Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Memleketi kurtarmak lazımdır, istersem bunu yapabilirmişim. Nasıl? Hemen
hükmü verdim: Vahdettin demek istiyordu ki hiçbir kuvvetimiz yoktur. Tek
dayanağımız İstanbul’a hâkim olanların (işgalcilerin) siyasetine uymaktır.
Benim memuriyetim, onların şikâyet ettikleri meseleleri halletmektir. Eğer
onları memnun edebilirsem, memleketi ve halkı bu siyasetin doğru olduğuna
inandırabilirsem ve bu siyasete karşı gelen Türkleri uslandırırsam,
Vahdettin’in arzularını yerine getirmiş olacaktım.”
Burada Vahdettin’in “Paşa, Paşa, devleti kurtarabilirsin!” cümlesi, karşı
devrimciler tarafından cımbızla alınarak çarpıtılıyor ve “Atatürk’ü Samsun’a
Vahdettin gönderdi.” denilerek Kurtuluş Savaşı, Vahdettin’e atfediliyor.
Elbette ki bu bir çarpıtmadır ve koca bir yalandır. Mustafa Kemal,
açıklamasında Vahdettin’in gerçek amacını belirtiyor ancak karşı devrimciler
bu açıklamalara yer vermiyorlar. Şimdi biz de konuyu biraz inceleyelim.
Öncelikle Vahdettin, Atatürk’e memleketi kurtarma görevi vermiş midir, bunu
düşünmek gerekir. Mustafa Kemal, İstanbul’da Vahdettin’le 8 kez görüşme
yapmıştır. Bu görüşmelerin hiçbirinde devleti kurtarmakla ilgili planlar
yapılmamış, işgallere karşı direniş konuşulmamıştır. Bir komutana devleti
kurtarma görevi veriliyorsa; bu konunun daha önceden konuşulması, planlar
yapılması ve bir irade ortaya konulması gerekir. Ancak böyle bir şey
olmamıştır. Vahdettin’in, son görüşmede ‘devleti kurtarabilirsin’ diyerek
Atatürk’e memleketi kurtarma görevi vermesi, bu nedenle gerçekçi olamaz.
Peki bu cümlenin altında yatan esas anlam nedir? Bunu anlamak için
Atatürk’ün Nutuk’ta Mütareke döneminden aktardığı bir tespite yer vermek
gerekir. Memleketin kurtuluşu için düşünülen çareleri sıraladığında İngiliz
himayesi, Amerikan mandası ve bölgesel kurtuluş fikirleri olduğunu
söylemektedir. İşte burada İngiliz himayesi fikrini savunanlar, Padişah
28