28.04.2022 Views

Metropol Dergileri 61 . sayı

-TEMTAR güven ve kalitesiyle fark yaratan dünya markası… TEMTAR GROUP - Ali Sami YÜCE - Erkan Başar Gayrimenkul- Erkan BAŞAR - Prof. Dr. Aynur Elhan NAYIR- NECMETTİN ERBAKAN ÜNİVERSİTESİ AHMET KELEŞOĞLU EĞİTİM FAKÜLTESİ GÜZEL SANATLAR EĞİTİMİ BÖLÜMÜ MÜZİK EĞİTİMİ ABD - RR PT STUDIO Tezer KILIÇ - RR PT STUDIO Ömer Yaşar - Tatlı Bir Sürpriz Yapmak İsteyenlerin Adresi… Viola Çikolata - 2001 yılından günümüze tiyatro aşkı... Çınar Sanat Atölyesi - Oops Pilates Studio Kurucu- Master Eğitmen - Özlem ÖZCAN - Yeşil Beyaz Spor Merkezlerinden Halter Milli Takımına Tam Destek - Diyetisyen S. Merve DOĞAN ile sağlıklı beslenmeye bir adım atın… - Çocuğumun burnu neden tıkalı? - Prof. Dr. Kayhan ÖZTÜRK - Yurt Dışı Pazar Destek- Mehmet YILDIRIM - Reklam Ve Sponsorluk Harcamalarının Kavramsal Ve Vergi Kanunları Boyutunca İncelenmesi- Serbest Muhasebeci / Mali Müşavir Serdar SELAMOĞLU - Metropol Kültür Sanat - Z Kuşağına kızmak yerine anlamaya çalışın - Reklamcıların Kulübü Kuruldu- Prof. Dr. Hüseyin Altunbaş - Dijital Etik, Web3.0 Ve Metaverse: Twitter’daki Teknoloji Sohbetlerine Hükmeden Üç Konu Oldu

-TEMTAR güven ve kalitesiyle fark yaratan dünya markası…
TEMTAR GROUP - Ali Sami YÜCE
- Erkan Başar Gayrimenkul- Erkan BAŞAR
- Prof. Dr. Aynur Elhan NAYIR- NECMETTİN ERBAKAN ÜNİVERSİTESİ AHMET KELEŞOĞLU EĞİTİM FAKÜLTESİ GÜZEL SANATLAR EĞİTİMİ BÖLÜMÜ MÜZİK EĞİTİMİ ABD
- RR PT STUDIO Tezer KILIÇ
- RR PT STUDIO Ömer Yaşar
- Tatlı Bir Sürpriz Yapmak İsteyenlerin Adresi… Viola Çikolata
- 2001 yılından günümüze tiyatro aşkı... Çınar Sanat Atölyesi
- Oops Pilates Studio Kurucu- Master Eğitmen - Özlem ÖZCAN
- Yeşil Beyaz Spor Merkezlerinden Halter Milli Takımına Tam Destek
- Diyetisyen S. Merve DOĞAN ile sağlıklı beslenmeye bir adım atın…
- Çocuğumun burnu neden tıkalı? - Prof. Dr. Kayhan ÖZTÜRK
- Yurt Dışı Pazar Destek- Mehmet YILDIRIM
- Reklam Ve Sponsorluk Harcamalarının Kavramsal Ve Vergi Kanunları Boyutunca İncelenmesi- Serbest Muhasebeci / Mali Müşavir Serdar SELAMOĞLU
- Metropol Kültür Sanat
- Z Kuşağına kızmak yerine anlamaya çalışın
- Reklamcıların Kulübü Kuruldu- Prof. Dr. Hüseyin Altunbaş
- Dijital Etik, Web3.0 Ve Metaverse: Twitter’daki Teknoloji Sohbetlerine Hükmeden Üç Konu Oldu

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

www.metropoldergileri.com 1


RÖPORTAJ<br />

2


www.metropoldergileri.com 3


4


www.haskahve.com<br />

www.metropoldergileri.com 5


EDİTÖRDEN<br />

6<br />

Ahmet ÇAKIR<br />

Editör<br />

a.cakir@metropoldergileri.com<br />

Düzen değişiyor!<br />

Merhaba,<br />

Yeni bir <strong>sayı</strong>mızla daha karşınızdayız... Her yeni<br />

<strong>sayı</strong>mız bizler için ayrı bir heyecan, ayrı bir tutku<br />

yaratır, ama bu <strong>sayı</strong>mız pandemi sonrası ilk<br />

olması sebebiyle çok daha farklı, çok daha kıymetli<br />

oldu bizler için! Çok büyük bir heyecanla<br />

hayat bulan bu <strong>sayı</strong>mızı keyifle okumanız dileğiyle...<br />

Pandemi hayatımızda çok şey değiştirdi. Öyle<br />

bir miadı yaşadık ki; bir çağ kapandı yeni bir<br />

çağ başladı... Tarihe tanıklık ettik. Salgınların<br />

din, dil, ırk ayırt etmediğini bizzat gördük. Yarınımızın<br />

ne olacağından habersiz günler, aylar<br />

geçirdik... İstanbul’un fethi nasıl yeni bir çağ<br />

başlattıysa pandemi sonrası da bizler yeni bir<br />

çağa adım attık. Yıllardan bu yana bize dayatılan<br />

“Yeni Dünya Düzeni” acaba bu mu? Diye düşünmemek,<br />

aklımıza getirmemek elde değil... Lakin<br />

Üst Akıl için bu dönem bulunmaz bir dönem, zamanlama<br />

oldu sanırım.<br />

Neticede hepimizin insan ilişkileri ve sosyalleşme<br />

anlayışı değişti. İletişim, özgürlük, hayata<br />

bakış kavramlarımız yeniden şekillendi, bir<br />

anda bambaşka insanlar olduk... Bu konuların<br />

yorumunu size bırakıyorum.<br />

Yeni <strong>sayı</strong>mızın kapak konuğu TEMTAR Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Ali Sami YÜCE, sektörünün<br />

öncü firmalarından olan, 3 kıta, 30 ülkede<br />

aktif olarak çalışan TEMTAR’ın bundan sonra<br />

ki iş hayatında da başarılı adımlarla ilerleyeceğinden<br />

eminim. Çok farklı ve keyifli bir röportaj<br />

sizlerle...<br />

Her <strong>sayı</strong>mızda olduğu gibi bu <strong>sayı</strong>mızda da iş<br />

dünyasının önemli ve değerli isimlerine sayfalarımızda<br />

yer verdik. Her söyleşi tarihte yerini<br />

alacak ve nesillere aktarılacak örnek bir başarı<br />

öyküsü. Bizleri takip etmeye devam edin.<br />

<strong>Metropol</strong> ailesi olarak sizlere ve ailelerinize<br />

sağlık, sıhhat, mutluluk diliyoruz.<br />

Kalın sağlıcakla...


www.metropoldergileri.com 7


D E R G İ S İ<br />

D E R G İ S İ<br />

www.temtar.com.tr<br />

Yaygın, Süreli,<br />

Nisan - Mayıs 2022<br />

YAYINCI / İMTİYAZ SAHİBİ<br />

Adına Seycan ÇAKIR<br />

TEMTAR Group Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Ali Sami YÜCE<br />

YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ<br />

Ahmet ÇAKIR<br />

YAYIN YÖNETMENİ<br />

Seycan ÇAKIR<br />

YAYIN KOORDİNATÖRÜ<br />

Beycan AKSOY<br />

PROJE KOORDİNATÖRÜ<br />

Beyzat AKSOY<br />

KURUMSAL İLETİŞİM ASİSTANI<br />

Canan ŞAYİR<br />

GRAFİK TASARIM<br />

HUKUK DANIŞMANI<br />

Av. Seda KARA<br />

YÖNETİM YERİ<br />

Buhara Mh. Edipoğlu Cd. No :95<br />

Selçuklu/ KONYA<br />

Tel: 0332 323 10 18<br />

Faks: 0332 323 10 19<br />

www.metropoldergileri.com<br />

info@metropoldergileri.com<br />

DİJİTAL TASARIM<br />

Serdika Street, fl. 3, Office 1,<br />

Burgas 8000, Bulgaria<br />

DİJİTAL YAYIN<br />

www.yumpu.com/user/metropoldergileri<br />

Nisan 2022<br />

Dergide yayınlanan yazı, fotograf,<br />

illustrasyon ve konuların her hakkı<br />

saklıdır. İzinsiz ya da kaynak gösterilerek dahi kullanılamaz, alıntı<br />

yapılamaz.


Nisan 2022<br />

İÇİNDEKİLER<br />

KAPAK KONUSU<br />

Ali Sami YÜCE<br />

TEMTAR Group Yönetim Kurulu Başkanı<br />

32<br />

Erkan Başar Gayrimenkul<br />

Erkan BAŞAR<br />

Necmettin Erbakan Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim<br />

Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik ABD<br />

PROF. DR. AYNUR ELHAN NAYIR<br />

12 52<br />

Çatalhöyük’e Tanıtım ve<br />

Karşılama Merkezi<br />

ELVİN MOBİLYA<br />

Hedef Büyüttü<br />

www.metropoldergileri.com 9


RÖPORTAJ<br />

10<br />

D E R G İ S İ<br />

48<br />

50<br />

RR PT STUDIO<br />

Tezer KILIÇ<br />

RR PT STUDIO<br />

Ömer YAŞAR<br />

54<br />

2001 YILINDAN GÜNÜMÜZE<br />

TİYATRO AŞKI...<br />

Tatlı Bir Sürpriz Yapmak İsteyenlerin Adresi…<br />

Viola Çikolata<br />

58<br />

YEŞİL BEYAZ SPOR MERKEZLERİNDEN<br />

Halter Milli Takımına Destek<br />

Oops Pilates Studio Kurucu- Master Eğitmen<br />

Özlem ÖZCAN


Nisan 2022<br />

İÇİNDEKİLER<br />

71<br />

REKLAMCILARIN<br />

KULÜBÜ KURULDU<br />

KBB Hastalıkları ve Baş Boyun Cerrahisi<br />

Prof. Dr. Kayhan ÖZTÜRK<br />

76<br />

Diyetisyen<br />

S. Merve Doğan<br />

Serbest Muhasebeci/ Mali Müşavir<br />

Serdar SELAMOĞLU<br />

81<br />

İhracat Destekleri Uzmanı<br />

Mehmet Emin Yıldırım<br />

Magazin<br />

www.metropoldergileri.com 11


HABER<br />

12<br />

“Çatalhöyük’e Yakışır Bir Tanıtım<br />

ve Karşılama Merkezi Yapıyoruz”<br />

Konya<br />

Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim<br />

Altay, Konya’da UNESCO Dünya Mirası<br />

Listesi’ndeki tek eser olan Çatalhöyük’ün tanıtılmasında<br />

büyük öneme sahip olacak Çatalhöyük<br />

Tanıtım ve Karşılama Merkezi’nin<br />

inşaatında incelemelerde bulundu. İnşaatın<br />

hızla yükseldiğini belirten Başkan Altay, “4<br />

bin metre karelik alanda gelen ziyaretçilerin<br />

tüm ihtiyaçlarının karşılanabildiği kafeteryaların<br />

ve özellikle sergi alanlarının olduğu<br />

Türkiye’ye örnek bir iş yapıyoruz. Tamamen<br />

ahşaptan yaptığımız bu bina Türkiye’deki en<br />

önemli karşılama merkezlerinden biri olacak.<br />

Çatalhöyük’ün varlığına yakışır bir iş<br />

ortaya koymaya çalışıyoruz” dedi.<br />

Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından 9 bin 500<br />

yıllık geçmişi ile insanlık tarihinin en eski yerleşim<br />

yeri olan Çatalhöyük’te “Tanıtım ve Karşılama<br />

Merkezi”nin inşaatı hızla yükseliyor.<br />

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim<br />

Altay, yapımı devam eden Çatalhöyük Tanıtım ve<br />

Karşılama Merkezi’nde Çumra Belediye Başkanı<br />

Recep Candan ile birlikte incelemelerde bulundu.<br />

Konya’nın turizmden aldığı payı geliştirmek için<br />

önemli çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Başkan<br />

Altay, bu anlamda Konya ekonomisine ciddi<br />

bir katkı sağlamayı hedeflediklerini söyledi.<br />

“Türkiye’deki En Önemli Karşılama<br />

Merkezlerinden Biri Olacak”<br />

Çatalhöyük’ün önemli turizm alanlarından biri<br />

olduğunu belirten Başkan Altay, “Konya’mızda<br />

UNESCO Dünya Mirası Listesinde bulunan tek<br />

eser olan Çatalhöyük’ün canlanması, özellikle<br />

gelen turistlerin karşılama alanıyla ilgili sorunlarının<br />

çözülmesiyle için önemli bir adım attık. Geçtiğimiz<br />

aylarda Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın<br />

Mehmet Nuri Ersoy’un katılımıyla tanıtım ve karşılama<br />

merkezimizin temelini atmıştık. Şu anda<br />

inşaatımız hızla devam ediyor. 4 bin metrekarelik<br />

alanda gelen ziyaretçilerin tüm ihtiyaçlarının


karşılanabildiği, kafeteryaların<br />

ve özellikle sergi alanlarının<br />

olduğu Türkiye’ye örnek<br />

bir iş yapıyoruz. Tamamen<br />

ahşaptan yaptığımız bu bina;<br />

Türkiye’deki en önemli karşılama<br />

merkezlerinden biri olacak.<br />

Çatalhöyük’ün varlığına<br />

yakışır bir iş ortaya koymaya<br />

çalışıyoruz. İnşallah yıl sonuna<br />

kadar tamamlayıp gelen<br />

ziyaretçilerimizin hizmetine<br />

açmayı planlıyoruz. Böylece<br />

Çatalhöyük Konya’nın önemli<br />

turizm alanlarından biri haline<br />

gelecek. Çumra’mıza, Konya’mıza<br />

hayırlı olsun.” dedi.<br />

Başkan Altay, Çatalhöyük<br />

Tanıtım ve Karşılama Merkezi’nin<br />

yapımında KOP Bölge<br />

Kalkınma İdaresi Başkanlığı’nın<br />

da katkısı bulunduğunu<br />

kaydederek, projenin önemli<br />

bir birlikte çalışma örneği olduğunu<br />

ifade etti.<br />

www.konya.bel.tr<br />

www.metropoldergileri.com 13


HABER<br />

14<br />

Konya, ilk çeyrekte ihracat rekoru kırdı<br />

Konya Sanayi Odası (KSO) Başkanı Memiş Kütükcü, Konya’nın ihracat rakamlarını<br />

değerlendirdi. Kütükcü, ihracatını yılın ilk çeyreğinde yüzde 11.1 artırarak 770<br />

milyon 648 bin dolar rakamına ulaşan Konya’nın, çeyreklik bazda tüm zamanların<br />

ihracat rekorunu kırdığını vurguladı.<br />

Konya’nın ihracatını artıran<br />

bütün ihracatçı firmaları ve<br />

çalışanlarını tebrik eden Kütükcü,<br />

“ Bu yılın ilk çeyreğinde ihracatımızın<br />

ilk 3 sırasında; uzun<br />

dönemdir liderliği elinde tutan<br />

makine ve aksamları sektörü ilk<br />

sırada, otomotiv endüstrisi ikinci<br />

sırada, hububat, bakliyat, yağlı<br />

tohumlar ve mamulleri sektörü<br />

üçüncü sırada geliyor. Konya’mız<br />

sanayi sektöründeki ihracatını<br />

tüm zorluklara rağmen<br />

artırmayı sürdürüyor. Bütün<br />

ihracatçılarımızı ve çalışanlarını<br />

yürekten kutluyorum ” dedi.<br />

3 ayda 176 ülkeye ihracat<br />

Konya’nın yılın ilk 3 ayında 176 ülkeye ihracat yaptığı bilgisini paylaşan Kütükcü,<br />

ilk 10 ülkeyi şu şekilde sıraladı: Irak, Almanya, ABD, Mısır, Rusya Federasyonu,<br />

Polonya, İtalya, İsrail, Cezayir, Birleşik Krallık.<br />

Açıklamasında Rusya-Ukrayna savaşının Konya ihracatına etkilerini de değerlendiren<br />

Kütükcü, Rusya’ya Ocak ve Şubat aylarında artan ihracatın savaşın etkisiyle<br />

Mart ayında düştüğünü kaydetti.<br />

Kütükcü, “Konya’mızın Mart ayı ihracatı Rusya-Ukrayna savaşından olumsuz etkilendi.<br />

Yılın ilk iki ayı Ocak ve Şubat’ta Rusya’ya ihracatımız, geçtiğimiz yılın<br />

aynı dönemine göre yüzde 94.5 artmıştı. Mart ayında ise savaşın etkisiyle Rusya’ya<br />

ihracatımız bir önceki aya göre yüzde 56.9 düştü. Böylece bu yılın ilk çeyreğinde<br />

Rusya’ya ihracatımız yüzde 41.5’luk artışla 32.5 milyon dolar olarak gerçekleşti.<br />

Ukrayna’ya ihracatımıza baktığımızda ise, Mart ayında yüzde 96.9’lık ihracat kaybı<br />

görüyoruz. Temennimiz bu savaşın bir an önce son bulması” şeklinde konuştu.<br />

www.kso.org.tr


www.metropoldergileri.com 15


HABER<br />

16<br />

Başkan Böcek,<br />

İş İnsanlarına<br />

3 Yılını Anlattı<br />

Konyaaltı-Varsak Hafif Raylı Sistem Etüt Projesi ihaleye çıkıyor<br />

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Antalya Sanayici ve İş İnsanları<br />

Derneği (ANSİAD) üyeleriyle bir araya gelerek, 3 yıllık projelerini anlattı. Başkan<br />

Muhittin Böcek, 5 yıllık görev süresinde Antalya halkının yararına olacak 142 projeyi<br />

hayata geçireceklerini belirterek, Konyaaltı’ndan Varsak’a bağlanacak 4’üncü Etap<br />

Raylı Sistem Etüt Proje ihalesinin 15 Nisan’da yapılacağını açıkladı.<br />

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Antalya Sanayici ve İş İnsanları<br />

Derneği (ANSİAD) üyeleriyle bir araya gelerek, 3 yılda hayata geçen projelerini<br />

paylaşarak, iş insanlarını dinledi. Toplantıda, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin 3<br />

yıllık projelerini anlatan tanıtım filmini izlendi. Daha sonra ise Başkan Muhittin<br />

Böcek, projelerini anlatarak, ANSİAD üyelerinin sorularını cevapladı.<br />

ORTAK AKIL İLE YÖNETİYORUZ<br />

Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, 31 Mart<br />

2019’da yapılan seçimlerden iki gün önce ANSİAD üyeleriyle<br />

bir araya geldiğini hatırlatarak, “Geçen 3 yıllık<br />

süreçte bana oy veren, vermeyen herkesin emrinde olacağımı<br />

söylemiştim. Seçim döneminde ne söylediysek,<br />

tek tek hayata geçiriyoruz. Ortak akıl ile birlikte Antalya’yı<br />

ben sen yok demeden, birlikte yönetiyoruz. Son iki<br />

yılda tüm dünya bir pandemi süreci yaşıyor. Herkes zor<br />

günler geçirdi. Cumhuriyet tarihinin en büyük orman<br />

yangınını yaşadık. Ciğerlerimiz yandı, can kayıplarımız<br />

oldu. Bu süreci de Türk halkının destekleriyle aşmaya<br />

çalıştık” dedi.<br />

SU DA KDV’Yİ YÜZDE 1’E DÜŞÜRDÜK<br />

Antalya’nın tarım, ticaret ve turizmin başkenti olduğunu<br />

aktaran Başkan Muhittin Böcek, “Son aylarda iş<br />

dünyamıza ve halkımıza yansıyan çok ciddi girdi maliyetleri<br />

var. Tüm vatandaşlarımız bu süreçten etkilendi.<br />

Özellikle enerji maliyetleri çok arttı. 2021 yılının<br />

Ocak ayında Antalya Su ve Atıksu İdaresi’ne (ASAT)<br />

gelen aylık fatura 22 milyon TL iken, Ocak 2022 de<br />

gelen elektrik faturası <strong>61</strong> milyon TL’ye yükseldi. Bazı<br />

kalemlerde KDV oranları düşürüldü. Bizler de hemen<br />

su satışlarımızda KDV oranını yüzde 8’den yüzde 1’e<br />

düşürdük. Mazot fiyatlarının hangi noktaya geldiğini<br />

hepimiz biliyoruz. Ulaşım sektöründe hem taşınanın


hem taşıyanın memnun olmasını istiyoruz. Özel yatlara<br />

sağlanan ÖTV ve KDV indirimi ulaşım ve tarım<br />

sektörüne de uygulanmalı” diye konuştu.<br />

KONYAALTI-VARSAK RAYLI SİSTEM PROJESİ<br />

Gazipaşa’dan Kaş’a kadar Antalya’ya hizmet adına gece-gündüz<br />

demeden çalışmalarını sürdürdüklerini dile<br />

getiren Muhittin Böcek, şöyle konuştu: “EXPO döneminde<br />

yapılan Hafif Raylı Sistemini Ulaştırma Bakanlığı<br />

yapıyor diye boy boy resimlerini koydular. Seçimler<br />

geçti, iki ay sonra 379 milyon TL’lik fatura Antalya Büyükşehir<br />

Belediyesi’ne kesildi. Biz bir taraftan borçları<br />

öderken bir taraftan da yatırımlarımıza devam ettik.<br />

Şimdi Antalya’ya 4’üncü Etap Raylı Sistem Projesini<br />

kazandırmak adına tüm çalışmalarımızı yaptık. Sarısu,<br />

Konyaaltı, Yüzüncü Yıl istikametinden Kepez Belediyesi’nin<br />

önünden geçecek 4’üncü etabın proje etüt ihalesini<br />

15 Nisan Cuma günü gerçekleştiriyoruz.”<br />

142 PROJE HAYATA GEÇİRECEĞİZ<br />

“Söz verdiğimiz projeleri tek tek hayata geçiriyoruz” diyen<br />

Başkan Böcek, “Antalyaspor kavşağının yer altına<br />

alınması, Boğaçayı 2’inci Etap Projesi gibi önemli projeleri<br />

yapacağız. 77 proje ile sizlerin karşısına çıktık. Kalan<br />

iki yıllık süreçte 142 proje tamamlayacağız. Bizim çılgın<br />

projemiz yok, halkın yararına projelerimiz var. Kooperatiflerimizin<br />

<strong>sayı</strong>sını arttırarak, önemli bir destek veriyoruz.<br />

51 kooperatifimizin yüzde 70 oranında elektrik<br />

desteğini Antalya Büyükşehir Belediyesi karşılıyor. Halk<br />

Et projemiz halkımızın büyük bir ilgisini gördü. Şimdi<br />

ANET’e ait mezbahamızla ilgili de bir çalışma yapacağız.<br />

Kırcami’nin 40 yıllık imar planı sorununu çözdük” dedi.<br />

www.antalya.bel.tr<br />

ANTSU PROJESİ HAYATA GEÇECEK<br />

Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Antalya’nın<br />

kültür-sanat etkinlikleri kapsamında opera ve bale<br />

binası yönünden bir eksiği olduğunu kaydetti. Başkan<br />

Böcek, ilk kez ANSİD üyeleri ile paylaştığını belirterek,<br />

Antalya’ya bin 490 kişilik bir opera binası kazandırmak<br />

adına çalışma yaptıklarını açıkladı. Muhittin Böcek, Antalyalıların<br />

ucuz su tüketebilmesi amacıyla ANTSU projesini<br />

de hayata geçireceklerini, Finike’de hayata geçecek<br />

bu proje için Antalyaspor ile şirket kurduklarını kısa zamanda<br />

çalışmaya başlayacaklarını aktardı.<br />

ULAŞIM MASTER PLANINI TAMAMLADIK<br />

Antalya’nın geleceğine yön verecek projeler üzerinde<br />

çalıştıklarını dile getiren Büyükşehir Belediye Başkanı<br />

Böcek, “72 kurumun katılımıyla Ulaşım Master Planı’nı<br />

tamamladık. Ulaşım Master Planı doğrultusunda<br />

yeni çalışmalar yapıyoruz. Kavşaklarımızı akıllı kavşak<br />

haline getiriyoruz. 52 kavşakta düzenleme yaptık. İklim<br />

değişikliği konusunda çalışma yaparak, Temiz Enerji<br />

Şube Müdürlüğü’nü kuran ilk belediyeyiz. Antalya’nın<br />

sera gazı envanterini çıkardık. İklim dostu kuruluş<br />

belgemizi almaya hak kazandık. Antalya’nın 2050’li<br />

yıllarını düşünerek vizyonel çalışmalar yapıyoruz. Su<br />

krizini öngörerek, Entegre Kentsel Su Yönetimi Planını<br />

belirledik. Çevre konusunda önemli çalışmalar yapıyoruz.<br />

3 yılda 9 tane çevre ödülü alan nadir belediyelerden<br />

biriyiz” diye konuştu.<br />

ANSİAD’TAN BAŞKAN BÖCEK’E TEŞEKKÜR<br />

ANSİAD üyelerini tek tek dinleyen Başkan Muhittin<br />

Böcek, tüm soruları yanıtladı. ANSİAD Başkanı Akın<br />

Akıncı Başkan Muhittin Böcek’e teşekkür ederek, doğru<br />

projelerin her zaman yanında olduklarını ve bu anlamda<br />

katkı sunmaya hazır olduklarını söyledi.<br />

www.metropoldergileri.com 17


HABER<br />

18<br />

‘MERAM’DA KIŞ’<br />

FOTOĞRAF YARIŞMASI ÖDÜLLERİ<br />

SAHİPLERİNİ BULDU<br />

Meram’da Kış Fotoğraf Yarışması ödül töreni Tantavi Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirildi.<br />

Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş, fotoğraf yarışmalarının ilçenin tanıtımı<br />

için önemli organizasyonlardan olduğunu belirterek ilgi gösteren ve emek veren tüm fotoğraf<br />

sanatçılarına teşekkür etti.<br />

Geçtiğimiz günlerde sonuçlanan ‘Meram’da Kış’ fotoğraf<br />

yarışması ödül töreni ve sergi fotoğrafseverleri buluşturdu.<br />

Meram Belediyesi Tantavi Kültür ve Sanat Merkezi’nde<br />

gerçekleştirilen ödül törenine Meram Belediye<br />

Başkanı Mustafa Kavuş, Meram İlçe Milli Eğitim Müdürü<br />

Mustafa Koca, Konya Fotoğraf Amatörleri Derneği<br />

(KONFAD) Başkanı Erkan Mumcu, Meram Belediyesi<br />

Meclis Üyeleri, Meram Muhtarları, ödül alan fotoğrafçılar<br />

ve fotoğraf sanatçıları katıldı.<br />

KONFAD BAŞKANI MUMCU; “DESTEKLERİNDEN<br />

DOLAYI BAŞKAN KAVUŞ VE EKİBİNE TEŞEKKÜR<br />

EDİYORUM”<br />

Konuşmasına başta fotoğraf ve fotoğraf sanatçıları olmak<br />

üzere tüm sanat dallarına verdiği destekten dolayı<br />

Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş ve ekibine<br />

teşekkür ederek başlayan Konya Fotoğraf Amatörleri<br />

Derneği (KONFAD) Başkanı Erkan Mumcu, “Bu des-


tekler ve etkili organizasyonlar sayesinde Meram’da her<br />

kesimden insan sanatla artık içiçe. İçinde bulunduğumuz<br />

Tantavi Kültür ve Sanat Merkezi de bu desteklerin bir<br />

abidesi niteliğinde. Tantavi’de gerçekleştirilen fotoğraf<br />

sergileri ve etkinlikleri ile Meram Belediyesi’nin fotoğraf<br />

sanatına karşı gösterdiği yakın ilgi Meram ve Tantavi<br />

fotoğrafseverler için bir yuva haline geldi. Bu güzel<br />

çalışmaların bundan sonra da devam etmesi en büyük<br />

temennimiz” diye konuştu.<br />

BAŞKAN KAVUŞ; “FOTOĞRAF GİBİ<br />

GÜÇLÜ BİR SANATI MERAM’IN<br />

TANITIMI İÇİN KULLANIYORUZ”<br />

Gerek sanatsal gerekse belge niteliğinde olan fotoğrafçılığın<br />

günümüzdeki rolünden bahsederek konuşmasına<br />

başlayan Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş, bazen<br />

binlerce sayfada anlatılacak bir şeyi bazen tek bir<br />

fotoğraf karesinin anlattığına vurgu yaptı. Böylesi güçlü<br />

www.meram.bel.tr<br />

bir sanatı Meram’ın anlatımı ve tanıtımı için kullanmak<br />

amacıyla bu yarışmaları organize ettiklerinin altını çizen<br />

Başkan Kavuş, konuşmasını şöyle sürdürdü; “4<br />

mevsimi de birbirinden güzel Meram sanatçılara hem ilham<br />

hem de sanatlarını ortaya koyabilmeleri için imkan<br />

veriyor. ‘Meram’da Kış’ Fotoğraf Yarışmasına katılan<br />

fotoğraf sanatçılarımız Meram’ın yeşilini, doğal ve tarihi<br />

güzelliklerini, her yönüyle güzel insanlarını fotoğraf<br />

karelerine sığdırarak bize bu güzel ilçeyi yeniden anlatmanın<br />

yanı sıra ilçemizin tanıtımına katkıda bulundular.<br />

Yarışmaya katılan fotoğrafları görünce yarışmanın<br />

amacına ulaştığını anlıyoruz. Derece alsın almasın yarışmaya<br />

katılan herkese teşekkür ediyorum. Ellerinize,<br />

emeklerinize, yüreklerinize sağlık.”<br />

Konuşmaların ardından yarışmada ilk üçe girenlere, mansiyon<br />

ve sergileme ödülü kazananlara ödülleri Başkan<br />

Mustafa Kavuş, KONFAD Başkanı Erkan Mumcu ve Meram<br />

Meclis üyeleri tarafından takdim edildi. Tören, günün<br />

anısına çekilen hatıra fotoğrafları ile son buldu.<br />

www.metropoldergileri.com 19


HABER<br />

20<br />

Akdeniz Belediyecilik Proje Yarışması’nda<br />

Antalya Büyükşehir’e çevre ödülü<br />

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin hayata geçirdiği Kurakçıl Çim ve Bitki Türlerinin<br />

Üretimi ile Kurakçıl Peyzaj Düzenlemelerinin Yaygınlaştırılması Projesi, 7. Akdeniz Belediyecilik<br />

Proje Yarışması’nda çevre koruma ve altyapı çalışmaları kategorisinde birincilik<br />

ödülüne layık görüldü.<br />

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin<br />

Böcek’in son yıllarda iklim değişikliği ve su<br />

kaynaklarının verimli kullanılması konularında<br />

hayata geçirdiği projeler meyvelerini vermeye<br />

başladı. Akdeniz Belediyeler Birliği’nin(AKBB), bu yıl<br />

7’incisini düzenlediği Akdeniz Belediyecilik Proje Yarışması’nda<br />

Büyükşehir Belediyesi, en iyi çevre ödülünü<br />

almaya hak kazandı. 5 kategoride, 23 üye belediye<br />

ve 54 projenin katıldığı yarışmada Antalya Büyükşehir<br />

Belediyesi, Çevre Koruma ve Alt Yapı Çalışmaları Kategorisi’nde<br />

Kurakçıl Çim ve Bitki Türlerinin Üretimi<br />

İle Kurakçıl Peyzaj Düzenlemelerinin Yaygınlaştırılması<br />

projesiyle birincilik ödülü kazandı. Ödülü Büyükşehir<br />

Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Durmuş<br />

Ali Arslan, Akdeniz Belediyeler Birliği Başkanı<br />

Hakan Tütüncü’nün elinden aldı.


ÖNEMLİ TASARRUF SAĞLANDI<br />

Kurakçıl bitki üretimi ve kurakçıl peyzaj düzenlemeleriyle<br />

2021 yılında 3 milyon TL’ye yakın tasarruf sağladığını<br />

dile getiren Arslan, “2022 yılında 8 milyon TL’ye<br />

yakın tasarruf hedefliyoruz. Bu uygulamaların miktarını<br />

metrekare olarak da arttırdığımız daha fazla tasarruf<br />

sağlayacağız. Hurma ve Gürsu seralarımızda kendi öz<br />

kaynaklarımız ile üretim yapabileceğimiz çim üretim<br />

alanı oluşturduk. Yeni bir sera daha ilave yaptık. Bu projelerimizi<br />

aynı zamanda Antalya Büyükşehir Belediye<br />

Başkanımız Muhittin Böcek, 11 Büyükşehir Belediye<br />

Başkanı ile gerçekleştirdiği toplantılarda anlatarak, Türkiye<br />

geneline yaymaya çalışıyor” diye konuştu.<br />

ÇEVREYE DUYARLI PROJELER<br />

Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Durmuş Ali<br />

Arslan, Büyükşehir Belediyesi’nin çevreye duyarlı projeler hayata<br />

geçirdiğini söyledi. Su kaynaklarının verimli kullanılması, iklim<br />

değişikliği gibi konularda çalışmalar yaptıklarını anlatan Durmuş<br />

Ali Arslan, “Enerji maliyetlerinin yükselmesi belediyelerin<br />

bütçelerini etkiliyor. Büyükşehir Belediye Başkanımız Muhittin<br />

Böcek’in bizlere verdiği destekle, alternatif yöntemleri kullanmak<br />

için çalışmalar yaptık. Hem tasarruf sağlamak hem de yer<br />

altı kaynaklarını verimli kullanmak için kuraklığa dayanıklı<br />

çime geçmemiz ile birlikte her haftada biçtiğimiz alanları artık<br />

on günde biçmeye başladık. Sondajda kullanılan elektrik maliyetleri<br />

yarı yarıya düştü” dedi.<br />

www.antalya.bel.tr<br />

www.metropoldergileri.com 21


22<br />

Mustafa TATLISU<br />

tatlisumustafa@gmail.com<br />

Haber Dairesi Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Kızıl Elma’ya yolculuk<br />

Koronavirüs’ün Dünya Sağlık Örgütü<br />

(DSÖ) tarafından pandemi ilan edilmesinin<br />

üzerinden 2 yılı aşkın süre geçti.<br />

DSÖ 11 Mart 2020’de koronavirüs salgınını<br />

‘pandemi’ilan etmişti. İşi bilen<br />

uzman doktorlar pandeminin en az iki<br />

yıl süreceğini söylediğinde birçok insan<br />

inanmamıştı.<br />

İşin sağlık boyutunda pandemi dedikleri gibi 2<br />

yıl sürdü. Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘pandemi ile<br />

birlikte hiçbir şey eskisi gibi olmayacak’ dediğinde<br />

de çoğu insan inanmamıştı. Tıpkı uzman<br />

doktorlar gibi o da haklı çıktı. Dünya eski dünya<br />

değil.<br />

Şimdi birileri çıkıyor oluşan sıkıntılardan hükümeti<br />

sorumlu tutuyor. Doğrusunu söylemek<br />

gerekirse muhalefet algı operasyonlarında başarılı…<br />

Bu konu ile ilgili algıda da geniş kitleleri<br />

inandırdı. Dünya gerçeklerine gözlerini kapayan<br />

bir kitle var. Muhalefet ne derse inanıyor. Bu güruhun<br />

bir özelliği var, dünyayı takip etmiyorlar.<br />

Dünyadaki gelişmelere gözlere kapalı… Hani<br />

Cumhurbaşkanı’nın da dediği gibi; gözleri var<br />

görmez, kulakları var duymaz…<br />

Evet, biz de yaşıyor ve görüyoruz. Bir hayat pahalılığı<br />

meselemiz var. Ancak bunun müsebbibi hükümet<br />

değil. Bakınız Amerika’dan, Avrupa’dan<br />

son 40-50 yılların en yüksek oranlı enflasyon rakamları<br />

geliyor. Pandemi nedeni ile tedarik zincirinde<br />

meydana gelen kopmalar tamir edilmeye<br />

çalışılıyor. Enerji fiyatlarındaki yükselişler tüm<br />

dünyanın gözleri önünde yaşanıyor. Tahminimiz;<br />

tedarik zincirinin tamir süresinin de pandemi<br />

süresi kadar, yani iki yıl kadar olacağı yönünde…<br />

Etkisi, tamirat hızı ile paralel bir şekilde<br />

seyredecek. Yani gittikçe azalacak.


Tam yukarıdaki paragrafı yazarken ajanslar,<br />

Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu<br />

Moody’s’ten haber geçtiler. Tevafuka bak…!<br />

İnananınız tam bir tevafuk oldu. Gerçi bir kesim<br />

inanmaz ya… Moody’s, küresel enflasyonun<br />

2022’de yüksek kalmasının, 2023’ün ikinci<br />

yarısında ise ılımlı hale gelmesinin beklendiğini<br />

açıklamış. Tıpkı yukarıda şahsımın yaptığı tahmin<br />

gibi…<br />

Devletler 2 yıllık pandemi sürecinin oluşturduğu<br />

enkazı kaldırmaya çalışırken Rusya-Ukrayna savaşını<br />

kucağında buldu. Rusya, başta Türkiye olmak<br />

üzere Avrupa’nın enerji ithal ettiği ülkelerin<br />

başında geliyor. Her ikisi, yani Rusya ve Ukrayna<br />

aynı zamanda dünyanın en önemli gıda tedarikçileri…<br />

Buğday ve ayçiçeğinde onlara bağlı olmayan<br />

ülke neredeyse yok gibi. Fizikteki ‘bileşik<br />

kaplar’ formülünde olduğu gibi dünyanın herhangi<br />

bir yerinde tedarikte meydana gelen sıkıntı<br />

her ülkeyi etkiliyor. Bizimkiler hala oturmuş,<br />

tüm dünyanın meselesi haline gelen bu sıkıntı<br />

üzerinden Erdoğan’a vurmaya çalışıyor. Vurun<br />

da be kardeşim, biraz insaf...<br />

Dünyanın meselesi sadece bu olsa, razıyız. Unutmamamız<br />

gerekiyor ki pandemi ile birlikte yeni<br />

bir dünya şekilleniyor. Asıl ona hazırlık yapmamız<br />

gerekiyor.<br />

Yeni şekillenen dünyada enerji, gıda ve iklim değişikliği<br />

konuları hep konuşulacak. Devletler bu<br />

meselelere yoğunlaşacak. Bu mesele beraberinde<br />

yeni kutuplaşmalar, yeni güç dengeleri oluşturacak.<br />

Biz ‘Türkiye artık bölgesel güç’ dediğimizde,<br />

alabildiğince eleştiriliyoruz. Ama bakınız<br />

Rusya-Ukrayna savaşını bitirecek tek ülkenin<br />

Türkiye, tek liderin Erdoğan olduğu konuşuluyor.<br />

Üstelik konuşanlar biz değiliz. Konuşanlar<br />

Amerikalılar ve Avrupalılar. Suriye’de de, Irak’ta<br />

da, Libya’da da artık Türkiye masaya oturmadan<br />

sorun çözülemiyor. Peki, bölgesel güç olmazsanız<br />

nasıl çözeceksiniz. Artık muhalif veya aşırı<br />

muhalif fark etmez, herkesin bu gerçeği görmesi<br />

lazım.<br />

Türkiye kendinden emin yeni rotasına doğru<br />

yol alırken, düşmanlar da boş durmuyor. Türkiye’yi<br />

bölgesel güç olmaktan alıkoyup yeniden<br />

müstemleke yapmaya çalışanlar, her türlü oyun<br />

ve algı ile hükümeti kötülemeye devam ediyorlar.<br />

Edecekler de…<br />

Ha be kardeşim, bir de gerçekleri görseniz… Bir<br />

de objektif olmaya çalışsanız… Bir de dünyanın<br />

gidiş istikametini tahmin etseniz… Erdoğan’a<br />

olan kininiz, sizi devlete-millete zarar verme<br />

noktasına getirmiş. ‘Erdoğan gitsin de ne olacaksa<br />

olsun. ‘diyorsunuz. Merak etmeyin Erdoğan<br />

gidecek. Vakti saati geldiğinde gidecek. Az sabredin.<br />

2023’te yeniden başkan seçildikten sonra<br />

süresi doluyor. Şunun şurasında ne kaldı 2028’e.<br />

Bakın adım gibi eminim, 2028 geldiğinde hakikati<br />

görecek ve Erdoğan’ın süresini bir dönem<br />

daha uzatabilmek için çaba sarf edeceksiniz.<br />

Çünkü kendi 5.nesil uçağını yapan, kendi tankını<br />

yapıp ihraç eden, kendi kıtalararası füzesini kahraman<br />

ordusuna teslim eden, kendi otomobilini<br />

üreten, tarımsal üretimde ülkesi ile yetinmeyip<br />

bölgesini doyuran, gençlerin teknolojik buluşmalar<br />

için birbiri ile yarıştığı o günün Türkiye’si,<br />

bölgesel güç olmaktan öteye yeni bir hedefe doğru<br />

yol alacak.<br />

Kızıl Elma’ya.


KAPAK KONUSU<br />

24<br />

Ahmet Çakır<br />

Beyzat Aksoy<br />

GÜVEN VE KALİTESİYLE FARK YARATAN DÜNYA MARKASI…<br />

TEMTAR Group Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Ali Sami YÜCE<br />

İşe başladığı ilk yıllarda ihracat konusunda bilgi ve tecrübesi olmamasına<br />

rağmen sabrı ve çalışma prensipleriyle başarı merdivenlerini<br />

tek tek tırmanan, samimiyeti ve dürüstlüğüyle gönülleri<br />

fetheden Ali Sami Yüce ile bizlere göre Konya’nın gözbebeği firmalarından<br />

bir tanesi olmayı başaran ve Konya’nın ihracata açılan kapılarının<br />

başında gelen TEMTAR Firmasını konuştuk. 3 kıtada 30 ülkeye<br />

ihracat yapan TEMTAR Firması her geçen gün artan müşteri portföyüne<br />

kaliteli ürünlerini en uygun fiyatlarla sunmaya devam etmekte.<br />

Başarı sırlarının saygı ve güvene dayalı olduğunu belirten Ali Sami<br />

Bey ekip ruhunun önemli olduğunu ve TEMTAR Group olarak bir<br />

aile olduklarını dile getirdi.<br />

Sizi tanıyabilir miyiz?<br />

Öncelikle bana bu röportaj imkânını sunan <strong>Metropol</strong><br />

ailesine teşekkür ederim. Adım Ali Sami Yüce,<br />

1983 Konya doğumluyum. Evli ve 2 çocuk babasıyım.<br />

Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Gazetecilik<br />

mezunuyum.<br />

TEMTAR firmasının kuruluş sürecini bizlerle paylaşır mısınız?<br />

TEMTAR firması şuan beraber olduğum iki kardeşim<br />

(İsmail Bey ve Mustafa Bey ) ile kurduğumuz firmanın<br />

adıdır. Ancak TEMTAR’dan önce babamız<br />

Ahmet Yüce tarafından kurulan Ahmet Yüce Tarım<br />

Makinaları ve Yedek Parçaları Ltd. Şti. firması 1975<br />

yılında kurulmuştur. Ana üretimi biçerdöver yedek<br />

parçalarıdır. Bizde ikinci kuşak olarak babamızdan<br />

aldığımız bayrağı daha üst seviyelere çıkartmak ve<br />

uluslararası bir marka haline getirmek için 2005 yılında<br />

TEMTAR şirketini kurduk. Biçerdöver yedek<br />

parça üretiminin yanına balya yedek parçalarını da<br />

ekleyerek ürün yelpazemizi daha da genişlettik. Son<br />

olarak son 1,5 senedir de TEMTAR markası altında<br />

tarım makinaları üretimine başladık. Şu anda<br />

TEMTAR firması 5000 m2 kapalı alanda 3 kıta da<br />

30 ülkeye ihracat yapmaktadır.


Temtar Group olarak diğer şirketlerden bahseder misiniz?<br />

TEMTAR Group olarak 5 şirkete sahibiz.<br />

Bunların adları TEMTAR Ltd. Şti. başta olmak<br />

üzere, Ahmet Yüce Ltd. Şti. , Konlazer<br />

Ltd. Şti, Harmaster Ltd. Şti. ve Konatti Ltd.<br />

Şti. firmalarıdır.<br />

TEMTAR Ltd. Şti. şirketinde biçerdöver, balya<br />

yedek parçaları ve tarım makinaları üretmekteyiz.<br />

Ahmet Yüce Ltd. Şti. şirketinde traktör yedek<br />

parçaları üretimi ve alım satımı yapmaktayız.<br />

Konlazer Ltd. Şti. şirketinde lazer kesim ve<br />

büküm işlemleri yapılmaktadır.<br />

Harmaster Ltd. Şti. şirketinde Biçerdöver elek,<br />

sarsak, saç zıpka ve diğer saç aksam ürünleri<br />

üretilmektedir.<br />

Konatti Ltd. Şti. şirketinde ise çayır biçme<br />

makinaları ve yedek parçaları üretilmektedir.<br />

www.metropoldergileri.com 25


KAPAK KONUSU<br />

26<br />

Ürün portföyünüz nelerdir? Ürünleriniz hakkında bizleri<br />

bilgilendirir misiniz?<br />

TEMTAR firması olarak ana ürün portföyümüz biçerdöver<br />

ve balya yedek parçaları üretimi ve ihracatını<br />

yapmak. Bu parçalar genellikle mekanik aksam<br />

parçaları olup mil, dişli, kasnak vb. parçalardır. Son<br />

1,5 senedir de tarım makinaları üretimi yapmaktayız.<br />

Tarım makinaları olarak da mibzer, mısır silaj<br />

makinesi, chisel, kültivatör ve kanal açma makineleri<br />

üretmekteyiz.<br />

İlk ihracat deneyiminizi bizimle paylaşır mısınız?<br />

Bundan 20 sene önce daha sosyal medya argümanları<br />

bu kadar aktif değil iken ben ihracat yapmaya<br />

karar verdim. Fakat ihracat nasıl yapılır hiçbir bilgim<br />

ve tecrübem yoktu. Hepsini sahada tecrübe<br />

ederek öğrendim. Buradan bana desteğini hiç esirgemeyen<br />

babam, annem, eşim ve kardeşlerime bir<br />

kez daha teşekkür ediyorum. Çünkü hiç kolay yıllar<br />

değildi. Bir şeyler yapmak istiyorsunuz ama çalışıp<br />

bir şey elde edemiyorsunuz. Fakat bu süreçte sevdik-


‘’3 Kıta,<br />

30 Ülkede var<br />

gücümüzle<br />

çalışıyoruz…’’<br />

lerim bana hep inandı ve güvendi bu yüzden haklarını<br />

ödeyemem.<br />

Tabi ilk ihracat tecrübemi de sizlerle paylaşmak<br />

isterim. Ben üniversite eğitimimi tamamlayıp geldikten<br />

sonra bilgisayarın başında müşteri ararken<br />

babam bu konuda bana kızıyor ve üretime girip abilerime<br />

yardım etmemi istiyordu. Bende dış ticaretin<br />

bilgisayar başında yürüdüğünü ısrarla söylüyordum<br />

ama sabır gerekli idi. İlk müşterimi hiç unutamam<br />

Macaristan’dan bulmuştum. Ben müşterinin istedikleri<br />

ürünleri proforma fatura hazırlayıp mail<br />

attıktan 2 gün sonra müşterimiz hesabımıza fatura<br />

tutarını komple yatırmıştı. Çok sevinmiştim ve<br />

babama bulduğum müşterinin hesabımıza para<br />

gönderdiğini söyleyince inanamamıştı. Adamlar<br />

yapmadığın ürünün parasını neden sana gönderdi<br />

diye çok şaşırmıştı ve o gün bugündür babam bana<br />

iş konusunda bir daha hiç kızmadı, karışmadı ve<br />

devamlı destek oldu.<br />

Hangi pazarlara ihracat gerçekleştiriyorsunuz?<br />

Avrupa ülkelerinde ağırlıklı doğu bloğu olmak üzere<br />

Yunanistan, Ukrayna, İtalya, Romanya, Polonya,<br />

Rusya, Sırbistan, Arnavutluk, Macaristan vb. ülkelere<br />

ihracat yapmaktayız. Asya ülkelerinde Irak,<br />

Ürdün, Arabistan, Azerbaycan, Özbekistan, Kırgızistan,<br />

Kazakistan vb. ülkelere ihracat yapmaktayız.<br />

Son olarak Afrika pazarında da Fas, Tunus, Cezayir,<br />

Sudan, Libya, Mısır, Etiyopya, Kenya vb. ülkelere ihracat<br />

yapmaktayız.<br />

Yurt dışı satış faaliyetlerinizden bahseder misiniz? Satışlarınız<br />

beklentilerinizi karşılıyor mu?<br />

TEMTAR olarak yurtdışına satış yapmak için sosyal<br />

medyayı aktif ve profesyonel kullanarak müşteri<br />

buluyoruz. Tabi bunun yanında yurtdışı ve yurtiçi<br />

fuarlara katılıyoruz. Son olarak da ülke ziyaretleri<br />

yaparak müşterilerimizi kendi yerlerinde ziyaret<br />

ederek yüz yüze görüşmeler yapıyoruz.<br />

Diğer şirketlerimizde kendi ana sektörümüz dışında<br />

değiller ve birbirine bağlı sektörler olduğu için<br />

TEMTAR ile çalışan müşterimize diğer şirketlerimizden<br />

bahsederek bir süper market hizmeti sunup<br />

aynı müşteriye daha çok ürün satabilmekteyiz. Bu<br />

yüzden satışlarımızın seviyesini her geçen gün artırarak<br />

müşterilerimize en iyi hizmeti sunmaktayız.


KAPAK KONUSU<br />

28<br />

Sektörünüzün zorlukları neler?<br />

Her sektörün kendine göre zorlukları vardır. Bizim<br />

sektörün sıkıntısı girmiş olduğumuz bütün pazarlarda<br />

Çin ve Hindistan ürünlerinin yaygın olması<br />

ve bu ürünlerin fiyatlarının oldukça düşük olması.<br />

Durum böyle olunca müşterilerimize fiyatlarımızın<br />

onların fiyatlarından yüksek ama kalitemizin de<br />

onlardan üstün olduğu konusunda ikna etmemiz oldukça<br />

zor oluyor. Çünkü her ülkede tüccarlar ürünü<br />

uygun fiyata alıp daha çok kazanç elde etmek istiyor.<br />

Birde kalifiyeli personel bulmakta çok zorlanıyoruz.<br />

Eskiden çıraklık okulundan gelen gençler vardı fakat<br />

şimdiki sisteme göre bütün herkes okuyor ama<br />

sanayi de usta olarak yetişecek eleman bulunamıyor.<br />

Tabi okumaya karşı değilim fakat her birey kendi<br />

içinde özeldir belki Türkiye’nin en yetenekli marangoz<br />

ustası olacak çocuğu biz genç yaşta keşfedemiyoruz.<br />

Çocukta bu özelliğinden habersiz olduğu için<br />

yetenekli olduğu mesleği yapamadan üniversite mezunu<br />

oluyor sonra evlilik iş telaşı derken bir yere memur<br />

olarak atanıyor. Belki de çok yetenekli olduğu<br />

marangozluk veya kalıpçılık mesleğinden kendinin<br />

bile haberi olmadan uzak kalıyor. Herkes okumalı<br />

ama üretimin aksamaması için kalifiyeli ve yetenekli<br />

elemanları keşfedip üretime dahil etmeliyiz.<br />

TEMTAR’ı rakiplerinden ayıran özellikleri nelerdir?<br />

TEMTAR Group olarak biz bir aileyiz. Ekip ruhuna<br />

çok önem veriyoruz.<br />

En küçük yaştaki işçimizden en büyük yaştaki ustamıza<br />

kadar herkes birbirine saygı ve sevgi besleyen<br />

ve bunu üretime yansıtan, müşterilerimize en iyi ve<br />

en kaliteli hizmeti sunan ve bunu birkaç senedir değil<br />

yaklaşık 50 senedir sürdüren bir firmayız. Müşterilerimiz<br />

ile ikili ilişkilere önem veren onların güvenini<br />

yıllardır kazanan bir firmayız. Biz ikinci kuşak<br />

olarak bunları sürdürüyoruz tabi temennimiz ve<br />

isteğimiz 3. nesle de bunları öğretebilmek onlarında<br />

müşterilerimize sıcak ve saygılı davranmalarını<br />

sağlamak.<br />

AR-GE çalışmalarınız hakkında bizi bilgilendirir misiniz?<br />

Gelecek hedefleriniz arasında neler var?<br />

TEMTAR Group bünyesine üretim ile alakalı birkaç<br />

sektör daha eklemeyi hedefliyoruz. Yedek parça üretimimize<br />

daha ucuz maliyet getirecek ve kalitemizi<br />

daha da artıracak sektörler dahil edebiliriz, bunun<br />

yanında tarım makinalarında da Türkiye’de henüz<br />

yapılmamış olan büyük balya toplama makinesi<br />

projelerini yürütüyoruz umuyorum seneye ürünümüz<br />

çıkmış olacak.<br />

Hedeflerimiz arasında ihracat yapmadığımız ülkelere<br />

özellikle Kuzey ve Güney Amerika kıtalarına<br />

ihracat yapmak var. Gerekirse bu ülkelere ziyaretler<br />

yapabilir veya fuarlarına katılabiliriz.<br />

2021 yılını sektörel anlamda değerlendirecek olsanız<br />

neler söylersiniz? 2022’den beklentileriniz nelerdir?


2021 yılı malum pandemi yılıydı. Aksamalar olsa<br />

da üretim ve ihracat durmadığı için yoğun bir çalışma<br />

yılı olarak geçirdik. Çünkü Çin’deki konteynır<br />

fiyat artışı müşterileri alternatif pazar arayışına<br />

itti. Bizim ülke Çin’e alternatif olabilecek bir pazar<br />

bu yüzden geçen sene pandemi olmasına rağmen<br />

sadece tarım değil tüm sektörler yoğun bir çalışma<br />

yılı geçirdi. Ancak 2022 yılı Ukrayna -Rusya savaşı,<br />

küresel ekonomik kriz ve enerji krizi olarak hatırlayacağımız<br />

bir sene olacak. Bu sebeplerden dolayı<br />

hammadde fiyat artışları her hafta olmakta ve piyasa<br />

tam oturmuş gözükmüyor.2022 yılı son çeyrek olarak<br />

toparlanma yılı olursa 2023 yılı savaşında sonlanacağını<br />

düşünürsek çok daha verimli geçeceğini<br />

düşünüyorum.<br />

Son olarak neler söylemek istersiniz?<br />

Sizin vesileniz ile tüm TEMTAR ekibine ve aileme<br />

teşekkür ediyorum. Gerçekten tüm millet olarak bu<br />

son 2 senedir o kadar çok yıprandık ki Rabbim den<br />

savaşsız, hastalıksız, ekonomik krizsiz mutlu, huzurlu<br />

ve sağlıklı yıllar temenni ediyorum.<br />

www.temtar.com.tr<br />

@ temtar.knotter<br />

@ temtarcom<br />

www.metropoldergileri.com 29


RÖPORTAJ<br />

30


www.metropoldergileri.com 31


RÖPORTAJ<br />

32<br />

Beyzat Aksoy<br />

Gayrimenkul dünyasının<br />

güvenilir ve çözüm odaklı markası<br />

Erkan Başar Gayrimenkul ile tanışın…<br />

Küçük ve mütevazi bir ofiste başlayan yolculuk deneyim ve tecrübe ile birleşerek başarı<br />

dolu bir iş hayatına dönüşüyor. Azim, sabır ve özverili çalışması sayesinde Konya’nın sevilen,<br />

güvenilir ve en çok tercih edilen firmalarından biri olmayı başaran Erkan Başar<br />

Gayrimenkul’u sempatikliği ve yakışıklılığıyla tanınan firma sahibi Erkan Başar ile<br />

konuştuk. Gayrimenkul sektörünün genel sorunlarını, seçimlerin sektöre etkilerini, fiyatlandırma<br />

gibi konuları bizler için yanıtlayan Erkan Bey müşterileriyle güvene dayalı güçlü ilişkilerinin kurulması<br />

ve bu güvenin devam ettirilmesi en önemli gayelerinden biri olduğunu sözlerine ekledi.


Erkan Başar Gayrimenkul<br />

Firma Sahibi<br />

Erkan BAŞAR<br />

‘‘Tek farkımız<br />

başarmamız...’’<br />

www.metropoldergileri.com 33


RÖPORTAJ<br />

34<br />

Sizi tanımayanlar için öncelikle bizlere kendinizi<br />

tanıtabilir misiniz?<br />

1991 yılında 2 çocuklu bir ailenin 3.çocuğu olarak<br />

dünyaya geldim. Üniversite yılları da dahil olmak<br />

üzere eğitim hayatımın bütününü Konya’da tamamladım.<br />

15 yaşında ticaret hayatıma başladım,<br />

farklı sektörlerde hizmet verdikten sonra 2014 yılında<br />

gayrimenkul sektörüne adım attım.<br />

Erkan Başar Gayrimenkul ’un kuruluş<br />

sürecinden bahseder misiniz?<br />

2014 yılında tek başıma çıktığım bu yolculukta küçük,<br />

mütevazi bir ofiste hizmet vermeye başladım.<br />

Titiz ve şeffaf çalışma prensibiyle başladığım gayrimenkul<br />

sektöründe bu ilkelerimi koruyarak her zaman<br />

için şirketimi bir adım ileriye taşıdım. Bugün<br />

ki şirket misyonumuzda marka değerimizi hep daha<br />

yükseğe taşımaktır.<br />

Gayrimenkul denildiğinde genelde insanın<br />

aklına ev ya da iş yeri gelmektedir.<br />

Gayrimenkulün kapsadığı satışı ya da<br />

kiralaması yapılan taşınmazlar bunlarla<br />

sınırlı mı?<br />

Hayır, gayrimenkul geniş perspektifte değerlendirilmesi<br />

gereken bir tanımdır. Ev, arsa, arazi, tarla,<br />

dükkan gibi mallar, “gayrimenkul mallar” kapsamında<br />

yer almaktadır.<br />

Müşterilerinize sunmuş olduğunuz<br />

hizmetler neler?<br />

Müşterilerimizin satışını veya kiralamasını yapması<br />

gereken gayrimenkullerinin profesyonel çekimlerini<br />

yapıp kurumsal sayfaların yanı sıra güçlü ekip yapısıyla<br />

birlikte sosyal medya hesaplarından gayrimenkullerin<br />

reklamları yapılarak geniş müşteri kitlelerine<br />

ulaştırılması sağlanmaktadır. Haftalık olarak


güncellenen gazete ve dergi<br />

reklamlarıyla birlikte sponsorlu<br />

reklamlar verilip satış-kiralama<br />

süreci hızlandırılmaktadır.<br />

Satış-kiralama<br />

sürecinde en doğru fiyatın<br />

belirlenerek ilerlenebilmesi<br />

için ücretsiz ekspertiz hizmeti<br />

de müşterilerimiz için<br />

yapılmaktadır. Gayrimenkul<br />

alım-satım işlemleri<br />

sürecinde banka, kredi gibi<br />

tüm prosedürler için müşterilerimizin<br />

yanında olup<br />

tüm bu işlemler titizlikle takip edilmektedir. Tapu<br />

devrinin sorunsuz biçimde tamamlanması için tüm<br />

tarafların işlemleri tarafımızca yapılıp tapu devri<br />

gerçekleştirilmektedir.<br />

Sektörünüze sunmuş olduğunuz yenilikler<br />

var mı? Erkan Başar Gayrimenkul firmasını<br />

rakiplerinden ayıran özellikleri nelerdir?<br />

Gayrimenkul sektörüne farklı bakış açısı sağlayan<br />

kurumsal çalışma yapımız ve müşteriye güven<br />

veren prensiplerimizin yanında Konya ilinin her<br />

bölgesinde, her bütçeye ve her talebe uygun geniş<br />

portföyümüzün olması bizi seçilen gayrimenkul<br />

şirketi yapıyor. 15 kişilik her biri alanında uzman<br />

ekip arkadaşımız ile her müşteri ile her konuda<br />

birebir ilgilenip tüm süreçlerde yanlarında bulunmaktayız.<br />

Bu sebeplere bağlı olarak da en çok tercih edilen<br />

şirketler içerisindeyiz.<br />

www.metropoldergileri.com 35


RÖPORTAJ<br />

36<br />

Ülkemizdeki artışları enflasyon ile<br />

kıyaslayacak olursak enflasyonun üzerinde<br />

bir artış var mı? Varsa sebebi sizce nedir?<br />

Tabiki de var, enflasyon ile kıyaslamaktan ziyade direkt<br />

olarak enflasyona bağlı diyebiliriz. Çünkü döviz<br />

kurları üzerinden belirlenen piyasa fiyatları yerli ve<br />

milli üretim gücümüzün önüne geçerek ülkemizin<br />

en büyük gelir kaynakları arasında olan inşaat sektörünü<br />

tamamıyla olumsuz yönde etkiledi.<br />

Gayrimenkul değerinin tespit edilmesi,<br />

fiyatın belirlenmesi gibi problemlerle karşı<br />

karşıya kalıyor musunuz? Bu konuda<br />

danışanlarınızla nasıl bir yol izliyorsunuz?<br />

Piyasaların hareketli olmasından dolayı belirlenmiş<br />

olan fiyatların yüksek olması ve bunun yanı sıra<br />

diğer mal sahiplerinin de bu fiyatlardan haberdar<br />

olmasıyla birlikte doğru fiyat üzerine çalışmakta<br />

zorlanıyoruz. Ekibimizde bulunan danışman arkadaşlarımızla<br />

birlikte müşterilerimize haftalık<br />

raporlar vererek gelen arz-talep ilişkisi üzerinde değerlendirmeler<br />

yaparak fiyat güncellemelerine gitmekteyiz.


Sektörde yaşadığınız sıkıntılar nelerdir?<br />

Sektörümüzün başlıca sıkıntılarından biri de mesleğimizi<br />

ana meslek dalı olarak görmeyen kişilerin<br />

mevcut müşteri potansiyeline ciddi şekilde zarar vererek<br />

güvensizlik algısı oluşturması.<br />

Ev alırken ya da satarken insanlar nelere<br />

dikkat etmeli?<br />

Doğru fiyat ve doğru satış pazarlama tekniklerini<br />

kullanarak etkin satışlar yapılmaktadır. Profesyonel<br />

bir firmayla çalışarak süreç en doğru ve hızlı şekilde<br />

sonuçlanabilmektedir. Dolayısıyla alanında uzman ve<br />

profesyonel ekip yapısına sahip firmalar tercih edilip<br />

süreç şeffaflık ilkesi ile birlikte tamamlanmalıdır.<br />

Erkan Başar Gayrimenkul’u bu kadar başarılı<br />

kılan nedir?<br />

Bizi gayrimenkul sektöründe başarılı kılan faktörlerin<br />

en önemlisi de daha öncesinde güveni<br />

kırılmış müşterilerimizin güvenini kazanabilmemizdir.<br />

Bu güveni kazanabilmemizin sebebi de tamamıyla<br />

şeffaf ve dürüst bir çalışma politikası ile<br />

yol almamızdır.<br />

Gelecekteki planlarınız neler?<br />

Sektöre farklı perspektiften bakarak titiz ve şeffaf<br />

çalışma prensibiyle çıktığımız bu yolda benimsenen<br />

tüm ilkeler korunup, Erkan Başar Gayrimenkul’u<br />

mevcut konumdan daima ileriye taşıyarak marka<br />

değerimizi her zaman daha da yükseğe taşımak<br />

olacaktır.<br />

Son olarak neler söylemek istersiniz?<br />

Tek farkımız başarmamız...<br />

erkanbasargayrimenkul.sahibinden.com<br />

@erkanbasargayrimenkul<br />

+90(541) 365 25 46<br />

www.metropoldergileri.com 37


38


www.metropoldergileri.com 39


RÖPORTAJ<br />

40<br />

Seycan Çakır<br />

PROF. DR.<br />

AYNUR ELHAN NAYIR<br />

NECMETTİN ERBAKAN ÜNİVERSİTESİ<br />

AHMET KELEŞOĞLU EĞİTİM FAKÜLTESİ<br />

GÜZEL SANATLAR EĞİTİMİ BÖLÜMÜ MÜZİK EĞİTİMİ ABD<br />

Prof. Dr. Aynur Elhan Nayır,<br />

tüm hayatı sanatla yoğrulmuş,<br />

sanatla iç içe büyümüş ve hayatını<br />

sanata adamış bir kişilik.<br />

Konyamızda sanat adına çalışmalarına<br />

devam eden Aynur<br />

Hanım, yetiştirdiği çocuklara da<br />

kendi sanat aşkından bir parça,<br />

bir iz bırakan çok değerli bir isim.<br />

Konya için bir değer olan sevgili<br />

Aynur Hocamız ile keyifli bir<br />

röportaj gerçekleştirdik. Hayatı,<br />

sanata olan aşkı, müzik tutkusu<br />

ve daha fazlası için röportajımıza<br />

göz atmayı unutmayın.<br />

Keyifli okumalar.<br />

Sizin tanımınızla Aynur Elhan Nayır kimdir?<br />

Mustafa Kemal Atatürk<br />

gibi bir lideri olan ülkenin<br />

sanata ve sanatçıya<br />

olan ilgisi ve sevgisi<br />

zannımca hiçbir zaman<br />

tükenmeyecektir<br />

Sanatın her dalına aşık birisiyimdir. Bu da ailemden gelen bir<br />

özelliktir. Babam Bakü Devlet Konservatuvarında uzun yıllar<br />

Rektör Yardımcılığını üstlenen ve aynı konservatuvarın iki<br />

farklı bölümünden (klarnet ve müzikoloji) derece ile mezun olmuştur.<br />

Annem de yine Profesör aynı konservatuvardan müzikoloji<br />

bölümünden mezun, teyzem Profesör ve Azerbaycan’ın<br />

devlet sanatçısı, ünlü kemancıdır, kardeşim Bakü Müzik Akademisinin<br />

Profesörü, yine müzikoloji bölümü mezunudur. Bunun<br />

dışında dedem ressamlık bölümünden mezun olmasına<br />

rağmen Azerbaycan halk müziğine belki de bizlerden daha iyi<br />

hakimdi. O, çok güzel tar ve piyano çalardı. Kendisinin amatör<br />

bir müzik topluluğu vardı ve Azerbaycan’da ünlü olan çok <strong>sayı</strong>da<br />

sanatçı yetişmiştir.<br />

Kısaca özetlemek gerekirse, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de<br />

dediğim gibi, müzisyen bir ailede doğdum. Müzik eğitimine<br />

5 yaşında başladım. 11 yıllık özel müzik okulunda piyano sı-


nıfından mezun olduktan sonra<br />

1990 – 1995 yılları arasında Azerbaycan<br />

Devlet Konservatuarında<br />

eğitim gördüm, Müzik Tarihi ve<br />

Teorisi Fakültesinden derece ile<br />

mezun oldum. 1995 – 1996 yılları<br />

arasında Bakü Müzik Akademisinde<br />

(Azerbaycan Devlet Konservatuarı)<br />

Öğretim Görevlisi olarak<br />

göreve başladım 1995 – 1997 yılları<br />

arasında Bakü Müzik Akademisinden<br />

Mastır derecesi aldım.<br />

1996 – 2001 yılları arasında Bilkent<br />

Üniversitesi “Müzik ve Sahne<br />

Sanatları” Fakültesinde Öğretim<br />

Görevlisi olarak Türkiye’ye davet<br />

edildim. Daha sonra Bakü Müzik<br />

Akademisine dönerek 2003 yılında<br />

Doktoramı bitirdim. Akademik<br />

kariyerimi 2004 - Yardımcı<br />

Doçent Doktor ve 2007 yılında ise<br />

Doçent Doktor unvanlarını alarak<br />

bu kurumda devam ettirdim. 2004<br />

yılından Konya Selçuk Üniversitesi<br />

Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar<br />

Bölümü Müzik Eğitimi ABD’da<br />

göreve başladım. 2012 yılında Türkiye<br />

Cumhuriyeti Yüksek Öğretim<br />

Kurumu tarafından düzenlenen<br />

Doçentlik sınavını kazandım, 2018<br />

yılında ise tekrar buradan Profesörlük<br />

unvanlarını aldım. Dolayısıyla<br />

akademik anlamda hep “çift<br />

dikiş” olarak yürüdüm.<br />

Aile olarak müzikle iç içesiniz,<br />

bu sizin müziğe olan<br />

ilginizi nasıl etkiledi? Olumlu<br />

ve olumsuz yönleri neler?<br />

Evet, sanat ortamında yetişmem<br />

beni bir müzisyen olarak tabi ki,<br />

çok etkiledi. Evimizdeki kütüphanemizde<br />

sadece müzik ve sanat<br />

kitapları değil, aynı zamanda aklınıza<br />

gelebilecek müzik tarihine ait<br />

tüm muhteşem eserlerin plakları<br />

da mevcuttu. Annem ve babam bu<br />

birikimi öğrenciliklerinden itibaren<br />

toplayarak bana ve kardeşime<br />

miras bırakmıştı. Bizim evde dönemin<br />

ünlü yazarları, bestecileri<br />

ve müzisyenleri sıkça soframızda<br />

toplanırdı. Bu sanat ve müzik<br />

ortamlarında her türlü sohbet ve<br />

tartışmalara şahit olurdum. Şimdi<br />

o zamanları düşündüğümde ne<br />

kadar şanslı biri olduğumu anlıyorum.<br />

Tabi ki, böyle bir ortamda<br />

yetişmek tam da kişiliğimin gelişimi<br />

döneminde çok etkileyiciydi.<br />

Ama diğer taraftan da müzisyen<br />

olmama karar veren ailem oldu.<br />

Şimdi düşündüğümde bu seçimi<br />

çocuğa bırakmak ne kadar doğru,<br />

o da tartışılır. Çünkü müzisyenlik<br />

çocuk yaştan itibaren çok fedakârlıklar<br />

gerektiren bir meslektir. Mesela,<br />

yaşıtlarım sokakta oynarken<br />

ben piyanonun başında saatlerce<br />

egzersiz çalışmak zorundaydım.<br />

Benim hayalim ressam olmaktı.<br />

Dedemden gelen bir yetenek bana<br />

da geçmişti demek ki. Ama diğer<br />

taraftan müziği de çok seviyordum<br />

ve bu konuda başarılıydım.<br />

Tabi ki, yıllar sonra iyi ki, müzisyen<br />

oldum diyorum. Fakat resim hep<br />

hobi olarak hayatımda kaldı. Ailemin<br />

müzikle iç içe olmasının en önemli<br />

olumsuz tarafı ise bu aileyi laikince<br />

temsil edebilme sorumluluğudur. Bu<br />

hep en iyisi gayreti ve çabası içerisinde<br />

olma, üzerimde bir baskı haline<br />

geliyordu. Benim büyük oğlum da<br />

müzisyendir. Marmara Üniversitesi<br />

Bestecilik ve İstanbul Teknik Üniversitesi<br />

MİAM’da ses mühendisliğinden<br />

yüksek lisansını tamamladı. Şimdi<br />

bu aile sorumluluğunun yükü onun<br />

da omuzlarında. Küçük oğlum farklı<br />

meslekten olmasına rağmen genetik<br />

kodlar onu da rahat bırakmadı. O da<br />

çok güzel saksafon ve gitar çalıyor.<br />

Eşimden yana çok şanslıyım. Çünkü<br />

kendisi müziğe aşık birisi. Çok güzel<br />

bağlama, ut, klarnet, keman çalar. O,<br />

tamamen doğal bir yetenek, çünkü<br />

kendi merakı ve tamamen müziğe<br />

olan ilgisi sayesinde kulaktan çalıyor.<br />

Müzisyenlik çocuk<br />

yaştan itibaren çok<br />

fedakârlıklar gerektiren<br />

bir meslektir<br />

www.metropoldergileri.com 41


RÖPORTAJ<br />

42<br />

İlk olarak ne zaman kendinize müzik ile ilgili<br />

kariyer hedefi belirlediniz?<br />

Lise döneminde artık ne istediğimi biliyordum. Yani<br />

kesinlikle müzisyen olacağıma karar vermiştim. Zaten<br />

müzik böyle bir şey, çocuğunuzun küçük yaşlardan<br />

müzisyen olarak yetişmesini istiyorsanız biraz<br />

ısrarcı olmalısınız. Çünkü bu bilinç 7. veya 8. sınıftan<br />

sonra gelişir. Eğer bir gün çalgınıza çalışmadığınızda<br />

bu durum sizi rahatsız etmeye başlıyorsa artık bu<br />

bilince sahipsiniz anlamına gelmektedir. Benim piyanoyla<br />

tanışlığım 5 yaşında başlasa da 8. sınıfa geldiğimde<br />

bölümümü değiştirmeye ve müzik teorisi<br />

bölümüne geçmeye karar vermiştim. Bununla ilgili<br />

dilekçemi müdür yardımcısına verdiğimde piyano<br />

hocamı da odasına davet ederek benimle uzun bir konuşma<br />

yaptı. Okulumuzun müdür yardımcısı müzik<br />

gecelerinde ve piyano sınavlarından beni yeterince<br />

tanıyordu çünkü. Piyanoyu kesinlikle bırakmamam,<br />

gerekirse iki bölümde aynı anda okumam konusunda<br />

her iki hocam da beni ikna etti. İkisi de artık bu<br />

hayattan göçen insanlar. Allah her ikisine de rahmet<br />

eylesin. Ama hocalarımın verdiği bu karar benim hayatımı<br />

çok etkiledi. Onlara minnettarım.<br />

Resim de aynı müzik gibi<br />

çok büyük zaman ve<br />

çaba isteyen bir sanat<br />

dalıdır


Aynur Hocam müziğin yanı sıra tasarıma da<br />

oldukça meraklısınız. Bu ilginiz nasıl gelişti?<br />

Dediğim gibi çocukluğumda dedeme çok özenirdim.<br />

Onun resimlerini gördüğümde kesinlikle ressam olmalıyım<br />

diyordum. Resim yeteneğim hep vardı. Bu da kendisini<br />

farklı şekillerde göstermeye başladı. Çocukken resim<br />

kurslarına da gidiyordum. Tabi sonra piyano derslerime<br />

engel olduğu için bırakmak zorunda kaldım. Çünkü resim<br />

de aynı müzik gibi çok büyük zaman ve çaba isteyen bir sanat<br />

dalıdır. Doçentlik sınavından sonra kendime “çini boyama”<br />

kurslarına gideceğime dair söz vermiştim. Kurslara<br />

başladım ve bu işten çok büyük zevk aldım. Daha sonra seramik<br />

işine merak saldım. Her zaman mobilya tasarımı ve<br />

geri dönüşüm işleri ilgimi çekiyor. Bu tür<br />

uğraşılar benim ruhumu dinlendiriyor ve<br />

yeni bir şeyler üretmek çok iyi geliyor. Görsel<br />

sanatlar hayatımda her zaman olacak.<br />

Müzik eğitiminin yaşı var mıdır?<br />

Müziğe ilgisi olan çocukları aileler<br />

nasıl yönlendirmeli?<br />

Müzik, başta dil gelişimi olmak üzere,<br />

sosyal gelişim, kişilik gelişimi, zihin gelişimi<br />

ve duygusal gelişime açıkça katkıda<br />

bulunmaktadır. Okul öncesi yaş grubunun çocuğun<br />

bütün hayatında etkili olduğunu uzmanlar tarafından<br />

defalarca vurgulanıp kanıtlandığını biliyoruz. Erken<br />

yaşta müzik eğitiminin de bu anlamda katkısı oldukça<br />

büyüktür. Dünyanın birçok ülkesinde önde gelen Suzuki,<br />

Kodally ve Orff metotlarıyla müzik eğitimini 1,5 yaş<br />

grubuyla başlatan okullar bulunmaktadır. Erken yaşta<br />

müzik eğitimine başlanmasının ana hedefi profesyonel<br />

müzisyen yetiştirmek değil, çocukta etkin ve sağlıklı bir<br />

gelişimi elde edebilmektir. Bu yüzden biz eşimle “Aşkan<br />

Güzel Sanatlar, Kültür ve Spor Çocuk Akademisi”ni kurduğumuzda<br />

hayallerimiz ve hedeflerimizi bu doğrultuda<br />

tutmaya çalıştık. Bu yola “yeteneksiz çocuk yoktur, yeter<br />

ki, keşfedilsin” sloganıyla çıktık ve çocuklarımızı sanata<br />

ve spora teşvik etmek için halen de elimizden geleni yapıyoruz.<br />

Bizim eğitim kurumumuzda Milli Eğitim Müfredatı<br />

dışında, çocuklar her gün sanat ve müzik derslerini<br />

onlara ayrılan sınıflarda ve çoğu zaman da okulumuzun<br />

geniş bahçesinde görüyorlar. Bu kurumda Güzel Sanatlar<br />

Koordinatörlüğünü üstlenerek çocuklarımızı enstrüman<br />

eğitimine de yönlendiriyorum. Her dönem sonu “rapor”<br />

konserler ve dinletiler yapıyoruz ki, çocuklarımız “sahne<br />

tozu”na alışsın. Bu aynı zamanda özgüven duygusunu da<br />

arttırarak çocuklarımızı sanat ortamına hazırlıyor. Çocuklarımıza<br />

her ay bir müzik enstrümanının tanıtımını<br />

yapıyoruz. Bunu da bu işin uzmanını davet ederek önce<br />

tanıtım ve daha sonra da bu çalgı aracılığıyla bir dinleti<br />

veriyoruz. Çocuklarımızın müziğe olan ilgisi inanılmaz,<br />

hiç ses çıkarmadan konseri baştan sona büyük bir ilgiyle<br />

dinliyorlar.<br />

Ama bunun yanında tabi ki, her yaşta sanatla ve özellikle<br />

de müzikle uğraşmak insan ruhuna iyi gelir. Hiç unutmuyorum<br />

benim 45 yaşında sanata aşık akademisyen bir<br />

piyano öğrencim vardı. Onunla saatlerce müzikten ve<br />

sanattan bahsederdik. Derslerimiz çok zevkli ve verimli<br />

geçiyordu. Yani demek istediğim müzik ve genel olarak<br />

sanat eğitiminin yaşı yoktur. Yeter ki, istek ve çaba olsun.<br />

Müzik, başta dil gelişimi olmak üzere,<br />

sosyal gelişim, kişilik gelişimi, zihin<br />

gelişimi ve duygusal gelişime açıkça katkıda<br />

bulunmaktadır<br />

Müzik yeteneği sonradan<br />

geliştirilebilir mi sizce?<br />

Yetenek faktörü o kadar farklı ve kişiden kişiye değişiklik<br />

gösteriyor ki, mesela bir “genetik yetenek” var. Genelde<br />

anne veya babadan geçildiği düşünülen bir yetenektir bu.<br />

Hep anne veya baba müzisyense çocuğun müzik yönünde<br />

yeteneği var diye kabul ediliyor. Aslında bu durum tartışılır.<br />

Çünkü çocuk genetiği dışında bir de müzik ortamında<br />

büyüyor. Yani istese de istemese de evdeki ortam ve sürekli<br />

müzik seslerine, iyi anlamda maruz kalması çocuğun hem<br />

müzik, hem de estetik zevkini geliştiriyor. Tabi bunun<br />

yanında “doğal yetenek” var. Bu işin tamamen başka bir<br />

boyutudur. Ama ben müzik yeteneğinin tüm bireylerde<br />

olduğunu düşünüyorum. Çünkü müzikal kulağı bile olmayan<br />

birisinin ritim duygusu mutlaka vardır. Sadece<br />

geliştirilmesi ve doğru yönlendirilmesi çok önemli. Bazı<br />

çocuklarda “iç kulak” dediğimiz bir durum söz konusu<br />

oluyor. Mesela bir şarkıyı içinden söyleyebiliyor ama dışarı<br />

çıkardığında farklı şekilde söylüyor. Bu durum kesinlikle<br />

geliştirilebilir. Fakat yetenek dışında müzik eğitiminde en<br />

önemlisi çalışma disiplinidir. Böyle bir disiplininiz varsa<br />

kesinlikle müzik alanında başarışı olursunuz.<br />

www.metropoldergileri.com 43


RÖPORTAJ<br />

44<br />

Son yıllarda ailelerin Güzel Sanatlar alanına<br />

yaklaşımı nasıl? Çocuklarını bu alanlara yönlendirip<br />

destekliyorlar mı?<br />

Bu durum aileden aileye değişiyor tabi. Maalesef son<br />

yıllarda güzel sanatlar alanında ailelerimizin çocuklarımıza<br />

destek konusunda ilgisiz buluyorum. Bunu<br />

bazen üniversitelerin yetenek sınavlarında bile görüyoruz.<br />

Birçok öğrenci adayımız bize ikinci üniversitesini<br />

ve istediği mesleği okumak için geliyor. Neden<br />

diye sorduğumuzda ise aile baskısının, “önce meslek<br />

edin, sonra müzik okursun” gibi cümlelerini duymak<br />

gerçekten çok acı veriyor. Aslında zor olan müzik okumaktır.<br />

Çünkü müzisyenlik yılların birikimi ve çalışmasıyla<br />

ortaya çıkan bir durumdur. Mesela, Avrupa<br />

ve eski Sovyetler döneminin tüm ülkelerinde müzisyen<br />

olmak bir ayrıcalık ve bunun için hayatından çok<br />

ödün vermek gerekirdi. Ülkemizde müzik, genellikle<br />

çocukların hayatında profesyonel anlamda değil, hobi<br />

amaçlı yer alıyor.<br />

Ama bu durum tabi ki, herkes için geçerli değil. Çocuklarının<br />

arkasında duran ve güzel sanatlar alanında<br />

destekleyen ailelerimiz de az değil. Tabi ki, bu ailelerin<br />

çocuklarını yetiştirmeleri için yeterince müzik eğitimi<br />

kurumları ve nitelikli müzik elemanlarına da ihtiyaç<br />

var. Bu kaliteyi yükseltmek için de çocuklarımızı müzik<br />

alanına yönlendirmemiz şart. Yani bu durum birbiriyle<br />

ilgilidir ve toplumun bu konuda bilinçli olması<br />

çok önemli.<br />

Müzik dünyasına kazandırmış olduğunuz çeşitli<br />

kitaplarınız ve makaleleriniz mevcut bunlardan<br />

bahsedebilir misiniz?<br />

Ben müzik eğitimimi Azerbaycan’da tamamlasam da<br />

tüm akademik kariyerim boyunca Türkiye’de çalıştım.<br />

Dolayısıyla benim bu ülkeye çok borcum var. Bir eğitimci<br />

olarak da bu borcumu yazdığım kitaplar, yaptığım<br />

seminerler, uluslararası kongreler, sunduğum eğitimler ve<br />

yetiştirdiğim öğrencilerle ödemeye çalıştım. Yetiştirdiğim<br />

öğrencilerimle yıllar sonra aynı müzik kurumunda artık<br />

meslektaş olarak çalışmam veya farklı eğitim kurumlarında<br />

karşılaşmam beni çok gururlandırıyor.<br />

Türkiye’de yayımladığım “Müziğin Temel Kuramları”<br />

Ankara - 2008,<br />

“Armoni” Konya - 2010,<br />

“Uygulamalı Temel Müzik Bilgileri” - 2012,<br />

“Armoni, klasik bati eğitimine Rus ekolü yaklaşımları” -<br />

2012,<br />

“Solfej 1 – Piyano Eşlikli Tonal ve Modal solfejler” - 2013,<br />

“Solfej 2 – Çoksesli Tonal ve Modal solfejler” - 2014,<br />

“Dikte çalışmaları. CD destekli ritmik, tonal, modal ve<br />

caz müziğinden esinlenmiş dikteler” - 2015,”<br />

Temel Müzik Teorisi Soru Bankası” – 2017<br />

kitaplarımın bazılarının 2. ve 3. basımları da çıkmıştır.<br />

Bakü’de yayımladığım “Muassir Devrin Solfecio Sistemleri”<br />

– 2006 ve kardeşimle birlikte yayımladığımız<br />

“Musiginin Elementer Nezeriyyesi” – 2017 kitaplarım<br />

mevcuttur.<br />

Bunun dışında Türkiye’nin çeşitli şehirlerinde ve yurtdışında<br />

Barselona, Lizbon, Prag, Bakü vb. gibi şehirlerde<br />

katıldığım kongre ve sempozyumlarda hem Türk, hem<br />

de Azerbaycan müziği ve eğitim sistemleriyle ilgili sunumlarda<br />

da bulundum.<br />

Konya’da yaşadığım süreçte Mevlana Celalettin<br />

Rumi’nin hayatı ve sofizm felsefesi ilgimi çok çekti. Bununla<br />

ilgili Bakü’de düzenlenen uluslararası “Muğam”<br />

sempozyumlarında bildiriler yaptım ve oradaki dergilerde<br />

bu konuyla ilgili makaleler yayımladım.<br />

Müzik Bölümünü tercih etmek isteyen gençlere<br />

tavsiye ve önerileriniz neler olur?<br />

Çok okumalarını ve araştırmalarını tavsiye ederim.<br />

Çünkü müzik, bir sanat dalı olması dışında hem bir<br />

eğitim aracı, hem de bir eğitim alanıdır. Bu nedenle<br />

müziğin hem geçmişini, hem kendi kültürümüzdeki<br />

yerini, hem de farklı kültürlerdeki müzik türlerini


ilmek ve araştırmak bir müzisyen için önemlidir. Aynı<br />

zamanda bireyin müziğin estetik zevkini ve müzikal<br />

hafızasını geliştirmek için müzik eserlerini dinlemesini,<br />

çeşitli konserlere katılmasını sağlamak lazım. Aslında<br />

şimdiki gençler çok şanslı. Çünkü teknolojinin tüm imkanları<br />

ellerinin altında. Artık tüm haberlere veya merak<br />

ettiğimiz her şeyin cevabına internet sayesinde erişebiliyoruz.<br />

Online olarak katılabileceğimiz etkinlikler mevcut.<br />

Konserleri, canlı yayınlar sayesinde takip edebiliyoruz<br />

ya da yurt dışındaki bir sergiyi internet sayesinde üç<br />

boyutlu olarak gezebiliyoruz. Elektronik ortam sanatın<br />

her dalıyla bizimle. Yeter ki, istek ve araştırmacı ruh olsun.<br />

Hayallerinizi besleyen ya da hayallerinizi gerçekleştirme<br />

yolunda sizi motive eden şarkı ya<br />

da bir eser var mıdır?<br />

Çok ilginç bir soru. Müziğin her türünü dinler ve severim.<br />

Klasik müzik ve caz müziği eserlerinden oluşan bir<br />

müzik listem var. Ben köklerine bağlı biriyim aynı zamanda.<br />

İnsanın kökü onun müzik kültürüyle, sanatıyla<br />

yoğrulmuştur diye düşünüyorum. Bu nedenle Azerbaycan<br />

halk türküleri benim vazgeçilmezimdir. Türk halk<br />

müziğini de çok seviyorum. Aynı köklerden geldiğimiz<br />

için ortak türkülerimizi dinlemek de ayrı bir zevk benim<br />

için. Yani anlayacağınız benim için müzik ayrımı yoktur.<br />

Bu sorunuzun cevabı da her halde “o anki ruh halime<br />

bağlı olarak” olacak.<br />

Son yıllarda sanatın ve müziğin gelişimi hakkında<br />

neler söylemek istersiniz?<br />

Günümüzde insanların yaşam ve algı biçimlerini etkileyen<br />

en önemli unsur dijitalleşmedir. Bu durumlar sanat<br />

alanında da devrim niteliğinde değişimler yaşattı. Sanatın<br />

dinamik yapısı sanatçıların yeni arayışları ekseninde<br />

kültürel dönüşümler paralelliğinde seyrini devam ettirdi.<br />

Yeni teknolojilerin sağladığı olanaklar ile tüm verilerin<br />

farklı bir dile çevrilmesi fiziki mekan ve zaman<br />

kavramının dahi eski anlamlarını yitirdiği söylenebilir.<br />

Dijitalleşme ile beraber sanatın sunulması, dağıtılması ve<br />

tüketimi klasik anlamda ortadan kalktı. Diğer yandan<br />

“tüketim toplumu” olma seviyesi arttıkça artık ünlü olmak<br />

da çok kolay oldu. Milyonlar tarafından dinlenmek<br />

çok kolay olduğu için bir anda unutulup yok olmak da<br />

çok kolay oldu. Bu durum, gerçek anlamda mesleği icra<br />

eden sanatçıları kötü yönde etkiliyor. Yani bu durumun<br />

hem olumlu, hem de olumsuz yönleri var. Teknolojik<br />

imkanlarla günümüzde artık “master class” ve konserler<br />

uzaktan verilmektedir. Özellikle pandemi döneminde<br />

dünyaca ünlü büyük sahneler kapılarını dijital mekanlara<br />

sonuna kadar açarak ayakta kalmak ve sanatlarını<br />

sergilemek için büyük çabalar sarf etti.<br />

Ülkemiz de dünyada olduğu gibi bu dijitalleşme ve teknolojik<br />

imkanlara ayak uydurmaktadır. Bunun dışında<br />

ülkemizde yeni yetenekli sanatçı kadrolarımız yetişmektedir.<br />

Ülkemizin birçok ilinde müzik eğitimi kurumlarının<br />

artması ve yeni orkestra topluluklarının kurulması<br />

çok umut verici. Sanat yaşadığı sürece insanlık da yaşayacaktır.<br />

Son olarak da Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözleriyle<br />

noktayı koymak isterdim: “Bir millet sanattan ve sanatkârdan<br />

mahrumsa tam bir hayata malik olamaz. Böyle<br />

bir millet bir ayağı topal, bir kolu çolak, sakat ve alil bir<br />

kimse gibidir. Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından<br />

biri kopmuş olur”. Böyle bir lideri olan ülkenin<br />

sanata ve sanatçıya olan ilgisi ve sevgisi zannımca hiçbir<br />

zaman tükenmeyecektir.<br />

www.metropoldergileri.com 45


HABER<br />

46<br />

Bugün birçok konuda eleştirilen Z kuşağı,<br />

elbette bir önceki kuşaktan pek<br />

çok yönüyle ayrışıyor. Her kuşağın<br />

farklı bir ruhu, farklı bakış açıları,<br />

farklı davranış biçimleri ve beğenilerinin<br />

olduğunu hatırlatan Uzman Psikolog<br />

Selin Karabulut, “Z kuşağı, kendi<br />

benliğine daha çok odaklanan, dijital<br />

teknolojilerle iç içe bir kuşak. Neredeyse<br />

gününün çoğunu akıllı cihazlarla geçiren<br />

çocuklar ve gençler, sezgisel bilgileri<br />

kullanmaya pek de ihtiyaç duymuyorlar<br />

artık. Onları daha iyi anlamak için,<br />

her dönemin ruhunun, koşullarının<br />

farklı olduğunu ve bunun da kuşakları<br />

dönüştürdüğünü unutmamalıyız”<br />

açıklamasında bulundu.<br />

Z KUŞAĞINA<br />

kızmak yerine<br />

anlamaya çalışın<br />

Şehirler giderek kalabalıklaşıyor, bu kalabalık kent yaşamı ise herkesi<br />

ruhsal ve fiziksel açıdan etkiliyor. Z kuşağının farklı yaşam<br />

alışkanlıkları, ekonomik koşullar ve pandeminin de olumsuz etkileri<br />

var. Görme, işitme, koklama, tatma ve dokunma duyularıyla<br />

günlük yaşamın sürdürüldüğünü belirten Uzman Psikolog Selin<br />

Karabulut, “Aslında altıncı duyu olan sezgi ve duyguları kent yaşamında<br />

göz ardı edebiliyoruz” dedi.<br />

Z kuşağı 6. duyusunu kullanmıyor<br />

Sezgilerin insanlara verdiği bilgilerin en güzel<br />

yansıması, günlük yaşamdaki farkındalığımızı<br />

artırması olduğunun altını çizen Uzman<br />

Psikolog Selin Karabulut, “Örneğin bir<br />

bankada arkamızda birilerinin olduğunun<br />

farkında olup buna göre dikkatli, özenli ve uygun<br />

hareket etmeyi, geri döndüğümüzde onlara<br />

çarpmamak için o mesafeyi hesaplamayı sezgilerimizle<br />

sağlıyoruz. Burada tabii nezaket ve görgü<br />

kurallarının da sezgisel bilgilerimize dahil olduğunu<br />

söylemeliyiz. Ancak günümüzde, özellikle Z kuşağında<br />

(1997-2012 yıllarında doğanlar) sezgisel bilgilerin neredeyse<br />

hiç kullanılmadığını gözlemlemek mümkün. Belki<br />

de bugüne kadar sezgisel bilgilerine ihtiyaç duymadılar, ihtiyaç<br />

olmayınca bu duyularını da geliştiremediler. Kulaklıkla<br />

müzik dinlerken sesin dışarıya taşacak kadar açılıp başkalarını<br />

rahatsız edebi- lecek olması ya da metrobüste oturan<br />

bir gencin, yanında ayakta duran<br />

yaşlı birini fark etmemesi… Günlük<br />

hayattan çoğaltabileceğimiz<br />

bu gibi örnekler, Z kuşağında altıncı<br />

duyunun kullanımının çok<br />

düşük olduğunu gösteriyor. Bu<br />

durum empati yeteneğinin gelişmesini<br />

engellerken, kent yaşamında<br />

hep arzu ettiğimiz o<br />

nezaket kültürünün yaygınlaşmasının<br />

da önüne geçiyor”<br />

açıklamasında bulundu.


Her kuşağın ruhu farklı<br />

Z kuşağının farkında olunması gerektiğini hatırlatan<br />

Uzman Psikolog Selin Karabulut, “Bizim kuşak gibisi var<br />

mı, nerede o eski günler gibi kalıplaştırdığımız savunma<br />

söylemlerinden vazgeçmeliyiz. Çünkü farkındayız ki her<br />

kuşağın farklı bir ruhu; farklı bakış açıları, farklı davranış<br />

biçimleri ve beğenileri var. Z kuşağı, kendi benliğine<br />

daha çok odaklanan, dijital teknolojilerle iç içe bir kuşak.<br />

Analitik düşünme becerileri, satış ve pazarlama kabiliyetleri,<br />

yaratıcılıkları belki de bu sebeple bizlerden daha<br />

gelişmiş. Gününün çoğunu akıllı cihazlarla geçiren çocuklar<br />

ve gençler, sosyal ilişkilere, üç boyutlu problemlerin<br />

çözümüne, sözel ve bedensel iletişime, sezgisel bilgileri<br />

kullanmaya neredeyse ihtiyaç duymuyorlar artık.<br />

Hatta duygularını dahi ‘emoji’ dediğimiz görsel ifade biçimleriyle<br />

gösteriyorlar. Sezgisel bilgiyi kullanma ve işe<br />

yarar kılma yeteneği; yani duygusal zekâ, Z kuşağında<br />

da var ancak geçmiş kuşaklarda olduğu gibi güçlü değil”<br />

hatırlatmasında bulundu.<br />

Z kuşağını anlamaya odaklanmak<br />

önemli<br />

Değişimin hayatın olağan akışında olan bir gerçeklik olduğunu<br />

dile getiren Selin Karabulut, “Yenilenen koşullara<br />

göre hayatımız da yeni bir form kazanıyor ve her yeni<br />

koşulda formumuzu değiştiriyor, dönüştürüyoruz. Bu<br />

yüzden, 35 yaş üstü insanların (X ve Y kuşakları) artık<br />

kızmak yerine Z kuşağını anlamaya odaklanmaları, onlarla<br />

kıyaslama yapmak yerine ev ve sosyal yaşamlarında<br />

uyumlu olmayı denemeleri her zaman için daha sağlıklı<br />

sonuçlar getirecektir” dedi.<br />

Nezaketinizden vazgeçmeyin. Kent yaşamı ve yaşadığınız<br />

koşullar sizi daha kızgın ya da daha tepkisiz<br />

yapmış olsa da nezaketinizden uzaklaşmayın ve duyarlı<br />

olmaya, fark etmeye devam edin. Hepimiz aynı dünyada<br />

var olmaya çalışıyoruz.<br />

Ruh sağlığınızı ihmal etmeyin. Eğlenmek, haz almak,<br />

keyif duymak, dinlenmek gibi önemli duygusal<br />

ihtiyaçlarınızı ihmal etmeyin<br />

Konfor alanınızı değiştirin. Yeri geldiğinde genişletin,<br />

yeri geldiğinde daraltın. Her gün araba kullanmak<br />

sizi trafikte daha öfkeli yapıyorsa ulaşım için farklı alternatifler<br />

geliştirmek size daha iyi gelebilir.<br />

Aklınızın ve mantığınızın sesini dinleyin. Sezgilerinize<br />

güvenin ve onları kullanmaktan çekinmeyin. Otomatik<br />

cevaplar vermek yerine durun, nefes alın, bekleyin, düşünün<br />

ve öyle cevap verin. Ve hatta bazen susun ve gülümseyin.<br />

Çocuklarınıza adalet duygusunu aşılayın. ABD’de<br />

ebeveynler çocuklarına çok küçük yaşlardan itibaren<br />

insan haklarını ve mülkiyet haklarını aşılıyorlar. “Arkadaşlarına<br />

bağırmaya hakkın yok, bir canlının canını<br />

yakmaya hakkın yok, komşunun bahçesinden izinsiz<br />

meyve almaya hakkın yok” gibi hayatın içinden pek çok<br />

söylem çocukların bu konudaki farkındalıklarını yükseltmelerine<br />

yardımcı oluyor. “Bağırma!” yerine “Sesinden<br />

rahatsız oluyorum” veya “Başkalarına bağırmaya<br />

hakkın yok” cümleleri daha güzel, ne dersiniz?<br />

Z kuşağını anlamanın 4 yolu<br />

• Standart bakış açılarının dışına çıkmaya<br />

çalışın,<br />

• Yeniliklere ilgi duyup farkında olun,<br />

• Bilmediğiniz, tanımadığınız kelime, iş, uğraş<br />

veya kişileri öğrenmeye çalışın,<br />

• Aynı işyerinde çalıştığınız iş arkadaşlarınıza<br />

“iş arkadaşı” muamelenizden vazgeçmeyin.<br />

Kent yaşamında kendinizi daha iyi<br />

hissetmek için 6 öneri<br />

Anlamaya çalışın. Kuşaklar arası çatışmaların<br />

temel nedeni empati yoksunluğundan geliyor. Yaşadığınız<br />

geçmiş size aitti. Her kuşağı kendi koşullarında<br />

değerlendirip anlamaya özen gösterin ve<br />

kıyaslama yapmaktan kaçının.<br />

www.metropoldergileri.com 47


RÖPORTAJ<br />

48<br />

Canan Şayır<br />

Beyzat Aksoy<br />

RR PT STUDIO<br />

ile hayal ettiğiniz<br />

sağlıklı vücuda<br />

kavuşmak mümkün…<br />

Hayatının neredeyse tamamını<br />

sporun içinde geçiren Fitness/<br />

bodybuilding eğitmeni Tezer<br />

Kılıç, birebir antrenmanları ile<br />

sizi arzu ettiğiniz sağlıklı vücuda<br />

ve görünüme ulaştırıyor.<br />

Sporu hayatının merkezi olarak<br />

gören Tezer Kılıç vücut geliştirme<br />

yarışmalarında elde etmiş<br />

olduğu başarılarıyla da göz<br />

doldurmakta. RR PT STUDIO<br />

sahiplerinden Dünya 2.si Tezer<br />

Kılıç ile spor ve fitness üzerine<br />

konuştuk. Hem sağlık açısından<br />

hem de fitness sporunun devamlılığı<br />

ve verimliliği açısından<br />

sabırlı ve istikrarlı olunması gerektiğini<br />

sözlerine ekleyen Tezer<br />

Bey ayrıca su tüketiminin de çok<br />

önemli olduğunu belirtti.<br />

Spor Eğitmeni<br />

RR PT STUDIO Ortağı<br />

Tezer KILIÇ<br />

‘‘ Spor<br />

benim için<br />

bir yaşam biçimi…’’<br />

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?<br />

Adım Tezer Kılıç, 13 Mart 1987 Konya doğumluyum ve<br />

Konya’da yaşamaktayım. Okul eğitimlerimi Konya’da<br />

aldım, Selçuk Üniversitesi mezunuyum. Yaklaşık yirmi<br />

beş yıldır spor hayatımda büyük bir yere sahip. Küçük<br />

yaşlarımda başlayan spor hayatım, hayatımın merkezi<br />

oldu. Basketbol ile başlayan spor yaşantım, Fitness/<br />

Bodybuilding ile devam etti. Şu anda vücut geliştirme<br />

sporu ile spor hayatıma devam edip, hem bu sektörün<br />

antrenörlüğünü yapmaktayım hem de aktif şekilde vücut<br />

geliştirme yarışmalarında Konya ve Türkiye’yi temsil<br />

etmekteyim.<br />

Spor hayatınız ya da spora olan merakınız nasıl<br />

başladı?<br />

Küçük yaşlarımda basketbol branşı çok hoşuma gider<br />

ve basketbol topunu potaya yetiştirmek için çabalardım.<br />

İlerleyen zamanlarda Konya’da farklı kulüplerde uzun<br />

yıllar top koşturdum. Basketbolda 3.ligde oynadığımız<br />

zamanlarda top idmanları haricinde crossfit ve ağırlık<br />

antrenmanlarımız da oldu. Basketbolu bırakma kararı<br />

aldıktan sonra sporsuz kalamadım ve fitness/bodybuilding<br />

branşı ile ilgilenmeye başladım. Uzun boylu, zayıf<br />

biriydim. Zamanla güçlenmeye ve vücudumun şekillenmesiyle<br />

bu branşa daha çok bağlandım. Yıllarca emek


emek yapılan idmanlar, diyetler ve bunların istikrarlı<br />

şekilde devam etmesi beni bu noktalara getirdi. En başta<br />

dediğim gibi zaman içerisinde hayatımın merkezi oldu.<br />

Fitness eğitmeni olmaya nasıl karar verdiniz?<br />

Eğitmenlik süreci için almış olduğunuz eğitimlerden<br />

bahseder misiniz?<br />

Fitness/bodybuilding eğitmeni olmaya Konya’da bu alanda<br />

açık olduğunu düşündüğüm için karar verdim. Birçok birey<br />

gibi üye olarak gittiğim spor salonlarında memnun kalmadığım<br />

durumlar oldu. Daha iyisini yapmak için vücut geliştirme<br />

federasyonundan antrenörlük eğitimlerimi aldım ve her yıl<br />

yeni bilgiler edinmek için düzenli eğitim ve seminerlere katılmaya<br />

gayret gösteriyorum. Hem beslenme hem de Personal<br />

Tranining(Kişisel antrenman), SST Training, Crossfit Training<br />

gibi antrenman teknik ve planlama eğitimleri aldım.<br />

Katılmış olduğunuz yarışmalar ve bu yarışmalarda<br />

elde ettiğiniz dereceleriniz var mı?<br />

Evet. Vücut geliştirme sporu ile ilgilenmeye başladığımda<br />

yarışmaların olduğunu öğrendim ve kendime hedefler belirledim.<br />

Yalnız başlangıçta çok zayıftım ve istediğim vücuda sahip<br />

olmak bir hayli zaman aldı. Ve sonunda 2018 yılında karar<br />

alıp ilk yarışma için Kıbrıs’ta düzenlenen Wabba MR Universe<br />

Dünya şampiyonasına hazırlandım. İlk yarışmamda ülkemize<br />

ve Konya’mıza kendi sıkletimde Dünya 2.liğini kazanarak gelmek<br />

çok güzel bir gururdu benim için. 2019 yılında kendi gelişimim<br />

için yarışmayıp 2020 yılında yarışma kararı aldım yalnız<br />

Covid sebebi ile 20 gün gibi kısa bir süre kala yarışmamız<br />

iptal oldu. 2021 yılında tekrar yarışma hazırlığına başladım ve<br />

kendi sıkletimde 2021 yılı Türkiye Şampiyonu oldum. Bu şampiyonluğun<br />

ardından 2021 Kasım ayında milli takımımız ile<br />

İspanya Dünya Şampiyonasına katıldım. İspanya’da kendi sıkletimde<br />

Dünya 6.lığı ile ülkemize geri döndüm. Şuanda kendi<br />

sıkletimde Türkiye’ de yapılan en iyi dereceye sahip bir sporcu<br />

olmak benim için çok büyük bir gurur kaynağıdır.<br />

Fitness’a yeni başlayan insanların sıklıkla<br />

yaptığı hatalar nelerdir?<br />

Antrenörlük yaşantım boyunca karşılaştığım kadarı ile<br />

@rr.ptstudio<br />

@rr.ptstudio<br />

insanlarımız çok aceleciler. Hemen sonuç olsun düşüncesindeler.<br />

Yalnız hem sağlık açısından hem de bu sporun<br />

devamlılığı ve verimliliği açısından sabırlı ve istikrarlı<br />

olmaları gerekmektedir.<br />

Danışanlarınız nasıl bir eğitim sürecinden geçiyor?<br />

Bu süreç hakkında bizi bilgilendirir misiniz?<br />

Öncelikle öğrencilerimizin hedeflerine yönelik, kendi<br />

yaşam tarzlarına uyum sağlayacak şekilde bir planlama<br />

yapmaktayız. Öğrencimizin spor geçmişi, daha önce yaşadığı<br />

sakatlık-ameliyat gibi durumları, postür analizi,<br />

kişinin vücut ölçüm ve analiz (boy-kilo-yağ oranı-yaş)<br />

bilgileri dikkate alınarak planlama yapılmaktadır.<br />

Spor yapan birinin beslenmesinde dikkat<br />

etmesi gereken nokta nedir?<br />

Öncelikle beslenme kişiye özeldir. Kişinin kan grubu<br />

dahi beslenme planında etkilidir. Kişinin kendi yaşam<br />

standartlarına ve hedeflerine göre planlanmalıdır. Ama<br />

en önemlisi spor ile birlikte beslenmede de istikrarlı olmaktır.<br />

Bunun yanı sıra birçok öğrencimizde karşılaştığımız<br />

sorun günlük su tüketimine dikkat etmemeleridir.<br />

Fitness’a başlamak isteyen kişilere önerileriniz var mı?<br />

Aceleci olmamak ve istikrarlı olmak ilk başta gelebilir.<br />

Sporu yemek yemek gibi yaşamımızın bir parçası yapmanın<br />

önemli olduğunu ve kaslarımızı güçlü tutmanın<br />

yaşlılıkta rahat bir yaşantı sürdüreceğini düşünmekteyim.<br />

Hedeflerinin olması elbette güzel bir durum yalnız<br />

planlı ve profesyonel destek alarak, sağlıklı şekilde hedeflerine<br />

ilerlemelerini tavsiye ederim.<br />

Son olarak neler söylemek istersiniz?<br />

Her bireyin hayatında spora ayıracak vakti vardır. Bahaneler<br />

üretmek yerine harekete geçmeyi denemeliler. Spor<br />

sağlıktır. Sağlıklı bir yaşam sürmek için spor yapmalarını<br />

öneririm. Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi:<br />

“Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur”<br />

+90(531) 901 06 41


RÖPORTAJ<br />

50<br />

Canan Şayır<br />

Beyzat Aksoy<br />

Sağlıklı ve mutlu bir yaşam için<br />

RR PT STUDIO<br />

ile tanışın<br />

Sağlıklı yaşamın olmazsa olmazları<br />

arasında yaşadığımız hayat şekli, doğru<br />

beslenme ve sporun en önemli üç<br />

öge olduğunu hepimiz söyleyebiliriz.<br />

Profesyonel destek alıp düzenli spor<br />

yapar ve doğru beslenirseniz kendinizdeki<br />

değişime siz bile şaşırabilirsiniz.<br />

Ama nereden ve nasıl başlayacağınızı<br />

bilmiyorsanız kimden destek alabileceğiniz<br />

konusunda bir fikriniz yoksa<br />

sizler için araştırdık alanında en<br />

deneyimlisini ve bilgi sahibini sizin<br />

için bulduk. Mütevazılığiyle, samimiyetiyle<br />

kendine hayran bırakan RR PT<br />

STUDIO sahiplerinden Ömer Yaşar<br />

ile spora dair konuştuk. On iki yıllık<br />

spor geçmişine sahip olan Ömer Bey<br />

kişiye özel uyguladığı antrenmanlar<br />

ile her zaman yanınızda.<br />

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?<br />

Merhaba ben Ömer Yaşar, 1988 Konya doğumluyum.<br />

Aktif olarak spor hayatım 7 yaşlarımda Konyaspor alt<br />

yapısında başladı. Sonrasında ise profesyonel takıma<br />

kadar uzanan bir serüven yaşadım. Selçuk Üniversitesi<br />

Spor Bilimleri Fakültesi mezunuyum.<br />

Spor Eğitmeni<br />

RR PT STUDIO Ortağı<br />

Ömer YAŞAR<br />

‘‘Personal Trainer’ınız<br />

sizi hedeflerinize<br />

ulaştırır’’


Spor hayatınız ya da spora olan merakınız<br />

nasıl başladı?<br />

Gözümü sporun içinde açtım diyebilirim. Uzun zaman<br />

futbolun içinde olmam yüksek performanslarda kalmamı<br />

bununda zamanla tutkuya dönüştüğünü düşünüyorum.<br />

Spor benim için tutku, Kültür, hayatımın odak noktası.<br />

Fitness eğitmeni olmaya nasıl karar verdiniz?<br />

Üniversite yıllarımda fitness branşına ilgi duymaya<br />

başladım. Öncelikle kendi antrenmanlarıma başladım<br />

zaman geçtikçe bu branşın aslında sadece bir branş olmadığını<br />

hangi spor dalıyla uğraştığının önemi olmaksızın<br />

alt yapısında kuvvetin ve kas kütlesinin olduğunu,<br />

sporcu performansına etkilerini öğrendikçe benim için<br />

fitness eğitmenliği en doğru yol oldu. Böylelikle yaklaşık<br />

12 senedir bu mesleğin içindeyim.<br />

Fitness’a yeni başlayan insanların sıklıkla<br />

yaptığı hatalar nelerdir?<br />

Öncelikle insanlar bunun bir kültür olduğunu ve hayatımızın<br />

içerisinde bir ihtiyaç olarak yer aldığını bilmeli<br />

bunun doğrultusunda hareket etmeleri gerekmektedir.<br />

Spor yapmanın belirli bir süre değil her daim olması gerektiğini<br />

düşünüyorum. Bunun devlet- aile- okul işbirliği<br />

bağlamında küçük yaşlarda alışkanlık haline gelmesi<br />

gerekmektedir. Sonuç olarak fitness çok önemsenecek,<br />

yüksek disiplin isteyen fazlasıyla fedakârlık gösterilmesi<br />

gereken bu bilinçle yapılması gereken spor dalıdır.<br />

Danışanlarınız nasıl bir eğitim sürecinden geçiyor?<br />

Bu süreç hakkında bizi bilgilendirir misiniz?<br />

Öncelikle danışanımıza bir hedef belirlenir, sonrasında<br />

o hedef doğrultusunda disiplinli ve periyodik şekilde<br />

beslenme, antrenman gibi ihtiyacı olan tüm gereksinimler<br />

belirlenip kişi özelinde fiziki analiz sonucu hazırlayıp<br />

danışanımıza uygulatılır. Personal trainer (bireye özel<br />

antrenör ) bu yüzden önemli ve şart.<br />

Spor yapan birinin beslenmesinde dikkat<br />

etmesi gereken en önemli nokta nedir?<br />

Bireyin fiziksel uygunluğuna göre yapılacak doğru analizler<br />

sonucu uygulanacak beslenme şekilleri çok önemlidir.<br />

Bunun içinde günlük alacağı kalori miktarına<br />

dikkat edilir. Kaliteli yağ, karbonhidrat, protein üçlüsü<br />

spor yapan kişiler için önemli faktörlerdendir. Ancak en<br />

önemli nokta bireyin tüketeceği su miktarıdır. Su hayattır,<br />

her şeyden önemli diyebilirim.<br />

RR PT STUDIO nasıl kuruldu?<br />

Ben ve Tezer KILIÇ hocam ile antrenörlük yaşantımız<br />

boyunca farklı spor salonlarında görev aldık, bir çok öğrencimizi<br />

antre ettik. Standart kayıt sistemi ile çalışan<br />

salonlarda insanların üye olup salona birkaç gün ya da<br />

birkaç ay gidip bıraktıklarını ve son zamanlarda yaşanan<br />

üzücü covid dönemi ile birlikte spor salonlarına gitmek<br />

istemeyen kişiler olduğunu da gözlemledik. Öğrencilerimize<br />

daha steril, hedef odaklı ve direkt olarak bizim<br />

kontrolümüzde antrenman yapabilecekleri, profesyonel<br />

hizmet alabilecekleri aynı zamanda kendilerini evlerinde<br />

gibi rahat edebilecekleri bir spor salonu hayali ile yola<br />

çıktık. Ve sonunda sadece randevulu sistemde normal<br />

salon kalabalığından uzak, antrenman esnasında hangi<br />

hareketi nasıl yapacağım gibi düşünceler olmadan bizim<br />

gözetimimiz de spor yapabilecekleri RR PT Studio’yu<br />

kurduk.<br />

Fitness başlamak isteyen kişilere önerileriniz<br />

nelerdir?<br />

Başlamak için kararlı, başladıktan sonra da disiplinli olmaları<br />

gerekli.<br />

Bu bir ihtiyaç… Dinamik, sağlıklı olmak zorundayız.<br />

Bunun için de fitness, crossfit, pilates çok önemlidir.<br />

Sonuç olarak herkese ne olursa olsun hayatlarında sporun<br />

olmasını diliyorum.<br />

@ rr.ptstudio<br />

www.metropoldergileri.com 51<br />

@rr.ptstudio +90(531)901 06 41


HABER<br />

52<br />

Elvin Mobilya<br />

büyüme<br />

stratejilerine bir<br />

yenisini daha ekleyerek<br />

İşbir Uyku<br />

Merkezlerinin<br />

bayiliğini aldı<br />

25 yıllık tecrübesi ile 2010 yılından bu yana<br />

izlediği başarılı pazarlama stratejisi ile sektörde<br />

kendine önemli bir yer edinen Elvin<br />

Mobilya, kaliteli ürünlerini sizlerle buluşturmaya<br />

ve uygun fiyatlarıyla yüzünüzü<br />

güldürmeye devam ediyor.<br />

ELVİN MOBİLYA<br />

Hedef Büyüttü<br />

Elvin Mobilya Konya’da mobilya sektöründe<br />

en yeni modelleri müşterileriyle buluştururken<br />

Türkiye ekonomisine de katkı<br />

sağlamaya devam etmektedir. Konya Belh<br />

Caddesi’nde bulunan 6000 m² merkez mağazası<br />

ile hizmet veren Elvin Mobilya en çok<br />

sevilen ve tercih edilen sektörünün öncü firmaları<br />

arasında yer almayı başarmış.


Elvin Mobilya<br />

farkıyla<br />

uykularınıza<br />

değer<br />

katacaksınız<br />

Konya’nın sevilen iş adamlarından Elvin Mobilya<br />

Yönetici Ortağı Ramazan Turna almış olduğu<br />

yatırım kararıyla büyümeye devam ediyor. Elvin<br />

Mobilya almış olduğu bu büyüme kararı ile stratejik<br />

hamlelerine bir yenisini daha ekleyerek İşbir<br />

Uyku Merkezlerinin bayiliğini aldı. Elvin Mobilya<br />

Konya Meram’da bulunan İşbir Yeni Yol Uyku<br />

Merkezi ve İşbir Anıt Uyku Merkezlerinin bayiliğini<br />

alarak başarılarına bir yenisini daha ekledi.<br />

@elvinmobilya<br />

@elvinmobilya<br />

+90(554) 565 34 39<br />

İkisi beraber toplamda 600 m² alana sahip olan<br />

İşbir Uyku Merkezleri Elvin Mobilya bünyesine<br />

katıldıktan sonra Elvin Mobilya toplamda 5 şube<br />

9500 m² ile hizmet vermeye devam etmekte. Evlerimizin<br />

her köşesinde var olan Elvin Mobilya<br />

almış olduğu İşbir Uyku Merkezleri ile de uykularınızın<br />

vazgeçilmezi olma konusunda iddialı.<br />

Yaşam kalitelerini<br />

arttırmak için durmadan<br />

yorulmadan çalışmaya<br />

devam<br />

Kaliteli ürün ve müşteri odaklı çalışmayı prensip<br />

haline getiren Ramazan Bey yatırım planlarını ertelemeyerek<br />

önemli başarılara imza atmaya devam<br />

etmekte. Bünyelerine kattıkları İşbir güvencesi<br />

ile hizmet verecek olmanın yanında istihdama da<br />

katkı sağlayacakları için mutlu olduklarını dile getiren<br />

Elvin Mobilya Yönetici Ortağı Ramazan Bey<br />

müşterilerinin yaşam kalitelerini arttırmak için<br />

var güçleriyle çalışmalarına devam edeceklerini<br />

dile getirdi. Emeği geçen herkese ve tüm çalışma<br />

arkadaşlarına teşekkür eden Ramazan Bey yeni<br />

yatırımları olan İşbir Yeni Yol Uyku Merkezi ve İşbir<br />

Anıt Uyku Merkezi bayiliklerinin hepimiz için<br />

hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.<br />

www.metropoldergileri.com 53


HABER<br />

54<br />

Seycan Çakır<br />

2001 YILINDAN GÜNÜMÜZE<br />

TİYATRO AŞKI...<br />

Çınar<br />

Sanat Atölyesi pandemi<br />

sonrası doludizgin yoluna<br />

devam ediyor. Yeni atölyeleri ve etkinlikleri<br />

hayata geçiren Çınar Sanat Konyalı<br />

sanatseverlerle buluşmayı bekliyor.


2001 yılında Ömer Naci Topçu önderliğinde<br />

kurulan Çınar Sanat Atölyesi Konya’nın amatör<br />

tiyatro denilince akla gelen ilk kurumlarından.<br />

İlk sahneleri Alâeddin Tepesi olan<br />

topluluğun azimle ve tutkuyla pes etmeden<br />

hedeflerine doğru ilerlemesi Çınar’ı toprakla<br />

buluşturup köklenmesinin önünü açmıştır.<br />

Açık alanda başlayan serüven topluluğun bir<br />

yer kiralayarak faaliyetlerini burada sürdürmesi<br />

ile Çınar Sanat Atölyesi bir cep tiyatrosuna<br />

dönüşür.<br />

Yıllar boyu gönüllülük esası ile faaliyet gösteren<br />

atölye kendini ifade eden, donanımlı, sanatsever<br />

nesilleri bünyesinde yetiştirme amacı<br />

ile her yeni döneminde ayrı bir heyecanla yola<br />

koyulmuş.<br />

7’den 70’e sanatseverlere kapılarını açan Çınar<br />

Sanat Atölyesi, yeni döneminde de renkli<br />

etkinliklere ev sahipliği yapmaya devam etmekte.<br />

Çınar Sanat, yetişkin ve çocuk atölyeleri<br />

ile insan hayatına ufak da olsa sanatsal bir<br />

dokunuşla katkı sağlama çabasında.<br />

Topluluğa yıllarını veren, her dönemde ayrı<br />

bir heyecan ve hevesle Çınar Sanat’ı geleceğe<br />

taşıyan Dernek Başkanı Adnan Alkan,<br />

Sanat Yönetmeni Ferhat Üstün, Değerli<br />

Hocaları Erdal Zeki Tomar ve Bilgehan<br />

Yılmaz Çakmak atölyenin tüm etkinlik ve<br />

gösterilerini Konyalı sanatseverlerle buluşturmak<br />

için gönülden canla başla çalışmakta.<br />

Kapıları her daim herkese açık olan Çınar<br />

Sanat Atölyesi’ni ziyaret etmeyi unutmayın.<br />

Bırakın sanat hayatınıza dokunsun...<br />

@cinarsanat.konya<br />

cinarsanat_atolyesi<br />

www.metropoldergileri.com 55


RÖPORTAJ<br />

56<br />

Canan Şayır Beyzat Aksoy<br />

Tatlı Bir Sürpriz<br />

Yapmak İsteyenlerin<br />

Adresi…<br />

Viola Çikolata<br />

Yolunuz<br />

Karaman’a düşerse<br />

Viola Çikolata’ya<br />

uğramayı ihmal<br />

etmeyin...<br />

Çikolatayı sevmeyen yoktur. Kokusuyla<br />

baştan çıkaran, tadıyla<br />

gülümseten, rengarenk ve leziz<br />

çikolatanın Karaman’daki tek<br />

adresi Viola Çikolata …<br />

Çikolatanın gerçek bir şölene<br />

dönüştüğü, kaliteli ve güvenilir<br />

hizmetin sunulduğu Viola Çikolata<br />

işletmecilerinden Hilal Şan<br />

ile çikolata üzerine konuştuk.<br />

Çikolata çeşitlerini ve sunmuş<br />

olduğu hizmeti bizlerle paylaşan<br />

Hilal Hanım çikolatayı daha<br />

sağlıklı hala getirmek için çalışmalar<br />

yapmaya devam ettiklerini<br />

sözlerine ekledi.<br />

w Öncelikle okuyucularımız için kendinizi tanıtır<br />

mısınız?<br />

Merhabalar ben Hilal Şan. Evli, 2 çocuk annesi ve 27 yaşındayım.<br />

Lisans eğitimime kadar ki süreci Karaman’da geçirdim, daha<br />

sonrasında lisans eğitimi için bir müddet Ürdün’de kaldım. Sonrasında<br />

ise evlenerek Almanya’ya taşındım. Nihayetinde tekrar<br />

memleketime dönerek burada bir şeyler yapmaya karar verdim.<br />

Tabi bu süreçte çocuklarımda olduğu için gıda tüketimimize<br />

daha irdeleyici bir şekilde bakmaya başladım. Çocuklarımın sağlıksız<br />

gıdalar tüketmesini istemediğimden sürekli bir araştırma<br />

halindeydim diyebilirim. Bu süreç çikolata aşkımı da tetikledi.<br />

Almanya’da bulunduğum dönemde tükettiğim çikolata lezzetini<br />

burada bulamamak ve yediğimiz çikolataların ağzımızda bıraktığı<br />

yağ tadı bu işi kendimiz yapalım noktasına taşıdı.


w Çikolata butiği açma fikri nereden<br />

doğdu? Kişisel bir ilgi mi, yoksa çikolata<br />

pazarı yatırım yapmak adına size çekici<br />

mi geldi?<br />

Butik açma fikri de bu bahsettiğim olayların sonucunda<br />

gelişti. Zaten bir iş yapma isteği ve hevesimiz vardı, neden<br />

çikolata olmasın dedik ve kolları sıvadık. Bu süreçte annem<br />

ve abimin eşi ile beraber aynı heyecan ve hevesle araştırmaya<br />

başladık. Ankara’da eğitim verildiğini öğrendik ve<br />

eğitim almaya Ankara’ya gittim. Kesinlikle çikolata çok<br />

hassas bir ürün ve sağlam bir eğitim, tecrübe gerektiriyor.<br />

Butik olmasının sebebi ise bizim bu işi ticari bir bakış açısı<br />

ile yapmamamız aslında, o yüzden esnek olabilmek istedik<br />

ve olabildiğince endüstriyelden uzak olsun istedik.<br />

w Çikolata çeşitleriniz neler? Butiğinizde<br />

çikolata dışında sunmuş olduğunuz<br />

ürünler hakkında bilgi verir misiniz?<br />

Çikolata çeşidi olarak bir sınırımız veya engelimiz yok<br />

diyebiliriz bu sebeple oldukça fazla çeşidimiz mevcut.<br />

Sütlü, bitter veya beyaz çikolatadan ziyade farklar içerisine<br />

koyduğumuz iç dolgular ile oluşuyor. İç dolgularımızı<br />

krema ile hazırlıyoruz ve istediğimiz tatlardan oluşturabiliyoruz.<br />

Bu sebeple lavantadan portakala, Türk<br />

kahvesinden zencefile birçok farklı tat mevcut. Bunların<br />

yanında meyve vb. tatları sevmeyen müşterilerimiz için<br />

yoğun ve hafif çeşitlerde çikolatalı dolgularımız ile kuru<br />

meyveli atıştırmalıklarımızda mevcut.<br />

w İyi çikolatada olmazsa olmaz diyeceğiniz<br />

unsur nedir? Tüketici iyi çikolatayı<br />

nasıl anlayabilir?<br />

İyi çikolata nedir, iyi çikolata kakao yağından yapılmış<br />

çikolatadır. Sağlıklıdır ve tüketilmesi tavsiye edilir. Bunu<br />

daha iyi anlatabilmem için biraz çikolatadan bahsetmem<br />

gerekirse orijinal çikolata kakao çekirdeğine şeker<br />

ve süt tozu elde edilerek yapılan çikolatadır. Şeker ve süt<br />

tozu oranına göre bitter ve sütlü çikolata veya daha tatlı,<br />

daha acı çikolatalar elde edilir. Kakao yağı kıymetli ve<br />

pahalı bir yağ olduğundan endüstriyel üretimlerde bu<br />

yağ alınarak yerine palm yağı vb. yağlar eklenmektedir.<br />

Bu şekilde hem maliyet düşürülür hem de sıcak ve erimelere<br />

karşı çok daha dayanıklı bir çikolata elde edilir.<br />

Tabi bunun tüketiciye zararı ise sağlık yönündendir. Vücut<br />

sıcaklığımızın eritemeyeceği pek çok yağı tüketmiş<br />

oluruz. Tüketici bir çikolatanın kalitesini eline aldığında<br />

erimeye başlayıp başlamadığına bakarak anlayabilir.<br />

Orjinale ne kadar yakınsa vücut sıcaklığına o kadar hızlı<br />

tepki verir. Bir diğer faktör ise ağzınızda erittiğiniz bir<br />

parça çikolata sonrasında damağınızda kalan tattır.<br />

w Farklı lezzet arayışlarınız var mı?<br />

Gelecek planlamalarınız hakkında da<br />

bizlere bilgi verebilir misiniz?<br />

Farklı lezzet ve bir şeyleri deneme arzumuz çok fazla ve<br />

bundan memnunuz. Çikolatanın yanında çikolatalı neler<br />

yapabiliriz, yurt dışında sevilen ama bizim insanımızın<br />

ulaşamadığı neler var bunlar hep araştırdığımız ve denediğimiz<br />

şeyler. Bunları denerken dikkat ettiğimiz en önemli<br />

husus ise içerikleri ve nasıl daha sağlıklı bir hale getirilebilir<br />

oluyor. Biz çikolatayı çok sevdik ve yaptığımız çikolatalarda<br />

bunu hissettiriyor en önemlisi bu bizim için. Gelecekten<br />

beklentimiz ise pek çok insan tarafından bilinen<br />

ve tercih edilen bir marka olmak.<br />

w Son olarak neler söylemek<br />

istersiniz?<br />

Son olarak şunu diyebilirim çikolata tarihi<br />

çok eskilere dayanmakta aslında yıllarca sadece<br />

içecek olarak tüketilmiş enerji ve mutluluk<br />

kaynağı olarak düşünülmüş. Şu an ki<br />

bilim ve araştırmalar da çikolatanın insanlara<br />

hem mutluluk hem de sağlıklı bir enerji<br />

verdiğini kanıtlıyor nitelikte. Dolayısıyla<br />

böylesi değerli bir ürünü en güzel haliyle<br />

tüketmek lazım, gerçek çikolata lezzetini<br />

tatmaları için herkesi dükkanımıza veya internet<br />

sitemize bekliyoruz.<br />

www.violacikolata.com<br />

www.metropoldergileri.com 57


HABER<br />

58<br />

YEŞİL BEYAZ<br />

SPOR MERKEZLERİNDEN<br />

HALTER MİLLİ TAKIMINA<br />

TAM DESTEK<br />

‘‘Enlerin adresi’’ sloganıyla sporun ve sporcunun dostu olmaya devam<br />

eden Yeşil Beyaz Spor Merkezleri, Halter Milli Takımımızdan desteğini<br />

esirgemedi. Takımın, 2024 Paris Olimpiyat Oyunlarına hazırlığı sürecinde,<br />

antrenmanlarını tesiste eksiksiz bir şekilde tamamlamaları için<br />

her imkanı sağlayan spor merkezinin duyarlı yaklaşımı hem sporcuları<br />

hem de federasyonu mutlu etti.<br />

Yeşil Beyaz Spor Merkezleri Halter<br />

Milli Takımına sponsor oldu.<br />

Milli Takımın Olimpiyat hazırlığı<br />

süresince antrenmanlarını eksiksiz<br />

bir şekilde tamamlamaları ve ülkemizi<br />

uluslararası arenada başarılı<br />

bir şekilde temsil edebilmeleri<br />

adına Yeşil Beyaz Spor Merkezleri<br />

sporcularımızın yanında yer alarak<br />

onlardan desteğini esirgemedi.<br />

Yeşil Beyaz Spor Merkezlerini ziyaret eden Türkiye Halter Federasyon<br />

Başkanı Talat Ünlü, Yeşil Beyaz Spor Merkezleri Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Faruk Gül’e plaket takdim ederek Milli Takıma hazırlıkları sürecinde<br />

vermiş oldukları destek ve göstermiş oldukları hassasiyetleri için teşekkür<br />

etti.<br />

Federasyon Başkanı Ünlü’nün ziyaretinden dolayı mutlu olduklarını ifade<br />

eden Gül: ‘’ Yeşil Beyaz Spor Merkezleri ailesi olarak Başkanımıza ziyaretinden<br />

dolayı teşekkür ederiz. Milli Takımımızın Olimpiyatlarda ülkemizi<br />

en iyi şekilde temsil etmelerini temenni eder başarılar dileriz’’ dedi.<br />

@yesilbeyazspormerkezi<br />

yesilbeyazspormerkezleri<br />

www.yesilbeyazspormerkezi.com.tr


www.metropoldergileri.com 59


RÖPORTAJ<br />

60<br />

Seycan Çakır<br />

Bundan yıllar öncesine dayanan özel bir<br />

kişilik Özlem Özcan benim için. Henüz<br />

yeni mezun olmuş, dinamik, işini aşkla<br />

yapan taze bir ışık olduğu dönemde benim<br />

disiplinsizliğimle iyi idare etmişti.<br />

Genç olmasına rağmen işine olan tutkusu ve parıldayan gözleri<br />

ile beni çok etkilemiş kendisi ile bir söyleşi gerçekleştirmiştik.<br />

Köşenin adını da ‘Başarının sırrı’ diye adlandırmıştım...<br />

O dönemde ‘ adam olacak’ bu çocuk şimdi neler mi yapıyor?<br />

Gelin röportajımızdan hep birlikte öğrenelim.<br />

Pilates Studio<br />

Kurucu- Master Eğitmen<br />

- Özlem Hanım sizi tanıyabilir miyiz?<br />

Spor hayatıma 9 yasında Yozgat’ta basketbolla başladım.<br />

18 yaşına kadar basketbol oyuncusu, 2 yıl Basketbol Hakemliği<br />

ve 5 yıl Basketbol Antrenörlüğü yaptım. 2O11 yılında<br />

Selçuk Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Lisans<br />

eğitimimi tamamladım. Lisans dönemi süresince; Fıtness<br />

ve Pilates alanında eğitimler aldım ve spor kulüplerinde<br />

çalıştım. 2021 yılında Selçuk Üniversitesi Spor Bilimleri<br />

Fakültesi Yüksek Lisans eğitimimi tamamladım.<br />

Fıtness, Pilates alanında uluslararası birçok eğitim kurumundan<br />

aldığım eğitimler ile kendimi geliştirmeye<br />

çalıştım. Halen, 2014 yılında Konya’da kurmuş olduğum<br />

Oops Pilates Studio’ da Master Eğitmeni olarak; Sedanter<br />

bireyler ve sporculara yönelik çalışmaya devam etmekteyim.<br />

Kurumlar ve okullarda insanlara motivasyoner<br />

olarak seminerler vermekte ve Eğitmen Eğitmenliği yapmaktayım.<br />

Yıllar önce öğrencilik döneminizde <strong>Metropol</strong> <strong>Dergileri</strong><br />

olara sizinle bir röportaj gerçekleştirmiştik,<br />

O zamandan bu zamana hayatınızda neler değişti?<br />

Hedeflerinizle ilgili yıllar size neler getirdi?<br />

Evet, 2013’te yaptığımız röportaj benim için her zaman<br />

çok kıymetlidir. Akıp giden zamana baktığımda Gandi’nin<br />

şu sözleri aklıma geldi; ‘Söylediklerinize dikkat<br />

edin; düşüncelere dönüşür. Düşüncelerinize dikkat<br />

edin; duygularınıza dönüşür. Duygularınıza dikkat<br />

edin; davranışlarınıza dönüşür. Davranışlarınıza dikkat<br />

edin; alışkanlıklarınıza dönüşür. Alışkanlıklarınıza<br />

dikkat edin; değerlerinize dönüşür. Değerlerinize<br />

dikkat edin; karakterinize dönüşür. Karakterinize dikkat<br />

edin; kaderinize dönüşür.’<br />

Röportajda özetle; Hedefinin Konya ve Türkiye’de egzersizi<br />

geliştirmek ve yasam tarzı haline getirerek insanları<br />

bilgilendirmek olduğundan bahsetmiştim.


‘‘Amacımız; Bir Türk<br />

eğitim kurumu olarak<br />

donanımlı ve zengin<br />

bakış açısına sahip<br />

eğitmenler yetiştirmek’’<br />

www.metropoldergileri.com <strong>61</strong>


RÖPORTAJ<br />

62<br />

‘‘Markamızın; kendine ait bir<br />

ruhu, kokusu ve algısı var.<br />

Oops bana ait değil o kendi<br />

başına bir birey artık ve<br />

topluma hizmet ediyor’’<br />

O zamandan bu zamana Konya’da egzersizin nabzını<br />

tutmaya devam etmeye çalıştım. Doğru egzersizi insanlara<br />

ulaştırmak adına ve Konya’da özellikle Pilates’i<br />

geliştirmek ve tanıtmak adına bir merkez kurdum.<br />

Akademik kariyerim sayesinde bilim işime ışık tutmaya<br />

başladı ve bakış açımı geliştirdi. Ülkemiz ile ilgili olan<br />

makro hedeflerim için ise; bir PİLATES<br />

OKULUNA dönüştük ve eğitim programlarımız<br />

ile de ‘doğru eğersiz’ hedefimizi<br />

ülkemizde hedef haline getirmek<br />

için elimizden geleni yapmaya, okumaya,<br />

öğrenmeye, çoğalmaya ve çoğaltmaya devam<br />

ediyoruz. Yani sözümü tutmaya çalışmışım<br />

diyebiliriz ;)<br />

Oops Pilates Studio Markasını kurarken<br />

neler düşünmüş, hedeflemiştiniz?<br />

OOPS’un açılımı ‘Optimum Original Pilates<br />

Studio’ aslında her şey ismi ile başladı.<br />

Ben her zaman sondan daha çok<br />

süreç odaklı yaşarım. Zaten süreçtir<br />

sonu belirleyen. Doğru egzersiz ve ihtiyaca<br />

yönelik mantığı oluşturmak ve<br />

bunu insanlara servis etmek istedim. Salonu açmaya<br />

karar verdiğimde ülkemizde Pilates ivme kazanmaya<br />

başlamıştı. Konya’da bunu duyurmak ve yaymak konusunda<br />

öncülük etmek beni heyecanlandırdı. Yola<br />

böyle çıktım.


Markanızın şu an ki durumu hakkında<br />

neler söylemek istersiniz?<br />

Markamız şu an; donanımlı ekibimle beraber<br />

düşündüğümüzün ötesine geçmeye başladı.<br />

Birçok insana hizmet verdik, beraber<br />

terledik, yürüdük, öğrendik. Bizim en büyük<br />

referansımız egzersizi sağlık için yapan üyelerimiz,<br />

yakın çevrelerine egzersizin hedefini<br />

öyle güzel anlattılar ki! Bize gelen insanlar da<br />

bu bilinç ile geldi. ‘Siz burada başka bir şey<br />

yapıyorsunuz’ diyenlere hep aynı şeyi söyleriz<br />

‘Biz aslında olması gerekeni yapıyoruz’,<br />

‘basit olan en iyidir’. Ve Pilates inanılmaz<br />

bir tasarım. Oops kurumsal bir markanın<br />

vizyonunu korumak adına disiplinli bir temele<br />

sahip dinamik ve yaşayan bir egzersiz<br />

merkezi. Markamızın; kendine ait bir ruhu,<br />

kokusu ve algısı var. Oops bana ait değil o<br />

kendi başına bir birey artık ve topluma hizmet<br />

ediyor.<br />

Yeni projelerinizden bahsedelim birazda,<br />

neler söylersiniz?<br />

Yeni projelerimiz; OOPS PİLATES ACA-<br />

DEMY Eylül 2022’ye hazır bir şekilde başlatmak.<br />

Bunun için okulumuzda entegre bir<br />

yaklaşım modeli izleyerek bünyemize destek<br />

verebilecek Akademisyenler, Fizyoterapistler,<br />

Beslenme Uzmanları ve Psikologların da olduğu,<br />

alanında uzman hocalarımız ile görüşmelerimiz<br />

ve başvurularımız devam ediyor.<br />

Meram için 2. Şubemizi de Yaz sonuna kadar<br />

‘‘Söylediklerinize dikkat edin;<br />

düşüncelere dönüşür. Düşüncelerinize<br />

dikkat edin; duygularınıza<br />

dönüşür. Duygularınıza<br />

dikkat edin; davranışlarınıza<br />

dönüşür. Davranışlarınıza dikkat<br />

edin; alışkanlıklarınıza dönüşür.<br />

Alışkanlıklarınıza dikkat edin;<br />

değerlerinize dönüşür. Değerlerinize<br />

dikkat edin; karakterinize<br />

dönüşür. Karakterinize dikkat<br />

edin; kaderinize dönüşür’’<br />

www.metropoldergileri.com 63


RÖPORTAJ<br />

64<br />

hazır etmeyi planlıyoruz. Davet aldığımız kurumlarda<br />

ve o kurumun ihtiyacına yönelik Konferanslar veriyoruz.<br />

Amacımız; Bir Türk eğitim kurumu olarak donanımlı<br />

ve zengin bakış açısına sahip eğitmenler yetiştirmek.<br />

Bir anne olarak iş hayatı ve çocuk yetiştirme konusunda<br />

ne gibi zorluklar yaşıyorsunuz?<br />

Zor… Ama annelik her bir evlat için kalbimizin dışarda<br />

atması gibi… Kaygı duygusunun merhamet ile birleşip<br />

bitmeyecek en kutsal duygu. Çalışan anne olduğunuzda<br />

‘kaliteli zaman geçirmek’ çok daha önemli hale geliyor.<br />

Ben hamilelik sürecimde ve sonrasında hep çalıştım.<br />

Elimden geldiğince hayatımın her alanını iyi yönetmeye<br />

çalışıyorum. Evim işime yakın aralarda emzirmeye<br />

gidip gelmek, onu koklamak ve bırakıp tekrar işe dönmek,<br />

bazen ilk kez yaptığı bir şeyi kaçırmak, iş dışında ek<br />

ev mesaisi yapmak, uyku saatine yetişememek ve onun<br />

sizi bekleyip uyuyakalmasına şahit olmak... Kreş çıkışı<br />

iş yerime gelip beni beklemesi… Liste uzun. Ama çalışan<br />

annelere naçizane önerim; ben oğluma hiçbir zaman<br />

‘çalışmak zorundayım oğlum’ ‘para kazanmak için çalışıyorum<br />

oğlum’ gibi cümleler asla kurmadım. Ona hep<br />

‘ben çok sevdiğim bir şey yapıyorum senin en sevdiğin<br />

oyuncağın ile oynamak gibi düşün ve sen de büyüdüğünde<br />

en çok ne seversen onu yapacaksın’ dedim. İnanın<br />

çok saygı duyuyor. Başka sektörler ile kıyaslayamam<br />

ama egzersiz ile iç içe büyümesi, beni orda mutlu olarak<br />

hatırlaması içimi rahatlatıyor. Çocuklar söylediklerimizden<br />

daha çok yaptıklarımızı yaparlar. İlerde yapacağı<br />

işe bakışı ‘Sadece PARA’ olmazsa kısa vadede kayıp gibi<br />

gördüklerimiz belki uzun vadede onlara ışık olur diye<br />

düşünüyorum.<br />

Gelecek hedeflerinizi de buraya not düşmek<br />

isteriz. Yıllar sonra yeni bir söyleşide buluşarak<br />

teyidini sağlarız. Kendi adınıza veya Oops Pilates<br />

Studio adına hayal ve hedefleriniz neler?<br />

Gelecekte Oops adına bilimin ışığında kendinden emin<br />

dimdik yürüyen Eğitmenler yetiştirmeye devam eden bir<br />

Akademi olmasını diliyorum. Ve uluslararası arenada<br />

kabul gören ve tercih edilen bir eğitim kurumu olmasını<br />

istiyorum. Neredeyse 10 yıldır devam eden üyelerimiz ile<br />

20 yıldır egzersiz yapıyoruz diyebilmek istiyorum.<br />

@Oops-Pilates-Studio<br />

@oopspilatesstudio +90(507)968 35 54


www.metropoldergileri.com 65


HABER<br />

66<br />

REKLAMCILARIN<br />

KULÜBÜ KURULDU<br />

Selçuk Üniversitesi İletişim<br />

Fakültesi Reklamcılık Bölümünün<br />

Bölüm Başkanı Prof.Dr. Hüseyin<br />

ALTUNBAŞ, Reklamcılık<br />

Bölümüne ait Reklamcılık<br />

Kulübünü kurdu<br />

Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Reklamcılık<br />

Bölümünün kurucu bölüm başkanı olan Prof.Dr.<br />

Hüseyin ALTUNBAŞ yeniden Reklamcılık Bölüm<br />

Başkanı oldu. Konya Reklamcılar Derneği kurucu<br />

başkanı da olan Prof.Dr. Hüseyin Altunbaş, yeniden<br />

kurduğu bölümün başına geçerek öğrencilerini, mezunlarını,<br />

Konya’da ki ve ulusaldaki reklam sektörü<br />

temsilcilerini heyecanlandırdı.<br />

Reklam sektörünün gelişimine önemli katkı sağlayan<br />

Prof.Dr. Hüseyin Altunbaş, yeni kurulan Reklamcılık<br />

Kulübü ile birlikte Reklamcılık Bölümü öğrencilerinin<br />

uygulama alanlarıyla entegrasyonunu sağlamış<br />

olacaklarını ifade etti.<br />

S.Ü.İletişim Fakültesi Reklamcılık Bölüm Başkanı<br />

Prof.Dr. Hüseyin ALTUNBAŞ, “Öğrencilerimizin<br />

sadece teorik bilgiyle iletişimci olması mümkün değil.<br />

Teorisiz olmaz, bu kesin, ancak teoriyle uygulamayı<br />

birleştiren öğrencilerimiz sektörde yaratıcı işler<br />

yapabilirler. Sektörün gelişimine katkı sağlayabilirler.<br />

Özellikle bireysel özgüvenle kariyer planlarını güçlü<br />

şekilde yapabilirler. Sınıflarda dar alanda kısa paslaşarak<br />

iletişim öğrenilmez. Çocuklarımızı daha çok<br />

deneyimleyecek, daha çok referans noktaları geliştirecek,<br />

yarışmacı öğrenciler haline getirmek için bölümümüzün<br />

Reklamcılık Kulübünü kurduk. Reklamcılık<br />

Bölümümüzün dışında tüm bölüm öğrencilerine<br />

de açık bir kulüp olacak.<br />

Bütünleşik pazarlama iletişimi mantığında bir etkileşim<br />

içinde fakültemizdeki iletişim eğitiminin kalitesini<br />

yükseltmek istiyoruz. Bu çağda rekabetçi öğrenciler<br />

gerekiyor. Bilgiye dayalı fikir üreten, sorunların<br />

çözümüne katkı sağlayan, stratejik düşünmeyi bilen,<br />

yenilikçi ve girişimci iletişim öğrencileri gerekiyor.<br />

Biz de akademisyenler olarak bu hedeflere ulaşmaları<br />

için çocuklarımızı cesaretlendireceğiz, yollarını açacağız,<br />

ilham vereceğiz.<br />

Reklamcılık Kulübü bu anlamda reklam düşünürleri<br />

için ilham atölyesi de olacak. Öğrencilerimiz yarışmalara<br />

hazırlanacak, onları sektörle iç içe geçireceğiz,<br />

ileride olacakları sektörün aktörlerini okuldayken<br />

tanıyacak, iletişim kuracak, empati yapabilecek. Bu<br />

tür düşünsel dönüşümü yapamazsak kendilerini geliştiremezler,<br />

sektöre giremezler, sektörün insan gücünü<br />

de geliştiremeyiz. Reklamcılık kulübü bu anlamda<br />

öğrencilerimizi iletişim mutfağında tutacak,<br />

iletişim menülerini görmelerini, tanımalarını, kendi<br />

ürünlerini gerçekleştirmelerini sağlayacak. Çünkü<br />

geldiğimiz noktada iletişim ürünleri çok fazlalaştı.<br />

Geleneksel ürünlerden dijital iletişim ürünlerine kadar<br />

yelpaze inanılmaz ölçüde arttı ve değişti. Buna<br />

sadece geleneksel eğitimle hazırlanmak mümkün değil,<br />

öğrencilerimiz daha interaktif olmak zorundalar.<br />

Hem geleneksel iletişim araç ve yöntemlerini çok iyi<br />

anlamalı ve kullanabilmeliler ama en önemlisi dijital<br />

araçların yeniliklerine ayak uydurmalılar. Dijitalin<br />

hızına yetişemeyen onun gelişim düşüncesini anlayamayan<br />

iletişim öğrencisinin gelecekte bu sektörün<br />

kıyısından dahi geçmesi mümkün değildir. O yüzden<br />

onları bu dijital dönüşüme hazırlamamız için daha<br />

motive edici eğitim anlayışı geliştirmeliyiz. Biz de bu<br />

mantıkla Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültemizde


ve Reklamcılık Bölümümüzde yenilikler yapıyoruz.<br />

Öğrencilerimizi katılımcı yapmadan da bu konuda<br />

başarılı olamayacağımızı biliyoruz. Tüm bu değişim<br />

süreçlerinde onları aktif halde tutuyoruz. Tepeden inmeci<br />

asla değil ama sürekli proje üreten, fikir üreten,<br />

takip eden, telafi eden bir anlayışla öğrencilerimizi<br />

yetiştiriyoruz. Bu konuda bizlere destek olan fakülte<br />

yönetimimize, sevgili dekanımız Prof.Dr. Enderhan<br />

Karakoç’a özel bir teşekkür etmek isterim, yereldeki<br />

ve ulusaldaki tüm sektör temsilcilerine, uzmanlara,<br />

duayenlere, büyüklerimize, hocalarımıza ve mezunlarımıza<br />

da bize verdikleri heyecan ve destekten dolayı<br />

çok teşekkür ederim.” dedi.<br />

Daha önce Konya Reklamcılar Derneği kurucu başkanı<br />

da olan Prof.Dr. Hüseyin Altunbaş, “Reklam<br />

sektörümüz özellikle pandemide çok değişti. Bu değişim<br />

daha da devam edecek. Ulusaldaki ve Konya’mız<br />

da ki reklamcılarla hem uzaktan hem yüz yüze daha<br />

farklı etkinlikler ve projeler üreteceğiz. Yereldeki ve<br />

ulusaldaki tüm paydaşlarımızla iletişim fakültesi ve<br />

reklamcılık bölümü olarak sıkı iş birliği içinde olmak<br />

istiyoruz. Bu sayede rekabetçi bir eğitim anlayışına<br />

sahip olacağız ve öğrencilerimiz piyasaya hazır halde<br />

mezun olabilecekler. Bu felsefeyi aşılamak için öğrencilerimizle<br />

uzaktan buluşmalarımıza eksik etmiyoruz.<br />

Onları daha fazla ödüllendirecek bir Reklamcılık<br />

Kulübünün kurulduğunu söyleyebilirim” dedi.<br />

www.metropoldergileri.com 67


RÖPORTAJ<br />

68<br />

Diyetisyen S. Merve Doğan<br />

ile sağlıklı beslenmeye bir<br />

adım atın…<br />

Beyzat Aksoy<br />

Diyetisyen<br />

S. Merve Doğan<br />

Diyetisyen S. Merve<br />

Doğan ile sağlıklı beslenme<br />

üzerine keyifli bir<br />

sohbet gerçekleştirdik.<br />

Her bireyin özel olduğunu<br />

ve kendine ait özel<br />

bir programla sağlıklı<br />

beslenmesi gerektiğini<br />

vurgulayan Merve Hanım<br />

online diyet programı<br />

uygulamasıyla danışanlarının<br />

her zaman yanında<br />

olmayı başarmış.<br />

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?<br />

10 Haziran 1996 Konya’nın Ilgın ilçesi doğumluyum. İlk-orta-lise eğitimimi<br />

Ilgın’da, lisans eğitimimi Ankara’da Gazi Üniversitesi Beslenme<br />

ve Diyetetik Bölümü’nde tamamladım. Yüksek lisans eğitimimi ise<br />

Konya’da Selçuk Üniversitesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim dalında<br />

halen devam ettirmekteyim. 2018-2020 yılları arasında Konya’nın<br />

Ilgın ve Kadınhanı ilçesinde Aile Sanat ve Eğitim Merkezinde diyetisyen<br />

olarak görev yaptım. Şu anda Konya’da Diyetisyen S. Merve Doğan<br />

kliniğimde ve Online Diyetisyen olarak kişiye özel şekilde hazırladığım<br />

sağlıklı yaşam uygulamaları ile danışanlarıma hizmet vermekteyim.<br />

Diyetisyen olmaya nasıl karar verdiniz?<br />

Mesleğinizin kendine göre zorlukları nedir?<br />

Lisede tek hedefim hayalim diyetisyen olmaktı. Her mesleğin kendine<br />

göre zorlukları var. İşimi çok severek yaptığım için zorlukları gözüm<br />

görmüyor diyebilirim.<br />

Sağlıklı beslenmek sizin için ne ifade ediyor?<br />

Sağlıklı Beslenme vücudumuzun hücrelerinin düzenli faaliyet gösterebilmesi<br />

için protein, karbonhidrat, yağ, vitamin, mineral ve diyet lifleri


esinlerle birlikte yeterli miktarda vücuda alınması<br />

gerekliliğini ifade ediyor. Sağlıklı beslenme<br />

listesi, genel kuralları belli olmasına karşın kişiye özgü<br />

olarak diyetisyen tarafından hazırlanmalıdır.<br />

Sağlıklı beslenebilmek için önerileriz nelerdir?<br />

• Yumurtalı ve bol sebzeli kahvaltı yapın.<br />

• Her gün en az bir öğünün yanında mevsim salata<br />

tüketin.<br />

• Kendinizi aç bırakmayın.<br />

• Egzersiz ve yürüyüşe mutlaka zaman ayırın.<br />

• Hiçbir besini abartmayın. Doyunca yemeyi bırakın.<br />

Dengede kalın.<br />

• Günde en az 2 litre su için.<br />

• İçeriğini bilmediğiniz çayları ve ürünleri kullanmayın.<br />

Günümüz de birçok kişi internette gördüğü<br />

diyet programlarını sağlıklı mı sağlıksız mı<br />

demeden uygulamakta.<br />

Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?<br />

Sağlığınızı tehlikeye atmayın. Alanında uzman kişilere<br />

danışın. Beslenme şeklinin bir süreç olmasından çok yaşam<br />

tarzı haline getirin.<br />

Doğru bilinen beslenme yanlışları nelerdir?<br />

• Ekmek kilo aldırır.<br />

• Su içerek zayıflanır.<br />

• Öğün atlanırsa kilo verilir.<br />

• Bitki çay karışımları zayıflatır.<br />

• Sabah aç karnına limon suyu içilerek kilo verilir.<br />

• Zeytinyağı kilo aldırmaz.<br />

• Etten korkma meyveden kork.<br />

• Bol soda içmek zayıflatır.<br />

• Light ürünler zayıflama programı süresince sınırsız<br />

tüketilebilir.<br />

• Şekersiz besinler kalorisizdir.<br />

• Sigara bırakılırsa hızla kilo alınır<br />

Maalesef daha aklıma gelmeyen doğru bilinen yanlış<br />

bilgiler mevcut. Doğal, mucize, iyileştirici gibi ifadeler<br />

bilimsel değildir.<br />

Kilo vermek veya almak isteyen danışanlarınızla<br />

nasıl bir yol izliyorsunuz?<br />

Danışmanlık hizmetimizin başlamasıyla birlikte önce<br />

birlikte detaylı danışan tanıma formu dolduruyoruz. Bu<br />

form hem beslenme alışkanlıklarınızı hem sağlık geçmişinizi<br />

değerlendirmemizi ve<br />

sizi yakından tanımamızı sağlıyor.<br />

Ölçümlerinizi aldıktan sonra<br />

size özel uygulayabileceğiniz “ Yaşam<br />

tarzı değişikliği programı” hazırlıyoruz. 2<br />

haftada bir görüşerek sürecin nasıl geçtiğini<br />

değerlendiriyoruz. Görüşmelerimizde pişirme<br />

teknikleri, pratik öğünler, sağlıklı tarifler ekleyerek<br />

listelerimizi çeşitlendiriyoruz.<br />

Kişiye özel diyet programı mı yoksa herkese<br />

aynı diyet programı mı uygulanmalıdır?<br />

Diyette egzersiz yapmanın avantajları neler?<br />

Diyet kişinin imzası gibidir, herkesin kendine özeldir.<br />

Diyetin yol arkadaşı egzersizdir. Diyet ve egzersiz ikisi<br />

beraber olunca biri diğerinin açığını kapatabiliyor ve yaşam<br />

kalitesinden ödün vermeden kilo kaybı sağlanıyor.<br />

Metabolizması yavaş çalışanlara için ne<br />

gibi tavsiyelerde bulunuyorsunuz? Metabolizmamızı<br />

nasıl hızlandırabiliriz?<br />

Metabolizma beden yapınızı ve kilonuzu etkileyen en<br />

önemli faktörlerden biridir. Her bireyin metabolizması<br />

birbirinden farklıdır. Bazı kişiler fazla yemesine rağmen<br />

kilo almazken, bazıları ise beslenmelerine dikkat etse<br />

bile kilo kontrolü sağlayamazlar.<br />

10 Adımda Metabolizmanızı Hızlandırın<br />

• Uyanınca bir bardak ılık su için.<br />

• Kahvaltıyı atlamayın.<br />

• Ara öğünleri de beslenme programınıza dahil edin.<br />

• Geç saatte yemeyin.<br />

• Harekete geçin.<br />

• Kaslarınızı kuvvetlendirin.<br />

• Şekersiz ve kremasız kahve tüketin.<br />

• Baharatları sofranızdan eksik etmeyin.<br />

• Günde iki fincan yeşil çay kafein ve kateşin sa-


yesinde metabolizma hızlandırır.<br />

• Proteini yüksek besinler metabolizmanın daha<br />

hızlı çalışmasını sağlar.<br />

Su içmenin diyete etkisi var mıdır?<br />

Günde kaç bardak su içilmelidir?<br />

Vücudumuzdaki su oranı yaşa ve cinsiyete göre değişir.<br />

Yaş ilerledikçe vücuttaki su oranı azalır. Hayati faaliyetlerin<br />

sürdürülmesinin yanı sıra daha iyi hissetmek ve sağlıklı<br />

yaşamak için herkesin su içmesi gereklidir. Düzenli<br />

beslenmeyenler, ilaç kullananlar, hareketsiz olanlar su içmediklerinde<br />

vücutlarında daha fazla ödem sorunu oluşur.<br />

Bağırsağın düzenli çalışabilmesi için hareket, yeterli<br />

lif alımı ve su alımı yeterli olması bağırsak metabolizması<br />

için çok önemlidir kabızlığı önler. Cildin elastikiyetinden<br />

parlaklığına kadar çok önemlidir. Kuru cildi nemlendirir.<br />

Günlük içilen su miktarına dikkat etmek optimum sağlık<br />

için önemlidir. Günlük tüketmeniz gereken su miktarını<br />

vücut ağırlığınızı 30 ml ile çarparak bulabilirsiniz.<br />

Günümüzde sıkça duyduğumuz diyetlerden<br />

biri olan sıvı diyeti hakkında neler söylersiniz?<br />

Sizce sağlıklımı siz önerir misiniz?<br />

Bilimsel olarak geçerliliği olmayan tek tip beslenme<br />

programlarını sağlık için olumlu bulmuyorum. Kendinize<br />

eziyet etmekten vazgeçin ve kendiniz için en uygun,<br />

aç bırakmayan hem bedeninizi hem ruhunuzu besleyen<br />

sürdürülebilir beslenme programı için bir uzmandan<br />

yardım alın.<br />

Sizden<br />

örnek olması<br />

adına bir<br />

diyet listesi hazırlamanızı<br />

isteseydik<br />

bir günlük örnek diyet<br />

programınız nasıl olurdu?<br />

Listelerde porsiyonlar kişiye özeldir.<br />

Yağ çeşidi olarak da zeytinyağı, avokado<br />

yağı gibi yağlar tüketilmesi hücre zarlarının<br />

daha iyi korunmasını sağlar. Yüksek lif<br />

içeren tahıllar, kepekli makarna, kinoa, bulgur, kepekli<br />

pirinç gibi karbonhidratlar diyette mutlaka yer almalıdır.<br />

Kan şekerinin dengelenmesinde önemli rol oynayan süt,<br />

yoğurt, kefir gibi besinler de sağlıklı bir diyetin olmazsa<br />

olmazlarıdır. Yüksek vitamin ve mineral içeriğine sahip<br />

meyve ve sebzeler içerdikleri antioksidan bileşenler nedeniyle<br />

beslenme programlarında mutlaka yer almalıdır.<br />

Yüksek protein içeriğine sahip olan et, tavuk, yumurta,<br />

balık ve kuru baklagiller ise hem kasların korunmasına<br />

yardımcı olur hem de geç sindirildiğinden dolayı uzun<br />

süre tokluk hissi sağlar. Tüm bu besin gruplarının yeterli<br />

ve dengeli almanızı sağlayan bir liste olur.<br />

Bir günlük örnek diyet programını bizlerle paylaştınız.<br />

Peki siz bir gününüzde neler tüketiyorsunuz?<br />

Öncelikle bizde insanız. Bizim de canımız tatlı, makarna,<br />

mantı istiyor yiyoruz. Sadece yedikten sonra pişman olmak<br />

yerine dengeleme işinde iyiyiz. Bu bakış açısını sürdürülebilir<br />

beslenmeyi öğretmek için her gün çalışıyoruz.<br />

Kilo almak ya da vermek isteyenler size nasıl ulaşabilir?<br />

Ücretsiz ön görüşme ve randevu almak için 0545 842 08<br />

44 numaralı telefonu arayabilirsiniz.<br />

Son olarak neler söylemek istersiniz?<br />

Bütün sorularda üstünde çok durduğum konuyu tekrar<br />

söylemek isterim. Kendinize eziyet etmekten vazgeçin<br />

bedeninizi ve ruhunuzu besleyen sürdürülebilir beslenme<br />

programı için bir uzmandan yardım alın.<br />

+90 545 842 08 44


KÖŞE<br />

71<br />

Prof. Dr. Kayhan ÖZTÜRK<br />

Kulak Burun Boğaz Hastalıkları ve Baş Boyun Cerrahisi<br />

D E R G İ S İ<br />

kayhanozturkmd@hotmail.com<br />

Çocuğumun burnu neden tıkalı?<br />

Pandemiyi yaşadığımız günlerde gündemi değiştirerek<br />

size geniz etinden bahsetmek istedim. Burun tıkanıklığı<br />

her yaş grubu için hayat kalitesini etkileyen ciddi<br />

bir sorundur. Bebekler ve çocuklarda burun tıkanıklığı<br />

erişkine göre daha dramatik seyreder. Çocuklar burun<br />

tıkanıklığı olduğunda ağızdan nefes alıp vermeyi beceremezler,<br />

uyku bozuklukları, horlama, ağzı açık uyuma,<br />

sık uyanma gibi şikayetlere yol açarak hem çocuğun<br />

hem de ebeveynler için korkulu günler böylece başlar.<br />

Geniz eti ve bademcikler vücudun savunma işlevinden<br />

sorumlu lenfoid dokulardır. Geniz eti ve bademcikler<br />

tüm çocuklarda vardır. En sık alerjik reaksiyonlar ve enfeksiyonlar<br />

bu lenf bezlerinde aşırı çalışmaya bağlı büyümeye<br />

yol açar. Şikayetlerin ortaya çıkış zamanı genellikle<br />

3-6 yaştır. Bazen doğuştan bu dokuların büyük olması<br />

da neden olarak karşımıza çıkabilir ve bu çocuklar da<br />

geniz etine bağlı tıkanıklık şikayetleri çok daha erken<br />

yaşlarda ortaya çıkar.<br />

Geniz eti burunun en gerisinde yerleşim gösterir. Bu<br />

nedenle burnun temizlenmesi fayda sağlamaz. Burun<br />

tıkanıklığının yanında kulağı havalandıran Östaki kanalının<br />

tıkanmasına bağlı orta kulakta sıvı birikmesine<br />

bağlı işitme kayıpları ya da tekrarlayan orta kulak enfeksiyonlarına<br />

yol açabilir. Tıkanıklık arttıkça dişlerde çürüme,<br />

yüz ve çene gelişim bozukluklarına bağlı tipik yüz<br />

görünümü yani adenoid yüz görünümü ortaya çıkar. Sık<br />

tekrarlayan sinüzit, akciğer enfeksiyonları, geceleri uyku<br />

sorunları ve oksijensiz kalmaya bağlı çocuklarda kilo<br />

alamama, idrar kaçırma, akciğerde ve kalpte çok ciddi<br />

sorunlara yol açabilir. Şikayetler enfeksiyonlar esnasında<br />

çok daha belirgin hale gelir ve enfeksiyon hali uzar.<br />

Tedavisinde alerji ilaçları burun spreyleri ve gerekirse<br />

antibiyotikler kullanılır. Bu tedaviler geniz eti ve bademciklerdeki<br />

büyümeyi küçültebilir.<br />

İlaç tedavisinin fayda sağlamadığı durumda cerrahi olarak<br />

geniz etinin alınması bademcikler büyük ise küçültülmesi<br />

gerekir. Cerrahi yöntem genel anestezi altında<br />

uygulanır. Burun içerisinden kontrol edilirken ağız içerisinden<br />

girilerek dışarıdan kesi yapılmadan operasyon<br />

tamamlanır. Operasyonun süresi yaklaşık 20-30 dakikadır.<br />

Soğuk bıçak, coblator, thermal welding, plazma ve<br />

lazer gibi pek çok yöntem geniz eti alınması bademcik<br />

küçültülmesi için kullanılmaktadır. Yapılan çalışmalara<br />

göre tekniğin ne sonuca ne de komplikasyonlar üzerinde<br />

herhangi bir etkisi yoktur. Her tekniğin kendine göre<br />

avantaj ve dezavantajları vardır. Ameliyatın kanama dışında<br />

majör bir komplikasyonu yoktur. Oldukça nadir<br />

olarak görülse de erken dönemde ilk 24-48 saatte ve geç<br />

dönemde 7-16 günler arasında görülebilir. Cerrahi uygulamadan<br />

sonra genellikle aynı gün içerisinde hastaneden<br />

çıkılabilmektedir. Cerrahi tedavi ile şikayetlerin tamamı<br />

düzelir.<br />

Yeni yöntemler ile neredeyse ağrısız olarak işlem gerçekleştirilmektedir.<br />

Çocukların uykuları<br />

düzene girer,<br />

iştahları açılır ve<br />

normal yaşantılarına<br />

geri dönerler.<br />

Cerrahi tedaviden<br />

sonra tekrar büyümeler<br />

%5 civarında<br />

görülebilir.<br />

Bol oksijenli açık<br />

burunlu mutlu<br />

pandemisiz bir yıl<br />

dilerim.<br />

www.metropoldergileri.com 71


TEKNOLOJİ<br />

72<br />

Telefonunuzun pili normalden daha hızlı<br />

tükeniyorsa bu uyarılara kulak verin<br />

TELEFONUNUZUN<br />

SALDIRIYA UĞRADIĞINI<br />

NASIL ANLARSINIZ?<br />

Android ve iOS işletim sistemlerindeki gelişmeler ile birlikte telefonlar arama ve<br />

metin özelliklerinin çok ötesinde özellikler kazanarak dizüstü bilgisayarlara ve<br />

PC’lerin görevlerini yapabilen taşınabilir akıllı cihazlaradönüştüler. Telefonlarımızı<br />

fotoğraf çekmek, e-posta göndermek ve almak, sosyal medya platformları aracılığıyla<br />

iletişim kurmak, cüzdanlar ve bankacılık uygulamaları için kullanıyoruz.<br />

Tüm bu veri zenginliği, kimlik hırsızlığı ve dolandırıcılık<br />

yapmak isteyen tehdit aktörlerini<br />

de cezbediyor. ESET kötü amaçlı yazılım araştırmacısı<br />

LukasStefanko bu konuda bilgilerini<br />

kullanıcılar ile paylaştı.<br />

Telefonunuz nasıl hacklenebilir?<br />

Bir kurbanın cihazını ele geçirmek için kullanılan<br />

en yaygın taktiklerden biri, kötü amaçlı bağlantılar<br />

veya ekler içeren kimlik avı ve spam e-postaları<br />

kullanmaktır. Kurban ek veya bağlantıyı tıkladıktan<br />

sonra bu kötü amaçlı yazılım bilgisayar korsanlarının<br />

asıl amaçlarını gerçekleştirmelerine izin verir.<br />

Başka bir strateji, siber suçluların popüler markaların<br />

veya kuruluşların web sitelerini taklit ettiği<br />

sahte web siteleridir.Bunlar, tıklandıktan sonra cihazınıza<br />

kötü amaçlı yazılım indiren kötü amaçlı<br />

bağlantılarla doludur. Ayrıca, siber suçluların gerçek<br />

uygulamalar gibi görünen sahte uygulamalar<br />

dağıtması, farkında olmadan kurbanları spor izleme<br />

araçları veya kripto para birimi uygulamaları<br />

gibi görünen keylogger’ları, fidye yazılımlarını veya<br />

casus yazılımları indirmeye yönlendirmesi de nadir<br />

değildir. Bu uygulamalar genellikle resmi olmayan<br />

uygulama mağazaları aracılığıyla dağıtılır.<br />

Telefonunuzun ele geçirilip<br />

geçirilmediğini kontrol edin<br />

Akıllı telefonunuzun ele geçirilmiş olabileceğine dair<br />

birkaç işaret var.<br />

ESET kötü amaçlı yazılım araştırmacısı LukasStefanko’ ya<br />

göre: “Bir cihazın güvenliğinin ihlal edildiğinin en yaygın<br />

belirtileri, pilin normalden daha hızlı tükenmesi, tarama alışkanlıklarınız<br />

değişmemiş olsa da internet veri kullanımınızda<br />

ani artışlar yaşamanız, GPS özelliğiniz veya internetinizin<br />

(Wi-Fi veya mobil veriler) kendi başına etkinleştirilebilmesi<br />

veya devre dışı bırakılabilmesi ve rastgele reklam açılır pencereleri<br />

veya bilinmeyen uygulamaların siz yetkilendirmeden<br />

yüklenmesidir.”<br />

Başka bir işaret ise, daha önce iyi çalışan uygulamaların<br />

aniden kapanıp açılması veya tamamen başarısız<br />

olması ve beklenmedik hatalar göstermesi de dahil olmak<br />

üzere garip davranışlar sergilemeye başlamasıdır.<br />

Cihazınızın güvenliğinin ihlal edildiğini gösteren diğer<br />

işaretler garip çağrılar veya garip mesajlar almaya başlamanız,<br />

telefonunuzun kendiliğinden premium uluslararası<br />

numaraları aramaya veya mesaj göndermeye<br />

çalışmasıdır. Bunları bazen gelen giden çağrı listenizde<br />

görebilirsiniz. En belirgin işaretlerden birini unutmayalım:<br />

Android telefonunuz fidye yazılımı tarafından<br />

ele geçirildiyse, telefonunuza giriş yapamayabilirsiniz.


Kötü amaçlı<br />

yazılımları<br />

telefonunuzdan<br />

uzak tutun<br />

Cihazınızın kötü amaçlı yazılımlar<br />

tarafından tehlikeye<br />

atılma olasılığını azaltmak<br />

söz konusu olduğunda, herhangi<br />

bir sihirli düzeltme<br />

veya tek tıklama çözümü<br />

yok. Bununla birlikte, önleyici<br />

ve proaktif adımların<br />

bir kombinasyonunu takip<br />

ederek tehditlerden korunabilirsiniz:<br />

• En son sürümler kullanıma<br />

sunulduğu anda hem<br />

işletim sisteminizi hem de<br />

uygulamalarınızı güncelleyin,<br />

• Cihazınızın tehlikeye<br />

girme ihtimaline karşı verilerinizin<br />

bir yedeğini güvenli<br />

bir şekilde saklayın,<br />

• Sizi çoğu tehditten<br />

korumak için kanıtlanmış bir<br />

sicile sahip saygın bir mobil<br />

güvenlik çözümü kullanın,<br />

• Uygulamaları indirirken<br />

resmi mağazaya bağlı<br />

kalın ve her zaman hem uygulamanın<br />

hem de geliştiricisinin<br />

incelemelerini kontrol<br />

ettiğinizden emin olun ve<br />

• Siber suçluların cihazlara<br />

sızmak ve cihazlardan<br />

ödün vermek için kullandıkları<br />

yaygın taktiklerin<br />

farkında olun.<br />

www.metropoldergileri.com 73


KÖŞE<br />

74<br />

Mehmet Emin YILDIRIM<br />

KOBİ Danışmanı -İhracat Destekleri Uzmanı<br />

D E R G İ S İ<br />

yildirim@iped.com.tr<br />

Yurt Dışı<br />

Pazar Destek Programı<br />

Sevgili okurlar,<br />

On bir yılı aşkın bir süredir eğitim ve danışmanlık sektöründe<br />

faaliyet gösteren İPED Danışmanlık Eğitim ve Bilişim LTD. ŞTİ. olarak<br />

<strong>Metropol</strong> <strong>Dergileri</strong> vasıtası ile bilgi ve tecrübelerimizi firmalarımız ile paylaşarak<br />

bu süreçte üreticimize ve ihracatçımıza güç katmayı amaçladık.<br />

İmalat ve İhracatçı firmalarımıza yönelik destekler hakkında en merak edilen<br />

soruları yanıtlayarak konu hakkında detaylı bilgi vermek istedik.<br />

Daha önce ki yazılarımızda yurtdışına yönelik yapılan<br />

tanıtım çalışmalarına ve yurtdışında açılan ofis,<br />

showroom, depo gibi birimlere yönelik verilen desteklerden<br />

bahsetmiştik.<br />

(Yazılarımıza buradan ulaşabilirsiniz )<br />

Okurlarımızdan gelen yorumlarda “bizler de ihracat<br />

yapmak istiyoruz ama dış ticaret birimimiz yok yeni<br />

başlayacağız, bizlere destek yok mu” soruları gelmişti.<br />

Şimdi bu yazımız bu sorulara cevap<br />

arayanlar için…<br />

Bu yazımızda henüz ihracat anlamında yeterli olgunluğa<br />

ulaşmamış ya da ihracat birimi hiç bulunmayan<br />

firmalara ışık tutacak bir desteği ele alacağız.<br />

Daha önce ki destekler İhracatçı Birlikleri tarafından<br />

verilen desteklerdi. Bu destek ise KOSGEB tarafından<br />

verilen bir destekprogramıdır.


Desteğimiz ismi “Yurt Dışı Pazar Destek Programı” dır.<br />

Yurt dışı Pazar destek programı, proje bazlı bir destektir.<br />

Yani bir proje yazmak gerekmekte ve işletmeler bu<br />

destekten sadece bir defa yaralanabilmektedir.<br />

Desteğin başlıca amacı;<br />

KOBİ’lerin yurt dışı pazarlara açılabilme beceri ve kabiliyetlerini<br />

geliştirmek,<br />

KOBİ’lerin yurt dışı pazar paylarını ve ihracata başlayan<br />

KOBİ <strong>sayı</strong>sını arttırmaktır.<br />

Programdan yararlanmak isteyen işletmelerin, başvuru<br />

tarihi itibariyle son onaylı mali yılda bilanço esasına<br />

göre defter tutmuş ve Yurt İçi Marka Tescil Belgesinin<br />

olması gerekmektedir.<br />

Aynı zamanda işletmenin son onaylı mali yılda ihracat<br />

yapmış olmasışartı aranmaktadır.<br />

İhracat şartı imalat sektöründe veya Öncelikli Teknoloji<br />

Alanları Tablosunda yer alan sektörlerde faaliyet gösteren<br />

işletmelerde aranmaz.<br />

Projenin Destek Üst Limiti, 300.000 TL, Destek<br />

Oranı ise %70 Geri Ödemesiz , %30 Geri Ödemeli<br />

şeklindedir.<br />

Proje kapsamında, Personel, Teçhizat-Donanım, Yazılım,<br />

Yurt dışı iz gezisi, yurt dışı fuar, yurtdışına yönelik<br />

tanıtım çalışmaları, ürünlerinize test-analiz, eğitim, danışmanlık,<br />

numune gönderimi, ürün/ambalaj tasarımlarına<br />

kadar birçok kalemde destek alınabilmektedir.<br />

Destek üst limitleri kalemler bazında şu şekildedir.<br />

1-Personel Gideri destek üst limiti 90.000 TL<br />

• Personel giderleri için yeni istihdam olması<br />

şartı ile geri ödemesiz destek verilir.<br />

• İşletmeye, proje kapsamında en fazla 2 personel<br />

için destek verilebilir.<br />

2- Yazılım ve Donanım Gideri desteği üst limiti<br />

100.000 TL<br />

• Yazılım giderleri kapsamında yazılımın lisans<br />

bedeli lisans kullanım bedeli ve yazılıma ait eğitim ve<br />

danışmanlık giderleri için en fazla 50.000.- TL destek<br />

verilir.<br />

• Donanım giderleri kapsamında server, bilgisayar<br />

ve ihtiyaç duyulan diğer donanım giderleri için en<br />

fazla 50.000.- TL destek verilir.<br />

3- Tanıtım Giderleri Desteği üst limiti 100.000.- TL’dir<br />

• Dijital reklam/tanıtım (sosyal medya reklamları,<br />

arama motoru optimizasyonu) giderlerine,<br />

• Yurt dışında basılan dergilerde yayınlanan<br />

reklam giderlerine,<br />

• İşletmeyi ve ürünlerini tanıtıcı ve sadece yabancı<br />

dilde hazırlanmış katalog giderlerine,<br />

• Havayolu dergilerinde yayımlanan reklam<br />

giderlerine destek verilir.<br />

• Her bir gidere ait destek üst limiti 20.000 TL’dir<br />

4- Yurt dışı fuar ve seyahat giderleri desteği üst limiti<br />

150.000.- TL’dir.<br />

• Yurt dışı fuar katılımı giderleri ile tanıtım ve<br />

pazarlama faaliyetlerine yönelik yurt dışı seyahat giderlerine<br />

destek verilir.<br />

5-Test, analiz ve belgelendirme giderleri desteği üst<br />

limiti 100.000.- TL’dir.<br />

• Test, analiz giderleri desteği; işletmelerin, yurt<br />

içi ve yurt dışı laboratuvarlarda test, analiz konularında<br />

alacakları hizmet giderlerini kapsar.<br />

• Belgelendirme giderleri desteği kapsamında<br />

işletmelerin başvuru, dosya inceleme, danışmanlık,<br />

eğitim, tetkik, denetim ve belge alımı giderlerine 20.000<br />

TL’ye kadar destek verilir.<br />

6-Hizmet alımı giderleri desteği üst limiti 100.000.-<br />

TL’dir.<br />

• Eğitim ve danışmanlık giderleri; işletmelerin<br />

proje kapsamında ihracata yönelik alacakları eğitim<br />

ve danışmanlık (pazar araştırma danışmanlığı dâhil)<br />

giderlerini kapsar.<br />

• Tasarım giderleri; işletmelerin ihracata konu<br />

ürün/ambalaj tasarım giderlerini kapsar.<br />

• Yurt dışı marka tescil giderleri; işletmelerin<br />

TÜRKPATENT muadili yurt dışı kuruluşlardan<br />

alacakları Marka Tescil Belgeleri için yaptığı ödemelere<br />

ilişkin giderleri kapsar.<br />

• Nakliye giderleri; işletmelerin ihracata konu<br />

ürün numunesini havayolu/karayolu/demiryolu/denizyolu<br />

ile yurt dışındaki alıcıya göndermelerine ilişkin<br />

ulaşım sürecindeki tüm nakliye ve sigorta giderlerini<br />

kapsar.<br />

• Eğitim, danışmanlık, tasarım, yurt dışı marka<br />

tescil, nakliye ve diğer hizmet alımı giderlerinin her biri<br />

için 20.000.-TL’ye kadar destek verilir.<br />

www.iped.com.tr<br />

E-mail: bilgi@iped.com.tr<br />

www.metropoldergileri.com 75


KÖŞE<br />

76<br />

Serdar SELAMOĞLU<br />

Serbest Muhasebaci Mali Müşavir<br />

D E R G İ S İ<br />

serdar@serdarselamoglu.com<br />

Reklam Ve Sponsorluk<br />

Harcamalarının Kavramsal<br />

Ve Vergi Kanunları Boyutunca<br />

İncelenmesi<br />

İşletmeler için ürettikleri malların kaliteli<br />

olması çok önemli olmakla birlikte<br />

kaliteli ürünün ticari hayatta pazarlanması<br />

malın kaliteli olması kadar önem<br />

arz etmektedir. Bundan dolayı, İşletmeler<br />

ürettikleri mal ve hizmet satışlarını<br />

artırmak işletmesinin marka değeri ve<br />

tanınırlığını artırmak ve Rekabet üstünlüğü<br />

elde etmek amacıyla zaman zaman<br />

pazarlama ve tanıtım faaliyetleri gerçekleştirilebilmektedirler.<br />

İşletmelerin<br />

ürettikleri ürünlerini tanıtma konusunda<br />

reklam ve sponsorluk faaliyetleri oldukça<br />

etkili bir pazarlama yöntemidir.<br />

Ticari hayatta reklam ve sponsorluk<br />

harcamaları aynı kavramlar gibi görünse<br />

de vergi mevzuatımıza göre birbirinden<br />

farklı iki kavramdır. Reklam harcamaları<br />

GVK 40/1 kapsamında genel gider olarak<br />

dikkate alınabilmektedir. Sponsorluk<br />

harcamaları ise gider olarak dikkate alınamayıp<br />

GVK 89/7, 8 kapsamında şartların<br />

oluşması halinde beyanname üzerinden<br />

indirim konusu yapılabilmektedir.<br />

Sponsorluk harcamaları ve<br />

Vergi kanunları kapsamında<br />

Değerlendirilmesi<br />

Sponsorluk, bir kuruluşun belirlemiş olduğu hedeflere ulaşmak<br />

amacıyla spor, kültür sanat ve sosyal alanlarda çeşitli kişi, kuruluş<br />

ve organizasyonlara aynî, nakdî veya başka türlü desteklerle<br />

yapılan tüm faaliyetlerin planlanması, uygulanması ve kontrol<br />

edilmesi süreçlerini kapsayan, taraflar arasında karşılıklı birbirine<br />

fayda sağlamaya yönelik yapılan bir iş anlaşmasıdır<br />

Sponsorluğun amaçlarını üç grupta toparlayabiliriz. Halkla ilişkiler<br />

amacı, reklam amacı ve pazarlama amacıdır. Sponsorluğun<br />

çeşitleri ise Spor sponsorluğu, Kültür ve Sanat sponsorluğu ve<br />

sosyal sponsorluktur.<br />

Vergi kanunlarımıza baktığımız zaman sponsorluk harcamalarına<br />

ilişkin açık maddeler bulunmaktadır. Sponsorluk harcamalarının<br />

beyannamede indirim konusu yapılabilmesi için işletmenin<br />

kar etmesi zorunludur. Zarar eden işletmenin sponsorluk<br />

harcamasını beyannamede indirim konusu yapabilmesi söz konusu<br />

değildir. Kanun Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve


Görevleri Hakkında Kanun kapsamında yapılan sponsorluk<br />

harcamalarının; amatör spor dalları için tamamı,<br />

profesyonel spor dalları için %50’sinin indirim konusu<br />

yapılabileceğini belirtmektedir. Ayrıca kanun Genel ve<br />

özel bütçeli kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler,<br />

köyler, kamu yararına çalışan dernekler, Bakanlar<br />

Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflar ve bilimsel<br />

araştırma faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlar tarafından<br />

yapılan ya da Kültür ve Turizm Bakanlığınca<br />

desteklenen veya desteklenmesi uygun görülen kurumlara<br />

yapılacak sponsorluk kapsamında bağış ödemelerinin<br />

tamamının indirim konusu yapılabileceğini belirtmektedir.<br />

Aynı konuya KDV kanunu açısından bakmak<br />

gerekirse sponsorlukta KDV hesaplaması söz konusu<br />

olmadığı için KDV’nin indirim konusu yapılması söz<br />

konusu değildir.<br />

Reklam harcamaları ve Vergi<br />

kanunları kapsamında<br />

değerlendirilmesi<br />

Reklâm; işletmeler, kar amacı gütmeyen kuruluşlar,<br />

kamu kurumları ile bireylerin kendilerini, kendi ürün ve<br />

hizmetlerini tanıtmak, organizasyonları, fikirleri hakkında<br />

belirli bir hedef kitleyi ya da pazarı bilgilendirmek<br />

ya da ikna etmek amacıyla kimliği belirli sorumlusu (kişi<br />

ya da reklâm şirketi) tarafından tarifesi önceden belirlenmiş<br />

bir bedel ödenerek (maliyet) kitle iletişim araçlarında<br />

satın alınan özel zamanlarda ya da yerlere ilan<br />

ve ikna edici mesajların yerleştirilmesi suretiyle kamuya<br />

olumlu biçimde tanıtılıp, benimsetilmesi olarak tanımlanmaktadır.<br />

Reklâmlar, bilgi verme, ikna etme, hatırlatma ve değer<br />

katma gibi iletişim işlevlerine de sahiptir. Reklâmlar<br />

amaçlarına göre sınıflandırıldığında bilgi verici, ikna<br />

edici, hatırlatıcı ve destekleyici reklâmlar olarak çeşitli<br />

türlere ayrılır.<br />

Vergisel açıdan reklam harcamaları ticari kazancın elde<br />

edilmesi ile doğrudan ilgili olması gerekmektedir. Vergi<br />

kanunlarımıza baktığımız zaman reklam giderlerine<br />

ilişkin açık bir madde bulunmamaktadır fakat aynı<br />

kanunda genel giderlerden bahsetmektedir. Reklam giderleri<br />

genel giderler kapsamına girmektedir. İşletmenin<br />

dönem karı oluşmasa bile yani işletme zarar dahi etse<br />

yaptıkları reklam harcamalarının tamamı gider olarak<br />

yazılabilmektedir. Yurt içinde yapılan reklam ve pazarlama<br />

harcamalarında olduğu gibi yurt dışında yapılan<br />

bu nitelikteki harcamaklar da hizmetin alındığı ülkede<br />

mali geçerliliği olan belge ile tevsik edilmesi kaydıyla<br />

mali karın tespitinde indirim konusu yapılabilir. Yalnız<br />

toplum sağlığına olan zararı bilinen alkol ve tütün mamulleri<br />

reklamı özel kanunlarla sınırlandırılmış alkol<br />

ve tütün mamullerinin reklamları gider olarak kabul<br />

edilmemektedir. Aynı konuya KDV kanunu açısından<br />

bakmak gerekirse reklam harcamaları KDV’ye tabi olduğu<br />

için KDV beyannamesinde indirim konusu yapılabilmektedir.<br />

SONUÇ<br />

İşletmeler tarafından yapılan reklam harcamaları genelde<br />

firmanın kazancı ile doğrudan ilgili olmakta; sponsorluk<br />

harcamalarının ise kazanç ile doğrudan ya da<br />

dolaylı bir ilgisi bulunmaktadır. Dönem içinde yapılan<br />

reklam harcamaları yapıldıkları tarih itibari ile gider yazılarak<br />

indirim konusu yapılmakta ve dönem sonunda<br />

zarar dahi olsa gider bir sonraki yılda kullanılabilmektedir.<br />

Sponsorluk harcamaları ise; dönemi içinde gider<br />

yazılmakta, işletmenin dönem sonunda karının olması<br />

durumunda beyannamede indirim konusu yapılması<br />

gerekmektedir. işletmenin zararı söz konusu ise bir sonraki<br />

yılda gider olarak kullanılması söz konusu değildir.<br />

Her iki harcamanın da pazarlama faaliyeti kapsamında<br />

kitlelere ulaşma da iletişim aracı olması üretici firmayı<br />

ya da satıcı firmayı tanıtma gibi benzer özelliklere sahip<br />

olmaları nedeni ile bu ayrımın iyi yapılması gerekmektedir<br />

bu ayrım yapılmadığı takdirde firmalar vergi<br />

avantajından yararlanmak isterken vergisel ceza ile karşı<br />

karşıya kalabilirler<br />

Mahiyet itibariyle reklam tanıtım harcaması niteliğindeki<br />

sözleşmelerde sadece reklam tanıtım sözleşmesi<br />

ibaresine yer verilmesi sponsorluk tabirinin kullanımından<br />

kaçınılması olası riskleri bertaraf etmek için<br />

etkili olacaktır<br />

www.metropoldergileri.com 77


TEKNOLOJİ<br />

78<br />

Dijital Etik,<br />

Web3 ve<br />

Metaverse:<br />

Twitter’daki<br />

teknoloji sohbetlerine<br />

hükmeden üç konu oldu<br />

Son birkaç yıldır işletmeler, pandemi<br />

koşullarına ve sürekli gelişen tüketici<br />

davranışlarına uyum sağlamak için<br />

çalışma yöntemlerini değiştiriyor<br />

ve bu değişikliğin büyük bir kısmı<br />

Twitter’da gerçekleşti. Twitter, teknoloji,<br />

finans, spor, gıda gibi çeşitli<br />

sektörlerle ilgili şaşırtıcı veriler ve<br />

uzman analizleri içeren ilk Birdseye<br />

Raporunu yayınladı.


- Dijital Etik, Siber Bireysellik ve Metaverse,<br />

2021’de Twitter’daki teknoloji sohbetine hakim<br />

oldu ve 2022’de izlenmesi gereken önemli<br />

trendler arasında yer alıyor.<br />

- Dijital Etik: 2021’de sürdürülebilirlik ve<br />

yapay zeka eğilimi gibi konulara dayalı olarak<br />

dijital etikle ilgili konuşmalarda %32 büyüme<br />

oldu<br />

- Web3: Web3 ile ilgili konuşmalar 2021’de<br />

%1.869 arttı. Sohbetin itici güçleri arasında<br />

NFT’ler (%8,8 bin büyüme) ve kripto para birimleri<br />

(%534 büyüme) var.<br />

- Metaverse: 2021’de metaverse ile ilgili Twitter<br />

sohbetlerinde bir önceki yılın aynı dönemine<br />

kıyasla %19,425 büyüme oldu. Konuşmaları<br />

güçlendirici konular arasında sanal gayrimenkul<br />

(%483 büyüme) ve immersive teknoloji<br />

(%62 büyüme) yer alıyor.<br />

Dijital vatandaşlığın kuralları yeniden<br />

yazılıyor<br />

Twitter Resmi Ortakları tarafından hazırlanan<br />

ve küresel Twitter sohbetlerine dayanan rapor, en<br />

önemli tüketici trendlerini vurguluyor ve markaların<br />

önümüzdeki yıl için fırsatları belirlemesine<br />

yardımcı olmayı amaçlıyor. Bu raporlar, markanızın<br />

tüketicilere hitap etmesini ve bundan sonra<br />

ne olabileceği hakkında genel sohbete uygun hale<br />

getirilmesini sağlamaya yönelik trendleri, fırsatları<br />

ve önerileri belirliyor.<br />

Twitter, Sprinklr ortaklığıyla teknolojiye dair çarpıcı<br />

bulgular içeren bir rapor yayınladı.<br />

İşte teknolojiyle ilgili bazı önemli noktalar<br />

Güçlü teknoloji bir zamanlar yalnızca en büyük<br />

işletmeler tarafından erişilebilecek durumdaydı.<br />

Artık o teknoloji ve o güç tüketicilerin<br />

elinde. Bağlantı, yaratma ve topluluk<br />

önündeki engeller kalktı ve markalar artık<br />

kapı bekçisi değil, işbirlikçi konumunda.<br />

2022 ve sonrasında her şirket bir teknoloji<br />

şirketi olacak ve her müşteri kendi benzersiz<br />

dijital yaşamının yazarı konumuna gelecek.<br />

Bu yeni paradigmada, insanlar Dijital vatandaşlığın<br />

kurallarını yeniden yazıyor, sanal ve<br />

somut arasındaki çizgiyi bulanıklaştırıyor ve<br />

daha küratörlü, kap<strong>sayı</strong>cı ve kişiselleştirilmiş<br />

bir kültürü yeniden tasavvur ediyor. Yeni ve<br />

daha iyi bir dünya icat ederken, kolaylaştırmak,<br />

hızlandırmak ve ortak olarak katılmak<br />

için teknoloji ve teknoloji markalarına bakıyorlar.<br />

Bu beklentileri karşılamak için teknoloji<br />

markalarının <strong>sayı</strong>sız kanalda müşteri duyarlılığından<br />

faydalanması ve gerçek zamanlı<br />

olarak kusursuz, birleşik bir deneyim sunması<br />

veya daha çevik rakiplerin gerisinde kalma riskini<br />

alması gerekiyor.<br />

www.metropoldergileri.com 79


TEKNOLOJİ<br />

80<br />

Konuşmayı güçlendirici<br />

noktalar<br />

Şu kavramlar, olaylar veya<br />

anahtar kelimeler<br />

Twitter’da teknoloji<br />

konuşmaları yönlendiriyor:<br />

- Teknolojide sürdürülebilirlik<br />

ile ilgili konuşmalar +%51<br />

- Veri şeffaflığı ve rıza ile ilgili<br />

konuşmalar +%39<br />

- Teknolojide karbon nötrlüğü<br />

ile ilgili konuşmalar<br />

+%192<br />

- Önyargı ve etikle ilgili konuşmalar<br />

+%25<br />

Tüm bunlar Markalar için ne anlama geliyor?<br />

Değerlerinizi ve kişiliğinizi paylaşın<br />

Kim olduğunuz ve nasıl çalıştığınız, tüketicileriniz<br />

için ürününüz veya hizmetiniz kadar önemlidir.<br />

Teknoloji markalarının farklı bir bakış açısını<br />

paylaşması, önemli konularda net bir duruş<br />

sergilemesi ve şeffaflıkla hareket etmesi gerekiyor.<br />

Müşterileriniz sizi ortak olarak gördükleri için sizi<br />

tanımak ve en çok kullandıkları ve güvendikleri<br />

kanallardan sizinle doğrudan konuşmak isterler.<br />

Birleştirici olun<br />

Bireysel müşteriler benzersiz dijital ekosistemleri<br />

düzenlerken, önceden onları birbirine bağlayan<br />

deneyimler giderek daha fazla parçalanıyor. Birleştirici<br />

markalar, hem kişisel hem de kolektif olan<br />

kusursuz bir deneyimi iyileştirmek için bu parçalanmış<br />

bakış açılarını farklı platformlar ve topluluklar<br />

arasında sentezler. O noktaya ulaşmak için<br />

yapay zeka marka kimliğinizin temel bir parçası<br />

olmalıdır; böylece <strong>sayı</strong>sız veriye kaynak sağlayabilir,<br />

paylaşılan içgörüleri elde edebilir ve birleştirmek<br />

için harekete geçebilirsiniz.<br />

Dijital kırılımın üstünden köprüyü kurun<br />

Teknoloji, yaratıcılığın yeni modlarını ve etki yaratma<br />

yeteneğini doğrudan yaratıcıların ve fark<br />

yaratanların ellerine verir. Ancak bu güç ile gerçek<br />

ölçek, önemli sesleri yükseltecek platformlar ve<br />

dijital güvenlik arasında hala bir boşluk var. Müşterilerinize,<br />

onların hedeflerini ve hayallerini anladığınızı,<br />

bunlara ulaşmaları için gerekli araçları<br />

sağlayarak gösterin.<br />

Twitter’a göre, trendleri yakalamak için peki<br />

markalar ne yapmalı<br />

- Sürükleyici dijital deneyimler yaratın<br />

- Metaverse’de bulunun<br />

- Tükenmişliğe dikkat edin<br />

- Daha modüler, özelleştirilebilir ve abonelik<br />

tabanlı teklifler<br />

- Markanızı kişiselleştirin<br />

- Dijital altyapı oluşturun<br />

- Dürüst müşteri katılımı ile proaktif olun<br />

- İyiliği güçlendirmek için araçlarla yenilik<br />

yapın<br />

- Verinin ötesindeki insanı görün


MAGAZİN<br />

81<br />

<strong>Metropol</strong><br />

Kültür - Sanat’dan<br />

Romantik Sevgililer<br />

Günü Konseri<br />

<strong>Metropol</strong> Kültür - Sanat’ın<br />

düzenlediği 14 Şubat Rafet El Roman Konseri Dedeman<br />

Konya Otelde Gerçekleşti. Salonu dolduran<br />

misafirler, Pop müziğin romantik sesi Rafet El<br />

Roman ile eğlencesi bol, unutulmaz bir Sevgililer<br />

Günü yaşadı. 5 çiftin evlilik teklifi yaptığı gece ayrı<br />

bir öneme sahip oldu. <strong>Metropol</strong> Kultür Sanat adına<br />

Ahmet Çakır Rafet El Roman’a günün anısına bir<br />

plaket takdim etti.<br />

www.metropoldergileri.com 81


MAGAZİN<br />

82<br />

‘İmparator’ İbrahim Tatlıses<br />

20 Yıl Aradan Sonra Konya’da Sahne Aldı…<br />

Konya Dedeman Hotel’ de gerçekleştirilen İbrahim Tatlıses konseri<br />

sevenlerinden büyük ilgi gördü. Hep bir ağızdan söylenen şarkılarla<br />

renkli anların yaşandığı konserde İbrahim Tatlıses sesiyle herkesi<br />

büyüledi.


@metropolkultursanat<br />

@metropolkultursanat<br />

Gecede Konya’nın vizyoner İş İnsanı Nusret Argun<br />

sanatçıya Hattat Hafız Ahmet Fakir Üstadın hat kağıdı<br />

üzerine işlediği semazen figürlerinin yer aldığı orijinal<br />

hat yazısını hediye etti.<br />

Müzikseverlerin yoğun ilgi gösterdiği<br />

konserde Tatlıses’in kızı Dilan Çıtak ve<br />

Oryantal Didem’de performanslarıyla<br />

göz doldurdu.<br />

www.metropoldergileri.com 83


MAGAZİN<br />

84<br />

Gülben Ergen<br />

Unutulmaz<br />

Konya Konseri İle<br />

Herkesi Büyüledi<br />

Pop müziğin başarılı<br />

ismi Gülben Ergen şarkılarını<br />

dinlemeye gelen<br />

hayranları için söyledi.<br />

<strong>Metropol</strong> Kültür Sanat<br />

tarafından gerçekleştirilen<br />

konserde Taşkın<br />

Sabah Orkestrası ile<br />

sahne alan Ergen, neşeli<br />

ve enerjik tavırlarıyla<br />

izleyenlere keyifli anlar<br />

yaşattı. Sahne performansının<br />

yanı sıra<br />

güzelliği ve şıklığıyla<br />

herkesi kendine hayran<br />

bıraktı.<br />

Gülben Ergen konserinde Ön Sahnede yer alan Tuğba<br />

Özay Konya’da sevenleriyle buluştu. Tuğba Özay seçmiş<br />

olduğu şarkılarla misafirlere keyifli anlar yaşattı.


Muhteşem Ses<br />

ZARA<br />

Muhteşem Organizasyonda<br />

<strong>Metropol</strong><br />

Kültür Sanat tarafından<br />

Konya Dedeman<br />

Hotel’de düzenlenen<br />

konserde Zara rüzgârı<br />

esti. Şıklığıyla gözleri,<br />

sesiyle herkesin<br />

ruhunu doyuran Zara<br />

söylediği şarkılarla<br />

büyük beğeni topladı.<br />

Hayranlarına müzik<br />

dolu bir gece yaşatan<br />

Zara güçlü sesi ve<br />

yorumuyla sahnenin<br />

tozunu attırdı.<br />

<strong>Metropol</strong> Kültür Sanat<br />

tarafından düzenlenen<br />

konserde, muhteşem<br />

ses Zara en sevilen<br />

şarkılarını konukları<br />

için söyledi. Gecenin<br />

sürpriziyse, Özgür Can<br />

Çoban oldu. Sevenlerine<br />

unutulmaz bir<br />

gece yaşatan Zara’nın<br />

Özgür Can Çoban ile<br />

yaptığı düet herkesten<br />

büyük beğeni topladı.<br />

Organizasyonda Ön<br />

Sahne olarak yer alan<br />

Nilay Dorsa sahne<br />

performansı ve sıcak<br />

tavırlarıyla izleyenleri<br />

büyüledi.<br />

<strong>Metropol</strong> Kültür Sanat ve Ekibi unutulmayacak bir<br />

organizasyona imza attı.<br />

Konsere katılım sağlayan misafirler için en ufak ayrıntıları<br />

düşünen <strong>Metropol</strong> Kültür Sanat firma sahibi<br />

Seycan-Ahmet Çakır ve ekibi düzenledikleri muhteşem<br />

organizasyonla katılımcıların yüzlerini güldürmeyi<br />

başardı.<br />

www.metropoldergileri.com 85


RÖPORTAJ<br />

86<br />

TEK ARACA DEĞİL, HER ARACA<br />

TEK SEFER DEĞİL, HER SEFERİNDE<br />

ANINDA İNDİRİM!


www.metropoldergileri.com 87


RÖPORTAJ<br />

88

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!