You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
her yerinden seçilen ve Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nden gelen
milletvekilleri, 28 Ocak’ta Mebusan Meclisi’nde Misak-ı Millîyi kabul
etmişlerdir. Yeni düzenin kurulmasının ve onurlu bir barış antlaşması
yapılmasının ancak Misak-ı Milli programı ile gerçekleşebileceğini
belirtmişlerdir. Misak-ı Milliye göre:
· Mondros Mütarekesi imzalandığı sırada düşman ordularınca işgal
edilmemiş topraklar, Türk ve İslam çoğunluğunun bulunduğu bölgeler bir
bütündür, birbirinden ayrılamaz.
· Halk oylaması ile anavatana katılan Kars, Ardahan ve Batum’da gerekirse
yine halk oylaması yapılabilir.
· Batı Trakya’nın hukuki durumu halkın serbestçe vereceği oylarla
belirlenecektir.
· Boğazların dünya ticaret ve ulaşımına açılması konusunda bizimle diğer
devletler birlikte karar vereceklerdir.
· Azınlıkların hakları, komşu ülkelerdeki Müslümanların haklarının
korunması şartıyla kabul edilecektir.
· Siyasi, mali ve adli gelişmeyi engelleyen her türlü kapitülasyon
kaldırılmalıdır.
Millî Mücadele’nin barış programı olan Misak-ı Milli kararlarının yansımaları
Lozan Barış Antlaşması’nda açıkça görülecektir. 17 Şubat’tan itibaren bu
kararlar ilan edilmiş ve yabancılara da duyurulmuştur. İngilizler başta olmak
üzere emperyalist işgalciler, bu kararları kabul etmemişlerdir. Önce 15
Mart’ta 150 kadar sivil-asker aydın tutuklanmıştır. Bir gün sonra 16 Mart’ta
da İstanbul resmen işgal edilmiştir. Bu süreçte Damat Ferit tekrar sadrazam
olmuştur. Vahdettin de 11 Nisan’ da Mebusan Meclisi’ni kapatarak hukuki
varlığına son vermiştir. Askerliğin yanında politik bir deha da olan Atatürk,
daha önceden meclisin İstanbul’da açılmasının tehlikeli sonuçları olacağını
40