15.06.2022 Views

Hotel Restaurant Haziran 2022

Hotel Restaurant Haziran 2022

Hotel Restaurant Haziran 2022

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Küresel turizm 2050'ye kadar<br />

12 milyon katı atık üretecek<br />

hotelrestaurantmagazine<br />

@Hitechdergisi<br />

hotelrestaurantmagazine<br />

2020’de tamamen duran, 2021’de yeni varyant<br />

endişeleriyle aksayan turizm endüstrisinde bu yılın<br />

ilk aylarından itibaren toparlanma gözlemlenirken,<br />

turizm endüstrisinin sebep olduğu katı atık<br />

oluşumunun 2050’ye kadar yıllık 12 milyon tona<br />

ulaşabileceği tahmin ediliyor. Dünya Seyahat ve<br />

Turizm Konseyi, küresel sera gazı emisyonlarının<br />

%8 ila %10’undan turizm endüstrisinin sorumlu<br />

olduğunu söylerken, 5 <strong>Haziran</strong> Dünya Çevre<br />

Günü’nde sürdürülebilir seyahat konusunda<br />

farkındalık oluşturmak amacıyla, B2Press küresel<br />

raporlardan seyahat ve turizmin çevresel etkisine<br />

ilişkin dikkat çekici veriler derledi. Haberin<br />

ayrıntılarına gündem sayfalarımızdan ulaşabilirsiniz.<br />

Marriott Bonvoy'un birbirinden farklı ve özel 30<br />

otel markası arasında yer alan JW Marriott, 9<br />

Mayıs Pazartesi günü itibariyle JW Marriott <strong>Hotel</strong><br />

Istanbul Marmara Sea otelinin açılışını duyurdu.<br />

Asmar Holding, İstanbul’daki ilk yatırımı olan<br />

Aspera <strong>Hotel</strong> Golden Horn’u Pera’da hizmete açtı.<br />

Yurt içi ve yurt dışında endüstri, inşaat ve denizcilik<br />

sektörlerinde faaliyet gösteren yatırımcı şirket,<br />

inşaat çalışmalarında sona yaklaşılan Altunizade<br />

otelinden sonra Taksim yatırımını da 2023’te hizmete<br />

açacağını açıkladı. Radisson Otel Grubu, Türkiye’deki<br />

ilk Radisson Individuals oteli, Royan <strong>Hotel</strong> Hagia<br />

Sophia Istanbul, a member of Radisson Individuals’ı<br />

İstanbul turizmine kazandırdı. Türkiye ve dünyadan<br />

derlediğimiz yatırım haberlerimizle sizlerleyiz.<br />

ÖzDöner markasının kurucu genel müdürü.<br />

Türkiye’de et ve döner sektörünün ilk ve tek kadın<br />

girişimcisi. Kariyerinin neredeyse üçte ikisi bu<br />

hikayeye adanmış. Döner kesip takmanın erkek<br />

tekelinde olduğu bir sektörde cesaret ve öğrenme<br />

azmiyle üstelik de. “Kadın eli değen her şey incelir”<br />

mottosuyla alanında kadın gücünü başarıyla temsil<br />

eden Bahar Özürün ile girişimcilik hikayesinden Türk<br />

dönerini dünya markası yapma hedefine kadar birçok<br />

başlıkta keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.<br />

3. Global Gastroekonomi Zirvesi ilham verici<br />

sunumları ve ulusal ve uluslararası alandaki<br />

konuşmacıları ile gastronomi ve turizm sektörünü<br />

bir araya getirdi. Tadına doyulmaz lezzetleri ve<br />

yöresel mutfağıyla gastronomi turizminin öne<br />

çıkan rotalarından biri olmaya aday Balıkesir, 2-5<br />

<strong>Haziran</strong> tarihleri arasında düzenlediği Uluslararası<br />

Balıkesir Kahvaltı Festivali ile gastronomik değerlerini<br />

vitrine çıkardı. Mutfak Dostları Derneği, 2011<br />

yılından bugüne ülkemizin gastronomik değerlerinin<br />

desteklenmesi amacıyla düzenlediği “Türk Mutfağının<br />

Yapıtaşları” seminerler dizisine “Simit Semineri” ile<br />

devam etti. Gastronomi sektörüne yön veren festival<br />

haberlerini de bu sayımızda bulabilirsiniz.<br />

Edirne doğumlu. İlk ve ortaokul dahil uzun<br />

yıllar Kırklareli’nin Babaeski ilçesinde yaşamış.<br />

Çocukluğundan beri elektrik işlerine bir hayli hevesli<br />

olduğunu anlatan Murat İlke Özipek’in o yaşlarında<br />

en büyük hayali, elektronik mühendisi olmakmış.<br />

Teknik el yakınlığı ve zekası da epey bir kamçılamış<br />

bu tutkusunu. Tekirdağ Turizm ve Otelcilik Lisesi’ne<br />

kaydıyla kariyerinde bir dönüm noktasına girdiğini<br />

dile getiren Gastronometro’nun Yönetici Eğitmen Şefi,<br />

bu fırsatı “Meslek hayatımı, kariyerimi değiştirecek<br />

okul” ifadeleriyle tarif ediyor. “Ömür biter, öğrenmek<br />

bitmez” düsturuna sıkı sıkıya tutunan ve onca yoğun<br />

iş programına rağmen halen Topkapı Üniversitesi<br />

Gastronomi ve Mutfak Sanatları bölümünde yüksek<br />

lisans dersleri almaya devam eden deneyimli şefin<br />

profesyonel mutfaklara uzanan hikayesini şefin<br />

gözünden sayfalarımızdan okuyabilirsiniz.<br />

Keyifli okumalar dilerim.<br />

K<br />

GENEL MÜDÜR<br />

(Sorumlu)<br />

REKLAM SATIŞ PAZARLAMA<br />

REKLAM KOORDİNATÖRÜ<br />

Emir Ömer ÖCAL<br />

emir.ocal@img.com.tr<br />

0212 454 22 22<br />

TEKNIK MÜDÜR<br />

BILGI İŞLEM<br />

TOLGA ÇAKMAKLI<br />

tolga.cakmakli@img.com.tr<br />

TAYFUN AYDIN<br />

tayfun.aydin@img.com.tr<br />

İMG WEB TEAM MAIL<br />

web@img.com.tr<br />

Prof. Dr. HÜSNÜ GÜNDÜZ<br />

Doç. Dr. MURAT DOĞDUBAY<br />

ORHAN GENCELİ<br />

Türkiye Otel Yöneticileri Derneği (TUROYD)<br />

Yönetim Kurulu Üyesi<br />

GÜRKAN BOZTEPE<br />

Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı<br />

TEZER ÖNER<br />

Agon Danışmanlık / Gayrimenkul ve<br />

İşletme Yatırım Danışmanı<br />

HÜSEYİN KURT<br />

Uluslararası MICE Endüstrisi Derneği<br />

Başkanı<br />

TURGUT AY<br />

Türkiye Aşçılar ve Şefler<br />

Federasyonu Başkan Yrd.<br />

website<br />

www.hotelrestaurantmagazine.com<br />

e-mail<br />

info@img.com.tr<br />

CTP - BASKI<br />

İRTİBAT BÜROLARIMIZ<br />

ADRES<br />

İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.<br />

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />

No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler/ İSTANBUL<br />

Tel: +90 212 454 30 00 Fax: +90 212 454 34 94<br />

www.ihlasmatbaacilik.com<br />

BURSA +90.224 211 44 50-51<br />

KONYA +90.332 238 10 71<br />

İSTMAG<br />

Magazin Gazetecilik Yayıncılık<br />

İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.<br />

İHLAS MEDIA CENTER<br />

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi<br />

No: 11 Medya Blok Kat: 1<br />

34197 Yenibosna / İstanbul / Turkey<br />

Tel: 0212 454 22 22<br />

Faks: 0212 454 22 93<br />

KAPAK MEKAN Fairmont Quasar Istanbul<br />

hotel & restaurant hi-tech dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. hotel & restaurant hi-tech dergisinin bütün yayın hakları<br />

İSTMAG Magazin Gazetecilik Yayıncılık İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ne aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan hotel & restaurant hi-tech dergisi ayda bir yayınlanır.


“ Tereyağı lezzeti mutfağımın<br />

vazgeçilmezi, ancak konuklarımın<br />

özel beslenme ihtiyaçlarına uygun<br />

çözümler bulmak kolay olmuyor ”<br />

%80<br />

YAĞLI<br />

ALTERNATİF ÇÖZÜMLER<br />

ARAMAYA SON!<br />

Tüm konuklarınızın güvenle<br />

tüketebileceği tereyağı lezzeti<br />

SÜT ÜRÜNÜ<br />

İÇERMEZ<br />

ALERJEN<br />

İÇERMEZ<br />

GEZEGENE<br />

DOST<br />

TEREYAĞI KULLANILAN HER YERDE,<br />

1:1 ÖLÇÜDE KULLANILABİLİR.<br />

Vegan<br />

Reçeteler<br />

için beni<br />

okut!<br />

www.upfieldproturkiye.com


Bu sayımızda<br />

antre<br />

12 Sektörden kısa haberler<br />

gündem<br />

16 1,5 milyardan fazla yolcu<br />

uçakla seyahat edecek<br />

18 Day Tours davetinde Altuğ<br />

Uğurola’nın iş ortaklarına<br />

mesajı: Yaşıyoruz, ayaktayız!<br />

28 Bağlıkaya: Bir aradayız, daha<br />

güçlüyüz<br />

30 Küresel turizm 2050'ye kadar<br />

12 milyon katı atık üretecek<br />

32 Alanya Turizm ve Sanat<br />

Festivali gerçekleşti<br />

34 MICE sektörünü<br />

‘Sürdürülebilirlik’ temasıyla<br />

buluşturdu<br />

60<br />

36 Ünsever: Fethiye’nin<br />

Ölüdeniz’ini kontrolsüz turist<br />

artışı öldürdü<br />

38 Alnıtemiz: Dileyen gemiyi<br />

tümüyle kiralayabilecek<br />

40 160 düğün organizatörü<br />

Bodrum çalıştayında buluştu<br />

44 Morales: Dünya, Türkiye<br />

destinasyon düğünleri için<br />

yarışıyor<br />

48<br />

54


80 Öztiryakiler, İstCookFest’e<br />

mutfak sponsoru oldu<br />

46 Temizer: Bodrum'un<br />

uluslararası vizyona ihtiyacı var<br />

yeni yatırımlar<br />

48 JW Marriott <strong>Hotel</strong> Istanbul<br />

Marmara Sea açıldı<br />

50 Radisson <strong>2022</strong>’de 330 otel için<br />

anlaşma planlıyor<br />

52 Marriott, Ortadoğu'daki ilk<br />

Ritz-Carlton Oteli için imza attı<br />

54 Aspera <strong>Hotel</strong> Golden Horn<br />

Pera’da açıldı<br />

56 Her odasında ayrı bir hikaye:<br />

Monrêve Alaçatı<br />

58 Türkiye’deki ilk Radisson<br />

Individuals oteli hizmete girdi<br />

iş’te kadın<br />

60 Döner sektöründe tek kadın<br />

girişimci: Bahar Özürün<br />

70<br />

marka<br />

64 Özsan: İhracat ağımızı<br />

genişletmeye devam ediyoruz<br />

68 Türkiye’nin en büyük kapsül<br />

kahve üreticisi: Nish Kahve<br />

şefin gözünden<br />

70 Geleceğin Şef Akademisyeni:<br />

Murat İlke Özipek<br />

gastro güncel<br />

74 Polatoğlu: Şanslısınız ey<br />

BALKES’ler!<br />

gastro etkinlik<br />

76 Gastronomi ve turizm<br />

sektörünü bir araya getiren<br />

zirve<br />

78 MDD, simide özel seminer<br />

düzenledi<br />

104<br />

82<br />

82 Balıkesir, kahvaltı konseptiyle<br />

vitrine çıktı<br />

gastro aktüel<br />

84 Gastronomi sektöründen<br />

haberler<br />

fuar<br />

92 The <strong>Hotel</strong> Show Dubai sektörü<br />

ağırladı<br />

94 Jumbo tüm dikkatleri üzerine<br />

çekti<br />

95 Öztiryaki: BAE’nin Türk<br />

mallarına ilgisini ‘turizm’<br />

yükseltecek!<br />

96 Index <strong>2022</strong> Dubai'de<br />

düzenlendi<br />

yeni mekan<br />

98 Nobu şimdi Bodrum’da<br />

100 Ataşehir’in en yenisi:<br />

L’Olivetto<br />

horeca teknolojileri<br />

106 Talya’dan sürdürülebilir<br />

turizme özel yazılım<br />

107 Mirada ExclusIve <strong>Hotel</strong>’in<br />

havası, Doğu İklimlendirme<br />

garantisinde<br />

ürünler<br />

110 Yeni ürünler<br />

www.hotelrestaurantmagazine.com


12<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

antre<br />

İlber Ortaylı: "Yılda 3 milyon<br />

kişi Ayasofya’yı gezmemeli"<br />

Türkiye Seyahat Acentaları<br />

Birliği'nin (TÜRSAB) Heritage<br />

İstanbul Fuar ve Konferansı<br />

kapsamında düzenlendiği<br />

"Kültürel Miras ve Turizm" başlıklı<br />

panel, 12 Mayıs <strong>2022</strong> Perşembe<br />

günü İstanbul Lütfi Kırdar<br />

Kongre ve Sergi Sarayı Rumeli<br />

Salonu'nda yapıldı. TÜRSAB<br />

Bilgi Teknolojileri ve Medya İletişimi Grup Başkanı Mesut Kanat'ın<br />

moderatörlüğünde düzenlenen panele Tarihçi, Akademisyen ve<br />

Yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı ve Zerzevan Kalesi Kazı Başkanı Doç.<br />

Dr. Aytaç Coşkun konuşmacı olarak katıldı. Panelin moderatörü<br />

Mesut Kanat'ın üstlendiği panelde konuşan Prof. Dr. İlber Ortaylı,<br />

turizm sektörünün de kültürel mirasın korunması noktasında<br />

hassas olması gerektiğine dikkat çekerek, "Kazı mahalleri turistin,<br />

turizmcinin insafına bırakılamaz. Bu tür yerlere rastgele girilemez.<br />

Ayasofya, Topkapı gibi yerlere randevu sistemi ile ziyaretçi kabul<br />

edilmeli. Yılda 3 milyon kişi Ayasofya'yı gezmemeli. 1.500 yıllık bu<br />

yapılar bu kalabalıkları kaldıramaz. Hatta bu tarz eserler gerekirse<br />

birkaç yıl dinlendirilmeli" dedi. Türkiye'de turizmin, kültürel mirasa<br />

ve tarihi eserlere gereken özeni göstermeden yapılmasının kültür ve<br />

tarihe meraklı turistin uzaklaşmasına neden olduğunu dile getiren<br />

Ortaylı, turist profilinin yalnızca tüketen turiste kaymasında bu<br />

durumun etkili olduğunu vurguladı.<br />

En büyük gemi rekoru<br />

iki haftada kırıldı<br />

Marriott International,<br />

Türkiye Kadın Liderlik Girişimi’ni başlattı<br />

Marriott International<br />

Kadın Liderlik Girişimi’nin<br />

İstanbul'daki lansmanı,<br />

Kültür ve Turizm Bakanı<br />

Mehmet Nuri Ersoy’un eşi<br />

Pervin Ersoy’un katılımı<br />

ile gerçekleşti. Servotel’in<br />

Yönetici Ortağı Ayla Heyfegil<br />

ve Tabanlıoğlu Mimarlık'ın<br />

Ortağı Melkan Gürsel,<br />

“Türkiye'de Kadın Liderliği”<br />

konulu panelde tecrübelerini paylaşarak katılımcılara ilham verdi.<br />

Etkinliğe; Avrupa, Orta Doğu ve Afrika İnsan Kaynakları Başkanı<br />

Francisca Martinez, Orta Doğu Operasyon Direktörü Sandeep Walia<br />

ve Körfez, Levant ve Türkiye Bölge Başkan Yardımcısı Şafak Güvenç<br />

başta olmak üzere Marriott International'ın kıdemli yöneticileri katıldı.<br />

Katılımcılar, kadın lider olarak etki oluşturmaya, güçlü yönlerini<br />

belirlemeye ve liderlik varlığını oluşturmaya odaklanan bir dizi<br />

oturumu izleme fırsatı elde etti. Kadın liderler, ilerleyen dönemde<br />

özel bir mentör rehberliğinde kendi bireysel gelişim planlarını<br />

hazırlayacaklar. Ayrıca, networking etkinliklerine ve eCornell<br />

kurslarına erişim fırsatına sahip olacak; tartışma ve sohbetlerin<br />

gerçekleştiği oturumlara katılarak ilham verici konuşmacıları<br />

dinleyebilecekler. Francisca Martinez, “Marriott International,<br />

kadınların ilerlemesini desteklemeye ve şirketteki kadın liderlerin<br />

varlığını artırmaya kararlı. Liderlik geliştirme çabalarımızın bir<br />

parçası olarak, Türkiye'de Kadın Liderlik Girişimi’ni başlatmaktan<br />

heyecan duyuyor ve yeni nesil kadın liderlere destek olmayı dört gözle<br />

bekliyoruz" şeklinde konuştu.<br />

Global Yatırım Holding’in iştiraki Global Ports Holding tarafından<br />

işletilen Türkiye’nin en fazla gemi ve yolcu ağırlayan kruvaziyer<br />

limanı Ege Port Kuşadası, bugüne kadar Türkiye limanlarına gelmiş<br />

en büyük yolcu gemisi Odyssey of the Seas’i ağırladı. 5 bin 500<br />

yolcu kapasiteli, 347 metre uzunluğundaki lüks geminin gelişi ile<br />

Türkiye limanlarına gelen en büyük kruvaziyer gemisi rekoru da 2<br />

hafta içinde kırılmış oldu. Ege Port Kuşadası’nın bu yıl toplam 500<br />

sefer ve 750 bin yolcu ağırlama hedefi olduğunu belirten Ege Port<br />

Kuşadası Genel Müdürü ve Global Ports Holding Doğu Akdeniz Bölge<br />

Direktörü Aziz Güngör, “Ege Port Kuşadası olarak sezon boyunca<br />

dünyanın en büyük gemilerine ev sahipliği yapmaya devam edeceğiz.<br />

Binlerce yolcu taşıyan dünyanın bu en büyük gemilerini misafir ediyor<br />

olmak Akdeniz’in en önemli kruvaziyer destinasyonlarından biri olan<br />

ülkemize ve Kuşadası’na olan yoğun ilginin en açık göstergesidir”<br />

dedi.<br />

Turizmin paydaşları<br />

SKAL etkinliğinde buluştu<br />

SKAL Çukurova’nın aylık toplantısı Yol İş Holiday Adana Otel<br />

Müdürü Can Ağar’ın ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Toplantının<br />

konukları ise Adana Vali Yardımcısı Huriye Küpeli Kan ile yeni<br />

atanan Kültür ve Turizm İl Müdürü Emre Duru oldu. SKAL<br />

Çukurova Başkanı Gökhan Kardeş, göreve seçildikleri günden bu<br />

yana kentteki sektör paydaşları ile sık sık bir araya gelerek kentin<br />

turizmini tanıtma noktasında neler yapabileceklerini tartıştıklarını<br />

söyledi. Binlerce yıllık tarihi geçmişi olan Adana’nın turizmden hak<br />

ettiği payı alabilmesi için sektörün paydaşları ile birlikte projeler<br />

geliştireceklerini ifade eden Kardeş, ‘’Kamu ile el ele vererek<br />

kentimizi ulusal ve uluslararası turizm alanında en iyi şekilde<br />

tanıtmanın gayreti içerisinde olacağız’’ dedi. Adana Vali Yardımcısı<br />

Huriye Küpeli Kan da turizm sektörünün paydaşları ile bir arada<br />

olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Adana’nın sahip<br />

olduğu turistik değerleri ile zengin mutfak kültürünün ulusal ve<br />

uluslararası alanda daha iyi tanıtılabilmesi için turizmcilere önemli<br />

görevler üstlendiklerini söyledi. Kan, kentin turizm potansiyelinin<br />

tanıtımı noktasında sektörle birlikte çalışmalar yapacaklarını<br />

bildirdi.


14<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

antre<br />

Kuşadası’ndan haftanın<br />

3 günü bir gemi kalkıyor<br />

Kuşadası limanına pandemi<br />

öncesi yaptığı düzenli seferlerle<br />

Türkiye’ye en çok giriş çıkış yapan<br />

kruvaziyer firması olan Celestyal<br />

Cruises, Yunan Adaları turlarıyla<br />

gezginlerin ve tatil planlayanların<br />

yeniden ilgi odağı haline geldi.<br />

Sezon boyunca haftanın her 3<br />

günü Kuşadası Limanı’nda bir<br />

Celestyal gemisi demir alıyor.<br />

1664 yolcu kapasiteli Celestyal<br />

Olympia her salı ve her cumartesi<br />

günleri 3 ve 4 gecelik Iconic<br />

Aegean turları için; 1200 yolcu<br />

kapasiteli Celestyal Crystal ise her<br />

pazartesi günü 7 gecelik Idyllic<br />

Aegean turları için Kuşadası’ndan<br />

da yeni misafirlerini alıyor. Türk gezginlerin her şey dahil fiyatlarla<br />

katıldığı Yunan Adaları turlarının rotasında Patmos, Rodos, Girit,<br />

Santorini, Atina, Mikonos, Milos ve Selanik var. Celestyal Crystal,<br />

yaz zonunda rotasını İstanbul’a çevirerek Galataport Limanı’na<br />

demirleyecek ve buradan Eclectic Aegean Turları’nı başlatacak, 6<br />

gecelik bu turların rotasında ise Kavala, Selanik, Volos, Santorini ve<br />

Atina olacak.<br />

Corendon<br />

seyahat<br />

acenteleriyle<br />

buluştu<br />

Avrupa’dan Anadolu’ya sunduğu<br />

direkt uçuşları her geçen gün artıran<br />

Corendon Airlines, Kayseri’ye sunduğu<br />

direkt uçuşları ve yeni hizmetlerini<br />

tanıtmak üzere seyahat acenteleri ile buluştu. Yaz <strong>2022</strong> sezonunda<br />

Avusturya, Almanya, Hollanda ve İsviçre’nin 14 meydanından<br />

Kayseri’ye haftada 32 direkt uçuş sunan hava yolu şirketi, hem<br />

Avrupa’da yaşayan Türk vatandaşlarına daha kolay ve konforlu<br />

seyahat imkanı sunmak hem de bölge turizmini desteklemek<br />

amacıyla kış sezonunda da Almanya ve Hollanda’dan planladığı<br />

direkt uçuşlar ile operasyonlarına yıl boyunca kesintisiz olarak<br />

devam edecek. Davette acentelere seslenen Corendon Airlines<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Yıldıray Karaer, “Yıllar içerisinde artırdığımız<br />

Anadolu hatlarımızın gördüğü ilgiden dolayı çok memnunuz ve<br />

bu uçuşlarımızın Avrupa’da yaşayan Türk vatandaşlarını da çok<br />

memnun ettiğini gözlemliyoruz. Direkt uçuş sunduğumuz Anadolu<br />

destinasyonlarımız arasında hem etnik hem de turistik potansiyele<br />

sahip olan Kayseri, operasyonlarımızda önemli bir yere sahip. Bizler<br />

de bu destinasyona planladığımız uçuş programını genişleterek ve<br />

operasyonlarımızı 12 ay sürdürerek bölgeye verdiğimiz değeri ve<br />

önemi göstermeye gayret ediyoruz.” dedi.<br />

İGA İstanbul<br />

Havalimanı seviye atladı<br />

İGA İstanbul Havalimanı, çevre ve sürdürülebilirlik politikası<br />

çerçevesinde yürüttüğü karbon ayakizi yönetme ve azaltma<br />

çalışmaları neticesinde, Uluslararası Havalimanları Konseyi<br />

tarafından verilen Havalimanı Karbon Akreditasyonu kapsamındaki<br />

Birinci Seviye Karbon Salımı Sertifikasını kısa bir süre içerisinde<br />

Seviye 3’e yükselterek uluslararası sertifikayı almaya hak kazandı.<br />

Uluslararası Havalimanları Konseyi tarafından 2009 yılında<br />

başlatılan Havalimanı Karbon Akreditasyon Programı kapsamındaki<br />

yükümlülüklerini yerine getiren İGA İstanbul Havalimanı, Seviye 3 ile<br />

birlikte karbon yönetim faaliyetlerine havalimanı ekosistemindeki<br />

paydaşlarına ait olan kapsam 3 emisyonlarını da dâhil etti.<br />

Sürdürülebilirliğin, tüm faaliyetlerin merkezinde konumlandığı İGA<br />

İstanbul Havalimanı’nda, tasarımdan inşaata, inşaat döneminden<br />

operasyon sürecine kadar uzanan her aşamada çalışmalar<br />

sürdürülebilirlik ilkesi doğrultusunda yürütülüyor. Sürdürülebilirlik<br />

faaliyetlerinin etkinliği ve değeri ise uluslararası kabul görmüş<br />

sürdürülebilirlik platformlarında yer alarak, tüm sektör ve kamuoyu<br />

ile paylaşılıyor.<br />

Ayhan: “Müzik yasağı turizmin<br />

önünde ciddi bir engel”<br />

Koronavirüs sebebiyle<br />

geçtiğimiz yıl uygulanmaya<br />

başlayan müzik yayını<br />

yasağı turizm sektöründe<br />

sorunlara yol açıyor.<br />

Özellikle yabancı turistlerin<br />

tercih ettiği tatil bölgesi<br />

Marmaris’te uygulanan<br />

müzik yasağına turistlerden<br />

de tepkiler gelmeye<br />

başladı. Konuyla ilgili<br />

açıklama yapan Marmaris Ticaret Odası (MTO) Başkanı Mutlu Ayhan,<br />

müzik yasağının turizmin önünde ciddi bir engel oluşturduğunu<br />

ve uygulamanın devam etmesi halinde turist sayısında düşüşün<br />

kaçınılmaz olduğunu söyledi. Başkan Ayhan şöyle devam etti; “Son iki<br />

yıldır pandemi nedeniyle ülkemizin en önemli gelir kalemlerinden biri<br />

olan turizmde maalesef ayakta durmakta zorlanıyoruz. Gerek alınan<br />

karantina tedbirleri gerek seyahat kısıtlamaları sebebiyle Marmaris’in<br />

neredeyse tamamında ciddi bir gelir kaybı söz konusu. Bu yıl nihayet<br />

rahat bir nefes alacağız diye sevinirken maalesef hala uygulanmaya<br />

devam eden müzik saati kısıtlaması belimizi bükmeye devam ediyor.<br />

Odamız üyesi tur operatörü ve seyahat acentesi temsilcilerinden<br />

gelen şikayetlerin temelinde müzik yayın yasağı yer alıyor.” Sektörün<br />

en önemli çarklarından olan eğlence faaliyetlerinin gece 01.00’de<br />

sona ermesi nedeniyle yabancı misafirlerin hayal kırıklığına uğradığı<br />

ve şikâyet sayılarında artış olduğu, bu nedenle önümüzdeki aylarda<br />

öngörülen turist sayısında düşüşe neden olacağı endişesi giderek<br />

büyüyor." Kaynak: MarmarisLife


16<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

1,5 MILYARDAN FAZLA YOLCU<br />

UÇAKLA SEYAHAT EDECEK<br />

Mastercard Ekonomi Enstitüsü’nün yaptığı küresel seyahat durumu araştırmasına göre; <strong>2022</strong>'de geçen<br />

yıla kıyasla 1,5 milyardan fazla yolcunun uçakla seyahat edeceği tahmin ediliyor.<br />

<strong>2022</strong> yılı ilk çeyreğini inceleyen<br />

Mastercard Ekonomi Enstitüsü;<br />

gerçekleştirdiği araştırmayla küresel<br />

seyahat durumu hakkında 37 pazarda<br />

kritik bilgiler paylaştı. Araştırmaya göre<br />

uçuş rezervasyonu trendleri mevcut hızda<br />

devam ederse, <strong>2022</strong>'de geçen yıla kıyasla<br />

1,5 milyardan fazla yolcunun uçakla seyahat<br />

edeceği tahmin ediliyor. Avrupa ve Orta<br />

Doğu’ya uçuş rezervasyonu trendleri mevcut<br />

hızında devam etmesi halinde; geçen yıla<br />

kıyasla <strong>2022</strong>'de, Avrupa’ya 550 milyon,<br />

Orta Doğu’ya ise 115 milyondan daha fazla<br />

yolcunun geleceği tahmin ediliyor. Pandemi<br />

kısıtlamalarının çok sıkı uygulandığı<br />

İngiltere gibi ülkelerde karantina<br />

kısıtlamalarının gevşetilmesi seyahatlerde<br />

çok hızlı bir artışa sebep olurken; uçak<br />

rezervasyonları altı hafta içinde 2019<br />

seviyelerinin 2 katına çıktı.<br />

Tatil ve iş uçuşları pandemi öncesi<br />

seviyeleri aşıyor<br />

Pandeminin önemini yavaş yavaş yitirmesi,<br />

kısıtlamarın da kaldırılmasıyla <strong>2022</strong> yılı<br />

turizm ve seyahatlar anlamında hızlı<br />

dönemini yaşıyor. Mastercard araştırmasına<br />

göre Nisan ayı sonunda, tatil amaçlı uçuş<br />

rezervasyonları 2019 seviyelerini yüzde<br />

25 oranında aştı; kısa ve orta mesafeli<br />

tatil uçuş rezervasyonları ise yüzde 27<br />

arttı. Çalışma hayatının normale dönmesi,<br />

ofislerin açılmaya başlamasıyla birlikte<br />

küresel ticari uçuş rezervasyonları, Mart<br />

ayında ilk kez pandemi öncesi seviyeleri aştı<br />

ve uzun mesafeli uçuşlar özellikle Nisan<br />

ayında çift haneli rakamlara ulaştı.<br />

Araştırmaya göre; grup seyahatinde daha<br />

fazla rahatlama, harcama seviyelerini de<br />

artırıyor. Gemi seyahatlerine yapılan küresel<br />

harcamalar, 2019 seviyelerinin altında<br />

kalsa da, Ocak ayından Nisan ayının sonuna<br />

kadar yüzde 62 puan kazandı. Otobüsler<br />

pandemi öncesi seviyelere geri dönerken,<br />

yolcu demiryolu harcamaları yüzde 7<br />

altında kalıyor. Otoyol geçişleri yaklaşık<br />

yüzde 19, araç kiralama harcamaları yüzde<br />

12 oranında artarak araba ile karayolu<br />

yolculukları çekiciliğini koruduğunu ortaya<br />

koyuyor.<br />

Seyahatlarde alışveriş yerini<br />

deneyimlere bıraktı<br />

Uluslararası seyahatlerde kişiler hediyelik<br />

eşya gibi alışverişler yerine daha fazla<br />

deneyim yaşamaya bütçe ayırdığı<br />

ortaya koyan araştırmada; deneyimsel<br />

harcamaların 2019 seviyelerinin yüzde<br />

34 üzerinde olduğu görülüyor. En fazla<br />

harcama artışı görülen alanlar yüzde 72 ile<br />

eğlence mekanları olurken, etkinlikler yüzde<br />

35 ile ikinci sırayı aldı.


DecoBoutıgue<br />

kulsanprofesyonel<br />

kulsanprofesyonel<br />

www.kulsan.com.tr<br />

Karaağaç OSB Mahallesi 101.Cadde No:6/2 Kapaklı / Tekirdağ<br />

Tel:0282 758 26 44 - info@kulsan.com.tr


18<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem etkinlik<br />

DAY TOURS DAVETINDE<br />

ALTUĞ UĞUROLA’NIN IŞ ORTAKLARINA MESAJI<br />

“YAŞIYORUZ, AYAKTAYIZ!”<br />

Haber: Hatice Ünal Bilen<br />

Küba’da tek Türk lisanslı tur operatörü<br />

Day Tours, 100’e yakın acenteyi ve<br />

hava yolu şirketini dün akşam İstanbul<br />

Boğazı’nda düzenlediği tekne turunla<br />

ağırladı. Meşhur Küba romu, eşsiz Küba<br />

puroları, Kübalı dansçıların ve müzisyenlerin<br />

eşlik ettiği organizasyonu Türkiye’deki<br />

acentelere ‘yaşıyoruz, ayaktayız,’ mesajı<br />

vermek amacıyla düzenlediklerini belirten<br />

Day Tours Yöneticisi Altuğ Uğurola,<br />

“Pandemiden sonra herkeste bir sessizlik<br />

oldu. Küba da zaten zor bir destinasyon.<br />

İnsanlar ‘Ya sen yaşıyor musun, devam<br />

ediyor musun, hala Küba’da mısın?’ demeye<br />

başladı. Biz aslında bu etkinliği ‘Ayaktayız,<br />

hiçbir sıkıntı yok. Ofisimiz ve ekibimizle<br />

hizmete devam ediyoruz mejaı vermek için<br />

düzenledik.” ifadelerini kullandı.<br />

Day Tours’un kurucu ortağı Altuğ Uğurola,<br />

Küba’da tek Türk lisanslı tur operatörü<br />

konumundaki firmanın kuruluş yolculuğunu,<br />

pazar dinamiklerini ve pandemi sonrası<br />

fırsatları şöyle değerlendirdi:<br />

“Motosikletimi atıp Küba’ya gittim”<br />

2014 yılında Türkiye’deki koşturmadan<br />

sıkılıp, 11 bin 300 dolara sattığı motosiklet<br />

parasıyla o çok aşık olduğu Küba’ya bir<br />

kez daha gitti. “Ama benim amacım hiçbir<br />

şekilde acente açayım, bir iş yapayım<br />

değildi. O zamanlar tek derdim, İspanyolca<br />

rehber olarak ayda bir kere grup yapmaktı.<br />

Onun dışında kalan 20 günde de plajlara<br />

gideyim, salsa yapayım, mojito içeyim<br />

kafasındaydım.” diyen Day Tours Yöneticisi<br />

Altuğ Uğurola, Türkiye’den gelen yoğun<br />

organizasyon talepleri üzerine Turizm<br />

Bakanlığı’nda görevli Kübalı eşi Diana ile<br />

birlikte Türkiye’de Day Tours’u kurduğunu<br />

anlattı.<br />

“Küba’daki tek Türk lisanslı<br />

acenteyiz”<br />

Bugün ağırlıklı Balkanlar olmak üzere<br />

dokuz ülke ile çalıştıklarını belirten<br />

Uğurola, Küba’daki tek Türk lisanslı<br />

acente olduklarını vurgulayarak, “Turizm<br />

Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı belgeli tek<br />

Türk lisanslı acenteyiz. 2014’te kurulduk,<br />

2017’de lisansımızı aldık. Bugüne kadar<br />

kimse alamadı. Bu çok ciddi bir başarı<br />

çünkü normalde 25 senedir bekleyen<br />

acenteler var. Lisans aldığınız zaman birçok<br />

avantajdan faydalanabiliyorsunuz. İnternet<br />

alabiliyorsanız, ofis tutabiliyorsunuz. Resmi<br />

olarak eleman çalıştırabiliyorsunuz. Araba<br />

alabiliyorsunuz.” dedi.<br />

“Küba çok zor bir destinasyon”<br />

Küba’nın komünist bir ülke olması nedeniyle<br />

çok zor bir destinasyon olduğunun altını<br />

çizen Uğurola, ülkenin su sorununa da<br />

dikkat çekerek, “Çünkü plastik yok. Plastik<br />

olmadığı için turist şişe suyu bulamıyor.<br />

Bizim 380 kişilik incentive’imiz vardı. Ben<br />

mesela devletin deposundan aşağı yukarı<br />

4 bin tane su alıdım. Normalde bunu<br />

alamazsınız ki lisanslı ve tanınır olmanız<br />

lazım. Küba’yı her yapıyorum diyen yapar<br />

ama gerçek anlamda çok zor.” dedi.<br />

Küba’nın en büyük sorunlarından birinin<br />

de ulaşım olduğuna işaret eden Uğurola,<br />

“Ülkeye ambargodan dolayı çok az uçak<br />

firması uçuyor. Biz mesela THY’ye diyoruz<br />

ki, ‘Yedi sefer yapın.’ Üç sefer yapıyorlar.<br />

Küba yedi seferde kesinlikle dolar.” dedi.<br />

Uğurola, ayrıca ülkeye cruise turizminin de<br />

sıkıntılı olduğunu belirtti ve şunları söyledi:<br />

“Küba’ya Amerika’ya gidemeyen cruiseler<br />

geliyor. Dünyada şimdi Amerika gerçeği<br />

var. Eğer sizin bir cruise geminiz varsa ve<br />

Küba’ya götürürseniz bird aha Amerika’ya<br />

götüremiyorsunuz. Amerikasız cruise da<br />

çok zor. O yüzden çok kısıtşı cruise. Bu<br />

arada orada cruise limanını bir Türk firması<br />

olan Global Holding yapıyor.”<br />

“Küba,1 Mayıs itibariyle tamamen<br />

açıldı”<br />

Day Tours Yöneticisi Altuğ Uğurola, Küba’nın<br />

1 Mayıs itibari ile yabancı ziyaretçilere<br />

tamamen açıldığını kaydederek, “15<br />

Kasım’da açıldığında PCR testi ve aşı kartı<br />

istiyorlardı. 1 Mayıs itibari ile ise bütün<br />

yasakları kaldırdılar. Geçtiğimiz hafta da<br />

maske bitti, artık maske yasağı yok. Küba şu<br />

anda tamamen eski günlerdeki gibi. Bütün<br />

restoranlar, diskolar, eğlence yerleri açık.”<br />

açıklamalarını yaptı.<br />

Türkiye’den Küba’ya pandemi öncesinde<br />

18 bin kişinin gittiğini kaydeden Uğurola,<br />

“Şu an Turizm Bakanlığı’ndan verileri<br />

almadığım için ölçüm yapamam. Ama benim<br />

tahminimce, 15 Kasım’dan itibaren 1.800<br />

kişi götürdüğümüze göre aşağı yukarı 6 bin<br />

kişi gitmiştir.” dedi.<br />

“Sadece acentelere hizmet veren<br />

bir tur operatörüyüz”<br />

Kapı, gazete ve şirket müşterilerinin<br />

olmadığını, sadece TÜRSAB’a bağlı<br />

acentelere hizmet veren bir tur operatörü<br />

olduklarını vurgulayan Uğurola, ağırlıklı<br />

MICE grubu acentelerine hitap ettiklerini<br />

söyledi. Şu anda Küba’da altından<br />

kalkamayacakları tek bir hizmetin bile<br />

olmadığını savunan Uğurola, “Mesela<br />

bize en çok sorulan sorulardan bir tanesi<br />

de, eski Amerikan arabalarını kullanmak<br />

konusundaydı. Onları kullanamazsınız.<br />

Çünkü araç sahipleri buna izin vermez.<br />

Benim de 1952 model walksvagenim vardı,<br />

pandemide satıp buraya geldim. O arabayı<br />

benden başka hiç kimse kullanamıyordu.<br />

O yüzden eski Amerikan arabalarını siz<br />

kullanamıyorsunuz, sadece sahipleri<br />

kullanıyor.” dedi.


DecoBoutıgue<br />

kulsanprofesyonel kulsanprofesyonel<br />

www.kulsan.com.tr<br />

Karaağaç OSB Mahallesi 101.Cadde No:6/2 Kapaklı / Tekirdağ<br />

Tel:0282 758 26 44 - info@kulsan.com.tr


28<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem etkinlik<br />

BAĞLIKAYA:<br />

“BIR ARADAYIZ, DAHA GÜÇLÜYÜZ”<br />

Turizm sektörünün temsilcileri TÜRSAB tarafından düzenlenen özel gecede buluştu. Pandemi<br />

nedeniyle sektörün bir araya gelemediğinin altını çizen TÜRSAB Başkanı Bağlıkaya, “Şimdi<br />

tekrar bir aradayız. Bu beraberlik sayesinde daha güçlüyüz” mesajını verdi.<br />

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği<br />

(TÜRSAB) üyesi seyahat acentaları,<br />

Uluslararası MICE Derneği (I-MICE),<br />

MPI TURKEY CLUB (Meeting Professionals<br />

International), SITE (Society for Incentive<br />

Travel Exellence) ve TETSED (Tüm Etkinlik<br />

Teknolojileri Sektörü Derneği) dernekleri ile<br />

Binbirdirek Sarnıcı’nda bir araya geldi.<br />

Türkiye’nin hizmet ihracatı lideri turizm<br />

sektörünün temsilcileri TÜRSAB tarafından<br />

düzenlenen özel gecede buluştu. TÜRSAB<br />

Başkanı Firuz B. Bağlıkaya, turizmin<br />

temsilcilerinin bir araya geldiği gecede<br />

konuşma yaptı. İki yılı aşkın bir zamandır<br />

yaşanan zorlu pandemi süreci nedeniyle<br />

sektör temsilcilerinin bir araya gelemediğinin<br />

altını çizen TÜRSAB Başkanı Bağlıkaya;<br />

“Şimdi tekrar bir aradayız. Bu beraberlik<br />

sayesinde daha güçlüyüz” diye konuştu.<br />

Bağlıkaya: “Türkiye rekabette ön<br />

plana çıkacaktır”<br />

Pandemi ile birlikte dünyada çok büyük<br />

değişim ve dönüşümler yaşandığını belirten<br />

Bağlıkaya, “Tüketicilerin beklentileri değişti.<br />

Dünya genelinde seyahat eden 1,5 milyar<br />

insanın 1 milyarı pandemi döneminde<br />

seyahat edemedi. Bu kitlenin seyahatlere<br />

ve etkinliklere hızlı bir geri dönüş yapmasını<br />

bekliyoruz. Bu noktada Türkiye, avantajlı<br />

olduğu fiyat/hizmet kalitesi dengesi açısından<br />

rekabette daha da ön plana çıkacaktır. 3-4<br />

saatlik uçuş mesafesinde 1,5 milyar insanın<br />

kolayca ulaşabileceği bir konumda olan<br />

ülkemiz, doğru strateji ve pazarlama ile<br />

turizmde hep ön sıralarda yer alabilecek<br />

güce ve birikime sahip. Yaşanmasını<br />

beklediğimiz toparlanmadan daha fazla pay<br />

alabilmek için de daha çok çalışmalı ve daha<br />

fazla gayret sarf etmeliyiz” dedi.<br />

“TÜRSAB her zaman sizin eviniz”<br />

TÜRSAB olarak kültürden sağlığa,<br />

Incomingten MICE’a, gastronomiden<br />

kruvaziyere, hac ve umreden diğer pek<br />

çok alternatif turizm türüne kadar tüm<br />

segmentlerde yaşanan sorunları çözmek<br />

için çalışmaların sürdüğünü de vurgulayan<br />

Bağlıkaya; “Tabii ki bu süreçte desteğiniz<br />

bize güç veriyor. Bu birlik ve beraberlikle<br />

bundan sonra daha da güçlü olacağız.<br />

Lütfen projelerinizi, fikirlerinizi her daim<br />

bizimle paylaşın. TÜRSAB’ın her zaman sizin<br />

eviniz olduğunu unutmayın” diye konuştu.<br />

Başkan Bağlıkaya, konuşmasının sonunda<br />

etkinliği organize eden TÜRSAB ekibine,<br />

TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Kurt<br />

ile TÜRSAB Incoming İhtisas Başkanımız<br />

Sayın Aylin Özsavaş’a teşekkürlerini<br />

sundu. Bağlıkaya ayrıca MICE Endüstrisi<br />

Derneği (I-MICE), MPI Turkey Club ve Site<br />

Turkey kurumları başta olmak üzere tüm<br />

sponsorlara da teşekkür etti.<br />

Kurt: “Hep birlikteyiz, daha<br />

güçlüyüz”<br />

TÜRSAB Başkanı Firuz B. Bağlıkaya’dan<br />

sonra söz alan TÜRSAB Yönetim Kurulu<br />

Üyesi Hüseyin Kurt ise “Hava sahalarının<br />

kapandığı, ülkelerin ve şehirlerin karantina<br />

altına alındığı, evlerimize kapandığımız,<br />

hayatımıza ‘sosyal mesafe’, ‘maske’ gibi<br />

kavramların girdiği iki seneyi aşkın bir dönem<br />

yaşadık. Bu pandemi döneminde sadece<br />

sosyokültürel hayatımız sıfırlanmadı, aynı<br />

zamanda ekonomik hayatlarımız da tabiri<br />

caizse dibe vurdu. Tabii bu dönemde siz de<br />

takdir edersiniz ki etkinlik ve organizasyonlar<br />

neredeyse sıfırlandı. Bu bağlamda bugün<br />

sizleri aramızda görmekten, sizlerle birlikte<br />

olmaktan şahsım ve kurumum adına<br />

duyduğum memnuniyeti belirtmek isterim.<br />

Sayın başkanım, kıymetli dostlar; bu gece<br />

bizim gecemiz, bu geceyi 8 Mart günü<br />

yapmayı planlıyorduk fakat üzülerek sizlerin<br />

de bildiği üzere ertelemek durumunda kaldık.<br />

Fakat bu akşam buradayız. Hep birlikteyiz,<br />

hep birlikte çok daha güçlüyüz diyoruz” diye<br />

konuştu.<br />

Özavaş: “Bugün biz hazırız deme<br />

zamanıdır”<br />

TÜRSAB Incoming İhtisas Başkanı Aylin<br />

Özsavaş ise konuşmasında, “Sektör olarak<br />

çok zor dönemler geçirdik ama bugün<br />

artık yarına bakma zamanıdır. Bugün artık<br />

umutla yeni heyecanlarla hareket etme<br />

zamanıdır. Bugün, bugüne kadar her zaman<br />

alışık olduğumuz gibi sıkıntıları bir karar<br />

vererek yılmadan yorulmadan dinlenmeden<br />

ayağa kalkarak yeni projelerle turizmi şaha<br />

kaldırma zamanıdır. Bugün biz hazırız deme<br />

zamanıdır” dedi.<br />

Binin üzerinde seyahat acentası temsilcisinin<br />

katıldığı gecede yeni dönem için olası planlar<br />

ve beklentiler paylaşıldı.


30<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

KÜRESEL<br />

TURIZM<br />

2050'YE<br />

KADAR<br />

12 MILYON<br />

KATI ATIK<br />

ÜRETECEK<br />

2020’de tamamen duran, 2021’de yeni varyant endişeleriyle aksayan turizm endüstrisinde bu<br />

yılın ilk aylarından itibaren toparlanma gözlemlenirken, turizm endüstrisinin sebep olduğu katı<br />

atık oluşumunun 2050’ye kadar yıllık 12 milyon tona ulaşabileceği tahmin ediliyor.<br />

Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi,<br />

küresel sera gazı emisyonlarının %8<br />

ila %10’undan turizm endüstrisinin<br />

sorumlu olduğunu söylerken, 5 <strong>Haziran</strong><br />

Dünya Çevre Günü’nde sürdürülebilir<br />

seyahat konusunda farkındalık oluşturmak<br />

amacıyla, B2Press küresel raporlardan<br />

seyahat ve turizmin çevresel etkisine ilişkin<br />

dikkat çekici veriler derledi.<br />

Turizm endüstrisi toparlanıyor,<br />

çevresel etki artıyor<br />

Dünya Ticaret Örgütü (WTO) verilerine<br />

göre, havayolunu kullanan küresel yolcu<br />

sayıları <strong>2022</strong>’nin ilk ayı itibarıyla bir önceki<br />

yılın aynı ayına kıyasla %130 artış gösterdi.<br />

Yalnızca <strong>2022</strong>’in ilk ayında küresel çapta 18<br />

milyon ziyaretçi kaydedilirken, bu sayının<br />

2021’in tamamında ölçülen ziyaretçi<br />

sayısına eşit olduğu tespit edildi. Ayrıca<br />

Mastercard Economics Institute raporunda<br />

uçuşlarında pandemiden bu yana ilk kez<br />

2019 seviyelerini aştığı kaydedildi. WTTC<br />

verileri, turizm endüstrisinin küresel sera<br />

gazı emisyonlarının %8 ila %10’undan<br />

sorumlu olduğunu, küresel seyahat<br />

emisyonlarının yaklaşık %17’sinin ise<br />

havacılıktan kaynaklandığını ortaya koydu.<br />

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün<br />

(OECD) 2021 sonunda yayımladığı veriler<br />

karbondioksit emisyonlarının iç hat<br />

uçuşlarında pandemi öncesi seviyelerine<br />

ulaştığını gösterdi. Birleşik Krallık'taki<br />

Exeter Üniversitesi tarafından yürütülen bir<br />

başka araştırma ise cruise gemilerinin 12<br />

bin binek araçtan daha büyük bir karbon<br />

ayak izine sahip olduğunu ve bu gemilerde<br />

bir gece konaklamanın bir otelde kalmaktan<br />

12 kat daha fazla enerji harcayacağını öne<br />

sürdü. Birleşmiş Milletler Çevre Programı<br />

ise turizm endüstrisinin sebep olduğu katı<br />

atık oluşumunun 2050’ye kadar yıllık 12<br />

milyon tona ulaşabileceğini tahmin etti.<br />

Tüketiciler, sürdürülebilir seyahat<br />

alternatiflerini tercih ediyor<br />

Bu büyük ölçekli etkiler, küresel kurumları<br />

harekete geçirdi. WTTC, Kasım 2021'de<br />

yayımladığı net sıfır yol haritasıyla küresel<br />

seyahat ve turizm endüstrisinde karbon<br />

emisyonlarını 2050’ye kadar sıfırlamak için<br />

eylem planı oluştururken, Uluslararası<br />

Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) de 2050'ye<br />

kadar net sıfır hedefine ulaşmayı taahhüt<br />

etti. Sektördeki bu değişim ve pandeminin<br />

etkileri, tüketicileri de sürdürülebilir<br />

seyahat alternatiflerine yönlendirdi.<br />

McKinsey araştırması, 13 ülkede ankete<br />

katılan 2 yolcudan birinin iklim değişikliği<br />

konusunda “gerçekten endişeli” olduğunu<br />

gösterdi. Ayrıca seyahat edenlerin %40’ının<br />

karbon nötr uçak biletleri için daha fazla<br />

ödemeye istekli olduğu görüldü. Booking<br />

tarafından hazırlanan <strong>2022</strong> Sürdürülebilir<br />

Seyahat Raporu'nda ise 2 kişiden biri iklim<br />

değişikliğiyle ilgili gelişmelerin onları daha<br />

sürdürülebilir seyahat seçimleri yapma<br />

konusunda etkilediğini belirtti.<br />

Hem şirketlere hem de tüketicilere<br />

sorumluluk düşüyor<br />

B2Press, incelediği araştırma ve<br />

makalelerin sonucunda sürdürülebilir<br />

seyahatin yaygınlaşması için hem<br />

şirketlere hem de bireylere sorumluluk<br />

düştüğünü tespit etti. Bu kapsamda,<br />

seyahat ya da turizm sektöründe faaliyet<br />

gösteren şirketlerin yapabilecekleri<br />

arasında küresel kurumların öncülüğünde<br />

belirlenen hedefler doğrultusunda uçtan<br />

uca tasarlanmış bir net sıfır stratejisine<br />

sahip olmak, havacılık sektöründe SAF<br />

olarak tabir edilen sürdürülebilir havacılık<br />

yakıtlarının kullanmak, satın alma ve tedarik<br />

zincirlerinin gözden geçirmek ve tesislerinde<br />

enerji verimliliğini esas alan iyileştirmeler<br />

yapmak gibi maddeler öne çıktı. Tüketicilere<br />

düşen sorumluluklar arasında ise hava yolu<br />

seyahatlerini ve plastik atıkları mümkün<br />

olduğunda azaltmak, ortalama karbon ayak<br />

izini hesaplayarak etkileri sıfırlamak için<br />

ağaç dikme gibi pratikleri benimsemek,<br />

yerel ekonomileri desteklemek, tatilde<br />

mevsiminde üretilen ürünleri tercih etmek<br />

gibi maddeler sıralandı.


32<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem etkinlik<br />

ALANYA<br />

TURIZM<br />

VE SANAT<br />

FESTIVALI<br />

GERÇEKLEŞTI<br />

Alanya Belediyesi’nin<br />

düzenlediği Alanya Uluslararası<br />

Turizm ve Sanat Festivali 27-29<br />

Mayıs tarihleri arasında 20. kez<br />

gerçekleştirildi.<br />

Alanya Belediyesi’nin geleneksel hale<br />

getirdiği, Türkiye’nin en önemli ve en<br />

büyük festivallerinden olan 20. Alanya<br />

Uluslararası Turizm ve Sanat Festivali Yörük<br />

Göçü ile başladı. Atatürk Anıtı önünden<br />

başlayan Yörük Göçüne, Alanya Kaymakamı<br />

Fatih Ürkmezer, Alanya Belediye Başkanı<br />

Adem Murat Yücel, siyasi parti başkanları,<br />

oda ve STK temsilcileri ile binlerce vatandaş<br />

katıldı. Atatürk Anıtı’ndan coşku ile yürüyen<br />

kalabalık İskele Şelale Meydanı önüne kadar<br />

yürüyüşünü sürdürdü. Renkli görüntülerin<br />

yaşandığı temsili Yörük Göçü; Alanya halkı,<br />

yerli ve yabancı misafirler tarafından ilgiyle<br />

takip edildi.<br />

Alanya İskele Şelale önünde yürüyüş<br />

tamamlanırken, festival açılışı Şelale<br />

Meydanı'nda düzenlenen törenle<br />

gerçekleştirildi. İlk olarak Ankara Devlet<br />

Opera ve Balesi solistleri 3 Anatolian<br />

Sopranos’un muhteşem konseri ile festivale<br />

start verildi. Ardından Alanya Belediye<br />

Başkanı Adem Murat Yücel bir konuşma<br />

gerçekleştirdi.<br />

Yücel: “Festivali her yıl bir adım<br />

yükseğe taşıyoruz"<br />

“20. Alanya Uluslararası Turizm ve Sanat<br />

Festivali’ne hoş geldiniz; şeref verdiniz.<br />

Hepinizi sevgiyle muhabbetle selamlıyorum”<br />

diyerek davetlileri selamlayan Başkan<br />

Yücel, “2 yıldır pandemi nedeniyle<br />

gerçekleştiremediğimiz festivalimizde<br />

tekrar sizlerle bir aradayız. Sizlerin ve<br />

yabancı konuklarımızın katılımıyla, Turizm<br />

ve Sanat Festivalimizin çıtasını hep bir adım<br />

daha yükseğe taşıyarak, her yıl daha da<br />

artan coşku ve heyecanla gerçekleştiriyoruz.<br />

20. yılını kutlayan festivalimiz, birçok<br />

medeniyetin izlerini taşıyan, kültürlerin<br />

ortak buluşma noktası olan, yerlisiyle<br />

yabancısıyla farklı dilden ve dinden<br />

insanların huzur ve barış içinde yaşadığı<br />

Alanya’mız ile özdeşleşmiştir. Turizm ve<br />

Sanat Festivalimiz, birlik ve beraberliğin,<br />

dayanışma ve kaynaşmanın, huzurun ve<br />

barışın simgesi olmuştur” dedi.<br />

“Gastronomiyle öne çıkan bir<br />

turizm destinasyonu olduk"<br />

Bu yıl festivalin gastronomi teması ile<br />

düzenlendiğine dikkat çeken Başkan<br />

Yücel, “Turizmin parlayan bir yıldızı<br />

olan Alanya’mız, son yıllarda alternatif<br />

turizm seçenekleri ile de marka değerini<br />

arttırmaktadır. Belediyemizin yürüttüğü<br />

Mutfak Mirası çalışmalarıyla Alanya’mız,<br />

gastronomi turizminde de öne çıkan bir<br />

turizm destinasyonu olmuştur. Alanya<br />

gastronomi turizmi çalışmaları kapsamında<br />

Alanya Kale’mizde restore ederek ülke<br />

ve kent turizmine kazandırdığımız Mutfak<br />

Kültür Evimizi festival boyunca ziyaret<br />

edebilir, geçmişten günümüze mutfak<br />

kültürümüzle ilgili bilgiler edinebilirsiniz.<br />

Alanya’mızın yöresel değerlerini, el sanatları<br />

ürünleri sergilediğimiz kültür-sanat ve<br />

yöremiz mutfağının eşsiz örneklerini<br />

beğeninize sunduğumuz yeme-içme<br />

stantlarımız İskele Meydanı’nda 3 gün<br />

boyunca ziyaretçilerimizin hizmetinde<br />

olacaktır” diye konuştu.


34<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem etkinlik<br />

MICE SEKTÖRÜNÜ<br />

‘SÜRDÜRÜLEBILIRLIK’<br />

TEMASIYLA<br />

BULUŞTURDU<br />

Bu yılki teması<br />

“Sürdürülebilir Gelecek”<br />

olarak belirlenen ACE<br />

of MICE Exhibition by<br />

Turkish Airlines, 9’uncu<br />

kez kapılarını açtı.<br />

Türkiye’de MICE sektörünün<br />

gelişimine öncülük eden ACE<br />

of MICE Exhibition by Turkish<br />

Airlines, 20 ülkeden gelen turizm<br />

profesyonelinin katılımıyla 25-27<br />

Mayıs tarihleri arasında İstanbul<br />

Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi.<br />

“Sürdürülebilir Gelecek” temasıyla<br />

dünyadan ve Türkiye’den kongre,<br />

toplantı ve etkinlik sektörü<br />

profesyonellerini ağırlayan fuara 210<br />

ulusal-uluslararası firma ve 15 bin<br />

ziyaretçi katıldı.<br />

Ataman: “Hedefimiz MICE<br />

sektörünü büyütmek”<br />

Üç gün boyunca B2B görüşmelerin<br />

yanı sıra; oturum programları ve<br />

network aktiviteleri ile devam eden<br />

fuarın açılış töreninde konuşan<br />

Turizm Medya Grubu Başkanı Volkan<br />

Ataman, şunları söyledi: “ACE of<br />

MICE organizasyonu, turizm ve MICE<br />

sektörümüzü İstanbul’da buluşturmaya,<br />

ileriye taşımaya ve motive etmeye<br />

devam ediyor. Bu etkinliğin sektörümüz<br />

için önemli iş fırsatları yaratacağına,<br />

potansiyel ortaklıklara olanak<br />

yaratacağına inanıyoruz. Ülkemizi<br />

dünya MICE endüstrisinde tanıtmayı<br />

ve konumlandırmayı amaçladığımız<br />

bu organizasyonla pandemi süresince<br />

durgunluk yaşayan sektörümüzü<br />

hareketlendirmek en önemli hedefimiz.<br />

Fuarda 20 ülkeden toplam etkinlik<br />

bütçesi 57 milyon 60 bin dolar olan ve<br />

76 bin 150 kişilik grup potansiyeline<br />

sahip 46 uluslararası olmak üzere<br />

toplamda 124 satın alıcıyı ağırlayacak<br />

ve B2B toplantılarımızla sektörümüzün<br />

ticari hacminin artmasına katkıda<br />

bulunacağız.”<br />

Eresin: “Türkiye’nin potansiyeli<br />

açığa çıkmalı”<br />

Türkiye Otelciler Birliği Başkanı<br />

Müberra Eresin, törende yaptığı<br />

konuşmada şunları söyledi: “MICE<br />

turizmi Türkiye için vazgeçilmez. Tüm<br />

altyapı ve üstyapı imkanlarımızla MICE<br />

sektörü için kaynak yaratmak için<br />

çabalıyoruz. Türkiye Otelciler Birliği<br />

olarak MICE sektörüne değer veriyor,<br />

Türkiye’nin potansiyelinin açığa çıkıp<br />

gelişmesi için gayret sarf ediyoruz.<br />

Pandemi dönemi sonrasında MICE<br />

sektörünün Türk turizmine ne kadar<br />

katlı sağlayacağını biliyoruz. Bu nedenle<br />

MICE sektörüne ve ACE of MICE<br />

organizasyonuna destek vermekten<br />

büyük memnuniyet duyuyoruz. Daha<br />

önce olduğu gibi bugün de inancımızı<br />

hiç kaybetmedik, Türkiye’nin bu<br />

alandaki potansiyelinden umudumuzu<br />

hiç kesmedik. Dünyanın MICE<br />

potansiyelini Türkiye’ye getirmek için el<br />

birliğiyle çalışmaya devam edeceğiz.”<br />

Arslan: “Pandeminin izlerini<br />

silmeye başladık”<br />

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel<br />

Sekreter Yardımcısı Dr. Şengül Altan<br />

Arslan, şöyle konuştu: “Türkiye’nin<br />

en güçlü olduğu alanların başında<br />

turizm geliyor. Salgında yaşanan kötü<br />

gelişmeleri geride bıraktık. Yıllardır


Ekrem İmamoğlu’nun belirttiği üzere<br />

İstanbul’un ziyaretçi sayısı ve ziyaretçi<br />

gelirleri açısından dünyanın en önde<br />

gelen üç kentinden biri olması için<br />

yöntem sunmaya çalışıyoruz. Kentimizin<br />

uluslararası kongre ve fuarlar<br />

bakımından güçlendirilmesi, turizm<br />

vizyonunun temel unsurlarından bir<br />

tanesi.”<br />

Yaşık: “Amacımız İstanbul’un payını<br />

artırmak”<br />

İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu<br />

Üyesi ve İstanbul Kongre ve Ziyaretçi<br />

Bürosu (ICVB) Başkan Yardımcısı<br />

Bahadır Yaşık ise şu açıklamaları yaptı:<br />

“Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen<br />

turizm sektörümüz olarak kaldığımız<br />

yerden devam etmek istiyoruz. Bugün<br />

burada gerçekleşen bu organizasyon<br />

sektör için artı değer yaratacaktır.<br />

Turizm ülkemiz için lokomotif bir<br />

sektör. İstanbul’un küresel turizm<br />

pastasından alacağı payı artırmak, tüm<br />

dünyayı İstanbul’da buluşturmak en<br />

önemli hedefimiz. Pandemi döneminde<br />

turizm sektörü her türlü darbeyi aldı.<br />

Biz turizmciler olarak en kötüyü geride<br />

bırakmanın mutluluğunu yaşıyoruz.”<br />

Bağlıkaya: “MICE 50 sektörü<br />

ilgilendiriyor”<br />

Törenin son konuşmacısı TÜRSAB<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Firuz B.<br />

Bağlıkaya; “MICE sektöründeki büyük<br />

buluşmaya sizlerle birlikte şahitlik<br />

etmekten dolayı mutluluk duyuyorum.<br />

Turizm sektörü olarak biz aslında<br />

ihracat sektörüyüz. Son iki yıldır<br />

pandeminin etkisinde yaşadığımız<br />

sıkıntılardan söz etsek de önemimizi<br />

aktarmaktan hiç vazgeçmiyoruz.<br />

Ülkemizi içinde bulunduğu sıkıntıdan<br />

çıkaracak en önemli sektörün turizm<br />

olduğunu ancak desteklenmezse,<br />

turizmcilerin farklı şikayetleri<br />

çözülmezse ve sektör beklentileri<br />

karşılanmazsa turizmden beklenen<br />

fayda alınamaz. MICE sektörünün<br />

turizmde büyük önemi var. 50’ye yakın<br />

sektöre etkisi, ekonomiye katkısı var.<br />

Ancak sorunlar çözülmedi. Çünkü<br />

anlaşılmadığımızı düşünüyorum.<br />

Çünkü gerektiği gibi desteklenmiyoruz.<br />

Ülkemizde bu dönemde maliyet<br />

yüklenen başka bir sektör var mı,<br />

bilmiyorum. Turizm ülkemizin en<br />

önemli sektörü. Tüm sorunlara rağmen<br />

bu ülkede yaşayan turizmciler son 30<br />

yıldır başarılara imza attık. Bugün de<br />

burada turizmcilerin becerisini, gücünü<br />

ve inadını gösteren bir etkinlikte bir<br />

aradayız. ACE of MICE bizi 9’uncu kez<br />

bizi bir araya getiriyor. Konuşacağız,<br />

görüşeceğiz, sürdürülebilirlik kavramını<br />

ortak akılla turizm açısından ele<br />

alacağız.”<br />

düzenli olarak turizmde dünyanın en<br />

büyük 10 başkentinden birisi olan<br />

İstanbul, pandeminin üzerindeki izlerini<br />

silmeye başladı. İstanbul Turizm<br />

Platformu’yla şehrimizde turizmin<br />

geleceğini planlamaya yönelik yenilikçi<br />

ve yaratıcı adımlar atıyoruz. İstanbul<br />

Büyükşehir Belediye Başkanımız<br />

ACE of MICE Exhibition by Turkish Airlines finalinde, CVK Park Bosphorus’un teras mekanı IZAKA’da Jolly<br />

MICE ana sponsorluğundaki AMEzing Party ile katılımcılara unutulmaz bir gece yaşattı.


36<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem etkinlik<br />

İLKER ÜNSEVER<br />

"FETHIYE’NIN ÖLÜDENIZ’INI KONTROLSÜZ<br />

TURIST ARTIŞI ÖLDÜRDÜ"<br />

TÜRSAB’ın stratejik partnerliğinde düzenlenen ACE of M.I.C.E. Exhibition by Turkish Airlines Fuarı kapsamında<br />

düzenlenen “Yaşanabilir Şehirler Ve Sürdürülebilir Turizm” panelinde konuşan TÜRSAB Hukuk Başdanışmanı İlker<br />

Ünsever, “Turizm paradoksunda turist sayısı kontrolsüz arttıkça gelir düşer, bölge değer kaybeder. Kuşadası buna iyi<br />

bir örnektir. Fethiye’nin Ölüdeniz’ini de böyle öldürmeyi başardık aslında.” yorumunu yaptı.<br />

ACE of M.I.C.E. Exhibition by Turkish<br />

Airlines Fuarı kapsamında düzenlenen<br />

“Yaşanabilir Şehirler Ve Sürdürülebilir<br />

Turizm” konulu panel, TÜRSAB<br />

Hukuk Başdanışmanı İlker Ünsever'in<br />

moderatörlüğünde gerçekleşti. Panele KKTC<br />

Turizm ve Çevre Bakanı Müsteşarı Serhat<br />

Aktunç ve Stratejik İletişim ve Öğretim<br />

Tasarımı Uzmanı Prof. Dr. Murat Barkan’ın<br />

konuşmacı olarak katıldı.<br />

Ünsever: “Sürdürülebilirliği sakız<br />

gibi kullanıyoruz”<br />

TÜRSAB Hukuk Başdanışmanı İlker Ünsever<br />

yaptığı konuşmada, “Kavramsal olarak<br />

sürdürülebilirlik sözcüğünü sakız gibi<br />

kullanıyoruz. Her alanda, her sektöre eklenen<br />

bir sıfat oldu. UNDP’nin tanımlaması ile<br />

gerçekleşen turizm hareketi arasında makas<br />

açılıyor. Turizm, endüstriyel anlamda daha<br />

çok turist, daha çok gelir kavramlarını sever.<br />

Bu kavramlar zehirlemeye çok elverişlidir.<br />

Turizmde bu bir paradoksa yol açıyor. Sayı<br />

artıkça gelir de düşer. Değer kaybeder.<br />

Kuşadası iyi bir örnektir. Fethiye’nin<br />

Ölüdeniz’ini öldürmeyi başardık aslında. Bir<br />

destinasyona giden kişi sayısı kontrolsüz<br />

olarak artınca destinasyonun değeri de<br />

düşüyor. BM, UNDP’nin kalkınma kavramına<br />

takılıp bunu büyüme olarak kullananlara<br />

şöyle diyorum; Çok da kalkınma!<br />

Sürdürülebilirlikle kalkınmayı bu anlamda<br />

çelişik buluyorum” ifadelerini kullandı.<br />

Aktunç: “Türkiye’den 4 milyon kişi<br />

düzenli olarak KKTC’ye geliyor”<br />

KKTC Turizm ve Çevre Bakanlığı Müsteşarı<br />

Serhan Aktunç ise, “KKTC’nin ekonomisi<br />

turizme çok bağlı. 2019’da cari açığının<br />

yüzde 63’ünü kaplıyordu. Pandemide bu<br />

oran yüzde 23’e kadar düştü. Kalkınma<br />

ve sürdürülebilirlik arasında fayda zarar<br />

değerlendirmesi yapmak lazım. KKTC’nin<br />

ekonomisi turizme bağlı. KKTC’ye yurt<br />

dışından gelen iş gücü de çok yüksek.<br />

Kıbrıs’ın 2019’daki turizm geliri 960 milyar<br />

dolardı. Ama havuzumuzun altı delik.<br />

Çünkü çalışanlar yabancı ve alınan maaşlar<br />

dolar olarak yurt dışına çıkıyor. Ekonomi<br />

çok yüksek. Uçak biletleri çok yüksek. Bir<br />

adayız. Çözüm bulmalıyız. Türkiye’den 4<br />

milyon kişi düzenli olarak KKTC’ye geliyor.<br />

Ama 80 milyonun haberi yok. KKTC’de<br />

“casino” var diye düşünüyorlar. Topluma<br />

mal olmayan hiçbir şey sürdürülemez.<br />

Pandemide üniversiteler online eğitime<br />

geçti, esnaf üniversiteyi bastı. Çünkü esnaf<br />

üniversitelerden para kazanıyor. Türkiye<br />

bizim en büyük destekçimiz. Kültür, dalış,<br />

gastronomi gibi turizm çeşitlerimiz var. Ama<br />

KKTC’de casino turizmi yapıldığı algısı çok<br />

yüksek” sözleriyle Türkiye’nin KKTC için<br />

önemini vurguladı.<br />

Barkan: “Otellerin yerel ekonomiye<br />

katkisi çok düşük”<br />

Stratejik İletişim ve Öğretim Tasarımı Uzmanı<br />

Prof. Dr. Murat Barkan ise konuşmasında<br />

şunları aktardı: “Kalkınma biraz daha algıları<br />

sınırlıyor. Fazla alan bırakmıyor. Yaşamın<br />

içerisinde pek işe yaramıyor. Bir dönem Doğu<br />

Akdeniz Üniversitesi’nde çalıştım. Kıbrıs’ın<br />

en büyük üstünlüğü çaresizliğiydi. Sanayi<br />

olmadığı için doğa da kirlenmiyor. Bu da<br />

şansıydı. Reklam ve haber eskidendi. İletişim<br />

seçeneklerinin az olduğu yerlerde reklam<br />

ikna eder. Seçeneklerin çok olduğu yönde<br />

ikna gücü azalır. İnsan ilişkileriyle oluşan<br />

tanıtım belki de dedikodu daha etkili. Küresel<br />

ölçekte güven çok öne çıkıyor. Otellerin yerel<br />

ekonomiye katkısı çok düşük. Doğrudan aile<br />

yanında kalma daha çok katkı sağlıyor. İnsan<br />

ilişkilerini güvene dönüştüren bir atmosfer<br />

çok güzel iş yapıyor”.<br />

“Endüstriyel turizmin geleceği çok<br />

karanlık”<br />

İlker Ünsever; “Turizm endüstrisinde<br />

romantizme yer yok. Endüstriyel turizmin<br />

geleceği çok karanlık çünkü sürdürülebilir<br />

değil. Burada karbon ayak izini konuşmak<br />

lazım. En çok izi uçak yolculukları bırakıyor.<br />

Yeniden karayolu ve denizyolundaki zamana<br />

döneceğiz. Hızı azaltacağız. Hız, hazzı<br />

azaltıyor. Doğada hızlı gidenlerin yaşamı<br />

daha kısa oluyor. Sürdürülebilirlikle hızın çok<br />

büyük bir ilgisi var” diye konuştu.<br />

Uçak biletlerinin fiyatlarının yüksek olması<br />

ve çevreye zarar vermesi gibi nedenlerle<br />

alternatif ulaşım arayışında olduklarını<br />

belirten Serhan Aktunç; “Yat turizminde<br />

adımlar atarak alternatif ulaşım yollarını<br />

arıyoruz. Kruvaziyer turizminin gelişmesi<br />

benim öğrenciliğimden beri hayalimdi.<br />

KKTC’nin içinde bulunduğu siyasi durum<br />

nedeniyle bunu yapamıyoruz. Hatay’dan gemi<br />

seferleri başladı. Diğer adalara giden gemiler<br />

Kıbrıs’a da gelir mi? Akdeniz Çanağı’nda<br />

gezen gemiler Yunan Adaları’na uğruyor.<br />

Yunanistan Magosa’ya uğrayan gemilere<br />

diyor ki; Kıbrıs’a gidersen bize gelemezsin.<br />

Yunanistan Akdeniz’deki gemi ticaretini<br />

tek başına yönetiyor. "Burada da bir şeyler<br />

yapılabilir mi ?" diye herkesle konuşuyoruz.<br />

Türk bayraklı gemilerle farklı rotalar<br />

oluşturulabilir. KKTC hepimiz için çok önemli.<br />

Avrupa’dan gelen turistlerin çoğu Larnaka<br />

üzerinden geliyorlar. Ercan Havalimanı’nı<br />

kullanmıyorlar. Bu konuların desteklenip<br />

sübvanse edilmesi önemli. Stratejik önemde<br />

bir adayız. Ortak hareket edip ortak strateji<br />

uygulamalıyız” diyerek alternatif çözüm<br />

önerilerinde bulundu.


38<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem etkinlik<br />

MICE SEKTÖRÜ IÇIN HEYECAN<br />

VERICI YENI ROTALARI AÇIKLADI<br />

DILEYEN GEMIYI TÜMÜYLE<br />

KIRALAYABILECEK…<br />

ACE of M.I.C.E. Exhibition by Turkish Airlines kapsamında MICE sektörüyle bir araya gelen Celestyal<br />

Cruises Türkiye Direktörü Özgü Alnıtemiz, cruise turlarının, kurumsal markalara sağladığı<br />

avantajlara dikkat çekerek; yeni rotaların, yeni mekanların MICE sektörü için heyecan verici olduğunu<br />

belirterek, dileyen kurumun tümüyle gemiyi kiralayabileceğini söyledi.<br />

Kuşadası ve İstanbul deparlı Her<br />

Şey Dahil Yunan Adaları turlarıyla<br />

dikkat çeken Celestyal Cruises,<br />

bu yıl 9.su düzenlenen ACE of M.I.C.E.<br />

Exhibition by Turkish Airlines Kongre,<br />

Toplantı ve Etkinlik Sektörü Fuarı'ndaki<br />

yerini aldı.<br />

Alnıtemiz: "Yeni rotalar MICE<br />

sektörü için heyecan verici"<br />

MICE sektörüne ve kurumlara yönelik<br />

rota ve programlar hakkında bilgi<br />

veren Karavan Cruises’un genel satış<br />

acenteliğini yaptığı uluslararası cruise<br />

firması Celestyal Cruises’un Türkiye<br />

Direktörü Özgü Alnıtemiz, cruise<br />

turlarının, kurumsal markalara sağladığı<br />

avantajlara şöyle dikkat çekti: ‘’Yeni<br />

rotalar yeni mekanlar MICE sektörü için<br />

heyecan verici. Gemilerde kongre ve<br />

motivasyon toplantılarınızı yapabilirsiniz.<br />

Markanızın, ürününüzün lansmanlarını<br />

planlayabilirsiniz. Personel eğitimlerinizi<br />

gerçekleştirebilirsiniz. Bir gemide<br />

markanız özelinde her türlü branding<br />

yapmak mümkün, gemiyi baştan<br />

sona temanıza uygun giydirebilirsiniz.<br />

Gemi konseptimiz, kurumsal<br />

etkinlik planlayanların tüm ihtiyaç<br />

ve beklentilerine cevap verebilecek<br />

bir ürün. Her şeyin bir arada olması<br />

etkinliğinizi tek kalemde tek bir bütçeyle<br />

yapabilme ve tek bir iletişim üzerinden<br />

organizasyonunuzu kontrol edebilme<br />

avantajı sunuyor.‘’<br />

“Dileyen kurum tümüyle gemiyi<br />

kiralayabilir”<br />

Celestyal Cruises olarak düzenledikleri<br />

Yunan Adaları turlarının; MICE<br />

etkinlikleri için kurumlara sıra<br />

dışı bir destinasyon ve kültür keşfi<br />

imkanı sunduğunu belirten Alnıtemiz,<br />

markaların ihtiyaç ve etkinlik<br />

planlarına göre tümüyle gemiyi<br />

kiralayabileceklerini de söyledi:<br />

‘’Eczacılık kongresinden pedodontiye,<br />

dermatolojiden yerel yönetimlere<br />

kadar değişik alanda faaliyet gösteren<br />

kurumlar için toplantı, kongre ve<br />

motivasyon etkinlik çözümleri ürettik.<br />

Gemilerimiz içinde sunduğu çok<br />

yönlü salonları ve alanları, SPA’sı,<br />

lounge’ları, değişik alanlardaki hobi<br />

etkinlikleri ile her türlü temaya hizmet<br />

edebiliyor. Gemideki tüm etkinlik ve<br />

eğlencelerin yanı sıra tüm yemeklerin<br />

dışında ala carte restoranlar için ayrıca<br />

ücret ödenmemesi ve her şey dahil<br />

paketine sınırsız klasik içkilerin de<br />

dahil olması bu turları avantajlı hale<br />

getiriyor. Dileyen kurumlar gemilerimizi<br />

tümüyle kiralayabiliyor. Saygınlığını ve<br />

güvenilirliğini 30 yılı aşkın köklerinden<br />

alan Celestyal Cruises, dünya markası<br />

şirketlerin de ilk tercihlerinden.<br />

Yunan Adaları destinasyonu; tüm<br />

zamanların yükselen değeri. Santorini<br />

ve Mikonos’ta uzun konaklamalı<br />

turlarımız; en sevilen Girit, Rodos, Atina<br />

ve bu yıl rotaya eklenen Selanik, Kavala<br />

gibi destinasyonlar cazip geliyor. Liman<br />

vergileri, sınırsız yiyecek içecek dahil<br />

paket fiyatlar, uçağa binmeden yakın<br />

limandan biniş yapma imkanı, Türkçe<br />

rehberlik hizmetlerimiz gibi pek çok<br />

avantajla kurumlara düşük bütçeyle<br />

yüksek kalitede etkinlik düzenleme<br />

fırsatı sunuyoruz.’’


segmen.com.tr<br />

Restoranlar, kafeler, oteller, yurtlar ve diğer işletmeler;<br />

Seğmen Kakaolu Fındık Ezmesi ile müşterilerinizi Seğmen kalitesi ile buluşturun.<br />

segmengida<br />

Seğmen


40<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem etkinlik<br />

DÜNYANIN EN BÜYÜK<br />

160 DÜĞÜN ORGANIZATÖRÜ<br />

BODRUM ÇALIŞTAYINDA BULUŞTU<br />

Uluslararası Destinasyon Düğün Profesyonelleri Derneği (IADWP)'nin 17. Çalıştayı Bodrum'da gerçekleşti.<br />

Haber: Hatice Ünal Bilen<br />

Uluslararası Destinasyon Düğün<br />

Profesyonelleri Derneği 17.<br />

Çalıştayı 17-18 Mayıs tarihlerinde<br />

gerçekleştirildi. TravelShop Turkey,<br />

Bodrum Belediyesi ve IADWP<br />

Uluslararası Destinasyon Düğün<br />

Profesyonelleri Derneği iş birliği ile<br />

düzenlenen çalıştayda 55’e yakın<br />

ülkeden yaklaşık 160 destinasyon düğün<br />

firması, 20’ye yakın uzman destinasyon<br />

düğün konuşmacısı ve 10’a yakın<br />

büyükelçi yer aldı.<br />

İki günlük program, Azka Otel<br />

Bodrum'da gerçekleşen açılış<br />

seremonisinin ardından destinasyon<br />

düğün konuşmacıları konferansı<br />

ve akşamında Golden Age <strong>Hotel</strong><br />

Yalıkavak'ta IADWP üyeleri için<br />

düzenlenen gala yemeği ve plaket<br />

töreni ile devam etti. Program, 18<br />

Mayıs Çarşamba günü B2B Networking<br />

etkinliği ve 19 Mayıs Perşembe günü<br />

düzenlenen Bodrum şehir turu ile son<br />

buldu.<br />

Kalender: “BODER adaydı ama<br />

aramızda yok”<br />

Uluslararası Düğün Profesyonelleri<br />

Derneği (IADWP)'nin de aynı zamanda<br />

Avrupa ve Asya sorumluluğunu yürüten<br />

TravelShop Turkey Genel Müdürü<br />

Murtaza Kalender, 16.sı 5-8 Ekim 2021<br />

tarihlerinde İstanbul'da gerçekleşen<br />

Uluslararası Destinasyon Düğün<br />

Profesyonelleri Derneği Çalıştayı'nın<br />

bu yılki değerlendirmesini şu sözleriyle<br />

yaptı: "Türkiye' deki ikinci çalıştayımız<br />

bu. Aslında buraya gelmeden önce<br />

beş ayrı ülke adaydı. Biz Bodrum'u<br />

tercih ettik. Bodrum'da BODER aday<br />

olmuştu ama aramızda yok. BODER<br />

çekilince Bodrum Belediyesi ile devam<br />

ettik. Bodrum'da başka iş ortaklarımız<br />

da oldu. IADWP'nin Bodrum Başkanı<br />

Fatih Öztarakçı da çok yardımcıydı,<br />

sponsorumuz oldu."


42<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem etkinlik<br />

“55 ülkeden 160 düğün planlayıcısı<br />

katıldı”<br />

Bodrum'da düzenlenen çalıştaya<br />

yaklaşık 55 ülkeden 160'a yakın düğün<br />

planlayıcısının katılım sağladığını<br />

belirten Kalender, ağırlıklı Hindistan,<br />

Latin Amerika ülkeleri ve Amerika'dan<br />

gelenleri ağırladıklarını söyledi.<br />

Bodrum'daki yoğunluk, kısıtlı oda<br />

sayısı ve kongre salonu yetersizliğinin<br />

yanı sıra katılımcı üyelerin yoğun<br />

sezona girmeleri sebepleriyle sayı bir<br />

miktar düşse de başarılı bir çalıştay<br />

geçirdiklerine işaret eden Kalender<br />

şöyle devam etti: "Misafirlerimizi ilk<br />

gün Gümbet Limanı'ndaki PrimeTime<br />

cruise gemisinde ağırladık. Çok güzel<br />

bir eğlence oldu, hiç beklemedikleri<br />

şovlarla karşıladık onları. Bodrum<br />

Belediye Başkanı Ahmet Aras da<br />

bizi yalnız bırakmadı. bugünkü<br />

toplantımız da iyiydi. Şu an buraya<br />

gelen düğüncüler en az 1 milyon dolar<br />

düğün yapan firmalar. Katılımcılardan<br />

20'ye yakını düğünlerin burada organize<br />

edecek. Yarın da B2B networkumuz var.<br />

Bodrum güzel geçiyor ama çok daha iyi<br />

olabilirdi."<br />

“Dünyada düğün turizmi 350 milyar<br />

dolara çıkıyor”<br />

"Latin Amerka, Arjantin, Brezilya,<br />

Meksika, bunların hepsi bakir bölgeler.<br />

Çok başarılı bir çalıştay oluyor. Bizi<br />

bir acente olarak görmemek lazım,<br />

bir derneğin üyesiyiz biz de. Bu<br />

çalışmalarımız böyle giderse Türkiye<br />

dünya düğün turizmi pazarında çok<br />

önemli noktalara gelecektir." diyen<br />

Kalender, dünya düğün turizminin 350<br />

milyar dolara çıktığını ifade ederek,"<br />

Türkiye bunun sadece yüzde 10'una<br />

aday olmuş olsa 35 milyar dolar yapıyor.<br />

Bu çok büyük bir rakam, çok büyük bir<br />

hedef.” dedi.<br />

“Hindistan'da her yıl bin kişi 1<br />

milyon dolarlık düğün yapıyor”<br />

Hindistan' pazarından bir örnekle<br />

sözlerini sürdüren Kalender,<br />

“Hindistan'da her yıl bin kişi 1 milyon<br />

dolarlık düğün yapıyor, bu çok büyük bir<br />

rakam. En az bir milyon dolar. Biz bu<br />

rakamın yüzde 10'una bile aday olsak<br />

100 milyon dolar yapıyor.” Kalender,<br />

bir sonraki yıl düzenlenecek çalıştayı<br />

Mısır'da yapmayı planladıklarını da<br />

sözlerine ekledi.


44<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem röportaj<br />

KITZIA MORALES<br />

“DÜNYA, TÜRKIYE DESTINASYON<br />

DÜĞÜNLERI IÇIN YARIŞIYOR”<br />

Türkiye düğün turizmi potansiyelinin sınırsız olduğunu belirten IADWP Başkanı Kitzia Morales, dünyada<br />

Türkiye destinasyon düğünleri için bir yarış başladığını kaydetti. Morales, yeni pazar açılımları için<br />

destinasyonların olgunlaşmasının önemine dikkat çekti.<br />

Haber: Hatice Ünal Bilen<br />

Dünyada 2500 üyesi olan New York<br />

merkezli Uluslararası Destinasyon<br />

Düğün Profesyonelleri Derneği<br />

(IADWP), son iki yıldır çalıştay rotasını<br />

Türkiye'ye çevirdi. İstanbul'un<br />

ardından 17. Çalıştayı’nı Bodrum'da<br />

gerçekleştiren IADWP'nin Başkanı<br />

Kitzia Morales, Türkiye'nin düğün<br />

turizmi potansiyelini ve Bodrum<br />

çalıştayını <strong>Hotel</strong> & <strong>Restaurant</strong> Magazine<br />

için değerlendirdi.<br />

“Biliyordum ki, Murtaza o insandı...”<br />

Türkiye pazarına girişini ve Murtaza<br />

Kalender ile iş birliği sürecinden de<br />

kısaca bahseden IADWP Başkanı<br />

Kitzia Morales şunları söyledi:<br />

“Tanışmamız çok komik bir hikayeydi.<br />

Pandemi sırasında bir beyefendi<br />

benimle iletişime geçti, kim olduğunu<br />

bilmiyordum. İtalya ve Amerika'daki<br />

üyelerimize sordum. Herkes Murti'yi<br />

tanıyordu. Konuşmaya başladık. Bana<br />

'Sen Amerika'da güçlüsün ama bunu<br />

Avrasya'ya da getirmemiz gerekiyor.”<br />

“İkimiz de durdurulmazız”<br />

Bütün üyelerimiz ve liderlerimiz<br />

gerçekten Murtaza'yı tanıyordu ve çok<br />

istekli oldukları için iş birliği yaptık.<br />

Murtaza ile ilk konuşmaya başladığımız<br />

anda biliyordum ki, Murtaza o insandı.<br />

Bizimle aynı görüşlere sahip. Aynı<br />

zamanda ülkesini çok seviyor. Ben de<br />

kendi ülkeme bayılıyorum. Turizmi<br />

zaten çok seviyordu ama bizim için en<br />

önemli şey, ikimiz de durdurulamazız."<br />

“Türkiye destinasyon düğünleri için<br />

dünyada bir yarış başladı”<br />

Türkiye’nin düğün turizmi potansiyelini<br />

değerlendiren IADWP Başkanı,<br />

"Dünyada zaten Türkiye'deki<br />

destinasyon düğünleri ile ilgili bir<br />

yarış var. Bunda ülkenizin doğal,<br />

kültürel güzelliklerinizin, gastronomi<br />

değerlerinizin payı büyük. Türkiye'ye<br />

kolay ulaşımı da bu yarışı başlatan<br />

nedenlerden oldu. Burada yapılan iç<br />

düğünlerin de aslında potansiyeli çok<br />

yüksek. Yedi ülke 50 bin tane düğün<br />

yapıldı. Bu da çok iyi bir potansiyele<br />

sahip olduğunu gösteriyor."<br />

“Hindistan, İran, Lübnan'dan<br />

Türkiye’ye yoğun talep var”<br />

Hindistan, İran ve Lübnan'dan Türkiye'ye<br />

çok yoğun bir düğün talebi olduğunu<br />

vurgulayan Morales, Türkiye'de İstanbul<br />

başta olmak üzere Bodrum, Kapadokya<br />

ve Antalya'nın destinasyon düğünlerinde<br />

öne çıktığının altını çizdi. Morales,<br />

Kapadokya'nın çok güzel fotoğraf<br />

verdiğini, Bodrum' un ise yüksek seviyeli<br />

düğünlere uygunluğundan bahsetti.<br />

“Yeni pazarlar için destinasyonlar<br />

olgunlaşmalı”<br />

Dünyada olası yeni pazar açılımlarına<br />

ilişkin görüşlerini de paylaşan IADWP<br />

Başkanı, "Uluslararası düğünlerin<br />

farklı destinasyonlarda da yapılması<br />

için destinasyon olgunluğu önemli.<br />

Bu noktada öncelikle lokal çiftlerin,<br />

lokal düğünlerin yeni destinasyonlarda<br />

yapılması önerinde bulunan Morales,<br />

"Hem kendileri öğrenerek hem de<br />

promod ederek katkıda bulunabilirler."<br />

“Türkiye için potansiyel sınırsız”<br />

Dünyada yılda Amerika hariç, 600 bin<br />

düğün destinasyonu olduğunu belirten<br />

Morales, "Sadece Hindistan'dan<br />

da bahsedersek, yılda bir milyonun<br />

üzerinde desnasyon düğünleri yapılıyor."<br />

dedi. Şu an Türkiye'den sayıları net<br />

bir şekilde alamadıklarını söyleyen<br />

Morales, geçtiğimiz yıl sadece 500'ün<br />

üzerinde destinasyon düğünü yapıldığını<br />

bildiklerini aktardı. Türkiye için<br />

potansiyelin sınırsız olduğunu anlatan<br />

Morales, "Örnek vermek gerekirse,<br />

Meksika tek başına yıl içinde 90 bin<br />

destinasyon düğünü alıyor. Şu an bunu<br />

genişletmek çok olası." diye konuştu.<br />

"Dünyada zaten Türkiye'deki<br />

destinasyon düğünleri ile<br />

ilgili bir yarış var. Bunda<br />

ülkenizin doğal, kültürel<br />

güzelliklerinizin, gastronomi<br />

değerlerinizin payı büyük.<br />

Türkiye'ye kolay ulaşımı<br />

da bu yarışı başlatan<br />

nedenlerden oldu. Burada<br />

yapılan iç düğünlerin de<br />

aslında potansiyeli çok<br />

yüksek. Yedi ülke 50 bin<br />

tane düğün yapıldı. Bu da<br />

çok iyi bir potansiyele sahip<br />

olduğunu gösteriyor."


46<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem röportaj<br />

CANTEKIN<br />

TEMIZER<br />

“BODRUM'UN<br />

ULUSLARARASI<br />

VIZYONA<br />

IHTIYACI VAR”<br />

Haber: Hatice Ünal Bilen<br />

Uluslararası Destinasyon Düğün<br />

Profesyonelleri Derneği<br />

Çalıştayı'na konuşmacı olarak<br />

destek veren SITE Turkey Başkanı<br />

Cantekin Temizer, Bodrum'un<br />

turizm potansiyeline ilişkin önemli<br />

açıklamalarda bulundu. Bodrum'un<br />

uluslarası vizyona ihtiyacı olduğunu<br />

vurgulayan Temizer, "Yeni Bodrum'u<br />

anlatmanın yollarını aramalıyız. Nokta<br />

atışı vurgularla destinasyonu ön plana<br />

çıkarmalıyız" dedi.<br />

Bodrum Çalıştayı'nın iyi geçtiğini<br />

belirten Temizer, "Gelen uluslararası<br />

katılımcılar gerçekten çok etkiliydi.<br />

Meksika'dan Hindistan'a, İtalya'dan<br />

Amerika'ya ve Litvanya'ya çok değişik<br />

bir kitle ağırlandı burada." dedi.<br />

“Yeni Bodrum'u iyi anlatmamız<br />

lazım”<br />

Temizer şöyle devam etti: "Ben<br />

35 yıldan beri turizm sektörünün<br />

içindeyim. Şunu konuşmalıyız, bu<br />

insanlar Bodrum'u satabilirler<br />

ama yeni Bodrum'u iyi anlatmamız<br />

lazım. Gastronomi alanında, eğlence<br />

alanında Bodrum. Tarih, kültür<br />

zaten var. Şimdiki karar vericiler Z<br />

jenerasyonu. Onlar çok farklı. Bodrum<br />

her şeye, herkese hitap eden bir<br />

pazar. Fakat burada gerçekten nokta<br />

atışı vurgular yaparak destinasyonu<br />

ön plana çıkarmamız lazım."<br />

Bodrum'un rekabet gücünün<br />

dünyadaki rakipleriyle<br />

yükseltilebeceğinin altını çizen<br />

Temizer, "Bodrum'un rakibi kim<br />

olabilir, onu iyi belirlememiz lazım.<br />

Şimdi Bodrum o kadar güçlü ve<br />

farklı ki. İşte bu yüzden otellerin<br />

çok kaliteli olması lazım, otellerdeki<br />

servisin benzersiz olması lazım.<br />

Gastronomi çeşitliliği daha artırılmalı<br />

ve de eğlence hayatının hızlı ve<br />

duraksamadan devam etmesi çok<br />

önemli. Tabii ki alışveriş zenginliği,<br />

lokal pazarlar, butik oteller<br />

bakımından güçlü. Sadece büyük<br />

otellerden bahsetmiyorum, butik<br />

oteller, iskele üstünde düğünler yani<br />

Bodrum o kadar farklı bir zenginlik<br />

sunuyor ki, şu anda bunu ön plana<br />

çıkartmaya odklanmalıyız."<br />

“Bodrum'un uluslararası vizyona<br />

ihtiyacı var”<br />

Bodrum'un uluslarası vizyona ihtiyacı<br />

olduğunu vurgulayan Temizer," Bunu<br />

da bizler gibi gerçek lüks turizm<br />

yapanlar dinlenerek başarabiliriz.<br />

Belediyeye standart ve hizmeti<br />

sağlamak noktasında büyük görevler<br />

düşüyor. Ama dediğim gibi Bodrum<br />

çok doğru anlatılamıyor. Hiç mütevazı<br />

olmadan gerçekten yüksek perdeden<br />

konuşmamız lazım."


48<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

JW MARRIOTT HOTEL ISTANBUL<br />

MARMARA SEA AÇILDI<br />

Marriott Bonvoy'un birbirinden farklı ve özel 30 otel markası arasında yer alan JW Marriott, 9 Mayıs Pazartesi<br />

günü itibariyle JW Marriott <strong>Hotel</strong> Istanbul Marmara Sea otelinin açılışını duyurdu.<br />

Londra merkezli KCA<br />

International tarafından<br />

tasarlanan otelin<br />

estetiği Türkiye’nin canlı<br />

kültürel dokularından ilham<br />

alıyor ve bunu JW Marriott<br />

markasının dingin duyarlılığıyla<br />

birleştiriyor. Lobideki uçan halı<br />

temalı sanat eseri geleneksel<br />

Türk el sanatlarına saygısını<br />

modern bir dokunuşla<br />

ifade ediyor. Sanatçı Khuan<br />

Chew tarafından özel olarak<br />

tasarlanan aydınlatmalar<br />

Türk kültürüne çağdaş bir yaklaşımın<br />

izlerini taşıyor. Lobide yer alan huzur verici<br />

havuzlardan saklı köşelerde misafirleri<br />

bekleyen bahçelere kadar otelin her köşesi<br />

sakinliğe adım atmak isteyen misafirler için<br />

eşsiz fırsatlar sunuyor.<br />

Hem ferah hem lüks bir deneyim<br />

“Seyahat tutkunlarına sunduğu nefes kesici<br />

manzarası ve heyecan verici aktiviteleriyle<br />

JW Marriott <strong>Hotel</strong> Istabul Marmara Sea, bu<br />

tarihi şehri keşfederken unutulmaz anlar<br />

yaşamak isteyen misafirler için ideal,”<br />

diyor Marriott International Lüks Markalar,<br />

Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’dan sorumlu<br />

Başkan Yardımcısı Candice D’Cruz ve<br />

ekliyor; "Bütün JW Marriott otellerinde<br />

olduğu gibi, farkındalık ve konuma bağlılık,<br />

otelin doğa odaklı tasarımına, bütüncül<br />

programına ve esenlik için sunduğu<br />

imkânlara incelikle işlendi.”<br />

Otelde 17 katta konumlanmış ve özenle<br />

tasarlanmış 204 konuk odası ile süitler;<br />

hem ferah hem de lüks bir konaklama<br />

imkânı sunuyor. Odaların çoğu eşşiz<br />

Marmara Denizi manzaralı balkonlara<br />

sahip ve hepsinde geniş<br />

küvetli, yağmur duş başlıklı<br />

mermer banyolar, düz ekran<br />

televizyonlar ve birbirinden<br />

ayrı çalışma ve yaşam alanları<br />

bulunuyor. Akıllı aydınlatmalar<br />

misafirleri gece uykuya<br />

hazırlarken sabahları da<br />

nazikçe uyandırıyor. Otel’deki<br />

süit odalar geniş ve modern<br />

oturma odaları ile özel mutfak<br />

alanları sunuyor. Signature ve<br />

Presidential süitler misafirler<br />

için teras jakuzilerinin ve<br />

oturma odasında BOSE ® müzik sisteminin<br />

tadını çıkarma imkânı sunuyor. Presidential<br />

süit ayrıca Marmara Denizi'nin büyüleyici<br />

manzarasına karşı konumlandırılmış<br />

banyosunda bir jakuzi ve özel bir spor<br />

salonu da bulunduruyor. Marriott Bonvoy®<br />

Platinum, Titanium ve Ambassador Elite<br />

üyeleri ve bütün executive oda misafirleri,<br />

sabahları kahvaltı ve gün boyunca özenle<br />

seçilmiş kokteyller, atıştırmalıklar ve tatlılar<br />

gibi ikramlar sunan ayrıcalıklı Executive<br />

Lounge erişiminin tadını çıkarabilirler.


Michelin yıldızlı şef Asya mutfağını<br />

Türkiye'ye tanıtacak<br />

JW Marriott <strong>Hotel</strong> Istanbul Marmara Sea<br />

konuklarına ve İstanbullulara unutulmaz<br />

ziyafet deneyimleri ve sevdikleriyle bir araya<br />

gelme fırsatları sunarken ayrıca yüzlerce<br />

çeşit lezzete de ev sahipliği yapıyor. Gün<br />

boyu hizmet veren Ceres, misafirlere<br />

Akdeniz, Orta Doğu, Güneydoğu Asya ve<br />

füzyon mutfaklarına ait yemekleri ve otelin<br />

adeta denizle iç içe konumundan ilham<br />

alan deniz ürünlerini tatma imkânı sunuyor.<br />

Zengin içerikli pazar brunchları ve küçük<br />

misafirler için eğlenceli aktivitelerle dolu<br />

aile dostu otelin aynı zamanda en önemli<br />

özelliklerinden birisi de taze ekmek ve<br />

enfes pizzaların pişirildiği bir taş fırına sahip<br />

olmasıdır. Terasta aynı zamanda yemek<br />

pişirme istasyonları ve açık mutfaklar da yer<br />

alıyor.<br />

Konuklar, The Pearl'de tatlı ve tuzlu<br />

atıştırmalıkların yanı sıra beş çayı ve<br />

serinletici kokteyllerin tadını çıkarırken<br />

Marmara Denizi'nin doğal manzarasının<br />

keyfini çıkarabilirler. The Vitola Lounge özel<br />

hazırlanmış kokteylleri, hafif yemekleri,<br />

puroları ve rafine bir ambiyansı bir araya<br />

getirirken, Spa Lounge kusursuz bir<br />

gündüz kaçamağı deneyimi sunuyor. Ferah<br />

renklerle bezeli bu rahatlatıcı atmosferde<br />

insanın içini ısıtan günışığına yeşilin her<br />

tonu eşlik ediyor ve taze meyve sularıyla<br />

sağlıklı atıştırmalıklardan oluşan menü<br />

misafirleri bekliyor. Otelin açık sonsuzluk<br />

havuzunun kenarında yer alan Sail Bar, canlı<br />

müzik ve deniz esintisi eşliğinde lezzetli<br />

atıştırmalıklar ve kokteyller sunuyor. Las<br />

Vegas, Paris, Dubai ve Londra’daki başarılı<br />

restoranlarının ardından Michelin Yıldızlı<br />

Şef Akira Back <strong>Haziran</strong> ayında JW Marriott<br />

<strong>Hotel</strong> Istanbul Marmara Sea’de yaratıcı<br />

Asya mutfağını tüm Türkiye’ye tanıtmaya<br />

hazırlanıyor.<br />

Otelin organik domates, nane, maydanoz,<br />

roka, biberiye, zeytin, Marmara'ya özgü<br />

yeşillikler ve çok daha fazlasının yetiştirildiği<br />

özel JW Garden bahçesi ile birlikte<br />

yürüttüğü "çiftlikten masaya" konsepti<br />

bulunuyor. Bu bahçeden elde edilen<br />

mahsuller otelin bütün mutfaklarında<br />

kullanılıyor.<br />

özel bakım ve uygulamalarla kendilerini<br />

şımartabilir. Bu huzur dolu vaha, misafirleri<br />

sekiz uygulama odasını, ayrıcalıklı VIP bakım<br />

odasını, özel jakuziyi ve sağlık paketlerini<br />

deneyimlemeye davet ediyor. Otelde aynı<br />

zamanda açık ve kapalı sonsuzluk havuzları,<br />

çocuk havuzları ve modern dokunuşlu Türk<br />

hamamları bulunuyor.<br />

Son teknoloji Technogym ekipmanlarıyla<br />

donatılmış La Vallée Fitness ve Wellness<br />

Merkezi, programında gün batımı eşliğinde<br />

yoga, nefes egzersizleri ve terasta spinning'i<br />

de içeren çeşitli fitness derslerine katılma<br />

imkânı sunuyor. Yaşı fark etmeksizin<br />

bütün misafirlerin tadını çıkarabileceği aile<br />

etkinlikleri arasında yelkenli dersleri, lüks<br />

geziler ve yürüyüş turları bulunacak.<br />

Etkinlikler ve kutlamalar için ideal<br />

destinasyon<br />

Muhteşem konumu ve nefes kesen<br />

deniz manzarası ile Otel kurumsal<br />

organizasyonlara, şık düğünlere ve sosyal<br />

etkinliklere ev sahipliği yapmak için<br />

olağanüstü bir ortam sunuyor. Deneyimli ve<br />

işinde uzman etkinlik planlama uzmanları<br />

2,150 metre karelik etkinlik alanı, 8 toplantı<br />

salonu, son teknoloji görsel ekipmanlar,<br />

dışarıdan kendine ait girişi ve gelin odası<br />

bulunan 600 kişilik balo salonu ve 24<br />

saat ofis hizmeti sunan business center<br />

ile bütün davet ve organizasyonların<br />

hayata geçirilmesi için her daim desteğe<br />

hazırdır. Etkinlikler için menülerimiz, hafif<br />

içeceklerden tam ziyafet menülerine kadar<br />

çeşitli seçeneklerden oluşmaktadır.<br />

JW Marriott <strong>Hotel</strong> Istanbul Marmara Sea'de<br />

düğünler, arka planda Marmara Denizi'nin<br />

muhteşem manzarasının eşlik ettiği zarif<br />

balo salonunda gerçekleşiyor. Aynı zamanda<br />

hem açık hava teras alanına, hem gelin<br />

odasından doğrudan erişime ve hem de<br />

ünlü şef Akira Back tarafından hazırlanmış<br />

bir menü seçeneğine sahip olan bu balo<br />

salonunun İstanbul'da bir benzeri daha<br />

bulunmuyor.<br />

Bütüncül sağlık için<br />

JW Marriott <strong>Hotel</strong> Istanbul Marmara<br />

Sea'nin her bir detayı misafirlerin sağlığı<br />

ve mutluluğu göz önünde bulundurularak<br />

tasarlandı. Dingin deneyimler için<br />

tasarlanan ve misafirleri anın tadını<br />

çıkarmaya davet eden “Serene Spaces”,<br />

otelin doğal ortamında keşfedilmeyi<br />

bekliyor. Hem bedeni hem ruhu besleyen<br />

eşsiz bir atmosfer arayan misafirler,<br />

İsviçre'nin dünyaca ünlü güzellik markası<br />

La Vallée SPA'nın Türkiye'deki merkezinde


50<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

RADISSON <strong>2022</strong>’DE<br />

330 OTEL IÇIN ANLAŞMA PLANLIYOR<br />

Stratejik dönüşüm planı doğrultusundaki hedeflerini gerçekleştiren Radisson Otel Grubu,<br />

<strong>2022</strong> yılında 330 otel için anlaşma imzalamayı planlıyor.<br />

2021’i anlaşmalar açısından şimdiye<br />

kadar ki en başarılı yıl olarak<br />

geçiren Radisson Otel Grubu,<br />

Uluslararası Otel Yatırım Forumu’nda<br />

(IHIF), EMEA ve APAC bölgelerinde<br />

<strong>2022</strong>’de 15.000 oda ve 330 otelle<br />

güncellenmiş büyüme planlarını<br />

duyurdu.<br />

2021 yılı boyunca Radisson Otel Grubu,<br />

hissedarları Jin Jiang ile Sino-Ceef’in<br />

destekleri ile, grup otelleri genelinde<br />

geliri en üst düzeye çıkartmak<br />

için sınıfının en iyisi sistemlerin<br />

uygulanmasıyla kârlılığı en üst seviyeye<br />

çıkararak beş yıllık dönüşüm planını<br />

uygulamaya devam etti. Grup, bu plan<br />

kapsamında, işletim sistemlerine<br />

yatırıma devam edilmesi neticesinde<br />

sektördeki en iyi brüt işletme gelirini<br />

elde etti. Radisson Otel Grubu, <strong>2022</strong><br />

yılında imzalamayı planladığı 330<br />

yeni anlaşma ile şirketin anlaşmalar<br />

konusunda şimdiye kadarki en başarılı<br />

yılı olan 2021’i de geçecek.<br />

2025’e kadar global portföyünü iki<br />

katına çıkaracak<br />

Radisson Otel Grubu, EMEA (Avrupa,<br />

Orta Doğu ve Afrika) ve APAC (Asya-<br />

Pasifik) portföyü genelinde imzaladığı<br />

50’yi aşkın anlaşma ve otel açılışı ile<br />

<strong>2022</strong> yılına güçlü bir başlangıç yaptı.<br />

<strong>2022</strong>’nin geri kalanında, iş ortaklarıyla<br />

birlikte ekleyeceği 45 otelle EMEA’daki<br />

otel sayısını ikiye katlamayı ve 285<br />

yeni otelle APAC’daki otel sayısını<br />

büyük ölçüde artırmayı planlayan<br />

Grup, APAC’da sağlayacağı büyümeyle<br />

2025 yılına kadar global portföyünü iki<br />

katına çıkarma hedefine bir adım daha<br />

yaklaşmış oldu. EMEA’daki büyüme<br />

için önemli odak noktalarından biri de<br />

Grubun orta ölçekli yaşam tarzı markası<br />

prizeotel’in genişletilmesi olacak.<br />

Grubun her pazar için doğru çözümler<br />

sunan dokuz farklı markadan oluşan<br />

kapsamlı portföyü büyümeye devam<br />

ediyor. 2018 yılındaki lansmanından<br />

bu yana Radisson Collection markası<br />

kapsamındaki otel sayısı Berlin, Bilbao<br />

ve Riyad’daki son açılışlarla birlikte<br />

45 otele ulaştı. Avrupa’nın en büyük<br />

üst düzey lüks markası konumunu<br />

güçlendirmeye devam eden Radisson<br />

Blu markasının global portföyündeki<br />

otel sayısı ise, yakın zamanda İspanya,<br />

Madagaskar, Yunanistan, Türkiye,<br />

Hindistan ve Sri Lanka’da eklenen<br />

otellerle 400’e yaklaştı. Radisson<br />

markası, Sri Lanka, Maldivler,<br />

Hindistan, Vietnam, Fransa, Türkiye ve<br />

Tunus’ta eklenen yeni otellerle dünya<br />

çapında yaklaşık 300 otele ulaştı.<br />

Radisson RED portföyü ise dünya<br />

genelinde yaklaşık 70 otelle büyüme<br />

kaydetti. Grup ayrıca, Hindistan,<br />

Vietnam, Yunanistan, Senegal,<br />

Polonya ve Türkiye’de yaptığı yeni otel<br />

anlaşmaları ile Resort ve Rezidans<br />

sektörlerinde de konumunu güçlendirdi.<br />

55 oteli aşkın bir global portföye<br />

ulaştı<br />

Radisson Individuals markası da 2020<br />

yılındaki başarılı lansmanından bu yana<br />

operasyonda ve geliştirilme aşamasında<br />

olan 55 oteli aşkın bir global portföye<br />

ulaştı. Grup, 2025 yılına kadar<br />

Hindistan’daki Radisson Individuals otel<br />

sayısını iki katının üzerine çıkarmayı<br />

planlıyor. Radisson Otel Grubu,<br />

pazar talebi doğrultusunda benzersiz<br />

deneyimlere yönelik Hindistan pazarı<br />

için özel olarak tasarlanmış yeni yaşam<br />

tarzı markası Radisson Individuals<br />

Retreats’in lansmanını yaptı.<br />

Grup ayrıca otel sahiplerine ve<br />

yatırımcılara yeni ve kolay bir dönüşüm<br />

çözümü sunan prizeotel markasıyla<br />

ilgili büyüme planlarını da açıkladı.<br />

prizeotel, dönüştürülebilir esnek<br />

mekanlar sunan canlı ve hareketli<br />

kentsel lokasyonları tercih eden ve<br />

her zaman çevrimiçi olan teknolojiye<br />

meraklı, orta ölçekli yaşam tarzı<br />

sürdüren gezginlere yönelik tasarım<br />

odaklı bir markadır. Grup, mevcut<br />

prizeotel portföyünü önümüzdeki beş<br />

yıl içerisinde belirli AB ülkelerinde<br />

yapacağı 45 anlaşmayla genişletmeyi ve<br />

ayrıca markayı Birleşik Krallık pazarına<br />

da sunmayı planlıyor.


otelinize<br />

bir yıldız da<br />

bizden!<br />

Dünyanın yükselen sağlıklı içecek trendi "kombucha" ile<br />

misafirleriniz yepyeni bir deneyim yaşasın,<br />

sizin yıldızınız parlasın!<br />

info@shamansecret.com


52<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

MARRIOTT,<br />

ORTADOĞU'DAKI ILK<br />

RITZ-CARLTON OTELI<br />

IÇIN IMZA ATTI<br />

Marriott International, The Red Sea Development Company ile Ortadoğu'daki<br />

ilk Ritz-Carlton Oteli için anlaştığını duyurdu.<br />

Marriott International, Ritz-<br />

Carlton Reserve markasını Suudi<br />

Arabistan'ın batı kıyısına getirmek<br />

için The Red Sea Development Company<br />

ile anlaşma imzaladığını duyurdu. 2023'te<br />

açılması planlanan Ritz-Carlton oteli<br />

Nujuma'nın; merakla beklenen Kızıldeniz<br />

destinasyonunun bir parçasını oluşturması,<br />

duyulara hitap eden benzersiz hizmet<br />

kalitesini, doğal güzellik ve yerli tasarımla<br />

harmanlayarak kişiselleştirilmiş bir deneyim<br />

sunması bekleniyor. Nujuma, markanın<br />

Orta Doğu'daki ilk mülkü olacak ve dünya<br />

çapında yalnızca beş tane bulunan Ritz-<br />

Carlton Reserve markasına katılacak.<br />

Briet: “İzole bir yaşamı ve inceliği<br />

harmanlayacak”<br />

Marriott International Avrupa, Orta Doğu ve<br />

Afrika'dan Sorumlu Geliştirme Sorumlusu<br />

Jerome Briet: “En lüks markamız Ritz-<br />

Carlton Reserve'ü ve onun hizmet<br />

deneyimini Orta Doğu'ya getirmekten<br />

heyecan duyuyoruz. Dünyanın en çok<br />

beklenen turizm projelerinden birinde<br />

mükemmel bir konuma sahip olacak<br />

tesis, son derece kişiselleştirilmiş lüks bir<br />

deneyim sağlamak için izole bir yaşamı ve<br />

inceliği harmanlayacak" diye konuştu.<br />

Nujuma, Kızıldeniz'in Blue Hole adalar<br />

kümesinin parçası olan bir dizi özel ada<br />

üzerinde yer alacak. Bozulmamış doğal<br />

güzelliklerle çevrili ve çevreyle kusursuz<br />

uyum sağlayacak şekilde tasarlanan tesiste,<br />

bir ila dört yatak odalı 63 adet villa yapılması<br />

planlanıyor. Planlar ayrıca lüks SPA, yüzme<br />

havuzları, birden fazla yiyecek-içecek alanı,<br />

alışveriş ve koruma alanı da dahil olmak<br />

üzere bir dizi lüks tesis ve olağanüstü<br />

hizmeti içeriyor. Yeni açılacak otelin ayrıca<br />

18 adet Ritz-Carlton Reserve markalı<br />

rezidans ile sahiplerine benzersiz bir yaşam<br />

deneyimi sunması bekleniyor.<br />

Özel ve dönüştürücü bir konaklama<br />

deneyimi<br />

Ritz-Carlton Reserve, bilinmeyene doğru<br />

bir kaçış sunuyor: İnsan ilişkilerini merkeze<br />

alan, yerel kültür mirası, doğal çevrenin<br />

benzersiz unsurlarını bir araya getiren özel<br />

ve dönüştürücü bir konaklama deneyimi.<br />

Farklı ve lüks bir kaçış arayan en seçici<br />

gezginler için, son derece duyarlı ve<br />

kişiselleştirilmiş hizmetle yerli lezzetleri<br />

bir araya getiren şık, rahat ve samimi bir<br />

havaya sahip Ritz-Carlton Reserve mülkleri,<br />

dünyanın özenle seçilmiş köşelerinde<br />

gizleniyor. Ritz-Carlton Reserve’ün<br />

Tayland, Japonya, Endonezya, Porto Riko ve<br />

Meksika’da mülkleri bulunuyor.<br />

The Red Sea Development Company CEO'su<br />

John Pagano, “Ritz-Carlton Reserve'ü,<br />

Kızıldeniz için lüks marka koleksiyonumuzla<br />

buluşturmaktan heyecan duyuyorum. Dünya<br />

çapında, Ritz-Carlton Reserve mülkleri,<br />

sürdürülebilir uygulamalara bağlı, benzersiz<br />

lüks deneyimler ve kişiselleştirilmiş<br />

hizmetler sunan kaçış destinasyonları<br />

olarak biliniyor. Önümüzdeki yılın<br />

başlarında açılışını planladığımız birinci sınıf<br />

markanın, gelecekteki konuklarını şimdiden<br />

heyecanlandırdığından eminiz” dedi.<br />

Kızıldeniz Projesi, Suudi Arabistan'ın batı<br />

kıyısında 28 bin kilometrekarelik alanı<br />

kapsayan iddialı bir turizm projesi. En<br />

yüksek sürdürülebilirlik standartları ile<br />

geliştirilen destinasyonun rahatlığı ve<br />

doğallığı amaçlayan yeni bir lüks deneyimi<br />

sunması bekleniyor. Proje, el değmemiş<br />

90'dan fazla takımadasının yanı sıra sönmüş<br />

volkanlar, geniş çöller, dağlar, vadiler ve bin<br />

600'den fazla kültürel miras alanına sahip.


54<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

ASPERA HOTEL GOLDEN<br />

HORN PERA’DA AÇILDI<br />

Asmar Holding, İstanbul’daki ilk yatırımı olan Aspera <strong>Hotel</strong> Golden Horn’u<br />

Pera’da hizmete açtı. Yurt içi ve yurt dışında endüstri, inşaat ve denizcilik<br />

sektörlerinde faaliyet gösteren yatırımcı şirket, inşaat çalışmalarında sona<br />

yaklaşılan Altunizade otelinden sonra Taksim yatırımını da 2023’te hizmete<br />

açacağını duyurdu.<br />

Aspera <strong>Hotel</strong> Golden Horn,<br />

İstanbul’un kalbinde, Pera’nın<br />

merkezinde kapılarını açtı.<br />

Agatha Christie temalı Cafe No:411 ve<br />

spa merkeziyle oluşturduğu farklılıkları<br />

daha da yukarıya taşıyan otel, 42 odası<br />

ve toplantı salonlarıyla hizmet veriyor.<br />

Şehrin merkezindeki otelin giriş<br />

katındaki Agatha Christie temalı Cafe<br />

No:411 ile cafe/ bistro lezzetleri ve<br />

yakında açılacak olan ZEN SPA Merkezi<br />

sağlık ve zindelik ayrıcalıklarıyla<br />

sunuluyor. Teras kattaki Akdeniz temalı<br />

AGIO Roof Restoranı ise misafirlerine<br />

ezber bozan deneyimler vaat ediyor.<br />

Şişhane Meydanı’nda, Beyoğlu’nun<br />

Haliç cephesinde Tarihi Yarımada’ya<br />

bakan cephesinde, tüm İstanbul’a<br />

rahatlıkla erişim imkânı sunan otel,<br />

benzersiz gün batımı manzarasında<br />

şehrin egzotizmini tüm odalarından<br />

başarıyla yansıtıyor.<br />

Terasta caz var!<br />

Misafirlerine her zaman keyifli anlar<br />

yaşatmayı misyon edinen Aspera<br />

<strong>Hotel</strong> Golden Horn, bu misyonunun<br />

ilk adımı olarak 30 Mayıs Pazartesi<br />

akşamı terasının Pera manzarasında,<br />

dünyaca ünlü çok özel bir caz ekibinin<br />

konseriyle yaza merhaba dedi. Dünya<br />

caz basını ustalarınca ‘vokal sanatının<br />

ateşli bekçileri’ olarak tanımlanan ve<br />

Amy London, Dylan Pramuk, Jeanne<br />

O’Connor ve Pete McGuinness’dan<br />

oluşan Amerikalı dörtlü, davetlilere<br />

eşsiz bir konserle unutulmaz bir müzik<br />

ziyafeti sundu. Canlı, harmonik ve<br />

büyüleyici bir vokal deneyimi sunan<br />

gruba, Türk caz dünyasının değerli<br />

sanatçıları da eşlik etti. Ekipteki<br />

sanatçılar ise; basta Ozan Musluoğlu,<br />

klavyede Uraz Kıvaner ve davulda Ekin<br />

Cengizkan oldu.<br />

Aspera <strong>Hotel</strong> Golden Horn, yılların mirasına saygılı mimarisi,<br />

günümüzün konformist imkanlarına sahip yenilikçi özellikleri,<br />

uluslararası turizm standartlarının üzerinde hizmet anlayışını,<br />

geleneksel Türk Misafirperverliği özeniyle benzersiz bir şekilde<br />

sunmaya hazır.


56<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

HER<br />

ODASINDA<br />

AYRI BIR<br />

HIKAYE<br />

MONRÊVE<br />

ALAÇATI<br />

Eğlencenin merkezinde huzuru<br />

vaad eden, her odasında ayrı bir<br />

hikayesi olan, sanatla iç içe bir<br />

otel, Monrêve Alaçatı açıldı. 27<br />

Mayıs Cuma günü İzmir iş dünyası<br />

ve özel misafirlere kapısını açan<br />

otel, haziran ayı itibariyle yaz-kış<br />

açık olacak, yıl boyu Alaçatı’da<br />

misafirlerini kabul edecek.<br />

Dört farklı konseptte 16 odası bulunan<br />

Monrêve, sanat odaklı dekorasyonuyla<br />

dikkat çekiyor. Monrêve, Alaçatı’da<br />

eğlencenin tam merkezinde ancak kalabalığın<br />

ve telaşın uzağında huzurlu bir tatil için en<br />

uygun adres. Fransızca’da “Benim Hayalim”<br />

anlamına gelen Monrêve, Lucien Arkas ve<br />

nişanlısı Merve Sakallı’nın birlikte açtıkları<br />

otelin adı, ortak bir hayalin ürünü. Ege<br />

ve Akdeniz mutfağının seçkin lezzetlerini<br />

misafirlerine sunan Monrêve <strong>Restaurant</strong>‘ın<br />

özel tatlarına, Lucien Arkas Bağları’nın<br />

şarapları eşlik ediyor. Otelin en önemli<br />

özelliklerinden biri de otel misafirlerine<br />

sunulan yedi yıldızlı konsiyerj hizmeti. Yakın<br />

çevre için günlük kültürel ve gastronomik<br />

turlardan özel tenis ya da yelken eğitimine,<br />

plaj rezervasyonundan havaalanı transferine<br />

kadar her ihtiyaca cevap verecek şekilde<br />

hazırlanmış.<br />

Her odasında ayrı bir hikâye saklı<br />

Otel girişinde sizi Ay Tanrıçası Selena’nın<br />

bronz heykelinin karşıladığı otel, dünyaca<br />

ünlü birçok sanatçının eserlerinden oluşan<br />

Arkas Koleksiyonu’nun seçkin eserlerinin<br />

reprodüksiyonlarıyla zenginleştirilmiş.<br />

Dört farklı konseptte tasarlanan 16 odada<br />

birbirinden farklı hikayeler var. Dört metre<br />

uzunluğa kadar çıkan yatak başları ve<br />

rölyefleriyle diğer odalardan ayrılan bu odalar<br />

mermer şömineleriyle şık bir tasarıma<br />

sahip Concensus odalardan birinde Arkas<br />

Koleksiyonu'na ait Albert Aublet’in “Selena<br />

Tablosu”ndan esinlenerek Heykeltıraş<br />

Timur Tekbaş tarafından yapılmış "ay kız"<br />

rölyefi de bulunuyor. Antik çağda, Büyük<br />

Menderes nehrinin tanrı olduğuna inanan<br />

insanlar tarafından nehir tanrısına verilen<br />

ad olan "Meandros", Monrêve Alaçatı’da<br />

dört odaya ismini verirken, yüksek sütunlu<br />

oda tasarımına ilham kaynağı oluyor. Yine<br />

Arkas Koleksiyonu'ndan seçilen özel eserler<br />

asma yaprakları, dağ laleleri, bahar dalları ve<br />

leylaklarla duvarları süslerken, unutulmaya<br />

yüz tutmuş eski bir Osmanlı sanatı olan Kat'ı<br />

sanatı, sanatçı Olcay Kahraman’ın işlemesiyle<br />

odada ayna kenarlarından sarkarak<br />

kompozisyonu bütünlüyor.<br />

Eski İzmir kıyı şeridindeki yalı bahçelerinden<br />

esinlenen Smyrna odaları özel tasarım<br />

mobilyalarla döşenirken, temaya uygun dış<br />

cephe lantern tarzı aydınlatmalar bu odalar<br />

için hazırlanmış. Smyrna odalarında Arkas<br />

Koleksiyonu'ndan seçilen eserler tablo<br />

olarak duvarları süslüyor. Eserlerin kadın<br />

karakterlerinin mavi temalı aksesuarları ise<br />

havayı tamamlıyor. otelde bir diğer hikâyeyi<br />

de Antre odalar anlatıyor. Antre odalarında,<br />

Arkas Koleksiyonu'nun doğa manzaralarından<br />

seçilmiş tabloları, duvar kâğıdı olarak<br />

kullanılırken her odada ayrı bir eserin sureti<br />

var. 2,5 metre yüksekliğindeki ağaç figürü,<br />

yatak başı mobilyası olarak tasarlanmış masif<br />

çitler ile bütünleşiyor. Doğa temasının baskın<br />

olduğu Antre odalar, bahar dalı konseptiyle<br />

aydınlatılırken, makyaj aynaları gün batımı<br />

formunu anımsatıyor.<br />

Menüde “Her şey zamanında güzel”<br />

Monrêve Alaçatı’nın misafirleri, Ege ve<br />

Alaçatı lezzetleriyle oluşturduğu eşsiz<br />

kahvaltıyla başladıkları günü, Akdeniz ve<br />

Ege mutfağının yanı sıra mevsime özel<br />

menüsüyle damaklarda yer edecek Monrêve<br />

<strong>Restaurant</strong>’ta bitiriyor. Lucien Arkas<br />

Bağları’nın benzersiz aromalara sahip<br />

ödüllü şarapları ise seçilen lezzetlerin en<br />

değerli eşlikçisi oluyor. Bu lezzetleri yerinde<br />

deneyimlemek isteyenlerse Arkas Turizm’in<br />

düzenlediği Ege’nin toprağını, suyunu iklimini;<br />

özen, sevgi ve sabırla harmanlayarak kendi<br />

özgü lezzetlerini yaratan Lucien Arkas Bağları<br />

turlarına katılabiliyor. Monrêve <strong>Restaurant</strong>’ta<br />

deneyimler sadece yemekle sınırlı değil,<br />

Sevgililer Günü’nden En Uzun Gece<br />

etkinliğine, Deniz Mahsulleri Haftası’ndan<br />

Şarap Tadım Günleri’ne birçok etkinlikle<br />

misafirlerine unutulmaz anılar yaşatacak<br />

restoran ayrıca canlı müzik akşamları ve Caz<br />

Gecesi ile kulaklara hitap ediyor.


UYKUNUN<br />

Doğa her zaman oak noktamızdı, aık bu görevimizi en ileriye taşıyoruz.<br />

Boyteks’in canlı haklarına saygılı ve çevre dostu yaklaşımı sayesinde, vegan<br />

yatak kumaşı insanlara, gezegene veya hayvanlara zarar vermeden daha<br />

iyi bir uyku oamı meydana getirmek için tasarlanmıştır.<br />

Hometex<br />

17-21 MAYIS <strong>2022</strong><br />

Hall: 1 Stand: 1-D02<br />

ISTANBUL/TURKEY<br />

India Mattresstech<br />

Expo<br />

02-05 HAZİRAN <strong>2022</strong><br />

Hall: 1 Booth: B200<br />

BANGALURU/INDIA<br />

Sleep Expo ME<br />

07-09 HAZİRAN <strong>2022</strong><br />

Hall: 1 Booth: B50<br />

UAE/DUBAI<br />

Salone del Mobile<br />

07-12 HAZİRAN <strong>2022</strong><br />

Hall: 18 Booth: E14<br />

MILANO/ITALY<br />

Heimtextil<br />

21-24 HAZİRAN <strong>2022</strong><br />

Hall: 3 Booth: A11<br />

FRANKFURT/GERMANY<br />

ForMóbile<br />

05-08 TEMMUZ <strong>2022</strong><br />

Hall: 1 Stand: D030<br />

SÃO PAULO/BRASIL<br />

BOYTEKS TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET A.Ş.<br />

1. O.S.B. 8. Cad. N: 60 38070 Kayseri/TURKEY P. +90 352 322 0588 F. +90 352 322 0589


58<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

TÜRKIYE’DEKI ILK RADISSON<br />

INDIVIDUALS OTELI AÇILDI<br />

Radisson Otel Grubu, Türkiye’deki ilk Radisson Individuals oteli, Royan <strong>Hotel</strong> Hagia Sophia Istanbul,<br />

a member of Radisson Individuals’ın açılışını duyurdu.<br />

Ayasofya, Topkapı Sarayı, Sultanahmet<br />

Camii ve Kapalı Çarşı dahil olmak<br />

üzere, pek çok turistik mekâna<br />

yürüme mesafesinde olan Royan <strong>Hotel</strong><br />

Hagia Sophia Istanbul, a member of<br />

Radisson Individuals, Tarihi Yarımada'nın<br />

kabinde yer alıyor. Royan <strong>Hotel</strong> Hagia<br />

Sophia Istanbul, a member of Radisson<br />

Individuals otelinin açılmasıyla Türkiye’ye<br />

beşinci Radisson Otel Grubu markasını<br />

kazandırıran grup, ülke genelindeki<br />

portföyünü, operasyonda ve yapım<br />

aşamasında olan oteller ile birlikte 40’ın<br />

üzerine çıkarıyor.<br />

49 adet standart, premium ve suit<br />

odalarıyla konuklarının evlerindeki sıcaklığı<br />

yakalayabilecekleri ortamlar sunuyor.<br />

Konuklar ayrıca, etkileyici görünüme sahip<br />

Marmara Denizi’ne ve bahçelere bakan<br />

odalarla manzaranın keyfini çıkarıyor.<br />

Otelde konuklara hizmet veren iki restoran<br />

bulunuyor, öğle yemeği ve akşam yemeği<br />

keyfini sıcak ve rahatlatıcı bir atmosferde<br />

çıkarabilecekleri Lobby Lounge ve kahvaltı<br />

ve uluslararası mutfakların lezzetlerini<br />

doyasıya deneyimleyebilecekleri Rooftop<br />

Restoran.<br />

Rankoussi: “2023 itibarıyla 50 otelin<br />

üstüne çıkmayı hedefliyoruz”<br />

Radisson Otel Grubu Afrika ve Türkiye<br />

Geliştirme Başkan Yardımcısı Ramsay<br />

Rankoussi, konuyla ilgili olarak şu ifadeleri<br />

kullanıyor: “Radisson Otel Grubunun,<br />

Türkiye’deki ilk Radisson Individuals<br />

oteline ilişkin anlaşmayı imzalayarak<br />

otelin açılışını yapmasıyla birlikte Grubun<br />

Türkiye’deki faaliyetlerini genişletmiş<br />

olduğunu açıklamaktan mutluluk<br />

duymaktayız. En yeni markamızla,<br />

bağımsız niteliğini korumayı amaçlayan ve<br />

zamanla grubun ana markaları arasında<br />

yer almayı isteyen, otel olarak kendi marka<br />

kimliklerini tesis etmiş ve hizmet puanı<br />

yüksek olan münferit oteller üzerinden<br />

hizmet vermeyi hedefliyoruz. Otel,<br />

Radisson Otel Grubu'nun global ağının<br />

avantajlarından ve grubun ülkedeki güçlü<br />

varlığının getirilerinden yararlanacaktır.<br />

Türkiye’de, operasyonda olan veya yapım<br />

aşamasında çalışmaları devam eden<br />

otel sayısını 2023 itibarıyla 50’nin üzerine<br />

çıkarmayı ve aynı zamanda İstanbul'daki<br />

lider konumumuzu pekiştirmeyi istiyoruz.<br />

Ortaklarımıza bize duydukları güven ve<br />

gösterdikleri destekten dolayı teşekkür<br />

ederiz.”<br />

Yıldırımlar: “Türkiye'de ilkini<br />

açmaktan gururluyuz”<br />

Radisson Otel Grubu'nun Orta ve<br />

Doğu Avrupa, Rusya ve Türkiye’den<br />

Sorumlu Kıdemli Bölge Başkanı Yılmaz<br />

Yıldırımlar, şu açıklamalarda bulundu:<br />

‘’Tüm zorluklara rağmen, Türkiye her<br />

daim büyüme gösteren bir ülke olarak<br />

turizmde en popüler ülkeler arasında<br />

yer almayı sürdürüyor. Türkiye’deki ilk<br />

Radisson Individuals otelinin açılışı bizi<br />

gururlandırıyor, bu gelişmeyle birlikte<br />

tüm pazarda marka çeşitliliğimiz daha da<br />

zenginleşirken, İstanbul’da hâlihazırda<br />

yerleşik olarak varlık gösteren Radisson<br />

Otel Grubunun artık ne kadar iyi tanındığı<br />

da ortaya konulmuş oluyor. Royan <strong>Hotel</strong><br />

Hagia Sophia Istanbul, a member of<br />

Radisson Individuals ile konuklarımız, eski<br />

kentin merkezinde yeni ve çok özel bir<br />

mekâna kavuşmuş olacak.”<br />

Royan <strong>Hotel</strong> Hagia Sophia<br />

Istanbul, a member of Radisson<br />

Individuals, Sultanahmet’in<br />

en merkezi ve güzel yerinde,<br />

konukların kendilerini İstanbul’un<br />

zengin tarihi mimarisi, kültürü<br />

ve sanat dokusuyla hemen iç<br />

içe bulabilecekleri bir noktada<br />

bulunuyor. Topkapı Sarayı,<br />

Ayasofya, Sultanahmet Camii,<br />

Hipodrom ve Yerebatan Sarnıcı gibi<br />

üç imparatorluğun dönemlerinden<br />

kalan önemli tarihi yapılara ve<br />

eski tarihi kent merkezine sadece<br />

birkaç dakika uzaklıkta yer alan<br />

otel, ister yürüyerek ister tramvayla<br />

kolayca ulaşabileceğiniz çok geniş<br />

bir restoran, kafe ve oteller ağına<br />

sahip, turistik yerlerin başında<br />

gelen bir bölgede konumlanıyor.


60<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

iş’te kadın<br />

Döner<br />

sektöründe tek<br />

kadın girişimci<br />

Bahar Özürün<br />

Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />

ÖzDöner markasının kurucu genel<br />

müdürü. Türkiye’de et ve döner<br />

sektörünün ilk ve tek kadın girişimcisi.<br />

Kariyerinin neredeyse üçte ikisi bu hikayeye<br />

adanmış. Döner kesip takmanın erkek<br />

tekelinde olduğu bir sektörde cesaret ve<br />

öğrenme azmiyle üstelik de. “Kadın eli değen<br />

her şey incelir” mottosuyla alanında kadın<br />

gücünü başarıyla temsil eden Bahar Özürün<br />

ile girişimcilik hikayesinden Türk dönerini<br />

dünya markası yapma hedefine kadar birçok<br />

başlıkta keyifli bir söyleşi yaptık.<br />

Et ve döner sektörüne uzanan<br />

girişimcilik hikayeniz nasıl<br />

başladı? Çocukluk ve ilk gençlik<br />

hayallerinizden, ideallerinizden<br />

başlayarak anlatabilir misiniz?<br />

Üç kardeşin en küçüğüydüm ve aramızda<br />

yaş farkı da olduğu için ablam ve ağabeyimin<br />

kitaplarını, dergilerini okuyarak büyüdüm.<br />

TÜBİTAK yayını Bilim ve Teknik dergisi ise<br />

favorimdi. Çünkü farklı coğrafyalar, uzay<br />

ile ilgili bilgiler, yeni keşifler, bunların<br />

hepsini barındırıyordu. Benim gibi<br />

meraklı ve okumaya hevesli bir çocuk için<br />

lunapark gibiydi. Birçok konuya aynı anda<br />

ilgi duyuyordum; diğer ülkeleri görmek,<br />

okuduğum değişik buluşları denemek,<br />

yer çekimsiz ortamda hareket etmek gibi<br />

hayallerim vardı. Bir kısmını yapsam da bu<br />

hayaller aynen devam ediyor aslında. Hala<br />

görmediğim çok yer var, yer çekimsiz ortamı<br />

da henüz deneyimleyemedim mesela.<br />

Nasıl bir eğitim aldınız? Sonrasında<br />

profesyonel ilk girişiniz nasıl oldu?<br />

1992 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi<br />

İşletme Mühendisliği Bölümü’nden<br />

mezun olduktan sonra aynı üniversitede<br />

MBA yaptım. Yaşım biraz ilerleyip meslek<br />

konularına sıranın geldiği yıllarda iki<br />

alanın yıldızı parlıyordu; ihracat ve menkul<br />

kıymetler borsası. Önce ihracat ve gıda,<br />

sonra ise ithalat ve iş makinesi yedek parçası<br />

sektöründe çalıştım. Seyahat tutkumdan<br />

olsa gerek, ihracatla başlayıp ithalatla devam<br />

ettim.<br />

Grubun bilgi işlem firması ile yürüttüğümüz<br />

ortak çalışmalar bu alana ilgimi fark etmemi<br />

sağladı. Yolum bir şekilde bilişimle kesişince<br />

sistem analizinin benim için daha doğru bir<br />

alan olduğunu anladım. 2003 yılına kadar<br />

bilişim sektöründe firmalara özel çözümlerin<br />

analiz ve tasarımında çalıştım. Yıllar içinde<br />

birçok farklı firmada da tüm işletme<br />

fonksiyonlarını içine alacak çalışmalarda<br />

bulundum.<br />

30’lu yaşların başında bu geniş tecrübeyi<br />

kullanabileceğim bir girişimimin olmasını<br />

hayal ediyordum. Fakat onun yerine hiç<br />

deneyimim olmayan bir alana yöneldim.<br />

Tam da o dönem bir teklif üzerine o tarihte<br />

sektör bile olmayan hazır dönerde üst düzey<br />

yöneticiliğe başladım. Firmam zaten başarılı<br />

bir start-up idi ve bu başarıyı sürdürerek<br />

her yıl katlanarak büyüdük. Döner de zaman<br />

içinde bir sektör haline geldi. Erkek egemen<br />

olarak bilinen bu sektörde görev yaptığım<br />

markalarda farklı ve inovatif çalışmalar<br />

yürütmek için gayret gösterdim. Önceki<br />

kariyerimden edindiğim analiz, problem<br />

çözme, verimlilik gibi tecrübelerimi dönerde<br />

de uyguladım.<br />

Tüm bu tecrübelerin üzerine bir de<br />

kendi markanızı kurdunuz. ÖzDöner<br />

fikri nasıl doğdu?<br />

ÖzDöner’i kurmaya karar verdiğimde<br />

sektörde profesyonel olarak 16. yılı geride<br />

bırakmıştım. Bir girişime başlarken bu<br />

deneyimi ardımda bırakıp başka bir ürün veya<br />

hizmet için çalışmak çok da anlamlı gelmedi.<br />

Ayrıca sektörün Avrupa’daki gelişme süreci<br />

dikkate alındığında, ülkemizdeki geleceğinin<br />

de oldukça parlak olduğu inancındaydım.<br />

Bu nedenle bir hazır döner üretim tesisi<br />

kurmaya karar verdim ve tıpkı benim gibi<br />

sektörden gelen dostlarımla birlikte 2019<br />

yılının nisan ayında ÖzDöner’i kurduk. Marka


“Kariyerimin yaklaşık üçte<br />

ikisi et ve döner sektöründe<br />

geçti. En iyi bildiğim iş<br />

bu olduğu için sektörde<br />

girişimci olarak devam<br />

etme kararı aldım. Bu<br />

adımı atarken koyduğum<br />

en önemli hedeflerin<br />

başında ise; en iyi döneri<br />

üretmek, döneri dünya<br />

markası yapmak ve erkek<br />

egemen olan sektörde kadın<br />

çalışan sayısını artırmaktı.<br />

Bu hedeflere ulaşmak<br />

için çalışmaya da devam<br />

ediyorum.”<br />

adımız ortakların soyadlarında bulunan<br />

“Öz” hecesinden geliyor. Aynı zamanda yurt<br />

dışında da OZ olarak algılanması da kolay<br />

akılda kalması için tercih nedenimiz oldu.<br />

Sadece kırmızı etten döner üretimi ve köfte<br />

çeşitleri yapmak üzere planlanan fabrikamız<br />

3.000 metrekare arazi içinde kurulu, 1.200<br />

metrekare kapalı alana sahip ve kapasite<br />

arttıkça genişleyebilecek şekilde tasarlandı.<br />

Et ve döner sektörüne bunca<br />

yoğunlaşırken korkularınız,<br />

kaygılarınız oldu mu hiç?<br />

Parlak bir iş fikri, gelecek vaat eden bir<br />

pazar ve alanında ilk olan bir girişim işletme<br />

yönetimi bakışıyla çok cazipti. Etin işlenmesi<br />

ve döner üretimi hakkında hiçbir fikrim<br />

yoktu. Ancak önceki işlerimde de hiç bilgim<br />

olmayan birçok konuda çalıştığım için bu beni<br />

korkutmadı. Öğrenme sürecinde çok destek<br />

gördüm, merakım ve okuma hevesim de çok<br />

faydalı oldu. Kariyerimin yaklaşık üçte ikisi<br />

et ve döner sektöründe geçti. En iyi bildiğim<br />

iş bu olduğu için sektörde girişimci olarak<br />

devam etme kararı aldım. Bu adımı atarken<br />

koyduğum en önemli hedeflerin başında<br />

ise; en iyi döneri üretmek, döneri dünya<br />

markası yapmak ve erkek egemen olan<br />

sektörde kadın çalışan sayısını artırmaktı. Bu<br />

hedeflere ulaşmak için çalışmaya da devam<br />

ediyorum.<br />

Özellikle yurt dışında Türk<br />

mutfağı algısında döner önemli<br />

bir yere sahip. Oysa bu imaj, Türk<br />

mutfağının tanıtımında çoğu zaman<br />

eleştiri alan bir konu da olmuştur.<br />

Benim merak ettiğim, dönerin sizin<br />

gözünüzde imajı ve hak ettiği yer<br />

neresi?<br />

Türk döneri sadece dünya çapında yaygın<br />

olarak tüketilen milli yiyeceğimiz değil,<br />

aynı zamanda en önemli kültür ihracat<br />

ürünümüz. Dönerimizin satıldığı her restoran<br />

da bir yerde fahri turizm elçiliğimiz ve ticari<br />

ataşeliğimiz. Bu açıdan bakılınca dönerin<br />

ekonomik değeri son tüketiciye yapılan satış<br />

cirosunun çok üzerinde aslında…<br />

Dünyada son dönemde sokak yiyecekleri<br />

trendi ön planda ve döner bu konuda çok<br />

şanslı. Tüketicinin gözü önünde hazırlanıyor,<br />

hızlı servis edilebiliyor, protein ağırlıklı ve<br />

sağlıklı bir yiyecek. Pandemi döneminde<br />

de gel-al ve paket servis dışında seçenek<br />

olmadığından yurt dışında bu hizmetleri<br />

sunan restoranlar satışta patlama yaşadı.<br />

Ancak dünya üzerinde neredeyse her ülkede<br />

bulunan, bunca tanınan ve sevilen bir yiyecek<br />

olmasına rağmen hala uluslararası başarı<br />

kazanmış bir döner zincirimiz yok. Bugüne<br />

dek bunu başarmayı misyon edinmiş birçok<br />

marka çıktı ise de maalesef henüz başaran<br />

olmadı.<br />

“Dönerin hala net bir imajı yok”<br />

Bunun birbirinden farklı birçok sebebi var


62<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

iş’te kadın<br />

elbette. Ama bence her şeyden önce döner<br />

denince akla gelen net bir imajının olmaması<br />

geliyor. Pizza deyince üzerinde farklı<br />

malzemeler ve erimiş kaşar olan yuvarlak<br />

bir pide akla gelir. Hamburger bütün<br />

dünyada iki ekmeğin arasında köfte olarak<br />

sunulur, sadece arasındaki malzemeler<br />

değişir. Özetle bir üründen bahsedildiğinde<br />

ortada net bir algı var. Ancak dönerimiz<br />

öyle zengin ki, ocaktaki duruşundan son<br />

tüketimdeki sunumuna kadar birçok farklı<br />

döner çeşidi mevcut. Kıymadan yapılan döner<br />

de var, sadece etten yapılan da, bu ikisinin<br />

birleşiminden oluşan da.<br />

Dönerimizi tabağa koyup soğanla da<br />

sunuyoruz, dürüm lavaş içinde sosla da...<br />

Pide arası servis de mümkün, pilav üstü de...<br />

Bunlar bir yana Avrupa’da pide içinde birçok<br />

salata malzemesi ve sosla satılan dönerle<br />

Türkiye’deki sunumlar arasında muazzam<br />

fark var. Dolayısı ile bu kadar çeşit arasından<br />

net bir resim çıkmıyor. Bunun tek istisnası<br />

İskender, ancak o da tabaksız sunumun<br />

olamayışı ve yüksek kalorisi nedeniyle<br />

uluslararası arenada maalesef çok şanslı<br />

değil.<br />

“Artık bir Türk döner markası<br />

çıkarılabilmeli”<br />

Dolayısıyla yerel döner çeşitlerimizden tüm<br />

“Döner sektöründe kadın<br />

olarak engelleri aşınca<br />

işler daha kolay yürüyor.<br />

Evet belki başlarda çok<br />

kolay olmadı ama kimse<br />

de saygıda kusur etmedi.<br />

Sektörde uzun yıllar geçirip<br />

konuda uzmanlaştıkça<br />

da iş başka bir boyuta<br />

evrildi. Artık bana ‘döner<br />

sektörünün ablası’ diyorlar.<br />

Başlarda bu şekilde hitap<br />

edilmeyi yadırgıyordum<br />

ama artık kabullendim<br />

diyebilirim. Artık ben de<br />

kendimi ‘sektörün ablası’<br />

olarak görüyorum.”<br />

dünyada kabul görecek ve<br />

hızlı servis zincirlerindeki<br />

standartları karşılayabilecek<br />

birini ön plana çıkarıp bunun<br />

bir modelini oluşturmamız<br />

gerekiyor. Bunu başardıktan<br />

sonra diğer çeşitler için ayrı<br />

bir çalışma yapmak veya bu<br />

modelin içine almak mümkün<br />

olabilir.<br />

Model oluşturmak dendiğinde<br />

bunu masa-sandalyeaydınlatma<br />

olarak algılıyoruz<br />

ki, bu da dönerin marka<br />

olamamasının diğer bir<br />

nedeni. Bir yiyecek zinciri,<br />

öncelikle sayısal temellere<br />

dayanan aritmetik bir<br />

modeldir. Yiyecek maliyetleri,<br />

sabit ve operasyonel giderler<br />

sürdürülebilir gelir elde<br />

edilmesine yönelik belirlenmeli<br />

ve düzenli olarak kontrol<br />

edilmelidir. Sonrasında ise<br />

davranış modeli gelir ki, buna<br />

“operasyon standartları”<br />

diyoruz. İkisi de çok<br />

önemli olan bu konu döner<br />

restoranlarında tam olarak<br />

oturtulamamıştır. Bunun<br />

neticesinde de daha çok<br />

aile işletmelerinden oluşan<br />

Türkiye’de küçük büfeler,<br />

Avrupa’da da imbissler pazarın<br />

ezici çoğunluğunu oluşturur, organize<br />

perakende ancak yüzde 5 civarındadır.<br />

Dönerin artık gerçekten “yurt içi ve yurt<br />

dışında sevilen, yaygın tüketilen yiyecek”<br />

olmaktan çıkıp, bir tanıtım unsuru ve<br />

muazzam bir ekonomik güç olduğunun<br />

anlaşılması gerekiyor. Gerek Türkiye’de<br />

gerekse yurtdışında hükümet, ilgili<br />

sivil toplum kuruluşları, üreticiler ve<br />

markalarla birlikte döneri hem tüm dünyada<br />

sahiplenmek hem de kalitesini artırmak için<br />

birlikte çalışmalı, örgütlenebilmeli ve artık<br />

bir Türk döner markası çıkarılabilmeli diye<br />

düşünüyorum.<br />

Biraz önce kısaca değindiniz<br />

ama Covid-19 sürecini biraz<br />

daha açmanızı isterim. Pandemi,<br />

markanız için nasıl bir deneyim<br />

oldu? Krizi nasıl yönettiniz?<br />

Covid-19 pandemi sürecinde kalabalık cadde<br />

ve AVM'lerde şubesi bulunan işletmeler<br />

zor günler geçirdi. Paket ve al-götür servisi<br />

yapan işletmeler bu dönemi en az zararla<br />

kapattı. Avrupa'da pandemiden en az<br />

etkilenen yiyecek noktaları döner servis<br />

eden işletmeler oldu. Sınırlamalar nedeniyle<br />

fine-dining sektörü çalışamadığı için insanlar<br />

ev dışında bir şey yemek istediklerinde<br />

döneri tercih etti. Yani sokak faaliyetlerinin<br />

sınırlanması ile olağan müşterilerinin<br />

azalmasından kaynaklanan kaybı yeni gelen<br />

müşterilerle kapattı.<br />

Türkiye’de de benzer bir durum söz konusu<br />

oldu. Özellikle hafta sonu sokağa çıkış<br />

sınırlamaları nedeniyle kalabalık cadde<br />

ve meydanlar ile AVM'lerde ciddi sorun<br />

yaşandığı düşüncesindeyim. Ancak iş ve<br />

yaşam alanlarına yakın olan noktalar, servis<br />

şekillerini değiştirerek çok fazla kayıp<br />

yaşamadan süreci geçirdi. Dolayısıyla burada<br />

da döner, özellikle onaylı bir üreticiden hazır<br />

olarak temin ediliyorsa, en doğru ürün oldu.<br />

Kontrollü bir şekilde üretilip şoklanarak<br />

soğuk zincir altında tüketime sunulan ürün<br />

zaten herhangi bir risk taşımıyor. Servis<br />

noktasında da göz önünde bir proses ile<br />

müşteriye sunuluyor ve paket servis ile<br />

gel-al çalışma şekillerine çok uygun olduğu<br />

görüşündeyim.<br />

Artan et fiyatları da sektör<br />

açısından kritik bir konu, özellikle<br />

de bu dönemde. HoReCa sektörü bu<br />

artıştan ne şekilde etkilenmekte?<br />

İşletmelere önerileriniz olur mu?<br />

Dünyada enerji ve gıda fiyatlarında yaşanan<br />

artıştan et de payını almış durumda. Aslında<br />

bir yıl önceki fiyatlarla karşılaştırdığımızda<br />

etten çok daha fazla zam alan gıda maddeleri<br />

var, ama et birçok nedenden ötürü ön planda.


Et fiyatlarının stabil hale gelmesi için, yıllar<br />

içinde sorun yumağı haline gelmiş birçok<br />

konunun tüm tarafları tatmin edecek şekilde<br />

çözülmesi gerekiyor. Bu da başarılması uzun<br />

zaman alacak bir problem maalesef.<br />

HoReCa tarafında fiyat artışlarının yansıması<br />

daha az tüketim olarak gerçekleşti ve<br />

azalmaya devam ediyor. Dönerden örnek<br />

verecek olursak, yemekhane menülerinde<br />

ayda birer kez et ve piliç döner bulunurken<br />

bir ay et, bir ay piliç dönere geçiş yapıldı.<br />

Bazı mutfaklarda ise, et döner tamamen<br />

terkedildi. Okul kantinlerinin neredeyse<br />

tümünde et ürünü bulunmuyor, sadece<br />

piliç ürünleri satılmakta. Ancak orada da<br />

büyük fiyat artışları yaşandı ve piliç fiyatların<br />

kırmızı et fiyatlarına oranı 1/3’den 1/2'ye<br />

kadar yükseldi. Bu fiyat artışları ile birlikte<br />

işletmelere verebileceğim tavsiye, ürün<br />

ucuzlatmak için yapılacak hilelere karşı daha<br />

dikkatli olmaları.<br />

Bir kadın girişimci olarak<br />

iş dünyasında kadın olmak<br />

üzerine neler söyleyebilirsiniz?<br />

Sektörünüzün hemcinslerinize<br />

sunduğu fırsatlar/ fırsat<br />

eşitsizlikleri konusunda tespitleriniz<br />

ve tavsiyeleriniz neler olur?<br />

Sektörden bağımsız olarak Türkiye'de<br />

kadın yönetici olmak başlı başına zor. En<br />

zor kısmı da önyargılar ve biz kadınlar<br />

dahil tüm toplumun içselleştirdiği değer<br />

yargıları aslında. Örneğin önemli bir<br />

toplantı sırasında erkek bir yöneticinin<br />

çocuğundan gelen telefonu açması takdir<br />

görüyor ve başarılı yönetici-sorumlu aile<br />

babası imajını pekiştiriyor. Ancak aynı<br />

davranışı kadın yönetici yaptığında zayıf<br />

yöneticilik, önce iş değil önce annelik, ev ile<br />

iş dengesi kuramama gibi birçok kavram<br />

ile yargılanıyor. Bu değerler öyle derinlere<br />

kodlanmış ki bazı engelleri herkesten önce<br />

kendimiz farkında bile olmadan koyabiliyoruz.<br />

Bizim sektörümüzde kadın olmak da bu<br />

engeli aşınca kolay aslında. Evet erkek<br />

egemen bir sektör, ama kimse size<br />

saygıda kusur etmiyor, en azından benim<br />

deneyimim bu şekilde oldu. Özellikle<br />

başlarda pek dikkate alınmayabiliyorsunuz<br />

ama aynı işi yapan ve aynı dili konuşan<br />

bir insan olduğunuz anlaşıldığında zaten<br />

engeller geride kalıyor. Belki ben bu<br />

konuda şanslıydım, belki de zorluk olarak<br />

algılanması gereken şeyleri umursamayıp<br />

yoluma devam ettiğim için çok da<br />

zorlanmadım açıkçası.<br />

Döner sektöründe kadın olarak engelleri<br />

aşınca işler daha kolay yürüyor. Evet belki<br />

başlarda çok kolay olmadı ama kimse de<br />

saygıda kusur etmedi. Sektörde uzun yıllar<br />

geçirip konuda uzmanlaştıkça da iş başka bir<br />

boyuta evrildi. Artık bana ‘döner sektörünün<br />

ablası’ diyorlar. Başlarda bu şekilde<br />

hitap edilmeyi yadırgıyordum ama artık<br />

kabullendim diyebilirim. Artık ben de kendimi<br />

‘sektörün ablası’ olarak görüyorum.”<br />

“Tüm işlerde kadın çalışanlara<br />

fırsat verdim”<br />

Dikkat ederseniz, hangi sektör olursa<br />

olsun, kadının girdiği yerde bir düzey<br />

artışı olur. Herhangi bir ortama, bir kadın<br />

girdiğinde erkekler kendilerine çekidüzen<br />

verir. En erkek egemen alan olan futbolda<br />

bile kadınların varlığı, söz konusu spora<br />

bir estetik kazandırdı. Dolayısıyla et ve<br />

döner sektöründe de gerek çalışan gerek<br />

yönetici olarak kadınların varlığı, sektöre<br />

bir düzen, estetik, nezaket ve daha büyük<br />

bir kalite düzeyi getirir ve getirmiştir. Bunu<br />

bizzat yaşadığım deneyimlerle gördüm.<br />

Dahası, kadının çalıştığı sektörde, kadının<br />

detaycı doğasından kaynaklı olarak, hijyen<br />

seviyesinin de arttığını gözlemleriz. Yine<br />

kadının doğasında olan anaçlık içgüdüsü<br />

de ortama ayrı bir tat ve sıcaklık katar.<br />

Çalışanların motivasyonunu artıran bir<br />

durumdur bu. Bundan başka yine kadının<br />

detaycı doğasından kaynaklı olarak,<br />

ekonomide kadının varlığı, erkeklerin<br />

gözünden kaçabilecek bazı noktaların ön<br />

plana çıkarılmasını ve işletmelerin karlılığının<br />

artması açısından da önemlidir.<br />

Bugüne dek yöneticilik yaptığım tüm<br />

şirketlerde “Kadın Eli Değen Her Şey İncelir”<br />

mottosuyla yola çıkarak et hazırlama ve<br />

döner takma gibi erkek egemen olanlar<br />

dahil tüm işlerde kadınlara fırsat verdim.<br />

Bu konuda birçok projenin içerisinde yer<br />

aldım. ÖzDöner markamızda da et ve döner<br />

sektöründe kadın gücünü temsil etmeye<br />

ve kadın çalışanlara fırsat vermeye devam<br />

edeceğim.<br />

Biraz da sizi tanıyalım mı? Bize<br />

iş ve evdeki Bahar Özürün’ü nasıl<br />

tanıtırsınız?<br />

Hem evde hem de işte huzurlu olmak benim<br />

için çok önemli. Hayat gerçekten çok kısa ve<br />

büyük çoğunluğunu çalışarak geçiriyoruz.<br />

O yüzden işimizde mutlu olmazsak bu<br />

muazzam bir kayıp olur. Bunu her işe alımda<br />

adaylarımıza hatırlatıyor, iş yeri huzurunu<br />

korumanın yetenek, deneyim ve eğitim kadar<br />

öncelikli olduğunu özellikle belirtiyorum.<br />

İşimi seviyor ve zevk alarak yapıyorum.<br />

Yönetici olarak da hem detayı hem bütünü<br />

de görmek gerektiğine inanıyorum. Durumu<br />

anlamak için bazen daha yakından bakmak<br />

gerekiyor, bazen de geriye çekilip uzaktan<br />

bakmak daha net anlamamızı sağlıyor.<br />

İşleyen sistemler, hataya engel olacak<br />

önlemler kurmak çok önemli ama insan<br />

kaynağı olmadan en mükemmel sistemler<br />

bile başarıya ulaşmıyor. Birlikte çalıştığım<br />

insanlar bu yüzden çok önemli. Bilgi ve<br />

deneyimi aktarmaya, geri bildirim vermeye,<br />

yetiştirmek için emek harcamaya inanıyorum.<br />

Evde ailemle birlikte zaman geçirmek çok<br />

büyük keyif. Bitkilerle uğraşmak da beni<br />

çok rahatlatıyor, zamanın nasıl geçtiğini<br />

anlamıyorum.<br />

Son olarak “hayatınızın girişimi”<br />

ne olurdu diye sorsam? Bundan<br />

sonrası için planlarınız, projeleriniz,<br />

hayalleriniz neler?<br />

İşimle ilgili gerçekleştirmek istediğim proje,<br />

dönerden bir dünya markası çıkarmak<br />

elbette. Dönerimiz bunu hak ediyor<br />

gerçekten.<br />

Özel olarak da tarıma büyük ilgim var.<br />

Çapasız pulluksuz tarım, yerel tohum<br />

kullanımı, zararlılarla doğal yollarla<br />

mücadele konularını araştırıp mikro ölçekte<br />

uygulamaya çalışıyorum. Gerçekleştirmek<br />

isteyebileceğim hayal proje de bunları hayata<br />

geçirmek olurdu.<br />

Tabii bir de çocukluk hayalim olan<br />

tüm dünyayı dolaşmak var, bunu da<br />

gerçekleştirmeyi umuyorum.


64<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

marka<br />

KÜLSAN A.Ş.<br />

İHRACAT MÜDÜRÜ YEŞIM ÖZSAN<br />

“İHRACAT AĞIMIZI GENIŞLETMEYE<br />

DEVAM EDIYORUZ”<br />

1974 yılından bu yana Türkiye'de Thermoset ® melamin sofra takımı ve yemek servisi<br />

ürünleri kategorisinde liderliğini sürdüren KÜLSAN A.Ş., yenilikçi ürünleri ile HoReCa<br />

pazarındaki rekabet gücünü artırıyor.<br />

1987 yılında ilk ihracatını Dubai'ye<br />

yapan KÜLSAN, ürünlerini beş kıtada<br />

65'ten fazla ülkeye satan tanınmış<br />

bir marka haline geldi. KÜLSAN<br />

İhracat Müdürü Yeşim Özsan, Avrupa,<br />

Ortadoğu ve Kuzey Afrika'nın ana<br />

pazarlarının yanı sıra ABD, Kanada ve<br />

bazı Orta ve Güney Amerika ülkelerine<br />

de satış yaptıklarının altını çizdi. 2018<br />

yılı sonunda Çerkezköy-Tekirdağ'daki<br />

12.500 m 2 'lik yeni fabrikasına taşınan<br />

firma, yenilikçi ürünleri ile hem ev hem<br />

de HoReCa pazarlarına hizmet vermeye<br />

devam ediyor.<br />

“Estetik ve fonksiyonelliği<br />

hedefliyoruz”<br />

Estetik ve fonksiyonelliğin önemine<br />

KÜLSAN İhracat Müdürü<br />

Yeşim Özsan<br />

değinen Yeşim Özsan, “Estetik bir<br />

görünüm sağlarken, aynı zamanda<br />

kullanımı tatmin eden dekoratif ve<br />

dayanıklı Thermoset ® melamin sofra<br />

takımları ve yemek servis ekipmanları<br />

üretmeyi hedefliyoruz. Avrupa'da<br />

masaüstü ürünleri için kalite ve çeşitlilik<br />

üreten lider şirket olmayı taahhüt<br />

ediyoruz.” dedi.<br />

“Yenilikçi tasarımlarla fark<br />

oluşturmaya odaklanıyoruz”<br />

En iyiyi sunmak hedefiyle üretim<br />

faaliyetlerini sürdürdüklerini dile getiren<br />

Yeşim Özsan, “KÜLSAN tasarım ekibi,<br />

müşterilere en iyiyi ve en iyi yeniliği<br />

sunabilmek için ürün geliştirme ve


“Estetik bir görünüm<br />

sağlarken, aynı zamanda<br />

kullanımı tatmin eden<br />

dekoratif ve dayanıklı<br />

melamin sofra takımları<br />

ve yemek servis<br />

ekipmanları üretmeyi<br />

hedefliyoruz. Avrupa'da<br />

masaüstü ürünleri için<br />

kalite ve çeşitlilik üreten<br />

lider şirket olmayı<br />

taahhüt ediyoruz.”<br />

yeni trendler konusunda çok çalışıyor.<br />

Profesyonel kadromuz, müşteri<br />

ihtiyaçlarını anlamak ve satın alma<br />

faaliyetlerinin her türlü aşamasında<br />

destek olmak için daima yakın temas<br />

halindedir.” diye konuştu.<br />

“Fuarlara katılmak vizyonumuzu<br />

genişletiyor”<br />

Fuarlara katılmanın önemine de vurgu<br />

yapan Özsan, “Firmamız 1987 yılından<br />

bu yana hem yerel hem de uluslararası<br />

fuarlarda yer almaktan gurur duyuyor.<br />

Fuarlarda yer almak bize yeni müşteriler<br />

edinme, yenilikleri sergileme ve farklı<br />

pazarları gözlemleme fırsatı veriyor.<br />

Vizyonumuzu genişletmek ve pazarın<br />

ihtiyaçlarına göre doğru ürünleri<br />

geliştirmek için fuarlarda yer almak son<br />

derece önemlidir.” ifadelerini kullandı.<br />

“Tüm gücümüzle çalışmaya devam<br />

edeceğiz”<br />

Yeşim Özsan, “KÜLSAN, tüm<br />

hissedarlarına, çalışanlarına,<br />

tedarikçilerine ve müşterilerine değer<br />

katarken, ürün yelpazesini geliştirmek<br />

ve pazarlarını genişletmek için var<br />

gücüyle çalışmaya devam edecek.”<br />

sözleriyle çok çalışmanın önemine de<br />

vurgu yaptı.


66<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

marka güncel<br />

Bizim Toptan<br />

cirosunu 2,3 milyar<br />

TL’ye yükseltti<br />

Türkiye’nin en yaygın organize toptan marketi Bizim<br />

Toptan, <strong>2022</strong> yılının ilk çeyrek sonuçlarını Kamuyu<br />

Aydınlatma Platformu’na (KAP) açıkladı. Bizim Toptan,<br />

<strong>2022</strong> yılının ilk üç ayında cirosunu bir önceki yılın aynı<br />

dönemine göre yüzde 62,3 artırarak 2,3 milyar TL’ye<br />

yükseltti. Bizim Toptan Genel Müdürü Hüseyin Balcı, Bizim Toptan’ın gösterdiği başarılı<br />

performansla ilgili şunları söyledi: “Çok kanallı satış modelimiz, geniş müşteri yelpazemiz,<br />

dijitalleşme yatırımlarımızın sağladığı avantaj ve güçlü CRM altyapımızla <strong>2022</strong> yılının ilk<br />

çeyreğinde de satış gelirlerimizi, kârlılığımızı ve müşteri sayımızı artırdık. SAP altyapısına<br />

geçiş projemiz sayesinde ilerleyen dönemlerde dijital altyapımız daha da güçlenecek<br />

ve dijitalleşmeye yönelik projelerimiz artacak. Böylece halihazırda yapay zekâ destekli<br />

modellerimizle müşterilerimize sunduğumuz kişiselleştirilmiş kampanyalar gibi avantajları<br />

çeşitlendireceğiz. Bu çalışmalarımız özellikle kurumsal müşterilerimize hizmet verdiğimiz<br />

EDT tarafındaki büyümemize de katkı sağlıyor. Bununla birlikte Seç Market modelimizle<br />

hem iş birliği içinde olduğumuz esnafımıza kazandırıyor hem de aramıza yeni katılan iş<br />

ortaklarımızla daha güçlü bir ekosistem oluşturarak gelirlerimizi artırıyoruz. <strong>2022</strong>’de<br />

dijitalleşme projelerimizi artırmayı ve güçlü performans göstermeyi sürdüreceğiz.”<br />

7 küresel girişim<br />

arasında yerini aldı<br />

Yenilikçi enerji verimliliği,<br />

döngüsel ekonomi,<br />

kaynak verimliliği ve<br />

sürdürülebilir enerji<br />

çözümleri aracılığıyla<br />

iklim değişikliğiyle<br />

mücadele eden girişimleri<br />

destekleyen Clim@<br />

Scaler <strong>2022</strong> programı<br />

sonuçları açıklandı.<br />

Green for Growth Fund<br />

ve Rockstart tarafından<br />

düzenlenen Clim@ Scaler <strong>2022</strong> programına seçilen<br />

7 küresel girişimden biri de Fazla Gıda oldu. Clim@<br />

Scaler <strong>2022</strong>, sürdürülebilirlik sorunlarıyla başarılı<br />

bir şekilde mücadele eden ve iklim çözümlerini<br />

ölçeklendirmek isteyen etkili girişimleri teşvik<br />

etmeyi amaçlıyor. Fazla Gıda Kurucu Ortağı<br />

ve CEO'su Olcay Silahlı, çok mutlu oldukları<br />

belirterek, “28 farklı ülkeden gelen 150’den fazla<br />

başvuru arasından; sürdürülebilir iş modellerini<br />

ölçeklendirme, etki yaratma ve daha sürdürülebilir<br />

bir geleceği destekleme potansiyelleri ölçümlenerek<br />

seçilen 7 girişim arasında yer almak çok onur<br />

verici. Ayrıca Loggma ekibi ile birlikte ülkemizi<br />

uluslararası bir platformda temsil ediyor olmanın<br />

gururunu yaşıyoruz. Tüm Fazla Gıda ekibine, birlikte<br />

fazlayı faydaya çevirdiğimiz iş ortaklarımıza ve<br />

destekçilerimize teşekkür ederiz.” şeklinde konuştu.<br />

Gürok Grubu kurumsal<br />

kimliğini yeniledi<br />

Sofra camı ve cam ambalajdan kiremite,<br />

turizmden yapıya kadar farklı sektörlerde<br />

alanının öncüsü olmayı başaran Gürok Grubu,<br />

son yıllarda hız verdiği yatırımlarını ve dönüşüm<br />

sürecini yenilenen kurumsal kimliğiyle bir adım<br />

öteye taşıyor. Çatısı altında dünyanın en büyük 5.<br />

sofra camı markası LAV, cam ambalaj üreticisi<br />

GCA, Gürok Kiremit, turizm sektöründe 30 yılı<br />

aşkın tecrübesiyle Ali Bey <strong>Hotel</strong>s & Resorts,<br />

ultra lüks segmentte yer alan JOALI Maldives<br />

ve JOALI BEING, yapı sektöründe ise Lapis<br />

Yapı markaları yer alan grup, adını da Gürok Holding’den Gürok Grup’a<br />

dönüştürdü. Başlattıkları değişim süreci ile ilgili açıklama yapan Gürok Grubu<br />

Yönetim Kurulu Başkan Vekili Esin Güral Argat, “1948’de Kütahya’da faaliyete<br />

geçtiğimiz günden bu yana sanayi, turizm ve yapı sektörlerindeki uzmanlık<br />

alanlarımızı genişleterek Türkiye’yi ileriye taşıyan projeleri hayata geçirdik.<br />

Daha güçlü ve yenilikçi bir grup inşa etmek için çıktığımız yolculuğumuzda,<br />

bizi hep üç temel ilkemiz motive etti: ‘Sınırsız düşün, cesur davran, iyi yap’…<br />

Kütahya’dan yola çıkarak tüm Türkiye’ye ve dünyaya yayılan markalarımızla<br />

yer aldığımız tüm sektörlerde, kendini tekrar etmeyen özgün, yenilikçi ürün<br />

ve hizmetlerle deneyimi sıradanın ötesine taşımak için çalışıyoruz. Köklü<br />

mirasımız ve gelecek arasında bir köprü vazifesi üstlenerek paydaşlarımız,<br />

toplumumuz, ülkemiz, daha yaşanılır bir dünya ve daha iyi bir gelecek inşa<br />

etmeye odaklanıyoruz. Yenilikçi yaklaşımımız ve tüm paydaşlarımızla bu<br />

hedefe ilerliyoruz” dedi.<br />

Doğanın sürdürülebilir dengesi<br />

her adımda korumada<br />

Sürdürülebilirliğe verdiği<br />

önemle enerji verimliliği<br />

konusunda ürün ve iş yapış<br />

süreçlerini her geçen gün<br />

geliştiren İsviçreli sıhhi tesisat<br />

devi Geberit, çevreyi koruyan<br />

ve iyileştiren adımlar atıyor.<br />

Kaynakların korunması, enerji<br />

ve karbon azaltımı, akıllı su<br />

yönetimi, yeşil lojistik ve bina konseptleriyle kapsamlı bir eylem<br />

planı uygulayan Geberit, ekolojik dengenin korunmasına yardımcı<br />

oluyor. Uzun yıllardır istikrarlı bir şekilde ekolojik tasarım ilkesini<br />

ürünlerinin geliştirilmesine uygulayan Geberit, bu sayede ileriye<br />

dönük operasyonlar gerçekleştiriyor. Her yeni ürününü ekolojik<br />

açıdan bir öncekinden daha iyi duruma getiren üretim süreci ise<br />

sürdürülebilirliğe verdiği önemi kanıtlıyor. Uzun yıllar sorunsuz<br />

kullanım imkanı veren Geberit ürünleri, projelerde sürdürülebilir<br />

inşaata ve çevrenin korunmasına katkı sağlıyor. Karbon<br />

emisyonlarını ve karbon ayak izini azaltmaya yönelik stratejiler<br />

uygulayan Geberit, mevcut yaklaşımını her yıl güncelleyerek<br />

çevreyi korumayı sürdürüyor. Karbon yoğunluğunu her yıl yüzde 5<br />

azaltma prensibiyle iş süreçlerini geliştiren Geberit, 2035 itibarıyla<br />

nispi karbon emisyonlarını 2015'e kıyasla yüzde 80 azaltmayı<br />

hedefliyor.


68<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

marka röportaj<br />

TÜRKIYE’NIN EN<br />

BÜYÜK KAPSÜL<br />

KAHVE ÜRETICISI<br />

NISH KAHVE<br />

Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />

Benzersiz kahve üretimi’ hedefiyle<br />

çıktıkları yolda, 2015 yılından bu yana<br />

pazarı mükemmel ve eşsiz ürün<br />

seçenekleriyle yeniden şekillendiren Nish<br />

Kahve, HoReCa kanalında Türkiye’nin en<br />

büyük kapsül kahve üreticisi olarak yerini<br />

sağlamlaştırıyor. Bu yıl içinde yeni bir<br />

üretim tesisi yatırımıyla kapasitesini ikiye<br />

katlamaya hazırlanan üretici markanın<br />

<strong>2022</strong> büyüme odaklarını ve sektöre dönük<br />

faaliyetlerini Nish Kahve Sepeti Kurucu<br />

Ortağı Deniz Bengül ile konuştuk.<br />

Nish Kahve’yi tanıtarak, kategoride<br />

yer alan ürünleriniz hakkında bilgi<br />

verir misiniz?<br />

Nish Kahve olarak hizmet anlayışımız,<br />

mükemmel ve eşsiz tatta taze kahveyi hem<br />

üretici hem de tedarikçi olarak tüketiciye<br />

sunmaktır. Markamızı diğer kahvelerden<br />

ayıran özelliklerin başında, ülkenin ve<br />

bölgenin yüksek kalitede ürün veren<br />

özel çiftliklerinden, SCA değerlendirme<br />

notlarında sektör ortalama sınırının<br />

üzerinde olan yeşil çekirdeklerini seçerek<br />

benzersiz kahve tadını oluşturması geliyor.<br />

Bu özellikteki çekirdekler, endüstriyel<br />

kavurma yöntemleri yerine daha küçük<br />

kavurma makinelerinde her zaman aynı<br />

reçete ile kavrulur. Bu uygulamanın amacı,<br />

kahvenin hem tazeliğini korumak hem<br />

de her kavurmada aynı lezzeti ön plana<br />

çıkarmaktır. Özenle seçilerek kavrulan<br />

Nish Kahve çekirdeklerinin aynı lezzette<br />

ulaştırılması için her biri valfli, BRC<br />

standartlarına uygun, içerideki ürünün daha<br />

uzun süre tazeliğini koruyabileceği şekilde<br />

ambalajlanır. Tüm ürünler, kullanılan<br />

çekirdeğin ülke, bölge, yükseklik ve tadım<br />

notları ile hazırlanan özel etiketleri ile<br />

sunulmaktadır.<br />

Pazarda hangi markalarla yer<br />

alıyorsunuz?<br />

Pazarda Nish Kahve ve Sirius Kahve<br />

markalarımızla yer alıyoruz. Türk kahvesi,<br />

espresso, filtre kahve, aromalı filtre kahve,<br />

pratik filtre kahve, kapsül kahve, aromalı<br />

kapsül kahve, single origin kahve, özel<br />

Kahve Sepeti Kurucu Ortağı Deniz Bengül<br />

ürünler, toz içecekler, soğuk kahve, cam<br />

şişe şurup, filtre kahve kağıtları, fincan ve<br />

kupa ise ürünlerimiz arasında geliyor.<br />

Neden Nish Kahve? Markanın bir<br />

isim hikayesi var mı?<br />

Nish kelime anlamıyla ‘unique’ yani tek<br />

olan, eşi benzeri olmayan bir ürün ifadesine<br />

sahip. Biz de markamızı konumlandırırken<br />

‘Nish Kahve’ ismini seçerek eşi benzeri<br />

olmayan kalitede bir kahve üretmek<br />

istememizden kaynaklı. Bu anlamda<br />

özellikle yaptığımız çalışmalarda “Nish”<br />

isminin daha ön plana çıktığını gördük.<br />

Bundan 7 yıl önce “Nish” olarak sektöre<br />

girdiğimizde biz ne yaparsak daha iyi bir<br />

kahve, daha farklı bir ürün sunabiliriz diye<br />

baktığımızda, günlük kavurma yapmak<br />

suretiyle rafta ürün bekletmeyip, gelen<br />

sipariş üzerine üretim yapan, farklı olan, tek<br />

olan bir ürün ve markayı seçtik.<br />

<strong>2022</strong>’ye hangi yeni ürün gruplarıyla<br />

girdiniz, bu yıl piyasaya sunacağınız<br />

yeni kahve çeşitleri var mı?<br />

<strong>2022</strong> yılında pratik kahveler ve aromalı<br />

kapsül kahveler gibi yeni ürün gruplarımızla<br />

müşterilerimizin karşısında yer aldık.<br />

Bununla beraber özellikle pandemi<br />

sürecinin etkisiyle değişen müşteri<br />

hareketlerinden 80 gramlık filtre kahve<br />

ürünlerimizi çıkararak büyük ilgi ve beğeni<br />

gördük.<br />

HoReCa kanalında en fazla talep<br />

gören kahve çeşitleri neler?<br />

Özellikle Türk kahvesine ilgi<br />

nasıl? Dünyada bilinirliğini ve<br />

popülaritesini artırmak için sizce<br />

neler yapılmalı?<br />

HoReCa kanalında en fazla ilgi gören<br />

ürünler, 1 kg’lık filtre kahve ve espresso<br />

kahve çeşitleri. Bunlarla beraber kapsül<br />

kahvelerde 5’li ve 7’li bundle paket dediğimiz<br />

ürünlerden çok talep alıyoruz. Ayrıca kahve<br />

şurupları da kahvenin dışında pastacılık ve<br />

kokteylde de kullanılabildiği için yoğun talep<br />

gören ürünler arasında yer alıyor.<br />

Türk kahvesi konusunda ise, ilgi çok<br />

yüksek. Türk kahvesini biz geçen yıl<br />

Afrika’da Mauritius Adası’na kadar ihraç<br />

ettik. Rusya’daki Türkiye Cumhuriyetlerine<br />

gönderdik. Özellikle Türkiye’ye gelip de tatil<br />

yapan yabancı turistlerde kendi ülkelerine<br />

döndüklerinde bizim kahvemizi arar<br />

olduklarını görüyoruz. Bununla beraber yurt<br />

dışı satış kanallarında da Türk kahvesine ilgi<br />

her geçen gün artıyor. Dünyada bilinirliğini<br />

ve popülaritesini artırmak amacıyla da<br />

bizim yerli ve milli bir ürünümüz olarak<br />

bakanlık tarafından da desteklenmesi,<br />

tüm Türkiye’nin yurt dışı temsilciliklerinde<br />

sürekli ikram edilmesi ve başka devlet<br />

desteklerinin de oluşması bize büyük<br />

kolaylık sağlayacak.<br />

Tabii şunu da unutmamak lazım. Türk<br />

kahvesinin Türkiye’de üretilmesi,<br />

kavrulması ve paketlenmesi de verilmesi


gereken en önemli desteklerin başında<br />

geliyor. Şu anda bildiğiniz üzere yabancı<br />

bir marka Türkiye’de satmış oldukları<br />

Türk kahvesinde yurt dışında kavurarak,<br />

paketleyerek Türkiye’ye getirip satıyor.<br />

Bunların önüne geçmekte de fayda var.<br />

Sektörün pandemi sonrası gelişimi<br />

hakkında neler düşünüyorsunuz?<br />

Pandemi süreci sektörümüzde şöyle<br />

bir gelişim ortaya koydu: İş yerlerinde<br />

ve sokakta tüketilen kahve evde de<br />

tüketilmeye başlandı. O nedenle evde hızlı<br />

tüketim satış ve online kanallarda çok<br />

ciddi bir ciro artışı oluşturdu. Pandemi<br />

sonrasında da bu ciro artışının devamlılığını<br />

görüyoruz. Bu durum da, sektörümüzde<br />

daha çabuk tüketilen, nispeten daha küçük<br />

ambalajların hem satın alma fiyatının<br />

düşüklüğü hem de hijyenik açıdan daha<br />

kısa sürede tüketilmesine de büyük katkı<br />

sağladı.<br />

Bu alanda Türkiye dünyanın<br />

neresinde?<br />

Dünyadaki ve Türkiye’deki gelişime<br />

baktığımızda, ülkemizde her yıl kişi başı<br />

kahve tüketiminin artması çok sevindirici.<br />

Bizde bu artışın granür kahve gibi kimyasal<br />

prosesten geçenler yerine daha nitelikli<br />

kahvelerle elde edilmesi elbette ki ülkemiz<br />

açısından da başarılı bir sonuç ortaya<br />

koyuyor.<br />

Önümüzdeki dönemde tüketicileri<br />

neler bekliyor? Pandemi sonrası<br />

değişen tüketici alışkanlıklarına<br />

ilişkin neler söyleyebilirsiniz?<br />

Otellerin ve restoranların<br />

beklentileri ne yönde değişti? Bu<br />

değişimde marka olarak ne şekilde<br />

konumlanıyorsunuz?<br />

Pandemi sonrası değişen tüketici<br />

alışkanlıklarına ilişkin en önemli durum,<br />

gramajların düşmesi. Artık müşteriler<br />

daha düşük gramajlı ürün istiyor. Özellikle<br />

kapsül kahve talebinde de çok ciddi bir artış<br />

sağlandığını görüyoruz. Aynı şekilde oteller<br />

ve restoranlar da da çok ciddi bir değişim<br />

söz konusu. Şunu söyleyebilirim, bazı<br />

restoranlar çok büyük, kazan tipi dediğimiz,<br />

2-3 kaşıklı diye tabir edilen büyük espresso<br />

makinelerini kaldırarak kapsül kahveye<br />

geçmeyi tercih ediyor. Bu hem kullanım<br />

kolaylığı hem elektrik sarfiyatındaki<br />

düşüklük hem de uzman personele ihtiyaç<br />

duymadan ve en önemlisi hijyenik açıdan<br />

kapsül kahve kullanımının çok ciddi arttığını<br />

gözlemliyoruz.<br />

Türkiye’deki en büyük kapsül kahve üreticisi<br />

olarak bizim de pazarda hizmet verdiğimiz<br />

müşteri sayısı her geçen gün artıyor. Ayrıca<br />

fason veya ‘private label’ olarak tabir<br />

ettiğimiz firmaların kendi markasıyla üretim<br />

konusundaki müşteri sayımız da her geçen<br />

gün artış gösteriyor.<br />

Ar-Ge, Ür-Ge çalışmalarınız<br />

hakkında bilgi verebilir misiniz?<br />

Teknolojiye dönük neler<br />

yapıyorsunuz?<br />

Kurulduğumuz ilk günden beri Ar-Ge ve<br />

teknolojiye çok büyük önem veren bir<br />

firmayız. Şu anki üretim çalışmalarımızda<br />

kahvenin kavrulmasından dinlendirilmesine<br />

ve öğütülmesine kadarki tüm prosesleri<br />

tamamıyla el değmeden gerçekleştiriyoruz.<br />

Kahveler, yeşil çekirdekler havayla kavurma<br />

makinesinin üzerine alınarak makinede ve<br />

tamamen bilgisayar ortamında pls kontrollü<br />

profil kavurma şeklinde yapılıp, her zaman<br />

aynı kalitede ürünler elde etmemizi sağlıyor.<br />

Bununla beraber yaptırmış olduğumuz<br />

özel öğütücü sistemlerle kavrulan<br />

kahve dinlendikten sonra direkt öğütme<br />

makinesinin içerisine geçerek öğütülüyor.<br />

Tüm bu proseslerin her birinin el değmeden<br />

yapılması bizlere hem ürün kalitesinde<br />

süreklilik fırsatı sunarken hem de hijyen<br />

açısından büyük faydalar sağlıyor. Yine<br />

kapsül konusunda da yaptığımız yeni<br />

Ar-Ge faaliyetleriyle beraber kapsülün<br />

raf ömrünü içerisine azot veya nitrojen<br />

doldurmak suretiyle 24 aya kadar<br />

çıkabildiğini de gördük. Ar-Ge’de özellikle<br />

yeni ürün konusunda çok ciddi çalışmalar<br />

içerisindeyiz.<br />

Gündeminizde yeni yatırımlar,<br />

projeler var mı?<br />

Elbette var. Artan üretim kapasitemizi<br />

karşılamak üzere tesisimizi daha büyük<br />

bir alana taşımak için çalışıyoruz. Üretim<br />

yeri arayışımız halen devam ediyor. Bu<br />

yatırımla beraber daha büyük kapasitelerde<br />

üretim yapabilir hale geleceğiz. Bu yıl<br />

içerisinde yeni üretim tesisine geçerek hem<br />

yeni kavurma makinesi hem yeni dolum<br />

makineleri hem de kapsül konusundaki<br />

ilave bir yatırımla kapasitemizi iki katına<br />

çıkarmak için çalışacağız.<br />

Ayrıca yaptığımız yeni anlaşmalarımızla<br />

Nato akreditasyonunu sağlamış olduk.<br />

Nato’daki tüm tesislere mal satabilir hale<br />

geldik. Amerika’ya da ürün satabilmek<br />

için FDA onay sürecimizi tamamladık.<br />

Bugün Akyıldız’ın tüm ürünleri Nish ve<br />

Sirius’un FDA onayına sahip. Bu dönemde<br />

ayrıca ihracattaki pazar payımızı artırmak<br />

ve yeni pazarlara ürün sağlamak için<br />

faaliyetlerimize de hız kazandırdık.


70<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

şefin gözünden<br />

GELECEĞIN ŞEF<br />

AKADEMISYENI<br />

MURAT İLKE<br />

ÖZIPEK<br />

Edirne doğumlu. İlk ve ortaokul<br />

dahil uzun yıllar Kırklareli’nin<br />

Babaeski ilçesinde yaşamış.<br />

Çocukluğundan beri elektrik işlerine<br />

bir hayli hevesli olduğunu anlatan<br />

Murat İlke Özipek’in o yaşlarında en<br />

büyük hayali, elektronik mühendisi<br />

olmakmış. Teknik el yakınlığı ve<br />

zekası da epey bir kamçılamış bu<br />

tutkusunu. Tekirdağ Turizm ve<br />

Otelcilik Lisesi’ne kaydıyla kariyerinde<br />

bir dönüm noktasına girdiğini dile<br />

getiren Gastronometro’nun Yönetici<br />

Eğitmen Şefi, bu fırsatı “Meslek<br />

hayatımı, kariyerimi değiştirecek okul”<br />

ifadeleriyle tarif ediyor.<br />

Elektronik mühendisi olmayı düşlerken<br />

turizmle yollarının bir kaderle<br />

kesiştiğini dile getiren Özipek, şu anki<br />

pozisyonunu besleyen ve geliştiren<br />

lise alt yapısını, devamında Mersin<br />

Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği<br />

bölümüyle güçlendiriyor. Üniversite<br />

hocalarına ve usta öğreticilerine bugün<br />

bile haklarını teslim etme çabası belli ki<br />

bu minnet duygusundan! “Ömür biter,<br />

öğrenmek bitmez” düsturuna sıkı sıkıya<br />

tutunan ve onca yoğun iş programına<br />

rağmen halen Topkapı Üniversitesi<br />

Gastronomi ve Mutfak Sanatları<br />

bölümünde yüksek lisans dersleri<br />

almaya devam eden Gastronometro’nun<br />

Yönetici Eğitmen Şefi Murat İlke Özipek<br />

ile profesyonel mutfaklara uzanan<br />

hikayesini ve gelecek ideallerini konuştuk…<br />

“O zamanlar beni seçmeyen<br />

Maximilian…”<br />

İlk staj, ilk heyecan… Murat Şef


anlattığına göre, Tekirdağ Turizm<br />

ve Otelcilik Lisesi’nde öyle başarılı<br />

bir grafik sergiliyor ki, hocaları<br />

tarafından zamanın en iyi otellerinden<br />

biri olan Iberotel Sarıgerme Park’a<br />

yerleştiriliyor. İlk staj yeri, dönemin<br />

meslek seviyesinin pek bir üzerinde,<br />

ne büyük şans ki! Özipek, Alman<br />

disipliniyle tesis olmuş klasik Fransız<br />

mutfak uygulamalarından şov<br />

mutfaklarına pek çok alanda tecrübe<br />

ediniyor. Her geçen gün daha bir<br />

gelişiyor, seviyor, seviliyor… Öyle ki<br />

ikinci stajını aynı mutfakta yapmak<br />

konusunda bile teşvikler alıyor.<br />

Oysa küçük bir anekdotla, deneyimli<br />

şefin daha ilk stajından beri<br />

gönlünde yatan aslan, Türkiye’nin<br />

ekol şeflerinden, şimdilerde<br />

Gastronometro'nun Direktörlüğünü<br />

üstlenen Maximilian Thomae’nin yanı,<br />

yeri, mutfağı oluyor. Şef, bu isteğine o<br />

zamanlar nail olmasa da, devam eden<br />

süreçte Maximilian’in yanında en uzun<br />

çalışan kişi olduğunu söylemekten geri<br />

durmuyor.<br />

Kariyerinde bir dönüm noktası<br />

olarak, Gastronometro<br />

Gastronometro’nun Yönetici Eğitmen<br />

Şefi’nin profesyonel hayata ilk<br />

adımı ise, bir havalimanı yiyecek<br />

içecek organizasyonu oluyor.<br />

Özellikle gıda hijyeni ve standartları<br />

konusunda layıkıyla nemalandığı bu<br />

operasyonunun kariyer gelişimine<br />

kattığı disiplin geleceğe dönük ciddi<br />

bir yatırım oluyor. Bu görev de önemli<br />

kilometre taşlarından şefin. Ne<br />

var ki, kariyerindeki önemli dönüm<br />

noktalarından birini Pera Palace<br />

<strong>Hotel</strong>’in mutfağına girerek tecrübe<br />

ediyor. Şefin kariyer hikayesi boyunca<br />

dilinden düşürmediği o ‘kader’ bu kez<br />

de peşini bırakmıyor. Mülakat kaybıyla<br />

ilk 20’ye giremediği, o zamanlar<br />

kendisini seçmeyen Maximilian Şefi’yle<br />

yıllar sonra Pera Palace <strong>Hotel</strong>'in<br />

mutfağında bir araya gelerek 15 yıllık<br />

mutfak beraberliğinin de ilk adımlarını<br />

atıyor.<br />

Devamında Mama Shelter’da chef de<br />

partie pozisyonuyla yıldız, lezzet ve<br />

detaylı mutfaklara dair yeni vizyonlar<br />

edindiğinden söz eden Murat Şef,<br />

ardından CVK Park Bosphorus<br />

mutfağında Şef Maximilian ile tava<br />

sallamaya devam ediyor. O dönem bir<br />

de St Regis <strong>Hotel</strong>'in mutfağına giriyor<br />

şef.<br />

Sonrası artık şaşırtıcı değil! Profesyonel<br />

yaşamında bir yeni kader birleşmesi<br />

daha… Gastronometro ile kesişiyor bu<br />

defa da yolları. Trakya kökenli şef için<br />

mutfak merkezi, kariyerinde önemli<br />

eşiklerden biri oluyor. Gastronometro,<br />

“Çok özel bir yer.” onun deyişiyle.<br />

“Sadece benim kariyerim için de<br />

değil, ülkemiz için özel bir yer.” diyen<br />

Özipek, yedi yıldır aralıksız çalıştığı<br />

mutfak merkeziyle yine Maximilian Şef<br />

sayesinde tanışıyor.<br />

Özipek, hayatında değerli bulduğu<br />

bir ismin daha altını çizmeyi bir borç<br />

biliyor kendine... “Betül Bildik ile<br />

“Gastronometro’nun<br />

da mottosu olan<br />

Türk mutfağı ve Türk<br />

şeflerine ilham vermek<br />

ve destek olmak bizim<br />

asıl çıkış noktamız.<br />

Tabaklarımızda<br />

coğrafi işaretli<br />

ürünler, Türk ürünleri,<br />

pişirme teknikleri ve<br />

bunların uluslararası<br />

standartlarda<br />

harmanlanmasını<br />

görebilirsiniz.”


72<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

şefin gözünden<br />

yıllar önce bir fuar organizasyonunda<br />

yollarımız buluşmuştu. Özgeçmişimi<br />

gördüğünde Maximilian’e ‘Murat ile<br />

kesinlikle çalışmalıyız, gerçekten çok<br />

üretken, disiplinli, samimi ve güvenilir<br />

biri’ diye bir geri bildirim veriyor. Oysa<br />

özgeçmişim ilk olarak Maximilian’e<br />

ulaşmış, o kararını çoktan vermiş bile.”<br />

diye anlatıyor yaşananları.<br />

İş ve özel yaşamında son derece<br />

disiplinli bir şef, Murat İlke Özipek.<br />

Geç kalmamak ve dakiklik en katı<br />

prensipleri. Mükemmeliyetçi, sakin,<br />

ortamları germekten haz almayan,<br />

kaostan beslenmeyen bir mizacı var.<br />

Standartlar ölçüsünde, sebep-sonuç<br />

ilişkisiyle her defasında yolunu bulmayı<br />

başarmış bir profesyonel o. Mutfağında<br />

odaklanmanın gücünü azaltacak her<br />

türlü şeye de toptan karşı, mevzu<br />

bahis müzik dahi olsa. Giyim kuşamda<br />

temizlik, titizlik olmazsa olmazı.<br />

Çoğu zaman ekip arkadaşlarına bu<br />

konuda itici güç olmaya çalıştığından<br />

bahseden tecrübeli şef, bunu da asla<br />

bir açık arama gayretiyle değil, iyi<br />

niyetli telkinler ve direktiflerle yapmaya<br />

çalıştığından söz ediyor.<br />

Lezzet, lezzet, lezzet!<br />

Sindire sindire bir yükseliş öyküsü<br />

dinlediğim. Hibrit yapılı bir kurumda,<br />

çatı anlayışı gibi rutin sarmalına boyun<br />

eğmeden, salt Türk mutfağına ve Türk<br />

şeflerine değer katmayı misyon edinerek<br />

yolunu bulan… Asistan eğitmenlikten<br />

eğitmen şefliğe, eğitim yöneticiliğinden<br />

yönetici eğitmen şefliğe kadar hakkıyla elde<br />

edilmiş başarılar ve unvanlar…<br />

Söyleşimizin devamında Murat Şef,<br />

Gastronometro mutfaklarına hakim üç<br />

temel unsurun altını çiziyor. “İlki lezzet,<br />

ikincisi lezzet ve üçüncüsü lezzet!” diyen<br />

Özipek, mutfak merkezinde lezzetsiz hiçbir<br />

tabağın misafirin önüne konmadığına<br />

vurgu yapıyor. Gastronometro Direktörü<br />

Maximilian'in bu konuda son derece hassas<br />

olduğunun altını çizen ve onun engin<br />

mesleki bilgileri danışmanlığında en iyiyi<br />

yakalamaya çalıştıklarını anlatan Özipek<br />

için tuz kavramı da lezzet anlayışının temel<br />

unsurlarından. Bu noktada Türkiye’nin<br />

tuz kullanımıyla ilgili hatalarına da dikkat


çeken yönetici eğitmen şef, “Ülkemiz<br />

mutfaklarında ya çok tuzlu ya da tamamen<br />

tuzsuz lezzetlerle karşılaşabiliyoruz ki, biz<br />

bunu doğru bulmuyoruz. Fransızların ‘Biraz<br />

tuz fark yaratır.’ sözüne atıfta bulunarak,<br />

“Tuz, tüm yemeğin asit dengesini bir araya<br />

getirip lezzeti ön plana çıkartan bir unsur.<br />

Bu sebeple her yaptığımız ürünün lezzetine<br />

en az üç kişi karar veriyoruz. Bu anlayışla da<br />

hedef lezzet unsurlarının neredeyse yüzde<br />

80’ine ulaşmış oluyoruz.” diyor.<br />

“Tabakta tasarım bir senfoni işi…”<br />

Ya sunuma bakışı? Tabaklarında minimalist<br />

bir çizgi benimsediğini anlatan Özipek,<br />

“Gastronometro’nun da mottosu olan<br />

Türk mutfağı ve Türk şeflerine ilham<br />

vermek ve destek olmak bizim asıl çıkış<br />

noktamız. Tabaklarımızda coğrafi işaretli<br />

ürünler, Türk ürünleri, pişirme teknikleri<br />

ve bunların uluslararası standartlarda<br />

harmanlanmasını görebilirsiniz.” diyor ve bu<br />

yaklaşımı bir senfoni olarak gördüğünden<br />

bahsederek, “Bu senfoni aslında sadelikten<br />

ileri geliyor. Tasarladığımız tabaklarda<br />

lezzetler güçlü olduğu kadar karakteristik<br />

de!” diye anlatıyor.<br />

Mesleki gelişimini faydalar ve farkındalıklar<br />

üzerine temellendiren Murat İlke Özipek,<br />

sürdürülebilirlik kavramına da bir o kadar<br />

yakın bir şef. Bu bilinç düzeyine erişirken<br />

Metro Türkiye bünyesinde çalışmanın katma<br />

değerlerinden söz eden Gastronometro’nun<br />

Yönetici Eğitmen Şefi, “Bünyesinden<br />

çalıştığım kurumun bir amacı var ve bu<br />

amaca hizmet etmek beni gerçekten çok<br />

mutlu ediyor. Türk mutfağına ve Türk<br />

şeflerine hizmet vermek, onlarda farkındalık<br />

oluşturabilecek doneleri paylaşmak çok<br />

özel duygular. Yaptığımız tüm çalışmaların<br />

içerisinde farkındalık yatıyor. Üstelik<br />

Metro Türkiye bunların hiçbirini kendini<br />

pazarlamak amacıyla değil, sektöre fayda<br />

sağlamak üzere yapıyor.” diyor.<br />

“Şefler sınıfa, hocalar mutfağa”<br />

Gastronometro’nun Yönetici Eğitmen Şefine<br />

son olarak bundan sonraki ideallerini ve<br />

hedeflerini soruyorum. Özipek, “Şefler<br />

sınıfa, okula, hocalar mutfağa” anlayışıyla<br />

bir motto geliştirmiş kendince. Hibrit bir<br />

bakışla mutfak organizasyonu ve akademik<br />

oluşum arasında bir köprü kurmak gayesiyle<br />

pek tabii. “Bir ayağım mutfakta bir ayağım<br />

okulda olsun istiyorum.” diyen Özipek,<br />

“değerli” diye hitap ettiği öğrencilerle bir<br />

araya gelmekten büyük mutluluk duyduğunu<br />

söylüyor. Nitekim şef için mesleki tatmin<br />

seviyesi salt bu buluşmalarla da sınırlı<br />

kalmıyor. Özipek, öğrencileri yeri geldiğinde<br />

akademik yayın ve makalelerle beslemekten<br />

ve desteklemekten de onur duyduğunu<br />

aktarıyor.<br />

Şefin akademik bir de hayali var… Şu an<br />

tez aşamasında olduğunu anımsatarak<br />

gastronomi alanında doktora alma idealini<br />

paylaşan Özipek, bu akademik kimlikle hem<br />

bir şef hem bir akademisyen statüsüyle<br />

Türkiye’nin gastronomik geleceğine<br />

katkı sağlayacak çalışmalar içinde olmak<br />

istediğini de sözlerine ekliyor.


74<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro güncel / makale<br />

,<br />

Cem<br />

Tur Andiamo Yönetim Kurulu<br />

Polatoglu<br />

Başkanı<br />

"Şanslısınız ey BALKES’ler!"<br />

Yakın dostlar bilir, turizmci olmanın<br />

avantajı ile 169 ülke gezdim. En iyi<br />

yerlerde yedim, içtim, konakladım.<br />

Dünyanın dört bir tarafında lüks otellerde<br />

çok güzel kahvaltılar yaptım, egzotik<br />

meyveler, içecekler ile bezenmiş<br />

sofralarda oturup, özel aşçılardan<br />

seçkin yemekler yedim. Ancak şunu<br />

söylemeliyim ki; Balıkesir kahvaltısı<br />

kadar kendisine özgü, yüzde 100’ü yerel<br />

ürünlerle bezenmiş, endemik sebze,<br />

meyve ve baharatlarla donanmış bir<br />

kahvaltı sofrasına oturmadım...<br />

Bizde de tanınmış bazı kahvaltı noktaları<br />

vardır. Örneğin Van. Çok severim. Çeşit<br />

çeşit peynir ve ballarla sunulan güzel,<br />

muhteşem bir kahvaltıdır. Ancak sofrada<br />

süt türevleri ve bal dışında Van’a özgü çok<br />

az ürün bulunmaktadır. Oysa Balıkesir<br />

kahvaltısına baktığımızda, bu sofradaki<br />

her şeyin Balıkesir’e ait olduğunu<br />

görüyoruz. Bu, bir şehir için çok gurur<br />

verici olmalı.<br />

Bir turizimci olarak kafamda, “Buraya<br />

gastronomi turları yapabilir miyiz?” diye<br />

düşünüyorum; Bu şehirden İzmir otobanı<br />

vasıtası ile günde 45 bin, yılda 16 milyon<br />

araç geçiyor. Bandırma vapuru ile geçiş<br />

yapanları da eklersek en az 20 milyon<br />

araç geçiyor. Yani arabası, otobüsü ile<br />

50 milyondan fazla yolcu Balıkesir’den<br />

transit geçiyor. Peki Balıkesir bu<br />

geçişlerden ne kadar pay alıyor? Yoksa<br />

“Su akar Türk bakar” atasözünde olduğu<br />

gibi bundan pek bir pay almıyor mu?<br />

50 milyon yolcudan yeteri kadar<br />

pay almıyor<br />

Ege Akdeniz, Likya (Gökova Akyaka<br />

Fethiye) turları, Karya (Marmaris Datça),<br />

Leodikya-Pamukkale turları, Bodrum,<br />

Marmaris ve İzmir geçişli turları yaparken,<br />

acaba otobandan veya Bandırma<br />

vapurundan indikten sonra buralarda<br />

efsane bir kahvaltı alınıp, daha sonra<br />

yola devam edilebilir mi? Vakti olmayana<br />

hediyelik eşya gibi buzdolabına uyarlı<br />

“Balıkesir Kahvaltı Seti” satılamaz mı? 100<br />

kişiden 1’i şehirde kahvaltı yapsa, kahvaltı<br />

seti alsa 5 milyon ziyaretçi yapar.<br />

Peki, şehre dönersek; Malumunuz 9.<br />

Ana Jet Üs Komutanlığı, Balıkesir ilinde<br />

konuşlu. Halk, alçak uçan bu jetlerin<br />

gürültüsüne alışık. Biz, uçak nerede<br />

diye heyecanla gökyüzüne bakarken,<br />

Balıkesirliler adeta bu sesi duymuyor.<br />

İnsanları çok medeni, kibar. Kimse<br />

kimsenin hayat görüşüne, yediğine,<br />

içtiğine, giyimine karışmıyor. Nasıl<br />

istiyorlarsa, kimse kimseyi rahatsız<br />

etmeden yaşıyor. Öyle aç-sefil, dilenen<br />

insanları da pek görmedim. Caddeler,<br />

ara sokaklar, dükkanlar temiz. Çalışkan,<br />

mütevazı Vali ve Belediye başkanları var.<br />

İkisi de halkı dinlemesini biliyor.<br />

Bizler, Türkiye’de ilk defa düzenlenen<br />

kahvaltı festivali için gittik. Tüm kamu<br />

birimlerinin ve özellikle kalkınma<br />

ajansının, bu şehir için kusursuz<br />

seferberlik ilan edilmişçesine<br />

koordinasyon içerisinde çalıştığını gördük.<br />

Bu önemli, çünkü tecrübemiz bize çok<br />

başlı işlerde birinin ak dediğine diğerinin<br />

kara, öbürünün izin verdiğine diğerinin<br />

“yassah” dediğine çok şahit olduk.<br />

Bir turizmci olarak biliyoruz ki,<br />

dünyanın en çok transit yolcusu olan<br />

havaalanlarından biri İstanbul Havalimanı.<br />

Senelerce, yaza yaza kalemler tükettik.<br />

Turist Akar Türk Bakar. Gelin, bu<br />

yolculara Dubai örneğinde olduğu gibi<br />

paket tur verelim. Nihayet bu sene THY,<br />

transit yolculara paket tur vermeye<br />

başladı. Balıkesir’in tatil yörelerine<br />

olan rağbeti biliyoruz. Ancak biz de<br />

Balıkesir’de 4 gecelik Ege turlarında<br />

en azından 1 gecesini Balıkesir şehir<br />

merkezinde geçirmeleri için THY gibi<br />

fırsatlar sunmalıyız. Misafirlerin bir gece<br />

kalmaları için nedenler ortaya koymalıyız.<br />

Örneğin ören ve müzelerin sayısını ve<br />

kalitesini artırmamız gerekiyor. Bunun<br />

dışında restore edilmesi gereken birçok<br />

eski ev ve mahalleler mevzu bahis. Ayrıca,<br />

turizmde şu altın kuralı unutmamak<br />

gerekiyor. Eğlence varsa turist konaklar”.<br />

Yoksa tostunu yer, geçer. Mutlaka ona<br />

gecelemesi için bir eğlence ortamı<br />

sunmalıyız.<br />

Dünyadaki tüm şehirler Balıkesir<br />

olmak ister<br />

Peki, Balıkesir için son bir söz söylemek<br />

istersek ne demeliyiz? Ben “Dünyadaki<br />

tüm şehirler Balıkesir olmak ister” derim.<br />

Başka hiçbir şehir yok ki tarımda ve<br />

sanayide tamamen kendi kendine yetsin,<br />

her yerinden bereket fışkırsın, Ege ve<br />

Marmara gibi iki tane denizi olsun, havası,<br />

suyu, trafiği, insanları güzel olsun.<br />

Şanslısınız ey BALKES’ler…


76<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

GASTRONOMI VE TURIZM SEKTÖRÜNÜ<br />

BIR ARAYA GETIREN ZIRVE<br />

3. Global Gastroekonomi Zirvesi ilham verici sunumları ve ulusal ve uluslararası alandaki<br />

konuşmacıları ile gastronomi ve turizm sektörünü bir araya getirdi.<br />

Turizm, Restoran Yatırımcıları ve<br />

Gastronomi İşletmeleri Derneği’nin<br />

(TURYİD) düzenlediği 3. Global<br />

Gastroekonomi Zirvesi, sektöre yön veren<br />

sunumlar, yerli ve yabancı katılımcıların<br />

konuşmalarıyla gerçekleştirildi. 11 Mayıs<br />

Çarşamba günü Lütfi Kırdar Kongre ve<br />

Sergi Sarayı’nda düzenlenen zirvenin<br />

açılışında ise TURYİD Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Kaya Demirer ve Kültür ve Turizm<br />

Bakanı Mehmet Nuri Ersoy birer konuşma<br />

yaptı. Gastronominin geleceği ile ilgili ilham<br />

verici konulara değinilen oturumlarda<br />

sektörün önde gelen isimleri bir araya<br />

gelirken katılımcıların da ilgisi büyüktü.<br />

Stratejistlerin, danışmanların, yemek<br />

kültürü araştırmacılarının, şirketlerden<br />

ve STK’lardan üst düzey yöneticilerin,<br />

sürdürülebilir gastronomi uzmanlarının yer<br />

aldığı konuşmacılar, gastronomi dünyasını<br />

derinlemesine değerlendirerek, görüş<br />

alışverişinde bulundu.<br />

Gastronomi potansiyelinin açığa<br />

çıkarılması hedeflendi<br />

Gastronomiyi turizmde sürdürülebilir bir<br />

ekonomik büyüme modeli olarak ülke<br />

gündemine taşımayı hedefleyen TURYİD,<br />

Türkiye’den ve diğer ülkelerden sektör<br />

profesyonellerini, gastronomi meraklılarını<br />

ve alanında çığır açan isimleri, 3. Global<br />

Gastroekonomi Zirvesi’nde bir araya<br />

getirdi. Zirve, en üst düzeyde stratejilerin<br />

geliştirilmesine destek olmak, bu toprakların<br />

ürünlerini dünya ile buluşturabilmek, başarılı<br />

markaları dünyaya açabilmek ve birlikte<br />

büyümek için gastronomi dünyasının vizyoner<br />

isimlerini İstanbul’da buluşturdu. Zirvede,<br />

gastronominin bir kaldıraç görevi görerek<br />

Türkiye’de bu sektörün hak ettiği yere<br />

gelmesini ve gastronominin potansiyelinin<br />

açığa çıkarılması hedeflendi.<br />

Demirer: “Turizmde gelecek<br />

gastronomiyle şekillenmelidir”<br />

Zirvenin açılış konuşmalarını TURYİD<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Demirer<br />

ve Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet<br />

Nuri Ersoy yaptı. Demirer konuşmasında<br />

yeme-içme sektörünün pandemi sebebiyle<br />

yaşadığı sürece ve değişen dinamiklere<br />

değinerek sektörün, TURYİD’in sağladığı<br />

enformasyon kabiliyetiyle ve Kültür ve<br />

Turizm Bakanlığı’nın destekleriyle pandemi<br />

sürecinden güçlenerek çıktığını ifade etti.<br />

Demirer, ayrıca zirvede katılımcı olan 1000’e<br />

yakın öğrenci olmasından dolayı mutluluk<br />

duyduğunu söyledi ve “Turizm ülkemizin<br />

geleceğidir, turizmde gelecek ise gastronomi<br />

ile şekillenmelidir” dedi.<br />

Ersoy: “Gastronominin ülkemize<br />

katacağı değerin farkındayız”<br />

Ardından sözü alan T.C. Kültür ve Turizm<br />

Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da pandemiye<br />

değinerek başladığı konuşmasında dünyanın<br />

en seçkin mutfak kültürüne sahip ilk üç<br />

ülkesinden biri olduğunu belirtti. Bakan<br />

Ersoy, “Bunu ülkemiz için bir faydaya<br />

dönüştürmek bizim sorumluluğumuz”<br />

dedi. “Gastronominin ülkemize katacağı<br />

değerin ve getirilerin farkındayız” ifadesiyle<br />

gastronominin önemine vurgu yapan Ersoy,<br />

“Şimdi biz soruyoruz, neden Türkiye “fine<br />

dining” amacıyla seyahat edenlerin tercihi<br />

olmasın? Doğru projelerle dünyadaki<br />

Gastrocity listesine İstanbul, Bodrum, İzmir


ve Çeşme gibi turizm destinasyonlarımızın<br />

girmesi hiç de zor değildir” dedi.<br />

4 oturumda gerçekleşti<br />

4 oturumda gerçekleştirilen zirvede oturum<br />

başlıkları Derin Bakış, Sürdürülebilirlik<br />

Hemen Şimdi!, Yeni Çağın Kıyısında<br />

Dönüşüm! ve Gastronominin Ekosistemi<br />

olarak belirlendi. Derin Bakış oturumu Global<br />

Gastroekonomi Zirvesi Komitesi Başkanı<br />

Ebru Köktürk Koralı’nın takdimi ile başladı.<br />

Bu oturumda FutureBright Group kurucusu<br />

Akan Abdulla, Sonuçlar Çağında Dip Dalgalar<br />

konuşmasıyla alttan gelen dip dalgalara<br />

dikkat çekerek Türkiye’deki farklı tüketici<br />

profilleriyle ilgili bilgi verdi ve girişimci<br />

ekosistemiyle tarımın buluşması gerektiğini<br />

söyledi. Dünyanın bir üretim problemi<br />

olmadığını fakat tedarik zinciri problemi<br />

olduğunu söyleyen Abdulla, “Büyük şehirler,<br />

mega şehirlere dönüşüyor. Bu mega şehirleri<br />

fethetmek için yeni stratejiler geliştirmek<br />

gerekiyor,” dedi. Dünyada dolaşımda olan<br />

paranın akacağı yönü “sanal kamusal alan”<br />

olarak ifade eden Abdulla, gerçek değer<br />

bulunamadığında paranın sanal dünyada<br />

kullanılmak zorunda olacağına dikkat çekti<br />

ve “Sanal kamusal alanlar daha çok veri<br />

demek. Hayatımızın %40’ı veriye dönüşüyor.<br />

Bu nedenle gastronomi sektörü de data ile<br />

ilişki kurmalı, CRM’i yeniden tanımlamalı,”<br />

dedi.<br />

Keane Consult Genel Müdürü Stefan Breg<br />

ise, geleceğin restoranlarının nasıl olacağını<br />

ve bu restoranlarda sıra dışı deneyimler<br />

yaratmanın önemini anlattı. Livin Farms<br />

AgriFood CEO’su Katharina Unger ise<br />

iklim krizine ve kaynakların azalmasına<br />

dikkat çekerek tüketim alışkanlıklarımızı<br />

değiştirmemiz gerektiğinin altını çizdi.<br />

Unger, yenilebilir böceklerin gelecekte önem<br />

kazanacağını ifade etti.<br />

Cizreli’den sürdürülebilirlik<br />

vurgusu<br />

Zirvenin sürdürülebilirliği odak noktasına<br />

alan ikinci oturumu ise TURYİD<br />

Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve<br />

Sürdürülebilirlik Komitesi Başkanı Gamze<br />

Cizreli’nin konuşmasıyla başladı. Cizreli,<br />

Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma<br />

Hedefleri’nden yola çıkarak gastronomide<br />

sürdürülebilirliğin nasıl ilerletilebileceği<br />

ile ilgili görüşlerini belirtti. Gıda israfının<br />

boyutlarına değinen Cizreli, “Dünyada<br />

çöpe giden gıdanın %40’ı otel ve restoran<br />

mutfaklarından kaynaklanıyor,” diyerek<br />

sektör olarak konuya daha ciddi bir<br />

şekilde eğilme sorumluluğuna değindi.<br />

Sonrasında Yeşil Gastronomi konuşmasıyla<br />

Sürdürülebilir Restoranlar Derneği (The<br />

Sustainable <strong>Restaurant</strong>s Association)<br />

Genel Müdürü Juliane Cailloutte ağırlama<br />

sektörünün gıda israfı ve karbon emisyonu ile<br />

alakalı olarak sadece operasyon değil tedarik<br />

zincirinin de çok etkili olduğunu belirtti.<br />

Sektörün iklim değişikliğine hazır olmadığını<br />

dile getiren Cailloutte, dünyanın en büyük<br />

sürdürülebilirlik programını sunarak<br />

restoranların bu konudaki stratejilerini<br />

geliştirmesine yardımcı olduklarını ifade<br />

etti. Bu başlıktaki yabancı katılımcılardan<br />

miksolog ve işletmeci Hardeep Rehal ise<br />

kendi deneyimlerinden yola çıkarak bar<br />

dünyasında gerçekleştirilen sürdürülebilir<br />

çözümlere değindi.<br />

Zirvenin üçüncü oturumunda ise dijital<br />

dönüşümün gastronomi ile bağına değinerek<br />

geleceğin yeme-içme dünyasının nasıl<br />

şekillenebileceği ile ilgili konuşmalar yer<br />

aldı. Bu oturumda Geleceğe Dönüş başlığıyla<br />

konuşmasını yapan yemek yazarı Bill<br />

Knott, geleneklerimize dayanan tekniklere<br />

dönülerek geleceğin sürdürülebilir dünyasına<br />

katkı sunabileceğimizin örneklerini verdi.<br />

Geleneksel fermantasyon yöntemleri<br />

kullanılarak lezzetten ödün vermeden<br />

israfın önüne geçilebileceğini, şeflerin<br />

geçmişe sırtını dönmeden çevre dostu<br />

bir yaklaşım geliştirilebileceğini belirtti.<br />

Metaverse dünyasıyla ilgili ana kavramlarla<br />

ilgili bilgi veren Esen Girit Tümer ise bu<br />

dünyada restoranlar için sınır olmadığını<br />

dile getirdi. Tümer, metaverse dünyasında<br />

hayal edilebilen her şeyin mümkün olduğunu<br />

belirtti.<br />

Gastronominin ekosistemi<br />

konuşuldu<br />

Zirvenin Gastronominin Ekosistemi başlıklı<br />

son oturumunda ise sosyal gastronomi<br />

kavramıyla ilgili konuşmalarıyla Ebru<br />

Baybara Demir ve JP McMahon yer<br />

aldı. Baybara, pazar yerlerindeki atıkları<br />

toplayarak toprakları beslemek için<br />

komposta dönüştürdükleri projeden bahsetti.<br />

Proje sayesinde tonlarca atığın toprağa<br />

dönerek gübre ihtiyacına cevap verildiğinin<br />

altını çizdi. Food on the Edge kurucusu,<br />

EatGalWay Mutfak Direktörü JP McMahon<br />

ise İrlanda’da başlattığı Food on the Edge<br />

projesini anlatarak gastronomi turizminin<br />

önemine değindi. Türkiye’de gastronomi<br />

turizmi için büyük bir motivasyon olduğunu<br />

belirten McMahon, Türkiye’nin tanıtımı için<br />

gastronominin önem kazanacağını söyledi.<br />

Bu oturumun önemli konuşmalarından biri<br />

de Gıda ve Kültür Mirasında Fransız Misyonu<br />

Genel Müdürü Pierre Sanner tarafından<br />

sunuldu. Sanner, UNESCO ile bu rotaların<br />

tescil edilen Fransız yemek kültürünü<br />

ve Fransa’da oluşturulan gastronomi<br />

rotalarını anlattı. Dijon, Lyon, Paris ve<br />

Tours şehirlerinde oluşturulan gastronomi<br />

merkezleriyle bu rotaların güçlendirildiğini,<br />

yaratıcı bir gastronomi ağı oluşturduklarını<br />

ifade etti.<br />

Zirvenin son başlığı ise Türkiye’nin 100<br />

yılı aşan markalarının masaya yatırıldığını<br />

Hafıza Mekanlar oldu. Müge Akgün<br />

moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde<br />

Beyaz Fırın, Karaköy Güllüoğlu, Develi ve<br />

Pandeli restoranlarının hikayesine ve 100 yılı<br />

aşan bu mekanların kent hafızasındaki yerine<br />

değinildi.


78<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

MDD,<br />

SIMIDE<br />

ÖZEL<br />

SEMINER<br />

DÜZENLEDI<br />

Mutfak Dostları Derneği,<br />

2011 yılından bugüne<br />

ülkemizin gastronomik<br />

değerlerinin desteklenmesi<br />

amacıyla düzenlediği “Türk<br />

Mutfağının Yapıtaşları”<br />

seminerler dizisine “Simit<br />

Semineri” ile devam etti.<br />

Mutfak Dostları Derneği, Türkiye’nin<br />

gastronomik hazinelerinin<br />

desteklemesi ve mutfak kültürü<br />

hakkında farkındalık oluşturma yolundaki<br />

çalışmalarını Simit Semineri ile sürdürdü.<br />

26 Mayıs <strong>2022</strong> tarihindeki seminer, Özyeğin<br />

Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları<br />

Bölümü’nün Türk Mutfağı Haftası nedeniyle<br />

düzenlediği etkinlikler kapsamında Özyeğin<br />

Üniversitesi’nde gerçekleşti.<br />

Simit Semineri kapsamında “Ayak Üstü İzmir<br />

Sokak ve Fırın Lezzetleri” kitabıyla tanınan<br />

araştırmacı, yazar Dr. Nejat Yentürk konuk<br />

konuşmacı olarak yer aldı. Yentürk sadece<br />

ülkemizde değil, komşu coğrafyalarda da<br />

sürdürdüğü araştırmalarından süzülen<br />

bilgileri ve simit hakkındaki şaşırtıcı gerçekleri<br />

dinleyicilerle paylaştı. Yentürk konuşmasında,<br />

Türkiye’deki farklı yörelerde ve komşu<br />

coğrafyalarda değişik mayalama ve pişirme<br />

teknikleri ile hazırlanan simitlerin yolculuğuna<br />

ışık tuttu. Simit ununun geçmişinden yuvarlak<br />

formun literatürde ilk karşımıza çıkışına,<br />

Karadeniz’in susamsız simidinden İzmir’in<br />

gevreğine, İstanbul’daki çifte simitten yassı<br />

simide, makarnalık simitten kazanyağlı simit<br />

çeşitlerine kadar geniş bir çerçeve çizen<br />

Yentürk, katılımcıların sorularını da cevapladı.<br />

Türk Mutfağı Haftası nedeniyle düzenledikleri etkinlikler kapsamında<br />

“Türk Mutfağının Yapıtaşları - Simit Semineri”ne ev sahipliği<br />

yapan Özyeğin Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları<br />

Bölümü etkinlikte çok değerli iki konuşmacı ile yer aldı. Gastronomi<br />

dünyasının duayen ismi Dr. Nevin Halıcı, “Orta Asya’dan Selçuklu<br />

dönemine Türk Mutfağı” başlıklı bir konuşma yaparken, bölüm<br />

başkanı Doç. Dr. Özge Samancı da, “Osmanlı Döneminden<br />

Günümüze Türk Mutfağı” başlıklı bir sunum yaptı.


80<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

ÖZTIRYAKILER, İSTCOOKFEST’E<br />

MUTFAK SPONSORU OLDU<br />

Gastronomi alanında gerçekleşen birçok organizasyona ana mutfak ürünleriyle sponsorluk<br />

veren Öztiryakiler, 28-29 Mayıs’ta Ataşehir Metropol Alışveriş merkezinde gerçekleşen<br />

Avrasya Gastronomi ve Aşçılar Federasyonu (AGAFED) tarafından düzenlenen 4.İstcookfest’e<br />

yarışma ve workshop mutfaklarının sponsorluğunu üstlendi.<br />

Yenilikçi yaklaşımıyla dünya<br />

genelinde gelişen ve değişen<br />

teknolojiyi yakından takip eden<br />

Öztiryakiler, sektörüne yeni ürünler<br />

kazandıracak çalışmaları gündeminde<br />

tutarak profesyonellerin mutfaklarda en<br />

büyük yardımcısı olmaya devam ediyor.<br />

Gastronomi dalında gerçekleşen birçok<br />

organizasyona ana mutfak ürünleriyle<br />

sponsorluk veren Öztiryakiler, 28-29<br />

Mayıs’ta Ataşehir Metropol Alışveriş<br />

merkezinde gerçekleşen Avrasya<br />

Gastronomi ve Aşçılar Federasyonu<br />

(AGAFED) tarafından düzenlenen<br />

4.İstcookfest’e yarışma ve workshop<br />

mutfaklarının sponsorluğunu üstlendi.<br />

Gastronomi öğrencileri lezzet için<br />

yarıştı<br />

İki gün boyunca süren organizasyonda<br />

gastronomi öğrencileri lezzet yarışı<br />

verirken, jüride bulunan şefler<br />

değerlendirmeler yaparak yarışma<br />

kazananlarını belirledi. Öztiryakiler’in<br />

kurmuş olduğu show mutfağında birçok<br />

ünlü şef workshop gerçekleştirerek<br />

katılımcılara keyifli zaman geçirdi.<br />

Konserler, Anadolu lezzet tadımları<br />

ve birçok markanın katılımlarının<br />

olduğu etkinlikte gerçekleşen panelde<br />

Öztiryakiler Yönetim Kurulu Üyesi<br />

Tahsin Öztiryaki katılım sağlayarak<br />

“Dünya Gündeminin Gastronomiye<br />

Etkisi” konu başlığını değerlendirerek<br />

görüşlerini aktardı. Alanda gastronomi<br />

öğrencileriyle ve profesyonel şeflerle<br />

bir araya gelen Tahsin Öztiryaki sektör<br />

hakkında sohbetlerle etkinlikteki<br />

ziyaretini tamamladı.<br />

Marka kalitesiyle büyük ölçekli<br />

lüks otel projeleri, restoran,<br />

kafe vb. gıda işletmeleri,<br />

rezidanslar, devlet ve kamu<br />

binalarının prestij projeleri<br />

gibi birçok projede tercih<br />

edilen Öztiryakiler Türkiye’de<br />

sektöründe en yüksek pazar<br />

payına sahip firma unvanını<br />

koruyor.


82<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

BALIKESIR<br />

KAHVALTI<br />

KONSEPTIYLE<br />

VITRINE ÇIKTI<br />

Tadına doyulmaz lezzetleri ve yöresel<br />

mutfağıyla gastronomi turizminin öne çıkan<br />

rotalarından biri olmaya aday Balıkesir,<br />

2-5 <strong>Haziran</strong> tarihleri arasında düzenlediği<br />

Uluslararası Balıkesir Kahvaltı Festivali ile<br />

gastronomik değerlerini vitrine çıkardı.<br />

Türkiye’yi doyuran, 50 peynirli<br />

şehir Balıkesir’in gastronomi<br />

dünyasında önemli bir yere<br />

gelmesini hedefleyen Uluslararası<br />

Balıkesir Kahvaltı Festivali, GTD-<br />

Gastronomi Turizmi Derneği<br />

koordinasyonunda şehrin coğrafi<br />

işaretli ürünleri de dâhil olmak<br />

üzere yaklaşık 30 çeşit yöresel ürünü<br />

katılımcıların beğenisine sundu. Şehrin<br />

lezzetlerini keşfetme imkânı sunan 4<br />

günlük festival, katılımcılarını lezzetli<br />

bir yolculuğa çıkardı.<br />

Adım adım marka şehre doğru<br />

İki yıl önce başlatılan “Marka Şehir<br />

Balıkesir” konseptinin devam eden<br />

adımlarından biri olan festival,<br />

Balıkesir Valiliği öncülüğünde Balıkesir<br />

Büyükşehir Belediyesi, Güney Marmara<br />

Kalkınma Ajansı, Balıkesir Sanayi<br />

Odası, Balıkesir Ticaret Odası, Balıkesir<br />

Ticaret Borsası, Balıkesir Esnaf ve<br />

Sanatkârlar Odaları Birliği iş birliğinde<br />

yürütüldü. Balıkesir ve Türkiye Aşçılar<br />

ve Pastacılar Birlikleri, Türkiye<br />

Gastronomi Turizmi Derneği, TÜRSAB,<br />

ÇARO, Balıkesir Üniversitesi gibi diğer<br />

birçok kurumun ve paydaşın da katkı<br />

sunduğu festival kapsamında ulusal<br />

ve uluslararası alanda güçlü şeflerin<br />

şovları; yerel halkın, öğrencilerin ve<br />

profesyonellerin katılacağı yarışmalar<br />

düzenlendi. Alanında uzman kişilerin<br />

yer aldığı bilimsel ve teknik paneller<br />

ile tadım söyleşileri gerçekleştirildi.<br />

Ayrıca festival boyunca katılımcılara<br />

Balıkesir’in yöresel ikramları sunuldu.<br />

Balıkesir Avlu Yaşam Merkezi'nde<br />

gerçekleştirilen festivalde kahvaltılık<br />

ürün özelinde imalat yapan gıda<br />

işletmecileri, kahvaltı salonları,<br />

restoranlar, konaklama tesisleri,<br />

turizm acenteleri, kadın kooperatifleri<br />

ve kurumlar stant açtı. Bu kapsamda<br />

festivali renklendirmek, yerel halkın,<br />

çocukların ve gençlerin katılımıyla<br />

coşkusunu artırmak amacıyla çocuk<br />

etkinlikleri, halk oyunları gösterileri ve<br />

sergiler yer aldı.<br />

Kahvaltıyı “Balıkesir” adıyla tanıyın<br />

Balıkesir, 50’nin üzerinde peynir çeşidi,<br />

coğrafi işaretli zeytin ve zeytinyağları,<br />

yüksek kalitede balları, yumurta<br />

üretiminde öncü şehirlerden olması,<br />

çok çeşitte üretebildiği meyve ve<br />

sebzelerden elde edilen yoğun aromalı<br />

reçel ve sosları, ekmek ve otlu hamur<br />

işleri kültürüyle kahvaltılık her türlü<br />

ürünün en yüksek kalitede üretildiği<br />

bir şehir olarak dikkat çekiyor. Tüm<br />

bu özellikleri ile kahvaltı şehri olmayı<br />

hak eden şehir, bu güçlü yönünü ortak<br />

bir çabanın ürünü olarak geliştirilen<br />

“Balıkesir Kahvaltısı” konseptiyle öne<br />

çıkarıyor.


84<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro aktüel<br />

Türk meyve sebzeleri<br />

Hindistan’da görücüye çıktı<br />

2021 yılında ihracatta 3 milyar dolar barajını aşan Türk taze meyve sebze<br />

sektörü ihraç pazarlarını çeşitlendirmek için dünyanın en kalabalık ikinci<br />

ülkesi Hindistan’ı radarına aldı. Yaş meyve sebze sektörünün en büyük ihraç<br />

pazarlarının Rusya Federasyonu ve Ukrayna olduğuna dikkati çeken Ege Yaş<br />

Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, iki ülke arasındaki<br />

savaşın alternatif pazar arayışlarını hızlandırdığını kaydetti. Ege Yaş Meyve Sebze<br />

İhracatçıları Birliği olarak, Taze Kiraz, Üzüm ve Nar Ürünlerinde Hedef Pazarlar<br />

URGE Projesi yürüttükleri bilgisini paylaşan Uçak, Türkiye’den Hindistan’a taze<br />

meyve sebze ihracatının 2021 yılında yüzde 123’lük artışla 31 milyon dolardan<br />

69 milyon dolara ilerlediğini aktardı. Uçak şunları söyledi: “Türkiye’den en çok<br />

ihraç edilen ürün taze elma. Narenciye ürünleri Hindistan’da çok ithal edilen<br />

bir ürün ancak Türkiye’den ithalatları çok az. Narenciye ürünleri ihracatımızı<br />

artırabileceğimizi gördük. Kiraz ihracatımızı geliştirebileceğimiz bir diğer ürün<br />

olarak öne çıkıyor. Taze incir, nar, üzüm, armut ve kivi ihracatımızın Hindistan’a<br />

başlaması için Tarım ve Orman Bakanlığımız gerekli temasları başlatmış<br />

durumda. Bu ürünlerde de karşılıklı anlaşmalar sağlandığı takdirde Türk taze<br />

meyve sebze sektörü çok büyük ve güçlü bir ihracat pazarı kazanmış olacak.<br />

<strong>2022</strong> yılında ihracatta 100 milyon doları aşmayı hedefliyoruz.”<br />

Jura’dan yeni nesil servis hizmeti<br />

Çekirdekten fincana kahve deneyimini<br />

Enplus güvencesi ile Türkiye’deki<br />

kahveseverlerle buluşturan Jura,<br />

şimdi de kullanıcıları için yeni nesil<br />

bir servis hizmeti başlattı. Üsküdar<br />

Validebağ Konakları’nda hizmete açtığı<br />

Jura Hospitality Center ile kullanıcılar,<br />

cihazlarını servise bırakırken, ister<br />

mağazadan alışveriş yapabilecek<br />

isterlerse de kafe bölümünde lezzetli<br />

kahveler eşliğinde dinlendirici vakit geçirebilecek. Burada ayrıca kahve<br />

makinelerinin kullanımı hakkında detaylı bilgi için kahve eğitimleri de<br />

düzenlenecek. Jura Hospitality Center ile ürünleri servise götürmek<br />

de apayrı bir keyfe, eğlenceli bir hafta sonu aktivitesine dönüşeceği<br />

gibi dileyen kullanıcılara ürünleri evden alıp servise götürme hizmeti<br />

de sunulacak. Açılış için İsviçre genel merkezinden Türkiye’ye gelen<br />

Jura Bölge Müdürü Sascha Oliver Hub, “Yalnızca ürünlerimizle<br />

değil hizmetlerimizle de zamanın ruhuna ve kullanıcılarımızın<br />

bizden beklentilerine cevap veriyoruz. Jura Hospitality Center ile<br />

kullanıcılarımıza yeni nesil bir servis hizmeti sunmayı ve müşteri<br />

memnuniyetini artırmayı hedefliyoruz. Buraya gelen kişiler ürünleriyle<br />

ile ilgili tüm sorunlarını kolayca çözüme kavuşturabilecek. Dahası<br />

müşterilerimizi odağımıza alarak hayata geçirdiğimiz bütüncül servis<br />

merkezimizde çok keyifli ve dinlendirici vakit de geçirebilecek.” dedi.<br />

Enfes brunch deneyimi<br />

İstanbul Boğazı’nın Avrupa kıyısında<br />

yer alan ve iki köprüyü de kapsayan<br />

eşsiz manzarasıyla Mandarin<br />

Oriental Bosphorus, Istanbul,<br />

birbirinden benzersiz lezzetlerin<br />

sunulduğu keyifli bir brunch<br />

deneyimi için her pazar günü MO<br />

Brunch’ta misafirlerini ağırlıyor.<br />

Mandarin Oriental Bosphorus,<br />

Istanbul, Boğaz’ın mavi suları ile<br />

bütünleşen yemyeşil terasının etkileyici atmosferinde konuklarını<br />

özenle tasarlanmış dokunuşların damgasını vurduğu benzersiz bir<br />

gastronomi yolculuğuna davet ediyor. Şef Fabio Brambilla’nın hünerli<br />

ellerinden enfes lezzetler, Novikov Istanbul'un dünyaca bilinen suşi<br />

ve deniz ürünleri seçkisi, MO Cake Shop'un ev yapımı tatlıları ve<br />

İtalyan mutfağının sevilen lezzetleriyle donatılan efsanevi MO Brunch<br />

konuklarına keyifli bir pazar günü yaşatıyor. Deniz ürünlerinden<br />

tatlı istasyonlarına, canlı pişirme istasyonlarından şarküterilere,<br />

mezelerden dünya mutfağına birbirinden eşsiz lezzetlerin bir arada<br />

sunulduğu MO Brunch’ta somon wellington, risotto, sushi, creme<br />

brulee gibi dünya mutfağından lezzetlerin yanı sıra geleneksel Türk<br />

mutfağından döner, meze ve tatlı çeşitleri öne çıkıyor.<br />

İyi müzik ve yüzde yüz<br />

eğlenceyle yaza merhaba!<br />

Şehrin eğlence hayatına yön veren The Populist, her ay merakla beklenen DJ<br />

performanslarına yeni isimlerle ve dopdolu bir programla haziran ayında da devam ediyor.<br />

Yapı Kredi bomontiada ve şehrin yeni mahallesi Galataport İstanbul The Populist’te mevsime<br />

enerjik bir başlangıç yapmak isteyen müzikseverler The Populist’in iyi müzik ve yüzde yüz<br />

eğlence sunan takvimiyle keyifli bir ay geçirmeye hazırlanıyor. <strong>Haziran</strong> ayı boyunca performans<br />

sergileyecek isimler arasında bu ay DJ Big Poppa, Güven Yıldız ve Fakı Baba yer alıyor.


86<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro aktüel<br />

La Chaîne des Rôtisseurs<br />

Türkiye Genç Aşçı<br />

Yarışması düzenlendi<br />

1977 yılından bu yana La Chaîne des Rôtisseurs Derneği’nin genç aşçılara<br />

becerilerini uluslararası arenada sergileme fırsatı sunan organizasyonu<br />

“Uluslararası Genç Aşçı Yarışması” nın Türkiye elemeleri 10 Mayıs Salı<br />

günü Le Cordon Bleu ev sahipliğinde Özyeğin Üniversitesi’nde gerçekleşti.<br />

Dernek tarafından genç aşçıları teşvik etmek ve mutfak sanatları<br />

konusundaki deneyim ve yeteneklerini uluslararası rekabet ortamında<br />

paylaşmalarına olanak sunmak amacıyla bu yıl 24.sü düzenlenen<br />

yarışmanın galibi Fairmont <strong>Hotel</strong>’den katılan Musa Karateke oldu.<br />

Türkiye’nin önemli 5 yıldızlı otellerinde ve restoranlarında çalışmakta<br />

olan 27 yaşını aşmamış 10 genç yarışmacının kıyasıya mücadele ettiği<br />

yarışmanın ikincisi Liman İstanbul Galataport’tan Ogün Dağıdır, üçüncüsü<br />

ise Kilimanjaro’dan Baransel Arslan oldu. Musa Karateke, 5-9 Eylül <strong>2022</strong><br />

tarihleri arasında Meksika’da yapılacak uluslararası yarışmada ülkemizi<br />

temsil edecek.<br />

GTD Kırgızistan’da<br />

gastronomi<br />

turizminin<br />

önemini anlattı<br />

Kırgızistan Türkiye Manas Üniversitesi ve T.C. Bişkek Büyükelçiliği<br />

tarafından Turizm Haftası etkinlikleri kapsamında 15 Nisan <strong>2022</strong><br />

tarihinde “Türk Dünyası’nda Turizm İşbirliklerinin Geliştirilmesi”<br />

konulu panel düzenlendi. Kırgızistan ve Türkiye’deki kamu ve özel<br />

sektör kuruluşlarından çok sayıda davetlinin konuşmacı olarak katıldığı<br />

paneli öğrenciler ve sektör temsilcileri ilgiyle takip etti. Oturum<br />

konuşmacılarından Kırgız Tur Operatörleri Derneği Başkanı Sergey<br />

Gluhoverov, pandemi sonrası Kırgızistan turizmi için beklentilerini dile<br />

getirerek, derneğin daha geniş bir yelpazede örgütlenerek daha geniş<br />

kitlelere ulaşmaya çalışacaklarını belirtti. Gastronomi Turizmi Derneği<br />

(GTD) Başkanı Gürkan Boztepe ise, Türkiye’nin gastronomi alanındaki<br />

zenginliklerinin Türk dünyası başta olmak üzere, çok geniş bir coğrafyaya<br />

turizm ve yiyecek içecek sektörleri açısından örnek oluşturduğunu ifade<br />

etti. Boztepe, gastronomide geleneksel kültürün önemine değinirken,<br />

gastronomi ve mutfakla ilgili öğrencilerden gelen soruları yanıtladı.<br />

JW Marriott Bosphorus’a<br />

yeni executive chef<br />

İstanbul’un ilk JW Marriott oteli<br />

özelliğine sahip olan JW Marriott<br />

Istanbul Bosphorus’un yeni Executive<br />

Chef’i gastronomi dünyasının sevilen<br />

ismi Ahmet Eren Gencer oldu. Lise<br />

eğitiminden sonra gastronomi<br />

alanında kariyer edinmek üzere<br />

Gedik Üniversitesi’nde eğitim alan<br />

Gencer, gastronomi bölümünün<br />

yanı sıra Master Cook ve Master<br />

Trainer konularında da eğitimler<br />

gördü. Kariyer hayatına Macrenzi<br />

Restauran’da başlayan ve bu<br />

restoranın hem Capitol hem de<br />

Akmerkez operasyonlarını Demi<br />

Chef olarak 5 yıl boyunca yürüten Gencer, Bodrum Yalıkavak’taki<br />

Cactus Flowers otelin Chef de Party’si olarak çalıştı. Türkiye’deki<br />

çeşitli deneyimlerinden sonra rotasını Kıbrıs’a çeviren ve Cratos<br />

Premium otelin Executive Sous Chef’i olarak kariyer hayatına<br />

devam eden Gencer, 1 sene sonra Bodrum Türbükü’ndeki ünlü<br />

otel Bella Sombra otelin Executive Chef’i oldu. Bodrum’dan<br />

sonra İstanbul’a dönen şef, Butcha Steak House’da Executive<br />

Sous Chef olarak çalıştı. Ardından Cihangir’deki Rose Marine<br />

restoranın Executive Chef’i olan Gencer, 2019 – <strong>2022</strong> yılları<br />

boyunca kariyerine burada devam etti. Birbirinden farklı mutfak<br />

deneyimleri edinmeyi her zaman önemseyen ve her alanda<br />

kendini geliştirmeye değer veren Gencer, steak house alanındaki<br />

tecrübesini Tütsü by Düvee’de Executive Chef olarak da gösterdi.<br />

Kadın baklava ustaları<br />

yetiştiriyor<br />

<strong>2022</strong> yılı içerisinde başlayan eğitim programının katılım, içerik<br />

ve değerlendirme kriterleri ışığında geliştirilerek 2023 yılında da<br />

devam etmesi planlanıyor. Enstitü İstanbul İSMEK ve Karaköy<br />

Güllüoğlu’nun birlikte hazırladığı eğitim programı kapsamında,<br />

öğrencilere Karaköy Güllüoğlu ustaları ve eğitmenlerinin<br />

sunduğu ders içerikleriyle uygulamalı olarak ustalık becerileri<br />

aktarılıyor. Bahçelievler Mutfak Sanatları Okulu’nda bulunan<br />

“Baklava Yapımı Atölyesi” eğitimini başarı ile tamamlayan<br />

katılımcılar, yüzde 80’i kadın olacak şekilde, Karaköy Güllüoğlu<br />

bünyesinde üretim kadrolarındaki ekiplere dahil edilerek İBB<br />

Bölgesel İstihdam Ofisleri aracılığı ile istihdam ediliyor.


88<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro aktüel<br />

Yaz sezonu için açıldı<br />

Boğaz’ın yanı başında yer alan tarz sahibi dekorasyonu, enfes kokteylleri<br />

ve haftanın farklı günlerindeki müzik programlarıyla yaz akşamlarının<br />

en güzel açık hava mekân alternatiflerinden Çırağan Sarayı’nın yazlık<br />

mekanı The 47 Music & Drinks açıldı. Mekân, manzarası ve atmosferi<br />

kadar 47 farklı botanikten yapılmış çeşit çeşit kokteylleri ve onlara eşlik<br />

eden leziz atıştırmalıklarıyla Boğaz’a karşı en güzel gün batımına şahitlik<br />

eden noktalardan birinde yer alıyor. Mekandaki keyif unsurlarından<br />

bir diğeri de canlı müzik ve DJ performansı. Haftanın farklı günlerinde<br />

enfes kokteylleri yudumlarken müziğin ritmini hissetmek isteyenler<br />

canlı müzik ve DJ performansı eşliğinde gecenin keyfini çıkaracak. Yaz<br />

aylarında Boğaz’a karşı keyifle vakit geçirmek isteyenlerin buluşma<br />

noktası olan mekân, pazartesi günleri hariç haftanın her günü açık.<br />

Ayrıca The 47, isminden de esinlenerek, cumartesi ve pazar günleri<br />

öğleden sonra 4 ve akşam 7 saatleri arasında açık olacak.<br />

OCTO’nun lezzetleri<br />

Eylül Paksoy’a<br />

emanet<br />

Marriott Istanbul Bosphorus’ta<br />

misafirlerini ağırlayan OCTO, şef Eylül<br />

Paksoy’un özenle hazırladığı lezzetleri<br />

ile sadece İstanbulluların favori lezzet<br />

adresi olmakla kalmıyor, şehri ziyaret<br />

eden yerli ve yabancı misafirlerin de hem<br />

kenti tanımak hem tarihine eşlik etmek<br />

hem de damaklarda iz bırakan deneyimler<br />

yaşamak istedikleri gastronomi<br />

noktalarının başında geliyor. Lise<br />

eğitiminden sonra MSA’da profesyonel<br />

pastacılık üzerine eğitim gören Paksoy, eş zamanlı olarak Profesyonel<br />

Aşçılık bölümünde de şeflere asistanlık yaptı. Stajını yaptığı Les Ottomans<br />

ile gastronomi alanındaki eğitimini tamamlayan Paksoy, kariyerine<br />

Lufthansa Hava Yolları’nın ortak olduğu havacılık catering firmasında<br />

başladı. Lufthansa, Delta, Korean Air gibi uluslararası hava yolları<br />

şirketlerinin Business ve First Class yemeklerinin hazırlanmasında görev<br />

aldı. Buradaki 5 yıllık kariyerinin ardından 2015 senesinde Türkiye’de<br />

açılan St. Regis’de çalışmaya başlayarak 5 yıl da burada profesyonel<br />

hayatına devam etti. JW Marriott Istanbul Bosphorus’ta ilk açıldığı günden<br />

bu yana görev alan Paksoy, otel bünyesinde misafirlerini ağırlayan<br />

restoranın yeni yüzü olarak gastronomi dünyasındaki başarılarına<br />

yenilerini eklemeye devam ediyor.<br />

<strong>2022</strong>’nin Top<br />

Chef’i belli oldu<br />

Sağlık ve lezzet bir arada<br />

Şaşırtıcı lezzetiyle yaz aylarının vazgeçilmezi haline gelen Shaman’s<br />

Secret Kombuchalar, satış noktalarını artırdı. Otellerin minibarlarının<br />

yanı sıra yaz dönemiyle birlikte pek çok farklı noktada da satışa<br />

sunulan kombuchalar marketlerden yoga stüdyolarına, benzin<br />

istasyonlarından 3. Nesil kafelere kadar pek çok farklı yerde<br />

tüketicilere sağlık ve lezzeti bir arada sunuyor. Özellikle gençlerin<br />

vazgeçilmez içeceği olarak tüm dünyada hızla yayılan kombuchayı<br />

en lezzetli haliyle denemek için en yakın satış noktasından istemek<br />

yeterli!<br />

Sofra/Compass Group Türkiye tarafından bu yıl 8’inci kez düzenlenen “Top Chef <strong>2022</strong>”, 28<br />

Mayıs’ta İstanbul Gastronometro mutfağında gerçekleştirildi. Türkiye genelinde yapılan<br />

bölgesel seçmeler sonucunda büyük final için yarışan şefler, birincilik için kıyasıya bir mücadele<br />

sergiledi. Türkiye çapında 85 şefin yarıştığı bölgesel elemelerde Top Chef <strong>2022</strong>’nin büyük finali<br />

için yarışacak 7 şef belirlendi. Jüri üyeliğini, Le Cordon Bleu Türkiye Direktörü Defne Ertan<br />

Tüysüzoğlu, Moda Deniz Kulübü Genel Müdürü Ayhan Alpakın, Le Cordon Bleu Türkiye Eğitmen<br />

Şefi Luca De Astis, Şef Türev Uludağ, Gastronometro Mutfak Şefi Sinan Dikmen ve Yemek &<br />

Gastronomi Yazarı Eray Kılıç’ın yaptığı Top Chef <strong>2022</strong>’de, birinciliği Bursa Bölge’den Derin Topçu<br />

göğüsledi. Sofra/Compass Group Türkiye’nin birbirinden yetenekli şeflerinin mücadele ettiği<br />

yarışmanın bu yılki konsepti “Sürpriz Zorluklar”dı. Finale kalan 7 profesyonel şef daha önce<br />

belirlenen malzemelerle 60 dakika içerisinde Tavuk Parmigiana yemeği hazırladı. Sürpriz zorluk<br />

ise jürinin, yarışmanın yarısında şeflere yer değiştirerek rakibinin tezgahında devam edeceklerini<br />

söylemeleri oldu. Şeflerin tüm hünerlerini kullanarak hazırladığı menüler, jüri üyeleri tarafından<br />

lezzet, sunum, yaratıcılık, mutfak teknikleri, hijyen gibi kriterler çerçevesinde değerlendirildi.


90<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro aktüel<br />

Balparmak’ın yeni<br />

mezunları sertifikalarını aldı<br />

Balparmak Arıcılık Akademisi, Muğla İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve<br />

Menteşe Halk Eğitim Merkezi ile yaptığı işbirliği çerçevesinde arıcılık<br />

mesleğinin sürdürülebilirliğine katkı sağlamak, kaliteli ve verimli,<br />

katma değerli arı ürünlerinin üretimini artırmak hedefiyle sürdürdüğü<br />

çalışmalarına bir yenisini daha ekledi. Balparmak Arıcılık Akademisi<br />

çatısı altında gerçekleştirilen eğitimlerde arıcı adaylarına arı ırkları ve<br />

özelliklerinden arıcılığın ülke ekonomisindeki yerine, bal hasadı ve balın<br />

işlenmesinden apiterapiye, zararlılar ve hastalıklarla mücadeleden<br />

arıcılıkta mevsimsel bakım işlerine farklı konularda önemli bilgiler Dr. Ali<br />

İhsan Öztürk tarafından aktarıldı. 9 Mayıs’ta başlayan teorik ve uygulamalı<br />

eğitimlerin ardından 6 kadın 7 erkek toplam 13 yeni arıcı adayı eğitimlerini<br />

başarıyla tamamlayarak sertifika almaya hak kazandı.<br />

Hoşseven A.Ş. tescilli markası Hosse'yi<br />

tüketicileriyle buluşturuyor<br />

Çok yakında evlerdeki mutfakların yanı<br />

sıra, otel ve restoran mutfaklarında<br />

ve sunumlarında Hosse ürünlerini<br />

görebileceğiz. Pratik ve işlevsel<br />

ürün formları, üstün dayanıklı dış yüzey<br />

performansı, ekstra yapışmaz iç emaye yüzeyleri<br />

ile Hosse markası endüstriyel mutfakların tüm<br />

gereksinimlerine uzun yıllar cevap verebilecek ürünlere<br />

sahiptir. Keyifle pişirilen ve zevkle servis edilen yemeklerde en<br />

büyük yardımcınız Hosse döküm demir mutfak gereçleridir.<br />

Türkiye’nin yeni döküm demir pişirme grubu üreticisi olan Hoşseven<br />

A.Ş., tescilli markası Hosse'yi pek yakında Türk ve dünya tüketicilerinin<br />

beğenisine sunmaya hazırlanıyor. Tava, tencere, sunum ve endüstriyel<br />

kullanım için özel dizayn edilen Hosse markalı ürünlerin yanı sıra;<br />

private label üretimler de yapabilen Hoşseven A.Ş.,60 yıllık geçmişi,<br />

kalite-müşteri odaklı hizmet anlayışı ve ileri teknolojisiyle üretim<br />

faaliyetlerini sürdürüyor. Bursa’daki 20 bin metrekarelik yeni üretim tesisi<br />

ve Türkiye’nin her ilindeki bayileri ve servis noktaları ile müşterilerine<br />

inovatif ürünler ve nitelikli hizmet sunan firmanın ürün yelpazesinde<br />

pelletli ısıtıcılar, katı yakıtlı kazanlar, katı yakıtlı kalorifer sobaları,<br />

açık alan radyant ısıtıcılar, doğalgaz sobaları, katı yakıtlı sobalar, soba<br />

aksesuarları, döküm ve emaye parçalar, döküm demir<br />

pişirme grubu ürünleri ve ankastre ürünler<br />

bulunuyor. Türkiye’deki standartları<br />

yükseltmekle kalmayıp, son yıllarda ihracata<br />

da ağırlık veren Hoşseven, bugün 30’dan<br />

fazla ülkeye ihracat yapıyor.<br />

Türkiye'nin en iyi<br />

zeytinyağları Japonya'da<br />

seçildi<br />

Her yıl<br />

Japonya'nın<br />

başkenti<br />

Tokyo'da<br />

gerçekleştirilen<br />

ve dünyanın<br />

en prestijli<br />

zeytinyağı<br />

yarışmaları<br />

arasında gösterilen Japan Olive Oil Prize (JOOP), <strong>2022</strong>'nin en iyi<br />

sızma zeytinyağı ürünlerini ve ürünlerin kimliğini yansıtan en iyi<br />

tasarımları, 16 Mayıs'ta Tokyo'da açıkladı. Bu sene 10. kuruluş<br />

yıldönümünü 21 farklı ülkeden 500 katılımcı ile kutlayan JOOP<br />

Zeytinyağı Ödülü ve JOOP Tasarım Ödülü jürilerinde, Uluslararası<br />

Jüri unvanlı zeytinyağı tadımcısı Birsen Pehlivan ve gıda<br />

tasarımına yönelik çalışmalarıyla tanınan endüstriyel tasarımcı<br />

Sibel Kutlusoy da Türkiye'yi temsilen görev aldı. Dünya zeytinyağı<br />

pazarının önemli merkezleri arasında yer alan ve Japonya'daki<br />

İtalya Ticaret Odası sponsorluğunda düzenlenen JOOP Ödülü'nde<br />

seçilen zeytinyağları, dünya pazarında önemli bir fırsat yakalamış<br />

oluyor. Titizlikle yürütülen tadımlar sonucunda Organik,<br />

Monovaryete, Blend ve Aromalı başlıklarında yarışan zeytinyağları<br />

içerisinde ülkelerinin en iyileri ve sınıfının en iyileri seçildi, ayrıca<br />

altın madalya ve gümüş madalya alanlar belirlendi. Buna göre<br />

Hermus Memecik, Türkiye'nin en iyisi olurken, Türkiye'den<br />

toplam 35 üreticinin çeşitli ürünleri altın ve gümüş madalya<br />

ödülüne layık bulundu.<br />

Bu muazzam tadı tüm<br />

misafirleriniz denemeli<br />

Seğmen Kakaolu<br />

Fındık Ezmesi<br />

İşletmeler için müşteri<br />

memnuniyeti her şeyden<br />

önce gelir. Oteller, yurtlar,<br />

cafeler, restoranlar ve<br />

hizmet sektöründe bulunan<br />

çok daha fazla işletme,<br />

misafirlerini Seğmen kalitesi<br />

ile memnun ediyor. Dört<br />

mevsim boyunca tercih edilen<br />

Seğmen Kakaolu Fındık Ezmesi,<br />

deneyenleri kendisine hayran<br />

bırakıyor. Kakao ve fındığın enfes<br />

buluşması olan Seğmen Kakaolu Fındık Ezmesi; 20 g, 30<br />

g cam kavanoz, 40 g tüp, 300 g tüp, 350 g cam kavanoz 1000<br />

g kova gibi farklı ölçeklerde arz ediliyor. Siz de işletmenizi<br />

Seğmen markalı ürünler ile buluşturarak markanızın değerini<br />

artırabilirsiniz. Bunun için bulunduğunuz ilin Seğmen bölge<br />

temsilcisi ile iletişime geçmeniz yeterli!


92<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

fuar<br />

THE<br />

HOTEL<br />

SHOW<br />

DUBAI<br />

SEKTÖRÜ<br />

AĞIRLADI<br />

The <strong>Hotel</strong> Show Dubai'nin bu yılki organizasyonu, pandemi sonrası canlı bir geleceğe<br />

hazırlan ağırlama sanayinden çok sayıda ziyaretçiyi ağırladı. <strong>Hotel</strong> & <strong>Restaurant</strong> dergisi<br />

fuarda etkin bir şekilde dağıtıldı.<br />

Türkiye’den 12 firmanın da katıldığı<br />

Orta Doğu'nun MENA bölgesindeki<br />

otel ve konaklama endüstrisi için<br />

en büyük ve en uzun süredir devam<br />

eden fuarı, eş zamanlı organize ettiği<br />

tüm etkinliklerinde 22.000'den fazla<br />

ziyaretçiyi ağırladı ve bu önemli fuarda<br />

bölgesel ve küresel katılımcıları bir<br />

araya getirdi.<br />

Ziyaretçilerin %20'si uluslararası<br />

pazardan<br />

Fuarı organize eden dmg events<br />

firmasının Tasarım ve Otelcilikten<br />

Sorumlu Başkan Yardımcısı Elaine<br />

O'Connell şunları söyledi: “Bu etkinliğin<br />

yalnızca bölgeden değil, küresel<br />

ölçekte de insanları nasıl bir araya<br />

getirmeye devam ettiğini görmekten<br />

gurur duyuyoruz. The <strong>Hotel</strong> Show'daki<br />

toplam ziyaretçilerimizin %20'sinin<br />

uluslararası pazardan, %80'inin<br />

ise BAE'den gelmesi pandemiyi<br />

takiben yeni bir aşamaya geçerken,<br />

yüz yüze bağlantıların öneminin her<br />

zamankinden daha önemli olduğunu<br />

ve iş birliğinin önemini gösteriyor. Bu<br />

durum sektörün toparlanmasının da<br />

önemli bir unsurudur. Ayrıca, yenilik,<br />

sürdürülebilirlik ve teknolojiyi tartışmak<br />

için ağırlama endüstrisinin her yönünü<br />

bir araya getiren The Leisure Show ve<br />

HITEC Dubai ile birlikte INDEX <strong>2022</strong><br />

ve Workspace aracılığıyla tasarım<br />

ve iç mekan trendlerindeki en son<br />

gelişmeleri sergilemekten mutluluk<br />

duyuyoruz.”<br />

Otel Ürünleri Ltd. Ferdi Uzun - Perşin Yağımlıoğlu<br />

Lazoğlu Bıçak -Recai Aktürk<br />

Altuntop Makina CEO<br />

Salwan Naji<br />

Göreme Horeca Ekipmanları -<br />

Hüseyin Cengiz İpek Porselen - Cevat Ay İrear Porselen - Ersan Tığlı DRF Contract Genel Müdürü Daraf Sabaz - Harun Şengül


Uğur Yılmaz<br />

“Hem BAE’ye<br />

hem Türk<br />

ekonomisine<br />

katkı sağladı”<br />

1986 yılından beri özel konutlardan<br />

kafe, restoran ve otel gibi halka<br />

açık alanlara kadar geniş yelpazede<br />

mobilya çözümleri sunan 5A<br />

Design, Moben Mobilya çatısı altında<br />

The <strong>Hotel</strong> Show Dubai'de <strong>2022</strong><br />

koleksiyonunu sergiledi.<br />

The <strong>Hotel</strong> Show Dubai'nin keyifli ve<br />

yüksek tempolu geçtiğini dile getiren 5A<br />

Design Genel Müdürü Uğur Yılmaz fuarı<br />

şu şekilde değerlendirdi: “Moben Mobilya<br />

olarak 5A Design markamızla katıldığımız<br />

fuarda sektörden profesyonellerin ve<br />

distribütörlerin bize ulaşma imkanı<br />

oldu. Keyifli ve yüksek tempolu bir fuar<br />

geçirdiğimizi söyleyebilirim. Sadece<br />

BAE değil, farklı ülkelerden misafirlerle<br />

görüşerek potansiyel projeler ve müşteri<br />

portföyü oluşturduk. <strong>2022</strong> koleksiyonumuza<br />

ait yeni tasarımların yer aldığı sandalye,<br />

berjer, masa ve koltuk ürün gruplarını<br />

en iyi şekilde sunmaya gayret ettik. Kendi<br />

tasarımlarını ve üretimini gerçekleştiren bir<br />

firma olarak ürünlerimize olan ilgi ve beğeni<br />

de bizi memnun etti.”<br />

5A Design'ın dünyanın birçok yerine<br />

ihracat yapan bir firma olduğunu ve<br />

BAE ile iyi ilişkilerin fuara katılım<br />

motivasyonu ve ihracat yoğunluğunu<br />

olumlu şekilde etkilediğini belirten<br />

Yılmaz, “BAE’de Türk menşeli ürünlere<br />

olan ilgi ve popülerleşmeyle önümüzdeki<br />

dönemlerde bu bölgede daha çok proje<br />

gerçekleştireceğimizi öngörebiliyoruz. Fuar<br />

hem BAE’ye hem Türk ekonomisine katkı<br />

sağlayan çok yararlı bir etkinlikti.” dedi.<br />

Pandemiden sonra özellikle açık hava<br />

mekanlarına oluşan yoğun ilgi ile outdoor<br />

mobilyaya olan ihtiyacın arttığını ve bu<br />

alanda ciddi taleplerle karşılaştıklarını<br />

kaydeden Yılmaz, “5A Design outdoor<br />

koleksiyonumuzu genişleterek aynı<br />

zamanda kişisel alanı önemseyen<br />

tasarımlarla post pandemi trendini<br />

yakalayacak adımlar atmayı planlıyoruz.<br />

Bunun yanında nitelikli kumaşlar ve<br />

dayanıklı hammaddelerle birlikte mobilyada<br />

inovatif malzemelerin önümüzdeki<br />

dönemlerde daha fazla ön plana çıkacağını<br />

ekleyebilirim.” diye konuştu.<br />

Ayşe<br />

Toraman<br />

“Özel tasarım<br />

ürünlerimizle<br />

ilgi odağı olduk”<br />

2008 yılında Türkiye merkezli<br />

kurulan, ulusal ve uluslararası<br />

pazarlara mobilya üretimi yapan<br />

Marya Design; oteller, restoranlar,<br />

kafeler, hastaneler, ev ve<br />

villalar gibi her türlü konaklama<br />

işletmesine sunduğu profesyonel<br />

çözümleriyle dikkat çekiyor.<br />

Tüm hareketli ve sabit mobilya<br />

üretimleri Marya Design’ın en<br />

yeni teknolojilerle donatılmiş<br />

fabrikasında üretiliyor.<br />

İtibar Kıyaklı<br />

“Daha<br />

inovatif<br />

ürünlere<br />

yönelmemiz<br />

gerektiğini<br />

gördük”<br />

1974 yılında kurulan, bugün<br />

mobilya sektörünün önde gelen<br />

markalarından biri olarak<br />

konumlanan Solenne, yaşamdan ve<br />

doğadan ilham alan bakış açısıyla<br />

üretim faaliyetlerine devam ediyor.<br />

The <strong>Hotel</strong> Show Dubai'nin verimli geçtiğini<br />

belirten Solenne Dış Ticaret Müdürü<br />

İtibar Kıyaklı, “Pandemi sonrası açılmaya<br />

başlayan piyasanın etkisiyle ve uzun aradan<br />

sonra katılımcı firmaların talebiyle yoğun<br />

bir organizasyon oldu.” dedi.<br />

Fuarda otel mobilyalarını sergilediklerini<br />

anlatan Kıyaklı; kalite, fiyat ve üretim<br />

Geçmişin zarafetini modernize ederek<br />

yaşam alanlarına taşıyan Marya Design, The<br />

<strong>Hotel</strong> Show Dubai'de özel tasarım salon<br />

oturma grupları, koltuk, kanepe ve sehpa<br />

gibi ürünlerinin yanı sıra dış mekan oturma<br />

gruplarıyla ilgi odağı oldu. Son altı senedir<br />

Dubai halkının Türk ürünlerine beğeni ile<br />

yaklaştığını ve severek kullandığını belirten<br />

Marya Design Genel Müdürü Ayşe Toraman,<br />

ancak petroldeki artış ve Rusya - Ukrayna<br />

Savaşı'nın piyasaları olumsuz etkilediğini,<br />

dolayısıyla şu an için yeni yatırım planlarının<br />

olmadığını da sözlerine ilave etti.<br />

süreçlerinde avantajlı bir firma olmanın<br />

ayrıcalığıyla olumlu geri dönüşler aldıklarını<br />

kaydetti. Fuarın katılımcılara gelecek mobilya<br />

trendleriyle ilgili ciddi sinyaller verdiğinin<br />

altını çizen Kıyaklı, “Fuarda daha inovatif<br />

ürünlere yönelmek gerektiğini gördük.<br />

Pandeminin etkisiyle hijyenik ortamlar,<br />

bireysel ürün kullanımları ve otel apartment<br />

tarzında konaklamaya yönelik projelerle<br />

karşılaştık. Bu nedenle ilerleyen dönemlerde<br />

ürün geliştirme ve uygulamada süreci takip<br />

etmemiz gerektiğini gördük.” dedi. Kıyaklı<br />

Afrika ve Asya bölgesinde depo ve mağaza<br />

yatırımlarını başlattıklarını belirterek, “Hem<br />

Körfez hem de Afrika ülkelerine daha hızlı<br />

ve düzenli sevkiyat için projeler geliştirmeye<br />

devam ediyoruz.” bilgisini paylaştı.<br />

Türkiye-BAE arasındaki olumlu siyasi<br />

gelişmelerin ticarete yön verdiğini vurgulayan<br />

Kıyaklı, “İlişkilerin düzelmesi sonrası talepler<br />

arttı. <strong>2022</strong> için koyduğumuz hedeflerde zaten<br />

bu düzelmeleri öngördüğümüz için farklı bir<br />

hedefe yönelmeden devam ediyoruz.” dedi.


94<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

fuar<br />

JUMBO ORTADOĞU’NUN<br />

EN PRESTIJLI FUARINDA<br />

DIKKATLERI ÜZERINE ÇEKTI<br />

Otel ve restoran sektörünün lider isimleri arasında yer alan Jumbo, Ortadoğu’da ürünleri<br />

ile adından söz ettirdi. Dünyanın en önemli uluslararası organizasyonlarından biri olan<br />

The <strong>Hotel</strong> Show Dubai Fuarı’nda, sektörün beğenisini kazanmış ürünlerini ve HoReCa için<br />

hazırladığı yeni koleksiyonlarını sergileyen Jumbo, katılımcılar tarafından tam not alırken<br />

global bağlantılarını da güçlendirdi.<br />

Sofra ve mutfak kategorisinin lider<br />

markası olan Jumbo; 24-26 Mayıs<br />

tarihleri arasında Dubai Dünya<br />

Ticaret Merkezi’nde düzenlenen, her<br />

yıl binden fazla misafiri ve otelcilik<br />

sektörünün paydaşlarını ağırlayan<br />

The <strong>Hotel</strong> Show Dubai Fuarı’nda bir<br />

kere daha iddiasını ortaya koydu. 75<br />

yıldır zamansız ve özgün tasarımları<br />

ile fark yaratan Jumbo, fuarda sektör<br />

yatırımcısı ve yeme&içme hizmetlerinin<br />

bölgesel ve küresel tedarikçileri ile bir<br />

araya geldi. Sofra grubundan sunum<br />

ekipmanlarına, pişirme grubuna kadar<br />

geniş ürün portföyü ile yar alan Jumbo,<br />

HoReCa’daki başarısını bu kez de farklı<br />

bir coğrafyada sergileme imkanı buldu.<br />

Özellikle Orta doğu pazarı için önemli<br />

bir girişim niteliği taşıyan bu önemli<br />

fuarda Türkiye’yi temsil eden tek Türk<br />

markası olmanın da gururunu yaşadı.<br />

Dünyanın en dikkat çeken ve hızla gelişen otel konaklama pazarlarından<br />

biri olan Dubai’de <strong>2022</strong> koleksiyonu ile büyük ilgi gören Jumbo, bu<br />

bölgedeki çalışmalarını yoğunlaştırarak sürdürmeye devam edecek.


TAHSIN ÖZTIRYAKI<br />

BAE’NIN TÜRK MALLARINA<br />

ILGISINI ‘TURIZM’ YÜKSELTECEK!<br />

Yenilikçi yaklaşımıyla birlikte dünya genelinde gelişen ve değişen teknolojiyi yakından<br />

takip eden Öztiryakiler, sektörüne yeni ürünler kazandıracak çalışmaları gündeminde<br />

tutarak profesyonellerin mutfaklarda en büyük yardımcısı oluyor.<br />

Ozti olarak yurt dışında gastronomi<br />

profesyonelleri ve iş ortaklarını bir<br />

araya getiren fuarlarda var olmaya<br />

dikkat ettiklerini söyleyen Öztiryakiler<br />

Yönetim Kurulu Üyesi Tahsin Öztiryaki,<br />

“The <strong>Hotel</strong> Show Dubai, beklentilerimizi<br />

karşıladı ve oldukça hareketli geçti.<br />

Halihazırda bulunan bayilerimiz ve<br />

yeni ortaklık sağladığımız görüşmeleri<br />

gerçekleştirme fırsatımız oldu. Bizler<br />

Ozti markasıyla yıllardır bu ülkeye<br />

ihracat yapmaktayız. Bildiğimiz bir<br />

pazar. Fuarlar ve canlı buluşmalar<br />

ilişkilerimizi pekiştirmek için iyi bir<br />

ortam sağlıyor. Endüstriyel mutfak<br />

ürünlerimizden pişirme cihazları,<br />

soğutma üniteleri, bulaşık makineleri ve<br />

set üstü mutfak ekipmanlarımızı fuarda<br />

ziyaretçilerimizle buluşturduk. Ülkenin<br />

yemek kültürüne hakim olduğumuz<br />

için, ürünlerimizle teknolojik<br />

çözümler sunuyor, çalışmalarımızı<br />

bu yönde şekillendirebiliyoruz. Bu<br />

konuda diğer ülkelere göre oldukça<br />

avantajlı durumdayız. Ürünlerimizin<br />

kalitesi ziyaretçiler ve iş ortaklarımız<br />

tarafından takdir görürken, gelecekte<br />

de profesyonel ürünlerimizi tercih<br />

edeceklerini belirttiler.” diye konuştu.<br />

“Güvenle büyüyen firmayız”<br />

Fuarın önümüzdeki dönem trendlerine<br />

ilişkin önemli sinyaller verdiğinin<br />

altını çizen Tahsin Öztiryaki, markanın<br />

geleceğe dair yol haritasını ise şöyle<br />

çizdi: “A’dan Z’ye tüm endüstriyel<br />

mutfak gereçlerini üreten ve tedarik<br />

eden bir firma olarak, mutfağı bir bütün<br />

olarak görüyor ve içerisinde yer alan<br />

tüm cihazlara aynı oranda odaklanıp en<br />

iyisini üretiyoruz. Bir yandan var olan<br />

projelerimiz devam ederken bir yandan<br />

da yeni projelerimizin yapılandırılmaları<br />

sürüyor. Yerli ürünleriyle öne çıkan<br />

bir markayız. Sadece ülkemizde değil,<br />

dünyada bu kadar çeşitliliğe sahip<br />

ürünü, tek bir çatı altında üretimini<br />

yapan sektöründe tek firmayız.<br />

Buzdolabından bulaşık makinesine,<br />

pişiricilerden fırınlara kadar 2000’den<br />

fazla cihaz ve 5000’i aşkın ürünümüzle<br />

tüm proje ve ihtiyaçların çözüm<br />

ortağıyız. Üretimde yatırımlarımıza<br />

devam ediyoruz. Çorlu’daki yeni<br />

fabrikamızda gerçekleştirdiğimiz<br />

yatırımla yeni teknolojiye sahip üretim<br />

hatlarımızda kapasite artışına gidiyoruz.<br />

Şu anda yaptığımız yeni ürün sayımız<br />

oldukça fazla. Patentini aldığımız ürün<br />

sayımızı her geçen gün artırıyoruz. Ar-<br />

Ge merkezimizle verdiğimiz hizmetlerle<br />

dünyada kendimizden oldukça fazla söz<br />

ettiriyoruz. İş ortaklarımız, fabrikamızı<br />

ziyaretlerinde kapasitemizi, çalışma<br />

hızımızı, kalitemizi ve teknolojimizi<br />

gördüklerinde çok etkileniyor ve<br />

ayrılmaz bir parçamız oluyorlar.<br />

Ve bizim gelişmemizin altında bize<br />

olan güven, ürünlerimizin kalitesi ve<br />

dünyanın her yerinde satacağımız ürün<br />

standartlarına sahip belgelerimiz var.”<br />

Tahsin Öztiryaki, bir dünya markası<br />

olarak yurt dışı ortaklarının kalite ve<br />

beklenti taleplerini tam anlamıyla<br />

karşılamanın markayı küresel<br />

pazarda ileriye taşıdığını ifade ederek,<br />

“Dolayısıyla yıllardır elde ettiğimiz<br />

güvenle her zaman büyüyen firmayız.<br />

İhracat rakamlarımıza baktığımızda<br />

da ülkemizde kendi sektöründe en<br />

fazla ülkeye ihracat yapan markayız.<br />

Her yıl olduğu gibi bu yıl da ihracattaki<br />

başarımızla metalik yıldızları 1. lik<br />

ödülünüe sahip olduk.” şeklinde<br />

konuştu.<br />

“Turizmin yükselmesi, BAE’nin<br />

Türk mallarına ilgisini artıracak”<br />

Türkiye - BAE arasındaki olumlu<br />

gelişmelerin iki ülke arasındaki<br />

tüm ticareti olduğu gibi sektörü de<br />

olumlu etkilediğini belirten Öztiryaki,<br />

“Artık devlet kurumları da Türk malı<br />

ürünlerini kullanacaklarını belirttiler.<br />

İlişkilerin düzelmesiyle yerel halk da<br />

Türk mallarını daha çok tercih etmeye<br />

başladı. Gümrükte de daha akıcı bir<br />

ticaret olacağı kanaatindeyiz.” dedi.<br />

Öztiryaki, bununla birlikte iki ülke<br />

arasındaki turizmin de yükselen bir ivme<br />

kazanmasının BAE’nin Türk mallarına<br />

olan ilgisini artıracağı görüşünde<br />

olduğunu paylaşarak şöyle devam etti:<br />

“İki ülke arasındaki politik ilişkilerin<br />

iyileşmesi ve ülkelerin ticaretinin<br />

artmasıyla beraber, BAE’nin kültürünü<br />

yakından tanımamız, ülkemizi Çin’den<br />

ve Avrupa’dan daha avantajlı konuma<br />

getiriyor. Avantajlarımızı doğru bir<br />

şekilde kullanmamız, aramızdaki<br />

ticaretin gücünü artıracaktır. Bu olumlu<br />

gelişmelerin ihracat rakamlarına<br />

olumlu yansıyacağını düşünüyoruz. Bu<br />

da ihracattaki hedeflerimizi yükseltiyor.”


96<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

fuar<br />

Index, tasarım konuşmaları, atölye<br />

çalışmaları, zirve ve konferanslar<br />

gibi eş zamanlı etkinlikleriyle her<br />

zaman iç tasarım işi için harika bir<br />

mekan olmuştur. İstanbul Dergi Grubu<br />

olarak 20 yılı aşkın süredir bu prestijli<br />

fuarın medya partneriyiz. Bu yıl fuarın<br />

daha işlevsel olduğuna ve oldukça<br />

iyi performans gösterdiğine tanık<br />

olduk. Covid-19 etkilerinin çoğunun<br />

ortadan kalkmasıyla, fuarın büyük bir<br />

ticaret hacmi oluşturması bekleniyor.<br />

Tüm ağırlama, tasarım ve teknoloji<br />

yelpazesini kapsayan INDEX Dubai,<br />

ev, otel, ofis ve eğlence sektörleri<br />

için mükemmel bir teklif sunan The<br />

<strong>Hotel</strong> Show Dubai ile birlikte yapıldı.<br />

Sektörün lider fuarı, 23-25 Mayıs <strong>2022</strong><br />

tarihleri arasında Dubai Dünya Ticaret<br />

Merkezi'nde başarıyla gerçekleştirildi.<br />

INDEX, 1991'den beri bölgesel alıcıları<br />

küresel tedarikçiler, markalar ve<br />

üreticilerle buluşturuyor. Etkinlik,<br />

her yıl binlerce ciddi alıcıyı çekerek<br />

profesyoneller ve yenilikçi düşünürler<br />

için ağ kurma, keşfetme ve iş yapma<br />

INDEX <strong>2022</strong> DUBAI'DE<br />

DÜZENLENDI<br />

30 yılı aşkın süredir iç tasarım ve donanım sektörünü buluşturan Index Dubai,<br />

sektörün önde gelen profesyonellerinin katılımıyla Dubai Dünya Ticaret Merkezi'nde<br />

gerçekleştirildi.<br />

konusunda rakipsiz bir fırsat sunuyor.<br />

Orta Doğu, akla gelebilecek her tür<br />

tasarım, stil ve konsepte sahip, büyüyen<br />

ve değişen bir manzara ile dünyadaki<br />

diğer herhangi bir iç pazardan farklı<br />

olmaya devam ediyor. Bu nedenle<br />

INDEX'e güvenen alıcılar için fuar,<br />

bu olağanüstü pazarda doğrudan ve<br />

kapsamlı erişim sunuyor; kontrat<br />

mobilyalardan aksesuarlara, dekorlara<br />

ve sınırlı sayıda üretilen parçalara<br />

kadar her şeyi tedarik etmek için çok<br />

uygun bir ortam sunuyor.<br />

İndeks tasarım konuşmaları<br />

Fuar bünyesinde yer alan INDEX Design<br />

Talks etkinliğinde, ilham verici iç<br />

mimarları, ünlü bölgesel mimarları ve<br />

endüstrinin dört bir yanından en önde<br />

gelen yenilikçi düşünürleri bir araya<br />

getirerek en son trendler ve yenilikler<br />

hakkında fikir alışverişinde bulundu.<br />

İş tasarım zirvesi<br />

Bölgedeki en iyi projelerden<br />

bazılarının endüstriyel tasarımcıları,<br />

liderleri ve yenilikçi düşünürleri<br />

tarafından yönetilen Work Design<br />

Summit, iş tasarımındaki en son<br />

bilgileri öğrenmek, ağ oluşturmak<br />

ve keşfetmek için ideal bir platform<br />

sağlıyor. Bu etkinlik de sektörde çalışan<br />

profesyonellerden büyük ilgi gördü.<br />

Lucenti - Osman Bulut<br />

BG Group - Oğuzhan Özbey, Ferşad Nasiri


Arkın Çetinalp<br />

“Dubai'de<br />

showroom açmayı<br />

hedefliyoruz”<br />

1984 yılında avize taşı imalatı ve dekoratif<br />

aydınlatma ürünleriyle başladığı<br />

üretim yolculuğuna bugün Türkiye’nin<br />

önde gelen firmalarından biri olarak<br />

devam eden Songül Aydınlatma, ismini<br />

dünyaca bilinen ve kullanılan bir marka<br />

haline getirme misyonuyla hareket<br />

ediyor. 2019 yılı itibariyle dünyanın en<br />

büyük kristal üreticisi Asfour Crystal’ın<br />

Türkiye distribütörlüğünü de alan firma,<br />

dünyadaki aydınlatma sektöründe<br />

bir Türk firması olarak yer almayı ve<br />

öncülük etmeyi hedefliyor.<br />

The <strong>Hotel</strong> Show Dubai'nin harika<br />

geçtiğini ve 900’ün üzerinde<br />

müşteri adayı ile görüştüklerini<br />

dile getiren Songül Aydınlatma<br />

Genel Koordinatörü Arkın Çetinalp,<br />

fuarda klasik ve modern ürün<br />

gruplarını sergilediklerini söyledi.<br />

Ürün çeşitliliği fazlalığı sebebiyle<br />

gurur veren güzel yorumlar<br />

aldıklarını anlatan Çetinalp,<br />

“Heyecanlı görüşmeler oldu.<br />

Şu an ziyaretlerinden ve güzel<br />

yorumlarından dolayı müşteri<br />

adaylarımıza teşekkür yazısı<br />

hazırlıyoruz.” dedi.<br />

Fuarda önemli görüşmeler<br />

yaptıklarını ve iyi teklifler aldıklarını<br />

ifade eden Çetinalp, “Bu teklifleri<br />

değerlendirip ülkemiz ve bizim için<br />

en hayırlısını tercih edip, yolumuza<br />

emin adımlarla devam edeceğiz.<br />

Harika projeler var. Bu projelerin<br />

fiyat teklifi çalışmalarına hızlı bir<br />

şekilde başladık. Fuardaki müşteri<br />

adaylarımız üretim tesislerimizi<br />

görmek için Türkiye’ye ziyarete<br />

geleceklerdir.” dedi.<br />

Bu yılın dördüncü çeyreği gibi<br />

Dubai’de aydınlatma ürünlerini<br />

sergilemek için bir showroom<br />

Berrak Yarar<br />

“BAE'de yeterli<br />

çeşitte kaliteli<br />

ahşap bahçe<br />

salıncağı yok”<br />

Üretim faaliyetlerine 1995<br />

yılında Çanakkale’de başlayan,<br />

ilk 10 yılında iç mekan mobilya<br />

imalatına ağırlık veren Pemode<br />

Mobilya, 2005 yılı itibariyle dış<br />

mekan mobilya üretimini başlattı.<br />

‘Swingroo’ markası altında<br />

‘mükemmel modern zaman<br />

salıncakları’ üretimini hedefine<br />

koyan mobilya firması, 2018 yılı<br />

itibariyle uluslararası pazarda<br />

varlığını gösteren idealist bir<br />

marka olarak Aida Swings'i<br />

piyasaya sundu.<br />

açmayı hedeflerine koyduklarını dile getiren<br />

Çetinalp, 2023'te gerçekleşecek fuar için<br />

de şimdiden yerlerini ayırttıklarını söyledi.<br />

Fuardaki ziyaretçi sayısı ve iş potansiyelinin,<br />

son dönemdeki Türkiye - BAE arasındaki<br />

olumlu gelişmelerinin bir kanıtı olduğunu<br />

vurgulayan Çetinalp, “Aydınlatma sektörü<br />

2021 yılında ihracat rekoru kırdı, <strong>2022</strong><br />

yılında bu rekoru egale edecektir. Hedefimiz<br />

2021 yılı cirosunun çok üstüdür.” dedi.<br />

Sofistike, zamansız ve çağdaş tasarım ürünleriyle<br />

öne çıkan ahşap bahçe salıncağı üreticisi, The<br />

<strong>Hotel</strong> Show Dubai’de ise inovatif ürünleriyle<br />

göz doldurdu. Fuarın iş fırsatları açısından çok<br />

verimli geçtiğini belirten Pemode Yetkilisi Berrak<br />

Yarar, ziyaretçilerden olumlu geri bildirimler<br />

aldıklarını aktardı. BAE pazarında kaliteli ahşap<br />

bahçe salıncağı alanında yeterli ürün çeşidinin<br />

bulunmadığına kanaat getiren Yarar, “Ancak<br />

talebin de oldukça fazla olduğunu gördük.<br />

Gelecek yıl tekrar fuara katılıp hem mevcut<br />

müşterilerimizle iş potansiyelini artırmayı hem<br />

de yeni iş birlikleri kurmayı planlıyoruz.” dedi.<br />

Berrak Yarar, son yıllarda iki ülke arasındaki<br />

olumlu gelişmelerin firma faaliyetlerine fayda<br />

sağladığını da dikkat çekerek, Avrupa odaklı<br />

ihracatçı bir üretici olmalarına rağmen BAE’de<br />

de satış potansiyeli olduğunu gördüklerini ve<br />

önümüzdeki dönem hedeflerini bu doğrultuda<br />

revize ettiklerini sözlerine ekledi.


98<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni mekan<br />

NOBU<br />

ŞIMDI BODRUM‘DA<br />

Ünlü oyuncu Robert De Niro ve Şef Nobu Matsuhisa’nın ortağı olduğu<br />

Nobu <strong>Restaurant</strong>, Bodrum Loft’ta açıldı. Japon mutfağının dünyaca<br />

ünlü temsilcisi Nobu, İstanbul’daki başarısını tüm ekibiyle Bodrum’a da<br />

taşıyor.<br />

New York’tan dünyaya yayılan<br />

efsanevi Nobu <strong>Restaurant</strong>,<br />

İstanbul’daki birinci yılını<br />

kutlarken, Türkiye’de ikinci restoranını<br />

açtı. Gölköy’de yer alan Loft’un<br />

içerisinde konumlanan Nobu, eşsiz<br />

lezzetlerini ve ambiyansını Bodrum’la<br />

buluşturdu. Nobu deneyiminin kusursuz<br />

bir şekilde yaşandığı Nobu Bodrum,<br />

özel ve taze içeriklerle hazırlanan<br />

restoranın ikonik yemeklerinden yerel<br />

kokteyllere kadar her şeyi Bodrum’un<br />

eşsiz ambiyansında sunuyor.<br />

Öncelik menüde<br />

Tüm dünyada büyük bir lezzet<br />

deneyimi olarak bilinen, dünyaca<br />

ünlü müdavimleri bulunan restoranın<br />

yeni mekanında da öncelik menüye<br />

verildi. Nobu Bodrum menüsü,<br />

Nobu Kurumsal Şefi Herve Courtrot<br />

önderliğinde İstanbul ekibi tarafından<br />

restoranın imza yemekleriyle birlikte<br />

Bodrum’a özel lokal dokunuşlarla<br />

özenle oluşturuldu. Nobu’nun imza<br />

yemekleri Yellowtail Jalapeno, Rock<br />

Shrimp Tempura Creamy Spicy, Black<br />

Cod Miso gibi lezzetlere ek olarak Nobu<br />

Bodrum’a özel olarak hazırlanan Artic<br />

Char Crispy Shiso, Scallop Wasabi<br />

Pepper, White Fish Tempura Amazu<br />

Ponzu gibi yemekler de menüde<br />

bulunuyor. Nobu sakelerin eşlik ettiği<br />

geniş içecek menüsünde bölgeye özel<br />

olarak, satsuma ile hazırlanan ‘Bodrum<br />

Breeze’ ve Türk siyah çayının sakeyle<br />

buluşmasıyla harmanlanan ‘Nara’<br />

kokteyli menünün ilgi çekici detayları<br />

arasında yer alıyor.<br />

Tüm dünyada mutfağıyla öne çıkan<br />

Nobu’nun yeni restoranında tıpkı<br />

İstanbul’da olduğu gibi müzik de önemli<br />

bir yer ediniyor. Nobu Bodrum’da<br />

perşembe, cuma, cumartesi ve pazar<br />

günlerinde canlı DJ performansları<br />

yemek ve eğlenceyi aynı eşsiz<br />

deneyimde buluşturacak. Sezon<br />

içerisinde mekanda konuk DJ’ler<br />

de performans sergileyecek. Nobu<br />

Bodrum haftanın her günü 18:00-00:00<br />

saatleri arasında yemek, 18:00-02:00<br />

saatleri arasında bar alanları ve 180<br />

kişilik kapasitesiyle misafirlerini<br />

ağırlıyor.<br />

Her detayı en ince<br />

ayrıntısına kadar düşünülen<br />

Nobu Bodrum, menüsüyle<br />

olduğu kadar zarif<br />

dekorasyonuyla da dikkati<br />

çekiyor. Mimari detayları<br />

Gölköy’ün doğal dokusuna<br />

uygun olarak tasarlandığı<br />

mekan, zeytin ağaçları<br />

içerisindeki ambiyansıyla<br />

Bodrum ruhunu yaşatıyor.


100<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni mekan<br />

ATAŞEHIR’IN<br />

EN YENISI<br />

L’OLIVETTO<br />

RESTAURANT<br />

Modern şehir hayatının içinde vaha olarak<br />

tasarlanan L’Olivetto <strong>Restaurant</strong>, Akdeniz<br />

mutfağını Ataşehir’e taşıdı. Zengin menüsü, kaliteli<br />

hizmeti, geniş bahçesiyle misafirlerini şehrin<br />

göbeğinde huzurla buluşturan mekan, İstanbul’un<br />

vazgeçilmez adreslerinden olmaya aday…<br />

Şık ve modern mimarisiyle her<br />

detayı özenle düşünülerek<br />

tasarlanan L’Olivetto <strong>Restaurant</strong>,<br />

İtalyan lezzetlerini mekana özgü<br />

yorumlarla lezzet severlerin beğenisine<br />

sunuyor. Dr. Koray Erdoğan’ın sahibi<br />

olduğu restoran, taze tatlardan oluşan<br />

zengin menüsüyle özel etkinlikler<br />

ve davetlere de ev sahipliği yapıyor.<br />

Çarşamba, cuma ve cumartesi olmak<br />

üzere haftanın üç günü canlı müzik olan<br />

restoranda misafirlere yemeklerinde<br />

pop-jazz tınılar eşlik edecek.<br />

Pazartesi günleri hariç<br />

haftanın 6 günü hizmet<br />

verecek olan L’Olivetto<br />

<strong>Restaurant</strong>, şehrin<br />

yoğunluğuna kısa bir mola<br />

vermek isteyenlerin tam<br />

aradığı yer.<br />

Gurme lezzetler<br />

Şef Arif Tuyuğ imzalı mevsimlik<br />

malzemelerin lezzetle harmanlandığı<br />

restoranın menüsü öğlen ve akşam<br />

yemeğinde misafirlerini ağırlıyor.<br />

<strong>Restaurant</strong> sadece hafta sonuna özel<br />

Akdeniz kahvaltısıyla güne keyifli<br />

bir başlangıç sunuyor. Mekan, özel<br />

pizza fırınında pişen gerçek İtalyan<br />

pizzasından risottaya, birbirinden<br />

lezzetli makarna çeşitlerinden et ve<br />

balık yemeklerine ve tiramisu, saint<br />

sebastian gibi eşsiz tatlara uzanan<br />

mutfağıyla damaklarda lezzet şöleni<br />

yaşatacak.


102<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni mekanlar<br />

Şehrin kalbinde bir mekan<br />

Izaka Terrace<br />

İstanbul’da, şehrin kalbi Gümüşsuyu’nda CVK Park Bosphorus<br />

<strong>Hotel</strong>’in teras katında yer alan Izaka Terrace, Boğaz ve tarihi yarımada<br />

manzarası, yenilenen enerjisi ve kişiselleştirilmiş hizmeti ile farkını<br />

ortaya koyuyor. Mekan, hayatın günlük koşuşturmacasından sıyrılmak<br />

isteyen, tempolu hayatı bir süreliğine askıya almak isteyen misafirlerini,<br />

sıcak atmosferi ve seçkin lezzetleri ile ağırlıyor.<br />

Damak zevkine önem veren<br />

konuklarının en keyifli saatlerine ortak<br />

olan Izaka Terrace, Anadolu mutfağı<br />

başta olmak üzere dünya mutfaklarının<br />

eşsiz lezzetlerini kucaklayan menüsü<br />

ile fark oluşturuyor. Danışman Şef<br />

Ali Ronay ve deneyimli mutfak ekibi<br />

eşliğinde hazırlanan geleneksel tatlar<br />

unutulmaz lezzetler ile buluşuyor.<br />

Rafine damaklara hitap ettiği kadar<br />

hem maceraperest hem de geleneksel<br />

lezzet paletlerine uyumlu bileşenlerden<br />

oluşan mekanın menüsü, özel şarap<br />

koleksiyonu, seçkin içki ve kokteyl alternatifleriyle tamamlanıyor.<br />

Mekan içerisinde yer alan Roof Bar, baştan sona sofistike bir<br />

destinasyon ve<br />

restorana hizmet<br />

eden cezbedici bir<br />

alan olarak göze<br />

çarparken, gün<br />

batımı ve sonrasında,<br />

olağanüstü aperatifler<br />

ve seçkin müzik<br />

notaları eşliğinde geçireceğiniz en özel anlarınıza da eşlik ediyor.<br />

Şehrin en popüler adreslerinden biri olan ve karşılandığınız andan<br />

itibaren başlayan mekan deneyimi, ünlü Dj’lerin performansları<br />

ve birbirinden popüler isimlerin sahnesi ile gece hayatına yeni<br />

bir soluk getiriyor. Restoran, bar ve lounge olarak hizmet veren<br />

mekan, haftanın 7 günü 12.00-02.00 saatleri arasında misafirlerini<br />

ağırlıyor.<br />

Eğlence ve lezzete doyuracak!<br />

Bodrum Yalıkavak Tilkicik Koyu’nda hizmet veren D’Plaj Residans’ta<br />

lezzet ve eğlencenin yeni adresi olan Ziyade Fasıl, enerjik canlı fasıl<br />

programı, göz kamaştıran şovları ve eğlence dolu DJ performansları ile<br />

Bodrum’da eğlence tutkunlarının adresi oluyor.<br />

Muhteşem ambiyansıyla misafirlerine<br />

benzersiz akşam vaad eden mekan,<br />

unutulmayacak lezzetleri ile hem<br />

göze hem de damağa hitap ediyor.<br />

İşletmeci Şef Özlem Mekik’in sıra<br />

dışı ve özgün tatlarının bulunduğu<br />

lezzetleriyle misafirlerine adeta<br />

bir ziyafet yaşatan dünyada kör<br />

tadım yapan 3 kadın şeften biri olan<br />

Özlem Mekik, menüsünde koşulsuz<br />

lezzet odaklı yaklaşımından ödün<br />

vermeden benzersiz seçenekleri ve<br />

sunumları ile bambaşka bir lezzet<br />

deneyimi vaad ediyor. Ekşi Elmalı<br />

Kabak Sızma, Baron, İstanbul Usulü<br />

Kokoreç, Balık çorbası ve Tahinli<br />

Pancar Tatlısı, menüde öne çıkan<br />

lezzetlerin başında geliyor.


Yaz<br />

sezonunu açtı<br />

Modern Kanton mutfağının dünyaca ünlü<br />

restoranlarından, Londra merkezli ve Michelin<br />

yıldızlı Hakkasan, mayıs ayında Bodrum’da kapılarını<br />

yeniden açıldı.<br />

Mandarin Oriental, Bodrum içerisinde yer alan<br />

Hakkasan, Bodrum Yarımadası’nın en büyüleyici<br />

koyu olan Cennet Koyu’nda modern Kanton<br />

mutfağının leziz yemeklerini nefes kesici Ege<br />

Denizi manzarasıyla buluşturuyor. Hakkasan<br />

Bodrum, ödüllü menüsüne eklediği birçok yeni<br />

lezzetle tüm yaz boyunca hizmet verecek. Taze<br />

istiridye, kaplan karides, ıstakoz mango salatası,<br />

ton balığı tartar, tarak crudo, kral yengeç<br />

gibi deniz ürünleri ve üç sos ile servis edilen<br />

Hakkasan Deniz Ürünleri Tabağı restoranın<br />

öne çıkan yeni lezzetleri arasında yer alıyor.<br />

Siyah trüf sos ile servis edilen marine edilmiş<br />

Supreme tomahawk bifteği ve baharatlı Asya<br />

soslu Çin Man Tou, çıtır bütün ıstakoz, Alaska<br />

kral yengeci bacakları ve ızgara Moğol usulü<br />

kuzu pirzola bu<br />

yazın favorisi<br />

olacak diğer<br />

lezzetlerden.<br />

Konukların<br />

vazgeçilmezi olan Hakkasan'ın ödüllü Pekin<br />

ördeği ise lezzet dolu bir akşam yemeği<br />

vadediyor. Yumuşak eti ve çıtır derisi ile<br />

Hakkasan'ın başarısının sırrı olan bu eşsiz<br />

imza yemeği isteğe bağlı olarak Beluga havyarı<br />

ile servis ediliyor. Tatlılar arasında ise beyaz<br />

çikolata muslu, yuzu lor ve bademli kekli Spikey<br />

Limon, Earl Grey aromalı çikolatalı fındıklı<br />

dumplingler ve alakart tatlı bölümündeki<br />

lezzetlerin beş mini versiyonunu içeren görsel<br />

olarak çarpıcı Hakka Tabağı yer alıyor.<br />

Şehrin en dinamik mekanı<br />

Berlin Line<br />

Karaköy Nova Otel’in altında bulunan Berlin Line, yalnızca<br />

damağa hitap etmeyerek bünyesinde pekçok deneyimi bir<br />

arada sunuyor.<br />

Karaköy’ün kalbinde Mumhane<br />

Caddesi'nde sembolik hale gelmiş<br />

bir noktada misafirlerini ağırlayan<br />

Berlin Line, dünya mutfağından<br />

enfes tatlar ve kokteyllerinden<br />

oluşan zengin bir menüye sahip.<br />

Bilindik tatlara alışılmışın dışında<br />

farklı ve leziz yorumlar katan<br />

mekan, lezzetleri kadar sunumu<br />

ile de ön plana çıkıyor. Gece<br />

hayatının tecrübeli işletmecisi Halil<br />

Keklik’in deneyimlerini başarılı<br />

bir şekilde yansıttığı mekanda,<br />

lezzetli yemeklerin ardından hızlıca<br />

eğlenme moduna geçiliyor. Samimi<br />

ve sıcak atmosferinde haftanın<br />

her günü sundukları dj veya canlı<br />

Berlin Line işletmecisi<br />

Halil Keklik<br />

müzik performansları ortama<br />

farklı bir renk katıyor. Gündüzü<br />

ve akşamı işlevsel bir menüyle<br />

ayrı ayrı ele alan mekan,<br />

gündüz saatlerinde burger,<br />

makarna, salata gibi lezzetler<br />

ön plana çıkarken akşam<br />

özel reçetelerden oluşan<br />

ana yemekler talep görüyor.<br />

İstanbul’da sosyalleşme ve<br />

sevilen lezzet duraklarından<br />

biri olan mekanın zengin<br />

menüsünde vejetaryen<br />

seçenekler de bulunuyor.<br />

Mekana özgü imza lezzetler<br />

arasında; Tereyağlı karides,<br />

Berlin tane hardallı madalyon<br />

bonfile, ızgara antrikot, ızgara<br />

ahtapot ve somon yer alıyor.


104<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni mekanlar<br />

Kuruçeşme’de<br />

eğlence başlıyor!<br />

Hayata keyif ve lezzet molası<br />

Chalet Garden<br />

Şehrin merkezinde doğa ile iç içe olma ve açık havanın<br />

tadını sonuna kadar çıkartabilme fırsatı sunan Chalet<br />

Garden, menüsündeki eşsiz lezzetleri, imza içecekleri ve<br />

ambiyansıyla unutulmayacak bir deneyim vaat ediyor. Şef<br />

Soner Kesgin’in hazırladığı menüsünde poke bowl’lar,<br />

paylaşımlı tabaklar ve atıştırmalıklar yanı sıra pizza dog,<br />

klasik frankfurter ve bratwurst, burger, bun, fajitas gibi<br />

seçenekler bulunuyor. Bu lezzetlere geniş içecek menüsü<br />

eşlik ediyor. Aynı zamanda Chalet Garden, yaz boyunca<br />

misafirlerine alternatif günlerde farklı sanatçılarla canlı<br />

müzik keyfi sunuyor. Chalet Garden evcil dostlarımızı da<br />

unutmuyor. 25 yıllık Şef Rafet İnce, “Türkiye’nin ilk pet<br />

Gurme marketi”ni kurarak 5 yıldır PetChef markasıyla<br />

hayvanlara sağlıklı yemekler hazırlıyor. Patili dostlarımızın<br />

ihtiyaçlarına göre<br />

hazırlanmış Raw<br />

(çiğ) ve Naturel<br />

(doğal) mamalar ve<br />

sağlıklı atıştırmalık<br />

ürünler önceden<br />

ölçülmüş porsiyonlar<br />

halinde www.petchef.<br />

com.tr adresinde ve<br />

Chalet Garden’da yer<br />

alan standta minik<br />

dostlarla buluşuyor.<br />

İstanbul’un muhteşem Boğaz manzarasını kucaklayan<br />

Ena Bosphorus, Ergun Yıldız’ın dokunuşlarıyla bu yaz iyi<br />

yemek, iyi müzik ve kokteyller eşliğinde keyifli bir akşam<br />

geçirmek isteyenlerin favori adresi olacak. Yeni dekorasyonu, keyifli<br />

ambiyansı ve zengin menüsüyle konuklarını ağırlayan mekan,<br />

misafirlerini Boğaz’a karşı lezzetli ve eğlence dolu bir deneyime<br />

davet ediyor. Yerel üreticilerden mevsimine uygun taze malzemeler<br />

kullanılarak oluşturulan menüde Şef Serdal Koç, Akdeniz<br />

lezzetlerini modern dokunuşlarla harmanlayarak misafirlerine<br />

benzersiz tatlar sunacak. İstanbul gece hayatına yön veren<br />

mekânda yeni sezon boyunca DJ Burak Acar, performanslarıyla<br />

Boğaz'da keyif dolu bir yaz akşamı yaşatacak. Restoran ve bar<br />

olarak hizmet veren Ena Bosphorus, pazartesi hariç her akşam<br />

saat 20.00’da misafirlerini ağırlayacak.<br />

Nişantaşı’nda bir vaha<br />

Dark Unique Taste<br />

Nişantaşı’nda bir vaha olan Dark Unique<br />

Taste; ferah bahçesi, şık iç dizaynı ve<br />

benzersiz tatlarıyla misafirlerini en iyi<br />

şekilde ağırlıyor. Kahvaltıdan ana yemeğe,<br />

başlangıçlardan özel tarifli tatlılara, kahve<br />

çeşitlerinden atıştırmalıklara geniş bir lezzet<br />

yelpazesine sahip olan mekan, özellikle<br />

kokteylleriyle ziyaretçilerinin kalbini çalıyor.<br />

Nişantaşı Atiye Sokak’ta hizmet veren<br />

mekan, bir restorandan çok daha fazlası.<br />

Yeşilliklerle doğanın kalbinde hissedeceğiniz<br />

bahçesi ve birbirinden leziz tatlarıyla öne<br />

çıkan mekan, aynı zamanda canlı müzik ve DJ<br />

performansların olduğu geceleriyle eğlence<br />

ve lezzetin de kesişim noktası.<br />

Itza Bodrum'da<br />

açılıyor<br />

Erkan Kara'nın işletmesini<br />

yaptığı Itza, restoran<br />

kısmında Akdeniz ağırlıklı<br />

modern dünya mutfağı<br />

ile hizmet verirken,<br />

Ceren Öztekin’in eğlence<br />

kordinatörlüğünde dünyaca ünlü sanatçıların yer alacağı<br />

özel etkinliklerle misafirlerini ağırlayacak. 1000 kişilik kapasiteye<br />

sahip mekan, sezon boyunca misafirlerine hem lezzet hem de<br />

eğlenceyi bir arada yaşatacak.<br />

Bodrum’a Rai Türkbükü geliyor!<br />

Sabah saatleri itibari ile isteyen misafirlerine kişiye özel yoga, hamak yoga ve pilates<br />

dersleri ile güne başlayacak olan Rai Türkbükü, diyetisyenler eşliğinde hazırlanan<br />

menülerle vegan ve vejeterjan misafirlerini de düşünmüş. Özel tariflerle hazırlanan plaj<br />

menüsü ve snack bar’ın yanı sıra, ferahlatıcı kokteyller de alternatif olarak misafirlere<br />

sunulacak. Gün boyu lounge müziklerin çalınacağı mekanda happy hour ve akşam<br />

saatlerinde de canlı müzikler yapılacak. Dicle Olcay, Seda Mete, Baran Bayraktar gibi<br />

isimlerle gün boyu eğlenecek olan misafirler, haftanın dört günü ünlü dj ler eşliğinde iki<br />

günü de canlı müzikler ile yazın tadını çıkaracak.


106<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

horeca teknolojileri<br />

TALYA’DAN SÜRDÜRÜLEBILIR<br />

TURIZME ÖZEL YAZILIM<br />

ELEKTRAWEB YEŞIL DÖNÜŞÜME<br />

LIDERLIK EDECEK<br />

Turizmde uçtan uca dijitalleşme atağı başlatan Talya Bilişim, Elektraweb yazılımıyla<br />

‘Yeşil turizm’e liderlik edecek.<br />

2023’te Yeşil Turizm Sertifikası<br />

olarak değiştirilecek. Güvenli turizm<br />

sertifikasyon programının getirdiği<br />

bu yapı, 2023 yılından itibaren<br />

Türk turizm modelinin sürdürülebilirlik<br />

koşullarını da gözeterek Güvenli ve Yeşil<br />

Turizm Sertifikasyon Programı ile kalıcı bir<br />

şekilde uygulanacak. Turizm sektöründe<br />

dijitalleşme hamlesi başlatan Talya Bilişim<br />

tarafından geliştirilen Elektraweb yazılımı<br />

otellerin yeşil dönüşümüne öncülük ediyor.<br />

Yazılımla oteller uçtan uca dijitalleşirken<br />

tüm atıklarını minimum düzeye çekerek<br />

kaynaklarını etkin ve verimli bir şekilde<br />

kullanıyor.<br />

Etkin kaynak kullanımı<br />

Talya Bilişim Yönetici Ortağı Nilüfer<br />

Durukal, G20 ülkelerinin turizme yönelik<br />

olarak 7 başlıkta karar aldığını belirterek,<br />

“Bunlardan biri sürdürülebilirlik, bir diğeri<br />

ise dijitalleşme.<br />

Bu iki başlıkta da otel yazılımına düşen<br />

ciddi görevler var” dedi. Turizm sektörüne<br />

sundukları uçtan uca çözümlerle sektörün<br />

her alanında dijitalleşme atağı getirdiklerini<br />

anlatan Durukal, en yeni web teknolojileri<br />

ile geliştirdikleri Elektraweb programının<br />

yeşil turizme öncülük edeceğini ifade<br />

etti. Durukal, “Elektraweb bir oteli, ön<br />

bürosundan muhasebesine, oda ve kat<br />

hizmetlerinden restorana, Booking,<br />

Expedia gibi uluslararası satış kanalları<br />

bağlantılarından personel ve SPA<br />

yönetimine kadar tüm departmanlarıyla<br />

dijital ortamda yönetebilmeyi sağlıyor. Bunu<br />

yaparken sürdürülebilirlik ve yeşil turizm<br />

için en önemli iki başlık olan kaynakları<br />

etkin bir şekilde kullanmanızı, stok ve atık<br />

yönetimini kontrol etmenizi kolaylaştırıyor.<br />

Ayrıca otellerin maliyetlerini düşürerek<br />

tasarruf ettiriyor” dedi.<br />

İsrafın önüne geçiyor<br />

Bu sürecin yönetimine dair örnekler<br />

veren Durukal, şunları anlattı: Web<br />

teknolojileri ve bulut yapı, otelin minimum<br />

donanım ve network harcaması yaparak<br />

yazılımı kullanabilmesini sağlıyor. Zira<br />

Elektraweb’de sunucu sistemlerine<br />

hatta bilgisayara bile ihtiyacınız yok,<br />

cep telefonundan dahi programı<br />

kullanabiliyorsunuz. Otelin enerji tasarrufu<br />

yapmasını sağlamak için klima kullanımının<br />

misafirin giriş çıkış saatlerine göre olmasını<br />

sağlayabiliyoruz. Program misafir odaya<br />

gelmeden hemen önce klimaları çalıştırıyor<br />

ve misafirin istediği sıcaklığa ayarlıyor.<br />

Misafir check out ettikten sonra da<br />

otomatik olarak kapatıyor. Böylece odalar<br />

boşuna soğutulmamış, elektrik tasarrufu<br />

sağlanmış, aynı zamanda gereksiz enerji<br />

tüketimi de önlenerek çevre korunmuş<br />

oluyor.<br />

Elektraweb otel yönetiminde kağıt<br />

kullanımını da tamamen ortadan kaldırıyor.<br />

Housekeeping’den efatura gönderimine<br />

kadar her şey dijital ortamda ve kağıtsız<br />

olarak yönetilebiliyor. Kat görevlileri basit<br />

bir android tabletten o gün temizleyecekleri<br />

odaları görebiliyor, oda durumunu anlık<br />

olarak sisteme işleyebiliyor. Muhasebede<br />

e-fatura ve e-arşiv ve çok yakında zorunlu<br />

olacak e-adisyon uygulamalarıyla otelin<br />

tamamen kağıt kullanmadan fatura<br />

gönderip alması sağlanıyor.<br />

Stok-Reçete yönetimi sağlıyor<br />

Oteller için stok yönetiminin önemine dikkat<br />

çeken Durukal, Elektraweb ile çok iyi stok<br />

kontrolü yapılabildiğini kaydetti. Durukal,<br />

“Yani bir porsiyon çıkan yemeğin maliyeti,<br />

ya da farklı ölçü birimlerinde maliyet hesabı<br />

yapabilmek elektraweble çok kolay. Bir<br />

porsiyon yemeğin maliyetini detaylı şekilde<br />

hesaplayabildiğiniz gibi, hedef maliyete<br />

göre üretim de yapılabiliyor. Çok küçük<br />

miktarların dahi hesabı çıkartılabiliyor. Çok<br />

büyük bir işletmede o küçük miktar ciddi<br />

fark yaratabiliyor. Dolayısıyla otellerimiz<br />

stoklarını optimum şekilde kullanabiliyor”<br />

dedi. Oteldeki malzemelerin kayıtlarının çok<br />

detaylı şekilde tutabildiğini aktaran Durukal,<br />

“Oteldeki tüm cihazlar karekodla takip<br />

edilebiliyor. O karekod içerisinde o cihazın<br />

en son hangi bölümde kullanıldığı, teknik<br />

servis anlaşması varsa kiminle olduğu, ne<br />

zaman başlayıp ne zaman bittiği gibi tüm<br />

bilgiler yer alıyor” diye konuştu. Bu sistemle<br />

kontrolün otel sahibinin elinde olduğuna<br />

dikkat çeken Durukal, “Ayrıca otelde<br />

minimum maliyette çalışıyor. Aynı zamanda<br />

kontrolü kolaylaşıyor. Atık yönetimini de<br />

sağladığı için sürdürülebilirlik süreçlerini<br />

devreye almış oluyor” ifadelerini kullandı.<br />

Nilüfer Durukal, Eklektraweb’in<br />

dünyada 100’ün üzerinde otel tarafından<br />

kullanıldığını da sözlerine ekledi.


MIRADA EXCLUSIVE HOTEL’IN<br />

HAVASI, DOĞU İKLIMLENDIRME<br />

GARANTISINDE<br />

Bodrum, Gümbet'in en sakin koylarından birinde 30.000 m2 alan üzerinde kurulu, mavi bayraklı plaja<br />

sahip tesisin konfor alanları ve mutfaklarının havalandırılmasında Doğu İklimlendirme’nin yüksek<br />

verimli, bina karbon ayak izini önemli ölçüde düşüren ürünleri tercih edildi.<br />

Konfor alanlarında, Doğu<br />

İklimlendirme’nin Eurovent<br />

belgesine sahip FOUR<br />

SEASONS markalı, 900-100.000<br />

m3/h debi aralığında üretimini<br />

gerçekleştirdiği konfor santrallerini<br />

tercih eden Mirada Exclusive <strong>Hotel</strong>,<br />

mutfak havalandırmasında da Doğu<br />

İklimlendirme mutfak havalandırması<br />

ürün grubuna güveniyor. HYH Yüksek<br />

Performanslı Davlumbazlarımız, FOUR<br />

SMOKE Duman Yıkama Cihazlarımız,<br />

FOUR KITCHEN Hava Filtrasyon<br />

Cihazlarımız ile Mirada Exclusive<br />

<strong>Hotel</strong>’in mutfakları Doğu İklimlendirme<br />

güvencesi altında.<br />

Modüler üretim<br />

Baca problemi olan yerler için<br />

geliştirilen FOUR KITCHEN Hava<br />

Filtrasyon Cihazları, modüler olarak<br />

üretilmektedir. Modüler yapısı sayesinde<br />

parçalara ayrılabilen ve çalışacağı yerin<br />

farklı noktalarına konumlandırılabilen<br />

cihazlar, sahip olduğu Elektrostatik<br />

Filtre, UV-C lamba ve Aktif Karbon<br />

Filtreleri ile egzoz havasında bulunan<br />

yağlı dumanı ve kokuyu %99 oranında<br />

filtre ederek temizler. Yüksek sıcaklığa<br />

dayanıklı plug fanları ile pişirme<br />

esnasında egzoz havasında oluşan<br />

yüksek ısıdan etkilenmez. Ayrıca<br />

sistem; egzoz havası fan elektrik<br />

motoru üzerinden geçmeyecek şekilde<br />

tasarlanmıştır. Bu sayede minimum<br />

bakım gereksinimi ile uzun yıllar hizmet<br />

verir. FOUR SMOKE cihazı yoğun duman<br />

ve partikül çıkışının olduğu kömürlü<br />

ızgara ve odun ateşinde pişirmenin<br />

yapıldığı mutfaklar için geliştirilmiştir.<br />

Cihaz davlumbazdan gelen duman<br />

içindeki kurum, is ve yağ gibi partikülleri<br />

tutmak ve hava ile birlikte taşınan alev ve<br />

kıvılcımı yok etmek amacıyla kullanılıyor.<br />

Four SMOKE cihazının kullanıldığı<br />

sistemlerde diğer mutfak havalandırma<br />

sistemlerinin yangın ve arıza riskini en<br />

aza indiriyor.


108<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

horeca teknolojileri<br />

Turistler yerinden<br />

kalkmadan kalacağı oteli<br />

gezebilecek<br />

Şirketin geliştirdiği yeni teknoloji ile Antalya’daki Titanic Mardan<br />

Palace birebir olarak AdonisVerse’e taşındı. Bu teknolojisini de ilk<br />

kez dünyanın birçok ülkesinden gelen seyahat acentalarının buluşma<br />

noktası olan Dubai’deki Arabian Travel Market <strong>2022</strong>’de tanıtan şirketin<br />

standı ilgi odağı oldu. WR gözlüklerle oteli gezme olanağı bulan<br />

misafirler single’dan kral dairesine kadar her türlü oda, resepsiyon,<br />

havuz, yemekhane, plaj gibi otelin her noktasını görebildi. İlk kez bir<br />

seyahat acentesi tarafından bu teknolojinin geliştirildiğini belirten<br />

Adonis Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Çiçek, “Misafirlerimize özgür<br />

bir tatil olanağı sunduğumuz için bu teknolojiye ‘özgür tatil’ programı<br />

dedik. Misafirlerimiz dünyanın neresinde olursa olsun, Türkiye’de<br />

hangi turizm tesisinde, nasıl bir tatili deneyimleme olanağına sahip<br />

olacağını AdonisVerse ile görecek ve tercihini buna göre belirleyecek.<br />

AdonisVerse ile sanal tur yaparak, otelin keyfini her açıdan, sanki içinde<br />

yaşar gibi çıkartabilecek” dedi.<br />

Amadeus ve Wingie<br />

Enuygun Group’tan<br />

ortaklık anlaşması<br />

İki şirket,<br />

seyahatseverlere<br />

wingie.com,<br />

wingie.ae ve<br />

enuygun.com<br />

sitelerinde<br />

Amadeus<br />

Travel Platform<br />

aracılığıyla geniş<br />

bir hava yolu<br />

içeriği ve ücret yelpazesi sunarak Wingie Enuygun'un MENA<br />

bölgesinde ve hatta bu bölgenin de ötesinde daha geniş bir<br />

etki alanına sahip olmasına yardımcı olmak üzere çalışacak.<br />

Bu ortaklık, Wingie Enuygun'a bir yandan kullanıcılarına<br />

daha zengin ve daha özel teklifler sunma, diğer yandan ise<br />

hizmetlerini geliştirme imkanı sağlamak üzere NDC (Yeni<br />

Dağıtım Kabiliyeti) destekli içerik dağıtımını da kapsıyor. NDC,<br />

birden fazla kaynaktan alınan seyahat içeriklerinin tamamını<br />

tek bir yerde toplayarak seyahat acentelerine kolayca teklif<br />

araması ve karşılaştırması yapma olanağı sağlayan Amadeus<br />

Travel Platform’un ayrılmaz parçalarından biri. Wingie<br />

Enuygun, Amadeus'un hem eksiksiz hizmet sunan hem de<br />

düşük maliyetli hava yolu şirketlerini kapsayan geniş çaplı<br />

hava yolu içeriğinden de faydalanacak. Amadeus'un arama<br />

çözümleri ise şirketin uluslararası ölçekte genişlemesine<br />

ilişkin süreçleri destekleyip hızlandıracak.<br />

Endüstriyel tesislerde yaz kış<br />

ısı kaybını önleyen teknoloji<br />

Isıtma sektörünün lider markası Çukurova Isı, hava perdesi<br />

teknolojisi ile endüstriyel tesislerdeki hava hareketlerinden<br />

kaynaklı ısı kayıplarının önlenebileceğini ve enerjiden yüzde<br />

25’lere varan oranlarda tasarruf sağlanabileceğini açıkladı.<br />

“Endüstriyel tesislerdeki ısının yaklaşık yüzde 25’i kapı ve<br />

pencerelerden kayboluyor. Hava perdeleri ile iklimlendirme<br />

sistemleri tarafından tüketilen enerjiyi yüzde 25’lere varan<br />

oranlarda düşürmek ve konfor şartlarını korumak mümkün”<br />

diyen Çukurova Isı Pazarlama Müdürü Osman Ünlü, sözlerine<br />

şöyle devam etti: “Fabrikalarda sık sık açılan kapılar, kontrol<br />

edilemeyen hava hareketlerine neden oluyor. Bu tip hava<br />

hareketlerinden kaynaklanan ısı kayıplarını önlemek için kapı<br />

üstü uygulamaları için tasarlanan Silversun’ın SACH serisi<br />

hava perdelerini öneriyoruz. Hava perdesi ile dışarıdaki havanın<br />

içeri girmesi önlenerek, tesiste arzu edilen sıcaklık derecesi<br />

korunuyor. Böylece ısıtma ve soğutma giderlerinden tasarruf<br />

sağlanabiliyor.”


Daikin Avrupa, ‘Yılın Yabancı<br />

Yatırım’ ödülünü kazandı<br />

Çevreci vizyonu ve inovatif çözümleriyle iklimlendirme sektöründe fark<br />

oluşturan Daikin, hayata geçirdiği projelerle ödüller almaya devam ediyor.<br />

Belçika’nın Ghent kentinde tasarlanan yeni EMEA Geliştirme Merkezi (EDC)<br />

projesi, Flanders Investment and Trade (FIT) tarafından verilen <strong>2022</strong>’nin ‘Yılın<br />

Yabancı Yatırım Ödülü'ne layık görüldü.<br />

Daikin'in sürdürülebilir ısıtma ve soğutma çözümlerinde lider bir şirket olma hedefi taşıyan<br />

Fusion 2025 planının bir parçası olan gerçekleşen yatırım 140 milyon Euro değerini taşıyor.<br />

Yatırıma söz konusu olan araştırma merkezi, Avrupa'nın iklim-nötrlüğünü benimsemiş bir<br />

yapıya geçişinde kilit unsur olan ısı pompası ve sürdürülebilir soğuk zincir teknolojileri için<br />

şirketin küresel araştırma ve geliştirmesine olanak sağlayacak. Daikin, Flanders kentinde uzun<br />

bir yatırım geçmişine sahip. Japon devi, ilk Avrupa üretim tesisini 1973 yılında Ostend şehrinde<br />

kurdu. Bu tesis halen şirketin Avrupa, Ortadoğu ve Afrika'daki tüm faaliyetlerinin merkezi<br />

konumunda. Şirket, buradaki 2 binden fazla çalışanıyla Avrupa pazarı için ana üretim ve AR-GE<br />

merkezlerinden birini oluşturuyor. Daikin Avrupa Başkan Yardımcısı Wim De Schacht, “Grup<br />

politikamız her zaman yerelde üretmek ve tarımsal tedarik zinciri için sektörümüzde sıra dışı bir<br />

çaba sarf etmek olmuştur. Bu çabamızı takdir eden bu ödülü almaktan onur duyuyoruz.” dedi.<br />

Form, 2021’in<br />

En Başarılı İş Ortağı<br />

seçildi<br />

Enerji yönetimi ve otomasyonun dijital<br />

dönüşümünde dünya çapında uzman Schneider<br />

Electric, Avrupa’nın tek alana kurulu en büyük<br />

endüstriyel tesislerinden biri olan Vestel City’i<br />

gerçek zamanlı izleme ve kontrol sistemleri ile<br />

daha verimli hale getirdi.<br />

Düz çatı alanında onlarca yıllık bir tecrübeye sahip Alman<br />

Lamilux, AR-GE’ye verdiği değer ile ürünlerini geliştirmeye<br />

ve müşterilerinin gereksinimlerine özel hale getirmeye<br />

devam ediyor. Form Endüstri Tesisleri’nin satışa sunduğu<br />

Lamilux Çatı Işıklık Sistemleri ve Duman Tahliye Kapakları,<br />

çevreye duyarlı ve inovatif ürün özellikleri ile yapı sektörüne<br />

yenilik getiriyor. Çatı bağlantısında bir kasadan ve üstü akrilik<br />

cam parçadan oluşan bu kapaklar, SUN Pro teknolojisi ile<br />

güneşin zararlı ışınlarının etkisini engelliyor. Işıklık sistemi<br />

fonksiyonuna da sahip olan ürün, kullanıldığı mekanlarda<br />

doğal aydınlatma sağlıyor. Çevre dostu yapısıyla işletmelerin<br />

enerji harcamalarını minimuma indirmeye yardımcı oluyor.<br />

Vestel, Schneider Electric<br />

çözümleri ile geleceğe<br />

hazırlanıyor<br />

Vestel City Schneider Electric Power Monitoring Expert ve<br />

Power Scada Expert enerji yönetim yazılımlarının yanı sıra,<br />

KNX Aydınlatma Otomasyonu ve EcoStruxure Asset Advisor<br />

varlık yönetim yazılımları ile önümüzdeki dönemlerde<br />

gerçekleştireceği genişlemelere şimdiden hazır hale geldi.<br />

Vestel’in bina ve fabrika altyapı yönetimlerini birleştiren<br />

projede yeni nesil sensör teknolojileri ve yazılımlar ile<br />

donatılmış SM6-36 orta gerilim hücreleri ve akıllı alçak gerilim<br />

panoları kullanıldı. Schneider Electric Türkiye, Orta Asya ve<br />

Pakistan Bölgesi Servisler Genel Müdür Yardımcısı Mahmut<br />

Dede yaptığı açıklamada “EcoStruxure mimarimiz ile Vestel<br />

Fabrikası operasyonel verimlilik sağlarken, enerji tüketimi<br />

de önemli ölçüde azalacak. Asset Advisor varlık yönetim<br />

yazılımları sayesinde fabrika performansının gerçek zamanlı<br />

ölçümü sağlanacak ve toplanan veriler ileri seviye algoritmalar<br />

ile analiz edilerek, olası arızalar henüz meydana gelmeden<br />

tespit edilecek ve önleyici aksiyonlar hemen devreye alınacak”<br />

şeklinde konuştu.


110<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

ürünler<br />

En minimalist kablo<br />

düzenleme çözümü<br />

Türkiye elektrik pazarının<br />

öncü markalarından Legrand,<br />

ürün yelpazesine eklediği<br />

DLP-S Mini ile entegre<br />

çalışma ortamları için ideal<br />

çözümler sunmaya devam<br />

ediyor. Legrand Türkiye<br />

tarafından üretilen DLP-S<br />

Mini, dikdörtgen formdaki<br />

sağlam kesitli yapısı ve<br />

sunmuş olduğu kolay montaj imkanıyla dar alanlarda mükemmel<br />

işler başardığını kullanıcısına kanıtlıyor. Farklı ihtiyaçlara yönelik<br />

farklı kesitlerde tasarlanan DLP-S Mini, aynı zamanda yapışkan<br />

bantlı seçeneğiyle de yaşam alanlarına zarar vermeden uygulama<br />

yapılmasına imkan sağlıyor. Kablo düzenleme ihtiyaçlarına hızlı<br />

ve estetik çözümler sunan DLP-S Mini ailesi fiyat ve performans<br />

üstünlüğü ile de kendisini gösteriyor. DLP-S Mini, modern ve işlevsel<br />

tasarımıyla tüm iş alanlarına mükemmel çözümler sunuyor.<br />

Üst düzey termal<br />

görüntüleme cihazı<br />

Sade, özgür ve fonksiyonel<br />

İşlevselliği estetikle buluşturan<br />

koleksiyonları ile dünya sofra<br />

kültürüne değer kazandıran<br />

Kütahya Porselen, Finlandiya’nın<br />

ürün, grafik ve iç mekân<br />

tasarımında uzmanlaşmış tasarım<br />

ofislerinden Pentagon Design iş<br />

birliği ile hazırladığı yeni “Bevel”<br />

koleksiyonunu tanıttı. Doğal<br />

görünümlü ve dokunulduğunda<br />

ipeksi bir hisse sahip ürünlerden<br />

oluşan “Bevel”, İskandinav<br />

tasarımının sade, sıcak ve modern<br />

stilini şıklık ve fonksiyonellik ile<br />

buluşturuyor. Doğal, sade ve sağlıklı<br />

görünümü şıklıkla bir araya getiren koleksiyon, İskandinav<br />

tasarımına uygun yumuşak renk tonlarında on yedi (17) parçadan<br />

oluşuyor. Geliştirilen yeni teknolojiler ve sırlarla üretilen Bevel<br />

koleksiyonu, ürünlere dokunulduğunda kullanıcıyı ipeksi bir<br />

his ile tanıştırıyor. Yarı mat sırın kullanıldığı Bevel, sofralara<br />

yeni bir yorum getirmekle kalmıyor porselen su bardakları ve<br />

sürahilerle içecek grubunda da yeni bir deneyim yaşatıyor. Sadeliği<br />

işlevsellikle birleştiren Bevel koleksiyonu, Almanya’nın Essen<br />

kentindeki çağdaş tasarımın en büyük müzesi olan Red Dot<br />

Tasarım Müzesi'nde de sergilenecek.<br />

Dünyanın önde gelen video merkezli IoT çözümleri sağlayıcılarından<br />

Dahua Technology, her türlü senaryoda kullanıcıların ihtiyaçlarını<br />

karşılayacak ürün ve çözümler sunuyor. Markanın TPC-HI20 termal<br />

görüntüleyicisi endüstriyel alanlardaki günlük denetimler sırasında<br />

güvenilir ısı ölçümü yapmayı sağlayarak işyeri güvenliğini yükseltiyor.<br />

Dahua HI20, her türlü denetim çalışması kapsamında temassız<br />

ısı ölçümü yoluyla pek çok olası sorunu tespit etmeye yarıyor. Tek<br />

nokta kızılötesi termometrelerle kıyaslandığında HI20 detaylı bilgi<br />

veren gerçek zamanlı net bir görüntü sunuyor. Bu da kullanıcılara<br />

sorunları daha hızlı ve verimli biçimde tespit etme, tanımlama ve<br />

analiz etme imkânı veriyor. Dahua HI20, ölçüm yapılan bölgeyi kesin<br />

olarak belirlemek ve ölçüm sapmalarını önlemek için bir lazer<br />

işaretçiye sahip. Cihazın çok fonksiyonlu tetik tuşu, kullanıcılara<br />

lazerle ölçüm noktasını belirleme, ekran görüntüsü ve video kaydetme<br />

olanağı veriyor. Çok çeşitli endüstriyel alanlarda kullanılmak üzere<br />

tasarlanan HI20, dayanıklı yapısı sayesinde 2 metre yüksekten<br />

düşmeye karşı dayanıklı. IP54 sertifikasına sahip olan ürün -20°C ile<br />

+50°C arasındaki sıcaklıklarda çalışabiliyor.<br />

Hem içeride hem dışarıda<br />

sınırsız İtalyan stili<br />

Poltrona Frau'nun yeni Boundless Living Outdoor koleksiyonu ister<br />

fiziksel ister hayali olsun, sınırları olmayan bir yaşam için tasarlandı.<br />

Kurumsal alanlardaki dış mekanlarda yaşamanın günlük hayatımızın<br />

bir parçası olarak önem kazandı artık mobilyaların mevsimlere ve<br />

günün çeşitli saatlerindeki ihtiyaçlara uyum sağlaması gerekiyor.<br />

Çok farklı mekanlara uyum sağlayacak şekilde ünlü tasarımcılar<br />

tarafından tasarlanan koleksiyon, ünlü lüks otellerin havuz<br />

kenarında ve ihtişamlı yatların güvertelerinde, spa ve sağlıklı yaşam<br />

merkezlerinde, dekoratif balkonlarda, teraslarda ve kış bahçeleri<br />

gibi daha çok çeşitli mekanlarda yerini almaya başladı. Poltrona<br />

Frau zarif, lüks ve fonksiyonel tasarım detaylarına sahip dış mekân<br />

mobilyalarında yaşamın potansiyelini açığa çıkarıyor. BMS Design<br />

Center Türkiye’deki tek temsilcisi olduğu Poltrona Frau ile mekanların<br />

içi ve dışı arasındaki sınırın giderek bulanıklaştığı ortamlar için ideal<br />

şıklıkta, konforda ve kaliteli malzemeler ile İtalyan estetikliği ile<br />

çözümler sunuyor.


DOSYALARINIZ ŞİMDİ<br />

Kablo Bulut ile güvende!<br />

Telefon rehberinizi yedekleyebileceğiniz,<br />

dosyalarınızı saklayıp, başkalarıyla paylaşabileceğiniz,<br />

dış ortamlardan erişilebilen bağlantılarla<br />

şifreli veya şifresiz olarak açık paylaşımlar oluşturabileceğiniz<br />

Sizi bekliyor!


KORTO<br />

Unlu Mamül ve<br />

Yemek Fırını

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!