Hotel Restaurant & hi-tech Temmuz 2022
Hotel Restaurant & hi-tech Temmuz 2022
Hotel Restaurant & hi-tech Temmuz 2022
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Sezon açıldı: Restoran ve turizm<br />
sektörünü neler bekliyor?<br />
hotelrestaurantmagazine<br />
@Hi<strong>tech</strong>dergisi<br />
hotelrestaurantmagazine<br />
Hem deniz turizmi hem de tari<strong>hi</strong> ve doğal dokusuyla<br />
öne çıkan Türkiye’nin çeşitli noktalarında tatil<br />
yapmak isteyenlerin turizme gösterdikleri ilgi sektöre<br />
olan iş gücü talebini de doğuruyor. Hazine ve Maliye<br />
Bakanlığı’ndan açıklanan rakamlara göre, 2021'de<br />
24,5 milyar dolar olan turizm gelirlerinin <strong>2022</strong><br />
yılında 35 milyar dolara ulaşması bekleniyor. <strong>2022</strong><br />
yılının ilk 5 aylık döneminin analiz edildiği, Kültür<br />
Bakanlığı’nın açıkladığı veriler de bu hareketliliğin<br />
şimdiden artarak devam edeceğini gösteriyor.<br />
Haberin ayrıntılarına gündem sayfalarımızdan<br />
ulaşabilirsiniz.<br />
Türkiye’deki ilk uluslararası perakende zinciri Metro<br />
Türkiye’nin ilk kadın CEO’su. Üstelik 23 yıllık bir<br />
kurum geçmişi de var. En güçlü tutkusu, finans. İş<br />
geliştirme, bütçe ve planlama alanlarındaki başarısı<br />
onu dinamik perakende dünyasında en güçlü kadın<br />
oyunculardan biri yapıyor. Tıpkı yıllarını adadığı<br />
kurumu gibi kapsayıcı, yenilikçi ve vizyoner bir bakış<br />
açısına sa<strong>hi</strong>p. Türüng’ün bir diğer tutkusu ise, Türk<br />
mutfağı. Bu ilgiyle gastronomi dünyasını yakından<br />
takip ediyor. Yeni lezzetleri keşfetmeyi ve geleneksel<br />
mutfakların modern yorumlarını deneyimlemeyi çok<br />
seviyor. “İşimle kişisel zevkim, tutkum tam da bu<br />
noktada birleşiyor. Kişisel ilgi ve hassasiyetlerimle iş<br />
hayatımdakilerin birebir örtüştüğünü söyleyebilirim.”<br />
diyen Türüng’ün en büyük hayali, Türkiye’nin<br />
sadece yaz turizmi ile değil, gastronomi turizmi ile<br />
de dünyanın sayılı ülkelerinden biri olması. 23 yıllık<br />
<strong>hi</strong>zmetlerinin ardından bundan iki yıl önce Metro<br />
Türkiye’de CEO’luk koltuğuna oturan Sinem Türüng<br />
ile kariyerini, Metro Türkiye’nin geldiği noktayı ve<br />
ileriye dönük planlarını konuştuk.<br />
Aslen Floransa doğumlu. Toskana’nın kalbinde şık<br />
binaların, lüks evlerin, manzaralı bahçelerin, rüya<br />
şatoların, unutulmaz lezzetlerin beşiğine uzanıyor<br />
kökleri. Nefes kesen bir şe<strong>hi</strong>r mimarisi tesirinde<br />
çocukluk düşlerine ilk mimarlığı sığdırması çok da<br />
şaşılası gelmiyor, bu yüzden. Master Chef Türkiye’nin<br />
sempatik İtalyan jürisi Danilo Zanna, “Etrafımdaki<br />
o mimari güzelliklere hayran kaldım. O zaman<br />
dedim ki, ben de büyüyünce böyle bir bina yapmak<br />
istiyorum.” diye anlatıyor o ilk kıpırdanışları. Ne<br />
var ki uzun dönemli eğitim fikri, uykusuz geçecek<br />
geceler ve yoğun staj günleri kaygısı bina hayaline<br />
ket vuruyor. Bahsettiği bu gençlik korkusuyla<br />
kültür ve sanatın başşehrinde İtalyan edebiyatına<br />
gözünü dikiyor. Yazmayı ve okumayı hep çok<br />
seviyor çünkü. Ta ki Londra’daki restoran sa<strong>hi</strong>bi<br />
amcasının felç geçirmesi ve kendisinden yardım<br />
isteğinde bulunmasına dek büyük bir iştahla yazıyor,<br />
okuyor. İtalyan Şef Danilo Zanna’nın Floransa’dan<br />
Türkiye’nin Şefliği’ne uzanan <strong>hi</strong>kayesi şefin gözünden<br />
sayfalarımızda sizlerle.<br />
Ve yeni yatırımlar…<br />
Canopy by Hilton İstanbul Taksim için imzalar<br />
atıldı. Taksim 360'ın kalbinde 2023 yılında açılması<br />
planlanan otel, Hilton Grubu’nun Türkiye’de faaliyet<br />
gösteren sekizinci markası olacak. Radisson Otel<br />
Grubu, Taksim Meydanı yakınında, Radisson <strong>Hotel</strong><br />
İstanbul Harbiye’yi <strong>hi</strong>zmete açtı. The Stay Grubu'nun<br />
<strong>2022</strong>’deki yeni yatırımı, İstanbul’un göz alıcı moda<br />
ve alışveriş bölgesi Nişantaşı’nda açıldı. Wyndham<br />
Garden markası, Antalya’daki şık oteli Wyndham<br />
Garden Lara ile Türkiye’ye girişini duyurdu. Wish<br />
More <strong>Hotel</strong> Grubu'nun ikinci oteli olan Wish More<br />
<strong>Hotel</strong> Şişli açmaya hazırlanıyor. Tüm yeni yatırımları<br />
tebrik ediyor, çalışanlarına başarılar diliyorum.<br />
Keyifli okumalar dilerim.<br />
K<br />
GENEL MÜDÜR<br />
(Sorumlu)<br />
REKLAM SATIŞ PAZARLAMA<br />
REKLAM KOORDİNATÖRÜ<br />
Emir Ömer ÖCAL<br />
emir.ocal@img.com.tr<br />
0212 454 22 22<br />
TEKNIK MÜDÜR<br />
BILGI İŞLEM<br />
TOLGA ÇAKMAKLI<br />
tolga.cakmakli@img.com.tr<br />
TAYFUN AYDIN<br />
tayfun.aydin@img.com.tr<br />
İMG WEB TEAM MAIL<br />
web@img.com.tr<br />
Prof. Dr. HÜSNÜ GÜNDÜZ<br />
Doç. Dr. MURAT DOĞDUBAY<br />
ORHAN GENCELİ<br />
Türkiye Otel Yöneticileri Derneği (TUROYD)<br />
Yönetim Kurulu Üyesi<br />
GÜRKAN BOZTEPE<br />
Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı<br />
TEZER ÖNER<br />
Agon Danışmanlık / Gayrimenkul ve<br />
İşletme Yatırım Danışmanı<br />
HÜSEYİN KURT<br />
Uluslararası MICE Endüstrisi Derneği<br />
Başkanı<br />
TURGUT AY<br />
Türkiye Aşçılar ve Şefler<br />
Federasyonu Başkan Yrd.<br />
website<br />
www.hotelrestaurantmagazine.com<br />
e-mail<br />
info@img.com.tr<br />
CTP - BASKI<br />
İRTİBAT BÜROLARIMIZ<br />
ADRES<br />
İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.<br />
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />
No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler/ İSTANBUL<br />
Tel: +90 212 454 30 00 Fax: +90 212 454 34 94<br />
www.ihlasmatbaacilik.com<br />
BURSA +90.224 211 44 50-51<br />
KONYA +90.332 238 10 71<br />
İSTMAG<br />
Magazin Gazetecilik Yayıncılık<br />
İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.<br />
İHLAS MEDIA CENTER<br />
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi<br />
No: 11 Medya Blok Kat: 1<br />
34197 Yenibosna / İstanbul / Turkey<br />
Tel: 0212 454 22 22<br />
Faks: 0212 454 22 93<br />
hotel & restaurant <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong> dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. hotel & restaurant <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong> dergisinin bütün yayın hakları<br />
İSTMAG Magazin Gazetecilik Yayıncılık İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ne aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan hotel & restaurant <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong> dergisi ayda bir yayınlanır.
Bu sayımızda<br />
antre<br />
12 Sektörden kısa haberler<br />
gündem<br />
20 İşte İstanbul’un 5 aylık doluluk<br />
ve fiyat karnesi<br />
26 Genceli: Oteller franc<strong>hi</strong>se<br />
marka alırken nelere dikkat<br />
etmeli?<br />
28 Sağlık turizmine ışık tutacak<br />
rapor<br />
30 Gem: Kültür turları can<br />
çekişiyor, derhal çalışma<br />
yapılmalı<br />
32 I-MICE yeni başkanlarını seçti<br />
33 Öner: Mavi Bayrak’ta ikinci<br />
perde<br />
48<br />
34 Polatoğlu: Tatil ucuza nasıl<br />
getirilir?<br />
yeni yatırımlar<br />
40 Wish More <strong>Hotel</strong> Grubu ikinci<br />
otelini Şişli’de açıyor<br />
42 Canopy by Hilton İstanbul<br />
Taksim 2023’te açılıyor<br />
44 Wyndham Garden Lara<br />
<strong>hi</strong>zmette<br />
46 The Stay Boulevard Nişantaşı<br />
kapılarını açtı<br />
42<br />
46
66 Kerry Group, 50. yılını yeni<br />
yatırım hedefleriyle kutluyor<br />
68 Barry Callebaut’tan yeni AR-<br />
GE Merkezi yatırımı<br />
şefin gözünden<br />
48 Radisson <strong>Hotel</strong> İstanbul<br />
Harbiye açıldı<br />
iş’te kadın<br />
50 Türüng: Gastronomi ve<br />
mutfak kültürüyle tanınan bir<br />
Türkiye hayalim var<br />
marka<br />
56 Bilge: Endüstriyel<br />
mutfaklarda “biz varız”<br />
58 RATIONAL, pişirme<br />
seminerlerini online platforma<br />
taşıdı<br />
60 Mychef’i Türkiye’de Sorcan<br />
Teknik Danışmanlık<br />
Hizmetleri temsil edecek<br />
62 Fagor Professional’dan yeni<br />
nesil akıllı fırın serisi iKORE<br />
64 İZMAK üretim kapasitesini<br />
2 katına çıkaracak<br />
64<br />
70 Zanna: Mutfak aşk gibidir,<br />
yakar!<br />
gastro güncel<br />
74 Restoran ve turizm<br />
sektöründe iş gücüne yoğun<br />
talep<br />
76 Kadın çiftçilere teşvik<br />
sağlayacak ‘yıldız’ proje<br />
78 Türkiye Sürdürülebilir<br />
Gıda Platformu Şeffaflık<br />
ve İzlenebilirlik Tüketici<br />
Araştırması <strong>2022</strong> sonuçları<br />
açıklandı<br />
80 Gusto Reha Tartıcı ile keşif<br />
noktaları<br />
82 Atrox Lounge yaz menüsünü<br />
yeniledi<br />
gastro aktüel<br />
84 Gastronomi sektöründen kısa<br />
haberler<br />
54<br />
78<br />
yeni mekan<br />
92 Robert De Niro: Nobu İstanbul<br />
ve Bodrum’dan müt<strong>hi</strong>ş bir<br />
başarı bekliyorum<br />
94 Kirpi vites büyüttü: Yurt dışına<br />
açılmayı planlıyor<br />
96 Yeni açılan mekanlar<br />
dekorasyon<br />
102 Dursun: 3-5 art tabloyla<br />
sanat oteli olamazsın!<br />
horeca teknolojileri<br />
104 CoolAer Hassas Kontrollü<br />
Klimalarda ihracatı 2’ye<br />
katladı<br />
106 Gazi: EEC, teknik kabiliyetine<br />
ve bilgisine güvendiğimiz bir<br />
partnerimiz<br />
108 HoReCa teknoloji ve<br />
sistemleri<br />
ürünler<br />
110 Yeni ürünler<br />
www.hotelrestaurantmagazine.com
12<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
antre<br />
Artaş İnşaat Turizm<br />
Koordinatörlüğü<br />
görevine Ali Hasdemir<br />
getirildi<br />
Turizm sektöründe 30 yıldır yurt içi ve<br />
yurt dışı deneyime sa<strong>hi</strong>p Ali Hasdemir,<br />
Artaş İnşaat’ın Turizm Koordinatörü<br />
oldu. Yurt içi ve yurt dışı 30 yıllık<br />
deneyime sa<strong>hi</strong>p Hasdemir en son,<br />
Azerbaycan’da Qafqaz <strong>Hotel</strong>s&Resorts,<br />
Bakü - Lankaran Bölge Genel Müdürü<br />
olarak görev yapmıştı. Marmara<br />
Üniversitesi Turizm İşletmecilik Bölümü<br />
mezunu Ali Hasdemir kariyer hayatı<br />
boyunca, İstanbul Holiday Inn Crowne<br />
Plaza&Holiday Inn Marina, İstanbul<br />
Mariott Polat Renaissance <strong>Hotel</strong>, Muğla<br />
Marmaris Resort <strong>Hotel</strong>, Romanya<br />
K&D Group Torism Complex, Mardin<br />
Erdoba Elegance <strong>Hotel</strong>&Convention Center- Erdoba Konakları ve<br />
Azerbaycan Qafqaz <strong>Hotel</strong>s&Resorts gibi kurumlarda çeşitli görevler<br />
aldı. Check-in <strong>hi</strong>zmetine ilişkin hızlı işlem ve memnun konuk<br />
sonuçlu “First Ten Minutes” uygulaması, kaliteli konuk iletişimine<br />
dair “Delighted To Serve” departmanı kurumu gibi başarılara imza<br />
atan Hasdemir, ayrıca yüksek müşteri memnuniyeti ile sonuçlanan<br />
müstesna <strong>hi</strong>zmete dair ödüllü.<br />
Global Ports Holding’e<br />
sürdürülebilirlik ödülü<br />
Dünya turizmine yön verenler<br />
Bodrum'da buluşacak<br />
Bodrum Turizm<br />
Forumu’nun tanıtımı<br />
Malta'da gerçekleştirilen<br />
Akdeniz Turizm<br />
Forumu'nda Bodrum<br />
Belediye Başkanı Ahmet<br />
Aras tarafından tanıtıldı.<br />
Bodrum Belediyesi<br />
tarafından Bodrum<br />
Tanıtma Vakfı (BOTAV)<br />
ve Akdeniz Turizm Vakfı<br />
iş birliğiyle The Bodrum<br />
Cup ile 13-14 Ekim tarihlerinde eş zamanlı olarak düzenlenecek<br />
olan forumun tanıtımını Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras<br />
gerçekleştirdi. Aras, yaptığı konuşmada şu açıklamalarda bulundu:<br />
“13-14 Ekim'de Bodrum'da gerçekleştireceğimiz zirvede turizmin<br />
geleceğini, mavi ekonomiyi, çevrenin ve denizin korunmasını,<br />
turizmdeki mevcut iş birliği imkanlarını, dünya ve Akdeniz turizmi<br />
ile Türkiye'yi ve Bodrum'u konuşacağız. Bodrum ile ilgili tüm<br />
paydaşlar bu etkinlikte hazır olacak. 50'ye yakın ülkeden üst düzey<br />
isimler, politikacılar, yatırımcılar, uluslararası turizm örgütlerinin<br />
liderleri, turizm alanındaki yöneticiler ve profesyoneller katılacak.”<br />
Aras, Akdeniz'in kendileri için çok önemli bir platform olduğunu<br />
kaydederek, bu denize kıyısı olan tüm ülkeler ile iş birliği yapmak ve<br />
Akdeniz'i bir barış denizi haline getirmek istediklerini sözlerine ekledi.<br />
KARAVANLARA<br />
YOĞUN TALEP<br />
Global Yatırım Holding’in (GYH) bağlı kuruluşu ve dünyanın en büyük<br />
kruvaziyer liman işletmecisi Global Ports Holding, Akdeniz Turizm<br />
Vakfı tarafından ödüllendirildi. Vakfın düzenlediği Malta Zirvesi<br />
kapsamında dağıtılan ödüllerde Global Ports Holding COO'su Stephen<br />
Xuereb Turizm Sürdürülebilirlik Ödülü’nü şirket ve kendisi adına aldı.<br />
Sürdürülebilir turizm girişimleri için bu ödülü almanın bir ayrıcalık<br />
olduğunu söyleyen Global Ports Holding COO'su Stephen Xuereb,<br />
“Bu ödül 14 ülkedeki 26 limanımızda, Global Ports Holding’i daha da<br />
ileri taşımak için çalışan tüm ekip arkadaşlarımın katkısı sayesinde<br />
kazanıldı, Sürdürülebilirlik adına her geçen gün çalışmalarımızı<br />
artırıyoruz” dedi.<br />
Pandemi döneminde daha izole bir tatil imkânı sunan karavan<br />
tatiline yönelenler, bu sene de doğa ile iç içe vakit geçirmek için<br />
karavanlardan vazgeçmiyor. sa<strong>hi</strong>binden.com’un verilerine göre<br />
geçtiğimiz ay verilen satılık motokaravan ilanları geçtiğimiz yıla<br />
oranla %68 arttı. Motorlu taşıtlarla kolayca bağlantı kurarak,<br />
her yere birlikte götürülebilen çekme karavanlara ilgi de artış<br />
gösterdi ve geçtiğimiz ay verilen satılık çekme karavan ilanları<br />
geçtiğimiz yıla göre %62 oranında arttı. Afyon, Bursa ve İstanbul<br />
en çok karavan ilanı verilen yerler oldu. Tatilini doğayla baş başa<br />
geçirmek isteyenler karavanlara yönelirken, karavan hayatının<br />
olmazsa olmazı kamp ekipmanlarına yönelik ilgi de arttı. Geçtiğimiz<br />
ay verilen uyku tulumu ilanları geçtiğimiz yıla oranla %91 arttı.<br />
Geçtiğimiz yılın Mayıs ayı ile karşılaştırdığımızda, hem pratik<br />
hem de kamp deneyimini doyasıya yaşamaya olanak tanıyan<br />
ekipmanlardan Tabure, Sandalye & Masa kategorisinde verilen<br />
ilanlarda %51, Mat, Kampet & Yatak kategorisinde verilen ilanlarda<br />
%27 ve yön bulma malzemeleri için verilen ilanlarda %24 artış<br />
yaşandı.
14<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
antre<br />
Radisson Blu Bosphorus<br />
<strong>Hotel</strong>’e yeni genel müdür<br />
Turizm ve dtelcilik sektörünün<br />
başarılı ve deneyimli yöneticisi<br />
Fikret Yüksel, Radisson Blu<br />
Bosphorus <strong>Hotel</strong>, İstanbul’da<br />
Genel Müdür olarak yeni görevine<br />
atandı. 1992’de başladığı otelcilik<br />
kariyerinde her geçen gün<br />
başarıyla yükselmeye devam eden<br />
Fikret Yüksel, en son Radisson<br />
Blu Resort & Spa Çeşme’de<br />
Genel Müdür olarak görev almıştı.<br />
Radisson Otel Grubu’nda uzun<br />
yıllar boyunca kariyerini sürdüren<br />
Yüksel’in çalıştığı oteller arasında;<br />
Radisson Blu Conference &<br />
Airport <strong>Hotel</strong> Istanbul, Radisson<br />
Blu <strong>Hotel</strong> Ankara, Radisson Blu<br />
<strong>Hotel</strong> Batumi, Radisson Resort<br />
& SPA Alushta, Park Inn by Radisson Rosa Khutor, Park Inn by<br />
Radisson Riga Valdemara ve Park Inn by Radisson Residence Riga<br />
Barona yer alıyor.<br />
Tatilcilerin gözdesi<br />
yine tekne tatili<br />
Yurt dışı tur, otel ve villa tarafında yüksek fiyat artışları tekne turizmini<br />
önemli bir alternatif olarak ön plana çıkarıyor. viravira.co’nun<br />
verilerine göre <strong>2022</strong> sezonu erken rezervasyon dönemindeki tekne<br />
kiralama rakamları geçen sezona oranla yüzde 43 artış gösterdi. Lüks<br />
seyahat alternatifleri olan yurt dışı tur, otel ve villa tarafında yaşanan<br />
yüksek fiyat artışlarının tekne turizminin rekabetçi kalmasına yol<br />
açtığı belirtiliyor. Tekne tatilinde ücretler tercih edilen tekne tipi ve<br />
kişi sayısına göre değişiklik gösteriyor. Kişi başı haftalık 4 bin TL’den<br />
başlayan fiyatlarla 6-8 kişilik bir yelkenli tekne kiralanabiliyor. Gulet<br />
tipi teknelerde kişi başı haftalık 4 bin TL, katamaran tipi teknelerde<br />
kişi başı haftalık 5 bin 500 TL, motoryat tipi teknelerde ise kişi başı<br />
haftalık 5 bin TL’den başlayan fiyatlarla mavi yolculuk tatili yapmak<br />
mümkün. Göcek, Fet<strong>hi</strong>ye, Bozburun, Bodrum ve Marmaris ise en çok<br />
tercih edilen mavi yolculuk lokasyonları arasında geliyor.<br />
Özel yolcu salonlarında<br />
sanat deneyimi<br />
19 ülkede işlettiği 70’e yakın yolcu salonu ile sektörün liderleri<br />
arasında yer alan TAV İşletme Hizmetleri, yakın zamanda<br />
yenilediği Bodrum Primeclass özel yolcu salonunda misafirlerini<br />
sanatla buluşturuyor. Bodrum Primeclass Lounge’da Türk resim<br />
sanatının önemli isimlerinden, Devrim Erbil ile gerçekleştirdiği iş<br />
birliği sonucunda, Erbil’in daha önce görücüye çıkmamış eserleri<br />
sergilenecek. TAV İşletme Hizmetleri, Türk sanatçıların eserlerinin<br />
yurt dışında tanıtılmasında önemli bir rol üstlenerek, Erbil’in<br />
eserlerini daha sonra New York ve Paris’teki Primeclass özel yolcu<br />
salonlarında sergilemeye başlayacak. Ayrıca Bodrum Primeclass<br />
Lounge, Bodrum’a özgü lezzetlerin de yer aldığı yenilenen menüsü ve<br />
her hafta sonu gerçekleşecek DJ performansı ile bu yaz misafirlerine<br />
kusursuz bir seyahat deneyimi yaşatmaya hazırlanıyor.
16<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
antre<br />
Türkiye turizminin<br />
globalde yeni markası<br />
rudder & moor<br />
Temeli 1971 yılına<br />
dayanan TurOto Ford<br />
Store’un 50 yıllık<br />
deneyimiyle 2007 yılında<br />
Ankara’da kurulan<br />
Turmobil, 2020 yılında<br />
bünyesindeki <strong>hi</strong>zmet<br />
çeşitliğini genişletti.<br />
Türkiye’nin ilk online<br />
karavan kiralama<br />
<strong>hi</strong>zmetini hayata geçiren<br />
Turmobil, tekne kiralama <strong>hi</strong>zmetini de devreye sokarak <strong>hi</strong>zmetlerine<br />
Turmobil Sailing olarak bugüne kadar devam etti. Yurt dışı charter<br />
base yatırımları ve İtalyan / Hırvat marka tekne distribütörlükleri ile<br />
yolculuklarına rudder & moor olarak devam edecek olan Turmobil<br />
Sailing, yeni markalaşma sürecinde uluslararası pazarda güçlü bir<br />
şekilde konumlanmayı amaçlıyor. Türkiye turizminin uluslararası<br />
pazardaki yeni markası olarak konumlanan rudder & moor’un<br />
faaliyetleri arasında ise tekne kiralama, tekne brokerage, tekne<br />
işletme sistemi, kişiye özel tekne <strong>hi</strong>zmetleri bulunuyor. Yat işletme<br />
sistemi ile motor yat, yelkenli veya katamaran sezon boyunca<br />
müşteriler adına kiralama yaparak kazanç sağlayan rudder &<br />
moor aynı zamanda tekneleri ile düzenli olarak ilgilenerek tekne<br />
sa<strong>hi</strong>plerinin tekne yönetimini daha rahat, daha doğru ve daha kolay<br />
bir şekilde gerçekleştirebilmesine yardımcı oluyor.<br />
“Anadolu Destanı”<br />
yeni yüzüyle raflarda<br />
Profesyonel turist rehberi, seyahat yazarı<br />
ve uluslararası konuşmacı Şerif Yenen'in<br />
"Anadolu Destanı" kitabı yeni içeriği ve<br />
yeni yüzüyle okuyucularla buluştu. Alfa<br />
Yayınevi'nden çıkan Türkiye'nin Kültürel<br />
Mirası ve Gezi Rehberi kitabı Anadolu<br />
Destanı, 1 <strong>Temmuz</strong>'dan itibaren raflardaki<br />
yerini aldı. Yenen kitabında ülkemizin<br />
turizmde öne çıkan popüler yerlerini<br />
muhteşem fotoğraf kareleri, haritalar<br />
ve illüstrasyonlar eşliğinde akıcı bir dille<br />
bölge bölge anlatıyor. Yenen'in 30 yılı aşkın<br />
rehberlik deneyiminin ürünü "Anadolu Destanı", binlerce yerli ve<br />
yabancı ziyaretçiye sahada anlatmanın verdiği deneyim ve güvenle<br />
harmanlanmış en akıcı Türkiye gezi rehberi niteliğinde. Yenen,<br />
"Anadolu Destanı"nı ilk olarak 1997 yılında İngilizce dilinde "Turkish<br />
Odyssey" ismiyle yayınlamıştı. İlk defa bir Türk tarafından hazırlanan<br />
İngilizce gezi rehberi olan "Turkish Odyssey", Türkiye’nin tanıtımını<br />
amaçlıyordu. Peşi sıra İtalyanca, Almanca ve Türkçe’ye çevrilerek<br />
basıldı.<br />
İstanbul’da turizm ve<br />
tanıtım ofisi açan ilk ilçe<br />
belediyesi oldu<br />
Üsküdar Belediyesi açılışını gerçekleştirdiği Turizm ve Tanıtım Ofisi<br />
ile Üsküdar’a gelerek tari<strong>hi</strong> zenginliklerini, gezilecek yerlerini, yemek<br />
yeme yerlerini ve kendine has güzelliklerini keşfetmek isteyen yerli<br />
ve yabancı vatandaşlara rehber olacak. Ofise uğrayan vatandaşlar<br />
rehberlik üzerine her türlü <strong>hi</strong>zmeti alabilecekler. Üsküdar Belediye<br />
Başkanı Hilmi Türkmen, “Bugün burada Üsküdar'ımızın tam<br />
merkezinde Mihrimah Sultan Camii'nin hemen dibinde herkesin<br />
çok rahatlıkla ulaşabileceği bir tanıtım ve turizm ofisi açtık. Önemli<br />
bir merkez oldu. Üsküdar’ımıza gelen, İstanbul'umuza gelen yerli<br />
ve yabancı misafirlerimiz <strong>hi</strong>ç yabancılık çekmeden, acaba nereye<br />
giderim, nerede yemek yerim, nerede dinlenirim, nerede güzel<br />
bir tari<strong>hi</strong> mekânı ziyaret ederim endişesine kapılmadan buradan<br />
alacak olduğu <strong>hi</strong>zmetle arkadaşlarımız onlara yol gösterecek.<br />
Hem sözlü hem yazılı broşürler, materyallerle vatandaşlarımıza<br />
bu güzel İstanbul'umuzu, Üsküdar'ımızı <strong>hi</strong>çbir şekilde yabancılık<br />
çektirmeyeceğiz” dedi.<br />
G Hospitality’den<br />
‘Yaza Merhaba’ partisi<br />
Turizm sektörüne yepyeni bir soluk getiren projeleri Wanda<br />
Vista İstanbul, Westside Residences by Rotana İstanbul, Centro<br />
Westside, G <strong>Hotel</strong>s İstanbul ve G Beyond’u ‘G Hospitality’ adı<br />
altında birleştiren Mar Yapı’nın ‘Yaza Merhaba’ partisi 16 Haziran<br />
akşamı müzik ziyafeti ve renkli performanslar eşliğinde Wanda<br />
Vista İstanbul’da gerçekleşti. Turizm ve gayrimenkul sektöründen<br />
çok sayıda katılımcıyla gerçekleşen yaza merhaba partisinde,<br />
Wanda Vista Genel Müdürü Vincent Yap, “Bu güzel gecede hep<br />
birlikte olduğumuz için çok mutluyum. Turizm adına çok önemli bir<br />
iş yapıyoruz ve bu işin bir parçası olmaktan dolayı çok gururluyum.<br />
Dünyanın ve Çin'in önde gelen değerli varlık yönetim şirketlerinden<br />
Wanda <strong>Hotel</strong>s & Resorts'un ilk yurt dışı yönetim oteli olan Wanda<br />
Vista İstanbul, İstanbul turizmi için çok değerli bir noktada.”<br />
diye konuştu. Gecede düşüncelerini dile getiren bir diğer isim G<br />
Hospitality’nin Genel Müdürü Hikmet Işıldak ise, yaza “merhaba”<br />
dediğimiz bu anlamlı gecede genç, elagan, dinamik ve lüksü<br />
yaşattığımız projelerimizden dolayı oldukça heyecan duyuyoruz.<br />
Turizm sektörüne yepyeni bir soluk ve heyecan getirdik. Tüm bu<br />
çalışmalarımız inanıyorum ki, Türk turizmi için güzel sonuçlar<br />
getirecek.” diyerek G Hospitality’nin önemini vurguladı.
DecoBoutique<br />
kulsanprofesyonel kulsanprofesyonel<br />
Karaağaç OSB Mahallesi<br />
101.Cadde No:6/2 Kapaklı / Tekirdağ<br />
Tel:0282 758 26 44<br />
info@kulsan.com.tr<br />
www.kulsan.com.tr
18<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
antre<br />
Dedeman Palandöken’de<br />
30 yıllık ihaleyi kazandı<br />
Erzurum<br />
Palandöken Kayak<br />
Merkezi’ne 28<br />
yıl önce yaptığı<br />
yatırımla Türkiye’de<br />
kış turizminin öncü<br />
ismi olan Dedeman<br />
<strong>Hotel</strong>s & Resorts<br />
International,<br />
‘Palandöken<br />
Dedeman’ı 30 yıl<br />
daha işletecek. Türkiye’ye kayağı sevdiren<br />
otel olarak tanınan ‘Palandöken Dedeman’da<br />
kısa süre içinde renovasyon çalışması<br />
başlatılacak. Bölgenin ilk yatırımcısı olarak<br />
Palandöken’in kendileri için ayrı bir yeri<br />
olduğunu belirten Dedeman <strong>Hotel</strong>s &<br />
Resorts International Yönetim Kurulu Başkanı Banu Dedeman,<br />
Dedeman Palandöken’in bir otelden daha fazlası olduğunu dile<br />
getirdi. Türkiye’nin içinde bulunduğu zor koşullara rağmen,<br />
dönemin valisinin de yönlendirmesi ile Palandöken’e ilk yatırımı<br />
gerçekleştirdiklerini anımsatan Banu Dedeman, “Bu adımla<br />
birlikte Palandöken, ‘kayak merkezi’ unvanı alırken, Türkiye yeni bir<br />
destinasyon kazandı. Kısa sürede de uluslararası arenada kendine<br />
yer edindi. Geçen zaman içinde Palandöken’in nasıl yol aldığını hep<br />
birlikte gördük. Bu muhteşem dağın uluslararası kayak turizminde<br />
daha da ön sıralara gelmesi için katkılarımızın devam edecek<br />
olmasından büyük mutluluk duyuyoruz” dedi.<br />
Radisson Collection <strong>Hotel</strong>,<br />
Bodrum’da 3 önemli atama<br />
Turizm ve Otelcilik sektörünün deneyimli isimleri Ali Aytan, Yasin<br />
Çalış ve Betül Alaş Şevk, Radisson Collection <strong>Hotel</strong>, Bodrum’daki yeni<br />
görevlerine atandı. 28 yılı aşkın süredir sektörde kariyerine başarıyla<br />
devam eden Aytan, Radisson Collection <strong>Hotel</strong>, Bodrum’un yeni Genel<br />
Müdürü oldu. Ön Büro Müdürü, Operasyon Yöneticisi gibi çeşitli<br />
kademelerde görev alan Aytan, aynı zamanda Türkiye’de ve Riyahd’da<br />
açılış oteli ve genel müdürlük konusunda tecrübeli bir yönetici. Betül<br />
Alaş Şevk, Satış ve Pazarlama Direktörü olarak Radisson Collection<br />
<strong>Hotel</strong>, Bodrum’da yeni pozisyonuna başladı. Şevk, Kempinski <strong>Hotel</strong><br />
Barbaros Bay Bodrum’daki 11 yıllık lüks otel tecrübesiyle lüks<br />
otelcilik ve satış konusunda son derece bilgi ve deneyim sa<strong>hi</strong>bi bir<br />
isim. Güçlü geçmişiyle dikkat çeken Yasin Çalış ise, otelin Executive<br />
Chef’i olarak göreve geldi. Çalış, daha önce Kempinski <strong>Hotel</strong><br />
Barbaros Bay Bodrum, Six Senses Kaplankaya, Yas <strong>Hotel</strong> Abu Dhabi<br />
ve Palm Beach <strong>Hotel</strong> gibi birçok lüks segment otelde sorumluluklar<br />
üstlendi.<br />
Martı GYO<br />
rekor kârını açıkladı<br />
Martı Otel İşletmeleri’nin bağlı ortaklığı Martı Gayrimenkul Yatırım<br />
Ortaklığı portföy büyüklüğünü ikiye katlayarak 01.04.2021-31.03.<strong>2022</strong><br />
dönemi Yıllık Finansal Tablolarında 216.982.363 TL kar açıkladı. Yeni<br />
hedeflerinde ise, mevcut tesislerin modernizasyon çalışmalarına hız<br />
vermek ve sektörde daha fazla öne çıkmak var.<br />
Martı Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı’ndan yapılan yazılı açıklamada<br />
şirket finansallarında gerçekleşen bu pozitif değişimin korunacağı<br />
ve daha ileriye taşınacağı belirtilirken, “Mevcut tesislerimizin<br />
modernizasyon çalışmalarına hız verilecek ve sektörümüzde öne<br />
çıkma gayretimiz devam edecektir. Grubumuzun 55 yıllık bilgi<br />
birikimi ve tecrübesi rehberliğinde tüm paydaşlarımız ile birlikte<br />
yatırımcılarımıza değer katma çabası içinde olmaya devam<br />
edilecektir. Faaliyetlerimiz sürdürülebilirlik çerçevesinde her zaman<br />
olduğu gibi çevreye karşı saygı ile toplumsal kalkınmayı ve ekonomik<br />
gelişmeyi destekleme amacıyla devam edecektir.” denildi.<br />
66. yıldönümünü kutladı<br />
Skål International İstanbul Kulübü, kuruluşunun 66’ncı<br />
yıldönümünü JW Marriott <strong>Hotel</strong> İstanbul Marmara Sea’da<br />
düzenlenen büyük bir baloyla kutladı. Skal İstanbul Kulübü Başkanı<br />
Can Arınel ve Yönetim Kurulu’nun ev sa<strong>hi</strong>pliğinde düzenlenen<br />
baloya üyeler, Skål International Dünya Başkanı Burçin Türkkan,<br />
Interim Başkan Yardımcısı Hülya Aslantaş ve PR Direktörü Annette<br />
Cardenas, ile Uluslararası Skål Dernekleri Federasyonu Yönetim<br />
Kurulu ve Türkiye’deki Skâl Kulüplerinin Başkanları da katıldı.<br />
Skål İstanbul Kulübü Başkanı Can Arınel, yaptığı konuşmada,<br />
bugün 83 ülkede, 354 kulüp ve 15.000’i aşkın üyeyi kapsayan Skål<br />
International çatısı altında, en büyük Skål kulüplerinden biri olarak<br />
Türk ve dünya turizmi için <strong>hi</strong>zmet vermekten onur duyduklarını<br />
belirtti. Arınel sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkemize güveniyor ve<br />
turizmin kültürler arası köprüleri kurarak, gelecekte de barış ve<br />
kardeşlik ortamını oluşturacağına inanıyoruz. Turizmin sadece<br />
ekonomik değer oluşturarak değil, toplumun sosyal ve kültürel<br />
yapısına etkilerinin önemini de görüyor, ülkemizin yarınlarının<br />
güvencesi olduğunu her fırsatta vurguluyoruz.”
DecoBoutique<br />
www.kulsan.com.tr<br />
Karaağaç OSB Mahallesi 101.Cadde No:6/2 Kapaklı / Tekirdağ<br />
Tel:0282 758 26 44 - info@kulsan.com.tr<br />
kulsanprofesyonel<br />
kulsanprofesyonel
20<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gündem<br />
İŞTE İSTANBUL’UN<br />
5 AYLIK DOLULUK VE FIYAT KARNESI…<br />
TÜROB aylık toplantısında konuşan TÜROB Başkanı Müberra Eresin, 2023’ün turizmde çok daha<br />
iyi bir yıl olacağı öngörüsünü paylaşarak, Türkiye’nin ve İstanbul’un turizmde yıldızının daha da<br />
parlayacağını söyledi. İstanbul’un mayıs doluluk karnesinin 2019’dan iyi olduğunu belirten Eresin,<br />
ilk 5 aylık dönemde ise 2019’un gerisinde kalındığını kaydetti.<br />
Türkiye Otelciler Birliği’nin Haziran<br />
ayı ‘TÜROB Geleneksel Öğle Yemeği’<br />
etkinliği Conrad İstanbul Bosphorus’ta<br />
gerçekleştirildi. İstanbul Ticaret Odası (İTO)<br />
Başkanı Şekib Avdagiç’in konuk konuşmacı<br />
olarak katıldığı toplantıda, TÜROB üyeleri ve<br />
turizm sektörünün önde gelen temsilcileri<br />
bir araya geldi.<br />
“Hem doluluklar hem fiyatlar arttı”<br />
Toplantıda bir konuşma yapan TÜROB<br />
Başkanı Eresin, turizmdeki son durumla<br />
ilgili bilgi verirken, yılın ikinci yarısıyla<br />
birlikte talepte artışın devam etmesini<br />
beklediklerini belirtti. Eresin, “Mevcut<br />
şartlarda <strong>2022</strong>’nin 2021’den çok daha iyi<br />
bir yıl olacağı kesin görünüyor. 2019 yılını<br />
da geçme ihtimali çok yüksek. Gelecek yıl<br />
ise yani 2023 yılının turizmde çok daha iyi<br />
bir yıl olacağını, takip eden yıllarda turizm<br />
gelirlerimizin artarak çok ciddi noktalara<br />
geleceğini ve özellikle İstanbul’un dünyada<br />
yine parlayan ilk beş destinasyondan biri<br />
olacağını umuyoruz” diye konuştu.<br />
“Neden mi 2019 ile kıyasladım?”<br />
Doluluk oranlarını açıklayan Eresin, şu<br />
bilgileri verdi: “Türkiye genelinde otel<br />
dolulukları Mayıs <strong>2022</strong>’de yüzde 70.3, ADR<br />
olarak adlandırılan günlük satılan oda bedeli<br />
103.9 Euro, RevPAR olarak adlandırılan oda<br />
başı gelirler 73.1 Euro oldu. Mayıs 2019’da<br />
otel dolulukları yüzde 54.6, oda bedeli 68.5,<br />
oda başı gelirler 37.3 Euro olmuştu. Türkiye<br />
genelinde ilk 5 ayda ise doluluklar yüzde<br />
59.8, oda bedeli 84.5 Euro, oda gelirleri ise<br />
50.5 Euro olarak gerçekleşti. 2019’un beş<br />
aynında doluluklar yüzde 62.6, oda bedeli<br />
65.5 Euro, oda başı gelirler de 41.0 Euro<br />
olmuştu. Neden mi 2019 ile kıyasladım?<br />
Geçmiş dönemle karşılaştırma yaparken<br />
turizmde kayıp yıllar olarak kabul ettiğimiz<br />
2020 ve 2021 yıllarını <strong>hi</strong>ç dikkate almıyoruz<br />
ve sadece 2019 yılı ile kıyaslama yapıyoruz<br />
artık.”<br />
İstanbul mayısta 2019’un üzerinde<br />
doldu<br />
İstanbul’daki doluluklara da değinen Eresin,<br />
“İstanbul’da Mayıs <strong>2022</strong> otel dolulukları<br />
yüzde 78.4 oldu. 2019 yılı Mayıs ayında bu<br />
oran yüzde 58.2 olmuştu. Bu yılın ilk 5 ayına<br />
baktığımızda ise, İstanbul’da doluluklar<br />
yüzde 66.8 olarak gerçekleşti. 2019’un ilk 5<br />
ayında bu oran yüze 69 olmuştu. Görüldüğü<br />
gibi doluluklarda mayıs ayı bazında 2019’un<br />
üzerindeyiz, ancak ilk 5 aylık dönem<br />
itibariyle henüz 2019’un gerisindeyiz.”<br />
İstanbul Avrupa ortalamasının<br />
üzerinde<br />
Fiyatlarda ve oda gelirlerindeki yükselişin<br />
çok sevindirici olduğuna dikkat çeken<br />
Eresin, şöyle devam etti: “Şunu büyük<br />
bir memnuniyetle belirtmeliyim ki;<br />
İstanbul’un hem mayıs ayında hem de<br />
beş aylık dönemde doluluk ve oda başı<br />
gelir ortalaması Avrupa destinasyonları<br />
ortalamasının üzerine çıktı. İstanbul’da<br />
günlük satılan oda bedelimiz Mayıs <strong>2022</strong>’de<br />
127.4 Euro oldu. 2019 yılında bu rakam<br />
81.7 olmuştu. Toplam oda sayısı üzerinden<br />
odabaşı elde edilen gelirler ise Mayıs<br />
<strong>2022</strong>’de 99.8 Euro olarak ölçüldü. Bu rakam<br />
2019’da 47.5 Euro olmuştu. Ocak-Mayıs<br />
döneminde; günlük satılan oda bedelimiz<br />
<strong>2022</strong>’de 104,98 Euro olarak ölçüldü. Bu<br />
rakam 2019’da 80.4 Euro olmuştu. Ocak-<br />
Mayıs <strong>2022</strong>’de; toplam oda sayısı üzerinden<br />
odabaşı elde edilen gelirler <strong>2022</strong>’de 70.1<br />
Euro olarak ölçüldü. Bu rakam 2019’da 55.5<br />
Euro olmuştu. Turizm sektöründe olumlu<br />
grafiklerin ortaya çıkması memnuniyet verici<br />
ancak yapılan çalışmaları göz önüne alırsak<br />
da bu başarılar tesadüf değil. TÜROB,<br />
İstanbul Ticaret Odası, ICVB ve sektör<br />
kuruluşları olarak kamu-özel sektör iş<br />
birliğinde atılan adımlar ile Kültür ve Turizm<br />
Bakanlığımız ve Türkiye Turizm Geliştirme<br />
ve Tanıtma Ajansı (TGA) tarafından<br />
yürütülen sonuç odaklı tanıtım ve pazarlama<br />
çalışmaları sonrasında turizm sektörünün<br />
hedeflerine ulaşarak ülke ekonomisi,<br />
istihdamı ve kalkınmasına güçlü desteğini<br />
vermeye devam edeceğine inanıyoruz.”<br />
“Otel yatırımları artışa geçti”<br />
Konaklama sektörü yatırımlarında da<br />
yeniden artış başladığına işaret eden Eresin,<br />
“Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı verilerine<br />
göre bu yılın ilk 4 ayında ülke genelinde<br />
toplamda 23 ilde 42 yeni otel projesi ‘Yatırım<br />
Teşvik Belgesi’ aldı. Yeni yatırımlar toplam<br />
1 milyar 892 milyon TL tutarında teşvik<br />
kullanılarak tamamlanacak” dedi.<br />
“Eğitim projelerimiz hızlandı”<br />
TÜROB’un eğitim alanındaki çalışmalarının<br />
da hızlandığını ifade eden Eresin, şunları<br />
söyledi: “Kültür ve Turizm Bakanlığı ve<br />
Milli Eğitim Bakanlığı’yla birlikte, turizm<br />
sektörüne nitelikli insan kaynağı yetiştirmesi<br />
amacıyla, ‘Mesleki Eğitim Merkezleri’<br />
projesinin uygulamasını İstanbul pilot il<br />
olmak üzere başlatmıştık. Proje kapsamında<br />
yaşanan aksaklıkların giderilmesi yönünde<br />
MEB ile yakından çalışmaya devam ediyoruz.<br />
Bu projeyi, sektörümüz açısından taşıdığı<br />
önem dikkate alınarak desteklemeye<br />
devam edeceğiz. Öte yandan MEB ile varılan<br />
mutabakat sonrasında; Şişli Kervansaray<br />
Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin<br />
adının ‘TÜROB 50.Yıl Şişli Turizm Meslek<br />
Lisesi’ olarak değiştirilmesi konusunda<br />
süreç tamamlanmak üzere. Okulumuzda<br />
incelemelerde bulunduk. Okulun, toplam 21<br />
dersliği ile tamamen ihtiyaç duyduğumuz<br />
insan kaynağına göre öğrenci yetiştirmesi<br />
için idari ve teknik altyapı en kısa süre<br />
içerisinde tamamlanacak.”<br />
“Şanlıurfa turizm başkenti”<br />
Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de<br />
gerçekleştirilen, Türkiye'yi, Kültür ve<br />
Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan<br />
Yavuz'un temsil ettiği İslam İşbirliği<br />
Teşkilatı’nın 11. Turizm Bakanları<br />
Konferansı'nda Şanlıurfa ilimiz ‘2023 yılı<br />
Turizm Başkenti’ olarak seçildiğine de<br />
değinen Eresin, “Bu gelişme bölge turizmine<br />
ve tanıtım faaliyetlerine büyük katkı<br />
sağlayacaktır. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na<br />
girişimleri için teşekkür eder ve hayırlı<br />
olmasını temenni ederiz” şeklinde sözlerini<br />
tamamladı.
26<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gündem / makale<br />
Günümüzün rekabetçi ve küresel otel<br />
pazarında, aynı markayı paylaşan ve<br />
merkezi rezervasyon sistemi, pazarlama<br />
ve tanımlanmış operasyonel prosedürler<br />
gibi <strong>hi</strong>zmetler sunan bir otel grubunun<br />
parçası olmak, finansal başarı ve başarısızlık<br />
arasındaki fark anlamına gelebilir.<br />
Eğer bir otel yatırımı ya da satın almayı<br />
düşünürseniz ve bu konuda daha önceden<br />
bir deneyimiz yoksa yapacağınız en doğru<br />
şey; piyasada itibarı yüksek tecrübeli<br />
bir otel yatırım ve marka danışmanı ile<br />
çalışmanızdır. Franc<strong>hi</strong>se sunan birçok global<br />
ve yerli otel markaları ile seçim süreci<br />
karmaşık bir maliyet-fayda analizi haline<br />
gelebilir. Öyleyse işinize yarayacak birkaç<br />
başlık vereyim:<br />
Öncelikle markaların tüm segmentlerinin<br />
ne olduğunu ve bu segmentlerde hangi alt<br />
markaların yer aldığını bilmeniz gerekir.<br />
Aşağı yukarı tüm global üst otel markaların<br />
alt segmentlerinde yer alan markalar bir<br />
konsepti ve hedeflediği müşteri profilini<br />
temsil eder. Hilton, üst segment müşteri<br />
profili olan, şirket konaklamaları ve toplantı<br />
planlayanlar tarafından tercih edilmesi ile<br />
bilinir. Hampton by Hilton ise, toplantı ve<br />
ziyafet salonları aramayan, fiyat konusunda<br />
daha hassas misafir profillerine <strong>hi</strong>tap<br />
etmektedir. Aynı konu diğer tüm markalar<br />
için de geçerlidir.<br />
Doğru markayı seçin!<br />
Bu markaların her ikisi de tamamen<br />
farklı misafir pazarlarına odaklanmıştır.<br />
Otelleri, tesisleri ve <strong>hi</strong>zmet seviyenizi doğru<br />
konumlandırmak için, yatırımınızın konumu<br />
ve imkanları da<strong>hi</strong>linde hedeflediğiniz müşteri<br />
segmentlerini çekecek bir marka seçmeye<br />
dikkat etmelisiniz.<br />
Mevcut otelinizin, yatırım yapacağını ya da<br />
satın alacağınız işletmenin misafirlerinin<br />
nereden geldiğini bilmeniz gerekir. Şe<strong>hi</strong>r<br />
oteli, kongre toplantı oteli, resort otel ve bu<br />
Otel<br />
Orhan<br />
Marka ve Yatırım Danışmanı<br />
Genceli<br />
Oteller franc<strong>hi</strong>se marka alırken nelere<br />
dikkat etmeli?<br />
otellere gelecek misafirleri hedeflediğiniz<br />
pazarı iyi analiz ederek seçeceğiniz markanın<br />
hangi pazarda daha güçlü olduğunu bilerek<br />
doğru markayı seçmelisiniz.<br />
Toplam maliyeti iyi bilin<br />
Franc<strong>hi</strong>se satın alma ve sözleşmeniz<br />
süresince ödeyeceğiniz komisyonları,<br />
size toplam maliyetini ne olacağını iyi<br />
bilmelisiniz. Franc<strong>hi</strong>se veya telif ücreti,<br />
bir otel zincirinin parçası olma maliyetinin<br />
yalnızca bir parçasıdır. Muhtemelen ayrıca<br />
zincire katılmak için bir başlangıç ücreti,<br />
rezervasyon sisteminin yıllık maliyeti,<br />
çeşitli pazarlama ve loyalty programları<br />
ve üyeliğinizi dönem sona ermeden<br />
sonlandırmak istemeniz durumunda<br />
ödeyeceğiniz cezai müeyyide ve ücretlerini<br />
de bilmeniz gerekir. Çünkü tüm bunlar<br />
sizden tahsil edilecektir. Bir franc<strong>hi</strong>se'ın<br />
maliyetini diğeriyle karşılaştırdığınızda,<br />
sözleşme süresi boyunca ortaya çıkacak tüm<br />
masrafları da<strong>hi</strong>l ettiğinizden emin olun.<br />
Franc<strong>hi</strong>sor'ı markayı iyi analiz edip<br />
anlamanız gerekir. Otelinizin finansal<br />
geleceği, büyük ölçüde franc<strong>hi</strong>se vereninizin<br />
eylemleri tarafından belirlenebilir. Örneğin,<br />
franc<strong>hi</strong>se veren markanın pazarınızdaki aynı<br />
rekabette olan diğer marka ve alt markalar<br />
karşısındaki gücünü iyi bilmeniz gerekir.<br />
Günümüzün tüm global üst markalar ve<br />
birleşerek ya da satın alımalar ile daha<br />
da büyüyen rakip markaların aynı zincirin<br />
bir parçası haline gelmesi ve rezervasyon<br />
ağlarını, pazarlama ve diğer girişimleri<br />
paylaşmaya başladılar bile. Bu da yüksek<br />
ve acımasız rekabet ortamında markayı<br />
seçerken çok titiz davranmanız gerektiği<br />
anlamına gelir.<br />
Gerçek franc<strong>hi</strong>se sa<strong>hi</strong>pleri ile<br />
konuşun<br />
Franc<strong>hi</strong>se verenden memnuniyet düzeylerini<br />
belirlemek için bazı gerçek franc<strong>hi</strong>se<br />
sa<strong>hi</strong>pleri ile konuşun. Ayrıca, üyeliklerini<br />
sonlandırmış olabilecek bazı eski franc<strong>hi</strong>se<br />
alanlarını da araştırın. Çoğu ülke, dava<br />
olabilecek durumda konusunda tecrübeli<br />
avukatlar ile görüşmeniz faydalı olacaktır.<br />
Performans analizlerini iyi bilmeniz gerekir.<br />
Bir otel markasından franc<strong>hi</strong>se almanın<br />
en önemli faydası, markanın ek doluluk<br />
oluşturma imkânı başta gelir. Franc<strong>hi</strong>se<br />
veren markanın, diğer otellere göre rekabet<br />
avantajın ve sizin otelinize sağlayacağı<br />
imkanların neden olacağından önceden<br />
fizibilitesinin yapın ya da danışmanınıza<br />
yaptırın. Bu üyeliğin size toplamda ne<br />
kazandıracağının hesabını iyi önceden<br />
yapmalısınız.<br />
Franc<strong>hi</strong>sor'ın veren markanın gelecek<br />
stratejilerini markette kalıcı olmak için<br />
yapacağı planları ve özellikle teknolojiye<br />
yaptıkları yatırımlardan haberdar olmalısınız.<br />
Gelişmiş rezervasyon sistemleri ve internet<br />
bağlantıları gibi teknolojilere para harcıyor<br />
mu, bilmelisiniz. Sonuçta en az 20 yıllık<br />
bir evlilik yapacaksınız ve bu süreçte diğer<br />
markaların gerisinde kalınmamalıdır.<br />
Franc<strong>hi</strong>se veren markanın büyümeye<br />
devam edip etmeyeceğini veya özellikle<br />
sizin alacağınız alt markanın ilerleyen<br />
yıllarda hangi konumda olacağını iyi<br />
bilmeniz ve araştırmanız gerekir. Otelinizin<br />
marka konumlandırmasını doğru<br />
konumlandırmanız gerekir. Bir üst ya da<br />
alt segmente karar vermeniz kısa vadede<br />
avantajlı görünebilir. Ancak uzun vadede<br />
milyon değerinde dolar kaybına neden<br />
olabilir.<br />
Danışman görünümlü marka<br />
temsilcilerinden uzak durun<br />
Unutmayın, marka alırken tek bir markayı<br />
saplantı haline getirmemelisiniz. Bir<br />
markanın temsilcisi gibi olan danışman<br />
görünümlü marka temsilcilerinden uzak<br />
durun. Nitekim onlar sizin değil, markanın<br />
yararına davranacaklardır. Size otelinize<br />
uygun segmentteki en az 4 farklı global<br />
ve yerli markadan teklif toplamalarını ve<br />
bu analiz ve fizibiliteleri size doğru yapıp<br />
avantajları okuyabilecek düzeyde tecrübeli<br />
ve kaliteli, markaların tüm imkan ve<br />
özelliklerini bilen alt ve üst seğmenleri ve<br />
rekabet analizlerine hakim bir danışman<br />
ile çalışmanız birçok sorunu önceden<br />
sonlandırmanıza destek olacaktır. Gerçek<br />
danışmanı tercih edin. Şirketi olan, fatura<br />
yazıp vergi veren ile çalışın. Bir otelde<br />
bordrolu çalışan partime çantacı danışman<br />
kılıklı amatörlerden uzak durun.
28<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gündem<br />
SAĞLIK TURIZMINE IŞIK TUTACAK RAPOR<br />
USTİS Akademi tarafından düzenlenen İstanbul Sağlık Turizmi Çalıştayı’nın sonuç raporu açıklandı.<br />
Çalıştayda seyahat acentelerinin KDV oranlarının yüzde 18, hastanelerin ise yüzde 0 olduğu<br />
belirtilerek her ikisinin de sıfırlanması vurgusu yapıldı.<br />
Türkiye sağlık turizmi sektörünü tek<br />
çatı altında birleştirmek amacıyla<br />
kurulan Uluslararası Sağlık<br />
Turizmcileri İşverenler Sendikası<br />
(USTİS), 30 Mart’ta gerçekleştirdiği İstanbul<br />
Sağlık Turizmi Çalıştayı’nın sonuç raporunu<br />
açıkladı. Rapor 100 sayfadan oluşan bir<br />
kitapçık halinde yayınlandı. Rapor; ilgili<br />
bakanlıklar, USTİS’in üye olduğu Türkiye<br />
İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun<br />
(TİSK) tüm işveren sendikaları başkanları ve<br />
genel sekreterleri ile ilgili tüm kuruluşlara<br />
ulaştırılmak üzere dağıtılmaya başlandı.<br />
Türkiye’de ilk kez sağlık turizmindeki<br />
tüm paydaşları biraraya getiren çalıştayın<br />
ürünü olan raporda seyahat acentelerinin,<br />
hastanelerin, otel işletmecilerinin, sağlık<br />
turizmi ile ilgili sivil toplum kuruluşlarının,<br />
sigorta işletmelerinin ve sektörün diğer<br />
profesyonellerinin tespit ettikleri sorunlar ile<br />
çözüm önerileri yer alıyor.<br />
USTİS Akademi tarafından düzenlenen<br />
çalıştayı değerlendiren USTİS Başkanı Aslı<br />
Tarcan “Ülkemizde birçok sağlık turizmi<br />
işletmesi var. Düzenlediğimiz bu çalıştay<br />
hem sektörün tüm paydaşlarını bir araya<br />
getirdi hem de sektörün sorunlarını geniş<br />
açıdan görmemizi sağladı. Kurumların<br />
faaliyet alanlarına göre belgelendirme<br />
ve yetkilendirmedeki karmaşıklıktan,<br />
yetersiz denetime kadar; nitelikli işgücü<br />
eksikliğinden, defolu ve sigortasız <strong>hi</strong>zmetler<br />
ile buna bağlı sorunlara kadar birçok sorun<br />
dile getirildi. Akabinde nitelikli personel<br />
eksikliği için eğitim programlarının<br />
hazırlanmasından yasal mevzuatın tüm<br />
paydaşlarla birlikte kapsamlı olarak revize<br />
edilmesine kadar birçok çözüm önerisi<br />
sunuldu. Çalıştaya katılan tüm tarafların<br />
bu sorunların çözülmesi noktasında<br />
USTİS’in düzenleyici ve denetleyici bir<br />
rol üstlenmesini istemesi bizim için<br />
ayrı bir gurur oldu. Sektörümüzün bize<br />
olan güvenini boşa çıkarmamak için<br />
var gücümüzle çalışmalarımıza devam<br />
ediyoruz. En kısa zamanda bu çalıştayın<br />
benzerlerini Türkiye’nin yedi bölgesinde de<br />
düzenleyeceğiz” dedi.<br />
İşte Çalıştay’da dikkat çeken sorun<br />
ve çözüm önerileri<br />
Çalıştayda tüm katılımcılar göz önüne<br />
alınarak her biri 10 kişilik oturma düzenine<br />
sa<strong>hi</strong>p 10 masa kuruldu. Bu masalardan<br />
ikisi seyahat acentelerine aitti. Seyahat<br />
acenteleri mevzuat eksikliği olduğuna<br />
vurgu yaptı ve yeni mevzuat hazırlanırken<br />
sürece kendilerinin de da<strong>hi</strong>l edilmesini<br />
istedi. Sektörde sigortanın olmamasının<br />
önemli sorun olduğu belirtilerek bu konuda<br />
hazırlanacak poliçenin ivedilikle hayata<br />
geçirilmesi istendi. Seyahat acentelerinin<br />
KDV oranlarının yüzde 18, hastanelerin ise<br />
yüzde 0 olduğu belirtilerek her ikisinin de<br />
sıfırlanmasını istediler. Acenteler ayrıca<br />
güven ve etik standartlarının olmamasından<br />
yakınarak bu konuda yaptırım uygulama<br />
yetkisine sa<strong>hi</strong>p ve kolay ulaşılabilir bir şikayet<br />
masasının olması gerektiğini dile getirdiler.<br />
“Çalıştaylar sürmeli”<br />
Hastane temsilcileri de seyahat acenteleri<br />
gibi iki masada temsil edildi. Sağlık turizmi<br />
yapan paydaşların her süreci kendisinin<br />
yapmaya çalıştığını belirten hastane<br />
temsilcileri ortak hareket etme konusundaki<br />
sıkıntıların giderilmesi adına bu USTİS’in<br />
yaptığı çalıştayın ve benzerlerinin artarak<br />
sürmesi istendi. Kayıtlı kurumların yanında<br />
kayıtsız kurumların da denetlenmesini<br />
isteyen hastane temsilcileri, rehberlere<br />
de sağlık terminoloji eğitimi verilmesini<br />
istedi. Sağlık tesislerinde yabancı dil bilen<br />
çalışanların eksikliğinin çekildiğini belirten<br />
hastane temsilcileri yabancı dil eğitiminin<br />
koordine edilmesini ve devlet tarafından<br />
desteklenmesini istedi.<br />
Otel işletmesi temsilcileri de iki masada<br />
yer alan sağlık turizmi paydaşlarındandı.<br />
Otel işletmecileri ilk sorun olarak niteliksiz<br />
personele dikkat çekti ve personele eğitim<br />
sertifikasının verilmesi gerektiğine vurgu<br />
yaptı. Kurum-otel ve acente arasında<br />
eşgüdüm eksikliği olduğuna dikkat çeken<br />
otel işletmecileri, reklam ve doğru tanıtım<br />
konusunda da eksiklikler olduğunu dile<br />
getirdi. Sağlık turistleri ile ilgili verilerin<br />
bulunmamasının problemleri görmek<br />
noktasında sorun yarattığını belirten otel<br />
işletmecileri, verilerin toplanarak, doğru<br />
analiz edilmesi gerektiğini dile getirdi.<br />
Denetimde USTİS’in olmasını<br />
istediler<br />
Sağlık turizmi ile ilgili sivil toplum kuruluşları<br />
(STK) da iki masada yer aldı. STK’lar hastaaracı<br />
ve doktordan oluşan sağlık <strong>hi</strong>zmet<br />
zincirinde güven ve kalite sorunu olduğunu<br />
dile getirerek bu sorunun çözülmesi<br />
gerektiği belirtildi. Sağlık turizmi eğitiminde<br />
nitelik ve etkinlik sorunu olduğunu belirten<br />
STK’lar, sadece fiyat konusunda değil<br />
<strong>hi</strong>zmet kalitesinde de farklılıklar yaratılması<br />
gerektiğini dile getirdiler. Reklam ve tanıtım<br />
eksikliğine dikkat çeken bir diğer sağlık<br />
turizmi paydaşı da STK’lar oldu.<br />
Sigorta işletmesi temsilcileri sağlık turizmi<br />
için gelenlerin ve özellikle Avrupa’da yaşayan<br />
çifte pasaportlu Türk vatandaşlarının sigorta<br />
güvencesi altına alınmasına mevzuatın<br />
müsaade etmediğini belirttiler. Bu amaçla<br />
çalışma yapılması gerektiğini belirten<br />
sigorta temsilcileri seyahat sağlık sigortası<br />
poliçesinin çıkmasını ve bu poliçenin limit ve<br />
kapsamının USTİS tarafından oluşturularak<br />
denetlenmesini istediler.<br />
Diğer profesyonel meslek temsilcileri ise<br />
sağlık turizmi envanterinin olmadığına<br />
vurgu yaparak USTİS tarafından sağlık<br />
turizmi verilerinin toplanmasını ve ilgili<br />
tüm sektör temsilcileriyle paylaşılmasını<br />
önerdiler. Belgelendirmede seçici olunması<br />
ve sertifikasyondaki sorunların giderilmesini<br />
isteyen profesyonel meslek temsilcileri,<br />
USTİS’in etkin olduğu düzenli bir denetleme<br />
mekanizması olması gerektiğini vurguladılar.
30<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gündem<br />
SAYD BAŞKANI UYARDI<br />
“KÜLTÜR TURLARI CAN ÇEKIŞIYOR,<br />
DERHAL ÇALIŞMA YAPILMALI’’<br />
SAYD Başkanı Mehmet Gem, yüz bine yakın seyahat acentesi çalışanı, rehber, otobüsçü ve<br />
konaklama tesisinin maliyet artışları sebebiyle ayakta kalma mücadelesi verdiğini vurgulayarak,<br />
“Hiç değilse ticari yat ve tenezzüh teknelerine uygulanan ÖTV’siz yakıt tedariki hakkı turizm seyahat<br />
acentelerine de sağlanmalı ve bu konu ile ilgili çalışma derhal yapılmalıdır.” dedi.<br />
SAYD – Seyahat Acentaları<br />
Yöneticileri Derneği Başkanı<br />
Mehmet Gem kamuoyuna yönelik<br />
açıklamasında şu ifadelere yer verdi:<br />
Türkiye’de faaliyet gösteren seyahat<br />
acentelerinin %50’sine yakını yurt içi<br />
kültür turları segmentinde faaliyet<br />
göstermektedir. Turizm seyahat<br />
acenteleri memleketimizi nakış<br />
nakış, ilmek ilmek dokuyarak gelen<br />
misafirlere yurdumuzun tanıtımını<br />
yapmaktadır. Doğu Karadeniz’den<br />
Güneydoğu’ya, Marmara’dan Doğu<br />
Anadolu’ya, Batı Karadeniz’den<br />
Akdeniz’e canını dişine takarak kültür<br />
turu yapmaya çalışan turizm seyahat<br />
acenteleri can çekişmektedir.<br />
Bu tür kültür turu paketleri hazırlayan<br />
acenteler son dönemde;<br />
%274 yakıt, %174 enerji, %180 gıda,<br />
%84 personel zammı sebebi ile geçen<br />
senenin aynı dönemine göre %100’ün<br />
üzerinde kültür turlarında fiyat artışı<br />
yapmak zorunda kalmış ve bu sebeple<br />
alternatif tatil paketi olan yurt içi kültür<br />
turları hareket edemez hale gelmiştir.<br />
Geçtiğimiz senelerde kültür turlarında<br />
yakıt maliyeti %20’lerde seyrederken<br />
artık bu maliyet %50’nin üzerine çıkmış,<br />
yakıt maliyetlerinin değişkenliği sebebi<br />
ile acenteler tur satış rakamlarını<br />
hesaplayamamaktadır. Tam da bu<br />
noktada yarısı bile dolmayan turlar hızla<br />
iptal noktasına gelmiştir.<br />
“ÖTV’siz yakıt tedariki hakkı<br />
acentelere de sağlanmalı”<br />
Yüz bine yakın turizm seyahat acentesi<br />
çalışanı, rehberler, otobüsçüler,<br />
misafirleri ağırlayan oteller ve turizm<br />
tesisleri ayakta kalma mücadelesi<br />
vermektedir. En büyük maliyet olan<br />
yakıt konusunda eğer hükümet vergi<br />
indirimi, ÖTV alınmaması ya da başka<br />
bir formül üretmezse çok yakın bir<br />
zamanda ülkemizin eşsiz güzellikleri<br />
öksüz kalacaktır. Hiç değilse ticari yat<br />
ve tenezzüh teknelerine uygulanan<br />
ÖTV’siz yakıt tedariki hakkı turizm<br />
seyahat acentelerine de sağlanmalı<br />
ve bu konu ile ilgili çalışma derhal<br />
yapılmalıdır. Aksi halde kültür<br />
turları destinasyonlarındaki oteller,<br />
restoranlar ve tesisler kapanmaya yüz<br />
tutacak, bu turlar ile şe<strong>hi</strong>rlerde yaşanan<br />
ticaret hacmi bitecek, bir süre sonra<br />
münferit misafir bile alamayan müze ve<br />
ören yerleri metruk bir hale gelecektir.<br />
Turizmin geleceğini en iyi gören ve<br />
konunun farkında olan Kültür ve Turizm<br />
Bakanı Mehmet Nuri Ersoy (ETS) yurt içi<br />
kültür turları departmanını kapatmıştır.<br />
Amir kişi bile kendi şirketinde bu<br />
departmanı kapattığına göre konunun<br />
ne kadar acil ve va<strong>hi</strong>m bir konumda<br />
olduğu muhakkaktır.<br />
Ya acentalere can suyu sunulacaktır ya<br />
da ülkemiz Kuşadası ile Alanya arasında<br />
her şey da<strong>hi</strong>l, yerli ve yabancıya otel<br />
<strong>hi</strong>zmeti veren TURİZM CENNETİ! haline<br />
gelecektir. Öyle ya;<br />
Türkiye’de turizm sadece deniz kum ve<br />
güneşten ibarettir!..<br />
Göbeklitepe’den Akdamar Adası’na,<br />
Sümela Manastırı’ndan Kapadokya’ya,<br />
Selimiye Camii’nden Ani’ye muhteşem<br />
güzelliklerimizi yerli ve yabancı<br />
turistlerin beğenisine sunamayacaksak<br />
ve acentelerimiz kepenk kapatmaya<br />
mecbur bırakılacaksa bu ülkede<br />
turizmin kadük kalacağı kesindir.<br />
Seçim yöneticilerimizin! Ya can suyu ya<br />
çorak toprakta hububat…
Beko 400 TR ve TokenX<br />
platform <strong>hi</strong>zmeti ile,<br />
işinizi daha az maliyetle<br />
daha verimli yönetin!<br />
Mali mühür<br />
gerekmeden,<br />
HEMEN<br />
e-faturaya<br />
geçiş imkanı!<br />
Ürünlerinizi ve<br />
alanlarınızı<br />
Beko 400 TR<br />
cihazınıza<br />
tanımlayın<br />
Oda, masa bazlı<br />
sipariş yönetiminizi<br />
yapın<br />
Ödemelerinizi<br />
QR veya<br />
kredi kartı ile<br />
temassız alın<br />
Tek tuşla müşterinin<br />
e-posta adresine<br />
e-fatura gönderin<br />
Tüm işlemlerinizi<br />
ve e-faturalarınızı<br />
TokenX web paneli<br />
üzerinden<br />
görüntüleyin
32<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gündem<br />
I-MICE YENI<br />
BAŞKANLARINI<br />
SEÇTI<br />
HÜSEYIN<br />
KURT GÜVEN<br />
TAZELEDI,<br />
IŞIL ÖZMEN 2.<br />
BAŞKAN OLDU<br />
I-MICE 3. Olağan Genel Kurulu'nda Başkan Hüseyin Kurt 3 yıllığına yeniden başkan seçildi.<br />
Derneğin 2. Başkanı ise Işıl Özmen oldu.<br />
Uluslararası MICE Endüstrisi<br />
Derneği (I-MICE) 3. Olağan<br />
Genel Kurulu'nu 14 Haziran<br />
günü İstanbul Marriott <strong>Hotel</strong> Asia ev<br />
sa<strong>hi</strong>pliğinde gerçekleştirdi. Üyelerin<br />
hazır bulunduğu genel kurul; samimi<br />
ve özlem dolu bir havada geçti. Geçen<br />
dönem adından oldukça fazla söz ettiren<br />
I-MICE Derneği Başkanı Hüseyin Kurt,<br />
üyelerin oylarıyla yeniden 3 yıllığına<br />
başkan seçildi.<br />
Başkan Kurt'tan 'Ben yerine biz<br />
vurgusu'<br />
I-MICE Başkanı Hüseyin Kurt yaptığı<br />
konuşmasında, "Seçildiğimiz günden bu<br />
yana derneğimiz ve sektörümüz adına<br />
katma değer üretmek ve fayda sağlamak<br />
adına yoğun gayret içerisinde olduk.<br />
Dönemimiz içerisinde dünyayı etkisi<br />
altına pandemi ve etkileri ile sektörümüz<br />
adına yoğun mücadele ettik. Bu dönem<br />
kayıplarımızın olduğu, sosyo-ekonomik<br />
hayatlarımızın sıfırlandığı, hava sahaların<br />
kapandığı, ülkelerin ve şe<strong>hi</strong>rlerin<br />
karantina altına alındığı, evlerimize<br />
kapandığımız, hayatımıza maske ve<br />
mesafe gibi kavramların girdiği bir<br />
dönem olarak sanıyorum tarihteki yerini<br />
alacak. Lakin, bizler bu dönemde her<br />
türlü acımızı, ekonomik sıkıntımızı, dert<br />
ve tasamızı bir kenara bırakıp ‘ben yerine<br />
biz’ adına hareket edip sektörümüzü,<br />
ekonomik, endüstriyel büyüklüğümüzü,<br />
tanıtıma ve ekonomiye olan katkımızı<br />
neredeyse kapı kapı dolaşıp anlattık.<br />
Basına yönelik düzenlediğimiz<br />
toplantılarla kamuoyu oluşturduk.<br />
Eğitimler, zoom ve instagram üzerinden<br />
canlı yayınlarla sektörümüze güven,<br />
moral ve enerji aşılamaya gayret<br />
ettik. Yaptıklarımızın sektörün geneli<br />
tarafından memnuniyetle karşılanması<br />
taktir görmesi bizim için gurur verici."<br />
dedi.<br />
"Ülkenin her yerine yayılacağız"<br />
Yeni döneme yönelik ülkenin her<br />
yerine yayılacaklarını ve aynı zamanda<br />
Uluslararası arenaya da çıkmanın<br />
zamanının geldiğini belirten Kurt, yeni<br />
yönetimde bu bağlamda adımların<br />
atıldığını ve çok güçlü özellikleri<br />
barındıran kıymetli üyelerin aralarına<br />
katıldığını belirtti.<br />
Özmen: "Kadın meslektaşlarımızla<br />
sektöre değer katan projeler<br />
yapacağız"<br />
I-MICE'nin 2. Başkanlık görevine<br />
seçilen Işıl Özmen ise şunları söyledi:<br />
"Kuruluşundan bugüne gönül bağım<br />
olan derneğimizde yeni dönemde de<br />
görev almaktan dolayı büyük gurur<br />
duyuyorum. Derneğimizin bu dönemki<br />
hedeflerini uluslararası alanda<br />
söz sa<strong>hi</strong>bi olmak ve sektörümüzün<br />
hak ettiği yere gelmesinde fayda<br />
sağlamak yanında turizmde kadın<br />
istihdam gücünü de artırmak, ücret<br />
adaletsizligine çözüm bulmak ve üst<br />
yönetimlerde daha fazla kadın yönetici<br />
olmasını sağlamak için çalışmalar<br />
yaparak hedeflerimizi genişlettik.<br />
Bu dönem kadın meslektaşlarımızla<br />
sektöre değer katan projeler<br />
yapacağız."
gündem / makale<br />
35<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
AGON Danışmanlık ve Mümessillik Hizmetleri CEO’su<br />
Tezer Öner<br />
Mavi Bayrak’ta ikinci perde<br />
Hatırlayacaksınız, yakın bir zaman önce<br />
son dönemde sıkça gündeme taşınan<br />
Mavi Bayrak konusuna değinmiş, Türkiye<br />
Çevre Eğitim Vakfı (TÜRÇEV)’e seslenerek,<br />
“Türkiye’de bu yıl 531 plaj, 24 marina, 5<br />
bireysel yat ve 15 turizm teknesinde Mavi<br />
Bayrak dalgalanacak. Her şey güzel de<br />
ben Mavi Bayrak hakkını kaybetmiş plaj,<br />
tesis ve tekneleri de görmek istiyorum.”<br />
talebimi dile getirmiştim.<br />
Bu haliyle TÜRÇEV’e cevap hakkı<br />
doğduğundan, eksik olmasın, TÜRÇEV<br />
Mavi Bayrak Programı Ulusal<br />
Koordinatörü Almıla Kından Cebbari<br />
Hanım tarafıma ulaşmak suretiyle çok<br />
detaylı bir bilgilendirme yaptı. Kendisine<br />
bu yakın alakasından dolayı ayrıca<br />
teşekkür ederim. Sonuç itibari ile bu<br />
süreçte aldığım notları ve altı çizilmesi<br />
gereken noktaları sizlerle paylaşmak<br />
istiyorum. Nitekim altın değerinde bilgiler<br />
ve veriler…<br />
Öncelikle şunu gördüm ki, Mavi Bayrak<br />
Organizasyonu yetkilileri gerçekten<br />
çok yoğun bir seyahat ve denetleme<br />
programına sa<strong>hi</strong>pler. Almıla Hanım’a her<br />
ulaştığımda ya yolda ya denetlemedeydi.<br />
Buna rağmen toplumsal bilinçlenme ve<br />
eğitim konusunda alınması gereken çok<br />
yol var. Eğitim programı sadece nisan<br />
ayında bir defa açılan bir seminerle<br />
temsilci yetiştirilmesi sağlanıyor. Bu<br />
konuda şu anda daha yoğun bir eğitim<br />
çalışması için planlamalar yapılmakta…<br />
Ben de bir Mavi Bayrak gönüllüsü olmak<br />
için sıradaki eğitime katılma kararı aldım.<br />
10 Haziran <strong>2022</strong> tari<strong>hi</strong>ne dek Türkiye’de<br />
1.652 nokta izlenmiş ve sadece 531’i<br />
Mavi Bayrak almaya hak kazanmıştır.<br />
Denetleme ve izleme süreci tüm sene<br />
devam etmektedir. Bu arada bir noktanın<br />
Mavi Bayrak hakkı alabilmesi için geçmiş<br />
4 yılın analizlerine göre ‘mükemmel’<br />
yüzme suyu kalitesini sağlamış olması<br />
gerekir. Ancak Sağlık Bakanlığı, Stratejik<br />
Çevresel Değerlendirme (SÇD) ve Deniz<br />
Sularının Çevresel Durumu (DSÇD) ‘iyi<br />
çevresel durum’a bakar. Yüzme Suyu<br />
Kalitesi Yönetmeliği içerisinde de ‘iyi’<br />
ve ‘yeterli’ sınıflamaları halk sağlığı<br />
için yeterli görülmektedir. Yüzme Suyu<br />
Profilleri, kritik öneme sa<strong>hi</strong>ptir! Ama iyi ve<br />
yeterli sularda da turizm devam etmekte<br />
ve biz de yüzebilmekteyiz. Ancak bu bir<br />
Mavi Bayrak demek değil… Mavi Bayrak ne<br />
demek?<br />
Mesela 2019 yılına ait verilerle bir örnek<br />
vermek gerekirse;<br />
Sağlık Bakanlığı tarafından izleme yapılan<br />
toplam Yüzme Suyu İzleme Noktası sayısı<br />
1.495…<br />
Bu noktalardan doğrudan plajı içeren<br />
kısmı 1.390…<br />
Geri kalan 105 adet izleme noktası, dere<br />
ağzı gibi kirlilikleri izlemek için olan<br />
noktalar…<br />
1.390 noktadan ise 18 ilde 278 nokta, kısa<br />
vadede Mavi Bayrak alamayacak olan<br />
illere ait olan noktalar (Bitlis, Burdur,<br />
Artvin, Rize gibi arıtması olmayan ya da<br />
kanalizasyon bağlantısı olmayan yerler).<br />
Yani, Mavi Bayrak alabilme potansiyeli<br />
olan illerdeki toplam numune sayısı<br />
1.112…<br />
Bu numune noktalarından da aktif<br />
numune noktası sayısı 1.028…<br />
TÜRÇEV’in bu noktalardan incelemiş<br />
olduğu 830 nokta var. Kalan 197 noktada<br />
saha çalışması yok veya sahadaki,<br />
yerel yöneticilerden da böyle bir talep<br />
oluşmamış…<br />
830 noktanın 12 tanesi Mavi Bayrak’ta<br />
bizzat izlenen dereler…<br />
Geriye kalan 818 noktanın 463 tanesi Mavi<br />
Bayrak Ödülü almış…<br />
Geriye kalan 355 noktanın 155 tanesi<br />
A sınıfı değil, 200 tanesi incelemeye<br />
alınabilir olmuş…<br />
Bu durumda görünen şudur ki, 33 kriterde<br />
yapılan bu detaylı testlerin insan sağlığı<br />
ve çevresel faktörler açısından önemi<br />
tartışılmaz durumdadır. Üstelik Mavi<br />
Bayrak için bu kriterlerin 4 yıl üst üste<br />
“mükemmel” çıkması gerekmektedir.<br />
Bu açıdan ben de biraz yüzeysel görünen<br />
kısmına magazinsel yorum yaptığımı<br />
kabul ediyorum. Ancak bu da gösteriyor<br />
ki, TÜRÇEV bu konularda bilinçlendirme<br />
faaliyetlerine daha fazla önem vermeli ve<br />
en azından web sitesinde daha fazla detay<br />
paylaşmalıdır.<br />
Her zamanki gibi Türk insanının alçak<br />
gönüllüğü yüzünden yapılan işin kıymetinin<br />
reklamını ve PR çalışmalarını TÜRÇEV’in<br />
yapmıyor olması yanlış yorumlara ve<br />
olayın öneminin anlaşılmamasına sebep<br />
oluyor. Biraz da gönüllülük esasına bağlı<br />
olmak kaydıyla bu konuda hepimiz ve el<br />
birliğiyle, çalışmalara katkıda bulunmak<br />
zorundayız.<br />
Bu plajlar, dereler, göller ve tesisler bizim.<br />
Sa<strong>hi</strong>p çıkmak ve iyileştirmek için her türlü<br />
vazifeye ve gönüllülüğe açık olmalıyız.
36<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gündem / makale<br />
,<br />
Cem<br />
Tur Andiamo Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Polatoglu<br />
Türkiye’de turizm iyi giderse, Türkler için<br />
tatil pahalı ama kötü giderse gün doğuyor.<br />
Çünkü boş kalan oteller Türk tüketiciye<br />
muhtaç olup, fiyatları dibe vuruyor. Peki, biz<br />
Türklerin kendi memleketinde, en az Alman,<br />
Rus işçisi kadar her dönem ucuza tatil<br />
yapmasının yolları nelerdir, bir bakalım;<br />
Tatil ucuza nasıl getirilir?<br />
tatillerine bağlıyız. Ama bu sorun sadece<br />
Türklere has değil. İş yerleri, işin menşeine<br />
göre çalışanlarına tatil tarihlerini belirler.<br />
Bu konuda yapacak bir şey yoktur. Ancak<br />
çocukların tatilleri konusunda acaba 28<br />
milyon öğrencinin tatilleri aynı tarihe<br />
gelmeyebilir mi? Bu sorunun cevabı; “Evet”.<br />
Sovyetler Birliği. Onlar 325 milyon nüfusa<br />
25.000 yataklı kamu kampları yapmışlar.<br />
Bizim, 45 milyon iken bile 350 bin yataklı<br />
kamu kamplarımız vardı. Önerimiz; Özel<br />
sektörden çalışanlardan çok daha fazla<br />
kazanan kamu görevlileri bu ayrıcalıktan<br />
çıksın.<br />
Pik (yüksek) sezon haricinde tatil<br />
Genelde dünyada tatil dönemi, <strong>Temmuz</strong>-<br />
Ağustos aylarına tekabül eder. Talep çok<br />
olunca fiyatlar da pik yapar. Bu yüksek<br />
sezonda fiyatları, gecesi 1000 TL kabul<br />
edersek, diğer aylarda tatil yapmanın<br />
maliyeti; Nisan ayında ortalama 300 TL,<br />
Mayıs ayında 400 TL, Haziran 600 TL, Eylül<br />
700 TL, Ekim 500 TL ve Kasım ayında 300<br />
TL’dır. Ve tüm bu aylar memleketimiz için<br />
“Denize girilebilir” mevsimlerdir. Hatta<br />
bu aylar <strong>Temmuz</strong>-Ağustos kadar nemli ve<br />
bunaltıcı değildir.<br />
Erken rezervasyona erken katılmak<br />
Şikayet belli! Yabancılar bizden ucuza tatil<br />
yapıyor. Sebep de belli. Çünkü yabancı<br />
tur operatörü odaları tam bir sene önce<br />
hem de peşin-nakit ödeyerek kapatıyor.<br />
Yabancı müşteri de Eylül- Ekim’de bir<br />
sene sonrası için turunu satın alıyor. Biz<br />
de ise durum farklı. %90’ımız hangi tarihte<br />
tatil yapacağımızı bilemiyoruz. Hatta tatil<br />
yapıp, yapamayacağımızı bile bilemiyoruz.<br />
Bu nedenle Türk tur operatörü tüketiciye<br />
güvenip, bir sene önceden peşin ödeyerek<br />
oteli kapatamıyor. Tüketici, her ne kadar adı<br />
erken rezervasyon olsa da ortalama Mayıs,<br />
Haziran’da tatilini satın alabiliyor.<br />
Sömestr ve yaz tatilleri bölgelere<br />
göre ayrılsın<br />
Çoğumuz, izin tarihlerimizi belirlemek<br />
için önce iş yerimize ve çocuklarımızın<br />
Dünya bu sorunu nasıl çözmüş, bir bakalım;<br />
Sömestr ve yaz tatillerini bölgelere göre<br />
ayırmış. Detaylarını daha önce yazmıştım.<br />
Okul müfredatı yine 165 gün kalmak şartı<br />
ile, kimi yerde yaz tatilleri mayısta başlar,<br />
kimi yerde ekim sonu biter. Yani yaz tatili<br />
6 aya yayılır. Keza sömestr tatilleri de; 1<br />
Ocak’ta başlayan bölge de var, 1 Mart’ta<br />
biten de. Böylece 28 milyon öğrencinin farklı<br />
tarihlerde tatile çıkması sağlanarak, otel<br />
fiyatlarında bir günde 3 katı fiyat farklılıkları<br />
oluşmaz. İnsanlar 1/3’e varan fiyatlarla tatil<br />
yapar, okulların tatiline kadar boş kalan<br />
oteller, böylece doluluk yaşar.<br />
Kamu kampları satılsın, geliri tatil<br />
çeki olarak verilsin<br />
Halen Türkiye’nin en güzel tatil beldelerinde<br />
400 bin yatağa varan kamu ve eğitim (!)<br />
kampları mevcuttur. Denize sıfır olan<br />
bu kamplarda ortalama konaklama<br />
fiyatları yemekler da<strong>hi</strong>l günlük 150-180<br />
TL civarındadır. Çok daha ucuz olanları da<br />
mevcuttur. Peki bu kamplarda özellikle<br />
<strong>Temmuz</strong>-Ağustos aylarında hangi<br />
memur, hangi işçi konaklar? Bildiniz.<br />
Sadece üst düzey memur, sendikacı ve<br />
yakınları. Nereden mi biliyorum? Öncelikle<br />
kendimden. Babam TCDD’da doktordu. En<br />
iyi sezonda hatta 2 devre kalırdı üst düzey<br />
yöneticiler. İşçiler mi? Onların şanslıları,<br />
göstermelik olarak sezon başı ve sezon sonu<br />
konaklarlar… Dünyada böyle örnek var mı?<br />
Var. Bizim de örnek aldığımız SSCB yani eski<br />
Ya tüm kamplar halka da açılsın ya da kamu<br />
kampları satılsın! Peki satıştan kazanılan<br />
yüz milyarca dolar ne yapılsın? Kamu<br />
çalışanlarına her sene 2 maaş tutarında<br />
tatil çeki olarak verilsin. Bu çekler sadece<br />
özelleştirilerek otele dönüşen eski kamu<br />
kamplarında kullanılsın.<br />
Yazlıklar ağır vergilendirilsin<br />
Türkiye’de yazlıklar, senede ortalama sadece<br />
33 gün kullanılıyor. 11 ay boş. Ancak yazın<br />
1,5 milyon, kışın 150.000 olan beldede,<br />
kamu personeli ve <strong>hi</strong>zmetleri yaz -kış 1,5<br />
milyona göre istihdam ediliyor. Bu çok<br />
büyük bir israftır. Tüm dünyada, özellikle<br />
turizm ülkelerinde 2. konut, yani yazlıkların<br />
vergisi normal evlerin 10 katıdır. Amaç,<br />
kamu israfının önlenmesi ve belediyelere<br />
ek gelir sağlamaktır. Ancak ev sa<strong>hi</strong>pleri, bu<br />
ağır vergileri ödeyebilmek için ortalama 33<br />
gün kullandıkları evlerini boş aylarda kiraya<br />
verirler. Böylece daha çok kişinin çok daha<br />
ucuza tatil yapmasının önü açılır.<br />
Çadır ve karavan kampları çoğalsın<br />
Her ne kadar yukarıdaki önlemler, tatil<br />
fiyatlarını üçte birine düşürecek olsa<br />
da, acil önlem olarak çadır ve karavan<br />
kampları artırılmalıdır. Yapılabilecek en<br />
ekonomik tatil, çadır tatilidir. Hazır halen<br />
deniz kenarında yüzbinlerce dönüm kamu<br />
arazisi varken, bunlar, tüm <strong>hi</strong>jyen şartlarını<br />
ve standartlarını yerine getirebilen özel<br />
şirketlere kontrol altında verilerek yüzlerce<br />
çadır kampları kurulabilir.
42<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
yeni yatırımlar<br />
WISH MORE<br />
HOTEL GRUBU<br />
IKINCI OTELINI<br />
ŞIŞLI’DE AÇIYOR<br />
Wish More <strong>Hotel</strong> Grubu’nun ikinci oteli olan Wish<br />
More <strong>Hotel</strong> Şişli, kapılarını açmaya hazırlanıyor.<br />
“Misafir etme tutkusuyla daima” mottosuyla<br />
<strong>hi</strong>zmet sunan grubun İstanbul’un kalbi Şişli’de<br />
yer alan 98 odalı oteli, fonksiyonel ve lüks oda<br />
seçeneklerinin yanı sıra sanat eserleri ve leziz<br />
yemekleri ile de eşsiz deneyimler sunacak.<br />
Wish More <strong>Hotel</strong> Grubu’nun 2016<br />
yılında Bayrampaşa’da açılan ilk<br />
otelinden sonra Wish More <strong>Hotel</strong><br />
Şişli de kapılarını misafirlerine açmaya<br />
hazırlanıyor. “Misafir etme tutkusuyla<br />
daima” mottosuyla <strong>hi</strong>zmet sunan grubun<br />
ikinci otelinde misafirleri kendilerini adeta<br />
evlerinde <strong>hi</strong>ssedebilecekleri fonksiyonel<br />
oda seçeneklerinin yanı sıra gastronomi<br />
ve sanat anlamında da farklı deneyimler<br />
bekliyor.<br />
98 odalı<br />
98 adet ferah ve aydınlık odası ile<br />
misafirlerini kaliteli ve rahat bir konaklama<br />
deneyimine davet eden otelin oda ve<br />
süitlerinde yastık menüsü, Nespresso<br />
kapsüllü kahve makinesi, misafirlerin<br />
kendi kullanıcı bilgileriyle erişebileceği<br />
Netflix uygulaması, mini barı ve kendine ait<br />
mutfağı yer alıyor. Misafirlerin ihtiyacına<br />
bağlı tercih yapabileceği 1+1, 2+1, 3+1<br />
gibi farklı büyüklükte oda seçenekleri de<br />
bulunuyor. Her biri uzun süreli konaklamaya<br />
<strong>hi</strong>zmet edecek şekilde planlan odalar<br />
ile misafirlerin kendilerini evlerinde<br />
<strong>hi</strong>ssedecekleri konfor alanı oluşturulması<br />
hedefleniyor.<br />
Şehrin içinde küçük bir mola<br />
İstanbul’un kalbi Şişli’de bulunan otelde,<br />
Uzakdoğulu terapistler eşliğinde doğu ve<br />
batı prensiplerini uzlaştıran bütünsel bakım<br />
ritüelleriyle modern bir SPA alanı yer alıyor.<br />
Misafirlerine seçkin ve nitelikli konfor<br />
alanları sunarak küçük bir mola vermelerini<br />
sağlayan otelin, son teknoloji ekipmanlarla<br />
tam donanımlı bir fitness salonu, kişiye<br />
özel Türk Hamamı, saunası, buhar odası ve<br />
havuzu da bulunuyor.<br />
Akkurt:<br />
“Büyümeye<br />
devam<br />
edeceğiz”<br />
Grubun ikinci<br />
otelinin yaklaşan<br />
açılışına dair<br />
açıklama yapan<br />
Wish More <strong>Hotel</strong><br />
Grubu Genel Müdürü Erkan Akkurt, “Wish<br />
More markası altında ikinci otelimizin<br />
açılmasıyla ilgili büyük mutluluk ve gurur<br />
duyuyoruz. ‘Misafir etme tutkusuyla daima’<br />
vizyonumuzla Şişli’nin kalbinde misafirlerin<br />
<strong>hi</strong>zmetine sunduğumuz otelimiz ile onlara<br />
kaliteli, güvenli ve <strong>hi</strong>jyenik <strong>hi</strong>zmet sunmayı<br />
hedefliyoruz. Her türlü ihtiyacı karşılamak<br />
için özenle hazırlanan odalarımız, otelde<br />
yer alan sanat eserlerimiz ve gusto sa<strong>hi</strong>bi<br />
tercihlerimizle misafirlerimize özel ve<br />
nitelikli bir alan sunmak istedik. Biz,<br />
Wish More Otel Grubu olarak büyümeyi<br />
sürdürmeye ve mükemmelliyetçi <strong>hi</strong>zmet<br />
anlayışımızı tüm otellerimizde en iyi<br />
şekilde misafirlerimize yansıtmaya devam<br />
edeceğiz.” dedi.<br />
Otelin Executive Şefi Mu<strong>hi</strong>ttin<br />
Kabasakal’ın klasik kalıplardan<br />
sıyrılarak farklı konseptlerde<br />
hazırladığı menüler yalnızca otelde<br />
konaklayan misafirlere değil, tüm<br />
İstanbullulara <strong>hi</strong>tap edecek.
44<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
yeni yatırımlar<br />
CANOPY BY HILTON İSTANBUL TAKSIM<br />
2023’TE AÇILIYOR<br />
Canopy by Hilton İstanbul Taksim için imzalar atıldı. Taksim 360'ın kalbinde 2023 yılında açılması<br />
planlanan otel, Hilton Grubu’nun Türkiye’de faaliyet gösteren sekizinci markası olacak.<br />
Hilton, Türkiye'deki 100’üncü oteli<br />
olacak Canopy by Hilton İstanbul<br />
Taksim’i 2023 yılında faaliyete<br />
geçireceğini duyurdu. Çalık Holding A.Ş. ile<br />
imzalanan anlaşmayla birlikte Türkiye’ye<br />
giriş yapan Canopy markası, ülkede faaliyet<br />
gösteren sekizinci Hilton markası olacak.<br />
Hilton Bosphorus İstanbul’da düzenlenen<br />
basın lansmanında konuşan Hilton Türkiye<br />
Üst Sınıf ve Lüks Oteller Ülke Müdürü<br />
Armin Zerunyan, "Türkiye Hilton'un 65<br />
yıl önce uluslararası ölçekte faaliyete<br />
başladığı ilk ülke. Dolayısıyla Hilton için<br />
Türkiye pazarında 100’üncü otele ulaşmak<br />
bu pazarla olan uzun süreli ve verimli<br />
ilişkileri göstermesi açısından çok önemli<br />
bir dönüm noktası. Varlığımızı her geçen<br />
gün güçlendirdiğimiz bu önemli pazarda<br />
oluşturduğumuz eşsiz birikim ve kurumsal<br />
mirasımız ile iftihar ediyoruz " dedi.<br />
Hilton Türkiye Yatırım Yönetici Direktörü<br />
Tuğrul Temel ise, “Türkiye'de 100'üncü<br />
otele ulaştığımız bu özel dönüm noktasını<br />
duyurmaktan büyük mutluluk ve gurur<br />
duyuyorum. Bizim için son derece heyecan<br />
verici bir gelişme olan Canopy by Hilton<br />
İstanbul Taksim, İstanbul'un en dinamik<br />
bölgelerinden biri olan Taksim’e yoğun bir<br />
enerji getirecek.” ifadelerini kullandı.<br />
360’ın kalbinde yer alacak<br />
Canopy by Hilton İstanbul Taksim,<br />
konut alanları, ofisleri, ticari alanları ve<br />
alışveriş bölgeleriyle yapım aşamasında<br />
olan büyük bir kentsel dönüşüm projesi<br />
olan Taksim 360'ın kalbinde yer alacak.<br />
Taksim Meydanı ve İstiklal Caddesi'nin<br />
yanında konumlanan tesis; Nişantaşı,<br />
Karaköy ve İstanbul Boğazı’na çok yakın<br />
bir mesafede bulunuyor. Tesisin konumu,<br />
Canopy markasının dünya genelinde<br />
şe<strong>hi</strong>rlerin en çok tercih edilen semtlerinde<br />
faaliyet gösteren oteller sunma misyonunu<br />
yansıtıyor. Şehrin gözde noktalarından biri<br />
olan İstiklal Caddesi’nin hemen yanında<br />
bulunan otel, İstanbul’un canlı şe<strong>hi</strong>r<br />
hayatını deneyimleme olanağı sunuyor.<br />
Aynı zamanda konuklar, tesisin metro<br />
istasyonuna yakınlığı sayesinde şe<strong>hi</strong>r içinde<br />
kolayca seyahat etme fırsatı buluyor.<br />
110 odalı<br />
Benzersiz tasarım özellikleri, 110 odalı<br />
Canopy by Hilton İstanbul Taksim'e farklı bir<br />
kişilik ve çekicilik kazandırıyor. Üç restoran,<br />
bir ikonik bar ve otelin merkezi olarak<br />
işlev görecek Canopy Central konsepti ile<br />
konuklara mükemmel bir tatil deneyimi<br />
sunacak tesiste iş amaçlı seyahat edenler<br />
için de toplantı odası ve yiyecek-içecek servisi<br />
de bulunacak. Hilton, İstanbul’da halen<br />
Conrad <strong>Hotel</strong>s & Resorts, Curio Collection by<br />
Hilton, Hilton <strong>Hotel</strong>s & Resorts, DoubleTree<br />
by Hilton, Hilton Garden Inn ve Hampton<br />
by Hilton markaları çatısı altında 25 otel<br />
işletiyor.
Oda İçi<br />
Ekipmanlarımızla<br />
Tanışın<br />
Life<strong>tech</strong> Türkiye Distribütörü<br />
Yeni Mahalle Kuzey Yanyol Caddesi No.65 34530<br />
Kumburgaz/Büyükçekmece - İstanbul | Türkiye<br />
Tel/Phn : +90 212 580 1 590 - Fax: +90 212 580 1 581<br />
www.otelurunleri.com.tr
46<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
yeni yatırımlar<br />
WYNDHAM<br />
GARDEN<br />
LARA AÇILDI<br />
Wyndham Garden markası,<br />
Antalya’daki şık oteli Wyndham<br />
Garden Lara ile Türkiye’ye<br />
girişini duyurdu.<br />
Wyndham <strong>Hotel</strong>s & Resorts,<br />
Türkiye’nin en gözde sa<strong>hi</strong>l<br />
bölgelerinden birinde açılan 346<br />
odalı Wyndham Garden Lara’nın açılışıyla<br />
Wyndham Garden markasının Türkiye<br />
pazarına girişini duyurdu.<br />
Wyndham Garden, en üst düzey konfor ve<br />
kolaylık anlayışıyla tasarlanmış olanaklar,<br />
sıcak bir atmosfere sa<strong>hi</strong>p salonlar, bol<br />
güneş ışığı alan mekanlar ve esnek<br />
kullanımlı toplantı odalarıyla öne çıkıyor<br />
ve misafirlere, deneyimlerinin en ince<br />
ayrıntılarına kadar düşünülmüş olması<br />
sayesinde huzurlu bir konaklama ortamı<br />
sunuyor. Wyndham Garden Lara’da,<br />
balkonlu ve tam donanımlı misafir odaları,<br />
açık havuz, fitness merkezi, tenis kortları,<br />
hemen yakınındaki Lara Plajı’na kolay<br />
erişim ve her şey da<strong>hi</strong>l yeme-içme gibi<br />
zengin olanaklar bulunuyor. Nisan ayında<br />
açılan yeni otelden, Antalya’da gezilecek<br />
yerlerin yanı sıra şehrin havalimanına da<br />
kolayca ulaşılabiliyor.<br />
Diyarbakır açılışı için gün sayıyor<br />
Wyndham <strong>Hotel</strong>s & Resorts, dokuzuncu<br />
markasını da Türkiye’ye getirerek,<br />
halihazırda faal durumda olan 90’ın<br />
üzerinde oteliyle ülkedeki en büyük<br />
uluslararası otel şirketi olma konumunu<br />
güçlendiriyor. Marka, önümüzdeki ay<br />
Diyarbakır’da açılması planlanan bir diğer<br />
Wyndham Garden oteliyle büyümeye devam<br />
edecek. Önümüzdeki ay açılması planlanan<br />
Wyndham Garden Diyarbakır’da ise 182<br />
misafir odası, şehrin güzel manzaralarını<br />
sunan bir teras, hamam, fitness merkezi,<br />
spa ve açık havuz yer alacak. Tari<strong>hi</strong> surlar<br />
ve Ulu Camii gibi ziyaret noktalarına yürüme<br />
mesafesinde bulunan otelden, Diyarbakır<br />
Havalimanı’na da kolayca ulaşılabilecek.<br />
Wyndham <strong>Hotel</strong>s & Resorts Avrupa,<br />
Ortadoğu, Avrasya ve Afrika (EMEA)<br />
Başkanı Dimitris Manikis, “9’uncu<br />
markamızı da Türkiye ile buluşturarak,<br />
bölgede sunduğumuz ve her ziyaretçinin<br />
ihtiyaçlarına cevap veren konaklama<br />
seçeneklerimizi genişletmeyi sürdürüyoruz.<br />
Yeni projeler geliştirmeye odaklanmayı<br />
sürdürmemiz ve daha fazla markamızı<br />
pazarla buluşturmaya devam etmemiz,<br />
Türkiye’ye olan bağlılığımızı ortaya koyuyor.<br />
Böylesine heyecan verici bir ülkede<br />
<strong>hi</strong>zmetlerimizi ve portföyümüzü daha da ileri<br />
noktalara taşımaktan büyük bir heyecan<br />
duyuyoruz” dedi.<br />
Wyndham <strong>Hotel</strong>s & Resorts, bu yıl içinde<br />
Ramada by Wyndham Elbistan ve Ramada<br />
by Wyndham Samsun’un açılışıyla Ramada<br />
by Wyndham markasını da genişletmeyi<br />
sürdürdü ve TRYP by Wyndham İstanbul<br />
Şişli gibi diğer bazı açılışlarla Türkiye’de<br />
büyümeye devam etti.<br />
<strong>2022</strong>’nin geri kalanında<br />
gerçekleşmesi beklenen bazı<br />
açılışlar şöyle:<br />
• Ağustos ayında açılması planlanan<br />
84 odalı Ramada Encore by Wyndham<br />
İstanbul Maltepe, Maltepe’deki alışveriş<br />
olanaklarının merkezinde, Cumhuriyet<br />
Camii’ne yakın bir konumda yer alacak.<br />
• Bu ay açılması beklenen Ramada by<br />
Wyndham Rize Fındıklı’nın 88 misafir odası<br />
bulunacak ve otel, Türkiye’nin hızla gelişen,<br />
yeşillikler içindeki bu bölgesinde cazip<br />
konaklama imkanları sunacak.<br />
• Eylül <strong>2022</strong>’de açılması planlanan<br />
119 odalı Ramada Resort by Wyndham<br />
Kızkalesi’nde misafirler için dinlenme ve<br />
rahatlama olanaklarının yanı sıra, işleri<br />
için kullanabilecekleri toplantı salonları da<br />
bulunacak.<br />
• Ekim <strong>2022</strong>’de açılacak olan Ramada<br />
Plaza by Wyndham Batman’da 120 modern<br />
misafir odası bulunacak ve misafirler, hızla<br />
gelişen bu sanayi merkezinde kolay ulaşım<br />
imkanlarından yararlanabilecek.<br />
• <strong>2022</strong>’nin Aralık ayında, Erzurum’un<br />
merkezinde açılması planlanan 149<br />
odalı Ramada by Wyndham Erzurum’un<br />
misafirleri, yakınındaki Palandöken’e ve<br />
çok çeşitli açık hava aktivitelerine erişim<br />
sağlayabilecek.<br />
• Yeni inşa edilen ve 118 odası bulunan<br />
Ramada by Wyndham Karapınar, <strong>2022</strong>’nin<br />
Eylül ayında açılacak ve Türkiye’nin bu<br />
benzersiz bölgesinde çok zengin olanaklar<br />
sunacak.<br />
• Ramada Plaza by Wyndham Ordu, Ramada<br />
by Wyndham markasının güçlü portföyüne<br />
<strong>Temmuz</strong> ayında katılacak ve 110 odasıyla bu<br />
güzel kenti keşfetmek isteyen misafirlerini<br />
ağırlayacak.<br />
• 211 odalı Ramada Plaza by Wyndham<br />
İstanbul Sultanahmet, Sultanahmet Camii<br />
gibi pek çok göz alıcı eserin bulunduğu ve<br />
turistlerin yoğun ilgi gösterdiği bölgede<br />
misafirlerini ağırlayacak.<br />
• 176 odalı Days <strong>Hotel</strong> by Wyndham İstanbul<br />
Esenyurt, Wyndham’ın bölgede giderek<br />
büyüyen Days Inn by Wyndham portföyüne<br />
Kasım ayında katılacak.
48<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
yeni yatırımlar<br />
THE STAY<br />
BOULEVARD<br />
NIŞANTAŞI<br />
AÇILDI<br />
The Stay'in tasarım odaklı<br />
yeni oteli The Stay Boulevard<br />
Nişantaşı kapılarını açtı.<br />
The Stay Grubu'nun <strong>2022</strong>’deki yeni<br />
yatırımı, İstanbul’un göz alıcı moda<br />
ve alışveriş bölgesi Nişantaşı’nda<br />
açıldı. Etkileyici İstanbul manzarasına<br />
sa<strong>hi</strong>p olan İtalyan restoranı, Fransız<br />
lezzetleriyle Saint Pâtissier, kapalı<br />
havuzlu spa’sı, toplantı ve etkinlik<br />
alanları sunan The Stay Boulevard<br />
Nişantaşı, misafirlerini The Stay’in<br />
tasarım ve sanat odaklı kültürü ile<br />
buluşturuyor.<br />
Toner Mimarlık tasarladı<br />
The Stay Grubu'nun tüm otellerinde<br />
olduğu gibi sanat, kültür ve yüksek<br />
tasarımı bir araya getiren The Stay<br />
Boulevard Nişantaşı ünlü Türk<br />
mimarlık firması Toner Mimarlık<br />
tarafından şık ve modern bir şekilde<br />
renove edildi. Uzun süreli konaklamalar<br />
ve geniş aile grupları için mükemmel<br />
olan, çoğu birbirine bağlanabilen geniş<br />
süitlerden ve odalardan oluşan The<br />
Stay Boulevard Nişantaşı’nın 82 odası<br />
ise uluslararası ödüllü mimar Mahmut<br />
Anlar tarafından tasarlandı. Otelin en<br />
üst katında yer alan The Boulevard Suit;<br />
165 metrekarelik genişliği, oda boyunca<br />
devam eden ferah terası ile otelin<br />
etkileyici detayları arasında yer alıyor.<br />
The Stay’in DNA’sıyla uygun olarak<br />
oda, suit ve genel alanlarda lokal ve<br />
uluslararası sanatçıların eserleri oteli<br />
ayrıcalıklı kılıyor. The Stay Boulevard,<br />
İstanbul’un merkezinde şehrin tüm<br />
cazibesini ve heyecanını yaşatıyor.<br />
Sosyal yaşamın bir parçası olacak<br />
The Stay Boulevard, Nişantaşı’nda<br />
sosyal yaşamın bir parçası olacak. Giriş<br />
katında açılan The Stay Line mağazası,<br />
özel günlerin vazgeçilmezi Misk<br />
Flower ve özgün lezzetleriyle otelin<br />
kendi pastanesi olan Saint Pâtissier<br />
sadece Boulevard misafirleriyle değil<br />
tüm İstanbul’la buluşacak. Otelin en<br />
üst katında yer alan İtalyan restoranı<br />
Marcello e Matteo da önümüzdeki<br />
günlerde misafirlerine kapılarını<br />
açacak.
50<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
yeni yatırımlar<br />
RADISSON<br />
HOTEL<br />
İSTANBUL<br />
HARBIYE<br />
AÇILDI<br />
Radisson Otel Grubu, Taksim Meydanı yakınında, Radisson <strong>Hotel</strong> İstanbul Harbiye’yi <strong>hi</strong>zmete açtı.<br />
Radisson <strong>Hotel</strong> İstanbul Harbiye<br />
konforlu 90 oda ve süitleri ile dikkat<br />
çekiyor. Otelin lüks ve ayrıcalıklı<br />
odaları, ışıltılı Boğaz’a bakan, deniz<br />
manzaralı balkonlarıyla misafirlerine,<br />
şe<strong>hi</strong>r manzarasının yanı sıra rahatlatıcı bir<br />
tasarım ve modern imkanlar da sunuyor.<br />
Ücretsiz Wi-Fi, çalışma masaları, yağmur<br />
duş ve her odaya özel sıcaklık kontrolü,<br />
odaları vazgeçilmez hale getiren birkaç<br />
özellikten sadece bir kaçı. Atatürk Kültür<br />
Merkezi, Dolmabahçe Sarayı ve yakın<br />
tarihte <strong>hi</strong>zmete giren Galataport İstanbul<br />
da da<strong>hi</strong>l yakınlarındaki tari<strong>hi</strong> ve kültürel<br />
yerler, etkileyici kültür, sanat, alışveriş ve<br />
yeme-içme seçenekleri sunuyor.<br />
Misafirler, otele çok yakın mesafede olan,<br />
canlı ve modern eğlence merkezi Taksim<br />
Meydanı’nı keşfedip, çeşitli restoranlar,<br />
mağazalar, tüm yıl boyunca devam eden<br />
gösteriler, kutlamalar ve festivaller<br />
eşliğinde unutulmaz anlar yaşayacak.<br />
Taksim Meydanı’nın sembollerinden olan<br />
ve yeniden düzenlenip <strong>hi</strong>zmete alınan<br />
Atatürk Kültür Merkezi, İstanbul Operası,<br />
Tiyatro Salonu, Ulusal Kütüphane ve<br />
İstanbul’un sanat dünyasının kalbi olarak<br />
bilinen ve sanatseverlerin rüyalarını<br />
süsleyen AKM Galerisine ev sa<strong>hi</strong>pliği<br />
yapıyor. Otelden, Topkapı Sarayı Müzesi,<br />
Ayasofya ve her daim canlı Kapalı Çarşı<br />
gibi İstanbul’un en ikonik ve popüler kültür<br />
noktalarının birçoğuna ulaşım çok kolay.<br />
İstanbul’un en ünlü alışveriş caddelerinden<br />
biri olan İstiklal Caddesi ise otele on<br />
dakikalık yürüme mesafesinde.<br />
Yıldırımlar: “50’den fazla otele<br />
ulaşmak gibi net bir amaç ortaya<br />
koyduk”<br />
Radisson Otel Grubu’nun Orta ve<br />
Doğu Avrupa, Rusya ve Türkiye Bölge<br />
Kıdemli Başkanı Yılmaz Yıldırımlar otel<br />
açılışıyla ilgili şunları söyledi: “Ülkenin<br />
hem kültür sanat ve eğlence hem de<br />
iş dünyası merkezi olan İstanbul’daki<br />
lider pozisyonumuzu daha ileri taşıma<br />
sürecine yürekten bağlıyız. 2023 itibariyle<br />
faaliyete geçmiş veya yapımı devam eden<br />
50’den fazla otele ulaşmak gibi net bir<br />
amaç ortaya koyduk ve bu çerçevede<br />
büyümemize ivme kaybetmeksizin devam<br />
ediyoruz.”<br />
Radisson <strong>Hotel</strong> İstanbul Harbiye Genel<br />
Müdürü Vefa Çelik, açılışı şu sözlerle<br />
yorumladı: “Radisson Otel Grubu’yla iş<br />
birliği yapmaktan büyük memnuniyet<br />
duyuyoruz. Türkiye, <strong>2022</strong>’de 42 milyon<br />
turistin yanı sıra 35 milyar USD turizm<br />
geliri hedefliyor ve Radisson Otel Grubu,<br />
konuklarına unutulmayacak anlarla<br />
dolu çok çeşitli ve mükemmel bir<br />
deneyim yaşatabilecek muhteşem bir<br />
konumda. Konuklarımızın, eşi benzeri<br />
olmayan bu tari<strong>hi</strong> şehri bizimle birlikte<br />
keşfedeceklerine inanıyoruz.”
Odette<br />
Bodrum<br />
kapılarını açtı<br />
Bodrum Ortakent’te<br />
Yahşi bölgesinde 5 bin<br />
metrekare bir arazide, yemyeşil dağ ve orman manzarasına konumlanan<br />
Odette Bodrum <strong>Hotel</strong>, taş evlerinde, kuş cıvıltıları eşliğinde misafirlerine<br />
konfor ve huzuru bir arada yaşatıyor.<br />
Şehrin telaşından uzak kalarak, doğanın kalbinde huzurlu bir tatil geçirmek<br />
isteyenlere bu yıl kapılarını Costa Group Otelleri güvencesiyle Bodrum Ortakent’te<br />
açan Odette Bodrum, doğa severlere <strong>hi</strong>tap eden taş ev konseptiyle, Bodrum’da<br />
alışılmışın dışında bir tatil deneyimi sunuyor. 9 odasıyla <strong>hi</strong>zmete başlayan otelde<br />
Bodrum’da her zevke ve ihtiyaca yönelik bir oda konsepti sunuluyor. İster çift, ister<br />
aile ister arkadaş grupları. Doğanın<br />
sadeliğinden ilhamla dizayn edilen,<br />
taş duvarlarıyla samimi bir atmosfer<br />
sergileyen, ahşap tonlarının beyaz ve<br />
griyle buluştuğu otel odalarında sade<br />
bir şıklık göze çarpıyor. Tatilini kendi<br />
evindeymişçesine konforla yaşamak<br />
isteyen misafirleri için tüm detayların<br />
düşünüldüğü otelde tatili boyunca<br />
kendi yemeğini pişirmek isteyen<br />
misafirlere özel tasarlanmış mutfaklı<br />
oda seçenekleri de yer alıyor.<br />
Bizans sarnıçlı otelde tarihe yolculuk<br />
Royan <strong>Hotel</strong> Hagia Sop<strong>hi</strong>a İstanbul,<br />
a member of Radisson Individuals<br />
Royan <strong>Hotel</strong> Hagia Sop<strong>hi</strong>a Istanbul,<br />
a member of Radisson Individuals<br />
Istanbul’un Tari<strong>hi</strong> Yarımadası’nda<br />
yer alan, Ayasofya, Topkapı Sarayı,<br />
Sultanahmet Camii ve Kapalı Çarşı<br />
da<strong>hi</strong>l olmak üzere, pek çok turistik<br />
mekâna yürüme mesafesinde olan<br />
otelin açılışını yaptı.<br />
Radisson Otel Grubu’nun dönüşüm markası olan Radisson Individuals markasının<br />
Türkiye’deki ilk temsilcisi olan otel; tari<strong>hi</strong> dokusu, mimarisi, kültür ve sanat<br />
etkinlikleriyle dünyanın dört bir yanından gelen turistlerin cazibe noktası<br />
Sultanahmet’in kalbinde yer alıyor. Sultanahmet’te butik otel işletmeciliği yapan<br />
Gedikli ailesinin ikinci oteli olarak, 10 milyon Euro yatırımla hayata geçen otelin<br />
Individuals’ın inşaatına 10 sene kadar önce başlandı ancak bitimi temel kazımı<br />
sırasında meydana çıkan Tari<strong>hi</strong> Bizans Su sarnıcı nedeniyle bütün planların değişmesi<br />
ile <strong>2022</strong> Nisan ayını buldu. 10 metrelik bu tari<strong>hi</strong> eserin korunması için binanın yarısı<br />
çelik konstrüksiyon üzerine yapıldı. Arkeologlarla gerçekleştirilen ortak çalışmalar<br />
sonucu Tari<strong>hi</strong> Sarnıç duvarı otelde sergileniyor. Otelde Bizans duvarının sergilendiği,<br />
büyüleyici atmosferde <strong>hi</strong>zmet veren bir brasserie ve deniz manzaralı bir teras<br />
restoran bulunuyor. Mutfak Sanatları Akademisi’nin ilk mezunlarından şef Rüstem<br />
Yıldırımhan’a emanet edilen restoranda dünya mutfağından seçkiler sunan bir menü<br />
mevcut.<br />
Radisson Grubu,<br />
büyüme planlarını<br />
genişletiyor<br />
Radisson Otel Grubu <strong>2022</strong>’ye yaptığı<br />
güçlü başlangıç sonrası EMEA ve APAC<br />
bölgelerinde hedef pazarlarda büyük<br />
genişleme planları yapıyor.<br />
Radisson Otel Grubu geçtiğimiz yıl imzaladığı<br />
anlaşmalarla şimdiye kadarki en güçlü<br />
yılını kaydederken kısa bir süre önce bir<br />
önceki yılı geride bırakacak bir performans<br />
ortaya koymak için <strong>2022</strong> yılı hedeflerini<br />
açıkladı. Grup ayrıca APAC bölgesindeki<br />
çeşitli marka ve ortaklıklarının gücünden<br />
faydalanarak 2025’e kadar bölgede önemli<br />
büyüme kaydetmeyi hedeflediğini açıkladı.<br />
Grup bu yıl içinde şimdiye kadar Türkiye,<br />
Yunanistan, Madagaskar ve Çin gibi hedef<br />
ülkelerde 100’ün üzerinde imza duyurusu ve<br />
otel açılışı gerçekleştirdi. Grup, yaşam tarzı<br />
segmentinde Almanya, Türkiye, İspanya,<br />
Suudi Arabistan, Hırvatistan ve Estonya’da<br />
Radisson Collection otellerinin imza ve açılış<br />
süreçlerini tamamlarken Radisson Collection<br />
portföyündeki otellerin sayısı 50’ye yaklaştı.<br />
Küresel Geliştirme Başkanı Elie Younes<br />
konuyla ilgili şunları söyledi: “Çin ve APAC<br />
bölgesinde kısıtlamaların azalmasıyla birlikte,<br />
bu yılın ikinci yarısında bu pazarlarda önemli<br />
büyüme hedefliyoruz. Çin güçlü iç taleple<br />
dirençli bir pazar olduğunu gösterdi ve biz de<br />
faaliyetlerin ülke çapında yeniden başlamasını<br />
sabırsızlıkla bekliyoruz. Otel sa<strong>hi</strong>plerine ve<br />
yatırım paydaşlarımıza sürekli destekleri için<br />
teşekkür ediyor ve birlikte daha fazla olanağı<br />
keşfetmek için sabırsızlanıyoruz.”
52<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
iş’te kadın<br />
Metro Türkiye CEO'su<br />
Sinem<br />
Türüng<br />
"Gastronomi ve<br />
mutfak kültürüyle<br />
tanınan bir Türkiye<br />
hayalim var"<br />
Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />
Türkiye’deki ilk uluslararası perakende<br />
zinciri Metro Türkiye’nin ilk kadın<br />
CEO’su. Üstelik 23 yıllık bir kurum<br />
geçmişi de var. En güçlü tutkusu, finans. İş<br />
geliştirme, bütçe ve planlama alanlarındaki<br />
başarısı onu dinamik perakende dünyasında<br />
en güçlü kadın oyunculardan biri yapıyor.<br />
Tıpkı yıllarını adadığı kurumu gibi kapsayıcı,<br />
yenilikçi ve vizyoner bir bakış açısına sa<strong>hi</strong>p.<br />
Türüng’ün bir diğer tutkusu ise, Türk mutfağı.<br />
Bu ilgiyle gastronomi dünyasını yakından<br />
takip ediyor. Yeni lezzetleri keşfetmeyi ve<br />
geleneksel mutfakların modern yorumlarını<br />
deneyimlemeyi çok seviyor. “İşimle<br />
kişisel zevkim, tutkum tam da bu noktada<br />
birleşiyor. Kişisel ilgi ve hassasiyetlerimle<br />
iş hayatımdakilerin birebir örtüştüğünü<br />
söyleyebilirim.” diyen Türüng’ün en büyük<br />
hayali, Türkiye’nin sadece yaz turizmi ile<br />
değil, gastronomi turizmi ile de dünyanın<br />
sayılı ülkelerinden biri olması…<br />
23 yıllık <strong>hi</strong>zmetlerinin ardından bundan iki<br />
yıl önce Metro Türkiye’de CEO’luk koltuğuna<br />
oturan Sinem Türüng ile kariyerini, Metro<br />
Türkiye’nin geldiği noktayı ve ileriye dönük<br />
planlarını konuştuk.<br />
Metro Türkiye’ye CEO olarak<br />
atanmanızın üzerinden neredeyse<br />
iki yıl geçti. Üstelik kurumda yeni de<br />
değilsiniz. 1999 yılına uzanan köklü<br />
bir geçmişiniz var. Öncelikle sizi<br />
kısaca tanıyabilir miyiz?<br />
1999 yılında Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi<br />
Bölümü’nden mezun oldum ve o günden<br />
bu yana Metro Türkiye’de çalışıyorum.<br />
Üniversite eğitimim sırasında iş geliştirme,<br />
bütçe planlama gibi alanlarda yaptığım<br />
çalışmalardan edindiğim tecrübeler Metro<br />
Türkiye’de kariyerime finans odaklı olarak<br />
başlamam için önemli bir dönüm noktası<br />
oldu. Finansa olan tutkum aynı zamanda<br />
Metro’nun dinamik perakende dünyası ile<br />
birleşince beni sürekli yenileyen ve geliştiren<br />
kariyer yolculuğum başlamış oldu.<br />
Metro Grup bünyesinde hem ülkemizde hem<br />
de farklı ülkelerde çeşitli görevler aldım.<br />
Asya, Rusya ve Ukrayna Bölgesi Bütçe<br />
Planlama ve Raporlama Grup Müdürlüğü,<br />
Mayıs 2006’dan itibaren Metro Hırvatistan’da<br />
İdari İşler Grup Müdürlüğü ve Finans<br />
Direktörlüğü görevlerini üstlendim. 2014’te<br />
Metro Türkiye’ye CFO olarak geri döndükten<br />
sonra 2018’de satış ve operasyonun başına<br />
geçtim. 1 Ekim 2020’den bu yana da CEO<br />
pozisyonunda görevimi sürdürüyorum.<br />
<strong>2022</strong>, Metro Türkiye açısından nasıl<br />
geçiyor? Ajandanızın şu anki ana<br />
gündem maddeleri neler?<br />
30 yılı aşkın bir süredir Türk mutfak<br />
kültürünü ve değerlerini korumak,<br />
gelecek nesillere aktarmak amacıyla<br />
çalışmalarımızı yürütüyoruz. Sadece<br />
kendi operasyonlarımızda çalışmalar<br />
gerçekleştirmekle kalmıyor; üreticilerimizi,<br />
tedarikçilerimizi ve müşterilerimizi de<br />
süreçlere dâ<strong>hi</strong>l ettiğimiz yaklaşımlar<br />
izliyoruz. Bu nedenle büyümeyi sadece rafa<br />
koyulan ürün sayısını artırarak değil, bu<br />
ülke topraklarına katma değer sağlayacak<br />
çalışmalarımızla da sağlayarak farkımızı<br />
ortaya koyuyoruz. <strong>2022</strong> yılında da odağımıza<br />
aldığımız sürdürülebilirlik, yerelleşme ve<br />
dijitalleşme çalışmalarımız ve yatırımlarımız<br />
devam ediyor. Gıda atıklarının önüne<br />
geçmek amacıyla yaptığımız çalışmalar<br />
sonucunda 2017 yılına kıyasla kendi<br />
operasyonlarımızdaki gıda atıklarımızı<br />
%51 azalttık. “Gıdanı Koru” kampanyası<br />
kapsamında T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı<br />
ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü<br />
(FAO) iş birliği ile yeme içme sektörüne gıda<br />
atıkları ile mücadelede yol gösterecek “Otel,<br />
Restoran ve Diğer Toplu Tüketim Yerlerinde<br />
Gıda İsrafı ile Mücadele Kılavuzu” isimli<br />
rehberimizi hazırladık. Kılavuzumuzu baz<br />
alarak 100’den fazla eğitim düzenledik ve<br />
saha çalışmalarına başladık. Divan Grubu<br />
ve Akkomarka ile kılavuz ve eğitimlerin<br />
uygulamasına ve ölçümlerine başladığımız<br />
pilot çalışmalarımız devam ediyor.<br />
Son olarak yeme içme sektörünü<br />
desteklemek, sektörde sürdürülebilir<br />
uygulamaların yaygınlaşmasını<br />
sağlamak için TURYİD’in de içerisinde<br />
yer aldığı dernek, akademisyen, şef ve<br />
işletmecilerden oluşturduğu çalışma grubu<br />
ile ‘’Sürdürülebilir Restoran Kılavuzu’’nu<br />
yayınladık. Dünya standartlarında olan bu<br />
kılavuzumuz ile restoranlara yol göstermeyi<br />
ve çözüm ortağı olmayı amaçlıyoruz.<br />
Sektörü teşvik edici çalışmalarımızın yanı<br />
sıra hem sürdürülebilir balıkçılık hem de<br />
sağlıklı beslenme için hayata geçirdiğimiz<br />
“Yediği Önünde Yemediği Yarında” projemiz<br />
kapsamında Metro Premium çipura<br />
ve levreklerimizi raflarımıza getirdik.<br />
Sürdürülebilirlik yolculuğumuza ise artık<br />
“Yarının Yanında, İşin Mutfağında’’ sloganı
“Metro Grup içinde<br />
farklı kültürler, farklı<br />
dokularla çalışıp, günlük<br />
hayatta çözümler üretmek,<br />
birbirimizden öğrenmek<br />
ve öğrendiklerimizi<br />
paylaşmak, bana her<br />
zaman ilham veriyor<br />
ve işimi tutkuyla<br />
yapmamı sağlıyor. Öte<br />
yandan Türkiye’deki<br />
ilk uluslararası<br />
perakende zincirinin, ilk<br />
kadın CEO’su olmak<br />
da bu heyecana ek<br />
sorumluluklar yükledi.<br />
Yurt dışı deneyimlerim<br />
neticesinde Metro’nun<br />
çeşitlilik ve kapsayıcılık<br />
konusunda sergilediği<br />
bu vizyonu ülkemizde de<br />
aynı şekilde uygulamanın<br />
da ayrıca gururunu<br />
yaşıyorum.”<br />
ile devam ediyoruz. Aynı zamanda Birleşmiş<br />
Milletler Gıda Örgütü (FAO) ve Muğla<br />
Alabalık Yetiştiricileri Birliği’nin iş birliği<br />
ile başlattığımız “Ölçekte Küçük, Değerde<br />
Büyük” projemiz kapsamında “Küçük Ölçekli<br />
Alabalık Yetiştiriciliğinde Gıda Güvenliği ve<br />
Sosyal Uygunluk” eğitimleri düzenledik.<br />
Verdiğimiz eğitimler akabinde teknik destek<br />
sağlanması ve ardından gıda güvenliği ve<br />
sosyal uygunluk denetimleri ile uygunluğu<br />
garanti altına alınan alabalıkların Metro<br />
Türkiye mağazalarında yerini alması ve<br />
küçük ölçekli üretimin sürdürülebilirliğinin<br />
sağlanması hedefleniyor.<br />
HoReCa kanalında özellikle<br />
pandemi sonrası öne çıkan<br />
trendler neler? Pazar nereye<br />
gidiyor? Bu yılın ev dışı tüketim<br />
sektörü için nasıl devam edeceğini<br />
öngörüyorsunuz?<br />
Metro Türkiye olarak KONDA iş birliği ile<br />
toplumun tüm kesiminin<br />
yeme-içme alışkanlıklarını<br />
izlediğimiz, sosyo-ekonomik<br />
gelişiminin bu sektöre olan<br />
etkisini takip ettiğimiz ‘’<strong>2022</strong><br />
Yeme-İçme Araştırması’’<br />
yeme içme ve ağırlama<br />
sektöründeki işletmelere<br />
ışık tutacak, değerli<br />
bilgiler ortaya çıkardı.<br />
Araştırma sonuçlarına göre<br />
tüketicilerdeki sipariş verme<br />
veya dışarıda yeme eğilimleri<br />
artış gösteriyor. Evde yemek<br />
pişirme oranı ise %10<br />
azalmış. Yani tüketicilerin<br />
dışarıda yemek yeme<br />
alışkanlıklarının artarak<br />
devam ettiğini söyleyebiliriz.<br />
Tüketiciler en çok gündelik<br />
bir ihtiyaç olarak dışarıda<br />
yemek yerken, sosyalleşme<br />
ihtiyacı ise ikinci sırada yer<br />
alıyor. Ayrıca yeni bir lezzet<br />
denemek için dışarıda yemek<br />
yiyenlerin oranında yaklaşık<br />
%60, ödül/kutlama nedeniyle<br />
dışarıda yiyenlerin oranında<br />
ise %90’lık bir artış var.<br />
Aynı zamanda tüketicilerin<br />
yarısından çoğu restoranlara<br />
yeni lezzet deneyimlemek,<br />
özel lezzetler tatmak için<br />
gidiyor. HoReCa için yeni<br />
lezzet, özel lezzet arayışının<br />
tüketicide artması ve ödül/<br />
kutlama için dışarıda yemek<br />
yemesi de dikkat çekici<br />
sonuçlardan biri. Zamandan<br />
tasarruf etmek için dışarıda<br />
yemek yiyenlerin oranında<br />
ise yaklaşık %50’lik bir artış<br />
gözlemleniyor.<br />
Aynı zamanda araştırma<br />
sonuçlarına göre<br />
tüketicilerin sağlıklı<br />
beslenme terci<strong>hi</strong> artıyor, şekeri, tuzu ve<br />
yağı azaltıyor. Biz de Metro Türkiye olarak<br />
herkes için sağlıklı beslenme anlayışımız ile<br />
organik, katkısız, glutensiz, vegan beslenme<br />
şekillerine uygun ürün çeşitliliğimizi<br />
artırmaya devam ediyoruz. Şu an raflarımızda<br />
300’ye yakın vegan ve 200’ü aşkın organik<br />
ürün sunuyoruz. Sağlıklı ürünlerde olduğu<br />
gibi yerel ürünlere olan talep de artıyor, her 4<br />
kişiden 1’i yerli, toplumun yarısından fazlası<br />
ise yöresel ürünleri tercih ediyor. Tüm bu<br />
sonuçların ışığında tüketicilerin artık yerel,<br />
sağlıklı ve izlenebilir ürünlerle menüsünü<br />
zenginleştiren kafe ve restoranları tercih<br />
ettiğini net şekilde görebiliyoruz. HoReCa<br />
sektörünün de bu ürünlere tabaklarında yer<br />
vermesi, tüketiciyi yakalamak anlamında<br />
oldukça önemli.<br />
Metro Türkiye, Türk mutfağının<br />
lezzet sürdürülebilirliği adına neler<br />
yapıyor? Coğrafi işaretli ürünler,<br />
yerel ve tarımsal kalkınma üzerine<br />
yürüttüğünüz projeler neler?<br />
Metro Türkiye olarak Türk mutfağını ileriye<br />
taşımanın yolunun yerelleşmeden geçtiğine<br />
olan inancımızla yerel ürünü ve üreticisini<br />
destekleyip kooperatifçiliğin gelişimini<br />
teşvik ederken, coğrafi işaretli ürünlerin<br />
şeflerin ellerinde işlenerek menülerde<br />
daha fazla yer almasını sağlamaya da<br />
devam ediyoruz. Tarımsal kalkınmanın<br />
ve katma değerli üretimin en önemli<br />
bileşeni olan kooperatiflerin gelişimine<br />
destek olmak, ürünlerini tanıtmak ve bu<br />
alanda bir farkındalık oluşturmak amacıyla<br />
kooperatiflerle uzun yıllardır iş birliği
54<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
iş’te kadın<br />
içindeyiz. 800’ün üzerinde üretici, üretici<br />
örgütü, kooperatif ile iş birliği yapıyoruz.<br />
Toplamda çalıştığımız tedarikçi sayısı ise<br />
yaklaşık 5.000.<br />
Kooperatifleri desteklemek için Tarım<br />
Kredi Kooperatifi’nin logolu meyve sebze<br />
ürünlerini satan ilk nokta olma başarısını<br />
gösterirken belirli bir bölgeye ait ürünleri<br />
kooperatiflerden almaya, kooperatifleşmeyi<br />
teşvik etmeye de devam ediyoruz.<br />
“Türkiye’nin Coğrafi İşaretli ürün<br />
potansiyelini gündeme taşıyan ilk<br />
markayız”<br />
Günümüzde değeri daha yeni anlaşılmaya<br />
başlanan Türkiye’nin Coğrafi İşaretli ürün<br />
potansiyelini yıllar öncesinden fark edip<br />
bu muazzam potansiyeli gündeme taşıyan<br />
ilk markayız. Coğrafi İşaretli ürünlerin<br />
korunmasını, ulusal ve küresel çapta<br />
tanıtılmasını, dolayısıyla yerel üreticiye ve<br />
ülke ekonomisine katma değer sağlamayı<br />
amaçlayan Coğrafi İşaretli Ürünler projemizi<br />
yerelleşme kapsamında yaptığımız en<br />
önemli çalışmalardan biri olarak görüyoruz.<br />
Bugün raflarımızda Finike portakalından Zile<br />
pekmezine, Taşköprü sarımsağından Aydın<br />
kestanesine kadar sezonuna bağlı olarak<br />
yaklaşık 200 Coğrafi İşaret tescilli ve aday<br />
ürün olduğunu söyleyebilirim. Ayrıca faaliyet<br />
gösterdiğimiz 10 ülkeye son üç yılda 12.500<br />
ton coğrafi işaretli ve yerel ürün ihraç ederek<br />
yerel ürünlerin dünya mutfağında tanıtımında<br />
önemli bir rol de oynuyoruz. Raflarımızda<br />
yer verdiğimiz Coğrafi işaretli ürünlerin<br />
sayısını 2023'e kadar her yıl %20 artırmayı<br />
hedeflerken buna paralel olarak ihracat<br />
miktarımızı da artırmayı amaçlıyoruz.<br />
“Yerelleşme tarafında yerel ürüne, üreticisine ve kooperatiflere<br />
verdiğimiz destekler devam ediyor. Mağazalarımızdaki ürünlerin<br />
%98 yerlilik oranı ile tüketicilerin yerel ürün talebini karşılıyoruz.<br />
Müşterilerimizin coğrafi işaretli ürün talebinin son 6 ayda %200’den<br />
fazla artmış olduğunu görmek de bizleri çok memnun eden bir diğer<br />
konu. Çünkü artık tüketiciler de yerel ürüne sa<strong>hi</strong>p çıkmak konusunda<br />
daha fazla farkındalık sa<strong>hi</strong>bi. Böylece biz de ne kadar doğru bir yolda<br />
olduğumuzu görmüş oluyoruz. Yerel ürünlere olan ilginin yanı sıra<br />
mağazalarımızda bitki bazlı, organik, vegan, glutensiz gibi alternatif<br />
beslenme yöntemlerine yönelik ürün talebinin son 6 ayda %30’a yakın<br />
arttığını gördük ve bu doğrultuda ürün çeşitliliğimizi de artırdık.”<br />
“Kadın istihdamını destekliyoruz”<br />
Bunun yanında kadın istihdamını artırmaya<br />
yönelik projeleri destekliyor, yaklaşık 40<br />
kadın girişimci ve kooperatifle çalışıyoruz.<br />
Örneğin Gaziantep'in ilk kadın çiftçi<br />
kooperatifi Moringantep ile moringa çayı ve<br />
yaprağı için iş birliği yapıyor, Mersin Kadın<br />
Kooperatifi’nden kurutulmuş meyve sebze<br />
alıyoruz. Tabii kooperatifler ile sadece iş<br />
birlikleri yapmakla kalmıyor, “ürünlerden<br />
nasıl daha çok verim alınır, ürünler nasıl<br />
daha doğal yetiştirilir, tohum nasıl saklanır,<br />
devamlılığı nasıl sağlanır?” gibi konularda da<br />
uzmanlardan eğitim almalarını sağlıyoruz.<br />
Örneğin; Türkiye Kooperatifçilik Vakfı ile<br />
Antalya’daki kadın kooperatiflerine de<br />
eğitimler verdik. Bu eğitimler aynı zamanda<br />
sürdürülebilir tarımı güçlendiriyor, yabancı<br />
tohumdan kaynaklanan yerel tohumun<br />
bozulma riskini en aza indiriyor. Eğitimlerin<br />
sonunda da üreticilerimize sertifika veriyor,<br />
yerel tohum kullanılarak yetiştirilen ürünler<br />
için %100 alım garantisi vererek de onları<br />
teşvik ediyoruz.<br />
Bugün geldiğimiz noktada tedarikçilerimizin<br />
%99’unu yerel tedarikçilerin<br />
oluşturmasından ve mağazalarımızda yerel<br />
ürün oranımızın %98 olmasından büyük<br />
gurur duyuyoruz.<br />
Kadın istihdamını artırmaya yönelik<br />
projelerinizden bahsettiniz. Peki<br />
istihdam oranınız ve gelecek<br />
hedefleriniz nedir?<br />
Çeşitlilik ve kapsayıcılık hem global olarak<br />
hem de Türkiye’de önem verdiğimiz bir<br />
başlık. En temel adımı olarak gördüğüm<br />
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği bakış açımız ile de
otelinize<br />
bir yıldız da<br />
bizden!<br />
Dünyanın yükselen sağlıklı içecek trendi "kombucha" ile<br />
misafirleriniz yepyeni bir deneyim yaşasın,<br />
sizin yıldızınız parlasın!<br />
info@shamansecret.com
56<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
iş’te kadın<br />
kadınların daha çok iş gücüne da<strong>hi</strong>l edilmesi<br />
ve yönetim rolleri için desteklenmesi konuları<br />
ajandamızın öne çıkan maddeleri arasında<br />
yer alıyor. Uyguladığımız politikalarla<br />
toplumda bu konuyu destekleyecek<br />
inisiyatifler alıyor ve kadın istihdamının<br />
güçlendirilmesi için çalışmalar yapıyoruz.<br />
Türkiye ve Avrupa'da perakende ve tüketici<br />
malları sektörlerinde çalışan kadın liderlerin<br />
gelişimine yönelik çalışmalar yürüten<br />
LEAD Network’e Metro Türkiye olarak<br />
üyeyiz. Bu bakış açısıyla sürdürdüğümüz<br />
çalışmalar sayesinde kadın çalışan sayımız<br />
1.400’e yaklaştı. Bugün kadın istihdamını<br />
destekleyen politikalarımız sayesinde her üç<br />
3 çalışanımızdan birisi kadın. 5 kişiden oluşan<br />
yönetim kurulu üyelerimizin 3’ü kadınlardan<br />
oluşuyor. Dünya ve Türkiye ortalamasının<br />
üstünde olan %60’lık kadın üst düzey yönetici<br />
oranımızla perakende sektörüne örnek teşkil<br />
ediyoruz. Hedefimiz yönetim kurulunda sa<strong>hi</strong>p<br />
olduğumuz kadın temsiliyeti oranına, tüm<br />
seviyelerde ve toplam çalışan sayımızda da<br />
erişmek.<br />
Kurum içinde kadın çalışanlarımızın kendi<br />
potansiyellerini keşfetmelerine yardımcı<br />
olmak ve kadın liderler yetiştirmek amacıyla<br />
"Kadınların Liderliği (Women Leaders<strong>hi</strong>p<br />
Programme)" gelişim programımız<br />
bulunuyor. İş hayatında yetkinliklerini artırma<br />
ve deneyimlerini paylaşma üzerine bir<br />
araya gelen gönüllü kadın çalışanlarımızın<br />
oluşturduğu "Ticarette Kadınlar (Women in<br />
Trade)" uluslararası topluluğumuz mevcut.<br />
Kadın çalışanlarımızın bu topluluklarda yer<br />
almalarını ve farklı gelişim olanaklarından<br />
faydalanmalarını destekliyoruz.<br />
Aynı zamanda kadın kooperatifleri ya da<br />
kadın istihdamı yaratan kooperatiflerle daha<br />
fazla çalışmayı, kadın şefleri geliştirmeye<br />
yönelik çalışmalara imza atarak kadın<br />
şeflerin sektörde daha fazla yer almalarını<br />
hedefliyoruz.<br />
Dijitalleşme odağınızda neler var?<br />
Dijitalleşme odağımızda ise, fiziksel alışveriş<br />
deneyimi ile dijital dünyanın kolaylık<br />
ve hızını bir araya getiriyoruz ve “fijital<br />
mağazacılık” anlayışı ile hareket ediyoruz.<br />
Mağaza içerisinde hızlı ve temassız alışveriş<br />
imkanı sunan Metro Fast çözümümüzü<br />
mağazalarımızda yaygınlaştırdık. Metro mobil<br />
uygulamamız ile mağaza içi navigasyondan<br />
ödemeye kadar tüketicilere alışveriş<br />
esnasında kolaylık ve pratiklik sunuyoruz.<br />
Aynı zamanda mağaza içerisindeki kiosklar<br />
ile alışveriş esnasında müşterilerimize<br />
ürünlerimiz hakkında bilgiler sunuyoruz.<br />
Diğer yandan profesyonel müşterilerimiz<br />
için de çoklu kanal deneyimi sunuyoruz.<br />
Mağazada başlayan alışveriş online sevkiyat<br />
ile profesyonel işletmelerin adresine teslimle<br />
tamamlanabiliyor. Önümüzdeki dönemde de<br />
dijitalleşme odağında çalışmalarımız devam<br />
edecek.<br />
Biraz da sizi konuşmak isterim.<br />
Bize evdeki ve iş hayatındaki Sinem<br />
Türüng’ü nasıl anlatırsınız? Bu<br />
özelliklerinizle bağlı bulunduğunuz<br />
sektöre ve marka işleyişine neler<br />
katmış olabilirsiniz?<br />
Türk mutfağı en büyük tutkum diyebilirim.<br />
Gerek yaptığım iş gerekse kendi özel<br />
yaşantımda mutfağıma verdiğim değer<br />
sebebiyle gastronomi dünyasını çok yakından<br />
izliyorum. Yeniliklere ve değişimlere açık<br />
biri olduğum için zengin mutfağımızın<br />
çeşitli ürünlerini deneyimlemekten büyük<br />
zevk duyuyorum. Çünkü bir lezzetin kendi<br />
damak zevkinize uygun olup olmadığını<br />
deneyimlemeden bilemezsiniz. Bu nedenle<br />
yeni lezzetleri keşfetmeyi ve geleneksel<br />
mutfakların modern yorumlarını denemeyi<br />
çok seviyorum.<br />
Türk mutfağı benim kadar Metro Türkiye’nin<br />
de vazgeçilmez konuları arasında yer alıyor.<br />
Metro Türkiye’de Türk mutfağının değerlerini<br />
korumak, sürdürülebilirliğini sağlamak<br />
ve gelecek nesillere aktarmak amacıyla<br />
çalışıyoruz. Bu konuda şeflerimizle projeler<br />
gerçekleştiriyor, yerel ürünlerimizi korumak<br />
ve yaygınlaştırmak konusunda yoğun bir<br />
şekilde çalışıyoruz. İşimle kişisel zevkim,<br />
tutkum tam da bu noktada birleşiyor. Bu<br />
anlamda kişisel ilgi ve hassasiyetlerimle,<br />
iş hayatımdakilerin birebir örtüştüğünü de<br />
söyleyebilirim.<br />
İş dışı yaşamınızda neler<br />
yaparsınız?<br />
Tatillerimde ve tek başıma seyahat ederken<br />
kitap okumayı seviyorum. Eğer zihnimi<br />
dinlendirmek istiyorsam sürükleyici bir<br />
kurgusu olan, tarihsel veya gerilim türünde<br />
romanları tercih ediyorum. Benzer eğilim film<br />
ve dizi seçimlerimde de öne çıkıyor. Özellikle<br />
BBC’nin dönem dramalarını ve klasiklerden<br />
uyarlamalarını seyretmeyi çok seviyorum.<br />
Bundan sonrası için iş ve özel<br />
hayatınızdaki planlarınız,<br />
hayalleriniz neler?<br />
Gastronomi ve mutfak kültürü ile tüm<br />
dünyada tanınan, dünyanın dört bir<br />
yanından ziyaretçi çeken bir Türkiye hayali<br />
kuruyorum. Yerli turistlerimiz hafta sonları<br />
Gaziantep’e, Hatay’a birbirinden güzel<br />
yemekler için gidiyor. Neden yabancı turist<br />
de bunu yapmasın? Turistler yurt dışından<br />
denizlerimizi, doğal güzelliklerimizi görmek<br />
için gelirken neden Türk mutfağının doğal<br />
ve özgün lezzetleri için de gelmesin? İşte en<br />
büyük hayalim bu. Türkiye’nin sadece yaz<br />
turizmi ile değil, gastronomi turizmi ile de<br />
dünyanın sayılı ülkelerinden birisi olması.<br />
Bu nedenle bu potansiyeli hep birlikte ortaya<br />
çıkarmak, Türkiye’nin bu gizli hazinesini tüm<br />
dünyaya tanıtmak amacıyla var gücümüzle<br />
çalışıyoruz.
58<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
marka<br />
AHMET BILGE<br />
“ENDÜSTRIYEL<br />
MUTFAKLARDA<br />
‘BIZ VARIZ!”<br />
70 yılı aşkın süredir teknolojik olanakları, donanımlı kadrosu, tasarım ve üretim becerisi ile<br />
endüstriyel mutfak sektörüne öncülük eden Bilgeinox, yeni yatırımları ve sürdürülebilirlik<br />
anlayışıyla endüstriyel mutfaklarda “biz varız” diyor…<br />
Gerek yerli gerek yabancı<br />
birçok markanın çözüm ortağı,<br />
tasarımcısı ve tedarikçisi<br />
konumunu her geçen yıl güçlendirerek<br />
devam ettiren Bilgeinox, %100 tüketici<br />
güvenliği ve <strong>hi</strong>jyen bilinci ile sektörde<br />
yenilikçi müşteri ve kalite odaklı<br />
olmanın yanı sıra çevre değerlerini<br />
de dikkate alarak üretimlerini<br />
gerçekleştiriyor.<br />
Bilge: “Dünya şirketi olma yolunda<br />
ilerliyoruz”<br />
Bilgeinox’un yatırımda hız kesmediğini<br />
ifade eden Bilgeinox Satış ve<br />
Pazarlama Direktörü Ahmet Bilge,<br />
“%50 kapasitemizi artırmak, termin<br />
tarihlerimizi iyileştirmek ve ihracatımızı<br />
artırmak adına yatırımlarımızı<br />
sürdürüyoruz. Derin Çekme Paslanmaz<br />
Çelik Parlak Tavlama Fırını; derin<br />
çekme paslanmaz çelik iş parçasının<br />
ara tavlama işlemine tabi tutulması için<br />
uygun bir fırındır. Bu fırın, iş parçasının<br />
bir konveyör bant üzerinde ön ısıtma<br />
bölgesinden, ısıtma bölgesinden,<br />
yüksek sıcaklık bölgesinden ve soğutma<br />
bölgesinden geçirilerek hafifletildiği<br />
sürekli bir üretim hattı oluşturmaktadır.<br />
Tüm bu süreç koruyucu bir<br />
atmosferde gerçekleştirilmektedir.<br />
Bu fırında işlenen ürünler yüksek bir<br />
kaliteye sa<strong>hi</strong>p olmakta, az miktarda<br />
deformasyona uğramakta, seri<br />
üretime uygun bir yüzey parlaklığına<br />
kavuşmaktadır. 600 mm yüksekliğe<br />
kadar ürünler tavlanabilmektedir.<br />
CNC makine kalıp işleme atölyemiz<br />
ile yeni derin çekme paslanmaz çelik<br />
parlak tavlama fırını ile üstün üretim
üyük tip tavlama fırını ve IT sisteminin<br />
yenilenmesi yatırımları 2021 yılının<br />
ilk çeyreği itibarıyla tamamlanmış<br />
bulunmaktayız. Güneş enerjisi yatırımı<br />
ile tükettiğimiz enerjinin %34ünü GES<br />
santralinden tedarik ediyoruz. Bu<br />
kapsamda yılda 954 ton CO2 emisyonu<br />
tasarruf sağlayarak Çevre değerleri<br />
politikamız gereği karbon ayak izimizde<br />
önemli bir verimlilik sağlıyoruz.<br />
Sürdürülebilirlik anlayışımızla yeni<br />
yatırımlar yaparak gelecekte üretim<br />
hatlarımızı yurt dışına taşıyarak ve<br />
yurt dışında da fark ortaya koyacak<br />
yatırımlarla bir dünya markası olmayı<br />
hedefliyoruz”.<br />
kapasitemizle üretimimize devam<br />
ediyoruz.” açıklamalarında bulunuyor.<br />
Bilge, endüstriyel mutfak markasının<br />
artarak yükselen ihracatıyla Türk<br />
ekonomisine değer kattığına dikkat<br />
çekerek, “Firmamız sektördeki yeni<br />
trend ve gelişmeleri yakından takip<br />
ederek geleceğe yönelik belirlediği<br />
politika ve stratejileriyle dünya şirketi<br />
olma yolunda ilerlemeye devam<br />
etmektedir.” diye konuşuyor.<br />
“Yurt dışında da farkımızı ortaya<br />
koyacağız”<br />
Ahmet Bilge, firmanın yurt dışı hedefleri<br />
doğrultusunda üretim hatlarını ülke<br />
dışına taşımayı planladığının altını<br />
çizerek şu bilgileri aktarıyor: “Bilgeinox<br />
olarak yatırımlarımız konusunda<br />
2020 yılında çeşitli kalıplar makine<br />
ve teç<strong>hi</strong>zat olmak üzere GES yatırımı<br />
da<strong>hi</strong>l iki yeni tünel tipi yıkama makinası<br />
yatırımı gerçekleştirmiş bulunmaktayız.<br />
2021 yılı için yatırım planına aldığımız<br />
çatı tipi Güneş enerjisi sistemi, yeni<br />
“AR-GE öncülüğünde kendi bünyemizde tasarımını ve imalatını<br />
gerçekleştirdiğimiz kalıplarımızı, üretici firmaların talepleri<br />
doğrultusunda hazırlıyoruz ve tasarımdan üretime, ürün teslimine<br />
kadar <strong>hi</strong>zmet sunabilen entegre tesisimizle üretici firmaların en<br />
büyük gücüyüz. Uluslararası bilgi birikimimizi farklı iş alanları ve<br />
müşterilerde kullanarak, ürün çeşitliliği ile sektöre yön veriyoruz.<br />
Tecrübeli kadromuz ile özel ihtiyaçlara, müşteri beklentilerine uygun<br />
çözümler sunarak stratejik hedeflerine ulaşmasına katkı sağlıyoruz.<br />
Yaratıcı yaklaşımlar, tecrübeli kadro, butik çalışmalar ve tedarik<br />
zinciri yönetiminin gelişimi ile söylediğini yapan, piyasa değişimlerine<br />
hızlı yanıt veren bir yapıyla Bilgeinox’a stratejik rekabet avantajı<br />
kazandırıyoruz.”
60<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
marka<br />
RATIONAL,<br />
PIŞIRME SEMINERLERINI<br />
ONLINE PLATFORMA TAŞIDI<br />
Pişirme seminerlerini online platforma taşıdığını duyuran RATIONAL, bu sayede<br />
Türkiye’deki mutfak profesyonellerine dünyanın ilk ve tek yapay zekasına sa<strong>hi</strong>p<br />
çok fonksiyonel pişirme sistemlerinden iCombi Pro ve iVario Pro’yu kolay erişimle<br />
tanıtma fırsatı bulacak.<br />
RATIONAL Yetkililerince yapılan<br />
açıklamada şu ifadelere yer<br />
verildi:<br />
“RATIONAL olarak uzun yıllardır<br />
üniversiteler, gastronomi okulları, toplu<br />
yemek üreticileri ve yiyecek içecek<br />
profesyonelleri ile buluştuğumuz<br />
İstanbul, İzmir, Ankara, Antalya, Bursa,<br />
Bodrum ve Kıbrıs’ta canlı olarak<br />
gerçekleştirdiğimiz ve gerçekleştirmeye<br />
devam ettiğimiz pişirme seminelerimizi<br />
artık online olarak da gerçekleştirmenin<br />
mutluluğunu yaşıyoruz. Bu sayede tüm<br />
Türkiye’ye, dünyanın ilk ve tek yapay<br />
zekasına sa<strong>hi</strong>p çok fonksiyonel pişirme<br />
sistemlerimiz iCombi Pro ve iVario Pro<br />
ile mutfaklarda neler yapabileceğinizi<br />
gösterme fırsatını buluyoruz.<br />
Katılım çok kolay!<br />
Online olarak gerçekleştirdiğimiz<br />
pişirme seminerlerimize katılım<br />
oldukça kolay. https://www.rationalonline.com/tr_tr/kendiniz-gorun/<br />
rational-live/ linkinden size uygun<br />
seminerin tarih ve saatini seçin,<br />
kaydınızı oluşturun. İşte bu kadar<br />
kolay! Sonrasında etkinlik günü sizlere<br />
teknolojik pişirme sistemlerimizin neler<br />
yaptığını, sizlere ne faydalar sağladığını,<br />
iş gücünden, enerjiden, sudan<br />
zamandan, hammaddedn ve paradan<br />
nasıl tasarruf sağlayabileceğinizi<br />
görebilirsiniz. Sektör çalışanlarına<br />
özel olarak gerçekleştirdiğimiz online<br />
pişirme seminerlerimize herkes<br />
davetlidir. Yapay zekaya sa<strong>hi</strong>p teknolojik<br />
pişirme sistemlerimizle sizlere farklı ve<br />
yeni bir bakış açısı katacağımıza eminiz.<br />
Sürdürülebilir mutfaklar için, sizler<br />
için pişirme sistemlerimizi en yeni<br />
teknoloji ile üretiyor ve mutfaklarda<br />
fark oluşturmaya devam ediyoruz.<br />
Yaklaşık 45 dakika süren<br />
etkinliklerimizde sizlerle buluşmak<br />
ve sizleri teknolojik pişirme<br />
sistemlerimizle teknolojik mutfağınızı<br />
oluşturmanıza bir adım daha<br />
yaklaştırmak için online pişirme<br />
seminerlerimize bekliyoruz.”
iCombi Pro. iVario Pro.<br />
Sadece iki<br />
pişirme sistemi<br />
ile teknolojik<br />
mutfağınızı<br />
kurun!<br />
Siz sadece sonucu söyleyin,<br />
dünyanın ilk ve tek yapay<br />
zekaya sa<strong>hi</strong>p pişirme<br />
sistemleri sizin için<br />
çalışsın!<br />
Teknolojik mutfağın kalbi!<br />
rational-online.com.tr<br />
Online pişirme seminerlerimize<br />
katılmak için QR<br />
kod üzerinden size uygun<br />
tari<strong>hi</strong> seçin ve kayıt olun!
62<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
marka<br />
İSPANYOL<br />
MYCHEF’I TÜRKIYE’DE<br />
SORCAN TEKNIK DANIŞMANLIK<br />
HIZMETLERI TEMSIL EDECEK<br />
TECNOCOFFEE markasıyla tanınan, Nuova Simonelli espresso<br />
makineleri Türkiye distribütörü Sorcan Teknik Danışmanlık Hizmetleri, bu yılın başında<br />
İspanyol Mychef profesyonel fırınlarının Türkiye temsilciliğini bünyesine kattı.<br />
1991 yılında profesyonel mutfak<br />
ekipmanları üretimiyle yola çıkan<br />
Distform, ilerleyen zamanlarda<br />
ödüllü şef Joan Roca’nın iş birliğinde<br />
pişirme grupları geliştirmeye başladı.<br />
2011 yılında Mychef adı altında<br />
Tektherm teknolojisine sa<strong>hi</strong>p ilk fırını<br />
piyasaya süren marka bain-marie<br />
kullanmadan düşük ısıda pişirme<br />
yapabilen fırınlarla profesyonel<br />
mutfaklarda yeni bir çağ başlattı. Yıllar<br />
içinde pek çok önemli uluslararası<br />
ödüle sa<strong>hi</strong>p olan markanın farklı<br />
kapasitelere sa<strong>hi</strong>p ve farklı amaçlara<br />
<strong>hi</strong>tap eden patentli buhar ve sıcaklık<br />
ayarı teknolojileriyle donanmış<br />
konveksiyonel ve kombi gastronom<br />
fırınları bulunuyor.<br />
Akıllı fırınlar<br />
Farklı tepsi yüksekliklerine sa<strong>hi</strong>p<br />
gastronom özellikli iCOOK ve pastane<br />
tarzı işletmelere uygun tasarlanmış<br />
iBAKE serileri Wi-Fi seçeneği sayesinde<br />
fırının akıllı telefon ya da tablet<br />
üzerinden tam kontrolüne imkan<br />
tanıyor ve özellikle standardizasyona<br />
önem veren zincir işletmelerin işini<br />
kolaylaştırıyor. MyCloud bulut sistemi<br />
üzerinden pişirmeyi kontrol ederken<br />
aynı zamanda reçete oluşturup uzaktan<br />
yollanabiliyor. Google Asistant desteği<br />
ile de sesli iletişim kurmaya imkan<br />
tanıyor. Zincir işletmeler için tam<br />
kontrol olanağı sağlıyor.<br />
Pastane ve unlu mamuller<br />
Mychef’in Bakershop serisi pastaneler,<br />
kahve zincirleri ve süpermarketlere<br />
<strong>hi</strong>tap ediyor. Nemi ayarlama özelliğine<br />
sa<strong>hi</strong>p serilerde özellikle donuk ve<br />
yarı donuk ürünlerin pişirilmesinde<br />
çok başarılı sonuçlar elde ediliyor.<br />
Ekmek, kruasan, kurabiye, börek ve<br />
tüm pastane mamulleri. Konveksiyon,<br />
kombi ve buharlı pişirme seçeneklerine<br />
sa<strong>hi</strong>p fırınlarda Multisteam, SmartWind,<br />
DryOutPlus ve UltraVioletSteam gibi<br />
patentli teknolojiler yer alıyor.<br />
Kompakt, hızlı ve ödüllü<br />
Mychef markasının geçtiğimiz Host<br />
Milano fuarında lansmanını yaptığı yeni<br />
nesi hızlı pişirme fırınları ise piyasaya<br />
çok iddialı giriyor. Ürünü kurutmadan,<br />
rengi ve özelliğini bozmadan dakikalar,<br />
hatta saniyeler içerisinde servise hazır<br />
hale getiren Quick 1 ve dokunmatik<br />
ekrana sa<strong>hi</strong>p Quick 1T modelleri,<br />
tüm iç aksamının çıkarılıp bulaşık<br />
makinesinde yıkanabilmesi özelliğiyle<br />
de öne çıkıyor. Kompakt ve istenirse<br />
üst üste konulabilir tasarımı, kullanıcı<br />
dostu menüsü, resimli şekilde<br />
kaydedilebilen reçete özelliği ile bar,<br />
kafe, servis istasyonları, süpermarket<br />
corner’ları gibi pek çok alanda servisi<br />
kolaylaştıracak. Uluslararası prestijli<br />
tasarım ödülü Reddot Product D<br />
Sign Award’e layık görülen Quick<br />
modeli, siyah, kırmızı ve beyaz renk<br />
seçenekleriyle satışa sunuluyor.
Yeni nesil<br />
HIZLI PİŞİRME FIRINI<br />
QUICK 1T ile tanışın!<br />
*Tavuk Kanatları<br />
1 dk 30 sn<br />
MYCHEF Türkiye Distribötürü<br />
SORCAN Teknik Danışmanlık Hizmetleri Ltd. Şti.<br />
Showroom: Sultan Selim Cad. Turan Sok. No: 21/A<br />
Kağıthane-İstanbul Tel: +90 (212) 269 18 01<br />
www.tecnocoffeeshop.com / info@tecnocoffee.com.tr
64<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
marka<br />
FAGOR PROFESSIONAL’DAN<br />
YENI NESIL AKILLI FIRIN SERISI<br />
iKORE<br />
Fagor Professional’in ilk kez 2021’de Host Milano Uluslararası Ticaret Fuarı’nda görücüye<br />
çıkardığı yeni iKORE akıllı fırınlar, her şefin ihtiyacını karşılayacak Advance ve Concept<br />
serileriyle mutfaklarda bir devrim başlatıyor.<br />
Yeni nesil iKORE fırınlar;<br />
Basque Culinary Center<br />
laboratuvarlarında, yaklaşık<br />
üç yıl boyunca şeflerin beğenilerine<br />
sunuldu ve tüm performans ve kullanım<br />
kriterleri çerçevesinde titizlikle test<br />
edildi.<br />
iKORE serisinin sunduğu avantajlar:<br />
Pişirme kontrolü: En iyi pişirme<br />
sonuçları için iClima ile nem seviyesi<br />
ve oksijen miktarı ölçümü, Pure Steam<br />
ile garantí edilen buhar saflığı ve HA<br />
denetimi ile eşit ısı dağılımı<br />
iCooking: Ürünü ve istediğiniz son<br />
işlemleri hızlı ve sezgisel bir şekilde<br />
seçmeye izin veren; fırın aşamalarını<br />
ve parametreleri buna göre ayarlayan<br />
pişirme teknolojisi<br />
Kullanıcı deneyimi: Fagor Touch dijital<br />
ekran ile her zamankinden daha kolay<br />
kullanım<br />
Gıda güvenliği: Her şeyden önce <strong>hi</strong>jyeni<br />
garantileyen teknoloji<br />
Sağlam tasarım: Uzun ömürlü yapı ve<br />
malzeme<br />
FagorKonnect: Maksimum performans<br />
için bağlantılı cihazların dijital yönetimi<br />
ve takibi<br />
Yeni showroomuyla deneyim<br />
merkezi olacak<br />
Mayıs ayında, Fagor Experience Days<br />
<strong>2022</strong> kapsamında İspanya genel<br />
merkezinde tüm dünyadan Fagor<br />
partnerleri ve iş ortakları iKORE<br />
fırınları ve diğer yenilikleri birlikte<br />
deneyimleme olanağı buldu. Fagor<br />
Professional Türkiye de Kozyatağı’ndaki<br />
yeni showroomunda, yakında çok<br />
daha fazla kişiyle iKORE serisini ve<br />
diğer ürün gruplarını buluşturmaya<br />
hazırlanıyor. Türkiye ve Orta Asya<br />
pazarında faaliyetlerine hız veren Fagor;<br />
bu kapsamda sektör profesyonelleri<br />
için “deneyim merkezi” olması istenen<br />
yeni showroomunda pek çok etkinlik<br />
gerçekleştirecek.
66<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
marka<br />
İZMAK<br />
ÜRETIM KAPASITESINI<br />
2 KATINA ÇIKARACAK<br />
35 yılı aşkın süredir toplu yaşam alanlarındaki ticari mutfaklara üretim gerçekleştiren<br />
İZMAK Soğutma ve Endüstriyel Mutfak, yeni makine ve teknoloji yatırımları için düğmeye<br />
bastı. Endüstriyel mutfak firmasının önümüzdeki dönem hedefinde buzdolabı ve fırın<br />
üretim kapasitesini 2 katına çıkarmak var.<br />
1987 yılından bu yana turistik<br />
tesisler, restoranlar, hastaneler,<br />
askeri tesisler, okullar ve fabrikalar<br />
gibi toplu yaşam alanlarındaki ticari<br />
mutfaklara yönelik faaliyet gösteren<br />
İZMAK Soğutma ve Endüstriyel Mutfak,<br />
İzmir Sarnıç Sanayi bölgesindeki<br />
fabrikalarında üretim çalışmalarını<br />
sürdürüyor. Kuruluşunda ağırlıklı<br />
ithalat yapan, sektörün gelişimi ile<br />
birlikte üretim ve ihracat alanlarına<br />
da yönelen endüstriyel mutfak<br />
markası, HoReCa sektöründe; açık<br />
büfe teş<strong>hi</strong>r üniteleri, benmariler, fast<br />
food ekipmanları, konveksiyon fırınlar,<br />
paslanmaz çelik mutfak ekipmanları,<br />
pastane fırınları, pizza ekipmanları,<br />
pizza fırınları, pizza hazırlık masaları,<br />
tabak otomatı, saladetler, saladbar<br />
üniteleri, tezgah ve depo tipi<br />
buzdolapları ile yer alıyor.<br />
Ceylani: “Üretimimizin %85'ini ihraç<br />
ediyoruz”<br />
İZMAK Soğutma ve Endüstriyel<br />
Mutfak’ın 35 yıla yaklaşan sektör<br />
geçmişi ile üretimini sürekli olarak<br />
geliştirdiğini belirten Firma Genel<br />
Müdürü Turgay Ceylani, “Sektörde<br />
ihtiyaç duyulan ürünlerde kullanım<br />
kolaylığı sağlayarak ve enerji maliyetini<br />
azaltarak <strong>hi</strong>zmet vermeye devam<br />
etmekteyiz. Günden güne gelişmekte<br />
olan sektörde üretimimizin %85'ini<br />
ihraç ederek ülkemizi ve firmamızı<br />
başarılı bir şekilde temsil etmekteyiz.”<br />
diyor.<br />
“Buzdolabı ve<br />
fırın üretim<br />
kapasitemizi 2<br />
katına çıkarmayı<br />
hedefliyoruz”<br />
Firmanın<br />
önümüzdeki<br />
döneme dair<br />
yatırım planlarına<br />
da değinen Ceylani,<br />
“Gelecek dönem<br />
için buzdolabı<br />
ve fırın üretim<br />
kapasitemizi 2<br />
katına çıkarmayı<br />
hedefliyoruz.<br />
Bu planlama<br />
doğrultusunda yeni<br />
makine ve teknoloji<br />
yatırımlarımıza<br />
başlamış<br />
bulunuyoruz. Yeni üretim hatlarımız<br />
aktif olarak çalışmakta ve hedeflerimize<br />
emin şekilde ilerlemekteyiz.” şeklinde<br />
sözlerini tamamlıyor.
68<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
marka etkinlik<br />
KERRY GROUP,<br />
50. YILINI YENI YATIRIM<br />
HEDEFLERIYLE KUTLUYOR<br />
‘Genişleyen Ufuklar’ temasıyla 50. yılını kutlayan Kerry Group, iş ortaklarını Elite World<br />
Sapanca’da ağırladı. <strong>2022</strong>’ye güçlü bir başlangıç yaptıklarını belirten Kerry Group Orta<br />
Doğu, Türkiye ve Pakistan Genel Müdürü İnanç Işık, ev dışı tüketimde büyümeye devam<br />
ettiklerinin altını çizdi. Ar-Ge çalışmalarıyla inovasyonu sürdürerek markaları büyütmek<br />
hedefinde olduklarını açıkladı.<br />
36 ülkede 152 üretim tesisi ve 22<br />
binden fazla çalışanı ile Kerry Group,<br />
Elite World Sapanca’da ‘Genişleyen<br />
Ufuklar’ teması ile düzenlenen bir<br />
organizasyon ile 50. Yılını kutladı. Tüketiciler<br />
tarafından tercih edilen gıda markaları ve<br />
yiyecek-içecek üreticileri iş ortaklarının<br />
bir araya geldiği etkinlikte, Kerry Group<br />
APMEA CEO’su ve Başkan Yardımcısı John<br />
Cahalane ve Kerry Türkiye, Orta Doğu ve<br />
Pakistan Genel Müdürü İnanç Işık ve Türkiye<br />
çalışanlarının yanı sıra üst düzey liderler,<br />
davetlilerle birlikte Kerry’nin sürdürülebilir<br />
gelecek stratejisini, <strong>2022</strong> performansı,<br />
küresel yiyecek-içeçecek sektörlerinin<br />
geleceğini ve müşteri beklentilerindeki<br />
değişimleri paylaştı.<br />
Işık: “<strong>2022</strong>’ye güçlü bir başlangıç<br />
yaptık”<br />
Açılış konuşmasını yapan, Kerry Group<br />
Orta Doğu, Türkiye ve Pakistan Genel<br />
Müdürü İnanç Işık, “<strong>2022</strong> yılına güçlü bir<br />
başlangıç yaptık” dedi. Gıda bileşenleri ve<br />
ev dışı tüketim kanallarında ciddi bir artış<br />
deneyimledik. Ev dışı tüketim sektörü,<br />
önceki yıl zorlu bir dönemden geçerken,<br />
<strong>2022</strong>’de bu durumdan çok güçlü bir geri<br />
dönüşle çıktı. Hızlı bir büyüme yaşayan<br />
2019 yılının talep seviyelerini de geride<br />
bıraktı. Bu talebi karşılamak için Tuzla’daki<br />
fabrikamızda üçüncü hattımızı işletmeye<br />
aldık. Gıda üreticisi müşterilerimizin<br />
ihracat satışlarındaki artış sayesinde, bizler<br />
de gıda bileşenleri kanalında önemli bir<br />
büyüme kaydettik. Özetle COVID sonrası<br />
sınırlamaların kaldırılması ve ihracat<br />
pazarlarında artan taleple birlikte güçlü<br />
bir dinamizm sözkonusu” diyerek gelecek<br />
öngörülerinin olumlu olduğunu dile getirdi.<br />
“Ev dışı tüketimde büyümeye devam<br />
ediyoruz”<br />
İnanç Işık ayrıca, Kerry’nin geniş ürün<br />
yelpazesi ile son 50 yıldır gıda sektörünün<br />
Kerry APMEA Grup Başkanı John Cahalane<br />
lider lezzet ve beslenme çözümleri<br />
tedarikçisi olduklarını belirtti. “Elimizdeki<br />
teknolojilerle, unlu mamuller, süt ürünleri,<br />
şekerleme, içecek, et ve ev dışı tüketim<br />
sektörlerinde her gün büyümeye devam<br />
ediyoruz. Türkiye’de faaliyet gösterdiğimiz<br />
2006 yılından bu yana paydaşlarımızla<br />
fikir birliği içerisinde sektörümüzü<br />
geliştirmekten dolayı mutluyuz.”<br />
“Dondurma grubumuzun global<br />
operasyonda bir benzeri yok”<br />
Işık, “Türkiye’de hem AR-GE çalışmaları<br />
hem de üretim tesisi olan ve 2015 yılında<br />
Krater markasını satın alan Kerry,<br />
yatırımlarına devam ederken, aynı zamanda<br />
lokal lezzetleri tüketicilere sunmak ve<br />
sağlıklı yaşam için tüketicilerin taleplerini<br />
karşılamak üzere inovasyon çalışmalarını<br />
artırmaktadır.” dedi ve Türkiye’de yürütülen<br />
AR-GE çalışmalarında dondurma grubunun<br />
bu konudaki en iyi örnek olduğunu belirtti.<br />
“Türkiye’de yaptığımız AR-GE çalışmalarıyla,<br />
lokal tatlara ve tüketicinin yenilik<br />
beklentisine uygun olarak geliştirdiğimiz<br />
dondurma grubumuzun Kerry’nin global<br />
operasyonunda bir benzeri yok. Kendi<br />
AR-GE çalışmalarımızla inovasyonu devam<br />
ettirerek markalarımızı büyütmek her<br />
zaman hedefimiz.”<br />
Kerry Group Orta Doğu, Türkiye ve<br />
Pakistan Genel Müdürü İnanç Işık<br />
Cahalane: “2030 hedefimiz, iki<br />
milyar kişiye ulaşmak”<br />
Tüm gün süren etkinlikte, Kerry APMEA<br />
Grup Başkanı John Cahalane, Kerry’nin<br />
bugününü ve gelecek vizyonunu anlatan<br />
bir konuşma gerçekleştirdi. Kerry’nin 50<br />
yıllık başarısının özverili bir çalışmaya<br />
dayandığını belirten Cahalane, gelişen<br />
teknolojiyle yarım asırlık süre içerisinde<br />
devamlı bir dönüşüm içerisinde olduklarını<br />
ifade etti. Sürdürülebilirliğe de büyük önem<br />
verdiklerini vurgulayan Cahalane, değişen<br />
dünyaya uygun çevre dostu ürün yelpazesi<br />
konusunda da daha aktif rol alacaklarını<br />
belirtti. Gıda güvenliği, temiz etiket, pozitif<br />
ve dengeli beslenme, pro-aktif beslenme,<br />
kişiye özel beslenme için tüketicilerin<br />
çözümler beklediğini belirten Cahalane,<br />
dünyada bir milyar tüketiciye dengeli ve<br />
pozitif bir beslenme sağladıklarını ve<br />
hedeflerinin 2030 yılında bunu iki milyar<br />
kişiye çıkarmak olduğunu ifade etti.<br />
Gıda trendleri, gelecek beklentileri,<br />
sürdürülebilirlik temaları ve Kerry<br />
Group'un gıda bileşenleri ve ev dışı tüketim<br />
alanlarındaki gelişiminin ele alındığı<br />
etkinlik, İstanbul Girls adlı müzik grubunun<br />
performansının ardından Anadolu Ateşi'nin<br />
gösterisiyle sona erdi.
70<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
marka<br />
BARRY<br />
CALLEBAUT’TAN<br />
YENI AR-GE MERKEZI YATIRIMI<br />
Türkiye’de ilk satış ofisini 2005 yılında açan, Eskişe<strong>hi</strong>r’de fabrika yatırımını 2013 yılında yapan<br />
dünyanın lider çikolata ve kakao ürünleri üreticisi Barry Callebaut, müşterilerine daha yakın<br />
olabilmek ve daha iyi çözümler sunabilmek için yetkinliklerini genişletmek adına, Türkiye’den<br />
tüm dünyaya <strong>hi</strong>zmet verebilecek kapasitede, tam teşekküllü AR-GE Merkezini açtı.<br />
Dünyanın lider çikolata ve kakao<br />
ürünleri üreticisi Barry Callebaut,<br />
Türkiye AR-GE Merkezi’nin resmi<br />
açılışını 7 Haziran <strong>2022</strong>, Salı günü bir<br />
basın toplantısıyla gerçekleştirdi. Basın<br />
toplantısına, Barry Callebaut EEMEA<br />
Başkan Yardımcısı Fabian Stierli, Barry<br />
Callebaut EEMEA AR-GE Başkan Yardımcısı<br />
An Parrein, Barry Callebaut Türkiye Genel<br />
Müdürü Ahmet Turgut, Barry Callebaut<br />
EEMEA AR-GE Direktörü Hatice Donga,<br />
Barry Callebaut Türkiye AR-GE Müdürü<br />
Gürsel Aykaç sözcü olarak katıldı ve<br />
Barry Callebaut Türkiye’nin yetkinliklerini<br />
aktardılar. 2021 mali yılında Barry Callebaut<br />
EEMEA bölgesinde yer alan AR-GE<br />
merkezlerinde yapılan 3948 pilot testin<br />
294 adedi Barry Callebaut Türkiye AR-GE<br />
Merkezi’nde gerçekleştirildi. Aynı dönemde<br />
bölgede gerçekleştirilen 1217 uygulama<br />
testinden 50 adedi yine Barry Callebaut<br />
Türkiye AR-GE Merkezi’nde yapıldı. Bu<br />
testlerden büyük bir kısmı hayata geçirilerek<br />
bugün, çikolata severlerin vazgeçemediği<br />
ürünler arasında yerini aldı.<br />
Stierli: “Barry Callebaut Türkiye,<br />
EEMEA içinde 2. sırada geliyor”<br />
Türkiye’nin Barry Callebaut içindeki yeri<br />
ve önemine değinen Barry Callebaut<br />
EEMEA Bölgesi Başkan Yardımcısı Fabian<br />
Stierli, Türkiye’nin EEMEA içindeki güçlü<br />
ve istikrarlı büyümesine vurgu yaparak<br />
şunları dile getirdi: “Türkiye, bizim için en<br />
önemli pazarlardan birisi. Genç nüfusu,<br />
jeopolitik konumu ve pazar fırsatları ile<br />
büyük bir potansiyel barındırıyor. Barry<br />
Callebaut Türkiye de bu potansiyele paralel<br />
olarak büyümesini sürdürüyor. Şirket,<br />
EEMEA Bölgesi içinde yer alan 89 ülke<br />
arasında %15’lik hacim ile 2. sırada geliyor.<br />
Özellikle pastane & fırın, artizan, HORECA<br />
ve yarı-endüstriyel sektörleri kapsayan<br />
Gurme pazarında EMEA içindeki şu anda<br />
en iyi 2. hacim büyümesi ve en iyi marj<br />
büyümesine sa<strong>hi</strong>p. Yine Gurme pazarında<br />
Türkiye, hacim bakımından dünya genelinde<br />
7. sırada, Belçika'nın önünde ve İtalya'dan<br />
çok uzakta değil! Eskişe<strong>hi</strong>r üretim tesisimiz,<br />
hızla büyüyen bölgenin potansiyelinden<br />
yararlanma yolunda attığımız önemli<br />
bir adım. Ortalamanın üzerinde büyüme<br />
fırsatı sunan pazarlarda coğrafi varlığımızı<br />
genişletme stratejimizle paralel. Aynı<br />
zamanda bölgedeki konumumuzu<br />
güçlendirmemize de yardımcı oluyor. Bu<br />
nedenle Türkiye yatırımlarımızı AR-GE<br />
Merkezi ile devam ediyoruz ve bundan sonra<br />
da büyüme hedeflerimizi yatırımlarımızla<br />
desteklemeye devam edeceğiz.”
Turgut: “Büyümeye devam<br />
edeceğiz”<br />
Türkiye’de çikolata ve şekerleme<br />
pazarının yaklaşık 455 bin ton olduğunu<br />
belirten Barry Callebaut Türkiye Genel<br />
Müdürü Ahmet Turgut, Türkiye’de kişi<br />
başı tüketimin ortalama 3.1 kg civarında<br />
olduğunu ve dünyanın gerisinde kaldığının<br />
altını çizdi. Turgut, bu verilerin Türkiye’nin<br />
potansiyelinin henüz çok başında olduğunu<br />
gösterdiğini söyledi. Basın toplantısında<br />
Turgut şunları da dile getirdi: “Türkiye,<br />
dünyada en hızlı büyüyen çikolata pazarları<br />
arasında yer alıyor. Bu nedenle Türkiye,<br />
Barry Callebaut için büyük fırsatlar sunuyor.<br />
Pazardaki konumumuz da bunun bir<br />
göstergesi. Türkiye’de çikolata ve şekerleme<br />
pazarının yaklaşık 455 bin ton’luk bir hacme<br />
sa<strong>hi</strong>p olduğunu düşünüyoruz. Bu pazarın<br />
350 bin tonluk kısmını kendi çikolatasını<br />
kendi üretme yetkinliğine sa<strong>hi</strong>p endüstriyel<br />
şirketler oluşturuyor. Açık pazar olarak<br />
adlandırdığımız 100 bin tonluk kısmı ise<br />
kendi üretim kapasitesi olmayan şirketlere<br />
üretim yapan bizim gibi çikolata ve kakao<br />
ürünleri tedarikçileri oluşturuyor. Bu 100<br />
bin tonluk açık pazarın büyük bir kısmına<br />
40 bin tonluk üretim hacmimiz ile biz yön<br />
veriyoruz. Türkiye, Afrika ve Orta Doğu’ya<br />
ihracat yapılabileceği için de büyük bir<br />
öneme sa<strong>hi</strong>p. Fabrikamızın kapasitesine<br />
ve yetkinliklerini de bu ihracat talebini<br />
karşılayabilecek şekilde geliştirmeye uygun<br />
olarak planladık. Türkiye’de fabrika yatırımı<br />
yapılırken, bu büyüklükte bir fabrika daha<br />
kurulabilecek şekilde bu alanı satın aldık.<br />
Barry Callebaut Türkiye olarak büyüme<br />
fırsatlarını hem içeride hem de dışarıda<br />
değerlendiriyoruz.”<br />
“Kapasitemizi son 2 yılda 2 kat<br />
artırdık”<br />
Turgut, Eskişe<strong>hi</strong>r fabrikası ve Barry<br />
Callebaut Türkiye’nin yetkinlikleri ile<br />
ilgili ise şunları belirtti: “Fabrikamızın<br />
kapasitesini son 2 yıl içinde yapılan hat<br />
yatırımları ile 2 kat artırdık. Mevcut çikolata<br />
hatlarının yanında konfiseri ve pralin<br />
hattı da kurduk. Çikolata üretiminin yanı<br />
sıra, konfiseri, dolgu, pralin gibi pazarda<br />
çok kullanılan diğer ürün gruplarını da<br />
fabrikamızda üretiyoruz. Pazar gelişimi<br />
ve ihtiyacına göre Türkiye’de ürettiğimiz<br />
ürün gamını da genişletiyoruz. Son 3 yılda<br />
50’den fazla yeni ürün ve reçete geliştirdik.<br />
Özellikle AR-GE Merkezimizi faaliyete<br />
aldıktan sonra yüksek bir ivme kazandık.<br />
Trendlere göre pazar taleplerini karşılamak<br />
üzere endüstriyel ve gurme müşterilerimizin<br />
ihtiyaç duyduğu vegan, şekersiz veya<br />
yüksek proteinli reçeteler çalışarak<br />
bunların üretimini yapıyoruz. Böylece<br />
müşterilerimizin trendleri yakalamasına<br />
yardımcı olmuş oluyoruz.”<br />
Sözlerine sürdürülebilirliğe verdikleri<br />
önem ile devam eden Turgut; “Tabi tüm<br />
bu yatırımlarımızı ve çalışmalarımızı<br />
iş yapış şeklimizin temelini oluşturan<br />
sürdürülebilirlik stratejimiz çerçevesinde<br />
gerçekleştiriyoruz. Sonsuza dek çikolata<br />
hayatımızda olsun diye tüm dünyada<br />
sürdürülebilirlik faaliyetlerimizi, ‘Forever<br />
Chocolate’ adını verdiğimiz sürdürülebilirlik<br />
stratejimizin çatısı altında yürütüyoruz.<br />
<strong>2022</strong> yılı için kullanılacak elektriğin de<br />
%100 yeşil enerji olacağını garanti altına<br />
aldık. Bu sebeple fabrikamızın elektrik<br />
kaynaklı karbon ayak izi “0”. Son 2 yılda<br />
yapılan enerji verimliliği çalışmaları ve<br />
sertifikalandırmalar ile ise tesisin enerji<br />
kaynaklı karbon salınımı %87 oranında<br />
azaltıldı.” dedi ve gerçekleştirilen basın<br />
toplantısının da karbon ayakizini sıfırlamak<br />
için Sürdürülebilirlik Akademisi ile işbirliği<br />
yaptıklarını sözlerine ekledi.<br />
Faaliyetlerini 32 AR-GE merkezinde<br />
yürütüyor<br />
Barry Callebaut EEMEA AR-GE Direktörü<br />
Hatice Donga ve Barry Callebaut Türkiye<br />
AR-GE Müdürü Gürsel Aykaç ise, AR-<br />
GE Merkezi’nin özelliklerinden ve<br />
yetkinliklerinden bahsetti. 175 yıllı aşkın<br />
zengin bir inovasyon ve araştırma-geliştirme<br />
mirasına sa<strong>hi</strong>p olan dünyanın lider çikolata<br />
ve kakao markası Barry Callebaut Group,<br />
dünyanın en büyük ve en deneyimli AR-GE<br />
ve inovasyon ekiplerinden birine sa<strong>hi</strong>p. Barry<br />
Callebaut dünya genelinde üniversiteler,<br />
araştırma enstitüleri, laboratuvarlar ve<br />
bilim insanları ile iş birliği içinde çalışıyor ve<br />
endüstriyel hacimlerde üst sınıf çekirdek ve<br />
ürünler sunabiliyor.<br />
Barry Callebaut inovasyon ve AR-GE<br />
faaliyetlerini dünya genelinde 32 AR-GE<br />
merkezinde yürütüyor. Barry Callebaut<br />
Türkiye AG-Ge Merkezi, aynı çatı altında<br />
pilot üretim tesisi, uygulama laboratuvarı<br />
ve müşteriye özel reçetelerin hazırlandığı<br />
duyusal analiz laboratuvarı bulunduran<br />
Avrupa ve Ortadoğu’daki ilk ve tek Barry<br />
Callebaut AR-GE merkezi konumunda.<br />
Eskişe<strong>hi</strong>r üretim tesislerinin yanında yer<br />
alan Merkez, ileride oluşacak ihtiyaçlara<br />
göre genişletilebilecek şekilde planlandı ve<br />
LEED sertifikası kriterlerine uygun şekilde<br />
inşa edildi.
72<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
şefin gözünden<br />
Danilo<br />
Zanna<br />
“MUTFAK AŞK<br />
GIBIDIR, YAKAR!”<br />
Aslen Floransa doğumlu. Toskana’nın kalbinde şık<br />
binaların, lüks evlerin, manzaralı bahçelerin, rüya<br />
şatoların, unutulmaz lezzetlerin beşiğine uzanıyor<br />
kökleri. Nefes kesen bir şe<strong>hi</strong>r mimarisi tesirinde<br />
çocukluk düşlerine ilk mimarlığı sığdırması çok da şaşılası<br />
gelmiyor, bu yüzden.<br />
Master Chef Türkiye’nin sempatik İtalyan jürisi Danilo Zanna,<br />
“Etrafımdaki o mimari güzelliklere hayran kaldım. O zaman<br />
dedim ki, ben de büyüyünce böyle bir bina yapmak istiyorum.”<br />
diye anlatıyor o ilk kıpırdanışları.<br />
Ne var ki uzun dönemli eğitim fikri, uykusuz geçecek geceler<br />
ve yoğun staj günleri kaygısı bina hayaline ket vuruyor.<br />
Bahsettiği bu gençlik korkusuyla kültür ve sanatın başşehrinde<br />
İtalyan edebiyatına gözünü dikiyor. Yazmayı ve okumayı hep<br />
çok seviyor çünkü. Ta ki Londra’daki restoran sa<strong>hi</strong>bi amcasının<br />
felç geçirmesi ve kendisinden yardım isteğinde bulunmasına<br />
dek büyük bir iştahla yazıyor, okuyor…<br />
Ama tek bir an olsun, İtalyan mutfağının içine doğduğunu, bir<br />
aile restoranında büyüdüğünü aklından çıkarmıyor, anlattığına<br />
göre.<br />
Röportaj: Hatice Ünal Bilen Fotoğraflar: Ümit Başer Alkaç<br />
Mutfağa dönüş<br />
Bir tarafta kültür sanata adanmış idealler, diğer tarafta maaile<br />
kuşatılmış mutfak işleri… Danilo, mutfak tutkusu Londra’yı<br />
saran moleküler gastronomi ve fine dining akımlarıyla<br />
alevlenene kadar restoran işine sıcak bakmadığını itiraf ediyor.<br />
Mutfağa dönüşü ise muhteşem! Saatlerce temizlediği deniz<br />
kabukları <strong>hi</strong>ç aklından çıkmıyor, mesela. “Acaba yanlış mı<br />
yaptım?” dedirtecek bir sorgulayışla geçiyor neredeyse bir<br />
senesi. İtalyan mutfaklarında bir cezaya karşılık gelen bu<br />
görevin büyük hedeflere dönüşmesi ise çok zaman almıyor.<br />
“Bunu yapayım ki sonra size göstereceğim.” tesellileriyle<br />
avutuyor bir dönem de kendini. “Sonra öfkem, hırsım bir<br />
miktar geçti. Fikrim zamanla değişti. Ama o dönem iyi bir gaz<br />
oldu, iyi bir enerji oldu.” sözleriyle anımsatıyor o günleri.<br />
Zanna devamında bu yüksek enerjiyle İtalya’ya dönüyor<br />
ve gastronomi eğitimi alıyor. Sözünü ettiği, Londra-İtalya<br />
arasında mekik dokuduğu yıllar. Daha 22 yaşında genç bir
delikanlı. Danilo’nun mesleki gelişiminde<br />
Şef Enrico dayısının etkisi büyük oluyor.<br />
“O tam bir okuldu benim için.” sözleriyle<br />
onurlandırıyor ilk olarak dayısını. Ardından<br />
aralarındaki yakın ilişkiden bahsediyor.<br />
Roma’nın yakın bir bölgesinde nasıl her<br />
sabah uykusuz ama şevkle balık seçmeye<br />
gittiklerini, limanlardaki balık kokularının<br />
güzelliğini ve peynirle yaşadıkları tutkulu<br />
bağı döküyor kelimelere.<br />
Sonra kendisine biz Türklerin “Denizden<br />
babam çıksa yerim” sözünü hatırlıyorum<br />
ve “Sen de denizden babam çıksa yerim”<br />
diyenlerden misin sorusunu yöneltiyorum.<br />
İtalyan Şef çok net bir ifadeyle “Sizde söz<br />
olarak var, bizim gerçek hayatımızda var.”<br />
yanıtını veriyor. Zanna bu iddiasının altını<br />
ise, “İtalya’da ev hanımları da erkenden<br />
balık almaya gidiyor. Sadece şefler değil ha!<br />
Markete gidip balık alalım, öyle bir şey yok.<br />
Evde pişirmek için bile herkes erkenden<br />
limana gider, balık seçer.” sözleriyle<br />
dolduruyor.<br />
“Kuryelik yaptım”<br />
Danilo Zanna bazen de gençlik enerjisi ve<br />
gezmek aşkıyla sıfır motivasyonlu işlerin<br />
içinde buluyor kendini. Tıpkı kısa süren<br />
Fas ve Güney Afrika maceraları gibi. Ne<br />
zamanki bundan 12 yıl önce İstanbul’a<br />
bir arkadaşını ziyarete geliyor, şansı da<br />
dönüyor. İlk zamanlar buradaki restoranlara<br />
pek bir yanaşmıyor ama. İtalyan şeflere<br />
verilen maaşlar fazlasıyla düşük, o öyle<br />
bakıyor. Tekstilcilik ise daha umut verici.<br />
Zaten iletişim becerisi yüksek, iş bilmeyi de<br />
gerekmiyor.<br />
Bir karar, en iyi bildiği işe dönerek<br />
Mecidiyeköy-Ortaklar Caddesi’nde The<br />
Pizza Co restoranını açıyor. Çok da iyi<br />
gidiyor. Mekan, kısıtlı pizza menüsüyle<br />
kısa zamanda bilinirliğini artırıyor. Danilo,<br />
motoruyla evlere kuryelik bile yapıyor.<br />
“Çok mutlu, eğlenceli zamanlardı” dese<br />
de Türkçe bilmemenin büyük zorluklarını<br />
yaşadığını inkar etmiyor. En büyük<br />
yardımcısı yemeğin evrensel dili oluyor, o<br />
kesin!<br />
Tatlı dili ve lezzetli mutfağını ilk keşfeden<br />
isim ise, Derya Baykal oluyor. Ünlü<br />
televizyon programcısı o vakitler Zanna’nın<br />
küçük pizza dükkanının en renkli<br />
müdavimlerinden. Önce programına bir<br />
kereliğine konuk alıyor, sonraki haftalar<br />
bırakmıyor.<br />
Planet Mutfak, ATV derken pizza dükkanı ile<br />
televizyon arasında bir seçime zorlandığını<br />
dile getiren Zanna, The Pizza Co’yu satıp bu<br />
kez tamamen televizyona odaklanıyor.<br />
Devamında Elin Oğlu, Avrupa’dan<br />
Anadolu’ya programlarının devamında<br />
Master Chef Türkiye ile yıldızını parlatıyor<br />
adeta.<br />
“İtalyan mutfağını seçmedim, içine<br />
doğdum”<br />
Mutfağı Türk veya İtalyan olarak ayrıştırmak<br />
Danilo Zanna’nın şeflik öğretisine çok uzak!<br />
Çünkü onun felsefesinde mutfak demek,<br />
sofra demek. Sofraysa paylaşım, barış,<br />
kutlama, en önemlisi de hayatın önemli<br />
bir parçası demek… “Sevdiğin bir insanı<br />
yemeğe davet ediyorsun. Hadi gidelim balık<br />
tutalım demiyorsun. Hadi yarışa gidelim<br />
demiyorsun. Yemek bir paylaşım oluyor.<br />
Ben kendimden bir parça veriyorum, sen<br />
kendinden bir parça veriyorsun, sofraya<br />
koyup birlikte paylaşıyoruz. İşte sofranın<br />
gerçek anlamı da bu.” cümleleriyle ifade<br />
ediyor bu güçlü duygularını.<br />
Ardından Türkiye ve İtalya’nın en benzeyen<br />
noktasının ‘anne’ olduğuna vurgu yapıyor<br />
ve “Onun için zaten sofra var. Mesela<br />
Türkiye’de seveni çok!<br />
Master Chef Türkiye’nin<br />
İtalyan jürisi Danilo<br />
Zanna için ‘Sempatik<br />
İtalyan’ benzetmesi<br />
içlerinde en yakışanı belki<br />
de. İtalyan mutfağının<br />
içine doğan bir şanslı<br />
olarak, işini şansa<br />
bırakmayacak kadar<br />
disiplinli ve prensip sa<strong>hi</strong>bi<br />
bir şef öte yandan. Kendi<br />
deyişiyle bir asker kadar<br />
yakıcı bir iş disipliniyle<br />
üstelik de. “Ben değil,<br />
onlar!” diyecek kadar<br />
benmerkezden ve<br />
egolardan uzak bir<br />
profesyonel o.
74<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
şefin gözünden<br />
Avrupa’nın kuzeyi, Uzakdoğu veya<br />
Amerika’da böyle bir kültür yok. Bizde<br />
olduğu gibi anne oralarda yemek yapmıyor.”<br />
diyor.<br />
Ya Danilo yemek pişirirken neler <strong>hi</strong>ssediyor?<br />
Anlattığına göre bazen mutsuz bazen mutlu<br />
bazen de gururlu <strong>hi</strong>ssettiğini söylüyor. Bu<br />
karmaşık duygular içinde en baskın <strong>hi</strong>ssiyatı<br />
ise, çoğu zaman yemek pişirebilmenin ve<br />
sunabilmenin yaşattığı onur! İtalyan Şef<br />
bu düşüncelerini şu sözleriyle destekliyor:<br />
“İnsanlar kendi imkanları ve parasıyla<br />
sana geliyor. Özel bir kutlama için seni<br />
seçiyor ve bu bir onur. Benim için en önemli<br />
konulardan biri karşılaşmak. Mutluysa<br />
yemeklerimle daha fazla mutlu etmeye<br />
çalışıyorum. Mutsuzsa yardım etmeye<br />
çalışıyorum. İtalyan şef olarak mutfakta<br />
mutluyum elbette, gururluyum. Her şeyden<br />
önce çok şanslıyım. Çünkü İtalyan mutfağını<br />
seçmedim, içine doğdum. Bu bir kısmet.”<br />
Tam bir İtalyan gibi; Filo D’olio<br />
Trattoria<br />
Bütün bunları konuşurken şefin bundan<br />
bir yıl önce Vadi İstanbul’da açtığı Filo<br />
D’olio Trattoria’da seçkin lezzetlerini de<br />
tadıyorum. Etrafım bir hayli kalabalık. Tıpkı<br />
lezzetli yemeklerle donatılmış kalabalık bir<br />
Akdeniz sofrasında, İtalya’nın göbeğinde<br />
gibiyim. Mekan; stil, kalite ve dizanıyla bir<br />
İtalyan restoranın tüm inceliklerini gözler<br />
önüne seriyor. Her şey olması gerektiği gibi,<br />
sadece tasarım ve dekoruyla değil, yüzde<br />
100 İtalyan mutfak kimliğiyle de orijinaline<br />
sadık çizgisini ortaya koyuyor. Nitekim<br />
Zanna, gözbebeği bu mekanı “Gerçek İtalyan<br />
Tipi Esnaf Lokantası” olarak tanımlıyor.<br />
Menüde neler var derseniz…<br />
Lokal ve taze ürünler ile İtalyan reçeteleri<br />
arasında bir sentez oluşturan Filo D’olio<br />
Trattoria’nın menüsünde şefin reçeteleri<br />
anne ve ablanın özel tatlarıyla desteklenmiş.<br />
Tiramisu gibi, vitello tonnato gibi, makarona<br />
gibi… Biraz da konseptin doğuşunu<br />
konuşalım istiyorum. Danilo, şöyle<br />
anlatıyor: “Türkiye’de en çok duyduğum<br />
söz şu, “İtalya’da yediklerimi burada<br />
bulamıyorum.”Zaman içinde Türkiye’deki<br />
birçok İtalyan restoranın Türkleştirilmiş<br />
olduğunu farkettim. İtalyan geleneksel<br />
yemeklerinden uzaklaşarak Türk damak<br />
tadına uygun menüler oluşturulduğunu<br />
gördüm. Pizzanın daha ince hamurla<br />
yapılması gibi mesela. Napoli pizzası<br />
Türkiye’de çok sevilmiyor. Çok kalın, çok<br />
yumuşak diyorlar. Makarona daha fazla<br />
pişmiş servis ediliyor. Risotto da aynı.<br />
Mesela maritozzi. Roma’da her yerde<br />
satılan bir tatlı. İçindeki malzemeler birebir<br />
aynı. Bunu Türkiye’de başka bir yerde<br />
bulamazsınız. Figliata yapıyoruz, Türkiye’de<br />
başka bir yerde yok. Hatta İtalya’da bulmak<br />
o kadar zor ki. Napoli’nin bazı köylerinde<br />
bulabiliyorsunuz.<br />
Ben burada tam tersini yapmak istedim.<br />
İtalya’dan birkaç klasik lezzeti menüye<br />
koyduk. Ama tam bir İtalyan gibi. Bir orta<br />
nokta bulmak istemiyorum. İstiyorum<br />
ki, buraya gelenler “Ben İtalya’dayım”<br />
diyebilsinler. Garsonlarımız da misafirlere<br />
‘’Ne yemek istersiniz değil, sizi İtalya’da<br />
nereye götürmemizi istersiniz?’’diye<br />
soruyor. Misafirler buraya gerçek İtalyan<br />
lezzetlerini deneyimlemek için geliyorlar.”<br />
“İtalyan mutfağı aşk gibidir, sabır<br />
ister”<br />
Tam bir zeytinyağlı hastası olan Danilo<br />
Zanna, İskender ve Cağ kebabına bayılıyor.<br />
Fırınlanmış bir sütlaca hayır diyemese de<br />
künefe ve baklava gibi şerbetli tatlılara<br />
hayranlığı bir başka. Genç yaşlarında<br />
Uzakdoğu lezzetlerine bayılan şefin<br />
bugünlerde ise favorisi, Güney Amerika<br />
mutfağı. Ama İtalyan mutfağına ebedi bir<br />
bağlılığı ve tutkusu var.<br />
Zanna, kendini özgür bıraksa, İtalyan<br />
mutfağına dair çok şeyler söyleyecek belki.<br />
Ama işte fazlaya kaçmak istemiyor. “İtalyan<br />
mutfağı aşk gibidir. Çok hızlı gidersen,<br />
yanarsın. Aşk gibi sabır ve zaman ister.<br />
Yerken de pişirirken de sabrı öğreneceksin.
“İtalyan mutfağı aşk<br />
gibidir. Çok hızlı gidersen,<br />
yanarsın. Aşk gibi sabır<br />
ve zaman ister. Yerken<br />
de pişirirken de sabrı<br />
öğreneceksin. Her<br />
şeyiyle seveceksin. Yavaş<br />
yavaş deneyeceksin,<br />
bıkmayacaksın.”<br />
Her şeyiyle seveceksin. Yavaş yavaş<br />
deneyeceksin, bıkmayacaksın.” sözleriyle<br />
yetiniyor. Ve şöyle devam ediyor: “İtalyan<br />
mutfağının diğer mutfaklardan ne farkı var<br />
biliyor musunuz? Bizde başlangıç, ara sıcak,<br />
ana yemek, tatlı var. Biz sofralarımızı bu<br />
şekilde kuruyoruz. Mesela Türkiye’de böyle<br />
bir şey yok. Çorba, salata, ana yemek, sonra<br />
da tatlı. İtalyan mutfağı sabır ister, tam aşk<br />
gibidir. Oturacaksın, yavaş yavaş, zamanı<br />
ayarlayacaksın. Diyeceksin ki “Tamam,<br />
ben buraya yemek yemek için geldim.” Ben<br />
restoranlarımda misafirlerime hep şunu<br />
tavsiye ediyorum, “Bir pizza yerinde yemek<br />
başlangıçla başlar. Başlangıçta bir küçük<br />
zaman ver. Bundan sonra bir makarona.<br />
Ondan sonra bi ana yemek. ‘Yedim, kalktım’<br />
olarak bakmamak lazım.”<br />
“Ben değil, onlar!”<br />
Filo D’olio Trattoria ve Filo D’olio İzmir<br />
İstinye Park Ristorante’nin ardından yılbaşı<br />
itibariyle İstanbul İstinye Park Ristorante’yi<br />
açmaya hazırlanan Danilo Zanna’nın yatırım<br />
odağında bir de Ankara var. Filo D’olio<br />
Trattoria konseptini farklı bir lokasyonda<br />
tekrarlamanın zorluğuna değinen Zanna,<br />
“Biz <strong>hi</strong>çbir restoranımızda dondurulmuş<br />
ürün kullanmıyoruz. Bütün yemekler<br />
arkadaki mutfaktan çıkıyor. Türkiye’de<br />
hangi restorana gitseniz, jumbo karides<br />
ve kalamar dondurulmuş. Ama ben tercih<br />
etmiyorum. Burada tüm ürünler taze ve<br />
lokal.” diyor.<br />
Peki gelecek planlarında yeni bir konsept ya<br />
da şubeleşme fikri var mı?<br />
Öğreniyorum ki, mutfağını evi olarak gören<br />
Danilo’nun en büyük arzusu, Filo D’olio<br />
konseptini yurt dışına taşımak. Bir tek<br />
markasını da değil! İtalyan Şef, bu hayaline<br />
Türk ekibini de katarak, şefliğin hakkını<br />
şu sözleriyle teslim ediyor: “Başarılı bir<br />
şef olmak nedir bilir misiniz? Birçok şef<br />
‘Sadece ben, ben, ben’ diyor. ‘Benim yemek,<br />
ben gururluyum’ falan filan. Aslında konu<br />
‘ben’ değil, ‘onlar!’ Şef, öğretmendir,<br />
öğretmektir. Gelecekte en büyük hedefim,<br />
birgün ekip arkadaşlarımın da restoranına<br />
gidebilmek, yemeklerini yiyebilmek. Bunun<br />
mutlu ve gururlu olmakla alakası yok ki.<br />
Bildiklerimi paylaşıyorum ki, benden daha<br />
iyi, daha zengin olsunlar. Bu yüzden yurt<br />
dışında açacağım restoranıma Türkiye’deki<br />
çalışanlarımı da götürmek ve onlara<br />
vereceğim eğitimlerle faydalı olmak<br />
istiyorum.”
76<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gastro güncel<br />
SEZON AÇILDI<br />
RESTORAN VE TURIZM SEKTÖRÜNDE<br />
IŞ GÜCÜNE YOĞUN TALEP!<br />
Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan açıklanan rakamlara göre, 2021'de 24,5 milyar dolar olan turizm<br />
gelirlerinin <strong>2022</strong> yılında 35 milyar dolara ulaşması bekleniyor. <strong>2022</strong> yılının ilk 5 aylık döneminin analiz<br />
edildiği, Kültür Bakanlığı’nın açıkladığı veriler de bu hareketliliğin şimdiden artarak devam edeceğini<br />
gösteriyor. Toplam 12 milyon 710 bin 431 ziyaretçinin ağırlandığı yılın ilk 5 aylık döneminde, Almanya,<br />
Bulgaristan ve Rusya’dan gelen yabancı ziyaretçi sayısı yüzde 207,10 arttı.<br />
Hem deniz turizmi hem de tari<strong>hi</strong><br />
ve doğal dokusuyla öne çıkan<br />
Türkiye’nin çeşitli noktalarında<br />
tatil yapmak isteyenlerin turizme<br />
gösterdikleri ilgi sektöre olan işgücü<br />
talebini de doğuruyor. sa<strong>hi</strong>binden.com<br />
platformunun İş İlanları kategorisinde<br />
yer alan ilan sayılarındaki artışlar da<br />
turizm sektörüne olan hareketliliği<br />
ortaya koyuyor.<br />
Yaz hareketliliği başladı<br />
sa<strong>hi</strong>binden.com’un verilerine göre<br />
geçen yıla oranla %374 artış göstererek<br />
turizm sektöründe faaliyet gösteren<br />
işverenlerin en çok aradığı pozisyon<br />
Müşteri İlişkileri oldu. Müşteri İlişkileri<br />
kategorisinde Mayıs ayında verilen iş<br />
ilanı sayısı bir önceki yıla göre %374<br />
artış gösterdi. Turizm sektöründe<br />
sürekli işgücü ihtiyacının olduğu<br />
“Barmen ve Barista” kategorisinde<br />
verilen ilanlarda da geçtiğimiz yıla göre<br />
%260 artış yaşandı. Sektörün başlıca<br />
meslek kollarından olan Resepsiyon<br />
ve Frontdesk, Housekeeping ile Otel<br />
Yöneticisi kategorilerine ise geçen yıla<br />
göre sırasıyla %189, %179 ve %125<br />
oranında talep oldu. Turizm sektöründe<br />
Mayıs ayında verilen iş ilanlarında<br />
önceki aya kıyasla en fazla talep ise<br />
%36 artışla “Resepsiyon ve Frontdesk”<br />
kategorisine oldu.<br />
Restoran sa<strong>hi</strong>pleri çalışan<br />
arayışında<br />
Restoran sa<strong>hi</strong>pleri yoğun bir şekilde<br />
çalışan arayışına girerken, sa<strong>hi</strong>binden.<br />
com’un verilerine göre Servis Elemanı,<br />
Bulaşıkçı ve Aşçı kategorilerinde verilen<br />
iş ilanlarında geçtiğimiz yıla oranla<br />
sırasıyla %258, %220 ve %122 artış<br />
görüldü. Mevsim hareketliliği ile Mayıs<br />
ayında geçen aya kıyasla Moto Kurye<br />
pozisyonu için %50 oranında artışla iş<br />
ilanı verildi.
78<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gastro güncel<br />
KADIN ÇIFTÇILERE 500 BIN TL TEŞVIK<br />
SAĞLAYACAK ‘YILDIZ’ PROJE!<br />
Yıldız Holding şirketlerinden Kerevitaş’ın Superfresh markası, sözleşmeli kadın çiftçilerden 5 bin<br />
ton yaş meyve-sebze ürün alımı gerçekleştirerek 35 milyon TL tutarında değer ortaya koyacak.<br />
Tarım ve Orman Bakanlığı iş birliğiyle hayata geçirilen “Tarımın Kadın Yıldızları” projesi kapsamında<br />
sözleşmeli kadın çiftçilere 500 bin TL teşvik de sağlanacak.<br />
Kadınların iş hayatında ve toplumun<br />
her alanında güçlenmesi amacıyla<br />
çalışmalarını sürdüren Yıldız Holding<br />
Kadın Platformu, sözleşmeli kadın çiftçileri<br />
destekleme hedefiyle önemli bir projeye<br />
imza attı. Yıldız Holding Kadın Platformu’nun<br />
öncülüğünde, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın<br />
desteğiyle hayata geçirilecek Tarımın Kadın<br />
Yıldızları projesinde; Kerevitaş’ın Superfresh<br />
markası için sözleşmeli kadın çiftçilere 2025<br />
yılına kadar 5 bin ton yaş meyve sebze alım<br />
garantisi verilecek ve 35 milyon TL tutarında<br />
değer oluşturulacak. Projede ayrıca kadın<br />
çiftçilere Yıldız Holding Kadın Platformu<br />
tarafından 500 bin TL tutarında teşvik de<br />
sağlanacak.<br />
Kirişci: “Bu proje kırsal kalkınmaya<br />
önemli katkılar sağlayacak”<br />
Projeyle ilgili ayrıntıların aktarıldığı basın<br />
toplantısına Tarım ve Orman Bakanı Va<strong>hi</strong>t<br />
Kirişci, Yıldız Holding Yönetim Kurulu<br />
Başkanı Ali Ülker, Yıldız Holding Kadın<br />
Platformu Elçisi Begüm Mutuş ve destek<br />
programından yararlanacak kadın çiftçiler<br />
de katıldı. Projenin yerel tedarikçileri ve<br />
özellikle kadın çiftçileri teşvik etme adına iş<br />
dünyasına önemli bir örnek oluşturacağını<br />
söyleyen Tarım ve Orman Bakanı Va<strong>hi</strong>t<br />
Kirişci, “Kırsala kalkınmaya yönelik projeler,<br />
aynı zamanda ülkemizin kalkınması için de<br />
yürütülen pek çok çalışmanın merkezinde<br />
yer alıyor. Bu nedenle Tarım ve Orman<br />
Bakanlığı olarak kırsaldaki kadınlarımızı<br />
desteklemek adına hayata geçirilen<br />
projelere büyük önem veriyoruz. Türkiye’de<br />
gıda sanayine öncülük eden Yıldız Holding<br />
bünyesinde bu çalışmanın başlamış<br />
olmasından ayrıca mutluluk duyduk. Kırsal<br />
kalkınmaya katkı sağlayacak projelerin<br />
sayısının daha da artması en büyük<br />
dileğimiz.” dedi.<br />
Ülker: “Kadın çiftçilerimizin<br />
tedarikteki oranını yüzde 100<br />
artıracağız”<br />
2021 yılında Yıldız Holding ve şirketlerindeki<br />
fırsat eşitliği uygulamalarına süreklilik<br />
kazandırmak ve Türkiye genelinde kadınların<br />
iş yaşamında daha görünür olması<br />
amacıyla ‘Yıldız Holding Kadın Platformu’nu<br />
kurduklarını hatırlatan Yıldız Holding<br />
Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ülker şunları<br />
söyledi: “Kadınların ekonomik ve sosyal<br />
olarak güçlenmesi amacıyla çalışmalar<br />
yapıyor, paydaşlarımızla etkin iş birlikleri<br />
gerçekleştiriyoruz. Platformumuzu kurarken<br />
sadece Yıldız Holding çalışanlarının değil<br />
aynı zamanda tedarik zincirimizde yer alan<br />
binlerce kadın için de fırsat eşitliği temelli<br />
uygulamalara ivme kazandırmayı hedefledik.<br />
Bu anlayıştan yola çıkarak ülkemizin en<br />
büyük tarımsal hammadde tedarikçilerinden<br />
biri olan Superfresh ile sözleşmeli kadın<br />
çiftçilerimizden doğrudan ürün alımı<br />
gerçekleştireceğimiz önemli bir projeyi<br />
hayata geçiriyoruz. Bugün Bakanlığımızın<br />
desteğiyle açıkladığımız bu projemizle<br />
tedarik altyapımızda kadınların oranını güçlü<br />
bir şekilde artırmak için düğmeye basmış<br />
olduk. Superfresh’in tedarik zincirindeki<br />
kadın çiftçilere güvence ve finansman<br />
sağlayacak bu projemizle önümüzdeki üç<br />
yıl içinde kadın çiftçi oranımızı yüzde 100<br />
artıracağız.”<br />
Mutuş: “Fırsat eşitliği alanında<br />
topyekün bir dönüşüme katkı<br />
sağlıyoruz”<br />
Yıldız Holding’in global değerleri arasında<br />
kapsayıcılık ve kültürel farklılıkların önemli<br />
bir yer tuttuğunu belirten Yıldız Holding<br />
Kadın Platformu Elçisi Begüm Mutuş,<br />
“Kadın Platformumuz, Yıldız Holding ve<br />
şirketlerinde örnek uygulamalara hız verip,<br />
ülkemizde fırsat eşitliği alanında topyekûn<br />
bir dönüşüme destek olmayı amaçlıyor. Bu<br />
kapsamda kadın çiftçilerimizle önemli bir<br />
iş birliği gerçekleştiriyor, Tarımın Kadın<br />
Yıldızları projesini başlatıyoruz. Sözleşmeli<br />
kadın çiftçilerimize Superfresh markalı<br />
ürünlerimizde kullanılmak üzere üç yıl<br />
boyunca doğrudan alım garantisi veriyoruz”<br />
dedi.<br />
Begüm Mutuş, Yıldız Holding Kadın<br />
Platformu’nun kısa süre önce Birleşmiş<br />
Milletler’in dünya genelinde kadın<br />
girişimciler için elverişli ekosistemler<br />
oluşturmayı amaçlayan “Women’s<br />
Entrepreneurs<strong>hi</strong>p Accelerator” (WEA)<br />
girişimine da<strong>hi</strong>l olduklarını ve kadın<br />
girişimciliğini desteklemeye devam<br />
edeceklerini de hatırlattı.
80<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gastro güncel<br />
“TÜRKIYE<br />
SÜRDÜRÜLEBILIR<br />
GIDA PLATFORMU<br />
ŞEFFAFLIK VE<br />
İZLENEBILIRLIK<br />
TÜKETICI<br />
ARAŞTIRMASI <strong>2022</strong>”<br />
SONUÇLARI<br />
AÇIKLANDI<br />
Sürdürülebilir Gıda Platformu (SGP), Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek, gıdada şeffaflık ve<br />
izlenebilirlik farkındalığını ölçümleyen, “Türkiye Gıdada Şeffaflık ve İzlenebilirlik Tüketici Araştırması”<br />
sonuçlarını açıkladı.<br />
Sürdürülebilir Gıda Platformu,<br />
tüketicilerin şeffaflık ve izlenebilirlik<br />
farkındalıklarını, izlenebilirlikte<br />
hangi aşamaları bilmek istediklerini ve<br />
markalardan beklentilerini anlamak<br />
ve bu doğrultuda gıda sektörüne yol<br />
gösterici olmak hedefiyle Türkiye’de ilk kez<br />
gerçekleştirdiği “Türkiye Sürdürülebilir<br />
Gıda Platformu Şeffaflık ve İzlenebilirlik<br />
Tüketici Araştırması <strong>2022</strong>” sonuçlarını<br />
duyurdu. Sürdürülebilir Gıda Platformu<br />
çalışma gruplarından biri olan Şeffaflık ve<br />
İzlenebilirlik Çalışma Grubu önderliğinde;<br />
Metro Türkiye, Kalite Sistem Merieux<br />
Nutrisciences, CarrefourSA, Balparmak,<br />
Sütaş destekleri ile ve Ipsos iş birliği ile<br />
yapılan araştırmada gıda sektöründe<br />
tüketicilerin satın alım kanallarını,<br />
ürünlere ve sektöre güvenini, izlenebilirlik<br />
farkındalığını ölçümleyerek, eğilimleri<br />
ortaya koyuyor.<br />
Ürünler hakkında ayrıntılı bilgi<br />
isteniyor ama izlenebilirlik ifade<br />
edilemiyor<br />
Nisan <strong>2022</strong>’de Türkiye genelinde 800<br />
kişiyle yapılan araştırma, Türk toplumunun<br />
yüzde 88 gibi büyük bir çoğunluğu gıda<br />
alışverişinde bir ürünü satın almaya<br />
karar verirken ürün içerik ve bilgilerinin<br />
eksiksiz ve doğru olmasını önemsiyor.<br />
Ürün bilgilerine en fazla dikkat edilen<br />
kategorilerin başında yüzde 81 ile süt ve süt<br />
ürünleri gelirken beyaz et, şarküteri ürünleri<br />
ve kırmızı et kategorileriyle sıralama devam<br />
ediyor. Ürünler hakkında bilinmesi talep<br />
edilen en önemli konular sorulduğunda<br />
ise toplumun yüzde 89’u ürünlerin<br />
nerede, ne şekilde üretildiği ve ürünün<br />
hangi hammaddelerden üretildiği yer<br />
alıyor. Toplumun yüzde 72’si izlenebilirlik<br />
kavramını duymadığını belirtiyor. Gıda<br />
izlenebilirliği farkındalığı yüzde 32’lerde<br />
kalırken izlenebilirliğin ne ifade ettiğini<br />
sorulduğunda tüketicilerin yüzde 86’sı<br />
ürünler ve üretimi ile ilgili bilgilerin<br />
herkese açık ve erişilebilir olması olarak<br />
algıladığını ifade etti. Araştırma, tüketicilerin<br />
izlenebilirlik kavramını bilmeseler de doğru<br />
tanımlama ifadelerine yer verdiklerini<br />
gösteriyor.<br />
Gıda ürünleri güvenle satın alınmak<br />
isteniyor<br />
Araştırmaya göre, tüketiciler gıda<br />
alışverişlerinde güvenle hareket etmek<br />
istiyor ancak yalnızca yüzde 27’si ürün<br />
üzerindeki bilgilere güveniyor. Bu<br />
oran markaların tanıtım çalışmalarına<br />
geldiğinde ise daha da azalıyor. Aynı<br />
şekilde tüketicilerin %83’ü ürünlerle ilgili<br />
daha ayrıntılı bilgi almak istediklerini<br />
ve izlenebilirliği sağlayan markaların<br />
ürünlerine daha çok güveneceğini<br />
belirtti. Tüketiciler yarısından çoğu<br />
ulaşmak istedikleri güvenilir bilginin<br />
ana sorumluluğunu ise “İlgili devlet/<br />
gıda denetleme kurumları” ve “Üretici<br />
firma”lara yüklemekte ancak bu kurumların<br />
bilgilendirmelerini yeterli bulmadıklarını<br />
belirtiyor. Bu güvensizlik ortamında<br />
tüketiciler, gıda izlenebilirliğinde doğru<br />
ve anlaşılır bilgi ihtiyacının karşılanması<br />
noktasında markaların dışında bağımsız<br />
bir online platformun çözüm olabileceğini<br />
düşünüyor. Tüketiciler için en önemli<br />
güven unsuru ise bilgilerin tarafsız olarak<br />
güvenilir ve birebir gözlemlenebilir<br />
mecralar aracılığıyla aktarılması.<br />
Araştırma doğrultusunda tüketicilerin gıda<br />
izlenebilirliğinde farkındalık yaratmayı<br />
sa<strong>hi</strong>plenen, tüketicisiyle ürün bilgilerini<br />
şeffaf bir şekilde paylaşan ve bunu iş birliği<br />
içerisinde tarafsız bir şekilde tüketicilere<br />
sunan markaların gıda izlenebilirliğinde<br />
liderlik edeceği öngörülüyor.
82<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gustonun yorumu<br />
Gusto-Akademisyen<br />
Reha Tartıcı<br />
HER YAŞA VE DAMAĞA<br />
HITAP EDEN LEZZETLER<br />
Ataşe<strong>hi</strong>r Watergarden’ın ilk <strong>hi</strong>brit restoranı<br />
Together Food Hall farklı damak tatlarına<br />
<strong>hi</strong>tap ederek fark oluşturuyor. Modern ve<br />
ferah mimarisi ile kendinizi oldukça rahat<br />
<strong>hi</strong>ssedebileceğiniz bir mekan. Kruvasandan tatlı<br />
ve pasta çeşitlerine, sulu yemekten pizzaya,<br />
burgerden Uzakdoğu mutfağına, kahveden enfes<br />
kokteyllere uzanan geniş bir yelpazede günün<br />
her saatinde sizi mutlu edebilecek lezzetleri<br />
bulabiliyorsunuz. Bence en önemli farkı, Türk<br />
mutfağının vazgeçilmezi tencere yemekleri<br />
ile ortaya koyuyorlar. Değişik damak tatlarına<br />
uygun lezzetlerin yanı sıra her yaş grubunu<br />
mutlu edebilecek alternatiflerin olması mekanın<br />
enerjisini inanılmaz yükseltmiş. Together Food<br />
Hall genç ve başarılı şeflere yatırım yapıyor.<br />
Bundan büyük bir memnuniyet duydum. Farklı<br />
markaların mutfaklarında pırıl pırıl genç şeflerin<br />
gösterdiği çabayı görmek yediğiniz yemeğin<br />
lezzetine lezzet katıyor.<br />
TATIL ENERJISINI<br />
ŞEHRE TAŞIYOR<br />
Şehrin yeni gastronomi mahallesi<br />
Galataport bünyesine kattığı markalarla<br />
fark oluşturmaya devam ediyor. Ömür<br />
Olcay tarafından satın alınan Amerika<br />
menşeili Vandal da Galataport’a değer<br />
katan mekanlardan biri olarak öne çıkıyor.<br />
Haziran ayı içinde birbirinden farklı<br />
konseptlerle hazırlanan 3 katta <strong>hi</strong>zmet<br />
vermeye başlamış. Vandal güne kahvaltıyla<br />
başlıyor, brasserie olarak devam ediyor ve<br />
gece teras katındaki Vandal Signature’da<br />
gece kulübü olarak güne noktayı koyuyor.<br />
Kısacası her yaşa ve zevke <strong>hi</strong>tap ediyor.<br />
Sloganları “Follow the pink rabbit” yani<br />
“pembe tavşanı takip et”. Mekanda bu<br />
sloganı çağrıştıran ikonik tavşan simgeleri<br />
sizi karşılıyor. Vandal’ın en etkileyici bölümü<br />
kesinlikle Boğaz manzaralı büyüleyici<br />
teras katı. Kendine özgü mimarisini Şef<br />
İsmail Muhacır imzalı dünya mutfağının en<br />
seçkin örneklerinden butik lezzetler sunan<br />
menüsüyle buluşturan Vandal Signature bu<br />
katta yer alıyor. Farklı kültürlerin geçmişten<br />
geleceğe uzanan lezzetleri müziğin<br />
büyüleyici notalarıyla harmanlanarak sizi<br />
şehrin karmaşasından uzaklaştırmaya<br />
yetiyor. Etkileyici manzarası, bohem tarzı ve<br />
eğlenceli DJ performansları ile yaz tatilinin<br />
enerjisini adeta İstanbul’a taşıyor.<br />
GÖZE VE DAMAĞA<br />
HITAP EDEN DENEYIM<br />
Pek çoğumuz için pazar günlerinin en keyifli<br />
yanı <strong>hi</strong>ç kuşku yok ki, uzun saatlere yayılan<br />
sabah kahvaltısıdır. Yaz gelince bu keyfi açık<br />
alanda, gürültüden uzak yaşamak benim<br />
için vazgeçilmezler arasında ilk sırada<br />
geliyor. Hele bir de bunu güzel manzara<br />
ve keyifli müzik ile birleştirirseniz tadına<br />
doyum olmuyor. The Ritz-Carlton, İstanbul<br />
bünyesinde yer alan The Roof yenilenen<br />
konsepti ile bu yaz için favori adreslerim<br />
arasındaki yerini almış durumda. İstanbul’un<br />
en güzel izlendiği lokasyonda eşsiz manzaraya<br />
karşı brunch yapmak isteyenleri Executive Şef<br />
Selami Güleryüz ve ekibinin hazırladığı zengin<br />
bir seçki bekliyor. Lezzetlerin hem göze hem<br />
damağa <strong>hi</strong>tap ettiği brunch’ta birbirinden farklı<br />
ev yapımı malzemelerle donatılmış şarküteri<br />
lezzetleri, fırından yeni çıkmış kruvasanlar,<br />
farklı ekmek ve pide çeşitleri, taze deniz<br />
ürünleri, Türk ve Akdeniz mutfaklarından<br />
seçme tatlar hafta sonunuza keyif katıyor.
BESLENME DEĞIL,<br />
YAŞAM BIÇIMI!<br />
ÇIKOLATANIN DAMAKTAN<br />
DIMAĞA YOLCULUĞU<br />
Çikolatanın geçmişi bundan tam 4000 yıl<br />
öncesine dayanıyor. Tari<strong>hi</strong> kaynaklara göre<br />
çikolata ilk kez Meksika topraklarında<br />
içecek şeklinde kullanılıyor. İlk çikolata<br />
bugünün çikolatalarından çok farklı;<br />
sıvı halde acı bir içecek. Çikolatanın<br />
Amerika’dan Avrupa’ya, oradan da dünyaya<br />
yayılması Hernan Cortes adlı İspanyol bir<br />
kaşif sayesinde oluyor. Avrupa’da uzun<br />
süre aristokrat ve soyluların yiyeceği olarak<br />
biliniyor. Çikolata Hollandalı kimyager<br />
Coenraad Johannes van Houten'ın icadı<br />
kakao makinesiyle bir devrime uğruyor.<br />
Ve bugün keyif ve mutlulukla tükettiğimiz<br />
halini alıyor. Dünyanın en büyük üreticileri<br />
insanları mutlu eden bu efsanevi ürünün<br />
sürdürülebilirliği için yoğun çaba<br />
harcıyor. Bunlardan biri de ülkemizde de<br />
üretim yapan, dünyada çikolata değen<br />
her dört damaktan birini şenlendiren<br />
Barry&Callebaut. Sonsuza dek çikolata<br />
hayatımızda olsun diye tüm dünyada<br />
sürdürülebilirlik faaliyetlerini, “Forever<br />
Chocolate” adını verdikleri sürdürülebilirlik<br />
stratejisi ile yürütüyorlar. Hedefleri 2025<br />
yılında yüzde yüz doğaya saygılı ve karbon<br />
pozitif üretim yapmak.<br />
Bitkisel mutfak<br />
giderek gelişen ve<br />
adını her gün daha<br />
çok duyduğumuz bir<br />
gerçek. Bu kadar<br />
çok duymamızın<br />
ise bir çok nedeni<br />
var. Öncelikle vegan<br />
hayat biçimini<br />
tercih edenlerin<br />
sayısı giderek artıyor ve %100 bitkisel<br />
beslenen veganlar, bu beslenme biçiminin<br />
yaygınlaşmasında önemli bir rol oynuyor.<br />
Ancak vegan olmasalar da<strong>hi</strong> bitkisel<br />
beslenen birçok kişi de var. Önce veganlık<br />
ile bitkisel beslenmenin farkına bakalım.<br />
Veganlık bir yaşam biçimi. Yalnızca<br />
beslenme biçimi değil. Veganlar hayatın<br />
her alanında hayvan kullanımını, onlardan<br />
elde edilen herhangi bir ürünün kullanımını<br />
reddeden, kozmetikten paketlemeye,<br />
beslenmeden giyime kadar birçok alanda<br />
hayvanların rızası dışında kullanılmasına<br />
karşı duruyor. Dolayısıyla bir vegan için<br />
kıyafette deri kullanmak, üzerinde hayvan<br />
deneyi yapılmış bir ürün kullanmak neyse;<br />
süt, yumurta, peynir gibi ürünleri tüketmek<br />
de aynı şey.<br />
Vegan olmadığı bilinmeyen<br />
ürünler<br />
• Bal ve propolis • Kaz tüyü/kuş tüyü<br />
ürünler • Yünlü kıyafetler • Yumurta<br />
• Porselen • Balmumu • Sebzelerin<br />
üzerini kaplayan hayvansal waxlar<br />
Kazara vegan ne demektir?<br />
Üreticinin çoğu zaman bilinçli olarak,<br />
vegan olsun diye üretmediği ancak<br />
içeriğinde ve sürecinde hayvansal <strong>hi</strong>çbir<br />
şey barındırmayan tüketim ürünleri<br />
veganlar arasında “kazara vegan” olarak<br />
anılıyor.<br />
LEZZETIN SANAT VE<br />
SÜRDÜRÜLEBILIRLIK ILE BULUŞMASI<br />
Türkiye’nin ilk %100 HoReCa markası Bonna<br />
ünlü İngiliz tasarımcı Nick Holland imzalı<br />
yeni ürün grubunun tanıtımında lezzet ile<br />
sanatı buluşturdu. Aila İstanbul’da Executive<br />
Chef Ercan Yamantürk, Chef de Cuisine<br />
Kemal Can Yurttaş ve Head Chef Efe Anıl<br />
Çetin imzalı oldukça iddialı özel tadım<br />
menüsü eşliğinde gerçekleşen lansmanda,<br />
Bonna Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı<br />
Erbil Aşkan’dan markanın sürdürülebilirlik<br />
yaklaşımı ile geleceğe yönelik vizyonunu<br />
dinledik. Sürdürülebilir bir dünya için<br />
gösterdikleri çabayı yeme-içme sektörüne<br />
yenilikçi ürün ve çözümler kazandırma<br />
misyonuyla sürdüren markanın “Mükemmel<br />
Yeme İçme Deneyimi” vaadini tamamlayıcı<br />
masa üstü ürünlerinin sektöre değer<br />
katacağını düşünüyorum.<br />
En yaygın kazara vegan ürünler<br />
• Somun ekmek • Makarna • Simit<br />
• Bitkisel yağlar • Şeker • Un<br />
• Baharatlar<br />
Bunları biliyor musunuz?<br />
• Almanya, Amerika, Japonya, Fransa ve<br />
İngiltere’de Michelin yıldızlı %100 vegan<br />
restoranlar mevcut.<br />
• Bunun yanı sıra örneğin İngiltere’de<br />
tüm restoranlarda, hatta en ücra<br />
köşedeki restoranda da<strong>hi</strong> vegan opsiyon<br />
bulmak mümkün.<br />
• İstanbul’da da mutfağı %100 bitkisel<br />
olan restoranların sayısı, menüsüne<br />
vegan opsiyon ekleyen restoranların<br />
sayısı gibi hızla artmakta.
84<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gastro güncel<br />
ATROX LOUNGE’TAN<br />
DAMAKLARI BEKLENTILERIN<br />
ÖTESINE TAŞIYAN YAZ MENÜSÜ<br />
Crowne Plaza İstanbul Florya’nın denize hakim lobi ve teras katında bulunan Atrox Lounge, yazı<br />
sürprizlerle dolu bir menüyle karşılıyor. Beş yıldızlı otelin Executive Chef’i İsmail Dönmez’in ustalık ve<br />
sanatını konuşturduğu menü, damakları beklentilerin ötesine taşıyacak kadar iddialı!<br />
Mezenin ise müdavimi çok! Misafirlerimize<br />
günlük dört çeşit mezeyi küçük cam tabakta<br />
servis ediyoruz. Mezeleri tercihe göre<br />
güncelliyoruz tabii.” diye anlatıyor.<br />
Şefin bir yorumu da, pizzaya! İtalyan<br />
mutfağının vazgeçilmez lezzeti pizza,<br />
her geçen yıl ülkemiz şeflerince bir çığır<br />
açıyor, orası kesin! Kimi şeflerce pizza,<br />
İtalyan usulü servis edilirken kimi şefler<br />
de Türkleştirilmiş örnekleriyle tabaklıyor.<br />
İsmail Şef de bu yazın pizzasını dana<br />
kaburgayla yorumlayarak Türk damak<br />
tadına adeta yeşil ışık yakıyor.<br />
Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />
İstanbul’da benzersiz bir city-resort<br />
deneyimi sunan Crowne Plaza İstanbul<br />
Florya’nın denize hakim lobi ve teras<br />
katında bulunan Atrox Lounge, yenilenen<br />
menüsüyle yazın tüm güzelliklerini sofralara<br />
getiriyor. Beş yıldızlı otelin Executive<br />
Chef’i İsmail Dönmez’in ustalık ve sanatını<br />
konuşturduğu menü, imza lezzetleriyle<br />
damakları beklentilerin ötesine taşıyor.<br />
Uç noktaları zorlayan lezzetler<br />
Crowne Plaza İstanbul Florya’nın<br />
Executive Chef’i İsmail Dönmez’in yaz<br />
menüsünde öne çıkan lezzetler arasında<br />
başlangıçlarda yöresel, doğal ve taptaze<br />
ürünlerle harmanlanan salatalar dikkat<br />
çekiyor. Her bir tabağında yerele dokunmayı<br />
prensip edinen Bolulu Şef, Orta Anadolu<br />
ve Güneydoğu Anadolu’ya özgü bir tat<br />
olan yöresel Firik bulgurunu besleyici ve<br />
sağlıklı içeriği kadar hoş görünümüyle<br />
de tabağa zenginlik katan avokado ile<br />
süslüyor. Şefin, Beluga Mercimeği, diğer<br />
adıyla Siyah-Kara Mercimek ile hazırladığı<br />
keçipeynirli, patlıcanlı ve rokalı salata<br />
seçeneği ise deneyenleri hem uzun süreler<br />
tok tutacak hem de damaklarını ziyadesiyle<br />
şenlendirecek türden. Unutmadan, Pancarlı<br />
Enginar Salatası ve Bulgurlu Somon Salatası<br />
da seçim yapmayı bir hayli zorlaştıracak.<br />
Atrox Lounge’ın sıcak başlangıçlarında<br />
makarna, ravioli, pizza ve ana yemekte ise<br />
Firik bulguru eşliğinde servis edilen kuzu<br />
incik, mısır püreli tavuk ızgara, rezene püreli<br />
levrek damakta uç noktaları zorlayacak<br />
kadar lezzetli. İsmail Şef’in beğendi ile<br />
birleştirdiği tavuk şiş ise deneyimlenmeye<br />
değer!<br />
Her damağı kucaklıyor<br />
Belliki İsmail Şef, yeni menüyü tasarlarken<br />
her profilden damakseveri kucaklamayı esas<br />
almış. Tecrübeli şef, otelde konaklayan yerli<br />
ve yabancı misafirlerin yanı sıra dışarıdan<br />
gelen misafirler için de zengin menüsü ile<br />
tüm damak tatlara <strong>hi</strong>tap eden bir menüye<br />
imza atmış. Bu yaz ağırlıklı Arap Yarımadası,<br />
İngiltere ve Latin Amerika ülkelerini misafir<br />
ettiklerini anlatan Dönmez, “Menümüze<br />
makarna ve ravioli koyuyorsak, sini mantı<br />
da yer alıyor. Kinoadan mücver yaptık<br />
mesela. Ne de olsa kinoa artık ülkemizde de<br />
üretilebiliyor. Hem çok hafif hem de sağlıklı.<br />
Haz yaşatan tatlılar<br />
Marmara Denizi’nin eşsiz manzarasına<br />
nazır sade, şık ve konforlu bir ambiyans<br />
sunan Atrox Lounge’da bu mevsim tatlı<br />
yemenin de hazzı bir başka! Sadece Atrox’ta<br />
deneyimleyebileceğiniz imza lezzetlerin<br />
başında sıcak çikolatalı kek geliyor. İlhamını<br />
şefin çikolata aşkından alan bu unutulmaz<br />
tatlının daha ilk ısırıkta kızgın kumlardan<br />
serin sulara dalma <strong>hi</strong>ssiyatı vermesi<br />
çok da şaşırtıcı gelmiyor bana. Kestane<br />
taneleriyle dokulandırılması ve vanilya sosu<br />
ile dekorlanması ise tatlıya ayrı bir lezzet<br />
ve görsellik katmış. Sıcak çikolatalı kek<br />
gibi fesleğenli muhallebi ve böğürtlenli<br />
cheesecake de yenilenen menünün<br />
benzersiz tatları arasında yer alıyor. Hoş,<br />
hafif ve oldukça ferahlar!
86<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gastro aktüel<br />
Amerika’daki Türk<br />
restoranına Michelin ödülü<br />
Michelin, geçtiğimiz yıl Miami’de açılan El Turco’yu Bib Gourmand ödülüne layık<br />
gördü ve girilmesi çok zor olan Michelin restoran rehberine ekledi. Nurdan<br />
Gür Yüzbaşıoğlu ve Gökhan Yüzbaşıoğlu’nun sa<strong>hi</strong>bi olduğu restoran, sunduğu<br />
modern Türk-Osmanlı mutfağı menüsüyle bu ödüle layık görüldü. El Turco’nun<br />
kurucu ortağı Nurdan Gür Yüzbaşıoğlu yaptığı açıklamada; “Türkler geçmişten<br />
günümüze yeme içmeye çok önem vermiştir ve tarihsel süreçte etkileşim içinde<br />
olduğumuz medeniyetler yeme içme kültürümüzü şekillendirmiştir. Biz bu<br />
kültürün etkisiyle oluşturduğumuz menümüzü ufak dokunuşlarla El Turco’ya<br />
özel hale getirdik ve bu menüyü bir de Türk misafirperverliğiyle harmanladık.<br />
Bib Gourmand ödülünü almak bizim için çok önemli. Çünkü kaliteli malzemeden<br />
yapılmış lezzetli ve sunumu da güzel olan yemeği uygun fiyata veren mekanlara<br />
verilen bir ödül bu. El Turco’yu açarken hedefimiz, iyi yemeği uygun fiyat<br />
politikası ile sunmaktı ve bu hedefimizin Michelin tarafından değerlendirilip<br />
ödüllendirilmesi bizi hem gururlandırdı hem de motive etti. Bu motivasyonu<br />
daha iyisini yapmak ve büyümek için itici güç olarak kullanacağız.” ifadelerini<br />
kullandı.<br />
Karşı kıyıdan esintiler<br />
Boğaz’ın simge adreslerinden biri olan Bebek <strong>Hotel</strong>, zengin ve doğal<br />
bir mutfaktan örneklerin sunulduğu yaz menüsünü misafirleriyle<br />
buluşturuyor. Şef Demir Özkal’ın lezzetlerine yaz boyunca Yunanistan’ın<br />
en başarılı şeflerinden At<strong>hi</strong>nagoras Kostakos’un menüsü de eşlik ediyor.<br />
Kostakos’un tarifleri Yunanistan sa<strong>hi</strong>llerine uzanan bir deneyim sunuyor.<br />
Mykonos’ta ödüllü restoran Billl and Coo’nun 10 sene boyunca şefliğini<br />
yürüten Kostakos, ardından Scorpios, Noema, Branco ve son zamanlarda<br />
Londra’da Meraki’nin Culinary Direktörlüğü’nü yürütüyor. At<strong>hi</strong>nagoras<br />
Kostakos ülkesinin en iyi şeflerinin yarıştığı Top Chef programının da<br />
galibi olarak biliniyor. Başarılı şefin; Ta<strong>hi</strong>nli Köz Patlıcan, Trüflü Röşti,<br />
Mykonos Ahtapot, Limon Soslu Tavuk, Kuzu Kol gibi imza yemekleri<br />
menünün merak edilenleri arasında yer alırken “Bebek <strong>Hotel</strong> Greek<br />
Salata” gibi mekana özel tadlar da lezzet severleri bekliyor.<br />
Boğaz’a karşı sus<strong>hi</strong> ziyafeti<br />
Şehrin gece hayatının nabzını<br />
tutan Oligark İstanbul, yaz<br />
sezonuyla birlikte deniz<br />
kenarında hem müzik hem<br />
de yeme içme <strong>hi</strong>zmeti veriyor<br />
ve uzun süredir talep edilen<br />
sus<strong>hi</strong> lezzetleri Oligark<br />
İstanbul’un menüsünde yerini<br />
aldı. İstanbul Boğazı manzaralı<br />
gece kulübünde gece geç<br />
saatlere kadar şefin özel<br />
hazırladığı sus<strong>hi</strong> lezzetlerini<br />
tadabileceksiniz. Misafirlerin<br />
dört gözle beklediği sus<strong>hi</strong><br />
menüsünde yılan balıklı<br />
dragon roll, yengeçli kani maki,<br />
somonlu sake maki yer alıyor. 20 farklı sus<strong>hi</strong> lezzeti bulunan menüde,<br />
ayrıca tempura karides, avokado ve tütsülenmiş somonun bir araya<br />
geldiği Oligark Special Roll ve tuna balığı ve çedar peynirli Şefin<br />
Special Roll bulunuyor. Sırtını koruya yaslamış, 5000 metrekareye<br />
yayılmış açık alanı ile, Oligark İstanbul’da club, müzik ve eğlence<br />
ile birlikte kokteylinizin yanında sus<strong>hi</strong>nin de keyfini çıkartmak<br />
istiyorsanız, yerinizi ayırtmayı unutmayın.<br />
Yudum Egemden’e uluslararası beş ödül<br />
Türk zeytinyağını küresel pazarlarda tanıtmayı amaçlayan Yudum, bu yılın ilk yarısında Yudum Egemden Erken<br />
Hasat Natürel Sızma Zeytinyağı ile dünyanın dört ayrı ülkesinde aldığı beş ödülle kalite ve lezzetini taçlandırdı.<br />
Yudum Egemden Erken Hasat Natürel Sızma Zeytinyağı, Asya’nın en prestijli zeytinyağı yarışmalarından olan<br />
Olive C<strong>hi</strong>na yarışmasında altın ödüle; Olive Japan ve İtalya merkezli EVO Uluslararası Zeytinyağı Yarışması'nda<br />
gümüş madalyaya layık görüldü. Yudum Egemden Erken Hasat Natürel Sızma Zeytinyağı haziran ayı içinde<br />
de London International Olive Oil (Londra Uluslararası Zeytinyağı) Yarışması’nda gümüş ödül ve İtalya’nın en<br />
iyi zeytinyağı yarışmalarından olan Master of Olive Oil International Contest (Uluslararası Zeytinyağının Ustası<br />
Yarışması)’nda Yüksek Kalite Standardı ile ödüllendirildi. Uluslararası yarışmalarda farklı ülkelerden gelen<br />
yüzlerce zeytinyağı, dünyanın farklı ülkelerinden bağımsız uzmanlar tarafından değerlendiriliyor. Senenin ilk<br />
yarısında dört farklı ülkede beş ödüle layık görülen Yudum Egemden Erken Hasat Natürel Sızma Zeytinyağı,<br />
Ege’nin bereketli topraklarında yetişen ve özenle seçilen henüz olgunlaşmamış yeşil taneli zeytinlerden<br />
elde ediliyor. Yudum Egemden Erken Hasat için özenle seçilen henüz tam olarak olgunlaşmamış yeşil taneli<br />
zeytinler daha yüksek meyvemsi tat ve kokulara sa<strong>hi</strong>p oluyor. Bu nedenle yüksek meyvemsi tadı ve taptaze<br />
kokusuyla özel lezzetler arayan damaklara <strong>hi</strong>tap ediyor.
88<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
Adını İtalya’nın küçük bir balıkçı kasabasından alan Torcello, İtalyan<br />
şeflerin lezzet reçetelerini İstanbul’un ruhuyla birleştiriyor. Etiler’in<br />
gastronomi sokağı olarak bilinen nezih ve sakin lokasyonunda şehrin<br />
koşturmacasından biraz olsun uzaklaşıp keyifli bir yemeği kaliteli anlarla<br />
mekanda buluşturabilirsiniz. Bir yemeğin lezzetle buluşması için hem<br />
damağımıza hem de ruhumuza <strong>hi</strong>tap etmesi gerekiyor. Özellikle İtalya gibi<br />
ruhunu ön plana çıkaran bir ülkenin lezzetleri söz konusuysa; mutluluk,<br />
lezzet, farklılık, eğlenceli vakitler ve benzersiz tatlar işin olmazsa olmazı<br />
oluyor. Torcello’yu Torcello yapan en önemli ayrıntılardan biri, işin<br />
ustalarından Kazım Kepenek ve Yalçın Ekiz’in hazırladığı pizza hamuru.<br />
Hamuru kadar diğer tüm yemeklerin detayında ürünlerin tazeliği, özel<br />
tatları ve şeflerin sırları söz konusu. İtalyanların lokal lezzet deneyimini<br />
orijinal tatlarına sadık kalarak koruyan restoranda özellikle pizza<br />
tutkunları için İtalyan mutfağının olmazsa olmazı pizza ve makarnalarda<br />
unutamayacakları çeşitler özel tat ve sunumları misafirleriyle<br />
buluşturuyor.<br />
Öğle<br />
aralarında<br />
lezzet<br />
molası<br />
gastro aktüel<br />
Etiler’in İtalyanı<br />
Torcello<br />
Fırınya ustaları<br />
tarafından özenle<br />
hazırlanan ürünleri,<br />
konforlu ve sosyal bir<br />
atmosferde tüketme<br />
imkanı sunan Fırınya,<br />
öğle aralarına lezzet<br />
katmak isteyenleri benzersiz tatlarla buluşturuyor. Guacomole, Meksika<br />
fasulyesi, mısır, avokado sosu ve tahıllı üçgen panini ekmek ile hazırlanan<br />
“Avokadolu Vegan Sandviç” lezzet ve farklılık arayanların vazgeçilmezi<br />
oluyor. Izgara sebzeler, mozzarella peyniri ve kepekli panini ekmekle<br />
hazırlanan “Izgara sebzeli panini” sandviç sebze sevenler ve formunu<br />
korumak isteyenler için oldukça uygun... Yumuşacık tost ekmeği içinde<br />
jambon, piliç göğüs eti, atom, salatalık turşusu ve domates ile hazırlanan<br />
“Kulüp Sandviç” ve ciabatta ekmeğiyle yapılan “Kereviz soslu jambonlu”<br />
sandviç yenilikçi tadıyla unutulmaz bir lezzet sunuyor.<br />
Türk şaraplarına<br />
madalya yağdırdı<br />
Şarap Dostları Derneği (ŞDD)<br />
tarafından ilk kez 33 yıl önce<br />
düzenlenerek, geleneksel hale<br />
gelen Tuğrul Şavkay Türk Şarapları<br />
Yarışması, 4 Haziran Cumartesi günü<br />
Four Seasons <strong>Hotel</strong>’de gerçekleşti.<br />
Uluslararası kurallara bağlı olarak<br />
düzenlenen yarışmada, dünyanın en<br />
ünlü şarap uzmanlarından oluşan<br />
jüri üyeleri, Türkiye’de 39 farklı<br />
üreticinin tam 167 farklı şarabı<br />
arasından Türkiye'nin En İyi Türk<br />
Şarapları’nı seçti. Şarap Dostları<br />
Derneği Başkanı Dilek Bil, “Tuğrul<br />
Şavkay Türk Şarapları Yarışması ile<br />
hedefimiz, 30 milyar Euro’luk dünya pazarında, yaklaşık 10 milyon<br />
Euro olan ve potansiyelimizin çok altında kalan ihracat payımızın<br />
artmasına destek olmak. Biliyoruz ki ülkemiz bir bağcılık ülkesidir<br />
ve kaliteli şarap üretebilme potansiyeli vardır. Bu sebeple<br />
Türkiye’deki şarap üretimini artırmak için en az 10 yıllık bir<br />
programla, sürdürülebilirliğe değer veren sıfır karbon hedefli bir<br />
üretim teşvik edilmelidir diyoruz. Anadolu ve Trakya’dan dünyaya<br />
yayılan şarap ve bağcılığı, uluslararası standartlarda hakkettiği<br />
kademelere taşıyabilmek ve Türk şarapçılığının yükselişine hep<br />
beraber katkı sunabilmek için çalışıyoruz. Çünkü biliyoruz ki<br />
kazanan Türkiye olacak.” dedi.<br />
Nespresso,<br />
yaza merhaba<br />
diyor<br />
Nespresso'nun <strong>2022</strong> Yaz<br />
koleksiyonu, tropikal<br />
Brezilya'dan ilham alan<br />
ürün yelpazesiyle sıcak<br />
dalgalar yaratıyor ve<br />
kampanyanın ilham perisi<br />
Alessandra Ambrosio<br />
tarafından tanıtılıyor.<br />
Tropikal meyvelerin lezzetli<br />
tatları ile Brezilya'nın ulusal<br />
içeceği Caipirinha’dan<br />
esinlenen soğuk kahve deneyimi için özel olarak üretilen<br />
ferahlatıcı yeni Barista Creations Liminha over Ice, misket<br />
limonu ve nane ile tüm ilgiyi üzerine çekiyor. Kampanya,<br />
pozitifliği ve iyi <strong>hi</strong>sleri somutlaştırmanın yanı sıra, kahve<br />
severleri daha duyarlı bir yaz için sağlıklı yaşam uygulamalarına<br />
zaman ayırmaya teşvik ediyor. Yeni rutinleri uygulamak için<br />
ideal bir dönem olan yaz aylarında ister yoga pratiği sonrası bir<br />
sabah espressosu, ister içsel bir yolculuk anında ya da günlük<br />
tutarken içilen buzlu bir kahve olsun, kahve tüm bu ritüelleri<br />
sürdürmeye yardımcı olan temel unsur olarak karşımıza çıkıyor.<br />
Bu bütünleştiren enerjiyi yönlendirmek için Nespresso, yaz<br />
sezonuna özel kahveleriyle ‘Kahvenizi Hazırlayın, Nefes alın,<br />
Çiçek açın' ve 'Nefes alın, Nefes verin, Keyfini çıkarın' gibi<br />
olumlu mantralar ortaya koyacak.
90<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gastro aktüel<br />
BMWlicious ödüle doymuyor<br />
Borusan Otomotiv’in Türkiye distribütörlüğünü üstlendiği BMW tarafından hayata<br />
geçirilen gastronomi projesi BMWlicious, reklam pazarlama, iletişim ve halkla<br />
ilişkiler alanlarında ödüller kazanmaya devam ediyor. Bu yıl beşincisi düzenlenen<br />
Prida İletişim Ödülleri'nde Influencer İlişkileri kategorisinde Başarı Ödülü'ne layık<br />
görülen proje; reklam, pazarlama ve pazarlama iletişimi alanında üretilen işleri,<br />
"bütünleşik pazarlama" anlayışıyla değerlendiren Brandverse Awards'ta da Etkili<br />
İçerik Üretimi kategorisinde Gümüş ödülün sa<strong>hi</strong>bi oldu. Ayrıca proje bu sene 20’ncisi<br />
düzenlenen Altın Pusula Ödülleri’nden biri “Büyük Ödül” olmak üzere beş ödülle<br />
döndü. İstanbul Marketing Awards’ta da iki ödüle layık görülen BMWlicious Projesi<br />
bu yılki ödül sayısını böylece dokuza yükseltti. Gastronomi alanının Türkiye’de<br />
giderek değer kazandığını ve mutfağın ötesine geçerek ekoloji ile sürdürülebilir<br />
tarım gibi geniş kapsamlı konuları da şemsiyesi altına aldığını belirten Borusan<br />
Otomotiv İcra Kurulu Başkanı Hakan Tiftik, “Projeyle Türkiye’nin dört bir yanındaki<br />
bölgesel tatların, lokanta kültürünün keşfedilmesine imkân tanıdık. Bu noktada<br />
beraber yola çıktığımız saygın ve değerli şeflerimiz Şemsa Denizsel, Ali Ronay ve<br />
Maksut Aşkar’a kıymetli katkılarından ötürü çok teşekkür ediyorum." dedi.<br />
Yaz<br />
gecelerine<br />
Asya esintisi<br />
katıyor<br />
Fairmont Quasar Istanbul’un<br />
beşinci katında yer alan<br />
ve aynı kattaki muhteşem<br />
sonsuzluk havuzunun<br />
yanı sıra çarpıcı Boğaz<br />
manzarasıyla da dikkat çeken<br />
Ukiyo <strong>Restaurant</strong> & Bar,<br />
“Yarının Asyası” konsepti<br />
ve yenilenen menüsü ile misafirlerini ağırlıyor. Executive<br />
Chef Ercan Yamantürk tarafından, Asya mutfağının kadim<br />
geleneklerinden yola çıkarak yepyeni tekniklerle hazırlanan<br />
Ukiyo’nun yeni menüsünde özel suşi sunumlarından<br />
tempuralara, dimsum, Ukiyo salatası, tempura karidesli<br />
kinoa, Asya usulü dana bonfile, ağır ateşte pişirilmiş ördek,<br />
buharda deniz tarağı ve kılıç balığı, yeşil çaylı tiramisu, çilekli<br />
pavlova ve moc<strong>hi</strong> çeşitlerine kadar eşsiz tatlar yer alıyor.<br />
Kentin ışıklarını seyretmek için ideal bir lokasyonda olan<br />
Ukiyo, Boğaz manzarası ve günbatımı eşliğinde romantik<br />
akşam yemekleri için de ideal.<br />
Yeme içme sektöründe<br />
sürdürülebilirliğin standardı belirlendi<br />
Türk ekonomisinin önemli yapı taşlarından olan yeme-içme sektörünü desteklemek<br />
ve sektörde sürdürülebilir uygulamaların yaygınlaşmasını sağlamak için çalışmalar<br />
gerçekleştiren Metro Türkiye, “Sürdürülebilir Restoran Kılavuzu’nu yayınladı. Sektör<br />
uzmanlarının da katılımıyla hazırlanan kılavuzda sürdürülebilir restoran standardı<br />
tanımlanıyor. TURYİD’in de içerisinde yer aldığı dernek, akademisyen, şef ve<br />
işletmecilerden oluşturduğu 15 kişilik çalışma grubu ile bu dönüşümün kriterlerini<br />
standarda kavuşturan Metro Türkiye, Dünya’daki örnek uygulamaları oluşturan<br />
girişimleri de paylaşarak bu konuda restoranlara yol göstermeyi ve sürdürülebilirlik<br />
dönüşümlerinde restoranların çözüm ortağı olmayı amaçlıyor. Tanıtım toplantısında<br />
konuşan Metro Türkiye CEO’su Sinem Türüng, özellikle yeni nesil başta olmak üzere<br />
son tüketicide çevresel konularda farkındalık ve bilinç düzeyinin giderek arttığını,<br />
eskiden restoranlar için menünün güzel olmasının, <strong>hi</strong>zmet kalitesinin yüksek<br />
olmasının artık yeterli olmadığını, gelişen bu farkındalıkla birlikte müşterilerin<br />
sürdürülebilirlik alanında sektörden beklenti ve taleplerinin yükseldiğini vurguladı.<br />
Seğmen<br />
marmelatları daha<br />
büyük ambalajlarda<br />
Kuşburnu, kızılcık, şeftali, ayva, kayısı, erik marmelatları<br />
ve diyabetik marmelatlar ile her damak zevkine <strong>hi</strong>tap eden<br />
Seğmen marmelatları, zamanında toplanan yerli meyvelerden<br />
oluşturuluyor. Restoranlar, kafeler, oteller, yurtlar, hastaneler ve<br />
diğer işletmelerin misafirlerine sunmak için tercih edilen ürünler,<br />
gerçek bir enerji kaynağı! Misafirlerinin gün içerisinde zindelik<br />
kazanması ve lezzete doymasını isteyen işletmeler, Seğmen<br />
marmelatlarını tercih ediyor. 370 g cam kavanozda tercih edilebilen<br />
Seğmen marmelatları, aynı zamanda piknik ve kovalarda da satışa<br />
sunuluyor. Bu sayede efsane lezzetler hem kahvaltı sofralarında<br />
hem de çeşitli tatlıların üretiminde kullanılabiliyor. Seçimini<br />
kaliteden yana kullanmak isteyen işletmelerin terci<strong>hi</strong> olan Seğmen<br />
marmelatları, uzun raf ömrüyle de beklentileri tam olarak karşılıyor.
92<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gastro aktüel<br />
Arel Gastrofest ile<br />
gastronomi yolculuğu<br />
170 yıla yakın tecrübesi, dünya üzerinde<br />
5 kıtaya yayılmış üretim tesisleri ve<br />
kaliteli ürünleriyle maya endüstrisinde<br />
global referans olan Lesaffre’ın da<br />
yer aldığı Arel Gastrofest, 8 Haziran<br />
tari<strong>hi</strong>nde, İstanbul Arel Üniversitesi<br />
Kemalgözükara Yerleşkesi Tepekent’te<br />
düzenlendi. Ege’den Akdeniz lezzetlerine,<br />
İç Anadolu’dan Karadeniz mutfağına<br />
kadar yurdun her köşesinden lezzetlere<br />
yer verilen festival panelinde, Türk mutfak<br />
kültürü ve Türkiye’nin gastronomideki<br />
kariyer yolculuğundan söz edildi.<br />
Türkiye’nin yöresel mutfaklarına ve<br />
coğrafi işaretli ürünlerine dikkat çekmenin amaçlandığı festivalde, gıda<br />
sektöründe sözü geçen kuruluşlardan gelen temsilciler, katılımcılara<br />
seminerler vererek sektörel workshoplar düzenledi. Ekmek ve mayanın<br />
kökenleri ile kullanım alanları üzerine detaylı bilgiler veren Lesaffre<br />
Türkiye Endüstriyel Fırıncılık Müdürü Candan Soner, yöresel ekmekler<br />
üzerine görüşlerini aktararak şu açıklamalarda bulundu: “Ekmek pazarı,<br />
her geçen gün gelişerek ilerlemeye devam ediyor. Türkiye’de kişi başı<br />
ekmek tüketimi, 2020 yılında 112 kiloya ulaşmış durumda. Pide, tam<br />
buğday ve çavdar ekmeğinin yanı sıra, Türkiye’de en çok somun ekmeği<br />
tüketiliyor. Bizim yöresel ekmeğimiz, somun diyebiliriz.”<br />
Sağlıklı ve doğal lezzetlerle<br />
ekolojik pazar keyfi<br />
Farklı lokasyonlarda hayata<br />
geçirdiği organik ve ekolojik<br />
pazarlarla tüketicilerle<br />
buluşan Datça Murat<br />
Çiftliği, her hafta belirli<br />
günlerde Kanyon’da kurulan<br />
“Organikanyon”, Ormanada<br />
“Organikada” ardından son<br />
olarak Fişekhane Ekolojik<br />
pazarda yerini aldı. Her<br />
hafta Cumartesi ve Pazar<br />
günleri 10.00 ile 20.00<br />
saatleri arasında Fişekhane’de kurulan Fişekhane Ekolojik Pazar by Datça<br />
Murat Çiftliği; üretici <strong>hi</strong>kayeleri, lezzetli atıştırmalıklar, ekolojik yaşamı<br />
destekleyen atölyeler, workshop etkinlikleri, alanında uzman isimlerle<br />
düzenlenen söyleşiler, tiyatro, sinema, sergiler ve çeşitli müzik dinletileriyle<br />
keyifli bir alışveriş deneyimi yaşatıyor. İlk günden bu yana ekolojik ve<br />
organik tarıma gönül veren çiftçilerin yanında olan Datça Murat Çiftliği,<br />
kadın üreticilere öncelik tanıyarak kadınların ekonomik kazanımlarına<br />
destek oluyor. 45’den fazla kadın üreticinin büyük emekle ürettiği ürünleri<br />
tüketicilerle buluşturuyor. Kadınların ekonomik açıdan güçlenmesine<br />
destek olmak amacıyla birçok proje yürüten marka, BigChefs’in yerel<br />
kadın üreticilerin ekonomik olarak kalkınmalarını sağlamak, üretimlerini<br />
sofralara taşımak ve kadın girişimcilere destek olmak amacıyla başlattığı<br />
“Toprağın Kadınlarından Sofralara” projesine de da<strong>hi</strong>l oldu. 2018 yılında<br />
hayata geçirilen proje kapsamında menülerinde yer alan bazı ürünlerini<br />
kırsaldaki kadın üreticilerden tedarik eden BigChefs’in şubelerinde artık<br />
Datça Murat Çiftliği standı da yer alıyor.<br />
Giovanni Terracciano,<br />
Shangri-La Bosphorus’un<br />
mutfağını yönetecek<br />
Shangri-La Bosphorus,<br />
Istanbul’da Executive<br />
Chef Giovanni Terracciano<br />
önderliğinde İtalyan lezzetleriyle<br />
dolu yeni bir dönem başladı.<br />
Kariyeri boyunca birçok 5<br />
yıldızlı lüks otelde görev alan<br />
Terracciano, Mayıs <strong>2022</strong><br />
itibariyla Shangri-La Bosphorus,<br />
Istanbul’a Executive Chef olarak<br />
atandı. Napoli doğumlu Giovanni<br />
Terracciano, Luigi de Medici di<br />
Ottaviano’nın Otel İşletmeciliği<br />
bölümünden mezun olduktan<br />
sonra çalışma hayatına 1990<br />
yılında Toscana’da bulunan <strong>Hotel</strong> Lido’da başladı. İtalya’nın çeşitli<br />
otelleri ve Michelin yıldızlı restoranlarında deneyim kazandıktan<br />
sonra Endonezya, Umman, Japonya, İstanbul ve Çin’de uzun<br />
yıllar çalıştı. 2008 yılında yönünü yeniden Türkiye’ye çevirerek<br />
İstanbul’daki beş yıldızlı oteller ve ünlü restoranlarda Executive<br />
Chef olarak görev aldı. 2012 yılında çalışmaya başladığı Mövenpick<br />
<strong>Hotel</strong>’den 2020 yılında ayrılarak Le Meridien Istanbul’da kariyerine<br />
devam etti. Chaine de Rotisseurs Turkey, Disciples Escoffier<br />
C<strong>hi</strong>na, Federation of Italian Chefs dernekleri üyesi İtalyan şef,<br />
aynı zamanda verdiği aşçılık eğitimleriyle bilgi ve birikimini genç<br />
yeteneklere aktarıyor. İtalyan Şef, otelin imza restoranları Shang<br />
Palace ve IST TOO’da sunulan lezzet deneyimini daha da üst<br />
seviyeye taşıyarak gastronomi tutkunlarıyla buluşturacak.<br />
Kempinski <strong>Hotel</strong> Barbaros<br />
Bay Bodrum’a<br />
yeni Yiyecek&İçecek Müdürü<br />
Bodrum’un eşsiz doğasıyla iç içe<br />
bir yaşam alanı yaratan, dünyanın<br />
en güzel koylarından Gökova<br />
Körfezi’nin girişinde yer alan<br />
Kempinski <strong>Hotel</strong> Barbaros Bay<br />
gerçekleştirdiği yeni atamayla<br />
yiyecek içecek operasyonlarını<br />
deneyimli bir isim olan Hayri<br />
Güven’e emanet etti. Sektörde 27<br />
yıla uzanan bir deneyime sa<strong>hi</strong>p olan<br />
Güven, 1993-2014 yılları arasında<br />
20 yıldan fazla bir süre Grand<br />
Hyatt Istanbul’da pek çok görevde<br />
bulundu. En son Outletler Direktörü<br />
iken Jumeirah Bodrum’a Yiyecek & İçecek Direktör Yardımcısı<br />
olarak atanan Güven, 2016-2020 yılları arasında ise Nikki Beach<br />
<strong>Hotel</strong>s & Resorts’ta sırasıyla İçecek Direktörü, Yiyecek & İçecek<br />
Operasyon Müdürü ve Yiyecek & İçecek Müdürü olarak görev<br />
yaptı. Meslek hayatı boyunca dünya standartlarında lüks markalı<br />
oteller için çalışan Güven, Kempinski <strong>Hotel</strong> Barbaros Bay’a<br />
katılmadan önce Radisson Collection Bodrum’da Yiyecek &<br />
İçecek Direktörü olarak görev yapıyordu.
UYKUNUN<br />
Doğa her zaman oak noktamızdı, aık bu görevimizi en ileriye taşıyoruz.<br />
Boyteks’in canlı haklarına saygılı ve çevre dostu yaklaşımı sayesinde, vegan<br />
yatak kumaşı insanlara, gezegene veya hayvanlara zarar vermeden daha<br />
iyi bir uyku oamı meydana getirmek için tasarlanmıştır.<br />
BOYTEKS TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET A.Ş. 1. O.S.B. 8. Cad. No: 60 38070 Kayseri/TÜRKİYE T. 0 352 222 0588 F. 0352 322 0589
94<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
yeni mekan<br />
ROBERT DE NIRO<br />
“NOBU İSTANBUL VE BODRUM’DAN<br />
MÜTHIŞ BIR BAŞARI BEKLIYORUM”<br />
New York’tan dünyaya yayılan efsanevi Nobu <strong>Restaurant</strong>’ın ortakları aktör Robert De Niro, geleneksel Japon<br />
seremonisi için İstanbul’a geldi. Basın toplantısında konuşan ünlü aktör, Nobu İstanbul ve Bodrum’un<br />
müt<strong>hi</strong>ş bir başarı sağlayacağını düşündüğünü söyledi.<br />
Ünlü oyuncu Robert De Niro’nun da<br />
ortağı olduğu ve adını dünyaca ünlü<br />
şef Nobu Matsu<strong>hi</strong>sa’dan alan Nobu<br />
restoran zincirinin önemli temsilcilerinden<br />
Nobu Istanbul önceki gün önemli bir<br />
etkinliğe ev sa<strong>hi</strong>pliği yaptı. Nobu’nun<br />
ortakları aktör Robert De Niro, şef Nobu<br />
Matsu<strong>hi</strong>sa, yapımcı Meir Teper ve Nobu<br />
CEO’su Fumi<strong>hi</strong>ro Tahara Türkiye’ye geldi.<br />
Ünlü isimler Nobu’nun Türkiye ortağı Süzer<br />
Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı<br />
Baran Süzer ile birlikte önce basının<br />
karşısına çıktı ardından Nobu’ya özel sake<br />
seremonisini gerçekleştirdi.<br />
New York’tan dünyaya yayılan efsanevi<br />
Nobu <strong>Restaurant</strong>’ın ortakları aktör Robert<br />
De Niro, şef Nobu Matsu<strong>hi</strong>sa, yapımcı<br />
Meir Teper ve Nobu’nun CEO’su Fumi<strong>hi</strong>ro<br />
Tahara ilk kez Türkiye’ye geldi. The Ritz-<br />
Carlton, Istanbul içerisinde bulunan Nobu<br />
İstanbul’da sake seremonisine katılan<br />
ortaklar, seremoni öncesinde bir basın<br />
toplantısında buluştu.<br />
Süzer: “Nobu çok özel bir yere<br />
sa<strong>hi</strong>p”<br />
Nobu’nun Türkiye ortağı Baran Süzer’in<br />
konuşmasıyla başlayan basın toplantısında<br />
ünlü iş insanı, “Süzer Grubu olarak bugüne<br />
kadar iş hayatında yaptığımız yatırımlar<br />
arasında Nobu çok özel bir yere sa<strong>hi</strong>p.<br />
Öncelikle, bir gastronomi yıldızını Türkiye’ye<br />
getirmiş olmak çok önemli. Özellikle de<br />
pandemi nedeniyle tüm dünyada turizm<br />
yatırımlarının yavaşladığı bir dönemde, bu<br />
yatırımı gerçekleştirmek hem Türkiye’nin<br />
turizm potansiyeline hem de Nobu’nun<br />
ortaya koyduğu değere olan inancımızdan<br />
kaynaklanıyor. Nobu İstanbul’un açılışının<br />
üzerinden bir yıl bile geçmeden, haziran<br />
ayının başında Nobu Bodrum’u açtık. Kendi<br />
alanlarında dünya yıldızı olmuş Robert De<br />
Niro, Şef Nobu Matsu<strong>hi</strong>sa ve Meir Teper’in<br />
bize inanması, arkamızda durması büyük bir<br />
onur.” dedi.<br />
De Niro: “İstanbul’da olmak<br />
heyecan verici”<br />
Restoranın ortaklarından Robert De Niro,<br />
Türk basınından büyük ilgi gördü. İstanbul’a<br />
ikinci gelişi olduğunu söyleyen De Niro,<br />
“Daha önce de İstanbul’da bulunmuştum.<br />
Ama bir kez daha burada olmak heyecan<br />
verici. Bizi ağırladığınız için çok teşekkürler.<br />
Nobu İstanbul ve Bodrum’un müt<strong>hi</strong>ş bir<br />
başarı sağlayacağını düşünüyorum.” diye<br />
konuştu. Gazetecilerin yemek yemek ve<br />
yemek yapmakla ilgili sorusunu yanıtlayan<br />
Robert De Niro, “Ben yemeği severim.<br />
Yemek herkesi bir araya getiren muhteşem<br />
bir kavuşturucudur, filmler de benzer bir<br />
rol üstlenir. Türkiye’de yediğim çok güzel<br />
yemekleri hatırlıyorum. Turistik yerlerden<br />
birinde, çok güzel bir şey yemiştim, deniz<br />
kenarında bir yerdi. Kapalıçarşı Sultanahmet<br />
muhteşem bir yerdi. Küçük yerlerde sokak<br />
yemeklerini tattım. Nobu restoranlarında<br />
çalışan muhteşem şeflerimiz var. Bu işe<br />
girdiğiniz zaman, ekibin ailenizin bir parçası<br />
haline gelmesi ve çalıştığınız şeflerle aile<br />
gibi <strong>hi</strong>ssetmek çok önemli. Bir kez daha<br />
söylemek isterim, çok şanslı <strong>hi</strong>ssediyorum<br />
kendimi, muhteşem bir ekibe sa<strong>hi</strong>bim. Nobu<br />
(Matsu<strong>hi</strong>sa) işinin en iyisi ve onun sayesinde<br />
Nobu <strong>Restaurant</strong>ları bu kadar başarılı” dedi.<br />
Matsu<strong>hi</strong>sa: “Yemeklerimle<br />
insanları mutlu etmeyi çok<br />
seviyorum”<br />
Dünyanın her yerinde ilgi odağı olan Şef<br />
Nobu Matsu<strong>hi</strong>sa basın toplantısının da<br />
en dikkati çeken isimleri arasındaydı.<br />
Matsu<strong>hi</strong>sa, “Bu İstanbul’a üçüncü gelişim.<br />
Yemek yapmayı ve insanları mutlu<br />
etmeyi çok seviyorum” dedi. İstanbul’dan<br />
önce Nobu Bodrum’a giden ünlü şef,<br />
“Bodrum’daydık, çok güzel ortaklarım<br />
var, onlarla çalıştığım için çok mutluyum.<br />
Hayatım dünyanın dört bir yanını gezerek<br />
geçiyor. Gittiğim her yerde yeni yemekler<br />
deneyimliyorum ama tabii ki en çok<br />
Japon yemeklerini seviyorum.” diyerek<br />
deneyimlerini aktardı.<br />
Teper: “İstanbul dünyanın en güzel<br />
şe<strong>hi</strong>rlerinden biri”<br />
Meir Teper, “Burada olmaktan çok<br />
memnunum. İstanbul dünyanın en güzel<br />
şe<strong>hi</strong>rlerinden biri pek çok kez burada<br />
bulundum ama nihayet bir partner bulduk ve<br />
bu partner ailemizin yeni üyesi haline geldi.”<br />
dedi.<br />
Nobu CEO’su Fumi<strong>hi</strong>ro Tahara,<br />
“Programları uydurup gelmemiz biraz<br />
zaman aldı ama nihayet burada olduğumuz<br />
için çok mutluyuz” diyerek gazetecilere<br />
seslendi.<br />
Nobu ortakları toplantının ardından Nobu<br />
Istanbul’da gerçekleşen ve Türkiye’nin iş<br />
ve sanat çevresinden ünlü isimlerin davetli<br />
olduğu sake seremonisine katıldı.
96<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
yeni mekan<br />
KIRPI VITES<br />
BÜYÜTTÜ<br />
YURT DIŞINA<br />
AÇILMAYI PLANLIYOR<br />
Üç yılda bir şube açarak büyüyen Kirpi, Galataport’tan<br />
sonra rotasını İzmir ve Aydın’a çevirdi. Kahvaltısıyla iddialı<br />
mekanın yatırım hedefinde yurt dışına açılmak da var!<br />
Kirpi-Lestat Gıda A.Ş. Marka Müdürü<br />
Aybike Taşkın<br />
Bundan yaklaşık üç ay önce<br />
Galataport’ta misafirleriyle<br />
buluştuklarını belirten Kirpi-<br />
Lestat Gıda A.Ş. Marka Müdürü<br />
Aybike Taşkın, genişlemelerine<br />
markanın kalitesine uyacak yerlerde<br />
devam etmek üzere İstinye Park<br />
AVM, Zorlu AVM, Haliç Port gibi ile<br />
görüşmeler yaptıklarını açıkladı.<br />
Galataport, Suadiye, Koşuyolu, Erenköy,<br />
Akasya AVM, Buyaka AVM olmak<br />
üzere İstanbul’un sevilen buluşma<br />
noktalarında <strong>hi</strong>zmet verdiklerini<br />
hatırlatan Taşkın, şu bilgileri verdi:<br />
“20 yıllık bir firmayız. Yurt dışından<br />
ve ülkemizin çeşitli şe<strong>hi</strong>rlerinden<br />
teklifler almaktan dolayı çok mutluyuz.<br />
İnce eleyip, sık dokuyoruz. Kalitemizi<br />
koruyarak büyümeyi amaçlıyoruz.<br />
Şimdiye kadar üç yılda bir gibi<br />
şube açarken vites büyüttük. Bize<br />
yakışacağına inandığımız her yerde<br />
misafirlerimizle buluşabiliriz. Çeşme ve<br />
Aydın çevresini de odağımıza aldık.”<br />
Yüksek standardıyla büyüyor<br />
Kirpi’nin tüm şubelerinde aynı yüksek<br />
standart ve kalite mevcut. Tüm<br />
şubelerinde raflardan tabağa kadar en<br />
ince detayına kadar standart koruma<br />
kontrolleri yürütülüyor. Fiyat, menü,<br />
dekorasyon tarzı gibi tüm unsurları<br />
standart tuttuklarını açıklayan Aybike<br />
Taşkın, “Kirpi’de <strong>hi</strong>zmet içi eğitim son<br />
derece önemlidir. Tüm şubelerimizdeki<br />
eğitimleri aynı anda veriyoruz” dedi.<br />
Taptaze, doğal lezzetler<br />
Kahvaltıların da vazgeçilmez mekanı olan<br />
mekan, iddiasını bol ve geniş çeşit, taptaze,<br />
doğal ve özenle seçilmiş ürünlerden alıyor.<br />
Halden gelen taze sebze ve meyveler<br />
kullanılıyor. “Paylaşmak güzeldir”<br />
sloganıyla müşterilerine paylaşımlı<br />
tabaklar sunan mekanda acuka, pişi,<br />
reçel ve börek çeşitleri gibi birçok ürün<br />
kendilerince imal ediliyor. Servisten<br />
hemen önce doğranıp, hazırlanan<br />
salatalar, pişirilen börekler taptaze servis<br />
ediliyor.<br />
Dokusu gereği feminen!<br />
Kadın gücünün ekonomiye katılmasına<br />
önem veren Kirpi’de kadın çalışanlar<br />
yönetim, mutfak, servis gibi tüm<br />
bölümlerde yer alıyor. “Markanın<br />
dokusu olarak kadın firmasıyız.<br />
Konseptimize feminen dokunuşlar<br />
hakim. Estetik bir ruhumuz var.<br />
Kadınlarla çalışmayı çok seviyoruz.<br />
Kadın kadına grupların çokça tercih<br />
ettiği, kendilerini rahat <strong>hi</strong>ssettikleri<br />
bir mekanız” diyen Aybike Taşkın; çok<br />
okuyan, çok gezen ve dolayısıyla çok<br />
öğrenen bir ekip olduklarını, kurum<br />
olarak çalışanlarını yurt dışına Roma,<br />
Barselona, Lübnan gibi gastronomisiyle<br />
öne çıkan şe<strong>hi</strong>rlerine götürdüklerini<br />
belirtti. Taşkın, uzun yıllardır<br />
kullandıkları “Kirpi Aşkına” sloganının<br />
işlerine duydukları büyük aşktan<br />
çıktığını sözlerine ekledi.
comfytextiles<br />
info@comfytex.com.tr
98<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
yeni mekanlar<br />
Bodrum’un<br />
beş elementi<br />
aynı sofrada<br />
Gerçek İtalyan durağı<br />
Antique Pizzaria Ristorante<br />
İstanbul ve Bodrum gibi Türkiye'nin en önemli 2 lezzet<br />
rotasında, uzun yıllardır başarılı mekan işletmeleriyle<br />
tanınan Ta<strong>hi</strong>r Bulca, İstanbul'da "gourmet" lezzet<br />
arayanların bir asrı aşkın süredir ilk uğrak noktası olan<br />
tari<strong>hi</strong> Balık Pazarı'nda Antique Pizzaria Ristorante'de<br />
misafirlerini ağırlamaya başladı. Antique Pizzeria<br />
Ristorante, size İtalya dışında bulunması hemen hemen<br />
imkansız bir pizza lezzeti vaat ederken, vaadinin arkası boş<br />
değil: Mekanın menü danışmanlığını İtalyan Şef Romiti<br />
Simoe yürütürken; pizza için özel tasarlanmış taş fırında,<br />
geleneksel odun ateşiyle pişen pizzalar ise İtalyan Şef<br />
Marco Melluzzi'ye emanet edildi. Antique<br />
Pizzeria Ristorante'ye ev sa<strong>hi</strong>pliği yapan<br />
bina 3 katlı… İkinci ve üçüncü katlarda,<br />
son demlerini yaşadığımız soğuk havanın<br />
şömine ateşiyle kırılması keyifli oluyor<br />
ve mekan, havaların ısınmasıyla birlikte<br />
terasta servis vereceğini müjdeliyor.<br />
Mekanda mutlaka dikkatinizi çekecek<br />
olan koleksiyon objeleri arasında tablolar,<br />
biblolar, aralarında bir piyano da bulunan<br />
antika enstrümanlar, pikap, radyo gibi<br />
müzik çalarlar yer alıyor.<br />
Bodrum’un en itibarlı<br />
mekanlarından Bodrum Cafe<br />
Restoran, Karski Steak House gibi<br />
işletmelerin kurucu şefi olarak<br />
literatüre geçen Adnan Şen,<br />
aralıksız 43 yıldır <strong>hi</strong>zmet sağladığı<br />
yeme içme sektöründe çıtayı Pupa imzasıyla bir hayli yukarı taşıyor. Mutfağından<br />
içeriğine kadar “toprak ve denizden sofraya” anlayışıyla yerelden dünyaya açılan<br />
Yalıkavak Pupa Restoran’da öne çıkan lezzetlerin hepsi mekanın kendi ekim, üretim,<br />
kesim ve işleme tesislerinden tedarik ediliyor. Yerel damağın genetiğinden ödün<br />
vermeden, dünya mutfaklarıyla harmanlanan restoranda Bodrum’un ünlü şeflerinin<br />
danışmanlığında hazırlanan 4 özel menü et, balık, vejetaryen ve vegan beslenmeyi tercih<br />
edenler için şölene dönüşüyor. Kendi klasmanındaki restoranlardan istisnai bir şekilde<br />
ayrışan mekanın menüsündeki iki özel lezzetle önümüzdeki günlere imzasını atmaya<br />
hazırlanıyor. Et terci<strong>hi</strong>nde Karski, balık terci<strong>hi</strong>nde ise Omega 3 isimli iki benzersiz<br />
tabakla lezzette farklı ve gelişime açık damaklara <strong>hi</strong>tap eden restoran huzuru, lezzette<br />
kusursuzu arayanların yeni adresi olma iddiasını taşıyor.<br />
Köşebaşı’ndan Bodrum’da<br />
yazın vazgeçilmezi olacak<br />
iki adres!<br />
27 yıldır kalitesinden ve lezzetinden ödün<br />
vermeden gerçek kebap lezzetini, lezzet<br />
tutkunlarıyla buluşturan Köşebaşı, keyif<br />
dolu Bodrum akşamlarına iki şubesiyle eşlik<br />
ediyor. Adana ve Tarsus mutfak kültürünü,<br />
özüne bağlı kalarak menüsüne yansıtan<br />
Köşebaşı, Türkbükü şubesine bu sene Bitez’i<br />
de ekledi. Bodrum’un en gözde lokasyonları,<br />
Bitez ve Türkbükü’nde yerli ve yabancı lezzet<br />
tutkunlarını ağırlayan Köşebaşı, sezonu<br />
yeniliklerle karşılıyor. Tüm sene terası ve<br />
serin bahçesiyle Bitez’de ve yaz boyunca<br />
denize nazır iskelesiyle Türkbükü’nde<br />
misafirlerini ağırlayacak olan Köşebaşı, yeni<br />
sezonda kebap severlere Fuudy üzerinden<br />
paket servisi <strong>hi</strong>zmeti de sunuyor.<br />
Sus<strong>hi</strong> lezzetleri<br />
Address <strong>Hotel</strong> Istanbul’da<br />
Dünya çapında yoğun ilgi gören Asya mutfağının en popüler tatlarından biri olan Sus<strong>hi</strong>,<br />
Address <strong>Hotel</strong> Istanbul'un Sus<strong>hi</strong> şefinin orijinal sunumuyla keyifli anlarınıza eşlik<br />
ediyor. Baharat ve acının dengeli bir biçimde kullanıldığı, aromaların uyumundan doğan<br />
enfes bir lezzet olan Sus<strong>hi</strong> çeşitlerinden; kızarmış somon, krem peynir ve salatalıkla<br />
hazırlanan P<strong>hi</strong>ladelp<strong>hi</strong>a Maki, iç katmanında baharatlı mayonezle lezzetlendirilmiş Spicy<br />
Tuna Roll, Tobiko ile birlikte rulo üzerine ince avokado dilimleri ve üzerine baharatlı<br />
mayonez ile Unagi sos gezdirilerek servis edilen Dragon Roll ve ilk kez Sus<strong>hi</strong> yiyecekler<br />
için mükemmel bir seçenek olan yengeç, avokado, salatalık ve balık yumurtasıyla<br />
hazırlanan California Roll’u keyifle deneyimleyebilirsiniz.
100<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
yeni mekanlar<br />
Boğaz’ın en yenisi<br />
Olea & The Bar<br />
İstanbul Boğazı’nın Avrupa kıyısında yer alan, iki<br />
köprüyü ve muhteşem yalıları kapsayan büyüleyici<br />
manzarasıyla nefes kesen Mandarin Oriental<br />
Bosphorus, Istanbul’da kapılarını açan Olea & The<br />
Bar, İtalyan mutfağının geleneksel lezzetlerini ve &<br />
The Bar’ın özlenen kokteyllerini İstanbul Boğazı’nın<br />
kalbinde bir araya getiriyor.<br />
Kazandırdığı başarılı mekanlarla yakından tanıdığımız Emre<br />
Ergani ve Mandarin Oriental <strong>Hotel</strong> Grubun İtalyan Bölge Executive<br />
Chef’i Fabio Brambilla’nın imzalarını taşıyan mekan, modern ve<br />
sofistike tasarımı, şık ambiyansı ve eşsiz manzarasının yanı sıra,<br />
özenle hazırlanmış menüsü, geniş kavı ve zengin kokteyl çeşitleri<br />
ile misafirlerine ayrıcalıklı bir yeme içme deneyimi sunuyor.<br />
Geleneksel İtalyan lezzetleri ve pişirme tekniklerini en şık şekilde<br />
misafirlerine sunan mekan, klasik İtalyan yemeklerinin yanı sıra<br />
‘Cibo di Famiglia’ olarak adlandırdığı orijinal aile reçetelerine<br />
dayalı ana yemek ve makarnaları ile farklılığını ortaya koyuyor.<br />
Brambilla, hazırladığı reçeteler ile misafirlerini Toscana’dan<br />
Sicilya’ya İtalya’nın tüm bölgeleri arasında bir lezzet yolculuğuna<br />
çıkarıyor. İtalyan ruhunu yansıtan limon şifon ve İtalyan yeşili<br />
renkleri ile tasarlanan Olea, kullanılan hazeran ve terracota gibi<br />
doğal malzemeler ile İstanbul Boğazı’nın kalbinde şık ve seçkin bir<br />
ambiyansta misafirlerini ağırlıyor. Restoran girişinde yer alan el<br />
yapımı şarap kavı ise Olea’nın simgesi.<br />
SIMONE<br />
Asmalımescit’te<br />
açıldı<br />
Ruz <strong>Hotel</strong>s’ in teras ve en üst<br />
katında restoran & bar olarak<br />
<strong>hi</strong>zmet veren SIMONE kapılarını<br />
açtı. RUZ <strong>Hotel</strong>s’ ın en üst katında eski İstanbul, Galata ve tari<strong>hi</strong> Pera<br />
bölgesine hakim manzarasıyla restoran&bar olarak <strong>hi</strong>zmet veren<br />
mekan, sizi inanılmaz gün batımı manzarasıyla büyülüyor. Konsept<br />
kurucuları Kemal Teksal, mutfağın da yönetimini üstlenen başarılı Şef<br />
Sinan Kızıklı ve ekibinin olduğu mekan kapılarını 12 ay boyunca her gün<br />
8.00’de açıyor ve 01.00’a dek <strong>hi</strong>zmet veriyor. Mekan, yiyecek ve kokteyl<br />
menüsü keyifli bir öğün ve kaliteli bir <strong>hi</strong>zmetle kendini mutlu etmek<br />
isteyen herkese, Akdeniz mutfağından en seçkin lezzetlerle <strong>hi</strong>tap<br />
ediyor. Şef Sinan Kızıklı ve ekibinin titiz çalışmaları sonucu mekanın<br />
yemek menüsü klasikleşen Akdeniz mutfağının dışında, farklı yorum ve<br />
sunumlarla misafirlerine özel bir deneyim yaşatıyor. Ruz <strong>Hotel</strong>s’in ev<br />
sa<strong>hi</strong>pliğinde enfes manzara ve yemekleri ve olağanüstü kokteylleri ile<br />
mekan <strong>hi</strong>zmet vermeye başladı.<br />
Carluccio’s, İstanbul Havalimanı’nda<br />
TUM çatısı altında Türk ve<br />
dünya mutfağından lezzetler<br />
sunan birbirinden farklı 90’ten<br />
fazla işletme bulunurken,<br />
son olarak İtalyan şef Antonio<br />
Carluccio’nun kendi adını<br />
taşıyan restoranı Carluccio’s<br />
<strong>hi</strong>zmete girdi. Carluccio’s, gün<br />
boyunca İtalyan mutfağının<br />
otantik lezzetlerini, restoran<br />
ve kafe <strong>hi</strong>zmeti ile yolcularla<br />
buluşturuyor.<br />
TUM Genel Müdürü Hüseyin<br />
Dönmez açılışla ilgili şöyle konuştu:<br />
“TUM olarak, yolculara uçuş öncesi<br />
ve sonrası benzersiz bir yeme &<br />
içme deneyimi sunarak 7/24 yolcu<br />
memnuniyetini hedefliyoruz. Yanı sıra<br />
İGA İstanbul Havalimanı’nı kullanan<br />
her milletten, farklı kültürlerden gelen<br />
binlerce kişiyi yolculuk memnuniyeti<br />
hedefiyle ağırlamak için restoranlarımızı<br />
çeşitlendiriyoruz. Bu bağlamda son<br />
olarak İtalyan mutfağının otantik<br />
lezzetlerini sunan Carluccio’s’u <strong>hi</strong>zmete açtık. TUM olarak, farklı<br />
markalar eşliğinde dünya lezzetlerini en büyük HUB olan İGA<br />
İstanbul Havalimanı’nda yolcularımızla buluşturmaya devam<br />
edeceğiz.”
102<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
dekorasyon röportaj<br />
SANEM BENIZ DURSUN<br />
"3-5 ART TABLOYLA SANAT OTELI<br />
OLAMAZSIN!"<br />
Girne Amerikan Üniversitesi mezunu. Resim sanatçısı aynı zamanda iç mimar. Kendini bildi bileli sanatla<br />
iç içe. Herkesin özenle bakıp anlamlandırmaya çalışacağı duvarlarda yer edinmek onu şanslı <strong>hi</strong>ssettiriyor.<br />
Tarzı, ruhu, amacı ve özgünlüğü olan her yerde çizgisini ölümsüzleştirmeyi benimsiyor. Modern mimariye<br />
ve dekorasyona samimiyetle yaklaşıyor. Çağdaş otelleri sanatına daha yakın buluyor...<br />
Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />
Türkiye'de ne kadar manasız ve ruhu<br />
olmayan şey yaparsan o kadar değer<br />
görüyor ve sanatçı oluyorsun."<br />
eleştirisini dile getiren Sanem Beniz Dursun,<br />
"İsmin 'arte' diye duvara astığın 3- 5 tablo<br />
seni sanat oteli yapmıyor. Bir eser ancak<br />
yapılmış olmak için yapılmadığında değer<br />
görmeye başlar." diyor.<br />
Benisita'nın kurucusu Ressam Sanem Beniz<br />
Dursun ile sanat otelleri özelinde resim<br />
sanatının algılanışını ve gelecek ideallerini<br />
konuştuk.<br />
Öncelikle sizi kısaca tanıyabilir<br />
miyiz? Sanat yolculuğunuz ne<br />
şekilde başladı? Resim sanatıyla<br />
nasıl tanıştınız?<br />
Doğma büyüme İzmirliyim. Fakat İstanbul-<br />
Kıbrıs-İzmir arası sürekli mekik dokuyorum.<br />
İç mimarım ve bol bol resim yapıyorum. Ve<br />
belki, ekstra birkaç aktivite daha. Kendimi<br />
bildim bileli sanatla iç içeyim. Sanat,<br />
yolculuktan öte, beni ben yapan bir kavram<br />
aslında. Annem ve babam grafiker, belki<br />
genlerden gelen bir şeydi. Belki de, çok<br />
maneviyatçı olmamın veya düşünce yapımın<br />
uçsuzluğundandı.<br />
Küçüklükten beri farklı ve değişik şeyler<br />
ortaya koyma <strong>hi</strong>ssi hep kafamın içindeydi.<br />
Beni tanıyan herkes de bunu bilir ve<br />
söyler, değişik bir çocukmuşum. Bu<br />
yüzden yönlenmiş olabilirim. Ama dediğim<br />
gibi kendimi bildim bileli hep bir şeyler<br />
üretmek, çizmek ve tasarlamak üzerine oldu<br />
uğraşlarım.<br />
Perdelerden elbise tasarlayıp çizerdim. Yatak<br />
örtülerinden mesela. Kitaplardaki resimleri<br />
bakarak çizerdim. Çamuru, bir şeylere şekil<br />
vermek için kullanırdım, bunları net olarak<br />
hatırlıyorum. Kısacası, ‘sanat’ ile birlikte<br />
büyüdüm. Tüm adımlarımı ve düşüncelerimi<br />
tasarlamak, yeniden şekil vermek adına<br />
kurguladım. Ve bu normal hayat akışım<br />
içinde geçerli oldu zamanla. İnsanlar<br />
arasından sıyrılabiliyordum. Sanırım günden<br />
güne kafamın içini de yeniden tasarlıyordum.<br />
Beni ben yapan şeydi, sanat. Beni daha insani<br />
kılan şeydi. Çünkü bu sayede ruhumu asla<br />
kaybetmedim. Hissiyatım, hep önceliğim<br />
oldu.<br />
Resimlerinizi nasıl tarif edersiniz?<br />
Ne tür duygularla çiziyor, nelerden<br />
ilham alıyorsunuz?<br />
Ben sürekli sürreal çalışırdım. Demek<br />
istediğim, bir ağacı, ağaç gibi çizmem. Oranorantı<br />
farklıdır bende. Eğitimim süresince<br />
sadece teknik çalıştım. Onun dışında bugüne<br />
kadar yaptığım her şey gerçek üstüydü.<br />
Klasiği modernleştiririm fakat bu gerçek üstü<br />
olur. Her sanat eseri gibi, herkesin yorumu<br />
ve bakışı farklı olur. Belki bir tık daha fazla..<br />
Çünkü düz olması gereken bir çizgi bende<br />
her zaman zigzag gider. Bunun sebebi de,<br />
kendimden esinleniyor olmam.<br />
Hayatımın ve akışın bana <strong>hi</strong>ssettirdiği<br />
şeylerin duygu değişimleriydi yansıttıklarım.<br />
En iyi kendimi bilebilirdim ve en iyi kendi<br />
içimdeki <strong>hi</strong>sleri yansıtabilirdim. Belki daha<br />
soft çizimlerle masumiyetimi belki daha<br />
sert çizimleri öfkemi temsil edecek şekilde<br />
ifade ettim. Mesela bir deniz çizeceksem,<br />
duygularımın beni yönlendirmesiyle fırçam<br />
haraket ederdi. Denizi yerde değil, gökte<br />
çizebilirdim, bu tamamen <strong>hi</strong>ssiyatımdı.<br />
Kafamızın içinde yaşadığımız duygu<br />
durum geçişlerini kontrol edip kendimizi<br />
izleyebilmemiz önemliydi benim için. Krizi<br />
fırsata çevirmek gibi. Vermek istediğim<br />
mesaj tam olarak belli olmaz benim. Ben<br />
kendimi ve <strong>hi</strong>slerimi yansıtmaya çalışırım.<br />
Fakat sizin görüp <strong>hi</strong>ssettiğinizdir anlattığım.<br />
Size <strong>hi</strong>ssettirdiğim duygudur. Aslında<br />
kendimi size indirgerken, sizlere de kendinizi<br />
görmeniz gereken renkli bir boyut ve bakışa<br />
çekiyor olmamdı asıl mesaj.<br />
Konaklama türleri içinde sanat<br />
otellerinin sayıları hızla artıyor.<br />
İçinde sanat eseri barındıranlar ve<br />
sanatçıların/tasarımcıların elinin<br />
değdiği oteller olmak üzere iki<br />
şekilde sınıflandırabileceğimiz<br />
bu işletmelerde çalışmalarınızı<br />
görmek ister misiniz?<br />
Tasarımcıların özenle planlayıp yürüttükleri<br />
projeler daima daha manidar olur. Hele ki
104<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
dekorasyon röportaj<br />
sanat oteli olarak bir sınıfa tabi tutuluyorken.<br />
Hissiyat kokuyor demektir bu. Ve bu kavram<br />
adı altında geçen tüm mekanlarda var<br />
olmak isterim. Hatta bu beni onore eder.<br />
Herkesin özenle bakıp anlamlandımaya<br />
çalışacağı duvarlarda yer edinmek, şanslı<br />
olduğumu <strong>hi</strong>ssettirir. Tarz olarak daha<br />
modern ve fütüristik bir ilerleyiş olduğu için,<br />
modern bir mimariye ve dekora daha iyi<br />
ayak uydurabilirim sanırım, tabii yine de bu<br />
göreceli.<br />
Ülkemizde resim sanatı sizce ne<br />
durumda? Türkiye’deki oteller<br />
özelinde de görüşlerinizi merak<br />
ediyorum. Gözlemleme fırsatınız<br />
olduysa, otellerin resim sanatını<br />
değerlendiriş şekline yorumunuz<br />
ne olur?<br />
Bu konu tartışmaya açık olabilir. Fakat<br />
düşüncemin daha onay verdiği şey ise,<br />
ülkemizde sanatçıların çoğunun açlık<br />
sanatçısı olduğunu düşünüyorum. Bu<br />
benim için üzücü bir durum. Tabirim<br />
yanlış anlaşılmasın, mecazen abartarak<br />
belirtiyorum bunu.<br />
Sonuç olarak sanat kırıntısı olmasa hala<br />
bu kelime altında insanlar ilerlemez. Belki<br />
birçok şey olmaz. Ama dediğim gibi kırıntı. Ve<br />
kırıntılarla yetinmek insanları üzer. Üzülerek<br />
söylüyorum ki, bir çizgin varsa ve özgünsen<br />
çok fazla benimsenmiyorsun. Bu, kişiden<br />
kişiye değişiyor da olabilir. Fakat bana<br />
göre, ülkemizde ne kadar manasız ve ruhu<br />
olmayan şey yaparsan o kadar değer görüyor<br />
ve sanatçı oluyorsun. Yani kısaca Türkiye'de<br />
çoğu işte de olduğu gibi sanat kavramında<br />
da, otele veya restorana arte, art gibi isimler<br />
verip birkaç tablo koyup, dekoruna gerekli<br />
değer ve özeni göstermiyorsan olmaz.<br />
Sadece ismin art diye, sanatı yansıttığını<br />
savunamayız. Bu şekilde olan tüm işler bana<br />
göre yanlış. Yapmak için yapıldığında bir ruhu<br />
olmadığı için, o havayı yakalayamıyorsun.<br />
Koyduğun tablo veya duvara çizdiğin<br />
resim senin koltuk, sehpalarınınn tarzıyla<br />
uymuyorsa ve bütünlük sağlayamıyorsa<br />
benim gözüm yorulur. Zıt tarzlar da olur<br />
tabii ki, kırmızı ve yeşil örneği gibi ama orada<br />
yine bir nüans vardır. Her duvara her tabloyu<br />
asmamalısın.<br />
Örnek veriyorum, ateş tuğlası bir duvara<br />
kırmızı turuncu tarzı karışık bir resim<br />
asamazsın. Duvar onu yutar. Sadece ismin<br />
arte diye duvara koyduğun 3- 5 tablo seni<br />
sanat oteli yapmıyor. Bir eser ancak yapılmış<br />
olmak için yapılmadığında değer görmeye<br />
başlar.<br />
Resim sanatınız ile Türkiye veya<br />
dünyada hangi otelin duvarlarını<br />
süslemek ve çalışmalarınızı<br />
ölümsüzleştirmek isterdiniz?<br />
Bununla ilgili kalkıp burası bana uygun<br />
burası bana değil gibi bir belirtme yapamam.<br />
Sırıtmayacak her duvarda yer alabilirim. Tarzı<br />
olan, özgün, ruhunu ve amacını yansıtan her<br />
yerde çizgimi ölümsüzleştirmek isterim. Tabii<br />
ki tarz olarak biraz daha modernize edilmiş,<br />
belki daha çağdaş oteller bana daha uygun<br />
olacaktır. Mesela, Chao <strong>Hotel</strong>/ Beijing Çin.<br />
Düşünce yapısı iyi yaşam etrafinda<br />
şekilleniyor. Felsefelerini sadece sözlü ifade<br />
ile sınırlandırmayan otelin ürettiği duvarlarını<br />
ve kattığı degerler de bu felsefeyi destekliyor.<br />
Eğitimim aşamasındayken araştırmıştım,<br />
otel içinde yer alan sanat merkezindeki<br />
atölyeler sayesinde sanatçı ve müzisyenlerle<br />
iş birlikleri yapılıyor ve ziyaretçilere sanat<br />
dolu deneyimler sunuluyor.<br />
Waldorf Astoria'ların her birinde farklı<br />
bir tarz ve konsept var. Miami, Maldivler,<br />
Bangkok, Beverly Hills gibi birçok farklı<br />
şekillerde görebiliriz. Tarzları ve kullandıkları<br />
resimlerle her şekilde yansıtmışlar. Bayağı<br />
eskiye dayanan bir tari<strong>hi</strong> ve farklı lekillerde<br />
gösterdikleri şık bir tarzları var. Yaklaşımları<br />
hep aynı fakat konsept olarak farklı olanaklar<br />
sunuyorlar.<br />
Türkiye olarak baz alırsam, Antakya'daki The<br />
Museum <strong>Hotel</strong> önemli yerlerden biri. Fakat<br />
bana göre Türkiye'de resmi ve getirilerini<br />
tam manasıyla kullanmıyorlar. Gerek<br />
duyulmuyor. Hal böyle olunca da resim<br />
sanatı eksik kalıyor.<br />
Tekrar belirtiyorum, bana göre düşünce ve<br />
tarzın bir bütünlük sağlaması önemli. Yoksa<br />
her esere ve projeye saygım sonsuz.<br />
Resim sanatında gelecek hedefiniz<br />
nedir?<br />
Benim farklı bakış açılarım var. Bir şeyi iki,<br />
üç yoldan değil belki beş yoldan düşünüp<br />
kurgularım. Resim veya direkt sanat olarak<br />
bakarsak, hep var olmak isterim. Çünkü<br />
düşünülmemiş olan beşinci yol benimdir.<br />
Bunu bu şekilde de yapabiliriz diyen kişi<br />
olarak sürekli var olmak isterim. Evet böyle<br />
yapılabilir ama bir de bu şekli var. Tabii<br />
ki her yerde ve daimi olabilir miyim bu<br />
tartışılır. Sadece temennim, düşüncelerimin<br />
harcanmayacağı yerlerde varlığım sürsün<br />
istiyorum. Zaten resim olmasa, müzik<br />
ile, müzik olmasa mimari ile bir şekilde<br />
düşüncelerim ve benliğim var olacak.<br />
Ressam olmanızın yanında, ilginiz<br />
ve çalışmalarınız olan bir sanat dalı<br />
var mı?<br />
Ben sanatın aslında tamamı gibiyim.<br />
Bunu, hepsinde mükemmelim anlamında<br />
söylemiyorum. Mükemmel heykeller<br />
yapmıyorum ama kil ve alçıyla aram iyidir.<br />
Müzikle de ilgileniyorum. Yıllarca tiyatro da<br />
oynadım. Tabii öyle bilindik müzikaller veya<br />
oyunlar değil. Ama sahne tozunu bilirim<br />
hatta çok da severim. Devam edemememin<br />
sebebi, kariyerime odaklanıp mimariyi<br />
seçmemdi. Meslek icabı zaten tamamen bu<br />
kavramın içindeyim. Mesleğimi de severek<br />
yapıyorum. Ofiste oturup sadece çizimle<br />
de ilgilenmiyorum. Ben sahadayımdır<br />
genelde. Tozu toprağı severim. Sonrasında<br />
içini anlamlandırmak ayrı bir hazdır.<br />
Anlayacağınız, kabadan bütüne. Hem<br />
somut hem soyut anlamda, sanatın ve<br />
sanat dallarının ta içindeyim. Belki kendi<br />
halimdeyim ama içeride, derinlerdeyim.
106<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
horeca teknolojileri<br />
CoolAer HASSAS KONTROLLÜ<br />
KLIMALARDA IHRACATI 2’YE KATLADI<br />
Elektronik sistemlerin gün geçtikçe hassaslaşması üzerine, Hassas Kontrollü Klimalara olan<br />
talep her geçen gün artıyor. Canovate Group şirketlerinden CoolAer İklimlendirme Sistemleri<br />
A.Ş., yılın ilk yarısında Hassas Kontrollü Klimalardaki ihracatını bir önceki yıla oranla 2’ye katladı.<br />
CoolAer Hassas Kontrollü klimalar,<br />
başta Hollanda, Yunanistan gibi Avrupa<br />
ülkelerine, Paraguay, Meksika da<strong>hi</strong>l<br />
Amerika kıtasına, Körfez ülkelerine ve Türki<br />
Cumhuriyetlerine ihraç edilmeye devam<br />
ediyor. Otomotiv, kimya, ilaç, tekstil gibi,<br />
sektör bağımsız hassas iklimlendirme ve<br />
nem kontrolü istenen her alanda kullanılıyor.<br />
Örnek vermek gerekirse, veri merkezleri,<br />
mü<strong>hi</strong>mmat depoları, bilgisayar odaları, pano<br />
odaları, radar odaları, UPS odaları (Kesintisiz<br />
Güç Kaynağı), batarya odaları, trafo odaları,<br />
test ve deney odaları, laboratuvarlar ihtiyaç<br />
duyuyor.<br />
Pazar potansiyeli yüksek<br />
Hassas Kontrollü Klima ailesini, günümüz<br />
koşullarında kullanıcı ihtiyaçlarını göz<br />
önüne alarak geliştirdiklerini kaydeden<br />
CoolAer İklimlendirme Sistemleri A.Ş. Satış<br />
ve Pazarlama Müdürü Alper Zülkaroğlu,<br />
şunları söyledi: “Hassas Kontrollü<br />
Klimalar, sıcaklık ve nem kontrolünün,<br />
gerekli olduğu uygulamalarda kullanılan<br />
endüstriyel tip yüksek verimli ve hassas<br />
iklimlendirme yapan cihazıdır. Yılda 365<br />
gün ve 24 saat çalışma esasına göre<br />
tasarlanan hassas kontrollü klima cihazları,<br />
gerekli sıcaklık, nem ve ortamdaki tozun<br />
filtrasyonunu sağlayarak, elektronik<br />
ekipmanın çalışma ömrünü ve verimliliğini<br />
üst düzeye çıkarmaktadır. CoolAer<br />
firması olarak, hassas klima ailesini<br />
geliştirirken, günümüz koşullarında kullanıcı<br />
ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak<br />
ürünü geliştirdik. Ürünlerimiz, günümüzün<br />
tüm ihtiyaçlarına cevap verebilen modern,<br />
verimli, estetik ve dayanıklıdır. Kullanım<br />
ve satış sonrasında kullanıcıya ve teknik<br />
ekiplerin işini kolaylaştıran birçok özelliği<br />
de bulunuyor, örneğin tüm komponentlere<br />
önden ulaşılırken, rahatlıkla müdahale<br />
edilebiliyor. Kısaca, ürünün yaptığı iş ve<br />
kullanım alanlarını göz önüne aldığımızda,<br />
pazar potansiyeli oldukça fazladır. Yurt<br />
içinde ağırlıklı olarak, veri merkezleri,<br />
tekstil fabrikaları, kimya ve ilaç fabrikaları<br />
ve otomotiv sektörü bu sistemleri yoğun<br />
olarak kullanmaktadır. Nitekim bu cihazların<br />
kullanım alanı çok geniş olduğu için<br />
neredeyse her sektörden talep gelmektedir.”<br />
diye konuştu.<br />
Enerji verimliliği ve inovatif<br />
yaklaşımlar ön plana çıkıyor<br />
Üründe enerji verimliliği ve inovatif<br />
yaklaşımların ön planda olduğunun altını<br />
çizen Zülkaroğlu, şunları anlattı: “Ürün genel<br />
olarak DX gazlı (direkt genleşmeli) ve su bazlı<br />
sistemler olarak, 2 ana kategoriye ayrılıyor.<br />
Enerji verimliliğinin giderek ön plana<br />
çıkması ve inovatif yaklaşımların artmasıyla<br />
Freecooling (serbest soğutma), hybrid,<br />
indirekt freecooling özellikli Hassas Kontrollü<br />
klimalarda, Ar-Ge çalışmaları sonucunda<br />
yeni bir model olarak ortaya çıkmıştır. Dünya<br />
genelinde enerji tüketimlerinin gün geçtikçe<br />
artması, çok geniş bir kullanım alanına<br />
sa<strong>hi</strong>p olduğu için sürekli yenilenen taleplerle<br />
karşılaşılması, Hassas Kontrollü klima ailesi<br />
üzerinde devamlı olarak Ar-Ge çalışmalarının<br />
sürmesini sağlamaktadır. CoolAer olarak,<br />
Hassas Kontrollü Klima ailesinde yurt<br />
içi pazarda lider olarak yolumuza devam<br />
ederken, dünya pazarlarındaki konumumuzu<br />
güçlendiriyoruz.” şeklinde konuştu.
108<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
horeca teknolojileri<br />
İLYAS GAZI<br />
“EEC, TEKNIK KABILIYETINE VE BILGISINE<br />
GÜVENDIĞIMIZ BIR PARTNERIMIZ”<br />
1876’dan bu yana tüm dünyada yapıştırıcı<br />
teknolojileri, kozmetik, çamaşır ve ev<br />
bakım iş alanlarında faaliyet gösteren<br />
Henkel, Türkiye'deki ilk tesisini 1963 yılında<br />
hayata geçirmesinin ardından Türk Henkel<br />
ismini aldı. GEBKİM’deki 35 dönüm arazide<br />
20 bin metrekare kapalı alana sa<strong>hi</strong>p tesisinde<br />
üretim faaliyetlerini sürdüren firmanın<br />
Henkel Anatolia tesislerinde tercih ettikleri<br />
Yangın Algılama ve Alarm, Kartlı Geçiş, CCTV,<br />
Acil Anons ve Seslendirme Sistemleri ile ilgili<br />
değerlendirmelerini Mühendislik ve Bakım<br />
Müdürü İlyas Gazi paylaştı.<br />
Acil durumlarda etkili sonuçlar<br />
EEC'nin, Henkel Anatolia tesislerinde<br />
kurduğu sistemlerin acil durumlarda çok<br />
etkili sonuçlar verdiğini belirten İlyas Gazi,<br />
şunları söyledi: “Yangın algılama ve alarm<br />
sistemimizin her an aktif ve çalışır durumda<br />
olduğuna dair bazı olaylar yaşadık. Bunlar<br />
küçük çaplı, üretimin doğası kaynaklı çıkan<br />
buhar veya dumanı algılaması gibi gerçek<br />
yangın olmayan olaylardı. Ancak sistemin<br />
yanlış alarm vermemesi ne kadar doğru<br />
bir tercih yaptığımızı görmek açısından<br />
faydalı oldu. Gerçek olaylar oluştuğunda<br />
bizi doğru bilgilendirmesinden memnunuz.<br />
EEC'nin fabrikamızda kurduğu sistemler acil<br />
durumlarda her zaman faydasını gösteriyor.<br />
Yangın algılama sistemi neye karşılık geliyor<br />
dediğiniz zaman birçok şey söylenebilir ama<br />
işimizin sigortası gibi diyebiliriz. Son kullanıcı<br />
gözüyle baktığımda teknik faydalarından çok<br />
psikolojik faydalarını sayabilirim”.<br />
“Güvenlik çok iyi yönetiliyor”<br />
CCTV sisteminin sahadaki çalışmaları<br />
yakından takip edebilmelerinde kolaylık<br />
sağladığını paylaşarak sözlerini sürdüren<br />
Gazi şöyle devam etti: “180 kameralı CCTV<br />
sistemimizle tesisin her yerini 7/24 izliyor<br />
ve olay takibi yapıyoruz. Sistemler doğru<br />
çalışıyor mu, sistemleri nasıl iyileştirebiliriz,<br />
kazaların önüne nasıl geçebiliriz gibi<br />
kontroller sağlıyoruz.”<br />
Kartlı geçiş sisteminde tanımlı erişim<br />
seviyelerinin olduğunu ve güvenliğin çok<br />
iyi yönetildiğine dikkat çeken Gazi, şunları<br />
söyledi: “Ziyaretçiler kartlarıyla sadece belli<br />
bölgelere girebiliyor, çalışanlar IT bölümüne<br />
ancak bir güvenlik görevlisi ile girebiliyor.<br />
Bunun gibi bizi koruyan kurallarımız var.<br />
Buraya gelen kimsenin kötü niyetli olduğunu<br />
düşünmüyoruz, ancak tedbirli olmanın<br />
her zaman güvende kalmak adına gerekli<br />
olduğunu düşünüyoruz. Bu sistem sayesinde<br />
güvenlik çok iyi yönetiliyor.”<br />
Acil anons sistemlerinin güven verdiğine<br />
de değinen Gazi, “Haftada bir gün duman<br />
verip veya butona basıp sistemi tetikliyoruz.<br />
Sahamızı da test yapılacağına dair acil anons<br />
sistemi üzerinden uyarıyoruz. Yaptığımız bu<br />
testlerle bir ani haberleşme aracı olan bu<br />
sistemin gerektiğinde çalışacağından eminiz.<br />
Acil anons sistemi testler esnasında ciddi<br />
kolaylık sağlıyor” dedi.<br />
“Çözüm ortağı konusunda çok<br />
hassasız”<br />
İlyas Gazi sistemlere verdikleri önemi ise şu<br />
sözleriyle aktardı: “Henkel global bir firma ve<br />
standartları var. Burada en önemli nokta, risk<br />
analizlerinin doğru şekilde lokasyon lokasyon<br />
makine makine yapılmasıdır. Biz nihayetinde<br />
enerji kullanan bir fabrikayız ve bir kimya<br />
fabrikasıyız. Erken algılama da buradaki mal<br />
ve canınıza zarar gelmemesi için en önemli<br />
noktalardan birisi, dolayısıyla bizler de erken<br />
algılamayı sağlayacak bu sistemleri ayakta<br />
tutmaya önemle çalışıyoruz.”<br />
Çözüm ortağı seçimlerinde hassas<br />
olduklarını vurgulayan İlyas Gazi; “EEC ile<br />
olan çalışma şeklimizi bir partnerlik olarak<br />
görüyoruz. Çünkü yangın algılama, acil<br />
anons veya kartlı geçiş gibi hepsi uzmanlık<br />
gerektiren alanların her biri için bir teknisyen<br />
istihdam etmek mümkün olmadığından,<br />
teknik kabiliyetlerine ve teknik bilgisine<br />
kesinlikle tamamen güvenebileceğimiz<br />
bir firma ile çalışmak isteriz. Orijinal<br />
sistemin kurucusu ve bunu en iyi bilen<br />
firma olduğundan EEC ile her yıl protokol<br />
ile yenilenen bir sözleşme imzalamış<br />
bulunmaktayız” dedi.
110<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
horeca teknolojileri<br />
Çukurova<br />
Smart<br />
eğitimlerine<br />
devam!<br />
Çukurova Isı Bilgi İşlem ve Veri Sorumlusu Tuba Vardan ve Satış Sonrası<br />
Hizmetler Müdürü Şener Özülkü tarafından Çukurova Isı Gebze fabrikasında<br />
verilen uygulamalı eğitimlerde; müşteri bilgilerine, müşteriye ait servis<br />
geçmişine, garanti sürelerine, ürün ve yedek parça bilgilerine erişim,<br />
beş adımda arıza formu doldurulması ve garanti takibi yapılması, bayi içi<br />
mesajlaşma, anket ve raporlama konuları hakkında bilgiler paylaşıldı.<br />
“Çukurova Smart yazılımı ile yetkili servislerimize mobil destek sağlayarak,<br />
müşterilerimize kesintisiz <strong>hi</strong>zmet sunmayı hedefliyoruz” diyen Tuba Vardan,<br />
modern bilişim teknolojilerinin gereksinimlerini karşılamak üzere dizayn<br />
edilen ve kullanıcı dostu bir ara yüze sa<strong>hi</strong>p olan “Çukurova Smart” programına,<br />
servis.cukurovaisi.com adresi üzerinden; masaüstü bilgisayar veya<br />
laptoplardan erişim sağlanabileceği gibi mobil uygulaması ile internetin olduğu<br />
herhangi bir yerden tablet ve akıllı telefon gibi mobil cihazlardan da erişim<br />
sağlanabileceğini açıkladı.<br />
Bodrum'un prestijli oteli<br />
de, “Üntes” dedi<br />
Curio Collection by Hilton The BO Vue Otel, havalandırma<br />
terci<strong>hi</strong>ni Üntes’ten yana kullandı. Bodrum’un gözde otelleri<br />
arasında olması beklenen The BO Vue Otel Bodrum<br />
Gümüşlük'te Curio Collection by Hilton kalitesi ile üst klasman<br />
<strong>hi</strong>zmet vermeye hazırlanıyor. 150 metrelik büyüleyici bir sa<strong>hi</strong>le<br />
sa<strong>hi</strong>p olan otelde tümü deniz manzaralı 180 yatak kapasiteli<br />
85 oda bulunuyor. Dünya standartlarındaki spa <strong>hi</strong>zmeti ve<br />
dünya mutfakları ile müşterilerine eşsiz bir deneyim sunmaya<br />
hazırlanan prestijli proje, havalandırma terci<strong>hi</strong>ni Üntes’ten yana<br />
kullandı. Proje kapsamında Üntes, 4.000-20.000 m3/h hava<br />
debisi aralığındaki, Eurovent sertifikalı Klima Santralleri, Havuz<br />
Nem Alma Üniteleri ve Çatı Tipi Aspiratörleri ile yerini aldı.<br />
Form, 2021’in<br />
En Başarılı İş Ortağı<br />
seçildi<br />
Form Endüstri Tesisleri, Alman menşeili Lamilux<br />
firması tarafından 2021 yılının en başarılı iş ortağı<br />
seçildi. Duman tahliye, doğal havalandırma, doğal<br />
aydınlatma ve çatı ışıklık sistemlerinde Lamilux<br />
markasının Türkiye distribütörü olan Form,<br />
başarılı satış grafiğiyle bu ödüle layık görüldü.<br />
Düz çatı alanında onlarca yıllık bir tecrübeye sa<strong>hi</strong>p Alman<br />
Lamilux, AR-GE’ye verdiği değer ile ürünlerini geliştirmeye<br />
ve müşterilerinin gereksinimlerine özel hale getirmeye<br />
devam ediyor. Form Endüstri Tesisleri’nin satışa sunduğu<br />
Lamilux Çatı Işıklık Sistemleri ve Duman Tahliye Kapakları,<br />
çevreye duyarlı ve inovatif ürün özellikleri ile yapı sektörüne<br />
yenilik getiriyor. Çatı bağlantısında bir kasadan ve üstü akrilik<br />
cam parçadan oluşan bu kapaklar, SUN Pro teknolojisi ile<br />
güneşin zararlı ışınlarının etkisini engelliyor. Işıklık sistemi<br />
fonksiyonuna da sa<strong>hi</strong>p olan ürün, kullanıldığı mekanlarda<br />
doğal aydınlatma sağlıyor. Çevre dostu yapısıyla işletmelerin<br />
enerji harcamalarını minimuma indirmeye yardımcı oluyor.<br />
15. yılında sektör devleriyle<br />
5 kat daha büyük alana taşınıyor<br />
Solar sektöründe “Ülkemizin Güneşin Merkezi” haline getirmek<br />
amacıyla 15 yıl önce yola çıkan Uluslararası SolarEX İstanbul<br />
Güneş Enerjisi ve Teknolojileri Fuarı, rekor sayıya ulaşan katılımcı<br />
ve ziyaretçisiyle güçlü bir arena olmaya devam ediyor. Bu yıl 5<br />
kıtada 97 ülkeyi ağırlayan fuar, yüzde 28’i yabancı olmak üzere<br />
toplam 35 bine yakın ziyaretçiye kapılarını açtı. 6-8 Nisan 2023<br />
tarihlerinde, İstanbul Fuar Merkezi bünyesindeki 40 bin metrekare<br />
alanda “Birlikte Büyüyoruz” sloganıyla katılımcı ve ziyaretçisiyle<br />
buluşmaya hazırlanan fuar, “Ülkemizin Güneşin Merkezi”<br />
olması yolunda önemli adımlar atarak, dünya markası firmaların<br />
katılımıyla sektördeki son teknoloji ürünlerinin görücüye<br />
çıktığı ticari bir platform olma özelliği taşıyor. Dünya genelinde<br />
Uluslararası birçok STK ve kuruluşla işbirliği yapan etkinlik, eş<br />
zamanlı konferans oturumlarını simultane tercüme eşliğinde canlı<br />
yayın altyapısıyla gerçekleştirerek yatırımcılara dünya genelinde<br />
pazardaki son gelişmeler ve finansmana dair tüm sorunlarına<br />
yanıt almalarına olanak sağlıyor.
Daikin Türkiye,<br />
İSO 500’de 41 basamak<br />
birden yükseldi<br />
Artık 5 yıl garantili<br />
98 yıllık köklü geçmişi ve geniş ürün gamı ile dünya iklimlendirme<br />
sektörüne liderlik eden Daikin, Türkiye’nin 500 büyük dev şirketi<br />
sıralamasında 2021 yılı itibarıyla 111’inci sıraya yerleşerek istikrarlı<br />
büyümesini sürdüreceğinin sinyallerini vermiş oldu. Sonuçları<br />
değerlendiren Daikin Türkiye CEO’su Hasan Önder şunları söyledi:<br />
“Daikin olarak bizler AR-GE çalışmalarımıza büyük önem veriyoruz. Bu<br />
anlamda sektörümüzde birçok ilke de imza atmanın gururunu yaşıyoruz.<br />
Enerji verimliliği, karbon ayak izi gibi konular kullanıcıların satın alma<br />
kararlarında öne çıkan başlıklardan olmaya başladı. Biz de bu amaçla<br />
kendimize 2050 yılına kadar net sıfır karbon ayak izi hedefi belirledik.<br />
Bu doğrultuda üretmeye, gelişmeye devam ediyoruz. 2011 yılında Daikin<br />
olarak Türkiye’de faaliyet göstermeye başladık. 2011’den bu yana 27 kat<br />
büyüme gösterdik. Bu güçlü motivasyonla daha uzun yıllar markamıza ve<br />
ülke ekonomisine katkı sağlamaya devam edeceğiz. Bu motivasyonla da<br />
hız kesmeden çalışmalarımıza devam ediyoruz.”<br />
Elektraweb’e ödül<br />
Turizm sektörünün en güçlü çözüm<br />
ortaklarından Talya Bilişim, başarısını<br />
ödüllerle taçlandırmaya devam<br />
ediyor. Bu yıl on ikincisi düzenlenen<br />
QM Quality Management Tourism<br />
Awards’da Elektraweb yine “Türkiye’nin<br />
En İyi Yönetilen Otel Yönetim Yazılımı”<br />
seçildi. Yurtdışına teknoloji ihraç eder<br />
konumda olmaktan büyük mutluluk<br />
duyduklarını belirten Talya Bilişim<br />
CEO’su Kemal Oral, “Elektraweb’i<br />
kullanan otel sayısı 1700’e ulaştı.<br />
Toplamda dünya genelinde 23 ülkeden otellere teknoloji ihraç ediyoruz.<br />
Son olarak ABD ve Pakistan pazarına girmiş durumdayız. Ülkemizdeki<br />
ve dünyadaki büyük otel zincirlerinin yoğun ilgisini görüyoruz. Özellikle<br />
son zamanlarda yüksek teknolojiye önem veren ve ultra lüks konseptte<br />
çalışan oteller Elektraweb’i tercih etmeye başladı. Çünkü Elektraweb ile<br />
misafir memnuniyetinde yüksek bir artış sağlıyoruz. Hillside Beach Club<br />
ve Cullinan Golf Resort’u bunlara örnek gösterebiliriz. Ayrıca turizm ve<br />
bilişim alanında çalışmak isteyen gençleri de destekliyor, bünyemizde staj<br />
imkanı sağlıyoruz” dedi. Talya Bilişim, Elektraweb markasıyla bu yıl ile<br />
birlikte 3 yıldır arka arkaya aynı ödüle layık görülmüştü.<br />
Form MHI Klima Sistemleri, sıcak havaların etkisini<br />
<strong>hi</strong>ssettirmeye başlamasıyla birlikte sağlıklı ve verimli<br />
iklimlendirme ihtiyacı duyanları Mitsubis<strong>hi</strong> Heavy klimalarda<br />
başlattığı yaz kampanyası ile serinletecek. Mitsubis<strong>hi</strong> Heavy’nin<br />
yeni kampanyası ile monosplit duvar tipi klimaların garanti<br />
süresi 3 yıldan 5 yıla uzatıldı. 1 Haziran <strong>2022</strong>’den itibaren montajı<br />
yapılacak monosplit (Trend, Premium, Diamond ve Diamond<br />
Eco serisi) klimalarda geçerli olan bu cazip fırsat sayesinde<br />
kullanıcılar; konforlu havaya 5 yıl garantili sa<strong>hi</strong>p olacak. Üstün<br />
Japon teknolojisiyle donatılan yeni nesil Mitsubis<strong>hi</strong> Heavy<br />
klimalar, yüksek enerji verimliliği ve R32 soğutucu akışkan<br />
sayesinde R410A gazlı muadiline göre yüzde 19 daha az elektrik<br />
harcarken doğayı da koruyor. Sadece Form-Mitsubis<strong>hi</strong> konsept<br />
mağazalarında satışa sunulan R32’li Mitsubis<strong>hi</strong> Heavy klimalar,<br />
ayrıca üstün filtrasyon ve kendi kendini temizleme özellikleriyle<br />
de ortam havasını <strong>hi</strong>jyenik ve taze tutarak sağlığınızın<br />
korunmasına katkıda bulunuyor.<br />
Enerji sarfiyatındaki<br />
payı yüzde 20<br />
Sürdürülebilirliği<br />
uzun vadeli değer<br />
yaratma süreci olarak<br />
gördüklerini ifade eden<br />
Masdaf Genel Müdürü<br />
Vahdettin Yırtmaç,<br />
her yıl 5 Haziran’da<br />
kutlanan Dünya Çevre<br />
Günü kapsamında<br />
açıklamalarda bulundu:<br />
“Pompa sektörünün<br />
öncü markası Masdaf olarak çözüm ortağı olduğumuz projelere<br />
enerji kaynaklarını verimli kullanan, akıllı çözümler sunarak,<br />
suya hayat veren teknolojilerimizin ekolojik ayak izini azaltmayı<br />
hedefliyoruz. Çünkü hızla artan dünya nüfusu, sanayileşme ve<br />
değişen tüketim alışkanlıkları nedeniyle dünyanın enerji ihtiyacı<br />
hızla artırıyor. Enerji tasarrufu kavramı günlük yaşamdan<br />
sanayi kuruluşlarına kadar her alanda büyük önem kazandı.<br />
Enerji tasarrufu, pompa sektörünün de önemli gündem<br />
maddeleri arasında yer alıyor. Çünkü binalarda, sanayide,<br />
altyapı uygulamalarında, su temininde, atık su uygularında ve<br />
ısıtma, soğutma, havalandırma sistemlerinde kullanılan pompa<br />
sistemlerinin enerji sarfiyatı, dünyadaki enerji sarfiyatının<br />
yaklaşık yüzde 20’sine denk geliyor. Pompalar tarafından<br />
tüketilen enerji, endüstrilerde tüketilen elektrik enerjisinin ise<br />
ortalama yüzde 30’una denk geliyor. Bu nedenle son yıllardaki<br />
önceliğimiz bu anlamda enerji verimliliğini artırmak ve yüzde<br />
20’lik rakamı mümkün olduğunca aşağıya çekmek oldu.”
112<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
ürünler<br />
Yat ve tekne tutkunları<br />
için sürdürülebilir<br />
koleksiyonlar<br />
Çevreci ve ekolojik ürünler üreten Güral Porselen, yazı yat<br />
ve teknelerinde geçirecek olanlar için de özel ürün serileri<br />
tasarlıyor. Bu tasarımlarda vurgulanan yeşil ve krem tonları<br />
dinginliği çağrıştırırken, sağlık ve <strong>hi</strong>jyen demek olan porselen,<br />
üretiminde kullanılan sürdürülebilir malzemeler sayesinde<br />
doğa için de çevreci bir adım atılmış olunuyor. Güral Porselen’in<br />
Tenedos koleksiyonlarında tercih edilen balık deseni ile yeşil,<br />
turkuaz ve krem tonlar yat ve tekne dekorasyonuyla da oldukça<br />
uyumlu. Tek parça halinde, ihtiyaç duyulduğu sayıda alınabilen<br />
ve kombinlenebilen Digibone serisi içindeki koleksiyon<br />
ürünleri, sadece doğal kaynaklı hammaddelerden üretiliyor, bu<br />
yönüyle tamamen çevre dostu. Tüm bone porselen ürünlerinin<br />
öne çıkan krem rengi ise kullanılan doğal hammaddeden<br />
geliyor. Teknolojik ve yenilikçi sitemlerle üretilen Digibone<br />
koleksiyonları, ömür boyu desen garantili olup; bulaşık makinesi<br />
ve mikrodalga fırında kullanılabiliyor.<br />
Yüzde 100 taze<br />
havalı serinlik<br />
Form Endüstri<br />
Tesisleri, güçlü sektör<br />
tecrübesi, AR-GE ve<br />
yerli üretime verdiği<br />
değerle endüstriyel<br />
tesislerin ihtiyaçlarına<br />
çözüm sunan ürünler<br />
geliştirmeye devam<br />
ediyor. Başarılı<br />
referansları, çevreci ve<br />
kaliteli ürünleriyle öne<br />
çıkan Form, tesislerin<br />
doğal serinlik ihtiyacını<br />
FesKlima evaporatif<br />
soğutma cihazlarıyla<br />
karşılıyor. FesKlima<br />
Evaporatif Soğutma<br />
Üniteleri, düşük yatırım maliyeti ve minimum enerjiyle maksimum<br />
serinletme sağlamasıyla öne çıkıyor. Hava ve suyu kullanarak<br />
mekanlarda doğal bir serinlik sağlayan FesKlima, kapalı alanları<br />
filtre edilmiş yüzde 100 taze hava ile buluşturuyor. FesKlima üniteleri,<br />
kompresör ve soğutma gazı olmadan sağladığı serinlik sayesinde<br />
endüstriyel tesisler, atölyeler, yemekhaneler ve tersaneler gibi yoğun<br />
çalışılan büyük hacimli mekanlardaki iş verimliliğini de artırıyor.<br />
Düşük yatırım maliyeti ve minimum enerjiyle maksimum serinleme<br />
sağlayan FesKlima, hava ve suyu kullanarak mekanları doğal serinlikle<br />
buluşturuyor.<br />
Tekne temizliği<br />
artık daha kolay<br />
Yaz aylarında teknelerde dış ve iç alanlarında kolay ve <strong>hi</strong>jyenik<br />
temizlik ön plana çıkıyor. Kärcher’in K2-K7 serisinde yer alan basınçlı<br />
yıkama makineleri optimum basınç seviyesinde temizlik sağlayarak<br />
pratik çözümler sunuyor. Yazın keyfini çıkardığınız teknenizde yer<br />
alan yaşam alanlarını temizlemek <strong>hi</strong>ç problem değil. Kärcher K<br />
sınıfında yer alan ürünler ile kamara iç ve dış bölümleri, pruva tarafı<br />
ve güvertede yer alan inatçı kirleri temizlemek artık çok kolay. K2<br />
basınçlı yıkama makinesi tekerleksiz olduğundan kullanım kolaylığı<br />
sağlayarak, tekne severler için ideal bir makine. 14 dakikaya varan pil<br />
ömrü sayesinde, elektrik bağlantısından tamamen bağımsız olarak<br />
temizlik yapabilmenizi sağlıyor. Üstelik siz temizlik yaparken, yüksek<br />
basınçlı tabancanın analog ekranı size her zaman seçtiğiniz modu<br />
göstererek zemine uygun temizlik yapabilmenizi de kolaylaşıyor.<br />
Kärcher’in enerji tasarrufu sağlayan basınçlı yıkama makineleri su<br />
tasarrufu da sağlıyor. Musluktan 4 bar basıncında akan suyu 160<br />
bar seviyesine kadar çıkartarak, kısa sürede etkin temizliğin yanında<br />
sudan da tasarruf etmenizi sağlıyor.
C<br />
M<br />
Y<br />
CM<br />
MY<br />
CY<br />
CMY<br />
K
Merhaba<br />
Kablonet<br />
Analog KabloTV<br />
16 Mbps’ye Kadar Sınırsız Kablonet<br />
12 ay sözünüze<br />
ayda<br />
115,00TL<br />
24 ay sözünüze<br />
ayda<br />
TL<br />
,00<br />
105İlk 12 Ay<br />
12 Ay<br />
120Sonraki<br />
,00TL<br />
ayda<br />
Hızlı ve<br />
Net<br />
25 Mbps’ye Kadar Sınırsız Kablonet<br />
KabloTV Temel Paket<br />
Gümüş Sinema Paketi<br />
25 GB Kablo Bulut<br />
12 ay sözünüze<br />
ayda<br />
135,00TL<br />
24 ay sözünüze<br />
ayda<br />
TL<br />
,00<br />
125İlk 12 Ay<br />
12 Ay<br />
140Sonraki<br />
,00TL<br />
ayda<br />
Sınırsız<br />
Eğlence<br />
100 Mbps Sınırsız Kablonet<br />
KabloTV Üst Paket<br />
Altın Sinema Paketi<br />
Nat-Geo Now<br />
Filmbox+<br />
Premium Spor Paketi<br />
Kabloses Her Yöne 50 Dakika<br />
İnteraktif Kutu<br />
Kablo Bulut 25 GB<br />
12 ay sözünüze<br />
ayda<br />
210,00TL<br />
24 ay sözünüze<br />
ayda<br />
TL<br />
,00<br />
200İlk 12 Ay<br />
12 Ay<br />
215Sonraki<br />
,00TL<br />
ayda