Hotel Restaurant Haziran 2022
Hotel Restaurant Haziran 2022
Hotel Restaurant Haziran 2022
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Küresel turizm 2050'ye kadar<br />
12 milyon katı atık üretecek<br />
hotelrestaurantmagazine<br />
@Hitechdergisi<br />
hotelrestaurantmagazine<br />
2020’de tamamen duran, 2021’de yeni varyant<br />
endişeleriyle aksayan turizm endüstrisinde bu yılın<br />
ilk aylarından itibaren toparlanma gözlemlenirken,<br />
turizm endüstrisinin sebep olduğu katı atık<br />
oluşumunun 2050’ye kadar yıllık 12 milyon tona<br />
ulaşabileceği tahmin ediliyor. Dünya Seyahat ve<br />
Turizm Konseyi, küresel sera gazı emisyonlarının<br />
%8 ila %10’undan turizm endüstrisinin sorumlu<br />
olduğunu söylerken, 5 <strong>Haziran</strong> Dünya Çevre<br />
Günü’nde sürdürülebilir seyahat konusunda<br />
farkındalık oluşturmak amacıyla, B2Press küresel<br />
raporlardan seyahat ve turizmin çevresel etkisine<br />
ilişkin dikkat çekici veriler derledi. Haberin<br />
ayrıntılarına gündem sayfalarımızdan ulaşabilirsiniz.<br />
Marriott Bonvoy'un birbirinden farklı ve özel 30<br />
otel markası arasında yer alan JW Marriott, 9<br />
Mayıs Pazartesi günü itibariyle JW Marriott <strong>Hotel</strong><br />
Istanbul Marmara Sea otelinin açılışını duyurdu.<br />
Asmar Holding, İstanbul’daki ilk yatırımı olan<br />
Aspera <strong>Hotel</strong> Golden Horn’u Pera’da hizmete açtı.<br />
Yurt içi ve yurt dışında endüstri, inşaat ve denizcilik<br />
sektörlerinde faaliyet gösteren yatırımcı şirket,<br />
inşaat çalışmalarında sona yaklaşılan Altunizade<br />
otelinden sonra Taksim yatırımını da 2023’te hizmete<br />
açacağını açıkladı. Radisson Otel Grubu, Türkiye’deki<br />
ilk Radisson Individuals oteli, Royan <strong>Hotel</strong> Hagia<br />
Sophia Istanbul, a member of Radisson Individuals’ı<br />
İstanbul turizmine kazandırdı. Türkiye ve dünyadan<br />
derlediğimiz yatırım haberlerimizle sizlerleyiz.<br />
ÖzDöner markasının kurucu genel müdürü.<br />
Türkiye’de et ve döner sektörünün ilk ve tek kadın<br />
girişimcisi. Kariyerinin neredeyse üçte ikisi bu<br />
hikayeye adanmış. Döner kesip takmanın erkek<br />
tekelinde olduğu bir sektörde cesaret ve öğrenme<br />
azmiyle üstelik de. “Kadın eli değen her şey incelir”<br />
mottosuyla alanında kadın gücünü başarıyla temsil<br />
eden Bahar Özürün ile girişimcilik hikayesinden Türk<br />
dönerini dünya markası yapma hedefine kadar birçok<br />
başlıkta keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.<br />
3. Global Gastroekonomi Zirvesi ilham verici<br />
sunumları ve ulusal ve uluslararası alandaki<br />
konuşmacıları ile gastronomi ve turizm sektörünü<br />
bir araya getirdi. Tadına doyulmaz lezzetleri ve<br />
yöresel mutfağıyla gastronomi turizminin öne<br />
çıkan rotalarından biri olmaya aday Balıkesir, 2-5<br />
<strong>Haziran</strong> tarihleri arasında düzenlediği Uluslararası<br />
Balıkesir Kahvaltı Festivali ile gastronomik değerlerini<br />
vitrine çıkardı. Mutfak Dostları Derneği, 2011<br />
yılından bugüne ülkemizin gastronomik değerlerinin<br />
desteklenmesi amacıyla düzenlediği “Türk Mutfağının<br />
Yapıtaşları” seminerler dizisine “Simit Semineri” ile<br />
devam etti. Gastronomi sektörüne yön veren festival<br />
haberlerini de bu sayımızda bulabilirsiniz.<br />
Edirne doğumlu. İlk ve ortaokul dahil uzun<br />
yıllar Kırklareli’nin Babaeski ilçesinde yaşamış.<br />
Çocukluğundan beri elektrik işlerine bir hayli hevesli<br />
olduğunu anlatan Murat İlke Özipek’in o yaşlarında<br />
en büyük hayali, elektronik mühendisi olmakmış.<br />
Teknik el yakınlığı ve zekası da epey bir kamçılamış<br />
bu tutkusunu. Tekirdağ Turizm ve Otelcilik Lisesi’ne<br />
kaydıyla kariyerinde bir dönüm noktasına girdiğini<br />
dile getiren Gastronometro’nun Yönetici Eğitmen Şefi,<br />
bu fırsatı “Meslek hayatımı, kariyerimi değiştirecek<br />
okul” ifadeleriyle tarif ediyor. “Ömür biter, öğrenmek<br />
bitmez” düsturuna sıkı sıkıya tutunan ve onca yoğun<br />
iş programına rağmen halen Topkapı Üniversitesi<br />
Gastronomi ve Mutfak Sanatları bölümünde yüksek<br />
lisans dersleri almaya devam eden deneyimli şefin<br />
profesyonel mutfaklara uzanan hikayesini şefin<br />
gözünden sayfalarımızdan okuyabilirsiniz.<br />
Keyifli okumalar dilerim.<br />
K<br />
GENEL MÜDÜR<br />
(Sorumlu)<br />
REKLAM SATIŞ PAZARLAMA<br />
REKLAM KOORDİNATÖRÜ<br />
Emir Ömer ÖCAL<br />
emir.ocal@img.com.tr<br />
0212 454 22 22<br />
TEKNIK MÜDÜR<br />
BILGI İŞLEM<br />
TOLGA ÇAKMAKLI<br />
tolga.cakmakli@img.com.tr<br />
TAYFUN AYDIN<br />
tayfun.aydin@img.com.tr<br />
İMG WEB TEAM MAIL<br />
web@img.com.tr<br />
Prof. Dr. HÜSNÜ GÜNDÜZ<br />
Doç. Dr. MURAT DOĞDUBAY<br />
ORHAN GENCELİ<br />
Türkiye Otel Yöneticileri Derneği (TUROYD)<br />
Yönetim Kurulu Üyesi<br />
GÜRKAN BOZTEPE<br />
Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı<br />
TEZER ÖNER<br />
Agon Danışmanlık / Gayrimenkul ve<br />
İşletme Yatırım Danışmanı<br />
HÜSEYİN KURT<br />
Uluslararası MICE Endüstrisi Derneği<br />
Başkanı<br />
TURGUT AY<br />
Türkiye Aşçılar ve Şefler<br />
Federasyonu Başkan Yrd.<br />
website<br />
www.hotelrestaurantmagazine.com<br />
e-mail<br />
info@img.com.tr<br />
CTP - BASKI<br />
İRTİBAT BÜROLARIMIZ<br />
ADRES<br />
İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.<br />
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />
No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler/ İSTANBUL<br />
Tel: +90 212 454 30 00 Fax: +90 212 454 34 94<br />
www.ihlasmatbaacilik.com<br />
BURSA +90.224 211 44 50-51<br />
KONYA +90.332 238 10 71<br />
İSTMAG<br />
Magazin Gazetecilik Yayıncılık<br />
İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.<br />
İHLAS MEDIA CENTER<br />
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi<br />
No: 11 Medya Blok Kat: 1<br />
34197 Yenibosna / İstanbul / Turkey<br />
Tel: 0212 454 22 22<br />
Faks: 0212 454 22 93<br />
KAPAK MEKAN Fairmont Quasar Istanbul<br />
hotel & restaurant hi-tech dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. hotel & restaurant hi-tech dergisinin bütün yayın hakları<br />
İSTMAG Magazin Gazetecilik Yayıncılık İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ne aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan hotel & restaurant hi-tech dergisi ayda bir yayınlanır.
“ Tereyağı lezzeti mutfağımın<br />
vazgeçilmezi, ancak konuklarımın<br />
özel beslenme ihtiyaçlarına uygun<br />
çözümler bulmak kolay olmuyor ”<br />
%80<br />
YAĞLI<br />
ALTERNATİF ÇÖZÜMLER<br />
ARAMAYA SON!<br />
Tüm konuklarınızın güvenle<br />
tüketebileceği tereyağı lezzeti<br />
SÜT ÜRÜNÜ<br />
İÇERMEZ<br />
ALERJEN<br />
İÇERMEZ<br />
GEZEGENE<br />
DOST<br />
TEREYAĞI KULLANILAN HER YERDE,<br />
1:1 ÖLÇÜDE KULLANILABİLİR.<br />
Vegan<br />
Reçeteler<br />
için beni<br />
okut!<br />
www.upfieldproturkiye.com
Bu sayımızda<br />
antre<br />
12 Sektörden kısa haberler<br />
gündem<br />
16 1,5 milyardan fazla yolcu<br />
uçakla seyahat edecek<br />
18 Day Tours davetinde Altuğ<br />
Uğurola’nın iş ortaklarına<br />
mesajı: Yaşıyoruz, ayaktayız!<br />
28 Bağlıkaya: Bir aradayız, daha<br />
güçlüyüz<br />
30 Küresel turizm 2050'ye kadar<br />
12 milyon katı atık üretecek<br />
32 Alanya Turizm ve Sanat<br />
Festivali gerçekleşti<br />
34 MICE sektörünü<br />
‘Sürdürülebilirlik’ temasıyla<br />
buluşturdu<br />
60<br />
36 Ünsever: Fethiye’nin<br />
Ölüdeniz’ini kontrolsüz turist<br />
artışı öldürdü<br />
38 Alnıtemiz: Dileyen gemiyi<br />
tümüyle kiralayabilecek<br />
40 160 düğün organizatörü<br />
Bodrum çalıştayında buluştu<br />
44 Morales: Dünya, Türkiye<br />
destinasyon düğünleri için<br />
yarışıyor<br />
48<br />
54
80 Öztiryakiler, İstCookFest’e<br />
mutfak sponsoru oldu<br />
46 Temizer: Bodrum'un<br />
uluslararası vizyona ihtiyacı var<br />
yeni yatırımlar<br />
48 JW Marriott <strong>Hotel</strong> Istanbul<br />
Marmara Sea açıldı<br />
50 Radisson <strong>2022</strong>’de 330 otel için<br />
anlaşma planlıyor<br />
52 Marriott, Ortadoğu'daki ilk<br />
Ritz-Carlton Oteli için imza attı<br />
54 Aspera <strong>Hotel</strong> Golden Horn<br />
Pera’da açıldı<br />
56 Her odasında ayrı bir hikaye:<br />
Monrêve Alaçatı<br />
58 Türkiye’deki ilk Radisson<br />
Individuals oteli hizmete girdi<br />
iş’te kadın<br />
60 Döner sektöründe tek kadın<br />
girişimci: Bahar Özürün<br />
70<br />
marka<br />
64 Özsan: İhracat ağımızı<br />
genişletmeye devam ediyoruz<br />
68 Türkiye’nin en büyük kapsül<br />
kahve üreticisi: Nish Kahve<br />
şefin gözünden<br />
70 Geleceğin Şef Akademisyeni:<br />
Murat İlke Özipek<br />
gastro güncel<br />
74 Polatoğlu: Şanslısınız ey<br />
BALKES’ler!<br />
gastro etkinlik<br />
76 Gastronomi ve turizm<br />
sektörünü bir araya getiren<br />
zirve<br />
78 MDD, simide özel seminer<br />
düzenledi<br />
104<br />
82<br />
82 Balıkesir, kahvaltı konseptiyle<br />
vitrine çıktı<br />
gastro aktüel<br />
84 Gastronomi sektöründen<br />
haberler<br />
fuar<br />
92 The <strong>Hotel</strong> Show Dubai sektörü<br />
ağırladı<br />
94 Jumbo tüm dikkatleri üzerine<br />
çekti<br />
95 Öztiryaki: BAE’nin Türk<br />
mallarına ilgisini ‘turizm’<br />
yükseltecek!<br />
96 Index <strong>2022</strong> Dubai'de<br />
düzenlendi<br />
yeni mekan<br />
98 Nobu şimdi Bodrum’da<br />
100 Ataşehir’in en yenisi:<br />
L’Olivetto<br />
horeca teknolojileri<br />
106 Talya’dan sürdürülebilir<br />
turizme özel yazılım<br />
107 Mirada ExclusIve <strong>Hotel</strong>’in<br />
havası, Doğu İklimlendirme<br />
garantisinde<br />
ürünler<br />
110 Yeni ürünler<br />
www.hotelrestaurantmagazine.com
12<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
antre<br />
İlber Ortaylı: "Yılda 3 milyon<br />
kişi Ayasofya’yı gezmemeli"<br />
Türkiye Seyahat Acentaları<br />
Birliği'nin (TÜRSAB) Heritage<br />
İstanbul Fuar ve Konferansı<br />
kapsamında düzenlendiği<br />
"Kültürel Miras ve Turizm" başlıklı<br />
panel, 12 Mayıs <strong>2022</strong> Perşembe<br />
günü İstanbul Lütfi Kırdar<br />
Kongre ve Sergi Sarayı Rumeli<br />
Salonu'nda yapıldı. TÜRSAB<br />
Bilgi Teknolojileri ve Medya İletişimi Grup Başkanı Mesut Kanat'ın<br />
moderatörlüğünde düzenlenen panele Tarihçi, Akademisyen ve<br />
Yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı ve Zerzevan Kalesi Kazı Başkanı Doç.<br />
Dr. Aytaç Coşkun konuşmacı olarak katıldı. Panelin moderatörü<br />
Mesut Kanat'ın üstlendiği panelde konuşan Prof. Dr. İlber Ortaylı,<br />
turizm sektörünün de kültürel mirasın korunması noktasında<br />
hassas olması gerektiğine dikkat çekerek, "Kazı mahalleri turistin,<br />
turizmcinin insafına bırakılamaz. Bu tür yerlere rastgele girilemez.<br />
Ayasofya, Topkapı gibi yerlere randevu sistemi ile ziyaretçi kabul<br />
edilmeli. Yılda 3 milyon kişi Ayasofya'yı gezmemeli. 1.500 yıllık bu<br />
yapılar bu kalabalıkları kaldıramaz. Hatta bu tarz eserler gerekirse<br />
birkaç yıl dinlendirilmeli" dedi. Türkiye'de turizmin, kültürel mirasa<br />
ve tarihi eserlere gereken özeni göstermeden yapılmasının kültür ve<br />
tarihe meraklı turistin uzaklaşmasına neden olduğunu dile getiren<br />
Ortaylı, turist profilinin yalnızca tüketen turiste kaymasında bu<br />
durumun etkili olduğunu vurguladı.<br />
En büyük gemi rekoru<br />
iki haftada kırıldı<br />
Marriott International,<br />
Türkiye Kadın Liderlik Girişimi’ni başlattı<br />
Marriott International<br />
Kadın Liderlik Girişimi’nin<br />
İstanbul'daki lansmanı,<br />
Kültür ve Turizm Bakanı<br />
Mehmet Nuri Ersoy’un eşi<br />
Pervin Ersoy’un katılımı<br />
ile gerçekleşti. Servotel’in<br />
Yönetici Ortağı Ayla Heyfegil<br />
ve Tabanlıoğlu Mimarlık'ın<br />
Ortağı Melkan Gürsel,<br />
“Türkiye'de Kadın Liderliği”<br />
konulu panelde tecrübelerini paylaşarak katılımcılara ilham verdi.<br />
Etkinliğe; Avrupa, Orta Doğu ve Afrika İnsan Kaynakları Başkanı<br />
Francisca Martinez, Orta Doğu Operasyon Direktörü Sandeep Walia<br />
ve Körfez, Levant ve Türkiye Bölge Başkan Yardımcısı Şafak Güvenç<br />
başta olmak üzere Marriott International'ın kıdemli yöneticileri katıldı.<br />
Katılımcılar, kadın lider olarak etki oluşturmaya, güçlü yönlerini<br />
belirlemeye ve liderlik varlığını oluşturmaya odaklanan bir dizi<br />
oturumu izleme fırsatı elde etti. Kadın liderler, ilerleyen dönemde<br />
özel bir mentör rehberliğinde kendi bireysel gelişim planlarını<br />
hazırlayacaklar. Ayrıca, networking etkinliklerine ve eCornell<br />
kurslarına erişim fırsatına sahip olacak; tartışma ve sohbetlerin<br />
gerçekleştiği oturumlara katılarak ilham verici konuşmacıları<br />
dinleyebilecekler. Francisca Martinez, “Marriott International,<br />
kadınların ilerlemesini desteklemeye ve şirketteki kadın liderlerin<br />
varlığını artırmaya kararlı. Liderlik geliştirme çabalarımızın bir<br />
parçası olarak, Türkiye'de Kadın Liderlik Girişimi’ni başlatmaktan<br />
heyecan duyuyor ve yeni nesil kadın liderlere destek olmayı dört gözle<br />
bekliyoruz" şeklinde konuştu.<br />
Global Yatırım Holding’in iştiraki Global Ports Holding tarafından<br />
işletilen Türkiye’nin en fazla gemi ve yolcu ağırlayan kruvaziyer<br />
limanı Ege Port Kuşadası, bugüne kadar Türkiye limanlarına gelmiş<br />
en büyük yolcu gemisi Odyssey of the Seas’i ağırladı. 5 bin 500<br />
yolcu kapasiteli, 347 metre uzunluğundaki lüks geminin gelişi ile<br />
Türkiye limanlarına gelen en büyük kruvaziyer gemisi rekoru da 2<br />
hafta içinde kırılmış oldu. Ege Port Kuşadası’nın bu yıl toplam 500<br />
sefer ve 750 bin yolcu ağırlama hedefi olduğunu belirten Ege Port<br />
Kuşadası Genel Müdürü ve Global Ports Holding Doğu Akdeniz Bölge<br />
Direktörü Aziz Güngör, “Ege Port Kuşadası olarak sezon boyunca<br />
dünyanın en büyük gemilerine ev sahipliği yapmaya devam edeceğiz.<br />
Binlerce yolcu taşıyan dünyanın bu en büyük gemilerini misafir ediyor<br />
olmak Akdeniz’in en önemli kruvaziyer destinasyonlarından biri olan<br />
ülkemize ve Kuşadası’na olan yoğun ilginin en açık göstergesidir”<br />
dedi.<br />
Turizmin paydaşları<br />
SKAL etkinliğinde buluştu<br />
SKAL Çukurova’nın aylık toplantısı Yol İş Holiday Adana Otel<br />
Müdürü Can Ağar’ın ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Toplantının<br />
konukları ise Adana Vali Yardımcısı Huriye Küpeli Kan ile yeni<br />
atanan Kültür ve Turizm İl Müdürü Emre Duru oldu. SKAL<br />
Çukurova Başkanı Gökhan Kardeş, göreve seçildikleri günden bu<br />
yana kentteki sektör paydaşları ile sık sık bir araya gelerek kentin<br />
turizmini tanıtma noktasında neler yapabileceklerini tartıştıklarını<br />
söyledi. Binlerce yıllık tarihi geçmişi olan Adana’nın turizmden hak<br />
ettiği payı alabilmesi için sektörün paydaşları ile birlikte projeler<br />
geliştireceklerini ifade eden Kardeş, ‘’Kamu ile el ele vererek<br />
kentimizi ulusal ve uluslararası turizm alanında en iyi şekilde<br />
tanıtmanın gayreti içerisinde olacağız’’ dedi. Adana Vali Yardımcısı<br />
Huriye Küpeli Kan da turizm sektörünün paydaşları ile bir arada<br />
olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Adana’nın sahip<br />
olduğu turistik değerleri ile zengin mutfak kültürünün ulusal ve<br />
uluslararası alanda daha iyi tanıtılabilmesi için turizmcilere önemli<br />
görevler üstlendiklerini söyledi. Kan, kentin turizm potansiyelinin<br />
tanıtımı noktasında sektörle birlikte çalışmalar yapacaklarını<br />
bildirdi.
14<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
antre<br />
Kuşadası’ndan haftanın<br />
3 günü bir gemi kalkıyor<br />
Kuşadası limanına pandemi<br />
öncesi yaptığı düzenli seferlerle<br />
Türkiye’ye en çok giriş çıkış yapan<br />
kruvaziyer firması olan Celestyal<br />
Cruises, Yunan Adaları turlarıyla<br />
gezginlerin ve tatil planlayanların<br />
yeniden ilgi odağı haline geldi.<br />
Sezon boyunca haftanın her 3<br />
günü Kuşadası Limanı’nda bir<br />
Celestyal gemisi demir alıyor.<br />
1664 yolcu kapasiteli Celestyal<br />
Olympia her salı ve her cumartesi<br />
günleri 3 ve 4 gecelik Iconic<br />
Aegean turları için; 1200 yolcu<br />
kapasiteli Celestyal Crystal ise her<br />
pazartesi günü 7 gecelik Idyllic<br />
Aegean turları için Kuşadası’ndan<br />
da yeni misafirlerini alıyor. Türk gezginlerin her şey dahil fiyatlarla<br />
katıldığı Yunan Adaları turlarının rotasında Patmos, Rodos, Girit,<br />
Santorini, Atina, Mikonos, Milos ve Selanik var. Celestyal Crystal,<br />
yaz zonunda rotasını İstanbul’a çevirerek Galataport Limanı’na<br />
demirleyecek ve buradan Eclectic Aegean Turları’nı başlatacak, 6<br />
gecelik bu turların rotasında ise Kavala, Selanik, Volos, Santorini ve<br />
Atina olacak.<br />
Corendon<br />
seyahat<br />
acenteleriyle<br />
buluştu<br />
Avrupa’dan Anadolu’ya sunduğu<br />
direkt uçuşları her geçen gün artıran<br />
Corendon Airlines, Kayseri’ye sunduğu<br />
direkt uçuşları ve yeni hizmetlerini<br />
tanıtmak üzere seyahat acenteleri ile buluştu. Yaz <strong>2022</strong> sezonunda<br />
Avusturya, Almanya, Hollanda ve İsviçre’nin 14 meydanından<br />
Kayseri’ye haftada 32 direkt uçuş sunan hava yolu şirketi, hem<br />
Avrupa’da yaşayan Türk vatandaşlarına daha kolay ve konforlu<br />
seyahat imkanı sunmak hem de bölge turizmini desteklemek<br />
amacıyla kış sezonunda da Almanya ve Hollanda’dan planladığı<br />
direkt uçuşlar ile operasyonlarına yıl boyunca kesintisiz olarak<br />
devam edecek. Davette acentelere seslenen Corendon Airlines<br />
Yönetim Kurulu Başkanı Yıldıray Karaer, “Yıllar içerisinde artırdığımız<br />
Anadolu hatlarımızın gördüğü ilgiden dolayı çok memnunuz ve<br />
bu uçuşlarımızın Avrupa’da yaşayan Türk vatandaşlarını da çok<br />
memnun ettiğini gözlemliyoruz. Direkt uçuş sunduğumuz Anadolu<br />
destinasyonlarımız arasında hem etnik hem de turistik potansiyele<br />
sahip olan Kayseri, operasyonlarımızda önemli bir yere sahip. Bizler<br />
de bu destinasyona planladığımız uçuş programını genişleterek ve<br />
operasyonlarımızı 12 ay sürdürerek bölgeye verdiğimiz değeri ve<br />
önemi göstermeye gayret ediyoruz.” dedi.<br />
İGA İstanbul<br />
Havalimanı seviye atladı<br />
İGA İstanbul Havalimanı, çevre ve sürdürülebilirlik politikası<br />
çerçevesinde yürüttüğü karbon ayakizi yönetme ve azaltma<br />
çalışmaları neticesinde, Uluslararası Havalimanları Konseyi<br />
tarafından verilen Havalimanı Karbon Akreditasyonu kapsamındaki<br />
Birinci Seviye Karbon Salımı Sertifikasını kısa bir süre içerisinde<br />
Seviye 3’e yükselterek uluslararası sertifikayı almaya hak kazandı.<br />
Uluslararası Havalimanları Konseyi tarafından 2009 yılında<br />
başlatılan Havalimanı Karbon Akreditasyon Programı kapsamındaki<br />
yükümlülüklerini yerine getiren İGA İstanbul Havalimanı, Seviye 3 ile<br />
birlikte karbon yönetim faaliyetlerine havalimanı ekosistemindeki<br />
paydaşlarına ait olan kapsam 3 emisyonlarını da dâhil etti.<br />
Sürdürülebilirliğin, tüm faaliyetlerin merkezinde konumlandığı İGA<br />
İstanbul Havalimanı’nda, tasarımdan inşaata, inşaat döneminden<br />
operasyon sürecine kadar uzanan her aşamada çalışmalar<br />
sürdürülebilirlik ilkesi doğrultusunda yürütülüyor. Sürdürülebilirlik<br />
faaliyetlerinin etkinliği ve değeri ise uluslararası kabul görmüş<br />
sürdürülebilirlik platformlarında yer alarak, tüm sektör ve kamuoyu<br />
ile paylaşılıyor.<br />
Ayhan: “Müzik yasağı turizmin<br />
önünde ciddi bir engel”<br />
Koronavirüs sebebiyle<br />
geçtiğimiz yıl uygulanmaya<br />
başlayan müzik yayını<br />
yasağı turizm sektöründe<br />
sorunlara yol açıyor.<br />
Özellikle yabancı turistlerin<br />
tercih ettiği tatil bölgesi<br />
Marmaris’te uygulanan<br />
müzik yasağına turistlerden<br />
de tepkiler gelmeye<br />
başladı. Konuyla ilgili<br />
açıklama yapan Marmaris Ticaret Odası (MTO) Başkanı Mutlu Ayhan,<br />
müzik yasağının turizmin önünde ciddi bir engel oluşturduğunu<br />
ve uygulamanın devam etmesi halinde turist sayısında düşüşün<br />
kaçınılmaz olduğunu söyledi. Başkan Ayhan şöyle devam etti; “Son iki<br />
yıldır pandemi nedeniyle ülkemizin en önemli gelir kalemlerinden biri<br />
olan turizmde maalesef ayakta durmakta zorlanıyoruz. Gerek alınan<br />
karantina tedbirleri gerek seyahat kısıtlamaları sebebiyle Marmaris’in<br />
neredeyse tamamında ciddi bir gelir kaybı söz konusu. Bu yıl nihayet<br />
rahat bir nefes alacağız diye sevinirken maalesef hala uygulanmaya<br />
devam eden müzik saati kısıtlaması belimizi bükmeye devam ediyor.<br />
Odamız üyesi tur operatörü ve seyahat acentesi temsilcilerinden<br />
gelen şikayetlerin temelinde müzik yayın yasağı yer alıyor.” Sektörün<br />
en önemli çarklarından olan eğlence faaliyetlerinin gece 01.00’de<br />
sona ermesi nedeniyle yabancı misafirlerin hayal kırıklığına uğradığı<br />
ve şikâyet sayılarında artış olduğu, bu nedenle önümüzdeki aylarda<br />
öngörülen turist sayısında düşüşe neden olacağı endişesi giderek<br />
büyüyor." Kaynak: MarmarisLife
16<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
1,5 MILYARDAN FAZLA YOLCU<br />
UÇAKLA SEYAHAT EDECEK<br />
Mastercard Ekonomi Enstitüsü’nün yaptığı küresel seyahat durumu araştırmasına göre; <strong>2022</strong>'de geçen<br />
yıla kıyasla 1,5 milyardan fazla yolcunun uçakla seyahat edeceği tahmin ediliyor.<br />
<strong>2022</strong> yılı ilk çeyreğini inceleyen<br />
Mastercard Ekonomi Enstitüsü;<br />
gerçekleştirdiği araştırmayla küresel<br />
seyahat durumu hakkında 37 pazarda<br />
kritik bilgiler paylaştı. Araştırmaya göre<br />
uçuş rezervasyonu trendleri mevcut hızda<br />
devam ederse, <strong>2022</strong>'de geçen yıla kıyasla<br />
1,5 milyardan fazla yolcunun uçakla seyahat<br />
edeceği tahmin ediliyor. Avrupa ve Orta<br />
Doğu’ya uçuş rezervasyonu trendleri mevcut<br />
hızında devam etmesi halinde; geçen yıla<br />
kıyasla <strong>2022</strong>'de, Avrupa’ya 550 milyon,<br />
Orta Doğu’ya ise 115 milyondan daha fazla<br />
yolcunun geleceği tahmin ediliyor. Pandemi<br />
kısıtlamalarının çok sıkı uygulandığı<br />
İngiltere gibi ülkelerde karantina<br />
kısıtlamalarının gevşetilmesi seyahatlerde<br />
çok hızlı bir artışa sebep olurken; uçak<br />
rezervasyonları altı hafta içinde 2019<br />
seviyelerinin 2 katına çıktı.<br />
Tatil ve iş uçuşları pandemi öncesi<br />
seviyeleri aşıyor<br />
Pandeminin önemini yavaş yavaş yitirmesi,<br />
kısıtlamarın da kaldırılmasıyla <strong>2022</strong> yılı<br />
turizm ve seyahatlar anlamında hızlı<br />
dönemini yaşıyor. Mastercard araştırmasına<br />
göre Nisan ayı sonunda, tatil amaçlı uçuş<br />
rezervasyonları 2019 seviyelerini yüzde<br />
25 oranında aştı; kısa ve orta mesafeli<br />
tatil uçuş rezervasyonları ise yüzde 27<br />
arttı. Çalışma hayatının normale dönmesi,<br />
ofislerin açılmaya başlamasıyla birlikte<br />
küresel ticari uçuş rezervasyonları, Mart<br />
ayında ilk kez pandemi öncesi seviyeleri aştı<br />
ve uzun mesafeli uçuşlar özellikle Nisan<br />
ayında çift haneli rakamlara ulaştı.<br />
Araştırmaya göre; grup seyahatinde daha<br />
fazla rahatlama, harcama seviyelerini de<br />
artırıyor. Gemi seyahatlerine yapılan küresel<br />
harcamalar, 2019 seviyelerinin altında<br />
kalsa da, Ocak ayından Nisan ayının sonuna<br />
kadar yüzde 62 puan kazandı. Otobüsler<br />
pandemi öncesi seviyelere geri dönerken,<br />
yolcu demiryolu harcamaları yüzde 7<br />
altında kalıyor. Otoyol geçişleri yaklaşık<br />
yüzde 19, araç kiralama harcamaları yüzde<br />
12 oranında artarak araba ile karayolu<br />
yolculukları çekiciliğini koruduğunu ortaya<br />
koyuyor.<br />
Seyahatlarde alışveriş yerini<br />
deneyimlere bıraktı<br />
Uluslararası seyahatlerde kişiler hediyelik<br />
eşya gibi alışverişler yerine daha fazla<br />
deneyim yaşamaya bütçe ayırdığı<br />
ortaya koyan araştırmada; deneyimsel<br />
harcamaların 2019 seviyelerinin yüzde<br />
34 üzerinde olduğu görülüyor. En fazla<br />
harcama artışı görülen alanlar yüzde 72 ile<br />
eğlence mekanları olurken, etkinlikler yüzde<br />
35 ile ikinci sırayı aldı.
DecoBoutıgue<br />
kulsanprofesyonel<br />
kulsanprofesyonel<br />
www.kulsan.com.tr<br />
Karaağaç OSB Mahallesi 101.Cadde No:6/2 Kapaklı / Tekirdağ<br />
Tel:0282 758 26 44 - info@kulsan.com.tr
18<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem etkinlik<br />
DAY TOURS DAVETINDE<br />
ALTUĞ UĞUROLA’NIN IŞ ORTAKLARINA MESAJI<br />
“YAŞIYORUZ, AYAKTAYIZ!”<br />
Haber: Hatice Ünal Bilen<br />
Küba’da tek Türk lisanslı tur operatörü<br />
Day Tours, 100’e yakın acenteyi ve<br />
hava yolu şirketini dün akşam İstanbul<br />
Boğazı’nda düzenlediği tekne turunla<br />
ağırladı. Meşhur Küba romu, eşsiz Küba<br />
puroları, Kübalı dansçıların ve müzisyenlerin<br />
eşlik ettiği organizasyonu Türkiye’deki<br />
acentelere ‘yaşıyoruz, ayaktayız,’ mesajı<br />
vermek amacıyla düzenlediklerini belirten<br />
Day Tours Yöneticisi Altuğ Uğurola,<br />
“Pandemiden sonra herkeste bir sessizlik<br />
oldu. Küba da zaten zor bir destinasyon.<br />
İnsanlar ‘Ya sen yaşıyor musun, devam<br />
ediyor musun, hala Küba’da mısın?’ demeye<br />
başladı. Biz aslında bu etkinliği ‘Ayaktayız,<br />
hiçbir sıkıntı yok. Ofisimiz ve ekibimizle<br />
hizmete devam ediyoruz mejaı vermek için<br />
düzenledik.” ifadelerini kullandı.<br />
Day Tours’un kurucu ortağı Altuğ Uğurola,<br />
Küba’da tek Türk lisanslı tur operatörü<br />
konumundaki firmanın kuruluş yolculuğunu,<br />
pazar dinamiklerini ve pandemi sonrası<br />
fırsatları şöyle değerlendirdi:<br />
“Motosikletimi atıp Küba’ya gittim”<br />
2014 yılında Türkiye’deki koşturmadan<br />
sıkılıp, 11 bin 300 dolara sattığı motosiklet<br />
parasıyla o çok aşık olduğu Küba’ya bir<br />
kez daha gitti. “Ama benim amacım hiçbir<br />
şekilde acente açayım, bir iş yapayım<br />
değildi. O zamanlar tek derdim, İspanyolca<br />
rehber olarak ayda bir kere grup yapmaktı.<br />
Onun dışında kalan 20 günde de plajlara<br />
gideyim, salsa yapayım, mojito içeyim<br />
kafasındaydım.” diyen Day Tours Yöneticisi<br />
Altuğ Uğurola, Türkiye’den gelen yoğun<br />
organizasyon talepleri üzerine Turizm<br />
Bakanlığı’nda görevli Kübalı eşi Diana ile<br />
birlikte Türkiye’de Day Tours’u kurduğunu<br />
anlattı.<br />
“Küba’daki tek Türk lisanslı<br />
acenteyiz”<br />
Bugün ağırlıklı Balkanlar olmak üzere<br />
dokuz ülke ile çalıştıklarını belirten<br />
Uğurola, Küba’daki tek Türk lisanslı<br />
acente olduklarını vurgulayarak, “Turizm<br />
Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı belgeli tek<br />
Türk lisanslı acenteyiz. 2014’te kurulduk,<br />
2017’de lisansımızı aldık. Bugüne kadar<br />
kimse alamadı. Bu çok ciddi bir başarı<br />
çünkü normalde 25 senedir bekleyen<br />
acenteler var. Lisans aldığınız zaman birçok<br />
avantajdan faydalanabiliyorsunuz. İnternet<br />
alabiliyorsanız, ofis tutabiliyorsunuz. Resmi<br />
olarak eleman çalıştırabiliyorsunuz. Araba<br />
alabiliyorsunuz.” dedi.<br />
“Küba çok zor bir destinasyon”<br />
Küba’nın komünist bir ülke olması nedeniyle<br />
çok zor bir destinasyon olduğunun altını<br />
çizen Uğurola, ülkenin su sorununa da<br />
dikkat çekerek, “Çünkü plastik yok. Plastik<br />
olmadığı için turist şişe suyu bulamıyor.<br />
Bizim 380 kişilik incentive’imiz vardı. Ben<br />
mesela devletin deposundan aşağı yukarı<br />
4 bin tane su alıdım. Normalde bunu<br />
alamazsınız ki lisanslı ve tanınır olmanız<br />
lazım. Küba’yı her yapıyorum diyen yapar<br />
ama gerçek anlamda çok zor.” dedi.<br />
Küba’nın en büyük sorunlarından birinin<br />
de ulaşım olduğuna işaret eden Uğurola,<br />
“Ülkeye ambargodan dolayı çok az uçak<br />
firması uçuyor. Biz mesela THY’ye diyoruz<br />
ki, ‘Yedi sefer yapın.’ Üç sefer yapıyorlar.<br />
Küba yedi seferde kesinlikle dolar.” dedi.<br />
Uğurola, ayrıca ülkeye cruise turizminin de<br />
sıkıntılı olduğunu belirtti ve şunları söyledi:<br />
“Küba’ya Amerika’ya gidemeyen cruiseler<br />
geliyor. Dünyada şimdi Amerika gerçeği<br />
var. Eğer sizin bir cruise geminiz varsa ve<br />
Küba’ya götürürseniz bird aha Amerika’ya<br />
götüremiyorsunuz. Amerikasız cruise da<br />
çok zor. O yüzden çok kısıtşı cruise. Bu<br />
arada orada cruise limanını bir Türk firması<br />
olan Global Holding yapıyor.”<br />
“Küba,1 Mayıs itibariyle tamamen<br />
açıldı”<br />
Day Tours Yöneticisi Altuğ Uğurola, Küba’nın<br />
1 Mayıs itibari ile yabancı ziyaretçilere<br />
tamamen açıldığını kaydederek, “15<br />
Kasım’da açıldığında PCR testi ve aşı kartı<br />
istiyorlardı. 1 Mayıs itibari ile ise bütün<br />
yasakları kaldırdılar. Geçtiğimiz hafta da<br />
maske bitti, artık maske yasağı yok. Küba şu<br />
anda tamamen eski günlerdeki gibi. Bütün<br />
restoranlar, diskolar, eğlence yerleri açık.”<br />
açıklamalarını yaptı.<br />
Türkiye’den Küba’ya pandemi öncesinde<br />
18 bin kişinin gittiğini kaydeden Uğurola,<br />
“Şu an Turizm Bakanlığı’ndan verileri<br />
almadığım için ölçüm yapamam. Ama benim<br />
tahminimce, 15 Kasım’dan itibaren 1.800<br />
kişi götürdüğümüze göre aşağı yukarı 6 bin<br />
kişi gitmiştir.” dedi.<br />
“Sadece acentelere hizmet veren<br />
bir tur operatörüyüz”<br />
Kapı, gazete ve şirket müşterilerinin<br />
olmadığını, sadece TÜRSAB’a bağlı<br />
acentelere hizmet veren bir tur operatörü<br />
olduklarını vurgulayan Uğurola, ağırlıklı<br />
MICE grubu acentelerine hitap ettiklerini<br />
söyledi. Şu anda Küba’da altından<br />
kalkamayacakları tek bir hizmetin bile<br />
olmadığını savunan Uğurola, “Mesela<br />
bize en çok sorulan sorulardan bir tanesi<br />
de, eski Amerikan arabalarını kullanmak<br />
konusundaydı. Onları kullanamazsınız.<br />
Çünkü araç sahipleri buna izin vermez.<br />
Benim de 1952 model walksvagenim vardı,<br />
pandemide satıp buraya geldim. O arabayı<br />
benden başka hiç kimse kullanamıyordu.<br />
O yüzden eski Amerikan arabalarını siz<br />
kullanamıyorsunuz, sadece sahipleri<br />
kullanıyor.” dedi.
DecoBoutıgue<br />
kulsanprofesyonel kulsanprofesyonel<br />
www.kulsan.com.tr<br />
Karaağaç OSB Mahallesi 101.Cadde No:6/2 Kapaklı / Tekirdağ<br />
Tel:0282 758 26 44 - info@kulsan.com.tr
28<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem etkinlik<br />
BAĞLIKAYA:<br />
“BIR ARADAYIZ, DAHA GÜÇLÜYÜZ”<br />
Turizm sektörünün temsilcileri TÜRSAB tarafından düzenlenen özel gecede buluştu. Pandemi<br />
nedeniyle sektörün bir araya gelemediğinin altını çizen TÜRSAB Başkanı Bağlıkaya, “Şimdi<br />
tekrar bir aradayız. Bu beraberlik sayesinde daha güçlüyüz” mesajını verdi.<br />
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği<br />
(TÜRSAB) üyesi seyahat acentaları,<br />
Uluslararası MICE Derneği (I-MICE),<br />
MPI TURKEY CLUB (Meeting Professionals<br />
International), SITE (Society for Incentive<br />
Travel Exellence) ve TETSED (Tüm Etkinlik<br />
Teknolojileri Sektörü Derneği) dernekleri ile<br />
Binbirdirek Sarnıcı’nda bir araya geldi.<br />
Türkiye’nin hizmet ihracatı lideri turizm<br />
sektörünün temsilcileri TÜRSAB tarafından<br />
düzenlenen özel gecede buluştu. TÜRSAB<br />
Başkanı Firuz B. Bağlıkaya, turizmin<br />
temsilcilerinin bir araya geldiği gecede<br />
konuşma yaptı. İki yılı aşkın bir zamandır<br />
yaşanan zorlu pandemi süreci nedeniyle<br />
sektör temsilcilerinin bir araya gelemediğinin<br />
altını çizen TÜRSAB Başkanı Bağlıkaya;<br />
“Şimdi tekrar bir aradayız. Bu beraberlik<br />
sayesinde daha güçlüyüz” diye konuştu.<br />
Bağlıkaya: “Türkiye rekabette ön<br />
plana çıkacaktır”<br />
Pandemi ile birlikte dünyada çok büyük<br />
değişim ve dönüşümler yaşandığını belirten<br />
Bağlıkaya, “Tüketicilerin beklentileri değişti.<br />
Dünya genelinde seyahat eden 1,5 milyar<br />
insanın 1 milyarı pandemi döneminde<br />
seyahat edemedi. Bu kitlenin seyahatlere<br />
ve etkinliklere hızlı bir geri dönüş yapmasını<br />
bekliyoruz. Bu noktada Türkiye, avantajlı<br />
olduğu fiyat/hizmet kalitesi dengesi açısından<br />
rekabette daha da ön plana çıkacaktır. 3-4<br />
saatlik uçuş mesafesinde 1,5 milyar insanın<br />
kolayca ulaşabileceği bir konumda olan<br />
ülkemiz, doğru strateji ve pazarlama ile<br />
turizmde hep ön sıralarda yer alabilecek<br />
güce ve birikime sahip. Yaşanmasını<br />
beklediğimiz toparlanmadan daha fazla pay<br />
alabilmek için de daha çok çalışmalı ve daha<br />
fazla gayret sarf etmeliyiz” dedi.<br />
“TÜRSAB her zaman sizin eviniz”<br />
TÜRSAB olarak kültürden sağlığa,<br />
Incomingten MICE’a, gastronomiden<br />
kruvaziyere, hac ve umreden diğer pek<br />
çok alternatif turizm türüne kadar tüm<br />
segmentlerde yaşanan sorunları çözmek<br />
için çalışmaların sürdüğünü de vurgulayan<br />
Bağlıkaya; “Tabii ki bu süreçte desteğiniz<br />
bize güç veriyor. Bu birlik ve beraberlikle<br />
bundan sonra daha da güçlü olacağız.<br />
Lütfen projelerinizi, fikirlerinizi her daim<br />
bizimle paylaşın. TÜRSAB’ın her zaman sizin<br />
eviniz olduğunu unutmayın” diye konuştu.<br />
Başkan Bağlıkaya, konuşmasının sonunda<br />
etkinliği organize eden TÜRSAB ekibine,<br />
TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Kurt<br />
ile TÜRSAB Incoming İhtisas Başkanımız<br />
Sayın Aylin Özsavaş’a teşekkürlerini<br />
sundu. Bağlıkaya ayrıca MICE Endüstrisi<br />
Derneği (I-MICE), MPI Turkey Club ve Site<br />
Turkey kurumları başta olmak üzere tüm<br />
sponsorlara da teşekkür etti.<br />
Kurt: “Hep birlikteyiz, daha<br />
güçlüyüz”<br />
TÜRSAB Başkanı Firuz B. Bağlıkaya’dan<br />
sonra söz alan TÜRSAB Yönetim Kurulu<br />
Üyesi Hüseyin Kurt ise “Hava sahalarının<br />
kapandığı, ülkelerin ve şehirlerin karantina<br />
altına alındığı, evlerimize kapandığımız,<br />
hayatımıza ‘sosyal mesafe’, ‘maske’ gibi<br />
kavramların girdiği iki seneyi aşkın bir dönem<br />
yaşadık. Bu pandemi döneminde sadece<br />
sosyokültürel hayatımız sıfırlanmadı, aynı<br />
zamanda ekonomik hayatlarımız da tabiri<br />
caizse dibe vurdu. Tabii bu dönemde siz de<br />
takdir edersiniz ki etkinlik ve organizasyonlar<br />
neredeyse sıfırlandı. Bu bağlamda bugün<br />
sizleri aramızda görmekten, sizlerle birlikte<br />
olmaktan şahsım ve kurumum adına<br />
duyduğum memnuniyeti belirtmek isterim.<br />
Sayın başkanım, kıymetli dostlar; bu gece<br />
bizim gecemiz, bu geceyi 8 Mart günü<br />
yapmayı planlıyorduk fakat üzülerek sizlerin<br />
de bildiği üzere ertelemek durumunda kaldık.<br />
Fakat bu akşam buradayız. Hep birlikteyiz,<br />
hep birlikte çok daha güçlüyüz diyoruz” diye<br />
konuştu.<br />
Özavaş: “Bugün biz hazırız deme<br />
zamanıdır”<br />
TÜRSAB Incoming İhtisas Başkanı Aylin<br />
Özsavaş ise konuşmasında, “Sektör olarak<br />
çok zor dönemler geçirdik ama bugün<br />
artık yarına bakma zamanıdır. Bugün artık<br />
umutla yeni heyecanlarla hareket etme<br />
zamanıdır. Bugün, bugüne kadar her zaman<br />
alışık olduğumuz gibi sıkıntıları bir karar<br />
vererek yılmadan yorulmadan dinlenmeden<br />
ayağa kalkarak yeni projelerle turizmi şaha<br />
kaldırma zamanıdır. Bugün biz hazırız deme<br />
zamanıdır” dedi.<br />
Binin üzerinde seyahat acentası temsilcisinin<br />
katıldığı gecede yeni dönem için olası planlar<br />
ve beklentiler paylaşıldı.
30<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
KÜRESEL<br />
TURIZM<br />
2050'YE<br />
KADAR<br />
12 MILYON<br />
KATI ATIK<br />
ÜRETECEK<br />
2020’de tamamen duran, 2021’de yeni varyant endişeleriyle aksayan turizm endüstrisinde bu<br />
yılın ilk aylarından itibaren toparlanma gözlemlenirken, turizm endüstrisinin sebep olduğu katı<br />
atık oluşumunun 2050’ye kadar yıllık 12 milyon tona ulaşabileceği tahmin ediliyor.<br />
Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi,<br />
küresel sera gazı emisyonlarının %8<br />
ila %10’undan turizm endüstrisinin<br />
sorumlu olduğunu söylerken, 5 <strong>Haziran</strong><br />
Dünya Çevre Günü’nde sürdürülebilir<br />
seyahat konusunda farkındalık oluşturmak<br />
amacıyla, B2Press küresel raporlardan<br />
seyahat ve turizmin çevresel etkisine ilişkin<br />
dikkat çekici veriler derledi.<br />
Turizm endüstrisi toparlanıyor,<br />
çevresel etki artıyor<br />
Dünya Ticaret Örgütü (WTO) verilerine<br />
göre, havayolunu kullanan küresel yolcu<br />
sayıları <strong>2022</strong>’nin ilk ayı itibarıyla bir önceki<br />
yılın aynı ayına kıyasla %130 artış gösterdi.<br />
Yalnızca <strong>2022</strong>’in ilk ayında küresel çapta 18<br />
milyon ziyaretçi kaydedilirken, bu sayının<br />
2021’in tamamında ölçülen ziyaretçi<br />
sayısına eşit olduğu tespit edildi. Ayrıca<br />
Mastercard Economics Institute raporunda<br />
uçuşlarında pandemiden bu yana ilk kez<br />
2019 seviyelerini aştığı kaydedildi. WTTC<br />
verileri, turizm endüstrisinin küresel sera<br />
gazı emisyonlarının %8 ila %10’undan<br />
sorumlu olduğunu, küresel seyahat<br />
emisyonlarının yaklaşık %17’sinin ise<br />
havacılıktan kaynaklandığını ortaya koydu.<br />
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün<br />
(OECD) 2021 sonunda yayımladığı veriler<br />
karbondioksit emisyonlarının iç hat<br />
uçuşlarında pandemi öncesi seviyelerine<br />
ulaştığını gösterdi. Birleşik Krallık'taki<br />
Exeter Üniversitesi tarafından yürütülen bir<br />
başka araştırma ise cruise gemilerinin 12<br />
bin binek araçtan daha büyük bir karbon<br />
ayak izine sahip olduğunu ve bu gemilerde<br />
bir gece konaklamanın bir otelde kalmaktan<br />
12 kat daha fazla enerji harcayacağını öne<br />
sürdü. Birleşmiş Milletler Çevre Programı<br />
ise turizm endüstrisinin sebep olduğu katı<br />
atık oluşumunun 2050’ye kadar yıllık 12<br />
milyon tona ulaşabileceğini tahmin etti.<br />
Tüketiciler, sürdürülebilir seyahat<br />
alternatiflerini tercih ediyor<br />
Bu büyük ölçekli etkiler, küresel kurumları<br />
harekete geçirdi. WTTC, Kasım 2021'de<br />
yayımladığı net sıfır yol haritasıyla küresel<br />
seyahat ve turizm endüstrisinde karbon<br />
emisyonlarını 2050’ye kadar sıfırlamak için<br />
eylem planı oluştururken, Uluslararası<br />
Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) de 2050'ye<br />
kadar net sıfır hedefine ulaşmayı taahhüt<br />
etti. Sektördeki bu değişim ve pandeminin<br />
etkileri, tüketicileri de sürdürülebilir<br />
seyahat alternatiflerine yönlendirdi.<br />
McKinsey araştırması, 13 ülkede ankete<br />
katılan 2 yolcudan birinin iklim değişikliği<br />
konusunda “gerçekten endişeli” olduğunu<br />
gösterdi. Ayrıca seyahat edenlerin %40’ının<br />
karbon nötr uçak biletleri için daha fazla<br />
ödemeye istekli olduğu görüldü. Booking<br />
tarafından hazırlanan <strong>2022</strong> Sürdürülebilir<br />
Seyahat Raporu'nda ise 2 kişiden biri iklim<br />
değişikliğiyle ilgili gelişmelerin onları daha<br />
sürdürülebilir seyahat seçimleri yapma<br />
konusunda etkilediğini belirtti.<br />
Hem şirketlere hem de tüketicilere<br />
sorumluluk düşüyor<br />
B2Press, incelediği araştırma ve<br />
makalelerin sonucunda sürdürülebilir<br />
seyahatin yaygınlaşması için hem<br />
şirketlere hem de bireylere sorumluluk<br />
düştüğünü tespit etti. Bu kapsamda,<br />
seyahat ya da turizm sektöründe faaliyet<br />
gösteren şirketlerin yapabilecekleri<br />
arasında küresel kurumların öncülüğünde<br />
belirlenen hedefler doğrultusunda uçtan<br />
uca tasarlanmış bir net sıfır stratejisine<br />
sahip olmak, havacılık sektöründe SAF<br />
olarak tabir edilen sürdürülebilir havacılık<br />
yakıtlarının kullanmak, satın alma ve tedarik<br />
zincirlerinin gözden geçirmek ve tesislerinde<br />
enerji verimliliğini esas alan iyileştirmeler<br />
yapmak gibi maddeler öne çıktı. Tüketicilere<br />
düşen sorumluluklar arasında ise hava yolu<br />
seyahatlerini ve plastik atıkları mümkün<br />
olduğunda azaltmak, ortalama karbon ayak<br />
izini hesaplayarak etkileri sıfırlamak için<br />
ağaç dikme gibi pratikleri benimsemek,<br />
yerel ekonomileri desteklemek, tatilde<br />
mevsiminde üretilen ürünleri tercih etmek<br />
gibi maddeler sıralandı.
32<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem etkinlik<br />
ALANYA<br />
TURIZM<br />
VE SANAT<br />
FESTIVALI<br />
GERÇEKLEŞTI<br />
Alanya Belediyesi’nin<br />
düzenlediği Alanya Uluslararası<br />
Turizm ve Sanat Festivali 27-29<br />
Mayıs tarihleri arasında 20. kez<br />
gerçekleştirildi.<br />
Alanya Belediyesi’nin geleneksel hale<br />
getirdiği, Türkiye’nin en önemli ve en<br />
büyük festivallerinden olan 20. Alanya<br />
Uluslararası Turizm ve Sanat Festivali Yörük<br />
Göçü ile başladı. Atatürk Anıtı önünden<br />
başlayan Yörük Göçüne, Alanya Kaymakamı<br />
Fatih Ürkmezer, Alanya Belediye Başkanı<br />
Adem Murat Yücel, siyasi parti başkanları,<br />
oda ve STK temsilcileri ile binlerce vatandaş<br />
katıldı. Atatürk Anıtı’ndan coşku ile yürüyen<br />
kalabalık İskele Şelale Meydanı önüne kadar<br />
yürüyüşünü sürdürdü. Renkli görüntülerin<br />
yaşandığı temsili Yörük Göçü; Alanya halkı,<br />
yerli ve yabancı misafirler tarafından ilgiyle<br />
takip edildi.<br />
Alanya İskele Şelale önünde yürüyüş<br />
tamamlanırken, festival açılışı Şelale<br />
Meydanı'nda düzenlenen törenle<br />
gerçekleştirildi. İlk olarak Ankara Devlet<br />
Opera ve Balesi solistleri 3 Anatolian<br />
Sopranos’un muhteşem konseri ile festivale<br />
start verildi. Ardından Alanya Belediye<br />
Başkanı Adem Murat Yücel bir konuşma<br />
gerçekleştirdi.<br />
Yücel: “Festivali her yıl bir adım<br />
yükseğe taşıyoruz"<br />
“20. Alanya Uluslararası Turizm ve Sanat<br />
Festivali’ne hoş geldiniz; şeref verdiniz.<br />
Hepinizi sevgiyle muhabbetle selamlıyorum”<br />
diyerek davetlileri selamlayan Başkan<br />
Yücel, “2 yıldır pandemi nedeniyle<br />
gerçekleştiremediğimiz festivalimizde<br />
tekrar sizlerle bir aradayız. Sizlerin ve<br />
yabancı konuklarımızın katılımıyla, Turizm<br />
ve Sanat Festivalimizin çıtasını hep bir adım<br />
daha yükseğe taşıyarak, her yıl daha da<br />
artan coşku ve heyecanla gerçekleştiriyoruz.<br />
20. yılını kutlayan festivalimiz, birçok<br />
medeniyetin izlerini taşıyan, kültürlerin<br />
ortak buluşma noktası olan, yerlisiyle<br />
yabancısıyla farklı dilden ve dinden<br />
insanların huzur ve barış içinde yaşadığı<br />
Alanya’mız ile özdeşleşmiştir. Turizm ve<br />
Sanat Festivalimiz, birlik ve beraberliğin,<br />
dayanışma ve kaynaşmanın, huzurun ve<br />
barışın simgesi olmuştur” dedi.<br />
“Gastronomiyle öne çıkan bir<br />
turizm destinasyonu olduk"<br />
Bu yıl festivalin gastronomi teması ile<br />
düzenlendiğine dikkat çeken Başkan<br />
Yücel, “Turizmin parlayan bir yıldızı<br />
olan Alanya’mız, son yıllarda alternatif<br />
turizm seçenekleri ile de marka değerini<br />
arttırmaktadır. Belediyemizin yürüttüğü<br />
Mutfak Mirası çalışmalarıyla Alanya’mız,<br />
gastronomi turizminde de öne çıkan bir<br />
turizm destinasyonu olmuştur. Alanya<br />
gastronomi turizmi çalışmaları kapsamında<br />
Alanya Kale’mizde restore ederek ülke<br />
ve kent turizmine kazandırdığımız Mutfak<br />
Kültür Evimizi festival boyunca ziyaret<br />
edebilir, geçmişten günümüze mutfak<br />
kültürümüzle ilgili bilgiler edinebilirsiniz.<br />
Alanya’mızın yöresel değerlerini, el sanatları<br />
ürünleri sergilediğimiz kültür-sanat ve<br />
yöremiz mutfağının eşsiz örneklerini<br />
beğeninize sunduğumuz yeme-içme<br />
stantlarımız İskele Meydanı’nda 3 gün<br />
boyunca ziyaretçilerimizin hizmetinde<br />
olacaktır” diye konuştu.
34<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem etkinlik<br />
MICE SEKTÖRÜNÜ<br />
‘SÜRDÜRÜLEBILIRLIK’<br />
TEMASIYLA<br />
BULUŞTURDU<br />
Bu yılki teması<br />
“Sürdürülebilir Gelecek”<br />
olarak belirlenen ACE<br />
of MICE Exhibition by<br />
Turkish Airlines, 9’uncu<br />
kez kapılarını açtı.<br />
Türkiye’de MICE sektörünün<br />
gelişimine öncülük eden ACE<br />
of MICE Exhibition by Turkish<br />
Airlines, 20 ülkeden gelen turizm<br />
profesyonelinin katılımıyla 25-27<br />
Mayıs tarihleri arasında İstanbul<br />
Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi.<br />
“Sürdürülebilir Gelecek” temasıyla<br />
dünyadan ve Türkiye’den kongre,<br />
toplantı ve etkinlik sektörü<br />
profesyonellerini ağırlayan fuara 210<br />
ulusal-uluslararası firma ve 15 bin<br />
ziyaretçi katıldı.<br />
Ataman: “Hedefimiz MICE<br />
sektörünü büyütmek”<br />
Üç gün boyunca B2B görüşmelerin<br />
yanı sıra; oturum programları ve<br />
network aktiviteleri ile devam eden<br />
fuarın açılış töreninde konuşan<br />
Turizm Medya Grubu Başkanı Volkan<br />
Ataman, şunları söyledi: “ACE of<br />
MICE organizasyonu, turizm ve MICE<br />
sektörümüzü İstanbul’da buluşturmaya,<br />
ileriye taşımaya ve motive etmeye<br />
devam ediyor. Bu etkinliğin sektörümüz<br />
için önemli iş fırsatları yaratacağına,<br />
potansiyel ortaklıklara olanak<br />
yaratacağına inanıyoruz. Ülkemizi<br />
dünya MICE endüstrisinde tanıtmayı<br />
ve konumlandırmayı amaçladığımız<br />
bu organizasyonla pandemi süresince<br />
durgunluk yaşayan sektörümüzü<br />
hareketlendirmek en önemli hedefimiz.<br />
Fuarda 20 ülkeden toplam etkinlik<br />
bütçesi 57 milyon 60 bin dolar olan ve<br />
76 bin 150 kişilik grup potansiyeline<br />
sahip 46 uluslararası olmak üzere<br />
toplamda 124 satın alıcıyı ağırlayacak<br />
ve B2B toplantılarımızla sektörümüzün<br />
ticari hacminin artmasına katkıda<br />
bulunacağız.”<br />
Eresin: “Türkiye’nin potansiyeli<br />
açığa çıkmalı”<br />
Türkiye Otelciler Birliği Başkanı<br />
Müberra Eresin, törende yaptığı<br />
konuşmada şunları söyledi: “MICE<br />
turizmi Türkiye için vazgeçilmez. Tüm<br />
altyapı ve üstyapı imkanlarımızla MICE<br />
sektörü için kaynak yaratmak için<br />
çabalıyoruz. Türkiye Otelciler Birliği<br />
olarak MICE sektörüne değer veriyor,<br />
Türkiye’nin potansiyelinin açığa çıkıp<br />
gelişmesi için gayret sarf ediyoruz.<br />
Pandemi dönemi sonrasında MICE<br />
sektörünün Türk turizmine ne kadar<br />
katlı sağlayacağını biliyoruz. Bu nedenle<br />
MICE sektörüne ve ACE of MICE<br />
organizasyonuna destek vermekten<br />
büyük memnuniyet duyuyoruz. Daha<br />
önce olduğu gibi bugün de inancımızı<br />
hiç kaybetmedik, Türkiye’nin bu<br />
alandaki potansiyelinden umudumuzu<br />
hiç kesmedik. Dünyanın MICE<br />
potansiyelini Türkiye’ye getirmek için el<br />
birliğiyle çalışmaya devam edeceğiz.”<br />
Arslan: “Pandeminin izlerini<br />
silmeye başladık”<br />
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel<br />
Sekreter Yardımcısı Dr. Şengül Altan<br />
Arslan, şöyle konuştu: “Türkiye’nin<br />
en güçlü olduğu alanların başında<br />
turizm geliyor. Salgında yaşanan kötü<br />
gelişmeleri geride bıraktık. Yıllardır
Ekrem İmamoğlu’nun belirttiği üzere<br />
İstanbul’un ziyaretçi sayısı ve ziyaretçi<br />
gelirleri açısından dünyanın en önde<br />
gelen üç kentinden biri olması için<br />
yöntem sunmaya çalışıyoruz. Kentimizin<br />
uluslararası kongre ve fuarlar<br />
bakımından güçlendirilmesi, turizm<br />
vizyonunun temel unsurlarından bir<br />
tanesi.”<br />
Yaşık: “Amacımız İstanbul’un payını<br />
artırmak”<br />
İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu<br />
Üyesi ve İstanbul Kongre ve Ziyaretçi<br />
Bürosu (ICVB) Başkan Yardımcısı<br />
Bahadır Yaşık ise şu açıklamaları yaptı:<br />
“Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen<br />
turizm sektörümüz olarak kaldığımız<br />
yerden devam etmek istiyoruz. Bugün<br />
burada gerçekleşen bu organizasyon<br />
sektör için artı değer yaratacaktır.<br />
Turizm ülkemiz için lokomotif bir<br />
sektör. İstanbul’un küresel turizm<br />
pastasından alacağı payı artırmak, tüm<br />
dünyayı İstanbul’da buluşturmak en<br />
önemli hedefimiz. Pandemi döneminde<br />
turizm sektörü her türlü darbeyi aldı.<br />
Biz turizmciler olarak en kötüyü geride<br />
bırakmanın mutluluğunu yaşıyoruz.”<br />
Bağlıkaya: “MICE 50 sektörü<br />
ilgilendiriyor”<br />
Törenin son konuşmacısı TÜRSAB<br />
Yönetim Kurulu Başkanı Firuz B.<br />
Bağlıkaya; “MICE sektöründeki büyük<br />
buluşmaya sizlerle birlikte şahitlik<br />
etmekten dolayı mutluluk duyuyorum.<br />
Turizm sektörü olarak biz aslında<br />
ihracat sektörüyüz. Son iki yıldır<br />
pandeminin etkisinde yaşadığımız<br />
sıkıntılardan söz etsek de önemimizi<br />
aktarmaktan hiç vazgeçmiyoruz.<br />
Ülkemizi içinde bulunduğu sıkıntıdan<br />
çıkaracak en önemli sektörün turizm<br />
olduğunu ancak desteklenmezse,<br />
turizmcilerin farklı şikayetleri<br />
çözülmezse ve sektör beklentileri<br />
karşılanmazsa turizmden beklenen<br />
fayda alınamaz. MICE sektörünün<br />
turizmde büyük önemi var. 50’ye yakın<br />
sektöre etkisi, ekonomiye katkısı var.<br />
Ancak sorunlar çözülmedi. Çünkü<br />
anlaşılmadığımızı düşünüyorum.<br />
Çünkü gerektiği gibi desteklenmiyoruz.<br />
Ülkemizde bu dönemde maliyet<br />
yüklenen başka bir sektör var mı,<br />
bilmiyorum. Turizm ülkemizin en<br />
önemli sektörü. Tüm sorunlara rağmen<br />
bu ülkede yaşayan turizmciler son 30<br />
yıldır başarılara imza attık. Bugün de<br />
burada turizmcilerin becerisini, gücünü<br />
ve inadını gösteren bir etkinlikte bir<br />
aradayız. ACE of MICE bizi 9’uncu kez<br />
bizi bir araya getiriyor. Konuşacağız,<br />
görüşeceğiz, sürdürülebilirlik kavramını<br />
ortak akılla turizm açısından ele<br />
alacağız.”<br />
düzenli olarak turizmde dünyanın en<br />
büyük 10 başkentinden birisi olan<br />
İstanbul, pandeminin üzerindeki izlerini<br />
silmeye başladı. İstanbul Turizm<br />
Platformu’yla şehrimizde turizmin<br />
geleceğini planlamaya yönelik yenilikçi<br />
ve yaratıcı adımlar atıyoruz. İstanbul<br />
Büyükşehir Belediye Başkanımız<br />
ACE of MICE Exhibition by Turkish Airlines finalinde, CVK Park Bosphorus’un teras mekanı IZAKA’da Jolly<br />
MICE ana sponsorluğundaki AMEzing Party ile katılımcılara unutulmaz bir gece yaşattı.
36<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem etkinlik<br />
İLKER ÜNSEVER<br />
"FETHIYE’NIN ÖLÜDENIZ’INI KONTROLSÜZ<br />
TURIST ARTIŞI ÖLDÜRDÜ"<br />
TÜRSAB’ın stratejik partnerliğinde düzenlenen ACE of M.I.C.E. Exhibition by Turkish Airlines Fuarı kapsamında<br />
düzenlenen “Yaşanabilir Şehirler Ve Sürdürülebilir Turizm” panelinde konuşan TÜRSAB Hukuk Başdanışmanı İlker<br />
Ünsever, “Turizm paradoksunda turist sayısı kontrolsüz arttıkça gelir düşer, bölge değer kaybeder. Kuşadası buna iyi<br />
bir örnektir. Fethiye’nin Ölüdeniz’ini de böyle öldürmeyi başardık aslında.” yorumunu yaptı.<br />
ACE of M.I.C.E. Exhibition by Turkish<br />
Airlines Fuarı kapsamında düzenlenen<br />
“Yaşanabilir Şehirler Ve Sürdürülebilir<br />
Turizm” konulu panel, TÜRSAB<br />
Hukuk Başdanışmanı İlker Ünsever'in<br />
moderatörlüğünde gerçekleşti. Panele KKTC<br />
Turizm ve Çevre Bakanı Müsteşarı Serhat<br />
Aktunç ve Stratejik İletişim ve Öğretim<br />
Tasarımı Uzmanı Prof. Dr. Murat Barkan’ın<br />
konuşmacı olarak katıldı.<br />
Ünsever: “Sürdürülebilirliği sakız<br />
gibi kullanıyoruz”<br />
TÜRSAB Hukuk Başdanışmanı İlker Ünsever<br />
yaptığı konuşmada, “Kavramsal olarak<br />
sürdürülebilirlik sözcüğünü sakız gibi<br />
kullanıyoruz. Her alanda, her sektöre eklenen<br />
bir sıfat oldu. UNDP’nin tanımlaması ile<br />
gerçekleşen turizm hareketi arasında makas<br />
açılıyor. Turizm, endüstriyel anlamda daha<br />
çok turist, daha çok gelir kavramlarını sever.<br />
Bu kavramlar zehirlemeye çok elverişlidir.<br />
Turizmde bu bir paradoksa yol açıyor. Sayı<br />
artıkça gelir de düşer. Değer kaybeder.<br />
Kuşadası iyi bir örnektir. Fethiye’nin<br />
Ölüdeniz’ini öldürmeyi başardık aslında. Bir<br />
destinasyona giden kişi sayısı kontrolsüz<br />
olarak artınca destinasyonun değeri de<br />
düşüyor. BM, UNDP’nin kalkınma kavramına<br />
takılıp bunu büyüme olarak kullananlara<br />
şöyle diyorum; Çok da kalkınma!<br />
Sürdürülebilirlikle kalkınmayı bu anlamda<br />
çelişik buluyorum” ifadelerini kullandı.<br />
Aktunç: “Türkiye’den 4 milyon kişi<br />
düzenli olarak KKTC’ye geliyor”<br />
KKTC Turizm ve Çevre Bakanlığı Müsteşarı<br />
Serhan Aktunç ise, “KKTC’nin ekonomisi<br />
turizme çok bağlı. 2019’da cari açığının<br />
yüzde 63’ünü kaplıyordu. Pandemide bu<br />
oran yüzde 23’e kadar düştü. Kalkınma<br />
ve sürdürülebilirlik arasında fayda zarar<br />
değerlendirmesi yapmak lazım. KKTC’nin<br />
ekonomisi turizme bağlı. KKTC’ye yurt<br />
dışından gelen iş gücü de çok yüksek.<br />
Kıbrıs’ın 2019’daki turizm geliri 960 milyar<br />
dolardı. Ama havuzumuzun altı delik.<br />
Çünkü çalışanlar yabancı ve alınan maaşlar<br />
dolar olarak yurt dışına çıkıyor. Ekonomi<br />
çok yüksek. Uçak biletleri çok yüksek. Bir<br />
adayız. Çözüm bulmalıyız. Türkiye’den 4<br />
milyon kişi düzenli olarak KKTC’ye geliyor.<br />
Ama 80 milyonun haberi yok. KKTC’de<br />
“casino” var diye düşünüyorlar. Topluma<br />
mal olmayan hiçbir şey sürdürülemez.<br />
Pandemide üniversiteler online eğitime<br />
geçti, esnaf üniversiteyi bastı. Çünkü esnaf<br />
üniversitelerden para kazanıyor. Türkiye<br />
bizim en büyük destekçimiz. Kültür, dalış,<br />
gastronomi gibi turizm çeşitlerimiz var. Ama<br />
KKTC’de casino turizmi yapıldığı algısı çok<br />
yüksek” sözleriyle Türkiye’nin KKTC için<br />
önemini vurguladı.<br />
Barkan: “Otellerin yerel ekonomiye<br />
katkisi çok düşük”<br />
Stratejik İletişim ve Öğretim Tasarımı Uzmanı<br />
Prof. Dr. Murat Barkan ise konuşmasında<br />
şunları aktardı: “Kalkınma biraz daha algıları<br />
sınırlıyor. Fazla alan bırakmıyor. Yaşamın<br />
içerisinde pek işe yaramıyor. Bir dönem Doğu<br />
Akdeniz Üniversitesi’nde çalıştım. Kıbrıs’ın<br />
en büyük üstünlüğü çaresizliğiydi. Sanayi<br />
olmadığı için doğa da kirlenmiyor. Bu da<br />
şansıydı. Reklam ve haber eskidendi. İletişim<br />
seçeneklerinin az olduğu yerlerde reklam<br />
ikna eder. Seçeneklerin çok olduğu yönde<br />
ikna gücü azalır. İnsan ilişkileriyle oluşan<br />
tanıtım belki de dedikodu daha etkili. Küresel<br />
ölçekte güven çok öne çıkıyor. Otellerin yerel<br />
ekonomiye katkısı çok düşük. Doğrudan aile<br />
yanında kalma daha çok katkı sağlıyor. İnsan<br />
ilişkilerini güvene dönüştüren bir atmosfer<br />
çok güzel iş yapıyor”.<br />
“Endüstriyel turizmin geleceği çok<br />
karanlık”<br />
İlker Ünsever; “Turizm endüstrisinde<br />
romantizme yer yok. Endüstriyel turizmin<br />
geleceği çok karanlık çünkü sürdürülebilir<br />
değil. Burada karbon ayak izini konuşmak<br />
lazım. En çok izi uçak yolculukları bırakıyor.<br />
Yeniden karayolu ve denizyolundaki zamana<br />
döneceğiz. Hızı azaltacağız. Hız, hazzı<br />
azaltıyor. Doğada hızlı gidenlerin yaşamı<br />
daha kısa oluyor. Sürdürülebilirlikle hızın çok<br />
büyük bir ilgisi var” diye konuştu.<br />
Uçak biletlerinin fiyatlarının yüksek olması<br />
ve çevreye zarar vermesi gibi nedenlerle<br />
alternatif ulaşım arayışında olduklarını<br />
belirten Serhan Aktunç; “Yat turizminde<br />
adımlar atarak alternatif ulaşım yollarını<br />
arıyoruz. Kruvaziyer turizminin gelişmesi<br />
benim öğrenciliğimden beri hayalimdi.<br />
KKTC’nin içinde bulunduğu siyasi durum<br />
nedeniyle bunu yapamıyoruz. Hatay’dan gemi<br />
seferleri başladı. Diğer adalara giden gemiler<br />
Kıbrıs’a da gelir mi? Akdeniz Çanağı’nda<br />
gezen gemiler Yunan Adaları’na uğruyor.<br />
Yunanistan Magosa’ya uğrayan gemilere<br />
diyor ki; Kıbrıs’a gidersen bize gelemezsin.<br />
Yunanistan Akdeniz’deki gemi ticaretini<br />
tek başına yönetiyor. "Burada da bir şeyler<br />
yapılabilir mi ?" diye herkesle konuşuyoruz.<br />
Türk bayraklı gemilerle farklı rotalar<br />
oluşturulabilir. KKTC hepimiz için çok önemli.<br />
Avrupa’dan gelen turistlerin çoğu Larnaka<br />
üzerinden geliyorlar. Ercan Havalimanı’nı<br />
kullanmıyorlar. Bu konuların desteklenip<br />
sübvanse edilmesi önemli. Stratejik önemde<br />
bir adayız. Ortak hareket edip ortak strateji<br />
uygulamalıyız” diyerek alternatif çözüm<br />
önerilerinde bulundu.
38<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem etkinlik<br />
MICE SEKTÖRÜ IÇIN HEYECAN<br />
VERICI YENI ROTALARI AÇIKLADI<br />
DILEYEN GEMIYI TÜMÜYLE<br />
KIRALAYABILECEK…<br />
ACE of M.I.C.E. Exhibition by Turkish Airlines kapsamında MICE sektörüyle bir araya gelen Celestyal<br />
Cruises Türkiye Direktörü Özgü Alnıtemiz, cruise turlarının, kurumsal markalara sağladığı<br />
avantajlara dikkat çekerek; yeni rotaların, yeni mekanların MICE sektörü için heyecan verici olduğunu<br />
belirterek, dileyen kurumun tümüyle gemiyi kiralayabileceğini söyledi.<br />
Kuşadası ve İstanbul deparlı Her<br />
Şey Dahil Yunan Adaları turlarıyla<br />
dikkat çeken Celestyal Cruises,<br />
bu yıl 9.su düzenlenen ACE of M.I.C.E.<br />
Exhibition by Turkish Airlines Kongre,<br />
Toplantı ve Etkinlik Sektörü Fuarı'ndaki<br />
yerini aldı.<br />
Alnıtemiz: "Yeni rotalar MICE<br />
sektörü için heyecan verici"<br />
MICE sektörüne ve kurumlara yönelik<br />
rota ve programlar hakkında bilgi<br />
veren Karavan Cruises’un genel satış<br />
acenteliğini yaptığı uluslararası cruise<br />
firması Celestyal Cruises’un Türkiye<br />
Direktörü Özgü Alnıtemiz, cruise<br />
turlarının, kurumsal markalara sağladığı<br />
avantajlara şöyle dikkat çekti: ‘’Yeni<br />
rotalar yeni mekanlar MICE sektörü için<br />
heyecan verici. Gemilerde kongre ve<br />
motivasyon toplantılarınızı yapabilirsiniz.<br />
Markanızın, ürününüzün lansmanlarını<br />
planlayabilirsiniz. Personel eğitimlerinizi<br />
gerçekleştirebilirsiniz. Bir gemide<br />
markanız özelinde her türlü branding<br />
yapmak mümkün, gemiyi baştan<br />
sona temanıza uygun giydirebilirsiniz.<br />
Gemi konseptimiz, kurumsal<br />
etkinlik planlayanların tüm ihtiyaç<br />
ve beklentilerine cevap verebilecek<br />
bir ürün. Her şeyin bir arada olması<br />
etkinliğinizi tek kalemde tek bir bütçeyle<br />
yapabilme ve tek bir iletişim üzerinden<br />
organizasyonunuzu kontrol edebilme<br />
avantajı sunuyor.‘’<br />
“Dileyen kurum tümüyle gemiyi<br />
kiralayabilir”<br />
Celestyal Cruises olarak düzenledikleri<br />
Yunan Adaları turlarının; MICE<br />
etkinlikleri için kurumlara sıra<br />
dışı bir destinasyon ve kültür keşfi<br />
imkanı sunduğunu belirten Alnıtemiz,<br />
markaların ihtiyaç ve etkinlik<br />
planlarına göre tümüyle gemiyi<br />
kiralayabileceklerini de söyledi:<br />
‘’Eczacılık kongresinden pedodontiye,<br />
dermatolojiden yerel yönetimlere<br />
kadar değişik alanda faaliyet gösteren<br />
kurumlar için toplantı, kongre ve<br />
motivasyon etkinlik çözümleri ürettik.<br />
Gemilerimiz içinde sunduğu çok<br />
yönlü salonları ve alanları, SPA’sı,<br />
lounge’ları, değişik alanlardaki hobi<br />
etkinlikleri ile her türlü temaya hizmet<br />
edebiliyor. Gemideki tüm etkinlik ve<br />
eğlencelerin yanı sıra tüm yemeklerin<br />
dışında ala carte restoranlar için ayrıca<br />
ücret ödenmemesi ve her şey dahil<br />
paketine sınırsız klasik içkilerin de<br />
dahil olması bu turları avantajlı hale<br />
getiriyor. Dileyen kurumlar gemilerimizi<br />
tümüyle kiralayabiliyor. Saygınlığını ve<br />
güvenilirliğini 30 yılı aşkın köklerinden<br />
alan Celestyal Cruises, dünya markası<br />
şirketlerin de ilk tercihlerinden.<br />
Yunan Adaları destinasyonu; tüm<br />
zamanların yükselen değeri. Santorini<br />
ve Mikonos’ta uzun konaklamalı<br />
turlarımız; en sevilen Girit, Rodos, Atina<br />
ve bu yıl rotaya eklenen Selanik, Kavala<br />
gibi destinasyonlar cazip geliyor. Liman<br />
vergileri, sınırsız yiyecek içecek dahil<br />
paket fiyatlar, uçağa binmeden yakın<br />
limandan biniş yapma imkanı, Türkçe<br />
rehberlik hizmetlerimiz gibi pek çok<br />
avantajla kurumlara düşük bütçeyle<br />
yüksek kalitede etkinlik düzenleme<br />
fırsatı sunuyoruz.’’
segmen.com.tr<br />
Restoranlar, kafeler, oteller, yurtlar ve diğer işletmeler;<br />
Seğmen Kakaolu Fındık Ezmesi ile müşterilerinizi Seğmen kalitesi ile buluşturun.<br />
segmengida<br />
Seğmen
40<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem etkinlik<br />
DÜNYANIN EN BÜYÜK<br />
160 DÜĞÜN ORGANIZATÖRÜ<br />
BODRUM ÇALIŞTAYINDA BULUŞTU<br />
Uluslararası Destinasyon Düğün Profesyonelleri Derneği (IADWP)'nin 17. Çalıştayı Bodrum'da gerçekleşti.<br />
Haber: Hatice Ünal Bilen<br />
Uluslararası Destinasyon Düğün<br />
Profesyonelleri Derneği 17.<br />
Çalıştayı 17-18 Mayıs tarihlerinde<br />
gerçekleştirildi. TravelShop Turkey,<br />
Bodrum Belediyesi ve IADWP<br />
Uluslararası Destinasyon Düğün<br />
Profesyonelleri Derneği iş birliği ile<br />
düzenlenen çalıştayda 55’e yakın<br />
ülkeden yaklaşık 160 destinasyon düğün<br />
firması, 20’ye yakın uzman destinasyon<br />
düğün konuşmacısı ve 10’a yakın<br />
büyükelçi yer aldı.<br />
İki günlük program, Azka Otel<br />
Bodrum'da gerçekleşen açılış<br />
seremonisinin ardından destinasyon<br />
düğün konuşmacıları konferansı<br />
ve akşamında Golden Age <strong>Hotel</strong><br />
Yalıkavak'ta IADWP üyeleri için<br />
düzenlenen gala yemeği ve plaket<br />
töreni ile devam etti. Program, 18<br />
Mayıs Çarşamba günü B2B Networking<br />
etkinliği ve 19 Mayıs Perşembe günü<br />
düzenlenen Bodrum şehir turu ile son<br />
buldu.<br />
Kalender: “BODER adaydı ama<br />
aramızda yok”<br />
Uluslararası Düğün Profesyonelleri<br />
Derneği (IADWP)'nin de aynı zamanda<br />
Avrupa ve Asya sorumluluğunu yürüten<br />
TravelShop Turkey Genel Müdürü<br />
Murtaza Kalender, 16.sı 5-8 Ekim 2021<br />
tarihlerinde İstanbul'da gerçekleşen<br />
Uluslararası Destinasyon Düğün<br />
Profesyonelleri Derneği Çalıştayı'nın<br />
bu yılki değerlendirmesini şu sözleriyle<br />
yaptı: "Türkiye' deki ikinci çalıştayımız<br />
bu. Aslında buraya gelmeden önce<br />
beş ayrı ülke adaydı. Biz Bodrum'u<br />
tercih ettik. Bodrum'da BODER aday<br />
olmuştu ama aramızda yok. BODER<br />
çekilince Bodrum Belediyesi ile devam<br />
ettik. Bodrum'da başka iş ortaklarımız<br />
da oldu. IADWP'nin Bodrum Başkanı<br />
Fatih Öztarakçı da çok yardımcıydı,<br />
sponsorumuz oldu."
42<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem etkinlik<br />
“55 ülkeden 160 düğün planlayıcısı<br />
katıldı”<br />
Bodrum'da düzenlenen çalıştaya<br />
yaklaşık 55 ülkeden 160'a yakın düğün<br />
planlayıcısının katılım sağladığını<br />
belirten Kalender, ağırlıklı Hindistan,<br />
Latin Amerika ülkeleri ve Amerika'dan<br />
gelenleri ağırladıklarını söyledi.<br />
Bodrum'daki yoğunluk, kısıtlı oda<br />
sayısı ve kongre salonu yetersizliğinin<br />
yanı sıra katılımcı üyelerin yoğun<br />
sezona girmeleri sebepleriyle sayı bir<br />
miktar düşse de başarılı bir çalıştay<br />
geçirdiklerine işaret eden Kalender<br />
şöyle devam etti: "Misafirlerimizi ilk<br />
gün Gümbet Limanı'ndaki PrimeTime<br />
cruise gemisinde ağırladık. Çok güzel<br />
bir eğlence oldu, hiç beklemedikleri<br />
şovlarla karşıladık onları. Bodrum<br />
Belediye Başkanı Ahmet Aras da<br />
bizi yalnız bırakmadı. bugünkü<br />
toplantımız da iyiydi. Şu an buraya<br />
gelen düğüncüler en az 1 milyon dolar<br />
düğün yapan firmalar. Katılımcılardan<br />
20'ye yakını düğünlerin burada organize<br />
edecek. Yarın da B2B networkumuz var.<br />
Bodrum güzel geçiyor ama çok daha iyi<br />
olabilirdi."<br />
“Dünyada düğün turizmi 350 milyar<br />
dolara çıkıyor”<br />
"Latin Amerka, Arjantin, Brezilya,<br />
Meksika, bunların hepsi bakir bölgeler.<br />
Çok başarılı bir çalıştay oluyor. Bizi<br />
bir acente olarak görmemek lazım,<br />
bir derneğin üyesiyiz biz de. Bu<br />
çalışmalarımız böyle giderse Türkiye<br />
dünya düğün turizmi pazarında çok<br />
önemli noktalara gelecektir." diyen<br />
Kalender, dünya düğün turizminin 350<br />
milyar dolara çıktığını ifade ederek,"<br />
Türkiye bunun sadece yüzde 10'una<br />
aday olmuş olsa 35 milyar dolar yapıyor.<br />
Bu çok büyük bir rakam, çok büyük bir<br />
hedef.” dedi.<br />
“Hindistan'da her yıl bin kişi 1<br />
milyon dolarlık düğün yapıyor”<br />
Hindistan' pazarından bir örnekle<br />
sözlerini sürdüren Kalender,<br />
“Hindistan'da her yıl bin kişi 1 milyon<br />
dolarlık düğün yapıyor, bu çok büyük bir<br />
rakam. En az bir milyon dolar. Biz bu<br />
rakamın yüzde 10'una bile aday olsak<br />
100 milyon dolar yapıyor.” Kalender,<br />
bir sonraki yıl düzenlenecek çalıştayı<br />
Mısır'da yapmayı planladıklarını da<br />
sözlerine ekledi.
44<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem röportaj<br />
KITZIA MORALES<br />
“DÜNYA, TÜRKIYE DESTINASYON<br />
DÜĞÜNLERI IÇIN YARIŞIYOR”<br />
Türkiye düğün turizmi potansiyelinin sınırsız olduğunu belirten IADWP Başkanı Kitzia Morales, dünyada<br />
Türkiye destinasyon düğünleri için bir yarış başladığını kaydetti. Morales, yeni pazar açılımları için<br />
destinasyonların olgunlaşmasının önemine dikkat çekti.<br />
Haber: Hatice Ünal Bilen<br />
Dünyada 2500 üyesi olan New York<br />
merkezli Uluslararası Destinasyon<br />
Düğün Profesyonelleri Derneği<br />
(IADWP), son iki yıldır çalıştay rotasını<br />
Türkiye'ye çevirdi. İstanbul'un<br />
ardından 17. Çalıştayı’nı Bodrum'da<br />
gerçekleştiren IADWP'nin Başkanı<br />
Kitzia Morales, Türkiye'nin düğün<br />
turizmi potansiyelini ve Bodrum<br />
çalıştayını <strong>Hotel</strong> & <strong>Restaurant</strong> Magazine<br />
için değerlendirdi.<br />
“Biliyordum ki, Murtaza o insandı...”<br />
Türkiye pazarına girişini ve Murtaza<br />
Kalender ile iş birliği sürecinden de<br />
kısaca bahseden IADWP Başkanı<br />
Kitzia Morales şunları söyledi:<br />
“Tanışmamız çok komik bir hikayeydi.<br />
Pandemi sırasında bir beyefendi<br />
benimle iletişime geçti, kim olduğunu<br />
bilmiyordum. İtalya ve Amerika'daki<br />
üyelerimize sordum. Herkes Murti'yi<br />
tanıyordu. Konuşmaya başladık. Bana<br />
'Sen Amerika'da güçlüsün ama bunu<br />
Avrasya'ya da getirmemiz gerekiyor.”<br />
“İkimiz de durdurulmazız”<br />
Bütün üyelerimiz ve liderlerimiz<br />
gerçekten Murtaza'yı tanıyordu ve çok<br />
istekli oldukları için iş birliği yaptık.<br />
Murtaza ile ilk konuşmaya başladığımız<br />
anda biliyordum ki, Murtaza o insandı.<br />
Bizimle aynı görüşlere sahip. Aynı<br />
zamanda ülkesini çok seviyor. Ben de<br />
kendi ülkeme bayılıyorum. Turizmi<br />
zaten çok seviyordu ama bizim için en<br />
önemli şey, ikimiz de durdurulamazız."<br />
“Türkiye destinasyon düğünleri için<br />
dünyada bir yarış başladı”<br />
Türkiye’nin düğün turizmi potansiyelini<br />
değerlendiren IADWP Başkanı,<br />
"Dünyada zaten Türkiye'deki<br />
destinasyon düğünleri ile ilgili bir<br />
yarış var. Bunda ülkenizin doğal,<br />
kültürel güzelliklerinizin, gastronomi<br />
değerlerinizin payı büyük. Türkiye'ye<br />
kolay ulaşımı da bu yarışı başlatan<br />
nedenlerden oldu. Burada yapılan iç<br />
düğünlerin de aslında potansiyeli çok<br />
yüksek. Yedi ülke 50 bin tane düğün<br />
yapıldı. Bu da çok iyi bir potansiyele<br />
sahip olduğunu gösteriyor."<br />
“Hindistan, İran, Lübnan'dan<br />
Türkiye’ye yoğun talep var”<br />
Hindistan, İran ve Lübnan'dan Türkiye'ye<br />
çok yoğun bir düğün talebi olduğunu<br />
vurgulayan Morales, Türkiye'de İstanbul<br />
başta olmak üzere Bodrum, Kapadokya<br />
ve Antalya'nın destinasyon düğünlerinde<br />
öne çıktığının altını çizdi. Morales,<br />
Kapadokya'nın çok güzel fotoğraf<br />
verdiğini, Bodrum' un ise yüksek seviyeli<br />
düğünlere uygunluğundan bahsetti.<br />
“Yeni pazarlar için destinasyonlar<br />
olgunlaşmalı”<br />
Dünyada olası yeni pazar açılımlarına<br />
ilişkin görüşlerini de paylaşan IADWP<br />
Başkanı, "Uluslararası düğünlerin<br />
farklı destinasyonlarda da yapılması<br />
için destinasyon olgunluğu önemli.<br />
Bu noktada öncelikle lokal çiftlerin,<br />
lokal düğünlerin yeni destinasyonlarda<br />
yapılması önerinde bulunan Morales,<br />
"Hem kendileri öğrenerek hem de<br />
promod ederek katkıda bulunabilirler."<br />
“Türkiye için potansiyel sınırsız”<br />
Dünyada yılda Amerika hariç, 600 bin<br />
düğün destinasyonu olduğunu belirten<br />
Morales, "Sadece Hindistan'dan<br />
da bahsedersek, yılda bir milyonun<br />
üzerinde desnasyon düğünleri yapılıyor."<br />
dedi. Şu an Türkiye'den sayıları net<br />
bir şekilde alamadıklarını söyleyen<br />
Morales, geçtiğimiz yıl sadece 500'ün<br />
üzerinde destinasyon düğünü yapıldığını<br />
bildiklerini aktardı. Türkiye için<br />
potansiyelin sınırsız olduğunu anlatan<br />
Morales, "Örnek vermek gerekirse,<br />
Meksika tek başına yıl içinde 90 bin<br />
destinasyon düğünü alıyor. Şu an bunu<br />
genişletmek çok olası." diye konuştu.<br />
"Dünyada zaten Türkiye'deki<br />
destinasyon düğünleri ile<br />
ilgili bir yarış var. Bunda<br />
ülkenizin doğal, kültürel<br />
güzelliklerinizin, gastronomi<br />
değerlerinizin payı büyük.<br />
Türkiye'ye kolay ulaşımı<br />
da bu yarışı başlatan<br />
nedenlerden oldu. Burada<br />
yapılan iç düğünlerin de<br />
aslında potansiyeli çok<br />
yüksek. Yedi ülke 50 bin<br />
tane düğün yapıldı. Bu da<br />
çok iyi bir potansiyele sahip<br />
olduğunu gösteriyor."
46<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem röportaj<br />
CANTEKIN<br />
TEMIZER<br />
“BODRUM'UN<br />
ULUSLARARASI<br />
VIZYONA<br />
IHTIYACI VAR”<br />
Haber: Hatice Ünal Bilen<br />
Uluslararası Destinasyon Düğün<br />
Profesyonelleri Derneği<br />
Çalıştayı'na konuşmacı olarak<br />
destek veren SITE Turkey Başkanı<br />
Cantekin Temizer, Bodrum'un<br />
turizm potansiyeline ilişkin önemli<br />
açıklamalarda bulundu. Bodrum'un<br />
uluslarası vizyona ihtiyacı olduğunu<br />
vurgulayan Temizer, "Yeni Bodrum'u<br />
anlatmanın yollarını aramalıyız. Nokta<br />
atışı vurgularla destinasyonu ön plana<br />
çıkarmalıyız" dedi.<br />
Bodrum Çalıştayı'nın iyi geçtiğini<br />
belirten Temizer, "Gelen uluslararası<br />
katılımcılar gerçekten çok etkiliydi.<br />
Meksika'dan Hindistan'a, İtalya'dan<br />
Amerika'ya ve Litvanya'ya çok değişik<br />
bir kitle ağırlandı burada." dedi.<br />
“Yeni Bodrum'u iyi anlatmamız<br />
lazım”<br />
Temizer şöyle devam etti: "Ben<br />
35 yıldan beri turizm sektörünün<br />
içindeyim. Şunu konuşmalıyız, bu<br />
insanlar Bodrum'u satabilirler<br />
ama yeni Bodrum'u iyi anlatmamız<br />
lazım. Gastronomi alanında, eğlence<br />
alanında Bodrum. Tarih, kültür<br />
zaten var. Şimdiki karar vericiler Z<br />
jenerasyonu. Onlar çok farklı. Bodrum<br />
her şeye, herkese hitap eden bir<br />
pazar. Fakat burada gerçekten nokta<br />
atışı vurgular yaparak destinasyonu<br />
ön plana çıkarmamız lazım."<br />
Bodrum'un rekabet gücünün<br />
dünyadaki rakipleriyle<br />
yükseltilebeceğinin altını çizen<br />
Temizer, "Bodrum'un rakibi kim<br />
olabilir, onu iyi belirlememiz lazım.<br />
Şimdi Bodrum o kadar güçlü ve<br />
farklı ki. İşte bu yüzden otellerin<br />
çok kaliteli olması lazım, otellerdeki<br />
servisin benzersiz olması lazım.<br />
Gastronomi çeşitliliği daha artırılmalı<br />
ve de eğlence hayatının hızlı ve<br />
duraksamadan devam etmesi çok<br />
önemli. Tabii ki alışveriş zenginliği,<br />
lokal pazarlar, butik oteller<br />
bakımından güçlü. Sadece büyük<br />
otellerden bahsetmiyorum, butik<br />
oteller, iskele üstünde düğünler yani<br />
Bodrum o kadar farklı bir zenginlik<br />
sunuyor ki, şu anda bunu ön plana<br />
çıkartmaya odklanmalıyız."<br />
“Bodrum'un uluslararası vizyona<br />
ihtiyacı var”<br />
Bodrum'un uluslarası vizyona ihtiyacı<br />
olduğunu vurgulayan Temizer," Bunu<br />
da bizler gibi gerçek lüks turizm<br />
yapanlar dinlenerek başarabiliriz.<br />
Belediyeye standart ve hizmeti<br />
sağlamak noktasında büyük görevler<br />
düşüyor. Ama dediğim gibi Bodrum<br />
çok doğru anlatılamıyor. Hiç mütevazı<br />
olmadan gerçekten yüksek perdeden<br />
konuşmamız lazım."
48<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni yatırımlar<br />
JW MARRIOTT HOTEL ISTANBUL<br />
MARMARA SEA AÇILDI<br />
Marriott Bonvoy'un birbirinden farklı ve özel 30 otel markası arasında yer alan JW Marriott, 9 Mayıs Pazartesi<br />
günü itibariyle JW Marriott <strong>Hotel</strong> Istanbul Marmara Sea otelinin açılışını duyurdu.<br />
Londra merkezli KCA<br />
International tarafından<br />
tasarlanan otelin<br />
estetiği Türkiye’nin canlı<br />
kültürel dokularından ilham<br />
alıyor ve bunu JW Marriott<br />
markasının dingin duyarlılığıyla<br />
birleştiriyor. Lobideki uçan halı<br />
temalı sanat eseri geleneksel<br />
Türk el sanatlarına saygısını<br />
modern bir dokunuşla<br />
ifade ediyor. Sanatçı Khuan<br />
Chew tarafından özel olarak<br />
tasarlanan aydınlatmalar<br />
Türk kültürüne çağdaş bir yaklaşımın<br />
izlerini taşıyor. Lobide yer alan huzur verici<br />
havuzlardan saklı köşelerde misafirleri<br />
bekleyen bahçelere kadar otelin her köşesi<br />
sakinliğe adım atmak isteyen misafirler için<br />
eşsiz fırsatlar sunuyor.<br />
Hem ferah hem lüks bir deneyim<br />
“Seyahat tutkunlarına sunduğu nefes kesici<br />
manzarası ve heyecan verici aktiviteleriyle<br />
JW Marriott <strong>Hotel</strong> Istabul Marmara Sea, bu<br />
tarihi şehri keşfederken unutulmaz anlar<br />
yaşamak isteyen misafirler için ideal,”<br />
diyor Marriott International Lüks Markalar,<br />
Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’dan sorumlu<br />
Başkan Yardımcısı Candice D’Cruz ve<br />
ekliyor; "Bütün JW Marriott otellerinde<br />
olduğu gibi, farkındalık ve konuma bağlılık,<br />
otelin doğa odaklı tasarımına, bütüncül<br />
programına ve esenlik için sunduğu<br />
imkânlara incelikle işlendi.”<br />
Otelde 17 katta konumlanmış ve özenle<br />
tasarlanmış 204 konuk odası ile süitler;<br />
hem ferah hem de lüks bir konaklama<br />
imkânı sunuyor. Odaların çoğu eşşiz<br />
Marmara Denizi manzaralı balkonlara<br />
sahip ve hepsinde geniş<br />
küvetli, yağmur duş başlıklı<br />
mermer banyolar, düz ekran<br />
televizyonlar ve birbirinden<br />
ayrı çalışma ve yaşam alanları<br />
bulunuyor. Akıllı aydınlatmalar<br />
misafirleri gece uykuya<br />
hazırlarken sabahları da<br />
nazikçe uyandırıyor. Otel’deki<br />
süit odalar geniş ve modern<br />
oturma odaları ile özel mutfak<br />
alanları sunuyor. Signature ve<br />
Presidential süitler misafirler<br />
için teras jakuzilerinin ve<br />
oturma odasında BOSE ® müzik sisteminin<br />
tadını çıkarma imkânı sunuyor. Presidential<br />
süit ayrıca Marmara Denizi'nin büyüleyici<br />
manzarasına karşı konumlandırılmış<br />
banyosunda bir jakuzi ve özel bir spor<br />
salonu da bulunduruyor. Marriott Bonvoy®<br />
Platinum, Titanium ve Ambassador Elite<br />
üyeleri ve bütün executive oda misafirleri,<br />
sabahları kahvaltı ve gün boyunca özenle<br />
seçilmiş kokteyller, atıştırmalıklar ve tatlılar<br />
gibi ikramlar sunan ayrıcalıklı Executive<br />
Lounge erişiminin tadını çıkarabilirler.
Michelin yıldızlı şef Asya mutfağını<br />
Türkiye'ye tanıtacak<br />
JW Marriott <strong>Hotel</strong> Istanbul Marmara Sea<br />
konuklarına ve İstanbullulara unutulmaz<br />
ziyafet deneyimleri ve sevdikleriyle bir araya<br />
gelme fırsatları sunarken ayrıca yüzlerce<br />
çeşit lezzete de ev sahipliği yapıyor. Gün<br />
boyu hizmet veren Ceres, misafirlere<br />
Akdeniz, Orta Doğu, Güneydoğu Asya ve<br />
füzyon mutfaklarına ait yemekleri ve otelin<br />
adeta denizle iç içe konumundan ilham<br />
alan deniz ürünlerini tatma imkânı sunuyor.<br />
Zengin içerikli pazar brunchları ve küçük<br />
misafirler için eğlenceli aktivitelerle dolu<br />
aile dostu otelin aynı zamanda en önemli<br />
özelliklerinden birisi de taze ekmek ve<br />
enfes pizzaların pişirildiği bir taş fırına sahip<br />
olmasıdır. Terasta aynı zamanda yemek<br />
pişirme istasyonları ve açık mutfaklar da yer<br />
alıyor.<br />
Konuklar, The Pearl'de tatlı ve tuzlu<br />
atıştırmalıkların yanı sıra beş çayı ve<br />
serinletici kokteyllerin tadını çıkarırken<br />
Marmara Denizi'nin doğal manzarasının<br />
keyfini çıkarabilirler. The Vitola Lounge özel<br />
hazırlanmış kokteylleri, hafif yemekleri,<br />
puroları ve rafine bir ambiyansı bir araya<br />
getirirken, Spa Lounge kusursuz bir<br />
gündüz kaçamağı deneyimi sunuyor. Ferah<br />
renklerle bezeli bu rahatlatıcı atmosferde<br />
insanın içini ısıtan günışığına yeşilin her<br />
tonu eşlik ediyor ve taze meyve sularıyla<br />
sağlıklı atıştırmalıklardan oluşan menü<br />
misafirleri bekliyor. Otelin açık sonsuzluk<br />
havuzunun kenarında yer alan Sail Bar, canlı<br />
müzik ve deniz esintisi eşliğinde lezzetli<br />
atıştırmalıklar ve kokteyller sunuyor. Las<br />
Vegas, Paris, Dubai ve Londra’daki başarılı<br />
restoranlarının ardından Michelin Yıldızlı<br />
Şef Akira Back <strong>Haziran</strong> ayında JW Marriott<br />
<strong>Hotel</strong> Istanbul Marmara Sea’de yaratıcı<br />
Asya mutfağını tüm Türkiye’ye tanıtmaya<br />
hazırlanıyor.<br />
Otelin organik domates, nane, maydanoz,<br />
roka, biberiye, zeytin, Marmara'ya özgü<br />
yeşillikler ve çok daha fazlasının yetiştirildiği<br />
özel JW Garden bahçesi ile birlikte<br />
yürüttüğü "çiftlikten masaya" konsepti<br />
bulunuyor. Bu bahçeden elde edilen<br />
mahsuller otelin bütün mutfaklarında<br />
kullanılıyor.<br />
özel bakım ve uygulamalarla kendilerini<br />
şımartabilir. Bu huzur dolu vaha, misafirleri<br />
sekiz uygulama odasını, ayrıcalıklı VIP bakım<br />
odasını, özel jakuziyi ve sağlık paketlerini<br />
deneyimlemeye davet ediyor. Otelde aynı<br />
zamanda açık ve kapalı sonsuzluk havuzları,<br />
çocuk havuzları ve modern dokunuşlu Türk<br />
hamamları bulunuyor.<br />
Son teknoloji Technogym ekipmanlarıyla<br />
donatılmış La Vallée Fitness ve Wellness<br />
Merkezi, programında gün batımı eşliğinde<br />
yoga, nefes egzersizleri ve terasta spinning'i<br />
de içeren çeşitli fitness derslerine katılma<br />
imkânı sunuyor. Yaşı fark etmeksizin<br />
bütün misafirlerin tadını çıkarabileceği aile<br />
etkinlikleri arasında yelkenli dersleri, lüks<br />
geziler ve yürüyüş turları bulunacak.<br />
Etkinlikler ve kutlamalar için ideal<br />
destinasyon<br />
Muhteşem konumu ve nefes kesen<br />
deniz manzarası ile Otel kurumsal<br />
organizasyonlara, şık düğünlere ve sosyal<br />
etkinliklere ev sahipliği yapmak için<br />
olağanüstü bir ortam sunuyor. Deneyimli ve<br />
işinde uzman etkinlik planlama uzmanları<br />
2,150 metre karelik etkinlik alanı, 8 toplantı<br />
salonu, son teknoloji görsel ekipmanlar,<br />
dışarıdan kendine ait girişi ve gelin odası<br />
bulunan 600 kişilik balo salonu ve 24<br />
saat ofis hizmeti sunan business center<br />
ile bütün davet ve organizasyonların<br />
hayata geçirilmesi için her daim desteğe<br />
hazırdır. Etkinlikler için menülerimiz, hafif<br />
içeceklerden tam ziyafet menülerine kadar<br />
çeşitli seçeneklerden oluşmaktadır.<br />
JW Marriott <strong>Hotel</strong> Istanbul Marmara Sea'de<br />
düğünler, arka planda Marmara Denizi'nin<br />
muhteşem manzarasının eşlik ettiği zarif<br />
balo salonunda gerçekleşiyor. Aynı zamanda<br />
hem açık hava teras alanına, hem gelin<br />
odasından doğrudan erişime ve hem de<br />
ünlü şef Akira Back tarafından hazırlanmış<br />
bir menü seçeneğine sahip olan bu balo<br />
salonunun İstanbul'da bir benzeri daha<br />
bulunmuyor.<br />
Bütüncül sağlık için<br />
JW Marriott <strong>Hotel</strong> Istanbul Marmara<br />
Sea'nin her bir detayı misafirlerin sağlığı<br />
ve mutluluğu göz önünde bulundurularak<br />
tasarlandı. Dingin deneyimler için<br />
tasarlanan ve misafirleri anın tadını<br />
çıkarmaya davet eden “Serene Spaces”,<br />
otelin doğal ortamında keşfedilmeyi<br />
bekliyor. Hem bedeni hem ruhu besleyen<br />
eşsiz bir atmosfer arayan misafirler,<br />
İsviçre'nin dünyaca ünlü güzellik markası<br />
La Vallée SPA'nın Türkiye'deki merkezinde
50<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni yatırımlar<br />
RADISSON <strong>2022</strong>’DE<br />
330 OTEL IÇIN ANLAŞMA PLANLIYOR<br />
Stratejik dönüşüm planı doğrultusundaki hedeflerini gerçekleştiren Radisson Otel Grubu,<br />
<strong>2022</strong> yılında 330 otel için anlaşma imzalamayı planlıyor.<br />
2021’i anlaşmalar açısından şimdiye<br />
kadar ki en başarılı yıl olarak<br />
geçiren Radisson Otel Grubu,<br />
Uluslararası Otel Yatırım Forumu’nda<br />
(IHIF), EMEA ve APAC bölgelerinde<br />
<strong>2022</strong>’de 15.000 oda ve 330 otelle<br />
güncellenmiş büyüme planlarını<br />
duyurdu.<br />
2021 yılı boyunca Radisson Otel Grubu,<br />
hissedarları Jin Jiang ile Sino-Ceef’in<br />
destekleri ile, grup otelleri genelinde<br />
geliri en üst düzeye çıkartmak<br />
için sınıfının en iyisi sistemlerin<br />
uygulanmasıyla kârlılığı en üst seviyeye<br />
çıkararak beş yıllık dönüşüm planını<br />
uygulamaya devam etti. Grup, bu plan<br />
kapsamında, işletim sistemlerine<br />
yatırıma devam edilmesi neticesinde<br />
sektördeki en iyi brüt işletme gelirini<br />
elde etti. Radisson Otel Grubu, <strong>2022</strong><br />
yılında imzalamayı planladığı 330<br />
yeni anlaşma ile şirketin anlaşmalar<br />
konusunda şimdiye kadarki en başarılı<br />
yılı olan 2021’i de geçecek.<br />
2025’e kadar global portföyünü iki<br />
katına çıkaracak<br />
Radisson Otel Grubu, EMEA (Avrupa,<br />
Orta Doğu ve Afrika) ve APAC (Asya-<br />
Pasifik) portföyü genelinde imzaladığı<br />
50’yi aşkın anlaşma ve otel açılışı ile<br />
<strong>2022</strong> yılına güçlü bir başlangıç yaptı.<br />
<strong>2022</strong>’nin geri kalanında, iş ortaklarıyla<br />
birlikte ekleyeceği 45 otelle EMEA’daki<br />
otel sayısını ikiye katlamayı ve 285<br />
yeni otelle APAC’daki otel sayısını<br />
büyük ölçüde artırmayı planlayan<br />
Grup, APAC’da sağlayacağı büyümeyle<br />
2025 yılına kadar global portföyünü iki<br />
katına çıkarma hedefine bir adım daha<br />
yaklaşmış oldu. EMEA’daki büyüme<br />
için önemli odak noktalarından biri de<br />
Grubun orta ölçekli yaşam tarzı markası<br />
prizeotel’in genişletilmesi olacak.<br />
Grubun her pazar için doğru çözümler<br />
sunan dokuz farklı markadan oluşan<br />
kapsamlı portföyü büyümeye devam<br />
ediyor. 2018 yılındaki lansmanından<br />
bu yana Radisson Collection markası<br />
kapsamındaki otel sayısı Berlin, Bilbao<br />
ve Riyad’daki son açılışlarla birlikte<br />
45 otele ulaştı. Avrupa’nın en büyük<br />
üst düzey lüks markası konumunu<br />
güçlendirmeye devam eden Radisson<br />
Blu markasının global portföyündeki<br />
otel sayısı ise, yakın zamanda İspanya,<br />
Madagaskar, Yunanistan, Türkiye,<br />
Hindistan ve Sri Lanka’da eklenen<br />
otellerle 400’e yaklaştı. Radisson<br />
markası, Sri Lanka, Maldivler,<br />
Hindistan, Vietnam, Fransa, Türkiye ve<br />
Tunus’ta eklenen yeni otellerle dünya<br />
çapında yaklaşık 300 otele ulaştı.<br />
Radisson RED portföyü ise dünya<br />
genelinde yaklaşık 70 otelle büyüme<br />
kaydetti. Grup ayrıca, Hindistan,<br />
Vietnam, Yunanistan, Senegal,<br />
Polonya ve Türkiye’de yaptığı yeni otel<br />
anlaşmaları ile Resort ve Rezidans<br />
sektörlerinde de konumunu güçlendirdi.<br />
55 oteli aşkın bir global portföye<br />
ulaştı<br />
Radisson Individuals markası da 2020<br />
yılındaki başarılı lansmanından bu yana<br />
operasyonda ve geliştirilme aşamasında<br />
olan 55 oteli aşkın bir global portföye<br />
ulaştı. Grup, 2025 yılına kadar<br />
Hindistan’daki Radisson Individuals otel<br />
sayısını iki katının üzerine çıkarmayı<br />
planlıyor. Radisson Otel Grubu,<br />
pazar talebi doğrultusunda benzersiz<br />
deneyimlere yönelik Hindistan pazarı<br />
için özel olarak tasarlanmış yeni yaşam<br />
tarzı markası Radisson Individuals<br />
Retreats’in lansmanını yaptı.<br />
Grup ayrıca otel sahiplerine ve<br />
yatırımcılara yeni ve kolay bir dönüşüm<br />
çözümü sunan prizeotel markasıyla<br />
ilgili büyüme planlarını da açıkladı.<br />
prizeotel, dönüştürülebilir esnek<br />
mekanlar sunan canlı ve hareketli<br />
kentsel lokasyonları tercih eden ve<br />
her zaman çevrimiçi olan teknolojiye<br />
meraklı, orta ölçekli yaşam tarzı<br />
sürdüren gezginlere yönelik tasarım<br />
odaklı bir markadır. Grup, mevcut<br />
prizeotel portföyünü önümüzdeki beş<br />
yıl içerisinde belirli AB ülkelerinde<br />
yapacağı 45 anlaşmayla genişletmeyi ve<br />
ayrıca markayı Birleşik Krallık pazarına<br />
da sunmayı planlıyor.
otelinize<br />
bir yıldız da<br />
bizden!<br />
Dünyanın yükselen sağlıklı içecek trendi "kombucha" ile<br />
misafirleriniz yepyeni bir deneyim yaşasın,<br />
sizin yıldızınız parlasın!<br />
info@shamansecret.com
52<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni yatırımlar<br />
MARRIOTT,<br />
ORTADOĞU'DAKI ILK<br />
RITZ-CARLTON OTELI<br />
IÇIN IMZA ATTI<br />
Marriott International, The Red Sea Development Company ile Ortadoğu'daki<br />
ilk Ritz-Carlton Oteli için anlaştığını duyurdu.<br />
Marriott International, Ritz-<br />
Carlton Reserve markasını Suudi<br />
Arabistan'ın batı kıyısına getirmek<br />
için The Red Sea Development Company<br />
ile anlaşma imzaladığını duyurdu. 2023'te<br />
açılması planlanan Ritz-Carlton oteli<br />
Nujuma'nın; merakla beklenen Kızıldeniz<br />
destinasyonunun bir parçasını oluşturması,<br />
duyulara hitap eden benzersiz hizmet<br />
kalitesini, doğal güzellik ve yerli tasarımla<br />
harmanlayarak kişiselleştirilmiş bir deneyim<br />
sunması bekleniyor. Nujuma, markanın<br />
Orta Doğu'daki ilk mülkü olacak ve dünya<br />
çapında yalnızca beş tane bulunan Ritz-<br />
Carlton Reserve markasına katılacak.<br />
Briet: “İzole bir yaşamı ve inceliği<br />
harmanlayacak”<br />
Marriott International Avrupa, Orta Doğu ve<br />
Afrika'dan Sorumlu Geliştirme Sorumlusu<br />
Jerome Briet: “En lüks markamız Ritz-<br />
Carlton Reserve'ü ve onun hizmet<br />
deneyimini Orta Doğu'ya getirmekten<br />
heyecan duyuyoruz. Dünyanın en çok<br />
beklenen turizm projelerinden birinde<br />
mükemmel bir konuma sahip olacak<br />
tesis, son derece kişiselleştirilmiş lüks bir<br />
deneyim sağlamak için izole bir yaşamı ve<br />
inceliği harmanlayacak" diye konuştu.<br />
Nujuma, Kızıldeniz'in Blue Hole adalar<br />
kümesinin parçası olan bir dizi özel ada<br />
üzerinde yer alacak. Bozulmamış doğal<br />
güzelliklerle çevrili ve çevreyle kusursuz<br />
uyum sağlayacak şekilde tasarlanan tesiste,<br />
bir ila dört yatak odalı 63 adet villa yapılması<br />
planlanıyor. Planlar ayrıca lüks SPA, yüzme<br />
havuzları, birden fazla yiyecek-içecek alanı,<br />
alışveriş ve koruma alanı da dahil olmak<br />
üzere bir dizi lüks tesis ve olağanüstü<br />
hizmeti içeriyor. Yeni açılacak otelin ayrıca<br />
18 adet Ritz-Carlton Reserve markalı<br />
rezidans ile sahiplerine benzersiz bir yaşam<br />
deneyimi sunması bekleniyor.<br />
Özel ve dönüştürücü bir konaklama<br />
deneyimi<br />
Ritz-Carlton Reserve, bilinmeyene doğru<br />
bir kaçış sunuyor: İnsan ilişkilerini merkeze<br />
alan, yerel kültür mirası, doğal çevrenin<br />
benzersiz unsurlarını bir araya getiren özel<br />
ve dönüştürücü bir konaklama deneyimi.<br />
Farklı ve lüks bir kaçış arayan en seçici<br />
gezginler için, son derece duyarlı ve<br />
kişiselleştirilmiş hizmetle yerli lezzetleri<br />
bir araya getiren şık, rahat ve samimi bir<br />
havaya sahip Ritz-Carlton Reserve mülkleri,<br />
dünyanın özenle seçilmiş köşelerinde<br />
gizleniyor. Ritz-Carlton Reserve’ün<br />
Tayland, Japonya, Endonezya, Porto Riko ve<br />
Meksika’da mülkleri bulunuyor.<br />
The Red Sea Development Company CEO'su<br />
John Pagano, “Ritz-Carlton Reserve'ü,<br />
Kızıldeniz için lüks marka koleksiyonumuzla<br />
buluşturmaktan heyecan duyuyorum. Dünya<br />
çapında, Ritz-Carlton Reserve mülkleri,<br />
sürdürülebilir uygulamalara bağlı, benzersiz<br />
lüks deneyimler ve kişiselleştirilmiş<br />
hizmetler sunan kaçış destinasyonları<br />
olarak biliniyor. Önümüzdeki yılın<br />
başlarında açılışını planladığımız birinci sınıf<br />
markanın, gelecekteki konuklarını şimdiden<br />
heyecanlandırdığından eminiz” dedi.<br />
Kızıldeniz Projesi, Suudi Arabistan'ın batı<br />
kıyısında 28 bin kilometrekarelik alanı<br />
kapsayan iddialı bir turizm projesi. En<br />
yüksek sürdürülebilirlik standartları ile<br />
geliştirilen destinasyonun rahatlığı ve<br />
doğallığı amaçlayan yeni bir lüks deneyimi<br />
sunması bekleniyor. Proje, el değmemiş<br />
90'dan fazla takımadasının yanı sıra sönmüş<br />
volkanlar, geniş çöller, dağlar, vadiler ve bin<br />
600'den fazla kültürel miras alanına sahip.
54<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni yatırımlar<br />
ASPERA HOTEL GOLDEN<br />
HORN PERA’DA AÇILDI<br />
Asmar Holding, İstanbul’daki ilk yatırımı olan Aspera <strong>Hotel</strong> Golden Horn’u<br />
Pera’da hizmete açtı. Yurt içi ve yurt dışında endüstri, inşaat ve denizcilik<br />
sektörlerinde faaliyet gösteren yatırımcı şirket, inşaat çalışmalarında sona<br />
yaklaşılan Altunizade otelinden sonra Taksim yatırımını da 2023’te hizmete<br />
açacağını duyurdu.<br />
Aspera <strong>Hotel</strong> Golden Horn,<br />
İstanbul’un kalbinde, Pera’nın<br />
merkezinde kapılarını açtı.<br />
Agatha Christie temalı Cafe No:411 ve<br />
spa merkeziyle oluşturduğu farklılıkları<br />
daha da yukarıya taşıyan otel, 42 odası<br />
ve toplantı salonlarıyla hizmet veriyor.<br />
Şehrin merkezindeki otelin giriş<br />
katındaki Agatha Christie temalı Cafe<br />
No:411 ile cafe/ bistro lezzetleri ve<br />
yakında açılacak olan ZEN SPA Merkezi<br />
sağlık ve zindelik ayrıcalıklarıyla<br />
sunuluyor. Teras kattaki Akdeniz temalı<br />
AGIO Roof Restoranı ise misafirlerine<br />
ezber bozan deneyimler vaat ediyor.<br />
Şişhane Meydanı’nda, Beyoğlu’nun<br />
Haliç cephesinde Tarihi Yarımada’ya<br />
bakan cephesinde, tüm İstanbul’a<br />
rahatlıkla erişim imkânı sunan otel,<br />
benzersiz gün batımı manzarasında<br />
şehrin egzotizmini tüm odalarından<br />
başarıyla yansıtıyor.<br />
Terasta caz var!<br />
Misafirlerine her zaman keyifli anlar<br />
yaşatmayı misyon edinen Aspera<br />
<strong>Hotel</strong> Golden Horn, bu misyonunun<br />
ilk adımı olarak 30 Mayıs Pazartesi<br />
akşamı terasının Pera manzarasında,<br />
dünyaca ünlü çok özel bir caz ekibinin<br />
konseriyle yaza merhaba dedi. Dünya<br />
caz basını ustalarınca ‘vokal sanatının<br />
ateşli bekçileri’ olarak tanımlanan ve<br />
Amy London, Dylan Pramuk, Jeanne<br />
O’Connor ve Pete McGuinness’dan<br />
oluşan Amerikalı dörtlü, davetlilere<br />
eşsiz bir konserle unutulmaz bir müzik<br />
ziyafeti sundu. Canlı, harmonik ve<br />
büyüleyici bir vokal deneyimi sunan<br />
gruba, Türk caz dünyasının değerli<br />
sanatçıları da eşlik etti. Ekipteki<br />
sanatçılar ise; basta Ozan Musluoğlu,<br />
klavyede Uraz Kıvaner ve davulda Ekin<br />
Cengizkan oldu.<br />
Aspera <strong>Hotel</strong> Golden Horn, yılların mirasına saygılı mimarisi,<br />
günümüzün konformist imkanlarına sahip yenilikçi özellikleri,<br />
uluslararası turizm standartlarının üzerinde hizmet anlayışını,<br />
geleneksel Türk Misafirperverliği özeniyle benzersiz bir şekilde<br />
sunmaya hazır.
56<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni yatırımlar<br />
HER<br />
ODASINDA<br />
AYRI BIR<br />
HIKAYE<br />
MONRÊVE<br />
ALAÇATI<br />
Eğlencenin merkezinde huzuru<br />
vaad eden, her odasında ayrı bir<br />
hikayesi olan, sanatla iç içe bir<br />
otel, Monrêve Alaçatı açıldı. 27<br />
Mayıs Cuma günü İzmir iş dünyası<br />
ve özel misafirlere kapısını açan<br />
otel, haziran ayı itibariyle yaz-kış<br />
açık olacak, yıl boyu Alaçatı’da<br />
misafirlerini kabul edecek.<br />
Dört farklı konseptte 16 odası bulunan<br />
Monrêve, sanat odaklı dekorasyonuyla<br />
dikkat çekiyor. Monrêve, Alaçatı’da<br />
eğlencenin tam merkezinde ancak kalabalığın<br />
ve telaşın uzağında huzurlu bir tatil için en<br />
uygun adres. Fransızca’da “Benim Hayalim”<br />
anlamına gelen Monrêve, Lucien Arkas ve<br />
nişanlısı Merve Sakallı’nın birlikte açtıkları<br />
otelin adı, ortak bir hayalin ürünü. Ege<br />
ve Akdeniz mutfağının seçkin lezzetlerini<br />
misafirlerine sunan Monrêve <strong>Restaurant</strong>‘ın<br />
özel tatlarına, Lucien Arkas Bağları’nın<br />
şarapları eşlik ediyor. Otelin en önemli<br />
özelliklerinden biri de otel misafirlerine<br />
sunulan yedi yıldızlı konsiyerj hizmeti. Yakın<br />
çevre için günlük kültürel ve gastronomik<br />
turlardan özel tenis ya da yelken eğitimine,<br />
plaj rezervasyonundan havaalanı transferine<br />
kadar her ihtiyaca cevap verecek şekilde<br />
hazırlanmış.<br />
Her odasında ayrı bir hikâye saklı<br />
Otel girişinde sizi Ay Tanrıçası Selena’nın<br />
bronz heykelinin karşıladığı otel, dünyaca<br />
ünlü birçok sanatçının eserlerinden oluşan<br />
Arkas Koleksiyonu’nun seçkin eserlerinin<br />
reprodüksiyonlarıyla zenginleştirilmiş.<br />
Dört farklı konseptte tasarlanan 16 odada<br />
birbirinden farklı hikayeler var. Dört metre<br />
uzunluğa kadar çıkan yatak başları ve<br />
rölyefleriyle diğer odalardan ayrılan bu odalar<br />
mermer şömineleriyle şık bir tasarıma<br />
sahip Concensus odalardan birinde Arkas<br />
Koleksiyonu'na ait Albert Aublet’in “Selena<br />
Tablosu”ndan esinlenerek Heykeltıraş<br />
Timur Tekbaş tarafından yapılmış "ay kız"<br />
rölyefi de bulunuyor. Antik çağda, Büyük<br />
Menderes nehrinin tanrı olduğuna inanan<br />
insanlar tarafından nehir tanrısına verilen<br />
ad olan "Meandros", Monrêve Alaçatı’da<br />
dört odaya ismini verirken, yüksek sütunlu<br />
oda tasarımına ilham kaynağı oluyor. Yine<br />
Arkas Koleksiyonu'ndan seçilen özel eserler<br />
asma yaprakları, dağ laleleri, bahar dalları ve<br />
leylaklarla duvarları süslerken, unutulmaya<br />
yüz tutmuş eski bir Osmanlı sanatı olan Kat'ı<br />
sanatı, sanatçı Olcay Kahraman’ın işlemesiyle<br />
odada ayna kenarlarından sarkarak<br />
kompozisyonu bütünlüyor.<br />
Eski İzmir kıyı şeridindeki yalı bahçelerinden<br />
esinlenen Smyrna odaları özel tasarım<br />
mobilyalarla döşenirken, temaya uygun dış<br />
cephe lantern tarzı aydınlatmalar bu odalar<br />
için hazırlanmış. Smyrna odalarında Arkas<br />
Koleksiyonu'ndan seçilen eserler tablo<br />
olarak duvarları süslüyor. Eserlerin kadın<br />
karakterlerinin mavi temalı aksesuarları ise<br />
havayı tamamlıyor. otelde bir diğer hikâyeyi<br />
de Antre odalar anlatıyor. Antre odalarında,<br />
Arkas Koleksiyonu'nun doğa manzaralarından<br />
seçilmiş tabloları, duvar kâğıdı olarak<br />
kullanılırken her odada ayrı bir eserin sureti<br />
var. 2,5 metre yüksekliğindeki ağaç figürü,<br />
yatak başı mobilyası olarak tasarlanmış masif<br />
çitler ile bütünleşiyor. Doğa temasının baskın<br />
olduğu Antre odalar, bahar dalı konseptiyle<br />
aydınlatılırken, makyaj aynaları gün batımı<br />
formunu anımsatıyor.<br />
Menüde “Her şey zamanında güzel”<br />
Monrêve Alaçatı’nın misafirleri, Ege ve<br />
Alaçatı lezzetleriyle oluşturduğu eşsiz<br />
kahvaltıyla başladıkları günü, Akdeniz ve<br />
Ege mutfağının yanı sıra mevsime özel<br />
menüsüyle damaklarda yer edecek Monrêve<br />
<strong>Restaurant</strong>’ta bitiriyor. Lucien Arkas<br />
Bağları’nın benzersiz aromalara sahip<br />
ödüllü şarapları ise seçilen lezzetlerin en<br />
değerli eşlikçisi oluyor. Bu lezzetleri yerinde<br />
deneyimlemek isteyenlerse Arkas Turizm’in<br />
düzenlediği Ege’nin toprağını, suyunu iklimini;<br />
özen, sevgi ve sabırla harmanlayarak kendi<br />
özgü lezzetlerini yaratan Lucien Arkas Bağları<br />
turlarına katılabiliyor. Monrêve <strong>Restaurant</strong>’ta<br />
deneyimler sadece yemekle sınırlı değil,<br />
Sevgililer Günü’nden En Uzun Gece<br />
etkinliğine, Deniz Mahsulleri Haftası’ndan<br />
Şarap Tadım Günleri’ne birçok etkinlikle<br />
misafirlerine unutulmaz anılar yaşatacak<br />
restoran ayrıca canlı müzik akşamları ve Caz<br />
Gecesi ile kulaklara hitap ediyor.
UYKUNUN<br />
Doğa her zaman oak noktamızdı, aık bu görevimizi en ileriye taşıyoruz.<br />
Boyteks’in canlı haklarına saygılı ve çevre dostu yaklaşımı sayesinde, vegan<br />
yatak kumaşı insanlara, gezegene veya hayvanlara zarar vermeden daha<br />
iyi bir uyku oamı meydana getirmek için tasarlanmıştır.<br />
Hometex<br />
17-21 MAYIS <strong>2022</strong><br />
Hall: 1 Stand: 1-D02<br />
ISTANBUL/TURKEY<br />
India Mattresstech<br />
Expo<br />
02-05 HAZİRAN <strong>2022</strong><br />
Hall: 1 Booth: B200<br />
BANGALURU/INDIA<br />
Sleep Expo ME<br />
07-09 HAZİRAN <strong>2022</strong><br />
Hall: 1 Booth: B50<br />
UAE/DUBAI<br />
Salone del Mobile<br />
07-12 HAZİRAN <strong>2022</strong><br />
Hall: 18 Booth: E14<br />
MILANO/ITALY<br />
Heimtextil<br />
21-24 HAZİRAN <strong>2022</strong><br />
Hall: 3 Booth: A11<br />
FRANKFURT/GERMANY<br />
ForMóbile<br />
05-08 TEMMUZ <strong>2022</strong><br />
Hall: 1 Stand: D030<br />
SÃO PAULO/BRASIL<br />
BOYTEKS TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET A.Ş.<br />
1. O.S.B. 8. Cad. N: 60 38070 Kayseri/TURKEY P. +90 352 322 0588 F. +90 352 322 0589
58<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni yatırımlar<br />
TÜRKIYE’DEKI ILK RADISSON<br />
INDIVIDUALS OTELI AÇILDI<br />
Radisson Otel Grubu, Türkiye’deki ilk Radisson Individuals oteli, Royan <strong>Hotel</strong> Hagia Sophia Istanbul,<br />
a member of Radisson Individuals’ın açılışını duyurdu.<br />
Ayasofya, Topkapı Sarayı, Sultanahmet<br />
Camii ve Kapalı Çarşı dahil olmak<br />
üzere, pek çok turistik mekâna<br />
yürüme mesafesinde olan Royan <strong>Hotel</strong><br />
Hagia Sophia Istanbul, a member of<br />
Radisson Individuals, Tarihi Yarımada'nın<br />
kabinde yer alıyor. Royan <strong>Hotel</strong> Hagia<br />
Sophia Istanbul, a member of Radisson<br />
Individuals otelinin açılmasıyla Türkiye’ye<br />
beşinci Radisson Otel Grubu markasını<br />
kazandırıran grup, ülke genelindeki<br />
portföyünü, operasyonda ve yapım<br />
aşamasında olan oteller ile birlikte 40’ın<br />
üzerine çıkarıyor.<br />
49 adet standart, premium ve suit<br />
odalarıyla konuklarının evlerindeki sıcaklığı<br />
yakalayabilecekleri ortamlar sunuyor.<br />
Konuklar ayrıca, etkileyici görünüme sahip<br />
Marmara Denizi’ne ve bahçelere bakan<br />
odalarla manzaranın keyfini çıkarıyor.<br />
Otelde konuklara hizmet veren iki restoran<br />
bulunuyor, öğle yemeği ve akşam yemeği<br />
keyfini sıcak ve rahatlatıcı bir atmosferde<br />
çıkarabilecekleri Lobby Lounge ve kahvaltı<br />
ve uluslararası mutfakların lezzetlerini<br />
doyasıya deneyimleyebilecekleri Rooftop<br />
Restoran.<br />
Rankoussi: “2023 itibarıyla 50 otelin<br />
üstüne çıkmayı hedefliyoruz”<br />
Radisson Otel Grubu Afrika ve Türkiye<br />
Geliştirme Başkan Yardımcısı Ramsay<br />
Rankoussi, konuyla ilgili olarak şu ifadeleri<br />
kullanıyor: “Radisson Otel Grubunun,<br />
Türkiye’deki ilk Radisson Individuals<br />
oteline ilişkin anlaşmayı imzalayarak<br />
otelin açılışını yapmasıyla birlikte Grubun<br />
Türkiye’deki faaliyetlerini genişletmiş<br />
olduğunu açıklamaktan mutluluk<br />
duymaktayız. En yeni markamızla,<br />
bağımsız niteliğini korumayı amaçlayan ve<br />
zamanla grubun ana markaları arasında<br />
yer almayı isteyen, otel olarak kendi marka<br />
kimliklerini tesis etmiş ve hizmet puanı<br />
yüksek olan münferit oteller üzerinden<br />
hizmet vermeyi hedefliyoruz. Otel,<br />
Radisson Otel Grubu'nun global ağının<br />
avantajlarından ve grubun ülkedeki güçlü<br />
varlığının getirilerinden yararlanacaktır.<br />
Türkiye’de, operasyonda olan veya yapım<br />
aşamasında çalışmaları devam eden<br />
otel sayısını 2023 itibarıyla 50’nin üzerine<br />
çıkarmayı ve aynı zamanda İstanbul'daki<br />
lider konumumuzu pekiştirmeyi istiyoruz.<br />
Ortaklarımıza bize duydukları güven ve<br />
gösterdikleri destekten dolayı teşekkür<br />
ederiz.”<br />
Yıldırımlar: “Türkiye'de ilkini<br />
açmaktan gururluyuz”<br />
Radisson Otel Grubu'nun Orta ve<br />
Doğu Avrupa, Rusya ve Türkiye’den<br />
Sorumlu Kıdemli Bölge Başkanı Yılmaz<br />
Yıldırımlar, şu açıklamalarda bulundu:<br />
‘’Tüm zorluklara rağmen, Türkiye her<br />
daim büyüme gösteren bir ülke olarak<br />
turizmde en popüler ülkeler arasında<br />
yer almayı sürdürüyor. Türkiye’deki ilk<br />
Radisson Individuals otelinin açılışı bizi<br />
gururlandırıyor, bu gelişmeyle birlikte<br />
tüm pazarda marka çeşitliliğimiz daha da<br />
zenginleşirken, İstanbul’da hâlihazırda<br />
yerleşik olarak varlık gösteren Radisson<br />
Otel Grubunun artık ne kadar iyi tanındığı<br />
da ortaya konulmuş oluyor. Royan <strong>Hotel</strong><br />
Hagia Sophia Istanbul, a member of<br />
Radisson Individuals ile konuklarımız, eski<br />
kentin merkezinde yeni ve çok özel bir<br />
mekâna kavuşmuş olacak.”<br />
Royan <strong>Hotel</strong> Hagia Sophia<br />
Istanbul, a member of Radisson<br />
Individuals, Sultanahmet’in<br />
en merkezi ve güzel yerinde,<br />
konukların kendilerini İstanbul’un<br />
zengin tarihi mimarisi, kültürü<br />
ve sanat dokusuyla hemen iç<br />
içe bulabilecekleri bir noktada<br />
bulunuyor. Topkapı Sarayı,<br />
Ayasofya, Sultanahmet Camii,<br />
Hipodrom ve Yerebatan Sarnıcı gibi<br />
üç imparatorluğun dönemlerinden<br />
kalan önemli tarihi yapılara ve<br />
eski tarihi kent merkezine sadece<br />
birkaç dakika uzaklıkta yer alan<br />
otel, ister yürüyerek ister tramvayla<br />
kolayca ulaşabileceğiniz çok geniş<br />
bir restoran, kafe ve oteller ağına<br />
sahip, turistik yerlerin başında<br />
gelen bir bölgede konumlanıyor.
60<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
iş’te kadın<br />
Döner<br />
sektöründe tek<br />
kadın girişimci<br />
Bahar Özürün<br />
Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />
ÖzDöner markasının kurucu genel<br />
müdürü. Türkiye’de et ve döner<br />
sektörünün ilk ve tek kadın girişimcisi.<br />
Kariyerinin neredeyse üçte ikisi bu hikayeye<br />
adanmış. Döner kesip takmanın erkek<br />
tekelinde olduğu bir sektörde cesaret ve<br />
öğrenme azmiyle üstelik de. “Kadın eli değen<br />
her şey incelir” mottosuyla alanında kadın<br />
gücünü başarıyla temsil eden Bahar Özürün<br />
ile girişimcilik hikayesinden Türk dönerini<br />
dünya markası yapma hedefine kadar birçok<br />
başlıkta keyifli bir söyleşi yaptık.<br />
Et ve döner sektörüne uzanan<br />
girişimcilik hikayeniz nasıl<br />
başladı? Çocukluk ve ilk gençlik<br />
hayallerinizden, ideallerinizden<br />
başlayarak anlatabilir misiniz?<br />
Üç kardeşin en küçüğüydüm ve aramızda<br />
yaş farkı da olduğu için ablam ve ağabeyimin<br />
kitaplarını, dergilerini okuyarak büyüdüm.<br />
TÜBİTAK yayını Bilim ve Teknik dergisi ise<br />
favorimdi. Çünkü farklı coğrafyalar, uzay<br />
ile ilgili bilgiler, yeni keşifler, bunların<br />
hepsini barındırıyordu. Benim gibi<br />
meraklı ve okumaya hevesli bir çocuk için<br />
lunapark gibiydi. Birçok konuya aynı anda<br />
ilgi duyuyordum; diğer ülkeleri görmek,<br />
okuduğum değişik buluşları denemek,<br />
yer çekimsiz ortamda hareket etmek gibi<br />
hayallerim vardı. Bir kısmını yapsam da bu<br />
hayaller aynen devam ediyor aslında. Hala<br />
görmediğim çok yer var, yer çekimsiz ortamı<br />
da henüz deneyimleyemedim mesela.<br />
Nasıl bir eğitim aldınız? Sonrasında<br />
profesyonel ilk girişiniz nasıl oldu?<br />
1992 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi<br />
İşletme Mühendisliği Bölümü’nden<br />
mezun olduktan sonra aynı üniversitede<br />
MBA yaptım. Yaşım biraz ilerleyip meslek<br />
konularına sıranın geldiği yıllarda iki<br />
alanın yıldızı parlıyordu; ihracat ve menkul<br />
kıymetler borsası. Önce ihracat ve gıda,<br />
sonra ise ithalat ve iş makinesi yedek parçası<br />
sektöründe çalıştım. Seyahat tutkumdan<br />
olsa gerek, ihracatla başlayıp ithalatla devam<br />
ettim.<br />
Grubun bilgi işlem firması ile yürüttüğümüz<br />
ortak çalışmalar bu alana ilgimi fark etmemi<br />
sağladı. Yolum bir şekilde bilişimle kesişince<br />
sistem analizinin benim için daha doğru bir<br />
alan olduğunu anladım. 2003 yılına kadar<br />
bilişim sektöründe firmalara özel çözümlerin<br />
analiz ve tasarımında çalıştım. Yıllar içinde<br />
birçok farklı firmada da tüm işletme<br />
fonksiyonlarını içine alacak çalışmalarda<br />
bulundum.<br />
30’lu yaşların başında bu geniş tecrübeyi<br />
kullanabileceğim bir girişimimin olmasını<br />
hayal ediyordum. Fakat onun yerine hiç<br />
deneyimim olmayan bir alana yöneldim.<br />
Tam da o dönem bir teklif üzerine o tarihte<br />
sektör bile olmayan hazır dönerde üst düzey<br />
yöneticiliğe başladım. Firmam zaten başarılı<br />
bir start-up idi ve bu başarıyı sürdürerek<br />
her yıl katlanarak büyüdük. Döner de zaman<br />
içinde bir sektör haline geldi. Erkek egemen<br />
olarak bilinen bu sektörde görev yaptığım<br />
markalarda farklı ve inovatif çalışmalar<br />
yürütmek için gayret gösterdim. Önceki<br />
kariyerimden edindiğim analiz, problem<br />
çözme, verimlilik gibi tecrübelerimi dönerde<br />
de uyguladım.<br />
Tüm bu tecrübelerin üzerine bir de<br />
kendi markanızı kurdunuz. ÖzDöner<br />
fikri nasıl doğdu?<br />
ÖzDöner’i kurmaya karar verdiğimde<br />
sektörde profesyonel olarak 16. yılı geride<br />
bırakmıştım. Bir girişime başlarken bu<br />
deneyimi ardımda bırakıp başka bir ürün veya<br />
hizmet için çalışmak çok da anlamlı gelmedi.<br />
Ayrıca sektörün Avrupa’daki gelişme süreci<br />
dikkate alındığında, ülkemizdeki geleceğinin<br />
de oldukça parlak olduğu inancındaydım.<br />
Bu nedenle bir hazır döner üretim tesisi<br />
kurmaya karar verdim ve tıpkı benim gibi<br />
sektörden gelen dostlarımla birlikte 2019<br />
yılının nisan ayında ÖzDöner’i kurduk. Marka
“Kariyerimin yaklaşık üçte<br />
ikisi et ve döner sektöründe<br />
geçti. En iyi bildiğim iş<br />
bu olduğu için sektörde<br />
girişimci olarak devam<br />
etme kararı aldım. Bu<br />
adımı atarken koyduğum<br />
en önemli hedeflerin<br />
başında ise; en iyi döneri<br />
üretmek, döneri dünya<br />
markası yapmak ve erkek<br />
egemen olan sektörde kadın<br />
çalışan sayısını artırmaktı.<br />
Bu hedeflere ulaşmak<br />
için çalışmaya da devam<br />
ediyorum.”<br />
adımız ortakların soyadlarında bulunan<br />
“Öz” hecesinden geliyor. Aynı zamanda yurt<br />
dışında da OZ olarak algılanması da kolay<br />
akılda kalması için tercih nedenimiz oldu.<br />
Sadece kırmızı etten döner üretimi ve köfte<br />
çeşitleri yapmak üzere planlanan fabrikamız<br />
3.000 metrekare arazi içinde kurulu, 1.200<br />
metrekare kapalı alana sahip ve kapasite<br />
arttıkça genişleyebilecek şekilde tasarlandı.<br />
Et ve döner sektörüne bunca<br />
yoğunlaşırken korkularınız,<br />
kaygılarınız oldu mu hiç?<br />
Parlak bir iş fikri, gelecek vaat eden bir<br />
pazar ve alanında ilk olan bir girişim işletme<br />
yönetimi bakışıyla çok cazipti. Etin işlenmesi<br />
ve döner üretimi hakkında hiçbir fikrim<br />
yoktu. Ancak önceki işlerimde de hiç bilgim<br />
olmayan birçok konuda çalıştığım için bu beni<br />
korkutmadı. Öğrenme sürecinde çok destek<br />
gördüm, merakım ve okuma hevesim de çok<br />
faydalı oldu. Kariyerimin yaklaşık üçte ikisi<br />
et ve döner sektöründe geçti. En iyi bildiğim<br />
iş bu olduğu için sektörde girişimci olarak<br />
devam etme kararı aldım. Bu adımı atarken<br />
koyduğum en önemli hedeflerin başında<br />
ise; en iyi döneri üretmek, döneri dünya<br />
markası yapmak ve erkek egemen olan<br />
sektörde kadın çalışan sayısını artırmaktı. Bu<br />
hedeflere ulaşmak için çalışmaya da devam<br />
ediyorum.<br />
Özellikle yurt dışında Türk<br />
mutfağı algısında döner önemli<br />
bir yere sahip. Oysa bu imaj, Türk<br />
mutfağının tanıtımında çoğu zaman<br />
eleştiri alan bir konu da olmuştur.<br />
Benim merak ettiğim, dönerin sizin<br />
gözünüzde imajı ve hak ettiği yer<br />
neresi?<br />
Türk döneri sadece dünya çapında yaygın<br />
olarak tüketilen milli yiyeceğimiz değil,<br />
aynı zamanda en önemli kültür ihracat<br />
ürünümüz. Dönerimizin satıldığı her restoran<br />
da bir yerde fahri turizm elçiliğimiz ve ticari<br />
ataşeliğimiz. Bu açıdan bakılınca dönerin<br />
ekonomik değeri son tüketiciye yapılan satış<br />
cirosunun çok üzerinde aslında…<br />
Dünyada son dönemde sokak yiyecekleri<br />
trendi ön planda ve döner bu konuda çok<br />
şanslı. Tüketicinin gözü önünde hazırlanıyor,<br />
hızlı servis edilebiliyor, protein ağırlıklı ve<br />
sağlıklı bir yiyecek. Pandemi döneminde<br />
de gel-al ve paket servis dışında seçenek<br />
olmadığından yurt dışında bu hizmetleri<br />
sunan restoranlar satışta patlama yaşadı.<br />
Ancak dünya üzerinde neredeyse her ülkede<br />
bulunan, bunca tanınan ve sevilen bir yiyecek<br />
olmasına rağmen hala uluslararası başarı<br />
kazanmış bir döner zincirimiz yok. Bugüne<br />
dek bunu başarmayı misyon edinmiş birçok<br />
marka çıktı ise de maalesef henüz başaran<br />
olmadı.<br />
“Dönerin hala net bir imajı yok”<br />
Bunun birbirinden farklı birçok sebebi var
62<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
iş’te kadın<br />
elbette. Ama bence her şeyden önce döner<br />
denince akla gelen net bir imajının olmaması<br />
geliyor. Pizza deyince üzerinde farklı<br />
malzemeler ve erimiş kaşar olan yuvarlak<br />
bir pide akla gelir. Hamburger bütün<br />
dünyada iki ekmeğin arasında köfte olarak<br />
sunulur, sadece arasındaki malzemeler<br />
değişir. Özetle bir üründen bahsedildiğinde<br />
ortada net bir algı var. Ancak dönerimiz<br />
öyle zengin ki, ocaktaki duruşundan son<br />
tüketimdeki sunumuna kadar birçok farklı<br />
döner çeşidi mevcut. Kıymadan yapılan döner<br />
de var, sadece etten yapılan da, bu ikisinin<br />
birleşiminden oluşan da.<br />
Dönerimizi tabağa koyup soğanla da<br />
sunuyoruz, dürüm lavaş içinde sosla da...<br />
Pide arası servis de mümkün, pilav üstü de...<br />
Bunlar bir yana Avrupa’da pide içinde birçok<br />
salata malzemesi ve sosla satılan dönerle<br />
Türkiye’deki sunumlar arasında muazzam<br />
fark var. Dolayısı ile bu kadar çeşit arasından<br />
net bir resim çıkmıyor. Bunun tek istisnası<br />
İskender, ancak o da tabaksız sunumun<br />
olamayışı ve yüksek kalorisi nedeniyle<br />
uluslararası arenada maalesef çok şanslı<br />
değil.<br />
“Artık bir Türk döner markası<br />
çıkarılabilmeli”<br />
Dolayısıyla yerel döner çeşitlerimizden tüm<br />
“Döner sektöründe kadın<br />
olarak engelleri aşınca<br />
işler daha kolay yürüyor.<br />
Evet belki başlarda çok<br />
kolay olmadı ama kimse<br />
de saygıda kusur etmedi.<br />
Sektörde uzun yıllar geçirip<br />
konuda uzmanlaştıkça<br />
da iş başka bir boyuta<br />
evrildi. Artık bana ‘döner<br />
sektörünün ablası’ diyorlar.<br />
Başlarda bu şekilde hitap<br />
edilmeyi yadırgıyordum<br />
ama artık kabullendim<br />
diyebilirim. Artık ben de<br />
kendimi ‘sektörün ablası’<br />
olarak görüyorum.”<br />
dünyada kabul görecek ve<br />
hızlı servis zincirlerindeki<br />
standartları karşılayabilecek<br />
birini ön plana çıkarıp bunun<br />
bir modelini oluşturmamız<br />
gerekiyor. Bunu başardıktan<br />
sonra diğer çeşitler için ayrı<br />
bir çalışma yapmak veya bu<br />
modelin içine almak mümkün<br />
olabilir.<br />
Model oluşturmak dendiğinde<br />
bunu masa-sandalyeaydınlatma<br />
olarak algılıyoruz<br />
ki, bu da dönerin marka<br />
olamamasının diğer bir<br />
nedeni. Bir yiyecek zinciri,<br />
öncelikle sayısal temellere<br />
dayanan aritmetik bir<br />
modeldir. Yiyecek maliyetleri,<br />
sabit ve operasyonel giderler<br />
sürdürülebilir gelir elde<br />
edilmesine yönelik belirlenmeli<br />
ve düzenli olarak kontrol<br />
edilmelidir. Sonrasında ise<br />
davranış modeli gelir ki, buna<br />
“operasyon standartları”<br />
diyoruz. İkisi de çok<br />
önemli olan bu konu döner<br />
restoranlarında tam olarak<br />
oturtulamamıştır. Bunun<br />
neticesinde de daha çok<br />
aile işletmelerinden oluşan<br />
Türkiye’de küçük büfeler,<br />
Avrupa’da da imbissler pazarın<br />
ezici çoğunluğunu oluşturur, organize<br />
perakende ancak yüzde 5 civarındadır.<br />
Dönerin artık gerçekten “yurt içi ve yurt<br />
dışında sevilen, yaygın tüketilen yiyecek”<br />
olmaktan çıkıp, bir tanıtım unsuru ve<br />
muazzam bir ekonomik güç olduğunun<br />
anlaşılması gerekiyor. Gerek Türkiye’de<br />
gerekse yurtdışında hükümet, ilgili<br />
sivil toplum kuruluşları, üreticiler ve<br />
markalarla birlikte döneri hem tüm dünyada<br />
sahiplenmek hem de kalitesini artırmak için<br />
birlikte çalışmalı, örgütlenebilmeli ve artık<br />
bir Türk döner markası çıkarılabilmeli diye<br />
düşünüyorum.<br />
Biraz önce kısaca değindiniz<br />
ama Covid-19 sürecini biraz<br />
daha açmanızı isterim. Pandemi,<br />
markanız için nasıl bir deneyim<br />
oldu? Krizi nasıl yönettiniz?<br />
Covid-19 pandemi sürecinde kalabalık cadde<br />
ve AVM'lerde şubesi bulunan işletmeler<br />
zor günler geçirdi. Paket ve al-götür servisi<br />
yapan işletmeler bu dönemi en az zararla<br />
kapattı. Avrupa'da pandemiden en az<br />
etkilenen yiyecek noktaları döner servis<br />
eden işletmeler oldu. Sınırlamalar nedeniyle<br />
fine-dining sektörü çalışamadığı için insanlar<br />
ev dışında bir şey yemek istediklerinde<br />
döneri tercih etti. Yani sokak faaliyetlerinin<br />
sınırlanması ile olağan müşterilerinin<br />
azalmasından kaynaklanan kaybı yeni gelen<br />
müşterilerle kapattı.<br />
Türkiye’de de benzer bir durum söz konusu<br />
oldu. Özellikle hafta sonu sokağa çıkış<br />
sınırlamaları nedeniyle kalabalık cadde<br />
ve meydanlar ile AVM'lerde ciddi sorun<br />
yaşandığı düşüncesindeyim. Ancak iş ve<br />
yaşam alanlarına yakın olan noktalar, servis<br />
şekillerini değiştirerek çok fazla kayıp<br />
yaşamadan süreci geçirdi. Dolayısıyla burada<br />
da döner, özellikle onaylı bir üreticiden hazır<br />
olarak temin ediliyorsa, en doğru ürün oldu.<br />
Kontrollü bir şekilde üretilip şoklanarak<br />
soğuk zincir altında tüketime sunulan ürün<br />
zaten herhangi bir risk taşımıyor. Servis<br />
noktasında da göz önünde bir proses ile<br />
müşteriye sunuluyor ve paket servis ile<br />
gel-al çalışma şekillerine çok uygun olduğu<br />
görüşündeyim.<br />
Artan et fiyatları da sektör<br />
açısından kritik bir konu, özellikle<br />
de bu dönemde. HoReCa sektörü bu<br />
artıştan ne şekilde etkilenmekte?<br />
İşletmelere önerileriniz olur mu?<br />
Dünyada enerji ve gıda fiyatlarında yaşanan<br />
artıştan et de payını almış durumda. Aslında<br />
bir yıl önceki fiyatlarla karşılaştırdığımızda<br />
etten çok daha fazla zam alan gıda maddeleri<br />
var, ama et birçok nedenden ötürü ön planda.
Et fiyatlarının stabil hale gelmesi için, yıllar<br />
içinde sorun yumağı haline gelmiş birçok<br />
konunun tüm tarafları tatmin edecek şekilde<br />
çözülmesi gerekiyor. Bu da başarılması uzun<br />
zaman alacak bir problem maalesef.<br />
HoReCa tarafında fiyat artışlarının yansıması<br />
daha az tüketim olarak gerçekleşti ve<br />
azalmaya devam ediyor. Dönerden örnek<br />
verecek olursak, yemekhane menülerinde<br />
ayda birer kez et ve piliç döner bulunurken<br />
bir ay et, bir ay piliç dönere geçiş yapıldı.<br />
Bazı mutfaklarda ise, et döner tamamen<br />
terkedildi. Okul kantinlerinin neredeyse<br />
tümünde et ürünü bulunmuyor, sadece<br />
piliç ürünleri satılmakta. Ancak orada da<br />
büyük fiyat artışları yaşandı ve piliç fiyatların<br />
kırmızı et fiyatlarına oranı 1/3’den 1/2'ye<br />
kadar yükseldi. Bu fiyat artışları ile birlikte<br />
işletmelere verebileceğim tavsiye, ürün<br />
ucuzlatmak için yapılacak hilelere karşı daha<br />
dikkatli olmaları.<br />
Bir kadın girişimci olarak<br />
iş dünyasında kadın olmak<br />
üzerine neler söyleyebilirsiniz?<br />
Sektörünüzün hemcinslerinize<br />
sunduğu fırsatlar/ fırsat<br />
eşitsizlikleri konusunda tespitleriniz<br />
ve tavsiyeleriniz neler olur?<br />
Sektörden bağımsız olarak Türkiye'de<br />
kadın yönetici olmak başlı başına zor. En<br />
zor kısmı da önyargılar ve biz kadınlar<br />
dahil tüm toplumun içselleştirdiği değer<br />
yargıları aslında. Örneğin önemli bir<br />
toplantı sırasında erkek bir yöneticinin<br />
çocuğundan gelen telefonu açması takdir<br />
görüyor ve başarılı yönetici-sorumlu aile<br />
babası imajını pekiştiriyor. Ancak aynı<br />
davranışı kadın yönetici yaptığında zayıf<br />
yöneticilik, önce iş değil önce annelik, ev ile<br />
iş dengesi kuramama gibi birçok kavram<br />
ile yargılanıyor. Bu değerler öyle derinlere<br />
kodlanmış ki bazı engelleri herkesten önce<br />
kendimiz farkında bile olmadan koyabiliyoruz.<br />
Bizim sektörümüzde kadın olmak da bu<br />
engeli aşınca kolay aslında. Evet erkek<br />
egemen bir sektör, ama kimse size<br />
saygıda kusur etmiyor, en azından benim<br />
deneyimim bu şekilde oldu. Özellikle<br />
başlarda pek dikkate alınmayabiliyorsunuz<br />
ama aynı işi yapan ve aynı dili konuşan<br />
bir insan olduğunuz anlaşıldığında zaten<br />
engeller geride kalıyor. Belki ben bu<br />
konuda şanslıydım, belki de zorluk olarak<br />
algılanması gereken şeyleri umursamayıp<br />
yoluma devam ettiğim için çok da<br />
zorlanmadım açıkçası.<br />
Döner sektöründe kadın olarak engelleri<br />
aşınca işler daha kolay yürüyor. Evet belki<br />
başlarda çok kolay olmadı ama kimse de<br />
saygıda kusur etmedi. Sektörde uzun yıllar<br />
geçirip konuda uzmanlaştıkça da iş başka bir<br />
boyuta evrildi. Artık bana ‘döner sektörünün<br />
ablası’ diyorlar. Başlarda bu şekilde<br />
hitap edilmeyi yadırgıyordum ama artık<br />
kabullendim diyebilirim. Artık ben de kendimi<br />
‘sektörün ablası’ olarak görüyorum.”<br />
“Tüm işlerde kadın çalışanlara<br />
fırsat verdim”<br />
Dikkat ederseniz, hangi sektör olursa<br />
olsun, kadının girdiği yerde bir düzey<br />
artışı olur. Herhangi bir ortama, bir kadın<br />
girdiğinde erkekler kendilerine çekidüzen<br />
verir. En erkek egemen alan olan futbolda<br />
bile kadınların varlığı, söz konusu spora<br />
bir estetik kazandırdı. Dolayısıyla et ve<br />
döner sektöründe de gerek çalışan gerek<br />
yönetici olarak kadınların varlığı, sektöre<br />
bir düzen, estetik, nezaket ve daha büyük<br />
bir kalite düzeyi getirir ve getirmiştir. Bunu<br />
bizzat yaşadığım deneyimlerle gördüm.<br />
Dahası, kadının çalıştığı sektörde, kadının<br />
detaycı doğasından kaynaklı olarak, hijyen<br />
seviyesinin de arttığını gözlemleriz. Yine<br />
kadının doğasında olan anaçlık içgüdüsü<br />
de ortama ayrı bir tat ve sıcaklık katar.<br />
Çalışanların motivasyonunu artıran bir<br />
durumdur bu. Bundan başka yine kadının<br />
detaycı doğasından kaynaklı olarak,<br />
ekonomide kadının varlığı, erkeklerin<br />
gözünden kaçabilecek bazı noktaların ön<br />
plana çıkarılmasını ve işletmelerin karlılığının<br />
artması açısından da önemlidir.<br />
Bugüne dek yöneticilik yaptığım tüm<br />
şirketlerde “Kadın Eli Değen Her Şey İncelir”<br />
mottosuyla yola çıkarak et hazırlama ve<br />
döner takma gibi erkek egemen olanlar<br />
dahil tüm işlerde kadınlara fırsat verdim.<br />
Bu konuda birçok projenin içerisinde yer<br />
aldım. ÖzDöner markamızda da et ve döner<br />
sektöründe kadın gücünü temsil etmeye<br />
ve kadın çalışanlara fırsat vermeye devam<br />
edeceğim.<br />
Biraz da sizi tanıyalım mı? Bize<br />
iş ve evdeki Bahar Özürün’ü nasıl<br />
tanıtırsınız?<br />
Hem evde hem de işte huzurlu olmak benim<br />
için çok önemli. Hayat gerçekten çok kısa ve<br />
büyük çoğunluğunu çalışarak geçiriyoruz.<br />
O yüzden işimizde mutlu olmazsak bu<br />
muazzam bir kayıp olur. Bunu her işe alımda<br />
adaylarımıza hatırlatıyor, iş yeri huzurunu<br />
korumanın yetenek, deneyim ve eğitim kadar<br />
öncelikli olduğunu özellikle belirtiyorum.<br />
İşimi seviyor ve zevk alarak yapıyorum.<br />
Yönetici olarak da hem detayı hem bütünü<br />
de görmek gerektiğine inanıyorum. Durumu<br />
anlamak için bazen daha yakından bakmak<br />
gerekiyor, bazen de geriye çekilip uzaktan<br />
bakmak daha net anlamamızı sağlıyor.<br />
İşleyen sistemler, hataya engel olacak<br />
önlemler kurmak çok önemli ama insan<br />
kaynağı olmadan en mükemmel sistemler<br />
bile başarıya ulaşmıyor. Birlikte çalıştığım<br />
insanlar bu yüzden çok önemli. Bilgi ve<br />
deneyimi aktarmaya, geri bildirim vermeye,<br />
yetiştirmek için emek harcamaya inanıyorum.<br />
Evde ailemle birlikte zaman geçirmek çok<br />
büyük keyif. Bitkilerle uğraşmak da beni<br />
çok rahatlatıyor, zamanın nasıl geçtiğini<br />
anlamıyorum.<br />
Son olarak “hayatınızın girişimi”<br />
ne olurdu diye sorsam? Bundan<br />
sonrası için planlarınız, projeleriniz,<br />
hayalleriniz neler?<br />
İşimle ilgili gerçekleştirmek istediğim proje,<br />
dönerden bir dünya markası çıkarmak<br />
elbette. Dönerimiz bunu hak ediyor<br />
gerçekten.<br />
Özel olarak da tarıma büyük ilgim var.<br />
Çapasız pulluksuz tarım, yerel tohum<br />
kullanımı, zararlılarla doğal yollarla<br />
mücadele konularını araştırıp mikro ölçekte<br />
uygulamaya çalışıyorum. Gerçekleştirmek<br />
isteyebileceğim hayal proje de bunları hayata<br />
geçirmek olurdu.<br />
Tabii bir de çocukluk hayalim olan<br />
tüm dünyayı dolaşmak var, bunu da<br />
gerçekleştirmeyi umuyorum.
64<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
marka<br />
KÜLSAN A.Ş.<br />
İHRACAT MÜDÜRÜ YEŞIM ÖZSAN<br />
“İHRACAT AĞIMIZI GENIŞLETMEYE<br />
DEVAM EDIYORUZ”<br />
1974 yılından bu yana Türkiye'de Thermoset ® melamin sofra takımı ve yemek servisi<br />
ürünleri kategorisinde liderliğini sürdüren KÜLSAN A.Ş., yenilikçi ürünleri ile HoReCa<br />
pazarındaki rekabet gücünü artırıyor.<br />
1987 yılında ilk ihracatını Dubai'ye<br />
yapan KÜLSAN, ürünlerini beş kıtada<br />
65'ten fazla ülkeye satan tanınmış<br />
bir marka haline geldi. KÜLSAN<br />
İhracat Müdürü Yeşim Özsan, Avrupa,<br />
Ortadoğu ve Kuzey Afrika'nın ana<br />
pazarlarının yanı sıra ABD, Kanada ve<br />
bazı Orta ve Güney Amerika ülkelerine<br />
de satış yaptıklarının altını çizdi. 2018<br />
yılı sonunda Çerkezköy-Tekirdağ'daki<br />
12.500 m 2 'lik yeni fabrikasına taşınan<br />
firma, yenilikçi ürünleri ile hem ev hem<br />
de HoReCa pazarlarına hizmet vermeye<br />
devam ediyor.<br />
“Estetik ve fonksiyonelliği<br />
hedefliyoruz”<br />
Estetik ve fonksiyonelliğin önemine<br />
KÜLSAN İhracat Müdürü<br />
Yeşim Özsan<br />
değinen Yeşim Özsan, “Estetik bir<br />
görünüm sağlarken, aynı zamanda<br />
kullanımı tatmin eden dekoratif ve<br />
dayanıklı Thermoset ® melamin sofra<br />
takımları ve yemek servis ekipmanları<br />
üretmeyi hedefliyoruz. Avrupa'da<br />
masaüstü ürünleri için kalite ve çeşitlilik<br />
üreten lider şirket olmayı taahhüt<br />
ediyoruz.” dedi.<br />
“Yenilikçi tasarımlarla fark<br />
oluşturmaya odaklanıyoruz”<br />
En iyiyi sunmak hedefiyle üretim<br />
faaliyetlerini sürdürdüklerini dile getiren<br />
Yeşim Özsan, “KÜLSAN tasarım ekibi,<br />
müşterilere en iyiyi ve en iyi yeniliği<br />
sunabilmek için ürün geliştirme ve
“Estetik bir görünüm<br />
sağlarken, aynı zamanda<br />
kullanımı tatmin eden<br />
dekoratif ve dayanıklı<br />
melamin sofra takımları<br />
ve yemek servis<br />
ekipmanları üretmeyi<br />
hedefliyoruz. Avrupa'da<br />
masaüstü ürünleri için<br />
kalite ve çeşitlilik üreten<br />
lider şirket olmayı<br />
taahhüt ediyoruz.”<br />
yeni trendler konusunda çok çalışıyor.<br />
Profesyonel kadromuz, müşteri<br />
ihtiyaçlarını anlamak ve satın alma<br />
faaliyetlerinin her türlü aşamasında<br />
destek olmak için daima yakın temas<br />
halindedir.” diye konuştu.<br />
“Fuarlara katılmak vizyonumuzu<br />
genişletiyor”<br />
Fuarlara katılmanın önemine de vurgu<br />
yapan Özsan, “Firmamız 1987 yılından<br />
bu yana hem yerel hem de uluslararası<br />
fuarlarda yer almaktan gurur duyuyor.<br />
Fuarlarda yer almak bize yeni müşteriler<br />
edinme, yenilikleri sergileme ve farklı<br />
pazarları gözlemleme fırsatı veriyor.<br />
Vizyonumuzu genişletmek ve pazarın<br />
ihtiyaçlarına göre doğru ürünleri<br />
geliştirmek için fuarlarda yer almak son<br />
derece önemlidir.” ifadelerini kullandı.<br />
“Tüm gücümüzle çalışmaya devam<br />
edeceğiz”<br />
Yeşim Özsan, “KÜLSAN, tüm<br />
hissedarlarına, çalışanlarına,<br />
tedarikçilerine ve müşterilerine değer<br />
katarken, ürün yelpazesini geliştirmek<br />
ve pazarlarını genişletmek için var<br />
gücüyle çalışmaya devam edecek.”<br />
sözleriyle çok çalışmanın önemine de<br />
vurgu yaptı.
66<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
marka güncel<br />
Bizim Toptan<br />
cirosunu 2,3 milyar<br />
TL’ye yükseltti<br />
Türkiye’nin en yaygın organize toptan marketi Bizim<br />
Toptan, <strong>2022</strong> yılının ilk çeyrek sonuçlarını Kamuyu<br />
Aydınlatma Platformu’na (KAP) açıkladı. Bizim Toptan,<br />
<strong>2022</strong> yılının ilk üç ayında cirosunu bir önceki yılın aynı<br />
dönemine göre yüzde 62,3 artırarak 2,3 milyar TL’ye<br />
yükseltti. Bizim Toptan Genel Müdürü Hüseyin Balcı, Bizim Toptan’ın gösterdiği başarılı<br />
performansla ilgili şunları söyledi: “Çok kanallı satış modelimiz, geniş müşteri yelpazemiz,<br />
dijitalleşme yatırımlarımızın sağladığı avantaj ve güçlü CRM altyapımızla <strong>2022</strong> yılının ilk<br />
çeyreğinde de satış gelirlerimizi, kârlılığımızı ve müşteri sayımızı artırdık. SAP altyapısına<br />
geçiş projemiz sayesinde ilerleyen dönemlerde dijital altyapımız daha da güçlenecek<br />
ve dijitalleşmeye yönelik projelerimiz artacak. Böylece halihazırda yapay zekâ destekli<br />
modellerimizle müşterilerimize sunduğumuz kişiselleştirilmiş kampanyalar gibi avantajları<br />
çeşitlendireceğiz. Bu çalışmalarımız özellikle kurumsal müşterilerimize hizmet verdiğimiz<br />
EDT tarafındaki büyümemize de katkı sağlıyor. Bununla birlikte Seç Market modelimizle<br />
hem iş birliği içinde olduğumuz esnafımıza kazandırıyor hem de aramıza yeni katılan iş<br />
ortaklarımızla daha güçlü bir ekosistem oluşturarak gelirlerimizi artırıyoruz. <strong>2022</strong>’de<br />
dijitalleşme projelerimizi artırmayı ve güçlü performans göstermeyi sürdüreceğiz.”<br />
7 küresel girişim<br />
arasında yerini aldı<br />
Yenilikçi enerji verimliliği,<br />
döngüsel ekonomi,<br />
kaynak verimliliği ve<br />
sürdürülebilir enerji<br />
çözümleri aracılığıyla<br />
iklim değişikliğiyle<br />
mücadele eden girişimleri<br />
destekleyen Clim@<br />
Scaler <strong>2022</strong> programı<br />
sonuçları açıklandı.<br />
Green for Growth Fund<br />
ve Rockstart tarafından<br />
düzenlenen Clim@ Scaler <strong>2022</strong> programına seçilen<br />
7 küresel girişimden biri de Fazla Gıda oldu. Clim@<br />
Scaler <strong>2022</strong>, sürdürülebilirlik sorunlarıyla başarılı<br />
bir şekilde mücadele eden ve iklim çözümlerini<br />
ölçeklendirmek isteyen etkili girişimleri teşvik<br />
etmeyi amaçlıyor. Fazla Gıda Kurucu Ortağı<br />
ve CEO'su Olcay Silahlı, çok mutlu oldukları<br />
belirterek, “28 farklı ülkeden gelen 150’den fazla<br />
başvuru arasından; sürdürülebilir iş modellerini<br />
ölçeklendirme, etki yaratma ve daha sürdürülebilir<br />
bir geleceği destekleme potansiyelleri ölçümlenerek<br />
seçilen 7 girişim arasında yer almak çok onur<br />
verici. Ayrıca Loggma ekibi ile birlikte ülkemizi<br />
uluslararası bir platformda temsil ediyor olmanın<br />
gururunu yaşıyoruz. Tüm Fazla Gıda ekibine, birlikte<br />
fazlayı faydaya çevirdiğimiz iş ortaklarımıza ve<br />
destekçilerimize teşekkür ederiz.” şeklinde konuştu.<br />
Gürok Grubu kurumsal<br />
kimliğini yeniledi<br />
Sofra camı ve cam ambalajdan kiremite,<br />
turizmden yapıya kadar farklı sektörlerde<br />
alanının öncüsü olmayı başaran Gürok Grubu,<br />
son yıllarda hız verdiği yatırımlarını ve dönüşüm<br />
sürecini yenilenen kurumsal kimliğiyle bir adım<br />
öteye taşıyor. Çatısı altında dünyanın en büyük 5.<br />
sofra camı markası LAV, cam ambalaj üreticisi<br />
GCA, Gürok Kiremit, turizm sektöründe 30 yılı<br />
aşkın tecrübesiyle Ali Bey <strong>Hotel</strong>s & Resorts,<br />
ultra lüks segmentte yer alan JOALI Maldives<br />
ve JOALI BEING, yapı sektöründe ise Lapis<br />
Yapı markaları yer alan grup, adını da Gürok Holding’den Gürok Grup’a<br />
dönüştürdü. Başlattıkları değişim süreci ile ilgili açıklama yapan Gürok Grubu<br />
Yönetim Kurulu Başkan Vekili Esin Güral Argat, “1948’de Kütahya’da faaliyete<br />
geçtiğimiz günden bu yana sanayi, turizm ve yapı sektörlerindeki uzmanlık<br />
alanlarımızı genişleterek Türkiye’yi ileriye taşıyan projeleri hayata geçirdik.<br />
Daha güçlü ve yenilikçi bir grup inşa etmek için çıktığımız yolculuğumuzda,<br />
bizi hep üç temel ilkemiz motive etti: ‘Sınırsız düşün, cesur davran, iyi yap’…<br />
Kütahya’dan yola çıkarak tüm Türkiye’ye ve dünyaya yayılan markalarımızla<br />
yer aldığımız tüm sektörlerde, kendini tekrar etmeyen özgün, yenilikçi ürün<br />
ve hizmetlerle deneyimi sıradanın ötesine taşımak için çalışıyoruz. Köklü<br />
mirasımız ve gelecek arasında bir köprü vazifesi üstlenerek paydaşlarımız,<br />
toplumumuz, ülkemiz, daha yaşanılır bir dünya ve daha iyi bir gelecek inşa<br />
etmeye odaklanıyoruz. Yenilikçi yaklaşımımız ve tüm paydaşlarımızla bu<br />
hedefe ilerliyoruz” dedi.<br />
Doğanın sürdürülebilir dengesi<br />
her adımda korumada<br />
Sürdürülebilirliğe verdiği<br />
önemle enerji verimliliği<br />
konusunda ürün ve iş yapış<br />
süreçlerini her geçen gün<br />
geliştiren İsviçreli sıhhi tesisat<br />
devi Geberit, çevreyi koruyan<br />
ve iyileştiren adımlar atıyor.<br />
Kaynakların korunması, enerji<br />
ve karbon azaltımı, akıllı su<br />
yönetimi, yeşil lojistik ve bina konseptleriyle kapsamlı bir eylem<br />
planı uygulayan Geberit, ekolojik dengenin korunmasına yardımcı<br />
oluyor. Uzun yıllardır istikrarlı bir şekilde ekolojik tasarım ilkesini<br />
ürünlerinin geliştirilmesine uygulayan Geberit, bu sayede ileriye<br />
dönük operasyonlar gerçekleştiriyor. Her yeni ürününü ekolojik<br />
açıdan bir öncekinden daha iyi duruma getiren üretim süreci ise<br />
sürdürülebilirliğe verdiği önemi kanıtlıyor. Uzun yıllar sorunsuz<br />
kullanım imkanı veren Geberit ürünleri, projelerde sürdürülebilir<br />
inşaata ve çevrenin korunmasına katkı sağlıyor. Karbon<br />
emisyonlarını ve karbon ayak izini azaltmaya yönelik stratejiler<br />
uygulayan Geberit, mevcut yaklaşımını her yıl güncelleyerek<br />
çevreyi korumayı sürdürüyor. Karbon yoğunluğunu her yıl yüzde 5<br />
azaltma prensibiyle iş süreçlerini geliştiren Geberit, 2035 itibarıyla<br />
nispi karbon emisyonlarını 2015'e kıyasla yüzde 80 azaltmayı<br />
hedefliyor.
68<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
marka röportaj<br />
TÜRKIYE’NIN EN<br />
BÜYÜK KAPSÜL<br />
KAHVE ÜRETICISI<br />
NISH KAHVE<br />
Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />
Benzersiz kahve üretimi’ hedefiyle<br />
çıktıkları yolda, 2015 yılından bu yana<br />
pazarı mükemmel ve eşsiz ürün<br />
seçenekleriyle yeniden şekillendiren Nish<br />
Kahve, HoReCa kanalında Türkiye’nin en<br />
büyük kapsül kahve üreticisi olarak yerini<br />
sağlamlaştırıyor. Bu yıl içinde yeni bir<br />
üretim tesisi yatırımıyla kapasitesini ikiye<br />
katlamaya hazırlanan üretici markanın<br />
<strong>2022</strong> büyüme odaklarını ve sektöre dönük<br />
faaliyetlerini Nish Kahve Sepeti Kurucu<br />
Ortağı Deniz Bengül ile konuştuk.<br />
Nish Kahve’yi tanıtarak, kategoride<br />
yer alan ürünleriniz hakkında bilgi<br />
verir misiniz?<br />
Nish Kahve olarak hizmet anlayışımız,<br />
mükemmel ve eşsiz tatta taze kahveyi hem<br />
üretici hem de tedarikçi olarak tüketiciye<br />
sunmaktır. Markamızı diğer kahvelerden<br />
ayıran özelliklerin başında, ülkenin ve<br />
bölgenin yüksek kalitede ürün veren<br />
özel çiftliklerinden, SCA değerlendirme<br />
notlarında sektör ortalama sınırının<br />
üzerinde olan yeşil çekirdeklerini seçerek<br />
benzersiz kahve tadını oluşturması geliyor.<br />
Bu özellikteki çekirdekler, endüstriyel<br />
kavurma yöntemleri yerine daha küçük<br />
kavurma makinelerinde her zaman aynı<br />
reçete ile kavrulur. Bu uygulamanın amacı,<br />
kahvenin hem tazeliğini korumak hem<br />
de her kavurmada aynı lezzeti ön plana<br />
çıkarmaktır. Özenle seçilerek kavrulan<br />
Nish Kahve çekirdeklerinin aynı lezzette<br />
ulaştırılması için her biri valfli, BRC<br />
standartlarına uygun, içerideki ürünün daha<br />
uzun süre tazeliğini koruyabileceği şekilde<br />
ambalajlanır. Tüm ürünler, kullanılan<br />
çekirdeğin ülke, bölge, yükseklik ve tadım<br />
notları ile hazırlanan özel etiketleri ile<br />
sunulmaktadır.<br />
Pazarda hangi markalarla yer<br />
alıyorsunuz?<br />
Pazarda Nish Kahve ve Sirius Kahve<br />
markalarımızla yer alıyoruz. Türk kahvesi,<br />
espresso, filtre kahve, aromalı filtre kahve,<br />
pratik filtre kahve, kapsül kahve, aromalı<br />
kapsül kahve, single origin kahve, özel<br />
Kahve Sepeti Kurucu Ortağı Deniz Bengül<br />
ürünler, toz içecekler, soğuk kahve, cam<br />
şişe şurup, filtre kahve kağıtları, fincan ve<br />
kupa ise ürünlerimiz arasında geliyor.<br />
Neden Nish Kahve? Markanın bir<br />
isim hikayesi var mı?<br />
Nish kelime anlamıyla ‘unique’ yani tek<br />
olan, eşi benzeri olmayan bir ürün ifadesine<br />
sahip. Biz de markamızı konumlandırırken<br />
‘Nish Kahve’ ismini seçerek eşi benzeri<br />
olmayan kalitede bir kahve üretmek<br />
istememizden kaynaklı. Bu anlamda<br />
özellikle yaptığımız çalışmalarda “Nish”<br />
isminin daha ön plana çıktığını gördük.<br />
Bundan 7 yıl önce “Nish” olarak sektöre<br />
girdiğimizde biz ne yaparsak daha iyi bir<br />
kahve, daha farklı bir ürün sunabiliriz diye<br />
baktığımızda, günlük kavurma yapmak<br />
suretiyle rafta ürün bekletmeyip, gelen<br />
sipariş üzerine üretim yapan, farklı olan, tek<br />
olan bir ürün ve markayı seçtik.<br />
<strong>2022</strong>’ye hangi yeni ürün gruplarıyla<br />
girdiniz, bu yıl piyasaya sunacağınız<br />
yeni kahve çeşitleri var mı?<br />
<strong>2022</strong> yılında pratik kahveler ve aromalı<br />
kapsül kahveler gibi yeni ürün gruplarımızla<br />
müşterilerimizin karşısında yer aldık.<br />
Bununla beraber özellikle pandemi<br />
sürecinin etkisiyle değişen müşteri<br />
hareketlerinden 80 gramlık filtre kahve<br />
ürünlerimizi çıkararak büyük ilgi ve beğeni<br />
gördük.<br />
HoReCa kanalında en fazla talep<br />
gören kahve çeşitleri neler?<br />
Özellikle Türk kahvesine ilgi<br />
nasıl? Dünyada bilinirliğini ve<br />
popülaritesini artırmak için sizce<br />
neler yapılmalı?<br />
HoReCa kanalında en fazla ilgi gören<br />
ürünler, 1 kg’lık filtre kahve ve espresso<br />
kahve çeşitleri. Bunlarla beraber kapsül<br />
kahvelerde 5’li ve 7’li bundle paket dediğimiz<br />
ürünlerden çok talep alıyoruz. Ayrıca kahve<br />
şurupları da kahvenin dışında pastacılık ve<br />
kokteylde de kullanılabildiği için yoğun talep<br />
gören ürünler arasında yer alıyor.<br />
Türk kahvesi konusunda ise, ilgi çok<br />
yüksek. Türk kahvesini biz geçen yıl<br />
Afrika’da Mauritius Adası’na kadar ihraç<br />
ettik. Rusya’daki Türkiye Cumhuriyetlerine<br />
gönderdik. Özellikle Türkiye’ye gelip de tatil<br />
yapan yabancı turistlerde kendi ülkelerine<br />
döndüklerinde bizim kahvemizi arar<br />
olduklarını görüyoruz. Bununla beraber yurt<br />
dışı satış kanallarında da Türk kahvesine ilgi<br />
her geçen gün artıyor. Dünyada bilinirliğini<br />
ve popülaritesini artırmak amacıyla da<br />
bizim yerli ve milli bir ürünümüz olarak<br />
bakanlık tarafından da desteklenmesi,<br />
tüm Türkiye’nin yurt dışı temsilciliklerinde<br />
sürekli ikram edilmesi ve başka devlet<br />
desteklerinin de oluşması bize büyük<br />
kolaylık sağlayacak.<br />
Tabii şunu da unutmamak lazım. Türk<br />
kahvesinin Türkiye’de üretilmesi,<br />
kavrulması ve paketlenmesi de verilmesi
gereken en önemli desteklerin başında<br />
geliyor. Şu anda bildiğiniz üzere yabancı<br />
bir marka Türkiye’de satmış oldukları<br />
Türk kahvesinde yurt dışında kavurarak,<br />
paketleyerek Türkiye’ye getirip satıyor.<br />
Bunların önüne geçmekte de fayda var.<br />
Sektörün pandemi sonrası gelişimi<br />
hakkında neler düşünüyorsunuz?<br />
Pandemi süreci sektörümüzde şöyle<br />
bir gelişim ortaya koydu: İş yerlerinde<br />
ve sokakta tüketilen kahve evde de<br />
tüketilmeye başlandı. O nedenle evde hızlı<br />
tüketim satış ve online kanallarda çok<br />
ciddi bir ciro artışı oluşturdu. Pandemi<br />
sonrasında da bu ciro artışının devamlılığını<br />
görüyoruz. Bu durum da, sektörümüzde<br />
daha çabuk tüketilen, nispeten daha küçük<br />
ambalajların hem satın alma fiyatının<br />
düşüklüğü hem de hijyenik açıdan daha<br />
kısa sürede tüketilmesine de büyük katkı<br />
sağladı.<br />
Bu alanda Türkiye dünyanın<br />
neresinde?<br />
Dünyadaki ve Türkiye’deki gelişime<br />
baktığımızda, ülkemizde her yıl kişi başı<br />
kahve tüketiminin artması çok sevindirici.<br />
Bizde bu artışın granür kahve gibi kimyasal<br />
prosesten geçenler yerine daha nitelikli<br />
kahvelerle elde edilmesi elbette ki ülkemiz<br />
açısından da başarılı bir sonuç ortaya<br />
koyuyor.<br />
Önümüzdeki dönemde tüketicileri<br />
neler bekliyor? Pandemi sonrası<br />
değişen tüketici alışkanlıklarına<br />
ilişkin neler söyleyebilirsiniz?<br />
Otellerin ve restoranların<br />
beklentileri ne yönde değişti? Bu<br />
değişimde marka olarak ne şekilde<br />
konumlanıyorsunuz?<br />
Pandemi sonrası değişen tüketici<br />
alışkanlıklarına ilişkin en önemli durum,<br />
gramajların düşmesi. Artık müşteriler<br />
daha düşük gramajlı ürün istiyor. Özellikle<br />
kapsül kahve talebinde de çok ciddi bir artış<br />
sağlandığını görüyoruz. Aynı şekilde oteller<br />
ve restoranlar da da çok ciddi bir değişim<br />
söz konusu. Şunu söyleyebilirim, bazı<br />
restoranlar çok büyük, kazan tipi dediğimiz,<br />
2-3 kaşıklı diye tabir edilen büyük espresso<br />
makinelerini kaldırarak kapsül kahveye<br />
geçmeyi tercih ediyor. Bu hem kullanım<br />
kolaylığı hem elektrik sarfiyatındaki<br />
düşüklük hem de uzman personele ihtiyaç<br />
duymadan ve en önemlisi hijyenik açıdan<br />
kapsül kahve kullanımının çok ciddi arttığını<br />
gözlemliyoruz.<br />
Türkiye’deki en büyük kapsül kahve üreticisi<br />
olarak bizim de pazarda hizmet verdiğimiz<br />
müşteri sayısı her geçen gün artıyor. Ayrıca<br />
fason veya ‘private label’ olarak tabir<br />
ettiğimiz firmaların kendi markasıyla üretim<br />
konusundaki müşteri sayımız da her geçen<br />
gün artış gösteriyor.<br />
Ar-Ge, Ür-Ge çalışmalarınız<br />
hakkında bilgi verebilir misiniz?<br />
Teknolojiye dönük neler<br />
yapıyorsunuz?<br />
Kurulduğumuz ilk günden beri Ar-Ge ve<br />
teknolojiye çok büyük önem veren bir<br />
firmayız. Şu anki üretim çalışmalarımızda<br />
kahvenin kavrulmasından dinlendirilmesine<br />
ve öğütülmesine kadarki tüm prosesleri<br />
tamamıyla el değmeden gerçekleştiriyoruz.<br />
Kahveler, yeşil çekirdekler havayla kavurma<br />
makinesinin üzerine alınarak makinede ve<br />
tamamen bilgisayar ortamında pls kontrollü<br />
profil kavurma şeklinde yapılıp, her zaman<br />
aynı kalitede ürünler elde etmemizi sağlıyor.<br />
Bununla beraber yaptırmış olduğumuz<br />
özel öğütücü sistemlerle kavrulan<br />
kahve dinlendikten sonra direkt öğütme<br />
makinesinin içerisine geçerek öğütülüyor.<br />
Tüm bu proseslerin her birinin el değmeden<br />
yapılması bizlere hem ürün kalitesinde<br />
süreklilik fırsatı sunarken hem de hijyen<br />
açısından büyük faydalar sağlıyor. Yine<br />
kapsül konusunda da yaptığımız yeni<br />
Ar-Ge faaliyetleriyle beraber kapsülün<br />
raf ömrünü içerisine azot veya nitrojen<br />
doldurmak suretiyle 24 aya kadar<br />
çıkabildiğini de gördük. Ar-Ge’de özellikle<br />
yeni ürün konusunda çok ciddi çalışmalar<br />
içerisindeyiz.<br />
Gündeminizde yeni yatırımlar,<br />
projeler var mı?<br />
Elbette var. Artan üretim kapasitemizi<br />
karşılamak üzere tesisimizi daha büyük<br />
bir alana taşımak için çalışıyoruz. Üretim<br />
yeri arayışımız halen devam ediyor. Bu<br />
yatırımla beraber daha büyük kapasitelerde<br />
üretim yapabilir hale geleceğiz. Bu yıl<br />
içerisinde yeni üretim tesisine geçerek hem<br />
yeni kavurma makinesi hem yeni dolum<br />
makineleri hem de kapsül konusundaki<br />
ilave bir yatırımla kapasitemizi iki katına<br />
çıkarmak için çalışacağız.<br />
Ayrıca yaptığımız yeni anlaşmalarımızla<br />
Nato akreditasyonunu sağlamış olduk.<br />
Nato’daki tüm tesislere mal satabilir hale<br />
geldik. Amerika’ya da ürün satabilmek<br />
için FDA onay sürecimizi tamamladık.<br />
Bugün Akyıldız’ın tüm ürünleri Nish ve<br />
Sirius’un FDA onayına sahip. Bu dönemde<br />
ayrıca ihracattaki pazar payımızı artırmak<br />
ve yeni pazarlara ürün sağlamak için<br />
faaliyetlerimize de hız kazandırdık.
70<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
şefin gözünden<br />
GELECEĞIN ŞEF<br />
AKADEMISYENI<br />
MURAT İLKE<br />
ÖZIPEK<br />
Edirne doğumlu. İlk ve ortaokul<br />
dahil uzun yıllar Kırklareli’nin<br />
Babaeski ilçesinde yaşamış.<br />
Çocukluğundan beri elektrik işlerine<br />
bir hayli hevesli olduğunu anlatan<br />
Murat İlke Özipek’in o yaşlarında en<br />
büyük hayali, elektronik mühendisi<br />
olmakmış. Teknik el yakınlığı ve<br />
zekası da epey bir kamçılamış bu<br />
tutkusunu. Tekirdağ Turizm ve<br />
Otelcilik Lisesi’ne kaydıyla kariyerinde<br />
bir dönüm noktasına girdiğini dile<br />
getiren Gastronometro’nun Yönetici<br />
Eğitmen Şefi, bu fırsatı “Meslek<br />
hayatımı, kariyerimi değiştirecek okul”<br />
ifadeleriyle tarif ediyor.<br />
Elektronik mühendisi olmayı düşlerken<br />
turizmle yollarının bir kaderle<br />
kesiştiğini dile getiren Özipek, şu anki<br />
pozisyonunu besleyen ve geliştiren<br />
lise alt yapısını, devamında Mersin<br />
Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği<br />
bölümüyle güçlendiriyor. Üniversite<br />
hocalarına ve usta öğreticilerine bugün<br />
bile haklarını teslim etme çabası belli ki<br />
bu minnet duygusundan! “Ömür biter,<br />
öğrenmek bitmez” düsturuna sıkı sıkıya<br />
tutunan ve onca yoğun iş programına<br />
rağmen halen Topkapı Üniversitesi<br />
Gastronomi ve Mutfak Sanatları<br />
bölümünde yüksek lisans dersleri<br />
almaya devam eden Gastronometro’nun<br />
Yönetici Eğitmen Şefi Murat İlke Özipek<br />
ile profesyonel mutfaklara uzanan<br />
hikayesini ve gelecek ideallerini konuştuk…<br />
“O zamanlar beni seçmeyen<br />
Maximilian…”<br />
İlk staj, ilk heyecan… Murat Şef
anlattığına göre, Tekirdağ Turizm<br />
ve Otelcilik Lisesi’nde öyle başarılı<br />
bir grafik sergiliyor ki, hocaları<br />
tarafından zamanın en iyi otellerinden<br />
biri olan Iberotel Sarıgerme Park’a<br />
yerleştiriliyor. İlk staj yeri, dönemin<br />
meslek seviyesinin pek bir üzerinde,<br />
ne büyük şans ki! Özipek, Alman<br />
disipliniyle tesis olmuş klasik Fransız<br />
mutfak uygulamalarından şov<br />
mutfaklarına pek çok alanda tecrübe<br />
ediniyor. Her geçen gün daha bir<br />
gelişiyor, seviyor, seviliyor… Öyle ki<br />
ikinci stajını aynı mutfakta yapmak<br />
konusunda bile teşvikler alıyor.<br />
Oysa küçük bir anekdotla, deneyimli<br />
şefin daha ilk stajından beri<br />
gönlünde yatan aslan, Türkiye’nin<br />
ekol şeflerinden, şimdilerde<br />
Gastronometro'nun Direktörlüğünü<br />
üstlenen Maximilian Thomae’nin yanı,<br />
yeri, mutfağı oluyor. Şef, bu isteğine o<br />
zamanlar nail olmasa da, devam eden<br />
süreçte Maximilian’in yanında en uzun<br />
çalışan kişi olduğunu söylemekten geri<br />
durmuyor.<br />
Kariyerinde bir dönüm noktası<br />
olarak, Gastronometro<br />
Gastronometro’nun Yönetici Eğitmen<br />
Şefi’nin profesyonel hayata ilk<br />
adımı ise, bir havalimanı yiyecek<br />
içecek organizasyonu oluyor.<br />
Özellikle gıda hijyeni ve standartları<br />
konusunda layıkıyla nemalandığı bu<br />
operasyonunun kariyer gelişimine<br />
kattığı disiplin geleceğe dönük ciddi<br />
bir yatırım oluyor. Bu görev de önemli<br />
kilometre taşlarından şefin. Ne<br />
var ki, kariyerindeki önemli dönüm<br />
noktalarından birini Pera Palace<br />
<strong>Hotel</strong>’in mutfağına girerek tecrübe<br />
ediyor. Şefin kariyer hikayesi boyunca<br />
dilinden düşürmediği o ‘kader’ bu kez<br />
de peşini bırakmıyor. Mülakat kaybıyla<br />
ilk 20’ye giremediği, o zamanlar<br />
kendisini seçmeyen Maximilian Şefi’yle<br />
yıllar sonra Pera Palace <strong>Hotel</strong>'in<br />
mutfağında bir araya gelerek 15 yıllık<br />
mutfak beraberliğinin de ilk adımlarını<br />
atıyor.<br />
Devamında Mama Shelter’da chef de<br />
partie pozisyonuyla yıldız, lezzet ve<br />
detaylı mutfaklara dair yeni vizyonlar<br />
edindiğinden söz eden Murat Şef,<br />
ardından CVK Park Bosphorus<br />
mutfağında Şef Maximilian ile tava<br />
sallamaya devam ediyor. O dönem bir<br />
de St Regis <strong>Hotel</strong>'in mutfağına giriyor<br />
şef.<br />
Sonrası artık şaşırtıcı değil! Profesyonel<br />
yaşamında bir yeni kader birleşmesi<br />
daha… Gastronometro ile kesişiyor bu<br />
defa da yolları. Trakya kökenli şef için<br />
mutfak merkezi, kariyerinde önemli<br />
eşiklerden biri oluyor. Gastronometro,<br />
“Çok özel bir yer.” onun deyişiyle.<br />
“Sadece benim kariyerim için de<br />
değil, ülkemiz için özel bir yer.” diyen<br />
Özipek, yedi yıldır aralıksız çalıştığı<br />
mutfak merkeziyle yine Maximilian Şef<br />
sayesinde tanışıyor.<br />
Özipek, hayatında değerli bulduğu<br />
bir ismin daha altını çizmeyi bir borç<br />
biliyor kendine... “Betül Bildik ile<br />
“Gastronometro’nun<br />
da mottosu olan<br />
Türk mutfağı ve Türk<br />
şeflerine ilham vermek<br />
ve destek olmak bizim<br />
asıl çıkış noktamız.<br />
Tabaklarımızda<br />
coğrafi işaretli<br />
ürünler, Türk ürünleri,<br />
pişirme teknikleri ve<br />
bunların uluslararası<br />
standartlarda<br />
harmanlanmasını<br />
görebilirsiniz.”
72<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
şefin gözünden<br />
yıllar önce bir fuar organizasyonunda<br />
yollarımız buluşmuştu. Özgeçmişimi<br />
gördüğünde Maximilian’e ‘Murat ile<br />
kesinlikle çalışmalıyız, gerçekten çok<br />
üretken, disiplinli, samimi ve güvenilir<br />
biri’ diye bir geri bildirim veriyor. Oysa<br />
özgeçmişim ilk olarak Maximilian’e<br />
ulaşmış, o kararını çoktan vermiş bile.”<br />
diye anlatıyor yaşananları.<br />
İş ve özel yaşamında son derece<br />
disiplinli bir şef, Murat İlke Özipek.<br />
Geç kalmamak ve dakiklik en katı<br />
prensipleri. Mükemmeliyetçi, sakin,<br />
ortamları germekten haz almayan,<br />
kaostan beslenmeyen bir mizacı var.<br />
Standartlar ölçüsünde, sebep-sonuç<br />
ilişkisiyle her defasında yolunu bulmayı<br />
başarmış bir profesyonel o. Mutfağında<br />
odaklanmanın gücünü azaltacak her<br />
türlü şeye de toptan karşı, mevzu<br />
bahis müzik dahi olsa. Giyim kuşamda<br />
temizlik, titizlik olmazsa olmazı.<br />
Çoğu zaman ekip arkadaşlarına bu<br />
konuda itici güç olmaya çalıştığından<br />
bahseden tecrübeli şef, bunu da asla<br />
bir açık arama gayretiyle değil, iyi<br />
niyetli telkinler ve direktiflerle yapmaya<br />
çalıştığından söz ediyor.<br />
Lezzet, lezzet, lezzet!<br />
Sindire sindire bir yükseliş öyküsü<br />
dinlediğim. Hibrit yapılı bir kurumda,<br />
çatı anlayışı gibi rutin sarmalına boyun<br />
eğmeden, salt Türk mutfağına ve Türk<br />
şeflerine değer katmayı misyon edinerek<br />
yolunu bulan… Asistan eğitmenlikten<br />
eğitmen şefliğe, eğitim yöneticiliğinden<br />
yönetici eğitmen şefliğe kadar hakkıyla elde<br />
edilmiş başarılar ve unvanlar…<br />
Söyleşimizin devamında Murat Şef,<br />
Gastronometro mutfaklarına hakim üç<br />
temel unsurun altını çiziyor. “İlki lezzet,<br />
ikincisi lezzet ve üçüncüsü lezzet!” diyen<br />
Özipek, mutfak merkezinde lezzetsiz hiçbir<br />
tabağın misafirin önüne konmadığına<br />
vurgu yapıyor. Gastronometro Direktörü<br />
Maximilian'in bu konuda son derece hassas<br />
olduğunun altını çizen ve onun engin<br />
mesleki bilgileri danışmanlığında en iyiyi<br />
yakalamaya çalıştıklarını anlatan Özipek<br />
için tuz kavramı da lezzet anlayışının temel<br />
unsurlarından. Bu noktada Türkiye’nin<br />
tuz kullanımıyla ilgili hatalarına da dikkat
çeken yönetici eğitmen şef, “Ülkemiz<br />
mutfaklarında ya çok tuzlu ya da tamamen<br />
tuzsuz lezzetlerle karşılaşabiliyoruz ki, biz<br />
bunu doğru bulmuyoruz. Fransızların ‘Biraz<br />
tuz fark yaratır.’ sözüne atıfta bulunarak,<br />
“Tuz, tüm yemeğin asit dengesini bir araya<br />
getirip lezzeti ön plana çıkartan bir unsur.<br />
Bu sebeple her yaptığımız ürünün lezzetine<br />
en az üç kişi karar veriyoruz. Bu anlayışla da<br />
hedef lezzet unsurlarının neredeyse yüzde<br />
80’ine ulaşmış oluyoruz.” diyor.<br />
“Tabakta tasarım bir senfoni işi…”<br />
Ya sunuma bakışı? Tabaklarında minimalist<br />
bir çizgi benimsediğini anlatan Özipek,<br />
“Gastronometro’nun da mottosu olan<br />
Türk mutfağı ve Türk şeflerine ilham<br />
vermek ve destek olmak bizim asıl çıkış<br />
noktamız. Tabaklarımızda coğrafi işaretli<br />
ürünler, Türk ürünleri, pişirme teknikleri<br />
ve bunların uluslararası standartlarda<br />
harmanlanmasını görebilirsiniz.” diyor ve bu<br />
yaklaşımı bir senfoni olarak gördüğünden<br />
bahsederek, “Bu senfoni aslında sadelikten<br />
ileri geliyor. Tasarladığımız tabaklarda<br />
lezzetler güçlü olduğu kadar karakteristik<br />
de!” diye anlatıyor.<br />
Mesleki gelişimini faydalar ve farkındalıklar<br />
üzerine temellendiren Murat İlke Özipek,<br />
sürdürülebilirlik kavramına da bir o kadar<br />
yakın bir şef. Bu bilinç düzeyine erişirken<br />
Metro Türkiye bünyesinde çalışmanın katma<br />
değerlerinden söz eden Gastronometro’nun<br />
Yönetici Eğitmen Şefi, “Bünyesinden<br />
çalıştığım kurumun bir amacı var ve bu<br />
amaca hizmet etmek beni gerçekten çok<br />
mutlu ediyor. Türk mutfağına ve Türk<br />
şeflerine hizmet vermek, onlarda farkındalık<br />
oluşturabilecek doneleri paylaşmak çok<br />
özel duygular. Yaptığımız tüm çalışmaların<br />
içerisinde farkındalık yatıyor. Üstelik<br />
Metro Türkiye bunların hiçbirini kendini<br />
pazarlamak amacıyla değil, sektöre fayda<br />
sağlamak üzere yapıyor.” diyor.<br />
“Şefler sınıfa, hocalar mutfağa”<br />
Gastronometro’nun Yönetici Eğitmen Şefine<br />
son olarak bundan sonraki ideallerini ve<br />
hedeflerini soruyorum. Özipek, “Şefler<br />
sınıfa, okula, hocalar mutfağa” anlayışıyla<br />
bir motto geliştirmiş kendince. Hibrit bir<br />
bakışla mutfak organizasyonu ve akademik<br />
oluşum arasında bir köprü kurmak gayesiyle<br />
pek tabii. “Bir ayağım mutfakta bir ayağım<br />
okulda olsun istiyorum.” diyen Özipek,<br />
“değerli” diye hitap ettiği öğrencilerle bir<br />
araya gelmekten büyük mutluluk duyduğunu<br />
söylüyor. Nitekim şef için mesleki tatmin<br />
seviyesi salt bu buluşmalarla da sınırlı<br />
kalmıyor. Özipek, öğrencileri yeri geldiğinde<br />
akademik yayın ve makalelerle beslemekten<br />
ve desteklemekten de onur duyduğunu<br />
aktarıyor.<br />
Şefin akademik bir de hayali var… Şu an<br />
tez aşamasında olduğunu anımsatarak<br />
gastronomi alanında doktora alma idealini<br />
paylaşan Özipek, bu akademik kimlikle hem<br />
bir şef hem bir akademisyen statüsüyle<br />
Türkiye’nin gastronomik geleceğine<br />
katkı sağlayacak çalışmalar içinde olmak<br />
istediğini de sözlerine ekliyor.
74<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro güncel / makale<br />
,<br />
Cem<br />
Tur Andiamo Yönetim Kurulu<br />
Polatoglu<br />
Başkanı<br />
"Şanslısınız ey BALKES’ler!"<br />
Yakın dostlar bilir, turizmci olmanın<br />
avantajı ile 169 ülke gezdim. En iyi<br />
yerlerde yedim, içtim, konakladım.<br />
Dünyanın dört bir tarafında lüks otellerde<br />
çok güzel kahvaltılar yaptım, egzotik<br />
meyveler, içecekler ile bezenmiş<br />
sofralarda oturup, özel aşçılardan<br />
seçkin yemekler yedim. Ancak şunu<br />
söylemeliyim ki; Balıkesir kahvaltısı<br />
kadar kendisine özgü, yüzde 100’ü yerel<br />
ürünlerle bezenmiş, endemik sebze,<br />
meyve ve baharatlarla donanmış bir<br />
kahvaltı sofrasına oturmadım...<br />
Bizde de tanınmış bazı kahvaltı noktaları<br />
vardır. Örneğin Van. Çok severim. Çeşit<br />
çeşit peynir ve ballarla sunulan güzel,<br />
muhteşem bir kahvaltıdır. Ancak sofrada<br />
süt türevleri ve bal dışında Van’a özgü çok<br />
az ürün bulunmaktadır. Oysa Balıkesir<br />
kahvaltısına baktığımızda, bu sofradaki<br />
her şeyin Balıkesir’e ait olduğunu<br />
görüyoruz. Bu, bir şehir için çok gurur<br />
verici olmalı.<br />
Bir turizimci olarak kafamda, “Buraya<br />
gastronomi turları yapabilir miyiz?” diye<br />
düşünüyorum; Bu şehirden İzmir otobanı<br />
vasıtası ile günde 45 bin, yılda 16 milyon<br />
araç geçiyor. Bandırma vapuru ile geçiş<br />
yapanları da eklersek en az 20 milyon<br />
araç geçiyor. Yani arabası, otobüsü ile<br />
50 milyondan fazla yolcu Balıkesir’den<br />
transit geçiyor. Peki Balıkesir bu<br />
geçişlerden ne kadar pay alıyor? Yoksa<br />
“Su akar Türk bakar” atasözünde olduğu<br />
gibi bundan pek bir pay almıyor mu?<br />
50 milyon yolcudan yeteri kadar<br />
pay almıyor<br />
Ege Akdeniz, Likya (Gökova Akyaka<br />
Fethiye) turları, Karya (Marmaris Datça),<br />
Leodikya-Pamukkale turları, Bodrum,<br />
Marmaris ve İzmir geçişli turları yaparken,<br />
acaba otobandan veya Bandırma<br />
vapurundan indikten sonra buralarda<br />
efsane bir kahvaltı alınıp, daha sonra<br />
yola devam edilebilir mi? Vakti olmayana<br />
hediyelik eşya gibi buzdolabına uyarlı<br />
“Balıkesir Kahvaltı Seti” satılamaz mı? 100<br />
kişiden 1’i şehirde kahvaltı yapsa, kahvaltı<br />
seti alsa 5 milyon ziyaretçi yapar.<br />
Peki, şehre dönersek; Malumunuz 9.<br />
Ana Jet Üs Komutanlığı, Balıkesir ilinde<br />
konuşlu. Halk, alçak uçan bu jetlerin<br />
gürültüsüne alışık. Biz, uçak nerede<br />
diye heyecanla gökyüzüne bakarken,<br />
Balıkesirliler adeta bu sesi duymuyor.<br />
İnsanları çok medeni, kibar. Kimse<br />
kimsenin hayat görüşüne, yediğine,<br />
içtiğine, giyimine karışmıyor. Nasıl<br />
istiyorlarsa, kimse kimseyi rahatsız<br />
etmeden yaşıyor. Öyle aç-sefil, dilenen<br />
insanları da pek görmedim. Caddeler,<br />
ara sokaklar, dükkanlar temiz. Çalışkan,<br />
mütevazı Vali ve Belediye başkanları var.<br />
İkisi de halkı dinlemesini biliyor.<br />
Bizler, Türkiye’de ilk defa düzenlenen<br />
kahvaltı festivali için gittik. Tüm kamu<br />
birimlerinin ve özellikle kalkınma<br />
ajansının, bu şehir için kusursuz<br />
seferberlik ilan edilmişçesine<br />
koordinasyon içerisinde çalıştığını gördük.<br />
Bu önemli, çünkü tecrübemiz bize çok<br />
başlı işlerde birinin ak dediğine diğerinin<br />
kara, öbürünün izin verdiğine diğerinin<br />
“yassah” dediğine çok şahit olduk.<br />
Bir turizmci olarak biliyoruz ki,<br />
dünyanın en çok transit yolcusu olan<br />
havaalanlarından biri İstanbul Havalimanı.<br />
Senelerce, yaza yaza kalemler tükettik.<br />
Turist Akar Türk Bakar. Gelin, bu<br />
yolculara Dubai örneğinde olduğu gibi<br />
paket tur verelim. Nihayet bu sene THY,<br />
transit yolculara paket tur vermeye<br />
başladı. Balıkesir’in tatil yörelerine<br />
olan rağbeti biliyoruz. Ancak biz de<br />
Balıkesir’de 4 gecelik Ege turlarında<br />
en azından 1 gecesini Balıkesir şehir<br />
merkezinde geçirmeleri için THY gibi<br />
fırsatlar sunmalıyız. Misafirlerin bir gece<br />
kalmaları için nedenler ortaya koymalıyız.<br />
Örneğin ören ve müzelerin sayısını ve<br />
kalitesini artırmamız gerekiyor. Bunun<br />
dışında restore edilmesi gereken birçok<br />
eski ev ve mahalleler mevzu bahis. Ayrıca,<br />
turizmde şu altın kuralı unutmamak<br />
gerekiyor. Eğlence varsa turist konaklar”.<br />
Yoksa tostunu yer, geçer. Mutlaka ona<br />
gecelemesi için bir eğlence ortamı<br />
sunmalıyız.<br />
Dünyadaki tüm şehirler Balıkesir<br />
olmak ister<br />
Peki, Balıkesir için son bir söz söylemek<br />
istersek ne demeliyiz? Ben “Dünyadaki<br />
tüm şehirler Balıkesir olmak ister” derim.<br />
Başka hiçbir şehir yok ki tarımda ve<br />
sanayide tamamen kendi kendine yetsin,<br />
her yerinden bereket fışkırsın, Ege ve<br />
Marmara gibi iki tane denizi olsun, havası,<br />
suyu, trafiği, insanları güzel olsun.<br />
Şanslısınız ey BALKES’ler…
76<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro etkinlik<br />
GASTRONOMI VE TURIZM SEKTÖRÜNÜ<br />
BIR ARAYA GETIREN ZIRVE<br />
3. Global Gastroekonomi Zirvesi ilham verici sunumları ve ulusal ve uluslararası alandaki<br />
konuşmacıları ile gastronomi ve turizm sektörünü bir araya getirdi.<br />
Turizm, Restoran Yatırımcıları ve<br />
Gastronomi İşletmeleri Derneği’nin<br />
(TURYİD) düzenlediği 3. Global<br />
Gastroekonomi Zirvesi, sektöre yön veren<br />
sunumlar, yerli ve yabancı katılımcıların<br />
konuşmalarıyla gerçekleştirildi. 11 Mayıs<br />
Çarşamba günü Lütfi Kırdar Kongre ve<br />
Sergi Sarayı’nda düzenlenen zirvenin<br />
açılışında ise TURYİD Yönetim Kurulu<br />
Başkanı Kaya Demirer ve Kültür ve Turizm<br />
Bakanı Mehmet Nuri Ersoy birer konuşma<br />
yaptı. Gastronominin geleceği ile ilgili ilham<br />
verici konulara değinilen oturumlarda<br />
sektörün önde gelen isimleri bir araya<br />
gelirken katılımcıların da ilgisi büyüktü.<br />
Stratejistlerin, danışmanların, yemek<br />
kültürü araştırmacılarının, şirketlerden<br />
ve STK’lardan üst düzey yöneticilerin,<br />
sürdürülebilir gastronomi uzmanlarının yer<br />
aldığı konuşmacılar, gastronomi dünyasını<br />
derinlemesine değerlendirerek, görüş<br />
alışverişinde bulundu.<br />
Gastronomi potansiyelinin açığa<br />
çıkarılması hedeflendi<br />
Gastronomiyi turizmde sürdürülebilir bir<br />
ekonomik büyüme modeli olarak ülke<br />
gündemine taşımayı hedefleyen TURYİD,<br />
Türkiye’den ve diğer ülkelerden sektör<br />
profesyonellerini, gastronomi meraklılarını<br />
ve alanında çığır açan isimleri, 3. Global<br />
Gastroekonomi Zirvesi’nde bir araya<br />
getirdi. Zirve, en üst düzeyde stratejilerin<br />
geliştirilmesine destek olmak, bu toprakların<br />
ürünlerini dünya ile buluşturabilmek, başarılı<br />
markaları dünyaya açabilmek ve birlikte<br />
büyümek için gastronomi dünyasının vizyoner<br />
isimlerini İstanbul’da buluşturdu. Zirvede,<br />
gastronominin bir kaldıraç görevi görerek<br />
Türkiye’de bu sektörün hak ettiği yere<br />
gelmesini ve gastronominin potansiyelinin<br />
açığa çıkarılması hedeflendi.<br />
Demirer: “Turizmde gelecek<br />
gastronomiyle şekillenmelidir”<br />
Zirvenin açılış konuşmalarını TURYİD<br />
Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Demirer<br />
ve Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet<br />
Nuri Ersoy yaptı. Demirer konuşmasında<br />
yeme-içme sektörünün pandemi sebebiyle<br />
yaşadığı sürece ve değişen dinamiklere<br />
değinerek sektörün, TURYİD’in sağladığı<br />
enformasyon kabiliyetiyle ve Kültür ve<br />
Turizm Bakanlığı’nın destekleriyle pandemi<br />
sürecinden güçlenerek çıktığını ifade etti.<br />
Demirer, ayrıca zirvede katılımcı olan 1000’e<br />
yakın öğrenci olmasından dolayı mutluluk<br />
duyduğunu söyledi ve “Turizm ülkemizin<br />
geleceğidir, turizmde gelecek ise gastronomi<br />
ile şekillenmelidir” dedi.<br />
Ersoy: “Gastronominin ülkemize<br />
katacağı değerin farkındayız”<br />
Ardından sözü alan T.C. Kültür ve Turizm<br />
Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da pandemiye<br />
değinerek başladığı konuşmasında dünyanın<br />
en seçkin mutfak kültürüne sahip ilk üç<br />
ülkesinden biri olduğunu belirtti. Bakan<br />
Ersoy, “Bunu ülkemiz için bir faydaya<br />
dönüştürmek bizim sorumluluğumuz”<br />
dedi. “Gastronominin ülkemize katacağı<br />
değerin ve getirilerin farkındayız” ifadesiyle<br />
gastronominin önemine vurgu yapan Ersoy,<br />
“Şimdi biz soruyoruz, neden Türkiye “fine<br />
dining” amacıyla seyahat edenlerin tercihi<br />
olmasın? Doğru projelerle dünyadaki<br />
Gastrocity listesine İstanbul, Bodrum, İzmir
ve Çeşme gibi turizm destinasyonlarımızın<br />
girmesi hiç de zor değildir” dedi.<br />
4 oturumda gerçekleşti<br />
4 oturumda gerçekleştirilen zirvede oturum<br />
başlıkları Derin Bakış, Sürdürülebilirlik<br />
Hemen Şimdi!, Yeni Çağın Kıyısında<br />
Dönüşüm! ve Gastronominin Ekosistemi<br />
olarak belirlendi. Derin Bakış oturumu Global<br />
Gastroekonomi Zirvesi Komitesi Başkanı<br />
Ebru Köktürk Koralı’nın takdimi ile başladı.<br />
Bu oturumda FutureBright Group kurucusu<br />
Akan Abdulla, Sonuçlar Çağında Dip Dalgalar<br />
konuşmasıyla alttan gelen dip dalgalara<br />
dikkat çekerek Türkiye’deki farklı tüketici<br />
profilleriyle ilgili bilgi verdi ve girişimci<br />
ekosistemiyle tarımın buluşması gerektiğini<br />
söyledi. Dünyanın bir üretim problemi<br />
olmadığını fakat tedarik zinciri problemi<br />
olduğunu söyleyen Abdulla, “Büyük şehirler,<br />
mega şehirlere dönüşüyor. Bu mega şehirleri<br />
fethetmek için yeni stratejiler geliştirmek<br />
gerekiyor,” dedi. Dünyada dolaşımda olan<br />
paranın akacağı yönü “sanal kamusal alan”<br />
olarak ifade eden Abdulla, gerçek değer<br />
bulunamadığında paranın sanal dünyada<br />
kullanılmak zorunda olacağına dikkat çekti<br />
ve “Sanal kamusal alanlar daha çok veri<br />
demek. Hayatımızın %40’ı veriye dönüşüyor.<br />
Bu nedenle gastronomi sektörü de data ile<br />
ilişki kurmalı, CRM’i yeniden tanımlamalı,”<br />
dedi.<br />
Keane Consult Genel Müdürü Stefan Breg<br />
ise, geleceğin restoranlarının nasıl olacağını<br />
ve bu restoranlarda sıra dışı deneyimler<br />
yaratmanın önemini anlattı. Livin Farms<br />
AgriFood CEO’su Katharina Unger ise<br />
iklim krizine ve kaynakların azalmasına<br />
dikkat çekerek tüketim alışkanlıklarımızı<br />
değiştirmemiz gerektiğinin altını çizdi.<br />
Unger, yenilebilir böceklerin gelecekte önem<br />
kazanacağını ifade etti.<br />
Cizreli’den sürdürülebilirlik<br />
vurgusu<br />
Zirvenin sürdürülebilirliği odak noktasına<br />
alan ikinci oturumu ise TURYİD<br />
Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve<br />
Sürdürülebilirlik Komitesi Başkanı Gamze<br />
Cizreli’nin konuşmasıyla başladı. Cizreli,<br />
Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma<br />
Hedefleri’nden yola çıkarak gastronomide<br />
sürdürülebilirliğin nasıl ilerletilebileceği<br />
ile ilgili görüşlerini belirtti. Gıda israfının<br />
boyutlarına değinen Cizreli, “Dünyada<br />
çöpe giden gıdanın %40’ı otel ve restoran<br />
mutfaklarından kaynaklanıyor,” diyerek<br />
sektör olarak konuya daha ciddi bir<br />
şekilde eğilme sorumluluğuna değindi.<br />
Sonrasında Yeşil Gastronomi konuşmasıyla<br />
Sürdürülebilir Restoranlar Derneği (The<br />
Sustainable <strong>Restaurant</strong>s Association)<br />
Genel Müdürü Juliane Cailloutte ağırlama<br />
sektörünün gıda israfı ve karbon emisyonu ile<br />
alakalı olarak sadece operasyon değil tedarik<br />
zincirinin de çok etkili olduğunu belirtti.<br />
Sektörün iklim değişikliğine hazır olmadığını<br />
dile getiren Cailloutte, dünyanın en büyük<br />
sürdürülebilirlik programını sunarak<br />
restoranların bu konudaki stratejilerini<br />
geliştirmesine yardımcı olduklarını ifade<br />
etti. Bu başlıktaki yabancı katılımcılardan<br />
miksolog ve işletmeci Hardeep Rehal ise<br />
kendi deneyimlerinden yola çıkarak bar<br />
dünyasında gerçekleştirilen sürdürülebilir<br />
çözümlere değindi.<br />
Zirvenin üçüncü oturumunda ise dijital<br />
dönüşümün gastronomi ile bağına değinerek<br />
geleceğin yeme-içme dünyasının nasıl<br />
şekillenebileceği ile ilgili konuşmalar yer<br />
aldı. Bu oturumda Geleceğe Dönüş başlığıyla<br />
konuşmasını yapan yemek yazarı Bill<br />
Knott, geleneklerimize dayanan tekniklere<br />
dönülerek geleceğin sürdürülebilir dünyasına<br />
katkı sunabileceğimizin örneklerini verdi.<br />
Geleneksel fermantasyon yöntemleri<br />
kullanılarak lezzetten ödün vermeden<br />
israfın önüne geçilebileceğini, şeflerin<br />
geçmişe sırtını dönmeden çevre dostu<br />
bir yaklaşım geliştirilebileceğini belirtti.<br />
Metaverse dünyasıyla ilgili ana kavramlarla<br />
ilgili bilgi veren Esen Girit Tümer ise bu<br />
dünyada restoranlar için sınır olmadığını<br />
dile getirdi. Tümer, metaverse dünyasında<br />
hayal edilebilen her şeyin mümkün olduğunu<br />
belirtti.<br />
Gastronominin ekosistemi<br />
konuşuldu<br />
Zirvenin Gastronominin Ekosistemi başlıklı<br />
son oturumunda ise sosyal gastronomi<br />
kavramıyla ilgili konuşmalarıyla Ebru<br />
Baybara Demir ve JP McMahon yer<br />
aldı. Baybara, pazar yerlerindeki atıkları<br />
toplayarak toprakları beslemek için<br />
komposta dönüştürdükleri projeden bahsetti.<br />
Proje sayesinde tonlarca atığın toprağa<br />
dönerek gübre ihtiyacına cevap verildiğinin<br />
altını çizdi. Food on the Edge kurucusu,<br />
EatGalWay Mutfak Direktörü JP McMahon<br />
ise İrlanda’da başlattığı Food on the Edge<br />
projesini anlatarak gastronomi turizminin<br />
önemine değindi. Türkiye’de gastronomi<br />
turizmi için büyük bir motivasyon olduğunu<br />
belirten McMahon, Türkiye’nin tanıtımı için<br />
gastronominin önem kazanacağını söyledi.<br />
Bu oturumun önemli konuşmalarından biri<br />
de Gıda ve Kültür Mirasında Fransız Misyonu<br />
Genel Müdürü Pierre Sanner tarafından<br />
sunuldu. Sanner, UNESCO ile bu rotaların<br />
tescil edilen Fransız yemek kültürünü<br />
ve Fransa’da oluşturulan gastronomi<br />
rotalarını anlattı. Dijon, Lyon, Paris ve<br />
Tours şehirlerinde oluşturulan gastronomi<br />
merkezleriyle bu rotaların güçlendirildiğini,<br />
yaratıcı bir gastronomi ağı oluşturduklarını<br />
ifade etti.<br />
Zirvenin son başlığı ise Türkiye’nin 100<br />
yılı aşan markalarının masaya yatırıldığını<br />
Hafıza Mekanlar oldu. Müge Akgün<br />
moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde<br />
Beyaz Fırın, Karaköy Güllüoğlu, Develi ve<br />
Pandeli restoranlarının hikayesine ve 100 yılı<br />
aşan bu mekanların kent hafızasındaki yerine<br />
değinildi.
78<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro etkinlik<br />
MDD,<br />
SIMIDE<br />
ÖZEL<br />
SEMINER<br />
DÜZENLEDI<br />
Mutfak Dostları Derneği,<br />
2011 yılından bugüne<br />
ülkemizin gastronomik<br />
değerlerinin desteklenmesi<br />
amacıyla düzenlediği “Türk<br />
Mutfağının Yapıtaşları”<br />
seminerler dizisine “Simit<br />
Semineri” ile devam etti.<br />
Mutfak Dostları Derneği, Türkiye’nin<br />
gastronomik hazinelerinin<br />
desteklemesi ve mutfak kültürü<br />
hakkında farkındalık oluşturma yolundaki<br />
çalışmalarını Simit Semineri ile sürdürdü.<br />
26 Mayıs <strong>2022</strong> tarihindeki seminer, Özyeğin<br />
Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları<br />
Bölümü’nün Türk Mutfağı Haftası nedeniyle<br />
düzenlediği etkinlikler kapsamında Özyeğin<br />
Üniversitesi’nde gerçekleşti.<br />
Simit Semineri kapsamında “Ayak Üstü İzmir<br />
Sokak ve Fırın Lezzetleri” kitabıyla tanınan<br />
araştırmacı, yazar Dr. Nejat Yentürk konuk<br />
konuşmacı olarak yer aldı. Yentürk sadece<br />
ülkemizde değil, komşu coğrafyalarda da<br />
sürdürdüğü araştırmalarından süzülen<br />
bilgileri ve simit hakkındaki şaşırtıcı gerçekleri<br />
dinleyicilerle paylaştı. Yentürk konuşmasında,<br />
Türkiye’deki farklı yörelerde ve komşu<br />
coğrafyalarda değişik mayalama ve pişirme<br />
teknikleri ile hazırlanan simitlerin yolculuğuna<br />
ışık tuttu. Simit ununun geçmişinden yuvarlak<br />
formun literatürde ilk karşımıza çıkışına,<br />
Karadeniz’in susamsız simidinden İzmir’in<br />
gevreğine, İstanbul’daki çifte simitten yassı<br />
simide, makarnalık simitten kazanyağlı simit<br />
çeşitlerine kadar geniş bir çerçeve çizen<br />
Yentürk, katılımcıların sorularını da cevapladı.<br />
Türk Mutfağı Haftası nedeniyle düzenledikleri etkinlikler kapsamında<br />
“Türk Mutfağının Yapıtaşları - Simit Semineri”ne ev sahipliği<br />
yapan Özyeğin Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları<br />
Bölümü etkinlikte çok değerli iki konuşmacı ile yer aldı. Gastronomi<br />
dünyasının duayen ismi Dr. Nevin Halıcı, “Orta Asya’dan Selçuklu<br />
dönemine Türk Mutfağı” başlıklı bir konuşma yaparken, bölüm<br />
başkanı Doç. Dr. Özge Samancı da, “Osmanlı Döneminden<br />
Günümüze Türk Mutfağı” başlıklı bir sunum yaptı.
80<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro etkinlik<br />
ÖZTIRYAKILER, İSTCOOKFEST’E<br />
MUTFAK SPONSORU OLDU<br />
Gastronomi alanında gerçekleşen birçok organizasyona ana mutfak ürünleriyle sponsorluk<br />
veren Öztiryakiler, 28-29 Mayıs’ta Ataşehir Metropol Alışveriş merkezinde gerçekleşen<br />
Avrasya Gastronomi ve Aşçılar Federasyonu (AGAFED) tarafından düzenlenen 4.İstcookfest’e<br />
yarışma ve workshop mutfaklarının sponsorluğunu üstlendi.<br />
Yenilikçi yaklaşımıyla dünya<br />
genelinde gelişen ve değişen<br />
teknolojiyi yakından takip eden<br />
Öztiryakiler, sektörüne yeni ürünler<br />
kazandıracak çalışmaları gündeminde<br />
tutarak profesyonellerin mutfaklarda en<br />
büyük yardımcısı olmaya devam ediyor.<br />
Gastronomi dalında gerçekleşen birçok<br />
organizasyona ana mutfak ürünleriyle<br />
sponsorluk veren Öztiryakiler, 28-29<br />
Mayıs’ta Ataşehir Metropol Alışveriş<br />
merkezinde gerçekleşen Avrasya<br />
Gastronomi ve Aşçılar Federasyonu<br />
(AGAFED) tarafından düzenlenen<br />
4.İstcookfest’e yarışma ve workshop<br />
mutfaklarının sponsorluğunu üstlendi.<br />
Gastronomi öğrencileri lezzet için<br />
yarıştı<br />
İki gün boyunca süren organizasyonda<br />
gastronomi öğrencileri lezzet yarışı<br />
verirken, jüride bulunan şefler<br />
değerlendirmeler yaparak yarışma<br />
kazananlarını belirledi. Öztiryakiler’in<br />
kurmuş olduğu show mutfağında birçok<br />
ünlü şef workshop gerçekleştirerek<br />
katılımcılara keyifli zaman geçirdi.<br />
Konserler, Anadolu lezzet tadımları<br />
ve birçok markanın katılımlarının<br />
olduğu etkinlikte gerçekleşen panelde<br />
Öztiryakiler Yönetim Kurulu Üyesi<br />
Tahsin Öztiryaki katılım sağlayarak<br />
“Dünya Gündeminin Gastronomiye<br />
Etkisi” konu başlığını değerlendirerek<br />
görüşlerini aktardı. Alanda gastronomi<br />
öğrencileriyle ve profesyonel şeflerle<br />
bir araya gelen Tahsin Öztiryaki sektör<br />
hakkında sohbetlerle etkinlikteki<br />
ziyaretini tamamladı.<br />
Marka kalitesiyle büyük ölçekli<br />
lüks otel projeleri, restoran,<br />
kafe vb. gıda işletmeleri,<br />
rezidanslar, devlet ve kamu<br />
binalarının prestij projeleri<br />
gibi birçok projede tercih<br />
edilen Öztiryakiler Türkiye’de<br />
sektöründe en yüksek pazar<br />
payına sahip firma unvanını<br />
koruyor.
82<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro etkinlik<br />
BALIKESIR<br />
KAHVALTI<br />
KONSEPTIYLE<br />
VITRINE ÇIKTI<br />
Tadına doyulmaz lezzetleri ve yöresel<br />
mutfağıyla gastronomi turizminin öne çıkan<br />
rotalarından biri olmaya aday Balıkesir,<br />
2-5 <strong>Haziran</strong> tarihleri arasında düzenlediği<br />
Uluslararası Balıkesir Kahvaltı Festivali ile<br />
gastronomik değerlerini vitrine çıkardı.<br />
Türkiye’yi doyuran, 50 peynirli<br />
şehir Balıkesir’in gastronomi<br />
dünyasında önemli bir yere<br />
gelmesini hedefleyen Uluslararası<br />
Balıkesir Kahvaltı Festivali, GTD-<br />
Gastronomi Turizmi Derneği<br />
koordinasyonunda şehrin coğrafi<br />
işaretli ürünleri de dâhil olmak<br />
üzere yaklaşık 30 çeşit yöresel ürünü<br />
katılımcıların beğenisine sundu. Şehrin<br />
lezzetlerini keşfetme imkânı sunan 4<br />
günlük festival, katılımcılarını lezzetli<br />
bir yolculuğa çıkardı.<br />
Adım adım marka şehre doğru<br />
İki yıl önce başlatılan “Marka Şehir<br />
Balıkesir” konseptinin devam eden<br />
adımlarından biri olan festival,<br />
Balıkesir Valiliği öncülüğünde Balıkesir<br />
Büyükşehir Belediyesi, Güney Marmara<br />
Kalkınma Ajansı, Balıkesir Sanayi<br />
Odası, Balıkesir Ticaret Odası, Balıkesir<br />
Ticaret Borsası, Balıkesir Esnaf ve<br />
Sanatkârlar Odaları Birliği iş birliğinde<br />
yürütüldü. Balıkesir ve Türkiye Aşçılar<br />
ve Pastacılar Birlikleri, Türkiye<br />
Gastronomi Turizmi Derneği, TÜRSAB,<br />
ÇARO, Balıkesir Üniversitesi gibi diğer<br />
birçok kurumun ve paydaşın da katkı<br />
sunduğu festival kapsamında ulusal<br />
ve uluslararası alanda güçlü şeflerin<br />
şovları; yerel halkın, öğrencilerin ve<br />
profesyonellerin katılacağı yarışmalar<br />
düzenlendi. Alanında uzman kişilerin<br />
yer aldığı bilimsel ve teknik paneller<br />
ile tadım söyleşileri gerçekleştirildi.<br />
Ayrıca festival boyunca katılımcılara<br />
Balıkesir’in yöresel ikramları sunuldu.<br />
Balıkesir Avlu Yaşam Merkezi'nde<br />
gerçekleştirilen festivalde kahvaltılık<br />
ürün özelinde imalat yapan gıda<br />
işletmecileri, kahvaltı salonları,<br />
restoranlar, konaklama tesisleri,<br />
turizm acenteleri, kadın kooperatifleri<br />
ve kurumlar stant açtı. Bu kapsamda<br />
festivali renklendirmek, yerel halkın,<br />
çocukların ve gençlerin katılımıyla<br />
coşkusunu artırmak amacıyla çocuk<br />
etkinlikleri, halk oyunları gösterileri ve<br />
sergiler yer aldı.<br />
Kahvaltıyı “Balıkesir” adıyla tanıyın<br />
Balıkesir, 50’nin üzerinde peynir çeşidi,<br />
coğrafi işaretli zeytin ve zeytinyağları,<br />
yüksek kalitede balları, yumurta<br />
üretiminde öncü şehirlerden olması,<br />
çok çeşitte üretebildiği meyve ve<br />
sebzelerden elde edilen yoğun aromalı<br />
reçel ve sosları, ekmek ve otlu hamur<br />
işleri kültürüyle kahvaltılık her türlü<br />
ürünün en yüksek kalitede üretildiği<br />
bir şehir olarak dikkat çekiyor. Tüm<br />
bu özellikleri ile kahvaltı şehri olmayı<br />
hak eden şehir, bu güçlü yönünü ortak<br />
bir çabanın ürünü olarak geliştirilen<br />
“Balıkesir Kahvaltısı” konseptiyle öne<br />
çıkarıyor.
84<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro aktüel<br />
Türk meyve sebzeleri<br />
Hindistan’da görücüye çıktı<br />
2021 yılında ihracatta 3 milyar dolar barajını aşan Türk taze meyve sebze<br />
sektörü ihraç pazarlarını çeşitlendirmek için dünyanın en kalabalık ikinci<br />
ülkesi Hindistan’ı radarına aldı. Yaş meyve sebze sektörünün en büyük ihraç<br />
pazarlarının Rusya Federasyonu ve Ukrayna olduğuna dikkati çeken Ege Yaş<br />
Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, iki ülke arasındaki<br />
savaşın alternatif pazar arayışlarını hızlandırdığını kaydetti. Ege Yaş Meyve Sebze<br />
İhracatçıları Birliği olarak, Taze Kiraz, Üzüm ve Nar Ürünlerinde Hedef Pazarlar<br />
URGE Projesi yürüttükleri bilgisini paylaşan Uçak, Türkiye’den Hindistan’a taze<br />
meyve sebze ihracatının 2021 yılında yüzde 123’lük artışla 31 milyon dolardan<br />
69 milyon dolara ilerlediğini aktardı. Uçak şunları söyledi: “Türkiye’den en çok<br />
ihraç edilen ürün taze elma. Narenciye ürünleri Hindistan’da çok ithal edilen<br />
bir ürün ancak Türkiye’den ithalatları çok az. Narenciye ürünleri ihracatımızı<br />
artırabileceğimizi gördük. Kiraz ihracatımızı geliştirebileceğimiz bir diğer ürün<br />
olarak öne çıkıyor. Taze incir, nar, üzüm, armut ve kivi ihracatımızın Hindistan’a<br />
başlaması için Tarım ve Orman Bakanlığımız gerekli temasları başlatmış<br />
durumda. Bu ürünlerde de karşılıklı anlaşmalar sağlandığı takdirde Türk taze<br />
meyve sebze sektörü çok büyük ve güçlü bir ihracat pazarı kazanmış olacak.<br />
<strong>2022</strong> yılında ihracatta 100 milyon doları aşmayı hedefliyoruz.”<br />
Jura’dan yeni nesil servis hizmeti<br />
Çekirdekten fincana kahve deneyimini<br />
Enplus güvencesi ile Türkiye’deki<br />
kahveseverlerle buluşturan Jura,<br />
şimdi de kullanıcıları için yeni nesil<br />
bir servis hizmeti başlattı. Üsküdar<br />
Validebağ Konakları’nda hizmete açtığı<br />
Jura Hospitality Center ile kullanıcılar,<br />
cihazlarını servise bırakırken, ister<br />
mağazadan alışveriş yapabilecek<br />
isterlerse de kafe bölümünde lezzetli<br />
kahveler eşliğinde dinlendirici vakit geçirebilecek. Burada ayrıca kahve<br />
makinelerinin kullanımı hakkında detaylı bilgi için kahve eğitimleri de<br />
düzenlenecek. Jura Hospitality Center ile ürünleri servise götürmek<br />
de apayrı bir keyfe, eğlenceli bir hafta sonu aktivitesine dönüşeceği<br />
gibi dileyen kullanıcılara ürünleri evden alıp servise götürme hizmeti<br />
de sunulacak. Açılış için İsviçre genel merkezinden Türkiye’ye gelen<br />
Jura Bölge Müdürü Sascha Oliver Hub, “Yalnızca ürünlerimizle<br />
değil hizmetlerimizle de zamanın ruhuna ve kullanıcılarımızın<br />
bizden beklentilerine cevap veriyoruz. Jura Hospitality Center ile<br />
kullanıcılarımıza yeni nesil bir servis hizmeti sunmayı ve müşteri<br />
memnuniyetini artırmayı hedefliyoruz. Buraya gelen kişiler ürünleriyle<br />
ile ilgili tüm sorunlarını kolayca çözüme kavuşturabilecek. Dahası<br />
müşterilerimizi odağımıza alarak hayata geçirdiğimiz bütüncül servis<br />
merkezimizde çok keyifli ve dinlendirici vakit de geçirebilecek.” dedi.<br />
Enfes brunch deneyimi<br />
İstanbul Boğazı’nın Avrupa kıyısında<br />
yer alan ve iki köprüyü de kapsayan<br />
eşsiz manzarasıyla Mandarin<br />
Oriental Bosphorus, Istanbul,<br />
birbirinden benzersiz lezzetlerin<br />
sunulduğu keyifli bir brunch<br />
deneyimi için her pazar günü MO<br />
Brunch’ta misafirlerini ağırlıyor.<br />
Mandarin Oriental Bosphorus,<br />
Istanbul, Boğaz’ın mavi suları ile<br />
bütünleşen yemyeşil terasının etkileyici atmosferinde konuklarını<br />
özenle tasarlanmış dokunuşların damgasını vurduğu benzersiz bir<br />
gastronomi yolculuğuna davet ediyor. Şef Fabio Brambilla’nın hünerli<br />
ellerinden enfes lezzetler, Novikov Istanbul'un dünyaca bilinen suşi<br />
ve deniz ürünleri seçkisi, MO Cake Shop'un ev yapımı tatlıları ve<br />
İtalyan mutfağının sevilen lezzetleriyle donatılan efsanevi MO Brunch<br />
konuklarına keyifli bir pazar günü yaşatıyor. Deniz ürünlerinden<br />
tatlı istasyonlarına, canlı pişirme istasyonlarından şarküterilere,<br />
mezelerden dünya mutfağına birbirinden eşsiz lezzetlerin bir arada<br />
sunulduğu MO Brunch’ta somon wellington, risotto, sushi, creme<br />
brulee gibi dünya mutfağından lezzetlerin yanı sıra geleneksel Türk<br />
mutfağından döner, meze ve tatlı çeşitleri öne çıkıyor.<br />
İyi müzik ve yüzde yüz<br />
eğlenceyle yaza merhaba!<br />
Şehrin eğlence hayatına yön veren The Populist, her ay merakla beklenen DJ<br />
performanslarına yeni isimlerle ve dopdolu bir programla haziran ayında da devam ediyor.<br />
Yapı Kredi bomontiada ve şehrin yeni mahallesi Galataport İstanbul The Populist’te mevsime<br />
enerjik bir başlangıç yapmak isteyen müzikseverler The Populist’in iyi müzik ve yüzde yüz<br />
eğlence sunan takvimiyle keyifli bir ay geçirmeye hazırlanıyor. <strong>Haziran</strong> ayı boyunca performans<br />
sergileyecek isimler arasında bu ay DJ Big Poppa, Güven Yıldız ve Fakı Baba yer alıyor.
86<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro aktüel<br />
La Chaîne des Rôtisseurs<br />
Türkiye Genç Aşçı<br />
Yarışması düzenlendi<br />
1977 yılından bu yana La Chaîne des Rôtisseurs Derneği’nin genç aşçılara<br />
becerilerini uluslararası arenada sergileme fırsatı sunan organizasyonu<br />
“Uluslararası Genç Aşçı Yarışması” nın Türkiye elemeleri 10 Mayıs Salı<br />
günü Le Cordon Bleu ev sahipliğinde Özyeğin Üniversitesi’nde gerçekleşti.<br />
Dernek tarafından genç aşçıları teşvik etmek ve mutfak sanatları<br />
konusundaki deneyim ve yeteneklerini uluslararası rekabet ortamında<br />
paylaşmalarına olanak sunmak amacıyla bu yıl 24.sü düzenlenen<br />
yarışmanın galibi Fairmont <strong>Hotel</strong>’den katılan Musa Karateke oldu.<br />
Türkiye’nin önemli 5 yıldızlı otellerinde ve restoranlarında çalışmakta<br />
olan 27 yaşını aşmamış 10 genç yarışmacının kıyasıya mücadele ettiği<br />
yarışmanın ikincisi Liman İstanbul Galataport’tan Ogün Dağıdır, üçüncüsü<br />
ise Kilimanjaro’dan Baransel Arslan oldu. Musa Karateke, 5-9 Eylül <strong>2022</strong><br />
tarihleri arasında Meksika’da yapılacak uluslararası yarışmada ülkemizi<br />
temsil edecek.<br />
GTD Kırgızistan’da<br />
gastronomi<br />
turizminin<br />
önemini anlattı<br />
Kırgızistan Türkiye Manas Üniversitesi ve T.C. Bişkek Büyükelçiliği<br />
tarafından Turizm Haftası etkinlikleri kapsamında 15 Nisan <strong>2022</strong><br />
tarihinde “Türk Dünyası’nda Turizm İşbirliklerinin Geliştirilmesi”<br />
konulu panel düzenlendi. Kırgızistan ve Türkiye’deki kamu ve özel<br />
sektör kuruluşlarından çok sayıda davetlinin konuşmacı olarak katıldığı<br />
paneli öğrenciler ve sektör temsilcileri ilgiyle takip etti. Oturum<br />
konuşmacılarından Kırgız Tur Operatörleri Derneği Başkanı Sergey<br />
Gluhoverov, pandemi sonrası Kırgızistan turizmi için beklentilerini dile<br />
getirerek, derneğin daha geniş bir yelpazede örgütlenerek daha geniş<br />
kitlelere ulaşmaya çalışacaklarını belirtti. Gastronomi Turizmi Derneği<br />
(GTD) Başkanı Gürkan Boztepe ise, Türkiye’nin gastronomi alanındaki<br />
zenginliklerinin Türk dünyası başta olmak üzere, çok geniş bir coğrafyaya<br />
turizm ve yiyecek içecek sektörleri açısından örnek oluşturduğunu ifade<br />
etti. Boztepe, gastronomide geleneksel kültürün önemine değinirken,<br />
gastronomi ve mutfakla ilgili öğrencilerden gelen soruları yanıtladı.<br />
JW Marriott Bosphorus’a<br />
yeni executive chef<br />
İstanbul’un ilk JW Marriott oteli<br />
özelliğine sahip olan JW Marriott<br />
Istanbul Bosphorus’un yeni Executive<br />
Chef’i gastronomi dünyasının sevilen<br />
ismi Ahmet Eren Gencer oldu. Lise<br />
eğitiminden sonra gastronomi<br />
alanında kariyer edinmek üzere<br />
Gedik Üniversitesi’nde eğitim alan<br />
Gencer, gastronomi bölümünün<br />
yanı sıra Master Cook ve Master<br />
Trainer konularında da eğitimler<br />
gördü. Kariyer hayatına Macrenzi<br />
Restauran’da başlayan ve bu<br />
restoranın hem Capitol hem de<br />
Akmerkez operasyonlarını Demi<br />
Chef olarak 5 yıl boyunca yürüten Gencer, Bodrum Yalıkavak’taki<br />
Cactus Flowers otelin Chef de Party’si olarak çalıştı. Türkiye’deki<br />
çeşitli deneyimlerinden sonra rotasını Kıbrıs’a çeviren ve Cratos<br />
Premium otelin Executive Sous Chef’i olarak kariyer hayatına<br />
devam eden Gencer, 1 sene sonra Bodrum Türbükü’ndeki ünlü<br />
otel Bella Sombra otelin Executive Chef’i oldu. Bodrum’dan<br />
sonra İstanbul’a dönen şef, Butcha Steak House’da Executive<br />
Sous Chef olarak çalıştı. Ardından Cihangir’deki Rose Marine<br />
restoranın Executive Chef’i olan Gencer, 2019 – <strong>2022</strong> yılları<br />
boyunca kariyerine burada devam etti. Birbirinden farklı mutfak<br />
deneyimleri edinmeyi her zaman önemseyen ve her alanda<br />
kendini geliştirmeye değer veren Gencer, steak house alanındaki<br />
tecrübesini Tütsü by Düvee’de Executive Chef olarak da gösterdi.<br />
Kadın baklava ustaları<br />
yetiştiriyor<br />
<strong>2022</strong> yılı içerisinde başlayan eğitim programının katılım, içerik<br />
ve değerlendirme kriterleri ışığında geliştirilerek 2023 yılında da<br />
devam etmesi planlanıyor. Enstitü İstanbul İSMEK ve Karaköy<br />
Güllüoğlu’nun birlikte hazırladığı eğitim programı kapsamında,<br />
öğrencilere Karaköy Güllüoğlu ustaları ve eğitmenlerinin<br />
sunduğu ders içerikleriyle uygulamalı olarak ustalık becerileri<br />
aktarılıyor. Bahçelievler Mutfak Sanatları Okulu’nda bulunan<br />
“Baklava Yapımı Atölyesi” eğitimini başarı ile tamamlayan<br />
katılımcılar, yüzde 80’i kadın olacak şekilde, Karaköy Güllüoğlu<br />
bünyesinde üretim kadrolarındaki ekiplere dahil edilerek İBB<br />
Bölgesel İstihdam Ofisleri aracılığı ile istihdam ediliyor.
88<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro aktüel<br />
Yaz sezonu için açıldı<br />
Boğaz’ın yanı başında yer alan tarz sahibi dekorasyonu, enfes kokteylleri<br />
ve haftanın farklı günlerindeki müzik programlarıyla yaz akşamlarının<br />
en güzel açık hava mekân alternatiflerinden Çırağan Sarayı’nın yazlık<br />
mekanı The 47 Music & Drinks açıldı. Mekân, manzarası ve atmosferi<br />
kadar 47 farklı botanikten yapılmış çeşit çeşit kokteylleri ve onlara eşlik<br />
eden leziz atıştırmalıklarıyla Boğaz’a karşı en güzel gün batımına şahitlik<br />
eden noktalardan birinde yer alıyor. Mekandaki keyif unsurlarından<br />
bir diğeri de canlı müzik ve DJ performansı. Haftanın farklı günlerinde<br />
enfes kokteylleri yudumlarken müziğin ritmini hissetmek isteyenler<br />
canlı müzik ve DJ performansı eşliğinde gecenin keyfini çıkaracak. Yaz<br />
aylarında Boğaz’a karşı keyifle vakit geçirmek isteyenlerin buluşma<br />
noktası olan mekân, pazartesi günleri hariç haftanın her günü açık.<br />
Ayrıca The 47, isminden de esinlenerek, cumartesi ve pazar günleri<br />
öğleden sonra 4 ve akşam 7 saatleri arasında açık olacak.<br />
OCTO’nun lezzetleri<br />
Eylül Paksoy’a<br />
emanet<br />
Marriott Istanbul Bosphorus’ta<br />
misafirlerini ağırlayan OCTO, şef Eylül<br />
Paksoy’un özenle hazırladığı lezzetleri<br />
ile sadece İstanbulluların favori lezzet<br />
adresi olmakla kalmıyor, şehri ziyaret<br />
eden yerli ve yabancı misafirlerin de hem<br />
kenti tanımak hem tarihine eşlik etmek<br />
hem de damaklarda iz bırakan deneyimler<br />
yaşamak istedikleri gastronomi<br />
noktalarının başında geliyor. Lise<br />
eğitiminden sonra MSA’da profesyonel<br />
pastacılık üzerine eğitim gören Paksoy, eş zamanlı olarak Profesyonel<br />
Aşçılık bölümünde de şeflere asistanlık yaptı. Stajını yaptığı Les Ottomans<br />
ile gastronomi alanındaki eğitimini tamamlayan Paksoy, kariyerine<br />
Lufthansa Hava Yolları’nın ortak olduğu havacılık catering firmasında<br />
başladı. Lufthansa, Delta, Korean Air gibi uluslararası hava yolları<br />
şirketlerinin Business ve First Class yemeklerinin hazırlanmasında görev<br />
aldı. Buradaki 5 yıllık kariyerinin ardından 2015 senesinde Türkiye’de<br />
açılan St. Regis’de çalışmaya başlayarak 5 yıl da burada profesyonel<br />
hayatına devam etti. JW Marriott Istanbul Bosphorus’ta ilk açıldığı günden<br />
bu yana görev alan Paksoy, otel bünyesinde misafirlerini ağırlayan<br />
restoranın yeni yüzü olarak gastronomi dünyasındaki başarılarına<br />
yenilerini eklemeye devam ediyor.<br />
<strong>2022</strong>’nin Top<br />
Chef’i belli oldu<br />
Sağlık ve lezzet bir arada<br />
Şaşırtıcı lezzetiyle yaz aylarının vazgeçilmezi haline gelen Shaman’s<br />
Secret Kombuchalar, satış noktalarını artırdı. Otellerin minibarlarının<br />
yanı sıra yaz dönemiyle birlikte pek çok farklı noktada da satışa<br />
sunulan kombuchalar marketlerden yoga stüdyolarına, benzin<br />
istasyonlarından 3. Nesil kafelere kadar pek çok farklı yerde<br />
tüketicilere sağlık ve lezzeti bir arada sunuyor. Özellikle gençlerin<br />
vazgeçilmez içeceği olarak tüm dünyada hızla yayılan kombuchayı<br />
en lezzetli haliyle denemek için en yakın satış noktasından istemek<br />
yeterli!<br />
Sofra/Compass Group Türkiye tarafından bu yıl 8’inci kez düzenlenen “Top Chef <strong>2022</strong>”, 28<br />
Mayıs’ta İstanbul Gastronometro mutfağında gerçekleştirildi. Türkiye genelinde yapılan<br />
bölgesel seçmeler sonucunda büyük final için yarışan şefler, birincilik için kıyasıya bir mücadele<br />
sergiledi. Türkiye çapında 85 şefin yarıştığı bölgesel elemelerde Top Chef <strong>2022</strong>’nin büyük finali<br />
için yarışacak 7 şef belirlendi. Jüri üyeliğini, Le Cordon Bleu Türkiye Direktörü Defne Ertan<br />
Tüysüzoğlu, Moda Deniz Kulübü Genel Müdürü Ayhan Alpakın, Le Cordon Bleu Türkiye Eğitmen<br />
Şefi Luca De Astis, Şef Türev Uludağ, Gastronometro Mutfak Şefi Sinan Dikmen ve Yemek &<br />
Gastronomi Yazarı Eray Kılıç’ın yaptığı Top Chef <strong>2022</strong>’de, birinciliği Bursa Bölge’den Derin Topçu<br />
göğüsledi. Sofra/Compass Group Türkiye’nin birbirinden yetenekli şeflerinin mücadele ettiği<br />
yarışmanın bu yılki konsepti “Sürpriz Zorluklar”dı. Finale kalan 7 profesyonel şef daha önce<br />
belirlenen malzemelerle 60 dakika içerisinde Tavuk Parmigiana yemeği hazırladı. Sürpriz zorluk<br />
ise jürinin, yarışmanın yarısında şeflere yer değiştirerek rakibinin tezgahında devam edeceklerini<br />
söylemeleri oldu. Şeflerin tüm hünerlerini kullanarak hazırladığı menüler, jüri üyeleri tarafından<br />
lezzet, sunum, yaratıcılık, mutfak teknikleri, hijyen gibi kriterler çerçevesinde değerlendirildi.
90<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro aktüel<br />
Balparmak’ın yeni<br />
mezunları sertifikalarını aldı<br />
Balparmak Arıcılık Akademisi, Muğla İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve<br />
Menteşe Halk Eğitim Merkezi ile yaptığı işbirliği çerçevesinde arıcılık<br />
mesleğinin sürdürülebilirliğine katkı sağlamak, kaliteli ve verimli,<br />
katma değerli arı ürünlerinin üretimini artırmak hedefiyle sürdürdüğü<br />
çalışmalarına bir yenisini daha ekledi. Balparmak Arıcılık Akademisi<br />
çatısı altında gerçekleştirilen eğitimlerde arıcı adaylarına arı ırkları ve<br />
özelliklerinden arıcılığın ülke ekonomisindeki yerine, bal hasadı ve balın<br />
işlenmesinden apiterapiye, zararlılar ve hastalıklarla mücadeleden<br />
arıcılıkta mevsimsel bakım işlerine farklı konularda önemli bilgiler Dr. Ali<br />
İhsan Öztürk tarafından aktarıldı. 9 Mayıs’ta başlayan teorik ve uygulamalı<br />
eğitimlerin ardından 6 kadın 7 erkek toplam 13 yeni arıcı adayı eğitimlerini<br />
başarıyla tamamlayarak sertifika almaya hak kazandı.<br />
Hoşseven A.Ş. tescilli markası Hosse'yi<br />
tüketicileriyle buluşturuyor<br />
Çok yakında evlerdeki mutfakların yanı<br />
sıra, otel ve restoran mutfaklarında<br />
ve sunumlarında Hosse ürünlerini<br />
görebileceğiz. Pratik ve işlevsel<br />
ürün formları, üstün dayanıklı dış yüzey<br />
performansı, ekstra yapışmaz iç emaye yüzeyleri<br />
ile Hosse markası endüstriyel mutfakların tüm<br />
gereksinimlerine uzun yıllar cevap verebilecek ürünlere<br />
sahiptir. Keyifle pişirilen ve zevkle servis edilen yemeklerde en<br />
büyük yardımcınız Hosse döküm demir mutfak gereçleridir.<br />
Türkiye’nin yeni döküm demir pişirme grubu üreticisi olan Hoşseven<br />
A.Ş., tescilli markası Hosse'yi pek yakında Türk ve dünya tüketicilerinin<br />
beğenisine sunmaya hazırlanıyor. Tava, tencere, sunum ve endüstriyel<br />
kullanım için özel dizayn edilen Hosse markalı ürünlerin yanı sıra;<br />
private label üretimler de yapabilen Hoşseven A.Ş.,60 yıllık geçmişi,<br />
kalite-müşteri odaklı hizmet anlayışı ve ileri teknolojisiyle üretim<br />
faaliyetlerini sürdürüyor. Bursa’daki 20 bin metrekarelik yeni üretim tesisi<br />
ve Türkiye’nin her ilindeki bayileri ve servis noktaları ile müşterilerine<br />
inovatif ürünler ve nitelikli hizmet sunan firmanın ürün yelpazesinde<br />
pelletli ısıtıcılar, katı yakıtlı kazanlar, katı yakıtlı kalorifer sobaları,<br />
açık alan radyant ısıtıcılar, doğalgaz sobaları, katı yakıtlı sobalar, soba<br />
aksesuarları, döküm ve emaye parçalar, döküm demir<br />
pişirme grubu ürünleri ve ankastre ürünler<br />
bulunuyor. Türkiye’deki standartları<br />
yükseltmekle kalmayıp, son yıllarda ihracata<br />
da ağırlık veren Hoşseven, bugün 30’dan<br />
fazla ülkeye ihracat yapıyor.<br />
Türkiye'nin en iyi<br />
zeytinyağları Japonya'da<br />
seçildi<br />
Her yıl<br />
Japonya'nın<br />
başkenti<br />
Tokyo'da<br />
gerçekleştirilen<br />
ve dünyanın<br />
en prestijli<br />
zeytinyağı<br />
yarışmaları<br />
arasında gösterilen Japan Olive Oil Prize (JOOP), <strong>2022</strong>'nin en iyi<br />
sızma zeytinyağı ürünlerini ve ürünlerin kimliğini yansıtan en iyi<br />
tasarımları, 16 Mayıs'ta Tokyo'da açıkladı. Bu sene 10. kuruluş<br />
yıldönümünü 21 farklı ülkeden 500 katılımcı ile kutlayan JOOP<br />
Zeytinyağı Ödülü ve JOOP Tasarım Ödülü jürilerinde, Uluslararası<br />
Jüri unvanlı zeytinyağı tadımcısı Birsen Pehlivan ve gıda<br />
tasarımına yönelik çalışmalarıyla tanınan endüstriyel tasarımcı<br />
Sibel Kutlusoy da Türkiye'yi temsilen görev aldı. Dünya zeytinyağı<br />
pazarının önemli merkezleri arasında yer alan ve Japonya'daki<br />
İtalya Ticaret Odası sponsorluğunda düzenlenen JOOP Ödülü'nde<br />
seçilen zeytinyağları, dünya pazarında önemli bir fırsat yakalamış<br />
oluyor. Titizlikle yürütülen tadımlar sonucunda Organik,<br />
Monovaryete, Blend ve Aromalı başlıklarında yarışan zeytinyağları<br />
içerisinde ülkelerinin en iyileri ve sınıfının en iyileri seçildi, ayrıca<br />
altın madalya ve gümüş madalya alanlar belirlendi. Buna göre<br />
Hermus Memecik, Türkiye'nin en iyisi olurken, Türkiye'den<br />
toplam 35 üreticinin çeşitli ürünleri altın ve gümüş madalya<br />
ödülüne layık bulundu.<br />
Bu muazzam tadı tüm<br />
misafirleriniz denemeli<br />
Seğmen Kakaolu<br />
Fındık Ezmesi<br />
İşletmeler için müşteri<br />
memnuniyeti her şeyden<br />
önce gelir. Oteller, yurtlar,<br />
cafeler, restoranlar ve<br />
hizmet sektöründe bulunan<br />
çok daha fazla işletme,<br />
misafirlerini Seğmen kalitesi<br />
ile memnun ediyor. Dört<br />
mevsim boyunca tercih edilen<br />
Seğmen Kakaolu Fındık Ezmesi,<br />
deneyenleri kendisine hayran<br />
bırakıyor. Kakao ve fındığın enfes<br />
buluşması olan Seğmen Kakaolu Fındık Ezmesi; 20 g, 30<br />
g cam kavanoz, 40 g tüp, 300 g tüp, 350 g cam kavanoz 1000<br />
g kova gibi farklı ölçeklerde arz ediliyor. Siz de işletmenizi<br />
Seğmen markalı ürünler ile buluşturarak markanızın değerini<br />
artırabilirsiniz. Bunun için bulunduğunuz ilin Seğmen bölge<br />
temsilcisi ile iletişime geçmeniz yeterli!
92<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
fuar<br />
THE<br />
HOTEL<br />
SHOW<br />
DUBAI<br />
SEKTÖRÜ<br />
AĞIRLADI<br />
The <strong>Hotel</strong> Show Dubai'nin bu yılki organizasyonu, pandemi sonrası canlı bir geleceğe<br />
hazırlan ağırlama sanayinden çok sayıda ziyaretçiyi ağırladı. <strong>Hotel</strong> & <strong>Restaurant</strong> dergisi<br />
fuarda etkin bir şekilde dağıtıldı.<br />
Türkiye’den 12 firmanın da katıldığı<br />
Orta Doğu'nun MENA bölgesindeki<br />
otel ve konaklama endüstrisi için<br />
en büyük ve en uzun süredir devam<br />
eden fuarı, eş zamanlı organize ettiği<br />
tüm etkinliklerinde 22.000'den fazla<br />
ziyaretçiyi ağırladı ve bu önemli fuarda<br />
bölgesel ve küresel katılımcıları bir<br />
araya getirdi.<br />
Ziyaretçilerin %20'si uluslararası<br />
pazardan<br />
Fuarı organize eden dmg events<br />
firmasının Tasarım ve Otelcilikten<br />
Sorumlu Başkan Yardımcısı Elaine<br />
O'Connell şunları söyledi: “Bu etkinliğin<br />
yalnızca bölgeden değil, küresel<br />
ölçekte de insanları nasıl bir araya<br />
getirmeye devam ettiğini görmekten<br />
gurur duyuyoruz. The <strong>Hotel</strong> Show'daki<br />
toplam ziyaretçilerimizin %20'sinin<br />
uluslararası pazardan, %80'inin<br />
ise BAE'den gelmesi pandemiyi<br />
takiben yeni bir aşamaya geçerken,<br />
yüz yüze bağlantıların öneminin her<br />
zamankinden daha önemli olduğunu<br />
ve iş birliğinin önemini gösteriyor. Bu<br />
durum sektörün toparlanmasının da<br />
önemli bir unsurudur. Ayrıca, yenilik,<br />
sürdürülebilirlik ve teknolojiyi tartışmak<br />
için ağırlama endüstrisinin her yönünü<br />
bir araya getiren The Leisure Show ve<br />
HITEC Dubai ile birlikte INDEX <strong>2022</strong><br />
ve Workspace aracılığıyla tasarım<br />
ve iç mekan trendlerindeki en son<br />
gelişmeleri sergilemekten mutluluk<br />
duyuyoruz.”<br />
Otel Ürünleri Ltd. Ferdi Uzun - Perşin Yağımlıoğlu<br />
Lazoğlu Bıçak -Recai Aktürk<br />
Altuntop Makina CEO<br />
Salwan Naji<br />
Göreme Horeca Ekipmanları -<br />
Hüseyin Cengiz İpek Porselen - Cevat Ay İrear Porselen - Ersan Tığlı DRF Contract Genel Müdürü Daraf Sabaz - Harun Şengül
Uğur Yılmaz<br />
“Hem BAE’ye<br />
hem Türk<br />
ekonomisine<br />
katkı sağladı”<br />
1986 yılından beri özel konutlardan<br />
kafe, restoran ve otel gibi halka<br />
açık alanlara kadar geniş yelpazede<br />
mobilya çözümleri sunan 5A<br />
Design, Moben Mobilya çatısı altında<br />
The <strong>Hotel</strong> Show Dubai'de <strong>2022</strong><br />
koleksiyonunu sergiledi.<br />
The <strong>Hotel</strong> Show Dubai'nin keyifli ve<br />
yüksek tempolu geçtiğini dile getiren 5A<br />
Design Genel Müdürü Uğur Yılmaz fuarı<br />
şu şekilde değerlendirdi: “Moben Mobilya<br />
olarak 5A Design markamızla katıldığımız<br />
fuarda sektörden profesyonellerin ve<br />
distribütörlerin bize ulaşma imkanı<br />
oldu. Keyifli ve yüksek tempolu bir fuar<br />
geçirdiğimizi söyleyebilirim. Sadece<br />
BAE değil, farklı ülkelerden misafirlerle<br />
görüşerek potansiyel projeler ve müşteri<br />
portföyü oluşturduk. <strong>2022</strong> koleksiyonumuza<br />
ait yeni tasarımların yer aldığı sandalye,<br />
berjer, masa ve koltuk ürün gruplarını<br />
en iyi şekilde sunmaya gayret ettik. Kendi<br />
tasarımlarını ve üretimini gerçekleştiren bir<br />
firma olarak ürünlerimize olan ilgi ve beğeni<br />
de bizi memnun etti.”<br />
5A Design'ın dünyanın birçok yerine<br />
ihracat yapan bir firma olduğunu ve<br />
BAE ile iyi ilişkilerin fuara katılım<br />
motivasyonu ve ihracat yoğunluğunu<br />
olumlu şekilde etkilediğini belirten<br />
Yılmaz, “BAE’de Türk menşeli ürünlere<br />
olan ilgi ve popülerleşmeyle önümüzdeki<br />
dönemlerde bu bölgede daha çok proje<br />
gerçekleştireceğimizi öngörebiliyoruz. Fuar<br />
hem BAE’ye hem Türk ekonomisine katkı<br />
sağlayan çok yararlı bir etkinlikti.” dedi.<br />
Pandemiden sonra özellikle açık hava<br />
mekanlarına oluşan yoğun ilgi ile outdoor<br />
mobilyaya olan ihtiyacın arttığını ve bu<br />
alanda ciddi taleplerle karşılaştıklarını<br />
kaydeden Yılmaz, “5A Design outdoor<br />
koleksiyonumuzu genişleterek aynı<br />
zamanda kişisel alanı önemseyen<br />
tasarımlarla post pandemi trendini<br />
yakalayacak adımlar atmayı planlıyoruz.<br />
Bunun yanında nitelikli kumaşlar ve<br />
dayanıklı hammaddelerle birlikte mobilyada<br />
inovatif malzemelerin önümüzdeki<br />
dönemlerde daha fazla ön plana çıkacağını<br />
ekleyebilirim.” diye konuştu.<br />
Ayşe<br />
Toraman<br />
“Özel tasarım<br />
ürünlerimizle<br />
ilgi odağı olduk”<br />
2008 yılında Türkiye merkezli<br />
kurulan, ulusal ve uluslararası<br />
pazarlara mobilya üretimi yapan<br />
Marya Design; oteller, restoranlar,<br />
kafeler, hastaneler, ev ve<br />
villalar gibi her türlü konaklama<br />
işletmesine sunduğu profesyonel<br />
çözümleriyle dikkat çekiyor.<br />
Tüm hareketli ve sabit mobilya<br />
üretimleri Marya Design’ın en<br />
yeni teknolojilerle donatılmiş<br />
fabrikasında üretiliyor.<br />
İtibar Kıyaklı<br />
“Daha<br />
inovatif<br />
ürünlere<br />
yönelmemiz<br />
gerektiğini<br />
gördük”<br />
1974 yılında kurulan, bugün<br />
mobilya sektörünün önde gelen<br />
markalarından biri olarak<br />
konumlanan Solenne, yaşamdan ve<br />
doğadan ilham alan bakış açısıyla<br />
üretim faaliyetlerine devam ediyor.<br />
The <strong>Hotel</strong> Show Dubai'nin verimli geçtiğini<br />
belirten Solenne Dış Ticaret Müdürü<br />
İtibar Kıyaklı, “Pandemi sonrası açılmaya<br />
başlayan piyasanın etkisiyle ve uzun aradan<br />
sonra katılımcı firmaların talebiyle yoğun<br />
bir organizasyon oldu.” dedi.<br />
Fuarda otel mobilyalarını sergilediklerini<br />
anlatan Kıyaklı; kalite, fiyat ve üretim<br />
Geçmişin zarafetini modernize ederek<br />
yaşam alanlarına taşıyan Marya Design, The<br />
<strong>Hotel</strong> Show Dubai'de özel tasarım salon<br />
oturma grupları, koltuk, kanepe ve sehpa<br />
gibi ürünlerinin yanı sıra dış mekan oturma<br />
gruplarıyla ilgi odağı oldu. Son altı senedir<br />
Dubai halkının Türk ürünlerine beğeni ile<br />
yaklaştığını ve severek kullandığını belirten<br />
Marya Design Genel Müdürü Ayşe Toraman,<br />
ancak petroldeki artış ve Rusya - Ukrayna<br />
Savaşı'nın piyasaları olumsuz etkilediğini,<br />
dolayısıyla şu an için yeni yatırım planlarının<br />
olmadığını da sözlerine ilave etti.<br />
süreçlerinde avantajlı bir firma olmanın<br />
ayrıcalığıyla olumlu geri dönüşler aldıklarını<br />
kaydetti. Fuarın katılımcılara gelecek mobilya<br />
trendleriyle ilgili ciddi sinyaller verdiğinin<br />
altını çizen Kıyaklı, “Fuarda daha inovatif<br />
ürünlere yönelmek gerektiğini gördük.<br />
Pandeminin etkisiyle hijyenik ortamlar,<br />
bireysel ürün kullanımları ve otel apartment<br />
tarzında konaklamaya yönelik projelerle<br />
karşılaştık. Bu nedenle ilerleyen dönemlerde<br />
ürün geliştirme ve uygulamada süreci takip<br />
etmemiz gerektiğini gördük.” dedi. Kıyaklı<br />
Afrika ve Asya bölgesinde depo ve mağaza<br />
yatırımlarını başlattıklarını belirterek, “Hem<br />
Körfez hem de Afrika ülkelerine daha hızlı<br />
ve düzenli sevkiyat için projeler geliştirmeye<br />
devam ediyoruz.” bilgisini paylaştı.<br />
Türkiye-BAE arasındaki olumlu siyasi<br />
gelişmelerin ticarete yön verdiğini vurgulayan<br />
Kıyaklı, “İlişkilerin düzelmesi sonrası talepler<br />
arttı. <strong>2022</strong> için koyduğumuz hedeflerde zaten<br />
bu düzelmeleri öngördüğümüz için farklı bir<br />
hedefe yönelmeden devam ediyoruz.” dedi.
94<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
fuar<br />
JUMBO ORTADOĞU’NUN<br />
EN PRESTIJLI FUARINDA<br />
DIKKATLERI ÜZERINE ÇEKTI<br />
Otel ve restoran sektörünün lider isimleri arasında yer alan Jumbo, Ortadoğu’da ürünleri<br />
ile adından söz ettirdi. Dünyanın en önemli uluslararası organizasyonlarından biri olan<br />
The <strong>Hotel</strong> Show Dubai Fuarı’nda, sektörün beğenisini kazanmış ürünlerini ve HoReCa için<br />
hazırladığı yeni koleksiyonlarını sergileyen Jumbo, katılımcılar tarafından tam not alırken<br />
global bağlantılarını da güçlendirdi.<br />
Sofra ve mutfak kategorisinin lider<br />
markası olan Jumbo; 24-26 Mayıs<br />
tarihleri arasında Dubai Dünya<br />
Ticaret Merkezi’nde düzenlenen, her<br />
yıl binden fazla misafiri ve otelcilik<br />
sektörünün paydaşlarını ağırlayan<br />
The <strong>Hotel</strong> Show Dubai Fuarı’nda bir<br />
kere daha iddiasını ortaya koydu. 75<br />
yıldır zamansız ve özgün tasarımları<br />
ile fark yaratan Jumbo, fuarda sektör<br />
yatırımcısı ve yeme&içme hizmetlerinin<br />
bölgesel ve küresel tedarikçileri ile bir<br />
araya geldi. Sofra grubundan sunum<br />
ekipmanlarına, pişirme grubuna kadar<br />
geniş ürün portföyü ile yar alan Jumbo,<br />
HoReCa’daki başarısını bu kez de farklı<br />
bir coğrafyada sergileme imkanı buldu.<br />
Özellikle Orta doğu pazarı için önemli<br />
bir girişim niteliği taşıyan bu önemli<br />
fuarda Türkiye’yi temsil eden tek Türk<br />
markası olmanın da gururunu yaşadı.<br />
Dünyanın en dikkat çeken ve hızla gelişen otel konaklama pazarlarından<br />
biri olan Dubai’de <strong>2022</strong> koleksiyonu ile büyük ilgi gören Jumbo, bu<br />
bölgedeki çalışmalarını yoğunlaştırarak sürdürmeye devam edecek.
TAHSIN ÖZTIRYAKI<br />
BAE’NIN TÜRK MALLARINA<br />
ILGISINI ‘TURIZM’ YÜKSELTECEK!<br />
Yenilikçi yaklaşımıyla birlikte dünya genelinde gelişen ve değişen teknolojiyi yakından<br />
takip eden Öztiryakiler, sektörüne yeni ürünler kazandıracak çalışmaları gündeminde<br />
tutarak profesyonellerin mutfaklarda en büyük yardımcısı oluyor.<br />
Ozti olarak yurt dışında gastronomi<br />
profesyonelleri ve iş ortaklarını bir<br />
araya getiren fuarlarda var olmaya<br />
dikkat ettiklerini söyleyen Öztiryakiler<br />
Yönetim Kurulu Üyesi Tahsin Öztiryaki,<br />
“The <strong>Hotel</strong> Show Dubai, beklentilerimizi<br />
karşıladı ve oldukça hareketli geçti.<br />
Halihazırda bulunan bayilerimiz ve<br />
yeni ortaklık sağladığımız görüşmeleri<br />
gerçekleştirme fırsatımız oldu. Bizler<br />
Ozti markasıyla yıllardır bu ülkeye<br />
ihracat yapmaktayız. Bildiğimiz bir<br />
pazar. Fuarlar ve canlı buluşmalar<br />
ilişkilerimizi pekiştirmek için iyi bir<br />
ortam sağlıyor. Endüstriyel mutfak<br />
ürünlerimizden pişirme cihazları,<br />
soğutma üniteleri, bulaşık makineleri ve<br />
set üstü mutfak ekipmanlarımızı fuarda<br />
ziyaretçilerimizle buluşturduk. Ülkenin<br />
yemek kültürüne hakim olduğumuz<br />
için, ürünlerimizle teknolojik<br />
çözümler sunuyor, çalışmalarımızı<br />
bu yönde şekillendirebiliyoruz. Bu<br />
konuda diğer ülkelere göre oldukça<br />
avantajlı durumdayız. Ürünlerimizin<br />
kalitesi ziyaretçiler ve iş ortaklarımız<br />
tarafından takdir görürken, gelecekte<br />
de profesyonel ürünlerimizi tercih<br />
edeceklerini belirttiler.” diye konuştu.<br />
“Güvenle büyüyen firmayız”<br />
Fuarın önümüzdeki dönem trendlerine<br />
ilişkin önemli sinyaller verdiğinin<br />
altını çizen Tahsin Öztiryaki, markanın<br />
geleceğe dair yol haritasını ise şöyle<br />
çizdi: “A’dan Z’ye tüm endüstriyel<br />
mutfak gereçlerini üreten ve tedarik<br />
eden bir firma olarak, mutfağı bir bütün<br />
olarak görüyor ve içerisinde yer alan<br />
tüm cihazlara aynı oranda odaklanıp en<br />
iyisini üretiyoruz. Bir yandan var olan<br />
projelerimiz devam ederken bir yandan<br />
da yeni projelerimizin yapılandırılmaları<br />
sürüyor. Yerli ürünleriyle öne çıkan<br />
bir markayız. Sadece ülkemizde değil,<br />
dünyada bu kadar çeşitliliğe sahip<br />
ürünü, tek bir çatı altında üretimini<br />
yapan sektöründe tek firmayız.<br />
Buzdolabından bulaşık makinesine,<br />
pişiricilerden fırınlara kadar 2000’den<br />
fazla cihaz ve 5000’i aşkın ürünümüzle<br />
tüm proje ve ihtiyaçların çözüm<br />
ortağıyız. Üretimde yatırımlarımıza<br />
devam ediyoruz. Çorlu’daki yeni<br />
fabrikamızda gerçekleştirdiğimiz<br />
yatırımla yeni teknolojiye sahip üretim<br />
hatlarımızda kapasite artışına gidiyoruz.<br />
Şu anda yaptığımız yeni ürün sayımız<br />
oldukça fazla. Patentini aldığımız ürün<br />
sayımızı her geçen gün artırıyoruz. Ar-<br />
Ge merkezimizle verdiğimiz hizmetlerle<br />
dünyada kendimizden oldukça fazla söz<br />
ettiriyoruz. İş ortaklarımız, fabrikamızı<br />
ziyaretlerinde kapasitemizi, çalışma<br />
hızımızı, kalitemizi ve teknolojimizi<br />
gördüklerinde çok etkileniyor ve<br />
ayrılmaz bir parçamız oluyorlar.<br />
Ve bizim gelişmemizin altında bize<br />
olan güven, ürünlerimizin kalitesi ve<br />
dünyanın her yerinde satacağımız ürün<br />
standartlarına sahip belgelerimiz var.”<br />
Tahsin Öztiryaki, bir dünya markası<br />
olarak yurt dışı ortaklarının kalite ve<br />
beklenti taleplerini tam anlamıyla<br />
karşılamanın markayı küresel<br />
pazarda ileriye taşıdığını ifade ederek,<br />
“Dolayısıyla yıllardır elde ettiğimiz<br />
güvenle her zaman büyüyen firmayız.<br />
İhracat rakamlarımıza baktığımızda<br />
da ülkemizde kendi sektöründe en<br />
fazla ülkeye ihracat yapan markayız.<br />
Her yıl olduğu gibi bu yıl da ihracattaki<br />
başarımızla metalik yıldızları 1. lik<br />
ödülünüe sahip olduk.” şeklinde<br />
konuştu.<br />
“Turizmin yükselmesi, BAE’nin<br />
Türk mallarına ilgisini artıracak”<br />
Türkiye - BAE arasındaki olumlu<br />
gelişmelerin iki ülke arasındaki<br />
tüm ticareti olduğu gibi sektörü de<br />
olumlu etkilediğini belirten Öztiryaki,<br />
“Artık devlet kurumları da Türk malı<br />
ürünlerini kullanacaklarını belirttiler.<br />
İlişkilerin düzelmesiyle yerel halk da<br />
Türk mallarını daha çok tercih etmeye<br />
başladı. Gümrükte de daha akıcı bir<br />
ticaret olacağı kanaatindeyiz.” dedi.<br />
Öztiryaki, bununla birlikte iki ülke<br />
arasındaki turizmin de yükselen bir ivme<br />
kazanmasının BAE’nin Türk mallarına<br />
olan ilgisini artıracağı görüşünde<br />
olduğunu paylaşarak şöyle devam etti:<br />
“İki ülke arasındaki politik ilişkilerin<br />
iyileşmesi ve ülkelerin ticaretinin<br />
artmasıyla beraber, BAE’nin kültürünü<br />
yakından tanımamız, ülkemizi Çin’den<br />
ve Avrupa’dan daha avantajlı konuma<br />
getiriyor. Avantajlarımızı doğru bir<br />
şekilde kullanmamız, aramızdaki<br />
ticaretin gücünü artıracaktır. Bu olumlu<br />
gelişmelerin ihracat rakamlarına<br />
olumlu yansıyacağını düşünüyoruz. Bu<br />
da ihracattaki hedeflerimizi yükseltiyor.”
96<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
fuar<br />
Index, tasarım konuşmaları, atölye<br />
çalışmaları, zirve ve konferanslar<br />
gibi eş zamanlı etkinlikleriyle her<br />
zaman iç tasarım işi için harika bir<br />
mekan olmuştur. İstanbul Dergi Grubu<br />
olarak 20 yılı aşkın süredir bu prestijli<br />
fuarın medya partneriyiz. Bu yıl fuarın<br />
daha işlevsel olduğuna ve oldukça<br />
iyi performans gösterdiğine tanık<br />
olduk. Covid-19 etkilerinin çoğunun<br />
ortadan kalkmasıyla, fuarın büyük bir<br />
ticaret hacmi oluşturması bekleniyor.<br />
Tüm ağırlama, tasarım ve teknoloji<br />
yelpazesini kapsayan INDEX Dubai,<br />
ev, otel, ofis ve eğlence sektörleri<br />
için mükemmel bir teklif sunan The<br />
<strong>Hotel</strong> Show Dubai ile birlikte yapıldı.<br />
Sektörün lider fuarı, 23-25 Mayıs <strong>2022</strong><br />
tarihleri arasında Dubai Dünya Ticaret<br />
Merkezi'nde başarıyla gerçekleştirildi.<br />
INDEX, 1991'den beri bölgesel alıcıları<br />
küresel tedarikçiler, markalar ve<br />
üreticilerle buluşturuyor. Etkinlik,<br />
her yıl binlerce ciddi alıcıyı çekerek<br />
profesyoneller ve yenilikçi düşünürler<br />
için ağ kurma, keşfetme ve iş yapma<br />
INDEX <strong>2022</strong> DUBAI'DE<br />
DÜZENLENDI<br />
30 yılı aşkın süredir iç tasarım ve donanım sektörünü buluşturan Index Dubai,<br />
sektörün önde gelen profesyonellerinin katılımıyla Dubai Dünya Ticaret Merkezi'nde<br />
gerçekleştirildi.<br />
konusunda rakipsiz bir fırsat sunuyor.<br />
Orta Doğu, akla gelebilecek her tür<br />
tasarım, stil ve konsepte sahip, büyüyen<br />
ve değişen bir manzara ile dünyadaki<br />
diğer herhangi bir iç pazardan farklı<br />
olmaya devam ediyor. Bu nedenle<br />
INDEX'e güvenen alıcılar için fuar,<br />
bu olağanüstü pazarda doğrudan ve<br />
kapsamlı erişim sunuyor; kontrat<br />
mobilyalardan aksesuarlara, dekorlara<br />
ve sınırlı sayıda üretilen parçalara<br />
kadar her şeyi tedarik etmek için çok<br />
uygun bir ortam sunuyor.<br />
İndeks tasarım konuşmaları<br />
Fuar bünyesinde yer alan INDEX Design<br />
Talks etkinliğinde, ilham verici iç<br />
mimarları, ünlü bölgesel mimarları ve<br />
endüstrinin dört bir yanından en önde<br />
gelen yenilikçi düşünürleri bir araya<br />
getirerek en son trendler ve yenilikler<br />
hakkında fikir alışverişinde bulundu.<br />
İş tasarım zirvesi<br />
Bölgedeki en iyi projelerden<br />
bazılarının endüstriyel tasarımcıları,<br />
liderleri ve yenilikçi düşünürleri<br />
tarafından yönetilen Work Design<br />
Summit, iş tasarımındaki en son<br />
bilgileri öğrenmek, ağ oluşturmak<br />
ve keşfetmek için ideal bir platform<br />
sağlıyor. Bu etkinlik de sektörde çalışan<br />
profesyonellerden büyük ilgi gördü.<br />
Lucenti - Osman Bulut<br />
BG Group - Oğuzhan Özbey, Ferşad Nasiri
Arkın Çetinalp<br />
“Dubai'de<br />
showroom açmayı<br />
hedefliyoruz”<br />
1984 yılında avize taşı imalatı ve dekoratif<br />
aydınlatma ürünleriyle başladığı<br />
üretim yolculuğuna bugün Türkiye’nin<br />
önde gelen firmalarından biri olarak<br />
devam eden Songül Aydınlatma, ismini<br />
dünyaca bilinen ve kullanılan bir marka<br />
haline getirme misyonuyla hareket<br />
ediyor. 2019 yılı itibariyle dünyanın en<br />
büyük kristal üreticisi Asfour Crystal’ın<br />
Türkiye distribütörlüğünü de alan firma,<br />
dünyadaki aydınlatma sektöründe<br />
bir Türk firması olarak yer almayı ve<br />
öncülük etmeyi hedefliyor.<br />
The <strong>Hotel</strong> Show Dubai'nin harika<br />
geçtiğini ve 900’ün üzerinde<br />
müşteri adayı ile görüştüklerini<br />
dile getiren Songül Aydınlatma<br />
Genel Koordinatörü Arkın Çetinalp,<br />
fuarda klasik ve modern ürün<br />
gruplarını sergilediklerini söyledi.<br />
Ürün çeşitliliği fazlalığı sebebiyle<br />
gurur veren güzel yorumlar<br />
aldıklarını anlatan Çetinalp,<br />
“Heyecanlı görüşmeler oldu.<br />
Şu an ziyaretlerinden ve güzel<br />
yorumlarından dolayı müşteri<br />
adaylarımıza teşekkür yazısı<br />
hazırlıyoruz.” dedi.<br />
Fuarda önemli görüşmeler<br />
yaptıklarını ve iyi teklifler aldıklarını<br />
ifade eden Çetinalp, “Bu teklifleri<br />
değerlendirip ülkemiz ve bizim için<br />
en hayırlısını tercih edip, yolumuza<br />
emin adımlarla devam edeceğiz.<br />
Harika projeler var. Bu projelerin<br />
fiyat teklifi çalışmalarına hızlı bir<br />
şekilde başladık. Fuardaki müşteri<br />
adaylarımız üretim tesislerimizi<br />
görmek için Türkiye’ye ziyarete<br />
geleceklerdir.” dedi.<br />
Bu yılın dördüncü çeyreği gibi<br />
Dubai’de aydınlatma ürünlerini<br />
sergilemek için bir showroom<br />
Berrak Yarar<br />
“BAE'de yeterli<br />
çeşitte kaliteli<br />
ahşap bahçe<br />
salıncağı yok”<br />
Üretim faaliyetlerine 1995<br />
yılında Çanakkale’de başlayan,<br />
ilk 10 yılında iç mekan mobilya<br />
imalatına ağırlık veren Pemode<br />
Mobilya, 2005 yılı itibariyle dış<br />
mekan mobilya üretimini başlattı.<br />
‘Swingroo’ markası altında<br />
‘mükemmel modern zaman<br />
salıncakları’ üretimini hedefine<br />
koyan mobilya firması, 2018 yılı<br />
itibariyle uluslararası pazarda<br />
varlığını gösteren idealist bir<br />
marka olarak Aida Swings'i<br />
piyasaya sundu.<br />
açmayı hedeflerine koyduklarını dile getiren<br />
Çetinalp, 2023'te gerçekleşecek fuar için<br />
de şimdiden yerlerini ayırttıklarını söyledi.<br />
Fuardaki ziyaretçi sayısı ve iş potansiyelinin,<br />
son dönemdeki Türkiye - BAE arasındaki<br />
olumlu gelişmelerinin bir kanıtı olduğunu<br />
vurgulayan Çetinalp, “Aydınlatma sektörü<br />
2021 yılında ihracat rekoru kırdı, <strong>2022</strong><br />
yılında bu rekoru egale edecektir. Hedefimiz<br />
2021 yılı cirosunun çok üstüdür.” dedi.<br />
Sofistike, zamansız ve çağdaş tasarım ürünleriyle<br />
öne çıkan ahşap bahçe salıncağı üreticisi, The<br />
<strong>Hotel</strong> Show Dubai’de ise inovatif ürünleriyle<br />
göz doldurdu. Fuarın iş fırsatları açısından çok<br />
verimli geçtiğini belirten Pemode Yetkilisi Berrak<br />
Yarar, ziyaretçilerden olumlu geri bildirimler<br />
aldıklarını aktardı. BAE pazarında kaliteli ahşap<br />
bahçe salıncağı alanında yeterli ürün çeşidinin<br />
bulunmadığına kanaat getiren Yarar, “Ancak<br />
talebin de oldukça fazla olduğunu gördük.<br />
Gelecek yıl tekrar fuara katılıp hem mevcut<br />
müşterilerimizle iş potansiyelini artırmayı hem<br />
de yeni iş birlikleri kurmayı planlıyoruz.” dedi.<br />
Berrak Yarar, son yıllarda iki ülke arasındaki<br />
olumlu gelişmelerin firma faaliyetlerine fayda<br />
sağladığını da dikkat çekerek, Avrupa odaklı<br />
ihracatçı bir üretici olmalarına rağmen BAE’de<br />
de satış potansiyeli olduğunu gördüklerini ve<br />
önümüzdeki dönem hedeflerini bu doğrultuda<br />
revize ettiklerini sözlerine ekledi.
98<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni mekan<br />
NOBU<br />
ŞIMDI BODRUM‘DA<br />
Ünlü oyuncu Robert De Niro ve Şef Nobu Matsuhisa’nın ortağı olduğu<br />
Nobu <strong>Restaurant</strong>, Bodrum Loft’ta açıldı. Japon mutfağının dünyaca<br />
ünlü temsilcisi Nobu, İstanbul’daki başarısını tüm ekibiyle Bodrum’a da<br />
taşıyor.<br />
New York’tan dünyaya yayılan<br />
efsanevi Nobu <strong>Restaurant</strong>,<br />
İstanbul’daki birinci yılını<br />
kutlarken, Türkiye’de ikinci restoranını<br />
açtı. Gölköy’de yer alan Loft’un<br />
içerisinde konumlanan Nobu, eşsiz<br />
lezzetlerini ve ambiyansını Bodrum’la<br />
buluşturdu. Nobu deneyiminin kusursuz<br />
bir şekilde yaşandığı Nobu Bodrum,<br />
özel ve taze içeriklerle hazırlanan<br />
restoranın ikonik yemeklerinden yerel<br />
kokteyllere kadar her şeyi Bodrum’un<br />
eşsiz ambiyansında sunuyor.<br />
Öncelik menüde<br />
Tüm dünyada büyük bir lezzet<br />
deneyimi olarak bilinen, dünyaca<br />
ünlü müdavimleri bulunan restoranın<br />
yeni mekanında da öncelik menüye<br />
verildi. Nobu Bodrum menüsü,<br />
Nobu Kurumsal Şefi Herve Courtrot<br />
önderliğinde İstanbul ekibi tarafından<br />
restoranın imza yemekleriyle birlikte<br />
Bodrum’a özel lokal dokunuşlarla<br />
özenle oluşturuldu. Nobu’nun imza<br />
yemekleri Yellowtail Jalapeno, Rock<br />
Shrimp Tempura Creamy Spicy, Black<br />
Cod Miso gibi lezzetlere ek olarak Nobu<br />
Bodrum’a özel olarak hazırlanan Artic<br />
Char Crispy Shiso, Scallop Wasabi<br />
Pepper, White Fish Tempura Amazu<br />
Ponzu gibi yemekler de menüde<br />
bulunuyor. Nobu sakelerin eşlik ettiği<br />
geniş içecek menüsünde bölgeye özel<br />
olarak, satsuma ile hazırlanan ‘Bodrum<br />
Breeze’ ve Türk siyah çayının sakeyle<br />
buluşmasıyla harmanlanan ‘Nara’<br />
kokteyli menünün ilgi çekici detayları<br />
arasında yer alıyor.<br />
Tüm dünyada mutfağıyla öne çıkan<br />
Nobu’nun yeni restoranında tıpkı<br />
İstanbul’da olduğu gibi müzik de önemli<br />
bir yer ediniyor. Nobu Bodrum’da<br />
perşembe, cuma, cumartesi ve pazar<br />
günlerinde canlı DJ performansları<br />
yemek ve eğlenceyi aynı eşsiz<br />
deneyimde buluşturacak. Sezon<br />
içerisinde mekanda konuk DJ’ler<br />
de performans sergileyecek. Nobu<br />
Bodrum haftanın her günü 18:00-00:00<br />
saatleri arasında yemek, 18:00-02:00<br />
saatleri arasında bar alanları ve 180<br />
kişilik kapasitesiyle misafirlerini<br />
ağırlıyor.<br />
Her detayı en ince<br />
ayrıntısına kadar düşünülen<br />
Nobu Bodrum, menüsüyle<br />
olduğu kadar zarif<br />
dekorasyonuyla da dikkati<br />
çekiyor. Mimari detayları<br />
Gölköy’ün doğal dokusuna<br />
uygun olarak tasarlandığı<br />
mekan, zeytin ağaçları<br />
içerisindeki ambiyansıyla<br />
Bodrum ruhunu yaşatıyor.
100<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni mekan<br />
ATAŞEHIR’IN<br />
EN YENISI<br />
L’OLIVETTO<br />
RESTAURANT<br />
Modern şehir hayatının içinde vaha olarak<br />
tasarlanan L’Olivetto <strong>Restaurant</strong>, Akdeniz<br />
mutfağını Ataşehir’e taşıdı. Zengin menüsü, kaliteli<br />
hizmeti, geniş bahçesiyle misafirlerini şehrin<br />
göbeğinde huzurla buluşturan mekan, İstanbul’un<br />
vazgeçilmez adreslerinden olmaya aday…<br />
Şık ve modern mimarisiyle her<br />
detayı özenle düşünülerek<br />
tasarlanan L’Olivetto <strong>Restaurant</strong>,<br />
İtalyan lezzetlerini mekana özgü<br />
yorumlarla lezzet severlerin beğenisine<br />
sunuyor. Dr. Koray Erdoğan’ın sahibi<br />
olduğu restoran, taze tatlardan oluşan<br />
zengin menüsüyle özel etkinlikler<br />
ve davetlere de ev sahipliği yapıyor.<br />
Çarşamba, cuma ve cumartesi olmak<br />
üzere haftanın üç günü canlı müzik olan<br />
restoranda misafirlere yemeklerinde<br />
pop-jazz tınılar eşlik edecek.<br />
Pazartesi günleri hariç<br />
haftanın 6 günü hizmet<br />
verecek olan L’Olivetto<br />
<strong>Restaurant</strong>, şehrin<br />
yoğunluğuna kısa bir mola<br />
vermek isteyenlerin tam<br />
aradığı yer.<br />
Gurme lezzetler<br />
Şef Arif Tuyuğ imzalı mevsimlik<br />
malzemelerin lezzetle harmanlandığı<br />
restoranın menüsü öğlen ve akşam<br />
yemeğinde misafirlerini ağırlıyor.<br />
<strong>Restaurant</strong> sadece hafta sonuna özel<br />
Akdeniz kahvaltısıyla güne keyifli<br />
bir başlangıç sunuyor. Mekan, özel<br />
pizza fırınında pişen gerçek İtalyan<br />
pizzasından risottaya, birbirinden<br />
lezzetli makarna çeşitlerinden et ve<br />
balık yemeklerine ve tiramisu, saint<br />
sebastian gibi eşsiz tatlara uzanan<br />
mutfağıyla damaklarda lezzet şöleni<br />
yaşatacak.
102<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni mekanlar<br />
Şehrin kalbinde bir mekan<br />
Izaka Terrace<br />
İstanbul’da, şehrin kalbi Gümüşsuyu’nda CVK Park Bosphorus<br />
<strong>Hotel</strong>’in teras katında yer alan Izaka Terrace, Boğaz ve tarihi yarımada<br />
manzarası, yenilenen enerjisi ve kişiselleştirilmiş hizmeti ile farkını<br />
ortaya koyuyor. Mekan, hayatın günlük koşuşturmacasından sıyrılmak<br />
isteyen, tempolu hayatı bir süreliğine askıya almak isteyen misafirlerini,<br />
sıcak atmosferi ve seçkin lezzetleri ile ağırlıyor.<br />
Damak zevkine önem veren<br />
konuklarının en keyifli saatlerine ortak<br />
olan Izaka Terrace, Anadolu mutfağı<br />
başta olmak üzere dünya mutfaklarının<br />
eşsiz lezzetlerini kucaklayan menüsü<br />
ile fark oluşturuyor. Danışman Şef<br />
Ali Ronay ve deneyimli mutfak ekibi<br />
eşliğinde hazırlanan geleneksel tatlar<br />
unutulmaz lezzetler ile buluşuyor.<br />
Rafine damaklara hitap ettiği kadar<br />
hem maceraperest hem de geleneksel<br />
lezzet paletlerine uyumlu bileşenlerden<br />
oluşan mekanın menüsü, özel şarap<br />
koleksiyonu, seçkin içki ve kokteyl alternatifleriyle tamamlanıyor.<br />
Mekan içerisinde yer alan Roof Bar, baştan sona sofistike bir<br />
destinasyon ve<br />
restorana hizmet<br />
eden cezbedici bir<br />
alan olarak göze<br />
çarparken, gün<br />
batımı ve sonrasında,<br />
olağanüstü aperatifler<br />
ve seçkin müzik<br />
notaları eşliğinde geçireceğiniz en özel anlarınıza da eşlik ediyor.<br />
Şehrin en popüler adreslerinden biri olan ve karşılandığınız andan<br />
itibaren başlayan mekan deneyimi, ünlü Dj’lerin performansları<br />
ve birbirinden popüler isimlerin sahnesi ile gece hayatına yeni<br />
bir soluk getiriyor. Restoran, bar ve lounge olarak hizmet veren<br />
mekan, haftanın 7 günü 12.00-02.00 saatleri arasında misafirlerini<br />
ağırlıyor.<br />
Eğlence ve lezzete doyuracak!<br />
Bodrum Yalıkavak Tilkicik Koyu’nda hizmet veren D’Plaj Residans’ta<br />
lezzet ve eğlencenin yeni adresi olan Ziyade Fasıl, enerjik canlı fasıl<br />
programı, göz kamaştıran şovları ve eğlence dolu DJ performansları ile<br />
Bodrum’da eğlence tutkunlarının adresi oluyor.<br />
Muhteşem ambiyansıyla misafirlerine<br />
benzersiz akşam vaad eden mekan,<br />
unutulmayacak lezzetleri ile hem<br />
göze hem de damağa hitap ediyor.<br />
İşletmeci Şef Özlem Mekik’in sıra<br />
dışı ve özgün tatlarının bulunduğu<br />
lezzetleriyle misafirlerine adeta<br />
bir ziyafet yaşatan dünyada kör<br />
tadım yapan 3 kadın şeften biri olan<br />
Özlem Mekik, menüsünde koşulsuz<br />
lezzet odaklı yaklaşımından ödün<br />
vermeden benzersiz seçenekleri ve<br />
sunumları ile bambaşka bir lezzet<br />
deneyimi vaad ediyor. Ekşi Elmalı<br />
Kabak Sızma, Baron, İstanbul Usulü<br />
Kokoreç, Balık çorbası ve Tahinli<br />
Pancar Tatlısı, menüde öne çıkan<br />
lezzetlerin başında geliyor.
Yaz<br />
sezonunu açtı<br />
Modern Kanton mutfağının dünyaca ünlü<br />
restoranlarından, Londra merkezli ve Michelin<br />
yıldızlı Hakkasan, mayıs ayında Bodrum’da kapılarını<br />
yeniden açıldı.<br />
Mandarin Oriental, Bodrum içerisinde yer alan<br />
Hakkasan, Bodrum Yarımadası’nın en büyüleyici<br />
koyu olan Cennet Koyu’nda modern Kanton<br />
mutfağının leziz yemeklerini nefes kesici Ege<br />
Denizi manzarasıyla buluşturuyor. Hakkasan<br />
Bodrum, ödüllü menüsüne eklediği birçok yeni<br />
lezzetle tüm yaz boyunca hizmet verecek. Taze<br />
istiridye, kaplan karides, ıstakoz mango salatası,<br />
ton balığı tartar, tarak crudo, kral yengeç<br />
gibi deniz ürünleri ve üç sos ile servis edilen<br />
Hakkasan Deniz Ürünleri Tabağı restoranın<br />
öne çıkan yeni lezzetleri arasında yer alıyor.<br />
Siyah trüf sos ile servis edilen marine edilmiş<br />
Supreme tomahawk bifteği ve baharatlı Asya<br />
soslu Çin Man Tou, çıtır bütün ıstakoz, Alaska<br />
kral yengeci bacakları ve ızgara Moğol usulü<br />
kuzu pirzola bu<br />
yazın favorisi<br />
olacak diğer<br />
lezzetlerden.<br />
Konukların<br />
vazgeçilmezi olan Hakkasan'ın ödüllü Pekin<br />
ördeği ise lezzet dolu bir akşam yemeği<br />
vadediyor. Yumuşak eti ve çıtır derisi ile<br />
Hakkasan'ın başarısının sırrı olan bu eşsiz<br />
imza yemeği isteğe bağlı olarak Beluga havyarı<br />
ile servis ediliyor. Tatlılar arasında ise beyaz<br />
çikolata muslu, yuzu lor ve bademli kekli Spikey<br />
Limon, Earl Grey aromalı çikolatalı fındıklı<br />
dumplingler ve alakart tatlı bölümündeki<br />
lezzetlerin beş mini versiyonunu içeren görsel<br />
olarak çarpıcı Hakka Tabağı yer alıyor.<br />
Şehrin en dinamik mekanı<br />
Berlin Line<br />
Karaköy Nova Otel’in altında bulunan Berlin Line, yalnızca<br />
damağa hitap etmeyerek bünyesinde pekçok deneyimi bir<br />
arada sunuyor.<br />
Karaköy’ün kalbinde Mumhane<br />
Caddesi'nde sembolik hale gelmiş<br />
bir noktada misafirlerini ağırlayan<br />
Berlin Line, dünya mutfağından<br />
enfes tatlar ve kokteyllerinden<br />
oluşan zengin bir menüye sahip.<br />
Bilindik tatlara alışılmışın dışında<br />
farklı ve leziz yorumlar katan<br />
mekan, lezzetleri kadar sunumu<br />
ile de ön plana çıkıyor. Gece<br />
hayatının tecrübeli işletmecisi Halil<br />
Keklik’in deneyimlerini başarılı<br />
bir şekilde yansıttığı mekanda,<br />
lezzetli yemeklerin ardından hızlıca<br />
eğlenme moduna geçiliyor. Samimi<br />
ve sıcak atmosferinde haftanın<br />
her günü sundukları dj veya canlı<br />
Berlin Line işletmecisi<br />
Halil Keklik<br />
müzik performansları ortama<br />
farklı bir renk katıyor. Gündüzü<br />
ve akşamı işlevsel bir menüyle<br />
ayrı ayrı ele alan mekan,<br />
gündüz saatlerinde burger,<br />
makarna, salata gibi lezzetler<br />
ön plana çıkarken akşam<br />
özel reçetelerden oluşan<br />
ana yemekler talep görüyor.<br />
İstanbul’da sosyalleşme ve<br />
sevilen lezzet duraklarından<br />
biri olan mekanın zengin<br />
menüsünde vejetaryen<br />
seçenekler de bulunuyor.<br />
Mekana özgü imza lezzetler<br />
arasında; Tereyağlı karides,<br />
Berlin tane hardallı madalyon<br />
bonfile, ızgara antrikot, ızgara<br />
ahtapot ve somon yer alıyor.
104<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni mekanlar<br />
Kuruçeşme’de<br />
eğlence başlıyor!<br />
Hayata keyif ve lezzet molası<br />
Chalet Garden<br />
Şehrin merkezinde doğa ile iç içe olma ve açık havanın<br />
tadını sonuna kadar çıkartabilme fırsatı sunan Chalet<br />
Garden, menüsündeki eşsiz lezzetleri, imza içecekleri ve<br />
ambiyansıyla unutulmayacak bir deneyim vaat ediyor. Şef<br />
Soner Kesgin’in hazırladığı menüsünde poke bowl’lar,<br />
paylaşımlı tabaklar ve atıştırmalıklar yanı sıra pizza dog,<br />
klasik frankfurter ve bratwurst, burger, bun, fajitas gibi<br />
seçenekler bulunuyor. Bu lezzetlere geniş içecek menüsü<br />
eşlik ediyor. Aynı zamanda Chalet Garden, yaz boyunca<br />
misafirlerine alternatif günlerde farklı sanatçılarla canlı<br />
müzik keyfi sunuyor. Chalet Garden evcil dostlarımızı da<br />
unutmuyor. 25 yıllık Şef Rafet İnce, “Türkiye’nin ilk pet<br />
Gurme marketi”ni kurarak 5 yıldır PetChef markasıyla<br />
hayvanlara sağlıklı yemekler hazırlıyor. Patili dostlarımızın<br />
ihtiyaçlarına göre<br />
hazırlanmış Raw<br />
(çiğ) ve Naturel<br />
(doğal) mamalar ve<br />
sağlıklı atıştırmalık<br />
ürünler önceden<br />
ölçülmüş porsiyonlar<br />
halinde www.petchef.<br />
com.tr adresinde ve<br />
Chalet Garden’da yer<br />
alan standta minik<br />
dostlarla buluşuyor.<br />
İstanbul’un muhteşem Boğaz manzarasını kucaklayan<br />
Ena Bosphorus, Ergun Yıldız’ın dokunuşlarıyla bu yaz iyi<br />
yemek, iyi müzik ve kokteyller eşliğinde keyifli bir akşam<br />
geçirmek isteyenlerin favori adresi olacak. Yeni dekorasyonu, keyifli<br />
ambiyansı ve zengin menüsüyle konuklarını ağırlayan mekan,<br />
misafirlerini Boğaz’a karşı lezzetli ve eğlence dolu bir deneyime<br />
davet ediyor. Yerel üreticilerden mevsimine uygun taze malzemeler<br />
kullanılarak oluşturulan menüde Şef Serdal Koç, Akdeniz<br />
lezzetlerini modern dokunuşlarla harmanlayarak misafirlerine<br />
benzersiz tatlar sunacak. İstanbul gece hayatına yön veren<br />
mekânda yeni sezon boyunca DJ Burak Acar, performanslarıyla<br />
Boğaz'da keyif dolu bir yaz akşamı yaşatacak. Restoran ve bar<br />
olarak hizmet veren Ena Bosphorus, pazartesi hariç her akşam<br />
saat 20.00’da misafirlerini ağırlayacak.<br />
Nişantaşı’nda bir vaha<br />
Dark Unique Taste<br />
Nişantaşı’nda bir vaha olan Dark Unique<br />
Taste; ferah bahçesi, şık iç dizaynı ve<br />
benzersiz tatlarıyla misafirlerini en iyi<br />
şekilde ağırlıyor. Kahvaltıdan ana yemeğe,<br />
başlangıçlardan özel tarifli tatlılara, kahve<br />
çeşitlerinden atıştırmalıklara geniş bir lezzet<br />
yelpazesine sahip olan mekan, özellikle<br />
kokteylleriyle ziyaretçilerinin kalbini çalıyor.<br />
Nişantaşı Atiye Sokak’ta hizmet veren<br />
mekan, bir restorandan çok daha fazlası.<br />
Yeşilliklerle doğanın kalbinde hissedeceğiniz<br />
bahçesi ve birbirinden leziz tatlarıyla öne<br />
çıkan mekan, aynı zamanda canlı müzik ve DJ<br />
performansların olduğu geceleriyle eğlence<br />
ve lezzetin de kesişim noktası.<br />
Itza Bodrum'da<br />
açılıyor<br />
Erkan Kara'nın işletmesini<br />
yaptığı Itza, restoran<br />
kısmında Akdeniz ağırlıklı<br />
modern dünya mutfağı<br />
ile hizmet verirken,<br />
Ceren Öztekin’in eğlence<br />
kordinatörlüğünde dünyaca ünlü sanatçıların yer alacağı<br />
özel etkinliklerle misafirlerini ağırlayacak. 1000 kişilik kapasiteye<br />
sahip mekan, sezon boyunca misafirlerine hem lezzet hem de<br />
eğlenceyi bir arada yaşatacak.<br />
Bodrum’a Rai Türkbükü geliyor!<br />
Sabah saatleri itibari ile isteyen misafirlerine kişiye özel yoga, hamak yoga ve pilates<br />
dersleri ile güne başlayacak olan Rai Türkbükü, diyetisyenler eşliğinde hazırlanan<br />
menülerle vegan ve vejeterjan misafirlerini de düşünmüş. Özel tariflerle hazırlanan plaj<br />
menüsü ve snack bar’ın yanı sıra, ferahlatıcı kokteyller de alternatif olarak misafirlere<br />
sunulacak. Gün boyu lounge müziklerin çalınacağı mekanda happy hour ve akşam<br />
saatlerinde de canlı müzikler yapılacak. Dicle Olcay, Seda Mete, Baran Bayraktar gibi<br />
isimlerle gün boyu eğlenecek olan misafirler, haftanın dört günü ünlü dj ler eşliğinde iki<br />
günü de canlı müzikler ile yazın tadını çıkaracak.
106<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
horeca teknolojileri<br />
TALYA’DAN SÜRDÜRÜLEBILIR<br />
TURIZME ÖZEL YAZILIM<br />
ELEKTRAWEB YEŞIL DÖNÜŞÜME<br />
LIDERLIK EDECEK<br />
Turizmde uçtan uca dijitalleşme atağı başlatan Talya Bilişim, Elektraweb yazılımıyla<br />
‘Yeşil turizm’e liderlik edecek.<br />
2023’te Yeşil Turizm Sertifikası<br />
olarak değiştirilecek. Güvenli turizm<br />
sertifikasyon programının getirdiği<br />
bu yapı, 2023 yılından itibaren<br />
Türk turizm modelinin sürdürülebilirlik<br />
koşullarını da gözeterek Güvenli ve Yeşil<br />
Turizm Sertifikasyon Programı ile kalıcı bir<br />
şekilde uygulanacak. Turizm sektöründe<br />
dijitalleşme hamlesi başlatan Talya Bilişim<br />
tarafından geliştirilen Elektraweb yazılımı<br />
otellerin yeşil dönüşümüne öncülük ediyor.<br />
Yazılımla oteller uçtan uca dijitalleşirken<br />
tüm atıklarını minimum düzeye çekerek<br />
kaynaklarını etkin ve verimli bir şekilde<br />
kullanıyor.<br />
Etkin kaynak kullanımı<br />
Talya Bilişim Yönetici Ortağı Nilüfer<br />
Durukal, G20 ülkelerinin turizme yönelik<br />
olarak 7 başlıkta karar aldığını belirterek,<br />
“Bunlardan biri sürdürülebilirlik, bir diğeri<br />
ise dijitalleşme.<br />
Bu iki başlıkta da otel yazılımına düşen<br />
ciddi görevler var” dedi. Turizm sektörüne<br />
sundukları uçtan uca çözümlerle sektörün<br />
her alanında dijitalleşme atağı getirdiklerini<br />
anlatan Durukal, en yeni web teknolojileri<br />
ile geliştirdikleri Elektraweb programının<br />
yeşil turizme öncülük edeceğini ifade<br />
etti. Durukal, “Elektraweb bir oteli, ön<br />
bürosundan muhasebesine, oda ve kat<br />
hizmetlerinden restorana, Booking,<br />
Expedia gibi uluslararası satış kanalları<br />
bağlantılarından personel ve SPA<br />
yönetimine kadar tüm departmanlarıyla<br />
dijital ortamda yönetebilmeyi sağlıyor. Bunu<br />
yaparken sürdürülebilirlik ve yeşil turizm<br />
için en önemli iki başlık olan kaynakları<br />
etkin bir şekilde kullanmanızı, stok ve atık<br />
yönetimini kontrol etmenizi kolaylaştırıyor.<br />
Ayrıca otellerin maliyetlerini düşürerek<br />
tasarruf ettiriyor” dedi.<br />
İsrafın önüne geçiyor<br />
Bu sürecin yönetimine dair örnekler<br />
veren Durukal, şunları anlattı: Web<br />
teknolojileri ve bulut yapı, otelin minimum<br />
donanım ve network harcaması yaparak<br />
yazılımı kullanabilmesini sağlıyor. Zira<br />
Elektraweb’de sunucu sistemlerine<br />
hatta bilgisayara bile ihtiyacınız yok,<br />
cep telefonundan dahi programı<br />
kullanabiliyorsunuz. Otelin enerji tasarrufu<br />
yapmasını sağlamak için klima kullanımının<br />
misafirin giriş çıkış saatlerine göre olmasını<br />
sağlayabiliyoruz. Program misafir odaya<br />
gelmeden hemen önce klimaları çalıştırıyor<br />
ve misafirin istediği sıcaklığa ayarlıyor.<br />
Misafir check out ettikten sonra da<br />
otomatik olarak kapatıyor. Böylece odalar<br />
boşuna soğutulmamış, elektrik tasarrufu<br />
sağlanmış, aynı zamanda gereksiz enerji<br />
tüketimi de önlenerek çevre korunmuş<br />
oluyor.<br />
Elektraweb otel yönetiminde kağıt<br />
kullanımını da tamamen ortadan kaldırıyor.<br />
Housekeeping’den efatura gönderimine<br />
kadar her şey dijital ortamda ve kağıtsız<br />
olarak yönetilebiliyor. Kat görevlileri basit<br />
bir android tabletten o gün temizleyecekleri<br />
odaları görebiliyor, oda durumunu anlık<br />
olarak sisteme işleyebiliyor. Muhasebede<br />
e-fatura ve e-arşiv ve çok yakında zorunlu<br />
olacak e-adisyon uygulamalarıyla otelin<br />
tamamen kağıt kullanmadan fatura<br />
gönderip alması sağlanıyor.<br />
Stok-Reçete yönetimi sağlıyor<br />
Oteller için stok yönetiminin önemine dikkat<br />
çeken Durukal, Elektraweb ile çok iyi stok<br />
kontrolü yapılabildiğini kaydetti. Durukal,<br />
“Yani bir porsiyon çıkan yemeğin maliyeti,<br />
ya da farklı ölçü birimlerinde maliyet hesabı<br />
yapabilmek elektraweble çok kolay. Bir<br />
porsiyon yemeğin maliyetini detaylı şekilde<br />
hesaplayabildiğiniz gibi, hedef maliyete<br />
göre üretim de yapılabiliyor. Çok küçük<br />
miktarların dahi hesabı çıkartılabiliyor. Çok<br />
büyük bir işletmede o küçük miktar ciddi<br />
fark yaratabiliyor. Dolayısıyla otellerimiz<br />
stoklarını optimum şekilde kullanabiliyor”<br />
dedi. Oteldeki malzemelerin kayıtlarının çok<br />
detaylı şekilde tutabildiğini aktaran Durukal,<br />
“Oteldeki tüm cihazlar karekodla takip<br />
edilebiliyor. O karekod içerisinde o cihazın<br />
en son hangi bölümde kullanıldığı, teknik<br />
servis anlaşması varsa kiminle olduğu, ne<br />
zaman başlayıp ne zaman bittiği gibi tüm<br />
bilgiler yer alıyor” diye konuştu. Bu sistemle<br />
kontrolün otel sahibinin elinde olduğuna<br />
dikkat çeken Durukal, “Ayrıca otelde<br />
minimum maliyette çalışıyor. Aynı zamanda<br />
kontrolü kolaylaşıyor. Atık yönetimini de<br />
sağladığı için sürdürülebilirlik süreçlerini<br />
devreye almış oluyor” ifadelerini kullandı.<br />
Nilüfer Durukal, Eklektraweb’in<br />
dünyada 100’ün üzerinde otel tarafından<br />
kullanıldığını da sözlerine ekledi.
MIRADA EXCLUSIVE HOTEL’IN<br />
HAVASI, DOĞU İKLIMLENDIRME<br />
GARANTISINDE<br />
Bodrum, Gümbet'in en sakin koylarından birinde 30.000 m2 alan üzerinde kurulu, mavi bayraklı plaja<br />
sahip tesisin konfor alanları ve mutfaklarının havalandırılmasında Doğu İklimlendirme’nin yüksek<br />
verimli, bina karbon ayak izini önemli ölçüde düşüren ürünleri tercih edildi.<br />
Konfor alanlarında, Doğu<br />
İklimlendirme’nin Eurovent<br />
belgesine sahip FOUR<br />
SEASONS markalı, 900-100.000<br />
m3/h debi aralığında üretimini<br />
gerçekleştirdiği konfor santrallerini<br />
tercih eden Mirada Exclusive <strong>Hotel</strong>,<br />
mutfak havalandırmasında da Doğu<br />
İklimlendirme mutfak havalandırması<br />
ürün grubuna güveniyor. HYH Yüksek<br />
Performanslı Davlumbazlarımız, FOUR<br />
SMOKE Duman Yıkama Cihazlarımız,<br />
FOUR KITCHEN Hava Filtrasyon<br />
Cihazlarımız ile Mirada Exclusive<br />
<strong>Hotel</strong>’in mutfakları Doğu İklimlendirme<br />
güvencesi altında.<br />
Modüler üretim<br />
Baca problemi olan yerler için<br />
geliştirilen FOUR KITCHEN Hava<br />
Filtrasyon Cihazları, modüler olarak<br />
üretilmektedir. Modüler yapısı sayesinde<br />
parçalara ayrılabilen ve çalışacağı yerin<br />
farklı noktalarına konumlandırılabilen<br />
cihazlar, sahip olduğu Elektrostatik<br />
Filtre, UV-C lamba ve Aktif Karbon<br />
Filtreleri ile egzoz havasında bulunan<br />
yağlı dumanı ve kokuyu %99 oranında<br />
filtre ederek temizler. Yüksek sıcaklığa<br />
dayanıklı plug fanları ile pişirme<br />
esnasında egzoz havasında oluşan<br />
yüksek ısıdan etkilenmez. Ayrıca<br />
sistem; egzoz havası fan elektrik<br />
motoru üzerinden geçmeyecek şekilde<br />
tasarlanmıştır. Bu sayede minimum<br />
bakım gereksinimi ile uzun yıllar hizmet<br />
verir. FOUR SMOKE cihazı yoğun duman<br />
ve partikül çıkışının olduğu kömürlü<br />
ızgara ve odun ateşinde pişirmenin<br />
yapıldığı mutfaklar için geliştirilmiştir.<br />
Cihaz davlumbazdan gelen duman<br />
içindeki kurum, is ve yağ gibi partikülleri<br />
tutmak ve hava ile birlikte taşınan alev ve<br />
kıvılcımı yok etmek amacıyla kullanılıyor.<br />
Four SMOKE cihazının kullanıldığı<br />
sistemlerde diğer mutfak havalandırma<br />
sistemlerinin yangın ve arıza riskini en<br />
aza indiriyor.
108<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
horeca teknolojileri<br />
Turistler yerinden<br />
kalkmadan kalacağı oteli<br />
gezebilecek<br />
Şirketin geliştirdiği yeni teknoloji ile Antalya’daki Titanic Mardan<br />
Palace birebir olarak AdonisVerse’e taşındı. Bu teknolojisini de ilk<br />
kez dünyanın birçok ülkesinden gelen seyahat acentalarının buluşma<br />
noktası olan Dubai’deki Arabian Travel Market <strong>2022</strong>’de tanıtan şirketin<br />
standı ilgi odağı oldu. WR gözlüklerle oteli gezme olanağı bulan<br />
misafirler single’dan kral dairesine kadar her türlü oda, resepsiyon,<br />
havuz, yemekhane, plaj gibi otelin her noktasını görebildi. İlk kez bir<br />
seyahat acentesi tarafından bu teknolojinin geliştirildiğini belirten<br />
Adonis Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Çiçek, “Misafirlerimize özgür<br />
bir tatil olanağı sunduğumuz için bu teknolojiye ‘özgür tatil’ programı<br />
dedik. Misafirlerimiz dünyanın neresinde olursa olsun, Türkiye’de<br />
hangi turizm tesisinde, nasıl bir tatili deneyimleme olanağına sahip<br />
olacağını AdonisVerse ile görecek ve tercihini buna göre belirleyecek.<br />
AdonisVerse ile sanal tur yaparak, otelin keyfini her açıdan, sanki içinde<br />
yaşar gibi çıkartabilecek” dedi.<br />
Amadeus ve Wingie<br />
Enuygun Group’tan<br />
ortaklık anlaşması<br />
İki şirket,<br />
seyahatseverlere<br />
wingie.com,<br />
wingie.ae ve<br />
enuygun.com<br />
sitelerinde<br />
Amadeus<br />
Travel Platform<br />
aracılığıyla geniş<br />
bir hava yolu<br />
içeriği ve ücret yelpazesi sunarak Wingie Enuygun'un MENA<br />
bölgesinde ve hatta bu bölgenin de ötesinde daha geniş bir<br />
etki alanına sahip olmasına yardımcı olmak üzere çalışacak.<br />
Bu ortaklık, Wingie Enuygun'a bir yandan kullanıcılarına<br />
daha zengin ve daha özel teklifler sunma, diğer yandan ise<br />
hizmetlerini geliştirme imkanı sağlamak üzere NDC (Yeni<br />
Dağıtım Kabiliyeti) destekli içerik dağıtımını da kapsıyor. NDC,<br />
birden fazla kaynaktan alınan seyahat içeriklerinin tamamını<br />
tek bir yerde toplayarak seyahat acentelerine kolayca teklif<br />
araması ve karşılaştırması yapma olanağı sağlayan Amadeus<br />
Travel Platform’un ayrılmaz parçalarından biri. Wingie<br />
Enuygun, Amadeus'un hem eksiksiz hizmet sunan hem de<br />
düşük maliyetli hava yolu şirketlerini kapsayan geniş çaplı<br />
hava yolu içeriğinden de faydalanacak. Amadeus'un arama<br />
çözümleri ise şirketin uluslararası ölçekte genişlemesine<br />
ilişkin süreçleri destekleyip hızlandıracak.<br />
Endüstriyel tesislerde yaz kış<br />
ısı kaybını önleyen teknoloji<br />
Isıtma sektörünün lider markası Çukurova Isı, hava perdesi<br />
teknolojisi ile endüstriyel tesislerdeki hava hareketlerinden<br />
kaynaklı ısı kayıplarının önlenebileceğini ve enerjiden yüzde<br />
25’lere varan oranlarda tasarruf sağlanabileceğini açıkladı.<br />
“Endüstriyel tesislerdeki ısının yaklaşık yüzde 25’i kapı ve<br />
pencerelerden kayboluyor. Hava perdeleri ile iklimlendirme<br />
sistemleri tarafından tüketilen enerjiyi yüzde 25’lere varan<br />
oranlarda düşürmek ve konfor şartlarını korumak mümkün”<br />
diyen Çukurova Isı Pazarlama Müdürü Osman Ünlü, sözlerine<br />
şöyle devam etti: “Fabrikalarda sık sık açılan kapılar, kontrol<br />
edilemeyen hava hareketlerine neden oluyor. Bu tip hava<br />
hareketlerinden kaynaklanan ısı kayıplarını önlemek için kapı<br />
üstü uygulamaları için tasarlanan Silversun’ın SACH serisi<br />
hava perdelerini öneriyoruz. Hava perdesi ile dışarıdaki havanın<br />
içeri girmesi önlenerek, tesiste arzu edilen sıcaklık derecesi<br />
korunuyor. Böylece ısıtma ve soğutma giderlerinden tasarruf<br />
sağlanabiliyor.”
Daikin Avrupa, ‘Yılın Yabancı<br />
Yatırım’ ödülünü kazandı<br />
Çevreci vizyonu ve inovatif çözümleriyle iklimlendirme sektöründe fark<br />
oluşturan Daikin, hayata geçirdiği projelerle ödüller almaya devam ediyor.<br />
Belçika’nın Ghent kentinde tasarlanan yeni EMEA Geliştirme Merkezi (EDC)<br />
projesi, Flanders Investment and Trade (FIT) tarafından verilen <strong>2022</strong>’nin ‘Yılın<br />
Yabancı Yatırım Ödülü'ne layık görüldü.<br />
Daikin'in sürdürülebilir ısıtma ve soğutma çözümlerinde lider bir şirket olma hedefi taşıyan<br />
Fusion 2025 planının bir parçası olan gerçekleşen yatırım 140 milyon Euro değerini taşıyor.<br />
Yatırıma söz konusu olan araştırma merkezi, Avrupa'nın iklim-nötrlüğünü benimsemiş bir<br />
yapıya geçişinde kilit unsur olan ısı pompası ve sürdürülebilir soğuk zincir teknolojileri için<br />
şirketin küresel araştırma ve geliştirmesine olanak sağlayacak. Daikin, Flanders kentinde uzun<br />
bir yatırım geçmişine sahip. Japon devi, ilk Avrupa üretim tesisini 1973 yılında Ostend şehrinde<br />
kurdu. Bu tesis halen şirketin Avrupa, Ortadoğu ve Afrika'daki tüm faaliyetlerinin merkezi<br />
konumunda. Şirket, buradaki 2 binden fazla çalışanıyla Avrupa pazarı için ana üretim ve AR-GE<br />
merkezlerinden birini oluşturuyor. Daikin Avrupa Başkan Yardımcısı Wim De Schacht, “Grup<br />
politikamız her zaman yerelde üretmek ve tarımsal tedarik zinciri için sektörümüzde sıra dışı bir<br />
çaba sarf etmek olmuştur. Bu çabamızı takdir eden bu ödülü almaktan onur duyuyoruz.” dedi.<br />
Form, 2021’in<br />
En Başarılı İş Ortağı<br />
seçildi<br />
Enerji yönetimi ve otomasyonun dijital<br />
dönüşümünde dünya çapında uzman Schneider<br />
Electric, Avrupa’nın tek alana kurulu en büyük<br />
endüstriyel tesislerinden biri olan Vestel City’i<br />
gerçek zamanlı izleme ve kontrol sistemleri ile<br />
daha verimli hale getirdi.<br />
Düz çatı alanında onlarca yıllık bir tecrübeye sahip Alman<br />
Lamilux, AR-GE’ye verdiği değer ile ürünlerini geliştirmeye<br />
ve müşterilerinin gereksinimlerine özel hale getirmeye<br />
devam ediyor. Form Endüstri Tesisleri’nin satışa sunduğu<br />
Lamilux Çatı Işıklık Sistemleri ve Duman Tahliye Kapakları,<br />
çevreye duyarlı ve inovatif ürün özellikleri ile yapı sektörüne<br />
yenilik getiriyor. Çatı bağlantısında bir kasadan ve üstü akrilik<br />
cam parçadan oluşan bu kapaklar, SUN Pro teknolojisi ile<br />
güneşin zararlı ışınlarının etkisini engelliyor. Işıklık sistemi<br />
fonksiyonuna da sahip olan ürün, kullanıldığı mekanlarda<br />
doğal aydınlatma sağlıyor. Çevre dostu yapısıyla işletmelerin<br />
enerji harcamalarını minimuma indirmeye yardımcı oluyor.<br />
Vestel, Schneider Electric<br />
çözümleri ile geleceğe<br />
hazırlanıyor<br />
Vestel City Schneider Electric Power Monitoring Expert ve<br />
Power Scada Expert enerji yönetim yazılımlarının yanı sıra,<br />
KNX Aydınlatma Otomasyonu ve EcoStruxure Asset Advisor<br />
varlık yönetim yazılımları ile önümüzdeki dönemlerde<br />
gerçekleştireceği genişlemelere şimdiden hazır hale geldi.<br />
Vestel’in bina ve fabrika altyapı yönetimlerini birleştiren<br />
projede yeni nesil sensör teknolojileri ve yazılımlar ile<br />
donatılmış SM6-36 orta gerilim hücreleri ve akıllı alçak gerilim<br />
panoları kullanıldı. Schneider Electric Türkiye, Orta Asya ve<br />
Pakistan Bölgesi Servisler Genel Müdür Yardımcısı Mahmut<br />
Dede yaptığı açıklamada “EcoStruxure mimarimiz ile Vestel<br />
Fabrikası operasyonel verimlilik sağlarken, enerji tüketimi<br />
de önemli ölçüde azalacak. Asset Advisor varlık yönetim<br />
yazılımları sayesinde fabrika performansının gerçek zamanlı<br />
ölçümü sağlanacak ve toplanan veriler ileri seviye algoritmalar<br />
ile analiz edilerek, olası arızalar henüz meydana gelmeden<br />
tespit edilecek ve önleyici aksiyonlar hemen devreye alınacak”<br />
şeklinde konuştu.
110<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
ürünler<br />
En minimalist kablo<br />
düzenleme çözümü<br />
Türkiye elektrik pazarının<br />
öncü markalarından Legrand,<br />
ürün yelpazesine eklediği<br />
DLP-S Mini ile entegre<br />
çalışma ortamları için ideal<br />
çözümler sunmaya devam<br />
ediyor. Legrand Türkiye<br />
tarafından üretilen DLP-S<br />
Mini, dikdörtgen formdaki<br />
sağlam kesitli yapısı ve<br />
sunmuş olduğu kolay montaj imkanıyla dar alanlarda mükemmel<br />
işler başardığını kullanıcısına kanıtlıyor. Farklı ihtiyaçlara yönelik<br />
farklı kesitlerde tasarlanan DLP-S Mini, aynı zamanda yapışkan<br />
bantlı seçeneğiyle de yaşam alanlarına zarar vermeden uygulama<br />
yapılmasına imkan sağlıyor. Kablo düzenleme ihtiyaçlarına hızlı<br />
ve estetik çözümler sunan DLP-S Mini ailesi fiyat ve performans<br />
üstünlüğü ile de kendisini gösteriyor. DLP-S Mini, modern ve işlevsel<br />
tasarımıyla tüm iş alanlarına mükemmel çözümler sunuyor.<br />
Üst düzey termal<br />
görüntüleme cihazı<br />
Sade, özgür ve fonksiyonel<br />
İşlevselliği estetikle buluşturan<br />
koleksiyonları ile dünya sofra<br />
kültürüne değer kazandıran<br />
Kütahya Porselen, Finlandiya’nın<br />
ürün, grafik ve iç mekân<br />
tasarımında uzmanlaşmış tasarım<br />
ofislerinden Pentagon Design iş<br />
birliği ile hazırladığı yeni “Bevel”<br />
koleksiyonunu tanıttı. Doğal<br />
görünümlü ve dokunulduğunda<br />
ipeksi bir hisse sahip ürünlerden<br />
oluşan “Bevel”, İskandinav<br />
tasarımının sade, sıcak ve modern<br />
stilini şıklık ve fonksiyonellik ile<br />
buluşturuyor. Doğal, sade ve sağlıklı<br />
görünümü şıklıkla bir araya getiren koleksiyon, İskandinav<br />
tasarımına uygun yumuşak renk tonlarında on yedi (17) parçadan<br />
oluşuyor. Geliştirilen yeni teknolojiler ve sırlarla üretilen Bevel<br />
koleksiyonu, ürünlere dokunulduğunda kullanıcıyı ipeksi bir<br />
his ile tanıştırıyor. Yarı mat sırın kullanıldığı Bevel, sofralara<br />
yeni bir yorum getirmekle kalmıyor porselen su bardakları ve<br />
sürahilerle içecek grubunda da yeni bir deneyim yaşatıyor. Sadeliği<br />
işlevsellikle birleştiren Bevel koleksiyonu, Almanya’nın Essen<br />
kentindeki çağdaş tasarımın en büyük müzesi olan Red Dot<br />
Tasarım Müzesi'nde de sergilenecek.<br />
Dünyanın önde gelen video merkezli IoT çözümleri sağlayıcılarından<br />
Dahua Technology, her türlü senaryoda kullanıcıların ihtiyaçlarını<br />
karşılayacak ürün ve çözümler sunuyor. Markanın TPC-HI20 termal<br />
görüntüleyicisi endüstriyel alanlardaki günlük denetimler sırasında<br />
güvenilir ısı ölçümü yapmayı sağlayarak işyeri güvenliğini yükseltiyor.<br />
Dahua HI20, her türlü denetim çalışması kapsamında temassız<br />
ısı ölçümü yoluyla pek çok olası sorunu tespit etmeye yarıyor. Tek<br />
nokta kızılötesi termometrelerle kıyaslandığında HI20 detaylı bilgi<br />
veren gerçek zamanlı net bir görüntü sunuyor. Bu da kullanıcılara<br />
sorunları daha hızlı ve verimli biçimde tespit etme, tanımlama ve<br />
analiz etme imkânı veriyor. Dahua HI20, ölçüm yapılan bölgeyi kesin<br />
olarak belirlemek ve ölçüm sapmalarını önlemek için bir lazer<br />
işaretçiye sahip. Cihazın çok fonksiyonlu tetik tuşu, kullanıcılara<br />
lazerle ölçüm noktasını belirleme, ekran görüntüsü ve video kaydetme<br />
olanağı veriyor. Çok çeşitli endüstriyel alanlarda kullanılmak üzere<br />
tasarlanan HI20, dayanıklı yapısı sayesinde 2 metre yüksekten<br />
düşmeye karşı dayanıklı. IP54 sertifikasına sahip olan ürün -20°C ile<br />
+50°C arasındaki sıcaklıklarda çalışabiliyor.<br />
Hem içeride hem dışarıda<br />
sınırsız İtalyan stili<br />
Poltrona Frau'nun yeni Boundless Living Outdoor koleksiyonu ister<br />
fiziksel ister hayali olsun, sınırları olmayan bir yaşam için tasarlandı.<br />
Kurumsal alanlardaki dış mekanlarda yaşamanın günlük hayatımızın<br />
bir parçası olarak önem kazandı artık mobilyaların mevsimlere ve<br />
günün çeşitli saatlerindeki ihtiyaçlara uyum sağlaması gerekiyor.<br />
Çok farklı mekanlara uyum sağlayacak şekilde ünlü tasarımcılar<br />
tarafından tasarlanan koleksiyon, ünlü lüks otellerin havuz<br />
kenarında ve ihtişamlı yatların güvertelerinde, spa ve sağlıklı yaşam<br />
merkezlerinde, dekoratif balkonlarda, teraslarda ve kış bahçeleri<br />
gibi daha çok çeşitli mekanlarda yerini almaya başladı. Poltrona<br />
Frau zarif, lüks ve fonksiyonel tasarım detaylarına sahip dış mekân<br />
mobilyalarında yaşamın potansiyelini açığa çıkarıyor. BMS Design<br />
Center Türkiye’deki tek temsilcisi olduğu Poltrona Frau ile mekanların<br />
içi ve dışı arasındaki sınırın giderek bulanıklaştığı ortamlar için ideal<br />
şıklıkta, konforda ve kaliteli malzemeler ile İtalyan estetikliği ile<br />
çözümler sunuyor.
DOSYALARINIZ ŞİMDİ<br />
Kablo Bulut ile güvende!<br />
Telefon rehberinizi yedekleyebileceğiniz,<br />
dosyalarınızı saklayıp, başkalarıyla paylaşabileceğiniz,<br />
dış ortamlardan erişilebilen bağlantılarla<br />
şifreli veya şifresiz olarak açık paylaşımlar oluşturabileceğiniz<br />
Sizi bekliyor!
KORTO<br />
Unlu Mamül ve<br />
Yemek Fırını