21.07.2022 Views

Hotel Restaurant & hi-tech Temmuz 2022

Hotel Restaurant & hi-tech Temmuz 2022

Hotel Restaurant & hi-tech Temmuz 2022

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Sezon açıldı: Restoran ve turizm<br />

sektörünü neler bekliyor?<br />

hotelrestaurantmagazine<br />

@Hi<strong>tech</strong>dergisi<br />

hotelrestaurantmagazine<br />

Hem deniz turizmi hem de tari<strong>hi</strong> ve doğal dokusuyla<br />

öne çıkan Türkiye’nin çeşitli noktalarında tatil<br />

yapmak isteyenlerin turizme gösterdikleri ilgi sektöre<br />

olan iş gücü talebini de doğuruyor. Hazine ve Maliye<br />

Bakanlığı’ndan açıklanan rakamlara göre, 2021'de<br />

24,5 milyar dolar olan turizm gelirlerinin <strong>2022</strong><br />

yılında 35 milyar dolara ulaşması bekleniyor. <strong>2022</strong><br />

yılının ilk 5 aylık döneminin analiz edildiği, Kültür<br />

Bakanlığı’nın açıkladığı veriler de bu hareketliliğin<br />

şimdiden artarak devam edeceğini gösteriyor.<br />

Haberin ayrıntılarına gündem sayfalarımızdan<br />

ulaşabilirsiniz.<br />

Türkiye’deki ilk uluslararası perakende zinciri Metro<br />

Türkiye’nin ilk kadın CEO’su. Üstelik 23 yıllık bir<br />

kurum geçmişi de var. En güçlü tutkusu, finans. İş<br />

geliştirme, bütçe ve planlama alanlarındaki başarısı<br />

onu dinamik perakende dünyasında en güçlü kadın<br />

oyunculardan biri yapıyor. Tıpkı yıllarını adadığı<br />

kurumu gibi kapsayıcı, yenilikçi ve vizyoner bir bakış<br />

açısına sa<strong>hi</strong>p. Türüng’ün bir diğer tutkusu ise, Türk<br />

mutfağı. Bu ilgiyle gastronomi dünyasını yakından<br />

takip ediyor. Yeni lezzetleri keşfetmeyi ve geleneksel<br />

mutfakların modern yorumlarını deneyimlemeyi çok<br />

seviyor. “İşimle kişisel zevkim, tutkum tam da bu<br />

noktada birleşiyor. Kişisel ilgi ve hassasiyetlerimle iş<br />

hayatımdakilerin birebir örtüştüğünü söyleyebilirim.”<br />

diyen Türüng’ün en büyük hayali, Türkiye’nin<br />

sadece yaz turizmi ile değil, gastronomi turizmi ile<br />

de dünyanın sayılı ülkelerinden biri olması. 23 yıllık<br />

<strong>hi</strong>zmetlerinin ardından bundan iki yıl önce Metro<br />

Türkiye’de CEO’luk koltuğuna oturan Sinem Türüng<br />

ile kariyerini, Metro Türkiye’nin geldiği noktayı ve<br />

ileriye dönük planlarını konuştuk.<br />

Aslen Floransa doğumlu. Toskana’nın kalbinde şık<br />

binaların, lüks evlerin, manzaralı bahçelerin, rüya<br />

şatoların, unutulmaz lezzetlerin beşiğine uzanıyor<br />

kökleri. Nefes kesen bir şe<strong>hi</strong>r mimarisi tesirinde<br />

çocukluk düşlerine ilk mimarlığı sığdırması çok da<br />

şaşılası gelmiyor, bu yüzden. Master Chef Türkiye’nin<br />

sempatik İtalyan jürisi Danilo Zanna, “Etrafımdaki<br />

o mimari güzelliklere hayran kaldım. O zaman<br />

dedim ki, ben de büyüyünce böyle bir bina yapmak<br />

istiyorum.” diye anlatıyor o ilk kıpırdanışları. Ne<br />

var ki uzun dönemli eğitim fikri, uykusuz geçecek<br />

geceler ve yoğun staj günleri kaygısı bina hayaline<br />

ket vuruyor. Bahsettiği bu gençlik korkusuyla<br />

kültür ve sanatın başşehrinde İtalyan edebiyatına<br />

gözünü dikiyor. Yazmayı ve okumayı hep çok<br />

seviyor çünkü. Ta ki Londra’daki restoran sa<strong>hi</strong>bi<br />

amcasının felç geçirmesi ve kendisinden yardım<br />

isteğinde bulunmasına dek büyük bir iştahla yazıyor,<br />

okuyor. İtalyan Şef Danilo Zanna’nın Floransa’dan<br />

Türkiye’nin Şefliği’ne uzanan <strong>hi</strong>kayesi şefin gözünden<br />

sayfalarımızda sizlerle.<br />

Ve yeni yatırımlar…<br />

Canopy by Hilton İstanbul Taksim için imzalar<br />

atıldı. Taksim 360'ın kalbinde 2023 yılında açılması<br />

planlanan otel, Hilton Grubu’nun Türkiye’de faaliyet<br />

gösteren sekizinci markası olacak. Radisson Otel<br />

Grubu, Taksim Meydanı yakınında, Radisson <strong>Hotel</strong><br />

İstanbul Harbiye’yi <strong>hi</strong>zmete açtı. The Stay Grubu'nun<br />

<strong>2022</strong>’deki yeni yatırımı, İstanbul’un göz alıcı moda<br />

ve alışveriş bölgesi Nişantaşı’nda açıldı. Wyndham<br />

Garden markası, Antalya’daki şık oteli Wyndham<br />

Garden Lara ile Türkiye’ye girişini duyurdu. Wish<br />

More <strong>Hotel</strong> Grubu'nun ikinci oteli olan Wish More<br />

<strong>Hotel</strong> Şişli açmaya hazırlanıyor. Tüm yeni yatırımları<br />

tebrik ediyor, çalışanlarına başarılar diliyorum.<br />

Keyifli okumalar dilerim.<br />

K<br />

GENEL MÜDÜR<br />

(Sorumlu)<br />

REKLAM SATIŞ PAZARLAMA<br />

REKLAM KOORDİNATÖRÜ<br />

Emir Ömer ÖCAL<br />

emir.ocal@img.com.tr<br />

0212 454 22 22<br />

TEKNIK MÜDÜR<br />

BILGI İŞLEM<br />

TOLGA ÇAKMAKLI<br />

tolga.cakmakli@img.com.tr<br />

TAYFUN AYDIN<br />

tayfun.aydin@img.com.tr<br />

İMG WEB TEAM MAIL<br />

web@img.com.tr<br />

Prof. Dr. HÜSNÜ GÜNDÜZ<br />

Doç. Dr. MURAT DOĞDUBAY<br />

ORHAN GENCELİ<br />

Türkiye Otel Yöneticileri Derneği (TUROYD)<br />

Yönetim Kurulu Üyesi<br />

GÜRKAN BOZTEPE<br />

Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı<br />

TEZER ÖNER<br />

Agon Danışmanlık / Gayrimenkul ve<br />

İşletme Yatırım Danışmanı<br />

HÜSEYİN KURT<br />

Uluslararası MICE Endüstrisi Derneği<br />

Başkanı<br />

TURGUT AY<br />

Türkiye Aşçılar ve Şefler<br />

Federasyonu Başkan Yrd.<br />

website<br />

www.hotelrestaurantmagazine.com<br />

e-mail<br />

info@img.com.tr<br />

CTP - BASKI<br />

İRTİBAT BÜROLARIMIZ<br />

ADRES<br />

İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.<br />

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />

No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler/ İSTANBUL<br />

Tel: +90 212 454 30 00 Fax: +90 212 454 34 94<br />

www.ihlasmatbaacilik.com<br />

BURSA +90.224 211 44 50-51<br />

KONYA +90.332 238 10 71<br />

İSTMAG<br />

Magazin Gazetecilik Yayıncılık<br />

İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.<br />

İHLAS MEDIA CENTER<br />

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi<br />

No: 11 Medya Blok Kat: 1<br />

34197 Yenibosna / İstanbul / Turkey<br />

Tel: 0212 454 22 22<br />

Faks: 0212 454 22 93<br />

hotel & restaurant <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong> dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. hotel & restaurant <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong> dergisinin bütün yayın hakları<br />

İSTMAG Magazin Gazetecilik Yayıncılık İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ne aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan hotel & restaurant <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong> dergisi ayda bir yayınlanır.


Bu sayımızda<br />

antre<br />

12 Sektörden kısa haberler<br />

gündem<br />

20 İşte İstanbul’un 5 aylık doluluk<br />

ve fiyat karnesi<br />

26 Genceli: Oteller franc<strong>hi</strong>se<br />

marka alırken nelere dikkat<br />

etmeli?<br />

28 Sağlık turizmine ışık tutacak<br />

rapor<br />

30 Gem: Kültür turları can<br />

çekişiyor, derhal çalışma<br />

yapılmalı<br />

32 I-MICE yeni başkanlarını seçti<br />

33 Öner: Mavi Bayrak’ta ikinci<br />

perde<br />

48<br />

34 Polatoğlu: Tatil ucuza nasıl<br />

getirilir?<br />

yeni yatırımlar<br />

40 Wish More <strong>Hotel</strong> Grubu ikinci<br />

otelini Şişli’de açıyor<br />

42 Canopy by Hilton İstanbul<br />

Taksim 2023’te açılıyor<br />

44 Wyndham Garden Lara<br />

<strong>hi</strong>zmette<br />

46 The Stay Boulevard Nişantaşı<br />

kapılarını açtı<br />

42<br />

46


66 Kerry Group, 50. yılını yeni<br />

yatırım hedefleriyle kutluyor<br />

68 Barry Callebaut’tan yeni AR-<br />

GE Merkezi yatırımı<br />

şefin gözünden<br />

48 Radisson <strong>Hotel</strong> İstanbul<br />

Harbiye açıldı<br />

iş’te kadın<br />

50 Türüng: Gastronomi ve<br />

mutfak kültürüyle tanınan bir<br />

Türkiye hayalim var<br />

marka<br />

56 Bilge: Endüstriyel<br />

mutfaklarda “biz varız”<br />

58 RATIONAL, pişirme<br />

seminerlerini online platforma<br />

taşıdı<br />

60 Mychef’i Türkiye’de Sorcan<br />

Teknik Danışmanlık<br />

Hizmetleri temsil edecek<br />

62 Fagor Professional’dan yeni<br />

nesil akıllı fırın serisi iKORE<br />

64 İZMAK üretim kapasitesini<br />

2 katına çıkaracak<br />

64<br />

70 Zanna: Mutfak aşk gibidir,<br />

yakar!<br />

gastro güncel<br />

74 Restoran ve turizm<br />

sektöründe iş gücüne yoğun<br />

talep<br />

76 Kadın çiftçilere teşvik<br />

sağlayacak ‘yıldız’ proje<br />

78 Türkiye Sürdürülebilir<br />

Gıda Platformu Şeffaflık<br />

ve İzlenebilirlik Tüketici<br />

Araştırması <strong>2022</strong> sonuçları<br />

açıklandı<br />

80 Gusto Reha Tartıcı ile keşif<br />

noktaları<br />

82 Atrox Lounge yaz menüsünü<br />

yeniledi<br />

gastro aktüel<br />

84 Gastronomi sektöründen kısa<br />

haberler<br />

54<br />

78<br />

yeni mekan<br />

92 Robert De Niro: Nobu İstanbul<br />

ve Bodrum’dan müt<strong>hi</strong>ş bir<br />

başarı bekliyorum<br />

94 Kirpi vites büyüttü: Yurt dışına<br />

açılmayı planlıyor<br />

96 Yeni açılan mekanlar<br />

dekorasyon<br />

102 Dursun: 3-5 art tabloyla<br />

sanat oteli olamazsın!<br />

horeca teknolojileri<br />

104 CoolAer Hassas Kontrollü<br />

Klimalarda ihracatı 2’ye<br />

katladı<br />

106 Gazi: EEC, teknik kabiliyetine<br />

ve bilgisine güvendiğimiz bir<br />

partnerimiz<br />

108 HoReCa teknoloji ve<br />

sistemleri<br />

ürünler<br />

110 Yeni ürünler<br />

www.hotelrestaurantmagazine.com


12<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

antre<br />

Artaş İnşaat Turizm<br />

Koordinatörlüğü<br />

görevine Ali Hasdemir<br />

getirildi<br />

Turizm sektöründe 30 yıldır yurt içi ve<br />

yurt dışı deneyime sa<strong>hi</strong>p Ali Hasdemir,<br />

Artaş İnşaat’ın Turizm Koordinatörü<br />

oldu. Yurt içi ve yurt dışı 30 yıllık<br />

deneyime sa<strong>hi</strong>p Hasdemir en son,<br />

Azerbaycan’da Qafqaz <strong>Hotel</strong>s&Resorts,<br />

Bakü - Lankaran Bölge Genel Müdürü<br />

olarak görev yapmıştı. Marmara<br />

Üniversitesi Turizm İşletmecilik Bölümü<br />

mezunu Ali Hasdemir kariyer hayatı<br />

boyunca, İstanbul Holiday Inn Crowne<br />

Plaza&Holiday Inn Marina, İstanbul<br />

Mariott Polat Renaissance <strong>Hotel</strong>, Muğla<br />

Marmaris Resort <strong>Hotel</strong>, Romanya<br />

K&D Group Torism Complex, Mardin<br />

Erdoba Elegance <strong>Hotel</strong>&Convention Center- Erdoba Konakları ve<br />

Azerbaycan Qafqaz <strong>Hotel</strong>s&Resorts gibi kurumlarda çeşitli görevler<br />

aldı. Check-in <strong>hi</strong>zmetine ilişkin hızlı işlem ve memnun konuk<br />

sonuçlu “First Ten Minutes” uygulaması, kaliteli konuk iletişimine<br />

dair “Delighted To Serve” departmanı kurumu gibi başarılara imza<br />

atan Hasdemir, ayrıca yüksek müşteri memnuniyeti ile sonuçlanan<br />

müstesna <strong>hi</strong>zmete dair ödüllü.<br />

Global Ports Holding’e<br />

sürdürülebilirlik ödülü<br />

Dünya turizmine yön verenler<br />

Bodrum'da buluşacak<br />

Bodrum Turizm<br />

Forumu’nun tanıtımı<br />

Malta'da gerçekleştirilen<br />

Akdeniz Turizm<br />

Forumu'nda Bodrum<br />

Belediye Başkanı Ahmet<br />

Aras tarafından tanıtıldı.<br />

Bodrum Belediyesi<br />

tarafından Bodrum<br />

Tanıtma Vakfı (BOTAV)<br />

ve Akdeniz Turizm Vakfı<br />

iş birliğiyle The Bodrum<br />

Cup ile 13-14 Ekim tarihlerinde eş zamanlı olarak düzenlenecek<br />

olan forumun tanıtımını Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras<br />

gerçekleştirdi. Aras, yaptığı konuşmada şu açıklamalarda bulundu:<br />

“13-14 Ekim'de Bodrum'da gerçekleştireceğimiz zirvede turizmin<br />

geleceğini, mavi ekonomiyi, çevrenin ve denizin korunmasını,<br />

turizmdeki mevcut iş birliği imkanlarını, dünya ve Akdeniz turizmi<br />

ile Türkiye'yi ve Bodrum'u konuşacağız. Bodrum ile ilgili tüm<br />

paydaşlar bu etkinlikte hazır olacak. 50'ye yakın ülkeden üst düzey<br />

isimler, politikacılar, yatırımcılar, uluslararası turizm örgütlerinin<br />

liderleri, turizm alanındaki yöneticiler ve profesyoneller katılacak.”<br />

Aras, Akdeniz'in kendileri için çok önemli bir platform olduğunu<br />

kaydederek, bu denize kıyısı olan tüm ülkeler ile iş birliği yapmak ve<br />

Akdeniz'i bir barış denizi haline getirmek istediklerini sözlerine ekledi.<br />

KARAVANLARA<br />

YOĞUN TALEP<br />

Global Yatırım Holding’in (GYH) bağlı kuruluşu ve dünyanın en büyük<br />

kruvaziyer liman işletmecisi Global Ports Holding, Akdeniz Turizm<br />

Vakfı tarafından ödüllendirildi. Vakfın düzenlediği Malta Zirvesi<br />

kapsamında dağıtılan ödüllerde Global Ports Holding COO'su Stephen<br />

Xuereb Turizm Sürdürülebilirlik Ödülü’nü şirket ve kendisi adına aldı.<br />

Sürdürülebilir turizm girişimleri için bu ödülü almanın bir ayrıcalık<br />

olduğunu söyleyen Global Ports Holding COO'su Stephen Xuereb,<br />

“Bu ödül 14 ülkedeki 26 limanımızda, Global Ports Holding’i daha da<br />

ileri taşımak için çalışan tüm ekip arkadaşlarımın katkısı sayesinde<br />

kazanıldı, Sürdürülebilirlik adına her geçen gün çalışmalarımızı<br />

artırıyoruz” dedi.<br />

Pandemi döneminde daha izole bir tatil imkânı sunan karavan<br />

tatiline yönelenler, bu sene de doğa ile iç içe vakit geçirmek için<br />

karavanlardan vazgeçmiyor. sa<strong>hi</strong>binden.com’un verilerine göre<br />

geçtiğimiz ay verilen satılık motokaravan ilanları geçtiğimiz yıla<br />

oranla %68 arttı. Motorlu taşıtlarla kolayca bağlantı kurarak,<br />

her yere birlikte götürülebilen çekme karavanlara ilgi de artış<br />

gösterdi ve geçtiğimiz ay verilen satılık çekme karavan ilanları<br />

geçtiğimiz yıla göre %62 oranında arttı. Afyon, Bursa ve İstanbul<br />

en çok karavan ilanı verilen yerler oldu. Tatilini doğayla baş başa<br />

geçirmek isteyenler karavanlara yönelirken, karavan hayatının<br />

olmazsa olmazı kamp ekipmanlarına yönelik ilgi de arttı. Geçtiğimiz<br />

ay verilen uyku tulumu ilanları geçtiğimiz yıla oranla %91 arttı.<br />

Geçtiğimiz yılın Mayıs ayı ile karşılaştırdığımızda, hem pratik<br />

hem de kamp deneyimini doyasıya yaşamaya olanak tanıyan<br />

ekipmanlardan Tabure, Sandalye & Masa kategorisinde verilen<br />

ilanlarda %51, Mat, Kampet & Yatak kategorisinde verilen ilanlarda<br />

%27 ve yön bulma malzemeleri için verilen ilanlarda %24 artış<br />

yaşandı.


14<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

antre<br />

Radisson Blu Bosphorus<br />

<strong>Hotel</strong>’e yeni genel müdür<br />

Turizm ve dtelcilik sektörünün<br />

başarılı ve deneyimli yöneticisi<br />

Fikret Yüksel, Radisson Blu<br />

Bosphorus <strong>Hotel</strong>, İstanbul’da<br />

Genel Müdür olarak yeni görevine<br />

atandı. 1992’de başladığı otelcilik<br />

kariyerinde her geçen gün<br />

başarıyla yükselmeye devam eden<br />

Fikret Yüksel, en son Radisson<br />

Blu Resort & Spa Çeşme’de<br />

Genel Müdür olarak görev almıştı.<br />

Radisson Otel Grubu’nda uzun<br />

yıllar boyunca kariyerini sürdüren<br />

Yüksel’in çalıştığı oteller arasında;<br />

Radisson Blu Conference &<br />

Airport <strong>Hotel</strong> Istanbul, Radisson<br />

Blu <strong>Hotel</strong> Ankara, Radisson Blu<br />

<strong>Hotel</strong> Batumi, Radisson Resort<br />

& SPA Alushta, Park Inn by Radisson Rosa Khutor, Park Inn by<br />

Radisson Riga Valdemara ve Park Inn by Radisson Residence Riga<br />

Barona yer alıyor.<br />

Tatilcilerin gözdesi<br />

yine tekne tatili<br />

Yurt dışı tur, otel ve villa tarafında yüksek fiyat artışları tekne turizmini<br />

önemli bir alternatif olarak ön plana çıkarıyor. viravira.co’nun<br />

verilerine göre <strong>2022</strong> sezonu erken rezervasyon dönemindeki tekne<br />

kiralama rakamları geçen sezona oranla yüzde 43 artış gösterdi. Lüks<br />

seyahat alternatifleri olan yurt dışı tur, otel ve villa tarafında yaşanan<br />

yüksek fiyat artışlarının tekne turizminin rekabetçi kalmasına yol<br />

açtığı belirtiliyor. Tekne tatilinde ücretler tercih edilen tekne tipi ve<br />

kişi sayısına göre değişiklik gösteriyor. Kişi başı haftalık 4 bin TL’den<br />

başlayan fiyatlarla 6-8 kişilik bir yelkenli tekne kiralanabiliyor. Gulet<br />

tipi teknelerde kişi başı haftalık 4 bin TL, katamaran tipi teknelerde<br />

kişi başı haftalık 5 bin 500 TL, motoryat tipi teknelerde ise kişi başı<br />

haftalık 5 bin TL’den başlayan fiyatlarla mavi yolculuk tatili yapmak<br />

mümkün. Göcek, Fet<strong>hi</strong>ye, Bozburun, Bodrum ve Marmaris ise en çok<br />

tercih edilen mavi yolculuk lokasyonları arasında geliyor.<br />

Özel yolcu salonlarında<br />

sanat deneyimi<br />

19 ülkede işlettiği 70’e yakın yolcu salonu ile sektörün liderleri<br />

arasında yer alan TAV İşletme Hizmetleri, yakın zamanda<br />

yenilediği Bodrum Primeclass özel yolcu salonunda misafirlerini<br />

sanatla buluşturuyor. Bodrum Primeclass Lounge’da Türk resim<br />

sanatının önemli isimlerinden, Devrim Erbil ile gerçekleştirdiği iş<br />

birliği sonucunda, Erbil’in daha önce görücüye çıkmamış eserleri<br />

sergilenecek. TAV İşletme Hizmetleri, Türk sanatçıların eserlerinin<br />

yurt dışında tanıtılmasında önemli bir rol üstlenerek, Erbil’in<br />

eserlerini daha sonra New York ve Paris’teki Primeclass özel yolcu<br />

salonlarında sergilemeye başlayacak. Ayrıca Bodrum Primeclass<br />

Lounge, Bodrum’a özgü lezzetlerin de yer aldığı yenilenen menüsü ve<br />

her hafta sonu gerçekleşecek DJ performansı ile bu yaz misafirlerine<br />

kusursuz bir seyahat deneyimi yaşatmaya hazırlanıyor.


16<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

antre<br />

Türkiye turizminin<br />

globalde yeni markası<br />

rudder & moor<br />

Temeli 1971 yılına<br />

dayanan TurOto Ford<br />

Store’un 50 yıllık<br />

deneyimiyle 2007 yılında<br />

Ankara’da kurulan<br />

Turmobil, 2020 yılında<br />

bünyesindeki <strong>hi</strong>zmet<br />

çeşitliğini genişletti.<br />

Türkiye’nin ilk online<br />

karavan kiralama<br />

<strong>hi</strong>zmetini hayata geçiren<br />

Turmobil, tekne kiralama <strong>hi</strong>zmetini de devreye sokarak <strong>hi</strong>zmetlerine<br />

Turmobil Sailing olarak bugüne kadar devam etti. Yurt dışı charter<br />

base yatırımları ve İtalyan / Hırvat marka tekne distribütörlükleri ile<br />

yolculuklarına rudder & moor olarak devam edecek olan Turmobil<br />

Sailing, yeni markalaşma sürecinde uluslararası pazarda güçlü bir<br />

şekilde konumlanmayı amaçlıyor. Türkiye turizminin uluslararası<br />

pazardaki yeni markası olarak konumlanan rudder & moor’un<br />

faaliyetleri arasında ise tekne kiralama, tekne brokerage, tekne<br />

işletme sistemi, kişiye özel tekne <strong>hi</strong>zmetleri bulunuyor. Yat işletme<br />

sistemi ile motor yat, yelkenli veya katamaran sezon boyunca<br />

müşteriler adına kiralama yaparak kazanç sağlayan rudder &<br />

moor aynı zamanda tekneleri ile düzenli olarak ilgilenerek tekne<br />

sa<strong>hi</strong>plerinin tekne yönetimini daha rahat, daha doğru ve daha kolay<br />

bir şekilde gerçekleştirebilmesine yardımcı oluyor.<br />

“Anadolu Destanı”<br />

yeni yüzüyle raflarda<br />

Profesyonel turist rehberi, seyahat yazarı<br />

ve uluslararası konuşmacı Şerif Yenen'in<br />

"Anadolu Destanı" kitabı yeni içeriği ve<br />

yeni yüzüyle okuyucularla buluştu. Alfa<br />

Yayınevi'nden çıkan Türkiye'nin Kültürel<br />

Mirası ve Gezi Rehberi kitabı Anadolu<br />

Destanı, 1 <strong>Temmuz</strong>'dan itibaren raflardaki<br />

yerini aldı. Yenen kitabında ülkemizin<br />

turizmde öne çıkan popüler yerlerini<br />

muhteşem fotoğraf kareleri, haritalar<br />

ve illüstrasyonlar eşliğinde akıcı bir dille<br />

bölge bölge anlatıyor. Yenen'in 30 yılı aşkın<br />

rehberlik deneyiminin ürünü "Anadolu Destanı", binlerce yerli ve<br />

yabancı ziyaretçiye sahada anlatmanın verdiği deneyim ve güvenle<br />

harmanlanmış en akıcı Türkiye gezi rehberi niteliğinde. Yenen,<br />

"Anadolu Destanı"nı ilk olarak 1997 yılında İngilizce dilinde "Turkish<br />

Odyssey" ismiyle yayınlamıştı. İlk defa bir Türk tarafından hazırlanan<br />

İngilizce gezi rehberi olan "Turkish Odyssey", Türkiye’nin tanıtımını<br />

amaçlıyordu. Peşi sıra İtalyanca, Almanca ve Türkçe’ye çevrilerek<br />

basıldı.<br />

İstanbul’da turizm ve<br />

tanıtım ofisi açan ilk ilçe<br />

belediyesi oldu<br />

Üsküdar Belediyesi açılışını gerçekleştirdiği Turizm ve Tanıtım Ofisi<br />

ile Üsküdar’a gelerek tari<strong>hi</strong> zenginliklerini, gezilecek yerlerini, yemek<br />

yeme yerlerini ve kendine has güzelliklerini keşfetmek isteyen yerli<br />

ve yabancı vatandaşlara rehber olacak. Ofise uğrayan vatandaşlar<br />

rehberlik üzerine her türlü <strong>hi</strong>zmeti alabilecekler. Üsküdar Belediye<br />

Başkanı Hilmi Türkmen, “Bugün burada Üsküdar'ımızın tam<br />

merkezinde Mihrimah Sultan Camii'nin hemen dibinde herkesin<br />

çok rahatlıkla ulaşabileceği bir tanıtım ve turizm ofisi açtık. Önemli<br />

bir merkez oldu. Üsküdar’ımıza gelen, İstanbul'umuza gelen yerli<br />

ve yabancı misafirlerimiz <strong>hi</strong>ç yabancılık çekmeden, acaba nereye<br />

giderim, nerede yemek yerim, nerede dinlenirim, nerede güzel<br />

bir tari<strong>hi</strong> mekânı ziyaret ederim endişesine kapılmadan buradan<br />

alacak olduğu <strong>hi</strong>zmetle arkadaşlarımız onlara yol gösterecek.<br />

Hem sözlü hem yazılı broşürler, materyallerle vatandaşlarımıza<br />

bu güzel İstanbul'umuzu, Üsküdar'ımızı <strong>hi</strong>çbir şekilde yabancılık<br />

çektirmeyeceğiz” dedi.<br />

G Hospitality’den<br />

‘Yaza Merhaba’ partisi<br />

Turizm sektörüne yepyeni bir soluk getiren projeleri Wanda<br />

Vista İstanbul, Westside Residences by Rotana İstanbul, Centro<br />

Westside, G <strong>Hotel</strong>s İstanbul ve G Beyond’u ‘G Hospitality’ adı<br />

altında birleştiren Mar Yapı’nın ‘Yaza Merhaba’ partisi 16 Haziran<br />

akşamı müzik ziyafeti ve renkli performanslar eşliğinde Wanda<br />

Vista İstanbul’da gerçekleşti. Turizm ve gayrimenkul sektöründen<br />

çok sayıda katılımcıyla gerçekleşen yaza merhaba partisinde,<br />

Wanda Vista Genel Müdürü Vincent Yap, “Bu güzel gecede hep<br />

birlikte olduğumuz için çok mutluyum. Turizm adına çok önemli bir<br />

iş yapıyoruz ve bu işin bir parçası olmaktan dolayı çok gururluyum.<br />

Dünyanın ve Çin'in önde gelen değerli varlık yönetim şirketlerinden<br />

Wanda <strong>Hotel</strong>s & Resorts'un ilk yurt dışı yönetim oteli olan Wanda<br />

Vista İstanbul, İstanbul turizmi için çok değerli bir noktada.”<br />

diye konuştu. Gecede düşüncelerini dile getiren bir diğer isim G<br />

Hospitality’nin Genel Müdürü Hikmet Işıldak ise, yaza “merhaba”<br />

dediğimiz bu anlamlı gecede genç, elagan, dinamik ve lüksü<br />

yaşattığımız projelerimizden dolayı oldukça heyecan duyuyoruz.<br />

Turizm sektörüne yepyeni bir soluk ve heyecan getirdik. Tüm bu<br />

çalışmalarımız inanıyorum ki, Türk turizmi için güzel sonuçlar<br />

getirecek.” diyerek G Hospitality’nin önemini vurguladı.


DecoBoutique<br />

kulsanprofesyonel kulsanprofesyonel<br />

Karaağaç OSB Mahallesi<br />

101.Cadde No:6/2 Kapaklı / Tekirdağ<br />

Tel:0282 758 26 44<br />

info@kulsan.com.tr<br />

www.kulsan.com.tr


18<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

antre<br />

Dedeman Palandöken’de<br />

30 yıllık ihaleyi kazandı<br />

Erzurum<br />

Palandöken Kayak<br />

Merkezi’ne 28<br />

yıl önce yaptığı<br />

yatırımla Türkiye’de<br />

kış turizminin öncü<br />

ismi olan Dedeman<br />

<strong>Hotel</strong>s & Resorts<br />

International,<br />

‘Palandöken<br />

Dedeman’ı 30 yıl<br />

daha işletecek. Türkiye’ye kayağı sevdiren<br />

otel olarak tanınan ‘Palandöken Dedeman’da<br />

kısa süre içinde renovasyon çalışması<br />

başlatılacak. Bölgenin ilk yatırımcısı olarak<br />

Palandöken’in kendileri için ayrı bir yeri<br />

olduğunu belirten Dedeman <strong>Hotel</strong>s &<br />

Resorts International Yönetim Kurulu Başkanı Banu Dedeman,<br />

Dedeman Palandöken’in bir otelden daha fazlası olduğunu dile<br />

getirdi. Türkiye’nin içinde bulunduğu zor koşullara rağmen,<br />

dönemin valisinin de yönlendirmesi ile Palandöken’e ilk yatırımı<br />

gerçekleştirdiklerini anımsatan Banu Dedeman, “Bu adımla<br />

birlikte Palandöken, ‘kayak merkezi’ unvanı alırken, Türkiye yeni bir<br />

destinasyon kazandı. Kısa sürede de uluslararası arenada kendine<br />

yer edindi. Geçen zaman içinde Palandöken’in nasıl yol aldığını hep<br />

birlikte gördük. Bu muhteşem dağın uluslararası kayak turizminde<br />

daha da ön sıralara gelmesi için katkılarımızın devam edecek<br />

olmasından büyük mutluluk duyuyoruz” dedi.<br />

Radisson Collection <strong>Hotel</strong>,<br />

Bodrum’da 3 önemli atama<br />

Turizm ve Otelcilik sektörünün deneyimli isimleri Ali Aytan, Yasin<br />

Çalış ve Betül Alaş Şevk, Radisson Collection <strong>Hotel</strong>, Bodrum’daki yeni<br />

görevlerine atandı. 28 yılı aşkın süredir sektörde kariyerine başarıyla<br />

devam eden Aytan, Radisson Collection <strong>Hotel</strong>, Bodrum’un yeni Genel<br />

Müdürü oldu. Ön Büro Müdürü, Operasyon Yöneticisi gibi çeşitli<br />

kademelerde görev alan Aytan, aynı zamanda Türkiye’de ve Riyahd’da<br />

açılış oteli ve genel müdürlük konusunda tecrübeli bir yönetici. Betül<br />

Alaş Şevk, Satış ve Pazarlama Direktörü olarak Radisson Collection<br />

<strong>Hotel</strong>, Bodrum’da yeni pozisyonuna başladı. Şevk, Kempinski <strong>Hotel</strong><br />

Barbaros Bay Bodrum’daki 11 yıllık lüks otel tecrübesiyle lüks<br />

otelcilik ve satış konusunda son derece bilgi ve deneyim sa<strong>hi</strong>bi bir<br />

isim. Güçlü geçmişiyle dikkat çeken Yasin Çalış ise, otelin Executive<br />

Chef’i olarak göreve geldi. Çalış, daha önce Kempinski <strong>Hotel</strong><br />

Barbaros Bay Bodrum, Six Senses Kaplankaya, Yas <strong>Hotel</strong> Abu Dhabi<br />

ve Palm Beach <strong>Hotel</strong> gibi birçok lüks segment otelde sorumluluklar<br />

üstlendi.<br />

Martı GYO<br />

rekor kârını açıkladı<br />

Martı Otel İşletmeleri’nin bağlı ortaklığı Martı Gayrimenkul Yatırım<br />

Ortaklığı portföy büyüklüğünü ikiye katlayarak 01.04.2021-31.03.<strong>2022</strong><br />

dönemi Yıllık Finansal Tablolarında 216.982.363 TL kar açıkladı. Yeni<br />

hedeflerinde ise, mevcut tesislerin modernizasyon çalışmalarına hız<br />

vermek ve sektörde daha fazla öne çıkmak var.<br />

Martı Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı’ndan yapılan yazılı açıklamada<br />

şirket finansallarında gerçekleşen bu pozitif değişimin korunacağı<br />

ve daha ileriye taşınacağı belirtilirken, “Mevcut tesislerimizin<br />

modernizasyon çalışmalarına hız verilecek ve sektörümüzde öne<br />

çıkma gayretimiz devam edecektir. Grubumuzun 55 yıllık bilgi<br />

birikimi ve tecrübesi rehberliğinde tüm paydaşlarımız ile birlikte<br />

yatırımcılarımıza değer katma çabası içinde olmaya devam<br />

edilecektir. Faaliyetlerimiz sürdürülebilirlik çerçevesinde her zaman<br />

olduğu gibi çevreye karşı saygı ile toplumsal kalkınmayı ve ekonomik<br />

gelişmeyi destekleme amacıyla devam edecektir.” denildi.<br />

66. yıldönümünü kutladı<br />

Skål International İstanbul Kulübü, kuruluşunun 66’ncı<br />

yıldönümünü JW Marriott <strong>Hotel</strong> İstanbul Marmara Sea’da<br />

düzenlenen büyük bir baloyla kutladı. Skal İstanbul Kulübü Başkanı<br />

Can Arınel ve Yönetim Kurulu’nun ev sa<strong>hi</strong>pliğinde düzenlenen<br />

baloya üyeler, Skål International Dünya Başkanı Burçin Türkkan,<br />

Interim Başkan Yardımcısı Hülya Aslantaş ve PR Direktörü Annette<br />

Cardenas, ile Uluslararası Skål Dernekleri Federasyonu Yönetim<br />

Kurulu ve Türkiye’deki Skâl Kulüplerinin Başkanları da katıldı.<br />

Skål İstanbul Kulübü Başkanı Can Arınel, yaptığı konuşmada,<br />

bugün 83 ülkede, 354 kulüp ve 15.000’i aşkın üyeyi kapsayan Skål<br />

International çatısı altında, en büyük Skål kulüplerinden biri olarak<br />

Türk ve dünya turizmi için <strong>hi</strong>zmet vermekten onur duyduklarını<br />

belirtti. Arınel sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkemize güveniyor ve<br />

turizmin kültürler arası köprüleri kurarak, gelecekte de barış ve<br />

kardeşlik ortamını oluşturacağına inanıyoruz. Turizmin sadece<br />

ekonomik değer oluşturarak değil, toplumun sosyal ve kültürel<br />

yapısına etkilerinin önemini de görüyor, ülkemizin yarınlarının<br />

güvencesi olduğunu her fırsatta vurguluyoruz.”


DecoBoutique<br />

www.kulsan.com.tr<br />

Karaağaç OSB Mahallesi 101.Cadde No:6/2 Kapaklı / Tekirdağ<br />

Tel:0282 758 26 44 - info@kulsan.com.tr<br />

kulsanprofesyonel<br />

kulsanprofesyonel


20<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gündem<br />

İŞTE İSTANBUL’UN<br />

5 AYLIK DOLULUK VE FIYAT KARNESI…<br />

TÜROB aylık toplantısında konuşan TÜROB Başkanı Müberra Eresin, 2023’ün turizmde çok daha<br />

iyi bir yıl olacağı öngörüsünü paylaşarak, Türkiye’nin ve İstanbul’un turizmde yıldızının daha da<br />

parlayacağını söyledi. İstanbul’un mayıs doluluk karnesinin 2019’dan iyi olduğunu belirten Eresin,<br />

ilk 5 aylık dönemde ise 2019’un gerisinde kalındığını kaydetti.<br />

Türkiye Otelciler Birliği’nin Haziran<br />

ayı ‘TÜROB Geleneksel Öğle Yemeği’<br />

etkinliği Conrad İstanbul Bosphorus’ta<br />

gerçekleştirildi. İstanbul Ticaret Odası (İTO)<br />

Başkanı Şekib Avdagiç’in konuk konuşmacı<br />

olarak katıldığı toplantıda, TÜROB üyeleri ve<br />

turizm sektörünün önde gelen temsilcileri<br />

bir araya geldi.<br />

“Hem doluluklar hem fiyatlar arttı”<br />

Toplantıda bir konuşma yapan TÜROB<br />

Başkanı Eresin, turizmdeki son durumla<br />

ilgili bilgi verirken, yılın ikinci yarısıyla<br />

birlikte talepte artışın devam etmesini<br />

beklediklerini belirtti. Eresin, “Mevcut<br />

şartlarda <strong>2022</strong>’nin 2021’den çok daha iyi<br />

bir yıl olacağı kesin görünüyor. 2019 yılını<br />

da geçme ihtimali çok yüksek. Gelecek yıl<br />

ise yani 2023 yılının turizmde çok daha iyi<br />

bir yıl olacağını, takip eden yıllarda turizm<br />

gelirlerimizin artarak çok ciddi noktalara<br />

geleceğini ve özellikle İstanbul’un dünyada<br />

yine parlayan ilk beş destinasyondan biri<br />

olacağını umuyoruz” diye konuştu.<br />

“Neden mi 2019 ile kıyasladım?”<br />

Doluluk oranlarını açıklayan Eresin, şu<br />

bilgileri verdi: “Türkiye genelinde otel<br />

dolulukları Mayıs <strong>2022</strong>’de yüzde 70.3, ADR<br />

olarak adlandırılan günlük satılan oda bedeli<br />

103.9 Euro, RevPAR olarak adlandırılan oda<br />

başı gelirler 73.1 Euro oldu. Mayıs 2019’da<br />

otel dolulukları yüzde 54.6, oda bedeli 68.5,<br />

oda başı gelirler 37.3 Euro olmuştu. Türkiye<br />

genelinde ilk 5 ayda ise doluluklar yüzde<br />

59.8, oda bedeli 84.5 Euro, oda gelirleri ise<br />

50.5 Euro olarak gerçekleşti. 2019’un beş<br />

aynında doluluklar yüzde 62.6, oda bedeli<br />

65.5 Euro, oda başı gelirler de 41.0 Euro<br />

olmuştu. Neden mi 2019 ile kıyasladım?<br />

Geçmiş dönemle karşılaştırma yaparken<br />

turizmde kayıp yıllar olarak kabul ettiğimiz<br />

2020 ve 2021 yıllarını <strong>hi</strong>ç dikkate almıyoruz<br />

ve sadece 2019 yılı ile kıyaslama yapıyoruz<br />

artık.”<br />

İstanbul mayısta 2019’un üzerinde<br />

doldu<br />

İstanbul’daki doluluklara da değinen Eresin,<br />

“İstanbul’da Mayıs <strong>2022</strong> otel dolulukları<br />

yüzde 78.4 oldu. 2019 yılı Mayıs ayında bu<br />

oran yüzde 58.2 olmuştu. Bu yılın ilk 5 ayına<br />

baktığımızda ise, İstanbul’da doluluklar<br />

yüzde 66.8 olarak gerçekleşti. 2019’un ilk 5<br />

ayında bu oran yüze 69 olmuştu. Görüldüğü<br />

gibi doluluklarda mayıs ayı bazında 2019’un<br />

üzerindeyiz, ancak ilk 5 aylık dönem<br />

itibariyle henüz 2019’un gerisindeyiz.”<br />

İstanbul Avrupa ortalamasının<br />

üzerinde<br />

Fiyatlarda ve oda gelirlerindeki yükselişin<br />

çok sevindirici olduğuna dikkat çeken<br />

Eresin, şöyle devam etti: “Şunu büyük<br />

bir memnuniyetle belirtmeliyim ki;<br />

İstanbul’un hem mayıs ayında hem de<br />

beş aylık dönemde doluluk ve oda başı<br />

gelir ortalaması Avrupa destinasyonları<br />

ortalamasının üzerine çıktı. İstanbul’da<br />

günlük satılan oda bedelimiz Mayıs <strong>2022</strong>’de<br />

127.4 Euro oldu. 2019 yılında bu rakam<br />

81.7 olmuştu. Toplam oda sayısı üzerinden<br />

odabaşı elde edilen gelirler ise Mayıs<br />

<strong>2022</strong>’de 99.8 Euro olarak ölçüldü. Bu rakam<br />

2019’da 47.5 Euro olmuştu. Ocak-Mayıs<br />

döneminde; günlük satılan oda bedelimiz<br />

<strong>2022</strong>’de 104,98 Euro olarak ölçüldü. Bu<br />

rakam 2019’da 80.4 Euro olmuştu. Ocak-<br />

Mayıs <strong>2022</strong>’de; toplam oda sayısı üzerinden<br />

odabaşı elde edilen gelirler <strong>2022</strong>’de 70.1<br />

Euro olarak ölçüldü. Bu rakam 2019’da 55.5<br />

Euro olmuştu. Turizm sektöründe olumlu<br />

grafiklerin ortaya çıkması memnuniyet verici<br />

ancak yapılan çalışmaları göz önüne alırsak<br />

da bu başarılar tesadüf değil. TÜROB,<br />

İstanbul Ticaret Odası, ICVB ve sektör<br />

kuruluşları olarak kamu-özel sektör iş<br />

birliğinde atılan adımlar ile Kültür ve Turizm<br />

Bakanlığımız ve Türkiye Turizm Geliştirme<br />

ve Tanıtma Ajansı (TGA) tarafından<br />

yürütülen sonuç odaklı tanıtım ve pazarlama<br />

çalışmaları sonrasında turizm sektörünün<br />

hedeflerine ulaşarak ülke ekonomisi,<br />

istihdamı ve kalkınmasına güçlü desteğini<br />

vermeye devam edeceğine inanıyoruz.”<br />

“Otel yatırımları artışa geçti”<br />

Konaklama sektörü yatırımlarında da<br />

yeniden artış başladığına işaret eden Eresin,<br />

“Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı verilerine<br />

göre bu yılın ilk 4 ayında ülke genelinde<br />

toplamda 23 ilde 42 yeni otel projesi ‘Yatırım<br />

Teşvik Belgesi’ aldı. Yeni yatırımlar toplam<br />

1 milyar 892 milyon TL tutarında teşvik<br />

kullanılarak tamamlanacak” dedi.<br />

“Eğitim projelerimiz hızlandı”<br />

TÜROB’un eğitim alanındaki çalışmalarının<br />

da hızlandığını ifade eden Eresin, şunları<br />

söyledi: “Kültür ve Turizm Bakanlığı ve<br />

Milli Eğitim Bakanlığı’yla birlikte, turizm<br />

sektörüne nitelikli insan kaynağı yetiştirmesi<br />

amacıyla, ‘Mesleki Eğitim Merkezleri’<br />

projesinin uygulamasını İstanbul pilot il<br />

olmak üzere başlatmıştık. Proje kapsamında<br />

yaşanan aksaklıkların giderilmesi yönünde<br />

MEB ile yakından çalışmaya devam ediyoruz.<br />

Bu projeyi, sektörümüz açısından taşıdığı<br />

önem dikkate alınarak desteklemeye<br />

devam edeceğiz. Öte yandan MEB ile varılan<br />

mutabakat sonrasında; Şişli Kervansaray<br />

Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin<br />

adının ‘TÜROB 50.Yıl Şişli Turizm Meslek<br />

Lisesi’ olarak değiştirilmesi konusunda<br />

süreç tamamlanmak üzere. Okulumuzda<br />

incelemelerde bulunduk. Okulun, toplam 21<br />

dersliği ile tamamen ihtiyaç duyduğumuz<br />

insan kaynağına göre öğrenci yetiştirmesi<br />

için idari ve teknik altyapı en kısa süre<br />

içerisinde tamamlanacak.”<br />

“Şanlıurfa turizm başkenti”<br />

Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de<br />

gerçekleştirilen, Türkiye'yi, Kültür ve<br />

Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan<br />

Yavuz'un temsil ettiği İslam İşbirliği<br />

Teşkilatı’nın 11. Turizm Bakanları<br />

Konferansı'nda Şanlıurfa ilimiz ‘2023 yılı<br />

Turizm Başkenti’ olarak seçildiğine de<br />

değinen Eresin, “Bu gelişme bölge turizmine<br />

ve tanıtım faaliyetlerine büyük katkı<br />

sağlayacaktır. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na<br />

girişimleri için teşekkür eder ve hayırlı<br />

olmasını temenni ederiz” şeklinde sözlerini<br />

tamamladı.


26<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gündem / makale<br />

Günümüzün rekabetçi ve küresel otel<br />

pazarında, aynı markayı paylaşan ve<br />

merkezi rezervasyon sistemi, pazarlama<br />

ve tanımlanmış operasyonel prosedürler<br />

gibi <strong>hi</strong>zmetler sunan bir otel grubunun<br />

parçası olmak, finansal başarı ve başarısızlık<br />

arasındaki fark anlamına gelebilir.<br />

Eğer bir otel yatırımı ya da satın almayı<br />

düşünürseniz ve bu konuda daha önceden<br />

bir deneyimiz yoksa yapacağınız en doğru<br />

şey; piyasada itibarı yüksek tecrübeli<br />

bir otel yatırım ve marka danışmanı ile<br />

çalışmanızdır. Franc<strong>hi</strong>se sunan birçok global<br />

ve yerli otel markaları ile seçim süreci<br />

karmaşık bir maliyet-fayda analizi haline<br />

gelebilir. Öyleyse işinize yarayacak birkaç<br />

başlık vereyim:<br />

Öncelikle markaların tüm segmentlerinin<br />

ne olduğunu ve bu segmentlerde hangi alt<br />

markaların yer aldığını bilmeniz gerekir.<br />

Aşağı yukarı tüm global üst otel markaların<br />

alt segmentlerinde yer alan markalar bir<br />

konsepti ve hedeflediği müşteri profilini<br />

temsil eder. Hilton, üst segment müşteri<br />

profili olan, şirket konaklamaları ve toplantı<br />

planlayanlar tarafından tercih edilmesi ile<br />

bilinir. Hampton by Hilton ise, toplantı ve<br />

ziyafet salonları aramayan, fiyat konusunda<br />

daha hassas misafir profillerine <strong>hi</strong>tap<br />

etmektedir. Aynı konu diğer tüm markalar<br />

için de geçerlidir.<br />

Doğru markayı seçin!<br />

Bu markaların her ikisi de tamamen<br />

farklı misafir pazarlarına odaklanmıştır.<br />

Otelleri, tesisleri ve <strong>hi</strong>zmet seviyenizi doğru<br />

konumlandırmak için, yatırımınızın konumu<br />

ve imkanları da<strong>hi</strong>linde hedeflediğiniz müşteri<br />

segmentlerini çekecek bir marka seçmeye<br />

dikkat etmelisiniz.<br />

Mevcut otelinizin, yatırım yapacağını ya da<br />

satın alacağınız işletmenin misafirlerinin<br />

nereden geldiğini bilmeniz gerekir. Şe<strong>hi</strong>r<br />

oteli, kongre toplantı oteli, resort otel ve bu<br />

Otel<br />

Orhan<br />

Marka ve Yatırım Danışmanı<br />

Genceli<br />

Oteller franc<strong>hi</strong>se marka alırken nelere<br />

dikkat etmeli?<br />

otellere gelecek misafirleri hedeflediğiniz<br />

pazarı iyi analiz ederek seçeceğiniz markanın<br />

hangi pazarda daha güçlü olduğunu bilerek<br />

doğru markayı seçmelisiniz.<br />

Toplam maliyeti iyi bilin<br />

Franc<strong>hi</strong>se satın alma ve sözleşmeniz<br />

süresince ödeyeceğiniz komisyonları,<br />

size toplam maliyetini ne olacağını iyi<br />

bilmelisiniz. Franc<strong>hi</strong>se veya telif ücreti,<br />

bir otel zincirinin parçası olma maliyetinin<br />

yalnızca bir parçasıdır. Muhtemelen ayrıca<br />

zincire katılmak için bir başlangıç ücreti,<br />

rezervasyon sisteminin yıllık maliyeti,<br />

çeşitli pazarlama ve loyalty programları<br />

ve üyeliğinizi dönem sona ermeden<br />

sonlandırmak istemeniz durumunda<br />

ödeyeceğiniz cezai müeyyide ve ücretlerini<br />

de bilmeniz gerekir. Çünkü tüm bunlar<br />

sizden tahsil edilecektir. Bir franc<strong>hi</strong>se'ın<br />

maliyetini diğeriyle karşılaştırdığınızda,<br />

sözleşme süresi boyunca ortaya çıkacak tüm<br />

masrafları da<strong>hi</strong>l ettiğinizden emin olun.<br />

Franc<strong>hi</strong>sor'ı markayı iyi analiz edip<br />

anlamanız gerekir. Otelinizin finansal<br />

geleceği, büyük ölçüde franc<strong>hi</strong>se vereninizin<br />

eylemleri tarafından belirlenebilir. Örneğin,<br />

franc<strong>hi</strong>se veren markanın pazarınızdaki aynı<br />

rekabette olan diğer marka ve alt markalar<br />

karşısındaki gücünü iyi bilmeniz gerekir.<br />

Günümüzün tüm global üst markalar ve<br />

birleşerek ya da satın alımalar ile daha<br />

da büyüyen rakip markaların aynı zincirin<br />

bir parçası haline gelmesi ve rezervasyon<br />

ağlarını, pazarlama ve diğer girişimleri<br />

paylaşmaya başladılar bile. Bu da yüksek<br />

ve acımasız rekabet ortamında markayı<br />

seçerken çok titiz davranmanız gerektiği<br />

anlamına gelir.<br />

Gerçek franc<strong>hi</strong>se sa<strong>hi</strong>pleri ile<br />

konuşun<br />

Franc<strong>hi</strong>se verenden memnuniyet düzeylerini<br />

belirlemek için bazı gerçek franc<strong>hi</strong>se<br />

sa<strong>hi</strong>pleri ile konuşun. Ayrıca, üyeliklerini<br />

sonlandırmış olabilecek bazı eski franc<strong>hi</strong>se<br />

alanlarını da araştırın. Çoğu ülke, dava<br />

olabilecek durumda konusunda tecrübeli<br />

avukatlar ile görüşmeniz faydalı olacaktır.<br />

Performans analizlerini iyi bilmeniz gerekir.<br />

Bir otel markasından franc<strong>hi</strong>se almanın<br />

en önemli faydası, markanın ek doluluk<br />

oluşturma imkânı başta gelir. Franc<strong>hi</strong>se<br />

veren markanın, diğer otellere göre rekabet<br />

avantajın ve sizin otelinize sağlayacağı<br />

imkanların neden olacağından önceden<br />

fizibilitesinin yapın ya da danışmanınıza<br />

yaptırın. Bu üyeliğin size toplamda ne<br />

kazandıracağının hesabını iyi önceden<br />

yapmalısınız.<br />

Franc<strong>hi</strong>sor'ın veren markanın gelecek<br />

stratejilerini markette kalıcı olmak için<br />

yapacağı planları ve özellikle teknolojiye<br />

yaptıkları yatırımlardan haberdar olmalısınız.<br />

Gelişmiş rezervasyon sistemleri ve internet<br />

bağlantıları gibi teknolojilere para harcıyor<br />

mu, bilmelisiniz. Sonuçta en az 20 yıllık<br />

bir evlilik yapacaksınız ve bu süreçte diğer<br />

markaların gerisinde kalınmamalıdır.<br />

Franc<strong>hi</strong>se veren markanın büyümeye<br />

devam edip etmeyeceğini veya özellikle<br />

sizin alacağınız alt markanın ilerleyen<br />

yıllarda hangi konumda olacağını iyi<br />

bilmeniz ve araştırmanız gerekir. Otelinizin<br />

marka konumlandırmasını doğru<br />

konumlandırmanız gerekir. Bir üst ya da<br />

alt segmente karar vermeniz kısa vadede<br />

avantajlı görünebilir. Ancak uzun vadede<br />

milyon değerinde dolar kaybına neden<br />

olabilir.<br />

Danışman görünümlü marka<br />

temsilcilerinden uzak durun<br />

Unutmayın, marka alırken tek bir markayı<br />

saplantı haline getirmemelisiniz. Bir<br />

markanın temsilcisi gibi olan danışman<br />

görünümlü marka temsilcilerinden uzak<br />

durun. Nitekim onlar sizin değil, markanın<br />

yararına davranacaklardır. Size otelinize<br />

uygun segmentteki en az 4 farklı global<br />

ve yerli markadan teklif toplamalarını ve<br />

bu analiz ve fizibiliteleri size doğru yapıp<br />

avantajları okuyabilecek düzeyde tecrübeli<br />

ve kaliteli, markaların tüm imkan ve<br />

özelliklerini bilen alt ve üst seğmenleri ve<br />

rekabet analizlerine hakim bir danışman<br />

ile çalışmanız birçok sorunu önceden<br />

sonlandırmanıza destek olacaktır. Gerçek<br />

danışmanı tercih edin. Şirketi olan, fatura<br />

yazıp vergi veren ile çalışın. Bir otelde<br />

bordrolu çalışan partime çantacı danışman<br />

kılıklı amatörlerden uzak durun.


28<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gündem<br />

SAĞLIK TURIZMINE IŞIK TUTACAK RAPOR<br />

USTİS Akademi tarafından düzenlenen İstanbul Sağlık Turizmi Çalıştayı’nın sonuç raporu açıklandı.<br />

Çalıştayda seyahat acentelerinin KDV oranlarının yüzde 18, hastanelerin ise yüzde 0 olduğu<br />

belirtilerek her ikisinin de sıfırlanması vurgusu yapıldı.<br />

Türkiye sağlık turizmi sektörünü tek<br />

çatı altında birleştirmek amacıyla<br />

kurulan Uluslararası Sağlık<br />

Turizmcileri İşverenler Sendikası<br />

(USTİS), 30 Mart’ta gerçekleştirdiği İstanbul<br />

Sağlık Turizmi Çalıştayı’nın sonuç raporunu<br />

açıkladı. Rapor 100 sayfadan oluşan bir<br />

kitapçık halinde yayınlandı. Rapor; ilgili<br />

bakanlıklar, USTİS’in üye olduğu Türkiye<br />

İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun<br />

(TİSK) tüm işveren sendikaları başkanları ve<br />

genel sekreterleri ile ilgili tüm kuruluşlara<br />

ulaştırılmak üzere dağıtılmaya başlandı.<br />

Türkiye’de ilk kez sağlık turizmindeki<br />

tüm paydaşları biraraya getiren çalıştayın<br />

ürünü olan raporda seyahat acentelerinin,<br />

hastanelerin, otel işletmecilerinin, sağlık<br />

turizmi ile ilgili sivil toplum kuruluşlarının,<br />

sigorta işletmelerinin ve sektörün diğer<br />

profesyonellerinin tespit ettikleri sorunlar ile<br />

çözüm önerileri yer alıyor.<br />

USTİS Akademi tarafından düzenlenen<br />

çalıştayı değerlendiren USTİS Başkanı Aslı<br />

Tarcan “Ülkemizde birçok sağlık turizmi<br />

işletmesi var. Düzenlediğimiz bu çalıştay<br />

hem sektörün tüm paydaşlarını bir araya<br />

getirdi hem de sektörün sorunlarını geniş<br />

açıdan görmemizi sağladı. Kurumların<br />

faaliyet alanlarına göre belgelendirme<br />

ve yetkilendirmedeki karmaşıklıktan,<br />

yetersiz denetime kadar; nitelikli işgücü<br />

eksikliğinden, defolu ve sigortasız <strong>hi</strong>zmetler<br />

ile buna bağlı sorunlara kadar birçok sorun<br />

dile getirildi. Akabinde nitelikli personel<br />

eksikliği için eğitim programlarının<br />

hazırlanmasından yasal mevzuatın tüm<br />

paydaşlarla birlikte kapsamlı olarak revize<br />

edilmesine kadar birçok çözüm önerisi<br />

sunuldu. Çalıştaya katılan tüm tarafların<br />

bu sorunların çözülmesi noktasında<br />

USTİS’in düzenleyici ve denetleyici bir<br />

rol üstlenmesini istemesi bizim için<br />

ayrı bir gurur oldu. Sektörümüzün bize<br />

olan güvenini boşa çıkarmamak için<br />

var gücümüzle çalışmalarımıza devam<br />

ediyoruz. En kısa zamanda bu çalıştayın<br />

benzerlerini Türkiye’nin yedi bölgesinde de<br />

düzenleyeceğiz” dedi.<br />

İşte Çalıştay’da dikkat çeken sorun<br />

ve çözüm önerileri<br />

Çalıştayda tüm katılımcılar göz önüne<br />

alınarak her biri 10 kişilik oturma düzenine<br />

sa<strong>hi</strong>p 10 masa kuruldu. Bu masalardan<br />

ikisi seyahat acentelerine aitti. Seyahat<br />

acenteleri mevzuat eksikliği olduğuna<br />

vurgu yaptı ve yeni mevzuat hazırlanırken<br />

sürece kendilerinin de da<strong>hi</strong>l edilmesini<br />

istedi. Sektörde sigortanın olmamasının<br />

önemli sorun olduğu belirtilerek bu konuda<br />

hazırlanacak poliçenin ivedilikle hayata<br />

geçirilmesi istendi. Seyahat acentelerinin<br />

KDV oranlarının yüzde 18, hastanelerin ise<br />

yüzde 0 olduğu belirtilerek her ikisinin de<br />

sıfırlanmasını istediler. Acenteler ayrıca<br />

güven ve etik standartlarının olmamasından<br />

yakınarak bu konuda yaptırım uygulama<br />

yetkisine sa<strong>hi</strong>p ve kolay ulaşılabilir bir şikayet<br />

masasının olması gerektiğini dile getirdiler.<br />

“Çalıştaylar sürmeli”<br />

Hastane temsilcileri de seyahat acenteleri<br />

gibi iki masada temsil edildi. Sağlık turizmi<br />

yapan paydaşların her süreci kendisinin<br />

yapmaya çalıştığını belirten hastane<br />

temsilcileri ortak hareket etme konusundaki<br />

sıkıntıların giderilmesi adına bu USTİS’in<br />

yaptığı çalıştayın ve benzerlerinin artarak<br />

sürmesi istendi. Kayıtlı kurumların yanında<br />

kayıtsız kurumların da denetlenmesini<br />

isteyen hastane temsilcileri, rehberlere<br />

de sağlık terminoloji eğitimi verilmesini<br />

istedi. Sağlık tesislerinde yabancı dil bilen<br />

çalışanların eksikliğinin çekildiğini belirten<br />

hastane temsilcileri yabancı dil eğitiminin<br />

koordine edilmesini ve devlet tarafından<br />

desteklenmesini istedi.<br />

Otel işletmesi temsilcileri de iki masada<br />

yer alan sağlık turizmi paydaşlarındandı.<br />

Otel işletmecileri ilk sorun olarak niteliksiz<br />

personele dikkat çekti ve personele eğitim<br />

sertifikasının verilmesi gerektiğine vurgu<br />

yaptı. Kurum-otel ve acente arasında<br />

eşgüdüm eksikliği olduğuna dikkat çeken<br />

otel işletmecileri, reklam ve doğru tanıtım<br />

konusunda da eksiklikler olduğunu dile<br />

getirdi. Sağlık turistleri ile ilgili verilerin<br />

bulunmamasının problemleri görmek<br />

noktasında sorun yarattığını belirten otel<br />

işletmecileri, verilerin toplanarak, doğru<br />

analiz edilmesi gerektiğini dile getirdi.<br />

Denetimde USTİS’in olmasını<br />

istediler<br />

Sağlık turizmi ile ilgili sivil toplum kuruluşları<br />

(STK) da iki masada yer aldı. STK’lar hastaaracı<br />

ve doktordan oluşan sağlık <strong>hi</strong>zmet<br />

zincirinde güven ve kalite sorunu olduğunu<br />

dile getirerek bu sorunun çözülmesi<br />

gerektiği belirtildi. Sağlık turizmi eğitiminde<br />

nitelik ve etkinlik sorunu olduğunu belirten<br />

STK’lar, sadece fiyat konusunda değil<br />

<strong>hi</strong>zmet kalitesinde de farklılıklar yaratılması<br />

gerektiğini dile getirdiler. Reklam ve tanıtım<br />

eksikliğine dikkat çeken bir diğer sağlık<br />

turizmi paydaşı da STK’lar oldu.<br />

Sigorta işletmesi temsilcileri sağlık turizmi<br />

için gelenlerin ve özellikle Avrupa’da yaşayan<br />

çifte pasaportlu Türk vatandaşlarının sigorta<br />

güvencesi altına alınmasına mevzuatın<br />

müsaade etmediğini belirttiler. Bu amaçla<br />

çalışma yapılması gerektiğini belirten<br />

sigorta temsilcileri seyahat sağlık sigortası<br />

poliçesinin çıkmasını ve bu poliçenin limit ve<br />

kapsamının USTİS tarafından oluşturularak<br />

denetlenmesini istediler.<br />

Diğer profesyonel meslek temsilcileri ise<br />

sağlık turizmi envanterinin olmadığına<br />

vurgu yaparak USTİS tarafından sağlık<br />

turizmi verilerinin toplanmasını ve ilgili<br />

tüm sektör temsilcileriyle paylaşılmasını<br />

önerdiler. Belgelendirmede seçici olunması<br />

ve sertifikasyondaki sorunların giderilmesini<br />

isteyen profesyonel meslek temsilcileri,<br />

USTİS’in etkin olduğu düzenli bir denetleme<br />

mekanizması olması gerektiğini vurguladılar.


30<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gündem<br />

SAYD BAŞKANI UYARDI<br />

“KÜLTÜR TURLARI CAN ÇEKIŞIYOR,<br />

DERHAL ÇALIŞMA YAPILMALI’’<br />

SAYD Başkanı Mehmet Gem, yüz bine yakın seyahat acentesi çalışanı, rehber, otobüsçü ve<br />

konaklama tesisinin maliyet artışları sebebiyle ayakta kalma mücadelesi verdiğini vurgulayarak,<br />

“Hiç değilse ticari yat ve tenezzüh teknelerine uygulanan ÖTV’siz yakıt tedariki hakkı turizm seyahat<br />

acentelerine de sağlanmalı ve bu konu ile ilgili çalışma derhal yapılmalıdır.” dedi.<br />

SAYD – Seyahat Acentaları<br />

Yöneticileri Derneği Başkanı<br />

Mehmet Gem kamuoyuna yönelik<br />

açıklamasında şu ifadelere yer verdi:<br />

Türkiye’de faaliyet gösteren seyahat<br />

acentelerinin %50’sine yakını yurt içi<br />

kültür turları segmentinde faaliyet<br />

göstermektedir. Turizm seyahat<br />

acenteleri memleketimizi nakış<br />

nakış, ilmek ilmek dokuyarak gelen<br />

misafirlere yurdumuzun tanıtımını<br />

yapmaktadır. Doğu Karadeniz’den<br />

Güneydoğu’ya, Marmara’dan Doğu<br />

Anadolu’ya, Batı Karadeniz’den<br />

Akdeniz’e canını dişine takarak kültür<br />

turu yapmaya çalışan turizm seyahat<br />

acenteleri can çekişmektedir.<br />

Bu tür kültür turu paketleri hazırlayan<br />

acenteler son dönemde;<br />

%274 yakıt, %174 enerji, %180 gıda,<br />

%84 personel zammı sebebi ile geçen<br />

senenin aynı dönemine göre %100’ün<br />

üzerinde kültür turlarında fiyat artışı<br />

yapmak zorunda kalmış ve bu sebeple<br />

alternatif tatil paketi olan yurt içi kültür<br />

turları hareket edemez hale gelmiştir.<br />

Geçtiğimiz senelerde kültür turlarında<br />

yakıt maliyeti %20’lerde seyrederken<br />

artık bu maliyet %50’nin üzerine çıkmış,<br />

yakıt maliyetlerinin değişkenliği sebebi<br />

ile acenteler tur satış rakamlarını<br />

hesaplayamamaktadır. Tam da bu<br />

noktada yarısı bile dolmayan turlar hızla<br />

iptal noktasına gelmiştir.<br />

“ÖTV’siz yakıt tedariki hakkı<br />

acentelere de sağlanmalı”<br />

Yüz bine yakın turizm seyahat acentesi<br />

çalışanı, rehberler, otobüsçüler,<br />

misafirleri ağırlayan oteller ve turizm<br />

tesisleri ayakta kalma mücadelesi<br />

vermektedir. En büyük maliyet olan<br />

yakıt konusunda eğer hükümet vergi<br />

indirimi, ÖTV alınmaması ya da başka<br />

bir formül üretmezse çok yakın bir<br />

zamanda ülkemizin eşsiz güzellikleri<br />

öksüz kalacaktır. Hiç değilse ticari yat<br />

ve tenezzüh teknelerine uygulanan<br />

ÖTV’siz yakıt tedariki hakkı turizm<br />

seyahat acentelerine de sağlanmalı<br />

ve bu konu ile ilgili çalışma derhal<br />

yapılmalıdır. Aksi halde kültür<br />

turları destinasyonlarındaki oteller,<br />

restoranlar ve tesisler kapanmaya yüz<br />

tutacak, bu turlar ile şe<strong>hi</strong>rlerde yaşanan<br />

ticaret hacmi bitecek, bir süre sonra<br />

münferit misafir bile alamayan müze ve<br />

ören yerleri metruk bir hale gelecektir.<br />

Turizmin geleceğini en iyi gören ve<br />

konunun farkında olan Kültür ve Turizm<br />

Bakanı Mehmet Nuri Ersoy (ETS) yurt içi<br />

kültür turları departmanını kapatmıştır.<br />

Amir kişi bile kendi şirketinde bu<br />

departmanı kapattığına göre konunun<br />

ne kadar acil ve va<strong>hi</strong>m bir konumda<br />

olduğu muhakkaktır.<br />

Ya acentalere can suyu sunulacaktır ya<br />

da ülkemiz Kuşadası ile Alanya arasında<br />

her şey da<strong>hi</strong>l, yerli ve yabancıya otel<br />

<strong>hi</strong>zmeti veren TURİZM CENNETİ! haline<br />

gelecektir. Öyle ya;<br />

Türkiye’de turizm sadece deniz kum ve<br />

güneşten ibarettir!..<br />

Göbeklitepe’den Akdamar Adası’na,<br />

Sümela Manastırı’ndan Kapadokya’ya,<br />

Selimiye Camii’nden Ani’ye muhteşem<br />

güzelliklerimizi yerli ve yabancı<br />

turistlerin beğenisine sunamayacaksak<br />

ve acentelerimiz kepenk kapatmaya<br />

mecbur bırakılacaksa bu ülkede<br />

turizmin kadük kalacağı kesindir.<br />

Seçim yöneticilerimizin! Ya can suyu ya<br />

çorak toprakta hububat…


Beko 400 TR ve TokenX<br />

platform <strong>hi</strong>zmeti ile,<br />

işinizi daha az maliyetle<br />

daha verimli yönetin!<br />

Mali mühür<br />

gerekmeden,<br />

HEMEN<br />

e-faturaya<br />

geçiş imkanı!<br />

Ürünlerinizi ve<br />

alanlarınızı<br />

Beko 400 TR<br />

cihazınıza<br />

tanımlayın<br />

Oda, masa bazlı<br />

sipariş yönetiminizi<br />

yapın<br />

Ödemelerinizi<br />

QR veya<br />

kredi kartı ile<br />

temassız alın<br />

Tek tuşla müşterinin<br />

e-posta adresine<br />

e-fatura gönderin<br />

Tüm işlemlerinizi<br />

ve e-faturalarınızı<br />

TokenX web paneli<br />

üzerinden<br />

görüntüleyin


32<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gündem<br />

I-MICE YENI<br />

BAŞKANLARINI<br />

SEÇTI<br />

HÜSEYIN<br />

KURT GÜVEN<br />

TAZELEDI,<br />

IŞIL ÖZMEN 2.<br />

BAŞKAN OLDU<br />

I-MICE 3. Olağan Genel Kurulu'nda Başkan Hüseyin Kurt 3 yıllığına yeniden başkan seçildi.<br />

Derneğin 2. Başkanı ise Işıl Özmen oldu.<br />

Uluslararası MICE Endüstrisi<br />

Derneği (I-MICE) 3. Olağan<br />

Genel Kurulu'nu 14 Haziran<br />

günü İstanbul Marriott <strong>Hotel</strong> Asia ev<br />

sa<strong>hi</strong>pliğinde gerçekleştirdi. Üyelerin<br />

hazır bulunduğu genel kurul; samimi<br />

ve özlem dolu bir havada geçti. Geçen<br />

dönem adından oldukça fazla söz ettiren<br />

I-MICE Derneği Başkanı Hüseyin Kurt,<br />

üyelerin oylarıyla yeniden 3 yıllığına<br />

başkan seçildi.<br />

Başkan Kurt'tan 'Ben yerine biz<br />

vurgusu'<br />

I-MICE Başkanı Hüseyin Kurt yaptığı<br />

konuşmasında, "Seçildiğimiz günden bu<br />

yana derneğimiz ve sektörümüz adına<br />

katma değer üretmek ve fayda sağlamak<br />

adına yoğun gayret içerisinde olduk.<br />

Dönemimiz içerisinde dünyayı etkisi<br />

altına pandemi ve etkileri ile sektörümüz<br />

adına yoğun mücadele ettik. Bu dönem<br />

kayıplarımızın olduğu, sosyo-ekonomik<br />

hayatlarımızın sıfırlandığı, hava sahaların<br />

kapandığı, ülkelerin ve şe<strong>hi</strong>rlerin<br />

karantina altına alındığı, evlerimize<br />

kapandığımız, hayatımıza maske ve<br />

mesafe gibi kavramların girdiği bir<br />

dönem olarak sanıyorum tarihteki yerini<br />

alacak. Lakin, bizler bu dönemde her<br />

türlü acımızı, ekonomik sıkıntımızı, dert<br />

ve tasamızı bir kenara bırakıp ‘ben yerine<br />

biz’ adına hareket edip sektörümüzü,<br />

ekonomik, endüstriyel büyüklüğümüzü,<br />

tanıtıma ve ekonomiye olan katkımızı<br />

neredeyse kapı kapı dolaşıp anlattık.<br />

Basına yönelik düzenlediğimiz<br />

toplantılarla kamuoyu oluşturduk.<br />

Eğitimler, zoom ve instagram üzerinden<br />

canlı yayınlarla sektörümüze güven,<br />

moral ve enerji aşılamaya gayret<br />

ettik. Yaptıklarımızın sektörün geneli<br />

tarafından memnuniyetle karşılanması<br />

taktir görmesi bizim için gurur verici."<br />

dedi.<br />

"Ülkenin her yerine yayılacağız"<br />

Yeni döneme yönelik ülkenin her<br />

yerine yayılacaklarını ve aynı zamanda<br />

Uluslararası arenaya da çıkmanın<br />

zamanının geldiğini belirten Kurt, yeni<br />

yönetimde bu bağlamda adımların<br />

atıldığını ve çok güçlü özellikleri<br />

barındıran kıymetli üyelerin aralarına<br />

katıldığını belirtti.<br />

Özmen: "Kadın meslektaşlarımızla<br />

sektöre değer katan projeler<br />

yapacağız"<br />

I-MICE'nin 2. Başkanlık görevine<br />

seçilen Işıl Özmen ise şunları söyledi:<br />

"Kuruluşundan bugüne gönül bağım<br />

olan derneğimizde yeni dönemde de<br />

görev almaktan dolayı büyük gurur<br />

duyuyorum. Derneğimizin bu dönemki<br />

hedeflerini uluslararası alanda<br />

söz sa<strong>hi</strong>bi olmak ve sektörümüzün<br />

hak ettiği yere gelmesinde fayda<br />

sağlamak yanında turizmde kadın<br />

istihdam gücünü de artırmak, ücret<br />

adaletsizligine çözüm bulmak ve üst<br />

yönetimlerde daha fazla kadın yönetici<br />

olmasını sağlamak için çalışmalar<br />

yaparak hedeflerimizi genişlettik.<br />

Bu dönem kadın meslektaşlarımızla<br />

sektöre değer katan projeler<br />

yapacağız."


gündem / makale<br />

35<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

AGON Danışmanlık ve Mümessillik Hizmetleri CEO’su<br />

Tezer Öner<br />

Mavi Bayrak’ta ikinci perde<br />

Hatırlayacaksınız, yakın bir zaman önce<br />

son dönemde sıkça gündeme taşınan<br />

Mavi Bayrak konusuna değinmiş, Türkiye<br />

Çevre Eğitim Vakfı (TÜRÇEV)’e seslenerek,<br />

“Türkiye’de bu yıl 531 plaj, 24 marina, 5<br />

bireysel yat ve 15 turizm teknesinde Mavi<br />

Bayrak dalgalanacak. Her şey güzel de<br />

ben Mavi Bayrak hakkını kaybetmiş plaj,<br />

tesis ve tekneleri de görmek istiyorum.”<br />

talebimi dile getirmiştim.<br />

Bu haliyle TÜRÇEV’e cevap hakkı<br />

doğduğundan, eksik olmasın, TÜRÇEV<br />

Mavi Bayrak Programı Ulusal<br />

Koordinatörü Almıla Kından Cebbari<br />

Hanım tarafıma ulaşmak suretiyle çok<br />

detaylı bir bilgilendirme yaptı. Kendisine<br />

bu yakın alakasından dolayı ayrıca<br />

teşekkür ederim. Sonuç itibari ile bu<br />

süreçte aldığım notları ve altı çizilmesi<br />

gereken noktaları sizlerle paylaşmak<br />

istiyorum. Nitekim altın değerinde bilgiler<br />

ve veriler…<br />

Öncelikle şunu gördüm ki, Mavi Bayrak<br />

Organizasyonu yetkilileri gerçekten<br />

çok yoğun bir seyahat ve denetleme<br />

programına sa<strong>hi</strong>pler. Almıla Hanım’a her<br />

ulaştığımda ya yolda ya denetlemedeydi.<br />

Buna rağmen toplumsal bilinçlenme ve<br />

eğitim konusunda alınması gereken çok<br />

yol var. Eğitim programı sadece nisan<br />

ayında bir defa açılan bir seminerle<br />

temsilci yetiştirilmesi sağlanıyor. Bu<br />

konuda şu anda daha yoğun bir eğitim<br />

çalışması için planlamalar yapılmakta…<br />

Ben de bir Mavi Bayrak gönüllüsü olmak<br />

için sıradaki eğitime katılma kararı aldım.<br />

10 Haziran <strong>2022</strong> tari<strong>hi</strong>ne dek Türkiye’de<br />

1.652 nokta izlenmiş ve sadece 531’i<br />

Mavi Bayrak almaya hak kazanmıştır.<br />

Denetleme ve izleme süreci tüm sene<br />

devam etmektedir. Bu arada bir noktanın<br />

Mavi Bayrak hakkı alabilmesi için geçmiş<br />

4 yılın analizlerine göre ‘mükemmel’<br />

yüzme suyu kalitesini sağlamış olması<br />

gerekir. Ancak Sağlık Bakanlığı, Stratejik<br />

Çevresel Değerlendirme (SÇD) ve Deniz<br />

Sularının Çevresel Durumu (DSÇD) ‘iyi<br />

çevresel durum’a bakar. Yüzme Suyu<br />

Kalitesi Yönetmeliği içerisinde de ‘iyi’<br />

ve ‘yeterli’ sınıflamaları halk sağlığı<br />

için yeterli görülmektedir. Yüzme Suyu<br />

Profilleri, kritik öneme sa<strong>hi</strong>ptir! Ama iyi ve<br />

yeterli sularda da turizm devam etmekte<br />

ve biz de yüzebilmekteyiz. Ancak bu bir<br />

Mavi Bayrak demek değil… Mavi Bayrak ne<br />

demek?<br />

Mesela 2019 yılına ait verilerle bir örnek<br />

vermek gerekirse;<br />

Sağlık Bakanlığı tarafından izleme yapılan<br />

toplam Yüzme Suyu İzleme Noktası sayısı<br />

1.495…<br />

Bu noktalardan doğrudan plajı içeren<br />

kısmı 1.390…<br />

Geri kalan 105 adet izleme noktası, dere<br />

ağzı gibi kirlilikleri izlemek için olan<br />

noktalar…<br />

1.390 noktadan ise 18 ilde 278 nokta, kısa<br />

vadede Mavi Bayrak alamayacak olan<br />

illere ait olan noktalar (Bitlis, Burdur,<br />

Artvin, Rize gibi arıtması olmayan ya da<br />

kanalizasyon bağlantısı olmayan yerler).<br />

Yani, Mavi Bayrak alabilme potansiyeli<br />

olan illerdeki toplam numune sayısı<br />

1.112…<br />

Bu numune noktalarından da aktif<br />

numune noktası sayısı 1.028…<br />

TÜRÇEV’in bu noktalardan incelemiş<br />

olduğu 830 nokta var. Kalan 197 noktada<br />

saha çalışması yok veya sahadaki,<br />

yerel yöneticilerden da böyle bir talep<br />

oluşmamış…<br />

830 noktanın 12 tanesi Mavi Bayrak’ta<br />

bizzat izlenen dereler…<br />

Geriye kalan 818 noktanın 463 tanesi Mavi<br />

Bayrak Ödülü almış…<br />

Geriye kalan 355 noktanın 155 tanesi<br />

A sınıfı değil, 200 tanesi incelemeye<br />

alınabilir olmuş…<br />

Bu durumda görünen şudur ki, 33 kriterde<br />

yapılan bu detaylı testlerin insan sağlığı<br />

ve çevresel faktörler açısından önemi<br />

tartışılmaz durumdadır. Üstelik Mavi<br />

Bayrak için bu kriterlerin 4 yıl üst üste<br />

“mükemmel” çıkması gerekmektedir.<br />

Bu açıdan ben de biraz yüzeysel görünen<br />

kısmına magazinsel yorum yaptığımı<br />

kabul ediyorum. Ancak bu da gösteriyor<br />

ki, TÜRÇEV bu konularda bilinçlendirme<br />

faaliyetlerine daha fazla önem vermeli ve<br />

en azından web sitesinde daha fazla detay<br />

paylaşmalıdır.<br />

Her zamanki gibi Türk insanının alçak<br />

gönüllüğü yüzünden yapılan işin kıymetinin<br />

reklamını ve PR çalışmalarını TÜRÇEV’in<br />

yapmıyor olması yanlış yorumlara ve<br />

olayın öneminin anlaşılmamasına sebep<br />

oluyor. Biraz da gönüllülük esasına bağlı<br />

olmak kaydıyla bu konuda hepimiz ve el<br />

birliğiyle, çalışmalara katkıda bulunmak<br />

zorundayız.<br />

Bu plajlar, dereler, göller ve tesisler bizim.<br />

Sa<strong>hi</strong>p çıkmak ve iyileştirmek için her türlü<br />

vazifeye ve gönüllülüğe açık olmalıyız.


36<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gündem / makale<br />

,<br />

Cem<br />

Tur Andiamo Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Polatoglu<br />

Türkiye’de turizm iyi giderse, Türkler için<br />

tatil pahalı ama kötü giderse gün doğuyor.<br />

Çünkü boş kalan oteller Türk tüketiciye<br />

muhtaç olup, fiyatları dibe vuruyor. Peki, biz<br />

Türklerin kendi memleketinde, en az Alman,<br />

Rus işçisi kadar her dönem ucuza tatil<br />

yapmasının yolları nelerdir, bir bakalım;<br />

Tatil ucuza nasıl getirilir?<br />

tatillerine bağlıyız. Ama bu sorun sadece<br />

Türklere has değil. İş yerleri, işin menşeine<br />

göre çalışanlarına tatil tarihlerini belirler.<br />

Bu konuda yapacak bir şey yoktur. Ancak<br />

çocukların tatilleri konusunda acaba 28<br />

milyon öğrencinin tatilleri aynı tarihe<br />

gelmeyebilir mi? Bu sorunun cevabı; “Evet”.<br />

Sovyetler Birliği. Onlar 325 milyon nüfusa<br />

25.000 yataklı kamu kampları yapmışlar.<br />

Bizim, 45 milyon iken bile 350 bin yataklı<br />

kamu kamplarımız vardı. Önerimiz; Özel<br />

sektörden çalışanlardan çok daha fazla<br />

kazanan kamu görevlileri bu ayrıcalıktan<br />

çıksın.<br />

Pik (yüksek) sezon haricinde tatil<br />

Genelde dünyada tatil dönemi, <strong>Temmuz</strong>-<br />

Ağustos aylarına tekabül eder. Talep çok<br />

olunca fiyatlar da pik yapar. Bu yüksek<br />

sezonda fiyatları, gecesi 1000 TL kabul<br />

edersek, diğer aylarda tatil yapmanın<br />

maliyeti; Nisan ayında ortalama 300 TL,<br />

Mayıs ayında 400 TL, Haziran 600 TL, Eylül<br />

700 TL, Ekim 500 TL ve Kasım ayında 300<br />

TL’dır. Ve tüm bu aylar memleketimiz için<br />

“Denize girilebilir” mevsimlerdir. Hatta<br />

bu aylar <strong>Temmuz</strong>-Ağustos kadar nemli ve<br />

bunaltıcı değildir.<br />

Erken rezervasyona erken katılmak<br />

Şikayet belli! Yabancılar bizden ucuza tatil<br />

yapıyor. Sebep de belli. Çünkü yabancı<br />

tur operatörü odaları tam bir sene önce<br />

hem de peşin-nakit ödeyerek kapatıyor.<br />

Yabancı müşteri de Eylül- Ekim’de bir<br />

sene sonrası için turunu satın alıyor. Biz<br />

de ise durum farklı. %90’ımız hangi tarihte<br />

tatil yapacağımızı bilemiyoruz. Hatta tatil<br />

yapıp, yapamayacağımızı bile bilemiyoruz.<br />

Bu nedenle Türk tur operatörü tüketiciye<br />

güvenip, bir sene önceden peşin ödeyerek<br />

oteli kapatamıyor. Tüketici, her ne kadar adı<br />

erken rezervasyon olsa da ortalama Mayıs,<br />

Haziran’da tatilini satın alabiliyor.<br />

Sömestr ve yaz tatilleri bölgelere<br />

göre ayrılsın<br />

Çoğumuz, izin tarihlerimizi belirlemek<br />

için önce iş yerimize ve çocuklarımızın<br />

Dünya bu sorunu nasıl çözmüş, bir bakalım;<br />

Sömestr ve yaz tatillerini bölgelere göre<br />

ayırmış. Detaylarını daha önce yazmıştım.<br />

Okul müfredatı yine 165 gün kalmak şartı<br />

ile, kimi yerde yaz tatilleri mayısta başlar,<br />

kimi yerde ekim sonu biter. Yani yaz tatili<br />

6 aya yayılır. Keza sömestr tatilleri de; 1<br />

Ocak’ta başlayan bölge de var, 1 Mart’ta<br />

biten de. Böylece 28 milyon öğrencinin farklı<br />

tarihlerde tatile çıkması sağlanarak, otel<br />

fiyatlarında bir günde 3 katı fiyat farklılıkları<br />

oluşmaz. İnsanlar 1/3’e varan fiyatlarla tatil<br />

yapar, okulların tatiline kadar boş kalan<br />

oteller, böylece doluluk yaşar.<br />

Kamu kampları satılsın, geliri tatil<br />

çeki olarak verilsin<br />

Halen Türkiye’nin en güzel tatil beldelerinde<br />

400 bin yatağa varan kamu ve eğitim (!)<br />

kampları mevcuttur. Denize sıfır olan<br />

bu kamplarda ortalama konaklama<br />

fiyatları yemekler da<strong>hi</strong>l günlük 150-180<br />

TL civarındadır. Çok daha ucuz olanları da<br />

mevcuttur. Peki bu kamplarda özellikle<br />

<strong>Temmuz</strong>-Ağustos aylarında hangi<br />

memur, hangi işçi konaklar? Bildiniz.<br />

Sadece üst düzey memur, sendikacı ve<br />

yakınları. Nereden mi biliyorum? Öncelikle<br />

kendimden. Babam TCDD’da doktordu. En<br />

iyi sezonda hatta 2 devre kalırdı üst düzey<br />

yöneticiler. İşçiler mi? Onların şanslıları,<br />

göstermelik olarak sezon başı ve sezon sonu<br />

konaklarlar… Dünyada böyle örnek var mı?<br />

Var. Bizim de örnek aldığımız SSCB yani eski<br />

Ya tüm kamplar halka da açılsın ya da kamu<br />

kampları satılsın! Peki satıştan kazanılan<br />

yüz milyarca dolar ne yapılsın? Kamu<br />

çalışanlarına her sene 2 maaş tutarında<br />

tatil çeki olarak verilsin. Bu çekler sadece<br />

özelleştirilerek otele dönüşen eski kamu<br />

kamplarında kullanılsın.<br />

Yazlıklar ağır vergilendirilsin<br />

Türkiye’de yazlıklar, senede ortalama sadece<br />

33 gün kullanılıyor. 11 ay boş. Ancak yazın<br />

1,5 milyon, kışın 150.000 olan beldede,<br />

kamu personeli ve <strong>hi</strong>zmetleri yaz -kış 1,5<br />

milyona göre istihdam ediliyor. Bu çok<br />

büyük bir israftır. Tüm dünyada, özellikle<br />

turizm ülkelerinde 2. konut, yani yazlıkların<br />

vergisi normal evlerin 10 katıdır. Amaç,<br />

kamu israfının önlenmesi ve belediyelere<br />

ek gelir sağlamaktır. Ancak ev sa<strong>hi</strong>pleri, bu<br />

ağır vergileri ödeyebilmek için ortalama 33<br />

gün kullandıkları evlerini boş aylarda kiraya<br />

verirler. Böylece daha çok kişinin çok daha<br />

ucuza tatil yapmasının önü açılır.<br />

Çadır ve karavan kampları çoğalsın<br />

Her ne kadar yukarıdaki önlemler, tatil<br />

fiyatlarını üçte birine düşürecek olsa<br />

da, acil önlem olarak çadır ve karavan<br />

kampları artırılmalıdır. Yapılabilecek en<br />

ekonomik tatil, çadır tatilidir. Hazır halen<br />

deniz kenarında yüzbinlerce dönüm kamu<br />

arazisi varken, bunlar, tüm <strong>hi</strong>jyen şartlarını<br />

ve standartlarını yerine getirebilen özel<br />

şirketlere kontrol altında verilerek yüzlerce<br />

çadır kampları kurulabilir.


42<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yeni yatırımlar<br />

WISH MORE<br />

HOTEL GRUBU<br />

IKINCI OTELINI<br />

ŞIŞLI’DE AÇIYOR<br />

Wish More <strong>Hotel</strong> Grubu’nun ikinci oteli olan Wish<br />

More <strong>Hotel</strong> Şişli, kapılarını açmaya hazırlanıyor.<br />

“Misafir etme tutkusuyla daima” mottosuyla<br />

<strong>hi</strong>zmet sunan grubun İstanbul’un kalbi Şişli’de<br />

yer alan 98 odalı oteli, fonksiyonel ve lüks oda<br />

seçeneklerinin yanı sıra sanat eserleri ve leziz<br />

yemekleri ile de eşsiz deneyimler sunacak.<br />

Wish More <strong>Hotel</strong> Grubu’nun 2016<br />

yılında Bayrampaşa’da açılan ilk<br />

otelinden sonra Wish More <strong>Hotel</strong><br />

Şişli de kapılarını misafirlerine açmaya<br />

hazırlanıyor. “Misafir etme tutkusuyla<br />

daima” mottosuyla <strong>hi</strong>zmet sunan grubun<br />

ikinci otelinde misafirleri kendilerini adeta<br />

evlerinde <strong>hi</strong>ssedebilecekleri fonksiyonel<br />

oda seçeneklerinin yanı sıra gastronomi<br />

ve sanat anlamında da farklı deneyimler<br />

bekliyor.<br />

98 odalı<br />

98 adet ferah ve aydınlık odası ile<br />

misafirlerini kaliteli ve rahat bir konaklama<br />

deneyimine davet eden otelin oda ve<br />

süitlerinde yastık menüsü, Nespresso<br />

kapsüllü kahve makinesi, misafirlerin<br />

kendi kullanıcı bilgileriyle erişebileceği<br />

Netflix uygulaması, mini barı ve kendine ait<br />

mutfağı yer alıyor. Misafirlerin ihtiyacına<br />

bağlı tercih yapabileceği 1+1, 2+1, 3+1<br />

gibi farklı büyüklükte oda seçenekleri de<br />

bulunuyor. Her biri uzun süreli konaklamaya<br />

<strong>hi</strong>zmet edecek şekilde planlan odalar<br />

ile misafirlerin kendilerini evlerinde<br />

<strong>hi</strong>ssedecekleri konfor alanı oluşturulması<br />

hedefleniyor.<br />

Şehrin içinde küçük bir mola<br />

İstanbul’un kalbi Şişli’de bulunan otelde,<br />

Uzakdoğulu terapistler eşliğinde doğu ve<br />

batı prensiplerini uzlaştıran bütünsel bakım<br />

ritüelleriyle modern bir SPA alanı yer alıyor.<br />

Misafirlerine seçkin ve nitelikli konfor<br />

alanları sunarak küçük bir mola vermelerini<br />

sağlayan otelin, son teknoloji ekipmanlarla<br />

tam donanımlı bir fitness salonu, kişiye<br />

özel Türk Hamamı, saunası, buhar odası ve<br />

havuzu da bulunuyor.<br />

Akkurt:<br />

“Büyümeye<br />

devam<br />

edeceğiz”<br />

Grubun ikinci<br />

otelinin yaklaşan<br />

açılışına dair<br />

açıklama yapan<br />

Wish More <strong>Hotel</strong><br />

Grubu Genel Müdürü Erkan Akkurt, “Wish<br />

More markası altında ikinci otelimizin<br />

açılmasıyla ilgili büyük mutluluk ve gurur<br />

duyuyoruz. ‘Misafir etme tutkusuyla daima’<br />

vizyonumuzla Şişli’nin kalbinde misafirlerin<br />

<strong>hi</strong>zmetine sunduğumuz otelimiz ile onlara<br />

kaliteli, güvenli ve <strong>hi</strong>jyenik <strong>hi</strong>zmet sunmayı<br />

hedefliyoruz. Her türlü ihtiyacı karşılamak<br />

için özenle hazırlanan odalarımız, otelde<br />

yer alan sanat eserlerimiz ve gusto sa<strong>hi</strong>bi<br />

tercihlerimizle misafirlerimize özel ve<br />

nitelikli bir alan sunmak istedik. Biz,<br />

Wish More Otel Grubu olarak büyümeyi<br />

sürdürmeye ve mükemmelliyetçi <strong>hi</strong>zmet<br />

anlayışımızı tüm otellerimizde en iyi<br />

şekilde misafirlerimize yansıtmaya devam<br />

edeceğiz.” dedi.<br />

Otelin Executive Şefi Mu<strong>hi</strong>ttin<br />

Kabasakal’ın klasik kalıplardan<br />

sıyrılarak farklı konseptlerde<br />

hazırladığı menüler yalnızca otelde<br />

konaklayan misafirlere değil, tüm<br />

İstanbullulara <strong>hi</strong>tap edecek.


44<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yeni yatırımlar<br />

CANOPY BY HILTON İSTANBUL TAKSIM<br />

2023’TE AÇILIYOR<br />

Canopy by Hilton İstanbul Taksim için imzalar atıldı. Taksim 360'ın kalbinde 2023 yılında açılması<br />

planlanan otel, Hilton Grubu’nun Türkiye’de faaliyet gösteren sekizinci markası olacak.<br />

Hilton, Türkiye'deki 100’üncü oteli<br />

olacak Canopy by Hilton İstanbul<br />

Taksim’i 2023 yılında faaliyete<br />

geçireceğini duyurdu. Çalık Holding A.Ş. ile<br />

imzalanan anlaşmayla birlikte Türkiye’ye<br />

giriş yapan Canopy markası, ülkede faaliyet<br />

gösteren sekizinci Hilton markası olacak.<br />

Hilton Bosphorus İstanbul’da düzenlenen<br />

basın lansmanında konuşan Hilton Türkiye<br />

Üst Sınıf ve Lüks Oteller Ülke Müdürü<br />

Armin Zerunyan, "Türkiye Hilton'un 65<br />

yıl önce uluslararası ölçekte faaliyete<br />

başladığı ilk ülke. Dolayısıyla Hilton için<br />

Türkiye pazarında 100’üncü otele ulaşmak<br />

bu pazarla olan uzun süreli ve verimli<br />

ilişkileri göstermesi açısından çok önemli<br />

bir dönüm noktası. Varlığımızı her geçen<br />

gün güçlendirdiğimiz bu önemli pazarda<br />

oluşturduğumuz eşsiz birikim ve kurumsal<br />

mirasımız ile iftihar ediyoruz " dedi.<br />

Hilton Türkiye Yatırım Yönetici Direktörü<br />

Tuğrul Temel ise, “Türkiye'de 100'üncü<br />

otele ulaştığımız bu özel dönüm noktasını<br />

duyurmaktan büyük mutluluk ve gurur<br />

duyuyorum. Bizim için son derece heyecan<br />

verici bir gelişme olan Canopy by Hilton<br />

İstanbul Taksim, İstanbul'un en dinamik<br />

bölgelerinden biri olan Taksim’e yoğun bir<br />

enerji getirecek.” ifadelerini kullandı.<br />

360’ın kalbinde yer alacak<br />

Canopy by Hilton İstanbul Taksim,<br />

konut alanları, ofisleri, ticari alanları ve<br />

alışveriş bölgeleriyle yapım aşamasında<br />

olan büyük bir kentsel dönüşüm projesi<br />

olan Taksim 360'ın kalbinde yer alacak.<br />

Taksim Meydanı ve İstiklal Caddesi'nin<br />

yanında konumlanan tesis; Nişantaşı,<br />

Karaköy ve İstanbul Boğazı’na çok yakın<br />

bir mesafede bulunuyor. Tesisin konumu,<br />

Canopy markasının dünya genelinde<br />

şe<strong>hi</strong>rlerin en çok tercih edilen semtlerinde<br />

faaliyet gösteren oteller sunma misyonunu<br />

yansıtıyor. Şehrin gözde noktalarından biri<br />

olan İstiklal Caddesi’nin hemen yanında<br />

bulunan otel, İstanbul’un canlı şe<strong>hi</strong>r<br />

hayatını deneyimleme olanağı sunuyor.<br />

Aynı zamanda konuklar, tesisin metro<br />

istasyonuna yakınlığı sayesinde şe<strong>hi</strong>r içinde<br />

kolayca seyahat etme fırsatı buluyor.<br />

110 odalı<br />

Benzersiz tasarım özellikleri, 110 odalı<br />

Canopy by Hilton İstanbul Taksim'e farklı bir<br />

kişilik ve çekicilik kazandırıyor. Üç restoran,<br />

bir ikonik bar ve otelin merkezi olarak<br />

işlev görecek Canopy Central konsepti ile<br />

konuklara mükemmel bir tatil deneyimi<br />

sunacak tesiste iş amaçlı seyahat edenler<br />

için de toplantı odası ve yiyecek-içecek servisi<br />

de bulunacak. Hilton, İstanbul’da halen<br />

Conrad <strong>Hotel</strong>s & Resorts, Curio Collection by<br />

Hilton, Hilton <strong>Hotel</strong>s & Resorts, DoubleTree<br />

by Hilton, Hilton Garden Inn ve Hampton<br />

by Hilton markaları çatısı altında 25 otel<br />

işletiyor.


Oda İçi<br />

Ekipmanlarımızla<br />

Tanışın<br />

Life<strong>tech</strong> Türkiye Distribütörü<br />

Yeni Mahalle Kuzey Yanyol Caddesi No.65 34530<br />

Kumburgaz/Büyükçekmece - İstanbul | Türkiye<br />

Tel/Phn : +90 212 580 1 590 - Fax: +90 212 580 1 581<br />

www.otelurunleri.com.tr


46<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yeni yatırımlar<br />

WYNDHAM<br />

GARDEN<br />

LARA AÇILDI<br />

Wyndham Garden markası,<br />

Antalya’daki şık oteli Wyndham<br />

Garden Lara ile Türkiye’ye<br />

girişini duyurdu.<br />

Wyndham <strong>Hotel</strong>s & Resorts,<br />

Türkiye’nin en gözde sa<strong>hi</strong>l<br />

bölgelerinden birinde açılan 346<br />

odalı Wyndham Garden Lara’nın açılışıyla<br />

Wyndham Garden markasının Türkiye<br />

pazarına girişini duyurdu.<br />

Wyndham Garden, en üst düzey konfor ve<br />

kolaylık anlayışıyla tasarlanmış olanaklar,<br />

sıcak bir atmosfere sa<strong>hi</strong>p salonlar, bol<br />

güneş ışığı alan mekanlar ve esnek<br />

kullanımlı toplantı odalarıyla öne çıkıyor<br />

ve misafirlere, deneyimlerinin en ince<br />

ayrıntılarına kadar düşünülmüş olması<br />

sayesinde huzurlu bir konaklama ortamı<br />

sunuyor. Wyndham Garden Lara’da,<br />

balkonlu ve tam donanımlı misafir odaları,<br />

açık havuz, fitness merkezi, tenis kortları,<br />

hemen yakınındaki Lara Plajı’na kolay<br />

erişim ve her şey da<strong>hi</strong>l yeme-içme gibi<br />

zengin olanaklar bulunuyor. Nisan ayında<br />

açılan yeni otelden, Antalya’da gezilecek<br />

yerlerin yanı sıra şehrin havalimanına da<br />

kolayca ulaşılabiliyor.<br />

Diyarbakır açılışı için gün sayıyor<br />

Wyndham <strong>Hotel</strong>s & Resorts, dokuzuncu<br />

markasını da Türkiye’ye getirerek,<br />

halihazırda faal durumda olan 90’ın<br />

üzerinde oteliyle ülkedeki en büyük<br />

uluslararası otel şirketi olma konumunu<br />

güçlendiriyor. Marka, önümüzdeki ay<br />

Diyarbakır’da açılması planlanan bir diğer<br />

Wyndham Garden oteliyle büyümeye devam<br />

edecek. Önümüzdeki ay açılması planlanan<br />

Wyndham Garden Diyarbakır’da ise 182<br />

misafir odası, şehrin güzel manzaralarını<br />

sunan bir teras, hamam, fitness merkezi,<br />

spa ve açık havuz yer alacak. Tari<strong>hi</strong> surlar<br />

ve Ulu Camii gibi ziyaret noktalarına yürüme<br />

mesafesinde bulunan otelden, Diyarbakır<br />

Havalimanı’na da kolayca ulaşılabilecek.<br />

Wyndham <strong>Hotel</strong>s & Resorts Avrupa,<br />

Ortadoğu, Avrasya ve Afrika (EMEA)<br />

Başkanı Dimitris Manikis, “9’uncu<br />

markamızı da Türkiye ile buluşturarak,<br />

bölgede sunduğumuz ve her ziyaretçinin<br />

ihtiyaçlarına cevap veren konaklama<br />

seçeneklerimizi genişletmeyi sürdürüyoruz.<br />

Yeni projeler geliştirmeye odaklanmayı<br />

sürdürmemiz ve daha fazla markamızı<br />

pazarla buluşturmaya devam etmemiz,<br />

Türkiye’ye olan bağlılığımızı ortaya koyuyor.<br />

Böylesine heyecan verici bir ülkede<br />

<strong>hi</strong>zmetlerimizi ve portföyümüzü daha da ileri<br />

noktalara taşımaktan büyük bir heyecan<br />

duyuyoruz” dedi.<br />

Wyndham <strong>Hotel</strong>s & Resorts, bu yıl içinde<br />

Ramada by Wyndham Elbistan ve Ramada<br />

by Wyndham Samsun’un açılışıyla Ramada<br />

by Wyndham markasını da genişletmeyi<br />

sürdürdü ve TRYP by Wyndham İstanbul<br />

Şişli gibi diğer bazı açılışlarla Türkiye’de<br />

büyümeye devam etti.<br />

<strong>2022</strong>’nin geri kalanında<br />

gerçekleşmesi beklenen bazı<br />

açılışlar şöyle:<br />

• Ağustos ayında açılması planlanan<br />

84 odalı Ramada Encore by Wyndham<br />

İstanbul Maltepe, Maltepe’deki alışveriş<br />

olanaklarının merkezinde, Cumhuriyet<br />

Camii’ne yakın bir konumda yer alacak.<br />

• Bu ay açılması beklenen Ramada by<br />

Wyndham Rize Fındıklı’nın 88 misafir odası<br />

bulunacak ve otel, Türkiye’nin hızla gelişen,<br />

yeşillikler içindeki bu bölgesinde cazip<br />

konaklama imkanları sunacak.<br />

• Eylül <strong>2022</strong>’de açılması planlanan<br />

119 odalı Ramada Resort by Wyndham<br />

Kızkalesi’nde misafirler için dinlenme ve<br />

rahatlama olanaklarının yanı sıra, işleri<br />

için kullanabilecekleri toplantı salonları da<br />

bulunacak.<br />

• Ekim <strong>2022</strong>’de açılacak olan Ramada<br />

Plaza by Wyndham Batman’da 120 modern<br />

misafir odası bulunacak ve misafirler, hızla<br />

gelişen bu sanayi merkezinde kolay ulaşım<br />

imkanlarından yararlanabilecek.<br />

• <strong>2022</strong>’nin Aralık ayında, Erzurum’un<br />

merkezinde açılması planlanan 149<br />

odalı Ramada by Wyndham Erzurum’un<br />

misafirleri, yakınındaki Palandöken’e ve<br />

çok çeşitli açık hava aktivitelerine erişim<br />

sağlayabilecek.<br />

• Yeni inşa edilen ve 118 odası bulunan<br />

Ramada by Wyndham Karapınar, <strong>2022</strong>’nin<br />

Eylül ayında açılacak ve Türkiye’nin bu<br />

benzersiz bölgesinde çok zengin olanaklar<br />

sunacak.<br />

• Ramada Plaza by Wyndham Ordu, Ramada<br />

by Wyndham markasının güçlü portföyüne<br />

<strong>Temmuz</strong> ayında katılacak ve 110 odasıyla bu<br />

güzel kenti keşfetmek isteyen misafirlerini<br />

ağırlayacak.<br />

• 211 odalı Ramada Plaza by Wyndham<br />

İstanbul Sultanahmet, Sultanahmet Camii<br />

gibi pek çok göz alıcı eserin bulunduğu ve<br />

turistlerin yoğun ilgi gösterdiği bölgede<br />

misafirlerini ağırlayacak.<br />

• 176 odalı Days <strong>Hotel</strong> by Wyndham İstanbul<br />

Esenyurt, Wyndham’ın bölgede giderek<br />

büyüyen Days Inn by Wyndham portföyüne<br />

Kasım ayında katılacak.


48<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yeni yatırımlar<br />

THE STAY<br />

BOULEVARD<br />

NIŞANTAŞI<br />

AÇILDI<br />

The Stay'in tasarım odaklı<br />

yeni oteli The Stay Boulevard<br />

Nişantaşı kapılarını açtı.<br />

The Stay Grubu'nun <strong>2022</strong>’deki yeni<br />

yatırımı, İstanbul’un göz alıcı moda<br />

ve alışveriş bölgesi Nişantaşı’nda<br />

açıldı. Etkileyici İstanbul manzarasına<br />

sa<strong>hi</strong>p olan İtalyan restoranı, Fransız<br />

lezzetleriyle Saint Pâtissier, kapalı<br />

havuzlu spa’sı, toplantı ve etkinlik<br />

alanları sunan The Stay Boulevard<br />

Nişantaşı, misafirlerini The Stay’in<br />

tasarım ve sanat odaklı kültürü ile<br />

buluşturuyor.<br />

Toner Mimarlık tasarladı<br />

The Stay Grubu'nun tüm otellerinde<br />

olduğu gibi sanat, kültür ve yüksek<br />

tasarımı bir araya getiren The Stay<br />

Boulevard Nişantaşı ünlü Türk<br />

mimarlık firması Toner Mimarlık<br />

tarafından şık ve modern bir şekilde<br />

renove edildi. Uzun süreli konaklamalar<br />

ve geniş aile grupları için mükemmel<br />

olan, çoğu birbirine bağlanabilen geniş<br />

süitlerden ve odalardan oluşan The<br />

Stay Boulevard Nişantaşı’nın 82 odası<br />

ise uluslararası ödüllü mimar Mahmut<br />

Anlar tarafından tasarlandı. Otelin en<br />

üst katında yer alan The Boulevard Suit;<br />

165 metrekarelik genişliği, oda boyunca<br />

devam eden ferah terası ile otelin<br />

etkileyici detayları arasında yer alıyor.<br />

The Stay’in DNA’sıyla uygun olarak<br />

oda, suit ve genel alanlarda lokal ve<br />

uluslararası sanatçıların eserleri oteli<br />

ayrıcalıklı kılıyor. The Stay Boulevard,<br />

İstanbul’un merkezinde şehrin tüm<br />

cazibesini ve heyecanını yaşatıyor.<br />

Sosyal yaşamın bir parçası olacak<br />

The Stay Boulevard, Nişantaşı’nda<br />

sosyal yaşamın bir parçası olacak. Giriş<br />

katında açılan The Stay Line mağazası,<br />

özel günlerin vazgeçilmezi Misk<br />

Flower ve özgün lezzetleriyle otelin<br />

kendi pastanesi olan Saint Pâtissier<br />

sadece Boulevard misafirleriyle değil<br />

tüm İstanbul’la buluşacak. Otelin en<br />

üst katında yer alan İtalyan restoranı<br />

Marcello e Matteo da önümüzdeki<br />

günlerde misafirlerine kapılarını<br />

açacak.


50<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yeni yatırımlar<br />

RADISSON<br />

HOTEL<br />

İSTANBUL<br />

HARBIYE<br />

AÇILDI<br />

Radisson Otel Grubu, Taksim Meydanı yakınında, Radisson <strong>Hotel</strong> İstanbul Harbiye’yi <strong>hi</strong>zmete açtı.<br />

Radisson <strong>Hotel</strong> İstanbul Harbiye<br />

konforlu 90 oda ve süitleri ile dikkat<br />

çekiyor. Otelin lüks ve ayrıcalıklı<br />

odaları, ışıltılı Boğaz’a bakan, deniz<br />

manzaralı balkonlarıyla misafirlerine,<br />

şe<strong>hi</strong>r manzarasının yanı sıra rahatlatıcı bir<br />

tasarım ve modern imkanlar da sunuyor.<br />

Ücretsiz Wi-Fi, çalışma masaları, yağmur<br />

duş ve her odaya özel sıcaklık kontrolü,<br />

odaları vazgeçilmez hale getiren birkaç<br />

özellikten sadece bir kaçı. Atatürk Kültür<br />

Merkezi, Dolmabahçe Sarayı ve yakın<br />

tarihte <strong>hi</strong>zmete giren Galataport İstanbul<br />

da da<strong>hi</strong>l yakınlarındaki tari<strong>hi</strong> ve kültürel<br />

yerler, etkileyici kültür, sanat, alışveriş ve<br />

yeme-içme seçenekleri sunuyor.<br />

Misafirler, otele çok yakın mesafede olan,<br />

canlı ve modern eğlence merkezi Taksim<br />

Meydanı’nı keşfedip, çeşitli restoranlar,<br />

mağazalar, tüm yıl boyunca devam eden<br />

gösteriler, kutlamalar ve festivaller<br />

eşliğinde unutulmaz anlar yaşayacak.<br />

Taksim Meydanı’nın sembollerinden olan<br />

ve yeniden düzenlenip <strong>hi</strong>zmete alınan<br />

Atatürk Kültür Merkezi, İstanbul Operası,<br />

Tiyatro Salonu, Ulusal Kütüphane ve<br />

İstanbul’un sanat dünyasının kalbi olarak<br />

bilinen ve sanatseverlerin rüyalarını<br />

süsleyen AKM Galerisine ev sa<strong>hi</strong>pliği<br />

yapıyor. Otelden, Topkapı Sarayı Müzesi,<br />

Ayasofya ve her daim canlı Kapalı Çarşı<br />

gibi İstanbul’un en ikonik ve popüler kültür<br />

noktalarının birçoğuna ulaşım çok kolay.<br />

İstanbul’un en ünlü alışveriş caddelerinden<br />

biri olan İstiklal Caddesi ise otele on<br />

dakikalık yürüme mesafesinde.<br />

Yıldırımlar: “50’den fazla otele<br />

ulaşmak gibi net bir amaç ortaya<br />

koyduk”<br />

Radisson Otel Grubu’nun Orta ve<br />

Doğu Avrupa, Rusya ve Türkiye Bölge<br />

Kıdemli Başkanı Yılmaz Yıldırımlar otel<br />

açılışıyla ilgili şunları söyledi: “Ülkenin<br />

hem kültür sanat ve eğlence hem de<br />

iş dünyası merkezi olan İstanbul’daki<br />

lider pozisyonumuzu daha ileri taşıma<br />

sürecine yürekten bağlıyız. 2023 itibariyle<br />

faaliyete geçmiş veya yapımı devam eden<br />

50’den fazla otele ulaşmak gibi net bir<br />

amaç ortaya koyduk ve bu çerçevede<br />

büyümemize ivme kaybetmeksizin devam<br />

ediyoruz.”<br />

Radisson <strong>Hotel</strong> İstanbul Harbiye Genel<br />

Müdürü Vefa Çelik, açılışı şu sözlerle<br />

yorumladı: “Radisson Otel Grubu’yla iş<br />

birliği yapmaktan büyük memnuniyet<br />

duyuyoruz. Türkiye, <strong>2022</strong>’de 42 milyon<br />

turistin yanı sıra 35 milyar USD turizm<br />

geliri hedefliyor ve Radisson Otel Grubu,<br />

konuklarına unutulmayacak anlarla<br />

dolu çok çeşitli ve mükemmel bir<br />

deneyim yaşatabilecek muhteşem bir<br />

konumda. Konuklarımızın, eşi benzeri<br />

olmayan bu tari<strong>hi</strong> şehri bizimle birlikte<br />

keşfedeceklerine inanıyoruz.”


Odette<br />

Bodrum<br />

kapılarını açtı<br />

Bodrum Ortakent’te<br />

Yahşi bölgesinde 5 bin<br />

metrekare bir arazide, yemyeşil dağ ve orman manzarasına konumlanan<br />

Odette Bodrum <strong>Hotel</strong>, taş evlerinde, kuş cıvıltıları eşliğinde misafirlerine<br />

konfor ve huzuru bir arada yaşatıyor.<br />

Şehrin telaşından uzak kalarak, doğanın kalbinde huzurlu bir tatil geçirmek<br />

isteyenlere bu yıl kapılarını Costa Group Otelleri güvencesiyle Bodrum Ortakent’te<br />

açan Odette Bodrum, doğa severlere <strong>hi</strong>tap eden taş ev konseptiyle, Bodrum’da<br />

alışılmışın dışında bir tatil deneyimi sunuyor. 9 odasıyla <strong>hi</strong>zmete başlayan otelde<br />

Bodrum’da her zevke ve ihtiyaca yönelik bir oda konsepti sunuluyor. İster çift, ister<br />

aile ister arkadaş grupları. Doğanın<br />

sadeliğinden ilhamla dizayn edilen,<br />

taş duvarlarıyla samimi bir atmosfer<br />

sergileyen, ahşap tonlarının beyaz ve<br />

griyle buluştuğu otel odalarında sade<br />

bir şıklık göze çarpıyor. Tatilini kendi<br />

evindeymişçesine konforla yaşamak<br />

isteyen misafirleri için tüm detayların<br />

düşünüldüğü otelde tatili boyunca<br />

kendi yemeğini pişirmek isteyen<br />

misafirlere özel tasarlanmış mutfaklı<br />

oda seçenekleri de yer alıyor.<br />

Bizans sarnıçlı otelde tarihe yolculuk<br />

Royan <strong>Hotel</strong> Hagia Sop<strong>hi</strong>a İstanbul,<br />

a member of Radisson Individuals<br />

Royan <strong>Hotel</strong> Hagia Sop<strong>hi</strong>a Istanbul,<br />

a member of Radisson Individuals<br />

Istanbul’un Tari<strong>hi</strong> Yarımadası’nda<br />

yer alan, Ayasofya, Topkapı Sarayı,<br />

Sultanahmet Camii ve Kapalı Çarşı<br />

da<strong>hi</strong>l olmak üzere, pek çok turistik<br />

mekâna yürüme mesafesinde olan<br />

otelin açılışını yaptı.<br />

Radisson Otel Grubu’nun dönüşüm markası olan Radisson Individuals markasının<br />

Türkiye’deki ilk temsilcisi olan otel; tari<strong>hi</strong> dokusu, mimarisi, kültür ve sanat<br />

etkinlikleriyle dünyanın dört bir yanından gelen turistlerin cazibe noktası<br />

Sultanahmet’in kalbinde yer alıyor. Sultanahmet’te butik otel işletmeciliği yapan<br />

Gedikli ailesinin ikinci oteli olarak, 10 milyon Euro yatırımla hayata geçen otelin<br />

Individuals’ın inşaatına 10 sene kadar önce başlandı ancak bitimi temel kazımı<br />

sırasında meydana çıkan Tari<strong>hi</strong> Bizans Su sarnıcı nedeniyle bütün planların değişmesi<br />

ile <strong>2022</strong> Nisan ayını buldu. 10 metrelik bu tari<strong>hi</strong> eserin korunması için binanın yarısı<br />

çelik konstrüksiyon üzerine yapıldı. Arkeologlarla gerçekleştirilen ortak çalışmalar<br />

sonucu Tari<strong>hi</strong> Sarnıç duvarı otelde sergileniyor. Otelde Bizans duvarının sergilendiği,<br />

büyüleyici atmosferde <strong>hi</strong>zmet veren bir brasserie ve deniz manzaralı bir teras<br />

restoran bulunuyor. Mutfak Sanatları Akademisi’nin ilk mezunlarından şef Rüstem<br />

Yıldırımhan’a emanet edilen restoranda dünya mutfağından seçkiler sunan bir menü<br />

mevcut.<br />

Radisson Grubu,<br />

büyüme planlarını<br />

genişletiyor<br />

Radisson Otel Grubu <strong>2022</strong>’ye yaptığı<br />

güçlü başlangıç sonrası EMEA ve APAC<br />

bölgelerinde hedef pazarlarda büyük<br />

genişleme planları yapıyor.<br />

Radisson Otel Grubu geçtiğimiz yıl imzaladığı<br />

anlaşmalarla şimdiye kadarki en güçlü<br />

yılını kaydederken kısa bir süre önce bir<br />

önceki yılı geride bırakacak bir performans<br />

ortaya koymak için <strong>2022</strong> yılı hedeflerini<br />

açıkladı. Grup ayrıca APAC bölgesindeki<br />

çeşitli marka ve ortaklıklarının gücünden<br />

faydalanarak 2025’e kadar bölgede önemli<br />

büyüme kaydetmeyi hedeflediğini açıkladı.<br />

Grup bu yıl içinde şimdiye kadar Türkiye,<br />

Yunanistan, Madagaskar ve Çin gibi hedef<br />

ülkelerde 100’ün üzerinde imza duyurusu ve<br />

otel açılışı gerçekleştirdi. Grup, yaşam tarzı<br />

segmentinde Almanya, Türkiye, İspanya,<br />

Suudi Arabistan, Hırvatistan ve Estonya’da<br />

Radisson Collection otellerinin imza ve açılış<br />

süreçlerini tamamlarken Radisson Collection<br />

portföyündeki otellerin sayısı 50’ye yaklaştı.<br />

Küresel Geliştirme Başkanı Elie Younes<br />

konuyla ilgili şunları söyledi: “Çin ve APAC<br />

bölgesinde kısıtlamaların azalmasıyla birlikte,<br />

bu yılın ikinci yarısında bu pazarlarda önemli<br />

büyüme hedefliyoruz. Çin güçlü iç taleple<br />

dirençli bir pazar olduğunu gösterdi ve biz de<br />

faaliyetlerin ülke çapında yeniden başlamasını<br />

sabırsızlıkla bekliyoruz. Otel sa<strong>hi</strong>plerine ve<br />

yatırım paydaşlarımıza sürekli destekleri için<br />

teşekkür ediyor ve birlikte daha fazla olanağı<br />

keşfetmek için sabırsızlanıyoruz.”


52<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

iş’te kadın<br />

Metro Türkiye CEO'su<br />

Sinem<br />

Türüng<br />

"Gastronomi ve<br />

mutfak kültürüyle<br />

tanınan bir Türkiye<br />

hayalim var"<br />

Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />

Türkiye’deki ilk uluslararası perakende<br />

zinciri Metro Türkiye’nin ilk kadın<br />

CEO’su. Üstelik 23 yıllık bir kurum<br />

geçmişi de var. En güçlü tutkusu, finans. İş<br />

geliştirme, bütçe ve planlama alanlarındaki<br />

başarısı onu dinamik perakende dünyasında<br />

en güçlü kadın oyunculardan biri yapıyor.<br />

Tıpkı yıllarını adadığı kurumu gibi kapsayıcı,<br />

yenilikçi ve vizyoner bir bakış açısına sa<strong>hi</strong>p.<br />

Türüng’ün bir diğer tutkusu ise, Türk mutfağı.<br />

Bu ilgiyle gastronomi dünyasını yakından<br />

takip ediyor. Yeni lezzetleri keşfetmeyi ve<br />

geleneksel mutfakların modern yorumlarını<br />

deneyimlemeyi çok seviyor. “İşimle<br />

kişisel zevkim, tutkum tam da bu noktada<br />

birleşiyor. Kişisel ilgi ve hassasiyetlerimle<br />

iş hayatımdakilerin birebir örtüştüğünü<br />

söyleyebilirim.” diyen Türüng’ün en büyük<br />

hayali, Türkiye’nin sadece yaz turizmi ile<br />

değil, gastronomi turizmi ile de dünyanın<br />

sayılı ülkelerinden biri olması…<br />

23 yıllık <strong>hi</strong>zmetlerinin ardından bundan iki<br />

yıl önce Metro Türkiye’de CEO’luk koltuğuna<br />

oturan Sinem Türüng ile kariyerini, Metro<br />

Türkiye’nin geldiği noktayı ve ileriye dönük<br />

planlarını konuştuk.<br />

Metro Türkiye’ye CEO olarak<br />

atanmanızın üzerinden neredeyse<br />

iki yıl geçti. Üstelik kurumda yeni de<br />

değilsiniz. 1999 yılına uzanan köklü<br />

bir geçmişiniz var. Öncelikle sizi<br />

kısaca tanıyabilir miyiz?<br />

1999 yılında Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi<br />

Bölümü’nden mezun oldum ve o günden<br />

bu yana Metro Türkiye’de çalışıyorum.<br />

Üniversite eğitimim sırasında iş geliştirme,<br />

bütçe planlama gibi alanlarda yaptığım<br />

çalışmalardan edindiğim tecrübeler Metro<br />

Türkiye’de kariyerime finans odaklı olarak<br />

başlamam için önemli bir dönüm noktası<br />

oldu. Finansa olan tutkum aynı zamanda<br />

Metro’nun dinamik perakende dünyası ile<br />

birleşince beni sürekli yenileyen ve geliştiren<br />

kariyer yolculuğum başlamış oldu.<br />

Metro Grup bünyesinde hem ülkemizde hem<br />

de farklı ülkelerde çeşitli görevler aldım.<br />

Asya, Rusya ve Ukrayna Bölgesi Bütçe<br />

Planlama ve Raporlama Grup Müdürlüğü,<br />

Mayıs 2006’dan itibaren Metro Hırvatistan’da<br />

İdari İşler Grup Müdürlüğü ve Finans<br />

Direktörlüğü görevlerini üstlendim. 2014’te<br />

Metro Türkiye’ye CFO olarak geri döndükten<br />

sonra 2018’de satış ve operasyonun başına<br />

geçtim. 1 Ekim 2020’den bu yana da CEO<br />

pozisyonunda görevimi sürdürüyorum.<br />

<strong>2022</strong>, Metro Türkiye açısından nasıl<br />

geçiyor? Ajandanızın şu anki ana<br />

gündem maddeleri neler?<br />

30 yılı aşkın bir süredir Türk mutfak<br />

kültürünü ve değerlerini korumak,<br />

gelecek nesillere aktarmak amacıyla<br />

çalışmalarımızı yürütüyoruz. Sadece<br />

kendi operasyonlarımızda çalışmalar<br />

gerçekleştirmekle kalmıyor; üreticilerimizi,<br />

tedarikçilerimizi ve müşterilerimizi de<br />

süreçlere dâ<strong>hi</strong>l ettiğimiz yaklaşımlar<br />

izliyoruz. Bu nedenle büyümeyi sadece rafa<br />

koyulan ürün sayısını artırarak değil, bu<br />

ülke topraklarına katma değer sağlayacak<br />

çalışmalarımızla da sağlayarak farkımızı<br />

ortaya koyuyoruz. <strong>2022</strong> yılında da odağımıza<br />

aldığımız sürdürülebilirlik, yerelleşme ve<br />

dijitalleşme çalışmalarımız ve yatırımlarımız<br />

devam ediyor. Gıda atıklarının önüne<br />

geçmek amacıyla yaptığımız çalışmalar<br />

sonucunda 2017 yılına kıyasla kendi<br />

operasyonlarımızdaki gıda atıklarımızı<br />

%51 azalttık. “Gıdanı Koru” kampanyası<br />

kapsamında T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı<br />

ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü<br />

(FAO) iş birliği ile yeme içme sektörüne gıda<br />

atıkları ile mücadelede yol gösterecek “Otel,<br />

Restoran ve Diğer Toplu Tüketim Yerlerinde<br />

Gıda İsrafı ile Mücadele Kılavuzu” isimli<br />

rehberimizi hazırladık. Kılavuzumuzu baz<br />

alarak 100’den fazla eğitim düzenledik ve<br />

saha çalışmalarına başladık. Divan Grubu<br />

ve Akkomarka ile kılavuz ve eğitimlerin<br />

uygulamasına ve ölçümlerine başladığımız<br />

pilot çalışmalarımız devam ediyor.<br />

Son olarak yeme içme sektörünü<br />

desteklemek, sektörde sürdürülebilir<br />

uygulamaların yaygınlaşmasını<br />

sağlamak için TURYİD’in de içerisinde<br />

yer aldığı dernek, akademisyen, şef ve<br />

işletmecilerden oluşturduğu çalışma grubu<br />

ile ‘’Sürdürülebilir Restoran Kılavuzu’’nu<br />

yayınladık. Dünya standartlarında olan bu<br />

kılavuzumuz ile restoranlara yol göstermeyi<br />

ve çözüm ortağı olmayı amaçlıyoruz.<br />

Sektörü teşvik edici çalışmalarımızın yanı<br />

sıra hem sürdürülebilir balıkçılık hem de<br />

sağlıklı beslenme için hayata geçirdiğimiz<br />

“Yediği Önünde Yemediği Yarında” projemiz<br />

kapsamında Metro Premium çipura<br />

ve levreklerimizi raflarımıza getirdik.<br />

Sürdürülebilirlik yolculuğumuza ise artık<br />

“Yarının Yanında, İşin Mutfağında’’ sloganı


“Metro Grup içinde<br />

farklı kültürler, farklı<br />

dokularla çalışıp, günlük<br />

hayatta çözümler üretmek,<br />

birbirimizden öğrenmek<br />

ve öğrendiklerimizi<br />

paylaşmak, bana her<br />

zaman ilham veriyor<br />

ve işimi tutkuyla<br />

yapmamı sağlıyor. Öte<br />

yandan Türkiye’deki<br />

ilk uluslararası<br />

perakende zincirinin, ilk<br />

kadın CEO’su olmak<br />

da bu heyecana ek<br />

sorumluluklar yükledi.<br />

Yurt dışı deneyimlerim<br />

neticesinde Metro’nun<br />

çeşitlilik ve kapsayıcılık<br />

konusunda sergilediği<br />

bu vizyonu ülkemizde de<br />

aynı şekilde uygulamanın<br />

da ayrıca gururunu<br />

yaşıyorum.”<br />

ile devam ediyoruz. Aynı zamanda Birleşmiş<br />

Milletler Gıda Örgütü (FAO) ve Muğla<br />

Alabalık Yetiştiricileri Birliği’nin iş birliği<br />

ile başlattığımız “Ölçekte Küçük, Değerde<br />

Büyük” projemiz kapsamında “Küçük Ölçekli<br />

Alabalık Yetiştiriciliğinde Gıda Güvenliği ve<br />

Sosyal Uygunluk” eğitimleri düzenledik.<br />

Verdiğimiz eğitimler akabinde teknik destek<br />

sağlanması ve ardından gıda güvenliği ve<br />

sosyal uygunluk denetimleri ile uygunluğu<br />

garanti altına alınan alabalıkların Metro<br />

Türkiye mağazalarında yerini alması ve<br />

küçük ölçekli üretimin sürdürülebilirliğinin<br />

sağlanması hedefleniyor.<br />

HoReCa kanalında özellikle<br />

pandemi sonrası öne çıkan<br />

trendler neler? Pazar nereye<br />

gidiyor? Bu yılın ev dışı tüketim<br />

sektörü için nasıl devam edeceğini<br />

öngörüyorsunuz?<br />

Metro Türkiye olarak KONDA iş birliği ile<br />

toplumun tüm kesiminin<br />

yeme-içme alışkanlıklarını<br />

izlediğimiz, sosyo-ekonomik<br />

gelişiminin bu sektöre olan<br />

etkisini takip ettiğimiz ‘’<strong>2022</strong><br />

Yeme-İçme Araştırması’’<br />

yeme içme ve ağırlama<br />

sektöründeki işletmelere<br />

ışık tutacak, değerli<br />

bilgiler ortaya çıkardı.<br />

Araştırma sonuçlarına göre<br />

tüketicilerdeki sipariş verme<br />

veya dışarıda yeme eğilimleri<br />

artış gösteriyor. Evde yemek<br />

pişirme oranı ise %10<br />

azalmış. Yani tüketicilerin<br />

dışarıda yemek yeme<br />

alışkanlıklarının artarak<br />

devam ettiğini söyleyebiliriz.<br />

Tüketiciler en çok gündelik<br />

bir ihtiyaç olarak dışarıda<br />

yemek yerken, sosyalleşme<br />

ihtiyacı ise ikinci sırada yer<br />

alıyor. Ayrıca yeni bir lezzet<br />

denemek için dışarıda yemek<br />

yiyenlerin oranında yaklaşık<br />

%60, ödül/kutlama nedeniyle<br />

dışarıda yiyenlerin oranında<br />

ise %90’lık bir artış var.<br />

Aynı zamanda tüketicilerin<br />

yarısından çoğu restoranlara<br />

yeni lezzet deneyimlemek,<br />

özel lezzetler tatmak için<br />

gidiyor. HoReCa için yeni<br />

lezzet, özel lezzet arayışının<br />

tüketicide artması ve ödül/<br />

kutlama için dışarıda yemek<br />

yemesi de dikkat çekici<br />

sonuçlardan biri. Zamandan<br />

tasarruf etmek için dışarıda<br />

yemek yiyenlerin oranında<br />

ise yaklaşık %50’lik bir artış<br />

gözlemleniyor.<br />

Aynı zamanda araştırma<br />

sonuçlarına göre<br />

tüketicilerin sağlıklı<br />

beslenme terci<strong>hi</strong> artıyor, şekeri, tuzu ve<br />

yağı azaltıyor. Biz de Metro Türkiye olarak<br />

herkes için sağlıklı beslenme anlayışımız ile<br />

organik, katkısız, glutensiz, vegan beslenme<br />

şekillerine uygun ürün çeşitliliğimizi<br />

artırmaya devam ediyoruz. Şu an raflarımızda<br />

300’ye yakın vegan ve 200’ü aşkın organik<br />

ürün sunuyoruz. Sağlıklı ürünlerde olduğu<br />

gibi yerel ürünlere olan talep de artıyor, her 4<br />

kişiden 1’i yerli, toplumun yarısından fazlası<br />

ise yöresel ürünleri tercih ediyor. Tüm bu<br />

sonuçların ışığında tüketicilerin artık yerel,<br />

sağlıklı ve izlenebilir ürünlerle menüsünü<br />

zenginleştiren kafe ve restoranları tercih<br />

ettiğini net şekilde görebiliyoruz. HoReCa<br />

sektörünün de bu ürünlere tabaklarında yer<br />

vermesi, tüketiciyi yakalamak anlamında<br />

oldukça önemli.<br />

Metro Türkiye, Türk mutfağının<br />

lezzet sürdürülebilirliği adına neler<br />

yapıyor? Coğrafi işaretli ürünler,<br />

yerel ve tarımsal kalkınma üzerine<br />

yürüttüğünüz projeler neler?<br />

Metro Türkiye olarak Türk mutfağını ileriye<br />

taşımanın yolunun yerelleşmeden geçtiğine<br />

olan inancımızla yerel ürünü ve üreticisini<br />

destekleyip kooperatifçiliğin gelişimini<br />

teşvik ederken, coğrafi işaretli ürünlerin<br />

şeflerin ellerinde işlenerek menülerde<br />

daha fazla yer almasını sağlamaya da<br />

devam ediyoruz. Tarımsal kalkınmanın<br />

ve katma değerli üretimin en önemli<br />

bileşeni olan kooperatiflerin gelişimine<br />

destek olmak, ürünlerini tanıtmak ve bu<br />

alanda bir farkındalık oluşturmak amacıyla<br />

kooperatiflerle uzun yıllardır iş birliği


54<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

iş’te kadın<br />

içindeyiz. 800’ün üzerinde üretici, üretici<br />

örgütü, kooperatif ile iş birliği yapıyoruz.<br />

Toplamda çalıştığımız tedarikçi sayısı ise<br />

yaklaşık 5.000.<br />

Kooperatifleri desteklemek için Tarım<br />

Kredi Kooperatifi’nin logolu meyve sebze<br />

ürünlerini satan ilk nokta olma başarısını<br />

gösterirken belirli bir bölgeye ait ürünleri<br />

kooperatiflerden almaya, kooperatifleşmeyi<br />

teşvik etmeye de devam ediyoruz.<br />

“Türkiye’nin Coğrafi İşaretli ürün<br />

potansiyelini gündeme taşıyan ilk<br />

markayız”<br />

Günümüzde değeri daha yeni anlaşılmaya<br />

başlanan Türkiye’nin Coğrafi İşaretli ürün<br />

potansiyelini yıllar öncesinden fark edip<br />

bu muazzam potansiyeli gündeme taşıyan<br />

ilk markayız. Coğrafi İşaretli ürünlerin<br />

korunmasını, ulusal ve küresel çapta<br />

tanıtılmasını, dolayısıyla yerel üreticiye ve<br />

ülke ekonomisine katma değer sağlamayı<br />

amaçlayan Coğrafi İşaretli Ürünler projemizi<br />

yerelleşme kapsamında yaptığımız en<br />

önemli çalışmalardan biri olarak görüyoruz.<br />

Bugün raflarımızda Finike portakalından Zile<br />

pekmezine, Taşköprü sarımsağından Aydın<br />

kestanesine kadar sezonuna bağlı olarak<br />

yaklaşık 200 Coğrafi İşaret tescilli ve aday<br />

ürün olduğunu söyleyebilirim. Ayrıca faaliyet<br />

gösterdiğimiz 10 ülkeye son üç yılda 12.500<br />

ton coğrafi işaretli ve yerel ürün ihraç ederek<br />

yerel ürünlerin dünya mutfağında tanıtımında<br />

önemli bir rol de oynuyoruz. Raflarımızda<br />

yer verdiğimiz Coğrafi işaretli ürünlerin<br />

sayısını 2023'e kadar her yıl %20 artırmayı<br />

hedeflerken buna paralel olarak ihracat<br />

miktarımızı da artırmayı amaçlıyoruz.<br />

“Yerelleşme tarafında yerel ürüne, üreticisine ve kooperatiflere<br />

verdiğimiz destekler devam ediyor. Mağazalarımızdaki ürünlerin<br />

%98 yerlilik oranı ile tüketicilerin yerel ürün talebini karşılıyoruz.<br />

Müşterilerimizin coğrafi işaretli ürün talebinin son 6 ayda %200’den<br />

fazla artmış olduğunu görmek de bizleri çok memnun eden bir diğer<br />

konu. Çünkü artık tüketiciler de yerel ürüne sa<strong>hi</strong>p çıkmak konusunda<br />

daha fazla farkındalık sa<strong>hi</strong>bi. Böylece biz de ne kadar doğru bir yolda<br />

olduğumuzu görmüş oluyoruz. Yerel ürünlere olan ilginin yanı sıra<br />

mağazalarımızda bitki bazlı, organik, vegan, glutensiz gibi alternatif<br />

beslenme yöntemlerine yönelik ürün talebinin son 6 ayda %30’a yakın<br />

arttığını gördük ve bu doğrultuda ürün çeşitliliğimizi de artırdık.”<br />

“Kadın istihdamını destekliyoruz”<br />

Bunun yanında kadın istihdamını artırmaya<br />

yönelik projeleri destekliyor, yaklaşık 40<br />

kadın girişimci ve kooperatifle çalışıyoruz.<br />

Örneğin Gaziantep'in ilk kadın çiftçi<br />

kooperatifi Moringantep ile moringa çayı ve<br />

yaprağı için iş birliği yapıyor, Mersin Kadın<br />

Kooperatifi’nden kurutulmuş meyve sebze<br />

alıyoruz. Tabii kooperatifler ile sadece iş<br />

birlikleri yapmakla kalmıyor, “ürünlerden<br />

nasıl daha çok verim alınır, ürünler nasıl<br />

daha doğal yetiştirilir, tohum nasıl saklanır,<br />

devamlılığı nasıl sağlanır?” gibi konularda da<br />

uzmanlardan eğitim almalarını sağlıyoruz.<br />

Örneğin; Türkiye Kooperatifçilik Vakfı ile<br />

Antalya’daki kadın kooperatiflerine de<br />

eğitimler verdik. Bu eğitimler aynı zamanda<br />

sürdürülebilir tarımı güçlendiriyor, yabancı<br />

tohumdan kaynaklanan yerel tohumun<br />

bozulma riskini en aza indiriyor. Eğitimlerin<br />

sonunda da üreticilerimize sertifika veriyor,<br />

yerel tohum kullanılarak yetiştirilen ürünler<br />

için %100 alım garantisi vererek de onları<br />

teşvik ediyoruz.<br />

Bugün geldiğimiz noktada tedarikçilerimizin<br />

%99’unu yerel tedarikçilerin<br />

oluşturmasından ve mağazalarımızda yerel<br />

ürün oranımızın %98 olmasından büyük<br />

gurur duyuyoruz.<br />

Kadın istihdamını artırmaya yönelik<br />

projelerinizden bahsettiniz. Peki<br />

istihdam oranınız ve gelecek<br />

hedefleriniz nedir?<br />

Çeşitlilik ve kapsayıcılık hem global olarak<br />

hem de Türkiye’de önem verdiğimiz bir<br />

başlık. En temel adımı olarak gördüğüm<br />

Toplumsal Cinsiyet Eşitliği bakış açımız ile de


otelinize<br />

bir yıldız da<br />

bizden!<br />

Dünyanın yükselen sağlıklı içecek trendi "kombucha" ile<br />

misafirleriniz yepyeni bir deneyim yaşasın,<br />

sizin yıldızınız parlasın!<br />

info@shamansecret.com


56<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

iş’te kadın<br />

kadınların daha çok iş gücüne da<strong>hi</strong>l edilmesi<br />

ve yönetim rolleri için desteklenmesi konuları<br />

ajandamızın öne çıkan maddeleri arasında<br />

yer alıyor. Uyguladığımız politikalarla<br />

toplumda bu konuyu destekleyecek<br />

inisiyatifler alıyor ve kadın istihdamının<br />

güçlendirilmesi için çalışmalar yapıyoruz.<br />

Türkiye ve Avrupa'da perakende ve tüketici<br />

malları sektörlerinde çalışan kadın liderlerin<br />

gelişimine yönelik çalışmalar yürüten<br />

LEAD Network’e Metro Türkiye olarak<br />

üyeyiz. Bu bakış açısıyla sürdürdüğümüz<br />

çalışmalar sayesinde kadın çalışan sayımız<br />

1.400’e yaklaştı. Bugün kadın istihdamını<br />

destekleyen politikalarımız sayesinde her üç<br />

3 çalışanımızdan birisi kadın. 5 kişiden oluşan<br />

yönetim kurulu üyelerimizin 3’ü kadınlardan<br />

oluşuyor. Dünya ve Türkiye ortalamasının<br />

üstünde olan %60’lık kadın üst düzey yönetici<br />

oranımızla perakende sektörüne örnek teşkil<br />

ediyoruz. Hedefimiz yönetim kurulunda sa<strong>hi</strong>p<br />

olduğumuz kadın temsiliyeti oranına, tüm<br />

seviyelerde ve toplam çalışan sayımızda da<br />

erişmek.<br />

Kurum içinde kadın çalışanlarımızın kendi<br />

potansiyellerini keşfetmelerine yardımcı<br />

olmak ve kadın liderler yetiştirmek amacıyla<br />

"Kadınların Liderliği (Women Leaders<strong>hi</strong>p<br />

Programme)" gelişim programımız<br />

bulunuyor. İş hayatında yetkinliklerini artırma<br />

ve deneyimlerini paylaşma üzerine bir<br />

araya gelen gönüllü kadın çalışanlarımızın<br />

oluşturduğu "Ticarette Kadınlar (Women in<br />

Trade)" uluslararası topluluğumuz mevcut.<br />

Kadın çalışanlarımızın bu topluluklarda yer<br />

almalarını ve farklı gelişim olanaklarından<br />

faydalanmalarını destekliyoruz.<br />

Aynı zamanda kadın kooperatifleri ya da<br />

kadın istihdamı yaratan kooperatiflerle daha<br />

fazla çalışmayı, kadın şefleri geliştirmeye<br />

yönelik çalışmalara imza atarak kadın<br />

şeflerin sektörde daha fazla yer almalarını<br />

hedefliyoruz.<br />

Dijitalleşme odağınızda neler var?<br />

Dijitalleşme odağımızda ise, fiziksel alışveriş<br />

deneyimi ile dijital dünyanın kolaylık<br />

ve hızını bir araya getiriyoruz ve “fijital<br />

mağazacılık” anlayışı ile hareket ediyoruz.<br />

Mağaza içerisinde hızlı ve temassız alışveriş<br />

imkanı sunan Metro Fast çözümümüzü<br />

mağazalarımızda yaygınlaştırdık. Metro mobil<br />

uygulamamız ile mağaza içi navigasyondan<br />

ödemeye kadar tüketicilere alışveriş<br />

esnasında kolaylık ve pratiklik sunuyoruz.<br />

Aynı zamanda mağaza içerisindeki kiosklar<br />

ile alışveriş esnasında müşterilerimize<br />

ürünlerimiz hakkında bilgiler sunuyoruz.<br />

Diğer yandan profesyonel müşterilerimiz<br />

için de çoklu kanal deneyimi sunuyoruz.<br />

Mağazada başlayan alışveriş online sevkiyat<br />

ile profesyonel işletmelerin adresine teslimle<br />

tamamlanabiliyor. Önümüzdeki dönemde de<br />

dijitalleşme odağında çalışmalarımız devam<br />

edecek.<br />

Biraz da sizi konuşmak isterim.<br />

Bize evdeki ve iş hayatındaki Sinem<br />

Türüng’ü nasıl anlatırsınız? Bu<br />

özelliklerinizle bağlı bulunduğunuz<br />

sektöre ve marka işleyişine neler<br />

katmış olabilirsiniz?<br />

Türk mutfağı en büyük tutkum diyebilirim.<br />

Gerek yaptığım iş gerekse kendi özel<br />

yaşantımda mutfağıma verdiğim değer<br />

sebebiyle gastronomi dünyasını çok yakından<br />

izliyorum. Yeniliklere ve değişimlere açık<br />

biri olduğum için zengin mutfağımızın<br />

çeşitli ürünlerini deneyimlemekten büyük<br />

zevk duyuyorum. Çünkü bir lezzetin kendi<br />

damak zevkinize uygun olup olmadığını<br />

deneyimlemeden bilemezsiniz. Bu nedenle<br />

yeni lezzetleri keşfetmeyi ve geleneksel<br />

mutfakların modern yorumlarını denemeyi<br />

çok seviyorum.<br />

Türk mutfağı benim kadar Metro Türkiye’nin<br />

de vazgeçilmez konuları arasında yer alıyor.<br />

Metro Türkiye’de Türk mutfağının değerlerini<br />

korumak, sürdürülebilirliğini sağlamak<br />

ve gelecek nesillere aktarmak amacıyla<br />

çalışıyoruz. Bu konuda şeflerimizle projeler<br />

gerçekleştiriyor, yerel ürünlerimizi korumak<br />

ve yaygınlaştırmak konusunda yoğun bir<br />

şekilde çalışıyoruz. İşimle kişisel zevkim,<br />

tutkum tam da bu noktada birleşiyor. Bu<br />

anlamda kişisel ilgi ve hassasiyetlerimle,<br />

iş hayatımdakilerin birebir örtüştüğünü de<br />

söyleyebilirim.<br />

İş dışı yaşamınızda neler<br />

yaparsınız?<br />

Tatillerimde ve tek başıma seyahat ederken<br />

kitap okumayı seviyorum. Eğer zihnimi<br />

dinlendirmek istiyorsam sürükleyici bir<br />

kurgusu olan, tarihsel veya gerilim türünde<br />

romanları tercih ediyorum. Benzer eğilim film<br />

ve dizi seçimlerimde de öne çıkıyor. Özellikle<br />

BBC’nin dönem dramalarını ve klasiklerden<br />

uyarlamalarını seyretmeyi çok seviyorum.<br />

Bundan sonrası için iş ve özel<br />

hayatınızdaki planlarınız,<br />

hayalleriniz neler?<br />

Gastronomi ve mutfak kültürü ile tüm<br />

dünyada tanınan, dünyanın dört bir<br />

yanından ziyaretçi çeken bir Türkiye hayali<br />

kuruyorum. Yerli turistlerimiz hafta sonları<br />

Gaziantep’e, Hatay’a birbirinden güzel<br />

yemekler için gidiyor. Neden yabancı turist<br />

de bunu yapmasın? Turistler yurt dışından<br />

denizlerimizi, doğal güzelliklerimizi görmek<br />

için gelirken neden Türk mutfağının doğal<br />

ve özgün lezzetleri için de gelmesin? İşte en<br />

büyük hayalim bu. Türkiye’nin sadece yaz<br />

turizmi ile değil, gastronomi turizmi ile de<br />

dünyanın sayılı ülkelerinden birisi olması.<br />

Bu nedenle bu potansiyeli hep birlikte ortaya<br />

çıkarmak, Türkiye’nin bu gizli hazinesini tüm<br />

dünyaya tanıtmak amacıyla var gücümüzle<br />

çalışıyoruz.


58<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

marka<br />

AHMET BILGE<br />

“ENDÜSTRIYEL<br />

MUTFAKLARDA<br />

‘BIZ VARIZ!”<br />

70 yılı aşkın süredir teknolojik olanakları, donanımlı kadrosu, tasarım ve üretim becerisi ile<br />

endüstriyel mutfak sektörüne öncülük eden Bilgeinox, yeni yatırımları ve sürdürülebilirlik<br />

anlayışıyla endüstriyel mutfaklarda “biz varız” diyor…<br />

Gerek yerli gerek yabancı<br />

birçok markanın çözüm ortağı,<br />

tasarımcısı ve tedarikçisi<br />

konumunu her geçen yıl güçlendirerek<br />

devam ettiren Bilgeinox, %100 tüketici<br />

güvenliği ve <strong>hi</strong>jyen bilinci ile sektörde<br />

yenilikçi müşteri ve kalite odaklı<br />

olmanın yanı sıra çevre değerlerini<br />

de dikkate alarak üretimlerini<br />

gerçekleştiriyor.<br />

Bilge: “Dünya şirketi olma yolunda<br />

ilerliyoruz”<br />

Bilgeinox’un yatırımda hız kesmediğini<br />

ifade eden Bilgeinox Satış ve<br />

Pazarlama Direktörü Ahmet Bilge,<br />

“%50 kapasitemizi artırmak, termin<br />

tarihlerimizi iyileştirmek ve ihracatımızı<br />

artırmak adına yatırımlarımızı<br />

sürdürüyoruz. Derin Çekme Paslanmaz<br />

Çelik Parlak Tavlama Fırını; derin<br />

çekme paslanmaz çelik iş parçasının<br />

ara tavlama işlemine tabi tutulması için<br />

uygun bir fırındır. Bu fırın, iş parçasının<br />

bir konveyör bant üzerinde ön ısıtma<br />

bölgesinden, ısıtma bölgesinden,<br />

yüksek sıcaklık bölgesinden ve soğutma<br />

bölgesinden geçirilerek hafifletildiği<br />

sürekli bir üretim hattı oluşturmaktadır.<br />

Tüm bu süreç koruyucu bir<br />

atmosferde gerçekleştirilmektedir.<br />

Bu fırında işlenen ürünler yüksek bir<br />

kaliteye sa<strong>hi</strong>p olmakta, az miktarda<br />

deformasyona uğramakta, seri<br />

üretime uygun bir yüzey parlaklığına<br />

kavuşmaktadır. 600 mm yüksekliğe<br />

kadar ürünler tavlanabilmektedir.<br />

CNC makine kalıp işleme atölyemiz<br />

ile yeni derin çekme paslanmaz çelik<br />

parlak tavlama fırını ile üstün üretim


üyük tip tavlama fırını ve IT sisteminin<br />

yenilenmesi yatırımları 2021 yılının<br />

ilk çeyreği itibarıyla tamamlanmış<br />

bulunmaktayız. Güneş enerjisi yatırımı<br />

ile tükettiğimiz enerjinin %34ünü GES<br />

santralinden tedarik ediyoruz. Bu<br />

kapsamda yılda 954 ton CO2 emisyonu<br />

tasarruf sağlayarak Çevre değerleri<br />

politikamız gereği karbon ayak izimizde<br />

önemli bir verimlilik sağlıyoruz.<br />

Sürdürülebilirlik anlayışımızla yeni<br />

yatırımlar yaparak gelecekte üretim<br />

hatlarımızı yurt dışına taşıyarak ve<br />

yurt dışında da fark ortaya koyacak<br />

yatırımlarla bir dünya markası olmayı<br />

hedefliyoruz”.<br />

kapasitemizle üretimimize devam<br />

ediyoruz.” açıklamalarında bulunuyor.<br />

Bilge, endüstriyel mutfak markasının<br />

artarak yükselen ihracatıyla Türk<br />

ekonomisine değer kattığına dikkat<br />

çekerek, “Firmamız sektördeki yeni<br />

trend ve gelişmeleri yakından takip<br />

ederek geleceğe yönelik belirlediği<br />

politika ve stratejileriyle dünya şirketi<br />

olma yolunda ilerlemeye devam<br />

etmektedir.” diye konuşuyor.<br />

“Yurt dışında da farkımızı ortaya<br />

koyacağız”<br />

Ahmet Bilge, firmanın yurt dışı hedefleri<br />

doğrultusunda üretim hatlarını ülke<br />

dışına taşımayı planladığının altını<br />

çizerek şu bilgileri aktarıyor: “Bilgeinox<br />

olarak yatırımlarımız konusunda<br />

2020 yılında çeşitli kalıplar makine<br />

ve teç<strong>hi</strong>zat olmak üzere GES yatırımı<br />

da<strong>hi</strong>l iki yeni tünel tipi yıkama makinası<br />

yatırımı gerçekleştirmiş bulunmaktayız.<br />

2021 yılı için yatırım planına aldığımız<br />

çatı tipi Güneş enerjisi sistemi, yeni<br />

“AR-GE öncülüğünde kendi bünyemizde tasarımını ve imalatını<br />

gerçekleştirdiğimiz kalıplarımızı, üretici firmaların talepleri<br />

doğrultusunda hazırlıyoruz ve tasarımdan üretime, ürün teslimine<br />

kadar <strong>hi</strong>zmet sunabilen entegre tesisimizle üretici firmaların en<br />

büyük gücüyüz. Uluslararası bilgi birikimimizi farklı iş alanları ve<br />

müşterilerde kullanarak, ürün çeşitliliği ile sektöre yön veriyoruz.<br />

Tecrübeli kadromuz ile özel ihtiyaçlara, müşteri beklentilerine uygun<br />

çözümler sunarak stratejik hedeflerine ulaşmasına katkı sağlıyoruz.<br />

Yaratıcı yaklaşımlar, tecrübeli kadro, butik çalışmalar ve tedarik<br />

zinciri yönetiminin gelişimi ile söylediğini yapan, piyasa değişimlerine<br />

hızlı yanıt veren bir yapıyla Bilgeinox’a stratejik rekabet avantajı<br />

kazandırıyoruz.”


60<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

marka<br />

RATIONAL,<br />

PIŞIRME SEMINERLERINI<br />

ONLINE PLATFORMA TAŞIDI<br />

Pişirme seminerlerini online platforma taşıdığını duyuran RATIONAL, bu sayede<br />

Türkiye’deki mutfak profesyonellerine dünyanın ilk ve tek yapay zekasına sa<strong>hi</strong>p<br />

çok fonksiyonel pişirme sistemlerinden iCombi Pro ve iVario Pro’yu kolay erişimle<br />

tanıtma fırsatı bulacak.<br />

RATIONAL Yetkililerince yapılan<br />

açıklamada şu ifadelere yer<br />

verildi:<br />

“RATIONAL olarak uzun yıllardır<br />

üniversiteler, gastronomi okulları, toplu<br />

yemek üreticileri ve yiyecek içecek<br />

profesyonelleri ile buluştuğumuz<br />

İstanbul, İzmir, Ankara, Antalya, Bursa,<br />

Bodrum ve Kıbrıs’ta canlı olarak<br />

gerçekleştirdiğimiz ve gerçekleştirmeye<br />

devam ettiğimiz pişirme seminelerimizi<br />

artık online olarak da gerçekleştirmenin<br />

mutluluğunu yaşıyoruz. Bu sayede tüm<br />

Türkiye’ye, dünyanın ilk ve tek yapay<br />

zekasına sa<strong>hi</strong>p çok fonksiyonel pişirme<br />

sistemlerimiz iCombi Pro ve iVario Pro<br />

ile mutfaklarda neler yapabileceğinizi<br />

gösterme fırsatını buluyoruz.<br />

Katılım çok kolay!<br />

Online olarak gerçekleştirdiğimiz<br />

pişirme seminerlerimize katılım<br />

oldukça kolay. https://www.rationalonline.com/tr_tr/kendiniz-gorun/<br />

rational-live/ linkinden size uygun<br />

seminerin tarih ve saatini seçin,<br />

kaydınızı oluşturun. İşte bu kadar<br />

kolay! Sonrasında etkinlik günü sizlere<br />

teknolojik pişirme sistemlerimizin neler<br />

yaptığını, sizlere ne faydalar sağladığını,<br />

iş gücünden, enerjiden, sudan<br />

zamandan, hammaddedn ve paradan<br />

nasıl tasarruf sağlayabileceğinizi<br />

görebilirsiniz. Sektör çalışanlarına<br />

özel olarak gerçekleştirdiğimiz online<br />

pişirme seminerlerimize herkes<br />

davetlidir. Yapay zekaya sa<strong>hi</strong>p teknolojik<br />

pişirme sistemlerimizle sizlere farklı ve<br />

yeni bir bakış açısı katacağımıza eminiz.<br />

Sürdürülebilir mutfaklar için, sizler<br />

için pişirme sistemlerimizi en yeni<br />

teknoloji ile üretiyor ve mutfaklarda<br />

fark oluşturmaya devam ediyoruz.<br />

Yaklaşık 45 dakika süren<br />

etkinliklerimizde sizlerle buluşmak<br />

ve sizleri teknolojik pişirme<br />

sistemlerimizle teknolojik mutfağınızı<br />

oluşturmanıza bir adım daha<br />

yaklaştırmak için online pişirme<br />

seminerlerimize bekliyoruz.”


iCombi Pro. iVario Pro.<br />

Sadece iki<br />

pişirme sistemi<br />

ile teknolojik<br />

mutfağınızı<br />

kurun!<br />

Siz sadece sonucu söyleyin,<br />

dünyanın ilk ve tek yapay<br />

zekaya sa<strong>hi</strong>p pişirme<br />

sistemleri sizin için<br />

çalışsın!<br />

Teknolojik mutfağın kalbi!<br />

rational-online.com.tr<br />

Online pişirme seminerlerimize<br />

katılmak için QR<br />

kod üzerinden size uygun<br />

tari<strong>hi</strong> seçin ve kayıt olun!


62<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

marka<br />

İSPANYOL<br />

MYCHEF’I TÜRKIYE’DE<br />

SORCAN TEKNIK DANIŞMANLIK<br />

HIZMETLERI TEMSIL EDECEK<br />

TECNOCOFFEE markasıyla tanınan, Nuova Simonelli espresso<br />

makineleri Türkiye distribütörü Sorcan Teknik Danışmanlık Hizmetleri, bu yılın başında<br />

İspanyol Mychef profesyonel fırınlarının Türkiye temsilciliğini bünyesine kattı.<br />

1991 yılında profesyonel mutfak<br />

ekipmanları üretimiyle yola çıkan<br />

Distform, ilerleyen zamanlarda<br />

ödüllü şef Joan Roca’nın iş birliğinde<br />

pişirme grupları geliştirmeye başladı.<br />

2011 yılında Mychef adı altında<br />

Tektherm teknolojisine sa<strong>hi</strong>p ilk fırını<br />

piyasaya süren marka bain-marie<br />

kullanmadan düşük ısıda pişirme<br />

yapabilen fırınlarla profesyonel<br />

mutfaklarda yeni bir çağ başlattı. Yıllar<br />

içinde pek çok önemli uluslararası<br />

ödüle sa<strong>hi</strong>p olan markanın farklı<br />

kapasitelere sa<strong>hi</strong>p ve farklı amaçlara<br />

<strong>hi</strong>tap eden patentli buhar ve sıcaklık<br />

ayarı teknolojileriyle donanmış<br />

konveksiyonel ve kombi gastronom<br />

fırınları bulunuyor.<br />

Akıllı fırınlar<br />

Farklı tepsi yüksekliklerine sa<strong>hi</strong>p<br />

gastronom özellikli iCOOK ve pastane<br />

tarzı işletmelere uygun tasarlanmış<br />

iBAKE serileri Wi-Fi seçeneği sayesinde<br />

fırının akıllı telefon ya da tablet<br />

üzerinden tam kontrolüne imkan<br />

tanıyor ve özellikle standardizasyona<br />

önem veren zincir işletmelerin işini<br />

kolaylaştırıyor. MyCloud bulut sistemi<br />

üzerinden pişirmeyi kontrol ederken<br />

aynı zamanda reçete oluşturup uzaktan<br />

yollanabiliyor. Google Asistant desteği<br />

ile de sesli iletişim kurmaya imkan<br />

tanıyor. Zincir işletmeler için tam<br />

kontrol olanağı sağlıyor.<br />

Pastane ve unlu mamuller<br />

Mychef’in Bakershop serisi pastaneler,<br />

kahve zincirleri ve süpermarketlere<br />

<strong>hi</strong>tap ediyor. Nemi ayarlama özelliğine<br />

sa<strong>hi</strong>p serilerde özellikle donuk ve<br />

yarı donuk ürünlerin pişirilmesinde<br />

çok başarılı sonuçlar elde ediliyor.<br />

Ekmek, kruasan, kurabiye, börek ve<br />

tüm pastane mamulleri. Konveksiyon,<br />

kombi ve buharlı pişirme seçeneklerine<br />

sa<strong>hi</strong>p fırınlarda Multisteam, SmartWind,<br />

DryOutPlus ve UltraVioletSteam gibi<br />

patentli teknolojiler yer alıyor.<br />

Kompakt, hızlı ve ödüllü<br />

Mychef markasının geçtiğimiz Host<br />

Milano fuarında lansmanını yaptığı yeni<br />

nesi hızlı pişirme fırınları ise piyasaya<br />

çok iddialı giriyor. Ürünü kurutmadan,<br />

rengi ve özelliğini bozmadan dakikalar,<br />

hatta saniyeler içerisinde servise hazır<br />

hale getiren Quick 1 ve dokunmatik<br />

ekrana sa<strong>hi</strong>p Quick 1T modelleri,<br />

tüm iç aksamının çıkarılıp bulaşık<br />

makinesinde yıkanabilmesi özelliğiyle<br />

de öne çıkıyor. Kompakt ve istenirse<br />

üst üste konulabilir tasarımı, kullanıcı<br />

dostu menüsü, resimli şekilde<br />

kaydedilebilen reçete özelliği ile bar,<br />

kafe, servis istasyonları, süpermarket<br />

corner’ları gibi pek çok alanda servisi<br />

kolaylaştıracak. Uluslararası prestijli<br />

tasarım ödülü Reddot Product D<br />

Sign Award’e layık görülen Quick<br />

modeli, siyah, kırmızı ve beyaz renk<br />

seçenekleriyle satışa sunuluyor.


Yeni nesil<br />

HIZLI PİŞİRME FIRINI<br />

QUICK 1T ile tanışın!<br />

*Tavuk Kanatları<br />

1 dk 30 sn<br />

MYCHEF Türkiye Distribötürü<br />

SORCAN Teknik Danışmanlık Hizmetleri Ltd. Şti.<br />

Showroom: Sultan Selim Cad. Turan Sok. No: 21/A<br />

Kağıthane-İstanbul Tel: +90 (212) 269 18 01<br />

www.tecnocoffeeshop.com / info@tecnocoffee.com.tr


64<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

marka<br />

FAGOR PROFESSIONAL’DAN<br />

YENI NESIL AKILLI FIRIN SERISI<br />

iKORE<br />

Fagor Professional’in ilk kez 2021’de Host Milano Uluslararası Ticaret Fuarı’nda görücüye<br />

çıkardığı yeni iKORE akıllı fırınlar, her şefin ihtiyacını karşılayacak Advance ve Concept<br />

serileriyle mutfaklarda bir devrim başlatıyor.<br />

Yeni nesil iKORE fırınlar;<br />

Basque Culinary Center<br />

laboratuvarlarında, yaklaşık<br />

üç yıl boyunca şeflerin beğenilerine<br />

sunuldu ve tüm performans ve kullanım<br />

kriterleri çerçevesinde titizlikle test<br />

edildi.<br />

iKORE serisinin sunduğu avantajlar:<br />

Pişirme kontrolü: En iyi pişirme<br />

sonuçları için iClima ile nem seviyesi<br />

ve oksijen miktarı ölçümü, Pure Steam<br />

ile garantí edilen buhar saflığı ve HA<br />

denetimi ile eşit ısı dağılımı<br />

iCooking: Ürünü ve istediğiniz son<br />

işlemleri hızlı ve sezgisel bir şekilde<br />

seçmeye izin veren; fırın aşamalarını<br />

ve parametreleri buna göre ayarlayan<br />

pişirme teknolojisi<br />

Kullanıcı deneyimi: Fagor Touch dijital<br />

ekran ile her zamankinden daha kolay<br />

kullanım<br />

Gıda güvenliği: Her şeyden önce <strong>hi</strong>jyeni<br />

garantileyen teknoloji<br />

Sağlam tasarım: Uzun ömürlü yapı ve<br />

malzeme<br />

FagorKonnect: Maksimum performans<br />

için bağlantılı cihazların dijital yönetimi<br />

ve takibi<br />

Yeni showroomuyla deneyim<br />

merkezi olacak<br />

Mayıs ayında, Fagor Experience Days<br />

<strong>2022</strong> kapsamında İspanya genel<br />

merkezinde tüm dünyadan Fagor<br />

partnerleri ve iş ortakları iKORE<br />

fırınları ve diğer yenilikleri birlikte<br />

deneyimleme olanağı buldu. Fagor<br />

Professional Türkiye de Kozyatağı’ndaki<br />

yeni showroomunda, yakında çok<br />

daha fazla kişiyle iKORE serisini ve<br />

diğer ürün gruplarını buluşturmaya<br />

hazırlanıyor. Türkiye ve Orta Asya<br />

pazarında faaliyetlerine hız veren Fagor;<br />

bu kapsamda sektör profesyonelleri<br />

için “deneyim merkezi” olması istenen<br />

yeni showroomunda pek çok etkinlik<br />

gerçekleştirecek.


66<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

marka<br />

İZMAK<br />

ÜRETIM KAPASITESINI<br />

2 KATINA ÇIKARACAK<br />

35 yılı aşkın süredir toplu yaşam alanlarındaki ticari mutfaklara üretim gerçekleştiren<br />

İZMAK Soğutma ve Endüstriyel Mutfak, yeni makine ve teknoloji yatırımları için düğmeye<br />

bastı. Endüstriyel mutfak firmasının önümüzdeki dönem hedefinde buzdolabı ve fırın<br />

üretim kapasitesini 2 katına çıkarmak var.<br />

1987 yılından bu yana turistik<br />

tesisler, restoranlar, hastaneler,<br />

askeri tesisler, okullar ve fabrikalar<br />

gibi toplu yaşam alanlarındaki ticari<br />

mutfaklara yönelik faaliyet gösteren<br />

İZMAK Soğutma ve Endüstriyel Mutfak,<br />

İzmir Sarnıç Sanayi bölgesindeki<br />

fabrikalarında üretim çalışmalarını<br />

sürdürüyor. Kuruluşunda ağırlıklı<br />

ithalat yapan, sektörün gelişimi ile<br />

birlikte üretim ve ihracat alanlarına<br />

da yönelen endüstriyel mutfak<br />

markası, HoReCa sektöründe; açık<br />

büfe teş<strong>hi</strong>r üniteleri, benmariler, fast<br />

food ekipmanları, konveksiyon fırınlar,<br />

paslanmaz çelik mutfak ekipmanları,<br />

pastane fırınları, pizza ekipmanları,<br />

pizza fırınları, pizza hazırlık masaları,<br />

tabak otomatı, saladetler, saladbar<br />

üniteleri, tezgah ve depo tipi<br />

buzdolapları ile yer alıyor.<br />

Ceylani: “Üretimimizin %85'ini ihraç<br />

ediyoruz”<br />

İZMAK Soğutma ve Endüstriyel<br />

Mutfak’ın 35 yıla yaklaşan sektör<br />

geçmişi ile üretimini sürekli olarak<br />

geliştirdiğini belirten Firma Genel<br />

Müdürü Turgay Ceylani, “Sektörde<br />

ihtiyaç duyulan ürünlerde kullanım<br />

kolaylığı sağlayarak ve enerji maliyetini<br />

azaltarak <strong>hi</strong>zmet vermeye devam<br />

etmekteyiz. Günden güne gelişmekte<br />

olan sektörde üretimimizin %85'ini<br />

ihraç ederek ülkemizi ve firmamızı<br />

başarılı bir şekilde temsil etmekteyiz.”<br />

diyor.<br />

“Buzdolabı ve<br />

fırın üretim<br />

kapasitemizi 2<br />

katına çıkarmayı<br />

hedefliyoruz”<br />

Firmanın<br />

önümüzdeki<br />

döneme dair<br />

yatırım planlarına<br />

da değinen Ceylani,<br />

“Gelecek dönem<br />

için buzdolabı<br />

ve fırın üretim<br />

kapasitemizi 2<br />

katına çıkarmayı<br />

hedefliyoruz.<br />

Bu planlama<br />

doğrultusunda yeni<br />

makine ve teknoloji<br />

yatırımlarımıza<br />

başlamış<br />

bulunuyoruz. Yeni üretim hatlarımız<br />

aktif olarak çalışmakta ve hedeflerimize<br />

emin şekilde ilerlemekteyiz.” şeklinde<br />

sözlerini tamamlıyor.


68<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

marka etkinlik<br />

KERRY GROUP,<br />

50. YILINI YENI YATIRIM<br />

HEDEFLERIYLE KUTLUYOR<br />

‘Genişleyen Ufuklar’ temasıyla 50. yılını kutlayan Kerry Group, iş ortaklarını Elite World<br />

Sapanca’da ağırladı. <strong>2022</strong>’ye güçlü bir başlangıç yaptıklarını belirten Kerry Group Orta<br />

Doğu, Türkiye ve Pakistan Genel Müdürü İnanç Işık, ev dışı tüketimde büyümeye devam<br />

ettiklerinin altını çizdi. Ar-Ge çalışmalarıyla inovasyonu sürdürerek markaları büyütmek<br />

hedefinde olduklarını açıkladı.<br />

36 ülkede 152 üretim tesisi ve 22<br />

binden fazla çalışanı ile Kerry Group,<br />

Elite World Sapanca’da ‘Genişleyen<br />

Ufuklar’ teması ile düzenlenen bir<br />

organizasyon ile 50. Yılını kutladı. Tüketiciler<br />

tarafından tercih edilen gıda markaları ve<br />

yiyecek-içecek üreticileri iş ortaklarının<br />

bir araya geldiği etkinlikte, Kerry Group<br />

APMEA CEO’su ve Başkan Yardımcısı John<br />

Cahalane ve Kerry Türkiye, Orta Doğu ve<br />

Pakistan Genel Müdürü İnanç Işık ve Türkiye<br />

çalışanlarının yanı sıra üst düzey liderler,<br />

davetlilerle birlikte Kerry’nin sürdürülebilir<br />

gelecek stratejisini, <strong>2022</strong> performansı,<br />

küresel yiyecek-içeçecek sektörlerinin<br />

geleceğini ve müşteri beklentilerindeki<br />

değişimleri paylaştı.<br />

Işık: “<strong>2022</strong>’ye güçlü bir başlangıç<br />

yaptık”<br />

Açılış konuşmasını yapan, Kerry Group<br />

Orta Doğu, Türkiye ve Pakistan Genel<br />

Müdürü İnanç Işık, “<strong>2022</strong> yılına güçlü bir<br />

başlangıç yaptık” dedi. Gıda bileşenleri ve<br />

ev dışı tüketim kanallarında ciddi bir artış<br />

deneyimledik. Ev dışı tüketim sektörü,<br />

önceki yıl zorlu bir dönemden geçerken,<br />

<strong>2022</strong>’de bu durumdan çok güçlü bir geri<br />

dönüşle çıktı. Hızlı bir büyüme yaşayan<br />

2019 yılının talep seviyelerini de geride<br />

bıraktı. Bu talebi karşılamak için Tuzla’daki<br />

fabrikamızda üçüncü hattımızı işletmeye<br />

aldık. Gıda üreticisi müşterilerimizin<br />

ihracat satışlarındaki artış sayesinde, bizler<br />

de gıda bileşenleri kanalında önemli bir<br />

büyüme kaydettik. Özetle COVID sonrası<br />

sınırlamaların kaldırılması ve ihracat<br />

pazarlarında artan taleple birlikte güçlü<br />

bir dinamizm sözkonusu” diyerek gelecek<br />

öngörülerinin olumlu olduğunu dile getirdi.<br />

“Ev dışı tüketimde büyümeye devam<br />

ediyoruz”<br />

İnanç Işık ayrıca, Kerry’nin geniş ürün<br />

yelpazesi ile son 50 yıldır gıda sektörünün<br />

Kerry APMEA Grup Başkanı John Cahalane<br />

lider lezzet ve beslenme çözümleri<br />

tedarikçisi olduklarını belirtti. “Elimizdeki<br />

teknolojilerle, unlu mamuller, süt ürünleri,<br />

şekerleme, içecek, et ve ev dışı tüketim<br />

sektörlerinde her gün büyümeye devam<br />

ediyoruz. Türkiye’de faaliyet gösterdiğimiz<br />

2006 yılından bu yana paydaşlarımızla<br />

fikir birliği içerisinde sektörümüzü<br />

geliştirmekten dolayı mutluyuz.”<br />

“Dondurma grubumuzun global<br />

operasyonda bir benzeri yok”<br />

Işık, “Türkiye’de hem AR-GE çalışmaları<br />

hem de üretim tesisi olan ve 2015 yılında<br />

Krater markasını satın alan Kerry,<br />

yatırımlarına devam ederken, aynı zamanda<br />

lokal lezzetleri tüketicilere sunmak ve<br />

sağlıklı yaşam için tüketicilerin taleplerini<br />

karşılamak üzere inovasyon çalışmalarını<br />

artırmaktadır.” dedi ve Türkiye’de yürütülen<br />

AR-GE çalışmalarında dondurma grubunun<br />

bu konudaki en iyi örnek olduğunu belirtti.<br />

“Türkiye’de yaptığımız AR-GE çalışmalarıyla,<br />

lokal tatlara ve tüketicinin yenilik<br />

beklentisine uygun olarak geliştirdiğimiz<br />

dondurma grubumuzun Kerry’nin global<br />

operasyonunda bir benzeri yok. Kendi<br />

AR-GE çalışmalarımızla inovasyonu devam<br />

ettirerek markalarımızı büyütmek her<br />

zaman hedefimiz.”<br />

Kerry Group Orta Doğu, Türkiye ve<br />

Pakistan Genel Müdürü İnanç Işık<br />

Cahalane: “2030 hedefimiz, iki<br />

milyar kişiye ulaşmak”<br />

Tüm gün süren etkinlikte, Kerry APMEA<br />

Grup Başkanı John Cahalane, Kerry’nin<br />

bugününü ve gelecek vizyonunu anlatan<br />

bir konuşma gerçekleştirdi. Kerry’nin 50<br />

yıllık başarısının özverili bir çalışmaya<br />

dayandığını belirten Cahalane, gelişen<br />

teknolojiyle yarım asırlık süre içerisinde<br />

devamlı bir dönüşüm içerisinde olduklarını<br />

ifade etti. Sürdürülebilirliğe de büyük önem<br />

verdiklerini vurgulayan Cahalane, değişen<br />

dünyaya uygun çevre dostu ürün yelpazesi<br />

konusunda da daha aktif rol alacaklarını<br />

belirtti. Gıda güvenliği, temiz etiket, pozitif<br />

ve dengeli beslenme, pro-aktif beslenme,<br />

kişiye özel beslenme için tüketicilerin<br />

çözümler beklediğini belirten Cahalane,<br />

dünyada bir milyar tüketiciye dengeli ve<br />

pozitif bir beslenme sağladıklarını ve<br />

hedeflerinin 2030 yılında bunu iki milyar<br />

kişiye çıkarmak olduğunu ifade etti.<br />

Gıda trendleri, gelecek beklentileri,<br />

sürdürülebilirlik temaları ve Kerry<br />

Group'un gıda bileşenleri ve ev dışı tüketim<br />

alanlarındaki gelişiminin ele alındığı<br />

etkinlik, İstanbul Girls adlı müzik grubunun<br />

performansının ardından Anadolu Ateşi'nin<br />

gösterisiyle sona erdi.


70<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

marka<br />

BARRY<br />

CALLEBAUT’TAN<br />

YENI AR-GE MERKEZI YATIRIMI<br />

Türkiye’de ilk satış ofisini 2005 yılında açan, Eskişe<strong>hi</strong>r’de fabrika yatırımını 2013 yılında yapan<br />

dünyanın lider çikolata ve kakao ürünleri üreticisi Barry Callebaut, müşterilerine daha yakın<br />

olabilmek ve daha iyi çözümler sunabilmek için yetkinliklerini genişletmek adına, Türkiye’den<br />

tüm dünyaya <strong>hi</strong>zmet verebilecek kapasitede, tam teşekküllü AR-GE Merkezini açtı.<br />

Dünyanın lider çikolata ve kakao<br />

ürünleri üreticisi Barry Callebaut,<br />

Türkiye AR-GE Merkezi’nin resmi<br />

açılışını 7 Haziran <strong>2022</strong>, Salı günü bir<br />

basın toplantısıyla gerçekleştirdi. Basın<br />

toplantısına, Barry Callebaut EEMEA<br />

Başkan Yardımcısı Fabian Stierli, Barry<br />

Callebaut EEMEA AR-GE Başkan Yardımcısı<br />

An Parrein, Barry Callebaut Türkiye Genel<br />

Müdürü Ahmet Turgut, Barry Callebaut<br />

EEMEA AR-GE Direktörü Hatice Donga,<br />

Barry Callebaut Türkiye AR-GE Müdürü<br />

Gürsel Aykaç sözcü olarak katıldı ve<br />

Barry Callebaut Türkiye’nin yetkinliklerini<br />

aktardılar. 2021 mali yılında Barry Callebaut<br />

EEMEA bölgesinde yer alan AR-GE<br />

merkezlerinde yapılan 3948 pilot testin<br />

294 adedi Barry Callebaut Türkiye AR-GE<br />

Merkezi’nde gerçekleştirildi. Aynı dönemde<br />

bölgede gerçekleştirilen 1217 uygulama<br />

testinden 50 adedi yine Barry Callebaut<br />

Türkiye AR-GE Merkezi’nde yapıldı. Bu<br />

testlerden büyük bir kısmı hayata geçirilerek<br />

bugün, çikolata severlerin vazgeçemediği<br />

ürünler arasında yerini aldı.<br />

Stierli: “Barry Callebaut Türkiye,<br />

EEMEA içinde 2. sırada geliyor”<br />

Türkiye’nin Barry Callebaut içindeki yeri<br />

ve önemine değinen Barry Callebaut<br />

EEMEA Bölgesi Başkan Yardımcısı Fabian<br />

Stierli, Türkiye’nin EEMEA içindeki güçlü<br />

ve istikrarlı büyümesine vurgu yaparak<br />

şunları dile getirdi: “Türkiye, bizim için en<br />

önemli pazarlardan birisi. Genç nüfusu,<br />

jeopolitik konumu ve pazar fırsatları ile<br />

büyük bir potansiyel barındırıyor. Barry<br />

Callebaut Türkiye de bu potansiyele paralel<br />

olarak büyümesini sürdürüyor. Şirket,<br />

EEMEA Bölgesi içinde yer alan 89 ülke<br />

arasında %15’lik hacim ile 2. sırada geliyor.<br />

Özellikle pastane & fırın, artizan, HORECA<br />

ve yarı-endüstriyel sektörleri kapsayan<br />

Gurme pazarında EMEA içindeki şu anda<br />

en iyi 2. hacim büyümesi ve en iyi marj<br />

büyümesine sa<strong>hi</strong>p. Yine Gurme pazarında<br />

Türkiye, hacim bakımından dünya genelinde<br />

7. sırada, Belçika'nın önünde ve İtalya'dan<br />

çok uzakta değil! Eskişe<strong>hi</strong>r üretim tesisimiz,<br />

hızla büyüyen bölgenin potansiyelinden<br />

yararlanma yolunda attığımız önemli<br />

bir adım. Ortalamanın üzerinde büyüme<br />

fırsatı sunan pazarlarda coğrafi varlığımızı<br />

genişletme stratejimizle paralel. Aynı<br />

zamanda bölgedeki konumumuzu<br />

güçlendirmemize de yardımcı oluyor. Bu<br />

nedenle Türkiye yatırımlarımızı AR-GE<br />

Merkezi ile devam ediyoruz ve bundan sonra<br />

da büyüme hedeflerimizi yatırımlarımızla<br />

desteklemeye devam edeceğiz.”


Turgut: “Büyümeye devam<br />

edeceğiz”<br />

Türkiye’de çikolata ve şekerleme<br />

pazarının yaklaşık 455 bin ton olduğunu<br />

belirten Barry Callebaut Türkiye Genel<br />

Müdürü Ahmet Turgut, Türkiye’de kişi<br />

başı tüketimin ortalama 3.1 kg civarında<br />

olduğunu ve dünyanın gerisinde kaldığının<br />

altını çizdi. Turgut, bu verilerin Türkiye’nin<br />

potansiyelinin henüz çok başında olduğunu<br />

gösterdiğini söyledi. Basın toplantısında<br />

Turgut şunları da dile getirdi: “Türkiye,<br />

dünyada en hızlı büyüyen çikolata pazarları<br />

arasında yer alıyor. Bu nedenle Türkiye,<br />

Barry Callebaut için büyük fırsatlar sunuyor.<br />

Pazardaki konumumuz da bunun bir<br />

göstergesi. Türkiye’de çikolata ve şekerleme<br />

pazarının yaklaşık 455 bin ton’luk bir hacme<br />

sa<strong>hi</strong>p olduğunu düşünüyoruz. Bu pazarın<br />

350 bin tonluk kısmını kendi çikolatasını<br />

kendi üretme yetkinliğine sa<strong>hi</strong>p endüstriyel<br />

şirketler oluşturuyor. Açık pazar olarak<br />

adlandırdığımız 100 bin tonluk kısmı ise<br />

kendi üretim kapasitesi olmayan şirketlere<br />

üretim yapan bizim gibi çikolata ve kakao<br />

ürünleri tedarikçileri oluşturuyor. Bu 100<br />

bin tonluk açık pazarın büyük bir kısmına<br />

40 bin tonluk üretim hacmimiz ile biz yön<br />

veriyoruz. Türkiye, Afrika ve Orta Doğu’ya<br />

ihracat yapılabileceği için de büyük bir<br />

öneme sa<strong>hi</strong>p. Fabrikamızın kapasitesine<br />

ve yetkinliklerini de bu ihracat talebini<br />

karşılayabilecek şekilde geliştirmeye uygun<br />

olarak planladık. Türkiye’de fabrika yatırımı<br />

yapılırken, bu büyüklükte bir fabrika daha<br />

kurulabilecek şekilde bu alanı satın aldık.<br />

Barry Callebaut Türkiye olarak büyüme<br />

fırsatlarını hem içeride hem de dışarıda<br />

değerlendiriyoruz.”<br />

“Kapasitemizi son 2 yılda 2 kat<br />

artırdık”<br />

Turgut, Eskişe<strong>hi</strong>r fabrikası ve Barry<br />

Callebaut Türkiye’nin yetkinlikleri ile<br />

ilgili ise şunları belirtti: “Fabrikamızın<br />

kapasitesini son 2 yıl içinde yapılan hat<br />

yatırımları ile 2 kat artırdık. Mevcut çikolata<br />

hatlarının yanında konfiseri ve pralin<br />

hattı da kurduk. Çikolata üretiminin yanı<br />

sıra, konfiseri, dolgu, pralin gibi pazarda<br />

çok kullanılan diğer ürün gruplarını da<br />

fabrikamızda üretiyoruz. Pazar gelişimi<br />

ve ihtiyacına göre Türkiye’de ürettiğimiz<br />

ürün gamını da genişletiyoruz. Son 3 yılda<br />

50’den fazla yeni ürün ve reçete geliştirdik.<br />

Özellikle AR-GE Merkezimizi faaliyete<br />

aldıktan sonra yüksek bir ivme kazandık.<br />

Trendlere göre pazar taleplerini karşılamak<br />

üzere endüstriyel ve gurme müşterilerimizin<br />

ihtiyaç duyduğu vegan, şekersiz veya<br />

yüksek proteinli reçeteler çalışarak<br />

bunların üretimini yapıyoruz. Böylece<br />

müşterilerimizin trendleri yakalamasına<br />

yardımcı olmuş oluyoruz.”<br />

Sözlerine sürdürülebilirliğe verdikleri<br />

önem ile devam eden Turgut; “Tabi tüm<br />

bu yatırımlarımızı ve çalışmalarımızı<br />

iş yapış şeklimizin temelini oluşturan<br />

sürdürülebilirlik stratejimiz çerçevesinde<br />

gerçekleştiriyoruz. Sonsuza dek çikolata<br />

hayatımızda olsun diye tüm dünyada<br />

sürdürülebilirlik faaliyetlerimizi, ‘Forever<br />

Chocolate’ adını verdiğimiz sürdürülebilirlik<br />

stratejimizin çatısı altında yürütüyoruz.<br />

<strong>2022</strong> yılı için kullanılacak elektriğin de<br />

%100 yeşil enerji olacağını garanti altına<br />

aldık. Bu sebeple fabrikamızın elektrik<br />

kaynaklı karbon ayak izi “0”. Son 2 yılda<br />

yapılan enerji verimliliği çalışmaları ve<br />

sertifikalandırmalar ile ise tesisin enerji<br />

kaynaklı karbon salınımı %87 oranında<br />

azaltıldı.” dedi ve gerçekleştirilen basın<br />

toplantısının da karbon ayakizini sıfırlamak<br />

için Sürdürülebilirlik Akademisi ile işbirliği<br />

yaptıklarını sözlerine ekledi.<br />

Faaliyetlerini 32 AR-GE merkezinde<br />

yürütüyor<br />

Barry Callebaut EEMEA AR-GE Direktörü<br />

Hatice Donga ve Barry Callebaut Türkiye<br />

AR-GE Müdürü Gürsel Aykaç ise, AR-<br />

GE Merkezi’nin özelliklerinden ve<br />

yetkinliklerinden bahsetti. 175 yıllı aşkın<br />

zengin bir inovasyon ve araştırma-geliştirme<br />

mirasına sa<strong>hi</strong>p olan dünyanın lider çikolata<br />

ve kakao markası Barry Callebaut Group,<br />

dünyanın en büyük ve en deneyimli AR-GE<br />

ve inovasyon ekiplerinden birine sa<strong>hi</strong>p. Barry<br />

Callebaut dünya genelinde üniversiteler,<br />

araştırma enstitüleri, laboratuvarlar ve<br />

bilim insanları ile iş birliği içinde çalışıyor ve<br />

endüstriyel hacimlerde üst sınıf çekirdek ve<br />

ürünler sunabiliyor.<br />

Barry Callebaut inovasyon ve AR-GE<br />

faaliyetlerini dünya genelinde 32 AR-GE<br />

merkezinde yürütüyor. Barry Callebaut<br />

Türkiye AG-Ge Merkezi, aynı çatı altında<br />

pilot üretim tesisi, uygulama laboratuvarı<br />

ve müşteriye özel reçetelerin hazırlandığı<br />

duyusal analiz laboratuvarı bulunduran<br />

Avrupa ve Ortadoğu’daki ilk ve tek Barry<br />

Callebaut AR-GE merkezi konumunda.<br />

Eskişe<strong>hi</strong>r üretim tesislerinin yanında yer<br />

alan Merkez, ileride oluşacak ihtiyaçlara<br />

göre genişletilebilecek şekilde planlandı ve<br />

LEED sertifikası kriterlerine uygun şekilde<br />

inşa edildi.


72<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

şefin gözünden<br />

Danilo<br />

Zanna<br />

“MUTFAK AŞK<br />

GIBIDIR, YAKAR!”<br />

Aslen Floransa doğumlu. Toskana’nın kalbinde şık<br />

binaların, lüks evlerin, manzaralı bahçelerin, rüya<br />

şatoların, unutulmaz lezzetlerin beşiğine uzanıyor<br />

kökleri. Nefes kesen bir şe<strong>hi</strong>r mimarisi tesirinde<br />

çocukluk düşlerine ilk mimarlığı sığdırması çok da şaşılası<br />

gelmiyor, bu yüzden.<br />

Master Chef Türkiye’nin sempatik İtalyan jürisi Danilo Zanna,<br />

“Etrafımdaki o mimari güzelliklere hayran kaldım. O zaman<br />

dedim ki, ben de büyüyünce böyle bir bina yapmak istiyorum.”<br />

diye anlatıyor o ilk kıpırdanışları.<br />

Ne var ki uzun dönemli eğitim fikri, uykusuz geçecek geceler<br />

ve yoğun staj günleri kaygısı bina hayaline ket vuruyor.<br />

Bahsettiği bu gençlik korkusuyla kültür ve sanatın başşehrinde<br />

İtalyan edebiyatına gözünü dikiyor. Yazmayı ve okumayı hep<br />

çok seviyor çünkü. Ta ki Londra’daki restoran sa<strong>hi</strong>bi amcasının<br />

felç geçirmesi ve kendisinden yardım isteğinde bulunmasına<br />

dek büyük bir iştahla yazıyor, okuyor…<br />

Ama tek bir an olsun, İtalyan mutfağının içine doğduğunu, bir<br />

aile restoranında büyüdüğünü aklından çıkarmıyor, anlattığına<br />

göre.<br />

Röportaj: Hatice Ünal Bilen Fotoğraflar: Ümit Başer Alkaç<br />

Mutfağa dönüş<br />

Bir tarafta kültür sanata adanmış idealler, diğer tarafta maaile<br />

kuşatılmış mutfak işleri… Danilo, mutfak tutkusu Londra’yı<br />

saran moleküler gastronomi ve fine dining akımlarıyla<br />

alevlenene kadar restoran işine sıcak bakmadığını itiraf ediyor.<br />

Mutfağa dönüşü ise muhteşem! Saatlerce temizlediği deniz<br />

kabukları <strong>hi</strong>ç aklından çıkmıyor, mesela. “Acaba yanlış mı<br />

yaptım?” dedirtecek bir sorgulayışla geçiyor neredeyse bir<br />

senesi. İtalyan mutfaklarında bir cezaya karşılık gelen bu<br />

görevin büyük hedeflere dönüşmesi ise çok zaman almıyor.<br />

“Bunu yapayım ki sonra size göstereceğim.” tesellileriyle<br />

avutuyor bir dönem de kendini. “Sonra öfkem, hırsım bir<br />

miktar geçti. Fikrim zamanla değişti. Ama o dönem iyi bir gaz<br />

oldu, iyi bir enerji oldu.” sözleriyle anımsatıyor o günleri.<br />

Zanna devamında bu yüksek enerjiyle İtalya’ya dönüyor<br />

ve gastronomi eğitimi alıyor. Sözünü ettiği, Londra-İtalya<br />

arasında mekik dokuduğu yıllar. Daha 22 yaşında genç bir


delikanlı. Danilo’nun mesleki gelişiminde<br />

Şef Enrico dayısının etkisi büyük oluyor.<br />

“O tam bir okuldu benim için.” sözleriyle<br />

onurlandırıyor ilk olarak dayısını. Ardından<br />

aralarındaki yakın ilişkiden bahsediyor.<br />

Roma’nın yakın bir bölgesinde nasıl her<br />

sabah uykusuz ama şevkle balık seçmeye<br />

gittiklerini, limanlardaki balık kokularının<br />

güzelliğini ve peynirle yaşadıkları tutkulu<br />

bağı döküyor kelimelere.<br />

Sonra kendisine biz Türklerin “Denizden<br />

babam çıksa yerim” sözünü hatırlıyorum<br />

ve “Sen de denizden babam çıksa yerim”<br />

diyenlerden misin sorusunu yöneltiyorum.<br />

İtalyan Şef çok net bir ifadeyle “Sizde söz<br />

olarak var, bizim gerçek hayatımızda var.”<br />

yanıtını veriyor. Zanna bu iddiasının altını<br />

ise, “İtalya’da ev hanımları da erkenden<br />

balık almaya gidiyor. Sadece şefler değil ha!<br />

Markete gidip balık alalım, öyle bir şey yok.<br />

Evde pişirmek için bile herkes erkenden<br />

limana gider, balık seçer.” sözleriyle<br />

dolduruyor.<br />

“Kuryelik yaptım”<br />

Danilo Zanna bazen de gençlik enerjisi ve<br />

gezmek aşkıyla sıfır motivasyonlu işlerin<br />

içinde buluyor kendini. Tıpkı kısa süren<br />

Fas ve Güney Afrika maceraları gibi. Ne<br />

zamanki bundan 12 yıl önce İstanbul’a<br />

bir arkadaşını ziyarete geliyor, şansı da<br />

dönüyor. İlk zamanlar buradaki restoranlara<br />

pek bir yanaşmıyor ama. İtalyan şeflere<br />

verilen maaşlar fazlasıyla düşük, o öyle<br />

bakıyor. Tekstilcilik ise daha umut verici.<br />

Zaten iletişim becerisi yüksek, iş bilmeyi de<br />

gerekmiyor.<br />

Bir karar, en iyi bildiği işe dönerek<br />

Mecidiyeköy-Ortaklar Caddesi’nde The<br />

Pizza Co restoranını açıyor. Çok da iyi<br />

gidiyor. Mekan, kısıtlı pizza menüsüyle<br />

kısa zamanda bilinirliğini artırıyor. Danilo,<br />

motoruyla evlere kuryelik bile yapıyor.<br />

“Çok mutlu, eğlenceli zamanlardı” dese<br />

de Türkçe bilmemenin büyük zorluklarını<br />

yaşadığını inkar etmiyor. En büyük<br />

yardımcısı yemeğin evrensel dili oluyor, o<br />

kesin!<br />

Tatlı dili ve lezzetli mutfağını ilk keşfeden<br />

isim ise, Derya Baykal oluyor. Ünlü<br />

televizyon programcısı o vakitler Zanna’nın<br />

küçük pizza dükkanının en renkli<br />

müdavimlerinden. Önce programına bir<br />

kereliğine konuk alıyor, sonraki haftalar<br />

bırakmıyor.<br />

Planet Mutfak, ATV derken pizza dükkanı ile<br />

televizyon arasında bir seçime zorlandığını<br />

dile getiren Zanna, The Pizza Co’yu satıp bu<br />

kez tamamen televizyona odaklanıyor.<br />

Devamında Elin Oğlu, Avrupa’dan<br />

Anadolu’ya programlarının devamında<br />

Master Chef Türkiye ile yıldızını parlatıyor<br />

adeta.<br />

“İtalyan mutfağını seçmedim, içine<br />

doğdum”<br />

Mutfağı Türk veya İtalyan olarak ayrıştırmak<br />

Danilo Zanna’nın şeflik öğretisine çok uzak!<br />

Çünkü onun felsefesinde mutfak demek,<br />

sofra demek. Sofraysa paylaşım, barış,<br />

kutlama, en önemlisi de hayatın önemli<br />

bir parçası demek… “Sevdiğin bir insanı<br />

yemeğe davet ediyorsun. Hadi gidelim balık<br />

tutalım demiyorsun. Hadi yarışa gidelim<br />

demiyorsun. Yemek bir paylaşım oluyor.<br />

Ben kendimden bir parça veriyorum, sen<br />

kendinden bir parça veriyorsun, sofraya<br />

koyup birlikte paylaşıyoruz. İşte sofranın<br />

gerçek anlamı da bu.” cümleleriyle ifade<br />

ediyor bu güçlü duygularını.<br />

Ardından Türkiye ve İtalya’nın en benzeyen<br />

noktasının ‘anne’ olduğuna vurgu yapıyor<br />

ve “Onun için zaten sofra var. Mesela<br />

Türkiye’de seveni çok!<br />

Master Chef Türkiye’nin<br />

İtalyan jürisi Danilo<br />

Zanna için ‘Sempatik<br />

İtalyan’ benzetmesi<br />

içlerinde en yakışanı belki<br />

de. İtalyan mutfağının<br />

içine doğan bir şanslı<br />

olarak, işini şansa<br />

bırakmayacak kadar<br />

disiplinli ve prensip sa<strong>hi</strong>bi<br />

bir şef öte yandan. Kendi<br />

deyişiyle bir asker kadar<br />

yakıcı bir iş disipliniyle<br />

üstelik de. “Ben değil,<br />

onlar!” diyecek kadar<br />

benmerkezden ve<br />

egolardan uzak bir<br />

profesyonel o.


74<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

şefin gözünden<br />

Avrupa’nın kuzeyi, Uzakdoğu veya<br />

Amerika’da böyle bir kültür yok. Bizde<br />

olduğu gibi anne oralarda yemek yapmıyor.”<br />

diyor.<br />

Ya Danilo yemek pişirirken neler <strong>hi</strong>ssediyor?<br />

Anlattığına göre bazen mutsuz bazen mutlu<br />

bazen de gururlu <strong>hi</strong>ssettiğini söylüyor. Bu<br />

karmaşık duygular içinde en baskın <strong>hi</strong>ssiyatı<br />

ise, çoğu zaman yemek pişirebilmenin ve<br />

sunabilmenin yaşattığı onur! İtalyan Şef<br />

bu düşüncelerini şu sözleriyle destekliyor:<br />

“İnsanlar kendi imkanları ve parasıyla<br />

sana geliyor. Özel bir kutlama için seni<br />

seçiyor ve bu bir onur. Benim için en önemli<br />

konulardan biri karşılaşmak. Mutluysa<br />

yemeklerimle daha fazla mutlu etmeye<br />

çalışıyorum. Mutsuzsa yardım etmeye<br />

çalışıyorum. İtalyan şef olarak mutfakta<br />

mutluyum elbette, gururluyum. Her şeyden<br />

önce çok şanslıyım. Çünkü İtalyan mutfağını<br />

seçmedim, içine doğdum. Bu bir kısmet.”<br />

Tam bir İtalyan gibi; Filo D’olio<br />

Trattoria<br />

Bütün bunları konuşurken şefin bundan<br />

bir yıl önce Vadi İstanbul’da açtığı Filo<br />

D’olio Trattoria’da seçkin lezzetlerini de<br />

tadıyorum. Etrafım bir hayli kalabalık. Tıpkı<br />

lezzetli yemeklerle donatılmış kalabalık bir<br />

Akdeniz sofrasında, İtalya’nın göbeğinde<br />

gibiyim. Mekan; stil, kalite ve dizanıyla bir<br />

İtalyan restoranın tüm inceliklerini gözler<br />

önüne seriyor. Her şey olması gerektiği gibi,<br />

sadece tasarım ve dekoruyla değil, yüzde<br />

100 İtalyan mutfak kimliğiyle de orijinaline<br />

sadık çizgisini ortaya koyuyor. Nitekim<br />

Zanna, gözbebeği bu mekanı “Gerçek İtalyan<br />

Tipi Esnaf Lokantası” olarak tanımlıyor.<br />

Menüde neler var derseniz…<br />

Lokal ve taze ürünler ile İtalyan reçeteleri<br />

arasında bir sentez oluşturan Filo D’olio<br />

Trattoria’nın menüsünde şefin reçeteleri<br />

anne ve ablanın özel tatlarıyla desteklenmiş.<br />

Tiramisu gibi, vitello tonnato gibi, makarona<br />

gibi… Biraz da konseptin doğuşunu<br />

konuşalım istiyorum. Danilo, şöyle<br />

anlatıyor: “Türkiye’de en çok duyduğum<br />

söz şu, “İtalya’da yediklerimi burada<br />

bulamıyorum.”Zaman içinde Türkiye’deki<br />

birçok İtalyan restoranın Türkleştirilmiş<br />

olduğunu farkettim. İtalyan geleneksel<br />

yemeklerinden uzaklaşarak Türk damak<br />

tadına uygun menüler oluşturulduğunu<br />

gördüm. Pizzanın daha ince hamurla<br />

yapılması gibi mesela. Napoli pizzası<br />

Türkiye’de çok sevilmiyor. Çok kalın, çok<br />

yumuşak diyorlar. Makarona daha fazla<br />

pişmiş servis ediliyor. Risotto da aynı.<br />

Mesela maritozzi. Roma’da her yerde<br />

satılan bir tatlı. İçindeki malzemeler birebir<br />

aynı. Bunu Türkiye’de başka bir yerde<br />

bulamazsınız. Figliata yapıyoruz, Türkiye’de<br />

başka bir yerde yok. Hatta İtalya’da bulmak<br />

o kadar zor ki. Napoli’nin bazı köylerinde<br />

bulabiliyorsunuz.<br />

Ben burada tam tersini yapmak istedim.<br />

İtalya’dan birkaç klasik lezzeti menüye<br />

koyduk. Ama tam bir İtalyan gibi. Bir orta<br />

nokta bulmak istemiyorum. İstiyorum<br />

ki, buraya gelenler “Ben İtalya’dayım”<br />

diyebilsinler. Garsonlarımız da misafirlere<br />

‘’Ne yemek istersiniz değil, sizi İtalya’da<br />

nereye götürmemizi istersiniz?’’diye<br />

soruyor. Misafirler buraya gerçek İtalyan<br />

lezzetlerini deneyimlemek için geliyorlar.”<br />

“İtalyan mutfağı aşk gibidir, sabır<br />

ister”<br />

Tam bir zeytinyağlı hastası olan Danilo<br />

Zanna, İskender ve Cağ kebabına bayılıyor.<br />

Fırınlanmış bir sütlaca hayır diyemese de<br />

künefe ve baklava gibi şerbetli tatlılara<br />

hayranlığı bir başka. Genç yaşlarında<br />

Uzakdoğu lezzetlerine bayılan şefin<br />

bugünlerde ise favorisi, Güney Amerika<br />

mutfağı. Ama İtalyan mutfağına ebedi bir<br />

bağlılığı ve tutkusu var.<br />

Zanna, kendini özgür bıraksa, İtalyan<br />

mutfağına dair çok şeyler söyleyecek belki.<br />

Ama işte fazlaya kaçmak istemiyor. “İtalyan<br />

mutfağı aşk gibidir. Çok hızlı gidersen,<br />

yanarsın. Aşk gibi sabır ve zaman ister.<br />

Yerken de pişirirken de sabrı öğreneceksin.


“İtalyan mutfağı aşk<br />

gibidir. Çok hızlı gidersen,<br />

yanarsın. Aşk gibi sabır<br />

ve zaman ister. Yerken<br />

de pişirirken de sabrı<br />

öğreneceksin. Her<br />

şeyiyle seveceksin. Yavaş<br />

yavaş deneyeceksin,<br />

bıkmayacaksın.”<br />

Her şeyiyle seveceksin. Yavaş yavaş<br />

deneyeceksin, bıkmayacaksın.” sözleriyle<br />

yetiniyor. Ve şöyle devam ediyor: “İtalyan<br />

mutfağının diğer mutfaklardan ne farkı var<br />

biliyor musunuz? Bizde başlangıç, ara sıcak,<br />

ana yemek, tatlı var. Biz sofralarımızı bu<br />

şekilde kuruyoruz. Mesela Türkiye’de böyle<br />

bir şey yok. Çorba, salata, ana yemek, sonra<br />

da tatlı. İtalyan mutfağı sabır ister, tam aşk<br />

gibidir. Oturacaksın, yavaş yavaş, zamanı<br />

ayarlayacaksın. Diyeceksin ki “Tamam,<br />

ben buraya yemek yemek için geldim.” Ben<br />

restoranlarımda misafirlerime hep şunu<br />

tavsiye ediyorum, “Bir pizza yerinde yemek<br />

başlangıçla başlar. Başlangıçta bir küçük<br />

zaman ver. Bundan sonra bir makarona.<br />

Ondan sonra bi ana yemek. ‘Yedim, kalktım’<br />

olarak bakmamak lazım.”<br />

“Ben değil, onlar!”<br />

Filo D’olio Trattoria ve Filo D’olio İzmir<br />

İstinye Park Ristorante’nin ardından yılbaşı<br />

itibariyle İstanbul İstinye Park Ristorante’yi<br />

açmaya hazırlanan Danilo Zanna’nın yatırım<br />

odağında bir de Ankara var. Filo D’olio<br />

Trattoria konseptini farklı bir lokasyonda<br />

tekrarlamanın zorluğuna değinen Zanna,<br />

“Biz <strong>hi</strong>çbir restoranımızda dondurulmuş<br />

ürün kullanmıyoruz. Bütün yemekler<br />

arkadaki mutfaktan çıkıyor. Türkiye’de<br />

hangi restorana gitseniz, jumbo karides<br />

ve kalamar dondurulmuş. Ama ben tercih<br />

etmiyorum. Burada tüm ürünler taze ve<br />

lokal.” diyor.<br />

Peki gelecek planlarında yeni bir konsept ya<br />

da şubeleşme fikri var mı?<br />

Öğreniyorum ki, mutfağını evi olarak gören<br />

Danilo’nun en büyük arzusu, Filo D’olio<br />

konseptini yurt dışına taşımak. Bir tek<br />

markasını da değil! İtalyan Şef, bu hayaline<br />

Türk ekibini de katarak, şefliğin hakkını<br />

şu sözleriyle teslim ediyor: “Başarılı bir<br />

şef olmak nedir bilir misiniz? Birçok şef<br />

‘Sadece ben, ben, ben’ diyor. ‘Benim yemek,<br />

ben gururluyum’ falan filan. Aslında konu<br />

‘ben’ değil, ‘onlar!’ Şef, öğretmendir,<br />

öğretmektir. Gelecekte en büyük hedefim,<br />

birgün ekip arkadaşlarımın da restoranına<br />

gidebilmek, yemeklerini yiyebilmek. Bunun<br />

mutlu ve gururlu olmakla alakası yok ki.<br />

Bildiklerimi paylaşıyorum ki, benden daha<br />

iyi, daha zengin olsunlar. Bu yüzden yurt<br />

dışında açacağım restoranıma Türkiye’deki<br />

çalışanlarımı da götürmek ve onlara<br />

vereceğim eğitimlerle faydalı olmak<br />

istiyorum.”


76<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gastro güncel<br />

SEZON AÇILDI<br />

RESTORAN VE TURIZM SEKTÖRÜNDE<br />

IŞ GÜCÜNE YOĞUN TALEP!<br />

Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan açıklanan rakamlara göre, 2021'de 24,5 milyar dolar olan turizm<br />

gelirlerinin <strong>2022</strong> yılında 35 milyar dolara ulaşması bekleniyor. <strong>2022</strong> yılının ilk 5 aylık döneminin analiz<br />

edildiği, Kültür Bakanlığı’nın açıkladığı veriler de bu hareketliliğin şimdiden artarak devam edeceğini<br />

gösteriyor. Toplam 12 milyon 710 bin 431 ziyaretçinin ağırlandığı yılın ilk 5 aylık döneminde, Almanya,<br />

Bulgaristan ve Rusya’dan gelen yabancı ziyaretçi sayısı yüzde 207,10 arttı.<br />

Hem deniz turizmi hem de tari<strong>hi</strong><br />

ve doğal dokusuyla öne çıkan<br />

Türkiye’nin çeşitli noktalarında<br />

tatil yapmak isteyenlerin turizme<br />

gösterdikleri ilgi sektöre olan işgücü<br />

talebini de doğuruyor. sa<strong>hi</strong>binden.com<br />

platformunun İş İlanları kategorisinde<br />

yer alan ilan sayılarındaki artışlar da<br />

turizm sektörüne olan hareketliliği<br />

ortaya koyuyor.<br />

Yaz hareketliliği başladı<br />

sa<strong>hi</strong>binden.com’un verilerine göre<br />

geçen yıla oranla %374 artış göstererek<br />

turizm sektöründe faaliyet gösteren<br />

işverenlerin en çok aradığı pozisyon<br />

Müşteri İlişkileri oldu. Müşteri İlişkileri<br />

kategorisinde Mayıs ayında verilen iş<br />

ilanı sayısı bir önceki yıla göre %374<br />

artış gösterdi. Turizm sektöründe<br />

sürekli işgücü ihtiyacının olduğu<br />

“Barmen ve Barista” kategorisinde<br />

verilen ilanlarda da geçtiğimiz yıla göre<br />

%260 artış yaşandı. Sektörün başlıca<br />

meslek kollarından olan Resepsiyon<br />

ve Frontdesk, Housekeeping ile Otel<br />

Yöneticisi kategorilerine ise geçen yıla<br />

göre sırasıyla %189, %179 ve %125<br />

oranında talep oldu. Turizm sektöründe<br />

Mayıs ayında verilen iş ilanlarında<br />

önceki aya kıyasla en fazla talep ise<br />

%36 artışla “Resepsiyon ve Frontdesk”<br />

kategorisine oldu.<br />

Restoran sa<strong>hi</strong>pleri çalışan<br />

arayışında<br />

Restoran sa<strong>hi</strong>pleri yoğun bir şekilde<br />

çalışan arayışına girerken, sa<strong>hi</strong>binden.<br />

com’un verilerine göre Servis Elemanı,<br />

Bulaşıkçı ve Aşçı kategorilerinde verilen<br />

iş ilanlarında geçtiğimiz yıla oranla<br />

sırasıyla %258, %220 ve %122 artış<br />

görüldü. Mevsim hareketliliği ile Mayıs<br />

ayında geçen aya kıyasla Moto Kurye<br />

pozisyonu için %50 oranında artışla iş<br />

ilanı verildi.


78<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gastro güncel<br />

KADIN ÇIFTÇILERE 500 BIN TL TEŞVIK<br />

SAĞLAYACAK ‘YILDIZ’ PROJE!<br />

Yıldız Holding şirketlerinden Kerevitaş’ın Superfresh markası, sözleşmeli kadın çiftçilerden 5 bin<br />

ton yaş meyve-sebze ürün alımı gerçekleştirerek 35 milyon TL tutarında değer ortaya koyacak.<br />

Tarım ve Orman Bakanlığı iş birliğiyle hayata geçirilen “Tarımın Kadın Yıldızları” projesi kapsamında<br />

sözleşmeli kadın çiftçilere 500 bin TL teşvik de sağlanacak.<br />

Kadınların iş hayatında ve toplumun<br />

her alanında güçlenmesi amacıyla<br />

çalışmalarını sürdüren Yıldız Holding<br />

Kadın Platformu, sözleşmeli kadın çiftçileri<br />

destekleme hedefiyle önemli bir projeye<br />

imza attı. Yıldız Holding Kadın Platformu’nun<br />

öncülüğünde, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın<br />

desteğiyle hayata geçirilecek Tarımın Kadın<br />

Yıldızları projesinde; Kerevitaş’ın Superfresh<br />

markası için sözleşmeli kadın çiftçilere 2025<br />

yılına kadar 5 bin ton yaş meyve sebze alım<br />

garantisi verilecek ve 35 milyon TL tutarında<br />

değer oluşturulacak. Projede ayrıca kadın<br />

çiftçilere Yıldız Holding Kadın Platformu<br />

tarafından 500 bin TL tutarında teşvik de<br />

sağlanacak.<br />

Kirişci: “Bu proje kırsal kalkınmaya<br />

önemli katkılar sağlayacak”<br />

Projeyle ilgili ayrıntıların aktarıldığı basın<br />

toplantısına Tarım ve Orman Bakanı Va<strong>hi</strong>t<br />

Kirişci, Yıldız Holding Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Ali Ülker, Yıldız Holding Kadın<br />

Platformu Elçisi Begüm Mutuş ve destek<br />

programından yararlanacak kadın çiftçiler<br />

de katıldı. Projenin yerel tedarikçileri ve<br />

özellikle kadın çiftçileri teşvik etme adına iş<br />

dünyasına önemli bir örnek oluşturacağını<br />

söyleyen Tarım ve Orman Bakanı Va<strong>hi</strong>t<br />

Kirişci, “Kırsala kalkınmaya yönelik projeler,<br />

aynı zamanda ülkemizin kalkınması için de<br />

yürütülen pek çok çalışmanın merkezinde<br />

yer alıyor. Bu nedenle Tarım ve Orman<br />

Bakanlığı olarak kırsaldaki kadınlarımızı<br />

desteklemek adına hayata geçirilen<br />

projelere büyük önem veriyoruz. Türkiye’de<br />

gıda sanayine öncülük eden Yıldız Holding<br />

bünyesinde bu çalışmanın başlamış<br />

olmasından ayrıca mutluluk duyduk. Kırsal<br />

kalkınmaya katkı sağlayacak projelerin<br />

sayısının daha da artması en büyük<br />

dileğimiz.” dedi.<br />

Ülker: “Kadın çiftçilerimizin<br />

tedarikteki oranını yüzde 100<br />

artıracağız”<br />

2021 yılında Yıldız Holding ve şirketlerindeki<br />

fırsat eşitliği uygulamalarına süreklilik<br />

kazandırmak ve Türkiye genelinde kadınların<br />

iş yaşamında daha görünür olması<br />

amacıyla ‘Yıldız Holding Kadın Platformu’nu<br />

kurduklarını hatırlatan Yıldız Holding<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ülker şunları<br />

söyledi: “Kadınların ekonomik ve sosyal<br />

olarak güçlenmesi amacıyla çalışmalar<br />

yapıyor, paydaşlarımızla etkin iş birlikleri<br />

gerçekleştiriyoruz. Platformumuzu kurarken<br />

sadece Yıldız Holding çalışanlarının değil<br />

aynı zamanda tedarik zincirimizde yer alan<br />

binlerce kadın için de fırsat eşitliği temelli<br />

uygulamalara ivme kazandırmayı hedefledik.<br />

Bu anlayıştan yola çıkarak ülkemizin en<br />

büyük tarımsal hammadde tedarikçilerinden<br />

biri olan Superfresh ile sözleşmeli kadın<br />

çiftçilerimizden doğrudan ürün alımı<br />

gerçekleştireceğimiz önemli bir projeyi<br />

hayata geçiriyoruz. Bugün Bakanlığımızın<br />

desteğiyle açıkladığımız bu projemizle<br />

tedarik altyapımızda kadınların oranını güçlü<br />

bir şekilde artırmak için düğmeye basmış<br />

olduk. Superfresh’in tedarik zincirindeki<br />

kadın çiftçilere güvence ve finansman<br />

sağlayacak bu projemizle önümüzdeki üç<br />

yıl içinde kadın çiftçi oranımızı yüzde 100<br />

artıracağız.”<br />

Mutuş: “Fırsat eşitliği alanında<br />

topyekün bir dönüşüme katkı<br />

sağlıyoruz”<br />

Yıldız Holding’in global değerleri arasında<br />

kapsayıcılık ve kültürel farklılıkların önemli<br />

bir yer tuttuğunu belirten Yıldız Holding<br />

Kadın Platformu Elçisi Begüm Mutuş,<br />

“Kadın Platformumuz, Yıldız Holding ve<br />

şirketlerinde örnek uygulamalara hız verip,<br />

ülkemizde fırsat eşitliği alanında topyekûn<br />

bir dönüşüme destek olmayı amaçlıyor. Bu<br />

kapsamda kadın çiftçilerimizle önemli bir<br />

iş birliği gerçekleştiriyor, Tarımın Kadın<br />

Yıldızları projesini başlatıyoruz. Sözleşmeli<br />

kadın çiftçilerimize Superfresh markalı<br />

ürünlerimizde kullanılmak üzere üç yıl<br />

boyunca doğrudan alım garantisi veriyoruz”<br />

dedi.<br />

Begüm Mutuş, Yıldız Holding Kadın<br />

Platformu’nun kısa süre önce Birleşmiş<br />

Milletler’in dünya genelinde kadın<br />

girişimciler için elverişli ekosistemler<br />

oluşturmayı amaçlayan “Women’s<br />

Entrepreneurs<strong>hi</strong>p Accelerator” (WEA)<br />

girişimine da<strong>hi</strong>l olduklarını ve kadın<br />

girişimciliğini desteklemeye devam<br />

edeceklerini de hatırlattı.


80<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gastro güncel<br />

“TÜRKIYE<br />

SÜRDÜRÜLEBILIR<br />

GIDA PLATFORMU<br />

ŞEFFAFLIK VE<br />

İZLENEBILIRLIK<br />

TÜKETICI<br />

ARAŞTIRMASI <strong>2022</strong>”<br />

SONUÇLARI<br />

AÇIKLANDI<br />

Sürdürülebilir Gıda Platformu (SGP), Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek, gıdada şeffaflık ve<br />

izlenebilirlik farkındalığını ölçümleyen, “Türkiye Gıdada Şeffaflık ve İzlenebilirlik Tüketici Araştırması”<br />

sonuçlarını açıkladı.<br />

Sürdürülebilir Gıda Platformu,<br />

tüketicilerin şeffaflık ve izlenebilirlik<br />

farkındalıklarını, izlenebilirlikte<br />

hangi aşamaları bilmek istediklerini ve<br />

markalardan beklentilerini anlamak<br />

ve bu doğrultuda gıda sektörüne yol<br />

gösterici olmak hedefiyle Türkiye’de ilk kez<br />

gerçekleştirdiği “Türkiye Sürdürülebilir<br />

Gıda Platformu Şeffaflık ve İzlenebilirlik<br />

Tüketici Araştırması <strong>2022</strong>” sonuçlarını<br />

duyurdu. Sürdürülebilir Gıda Platformu<br />

çalışma gruplarından biri olan Şeffaflık ve<br />

İzlenebilirlik Çalışma Grubu önderliğinde;<br />

Metro Türkiye, Kalite Sistem Merieux<br />

Nutrisciences, CarrefourSA, Balparmak,<br />

Sütaş destekleri ile ve Ipsos iş birliği ile<br />

yapılan araştırmada gıda sektöründe<br />

tüketicilerin satın alım kanallarını,<br />

ürünlere ve sektöre güvenini, izlenebilirlik<br />

farkındalığını ölçümleyerek, eğilimleri<br />

ortaya koyuyor.<br />

Ürünler hakkında ayrıntılı bilgi<br />

isteniyor ama izlenebilirlik ifade<br />

edilemiyor<br />

Nisan <strong>2022</strong>’de Türkiye genelinde 800<br />

kişiyle yapılan araştırma, Türk toplumunun<br />

yüzde 88 gibi büyük bir çoğunluğu gıda<br />

alışverişinde bir ürünü satın almaya<br />

karar verirken ürün içerik ve bilgilerinin<br />

eksiksiz ve doğru olmasını önemsiyor.<br />

Ürün bilgilerine en fazla dikkat edilen<br />

kategorilerin başında yüzde 81 ile süt ve süt<br />

ürünleri gelirken beyaz et, şarküteri ürünleri<br />

ve kırmızı et kategorileriyle sıralama devam<br />

ediyor. Ürünler hakkında bilinmesi talep<br />

edilen en önemli konular sorulduğunda<br />

ise toplumun yüzde 89’u ürünlerin<br />

nerede, ne şekilde üretildiği ve ürünün<br />

hangi hammaddelerden üretildiği yer<br />

alıyor. Toplumun yüzde 72’si izlenebilirlik<br />

kavramını duymadığını belirtiyor. Gıda<br />

izlenebilirliği farkındalığı yüzde 32’lerde<br />

kalırken izlenebilirliğin ne ifade ettiğini<br />

sorulduğunda tüketicilerin yüzde 86’sı<br />

ürünler ve üretimi ile ilgili bilgilerin<br />

herkese açık ve erişilebilir olması olarak<br />

algıladığını ifade etti. Araştırma, tüketicilerin<br />

izlenebilirlik kavramını bilmeseler de doğru<br />

tanımlama ifadelerine yer verdiklerini<br />

gösteriyor.<br />

Gıda ürünleri güvenle satın alınmak<br />

isteniyor<br />

Araştırmaya göre, tüketiciler gıda<br />

alışverişlerinde güvenle hareket etmek<br />

istiyor ancak yalnızca yüzde 27’si ürün<br />

üzerindeki bilgilere güveniyor. Bu<br />

oran markaların tanıtım çalışmalarına<br />

geldiğinde ise daha da azalıyor. Aynı<br />

şekilde tüketicilerin %83’ü ürünlerle ilgili<br />

daha ayrıntılı bilgi almak istediklerini<br />

ve izlenebilirliği sağlayan markaların<br />

ürünlerine daha çok güveneceğini<br />

belirtti. Tüketiciler yarısından çoğu<br />

ulaşmak istedikleri güvenilir bilginin<br />

ana sorumluluğunu ise “İlgili devlet/<br />

gıda denetleme kurumları” ve “Üretici<br />

firma”lara yüklemekte ancak bu kurumların<br />

bilgilendirmelerini yeterli bulmadıklarını<br />

belirtiyor. Bu güvensizlik ortamında<br />

tüketiciler, gıda izlenebilirliğinde doğru<br />

ve anlaşılır bilgi ihtiyacının karşılanması<br />

noktasında markaların dışında bağımsız<br />

bir online platformun çözüm olabileceğini<br />

düşünüyor. Tüketiciler için en önemli<br />

güven unsuru ise bilgilerin tarafsız olarak<br />

güvenilir ve birebir gözlemlenebilir<br />

mecralar aracılığıyla aktarılması.<br />

Araştırma doğrultusunda tüketicilerin gıda<br />

izlenebilirliğinde farkındalık yaratmayı<br />

sa<strong>hi</strong>plenen, tüketicisiyle ürün bilgilerini<br />

şeffaf bir şekilde paylaşan ve bunu iş birliği<br />

içerisinde tarafsız bir şekilde tüketicilere<br />

sunan markaların gıda izlenebilirliğinde<br />

liderlik edeceği öngörülüyor.


82<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gustonun yorumu<br />

Gusto-Akademisyen<br />

Reha Tartıcı<br />

HER YAŞA VE DAMAĞA<br />

HITAP EDEN LEZZETLER<br />

Ataşe<strong>hi</strong>r Watergarden’ın ilk <strong>hi</strong>brit restoranı<br />

Together Food Hall farklı damak tatlarına<br />

<strong>hi</strong>tap ederek fark oluşturuyor. Modern ve<br />

ferah mimarisi ile kendinizi oldukça rahat<br />

<strong>hi</strong>ssedebileceğiniz bir mekan. Kruvasandan tatlı<br />

ve pasta çeşitlerine, sulu yemekten pizzaya,<br />

burgerden Uzakdoğu mutfağına, kahveden enfes<br />

kokteyllere uzanan geniş bir yelpazede günün<br />

her saatinde sizi mutlu edebilecek lezzetleri<br />

bulabiliyorsunuz. Bence en önemli farkı, Türk<br />

mutfağının vazgeçilmezi tencere yemekleri<br />

ile ortaya koyuyorlar. Değişik damak tatlarına<br />

uygun lezzetlerin yanı sıra her yaş grubunu<br />

mutlu edebilecek alternatiflerin olması mekanın<br />

enerjisini inanılmaz yükseltmiş. Together Food<br />

Hall genç ve başarılı şeflere yatırım yapıyor.<br />

Bundan büyük bir memnuniyet duydum. Farklı<br />

markaların mutfaklarında pırıl pırıl genç şeflerin<br />

gösterdiği çabayı görmek yediğiniz yemeğin<br />

lezzetine lezzet katıyor.<br />

TATIL ENERJISINI<br />

ŞEHRE TAŞIYOR<br />

Şehrin yeni gastronomi mahallesi<br />

Galataport bünyesine kattığı markalarla<br />

fark oluşturmaya devam ediyor. Ömür<br />

Olcay tarafından satın alınan Amerika<br />

menşeili Vandal da Galataport’a değer<br />

katan mekanlardan biri olarak öne çıkıyor.<br />

Haziran ayı içinde birbirinden farklı<br />

konseptlerle hazırlanan 3 katta <strong>hi</strong>zmet<br />

vermeye başlamış. Vandal güne kahvaltıyla<br />

başlıyor, brasserie olarak devam ediyor ve<br />

gece teras katındaki Vandal Signature’da<br />

gece kulübü olarak güne noktayı koyuyor.<br />

Kısacası her yaşa ve zevke <strong>hi</strong>tap ediyor.<br />

Sloganları “Follow the pink rabbit” yani<br />

“pembe tavşanı takip et”. Mekanda bu<br />

sloganı çağrıştıran ikonik tavşan simgeleri<br />

sizi karşılıyor. Vandal’ın en etkileyici bölümü<br />

kesinlikle Boğaz manzaralı büyüleyici<br />

teras katı. Kendine özgü mimarisini Şef<br />

İsmail Muhacır imzalı dünya mutfağının en<br />

seçkin örneklerinden butik lezzetler sunan<br />

menüsüyle buluşturan Vandal Signature bu<br />

katta yer alıyor. Farklı kültürlerin geçmişten<br />

geleceğe uzanan lezzetleri müziğin<br />

büyüleyici notalarıyla harmanlanarak sizi<br />

şehrin karmaşasından uzaklaştırmaya<br />

yetiyor. Etkileyici manzarası, bohem tarzı ve<br />

eğlenceli DJ performansları ile yaz tatilinin<br />

enerjisini adeta İstanbul’a taşıyor.<br />

GÖZE VE DAMAĞA<br />

HITAP EDEN DENEYIM<br />

Pek çoğumuz için pazar günlerinin en keyifli<br />

yanı <strong>hi</strong>ç kuşku yok ki, uzun saatlere yayılan<br />

sabah kahvaltısıdır. Yaz gelince bu keyfi açık<br />

alanda, gürültüden uzak yaşamak benim<br />

için vazgeçilmezler arasında ilk sırada<br />

geliyor. Hele bir de bunu güzel manzara<br />

ve keyifli müzik ile birleştirirseniz tadına<br />

doyum olmuyor. The Ritz-Carlton, İstanbul<br />

bünyesinde yer alan The Roof yenilenen<br />

konsepti ile bu yaz için favori adreslerim<br />

arasındaki yerini almış durumda. İstanbul’un<br />

en güzel izlendiği lokasyonda eşsiz manzaraya<br />

karşı brunch yapmak isteyenleri Executive Şef<br />

Selami Güleryüz ve ekibinin hazırladığı zengin<br />

bir seçki bekliyor. Lezzetlerin hem göze hem<br />

damağa <strong>hi</strong>tap ettiği brunch’ta birbirinden farklı<br />

ev yapımı malzemelerle donatılmış şarküteri<br />

lezzetleri, fırından yeni çıkmış kruvasanlar,<br />

farklı ekmek ve pide çeşitleri, taze deniz<br />

ürünleri, Türk ve Akdeniz mutfaklarından<br />

seçme tatlar hafta sonunuza keyif katıyor.


BESLENME DEĞIL,<br />

YAŞAM BIÇIMI!<br />

ÇIKOLATANIN DAMAKTAN<br />

DIMAĞA YOLCULUĞU<br />

Çikolatanın geçmişi bundan tam 4000 yıl<br />

öncesine dayanıyor. Tari<strong>hi</strong> kaynaklara göre<br />

çikolata ilk kez Meksika topraklarında<br />

içecek şeklinde kullanılıyor. İlk çikolata<br />

bugünün çikolatalarından çok farklı;<br />

sıvı halde acı bir içecek. Çikolatanın<br />

Amerika’dan Avrupa’ya, oradan da dünyaya<br />

yayılması Hernan Cortes adlı İspanyol bir<br />

kaşif sayesinde oluyor. Avrupa’da uzun<br />

süre aristokrat ve soyluların yiyeceği olarak<br />

biliniyor. Çikolata Hollandalı kimyager<br />

Coenraad Johannes van Houten'ın icadı<br />

kakao makinesiyle bir devrime uğruyor.<br />

Ve bugün keyif ve mutlulukla tükettiğimiz<br />

halini alıyor. Dünyanın en büyük üreticileri<br />

insanları mutlu eden bu efsanevi ürünün<br />

sürdürülebilirliği için yoğun çaba<br />

harcıyor. Bunlardan biri de ülkemizde de<br />

üretim yapan, dünyada çikolata değen<br />

her dört damaktan birini şenlendiren<br />

Barry&Callebaut. Sonsuza dek çikolata<br />

hayatımızda olsun diye tüm dünyada<br />

sürdürülebilirlik faaliyetlerini, “Forever<br />

Chocolate” adını verdikleri sürdürülebilirlik<br />

stratejisi ile yürütüyorlar. Hedefleri 2025<br />

yılında yüzde yüz doğaya saygılı ve karbon<br />

pozitif üretim yapmak.<br />

Bitkisel mutfak<br />

giderek gelişen ve<br />

adını her gün daha<br />

çok duyduğumuz bir<br />

gerçek. Bu kadar<br />

çok duymamızın<br />

ise bir çok nedeni<br />

var. Öncelikle vegan<br />

hayat biçimini<br />

tercih edenlerin<br />

sayısı giderek artıyor ve %100 bitkisel<br />

beslenen veganlar, bu beslenme biçiminin<br />

yaygınlaşmasında önemli bir rol oynuyor.<br />

Ancak vegan olmasalar da<strong>hi</strong> bitkisel<br />

beslenen birçok kişi de var. Önce veganlık<br />

ile bitkisel beslenmenin farkına bakalım.<br />

Veganlık bir yaşam biçimi. Yalnızca<br />

beslenme biçimi değil. Veganlar hayatın<br />

her alanında hayvan kullanımını, onlardan<br />

elde edilen herhangi bir ürünün kullanımını<br />

reddeden, kozmetikten paketlemeye,<br />

beslenmeden giyime kadar birçok alanda<br />

hayvanların rızası dışında kullanılmasına<br />

karşı duruyor. Dolayısıyla bir vegan için<br />

kıyafette deri kullanmak, üzerinde hayvan<br />

deneyi yapılmış bir ürün kullanmak neyse;<br />

süt, yumurta, peynir gibi ürünleri tüketmek<br />

de aynı şey.<br />

Vegan olmadığı bilinmeyen<br />

ürünler<br />

• Bal ve propolis • Kaz tüyü/kuş tüyü<br />

ürünler • Yünlü kıyafetler • Yumurta<br />

• Porselen • Balmumu • Sebzelerin<br />

üzerini kaplayan hayvansal waxlar<br />

Kazara vegan ne demektir?<br />

Üreticinin çoğu zaman bilinçli olarak,<br />

vegan olsun diye üretmediği ancak<br />

içeriğinde ve sürecinde hayvansal <strong>hi</strong>çbir<br />

şey barındırmayan tüketim ürünleri<br />

veganlar arasında “kazara vegan” olarak<br />

anılıyor.<br />

LEZZETIN SANAT VE<br />

SÜRDÜRÜLEBILIRLIK ILE BULUŞMASI<br />

Türkiye’nin ilk %100 HoReCa markası Bonna<br />

ünlü İngiliz tasarımcı Nick Holland imzalı<br />

yeni ürün grubunun tanıtımında lezzet ile<br />

sanatı buluşturdu. Aila İstanbul’da Executive<br />

Chef Ercan Yamantürk, Chef de Cuisine<br />

Kemal Can Yurttaş ve Head Chef Efe Anıl<br />

Çetin imzalı oldukça iddialı özel tadım<br />

menüsü eşliğinde gerçekleşen lansmanda,<br />

Bonna Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı<br />

Erbil Aşkan’dan markanın sürdürülebilirlik<br />

yaklaşımı ile geleceğe yönelik vizyonunu<br />

dinledik. Sürdürülebilir bir dünya için<br />

gösterdikleri çabayı yeme-içme sektörüne<br />

yenilikçi ürün ve çözümler kazandırma<br />

misyonuyla sürdüren markanın “Mükemmel<br />

Yeme İçme Deneyimi” vaadini tamamlayıcı<br />

masa üstü ürünlerinin sektöre değer<br />

katacağını düşünüyorum.<br />

En yaygın kazara vegan ürünler<br />

• Somun ekmek • Makarna • Simit<br />

• Bitkisel yağlar • Şeker • Un<br />

• Baharatlar<br />

Bunları biliyor musunuz?<br />

• Almanya, Amerika, Japonya, Fransa ve<br />

İngiltere’de Michelin yıldızlı %100 vegan<br />

restoranlar mevcut.<br />

• Bunun yanı sıra örneğin İngiltere’de<br />

tüm restoranlarda, hatta en ücra<br />

köşedeki restoranda da<strong>hi</strong> vegan opsiyon<br />

bulmak mümkün.<br />

• İstanbul’da da mutfağı %100 bitkisel<br />

olan restoranların sayısı, menüsüne<br />

vegan opsiyon ekleyen restoranların<br />

sayısı gibi hızla artmakta.


84<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gastro güncel<br />

ATROX LOUNGE’TAN<br />

DAMAKLARI BEKLENTILERIN<br />

ÖTESINE TAŞIYAN YAZ MENÜSÜ<br />

Crowne Plaza İstanbul Florya’nın denize hakim lobi ve teras katında bulunan Atrox Lounge, yazı<br />

sürprizlerle dolu bir menüyle karşılıyor. Beş yıldızlı otelin Executive Chef’i İsmail Dönmez’in ustalık ve<br />

sanatını konuşturduğu menü, damakları beklentilerin ötesine taşıyacak kadar iddialı!<br />

Mezenin ise müdavimi çok! Misafirlerimize<br />

günlük dört çeşit mezeyi küçük cam tabakta<br />

servis ediyoruz. Mezeleri tercihe göre<br />

güncelliyoruz tabii.” diye anlatıyor.<br />

Şefin bir yorumu da, pizzaya! İtalyan<br />

mutfağının vazgeçilmez lezzeti pizza,<br />

her geçen yıl ülkemiz şeflerince bir çığır<br />

açıyor, orası kesin! Kimi şeflerce pizza,<br />

İtalyan usulü servis edilirken kimi şefler<br />

de Türkleştirilmiş örnekleriyle tabaklıyor.<br />

İsmail Şef de bu yazın pizzasını dana<br />

kaburgayla yorumlayarak Türk damak<br />

tadına adeta yeşil ışık yakıyor.<br />

Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />

İstanbul’da benzersiz bir city-resort<br />

deneyimi sunan Crowne Plaza İstanbul<br />

Florya’nın denize hakim lobi ve teras<br />

katında bulunan Atrox Lounge, yenilenen<br />

menüsüyle yazın tüm güzelliklerini sofralara<br />

getiriyor. Beş yıldızlı otelin Executive<br />

Chef’i İsmail Dönmez’in ustalık ve sanatını<br />

konuşturduğu menü, imza lezzetleriyle<br />

damakları beklentilerin ötesine taşıyor.<br />

Uç noktaları zorlayan lezzetler<br />

Crowne Plaza İstanbul Florya’nın<br />

Executive Chef’i İsmail Dönmez’in yaz<br />

menüsünde öne çıkan lezzetler arasında<br />

başlangıçlarda yöresel, doğal ve taptaze<br />

ürünlerle harmanlanan salatalar dikkat<br />

çekiyor. Her bir tabağında yerele dokunmayı<br />

prensip edinen Bolulu Şef, Orta Anadolu<br />

ve Güneydoğu Anadolu’ya özgü bir tat<br />

olan yöresel Firik bulgurunu besleyici ve<br />

sağlıklı içeriği kadar hoş görünümüyle<br />

de tabağa zenginlik katan avokado ile<br />

süslüyor. Şefin, Beluga Mercimeği, diğer<br />

adıyla Siyah-Kara Mercimek ile hazırladığı<br />

keçipeynirli, patlıcanlı ve rokalı salata<br />

seçeneği ise deneyenleri hem uzun süreler<br />

tok tutacak hem de damaklarını ziyadesiyle<br />

şenlendirecek türden. Unutmadan, Pancarlı<br />

Enginar Salatası ve Bulgurlu Somon Salatası<br />

da seçim yapmayı bir hayli zorlaştıracak.<br />

Atrox Lounge’ın sıcak başlangıçlarında<br />

makarna, ravioli, pizza ve ana yemekte ise<br />

Firik bulguru eşliğinde servis edilen kuzu<br />

incik, mısır püreli tavuk ızgara, rezene püreli<br />

levrek damakta uç noktaları zorlayacak<br />

kadar lezzetli. İsmail Şef’in beğendi ile<br />

birleştirdiği tavuk şiş ise deneyimlenmeye<br />

değer!<br />

Her damağı kucaklıyor<br />

Belliki İsmail Şef, yeni menüyü tasarlarken<br />

her profilden damakseveri kucaklamayı esas<br />

almış. Tecrübeli şef, otelde konaklayan yerli<br />

ve yabancı misafirlerin yanı sıra dışarıdan<br />

gelen misafirler için de zengin menüsü ile<br />

tüm damak tatlara <strong>hi</strong>tap eden bir menüye<br />

imza atmış. Bu yaz ağırlıklı Arap Yarımadası,<br />

İngiltere ve Latin Amerika ülkelerini misafir<br />

ettiklerini anlatan Dönmez, “Menümüze<br />

makarna ve ravioli koyuyorsak, sini mantı<br />

da yer alıyor. Kinoadan mücver yaptık<br />

mesela. Ne de olsa kinoa artık ülkemizde de<br />

üretilebiliyor. Hem çok hafif hem de sağlıklı.<br />

Haz yaşatan tatlılar<br />

Marmara Denizi’nin eşsiz manzarasına<br />

nazır sade, şık ve konforlu bir ambiyans<br />

sunan Atrox Lounge’da bu mevsim tatlı<br />

yemenin de hazzı bir başka! Sadece Atrox’ta<br />

deneyimleyebileceğiniz imza lezzetlerin<br />

başında sıcak çikolatalı kek geliyor. İlhamını<br />

şefin çikolata aşkından alan bu unutulmaz<br />

tatlının daha ilk ısırıkta kızgın kumlardan<br />

serin sulara dalma <strong>hi</strong>ssiyatı vermesi<br />

çok da şaşırtıcı gelmiyor bana. Kestane<br />

taneleriyle dokulandırılması ve vanilya sosu<br />

ile dekorlanması ise tatlıya ayrı bir lezzet<br />

ve görsellik katmış. Sıcak çikolatalı kek<br />

gibi fesleğenli muhallebi ve böğürtlenli<br />

cheesecake de yenilenen menünün<br />

benzersiz tatları arasında yer alıyor. Hoş,<br />

hafif ve oldukça ferahlar!


86<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gastro aktüel<br />

Amerika’daki Türk<br />

restoranına Michelin ödülü<br />

Michelin, geçtiğimiz yıl Miami’de açılan El Turco’yu Bib Gourmand ödülüne layık<br />

gördü ve girilmesi çok zor olan Michelin restoran rehberine ekledi. Nurdan<br />

Gür Yüzbaşıoğlu ve Gökhan Yüzbaşıoğlu’nun sa<strong>hi</strong>bi olduğu restoran, sunduğu<br />

modern Türk-Osmanlı mutfağı menüsüyle bu ödüle layık görüldü. El Turco’nun<br />

kurucu ortağı Nurdan Gür Yüzbaşıoğlu yaptığı açıklamada; “Türkler geçmişten<br />

günümüze yeme içmeye çok önem vermiştir ve tarihsel süreçte etkileşim içinde<br />

olduğumuz medeniyetler yeme içme kültürümüzü şekillendirmiştir. Biz bu<br />

kültürün etkisiyle oluşturduğumuz menümüzü ufak dokunuşlarla El Turco’ya<br />

özel hale getirdik ve bu menüyü bir de Türk misafirperverliğiyle harmanladık.<br />

Bib Gourmand ödülünü almak bizim için çok önemli. Çünkü kaliteli malzemeden<br />

yapılmış lezzetli ve sunumu da güzel olan yemeği uygun fiyata veren mekanlara<br />

verilen bir ödül bu. El Turco’yu açarken hedefimiz, iyi yemeği uygun fiyat<br />

politikası ile sunmaktı ve bu hedefimizin Michelin tarafından değerlendirilip<br />

ödüllendirilmesi bizi hem gururlandırdı hem de motive etti. Bu motivasyonu<br />

daha iyisini yapmak ve büyümek için itici güç olarak kullanacağız.” ifadelerini<br />

kullandı.<br />

Karşı kıyıdan esintiler<br />

Boğaz’ın simge adreslerinden biri olan Bebek <strong>Hotel</strong>, zengin ve doğal<br />

bir mutfaktan örneklerin sunulduğu yaz menüsünü misafirleriyle<br />

buluşturuyor. Şef Demir Özkal’ın lezzetlerine yaz boyunca Yunanistan’ın<br />

en başarılı şeflerinden At<strong>hi</strong>nagoras Kostakos’un menüsü de eşlik ediyor.<br />

Kostakos’un tarifleri Yunanistan sa<strong>hi</strong>llerine uzanan bir deneyim sunuyor.<br />

Mykonos’ta ödüllü restoran Billl and Coo’nun 10 sene boyunca şefliğini<br />

yürüten Kostakos, ardından Scorpios, Noema, Branco ve son zamanlarda<br />

Londra’da Meraki’nin Culinary Direktörlüğü’nü yürütüyor. At<strong>hi</strong>nagoras<br />

Kostakos ülkesinin en iyi şeflerinin yarıştığı Top Chef programının da<br />

galibi olarak biliniyor. Başarılı şefin; Ta<strong>hi</strong>nli Köz Patlıcan, Trüflü Röşti,<br />

Mykonos Ahtapot, Limon Soslu Tavuk, Kuzu Kol gibi imza yemekleri<br />

menünün merak edilenleri arasında yer alırken “Bebek <strong>Hotel</strong> Greek<br />

Salata” gibi mekana özel tadlar da lezzet severleri bekliyor.<br />

Boğaz’a karşı sus<strong>hi</strong> ziyafeti<br />

Şehrin gece hayatının nabzını<br />

tutan Oligark İstanbul, yaz<br />

sezonuyla birlikte deniz<br />

kenarında hem müzik hem<br />

de yeme içme <strong>hi</strong>zmeti veriyor<br />

ve uzun süredir talep edilen<br />

sus<strong>hi</strong> lezzetleri Oligark<br />

İstanbul’un menüsünde yerini<br />

aldı. İstanbul Boğazı manzaralı<br />

gece kulübünde gece geç<br />

saatlere kadar şefin özel<br />

hazırladığı sus<strong>hi</strong> lezzetlerini<br />

tadabileceksiniz. Misafirlerin<br />

dört gözle beklediği sus<strong>hi</strong><br />

menüsünde yılan balıklı<br />

dragon roll, yengeçli kani maki,<br />

somonlu sake maki yer alıyor. 20 farklı sus<strong>hi</strong> lezzeti bulunan menüde,<br />

ayrıca tempura karides, avokado ve tütsülenmiş somonun bir araya<br />

geldiği Oligark Special Roll ve tuna balığı ve çedar peynirli Şefin<br />

Special Roll bulunuyor. Sırtını koruya yaslamış, 5000 metrekareye<br />

yayılmış açık alanı ile, Oligark İstanbul’da club, müzik ve eğlence<br />

ile birlikte kokteylinizin yanında sus<strong>hi</strong>nin de keyfini çıkartmak<br />

istiyorsanız, yerinizi ayırtmayı unutmayın.<br />

Yudum Egemden’e uluslararası beş ödül<br />

Türk zeytinyağını küresel pazarlarda tanıtmayı amaçlayan Yudum, bu yılın ilk yarısında Yudum Egemden Erken<br />

Hasat Natürel Sızma Zeytinyağı ile dünyanın dört ayrı ülkesinde aldığı beş ödülle kalite ve lezzetini taçlandırdı.<br />

Yudum Egemden Erken Hasat Natürel Sızma Zeytinyağı, Asya’nın en prestijli zeytinyağı yarışmalarından olan<br />

Olive C<strong>hi</strong>na yarışmasında altın ödüle; Olive Japan ve İtalya merkezli EVO Uluslararası Zeytinyağı Yarışması'nda<br />

gümüş madalyaya layık görüldü. Yudum Egemden Erken Hasat Natürel Sızma Zeytinyağı haziran ayı içinde<br />

de London International Olive Oil (Londra Uluslararası Zeytinyağı) Yarışması’nda gümüş ödül ve İtalya’nın en<br />

iyi zeytinyağı yarışmalarından olan Master of Olive Oil International Contest (Uluslararası Zeytinyağının Ustası<br />

Yarışması)’nda Yüksek Kalite Standardı ile ödüllendirildi. Uluslararası yarışmalarda farklı ülkelerden gelen<br />

yüzlerce zeytinyağı, dünyanın farklı ülkelerinden bağımsız uzmanlar tarafından değerlendiriliyor. Senenin ilk<br />

yarısında dört farklı ülkede beş ödüle layık görülen Yudum Egemden Erken Hasat Natürel Sızma Zeytinyağı,<br />

Ege’nin bereketli topraklarında yetişen ve özenle seçilen henüz olgunlaşmamış yeşil taneli zeytinlerden<br />

elde ediliyor. Yudum Egemden Erken Hasat için özenle seçilen henüz tam olarak olgunlaşmamış yeşil taneli<br />

zeytinler daha yüksek meyvemsi tat ve kokulara sa<strong>hi</strong>p oluyor. Bu nedenle yüksek meyvemsi tadı ve taptaze<br />

kokusuyla özel lezzetler arayan damaklara <strong>hi</strong>tap ediyor.


88<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

Adını İtalya’nın küçük bir balıkçı kasabasından alan Torcello, İtalyan<br />

şeflerin lezzet reçetelerini İstanbul’un ruhuyla birleştiriyor. Etiler’in<br />

gastronomi sokağı olarak bilinen nezih ve sakin lokasyonunda şehrin<br />

koşturmacasından biraz olsun uzaklaşıp keyifli bir yemeği kaliteli anlarla<br />

mekanda buluşturabilirsiniz. Bir yemeğin lezzetle buluşması için hem<br />

damağımıza hem de ruhumuza <strong>hi</strong>tap etmesi gerekiyor. Özellikle İtalya gibi<br />

ruhunu ön plana çıkaran bir ülkenin lezzetleri söz konusuysa; mutluluk,<br />

lezzet, farklılık, eğlenceli vakitler ve benzersiz tatlar işin olmazsa olmazı<br />

oluyor. Torcello’yu Torcello yapan en önemli ayrıntılardan biri, işin<br />

ustalarından Kazım Kepenek ve Yalçın Ekiz’in hazırladığı pizza hamuru.<br />

Hamuru kadar diğer tüm yemeklerin detayında ürünlerin tazeliği, özel<br />

tatları ve şeflerin sırları söz konusu. İtalyanların lokal lezzet deneyimini<br />

orijinal tatlarına sadık kalarak koruyan restoranda özellikle pizza<br />

tutkunları için İtalyan mutfağının olmazsa olmazı pizza ve makarnalarda<br />

unutamayacakları çeşitler özel tat ve sunumları misafirleriyle<br />

buluşturuyor.<br />

Öğle<br />

aralarında<br />

lezzet<br />

molası<br />

gastro aktüel<br />

Etiler’in İtalyanı<br />

Torcello<br />

Fırınya ustaları<br />

tarafından özenle<br />

hazırlanan ürünleri,<br />

konforlu ve sosyal bir<br />

atmosferde tüketme<br />

imkanı sunan Fırınya,<br />

öğle aralarına lezzet<br />

katmak isteyenleri benzersiz tatlarla buluşturuyor. Guacomole, Meksika<br />

fasulyesi, mısır, avokado sosu ve tahıllı üçgen panini ekmek ile hazırlanan<br />

“Avokadolu Vegan Sandviç” lezzet ve farklılık arayanların vazgeçilmezi<br />

oluyor. Izgara sebzeler, mozzarella peyniri ve kepekli panini ekmekle<br />

hazırlanan “Izgara sebzeli panini” sandviç sebze sevenler ve formunu<br />

korumak isteyenler için oldukça uygun... Yumuşacık tost ekmeği içinde<br />

jambon, piliç göğüs eti, atom, salatalık turşusu ve domates ile hazırlanan<br />

“Kulüp Sandviç” ve ciabatta ekmeğiyle yapılan “Kereviz soslu jambonlu”<br />

sandviç yenilikçi tadıyla unutulmaz bir lezzet sunuyor.<br />

Türk şaraplarına<br />

madalya yağdırdı<br />

Şarap Dostları Derneği (ŞDD)<br />

tarafından ilk kez 33 yıl önce<br />

düzenlenerek, geleneksel hale<br />

gelen Tuğrul Şavkay Türk Şarapları<br />

Yarışması, 4 Haziran Cumartesi günü<br />

Four Seasons <strong>Hotel</strong>’de gerçekleşti.<br />

Uluslararası kurallara bağlı olarak<br />

düzenlenen yarışmada, dünyanın en<br />

ünlü şarap uzmanlarından oluşan<br />

jüri üyeleri, Türkiye’de 39 farklı<br />

üreticinin tam 167 farklı şarabı<br />

arasından Türkiye'nin En İyi Türk<br />

Şarapları’nı seçti. Şarap Dostları<br />

Derneği Başkanı Dilek Bil, “Tuğrul<br />

Şavkay Türk Şarapları Yarışması ile<br />

hedefimiz, 30 milyar Euro’luk dünya pazarında, yaklaşık 10 milyon<br />

Euro olan ve potansiyelimizin çok altında kalan ihracat payımızın<br />

artmasına destek olmak. Biliyoruz ki ülkemiz bir bağcılık ülkesidir<br />

ve kaliteli şarap üretebilme potansiyeli vardır. Bu sebeple<br />

Türkiye’deki şarap üretimini artırmak için en az 10 yıllık bir<br />

programla, sürdürülebilirliğe değer veren sıfır karbon hedefli bir<br />

üretim teşvik edilmelidir diyoruz. Anadolu ve Trakya’dan dünyaya<br />

yayılan şarap ve bağcılığı, uluslararası standartlarda hakkettiği<br />

kademelere taşıyabilmek ve Türk şarapçılığının yükselişine hep<br />

beraber katkı sunabilmek için çalışıyoruz. Çünkü biliyoruz ki<br />

kazanan Türkiye olacak.” dedi.<br />

Nespresso,<br />

yaza merhaba<br />

diyor<br />

Nespresso'nun <strong>2022</strong> Yaz<br />

koleksiyonu, tropikal<br />

Brezilya'dan ilham alan<br />

ürün yelpazesiyle sıcak<br />

dalgalar yaratıyor ve<br />

kampanyanın ilham perisi<br />

Alessandra Ambrosio<br />

tarafından tanıtılıyor.<br />

Tropikal meyvelerin lezzetli<br />

tatları ile Brezilya'nın ulusal<br />

içeceği Caipirinha’dan<br />

esinlenen soğuk kahve deneyimi için özel olarak üretilen<br />

ferahlatıcı yeni Barista Creations Liminha over Ice, misket<br />

limonu ve nane ile tüm ilgiyi üzerine çekiyor. Kampanya,<br />

pozitifliği ve iyi <strong>hi</strong>sleri somutlaştırmanın yanı sıra, kahve<br />

severleri daha duyarlı bir yaz için sağlıklı yaşam uygulamalarına<br />

zaman ayırmaya teşvik ediyor. Yeni rutinleri uygulamak için<br />

ideal bir dönem olan yaz aylarında ister yoga pratiği sonrası bir<br />

sabah espressosu, ister içsel bir yolculuk anında ya da günlük<br />

tutarken içilen buzlu bir kahve olsun, kahve tüm bu ritüelleri<br />

sürdürmeye yardımcı olan temel unsur olarak karşımıza çıkıyor.<br />

Bu bütünleştiren enerjiyi yönlendirmek için Nespresso, yaz<br />

sezonuna özel kahveleriyle ‘Kahvenizi Hazırlayın, Nefes alın,<br />

Çiçek açın' ve 'Nefes alın, Nefes verin, Keyfini çıkarın' gibi<br />

olumlu mantralar ortaya koyacak.


90<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gastro aktüel<br />

BMWlicious ödüle doymuyor<br />

Borusan Otomotiv’in Türkiye distribütörlüğünü üstlendiği BMW tarafından hayata<br />

geçirilen gastronomi projesi BMWlicious, reklam pazarlama, iletişim ve halkla<br />

ilişkiler alanlarında ödüller kazanmaya devam ediyor. Bu yıl beşincisi düzenlenen<br />

Prida İletişim Ödülleri'nde Influencer İlişkileri kategorisinde Başarı Ödülü'ne layık<br />

görülen proje; reklam, pazarlama ve pazarlama iletişimi alanında üretilen işleri,<br />

"bütünleşik pazarlama" anlayışıyla değerlendiren Brandverse Awards'ta da Etkili<br />

İçerik Üretimi kategorisinde Gümüş ödülün sa<strong>hi</strong>bi oldu. Ayrıca proje bu sene 20’ncisi<br />

düzenlenen Altın Pusula Ödülleri’nden biri “Büyük Ödül” olmak üzere beş ödülle<br />

döndü. İstanbul Marketing Awards’ta da iki ödüle layık görülen BMWlicious Projesi<br />

bu yılki ödül sayısını böylece dokuza yükseltti. Gastronomi alanının Türkiye’de<br />

giderek değer kazandığını ve mutfağın ötesine geçerek ekoloji ile sürdürülebilir<br />

tarım gibi geniş kapsamlı konuları da şemsiyesi altına aldığını belirten Borusan<br />

Otomotiv İcra Kurulu Başkanı Hakan Tiftik, “Projeyle Türkiye’nin dört bir yanındaki<br />

bölgesel tatların, lokanta kültürünün keşfedilmesine imkân tanıdık. Bu noktada<br />

beraber yola çıktığımız saygın ve değerli şeflerimiz Şemsa Denizsel, Ali Ronay ve<br />

Maksut Aşkar’a kıymetli katkılarından ötürü çok teşekkür ediyorum." dedi.<br />

Yaz<br />

gecelerine<br />

Asya esintisi<br />

katıyor<br />

Fairmont Quasar Istanbul’un<br />

beşinci katında yer alan<br />

ve aynı kattaki muhteşem<br />

sonsuzluk havuzunun<br />

yanı sıra çarpıcı Boğaz<br />

manzarasıyla da dikkat çeken<br />

Ukiyo <strong>Restaurant</strong> & Bar,<br />

“Yarının Asyası” konsepti<br />

ve yenilenen menüsü ile misafirlerini ağırlıyor. Executive<br />

Chef Ercan Yamantürk tarafından, Asya mutfağının kadim<br />

geleneklerinden yola çıkarak yepyeni tekniklerle hazırlanan<br />

Ukiyo’nun yeni menüsünde özel suşi sunumlarından<br />

tempuralara, dimsum, Ukiyo salatası, tempura karidesli<br />

kinoa, Asya usulü dana bonfile, ağır ateşte pişirilmiş ördek,<br />

buharda deniz tarağı ve kılıç balığı, yeşil çaylı tiramisu, çilekli<br />

pavlova ve moc<strong>hi</strong> çeşitlerine kadar eşsiz tatlar yer alıyor.<br />

Kentin ışıklarını seyretmek için ideal bir lokasyonda olan<br />

Ukiyo, Boğaz manzarası ve günbatımı eşliğinde romantik<br />

akşam yemekleri için de ideal.<br />

Yeme içme sektöründe<br />

sürdürülebilirliğin standardı belirlendi<br />

Türk ekonomisinin önemli yapı taşlarından olan yeme-içme sektörünü desteklemek<br />

ve sektörde sürdürülebilir uygulamaların yaygınlaşmasını sağlamak için çalışmalar<br />

gerçekleştiren Metro Türkiye, “Sürdürülebilir Restoran Kılavuzu’nu yayınladı. Sektör<br />

uzmanlarının da katılımıyla hazırlanan kılavuzda sürdürülebilir restoran standardı<br />

tanımlanıyor. TURYİD’in de içerisinde yer aldığı dernek, akademisyen, şef ve<br />

işletmecilerden oluşturduğu 15 kişilik çalışma grubu ile bu dönüşümün kriterlerini<br />

standarda kavuşturan Metro Türkiye, Dünya’daki örnek uygulamaları oluşturan<br />

girişimleri de paylaşarak bu konuda restoranlara yol göstermeyi ve sürdürülebilirlik<br />

dönüşümlerinde restoranların çözüm ortağı olmayı amaçlıyor. Tanıtım toplantısında<br />

konuşan Metro Türkiye CEO’su Sinem Türüng, özellikle yeni nesil başta olmak üzere<br />

son tüketicide çevresel konularda farkındalık ve bilinç düzeyinin giderek arttığını,<br />

eskiden restoranlar için menünün güzel olmasının, <strong>hi</strong>zmet kalitesinin yüksek<br />

olmasının artık yeterli olmadığını, gelişen bu farkındalıkla birlikte müşterilerin<br />

sürdürülebilirlik alanında sektörden beklenti ve taleplerinin yükseldiğini vurguladı.<br />

Seğmen<br />

marmelatları daha<br />

büyük ambalajlarda<br />

Kuşburnu, kızılcık, şeftali, ayva, kayısı, erik marmelatları<br />

ve diyabetik marmelatlar ile her damak zevkine <strong>hi</strong>tap eden<br />

Seğmen marmelatları, zamanında toplanan yerli meyvelerden<br />

oluşturuluyor. Restoranlar, kafeler, oteller, yurtlar, hastaneler ve<br />

diğer işletmelerin misafirlerine sunmak için tercih edilen ürünler,<br />

gerçek bir enerji kaynağı! Misafirlerinin gün içerisinde zindelik<br />

kazanması ve lezzete doymasını isteyen işletmeler, Seğmen<br />

marmelatlarını tercih ediyor. 370 g cam kavanozda tercih edilebilen<br />

Seğmen marmelatları, aynı zamanda piknik ve kovalarda da satışa<br />

sunuluyor. Bu sayede efsane lezzetler hem kahvaltı sofralarında<br />

hem de çeşitli tatlıların üretiminde kullanılabiliyor. Seçimini<br />

kaliteden yana kullanmak isteyen işletmelerin terci<strong>hi</strong> olan Seğmen<br />

marmelatları, uzun raf ömrüyle de beklentileri tam olarak karşılıyor.


92<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gastro aktüel<br />

Arel Gastrofest ile<br />

gastronomi yolculuğu<br />

170 yıla yakın tecrübesi, dünya üzerinde<br />

5 kıtaya yayılmış üretim tesisleri ve<br />

kaliteli ürünleriyle maya endüstrisinde<br />

global referans olan Lesaffre’ın da<br />

yer aldığı Arel Gastrofest, 8 Haziran<br />

tari<strong>hi</strong>nde, İstanbul Arel Üniversitesi<br />

Kemalgözükara Yerleşkesi Tepekent’te<br />

düzenlendi. Ege’den Akdeniz lezzetlerine,<br />

İç Anadolu’dan Karadeniz mutfağına<br />

kadar yurdun her köşesinden lezzetlere<br />

yer verilen festival panelinde, Türk mutfak<br />

kültürü ve Türkiye’nin gastronomideki<br />

kariyer yolculuğundan söz edildi.<br />

Türkiye’nin yöresel mutfaklarına ve<br />

coğrafi işaretli ürünlerine dikkat çekmenin amaçlandığı festivalde, gıda<br />

sektöründe sözü geçen kuruluşlardan gelen temsilciler, katılımcılara<br />

seminerler vererek sektörel workshoplar düzenledi. Ekmek ve mayanın<br />

kökenleri ile kullanım alanları üzerine detaylı bilgiler veren Lesaffre<br />

Türkiye Endüstriyel Fırıncılık Müdürü Candan Soner, yöresel ekmekler<br />

üzerine görüşlerini aktararak şu açıklamalarda bulundu: “Ekmek pazarı,<br />

her geçen gün gelişerek ilerlemeye devam ediyor. Türkiye’de kişi başı<br />

ekmek tüketimi, 2020 yılında 112 kiloya ulaşmış durumda. Pide, tam<br />

buğday ve çavdar ekmeğinin yanı sıra, Türkiye’de en çok somun ekmeği<br />

tüketiliyor. Bizim yöresel ekmeğimiz, somun diyebiliriz.”<br />

Sağlıklı ve doğal lezzetlerle<br />

ekolojik pazar keyfi<br />

Farklı lokasyonlarda hayata<br />

geçirdiği organik ve ekolojik<br />

pazarlarla tüketicilerle<br />

buluşan Datça Murat<br />

Çiftliği, her hafta belirli<br />

günlerde Kanyon’da kurulan<br />

“Organikanyon”, Ormanada<br />

“Organikada” ardından son<br />

olarak Fişekhane Ekolojik<br />

pazarda yerini aldı. Her<br />

hafta Cumartesi ve Pazar<br />

günleri 10.00 ile 20.00<br />

saatleri arasında Fişekhane’de kurulan Fişekhane Ekolojik Pazar by Datça<br />

Murat Çiftliği; üretici <strong>hi</strong>kayeleri, lezzetli atıştırmalıklar, ekolojik yaşamı<br />

destekleyen atölyeler, workshop etkinlikleri, alanında uzman isimlerle<br />

düzenlenen söyleşiler, tiyatro, sinema, sergiler ve çeşitli müzik dinletileriyle<br />

keyifli bir alışveriş deneyimi yaşatıyor. İlk günden bu yana ekolojik ve<br />

organik tarıma gönül veren çiftçilerin yanında olan Datça Murat Çiftliği,<br />

kadın üreticilere öncelik tanıyarak kadınların ekonomik kazanımlarına<br />

destek oluyor. 45’den fazla kadın üreticinin büyük emekle ürettiği ürünleri<br />

tüketicilerle buluşturuyor. Kadınların ekonomik açıdan güçlenmesine<br />

destek olmak amacıyla birçok proje yürüten marka, BigChefs’in yerel<br />

kadın üreticilerin ekonomik olarak kalkınmalarını sağlamak, üretimlerini<br />

sofralara taşımak ve kadın girişimcilere destek olmak amacıyla başlattığı<br />

“Toprağın Kadınlarından Sofralara” projesine de da<strong>hi</strong>l oldu. 2018 yılında<br />

hayata geçirilen proje kapsamında menülerinde yer alan bazı ürünlerini<br />

kırsaldaki kadın üreticilerden tedarik eden BigChefs’in şubelerinde artık<br />

Datça Murat Çiftliği standı da yer alıyor.<br />

Giovanni Terracciano,<br />

Shangri-La Bosphorus’un<br />

mutfağını yönetecek<br />

Shangri-La Bosphorus,<br />

Istanbul’da Executive<br />

Chef Giovanni Terracciano<br />

önderliğinde İtalyan lezzetleriyle<br />

dolu yeni bir dönem başladı.<br />

Kariyeri boyunca birçok 5<br />

yıldızlı lüks otelde görev alan<br />

Terracciano, Mayıs <strong>2022</strong><br />

itibariyla Shangri-La Bosphorus,<br />

Istanbul’a Executive Chef olarak<br />

atandı. Napoli doğumlu Giovanni<br />

Terracciano, Luigi de Medici di<br />

Ottaviano’nın Otel İşletmeciliği<br />

bölümünden mezun olduktan<br />

sonra çalışma hayatına 1990<br />

yılında Toscana’da bulunan <strong>Hotel</strong> Lido’da başladı. İtalya’nın çeşitli<br />

otelleri ve Michelin yıldızlı restoranlarında deneyim kazandıktan<br />

sonra Endonezya, Umman, Japonya, İstanbul ve Çin’de uzun<br />

yıllar çalıştı. 2008 yılında yönünü yeniden Türkiye’ye çevirerek<br />

İstanbul’daki beş yıldızlı oteller ve ünlü restoranlarda Executive<br />

Chef olarak görev aldı. 2012 yılında çalışmaya başladığı Mövenpick<br />

<strong>Hotel</strong>’den 2020 yılında ayrılarak Le Meridien Istanbul’da kariyerine<br />

devam etti. Chaine de Rotisseurs Turkey, Disciples Escoffier<br />

C<strong>hi</strong>na, Federation of Italian Chefs dernekleri üyesi İtalyan şef,<br />

aynı zamanda verdiği aşçılık eğitimleriyle bilgi ve birikimini genç<br />

yeteneklere aktarıyor. İtalyan Şef, otelin imza restoranları Shang<br />

Palace ve IST TOO’da sunulan lezzet deneyimini daha da üst<br />

seviyeye taşıyarak gastronomi tutkunlarıyla buluşturacak.<br />

Kempinski <strong>Hotel</strong> Barbaros<br />

Bay Bodrum’a<br />

yeni Yiyecek&İçecek Müdürü<br />

Bodrum’un eşsiz doğasıyla iç içe<br />

bir yaşam alanı yaratan, dünyanın<br />

en güzel koylarından Gökova<br />

Körfezi’nin girişinde yer alan<br />

Kempinski <strong>Hotel</strong> Barbaros Bay<br />

gerçekleştirdiği yeni atamayla<br />

yiyecek içecek operasyonlarını<br />

deneyimli bir isim olan Hayri<br />

Güven’e emanet etti. Sektörde 27<br />

yıla uzanan bir deneyime sa<strong>hi</strong>p olan<br />

Güven, 1993-2014 yılları arasında<br />

20 yıldan fazla bir süre Grand<br />

Hyatt Istanbul’da pek çok görevde<br />

bulundu. En son Outletler Direktörü<br />

iken Jumeirah Bodrum’a Yiyecek & İçecek Direktör Yardımcısı<br />

olarak atanan Güven, 2016-2020 yılları arasında ise Nikki Beach<br />

<strong>Hotel</strong>s & Resorts’ta sırasıyla İçecek Direktörü, Yiyecek & İçecek<br />

Operasyon Müdürü ve Yiyecek & İçecek Müdürü olarak görev<br />

yaptı. Meslek hayatı boyunca dünya standartlarında lüks markalı<br />

oteller için çalışan Güven, Kempinski <strong>Hotel</strong> Barbaros Bay’a<br />

katılmadan önce Radisson Collection Bodrum’da Yiyecek &<br />

İçecek Direktörü olarak görev yapıyordu.


UYKUNUN<br />

Doğa her zaman oak noktamızdı, aık bu görevimizi en ileriye taşıyoruz.<br />

Boyteks’in canlı haklarına saygılı ve çevre dostu yaklaşımı sayesinde, vegan<br />

yatak kumaşı insanlara, gezegene veya hayvanlara zarar vermeden daha<br />

iyi bir uyku oamı meydana getirmek için tasarlanmıştır.<br />

BOYTEKS TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET A.Ş. 1. O.S.B. 8. Cad. No: 60 38070 Kayseri/TÜRKİYE T. 0 352 222 0588 F. 0352 322 0589


94<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yeni mekan<br />

ROBERT DE NIRO<br />

“NOBU İSTANBUL VE BODRUM’DAN<br />

MÜTHIŞ BIR BAŞARI BEKLIYORUM”<br />

New York’tan dünyaya yayılan efsanevi Nobu <strong>Restaurant</strong>’ın ortakları aktör Robert De Niro, geleneksel Japon<br />

seremonisi için İstanbul’a geldi. Basın toplantısında konuşan ünlü aktör, Nobu İstanbul ve Bodrum’un<br />

müt<strong>hi</strong>ş bir başarı sağlayacağını düşündüğünü söyledi.<br />

Ünlü oyuncu Robert De Niro’nun da<br />

ortağı olduğu ve adını dünyaca ünlü<br />

şef Nobu Matsu<strong>hi</strong>sa’dan alan Nobu<br />

restoran zincirinin önemli temsilcilerinden<br />

Nobu Istanbul önceki gün önemli bir<br />

etkinliğe ev sa<strong>hi</strong>pliği yaptı. Nobu’nun<br />

ortakları aktör Robert De Niro, şef Nobu<br />

Matsu<strong>hi</strong>sa, yapımcı Meir Teper ve Nobu<br />

CEO’su Fumi<strong>hi</strong>ro Tahara Türkiye’ye geldi.<br />

Ünlü isimler Nobu’nun Türkiye ortağı Süzer<br />

Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı<br />

Baran Süzer ile birlikte önce basının<br />

karşısına çıktı ardından Nobu’ya özel sake<br />

seremonisini gerçekleştirdi.<br />

New York’tan dünyaya yayılan efsanevi<br />

Nobu <strong>Restaurant</strong>’ın ortakları aktör Robert<br />

De Niro, şef Nobu Matsu<strong>hi</strong>sa, yapımcı<br />

Meir Teper ve Nobu’nun CEO’su Fumi<strong>hi</strong>ro<br />

Tahara ilk kez Türkiye’ye geldi. The Ritz-<br />

Carlton, Istanbul içerisinde bulunan Nobu<br />

İstanbul’da sake seremonisine katılan<br />

ortaklar, seremoni öncesinde bir basın<br />

toplantısında buluştu.<br />

Süzer: “Nobu çok özel bir yere<br />

sa<strong>hi</strong>p”<br />

Nobu’nun Türkiye ortağı Baran Süzer’in<br />

konuşmasıyla başlayan basın toplantısında<br />

ünlü iş insanı, “Süzer Grubu olarak bugüne<br />

kadar iş hayatında yaptığımız yatırımlar<br />

arasında Nobu çok özel bir yere sa<strong>hi</strong>p.<br />

Öncelikle, bir gastronomi yıldızını Türkiye’ye<br />

getirmiş olmak çok önemli. Özellikle de<br />

pandemi nedeniyle tüm dünyada turizm<br />

yatırımlarının yavaşladığı bir dönemde, bu<br />

yatırımı gerçekleştirmek hem Türkiye’nin<br />

turizm potansiyeline hem de Nobu’nun<br />

ortaya koyduğu değere olan inancımızdan<br />

kaynaklanıyor. Nobu İstanbul’un açılışının<br />

üzerinden bir yıl bile geçmeden, haziran<br />

ayının başında Nobu Bodrum’u açtık. Kendi<br />

alanlarında dünya yıldızı olmuş Robert De<br />

Niro, Şef Nobu Matsu<strong>hi</strong>sa ve Meir Teper’in<br />

bize inanması, arkamızda durması büyük bir<br />

onur.” dedi.<br />

De Niro: “İstanbul’da olmak<br />

heyecan verici”<br />

Restoranın ortaklarından Robert De Niro,<br />

Türk basınından büyük ilgi gördü. İstanbul’a<br />

ikinci gelişi olduğunu söyleyen De Niro,<br />

“Daha önce de İstanbul’da bulunmuştum.<br />

Ama bir kez daha burada olmak heyecan<br />

verici. Bizi ağırladığınız için çok teşekkürler.<br />

Nobu İstanbul ve Bodrum’un müt<strong>hi</strong>ş bir<br />

başarı sağlayacağını düşünüyorum.” diye<br />

konuştu. Gazetecilerin yemek yemek ve<br />

yemek yapmakla ilgili sorusunu yanıtlayan<br />

Robert De Niro, “Ben yemeği severim.<br />

Yemek herkesi bir araya getiren muhteşem<br />

bir kavuşturucudur, filmler de benzer bir<br />

rol üstlenir. Türkiye’de yediğim çok güzel<br />

yemekleri hatırlıyorum. Turistik yerlerden<br />

birinde, çok güzel bir şey yemiştim, deniz<br />

kenarında bir yerdi. Kapalıçarşı Sultanahmet<br />

muhteşem bir yerdi. Küçük yerlerde sokak<br />

yemeklerini tattım. Nobu restoranlarında<br />

çalışan muhteşem şeflerimiz var. Bu işe<br />

girdiğiniz zaman, ekibin ailenizin bir parçası<br />

haline gelmesi ve çalıştığınız şeflerle aile<br />

gibi <strong>hi</strong>ssetmek çok önemli. Bir kez daha<br />

söylemek isterim, çok şanslı <strong>hi</strong>ssediyorum<br />

kendimi, muhteşem bir ekibe sa<strong>hi</strong>bim. Nobu<br />

(Matsu<strong>hi</strong>sa) işinin en iyisi ve onun sayesinde<br />

Nobu <strong>Restaurant</strong>ları bu kadar başarılı” dedi.<br />

Matsu<strong>hi</strong>sa: “Yemeklerimle<br />

insanları mutlu etmeyi çok<br />

seviyorum”<br />

Dünyanın her yerinde ilgi odağı olan Şef<br />

Nobu Matsu<strong>hi</strong>sa basın toplantısının da<br />

en dikkati çeken isimleri arasındaydı.<br />

Matsu<strong>hi</strong>sa, “Bu İstanbul’a üçüncü gelişim.<br />

Yemek yapmayı ve insanları mutlu<br />

etmeyi çok seviyorum” dedi. İstanbul’dan<br />

önce Nobu Bodrum’a giden ünlü şef,<br />

“Bodrum’daydık, çok güzel ortaklarım<br />

var, onlarla çalıştığım için çok mutluyum.<br />

Hayatım dünyanın dört bir yanını gezerek<br />

geçiyor. Gittiğim her yerde yeni yemekler<br />

deneyimliyorum ama tabii ki en çok<br />

Japon yemeklerini seviyorum.” diyerek<br />

deneyimlerini aktardı.<br />

Teper: “İstanbul dünyanın en güzel<br />

şe<strong>hi</strong>rlerinden biri”<br />

Meir Teper, “Burada olmaktan çok<br />

memnunum. İstanbul dünyanın en güzel<br />

şe<strong>hi</strong>rlerinden biri pek çok kez burada<br />

bulundum ama nihayet bir partner bulduk ve<br />

bu partner ailemizin yeni üyesi haline geldi.”<br />

dedi.<br />

Nobu CEO’su Fumi<strong>hi</strong>ro Tahara,<br />

“Programları uydurup gelmemiz biraz<br />

zaman aldı ama nihayet burada olduğumuz<br />

için çok mutluyuz” diyerek gazetecilere<br />

seslendi.<br />

Nobu ortakları toplantının ardından Nobu<br />

Istanbul’da gerçekleşen ve Türkiye’nin iş<br />

ve sanat çevresinden ünlü isimlerin davetli<br />

olduğu sake seremonisine katıldı.


96<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yeni mekan<br />

KIRPI VITES<br />

BÜYÜTTÜ<br />

YURT DIŞINA<br />

AÇILMAYI PLANLIYOR<br />

Üç yılda bir şube açarak büyüyen Kirpi, Galataport’tan<br />

sonra rotasını İzmir ve Aydın’a çevirdi. Kahvaltısıyla iddialı<br />

mekanın yatırım hedefinde yurt dışına açılmak da var!<br />

Kirpi-Lestat Gıda A.Ş. Marka Müdürü<br />

Aybike Taşkın<br />

Bundan yaklaşık üç ay önce<br />

Galataport’ta misafirleriyle<br />

buluştuklarını belirten Kirpi-<br />

Lestat Gıda A.Ş. Marka Müdürü<br />

Aybike Taşkın, genişlemelerine<br />

markanın kalitesine uyacak yerlerde<br />

devam etmek üzere İstinye Park<br />

AVM, Zorlu AVM, Haliç Port gibi ile<br />

görüşmeler yaptıklarını açıkladı.<br />

Galataport, Suadiye, Koşuyolu, Erenköy,<br />

Akasya AVM, Buyaka AVM olmak<br />

üzere İstanbul’un sevilen buluşma<br />

noktalarında <strong>hi</strong>zmet verdiklerini<br />

hatırlatan Taşkın, şu bilgileri verdi:<br />

“20 yıllık bir firmayız. Yurt dışından<br />

ve ülkemizin çeşitli şe<strong>hi</strong>rlerinden<br />

teklifler almaktan dolayı çok mutluyuz.<br />

İnce eleyip, sık dokuyoruz. Kalitemizi<br />

koruyarak büyümeyi amaçlıyoruz.<br />

Şimdiye kadar üç yılda bir gibi<br />

şube açarken vites büyüttük. Bize<br />

yakışacağına inandığımız her yerde<br />

misafirlerimizle buluşabiliriz. Çeşme ve<br />

Aydın çevresini de odağımıza aldık.”<br />

Yüksek standardıyla büyüyor<br />

Kirpi’nin tüm şubelerinde aynı yüksek<br />

standart ve kalite mevcut. Tüm<br />

şubelerinde raflardan tabağa kadar en<br />

ince detayına kadar standart koruma<br />

kontrolleri yürütülüyor. Fiyat, menü,<br />

dekorasyon tarzı gibi tüm unsurları<br />

standart tuttuklarını açıklayan Aybike<br />

Taşkın, “Kirpi’de <strong>hi</strong>zmet içi eğitim son<br />

derece önemlidir. Tüm şubelerimizdeki<br />

eğitimleri aynı anda veriyoruz” dedi.<br />

Taptaze, doğal lezzetler<br />

Kahvaltıların da vazgeçilmez mekanı olan<br />

mekan, iddiasını bol ve geniş çeşit, taptaze,<br />

doğal ve özenle seçilmiş ürünlerden alıyor.<br />

Halden gelen taze sebze ve meyveler<br />

kullanılıyor. “Paylaşmak güzeldir”<br />

sloganıyla müşterilerine paylaşımlı<br />

tabaklar sunan mekanda acuka, pişi,<br />

reçel ve börek çeşitleri gibi birçok ürün<br />

kendilerince imal ediliyor. Servisten<br />

hemen önce doğranıp, hazırlanan<br />

salatalar, pişirilen börekler taptaze servis<br />

ediliyor.<br />

Dokusu gereği feminen!<br />

Kadın gücünün ekonomiye katılmasına<br />

önem veren Kirpi’de kadın çalışanlar<br />

yönetim, mutfak, servis gibi tüm<br />

bölümlerde yer alıyor. “Markanın<br />

dokusu olarak kadın firmasıyız.<br />

Konseptimize feminen dokunuşlar<br />

hakim. Estetik bir ruhumuz var.<br />

Kadınlarla çalışmayı çok seviyoruz.<br />

Kadın kadına grupların çokça tercih<br />

ettiği, kendilerini rahat <strong>hi</strong>ssettikleri<br />

bir mekanız” diyen Aybike Taşkın; çok<br />

okuyan, çok gezen ve dolayısıyla çok<br />

öğrenen bir ekip olduklarını, kurum<br />

olarak çalışanlarını yurt dışına Roma,<br />

Barselona, Lübnan gibi gastronomisiyle<br />

öne çıkan şe<strong>hi</strong>rlerine götürdüklerini<br />

belirtti. Taşkın, uzun yıllardır<br />

kullandıkları “Kirpi Aşkına” sloganının<br />

işlerine duydukları büyük aşktan<br />

çıktığını sözlerine ekledi.


comfytextiles<br />

info@comfytex.com.tr


98<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yeni mekanlar<br />

Bodrum’un<br />

beş elementi<br />

aynı sofrada<br />

Gerçek İtalyan durağı<br />

Antique Pizzaria Ristorante<br />

İstanbul ve Bodrum gibi Türkiye'nin en önemli 2 lezzet<br />

rotasında, uzun yıllardır başarılı mekan işletmeleriyle<br />

tanınan Ta<strong>hi</strong>r Bulca, İstanbul'da "gourmet" lezzet<br />

arayanların bir asrı aşkın süredir ilk uğrak noktası olan<br />

tari<strong>hi</strong> Balık Pazarı'nda Antique Pizzaria Ristorante'de<br />

misafirlerini ağırlamaya başladı. Antique Pizzeria<br />

Ristorante, size İtalya dışında bulunması hemen hemen<br />

imkansız bir pizza lezzeti vaat ederken, vaadinin arkası boş<br />

değil: Mekanın menü danışmanlığını İtalyan Şef Romiti<br />

Simoe yürütürken; pizza için özel tasarlanmış taş fırında,<br />

geleneksel odun ateşiyle pişen pizzalar ise İtalyan Şef<br />

Marco Melluzzi'ye emanet edildi. Antique<br />

Pizzeria Ristorante'ye ev sa<strong>hi</strong>pliği yapan<br />

bina 3 katlı… İkinci ve üçüncü katlarda,<br />

son demlerini yaşadığımız soğuk havanın<br />

şömine ateşiyle kırılması keyifli oluyor<br />

ve mekan, havaların ısınmasıyla birlikte<br />

terasta servis vereceğini müjdeliyor.<br />

Mekanda mutlaka dikkatinizi çekecek<br />

olan koleksiyon objeleri arasında tablolar,<br />

biblolar, aralarında bir piyano da bulunan<br />

antika enstrümanlar, pikap, radyo gibi<br />

müzik çalarlar yer alıyor.<br />

Bodrum’un en itibarlı<br />

mekanlarından Bodrum Cafe<br />

Restoran, Karski Steak House gibi<br />

işletmelerin kurucu şefi olarak<br />

literatüre geçen Adnan Şen,<br />

aralıksız 43 yıldır <strong>hi</strong>zmet sağladığı<br />

yeme içme sektöründe çıtayı Pupa imzasıyla bir hayli yukarı taşıyor. Mutfağından<br />

içeriğine kadar “toprak ve denizden sofraya” anlayışıyla yerelden dünyaya açılan<br />

Yalıkavak Pupa Restoran’da öne çıkan lezzetlerin hepsi mekanın kendi ekim, üretim,<br />

kesim ve işleme tesislerinden tedarik ediliyor. Yerel damağın genetiğinden ödün<br />

vermeden, dünya mutfaklarıyla harmanlanan restoranda Bodrum’un ünlü şeflerinin<br />

danışmanlığında hazırlanan 4 özel menü et, balık, vejetaryen ve vegan beslenmeyi tercih<br />

edenler için şölene dönüşüyor. Kendi klasmanındaki restoranlardan istisnai bir şekilde<br />

ayrışan mekanın menüsündeki iki özel lezzetle önümüzdeki günlere imzasını atmaya<br />

hazırlanıyor. Et terci<strong>hi</strong>nde Karski, balık terci<strong>hi</strong>nde ise Omega 3 isimli iki benzersiz<br />

tabakla lezzette farklı ve gelişime açık damaklara <strong>hi</strong>tap eden restoran huzuru, lezzette<br />

kusursuzu arayanların yeni adresi olma iddiasını taşıyor.<br />

Köşebaşı’ndan Bodrum’da<br />

yazın vazgeçilmezi olacak<br />

iki adres!<br />

27 yıldır kalitesinden ve lezzetinden ödün<br />

vermeden gerçek kebap lezzetini, lezzet<br />

tutkunlarıyla buluşturan Köşebaşı, keyif<br />

dolu Bodrum akşamlarına iki şubesiyle eşlik<br />

ediyor. Adana ve Tarsus mutfak kültürünü,<br />

özüne bağlı kalarak menüsüne yansıtan<br />

Köşebaşı, Türkbükü şubesine bu sene Bitez’i<br />

de ekledi. Bodrum’un en gözde lokasyonları,<br />

Bitez ve Türkbükü’nde yerli ve yabancı lezzet<br />

tutkunlarını ağırlayan Köşebaşı, sezonu<br />

yeniliklerle karşılıyor. Tüm sene terası ve<br />

serin bahçesiyle Bitez’de ve yaz boyunca<br />

denize nazır iskelesiyle Türkbükü’nde<br />

misafirlerini ağırlayacak olan Köşebaşı, yeni<br />

sezonda kebap severlere Fuudy üzerinden<br />

paket servisi <strong>hi</strong>zmeti de sunuyor.<br />

Sus<strong>hi</strong> lezzetleri<br />

Address <strong>Hotel</strong> Istanbul’da<br />

Dünya çapında yoğun ilgi gören Asya mutfağının en popüler tatlarından biri olan Sus<strong>hi</strong>,<br />

Address <strong>Hotel</strong> Istanbul'un Sus<strong>hi</strong> şefinin orijinal sunumuyla keyifli anlarınıza eşlik<br />

ediyor. Baharat ve acının dengeli bir biçimde kullanıldığı, aromaların uyumundan doğan<br />

enfes bir lezzet olan Sus<strong>hi</strong> çeşitlerinden; kızarmış somon, krem peynir ve salatalıkla<br />

hazırlanan P<strong>hi</strong>ladelp<strong>hi</strong>a Maki, iç katmanında baharatlı mayonezle lezzetlendirilmiş Spicy<br />

Tuna Roll, Tobiko ile birlikte rulo üzerine ince avokado dilimleri ve üzerine baharatlı<br />

mayonez ile Unagi sos gezdirilerek servis edilen Dragon Roll ve ilk kez Sus<strong>hi</strong> yiyecekler<br />

için mükemmel bir seçenek olan yengeç, avokado, salatalık ve balık yumurtasıyla<br />

hazırlanan California Roll’u keyifle deneyimleyebilirsiniz.


100<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yeni mekanlar<br />

Boğaz’ın en yenisi<br />

Olea & The Bar<br />

İstanbul Boğazı’nın Avrupa kıyısında yer alan, iki<br />

köprüyü ve muhteşem yalıları kapsayan büyüleyici<br />

manzarasıyla nefes kesen Mandarin Oriental<br />

Bosphorus, Istanbul’da kapılarını açan Olea & The<br />

Bar, İtalyan mutfağının geleneksel lezzetlerini ve &<br />

The Bar’ın özlenen kokteyllerini İstanbul Boğazı’nın<br />

kalbinde bir araya getiriyor.<br />

Kazandırdığı başarılı mekanlarla yakından tanıdığımız Emre<br />

Ergani ve Mandarin Oriental <strong>Hotel</strong> Grubun İtalyan Bölge Executive<br />

Chef’i Fabio Brambilla’nın imzalarını taşıyan mekan, modern ve<br />

sofistike tasarımı, şık ambiyansı ve eşsiz manzarasının yanı sıra,<br />

özenle hazırlanmış menüsü, geniş kavı ve zengin kokteyl çeşitleri<br />

ile misafirlerine ayrıcalıklı bir yeme içme deneyimi sunuyor.<br />

Geleneksel İtalyan lezzetleri ve pişirme tekniklerini en şık şekilde<br />

misafirlerine sunan mekan, klasik İtalyan yemeklerinin yanı sıra<br />

‘Cibo di Famiglia’ olarak adlandırdığı orijinal aile reçetelerine<br />

dayalı ana yemek ve makarnaları ile farklılığını ortaya koyuyor.<br />

Brambilla, hazırladığı reçeteler ile misafirlerini Toscana’dan<br />

Sicilya’ya İtalya’nın tüm bölgeleri arasında bir lezzet yolculuğuna<br />

çıkarıyor. İtalyan ruhunu yansıtan limon şifon ve İtalyan yeşili<br />

renkleri ile tasarlanan Olea, kullanılan hazeran ve terracota gibi<br />

doğal malzemeler ile İstanbul Boğazı’nın kalbinde şık ve seçkin bir<br />

ambiyansta misafirlerini ağırlıyor. Restoran girişinde yer alan el<br />

yapımı şarap kavı ise Olea’nın simgesi.<br />

SIMONE<br />

Asmalımescit’te<br />

açıldı<br />

Ruz <strong>Hotel</strong>s’ in teras ve en üst<br />

katında restoran & bar olarak<br />

<strong>hi</strong>zmet veren SIMONE kapılarını<br />

açtı. RUZ <strong>Hotel</strong>s’ ın en üst katında eski İstanbul, Galata ve tari<strong>hi</strong> Pera<br />

bölgesine hakim manzarasıyla restoran&bar olarak <strong>hi</strong>zmet veren<br />

mekan, sizi inanılmaz gün batımı manzarasıyla büyülüyor. Konsept<br />

kurucuları Kemal Teksal, mutfağın da yönetimini üstlenen başarılı Şef<br />

Sinan Kızıklı ve ekibinin olduğu mekan kapılarını 12 ay boyunca her gün<br />

8.00’de açıyor ve 01.00’a dek <strong>hi</strong>zmet veriyor. Mekan, yiyecek ve kokteyl<br />

menüsü keyifli bir öğün ve kaliteli bir <strong>hi</strong>zmetle kendini mutlu etmek<br />

isteyen herkese, Akdeniz mutfağından en seçkin lezzetlerle <strong>hi</strong>tap<br />

ediyor. Şef Sinan Kızıklı ve ekibinin titiz çalışmaları sonucu mekanın<br />

yemek menüsü klasikleşen Akdeniz mutfağının dışında, farklı yorum ve<br />

sunumlarla misafirlerine özel bir deneyim yaşatıyor. Ruz <strong>Hotel</strong>s’in ev<br />

sa<strong>hi</strong>pliğinde enfes manzara ve yemekleri ve olağanüstü kokteylleri ile<br />

mekan <strong>hi</strong>zmet vermeye başladı.<br />

Carluccio’s, İstanbul Havalimanı’nda<br />

TUM çatısı altında Türk ve<br />

dünya mutfağından lezzetler<br />

sunan birbirinden farklı 90’ten<br />

fazla işletme bulunurken,<br />

son olarak İtalyan şef Antonio<br />

Carluccio’nun kendi adını<br />

taşıyan restoranı Carluccio’s<br />

<strong>hi</strong>zmete girdi. Carluccio’s, gün<br />

boyunca İtalyan mutfağının<br />

otantik lezzetlerini, restoran<br />

ve kafe <strong>hi</strong>zmeti ile yolcularla<br />

buluşturuyor.<br />

TUM Genel Müdürü Hüseyin<br />

Dönmez açılışla ilgili şöyle konuştu:<br />

“TUM olarak, yolculara uçuş öncesi<br />

ve sonrası benzersiz bir yeme &<br />

içme deneyimi sunarak 7/24 yolcu<br />

memnuniyetini hedefliyoruz. Yanı sıra<br />

İGA İstanbul Havalimanı’nı kullanan<br />

her milletten, farklı kültürlerden gelen<br />

binlerce kişiyi yolculuk memnuniyeti<br />

hedefiyle ağırlamak için restoranlarımızı<br />

çeşitlendiriyoruz. Bu bağlamda son<br />

olarak İtalyan mutfağının otantik<br />

lezzetlerini sunan Carluccio’s’u <strong>hi</strong>zmete açtık. TUM olarak, farklı<br />

markalar eşliğinde dünya lezzetlerini en büyük HUB olan İGA<br />

İstanbul Havalimanı’nda yolcularımızla buluşturmaya devam<br />

edeceğiz.”


102<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

dekorasyon röportaj<br />

SANEM BENIZ DURSUN<br />

"3-5 ART TABLOYLA SANAT OTELI<br />

OLAMAZSIN!"<br />

Girne Amerikan Üniversitesi mezunu. Resim sanatçısı aynı zamanda iç mimar. Kendini bildi bileli sanatla<br />

iç içe. Herkesin özenle bakıp anlamlandırmaya çalışacağı duvarlarda yer edinmek onu şanslı <strong>hi</strong>ssettiriyor.<br />

Tarzı, ruhu, amacı ve özgünlüğü olan her yerde çizgisini ölümsüzleştirmeyi benimsiyor. Modern mimariye<br />

ve dekorasyona samimiyetle yaklaşıyor. Çağdaş otelleri sanatına daha yakın buluyor...<br />

Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />

Türkiye'de ne kadar manasız ve ruhu<br />

olmayan şey yaparsan o kadar değer<br />

görüyor ve sanatçı oluyorsun."<br />

eleştirisini dile getiren Sanem Beniz Dursun,<br />

"İsmin 'arte' diye duvara astığın 3- 5 tablo<br />

seni sanat oteli yapmıyor. Bir eser ancak<br />

yapılmış olmak için yapılmadığında değer<br />

görmeye başlar." diyor.<br />

Benisita'nın kurucusu Ressam Sanem Beniz<br />

Dursun ile sanat otelleri özelinde resim<br />

sanatının algılanışını ve gelecek ideallerini<br />

konuştuk.<br />

Öncelikle sizi kısaca tanıyabilir<br />

miyiz? Sanat yolculuğunuz ne<br />

şekilde başladı? Resim sanatıyla<br />

nasıl tanıştınız?<br />

Doğma büyüme İzmirliyim. Fakat İstanbul-<br />

Kıbrıs-İzmir arası sürekli mekik dokuyorum.<br />

İç mimarım ve bol bol resim yapıyorum. Ve<br />

belki, ekstra birkaç aktivite daha. Kendimi<br />

bildim bileli sanatla iç içeyim. Sanat,<br />

yolculuktan öte, beni ben yapan bir kavram<br />

aslında. Annem ve babam grafiker, belki<br />

genlerden gelen bir şeydi. Belki de, çok<br />

maneviyatçı olmamın veya düşünce yapımın<br />

uçsuzluğundandı.<br />

Küçüklükten beri farklı ve değişik şeyler<br />

ortaya koyma <strong>hi</strong>ssi hep kafamın içindeydi.<br />

Beni tanıyan herkes de bunu bilir ve<br />

söyler, değişik bir çocukmuşum. Bu<br />

yüzden yönlenmiş olabilirim. Ama dediğim<br />

gibi kendimi bildim bileli hep bir şeyler<br />

üretmek, çizmek ve tasarlamak üzerine oldu<br />

uğraşlarım.<br />

Perdelerden elbise tasarlayıp çizerdim. Yatak<br />

örtülerinden mesela. Kitaplardaki resimleri<br />

bakarak çizerdim. Çamuru, bir şeylere şekil<br />

vermek için kullanırdım, bunları net olarak<br />

hatırlıyorum. Kısacası, ‘sanat’ ile birlikte<br />

büyüdüm. Tüm adımlarımı ve düşüncelerimi<br />

tasarlamak, yeniden şekil vermek adına<br />

kurguladım. Ve bu normal hayat akışım<br />

içinde geçerli oldu zamanla. İnsanlar<br />

arasından sıyrılabiliyordum. Sanırım günden<br />

güne kafamın içini de yeniden tasarlıyordum.<br />

Beni ben yapan şeydi, sanat. Beni daha insani<br />

kılan şeydi. Çünkü bu sayede ruhumu asla<br />

kaybetmedim. Hissiyatım, hep önceliğim<br />

oldu.<br />

Resimlerinizi nasıl tarif edersiniz?<br />

Ne tür duygularla çiziyor, nelerden<br />

ilham alıyorsunuz?<br />

Ben sürekli sürreal çalışırdım. Demek<br />

istediğim, bir ağacı, ağaç gibi çizmem. Oranorantı<br />

farklıdır bende. Eğitimim süresince<br />

sadece teknik çalıştım. Onun dışında bugüne<br />

kadar yaptığım her şey gerçek üstüydü.<br />

Klasiği modernleştiririm fakat bu gerçek üstü<br />

olur. Her sanat eseri gibi, herkesin yorumu<br />

ve bakışı farklı olur. Belki bir tık daha fazla..<br />

Çünkü düz olması gereken bir çizgi bende<br />

her zaman zigzag gider. Bunun sebebi de,<br />

kendimden esinleniyor olmam.<br />

Hayatımın ve akışın bana <strong>hi</strong>ssettirdiği<br />

şeylerin duygu değişimleriydi yansıttıklarım.<br />

En iyi kendimi bilebilirdim ve en iyi kendi<br />

içimdeki <strong>hi</strong>sleri yansıtabilirdim. Belki daha<br />

soft çizimlerle masumiyetimi belki daha<br />

sert çizimleri öfkemi temsil edecek şekilde<br />

ifade ettim. Mesela bir deniz çizeceksem,<br />

duygularımın beni yönlendirmesiyle fırçam<br />

haraket ederdi. Denizi yerde değil, gökte<br />

çizebilirdim, bu tamamen <strong>hi</strong>ssiyatımdı.<br />

Kafamızın içinde yaşadığımız duygu<br />

durum geçişlerini kontrol edip kendimizi<br />

izleyebilmemiz önemliydi benim için. Krizi<br />

fırsata çevirmek gibi. Vermek istediğim<br />

mesaj tam olarak belli olmaz benim. Ben<br />

kendimi ve <strong>hi</strong>slerimi yansıtmaya çalışırım.<br />

Fakat sizin görüp <strong>hi</strong>ssettiğinizdir anlattığım.<br />

Size <strong>hi</strong>ssettirdiğim duygudur. Aslında<br />

kendimi size indirgerken, sizlere de kendinizi<br />

görmeniz gereken renkli bir boyut ve bakışa<br />

çekiyor olmamdı asıl mesaj.<br />

Konaklama türleri içinde sanat<br />

otellerinin sayıları hızla artıyor.<br />

İçinde sanat eseri barındıranlar ve<br />

sanatçıların/tasarımcıların elinin<br />

değdiği oteller olmak üzere iki<br />

şekilde sınıflandırabileceğimiz<br />

bu işletmelerde çalışmalarınızı<br />

görmek ister misiniz?<br />

Tasarımcıların özenle planlayıp yürüttükleri<br />

projeler daima daha manidar olur. Hele ki


104<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

dekorasyon röportaj<br />

sanat oteli olarak bir sınıfa tabi tutuluyorken.<br />

Hissiyat kokuyor demektir bu. Ve bu kavram<br />

adı altında geçen tüm mekanlarda var<br />

olmak isterim. Hatta bu beni onore eder.<br />

Herkesin özenle bakıp anlamlandımaya<br />

çalışacağı duvarlarda yer edinmek, şanslı<br />

olduğumu <strong>hi</strong>ssettirir. Tarz olarak daha<br />

modern ve fütüristik bir ilerleyiş olduğu için,<br />

modern bir mimariye ve dekora daha iyi<br />

ayak uydurabilirim sanırım, tabii yine de bu<br />

göreceli.<br />

Ülkemizde resim sanatı sizce ne<br />

durumda? Türkiye’deki oteller<br />

özelinde de görüşlerinizi merak<br />

ediyorum. Gözlemleme fırsatınız<br />

olduysa, otellerin resim sanatını<br />

değerlendiriş şekline yorumunuz<br />

ne olur?<br />

Bu konu tartışmaya açık olabilir. Fakat<br />

düşüncemin daha onay verdiği şey ise,<br />

ülkemizde sanatçıların çoğunun açlık<br />

sanatçısı olduğunu düşünüyorum. Bu<br />

benim için üzücü bir durum. Tabirim<br />

yanlış anlaşılmasın, mecazen abartarak<br />

belirtiyorum bunu.<br />

Sonuç olarak sanat kırıntısı olmasa hala<br />

bu kelime altında insanlar ilerlemez. Belki<br />

birçok şey olmaz. Ama dediğim gibi kırıntı. Ve<br />

kırıntılarla yetinmek insanları üzer. Üzülerek<br />

söylüyorum ki, bir çizgin varsa ve özgünsen<br />

çok fazla benimsenmiyorsun. Bu, kişiden<br />

kişiye değişiyor da olabilir. Fakat bana<br />

göre, ülkemizde ne kadar manasız ve ruhu<br />

olmayan şey yaparsan o kadar değer görüyor<br />

ve sanatçı oluyorsun. Yani kısaca Türkiye'de<br />

çoğu işte de olduğu gibi sanat kavramında<br />

da, otele veya restorana arte, art gibi isimler<br />

verip birkaç tablo koyup, dekoruna gerekli<br />

değer ve özeni göstermiyorsan olmaz.<br />

Sadece ismin art diye, sanatı yansıttığını<br />

savunamayız. Bu şekilde olan tüm işler bana<br />

göre yanlış. Yapmak için yapıldığında bir ruhu<br />

olmadığı için, o havayı yakalayamıyorsun.<br />

Koyduğun tablo veya duvara çizdiğin<br />

resim senin koltuk, sehpalarınınn tarzıyla<br />

uymuyorsa ve bütünlük sağlayamıyorsa<br />

benim gözüm yorulur. Zıt tarzlar da olur<br />

tabii ki, kırmızı ve yeşil örneği gibi ama orada<br />

yine bir nüans vardır. Her duvara her tabloyu<br />

asmamalısın.<br />

Örnek veriyorum, ateş tuğlası bir duvara<br />

kırmızı turuncu tarzı karışık bir resim<br />

asamazsın. Duvar onu yutar. Sadece ismin<br />

arte diye duvara koyduğun 3- 5 tablo seni<br />

sanat oteli yapmıyor. Bir eser ancak yapılmış<br />

olmak için yapılmadığında değer görmeye<br />

başlar.<br />

Resim sanatınız ile Türkiye veya<br />

dünyada hangi otelin duvarlarını<br />

süslemek ve çalışmalarınızı<br />

ölümsüzleştirmek isterdiniz?<br />

Bununla ilgili kalkıp burası bana uygun<br />

burası bana değil gibi bir belirtme yapamam.<br />

Sırıtmayacak her duvarda yer alabilirim. Tarzı<br />

olan, özgün, ruhunu ve amacını yansıtan her<br />

yerde çizgimi ölümsüzleştirmek isterim. Tabii<br />

ki tarz olarak biraz daha modernize edilmiş,<br />

belki daha çağdaş oteller bana daha uygun<br />

olacaktır. Mesela, Chao <strong>Hotel</strong>/ Beijing Çin.<br />

Düşünce yapısı iyi yaşam etrafinda<br />

şekilleniyor. Felsefelerini sadece sözlü ifade<br />

ile sınırlandırmayan otelin ürettiği duvarlarını<br />

ve kattığı degerler de bu felsefeyi destekliyor.<br />

Eğitimim aşamasındayken araştırmıştım,<br />

otel içinde yer alan sanat merkezindeki<br />

atölyeler sayesinde sanatçı ve müzisyenlerle<br />

iş birlikleri yapılıyor ve ziyaretçilere sanat<br />

dolu deneyimler sunuluyor.<br />

Waldorf Astoria'ların her birinde farklı<br />

bir tarz ve konsept var. Miami, Maldivler,<br />

Bangkok, Beverly Hills gibi birçok farklı<br />

şekillerde görebiliriz. Tarzları ve kullandıkları<br />

resimlerle her şekilde yansıtmışlar. Bayağı<br />

eskiye dayanan bir tari<strong>hi</strong> ve farklı lekillerde<br />

gösterdikleri şık bir tarzları var. Yaklaşımları<br />

hep aynı fakat konsept olarak farklı olanaklar<br />

sunuyorlar.<br />

Türkiye olarak baz alırsam, Antakya'daki The<br />

Museum <strong>Hotel</strong> önemli yerlerden biri. Fakat<br />

bana göre Türkiye'de resmi ve getirilerini<br />

tam manasıyla kullanmıyorlar. Gerek<br />

duyulmuyor. Hal böyle olunca da resim<br />

sanatı eksik kalıyor.<br />

Tekrar belirtiyorum, bana göre düşünce ve<br />

tarzın bir bütünlük sağlaması önemli. Yoksa<br />

her esere ve projeye saygım sonsuz.<br />

Resim sanatında gelecek hedefiniz<br />

nedir?<br />

Benim farklı bakış açılarım var. Bir şeyi iki,<br />

üç yoldan değil belki beş yoldan düşünüp<br />

kurgularım. Resim veya direkt sanat olarak<br />

bakarsak, hep var olmak isterim. Çünkü<br />

düşünülmemiş olan beşinci yol benimdir.<br />

Bunu bu şekilde de yapabiliriz diyen kişi<br />

olarak sürekli var olmak isterim. Evet böyle<br />

yapılabilir ama bir de bu şekli var. Tabii<br />

ki her yerde ve daimi olabilir miyim bu<br />

tartışılır. Sadece temennim, düşüncelerimin<br />

harcanmayacağı yerlerde varlığım sürsün<br />

istiyorum. Zaten resim olmasa, müzik<br />

ile, müzik olmasa mimari ile bir şekilde<br />

düşüncelerim ve benliğim var olacak.<br />

Ressam olmanızın yanında, ilginiz<br />

ve çalışmalarınız olan bir sanat dalı<br />

var mı?<br />

Ben sanatın aslında tamamı gibiyim.<br />

Bunu, hepsinde mükemmelim anlamında<br />

söylemiyorum. Mükemmel heykeller<br />

yapmıyorum ama kil ve alçıyla aram iyidir.<br />

Müzikle de ilgileniyorum. Yıllarca tiyatro da<br />

oynadım. Tabii öyle bilindik müzikaller veya<br />

oyunlar değil. Ama sahne tozunu bilirim<br />

hatta çok da severim. Devam edemememin<br />

sebebi, kariyerime odaklanıp mimariyi<br />

seçmemdi. Meslek icabı zaten tamamen bu<br />

kavramın içindeyim. Mesleğimi de severek<br />

yapıyorum. Ofiste oturup sadece çizimle<br />

de ilgilenmiyorum. Ben sahadayımdır<br />

genelde. Tozu toprağı severim. Sonrasında<br />

içini anlamlandırmak ayrı bir hazdır.<br />

Anlayacağınız, kabadan bütüne. Hem<br />

somut hem soyut anlamda, sanatın ve<br />

sanat dallarının ta içindeyim. Belki kendi<br />

halimdeyim ama içeride, derinlerdeyim.


106<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

horeca teknolojileri<br />

CoolAer HASSAS KONTROLLÜ<br />

KLIMALARDA IHRACATI 2’YE KATLADI<br />

Elektronik sistemlerin gün geçtikçe hassaslaşması üzerine, Hassas Kontrollü Klimalara olan<br />

talep her geçen gün artıyor. Canovate Group şirketlerinden CoolAer İklimlendirme Sistemleri<br />

A.Ş., yılın ilk yarısında Hassas Kontrollü Klimalardaki ihracatını bir önceki yıla oranla 2’ye katladı.<br />

CoolAer Hassas Kontrollü klimalar,<br />

başta Hollanda, Yunanistan gibi Avrupa<br />

ülkelerine, Paraguay, Meksika da<strong>hi</strong>l<br />

Amerika kıtasına, Körfez ülkelerine ve Türki<br />

Cumhuriyetlerine ihraç edilmeye devam<br />

ediyor. Otomotiv, kimya, ilaç, tekstil gibi,<br />

sektör bağımsız hassas iklimlendirme ve<br />

nem kontrolü istenen her alanda kullanılıyor.<br />

Örnek vermek gerekirse, veri merkezleri,<br />

mü<strong>hi</strong>mmat depoları, bilgisayar odaları, pano<br />

odaları, radar odaları, UPS odaları (Kesintisiz<br />

Güç Kaynağı), batarya odaları, trafo odaları,<br />

test ve deney odaları, laboratuvarlar ihtiyaç<br />

duyuyor.<br />

Pazar potansiyeli yüksek<br />

Hassas Kontrollü Klima ailesini, günümüz<br />

koşullarında kullanıcı ihtiyaçlarını göz<br />

önüne alarak geliştirdiklerini kaydeden<br />

CoolAer İklimlendirme Sistemleri A.Ş. Satış<br />

ve Pazarlama Müdürü Alper Zülkaroğlu,<br />

şunları söyledi: “Hassas Kontrollü<br />

Klimalar, sıcaklık ve nem kontrolünün,<br />

gerekli olduğu uygulamalarda kullanılan<br />

endüstriyel tip yüksek verimli ve hassas<br />

iklimlendirme yapan cihazıdır. Yılda 365<br />

gün ve 24 saat çalışma esasına göre<br />

tasarlanan hassas kontrollü klima cihazları,<br />

gerekli sıcaklık, nem ve ortamdaki tozun<br />

filtrasyonunu sağlayarak, elektronik<br />

ekipmanın çalışma ömrünü ve verimliliğini<br />

üst düzeye çıkarmaktadır. CoolAer<br />

firması olarak, hassas klima ailesini<br />

geliştirirken, günümüz koşullarında kullanıcı<br />

ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak<br />

ürünü geliştirdik. Ürünlerimiz, günümüzün<br />

tüm ihtiyaçlarına cevap verebilen modern,<br />

verimli, estetik ve dayanıklıdır. Kullanım<br />

ve satış sonrasında kullanıcıya ve teknik<br />

ekiplerin işini kolaylaştıran birçok özelliği<br />

de bulunuyor, örneğin tüm komponentlere<br />

önden ulaşılırken, rahatlıkla müdahale<br />

edilebiliyor. Kısaca, ürünün yaptığı iş ve<br />

kullanım alanlarını göz önüne aldığımızda,<br />

pazar potansiyeli oldukça fazladır. Yurt<br />

içinde ağırlıklı olarak, veri merkezleri,<br />

tekstil fabrikaları, kimya ve ilaç fabrikaları<br />

ve otomotiv sektörü bu sistemleri yoğun<br />

olarak kullanmaktadır. Nitekim bu cihazların<br />

kullanım alanı çok geniş olduğu için<br />

neredeyse her sektörden talep gelmektedir.”<br />

diye konuştu.<br />

Enerji verimliliği ve inovatif<br />

yaklaşımlar ön plana çıkıyor<br />

Üründe enerji verimliliği ve inovatif<br />

yaklaşımların ön planda olduğunun altını<br />

çizen Zülkaroğlu, şunları anlattı: “Ürün genel<br />

olarak DX gazlı (direkt genleşmeli) ve su bazlı<br />

sistemler olarak, 2 ana kategoriye ayrılıyor.<br />

Enerji verimliliğinin giderek ön plana<br />

çıkması ve inovatif yaklaşımların artmasıyla<br />

Freecooling (serbest soğutma), hybrid,<br />

indirekt freecooling özellikli Hassas Kontrollü<br />

klimalarda, Ar-Ge çalışmaları sonucunda<br />

yeni bir model olarak ortaya çıkmıştır. Dünya<br />

genelinde enerji tüketimlerinin gün geçtikçe<br />

artması, çok geniş bir kullanım alanına<br />

sa<strong>hi</strong>p olduğu için sürekli yenilenen taleplerle<br />

karşılaşılması, Hassas Kontrollü klima ailesi<br />

üzerinde devamlı olarak Ar-Ge çalışmalarının<br />

sürmesini sağlamaktadır. CoolAer olarak,<br />

Hassas Kontrollü Klima ailesinde yurt<br />

içi pazarda lider olarak yolumuza devam<br />

ederken, dünya pazarlarındaki konumumuzu<br />

güçlendiriyoruz.” şeklinde konuştu.


108<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

horeca teknolojileri<br />

İLYAS GAZI<br />

“EEC, TEKNIK KABILIYETINE VE BILGISINE<br />

GÜVENDIĞIMIZ BIR PARTNERIMIZ”<br />

1876’dan bu yana tüm dünyada yapıştırıcı<br />

teknolojileri, kozmetik, çamaşır ve ev<br />

bakım iş alanlarında faaliyet gösteren<br />

Henkel, Türkiye'deki ilk tesisini 1963 yılında<br />

hayata geçirmesinin ardından Türk Henkel<br />

ismini aldı. GEBKİM’deki 35 dönüm arazide<br />

20 bin metrekare kapalı alana sa<strong>hi</strong>p tesisinde<br />

üretim faaliyetlerini sürdüren firmanın<br />

Henkel Anatolia tesislerinde tercih ettikleri<br />

Yangın Algılama ve Alarm, Kartlı Geçiş, CCTV,<br />

Acil Anons ve Seslendirme Sistemleri ile ilgili<br />

değerlendirmelerini Mühendislik ve Bakım<br />

Müdürü İlyas Gazi paylaştı.<br />

Acil durumlarda etkili sonuçlar<br />

EEC'nin, Henkel Anatolia tesislerinde<br />

kurduğu sistemlerin acil durumlarda çok<br />

etkili sonuçlar verdiğini belirten İlyas Gazi,<br />

şunları söyledi: “Yangın algılama ve alarm<br />

sistemimizin her an aktif ve çalışır durumda<br />

olduğuna dair bazı olaylar yaşadık. Bunlar<br />

küçük çaplı, üretimin doğası kaynaklı çıkan<br />

buhar veya dumanı algılaması gibi gerçek<br />

yangın olmayan olaylardı. Ancak sistemin<br />

yanlış alarm vermemesi ne kadar doğru<br />

bir tercih yaptığımızı görmek açısından<br />

faydalı oldu. Gerçek olaylar oluştuğunda<br />

bizi doğru bilgilendirmesinden memnunuz.<br />

EEC'nin fabrikamızda kurduğu sistemler acil<br />

durumlarda her zaman faydasını gösteriyor.<br />

Yangın algılama sistemi neye karşılık geliyor<br />

dediğiniz zaman birçok şey söylenebilir ama<br />

işimizin sigortası gibi diyebiliriz. Son kullanıcı<br />

gözüyle baktığımda teknik faydalarından çok<br />

psikolojik faydalarını sayabilirim”.<br />

“Güvenlik çok iyi yönetiliyor”<br />

CCTV sisteminin sahadaki çalışmaları<br />

yakından takip edebilmelerinde kolaylık<br />

sağladığını paylaşarak sözlerini sürdüren<br />

Gazi şöyle devam etti: “180 kameralı CCTV<br />

sistemimizle tesisin her yerini 7/24 izliyor<br />

ve olay takibi yapıyoruz. Sistemler doğru<br />

çalışıyor mu, sistemleri nasıl iyileştirebiliriz,<br />

kazaların önüne nasıl geçebiliriz gibi<br />

kontroller sağlıyoruz.”<br />

Kartlı geçiş sisteminde tanımlı erişim<br />

seviyelerinin olduğunu ve güvenliğin çok<br />

iyi yönetildiğine dikkat çeken Gazi, şunları<br />

söyledi: “Ziyaretçiler kartlarıyla sadece belli<br />

bölgelere girebiliyor, çalışanlar IT bölümüne<br />

ancak bir güvenlik görevlisi ile girebiliyor.<br />

Bunun gibi bizi koruyan kurallarımız var.<br />

Buraya gelen kimsenin kötü niyetli olduğunu<br />

düşünmüyoruz, ancak tedbirli olmanın<br />

her zaman güvende kalmak adına gerekli<br />

olduğunu düşünüyoruz. Bu sistem sayesinde<br />

güvenlik çok iyi yönetiliyor.”<br />

Acil anons sistemlerinin güven verdiğine<br />

de değinen Gazi, “Haftada bir gün duman<br />

verip veya butona basıp sistemi tetikliyoruz.<br />

Sahamızı da test yapılacağına dair acil anons<br />

sistemi üzerinden uyarıyoruz. Yaptığımız bu<br />

testlerle bir ani haberleşme aracı olan bu<br />

sistemin gerektiğinde çalışacağından eminiz.<br />

Acil anons sistemi testler esnasında ciddi<br />

kolaylık sağlıyor” dedi.<br />

“Çözüm ortağı konusunda çok<br />

hassasız”<br />

İlyas Gazi sistemlere verdikleri önemi ise şu<br />

sözleriyle aktardı: “Henkel global bir firma ve<br />

standartları var. Burada en önemli nokta, risk<br />

analizlerinin doğru şekilde lokasyon lokasyon<br />

makine makine yapılmasıdır. Biz nihayetinde<br />

enerji kullanan bir fabrikayız ve bir kimya<br />

fabrikasıyız. Erken algılama da buradaki mal<br />

ve canınıza zarar gelmemesi için en önemli<br />

noktalardan birisi, dolayısıyla bizler de erken<br />

algılamayı sağlayacak bu sistemleri ayakta<br />

tutmaya önemle çalışıyoruz.”<br />

Çözüm ortağı seçimlerinde hassas<br />

olduklarını vurgulayan İlyas Gazi; “EEC ile<br />

olan çalışma şeklimizi bir partnerlik olarak<br />

görüyoruz. Çünkü yangın algılama, acil<br />

anons veya kartlı geçiş gibi hepsi uzmanlık<br />

gerektiren alanların her biri için bir teknisyen<br />

istihdam etmek mümkün olmadığından,<br />

teknik kabiliyetlerine ve teknik bilgisine<br />

kesinlikle tamamen güvenebileceğimiz<br />

bir firma ile çalışmak isteriz. Orijinal<br />

sistemin kurucusu ve bunu en iyi bilen<br />

firma olduğundan EEC ile her yıl protokol<br />

ile yenilenen bir sözleşme imzalamış<br />

bulunmaktayız” dedi.


110<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

horeca teknolojileri<br />

Çukurova<br />

Smart<br />

eğitimlerine<br />

devam!<br />

Çukurova Isı Bilgi İşlem ve Veri Sorumlusu Tuba Vardan ve Satış Sonrası<br />

Hizmetler Müdürü Şener Özülkü tarafından Çukurova Isı Gebze fabrikasında<br />

verilen uygulamalı eğitimlerde; müşteri bilgilerine, müşteriye ait servis<br />

geçmişine, garanti sürelerine, ürün ve yedek parça bilgilerine erişim,<br />

beş adımda arıza formu doldurulması ve garanti takibi yapılması, bayi içi<br />

mesajlaşma, anket ve raporlama konuları hakkında bilgiler paylaşıldı.<br />

“Çukurova Smart yazılımı ile yetkili servislerimize mobil destek sağlayarak,<br />

müşterilerimize kesintisiz <strong>hi</strong>zmet sunmayı hedefliyoruz” diyen Tuba Vardan,<br />

modern bilişim teknolojilerinin gereksinimlerini karşılamak üzere dizayn<br />

edilen ve kullanıcı dostu bir ara yüze sa<strong>hi</strong>p olan “Çukurova Smart” programına,<br />

servis.cukurovaisi.com adresi üzerinden; masaüstü bilgisayar veya<br />

laptoplardan erişim sağlanabileceği gibi mobil uygulaması ile internetin olduğu<br />

herhangi bir yerden tablet ve akıllı telefon gibi mobil cihazlardan da erişim<br />

sağlanabileceğini açıkladı.<br />

Bodrum'un prestijli oteli<br />

de, “Üntes” dedi<br />

Curio Collection by Hilton The BO Vue Otel, havalandırma<br />

terci<strong>hi</strong>ni Üntes’ten yana kullandı. Bodrum’un gözde otelleri<br />

arasında olması beklenen The BO Vue Otel Bodrum<br />

Gümüşlük'te Curio Collection by Hilton kalitesi ile üst klasman<br />

<strong>hi</strong>zmet vermeye hazırlanıyor. 150 metrelik büyüleyici bir sa<strong>hi</strong>le<br />

sa<strong>hi</strong>p olan otelde tümü deniz manzaralı 180 yatak kapasiteli<br />

85 oda bulunuyor. Dünya standartlarındaki spa <strong>hi</strong>zmeti ve<br />

dünya mutfakları ile müşterilerine eşsiz bir deneyim sunmaya<br />

hazırlanan prestijli proje, havalandırma terci<strong>hi</strong>ni Üntes’ten yana<br />

kullandı. Proje kapsamında Üntes, 4.000-20.000 m3/h hava<br />

debisi aralığındaki, Eurovent sertifikalı Klima Santralleri, Havuz<br />

Nem Alma Üniteleri ve Çatı Tipi Aspiratörleri ile yerini aldı.<br />

Form, 2021’in<br />

En Başarılı İş Ortağı<br />

seçildi<br />

Form Endüstri Tesisleri, Alman menşeili Lamilux<br />

firması tarafından 2021 yılının en başarılı iş ortağı<br />

seçildi. Duman tahliye, doğal havalandırma, doğal<br />

aydınlatma ve çatı ışıklık sistemlerinde Lamilux<br />

markasının Türkiye distribütörü olan Form,<br />

başarılı satış grafiğiyle bu ödüle layık görüldü.<br />

Düz çatı alanında onlarca yıllık bir tecrübeye sa<strong>hi</strong>p Alman<br />

Lamilux, AR-GE’ye verdiği değer ile ürünlerini geliştirmeye<br />

ve müşterilerinin gereksinimlerine özel hale getirmeye<br />

devam ediyor. Form Endüstri Tesisleri’nin satışa sunduğu<br />

Lamilux Çatı Işıklık Sistemleri ve Duman Tahliye Kapakları,<br />

çevreye duyarlı ve inovatif ürün özellikleri ile yapı sektörüne<br />

yenilik getiriyor. Çatı bağlantısında bir kasadan ve üstü akrilik<br />

cam parçadan oluşan bu kapaklar, SUN Pro teknolojisi ile<br />

güneşin zararlı ışınlarının etkisini engelliyor. Işıklık sistemi<br />

fonksiyonuna da sa<strong>hi</strong>p olan ürün, kullanıldığı mekanlarda<br />

doğal aydınlatma sağlıyor. Çevre dostu yapısıyla işletmelerin<br />

enerji harcamalarını minimuma indirmeye yardımcı oluyor.<br />

15. yılında sektör devleriyle<br />

5 kat daha büyük alana taşınıyor<br />

Solar sektöründe “Ülkemizin Güneşin Merkezi” haline getirmek<br />

amacıyla 15 yıl önce yola çıkan Uluslararası SolarEX İstanbul<br />

Güneş Enerjisi ve Teknolojileri Fuarı, rekor sayıya ulaşan katılımcı<br />

ve ziyaretçisiyle güçlü bir arena olmaya devam ediyor. Bu yıl 5<br />

kıtada 97 ülkeyi ağırlayan fuar, yüzde 28’i yabancı olmak üzere<br />

toplam 35 bine yakın ziyaretçiye kapılarını açtı. 6-8 Nisan 2023<br />

tarihlerinde, İstanbul Fuar Merkezi bünyesindeki 40 bin metrekare<br />

alanda “Birlikte Büyüyoruz” sloganıyla katılımcı ve ziyaretçisiyle<br />

buluşmaya hazırlanan fuar, “Ülkemizin Güneşin Merkezi”<br />

olması yolunda önemli adımlar atarak, dünya markası firmaların<br />

katılımıyla sektördeki son teknoloji ürünlerinin görücüye<br />

çıktığı ticari bir platform olma özelliği taşıyor. Dünya genelinde<br />

Uluslararası birçok STK ve kuruluşla işbirliği yapan etkinlik, eş<br />

zamanlı konferans oturumlarını simultane tercüme eşliğinde canlı<br />

yayın altyapısıyla gerçekleştirerek yatırımcılara dünya genelinde<br />

pazardaki son gelişmeler ve finansmana dair tüm sorunlarına<br />

yanıt almalarına olanak sağlıyor.


Daikin Türkiye,<br />

İSO 500’de 41 basamak<br />

birden yükseldi<br />

Artık 5 yıl garantili<br />

98 yıllık köklü geçmişi ve geniş ürün gamı ile dünya iklimlendirme<br />

sektörüne liderlik eden Daikin, Türkiye’nin 500 büyük dev şirketi<br />

sıralamasında 2021 yılı itibarıyla 111’inci sıraya yerleşerek istikrarlı<br />

büyümesini sürdüreceğinin sinyallerini vermiş oldu. Sonuçları<br />

değerlendiren Daikin Türkiye CEO’su Hasan Önder şunları söyledi:<br />

“Daikin olarak bizler AR-GE çalışmalarımıza büyük önem veriyoruz. Bu<br />

anlamda sektörümüzde birçok ilke de imza atmanın gururunu yaşıyoruz.<br />

Enerji verimliliği, karbon ayak izi gibi konular kullanıcıların satın alma<br />

kararlarında öne çıkan başlıklardan olmaya başladı. Biz de bu amaçla<br />

kendimize 2050 yılına kadar net sıfır karbon ayak izi hedefi belirledik.<br />

Bu doğrultuda üretmeye, gelişmeye devam ediyoruz. 2011 yılında Daikin<br />

olarak Türkiye’de faaliyet göstermeye başladık. 2011’den bu yana 27 kat<br />

büyüme gösterdik. Bu güçlü motivasyonla daha uzun yıllar markamıza ve<br />

ülke ekonomisine katkı sağlamaya devam edeceğiz. Bu motivasyonla da<br />

hız kesmeden çalışmalarımıza devam ediyoruz.”<br />

Elektraweb’e ödül<br />

Turizm sektörünün en güçlü çözüm<br />

ortaklarından Talya Bilişim, başarısını<br />

ödüllerle taçlandırmaya devam<br />

ediyor. Bu yıl on ikincisi düzenlenen<br />

QM Quality Management Tourism<br />

Awards’da Elektraweb yine “Türkiye’nin<br />

En İyi Yönetilen Otel Yönetim Yazılımı”<br />

seçildi. Yurtdışına teknoloji ihraç eder<br />

konumda olmaktan büyük mutluluk<br />

duyduklarını belirten Talya Bilişim<br />

CEO’su Kemal Oral, “Elektraweb’i<br />

kullanan otel sayısı 1700’e ulaştı.<br />

Toplamda dünya genelinde 23 ülkeden otellere teknoloji ihraç ediyoruz.<br />

Son olarak ABD ve Pakistan pazarına girmiş durumdayız. Ülkemizdeki<br />

ve dünyadaki büyük otel zincirlerinin yoğun ilgisini görüyoruz. Özellikle<br />

son zamanlarda yüksek teknolojiye önem veren ve ultra lüks konseptte<br />

çalışan oteller Elektraweb’i tercih etmeye başladı. Çünkü Elektraweb ile<br />

misafir memnuniyetinde yüksek bir artış sağlıyoruz. Hillside Beach Club<br />

ve Cullinan Golf Resort’u bunlara örnek gösterebiliriz. Ayrıca turizm ve<br />

bilişim alanında çalışmak isteyen gençleri de destekliyor, bünyemizde staj<br />

imkanı sağlıyoruz” dedi. Talya Bilişim, Elektraweb markasıyla bu yıl ile<br />

birlikte 3 yıldır arka arkaya aynı ödüle layık görülmüştü.<br />

Form MHI Klima Sistemleri, sıcak havaların etkisini<br />

<strong>hi</strong>ssettirmeye başlamasıyla birlikte sağlıklı ve verimli<br />

iklimlendirme ihtiyacı duyanları Mitsubis<strong>hi</strong> Heavy klimalarda<br />

başlattığı yaz kampanyası ile serinletecek. Mitsubis<strong>hi</strong> Heavy’nin<br />

yeni kampanyası ile monosplit duvar tipi klimaların garanti<br />

süresi 3 yıldan 5 yıla uzatıldı. 1 Haziran <strong>2022</strong>’den itibaren montajı<br />

yapılacak monosplit (Trend, Premium, Diamond ve Diamond<br />

Eco serisi) klimalarda geçerli olan bu cazip fırsat sayesinde<br />

kullanıcılar; konforlu havaya 5 yıl garantili sa<strong>hi</strong>p olacak. Üstün<br />

Japon teknolojisiyle donatılan yeni nesil Mitsubis<strong>hi</strong> Heavy<br />

klimalar, yüksek enerji verimliliği ve R32 soğutucu akışkan<br />

sayesinde R410A gazlı muadiline göre yüzde 19 daha az elektrik<br />

harcarken doğayı da koruyor. Sadece Form-Mitsubis<strong>hi</strong> konsept<br />

mağazalarında satışa sunulan R32’li Mitsubis<strong>hi</strong> Heavy klimalar,<br />

ayrıca üstün filtrasyon ve kendi kendini temizleme özellikleriyle<br />

de ortam havasını <strong>hi</strong>jyenik ve taze tutarak sağlığınızın<br />

korunmasına katkıda bulunuyor.<br />

Enerji sarfiyatındaki<br />

payı yüzde 20<br />

Sürdürülebilirliği<br />

uzun vadeli değer<br />

yaratma süreci olarak<br />

gördüklerini ifade eden<br />

Masdaf Genel Müdürü<br />

Vahdettin Yırtmaç,<br />

her yıl 5 Haziran’da<br />

kutlanan Dünya Çevre<br />

Günü kapsamında<br />

açıklamalarda bulundu:<br />

“Pompa sektörünün<br />

öncü markası Masdaf olarak çözüm ortağı olduğumuz projelere<br />

enerji kaynaklarını verimli kullanan, akıllı çözümler sunarak,<br />

suya hayat veren teknolojilerimizin ekolojik ayak izini azaltmayı<br />

hedefliyoruz. Çünkü hızla artan dünya nüfusu, sanayileşme ve<br />

değişen tüketim alışkanlıkları nedeniyle dünyanın enerji ihtiyacı<br />

hızla artırıyor. Enerji tasarrufu kavramı günlük yaşamdan<br />

sanayi kuruluşlarına kadar her alanda büyük önem kazandı.<br />

Enerji tasarrufu, pompa sektörünün de önemli gündem<br />

maddeleri arasında yer alıyor. Çünkü binalarda, sanayide,<br />

altyapı uygulamalarında, su temininde, atık su uygularında ve<br />

ısıtma, soğutma, havalandırma sistemlerinde kullanılan pompa<br />

sistemlerinin enerji sarfiyatı, dünyadaki enerji sarfiyatının<br />

yaklaşık yüzde 20’sine denk geliyor. Pompalar tarafından<br />

tüketilen enerji, endüstrilerde tüketilen elektrik enerjisinin ise<br />

ortalama yüzde 30’una denk geliyor. Bu nedenle son yıllardaki<br />

önceliğimiz bu anlamda enerji verimliliğini artırmak ve yüzde<br />

20’lik rakamı mümkün olduğunca aşağıya çekmek oldu.”


112<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

ürünler<br />

Yat ve tekne tutkunları<br />

için sürdürülebilir<br />

koleksiyonlar<br />

Çevreci ve ekolojik ürünler üreten Güral Porselen, yazı yat<br />

ve teknelerinde geçirecek olanlar için de özel ürün serileri<br />

tasarlıyor. Bu tasarımlarda vurgulanan yeşil ve krem tonları<br />

dinginliği çağrıştırırken, sağlık ve <strong>hi</strong>jyen demek olan porselen,<br />

üretiminde kullanılan sürdürülebilir malzemeler sayesinde<br />

doğa için de çevreci bir adım atılmış olunuyor. Güral Porselen’in<br />

Tenedos koleksiyonlarında tercih edilen balık deseni ile yeşil,<br />

turkuaz ve krem tonlar yat ve tekne dekorasyonuyla da oldukça<br />

uyumlu. Tek parça halinde, ihtiyaç duyulduğu sayıda alınabilen<br />

ve kombinlenebilen Digibone serisi içindeki koleksiyon<br />

ürünleri, sadece doğal kaynaklı hammaddelerden üretiliyor, bu<br />

yönüyle tamamen çevre dostu. Tüm bone porselen ürünlerinin<br />

öne çıkan krem rengi ise kullanılan doğal hammaddeden<br />

geliyor. Teknolojik ve yenilikçi sitemlerle üretilen Digibone<br />

koleksiyonları, ömür boyu desen garantili olup; bulaşık makinesi<br />

ve mikrodalga fırında kullanılabiliyor.<br />

Yüzde 100 taze<br />

havalı serinlik<br />

Form Endüstri<br />

Tesisleri, güçlü sektör<br />

tecrübesi, AR-GE ve<br />

yerli üretime verdiği<br />

değerle endüstriyel<br />

tesislerin ihtiyaçlarına<br />

çözüm sunan ürünler<br />

geliştirmeye devam<br />

ediyor. Başarılı<br />

referansları, çevreci ve<br />

kaliteli ürünleriyle öne<br />

çıkan Form, tesislerin<br />

doğal serinlik ihtiyacını<br />

FesKlima evaporatif<br />

soğutma cihazlarıyla<br />

karşılıyor. FesKlima<br />

Evaporatif Soğutma<br />

Üniteleri, düşük yatırım maliyeti ve minimum enerjiyle maksimum<br />

serinletme sağlamasıyla öne çıkıyor. Hava ve suyu kullanarak<br />

mekanlarda doğal bir serinlik sağlayan FesKlima, kapalı alanları<br />

filtre edilmiş yüzde 100 taze hava ile buluşturuyor. FesKlima üniteleri,<br />

kompresör ve soğutma gazı olmadan sağladığı serinlik sayesinde<br />

endüstriyel tesisler, atölyeler, yemekhaneler ve tersaneler gibi yoğun<br />

çalışılan büyük hacimli mekanlardaki iş verimliliğini de artırıyor.<br />

Düşük yatırım maliyeti ve minimum enerjiyle maksimum serinleme<br />

sağlayan FesKlima, hava ve suyu kullanarak mekanları doğal serinlikle<br />

buluşturuyor.<br />

Tekne temizliği<br />

artık daha kolay<br />

Yaz aylarında teknelerde dış ve iç alanlarında kolay ve <strong>hi</strong>jyenik<br />

temizlik ön plana çıkıyor. Kärcher’in K2-K7 serisinde yer alan basınçlı<br />

yıkama makineleri optimum basınç seviyesinde temizlik sağlayarak<br />

pratik çözümler sunuyor. Yazın keyfini çıkardığınız teknenizde yer<br />

alan yaşam alanlarını temizlemek <strong>hi</strong>ç problem değil. Kärcher K<br />

sınıfında yer alan ürünler ile kamara iç ve dış bölümleri, pruva tarafı<br />

ve güvertede yer alan inatçı kirleri temizlemek artık çok kolay. K2<br />

basınçlı yıkama makinesi tekerleksiz olduğundan kullanım kolaylığı<br />

sağlayarak, tekne severler için ideal bir makine. 14 dakikaya varan pil<br />

ömrü sayesinde, elektrik bağlantısından tamamen bağımsız olarak<br />

temizlik yapabilmenizi sağlıyor. Üstelik siz temizlik yaparken, yüksek<br />

basınçlı tabancanın analog ekranı size her zaman seçtiğiniz modu<br />

göstererek zemine uygun temizlik yapabilmenizi de kolaylaşıyor.<br />

Kärcher’in enerji tasarrufu sağlayan basınçlı yıkama makineleri su<br />

tasarrufu da sağlıyor. Musluktan 4 bar basıncında akan suyu 160<br />

bar seviyesine kadar çıkartarak, kısa sürede etkin temizliğin yanında<br />

sudan da tasarruf etmenizi sağlıyor.


C<br />

M<br />

Y<br />

CM<br />

MY<br />

CY<br />

CMY<br />

K


Merhaba<br />

Kablonet<br />

Analog KabloTV<br />

16 Mbps’ye Kadar Sınırsız Kablonet<br />

12 ay sözünüze<br />

ayda<br />

115,00TL<br />

24 ay sözünüze<br />

ayda<br />

TL<br />

,00<br />

105İlk 12 Ay<br />

12 Ay<br />

120Sonraki<br />

,00TL<br />

ayda<br />

Hızlı ve<br />

Net<br />

25 Mbps’ye Kadar Sınırsız Kablonet<br />

KabloTV Temel Paket<br />

Gümüş Sinema Paketi<br />

25 GB Kablo Bulut<br />

12 ay sözünüze<br />

ayda<br />

135,00TL<br />

24 ay sözünüze<br />

ayda<br />

TL<br />

,00<br />

125İlk 12 Ay<br />

12 Ay<br />

140Sonraki<br />

,00TL<br />

ayda<br />

Sınırsız<br />

Eğlence<br />

100 Mbps Sınırsız Kablonet<br />

KabloTV Üst Paket<br />

Altın Sinema Paketi<br />

Nat-Geo Now<br />

Filmbox+<br />

Premium Spor Paketi<br />

Kabloses Her Yöne 50 Dakika<br />

İnteraktif Kutu<br />

Kablo Bulut 25 GB<br />

12 ay sözünüze<br />

ayda<br />

210,00TL<br />

24 ay sözünüze<br />

ayda<br />

TL<br />

,00<br />

200İlk 12 Ay<br />

12 Ay<br />

215Sonraki<br />

,00TL<br />

ayda

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!