan Turna almış olduğu<br />
yatırım kararıyla büyümeye devam ediyor. Elvin<br />
Mobilya almış olduğu bu büyüme kararı ile stratejik<br />
hamlelerine bir yenisini daha ekleyerek İşbir<br />
Uyku Merkezlerinin bayiliğini aldı. Elvin Mobilya<br />
Konya Meram’da bulunan İşbir Yeni Yol Uyku<br />
Merkezi ve İşbir Anıt Uyku Merkezlerinin bayiliğini<br />
alarak başarılarına bir yenisini daha ekledi.<br />
@elvinmobilya<br />
@elvinmobilya<br />
+90(554) 565 34 39<br />
İkisi beraber toplamda 600 m² alana sahip olan<br />
İşbir Uyku Merkezleri Elvin Mobilya bünyesine<br />
katıldıktan sonra Elvin Mobilya toplamda 5 şube<br />
9500 m² ile hizmet vermeye devam etmekte. Evlerimizin<br />
her köşesinde var olan Elvin Mobilya<br />
almış olduğu İşbir Uyku Merkezleri ile de uykularınızın<br />
vazgeçilmezi olma konusunda iddialı.<br />
Yaşam kalitelerini<br />
arttırmak için durmadan<br />
yorulmadan çalışmaya<br />
devam<br />
Kaliteli ürün ve müşteri odaklı çalışmayı prensip<br />
haline getiren Ramazan Bey yatırım planlarını ertelemeyerek<br />
önemli başarılara imza atmaya devam<br />
etmekte. Bünyelerine kattıkları İşbir güvencesi<br />
ile hizmet verecek olmanın yanında istihdama da<br />
katkı sağlayacakları için mutlu olduklarını dile getiren<br />
Elvin Mobilya Yönetici Ortağı Ramazan Bey<br />
müşterilerinin yaşam kalitelerini arttırmak için<br />
var güçleriyle çalışmalarına devam edeceklerini<br />
dile getirdi. Emeği geçen herkese ve tüm çalışma<br />
arkadaşlarına teşekkür eden Ramazan Bey yeni<br />
yatırımları olan İşbir Yeni Yol Uyku Merkezi ve İşbir<br />
Anıt Uyku Merkezi bayiliklerinin hepimiz için<br />
hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.<br />
www.metropoldergileri.com 53
HABER<br />
54<br />
Seycan Çakır<br />
2001 YILINDAN GÜNÜMÜZE<br />
TİYATRO AŞKI...<br />
Çınar<br />
Sanat Atölyesi pandemi<br />
sonrası doludizgin yoluna<br />
devam ediyor. Yeni atölyeleri ve etkinlikleri<br />
hayata geçiren Çınar Sanat Konyalı<br />
sanatseverlerle buluşmayı bekliyor.
2001 yılında Ömer Naci Topçu önderliğinde<br />
kurulan Çınar Sanat Atölyesi Konya’nın amatör<br />
tiyatro denilince akla gelen ilk kurumlarından.<br />
İlk sahneleri Alâeddin Tepesi olan<br />
topluluğun azimle ve tutkuyla pes etmeden<br />
hedeflerine doğru ilerlemesi Çınar’ı toprakla<br />
buluşturup köklenmesinin önünü açmıştır.<br />
Açık alanda başlayan serüven topluluğun bir<br />
yer kiralayarak faaliyetlerini burada sürdürmesi<br />
ile Çınar Sanat Atölyesi bir cep tiyatrosuna<br />
dönüşür.<br />
Yıllar boyu gönüllülük esası ile faaliyet gösteren<br />
atölye kendini ifade eden, donanımlı, sanatsever<br />
nesilleri bünyesinde yetiştirme amacı<br />
ile her yeni döneminde ayrı bir heyecanla yola<br />
koyulmuş.<br />
7’den 70’e sanatseverlere kapılarını açan Çınar<br />
Sanat Atölyesi, yeni döneminde de renkli<br />
etkinliklere ev sahipliği yapmaya devam etmekte.<br />
Çınar Sanat, yetişkin ve çocuk atölyeleri<br />
ile insan hayatına ufak da olsa sanatsal bir<br />
dokunuşla katkı sağlama çabasında.<br />
Topluluğa yıllarını veren, her dönemde ayrı<br />
bir heyecan ve hevesle Çınar Sanat’ı geleceğe<br />
taşıyan Dernek Başkanı Adnan Alkan,<br />
Sanat Yönetmeni Ferhat Üstün, Değerli<br />
Hocaları Erdal Zeki Tomar ve Bilgehan<br />
Yılmaz Çakmak atölyenin tüm etkinlik ve<br />
gösterilerini Konyalı sanatseverlerle buluşturmak<br />
için gönülden canla başla çalışmakta.<br />
Kapıları her daim herkese açık olan Çınar<br />
Sanat Atölyesi’ni ziyaret etmeyi unutmayın.<br />
Bırakın sanat hayatınıza dokunsun...<br />
@cinarsanat.konya<br />
cinarsanat_atolyesi<br />
www.metropoldergileri.com 55
RÖPORTAJ<br />
56<br />
Canan Şayır Beyzat Aksoy<br />
Tatlı Bir Sürpriz<br />
Yapmak İsteyenlerin<br />
Adresi…<br />
Viola Çikolata<br />
Yolunuz<br />
Karaman’a düşerse<br />
Viola Çikolata’ya<br />
uğramayı ihmal<br />
etmeyin...<br />
Çikolatayı sevmeyen yoktur. Kokusuyla<br />
baştan çıkaran, tadıyla<br />
gülümseten, rengarenk ve leziz<br />
çikolatanın Karaman’daki tek<br />
adresi Viola Çikolata …<br />
Çikolatanın gerçek bir şölene<br />
dönüştüğü, kaliteli ve güvenilir<br />
hizmetin sunulduğu Viola Çikolata<br />
işletmecilerinden Hilal Şan<br />
ile çikolata üzerine konuştuk.<br />
Çikolata çeşitlerini ve sunmuş<br />
olduğu hizmeti bizlerle paylaşan<br />
Hilal Hanım çikolatayı daha<br />
sağlıklı hala getirmek için çalışmalar<br />
yapmaya devam ettiklerini<br />
sözlerine ekledi.<br />
w Öncelikle okuyucularımız için kendinizi tanıtır<br />
mısınız?<br />
Merhabalar ben Hilal Şan. Evli, 2 çocuk annesi ve 27 yaşındayım.<br />
Lisans eğitimime kadar ki süreci Karaman’da geçirdim, daha<br />
sonrasında lisans eğitimi için bir müddet Ürdün’de kaldım. Sonrasında<br />
ise evlenerek Almanya’ya taşındım. Nihayetinde tekrar<br />
memleketime dönerek burada bir şeyler yapmaya karar verdim.<br />
Tabi bu süreçte çocuklarımda olduğu için gıda tüketimimize<br />
daha irdeleyici bir şekilde bakmaya başladım. Çocuklarımın sağlıksız<br />
gıdalar tüketmesini istemediğimden sürekli bir araştırma<br />
halindeydim diyebilirim. Bu süreç çikolata aşkımı da tetikledi.<br />
Almanya’da bulunduğum dönemde tükettiğim çikolata lezzetini<br />
burada bulamamak ve yediğimiz çikolataların ağzımızda bıraktığı<br />
yağ tadı bu işi kendimiz yapalım noktasına taşıdı.
w Çikolata butiği açma fikri nereden<br />
doğdu? Kişisel bir ilgi mi, yoksa çikolata<br />
pazarı yatırım yapmak adına size çekici<br />
mi geldi?<br />
Butik açma fikri de bu bahsettiğim olayların sonucunda<br />
gelişti. Zaten bir iş yapma isteği ve hevesimiz vardı, neden<br />
çikolata olmasın dedik ve kolları sıvadık. Bu süreçte annem<br />
ve abimin eşi ile beraber aynı heyecan ve hevesle araştırmaya<br />
başladık. Ankara’da eğitim verildiğini öğrendik ve<br />
eğitim almaya Ankara’ya gittim. Kesinlikle çikolata çok<br />
hassas bir ürün ve sağlam bir eğitim, tecrübe gerektiriyor.<br />
Butik olmasının sebebi ise bizim bu işi ticari bir bakış açısı<br />
ile yapmamamız aslında, o yüzden esnek olabilmek istedik<br />
ve olabildiğince endüstriyelden uzak olsun istedik.<br />
w Çikolata çeşitleriniz neler? Butiğinizde<br />
çikolata dışında sunmuş olduğunuz<br />
ürünler hakkında bilgi verir misiniz?<br />
Çikolata çeşidi olarak bir sınırımız veya engelimiz yok<br />
diyebiliriz bu sebeple oldukça fazla çeşidimiz mevcut.<br />
Sütlü, bitter veya beyaz çikolatadan ziyade farklar içerisine<br />
koyduğumuz iç dolgular ile oluşuyor. İç dolgularımızı<br />
krema ile hazırlıyoruz ve istediğimiz tatlardan oluşturabiliyoruz.<br />
Bu sebeple lavantadan portakala, Türk<br />
kahvesinden zencefile birçok farklı tat mevcut. Bunların<br />
yanında meyve vb. tatları sevmeyen müşterilerimiz için<br />
yoğun ve hafif çeşitlerde çikolatalı dolgularımız ile kuru<br />
meyveli atıştırmalıklarımızda mevcut.<br />
w İyi çikolatada olmazsa olmaz diyeceğiniz<br />
unsur nedir? Tüketici iyi çikolatayı<br />
nasıl anlayabilir?<br />
İyi çikolata nedir, iyi çikolata kakao yağından yapılmış<br />
çikolatadır. Sağlıklıdır ve tüketilmesi tavsiye edilir. Bunu<br />
daha iyi anlatabilmem için biraz çikolatadan bahsetmem<br />
gerekirse orijinal çikolata kakao çekirdeğine şeker<br />
ve süt tozu elde edilerek yapılan çikolatadır. Şeker ve süt<br />
tozu oranına göre bitter ve sütlü çikolata veya daha tatlı,<br />
daha acı çikolatalar elde edilir. Kakao yağı kıymetli ve<br />
pahalı bir yağ olduğundan endüstriyel üretimlerde bu<br />
yağ alınarak yerine palm yağı vb. yağlar eklenmektedir.<br />
Bu şekilde hem maliyet düşürülür hem de sıcak ve erimelere<br />
karşı çok daha dayanıklı bir çikolata elde edilir.<br />
Tabi bunun tüketiciye zararı ise sağlık yönündendir. Vücut<br />
sıcaklığımızın eritemeyeceği pek çok yağı tüketmiş<br />
oluruz. Tüketici bir çikolatanın kalitesini eline aldığında<br />
erimeye başlayıp başlamadığına bakarak anlayabilir.<br />
Orjinale ne kadar yakınsa vücut sıcaklığına o kadar hızlı<br />
tepki verir. Bir diğer faktör ise ağzınızda erittiğiniz bir<br />
parça çikolata sonrasında damağınızda kalan tattır.<br />
w Farklı lezzet arayışlarınız var mı?<br />
Gelecek planlamalarınız hakkında da<br />
bizlere bilgi verebilir misiniz?<br />
Farklı lezzet ve bir şeyleri deneme arzumuz çok fazla ve<br />
bundan memnunuz. Çikolatanın yanında çikolatalı neler<br />
yapabiliriz, yurt dışında sevilen ama bizim insanımızın<br />
ulaşamadığı neler var bunlar hep araştırdığımız ve denediğimiz<br />
şeyler. Bunları denerken dikkat ettiğimiz en önemli<br />
husus ise içerikleri ve nasıl daha sağlıklı bir hale getirilebilir<br />
oluyor. Biz çikolatayı çok sevdik ve yaptığımız çikolatalarda<br />
bunu hissettiriyor en önemlisi bu bizim için. Gelecekten<br />
beklentimiz ise pek çok insan tarafından bilinen<br />
ve tercih edilen bir marka olmak.<br />
w Son olarak neler söylemek<br />
istersiniz?<br />
Son olarak şunu diyebilirim çikolata tarihi<br />
çok eskilere dayanmakta aslında yıllarca sadece<br />
içecek olarak tüketilmiş enerji ve mutluluk<br />
kaynağı olarak düşünülmüş. Şu an ki<br />
bilim ve araştırmalar da çikolatanın insanlara<br />
hem mutluluk hem de sağlıklı bir enerji<br />
verdiğini kanıtlıyor nitelikte. Dolayısıyla<br />
böylesi değerli bir ürünü en güzel haliyle<br />
tüketmek lazım, gerçek çikolata lezzetini<br />
tatmaları için herkesi dükkanımıza veya internet<br />
sitemize bekliyoruz.<br />
www.violacikolata.com<br />
www.metropoldergileri.com 57
HABER<br />
58<br />
YEŞİL BEYAZ<br />
SPOR MERKEZLERİNDEN<br />
HALTER MİLLİ TAKIMINA<br />
TAM DESTEK<br />
‘‘Enlerin adresi’’ sloganıyla sporun ve sporcunun dostu olmaya devam<br />
eden Yeşil Beyaz Spor Merkezleri, Halter Milli Takımımızdan desteğini<br />
esirgemedi. Takımın, 2024 Paris Olimpiyat Oyunlarına hazırlığı sürecinde,<br />
antrenmanlarını tesiste eksiksiz bir şekilde tamamlamaları için<br />
her imkanı sağlayan spor merkezinin duyarlı yaklaşımı hem sporcuları<br />
hem de federasyonu mutlu etti.<br />
Yeşil Beyaz Spor Merkezleri Halter<br />
Milli Takımına sponsor oldu.<br />
Milli Takımın Olimpiyat hazırlığı<br />
süresince antrenmanlarını eksiksiz<br />
bir şekilde tamamlamaları ve ülkemizi<br />
uluslararası arenada başarılı<br />
bir şekilde temsil edebilmeleri<br />
adına Yeşil Beyaz Spor Merkezleri<br />
sporcularımızın yanında yer alarak<br />
onlardan desteğini esirgemedi.<br />
Yeşil Beyaz Spor Merkezlerini ziyaret eden Türkiye Halter Federasyon<br />
Başkanı Talat Ünlü, Yeşil Beyaz Spor Merkezleri Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Faruk Gül’e plaket takdim ederek Milli Takıma hazırlıkları sürecinde<br />
vermiş oldukları destek ve göstermiş oldukları hassasiyetleri için teşekkür<br />
etti.<br />
Federasyon Başkanı Ünlü’nün ziyaretinden dolayı mutlu olduklarını ifade<br />
eden Gül: ‘’ Yeşil Beyaz Spor Merkezleri ailesi olarak Başkanımıza ziyaretinden<br />
dolayı teşekkür ederiz. Milli Takımımızın Olimpiyatlarda ülkemizi<br />
en iyi şekilde temsil etmelerini temenni eder başarılar dileriz’’ dedi.<br />
@yesilbeyazspormerkezi<br />
yesilbeyazspormerkezleri<br />
www.yesilbeyazspormerkezi.com.tr
www.metropoldergileri.com 59
RÖPORTAJ<br />
60<br />
Seycan Çakır<br />
Bundan yıllar öncesine dayanan özel bir<br />
kişilik Özlem Özcan benim için. Henüz<br />
yeni mezun olmuş, dinamik, işini aşkla<br />
yapan taze bir ışık olduğu dönemde benim<br />
disiplinsizliğimle iyi idare etmişti.<br />
Genç olmasına rağmen işine olan tutkusu ve parıldayan gözleri<br />
ile beni çok etkilemiş kendisi ile bir söyleşi gerçekleştirmiştik.<br />
Köşenin adını da ‘Başarının sırrı’ diye adlandırmıştım...<br />
O dönemde ‘ adam olacak’ bu çocuk şimdi neler mi yapıyor?<br />
Gelin röportajımızdan hep birlikte öğrenelim.<br />
Pilates Studio<br />
Kurucu- Master Eğitmen<br />
- Özlem Hanım sizi tanıyabilir miyiz?<br />
Spor hayatıma 9 yasında Yozgat’ta basketbolla başladım.<br />
18 yaşına kadar basketbol oyuncusu, 2 yıl Basketbol Hakemliği<br />
ve 5 yıl Basketbol Antrenörlüğü yaptım. 2O11 yılında<br />
Selçuk Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Lisans<br />
eğitimimi tamamladım. Lisans dönemi süresince; Fıtness<br />
ve Pilates alanında eğitimler aldım ve spor kulüplerinde<br />
çalıştım. 2021 yılında Selçuk Üniversitesi Spor Bilimleri<br />
Fakültesi Yüksek Lisans eğitimimi tamamladım.<br />
Fıtness, Pilates alanında uluslararası birçok eğitim kurumundan<br />
aldığım eğitimler ile kendimi geliştirmeye<br />
çalıştım. Halen, 2014 yılında Konya’da kurmuş olduğum<br />
Oops Pilates Studio’ da Master Eğitmeni olarak; Sedanter<br />
bireyler ve sporculara yönelik çalışmaya devam etmekteyim.<br />
Kurumlar ve okullarda insanlara motivasyoner<br />
olarak seminerler vermekte ve Eğitmen Eğitmenliği yapmaktayım.<br />
Yıllar önce öğrencilik döneminizde <strong>Metropol</strong> <strong>Dergileri</strong><br />
olara sizinle bir röportaj gerçekleştirmiştik,<br />
O zamandan bu zamana hayatınızda neler değişti?<br />
Hedeflerinizle ilgili yıllar size neler getirdi?<br />
Evet, 2013’te yaptığımız röportaj benim için her zaman<br />
çok kıymetlidir. Akıp giden zamana baktığımda Gandi’nin<br />
şu sözleri aklıma geldi; ‘Söylediklerinize dikkat<br />
edin; düşüncelere dönüşür. Düşüncelerinize dikkat<br />
edin; duygularınıza dönüşür. Duygularınıza dikkat<br />
edin; davranışlarınıza dönüşür. Davranışlarınıza dikkat<br />
edin; alışkanlıklarınıza dönüşür. Alışkanlıklarınıza<br />
dikkat edin; değerlerinize dönüşür. Değerlerinize<br />
dikkat edin; karakterinize dönüşür. Karakterinize dikkat<br />
edin; kaderinize dönüşür.’<br />
Röportajda özetle; Hedefinin Konya ve Türkiye’de egzersizi<br />
geliştirmek ve yasam tarzı haline getirerek insanları<br />
bilgilendirmek olduğundan bahsetmiştim.
‘‘Amacımız; Bir Türk<br />
eğitim kurumu olarak<br />
donanımlı ve zengin<br />
bakış açısına sahip<br />
eğitmenler yetiştirmek’’<br />
www.metropoldergileri.com <strong>61</strong>
RÖPORTAJ<br />
62<br />
‘‘Markamızın; kendine ait bir<br />
ruhu, kokusu ve algısı var.<br />
Oops bana ait değil o kendi<br />
başına bir birey artık ve<br />
topluma hizmet ediyor’’<br />
O zamandan bu zamana Konya’da egzersizin nabzını<br />
tutmaya devam etmeye çalıştım. Doğru egzersizi insanlara<br />
ulaştırmak adına ve Konya’da özellikle Pilates’i<br />
geliştirmek ve tanıtmak adına bir merkez kurdum.<br />
Akademik kariyerim sayesinde bilim işime ışık tutmaya<br />
başladı ve bakış açımı geliştirdi. Ülkemiz ile ilgili olan<br />
makro hedeflerim için ise; bir PİLATES<br />
OKULUNA dönüştük ve eğitim programlarımız<br />
ile de ‘doğru eğersiz’ hedefimizi<br />
ülkemizde hedef haline getirmek<br />
için elimizden geleni yapmaya, okumaya,<br />
öğrenmeye, çoğalmaya ve çoğaltmaya devam<br />
ediyoruz. Yani sözümü tutmaya çalışmışım<br />
diyebiliriz ;)<br />
Oops Pilates Studio Markasını kurarken<br />
neler düşünmüş, hedeflemiştiniz?<br />
OOPS’un açılımı ‘Optimum Original Pilates<br />
Studio’ aslında her şey ismi ile başladı.<br />
Ben her zaman sondan daha çok<br />
süreç odaklı yaşarım. Zaten süreçtir<br />
sonu belirleyen. Doğru egzersiz ve ihtiyaca<br />
yönelik mantığı oluşturmak ve<br />
bunu insanlara servis etmek istedim. Salonu açmaya<br />
karar verdiğimde ülkemizde Pilates ivme kazanmaya<br />
başlamıştı. Konya’da bunu duyurmak ve yaymak konusunda<br />
öncülük etmek beni heyecanlandırdı. Yola<br />
böyle çıktım.
Markanızın şu an ki durumu hakkında<br />
neler söylemek istersiniz?<br />
Markamız şu an; donanımlı ekibimle beraber<br />
düşündüğümüzün ötesine geçmeye başladı.<br />
Birçok insana hizmet verdik, beraber<br />
terledik, yürüdük, öğrendik. Bizim en büyük<br />
referansımız egzersizi sağlık için yapan üyelerimiz,<br />
yakın çevrelerine egzersizin hedefini<br />
öyle güzel anlattılar ki! Bize gelen insanlar da<br />
bu bilinç ile geldi. ‘Siz burada başka bir şey<br />
yapıyorsunuz’ diyenlere hep aynı şeyi söyleriz<br />
‘Biz aslında olması gerekeni yapıyoruz’,<br />
‘basit olan en iyidir’. Ve Pilates inanılmaz<br />
bir tasarım. Oops kurumsal bir markanın<br />
vizyonunu korumak adına disiplinli bir temele<br />
sahip dinamik ve yaşayan bir egzersiz<br />
merkezi. Markamızın; kendine ait bir ruhu,<br />
kokusu ve algısı var. Oops bana ait değil o<br />
kendi başına bir birey artık ve topluma hizmet<br />
ediyor.<br />
Yeni projelerinizden bahsedelim birazda,<br />
neler söylersiniz?<br />
Yeni projelerimiz; OOPS PİLATES ACA-<br />
DEMY Eylül 2022’ye hazır bir şekilde başlatmak.<br />
Bunun için okulumuzda entegre bir<br />
yaklaşım modeli izleyerek bünyemize destek<br />
verebilecek Akademisyenler, Fizyoterapistler,<br />
Beslenme Uzmanları ve Psikologların da olduğu,<br />
alanında uzman hocalarımız ile görüşmelerimiz<br />
ve başvurularımız devam ediyor.<br />
Meram için 2. Şubemizi de Yaz sonuna kadar<br />
‘‘Söylediklerinize dikkat edin;<br />
düşüncelere dönüşür. Düşüncelerinize<br />
dikkat edin; duygularınıza<br />
dönüşür. Duygularınıza<br />
dikkat edin; davranışlarınıza<br />
dönüşür. Davranışlarınıza dikkat<br />
edin; alışkanlıklarınıza dönüşür.<br />
Alışkanlıklarınıza dikkat edin;<br />
değerlerinize dönüşür. Değerlerinize<br />
dikkat edin; karakterinize<br />
dönüşür. Karakterinize dikkat<br />
edin; kaderinize dönüşür’’<br />
www.metropoldergileri.com 63
RÖPORTAJ<br />
64<br />
hazır etmeyi planlıyoruz. Davet aldığımız kurumlarda<br />
ve o kurumun ihtiyacına yönelik Konferanslar veriyoruz.<br />
Amacımız; Bir Türk eğitim kurumu olarak donanımlı<br />
ve zengin bakış açısına sahip eğitmenler yetiştirmek.<br />
Bir anne olarak iş hayatı ve çocuk yetiştirme konusunda<br />
ne gibi zorluklar yaşıyorsunuz?<br />
Zor… Ama annelik her bir evlat için kalbimizin dışarda<br />
atması gibi… Kaygı duygusunun merhamet ile birleşip<br />
bitmeyecek en kutsal duygu. Çalışan anne olduğunuzda<br />
‘kaliteli zaman geçirmek’ çok daha önemli hale geliyor.<br />
Ben hamilelik sürecimde ve sonrasında hep çalıştım.<br />
Elimden geldiğince hayatımın her alanını iyi yönetmeye<br />
çalışıyorum. Evim işime yakın aralarda emzirmeye<br />
gidip gelmek, onu koklamak ve bırakıp tekrar işe dönmek,<br />
bazen ilk kez yaptığı bir şeyi kaçırmak, iş dışında ek<br />
ev mesaisi yapmak, uyku saatine yetişememek ve onun<br />
sizi bekleyip uyuyakalmasına şahit olmak... Kreş çıkışı<br />
iş yerime gelip beni beklemesi… Liste uzun. Ama çalışan<br />
annelere naçizane önerim; ben oğluma hiçbir zaman<br />
‘çalışmak zorundayım oğlum’ ‘para kazanmak için çalışıyorum<br />
oğlum’ gibi cümleler asla kurmadım. Ona hep<br />
‘ben çok sevdiğim bir şey yapıyorum senin en sevdiğin<br />
oyuncağın ile oynamak gibi düşün ve sen de büyüdüğünde<br />
en çok ne seversen onu yapacaksın’ dedim. İnanın<br />
çok saygı duyuyor. Başka sektörler ile kıyaslayamam<br />
ama egzersiz ile iç içe büyümesi, beni orda mutlu olarak<br />
hatırlaması içimi rahatlatıyor. Çocuklar söylediklerimizden<br />
daha çok yaptıklarımızı yaparlar. İlerde yapacağı<br />
işe bakışı ‘Sadece PARA’ olmazsa kısa vadede kayıp gibi<br />
gördüklerimiz belki uzun vadede onlara ışık olur diye<br />
düşünüyorum.<br />
Gelecek hedeflerinizi de buraya not düşmek<br />
isteriz. Yıllar sonra yeni bir söyleşide buluşarak<br />
teyidini sağlarız. Kendi adınıza veya Oops Pilates<br />
Studio adına hayal ve hedefleriniz neler?<br />
Gelecekte Oops adına bilimin ışığında kendinden emin<br />
dimdik yürüyen Eğitmenler yetiştirmeye devam eden bir<br />
Akademi olmasını diliyorum. Ve uluslararası arenada<br />
kabul gören ve tercih edilen bir eğitim kurumu olmasını<br />
istiyorum. Neredeyse 10 yıldır devam eden üyelerimiz ile<br />
20 yıldır egzersiz yapıyoruz diyebilmek istiyorum.<br />
@Oops-Pilates-Studio<br />
@oopspilatesstudio +90(507)968 35 54
www.metropoldergileri.com 65
HABER<br />
66<br />
REKLAMCILARIN<br />
KULÜBÜ KURULDU<br />
Selçuk Üniversitesi İletişim<br />
Fakültesi Reklamcılık Bölümünün<br />
Bölüm Başkanı Prof.Dr. Hüseyin<br />
ALTUNBAŞ, Reklamcılık<br />
Bölümüne ait Reklamcılık<br />
Kulübünü kurdu<br />
Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Reklamcılık<br />
Bölümünün kurucu bölüm başkanı olan Prof.Dr.<br />
Hüseyin ALTUNBAŞ yeniden Reklamcılık Bölüm<br />
Başkanı oldu. Konya Reklamcılar Derneği kurucu<br />
başkanı da olan Prof.Dr. Hüseyin Altunbaş, yeniden<br />
kurduğu bölümün başına geçerek öğrencilerini, mezunlarını,<br />
Konya’da ki ve ulusaldaki reklam sektörü<br />
temsilcilerini heyecanlandırdı.<br />
Reklam sektörünün gelişimine önemli katkı sağlayan<br />
Prof.Dr. Hüseyin Altunbaş, yeni kurulan Reklamcılık<br />
Kulübü ile birlikte Reklamcılık Bölümü öğrencilerinin<br />
uygulama alanlarıyla entegrasyonunu sağlamış<br />
olacaklarını ifade etti.<br />
S.Ü.İletişim Fakültesi Reklamcılık Bölüm Başkanı<br />
Prof.Dr. Hüseyin ALTUNBAŞ, “Öğrencilerimizin<br />
sadece teorik bilgiyle iletişimci olması mümkün değil.<br />
Teorisiz olmaz, bu kesin, ancak teoriyle uygulamayı<br />
birleştiren öğrencilerimiz sektörde yaratıcı işler<br />
yapabilirler. Sektörün gelişimine katkı sağlayabilirler.<br />
Özellikle bireysel özgüvenle kariyer planlarını güçlü<br />
şekilde yapabilirler. Sınıflarda dar alanda kısa paslaşarak<br />
iletişim öğrenilmez. Çocuklarımızı daha çok<br />
deneyimleyecek, daha çok referans noktaları geliştirecek,<br />
yarışmacı öğrenciler haline getirmek için bölümümüzün<br />
Reklamcılık Kulübünü kurduk. Reklamcılık<br />
Bölümümüzün dışında tüm bölüm öğrencilerine<br />
de açık bir kulüp olacak.<br />
Bütünleşik pazarlama iletişimi mantığında bir etkileşim<br />
içinde fakültemizdeki iletişim eğitiminin kalitesini<br />
yükseltmek istiyoruz. Bu çağda rekabetçi öğrenciler<br />
gerekiyor. Bilgiye dayalı fikir üreten, sorunların<br />
çözümüne katkı sağlayan, stratejik düşünmeyi bilen,<br />
yenilikçi ve girişimci iletişim öğrencileri gerekiyor.<br />
Biz de akademisyenler olarak bu hedeflere ulaşmaları<br />
için çocuklarımızı cesaretlendireceğiz, yollarını açacağız,<br />
ilham vereceğiz.<br />
Reklamcılık Kulübü bu anlamda reklam düşünürleri<br />
için ilham atölyesi de olacak. Öğrencilerimiz yarışmalara<br />
hazırlanacak, onları sektörle iç içe geçireceğiz,<br />
ileride olacakları sektörün aktörlerini okuldayken<br />
tanıyacak, iletişim kuracak, empati yapabilecek. Bu<br />
tür düşünsel dönüşümü yapamazsak kendilerini geliştiremezler,<br />
sektöre giremezler, sektörün insan gücünü<br />
de geliştiremeyiz. Reklamcılık kulübü bu anlamda<br />
öğrencilerimizi iletişim mutfağında tutacak,<br />
iletişim menülerini görmelerini, tanımalarını, kendi<br />
ürünlerini gerçekleştirmelerini sağlayacak. Çünkü<br />
geldiğimiz noktada iletişim ürünleri çok fazlalaştı.<br />
Geleneksel ürünlerden dijital iletişim ürünlerine kadar<br />
yelpaze inanılmaz ölçüde arttı ve değişti. Buna<br />
sadece geleneksel eğitimle hazırlanmak mümkün değil,<br />
öğrencilerimiz daha interaktif olmak zorundalar.<br />
Hem geleneksel iletişim araç ve yöntemlerini çok iyi<br />
anlamalı ve kullanabilmeliler ama en önemlisi dijital<br />
araçların yeniliklerine ayak uydurmalılar. Dijitalin<br />
hızına yetişemeyen onun gelişim düşüncesini anlayamayan<br />
iletişim öğrencisinin gelecekte bu sektörün<br />
kıyısından dahi geçmesi mümkün değildir. O yüzden<br />
onları bu dijital dönüşüme hazırlamamız için daha<br />
motive edici eğitim anlayışı geliştirmeliyiz. Biz de bu<br />
mantıkla Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültemizde
ve Reklamcılık Bölümümüzde yenilikler yapıyoruz.<br />
Öğrencilerimizi katılımcı yapmadan da bu konuda<br />
başarılı olamayacağımızı biliyoruz. Tüm bu değişim<br />
süreçlerinde onları aktif halde tutuyoruz. Tepeden inmeci<br />
asla değil ama sürekli proje üreten, fikir üreten,<br />
takip eden, telafi eden bir anlayışla öğrencilerimizi<br />
yetiştiriyoruz. Bu konuda bizlere destek olan fakülte<br />
yönetimimize, sevgili dekanımız Prof.Dr. Enderhan<br />
Karakoç’a özel bir teşekkür etmek isterim, yereldeki<br />
ve ulusaldaki tüm sektör temsilcilerine, uzmanlara,<br />
duayenlere, büyüklerimize, hocalarımıza ve mezunlarımıza<br />
da bize verdikleri heyecan ve destekten dolayı<br />
çok teşekkür ederim.” dedi.<br />
Daha önce Konya Reklamcılar Derneği kurucu başkanı<br />
da olan Prof.Dr. Hüseyin Altunbaş, “Reklam<br />
sektörümüz özellikle pandemide çok değişti. Bu değişim<br />
daha da devam edecek. Ulusaldaki ve Konya’mız<br />
da ki reklamcılarla hem uzaktan hem yüz yüze daha<br />
farklı etkinlikler ve projeler üreteceğiz. Yereldeki ve<br />
ulusaldaki tüm paydaşlarımızla iletişim fakültesi ve<br />
reklamcılık bölümü olarak sıkı iş birliği içinde olmak<br />
istiyoruz. Bu sayede rekabetçi bir eğitim anlayışına<br />
sahip olacağız ve öğrencilerimiz piyasaya hazır halde<br />
mezun olabilecekler. Bu felsefeyi aşılamak için öğrencilerimizle<br />
uzaktan buluşmalarımıza eksik etmiyoruz.<br />
Onları daha fazla ödüllendirecek bir Reklamcılık<br />
Kulübünün kurulduğunu söyleyebilirim” dedi.<br />
www.metropoldergileri.com 67
RÖPORTAJ<br />
68<br />
Diyetisyen S. Merve Doğan<br />
ile sağlıklı beslenmeye bir<br />
adım atın…<br />
Beyzat Aksoy<br />
Diyetisyen<br />
S. Merve Doğan<br />
Diyetisyen S. Merve<br />
Doğan ile sağlıklı beslenme<br />
üzerine keyifli bir<br />
sohbet gerçekleştirdik.<br />
Her bireyin özel olduğunu<br />
ve kendine ait özel<br />
bir programla sağlıklı<br />
beslenmesi gerektiğini<br />
vurgulayan Merve Hanım<br />
online diyet programı<br />
uygulamasıyla danışanlarının<br />
her zaman yanında<br />
olmayı başarmış.<br />
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?<br />
10 Haziran 1996 Konya’nın Ilgın ilçesi doğumluyum. İlk-orta-lise eğitimimi<br />
Ilgın’da, lisans eğitimimi Ankara’da Gazi Üniversitesi Beslenme<br />
ve Diyetetik Bölümü’nde tamamladım. Yüksek lisans eğitimimi ise<br />
Konya’da Selçuk Üniversitesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim dalında<br />
halen devam ettirmekteyim. 2018-2020 yılları arasında Konya’nın<br />
Ilgın ve Kadınhanı ilçesinde Aile Sanat ve Eğitim Merkezinde diyetisyen<br />
olarak görev yaptım. Şu anda Konya’da Diyetisyen S. Merve Doğan<br />
kliniğimde ve Online Diyetisyen olarak kişiye özel şekilde hazırladığım<br />
sağlıklı yaşam uygulamaları ile danışanlarıma hizmet vermekteyim.<br />
Diyetisyen olmaya nasıl karar verdiniz?<br />
Mesleğinizin kendine göre zorlukları nedir?<br />
Lisede tek hedefim hayalim diyetisyen olmaktı. Her mesleğin kendine<br />
göre zorlukları var. İşimi çok severek yaptığım için zorlukları gözüm<br />
görmüyor diyebilirim.<br />
Sağlıklı beslenmek sizin için ne ifade ediyor?<br />
Sağlıklı Beslenme vücudumuzun hücrelerinin düzenli faaliyet gösterebilmesi<br />
için protein, karbonhidrat, yağ, vitamin, mineral ve diyet lifleri
esinlerle birlikte yeterli miktarda vücuda alınması<br />
gerekliliğini ifade ediyor. Sağlıklı beslenme<br />
listesi, genel kuralları belli olmasına karşın kişiye özgü<br />
olarak diyetisyen tarafından hazırlanmalıdır.<br />
Sağlıklı beslenebilmek için önerileriz nelerdir?<br />
• Yumurtalı ve bol sebzeli kahvaltı yapın.<br />
• Her gün en az bir öğünün yanında mevsim salata<br />
tüketin.<br />
• Kendinizi aç bırakmayın.<br />
• Egzersiz ve yürüyüşe mutlaka zaman ayırın.<br />
• Hiçbir besini abartmayın. Doyunca yemeyi bırakın.<br />
Dengede kalın.<br />
• Günde en az 2 litre su için.<br />
• İçeriğini bilmediğiniz çayları ve ürünleri kullanmayın.<br />
Günümüz de birçok kişi internette gördüğü<br />
diyet programlarını sağlıklı mı sağlıksız mı<br />
demeden uygulamakta.<br />
Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?<br />
Sağlığınızı tehlikeye atmayın. Alanında uzman kişilere<br />
danışın. Beslenme şeklinin bir süreç olmasından çok yaşam<br />
tarzı haline getirin.<br />
Doğru bilinen beslenme yanlışları nelerdir?<br />
• Ekmek kilo aldırır.<br />
• Su içerek zayıflanır.<br />
• Öğün atlanırsa kilo verilir.<br />
• Bitki çay karışımları zayıflatır.<br />
• Sabah aç karnına limon suyu içilerek kilo verilir.<br />
• Zeytinyağı kilo aldırmaz.<br />
• Etten korkma meyveden kork.<br />
• Bol soda içmek zayıflatır.<br />
• Light ürünler zayıflama programı süresince sınırsız<br />
tüketilebilir.<br />
• Şekersiz besinler kalorisizdir.<br />
• Sigara bırakılırsa hızla kilo alınır<br />
Maalesef daha aklıma gelmeyen doğru bilinen yanlış<br />
bilgiler mevcut. Doğal, mucize, iyileştirici gibi ifadeler<br />
bilimsel değildir.<br />
Kilo vermek veya almak isteyen danışanlarınızla<br />
nasıl bir yol izliyorsunuz?<br />
Danışmanlık hizmetimizin başlamasıyla birlikte önce<br />
birlikte detaylı danışan tanıma formu dolduruyoruz. Bu<br />
form hem beslenme alışkanlıklarınızı hem sağlık geçmişinizi<br />
değerlendirmemizi ve<br />
sizi yakından tanımamızı sağlıyor.<br />
Ölçümlerinizi aldıktan sonra<br />
size özel uygulayabileceğiniz “ Yaşam<br />
tarzı değişikliği programı” hazırlıyoruz. 2<br />
haftada bir görüşerek sürecin nasıl geçtiğini<br />
değerlendiriyoruz. Görüşmelerimizde pişirme<br />
teknikleri, pratik öğünler, sağlıklı tarifler ekleyerek<br />
listelerimizi çeşitlendiriyoruz.<br />
Kişiye özel diyet programı mı yoksa herkese<br />
aynı diyet programı mı uygulanmalıdır?<br />
Diyette egzersiz yapmanın avantajları neler?<br />
Diyet kişinin imzası gibidir, herkesin kendine özeldir.<br />
Diyetin yol arkadaşı egzersizdir. Diyet ve egzersiz ikisi<br />
beraber olunca biri diğerinin açığını kapatabiliyor ve yaşam<br />
kalitesinden ödün vermeden kilo kaybı sağlanıyor.<br />
Metabolizması yavaş çalışanlara için ne<br />
gibi tavsiyelerde bulunuyorsunuz? Metabolizmamızı<br />
nasıl hızlandırabiliriz?<br />
Metabolizma beden yapınızı ve kilonuzu etkileyen en<br />
önemli faktörlerden biridir. Her bireyin metabolizması<br />
birbirinden farklıdır. Bazı kişiler fazla yemesine rağmen<br />
kilo almazken, bazıları ise beslenmelerine dikkat etse<br />
bile kilo kontrolü sağlayamazlar.<br />
10 Adımda Metabolizmanızı Hızlandırın<br />
• Uyanınca bir bardak ılık su için.<br />
• Kahvaltıyı atlamayın.<br />
• Ara öğünleri de beslenme programınıza dahil edin.<br />
• Geç saatte yemeyin.<br />
• Harekete geçin.<br />
• Kaslarınızı kuvvetlendirin.<br />
• Şekersiz ve kremasız kahve tüketin.<br />
• Baharatları sofranızdan eksik etmeyin.<br />
• Günde iki fincan yeşil çay kafein ve kateşin sa-
yesinde metabolizma hızlandırır.<br />
• Proteini yüksek besinler metabolizmanın daha<br />
hızlı çalışmasını sağlar.<br />
Su içmenin diyete etkisi var mıdır?<br />
Günde kaç bardak su içilmelidir?<br />
Vücudumuzdaki su oranı yaşa ve cinsiyete göre değişir.<br />
Yaş ilerledikçe vücuttaki su oranı azalır. Hayati faaliyetlerin<br />
sürdürülmesinin yanı sıra daha iyi hissetmek ve sağlıklı<br />
yaşamak için herkesin su içmesi gereklidir. Düzenli<br />
beslenmeyenler, ilaç kullananlar, hareketsiz olanlar su içmediklerinde<br />
vücutlarında daha fazla ödem sorunu oluşur.<br />
Bağırsağın düzenli çalışabilmesi için hareket, yeterli<br />
lif alımı ve su alımı yeterli olması bağırsak metabolizması<br />
için çok önemlidir kabızlığı önler. Cildin elastikiyetinden<br />
parlaklığına kadar çok önemlidir. Kuru cildi nemlendirir.<br />
Günlük içilen su miktarına dikkat etmek optimum sağlık<br />
için önemlidir. Günlük tüketmeniz gereken su miktarını<br />
vücut ağırlığınızı 30 ml ile çarparak bulabilirsiniz.<br />
Günümüzde sıkça duyduğumuz diyetlerden<br />
biri olan sıvı diyeti hakkında neler söylersiniz?<br />
Sizce sağlıklımı siz önerir misiniz?<br />
Bilimsel olarak geçerliliği olmayan tek tip beslenme<br />
programlarını sağlık için olumlu bulmuyorum. Kendinize<br />
eziyet etmekten vazgeçin ve kendiniz için en uygun,<br />
aç bırakmayan hem bedeninizi hem ruhunuzu besleyen<br />
sürdürülebilir beslenme programı için bir uzmandan<br />
yardım alın.<br />
Sizden<br />
örnek olması<br />
adına bir<br />
diyet listesi hazırlamanızı<br />
isteseydik<br />
bir günlük örnek diyet<br />
programınız nasıl olurdu?<br />
Listelerde porsiyonlar kişiye özeldir.<br />
Yağ çeşidi olarak da zeytinyağı, avokado<br />
yağı gibi yağlar tüketilmesi hücre zarlarının<br />
daha iyi korunmasını sağlar. Yüksek lif<br />
içeren tahıllar, kepekli makarna, kinoa, bulgur, kepekli<br />
pirinç gibi karbonhidratlar diyette mutlaka yer almalıdır.<br />
Kan şekerinin dengelenmesinde önemli rol oynayan süt,<br />
yoğurt, kefir gibi besinler de sağlıklı bir diyetin olmazsa<br />
olmazlarıdır. Yüksek vitamin ve mineral içeriğine sahip<br />
meyve ve sebzeler içerdikleri antioksidan bileşenler nedeniyle<br />
beslenme programlarında mutlaka yer almalıdır.<br />
Yüksek protein içeriğine sahip olan et, tavuk, yumurta,<br />
balık ve kuru baklagiller ise hem kasların korunmasına<br />
yardımcı olur hem de geç sindirildiğinden dolayı uzun<br />
süre tokluk hissi sağlar. Tüm bu besin gruplarının yeterli<br />
ve dengeli almanızı sağlayan bir liste olur.<br />
Bir günlük örnek diyet programını bizlerle paylaştınız.<br />
Peki siz bir gününüzde neler tüketiyorsunuz?<br />
Öncelikle bizde insanız. Bizim de canımız tatlı, makarna,<br />
mantı istiyor yiyoruz. Sadece yedikten sonra pişman olmak<br />
yerine dengeleme işinde iyiyiz. Bu bakış açısını sürdürülebilir<br />
beslenmeyi öğretmek için her gün çalışıyoruz.<br />
Kilo almak ya da vermek isteyenler size nasıl ulaşabilir?<br />
Ücretsiz ön görüşme ve randevu almak için 0545 842 08<br />
44 numaralı telefonu arayabilirsiniz.<br />
Son olarak neler söylemek istersiniz?<br />
Bütün sorularda üstünde çok durduğum konuyu tekrar<br />
söylemek isterim. Kendinize eziyet etmekten vazgeçin<br />
bedeninizi ve ruhunuzu besleyen sürdürülebilir beslenme<br />
programı için bir uzmandan yardım alın.<br />
+90 545 842 08 44
KÖŞE<br />
71<br />
Prof. Dr. Kayhan ÖZTÜRK<br />
Kulak Burun Boğaz Hastalıkları ve Baş Boyun Cerrahisi<br />
D E R G İ S İ<br />
kayhanozturkmd@hotmail.com<br />
Çocuğumun burnu neden tıkalı?<br />
Pandemiyi yaşadığımız günlerde gündemi değiştirerek<br />
size geniz etinden bahsetmek istedim. Burun tıkanıklığı<br />
her yaş grubu için hayat kalitesini etkileyen ciddi<br />
bir sorundur. Bebekler ve çocuklarda burun tıkanıklığı<br />
erişkine göre daha dramatik seyreder. Çocuklar burun<br />
tıkanıklığı olduğunda ağızdan nefes alıp vermeyi beceremezler,<br />
uyku bozuklukları, horlama, ağzı açık uyuma,<br />
sık uyanma gibi şikayetlere yol açarak hem çocuğun<br />
hem de ebeveynler için korkulu günler böylece başlar.<br />
Geniz eti ve bademcikler vücudun savunma işlevinden<br />
sorumlu lenfoid dokulardır. Geniz eti ve bademcikler<br />
tüm çocuklarda vardır. En sık alerjik reaksiyonlar ve enfeksiyonlar<br />
bu lenf bezlerinde aşırı çalışmaya bağlı büyümeye<br />
yol açar. Şikayetlerin ortaya çıkış zamanı genellikle<br />
3-6 yaştır. Bazen doğuştan bu dokuların büyük olması<br />
da neden olarak karşımıza çıkabilir ve bu çocuklar da<br />
geniz etine bağlı tıkanıklık şikayetleri çok daha erken<br />
yaşlarda ortaya çıkar.<br />
Geniz eti burunun en gerisinde yerleşim gösterir. Bu<br />
nedenle burnun temizlenmesi fayda sağlamaz. Burun<br />
tıkanıklığının yanında kulağı havalandıran Östaki kanalının<br />
tıkanmasına bağlı orta kulakta sıvı birikmesine<br />
bağlı işitme kayıpları ya da tekrarlayan orta kulak enfeksiyonlarına<br />
yol açabilir. Tıkanıklık arttıkça dişlerde çürüme,<br />
yüz ve çene gelişim bozukluklarına bağlı tipik yüz<br />
görünümü yani adenoid yüz görünümü ortaya çıkar. Sık<br />
tekrarlayan sinüzit, akciğer enfeksiyonları, geceleri uyku<br />
sorunları ve oksijensiz kalmaya bağlı çocuklarda kilo<br />
alamama, idrar kaçırma, akciğerde ve kalpte çok ciddi<br />
sorunlara yol açabilir. Şikayetler enfeksiyonlar esnasında<br />
çok daha belirgin hale gelir ve enfeksiyon hali uzar.<br />
Tedavisinde alerji ilaçları burun spreyleri ve gerekirse<br />
antibiyotikler kullanılır. Bu tedaviler geniz eti ve bademciklerdeki<br />
büyümeyi küçültebilir.<br />
İlaç tedavisinin fayda sağlamadığı durumda cerrahi olarak<br />
geniz etinin alınması bademcikler büyük ise küçültülmesi<br />
gerekir. Cerrahi yöntem genel anestezi altında<br />
uygulanır. Burun içerisinden kontrol edilirken ağız içerisinden<br />
girilerek dışarıdan kesi yapılmadan operasyon<br />
tamamlanır. Operasyonun süresi yaklaşık 20-30 dakikadır.<br />
Soğuk bıçak, coblator, thermal welding, plazma ve<br />
lazer gibi pek çok yöntem geniz eti alınması bademcik<br />
küçültülmesi için kullanılmaktadır. Yapılan çalışmalara<br />
göre tekniğin ne sonuca ne de komplikasyonlar üzerinde<br />
herhangi bir etkisi yoktur. Her tekniğin kendine göre<br />
avantaj ve dezavantajları vardır. Ameliyatın kanama dışında<br />
majör bir komplikasyonu yoktur. Oldukça nadir<br />
olarak görülse de erken dönemde ilk 24-48 saatte ve geç<br />
dönemde 7-16 günler arasında görülebilir. Cerrahi uygulamadan<br />
sonra genellikle aynı gün içerisinde hastaneden<br />
çıkılabilmektedir. Cerrahi tedavi ile şikayetlerin tamamı<br />
düzelir.<br />
Yeni yöntemler ile neredeyse ağrısız olarak işlem gerçekleştirilmektedir.<br />
Çocukların uykuları<br />
düzene girer,<br />
iştahları açılır ve<br />
normal yaşantılarına<br />
geri dönerler.<br />
Cerrahi tedaviden<br />
sonra tekrar büyümeler<br />
%5 civarında<br />
görülebilir.<br />
Bol oksijenli açık<br />
burunlu mutlu<br />
pandemisiz bir yıl<br />
dilerim.<br />
www.metropoldergileri.com 71
TEKNOLOJİ<br />
72<br />
Telefonunuzun pili normalden daha hızlı<br />
tükeniyorsa bu uyarılara kulak verin<br />
TELEFONUNUZUN<br />
SALDIRIYA UĞRADIĞINI<br />
NASIL ANLARSINIZ?<br />
Android ve iOS işletim sistemlerindeki gelişmeler ile birlikte telefonlar arama ve<br />
metin özelliklerinin çok ötesinde özellikler kazanarak dizüstü bilgisayarlara ve<br />
PC’lerin görevlerini yapabilen taşınabilir akıllı cihazlaradönüştüler. Telefonlarımızı<br />
fotoğraf çekmek, e-posta göndermek ve almak, sosyal medya platformları aracılığıyla<br />
iletişim kurmak, cüzdanlar ve bankacılık uygulamaları için kullanıyoruz.<br />
Tüm bu veri zenginliği, kimlik hırsızlığı ve dolandırıcılık<br />
yapmak isteyen tehdit aktörlerini<br />
de cezbediyor. ESET kötü amaçlı yazılım araştırmacısı<br />
LukasStefanko bu konuda bilgilerini<br />
kullanıcılar ile paylaştı.<br />
Telefonunuz nasıl hacklenebilir?<br />
Bir kurbanın cihazını ele geçirmek için kullanılan<br />
en yaygın taktiklerden biri, kötü amaçlı bağlantılar<br />
veya ekler içeren kimlik avı ve spam e-postaları<br />
kullanmaktır. Kurban ek veya bağlantıyı tıkladıktan<br />
sonra bu kötü amaçlı yazılım bilgisayar korsanlarının<br />
asıl amaçlarını gerçekleştirmelerine izin verir.<br />
Başka bir strateji, siber suçluların popüler markaların<br />
veya kuruluşların web sitelerini taklit ettiği<br />
sahte web siteleridir.Bunlar, tıklandıktan sonra cihazınıza<br />
kötü amaçlı yazılım indiren kötü amaçlı<br />
bağlantılarla doludur. Ayrıca, siber suçluların gerçek<br />
uygulamalar gibi görünen sahte uygulamalar<br />
dağıtması, farkında olmadan kurbanları spor izleme<br />
araçları veya kripto para birimi uygulamaları<br />
gibi görünen keylogger’ları, fidye yazılımlarını veya<br />
casus yazılımları indirmeye yönlendirmesi de nadir<br />
değildir. Bu uygulamalar genellikle resmi olmayan<br />
uygulama mağazaları aracılığıyla dağıtılır.<br />
Telefonunuzun ele geçirilip<br />
geçirilmediğini kontrol edin<br />
Akıllı telefonunuzun ele geçirilmiş olabileceğine dair<br />
birkaç işaret var.<br />
ESET kötü amaçlı yazılım araştırmacısı LukasStefanko’ ya<br />
göre: “Bir cihazın güvenliğinin ihlal edildiğinin en yaygın<br />
belirtileri, pilin normalden daha hızlı tükenmesi, tarama alışkanlıklarınız<br />
değişmemiş olsa da internet veri kullanımınızda<br />
ani artışlar yaşamanız, GPS özelliğiniz veya internetinizin<br />
(Wi-Fi veya mobil veriler) kendi başına etkinleştirilebilmesi<br />
veya devre dışı bırakılabilmesi ve rastgele reklam açılır pencereleri<br />
veya bilinmeyen uygulamaların siz yetkilendirmeden<br />
yüklenmesidir.”<br />
Başka bir işaret ise, daha önce iyi çalışan uygulamaların<br />
aniden kapanıp açılması veya tamamen başarısız<br />
olması ve beklenmedik hatalar göstermesi de dahil olmak<br />
üzere garip davranışlar sergilemeye başlamasıdır.<br />
Cihazınızın güvenliğinin ihlal edildiğini gösteren diğer<br />
işaretler garip çağrılar veya garip mesajlar almaya başlamanız,<br />
telefonunuzun kendiliğinden premium uluslararası<br />
numaraları aramaya veya mesaj göndermeye<br />
çalışmasıdır. Bunları bazen gelen giden çağrı listenizde<br />
görebilirsiniz. En belirgin işaretlerden birini unutmayalım:<br />
Android telefonunuz fidye yazılımı tarafından<br />
ele geçirildiyse, telefonunuza giriş yapamayabilirsiniz.
Kötü amaçlı<br />
yazılımları<br />
telefonunuzdan<br />
uzak tutun<br />
Cihazınızın kötü amaçlı yazılımlar<br />
tarafından tehlikeye<br />
atılma olasılığını azaltmak<br />
söz konusu olduğunda, herhangi<br />
bir sihirli düzeltme<br />
veya tek tıklama çözümü<br />
yok. Bununla birlikte, önleyici<br />
ve proaktif adımların<br />
bir kombinasyonunu takip<br />
ederek tehditlerden korunabilirsiniz:<br />
• En son sürümler kullanıma<br />
sunulduğu anda hem<br />
işletim sisteminizi hem de<br />
uygulamalarınızı güncelleyin,<br />
• Cihazınızın tehlikeye<br />
girme ihtimaline karşı verilerinizin<br />
bir yedeğini güvenli<br />
bir şekilde saklayın,<br />
• Sizi çoğu tehditten<br />
korumak için kanıtlanmış bir<br />
sicile sahip saygın bir mobil<br />
güvenlik çözümü kullanın,<br />
• Uygulamaları indirirken<br />
resmi mağazaya bağlı<br />
kalın ve her zaman hem uygulamanın<br />
hem de geliştiricisinin<br />
incelemelerini kontrol<br />
ettiğinizden emin olun ve<br />
• Siber suçluların cihazlara<br />
sızmak ve cihazlardan<br />
ödün vermek için kullandıkları<br />
yaygın taktiklerin<br />
farkında olun.<br />
www.metropoldergileri.com 73
KÖŞE<br />
74<br />
Mehmet Emin YILDIRIM<br />
KOBİ Danışmanı -İhracat Destekleri Uzmanı<br />
D E R G İ S İ<br />
yildirim@iped.com.tr<br />
Yurt Dışı<br />
Pazar Destek Programı<br />
Sevgili okurlar,<br />
On bir yılı aşkın bir süredir eğitim ve danışmanlık sektöründe<br />
faaliyet gösteren İPED Danışmanlık Eğitim ve Bilişim LTD. ŞTİ. olarak<br />
<strong>Metropol</strong> <strong>Dergileri</strong> vasıtası ile bilgi ve tecrübelerimizi firmalarımız ile paylaşarak<br />
bu süreçte üreticimize ve ihracatçımıza güç katmayı amaçladık.<br />
İmalat ve İhracatçı firmalarımıza yönelik destekler hakkında en merak edilen<br />
soruları yanıtlayarak konu hakkında detaylı bilgi vermek istedik.<br />
Daha önce ki yazılarımızda yurtdışına yönelik yapılan<br />
tanıtım çalışmalarına ve yurtdışında açılan ofis,<br />
showroom, depo gibi birimlere yönelik verilen desteklerden<br />
bahsetmiştik.<br />
(Yazılarımıza buradan ulaşabilirsiniz )<br />
Okurlarımızdan gelen yorumlarda “bizler de ihracat<br />
yapmak istiyoruz ama dış ticaret birimimiz yok yeni<br />
başlayacağız, bizlere destek yok mu” soruları gelmişti.<br />
Şimdi bu yazımız bu sorulara cevap<br />
arayanlar için…<br />
Bu yazımızda henüz ihracat anlamında yeterli olgunluğa<br />
ulaşmamış ya da ihracat birimi hiç bulunmayan<br />
firmalara ışık tutacak bir desteği ele alacağız.<br />
Daha önce ki destekler İhracatçı Birlikleri tarafından<br />
verilen desteklerdi. Bu destek ise KOSGEB tarafından<br />
verilen bir destekprogramıdır.
Desteğimiz ismi “Yurt Dışı Pazar Destek Programı” dır.<br />
Yurt dışı Pazar destek programı, proje bazlı bir destektir.<br />
Yani bir proje yazmak gerekmekte ve işletmeler bu<br />
destekten sadece bir defa yaralanabilmektedir.<br />
Desteğin başlıca amacı;<br />
KOBİ’lerin yurt dışı pazarlara açılabilme beceri ve kabiliyetlerini<br />
geliştirmek,<br />
KOBİ’lerin yurt dışı pazar paylarını ve ihracata başlayan<br />
KOBİ <strong>sayı</strong>sını arttırmaktır.<br />
Programdan yararlanmak isteyen işletmelerin, başvuru<br />
tarihi itibariyle son onaylı mali yılda bilanço esasına<br />
göre defter tutmuş ve Yurt İçi Marka Tescil Belgesinin<br />
olması gerekmektedir.<br />
Aynı zamanda işletmenin son onaylı mali yılda ihracat<br />
yapmış olmasışartı aranmaktadır.<br />
İhracat şartı imalat sektöründe veya Öncelikli Teknoloji<br />
Alanları Tablosunda yer alan sektörlerde faaliyet gösteren<br />
işletmelerde aranmaz.<br />
Projenin Destek Üst Limiti, 300.000 TL, Destek<br />
Oranı ise %70 Geri Ödemesiz , %30 Geri Ödemeli<br />
şeklindedir.<br />
Proje kapsamında, Personel, Teçhizat-Donanım, Yazılım,<br />
Yurt dışı iz gezisi, yurt dışı fuar, yurtdışına yönelik<br />
tanıtım çalışmaları, ürünlerinize test-analiz, eğitim, danışmanlık,<br />
numune gönderimi, ürün/ambalaj tasarımlarına<br />
kadar birçok kalemde destek alınabilmektedir.<br />
Destek üst limitleri kalemler bazında şu şekildedir.<br />
1-Personel Gideri destek üst limiti 90.000 TL<br />
• Personel giderleri için yeni istihdam olması<br />
şartı ile geri ödemesiz destek verilir.<br />
• İşletmeye, proje kapsamında en fazla 2 personel<br />
için destek verilebilir.<br />
2- Yazılım ve Donanım Gideri desteği üst limiti<br />
100.000 TL<br />
• Yazılım giderleri kapsamında yazılımın lisans<br />
bedeli lisans kullanım bedeli ve yazılıma ait eğitim ve<br />
danışmanlık giderleri için en fazla 50.000.- TL destek<br />
verilir.<br />
• Donanım giderleri kapsamında server, bilgisayar<br />
ve ihtiyaç duyulan diğer donanım giderleri için en<br />
fazla 50.000.- TL destek verilir.<br />
3- Tanıtım Giderleri Desteği üst limiti 100.000.- TL’dir<br />
• Dijital reklam/tanıtım (sosyal medya reklamları,<br />
arama motoru optimizasyonu) giderlerine,<br />
• Yurt dışında basılan dergilerde yayınlanan<br />
reklam giderlerine,<br />
• İşletmeyi ve ürünlerini tanıtıcı ve sadece yabancı<br />
dilde hazırlanmış katalog giderlerine,<br />
• Havayolu dergilerinde yayımlanan reklam<br />
giderlerine destek verilir.<br />
• Her bir gidere ait destek üst limiti 20.000 TL’dir<br />
4- Yurt dışı fuar ve seyahat giderleri desteği üst limiti<br />
150.000.- TL’dir.<br />
• Yurt dışı fuar katılımı giderleri ile tanıtım ve<br />
pazarlama faaliyetlerine yönelik yurt dışı seyahat giderlerine<br />
destek verilir.<br />
5-Test, analiz ve belgelendirme giderleri desteği üst<br />
limiti 100.000.- TL’dir.<br />
• Test, analiz giderleri desteği; işletmelerin, yurt<br />
içi ve yurt dışı laboratuvarlarda test, analiz konularında<br />
alacakları hizmet giderlerini kapsar.<br />
• Belgelendirme giderleri desteği kapsamında<br />
işletmelerin başvuru, dosya inceleme, danışmanlık,<br />
eğitim, tetkik, denetim ve belge alımı giderlerine 20.000<br />
TL’ye kadar destek verilir.<br />
6-Hizmet alımı giderleri desteği üst limiti 100.000.-<br />
TL’dir.<br />
• Eğitim ve danışmanlık giderleri; işletmelerin<br />
proje kapsamında ihracata yönelik alacakları eğitim<br />
ve danışmanlık (pazar araştırma danışmanlığı dâhil)<br />
giderlerini kapsar.<br />
• Tasarım giderleri; işletmelerin ihracata konu<br />
ürün/ambalaj tasarım giderlerini kapsar.<br />
• Yurt dışı marka tescil giderleri; işletmelerin<br />
TÜRKPATENT muadili yurt dışı kuruluşlardan<br />
alacakları Marka Tescil Belgeleri için yaptığı ödemelere<br />
ilişkin giderleri kapsar.<br />
• Nakliye giderleri; işletmelerin ihracata konu<br />
ürün numunesini havayolu/karayolu/demiryolu/denizyolu<br />
ile yurt dışındaki alıcıya göndermelerine ilişkin<br />
ulaşım sürecindeki tüm nakliye ve sigorta giderlerini<br />
kapsar.<br />
• Eğitim, danışmanlık, tasarım, yurt dışı marka<br />
tescil, nakliye ve diğer hizmet alımı giderlerinin her biri<br />
için 20.000.-TL’ye kadar destek verilir.<br />
www.iped.com.tr<br />
E-mail: bilgi@iped.com.tr<br />
www.metropoldergileri.com 75
KÖŞE<br />
76<br />
Serdar SELAMOĞLU<br />
Serbest Muhasebaci Mali Müşavir<br />
D E R G İ S İ<br />
serdar@serdarselamoglu.com<br />
Reklam Ve Sponsorluk<br />
Harcamalarının Kavramsal<br />
Ve Vergi Kanunları Boyutunca<br />
İncelenmesi<br />
İşletmeler için ürettikleri malların kaliteli<br />
olması çok önemli olmakla birlikte<br />
kaliteli ürünün ticari hayatta pazarlanması<br />
malın kaliteli olması kadar önem<br />
arz etmektedir. Bundan dolayı, İşletmeler<br />
ürettikleri mal ve hizmet satışlarını<br />
artırmak işletmesinin marka değeri ve<br />
tanınırlığını artırmak ve Rekabet üstünlüğü<br />
elde etmek amacıyla zaman zaman<br />
pazarlama ve tanıtım faaliyetleri gerçekleştirilebilmektedirler.<br />
İşletmelerin<br />
ürettikleri ürünlerini tanıtma konusunda<br />
reklam ve sponsorluk faaliyetleri oldukça<br />
etkili bir pazarlama yöntemidir.<br />
Ticari hayatta reklam ve sponsorluk<br />
harcamaları aynı kavramlar gibi görünse<br />
de vergi mevzuatımıza göre birbirinden<br />
farklı iki kavramdır. Reklam harcamaları<br />
GVK 40/1 kapsamında genel gider olarak<br />
dikkate alınabilmektedir. Sponsorluk<br />
harcamaları ise gider olarak dikkate alınamayıp<br />
GVK 89/7, 8 kapsamında şartların<br />
oluşması halinde beyanname üzerinden<br />
indirim konusu yapılabilmektedir.<br />
Sponsorluk harcamaları ve<br />
Vergi kanunları kapsamında<br />
Değerlendirilmesi<br />
Sponsorluk, bir kuruluşun belirlemiş olduğu hedeflere ulaşmak<br />
amacıyla spor, kültür sanat ve sosyal alanlarda çeşitli kişi, kuruluş<br />
ve organizasyonlara aynî, nakdî veya başka türlü desteklerle<br />
yapılan tüm faaliyetlerin planlanması, uygulanması ve kontrol<br />
edilmesi süreçlerini kapsayan, taraflar arasında karşılıklı birbirine<br />
fayda sağlamaya yönelik yapılan bir iş anlaşmasıdır<br />
Sponsorluğun amaçlarını üç grupta toparlayabiliriz. Halkla ilişkiler<br />
amacı, reklam amacı ve pazarlama amacıdır. Sponsorluğun<br />
çeşitleri ise Spor sponsorluğu, Kültür ve Sanat sponsorluğu ve<br />
sosyal sponsorluktur.<br />
Vergi kanunlarımıza baktığımız zaman sponsorluk harcamalarına<br />
ilişkin açık maddeler bulunmaktadır. Sponsorluk harcamalarının<br />
beyannamede indirim konusu yapılabilmesi için işletmenin<br />
kar etmesi zorunludur. Zarar eden işletmenin sponsorluk<br />
harcamasını beyannamede indirim konusu yapabilmesi söz konusu<br />
değildir. Kanun Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve
Görevleri Hakkında Kanun kapsamında yapılan sponsorluk<br />
harcamalarının; amatör spor dalları için tamamı,<br />
profesyonel spor dalları için %50’sinin indirim konusu<br />
yapılabileceğini belirtmektedir. Ayrıca kanun Genel ve<br />
özel bütçeli kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler,<br />
köyler, kamu yararına çalışan dernekler, Bakanlar<br />
Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflar ve bilimsel<br />
araştırma faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlar tarafından<br />
yapılan ya da Kültür ve Turizm Bakanlığınca<br />
desteklenen veya desteklenmesi uygun görülen kurumlara<br />
yapılacak sponsorluk kapsamında bağış ödemelerinin<br />
tamamının indirim konusu yapılabileceğini belirtmektedir.<br />
Aynı konuya KDV kanunu açısından bakmak<br />
gerekirse sponsorlukta KDV hesaplaması söz konusu<br />
olmadığı için KDV’nin indirim konusu yapılması söz<br />
konusu değildir.<br />
Reklam harcamaları ve Vergi<br />
kanunları kapsamında<br />
değerlendirilmesi<br />
Reklâm; işletmeler, kar amacı gütmeyen kuruluşlar,<br />
kamu kurumları ile bireylerin kendilerini, kendi ürün ve<br />
hizmetlerini tanıtmak, organizasyonları, fikirleri hakkında<br />
belirli bir hedef kitleyi ya da pazarı bilgilendirmek<br />
ya da ikna etmek amacıyla kimliği belirli sorumlusu (kişi<br />
ya da reklâm şirketi) tarafından tarifesi önceden belirlenmiş<br />
bir bedel ödenerek (maliyet) kitle iletişim araçlarında<br />
satın alınan özel zamanlarda ya da yerlere ilan<br />
ve ikna edici mesajların yerleştirilmesi suretiyle kamuya<br />
olumlu biçimde tanıtılıp, benimsetilmesi olarak tanımlanmaktadır.<br />
Reklâmlar, bilgi verme, ikna etme, hatırlatma ve değer<br />
katma gibi iletişim işlevlerine de sahiptir. Reklâmlar<br />
amaçlarına göre sınıflandırıldığında bilgi verici, ikna<br />
edici, hatırlatıcı ve destekleyici reklâmlar olarak çeşitli<br />
türlere ayrılır.<br />
Vergisel açıdan reklam harcamaları ticari kazancın elde<br />
edilmesi ile doğrudan ilgili olması gerekmektedir. Vergi<br />
kanunlarımıza baktığımız zaman reklam giderlerine<br />
ilişkin açık bir madde bulunmamaktadır fakat aynı<br />
kanunda genel giderlerden bahsetmektedir. Reklam giderleri<br />
genel giderler kapsamına girmektedir. İşletmenin<br />
dönem karı oluşmasa bile yani işletme zarar dahi etse<br />
yaptıkları reklam harcamalarının tamamı gider olarak<br />
yazılabilmektedir. Yurt içinde yapılan reklam ve pazarlama<br />
harcamalarında olduğu gibi yurt dışında yapılan<br />
bu nitelikteki harcamaklar da hizmetin alındığı ülkede<br />
mali geçerliliği olan belge ile tevsik edilmesi kaydıyla<br />
mali karın tespitinde indirim konusu yapılabilir. Yalnız<br />
toplum sağlığına olan zararı bilinen alkol ve tütün mamulleri<br />
reklamı özel kanunlarla sınırlandırılmış alkol<br />
ve tütün mamullerinin reklamları gider olarak kabul<br />
edilmemektedir. Aynı konuya KDV kanunu açısından<br />
bakmak gerekirse reklam harcamaları KDV’ye tabi olduğu<br />
için KDV beyannamesinde indirim konusu yapılabilmektedir.<br />
SONUÇ<br />
İşletmeler tarafından yapılan reklam harcamaları genelde<br />
firmanın kazancı ile doğrudan ilgili olmakta; sponsorluk<br />
harcamalarının ise kazanç ile doğrudan ya da<br />
dolaylı bir ilgisi bulunmaktadır. Dönem içinde yapılan<br />
reklam harcamaları yapıldıkları tarih itibari ile gider yazılarak<br />
indirim konusu yapılmakta ve dönem sonunda<br />
zarar dahi olsa gider bir sonraki yılda kullanılabilmektedir.<br />
Sponsorluk harcamaları ise; dönemi içinde gider<br />
yazılmakta, işletmenin dönem sonunda karının olması<br />
durumunda beyannamede indirim konusu yapılması<br />
gerekmektedir. işletmenin zararı söz konusu ise bir sonraki<br />
yılda gider olarak kullanılması söz konusu değildir.<br />
Her iki harcamanın da pazarlama faaliyeti kapsamında<br />
kitlelere ulaşma da iletişim aracı olması üretici firmayı<br />
ya da satıcı firmayı tanıtma gibi benzer özelliklere sahip<br />
olmaları nedeni ile bu ayrımın iyi yapılması gerekmektedir<br />
bu ayrım yapılmadığı takdirde firmalar vergi<br />
avantajından yararlanmak isterken vergisel ceza ile karşı<br />
karşıya kalabilirler<br />
Mahiyet itibariyle reklam tanıtım harcaması niteliğindeki<br />
sözleşmelerde sadece reklam tanıtım sözleşmesi<br />
ibaresine yer verilmesi sponsorluk tabirinin kullanımından<br />
kaçınılması olası riskleri bertaraf etmek için<br />
etkili olacaktır<br />
www.metropoldergileri.com 77
TEKNOLOJİ<br />
78<br />
Dijital Etik,<br />
Web3 ve<br />
Metaverse:<br />
Twitter’daki<br />
teknoloji sohbetlerine<br />
hükmeden üç konu oldu<br />
Son birkaç yıldır işletmeler, pandemi<br />
koşullarına ve sürekli gelişen tüketici<br />
davranışlarına uyum sağlamak için<br />
çalışma yöntemlerini değiştiriyor<br />
ve bu değişikliğin büyük bir kısmı<br />
Twitter’da gerçekleşti. Twitter, teknoloji,<br />
finans, spor, gıda gibi çeşitli<br />
sektörlerle ilgili şaşırtıcı veriler ve<br />
uzman analizleri içeren ilk Birdseye<br />
Raporunu yayınladı.
- Dijital Etik, Siber Bireysellik ve Metaverse,<br />
2021’de Twitter’daki teknoloji sohbetine hakim<br />
oldu ve 2022’de izlenmesi gereken önemli<br />
trendler arasında yer alıyor.<br />
- Dijital Etik: 2021’de sürdürülebilirlik ve<br />
yapay zeka eğilimi gibi konulara dayalı olarak<br />
dijital etikle ilgili konuşmalarda %32 büyüme<br />
oldu<br />
- Web3: Web3 ile ilgili konuşmalar 2021’de<br />
%1.869 arttı. Sohbetin itici güçleri arasında<br />
NFT’ler (%8,8 bin büyüme) ve kripto para birimleri<br />
(%534 büyüme) var.<br />
- Metaverse: 2021’de metaverse ile ilgili Twitter<br />
sohbetlerinde bir önceki yılın aynı dönemine<br />
kıyasla %19,425 büyüme oldu. Konuşmaları<br />
güçlendirici konular arasında sanal gayrimenkul<br />
(%483 büyüme) ve immersive teknoloji<br />
(%62 büyüme) yer alıyor.<br />
Dijital vatandaşlığın kuralları yeniden<br />
yazılıyor<br />
Twitter Resmi Ortakları tarafından hazırlanan<br />
ve küresel Twitter sohbetlerine dayanan rapor, en<br />
önemli tüketici trendlerini vurguluyor ve markaların<br />
önümüzdeki yıl için fırsatları belirlemesine<br />
yardımcı olmayı amaçlıyor. Bu raporlar, markanızın<br />
tüketicilere hitap etmesini ve bundan sonra<br />
ne olabileceği hakkında genel sohbete uygun hale<br />
getirilmesini sağlamaya yönelik trendleri, fırsatları<br />
ve önerileri belirliyor.<br />
Twitter, Sprinklr ortaklığıyla teknolojiye dair çarpıcı<br />
bulgular içeren bir rapor yayınladı.<br />
İşte teknolojiyle ilgili bazı önemli noktalar<br />
Güçlü teknoloji bir zamanlar yalnızca en büyük<br />
işletmeler tarafından erişilebilecek durumdaydı.<br />
Artık o teknoloji ve o güç tüketicilerin<br />
elinde. Bağlantı, yaratma ve topluluk<br />
önündeki engeller kalktı ve markalar artık<br />
kapı bekçisi değil, işbirlikçi konumunda.<br />
2022 ve sonrasında her şirket bir teknoloji<br />
şirketi olacak ve her müşteri kendi benzersiz<br />
dijital yaşamının yazarı konumuna gelecek.<br />
Bu yeni paradigmada, insanlar Dijital vatandaşlığın<br />
kurallarını yeniden yazıyor, sanal ve<br />
somut arasındaki çizgiyi bulanıklaştırıyor ve<br />
daha küratörlü, kap<strong>sayı</strong>cı ve kişiselleştirilmiş<br />
bir kültürü yeniden tasavvur ediyor. Yeni ve<br />
daha iyi bir dünya icat ederken, kolaylaştırmak,<br />
hızlandırmak ve ortak olarak katılmak<br />
için teknoloji ve teknoloji markalarına bakıyorlar.<br />
Bu beklentileri karşılamak için teknoloji<br />
markalarının <strong>sayı</strong>sız kanalda müşteri duyarlılığından<br />
faydalanması ve gerçek zamanlı<br />
olarak kusursuz, birleşik bir deneyim sunması<br />
veya daha çevik rakiplerin gerisinde kalma riskini<br />
alması gerekiyor.<br />
www.metropoldergileri.com 79
TEKNOLOJİ<br />
80<br />
Konuşmayı güçlendirici<br />
noktalar<br />
Şu kavramlar, olaylar veya<br />
anahtar kelimeler<br />
Twitter’da teknoloji<br />
konuşmaları yönlendiriyor:<br />
- Teknolojide sürdürülebilirlik<br />
ile ilgili konuşmalar +%51<br />
- Veri şeffaflığı ve rıza ile ilgili<br />
konuşmalar +%39<br />
- Teknolojide karbon nötrlüğü<br />
ile ilgili konuşmalar<br />
+%192<br />
- Önyargı ve etikle ilgili konuşmalar<br />
+%25<br />
Tüm bunlar Markalar için ne anlama geliyor?<br />
Değerlerinizi ve kişiliğinizi paylaşın<br />
Kim olduğunuz ve nasıl çalıştığınız, tüketicileriniz<br />
için ürününüz veya hizmetiniz kadar önemlidir.<br />
Teknoloji markalarının farklı bir bakış açısını<br />
paylaşması, önemli konularda net bir duruş<br />
sergilemesi ve şeffaflıkla hareket etmesi gerekiyor.<br />
Müşterileriniz sizi ortak olarak gördükleri için sizi<br />
tanımak ve en çok kullandıkları ve güvendikleri<br />
kanallardan sizinle doğrudan konuşmak isterler.<br />
Birleştirici olun<br />
Bireysel müşteriler benzersiz dijital ekosistemleri<br />
düzenlerken, önceden onları birbirine bağlayan<br />
deneyimler giderek daha fazla parçalanıyor. Birleştirici<br />
markalar, hem kişisel hem de kolektif olan<br />
kusursuz bir deneyimi iyileştirmek için bu parçalanmış<br />
bakış açılarını farklı platformlar ve topluluklar<br />
arasında sentezler. O noktaya ulaşmak için<br />
yapay zeka marka kimliğinizin temel bir parçası<br />
olmalıdır; böylece <strong>sayı</strong>sız veriye kaynak sağlayabilir,<br />
paylaşılan içgörüleri elde edebilir ve birleştirmek<br />
için harekete geçebilirsiniz.<br />
Dijital kırılımın üstünden köprüyü kurun<br />
Teknoloji, yaratıcılığın yeni modlarını ve etki yaratma<br />
yeteneğini doğrudan yaratıcıların ve fark<br />
yaratanların ellerine verir. Ancak bu güç ile gerçek<br />
ölçek, önemli sesleri yükseltecek platformlar ve<br />
dijital güvenlik arasında hala bir boşluk var. Müşterilerinize,<br />
onların hedeflerini ve hayallerini anladığınızı,<br />
bunlara ulaşmaları için gerekli araçları<br />
sağlayarak gösterin.<br />
Twitter’a göre, trendleri yakalamak için peki<br />
markalar ne yapmalı<br />
- Sürükleyici dijital deneyimler yaratın<br />
- Metaverse’de bulunun<br />
- Tükenmişliğe dikkat edin<br />
- Daha modüler, özelleştirilebilir ve abonelik<br />
tabanlı teklifler<br />
- Markanızı kişiselleştirin<br />
- Dijital altyapı oluşturun<br />
- Dürüst müşteri katılımı ile proaktif olun<br />
- İyiliği güçlendirmek için araçlarla yenilik<br />
yapın<br />
- Verinin ötesindeki insanı görün
MAGAZİN<br />
81<br />
<strong>Metropol</strong><br />
Kültür - Sanat’dan<br />
Romantik Sevgililer<br />
Günü Konseri<br />
<strong>Metropol</strong> Kültür - Sanat’ın<br />
düzenlediği 14 Şubat Rafet El Roman Konseri Dedeman<br />
Konya Otelde Gerçekleşti. Salonu dolduran<br />
misafirler, Pop müziğin romantik sesi Rafet El<br />
Roman ile eğlencesi bol, unutulmaz bir Sevgililer<br />
Günü yaşadı. 5 çiftin evlilik teklifi yaptığı gece ayrı<br />
bir öneme sahip oldu. <strong>Metropol</strong> Kultür Sanat adına<br />
Ahmet Çakır Rafet El Roman’a günün anısına bir<br />
plaket takdim etti.<br />
www.metropoldergileri.com 81
MAGAZİN<br />
82<br />
‘İmparator’ İbrahim Tatlıses<br />
20 Yıl Aradan Sonra Konya’da Sahne Aldı…<br />
Konya Dedeman Hotel’ de gerçekleştirilen İbrahim Tatlıses konseri<br />
sevenlerinden büyük ilgi gördü. Hep bir ağızdan söylenen şarkılarla<br />
renkli anların yaşandığı konserde İbrahim Tatlıses sesiyle herkesi<br />
büyüledi.
@metropolkultursanat<br />
@metropolkultursanat<br />
Gecede Konya’nın vizyoner İş İnsanı Nusret Argun<br />
sanatçıya Hattat Hafız Ahmet Fakir Üstadın hat kağıdı<br />
üzerine işlediği semazen figürlerinin yer aldığı orijinal<br />
hat yazısını hediye etti.<br />
Müzikseverlerin yoğun ilgi gösterdiği<br />
konserde Tatlıses’in kızı Dilan Çıtak ve<br />
Oryantal Didem’de performanslarıyla<br />
göz doldurdu.<br />
www.metropoldergileri.com 83
MAGAZİN<br />
84<br />
Gülben Ergen<br />
Unutulmaz<br />
Konya Konseri İle<br />
Herkesi Büyüledi<br />
Pop müziğin başarılı<br />
ismi Gülben Ergen şarkılarını<br />
dinlemeye gelen<br />
hayranları için söyledi.<br />
<strong>Metropol</strong> Kültür Sanat<br />
tarafından gerçekleştirilen<br />
konserde Taşkın<br />
Sabah Orkestrası ile<br />
sahne alan Ergen, neşeli<br />
ve enerjik tavırlarıyla<br />
izleyenlere keyifli anlar<br />
yaşattı. Sahne performansının<br />
yanı sıra<br />
güzelliği ve şıklığıyla<br />
herkesi kendine hayran<br />
bıraktı.<br />
Gülben Ergen konserinde Ön Sahnede yer alan Tuğba<br />
Özay Konya’da sevenleriyle buluştu. Tuğba Özay seçmiş<br />
olduğu şarkılarla misafirlere keyifli anlar yaşattı.
Muhteşem Ses<br />
ZARA<br />
Muhteşem Organizasyonda<br />
<strong>Metropol</strong><br />
Kültür Sanat tarafından<br />
Konya Dedeman<br />
Hotel’de düzenlenen<br />
konserde Zara rüzgârı<br />
esti. Şıklığıyla gözleri,<br />
sesiyle herkesin<br />
ruhunu doyuran Zara<br />
söylediği şarkılarla<br />
büyük beğeni topladı.<br />
Hayranlarına müzik<br />
dolu bir gece yaşatan<br />
Zara güçlü sesi ve<br />
yorumuyla sahnenin<br />
tozunu attırdı.<br />
<strong>Metropol</strong> Kültür Sanat<br />
tarafından düzenlenen<br />
konserde, muhteşem<br />
ses Zara en sevilen<br />
şarkılarını konukları<br />
için söyledi. Gecenin<br />
sürpriziyse, Özgür Can<br />
Çoban oldu. Sevenlerine<br />
unutulmaz bir<br />
gece yaşatan Zara’nın<br />
Özgür Can Çoban ile<br />
yaptığı düet herkesten<br />
büyük beğeni topladı.<br />
Organizasyonda Ön<br />
Sahne olarak yer alan<br />
Nilay Dorsa sahne<br />
performansı ve sıcak<br />
tavırlarıyla izleyenleri<br />
büyüledi.<br />
<strong>Metropol</strong> Kültür Sanat ve Ekibi unutulmayacak bir<br />
organizasyona imza attı.<br />
Konsere katılım sağlayan misafirler için en ufak ayrıntıları<br />
düşünen <strong>Metropol</strong> Kültür Sanat firma sahibi<br />
Seycan-Ahmet Çakır ve ekibi düzenledikleri muhteşem<br />
organizasyonla katılımcıların yüzlerini güldürmeyi<br />
başardı.<br />
www.metropoldergileri.com 85
RÖPORTAJ<br />
86<br />
TEK ARACA DEĞİL, HER ARACA<br />
TEK SEFER DEĞİL, HER SEFERİNDE<br />
ANINDA İNDİRİM!
www.metropoldergileri.com 87
RÖPORTAJ<br />
88