Pharma Türkiye March - April 2023

March April 2023 

Gıda takviyelerinin sağlık 

üzerindeki etkileri 

Effects of food supplements on 

Novartis, became the first pharmaceutical company to 

receive EyeBrand certification in Türkiye! 

Novartis, Türkiye’de EyeBrand sertifikası alan ilk ilaç şirketi oldu!

SİZİNLE 

İYİLEŞİYORUZ 

Tüm zor zamanlarda hastalar ve toplum için özveriyle çalışan, en karanlık anlarda bize 

umut olan tüm sağlık çalışanlarımıza teşekkür ederiz. Yaşatmak için gösterdiğiniz 

çabalar sayesinde iyileşiyoruz. 

14 Mart Tıp Bayramınız Kutlu Olsun.

Hall 10 

Stand C401 

Your manufacturing 

Expert for high-purity 

Mineral Salts 

Salts are 

our Life 

◆ APIs, Low in Endotoxins and excipients 

◆ For pharma, biopharma and 

nutritional supplements 

◆ Quality and product variety 

from Calcium to Zinc 

local agent: 

T: +90 212 287 32 50 

E: sales@atstr.caom 

www.atskimya.com

Publisher 

H. Ferruh IŞIK 

on behalf of 

İSTMAG Magazin Gazetecilik 

İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. 

Managing Editor 

(Responsible) 

Mehmet SÖZTUTAN 

mehmet.soztutan@img.com.tr 

Editors 

Dilara CİCA 

dilara.cica@img.com.tr 

Recep ARSLANTAŞ 

recep.arslantas@img.com.tr 

Graphic & Design 

Tayfun AYDIN 

tayfun.aydin@img.com.tr 

Advertising Coordinator 

Recep ARSLANTAŞ 


Foreign Relations Manager 

Ayça SARİOĞLU 

ayca.sarioglu@img.com.tr 

Digital Assets Manager 

Emre YENER 

emre.yener@img.com.tr 

Accounting Manager 

Cuma KARAMAN 

cuma.karaman@img.com.tr 

Finance Manager 

Yusuf Demirkazık 

yusuf.demirkazik@img.com.tr 

Subscription 

İsmail ÖZÇELİK 

ismail.özcelik@img.com.tr 

Head Office 

İHLAS MEDIA CENTER 

Merkez Mahallesi 29 Ekim 

Caddesi No:11 Medya Blok Kat:1 

34197 Yenibosna / İstanbul / 

Turkey 

Tel: 0212 454 22 22 

Faks: 0212 454 22 93 

Printing 

İhlas Gazetecilik A.Ş 

Merkez Mahallesi 29 Ekim Cad. 

İhlas Plaza NO: 11/A 41 

Yenibosna / İstanbul / TURKEY 

Tel: 0 212 454 30 00 

Index 

İçindekiler 

26 

The importance of oral and dental health increases 

during the flu season! 

Grip sezonunda ağız ve diş sağlığının önemi artıyor! 

30 

Bypass surgery without opening the sternum 

Göğüs kemiği açılmadan baypas ameliyatı 

40 

“MS disease is usually seen at young ages” 

“MS hastalığı genellikle genç yaşlarda görülüyor” 

44 

Arab Health 2023, underscored its position as the 

epicentre of healthcare trade with over 3,000 exhibitors 

from 70 countries 

Arab Health 2023, 70 ülkeden 3.000’den fazla katılımcı 

ile sağlık ticaretinin merkez üssü konumunu vurguladı 

50 

Cistus Phyto Pastil supports the 

strengthening of immunity 

Cistus Phyto Pastil bağışıklığın güçlenmesine 

destek oluyor

Yaratıcılıkla 

gelen değerler 

14 Mart 

Tıp Bayramı 

Kutlu Olsun… 

MPR-TR-100633 

Koşullar ne olursa olsun, büyük fedakarlıklarla 

görevlerinin başında olan ve hastaları 

sağlıklarına kavuşturmak için var gücüyle 

çalışan başta hekimlerimiz olmak üzere 

tüm sağlık çalışanlarımızın 

14 Mart Tıp Bayramı’nı 

kutlarız! 

www.boehringer-ingelheim.com.tr 

ABCD

We will heal together… 

The earthquake in Türkiye’s shook 11 provinces deeply and claimed 

lives of thousands. While the number of casualties is increasing, it is 

an undeniable fact that we are all worn out psychologically… Yes, it 

will take a long time for wounds to heal, we know that. Whatever it is, 

we have to accept it without denial. We went through a very difficult 

process, we didn’t know anyone, whoever experienced this disaster, we 

were sad together, we cried together. As Türkiye, we are tied to each 

other. Everyone mobilized for our country, rushed to heal our wounds 

with the spirit of solidarity. 

Unfortunately, the earthquake is a reality of our country… During this 

period, we may feel scared, anxious, fussy, helpless or very angry. As 

with other natural disasters, we can be affected by earthquakes and 

experience acute stress disorder. Acute stress disorder is a syndrome 

that occurs after experiencing or hearing an extreme traumatic 

stressor. It is very important that people who are physically safe in the 

earthquake are supported psychologically by expert teams after the 

earthquake. The Turkish Psychological Association started to serve 

voluntarily from the first moment of the earthquake. However, most 

of our psychologists provide services online. 

Do not hesitate to seek psychological support, the mood we feel may 

increase gradually and we may find it difficult to cope. Remember that 

you can seek support from a mental health professional before you take 

it further. Big congratulations to all of us. Maybe it will take some time, 

but we will heal our wounds and heal together, my beautiful country... 

Birlikte iyileşeceğiz… 

from 

the 

editor 

Türkiye’de yaşanan deprem 11 ili derinden sarsarak binlerce canımızı 

aldı. Can kayıplarımızın sayısı git gide artış gösterirken, psikolojik 

açıdan hepimizin yıprandığı yadsınamaz bir gerçek… Evet, yaraların 

iyileşmesi uzun bir zaman alacak, bunu biliyoruz. Ne olursa olsun 

inkara gerek olmadan bunu kabul etmemiz gerekiyor. Çok zor bir süreç 

yaşadık, tanıdık tanımadık orada bu felaketi yaşayan kim varsa birlikte 

üzüldük, birlikte ağladık. Türkiye olarak birbirimize kenetlendik. 

Herkes ülkemiz için seferber oldu, dayanışma ruhuyla yaralarımızı 

sarmak için koşturdu. 

Maalesef deprem ülkemizin bir gerçeği… Bu dönemde kendimizi 

korkmuş, endişeli, telaşlı, çaresiz veya çok sinirli hissedebiliriz. Diğer 

doğal afetlerde olduğu gibi depremden de etkilenebilir ve akut stres 

bozukluğu yaşayabiliriz. Akut stres bozukluğu, aşırı travmatik bir 

stres yaşadıktan veya duyduktan sonra ortaya çıkan bir sendromdur. 

Depremde fiziksel olarak güvenliği sağlanan kişilerin deprem 

sonrasında psikolojik olarak uzman ekipler tarafından desteklenmesi 

oldukça önemli. Türk Psikologlar Derneği deprem anından itibaren 

gönüllü olarak hizmet vermeye başladı. Bununla birlikte çoğu 

psikoloğumuz online olarak hizmet veriyor. 

Psikolojik destek almaktan çekinmeyin, hissettiğimiz duygu durum 

giderek artabilir ve baş etmekte zorlanabiliriz. Daha ileri boyutlara 

taşınmadan önce bir ruh sağlığı uzmanından destek alabileceğinizi 

unutmayın. Hepimize büyük geçmiş olsun. Belki biraz zaman alacak 

ama yaralarımızı saracak ve birlikte iyileşeceğiz güzel ülkem…

Disaster of the century 

Yüzyılın afeti 

RECEP ARSLANTAŞ 

COORDINATOR 


On February 6, 2023, when the clock showed 04:17, we 

experienced a terrible disaster that shook our country 

deeply. The earthquake took place in 11 provinces 

centered in Kahramanmaraş, but its pain engulfed the 

whole country. Being able to be one heart right after 

the earthquake, Türkiye quickly came to the rescue of 

the earthquake victims in the disaster area. The 

wounds of our earthquake victims began to be healed 

by volunteers from many countries of the world. It will 

not be easy to heal the wounds caused by the 

earthquake of the century, it will take time. Our 

country, which knows how to be one heart quickly in 

difficult times, will surely overcome this disaster by 

standing shoulder to shoulder. 

Our scientists explain with data that our country is 

located on the most important fault lines of the world. 

It is not possible for us to change the fault lines, but it 

is possible for us to be prepared for an earthquake. 

Starting from the construction process, while all our 

institutions fulfill their duties against earthquakes, 

individuals also have things to do. We need to have at 

least one natural disaster kit. 

The work that our healthcare workers have done with 

great devotion since the first hours of the earthquake 

has been engraved in our memories. Their hard work 

can never be paid for. Despite the destruction of some 

of our hospitals in the earthquake region, it has been 

clearly seen that all our hospitals and healthcare 

workers, especially our city hospitals, are selfsufficient 

in the disaster of the century. The fact that 

the Turkish pharmaceutical industry met the demands 

of earthquake victims by contacting the authorities 

was the best example of social responsibility and 

citizenship. I would like to thank the Turkish 

pharmaceutical industry stakeholders and 

congratulate all health stakeholders on March 14 

Medicine Day. 

Stay well until we meet in the May-June 2023 issue of 

Pharma Türkiye magazine. 

6 Şubat 2023’te saatler 04.17’yi gösterdiğinde 

ülkemizi derinden sarsan korkunç bir afet yaşadık. 

Deprem Kahramanmaraş merkezli 11 ilimizde 

gerçekleşişti ama acısı bütün ülkeyi sardı. 

Depremden hemen sonra tek yürek olabilen 

Türkiye, hızlıca afet bölgesinde depremzedelerin 

imdadına yetişti. Dünyanın birçok ülkesinden 

gelen gönüllü insanlarla depremzedelerimizin 

yaraları sarılmaya başlandı. Yüzyılın depreminin 

yol açtığı yaraları sarmak kolay olmayacak, zaman 

alacak. Zor zamanlarda hızlıca tek yürek olmasını 

bilen ülkemiz, omuz omuza vererek bu afetin de 

üstesinden gelecek. 

Ülkemizin dünyanın en önemli fay hatları üzerinde 

yer aldığını bilim adamlarımız verilerle açıklıyor. 

Fay hatlarını değiştirmemiz mümkün değil ama 

depreme hazırlıklı olmamız mümkün. İnşaat 

sürecinden başlayarak depreme karşı tüm 

kurumlarımız üzerine düşen görevi yerine 

getirirken, bireylerin de yapması gerekenler var. 

En az bir doğal afet kitine sahip olmamız gerekiyor. 

Sağlık çalışanlarımızın depremin ilk saatlerinden 

itibaren büyük bir özveriyle yaptıkları çalışmalar 

hafızalarımıza kazındı. Emeklerinin karşılığı asla 

ödenemez. Deprem bölgesinde bazı 

hastanelerimizin yıkılmasına rağmen başta şehir 

hastanelerimiz olmak üzere tüm hastanelerimizin 

ve sağlık çalışanlarımızın asrın afetinde kendi 

kendine yettiği açıkça görülmüştür. Türk ilaç 

sektörünün depremzedelerin ihtiyacını yetkili 

mercilerle iletişime geçerek talepleri karşılamış 

olmaları da en güzel sosyal sorumluluk ve 

vatandaşlık örneği oldu. Türk ilaç sektörü 

paydaşlarına teşekkür eder, bütün sağlık 

paydaşlarının 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutlarım. 

Pharma Türkiye dergisinin Mayıs-Haziran 2023 

sayısında görüşünceye kadar esen kalın.

4 th International Exhibition for Cosmetics, Beauty, Hair 

Home Care, Private Label, Packaging and Ingredients 

September 27-29 , 2023 

Istanbul Congress Center - Lutfi Kirdar Congress Center 

Taksim - Istanbul - Turkey 

www.beauty-istanbul.com 

Tel: +90 212 2229060 | 

+90 533 4843030 | info@beauty-istanbul.com

Enteral Nutrition Products Factory of Nestlé Health 

Science to reach a capacity of 16 thousand tons 

Nestlé Health Science’ın Enteral Beslenme Ürünleri 

Fabrikası 16 bin ton kapasiteye ulaşacak 

8 Pharma 

Hanzade Yaz - General Manager of 

Nestlé Health Science Türkiye 

Türkiye’s first enteral nutrition products factory, 

which was opened in July 2022 by Nestlé Health 

Science, the business unit of Switzerland-based 

Nestlé, the world’s leading food company, continues 

its activities at full speed. 

Taking the first step of localization with the production 

of Türkiye’s first localized enteral nutrition products in 

Balıkesir Gönenli Süt A.Ş. facilities in June 2020, Nestlé 

Health Science leads the way in this field in the country 

with the added value it provides in its Bursa Karacabey 

factory, which it has put into operation in its second 

step. Nestlé Health Science aims to double its annual 

production capacity of 9,000 tons at its Karacabey factory 

to 16 thousand tons in May, thanks to the capacity 

increase to be realized in May 2023. 

Bursa Karacabey Facility, Türkiye’s first enteral nutrition 

products factory, was opened in July 2022 by Nestlé 

Health Science, the business unit of Switzerland-based 

Nestlé, the world’s leading food company, continues 

its activities without interruption within the scope 

of localization strategy in the health industry. Nestlé 

Health Science, which started the production of Turkey’s 

first domestic enteral nutrition products at Gönenli Süt 

A.Ş. Facilities in Balıkesir, with the official permission 

received in June 2020, within the framework of the 10th 

Development Plan within the scope of the T.R. Ministry of 

Dünyanın lider gıda şirketi İsviçre merkezli Nestlé’nin 

iş birimi Nestlé Health Science’ın, 2022 yılı Temmuz 

ayında Bursa Karacabey’de açılışını yaptığı Türkiye’nin 

ilk enteral beslenme ürünleri fabrikası, faaliyetlerine 

tüm hızıyla devam ediyor. 

2020 yılının Haziran ayında Balıkesir Gönenli Süt A.Ş. 

Tesisleri’nde Türkiye’nin ilk yerli enteral beslenme 

ürünleri üretimiyle yerlileşmenin birinci adımını atan 

Nestlé Health Science, ikinci adımında faaliyete geçirdiği 

Bursa Karacabey fabrikasında sağladığı katma değerle 

ülkede bu alana öncülük ediyor. Nestlé Health Science, 

Karacabey fabrikasında yıllık 9 bin ton olan üretim 

kapasitesini, 2023’ün Mayıs ayında gerçekleştireceği 

kapasite artışı sayesinde yaklaşık iki katına çıkararak 16 

bin tona ulaştırmayı hedefliyor. 

Sağlık endüstrisinde yerlileşme stratejisi kapsamında, 

dünyanın lider gıda şirketi İsviçre merkezli Nestlé’nin 

iş birimi Nestlé Health Science tarafından, 2022 yılının 

Temmuz ayında açılışı gerçekleştirilen ve Türkiye’nin 

ilk enteral beslenme ürünleri fabrikası olan Bursa 

Karacabey Tesisi, faaliyetlerini aralıksız sürdürüyor. 

2020 yılı Haziran ayında alınan resmi izinle, 10. Kalkınma 

Planı çerçevesinde T.C. Sağlık Bakanlığı’nın, Sağlık 

Endüstrilerinde Yerlileşme Eylem Planı kapsamında, 

Türkiye’nin ilk yerli enteral beslenme ürünlerinin 

üretimine Balıkesir’de Gönenli Süt A.Ş. Tesisleri’nde 

Murat Gündüz - Head of Turkish 

Enteral and Parenteral Nutrition 

Society (KEPAN)

Health’s Indigenization Action Plan in Health Industries, 

sets an important model in the country with the Bursa 

Karacabey facility that it opened by taking the second 

step in localization. 

At the Nestlé Health Science factory, which started 

production with an annual capacity of 9 thousand tons, 

3 thousand 500 tons of products have been produced 

since the beginning of production. Nestlé Health Science, 

which plans to double its production thanks to the 

capacity increase to be realized in May 2023, will reach a 

capacity of 16 thousand tons. 

By the end of the year, it is aimed to produce 29 enteral 

nutrition products in 8 different product groups in the 

Karacabey factory. Nestlé Health Science, which produces 

scientific-based solutions in the field of malnutrition and 

malnutrition, which occurs as a result of the deficiency or 

malabsorption of one or more important nutrients taken 

with a suitable diet, aims to close an important gap in this 

field with its Karacabey factory. 

At the Karacabey Factory, which attaches the utmost 

importance to the use of renewable energy sources, 

it is planned that most of the energy activities will be 

obtained from solar energy. Nestlé Health Science’s nearfuture 

goal in this regard is to continue its activities with 

100% solar energy. 

“The domesticity rate of the products we produce is 

at the level of 80 percent” 

Hanzade Yaz, General Manager of Nestlé Health Science 

Türkiye, who delivered a speech at the meeting held due 

to the visit of the Turkish Society of Clinical Enteral & 

Parenteral Nutrition (KEPAN) to the Karacabey factory, 

said, “As Nestlé Health Science Türkiye, we started 

our activities in 2007. With each passing year, we have 

displayed steady growth. With our products, we respond 

to the needs of healthcare professionals, patients and 

consumers in Türkiye, and we continue to strengthen 

our leading position in the fields of enteral nutrition 

and consumer health. One of the most important 

developments that will accelerate our growth was the 

opening of our Bursa Karacabey production facility, 

which is a very big step we have taken in line with our 

targets of localization in production, and which is also 

the first enteral nutrition products factory of Türkiye. 

The incentive provided by the T.R. Ministry of Industry 

and Technology within the scope of the priority support 

program for the pharmaceutical sector and we opened 

our Bursa Karacabey enteral nutrition products factory, 

which we laid the foundations of in 2020 with the official 

permission from the T.R. Ministry of Health, in July 2022. 

The amount of investment we made in our factory, which 

aims to contribute to our country and strengthen the 

presence of enteral nutrition in Türkiye, reached 433 

million TL. Our factory, which started production with 

an annual production capacity of 9 thousand tons, has 

başlayan Nestlé Health Science, açılışını yaptığı Bursa 

Karacabey tesisiyle yerlileşme konusunda ikinci adımı 

atarak ülkede önemli bir örnek teşkil ediyor. 

Yıllık 9 bin ton kapasite ile üretime başlayan Nestlé Health 

Science fabrikasında üretimin başladığı günden bu yana 

3 bin 500 ton ürün üretildi. 2023 yılının Mayıs ayında 

gerçekleştirilecek kapasite artışı sayesinde üretimini 

yaklaşık iki katına çıkarmayı planlayan Nestlé Health 

Science, 16 bin ton kapasiteye ulaşacak. 

Karacabey fabrikasında; yıl sonuna kadar ise 8 farklı 

ürün grubunda 29 enteral beslenme ürününün üretimi 

hedefleniyor. Özellikle uygun bir beslenme ile alınan 

bir veya daha fazla önemli besin öğesinin eksikliği veya 

emiliminin bozukluğu sonucunda oluşan malnütrisyon 

ve yetersiz beslenme alanında bilimsel bazlı çözümler 

üreten Nestlé Health Science, Karacabey fabrikası ile bu 

alanda önemli bir açığı kapatmayı hedefliyor. 

Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına en üst 

düzey önemi gösteren Karacabey Fabrikası’nda enerji 

faaliyetlerinin büyük bir kısmının güneş enerjisinden 

elde edilmesi planlanıyor. Nestlé Health Science’ın 

bu konudaki yakın gelecek hedefi ise yüzde 100 güneş 

enerjisiyle faaliyetlerine devam etmek. 

“Üretimini yaptığımız ürünlerin yerlilik oranı yüzde 80 

seviyesinde” 

Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği’nin (KEPAN) 

Karacabey fabrikasına yaptığı ziyaret sebebiyle düzenlenen 

toplantıda konuşan Nestlé Health Science Türkiye Genel 

Müdürü Hanzade Yaz, “Nestlé Health Science Türkiye 

olarak faaliyetlerimize 2007 yılında başladık. Her geçen yıl, 

istikrarlı bir büyüme sergiledik. Ürünlerimizle Türkiye’de 

sağlık profesyonellerinin, hastaların ve tüketicilerin 

ihtiyaçlarına yanıt veriyor, enteral beslenme ve tüketici 

sağlığı alanlarında öncü konumumuzu da güçlendirmeyi 

sürdürüyoruz. Bu büyümemize ivme kazandıracak 

en önemli gelişmelerden biri de üretimde yerlileşme 

Pharma 9

produced 3 thousand 500 tons of products since the day 

it started its service. With the capacity increase we will 

realize in May of this year, we will increase our production 

by almost 2 times to 16 thousand tons. As a result of the 

activities of our factory; Nestlé Health Science Türkiye 

will produce 63 percent of enteral nutrition products 

in Türkiye. I would especially like to point out that the 

locality rate of the products we currently produce is 80 

percent.” 

“We continue to strengthen our leading position in 

enteral nutrition” 

Stating that they foresee a significant reduction in 

foreign dependency in these product groups thanks to 

the enteral nutrition products that have started to be 

produced, Hanzade Yaz continued her words as follows, 

“Our Karacabey factory, which supports the reduction of 

the current account deficit in enteral nutrition product 

imports of our country, continues to play a leading role 

in the field of enteral nutrition. It is among our plans 

to start exporting in the long term and to accelerate 

Türkiye’s exports over the years. With the localization of 

production, we aim to supply all of the raw materials used 

from local sources in the medium term. We are currently 

producing medical nutrition products that can be used 

both oral and tube. Products specific to tube feeding 

will continue to be imported by Nestlé Health Science 

for a while. We aim to produce scuba medical nutrition 

products in our Karacabey factory in the coming periods. 

Although we opened our factory in July, we started our 

production activities as of May. In this context, we have 

already obtained our approvals for 13 enteral nutrition 

products in 3 product groups and brought our domestic 

products together with patients and health professionals. 

With our products, we respond to the needs of healthcare 

professionals, patients and consumers in Türkiye, and we 

continue to strengthen our leading position in the fields 

of enteral nutrition and consumer health. Nestlé Health 

Science, a brand dedicated to sustainable development, 

the well-being of individuals and families, society and 

the planet, will continue to carry out innovative and 

pioneering studies that are shaped according to needs in 

the future.” 

“Inadequate nutrition adversely affects human 

health” 

In his speech, Murat Gündüz, Head of Turkish Enteral and 

Parenteral Nutrition Society (KEPAN) said, “Malnutrition, 

which is defined as all the changes in the body due to 

malnutrition or malnutrition due to diseases, causes 

various problems. The most important of these problems 

are that malnutrition delays recovery from the disease, 

increases the tendency to infections, prolongs hospital 

stay and increases mortality rates. As KEPAN Association, 

we organize many training meetings for health 

hedeflerimiz doğrultusunda attığımız çok büyük bir 

adım olan, Türkiye’nin ilk enteral beslenme ürünleri 

fabrikası olma özelliğini de taşıyan Bursa Karacabey 

üretim tesisimizin açılışı oldu. T.C. Sanayi ve Teknoloji 

Bakanlığı’nın ilaç sektörü öncelikli destek programı 

kapsamında sağladığı teşvik ve T.C. Sağlık Bakanlığımızdan 

alınan resmi izin ile 2020 yılında temellerini attığımız 

Bursa Karacabey enteral beslenme ürünleri fabrikamızın 

açılışını 2022’nin Temmuz ayında yaptık. Ülkemize katkı 

sağlamayı ve enteral beslenmenin Türkiye’deki varlığını 

güçlendirmeyi amaçlayan fabrikamıza yaptığımız yatırım 

tutarı 433 milyon TL’ye ulaştı. Yıllık 9 bin ton üretim 

kapasitesi ile üretime başlayan fabrikamız, hizmete 

başladığı günden bu yana 3 bin 500 ton ürün üretti. Bu 

senenin Mayıs ayında gerçekleştireceğimiz kapasite 

artışı ile üretimimizi yaklaşık 2 kat artırarak 16 bin tona 

çıkaracağız. Fabrikamızın faaliyetleri sonucunda; Nestlé 

Health Science Türkiye’nin enteral beslenme ürünleri 

üretiminin yüzde 63’ü Türkiye’de yapılacak. Halihazırda 

üretimini yaptığımız ürünlerin yerlilik oranının yüzde 80 

olduğunu da özellikle belirtmek isterim” dedi. 

“Enteral beslenme alanında öncü konumumuzu 

güçlendirmeyi sürdürüyoruz” 

Üretimine başlanan enteral beslenme ürünleri sayesinde 

bu ürün gruplarında dışa bağımlılığın önemli ölçüde 

azaltılacağını öngördüklerini belirten Hanzade Yaz 

sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkemizin enteral beslenme 

ürün ithalatındaki cari açığının azaltılması yönünde 

destek olan Karacabey fabrikamız, enteral beslenme 

alanında öncü bir rol üstlenmeyi sürdürüyor. Uzun 

vadede ihracata başlamak ve yıllar içinde Türkiye’nin 

ihracatına ivme kazandırmak da planlarımız arasında yer 

alıyor. Üretimin yerlileşmesi ile orta vadede, kullanılan 

hammaddelerin de tamamının yerel kaynaklardan temin 

edilmesini amaçlıyoruz. Şu anda hem oral hem tüplü 

kullanılabilen medikal beslenme ürünlerini üretiyoruz. 

Sadece tüplü beslenmeye özel ürünler ise Nestlé 

Health Science tarafından bir süre daha ithal edilmeye 

devam edecek. Önümüzdeki dönemlerde tüplü medikal 

beslenme ürünlerinin de Karacabey fabrikamızda 

üretilmesini hedefliyoruz. Fabrikamızın açılışını Temmuz 

ayında gerçekleştirmiş olsak da Mayıs ayı itibarıyla 

üretim faaliyetlerimize başlamıştık. Bu kapsamda 3 ürün 

grubunda 13 enteral beslenme ürünü için halihazırda 

onaylarımızı alarak, yerli ürünlerimizi hastalar ve sağlık 

profesyonelleri ile buluşturduk. Ürünlerimizle Türkiye’de 

sağlık profesyonellerinin, hastaların ve tüketicilerin 

ihtiyaçlarına yanıt veriyor, enteral beslenme ve tüketici 

sağlığı alanlarında öncü konumumuzu güçlendirmeyi 

sürdürüyoruz. Kendini sürdürülebilir gelişime, bireylerin 

ve ailelerin, toplumun ve gezegenin iyiliğine adamış 

bir marka olan Nestlé Health Science, gelecekte de 

ihtiyaçlara göre şekillenen, yenilikçi ve alanında öncü 

çalışmalara imza atmaya devam edecek.” 

10 Pharma

professionals and awareness activities for the public in 

order to improve this situation regarding people’s health. 

The declaration that nutritional care and treatment is a 

human right was ratified in Vienna in September 2022. 

The Vienna declaration was adopted in September 2022 

by the four major international associations for clinical 

nutrition, ASPEN, ESPEN, FELANPE and PENSA, and a 

global network of more than 70 national associations. 

As the KEPAN Society, which is an active member of 

the International European Association ESPEN and the 

International Asian Association PENSA, we have approved 

this declaration.” 

Gündüz listed the articles of this declaration as follows, 

“First of all, the right to food must be respected in all areas, 

including the clinical setting. Secondly, disease-related 

malnutrition is a common condition caused by almost 

every disease, negatively affecting the quality of life of the 

person, increasing the comorbidities and mortality rate, 

and prolonging the hospital stay and causing unnecessary 

health care costs; Therefore, nutritional therapy should be 

administered by trained and competent health personnel 

(doctors, dietitians, nurses, pharmacists, etc.). Thirdly, 

the principles that form the basis for the development 

of future action plans of scientific associations and all 

stakeholders in the field of clinical nutrition should be 

established. For the continuation of a sustainable health 

system; Early diagnosis and treatment of malnutrition is 

of great importance in our country as well as in the rest 

of the world. In this context, we, as health professionals, 

welcome the localization and localization of the products 

we use in ‘Medical Nutrition Therapy’, as in every field in 

our country, with great excitement, joy and pride. I believe 

that Türkiye’s first enteral nutrition products factory, 

opened by Nestlé Health Science in Bursa Karacabey, 

will make a significant contribution to our country in this 

sense.” 

“Yetersiz beslenme insan sağlığını olumsuz 

etkilemektedir” 

KEPAN Yönetim Kurulu Başkanı Murat Gündüz ise 

yaptığı konuşmada: “Yetersiz beslenme veya hastalıklara 

bağlı beslenme bozukluğu nedeniyle vücutta görülen 

değişikliklerin tamamı olarak tanımlanan malnütrisyon, 

çeşitli sorunlara yol açmaktadır. Bu sorunlardan en 

önemlileri yetersiz beslenmenin hastalıkta iyileşmeyi 

geciktirmesi, enfeksiyonlara eğilimi artırması, hastanede 

kalış süresini uzatması ve ölüm oranlarını yükseltmesidir. 

KEPAN Derneği olarak insanların sağlığı ile ilgili bu 

durumu daha da iyi bir noktaya getirebilmek için sağlık 

profesyonellerine yönelik çok sayıda eğitim toplantıları 

ve halka yönelik farkındalık aktiviteleri yapmaktayız. 

Beslenme bakımı ve tedavisinin bir insan hakkı olduğuna 

dair bildirge Eylül 2022’de Viyana’da onaylanmıştır. Viyana 

deklarasyonu dört büyük uluslararası klinik beslenme 

derneği olan ASPEN, ESPEN, FELANPE ve PENSA 

tarafından ve 70’ten fazla ulusal dernekten oluşan küresel 

bir ağ ile Eylül 2022’de kabul edilmiştir. Uluslararası 

Avrupa Derneği ESPEN ve Uluslararası Asya Derneği 

PENSA’nın aktif üyesi olan KEPAN Derneği olarak biz de 

bu bildirgeyi onayladık” dedi. 

Gündüz bu bildirgenin maddelerini ise şöyle sıraladı: “İlk 

olarak, klinik ortam da dahil olmak üzere her alanda 

insanın beslenme hakkına saygı gösterilmelidir. İkinci 

olarak hastalıkla ilgili yetersiz beslenme, hemen her 

hastalığın neden olduğu, kişinin yaşam kalitesini olumsuz 

yönde etkileyen, eşlik eden hastalıkları ve ölüm oranını 

artıran ve hastanede kalış süresini uzatarak gereksiz 

sağlık hizmeti maliyetlerine neden olan sık görülen bir 

durumdur; bu nedenle beslenme tedavisi eğitimli ve yetkin 

sağlık personeli (doktorlar, diyetisyenler, hemşireler, 

eczacılar vb.) tarafından uygulanmalıdır. Üçüncü olarak 

ise bilimsel derneklerin ve klinik beslenme alanındaki tüm 

paydaşların gelecekteki eylem planlarının geliştirilmesine 

temel oluşturan ilkeler oluşturulmalıdır. Sürdürülebilir 

bir sağlık sisteminin devamı için; malnütrisyonun erken 

tanı ve tedavisi tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de 

büyük önem arz etmektedir. Bu kapsamda biz sağlık 

profesyonelleri olarak, ülkemizde her alanda olduğu 

gibi ‘Medikal Nütrisyon Tedavisi’nde de kullandığımız 

ürünlerin yerelleşmesini, yerlileşmesini büyük bir 

heyecan, sevinç ve gururla karşılamaktayız. Nestlé Health 

Science tarafından Bursa Karacabey’de hizmete açılan 

Türkiye’nin ilk enteral beslenme ürünleri fabrikasının 

da bu anlamda ülkemize önemli bir katkı sağlayacağına 

inanıyorum.” 


Berko Pharmaceuticals meets the children in the hospital 

with “Demir Kız” theatre Play 

Berko İlaç “Demir Kız” ile hastanedeki çocuklarla buluşuyor 

Berko Pharmaceuticals continues to add health and 

value to the society with products, services and 

projects that transform its vision of “For Healthy 

Tomorrows” into a lifestyle. Based on this point 

of view, Berko Children’s Theater is meeting with 

children in hospitals with its new play “Demir Kız” in 

English “Iron Girl” 

With the awareness that happiness will contribute to the 

recovery of children, Berko Children’s Theater meeting 

with pediatric patients in the pediatric wards of hospitals, 

Marmara University Pendik Training and Research 

Hospital and in the Hospital Class of the Additional 

Service Building of Başıbüyük Prof. Dr. Asaf Ataseven 

had the pleasure of reaching the sick children who were 

hospitalized. 

With the Berko Children’s Theater, which was established 

in 2015 and won two awards, tens of thousands of 

children have been reached and continue to be reached 

free of charge in schools, municipalities, cultural centers, 

private stages and hospitals. 

Berko İlaç “Sağlıklı Yarınlara” vizyonunu yaşam tarzına 

dönüştüren ürün, hizmet ve projelerle topluma sağlık 

ve değer katmaya devam ediyor. Bu bakış açısından 

yola çıkarak hayata geçirdiği Berko Çocuk Tiyatrosu, 

yeni oyunu “Demir Kız” ile hastanelerdeki çocuklarla 

buluşuyor. 

Mutluluğun çocukların iyileşmesine katkı sağlayacağı 

bilinciyle hastanelerin pediatri servislerinde yatan çocuk 

hastalarla buluşan Berko Çocuk Tiyatrosu, Marmara 

Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 

ve Başıbüyük Prof. Dr. Asaf Ataseven Ek Hizmet Binası 

Hastane Sınıfında yatarak tedavi gören hasta çocuklara 

ulaşmanın mutluluğunu yaşadı. 

2015 yılında kurulan ve iki ödül sahibi olan Berko Çocuk 

Tiyatrosu ile şimdiye kadar okullar, belediyeler, kültür 

merkezleri, özel sahneler ve hastanelerde on binlerce 

çocuğa ücretsiz bir şekilde ulaşıldı ve ulaşılmaya devam 

ediyor. 

Berko İlaç Yönetim Kurulu Üyesi Eylem Beran konuyla 


Eylem Beran, Board Member of Berko Pharmaceuticals 

said, “As Berko Pharmaceuticals, we continue to add value 

in the field of social responsibility with our favorite Berko 

Children’s Theater. With the awareness that happiness 

will contribute to the recovery of children, we meet with 

pediatric patients hospitalized in the pediatric wards of 

hospitals. With our Berko Children’s Theater, we aim to 

help children reduce their hospital anxiety and remind 

them of good memories after the treatment process. 

We care about raising future generations that are both 

healthy and surrounded by art, which coincide with our 

vision for a healthy tomorrow.” 

ilgili, “Berko İlaç olarak gözbebeğimiz olan Berko Çocuk 

Tiyatromuz ile sosyal sorumluluk alanında değer katmaya 

devam ediyoruz. Mutluluğun çocukların iyileşmesine 

katkı sağlayacağının bilinciyle hastanelerin pediatri 

servislerinde yatan çocuk hastalarla buluşuyoruz. Berko 

Çocuk Tiyatromuz ile çocukların hastane kaygılarının 

azalmasına ve tedavi süreci sonrasında güzel anılar 

da hatırlamalarına vesile olmayı hedefliyoruz. Sağlıklı 

yarınlara vizyonumuzla örtüşen hem sağlıklı hem de 

sanatla çevrili gelecek nesiller yetişmesini önemsiyoruz.” 

şeklinde açıklama yaptı. 


Novartis became the first pharmaceutical company to 

receive EyeBrand certification in Türkiye! 

Novartis, Türkiye’de EyeBrand sertifikası alan ilk ilaç şirketi oldu! 

Dr. Senay Kızılkaya, People and Organization 

Director at Novartis Group Türkiye 

Novartis became the first brand of the Turkish 

pharmaceutical industry to have the EyeBrand 

certificate, with the “Long Live Barrier-Free Health” 

project, which it implemented in cooperation with 

BlindLook to eliminate the problems experienced by 

visually impaired individuals in healthcare services. 

Within the scope of the project, which was initiated to 

enable visually impaired individuals to access the product 

information of the treatments offered by Novartis 

without the need for a third party, first of all, Novartis 

employees from all levels were given comprehensive 

training on the concept of “disability”. In the second phase 

of the project, comprehensive trainings were organized 

with the participation of departments such as marketing, 

communication, administrative affairs and human 

resources to understand the perspectives of people with 

disabilities and to develop solutions to make their lives 

easier. In the last stage of the project, the instructions for 

use of nearly 100 Novartis products were voiced using 

the audio simulation technology developed by BlindLook 

and presented to the use of visually impaired individuals. 

In addition, the “Long Live Barrier-Free Health” content 

on Novartis Türkiye’s corporate social media accounts 

was also voiced and uploaded to BlindLook’s “EyeLearn” 

platform to be made available to visually impaired 

individuals. Thus, visually impaired individuals have the 

opportunity to easily access healthy life contents. 

Novartis, görme engelli bireylerin sağlık hizmetlerinde 

yaşadığı sıkıntıları ortadan kaldırmak için BlindLook 

iş birliği ile hayata geçirdiği “Yaşasın Engelsiz Sağlık” 

projesi ile Türk ilaç sektörünün EyeBrand sertifikasına 

sahip ilk markası oldu. 

Görme engelli bireylerin, Novartis’in sunduğu tedavilerin 

ürün bilgilerine üçüncü bir kişiye ihtiyaç duymadan 

ulaşabilmeleri için başlatılan proje kapsamında, öncelikle 

her kademeden Novartis çalışanlarına “engellilik” 

kavramı üzerine kapsamlı eğitimler verildi. Projenin ikinci 

etabında pazarlama, iletişim, idari işler ve insan kaynakları 

gibi departmanların katılımıyla, engelli bireylerin bakış 

açılarını anlamak ve onların hayatlarını kolaylaştırmaya 

yönelik çözümler geliştirmek üzere kapsamlı eğitimler 

düzenlendi. Projenin son etabında ise Novartis’in 100’e 

yakın ürününün kullanım talimatları, BlindLook tarafından 

geliştirilen sesli simülasyon teknolojisi kullanılarak 

seslendirildi ve görme engelli bireylerin kullanımına 

sunuldu. Ayrıca Novartis Türkiye kurumsal sosyal medya 

hesaplarındaki “Yaşasın Engelsiz Sağlık” içerikleri 

de seslendirilerek görme engelli bireylerin erişimine 

sunulmak üzere BlindLook’un “EyeLearn” platformuna 

yüklendi. Böylece, görme engelli bireylerin sağlıklı yaşam 

içeriklerine de kolayca erişebilmelerine imkân sağlandı. 

“İlaç sektöründe engelsiz yaşamı destekleme 

hareketine öncülük ediyoruz” 

Novartis’in sağlık alanında Türkiye’nin ilk EyeBrand 

sertifikalı markası olduğunu duyurmaktan gurur 


“We are leading the movement to support barrierfree 

life in the pharmaceutical industry” 

Stating that they are proud to announce that Novartis 

is Türkiye’s first EyeBrand certified brand in the 

field of health, Novartis Group Türkiye Human and 

Organization Director Dr. Senay Kızılkaya said, “There 

are approximately 1 million visually impaired individuals 

living in Türkiye and a great responsibility falls on the 

sectors as well as the public authorities to support them 

to lead a more comfortable life. As Novartis, we set out 

to do our part in the Turkish pharmaceutical industry. 

With our people-oriented culture, we act with the goal 

of being a ‘responsible and good citizen’ in every field we 

operate, and we continue our work with the awareness 

of ‘corporate citizenship’ and ‘social responsibility’. In 

this context, we are leading the movement to support 

accessibility in the Turkish pharmaceutical industry with 

the “Long Live Barrier-Free Health” project, which we 

have implemented by joining forces in cooperation with 

BlindLook. As a global pharmaceutical company that 

takes responsibility, gives what it receives from society, 

and follows the needs of society and implements the 

right solution, we will continue to implement projects 

that add value to our stakeholders and inspire the sector.” 

“We will continue our work without slowing down with 

the responsibility of being Türkiye’s first EyeBrand 

certified brand in the field of health” 

Stating that diversity and inclusion issues are among the 

indispensables of Novartis culture, Dr. Senay Kızılkaya 

said, “We know that every individual with different 

competencies is a unique value for both our company 

and society, and we advocate that every individual 

should have equal rights. In this context, as Novartis, we 

have implemented many internal and external projects 

and practices to support accessibility in all areas and to 

increase social awareness. We are happy and proud to 

have successfully completed this journey we embarked 

on to become an EyeBrand certified brand with our Long 

Live Unhindered Health initiative. We will continue our 

work without slowing down with the responsibility of 

being the first EyeBrand certified brand of Türkiye in the 

field of health.” 

Sadriye Görece and Cihat Ersin Aydın, the founders of 

BlindLook, said: “Presenting the instructions for use of 

more than 100 Novartis products to the visually impaired 

with audio simulation technology is a very important step 

in terms of accessibility in the field of health. Eliminating 

the difficulties faced by visually impaired individuals in 

accessing drugs should be the priority of the entire health 

sector. We thank Novartis for sharing and wholeheartedly 

supporting our dream of providing an egalitarian and 

more inclusive world. We believe that this cooperation, 

which we are proud of at every stage, will set an example 

for other pharmaceutical companies. 

duyduklarını belirten Novartis Grup Türkiye İnsan ve 

Organizasyon Direktörü Dr. Senay Kızılkaya, “Türkiye’de 

yaklaşık 1 milyon görme engelli birey yaşıyor ve onların 

daha rahat bir yaşam sürmelerine destek olmak için 

kamu otoritelerinin yanı sıra sektörlere de büyük bir 

sorumluluk düşüyor. Novartis olarak, biz de Türk ilaç 

sektöründe üzerimize düşeni yapmak üzere yola çıktık. 

İnsan odaklı kültürümüz ile faaliyet gösterdiğimiz her 

alanda ‘sorumlu ve iyi vatandaş’ olma hedefiyle hareket 

ediyor, ‘kurumsal vatandaşlık’ ve ‘sosyal sorumluluk’ 

bilinciyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu kapsamda, 

BlindLook iş birliği ile güçlerimizi birleştirerek hayata 

geçirdiğimiz “Yaşasın Engelsiz Sağlık” projesiyle Türk ilaç 

sektöründe erişebilirliği destekleme hareketine öncülük 

ediyoruz. Sorumluluk alan, toplumdan aldığını topluma 

veren, toplumun ihtiyaçlarını takip edip en doğru çözümü 

uygulayan global bir ilaç firması olarak, bundan sonra 

da paydaşlarımıza değer katan ve sektöre ilham veren 

projeleri hayata geçirmeye devam edeceğiz” şeklinde 

konuştu. 

“Sağlık alanında Türkiye’nin ilk EyeBrand sertifikalı 

markası olma sorumluluğuyla çalışmalarımıza hız 

kesmeden devam edeceğiz” 

Çeşitlilik ve kapsayıcılık konularının Novartis kültürünün 

vazgeçilmezleri arasında yer aldığını belirten Dr. 

Senay Kızılkaya, “Farklı yetkinliklere sahip her bireyin 

hem şirketimiz hem de toplum için eşsiz birer değer 

olduğunu biliyor ve her bireyin eşit haklara sahip olması 

gerektiğini savunuyoruz. Bu kapsamda, Novartis olarak 

her alanda erişebilirliğe destek olmak ve toplumsal 

farkındalığı artırmak üzere şirket içi ve dışında birçok 

proje ve uygulama gerçekleştirdik. Yaşasın Engelsiz 

Sağlık inisiyatifimizle EyeBrand sertifikalı marka olmak 

üzere çıktığımız bu yolculuğu da başarıyla tamamlamanın 

mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz. Sağlık alanında 

Türkiye’nin ilk EyeBrand sertifikalı markası olma 

sorumluluğuyla çalışmalarımıza hız kesmeden devam 

edeceğiz” dedi. 

BlindLook’un kurucuları Sadriye Görece ve Cihat Ersin 

Aydın ise şunları kaydetti: “Novartis’in 100’den fazla 

ürününün kullanım talimatlarının sesli simülasyon 

teknolojisiyle seslendirilerek görme engellilere sunulması 

sağlık alanında erişilebilirlik açısından çok önemli bir 

adım. Görme engelli bireylerin ilaca erişim konusunda 

karşılaştıkları zorlukları ortadan kaldırmak tüm sağlık 

sektörünün önceliği olmalı. Eşitlikçi ve daha kapsayıcı 

bir dünya sağlama hayalimizi paylaştığı ve bu hayali 

gönülden desteklediği için Novartis’e teşekkür ederiz. Her 

aşamasıyla gurur duyduğumuz bu iş birliğinin diğer ilaç 

firmalarına örnek olacağına inanıyoruz. 


Türkiye searched obstetrics and 

gynecology doctors most in 2022 

Türkiye 2022’de en çok kadın hastalıkları ve doğum branşı 

doktorlarını aradı 

Türkiye’s largest online health platform, 

DoktorTakvimi, announced the sector data for 2022. 

According to the data, the top three cities with the 

most doctor appointments in 2022 were Istanbul, 

Ankara and Izmir, while the three most searched 

branches on the platform were gynecology and 

obstetrics, psychology, and otorhinolaryngology, 

respectively. 

10 percent of Istanbul made an appointment 

In 2022, a total of 8 million 35 thousand appointments 

were made from the DoktorTakvimi, which has more than 

191,000 physicians and specialist profiles in its system. 

The cities with the most appointments progressed in 

direct proportion to the population. Other cities in 

the list, where Istanbul, Ankara and Izmir took place 

in the top three, were Bursa, Kocaeli, Konya, Kayseri, 

Gaziantep, Eskişehir and Adana. The ratio of the number 

of appointments in Istanbul constituted approximately 

10% of the population, 13% in Ankara, 18% in İzmir, 14% 

in Bursa and 19% in Kocaeli. The number of canceled 

appointments in 2022 was 1 million 139 thousand. 

The most searched branch is obstetrics and gynecology 

The five most searched branches on the DoktorTakvimi 

were listed as gynecology and obstetrics, psychology, 

ear-nose-throat, psychiatry, and dentist. The cities where 

the obstetrics and gynecology branches were searched 

most were Konya, İzmir, İstanbul, Bursa and Kayseri, 

respectively. 

Psychology and psychiatry branches were mostly 

searched in Istanbul. Ankara, Izmir and Bursa cities 

followed Istanbul in both branches, while Gaziantep 

ranked fifth in psychology and Kayseri in psychiatry. 

Ear-nose-throat branch was mostly searched in Istanbul, 

Konya, Bursa, Kayseri and Ankara. The ranking in the 

dentistry branch was Eskişehir, Istanbul, Konya, Ankara 

and Bursa. 

Stress-related diseases came to the fore 

In the cities with the most appointments, Istanbul, Ankara 

and Izmir, the top three most searched branches were 

the same: psychology, psychiatry and dermatology. 

While it was seen that especially stress-related diseases 

were searched more in 2022, there was an increase in the 

search for diseases in the field of dermatology such as 

psoriasis and shingles after the pandemic. 

Türkiye’nin en büyük online sağlık platformu 

DoktorTakvimi, 2022 yılı sektör verilerini açıkladı. 

Verilere göre 2022’de en çok doktor randevusu alan ilk 

üç şehir İstanbul, Ankara ve İzmir olurken, platformda 

en çok aratılan üç branş ise sırasıyla kadın hastalıkları 

ve doğum, psikoloji, kulak-burun-boğaz oldu. 

İstanbul’un yüzde 10’u randevu aldı 

Sisteminde 191 binden fazla hekim ve uzman profili 

bulunan DoktorTakvimi’nden 2022 yılında toplam 8 milyon 

35 bin randevu alındı. En çok randevu alan şehirler 

nüfusla doğru orantılı olarak ilerledi. İstanbul, Ankara ve 

İzmir’in ilk üçte yer aldığı listede diğer şehirler ise Bursa, 

Kocaeli, Konya, Kayseri, Gaziantep, Eskişehir ve Adana 

oldu. İstanbul’da randevu sayısının oranı nüfusun yaklaşık 

yüzde 10’unu, Ankara’da yüzde 13’ünü, İzmir’de yüzde 

18’ini, Bursa’da yüzde 14’ünü ve Kocaeli’de yüzde 19’unu 

oluşturdu. 2022 yılında iptal edilen randevu sayısı ise 1 

milyon 139 bin oldu. 

En çok aratılan branş kadın hastalıkları ve doğum 

DoktorTakvimi üzerinden en çok aratılan beş branş ise 

kadın hastalıkları ve doğum, psikoloji, kulak-burun-boğaz, 

psikiyatri, diş hekimi olarak sıralandı. Kadın hastalıkları 

ve doğum branşının en çok aratıldığı şehirler sırasıyla 

Konya, İzmir, İstanbul, Bursa ve Kayseri oldu. 

Psikoloji ve psikiyatri branşları ise en çok İstanbul’da 

aratıldı. Her iki branşta da İstanbul’u Ankara, İzmir ve 

Bursa şehirleri takip ederken, psikolojide beşinci sırada 


Gaziantep, psikiyatride ise Kayseri yer aldı. 

Kulak-burun-boğaz branşı ise en çok İstanbul, Konya, 

Bursa, Kayseri ve Ankara’da aratıldı. Diş hekimi branşında 

sıralama Eskişehir, İstanbul, Konya, Ankara ve Bursa 

oldu. 

The total number of patients reached 1.5 million 

In 2022, DoktorTakvimi had more than 118 million views. 

While the total number of visitors was around 30 million, 

over 8 million appointments were registered. 

The number of physician/specialist profiles opened in 

2022 approached 6 thousand, thus the total number 

exceeded 191 thousand. While 1 million 500 thousand 

patients/clients made an appointment at least once, the 

average time spent by a patient/client on the site was 2-3 

minutes. 

The number of registered users of DoktorTakvimi 

exceeded 3.8 million with an increase of 29% compared 

to 2021. The number of appointments made by patients 

and clients from the DoktorTakvimi application exceeded 

374 thousand with an increase of 284 percent compared 

to 2021. 

225 thousand comments were made in 2022 

To date, approximately 570,000 comments have been 

made for doctors and specialists by patients and clients 

who benefit from the services of DoktorTakvimi. In 2022, 

the number of comments made was approximately 225 

thousand. Reminders and notifications were sent via 

1.6 million SMS to patients and clients who made an 

appointment. 

“Internet is very important for patients/clients” 

Making a statement on the subject, Hakan Türkoğlu, 

Country Manager, DoktorTakvimi Türkiye said, “Today, 

we see that the rate of internet access in Türkiye has 

increased considerably. According to We Are Social data, 

the rate of internet access in Türkiye was at the level of 82 

percent of the total population at the beginning of 2022. 

According to the Household Information Technologies 

(IT) Usage Survey, another research, it was seen that 94 

percent of the households had access to the Internet from 

home in 2022. Research shows that the reason people 

use the internet in Türkiye is mostly to seek information. 

As Türkiye’s leading digital appointment-making channel 

in the field of health, DoktorTakvimi has seen how health 

searches are shaped with the help of 2022 data and how 

important the internet has become for patients/clients.” 

Stresle ilintili hastalıklar öne çıktı 

En çok randevu alan şehirler İstanbul, Ankara ve İzmir’de 

en çok aratılan ilk üç branş ise aynı oldu: psikoloji, 

psikiyatri ve dermatoloji. 

2022 yılında özellikle stresle ilintili hastalıkların daha çok 

aratıldığını görülürken, pandemi sonrasında sedef ve zona 

gibi dermatoloji alanındaki hastalıkların aratılmasında da 

artış yaşandı. 

Toplam hasta sayısı 1,5 milyona ulaştı 

2022 yılında DoktorTakvimi 118 milyondan fazla 

görüntülendi. Toplam ziyaretçi sayısı yaklaşık 30 milyon 

olurken, 8 milyonun üzerinde randevu kaydedildi. 

2022 yılında açılan hekim/uzman profil sayısı 6 bine 

yaklaştı ve böylece toplam sayı 191 bini aştı. 1 milyon 

500 bin hasta/danışan en az bir defa randevu alırken, bir 

hasta/danışanın sitede geçirdiği ortalama süre ise 2-3 

dakika oldu. 

DoktorTakvimi’ne kayıtlı kullanıcı sayısı 2021’e göre yüzde 

29’luk artışla 3.8 milyonu aştı. Hasta ve danışanların 

DoktorTakvimi uygulamasından aldıkları randevu sayısı 

ise 2021 yılına göre yüzde 284 artışla 374 bini geçti. 

2022 yılında 225 bin yorum yapıldı 

DoktorTakvimi’nin hizmetlerinden yararlanan hasta ve 

danışanlar tarafından doktor ve uzmanlar için bugüne 

kadar yaklaşık 570 bin yorum yapıldı. 2022 yılında ise 

yapılan yorum sayısı yaklaşık 225 bin oldu. Randevu alan 

hastalara ve danışanlara 1,6 milyon SMS ile hatırlatıcılar 

ve bilgilendirmeler gönderildi. 

“İnternet, hastalar/danışanlar için çok önemli” 

Konuyla ilgili açıklama yapan DoktorTakvimi Türkiye 

Ülke Müdürü Hakan Türkoğlu, “Günümüzde Türkiye’de 

internete erişim oranının oldukça arttığını görüyoruz. 

We Are Social verilerine göre Türkiye’de internete erişim 

oranı 2022’nin başında toplam nüfusun yüzde 82’si 

seviyesindeydi. Bir diğer araştırma Hanehalkı Bilişim 

Teknolojileri (BT) Kullanım Araştırması’na göre ise 2022 

yılında hanelerin yüzde 94’ünün evden internete erişim 

imkanına sahip olduğu görüldü. Yapılan araştırmalar 

insanların Türkiye’de interneti kullanma sebebinin en 

çok bilgi aramak amaçlı olduğunu gösteriyor. Türkiye’nin 

sağlık alanında önde gelen dijital randevu alma kanalı 

DoktorTakvimi olarak, 2022 verilerinin yardımıyla sağlık 

aramalarının neye göre şekillendiğini ve internetin 

hastalar/danışanlar için ne kadar önemli bir mecra haline 

geldiğini görmüş olduk” dedi. 


Gıda takviyelerinin 

sağlık üzerindeki 

etkileri 

Effects 

of food 

supplements on

5. Uluslararası İlaç Bileşenleri, Hammaddeleri ve Teknolojileri Fuarı 

5 th International Pharmaceutical Ingredients, Raw Materials and 

Technologies Exhibition 

31 Mayıs May - 02 Haziran June 2023 

Istanbul Expo Center 

Eş zamanlı/Colocated with : 

pharmaist.net 

Organizatör/Organizer 

Destekleyenler/Supporters 

Medya Partneri/Media Partner 

BU FUAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TOBB (TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ) DENETİMİNDE DÜZENLENMEKTEDİR. 

THIS FAIR IS ORGANIZED WITH THE PERMISSION OF TOBB (THE UNION OF CHAMBERS AND COMMODITY EXCHANGES OF TURKEY)IN ACCORDANCE WITH THE LAW NO.5174

Effects of food supplements on 

Gıda takviyelerinin sağlık üzerindeki etkileri 

Food supplement can be in capsule, pill, syrup or 

powder form. It is not medicine. It can be used to 

provide support when the body feels inadequate. 

These supplements can be vitamins, minerals, fatty 

acids, functional foods, and plant foods. 

It is an undeniable fact that we cannot allocate time for 

many things with the speed of daily life as life goes by fast. 

When we consider the nutritional habits of most people, 

we can say that they lack quality food consumption. 

In fact, even when we eat good quality and regularly, 

our body may not get enough vitamins and minerals. 

Food supplements that come to our rescue during this 

period support healthy body functions with formulations 

designed for daily use. 

Gıda takviyesi; kapsül, hap, şurup ya da toz formunda 

olabilir. İlaç değildir. Vücudun kendini yetersiz hissettiği 

durumlarda destek sağlamak amacıyla kullanılabilir. 

Bu takviyeler vitamin, mineral, yağ asitleri, fonksiyonel 

gıdalar ve bitkisel gıdalar olabilir. 

Hayat hızla akıp giderken çoğu şeye günlük hayatın hızıyla 

vakit ayıramadığımız yadsınamaz bir gerçek. Çoğu insanın 

beslenme alışkanlıklarını göz önünde bulundurduğumuzda 

kaliteli gıda tüketiminden yoksun olduklarını söyleyebiliriz. 

Aslında kaliteli ve düzenli beslendiğimizde bile vücudumuz 

yeterli vitamin ve mineralleri alamayabilir. Bu dönemde 

imdadımıza yetişen gıda takviyeleri, günlük kullanım 

için tasarlanmış formülasyonları ile sağlıklı vücut 

fonksiyonlarını destekler. 


Vitamin 

When the intake of vitamins, which are in the category of 

indispensable for our body, is not adequately provided, 

a life-threatening situation may arise. There are physical 

and mental fatigue, anemia, vision problems, bruising on 

the skin, bone pain, weakness in the muscles are among 

the main symptoms of vitamin deficiency 

Mineral 

The minerals that our body needs are quite diverse. We 

can list the minerals that appear as the name given to the 

inorganic substances remaining in the body as calcium, 

iron, selenium, zinc, sodium, iodine, fluorine, copper, 

potassium, magnesium, phosphorus, sulfur, manganese, 

and chromium. Serious diseases can occur as a result of 

mineral deficiencies. Some of these are immune system 

dysfunction, bone loss, and severe fatigue. 

Fatty Acids 

Along with their energizing, fats control immune and 

infection-related responses. 

Functional Foods 

Functional foods are natural foods. We can group these 

foods according to their functions as enriched with 

vitamins and minerals, lowering cholesterol, antioxidants, 

Vitamin 

Vücudumuz için vazgeçilmezler kategorisinde yer alan 

vitaminlerin alımı yeterince sağlanmadığında hayatı tehdit 

edici bir durum ortaya çıkabilmekte. Vitamin eksikliğinin 

başlıca belirtileri arasında; Fiziksel ve zihinsel yorgunluk, 

kansızlık, görme sorunları, ciltte morarma, kemik ağrısı, 

kaslarda güçsüzlük yer alır. 

Mineral 

Vücudumuzun ihtiyaç duyduğu mineraller oldukça 

çeşitlidir. Vücutta kalan inorganik maddelere verilen isim 

olarak karşımıza çıkan mineralleri; Kalsiyum, demir, 

selenyum, çinko, sodyum, iyot, flor, bakır, potasyum, 

magnezyum, fosfor, kükürt, manganez, krom olarak 

sıralayabiliriz. Mineral eksikliklerinin bir sonucu olarak 

ciddi hastalıklar ortaya çıkabilir. Bunlardan bazıları 

bağışıklık sistemi disfonksiyonu, kemik kaybı ve şiddetli 

yorgunluktur. 

Yağ Asitleri 

Yağlar, enerji vermeleriyle birlikte bağışıklık ve 

enfeksiyona bağlı tepkileri denetlerler. 

Fonksiyonel Gıdalar 

Fonksiyonel gıdalar doğal gıdalardır. Bu besinleri 


dietary fiber, etc. 

Herbal Foods 

Herbal foods contain components such as vitamins, 

minerals, herbs and enzymes. When it comes to foods 

that are not consumed in sufficient quantities, herbal 

food supplements can be used. 

Why are dietary supplements necessary? 

If there is a lack of vitamins and minerals; If you cannot get 

enough nutritional support, if you have a stressful life, if 

your diet consists of low energy and if there are foods 

that you cannot consume due to your food allergy, you 

can use food supplements with the advice of a doctor. 

How to use? 

One of the most important issues in supplements is 

to consume the product that has not expired, paying 

attention to the recommended dose rate. Since some of 

them can be consumed hungry and some of them full, 

you should act in accordance with the instructions for 

use. 

işlevlerine göre; vitamin ve minerallerle zenginleştirilmiş, 

kolesterolü düşürücü, antioksidanlar, diyet lifi vb. olarak 

gruplandırabiliriz. 

Bitkisel Gıdalar 

Bitkisel gıdalar; vitamin, mineral, şifalı bitki ve enzimler 

gibi bileşenleri içerir. Yeterli miktarda tüketilmeyen 

besinler söz konusu olduğunda bitkisel gıda takviyeleri 

kullanılabilir. 

Gıda takviyesi niçin gerekli? 

Vitamin ve mineral eksikliği varsa; Yeterli beslenme 

desteği alamıyorsanız, stresli bir hayatınız varsa, diyetiniz 

düşük enerjiden oluşuyorsa ve besin alerjiniz nedeniyle 

tüketemeyeceğiniz besinler varsa doktor tavsiyesi ile gıda 

takviyesi kullanabilirsiniz. 

Nasıl kullanmalı? 

Takviye edici gıdalarda en önemli konulardan biri son 

kullanma tarihi geçmemiş ürünü tavsiye edilen doz 

oranına dikkat ederek tüketmenizdir. Bunların bir kısmı 

aç, bir kısmı da tok tüketilebildiği için kullanım talimatına 

uygun hareket etmelisiniz. 


What is not? 

It is unacceptable that supplements are portrayed as 

an herbal solution to problems. Supplementary foods 

cannot be offered for sale as if it is a weakening, curing, 

therapeutic product. 

Label Approval 

The packaging of the products must have the “approval 

number” obtained by the Ministry. It should be noted that 

the daily portion amount should not be exceeded and 

should be consumed in accordance with the instructions 

for use. It should be reported that a healthcare 

professional should be consulted for breastfeeding 

mothers or expectant mothers. 

Ne değildir? 

Takviye edici gıdaların sorunlara bitkisel bir çözümmüş 

gibi yansıtılması kabul edilemez bir durumdur. Takviye 

edici gıdalar; zayıflatan, tedavi eden, tedavi edici ürünmüş 

gibi satışa sunulamaz. 

Etiket Onayı 

Ürünlerin ambalajlarında muhakkak Bakanlık tarafından 

alınan “onay numarası” yer almalıdır. Günlük porsiyon 

miktarının aşılmaması ve kullanım talimatına uygun 

olarak tüketilmesi gerektiği belirtilmelidir. Emziren 

anneler ya da anne adayları için bir sağlık profesyoneline 

danışılması gerektiği bildirilmelidir. 

Information Box 

As we mentioned at the beginning, food supplements are not drugs, they can be used to provide support. This 

article we have written is not a substitute for the advice of a physician. You can consult a health professional 

for detailed information about supplements. 

Bilgi Kutusu 

Başta da belirttiğimiz gibi gıda takviyeleri ilaç değildir, destek sağlamak için kullanılabilirler. Kaleme almış 

olduğumuz bu yazı bir hekim tavsiyesi yerine geçmez. Takviye edici gıdalarla ilgili detaylı bilgi için bir sağlık 

profesyoneline danışabilirsiniz. 


The importance of oral and dental health increases 

during the flu season! 

Grip sezonunda ağız ve diş sağlığının önemi artıyor! 

Grip ve soğuk algınlığının yükselişe geçtiği şu 

dönemlerde sağlığımızı korumamız ağız ve diş bakımına 

gösterdiğimiz özenle de ilişkili. Dental Plus İstanbul’dan 

Genel Diş Hekimi Ayhan Can, gripten korunmanın 

temelinde ağız ve diş sağlığının olduğuna dikkat 

çekerken soğuk havalarda alınabilecek bazı önlemlere 

değindi. 

Vücudu hastalıklara karşı korumak, ağız ve diş sağlığına 

gösterilen özenle de doğru orantılıdır. Dental Plus 

İstanbul’dan Genel Diş Hekimi Ayhan Can, gribe ve soğuk 

algınlığına neden olan mikropların çoğunu vücudumuza 

solunum yoluyla aldığımızı belirterek ağız bakımının 

özellikle soğuk havalarda ne kadar önemli olduğuna 

dikkat çekiyor. Ağız sağlığınızı korumak için aldığınız 

önlemler aslında soğuk algınlığı ve gripten kaçınmanıza 

da yardımcı oluyor. 

Dt. Ayhan Can 

In these times when flu and cold are on the rise, 

protecting our health is also related to the care we 

show for oral and dental care. Dentist Ayhan Can 

from Dental Plus Istanbul pointed out that oral and 

dental health is the basis of protection from the flu 

and mentioned some precautions that can be taken 

in cold weather. 

Protecting the body against diseases is directly 

proportional to the care shown to oral and dental health. 

Dentist Ayhan Can from Dental Plus Istanbul states that 

we breathe most of the microbes that cause flu and colds 

into our bodies and draws attention to the importance of 

oral care, especially in cold weather. The precautions you 

take to protect your oral health actually help you avoid 

colds and flu. 

Uyumadan önce mutlaka dişinizi fırçalayın 

Diş fırçalamayı ara sıra aksatmak normaldir. Fakat 

özellikle soğuk havalarda bu aksamaların minimumda 

olduğundan emin olmak gerekiyor. Solunum yoluyla 

bulaşan hastalıklardan korunmak için düzenli olarak 

diş fırçalamak hayati önem taşıyor. Özellikle uyumadan 

önce diş fırçalamak, salyayı hijyenik tutmak ve bakteriyel 

kalıntılardan kurtulmak adına oldukça mühim. Diş 

fırçalamak hasta olduğunuz zamanlarda ise kapmış 

olduğunuz virüs ve bakterileri vücudunuzdan atmanızda 

büyük yardımcınız olacaktır. 


Always brush your teeth before going to sleep 

It is normal to occasionally interrupt brushing. However, 

it is necessary to make sure that these disruptions are 

at a minimum, especially in cold weather. Brushing your 

teeth regularly is vital to prevent respiratory diseases. It 

is very important to brush teeth, especially before going 

to sleep, to keep the saliva hygienic and to get rid of 

bacterial residues. When you are sick, brushing your teeth 

will be a great help in removing the viruses and bacteria 

you have caught from your body.

Be careful not to get dehydrated 

Going without water threatens your oral health by 

causing many problems such as dryness, odor and caries. 

When you are sick, your defense system causes the fluids 

in the body to be consumed quickly, so it is very important 

to consume plenty of water both for your oral health and 

for easily getting over the diseases. 

Correct fluid selection 

Dt. Ayhan Can said, “The liquids you consume while trying 

to provide vitamin intake can endanger your oral health. 

Although fruit juices, which contain high sugar and have 

an acidic structure, are a source of vitamins and energy 

for you during the disease, they will damage your tooth 

enamel.” Can draws attention to the necessity of brushing 

the teeth after consuming fruit juice in order to prevent 

such bad results. 

Susuz kalmamaya dikkat 

Susuz kalmak; kuruluk, koku ve çürük gibi birçok probleme 

yol açarak ağız sağlığınızı tehdit eder. Hasta olduğunuz 

zaman savunma sisteminiz vücuttaki sıvıların hızlıca 

tüketilmesine sebebiyet verdiğinden bol su tüketmek hem 

ağız sağlığınız hem de hastalıkları kolaylıkla atlatmanız 

açısından oldukça önemlidir. 

Doğru sıvı seçimi 

Dt. Ayhan Can, “Vitamin alımı sağlamaya çalışırken 

tükettiğiniz sıvılar ağız sağlığınızı tehlikeye atabilir. 

Yüksek oranda şeker bulunduran ve asidik yapıda olan 

meyve suları hastalık döneminde size vitamin ve enerji 

kaynağı olsa da diş minenize zarar verecektir.” diyor. 

Can, bu tür kötü sonuçların önüne geçmek için meyve 

suyu tüketiminden sonra da mutlaka dişlerin fırçalanması 

gerektiğine dikkat çekiyor. 


Derya Sontur appointed as Head of PHC at 

Roche Pharma France 

Derya Sontur, Roche İlaç Fransa’ya Kişiye Özel Sağlık Hizmetleri Direktörü olarak atandı 

Sağlık hizmetleri ekosisteminde olduğu gibi organizasyonel 

yapılanmasında da insan odaklı yaklaşımını ortaya koyan 

Roche, çalışanlarının kariyer ve gelişim yolculuklarına 

katkı sunuyor. Bu doğrultuda, çalışanlarının mesleki ve 

kişisel gelişimi adına en iyi çalışma koşullarına sahip 

şirketler arasında yer alan Roche Türkiye, global bir 

atamayı duyurdu. Global İlaç ekibi bünyesinde Türkiye 

ofisinde Uluslararası Hastalık Çözümleri Lideri olarak 

görev yapan Derya Sontur, 1 Şubat itibarıyla Roche İlaç 

Fransa’da Kişiye Özel Sağlık Hizmetleri Direktörü olarak 

görev alacak. 

Demonstrating its people-oriented approach in its 

organizational structure as well as in the healthcare 

ecosystem, Roche contributes to the career and 

development journeys of its employees. In this direction, 

Roche Turkey, which is among the companies with the 

best working conditions for the professional and personal 

development of its employees, announced a global 

appointment. Derya Sontur was appointed as Head of 

PHC at Roche Pharma France effective February 1, 2023. 

About Derya Sontur 

Derya Sontur graduated from Boğaziçi University, 

Department of Economics and completed his master’s 

degree in Psychology at Doğuş University. Having taken 

on leadership roles in various countries and in different 

sectors, Derya started his career in the FMCG as a 

marketeer in 2001 and soonly after held leadership roles 

in Turkey, France and the Netherlands. In 2012, he moved 

back to Turkey and served as Marketing and Innovation 

Leader in the telecoms sector. In 2017, he joined Roche 

Pharma Turkey as the Enabling Team member leading FMI, 

Pipeline Marketing, Strategic Insights and Commercial 

Excellence team. In 2019, he was appointed to the role 

of Sparker in Pharma International, responsible for 

Breast and Hematology disease areas where he achieved 

successful projects that contribute to the lives of patients 

and their relatives by enabling more than 100 countries 

to collaborate across borders. 

Derya Sontur Hakkında 

Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden mezun 

olan Derya Sontur, yüksek lisansını Doğuş Üniversitesi 

Psikoloji Bölümü’nde tamamladı. Çeşitli ülkelerde 

ve farklı sektörlerde liderlik rolleri üstlenen Sontur, 

kariyerine 2001 yılında hızlı tüketim ürünleri sektöründe 

başladı ve Türkiye, Fransa ve Hollanda’da liderlik rolleri 

üstlendi. 2012 yılında Türkiye’ye dönerek telekom alanında 

Pazarlama ve İnovasyon Liderliği yaptıktan sonra 2017 

yılında Roche İlaç Türkiye’de Pazarlama, Pazar Araştırma 

ve Ticari Mükemmeliyet alanlarında yönetim kurulu 

üyesi olarak görev yaptı. 2019 yılında Roche Global İlaç 

bünyesinde Meme ve Hematoloji hastalık alanlarından 

sorumlu Uluslararası Hastalık Çözümleri Lideri rolüne 

atanan Derya Sontur, bu görevinde de 100’ün üzerinde 

ülkenin sınırlarının ötesinde işbirliktelikleri yapmasını 

sağlayarak hasta ve hasta yakınlarının yaşamına katkıda 

bulunan başarılı projelere imza attı. 

Sontur yeni görevinde, kapsamlı genomik profilleme, 

dijital çözümler ve veri bilimi aracılığıyla her bir hastanın 

yolculuğu boyunca mümkün olan en iyi kişiselleştirilmiş 

bakımı almasını sağlamak üzere çalışmalarına devam 

edecek. 


In his new role, Derya will focus on collaborating with 

internal and external stakeholders to ensure that each 

patient receives the best possible personalized healthcare 

throughout their journey by means of comprehensive 

genomic profiling, digital solutions and data science.

Who should get the pneumonia vaccine? 

Zatürre aşısını kimler yaptırmalı? 

Pneumonia occurs as a result of filling the air sacs 

in the lungs with inflamed fluid. In order to protect 

against pneumonia, which is a contagious disease, it 

is necessary to stay away from crowded and closed 

places, especially in winter, and if it cannot be 

avoided, care should be taken. Stating that the most 

effective way to protect against pneumonia and 

prevent its spread is to have a pneumonia vaccine, Dr. 

Ferit Şeyhzade indicates that especially some patient 

groups should have it done. 

These are; 

- Those with acute and chronic heart failure 

- Diabetes patients 

- Those with chronic kidney failure 

- Those with suppressed immune system 

- COPD patients 

Dr. Şeyhzade continues, “In addition, those who are 65 

years of age or older, those who are under the age of 65 

but have chronic diseases such as kidney, liver, heart, lung 

and diabetes, those who have had recurrent pneumonia 

in the past, those who have cancer treatment, those who 

smoke and those who are diagnosed with alcoholism, 

Those who have had an organ transplant, those whose 

spleen has been removed or dysfunctional, and those 

with immunodeficiency should also be vaccinated against 

pneumonia.” 

Stating that side effects can be expected after the vaccine, 

Dr. Ferit Şeyhzade adds that drowsiness, temporary loss 

of appetite, headache, chills or muscle pain, redness 

or tenderness at the injection site, swelling and mild 

fever may be seen in those who have been vaccinated. 

However, these symptoms are not expected to continue 

beyond 2-3 days. 

Recording that influenza, COVID-19 and pneumonia 

vaccinations are immunization practices that are affected 

by each other and support each other, Dr. Şeyhzade 

states that vaccination of the elderly group, which is at 

the forefront of the risk population, for all three diseases 

will reduce the rates of death and severe disease. 

Halk arasında zatürre olarak da bilinen pnömoni, 

akciğerdeki hava keseciklerinin iltihaplı sıvı ile dolması 

sonucu oluşur. Bulaşıcı bir hastalık olan zatürreden 

korunmak için özellikle kışın kalabalık ve kapalı 

yerlerden uzak durulması, uzak durulamıyorsa dikkat 

edilmesi gerekir. Zatürreye karşı korunmanın ve 

yayılmasını engellemenin en etkili yolunun zatürre aşısı 

yaptırmak olduğunu belirten Medline hekimlerinden 

Dr. Ferit Şeyhzade özellikle bazı hasta gruplarının 

yaptırması gerektiğini ifade ediyor. 

Bunlar; 

- Akut ve kronik kalp yetersizliği olanlar 

- Diyabet hastaları 

- Kronik böbrek yetersizliği olanlar 

- Bağışıklık sistemi baskılanmış olanlar 

- KOAH hastaları 

Dr. Şeyhzade şöyle devam ediyor: “Ayrıca zatürre aşısını 

65 yaş ve üzeri olanlar, 65 yaşının altında olduğu halde 

böbrek, karaciğer, kalp, akciğer ve diyabet gibi kronik 

hastalığı olanlar, geçmişte tekrarlayan zatürre geçirenler, 

kanser tedavisi olanlar, sigara içenler ve alkolizm tanısı 

olanlar, organ nakli geçirenler, dalağı alınan veya işlevsiz 

olan kişiler, bağışıklık yetmezliği olan hastalar da zatürre 

aşısı olmalıdır.” 

Aşıdan sonra yan etki beklenebileceğini ifade eden 

Dr. Ferit Şeyhzade, aşı olanlarda uyku hali, geçici bir 

iştahsızlık, baş ağrısı, titreme veya kas ağrısı, enjeksiyonun 

yapıldığı yerde kızarıklık veya duyarlılık, şişlik ve hafif ateş 

görülebileceğini ekliyor. Ancak bu belirtilerin 2-3 günden 

sonra devam etmesi beklenmiyor. 

İnfluenza, COVID-19 ve zatürre aşılanmaları birbirinden 

etkilenen ve birbirini destekleyen bağışıklama 

uygulamaları olduğunu söyleyen Dr. Şeyhzade, riskli 

nüfus içinde en ön sırada yer alan yaşlı grubun her üç 

hastalıkla ilgili aşılanması ölüm ve şiddetli hastalık 

oranlarını düşürme yönünde etkileyeceğini belirtiyor. 


Bypass surgery without opening the sternum 

Göğüs kemiği açılmadan baypas ameliyatı 

Prof. Dr. Aşkın Ali Korkmaz 

Koroner baypas ameliyatları yüksek teknolojili 

donanımlar ve görüntüleme sistemlerinin kullanımıyla 

artık 5-6 santimetrelik çok küçük kesilerden 

yapılabiliyor. Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nde 

bu yöntemle pek çok ameliyata imza atan Prof. Dr. 

Aşkın Ali Korkmaz, bu yöntem sayesinde hastaların çok 

daha hızlı iyileştiğini ve günlük hayata dönüş imkanına 

kavuştuğunu söylüyor. 

Son dönemde dünyada küçük kesiden baypas 

ameliyatlarının popüler olmaya başladığını belirten 

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi 

Anabilim Dalından Prof. Dr. Aşkın Ali Korkmaz, yöntemin 

uygulanma kararında, aort damarının pozisyonu, 

damarların yapısı ve kireçlenme durumunun belirleyici 

faktörler olduğunu söyledi. Bu yöntemle pek çok 

ameliyata imza atan Prof. Dr. Aşkın Ali Korkmaz, 

“Ameliyat öncesi detaylı planlama, yüksek teknolojili 

donanımlar ve görüntüleme sistemlerinin kullanılması ile 

koroner baypas cerrahisi küçük kesilerden mümkün hale 

gelmektedir. Bacaktan damar kullanılacağı durumlarda 

ise bacağa kesi yapmadan kamera ile tüm bacak damarı 

endoskopik (VirtuoSaph Plus) olarak çıkartılabilmektedir” 

ifadelerini kullandı. 


Coronary bypass surgeries can now be performed 

through very small incisions of 5-6 centimeters with 

the use of high-tech equipment and imaging systems. 

Performing many surgeries with this method at the 

Near East University Hospital, Prof. Dr. Aşkın Ali 

Korkmaz states that thanks to this method, patients 

recover much faster and have the opportunity to 

return to daily life. 

Recording that small incision bypass surgeries have 

become popular in the world recently, Prof. Dr. Aşkın 

Ali Korkmaz from the Near East University Hospital 

Cardiovascular Surgery Department, said that the 

position of the aorta, the structure of the vessels and the 

state of calcification were the determining factors in the 

decision to apply the method. Having performed many 

surgeries with this method, Prof. Dr. Aşkın Ali Korkmaz 

said, “With the use of detailed pre-operative planning, 

high-tech equipment and imaging systems, coronary 

bypass surgery becomes possible through small incisions. 

In cases where a vein is used from the leg, the entire leg 

vein can be removed endoscopically (VirtuoSaph Plus) 

with the camera without making any incisions on the leg.”

With the small incision, patients return to their social 

and work lives in a much shorter time 

Small incision coronary bypass surgeries have many 

advantages in terms of patient comfort. Prof. Dr. Korkmaz 

explained the advantages of the method, “Because the 

sternum is not opened, patients feel almost no pain. 

Since there is less bleeding during and after the operation 

compared to the classical method, much less blood is 

needed for the patient. Since the sternum is not cut, the 

patients do not feel that their body integrity has been lost 

and the healing process is shortened. In normal bypass 

surgeries, the patient stays in the hospital for 7-10 days, 

while in small wound bypass surgeries, the patient can 

be discharged in 4-5 days. While it is not recommended 

to drive for a long time and do sports activities after 

classical surgeries, the patient can return home by using 

his own car on the day of discharge in surgeries with small 

incisions. At the same time, surgeries with small incisions 

also provide cosmetic satisfaction for patients.” 

Controls after coronary bypass surgery with small 

incision method 

After coronary bypass surgery with a small incision, 

patients should have their first check-up in the first month 

and the second check-up in the sixth month of discharge. 

After that, annual controls are continued. 

Küçük kesi ile hastalar sosyal ve iş yaşamlarına çok 

daha kısa sürede dönüş yapıyor 

Küçük kesi koroner baypas ameliyatları hasta konforu 

açısından birçok avantaj içeriyor. Prof. Dr. Korkmaz, 

yöntemin avantajlarını “Göğüs kemiği açılmadığı için 

hastaların ağrı hissi yok denecek kadar az oluyor. 

Ameliyat sırasında ve sonrasında klasik yönteme göre 

daha az kanama olduğundan, hastada çok daha az kana 

ihtiyaç duyuluyor. Hastalar göğüs kemiği kesilmediği 

için vücut bütünlüğünün yitirildiği hissine kapılmıyor ve 

iyileşme süreci kısalıyor. Normal baypas ameliyatlarında 

hasta 7-10 gün hastanede kalırken, küçük yara baypas 

ameliyatlarında hasta 4-5 gün içerisinde taburcu olabiliyor. 

Klasik ameliyatlar sonrasında uzun süre araba kullanmak 

ve spor aktiviteleri yapmak önerilmezken, küçük kesi ile 

ameliyatlarda hasta taburcu olduğu gün kendi arabasını 

kullanarak evine dönebiliyor. Aynı zamanda küçük kesi ile 

ameliyatlar kozmetik açıdan da hastalarda memnuniyet 

sağlıyor.” sözleriyle ifade ediyor. 

Küçük kesi yöntemi ile koroner baypas ameliyatı sonrası 

kontroller 

Küçük kesi ile koroner baypas ameliyatı sonrası, hastaların, 

taburculuğun birinci ayında ilk kontrollerini, altıncı ayında 

ise ikinci kontrollerini yaptırmaları gerekiyor. Sonrasında 

yıllık kontrollerle devam ediliyor. 


How do we prevent fatty liver? 

Karaciğer yağlanmasını nasıl önleriz? 

Stating that sudden weight loss will occur with the 

increase in fat in the liver over time, one of the 

Medline physicians, Dr. Ferit Şeyhzade records that 

conditions such as weakness and confusion can also 

be observed and adds, ‘These symptoms may vary 

depending on the rate of fat in the liver and the 

person’s body resistance’ 

Unhealthy diet, alcohol intake, sedentary life are the 

most important reasons for getting fat. Those who are 

overweight and those who gain and lose weight quickly 

are at higher risk. Fatigue and weakness are common 

in people with fatty liver. It should be checked whether 

there is an enlargement in the liver tests of the patient 

with lubrication. Indicating that the signs of fatty liver 

may appear years later, Dr. Ferit Şeyhzade lists other 

symptoms as follows; 

- Redness in the eyes 

- Skin rash and itching 

-Weakening of memory 

-Bad odors in the skin and breath 

-Nausea 

-Problems such as hemorrhoids 

Stating that the most important methods to prevent 

the disease are to eat healthy and do sports, Dr. Ferit 

Şeyhzade recommends that people at risk reach the ideal 

weight, regulate their daily calorie intake, and consume 

plenty of vegetables. 

The main applications that can be done to prevent or 

treat fatty liver are as follows: 

-Prevention of alcoholic beverage consumption 

-Control of cholesterol 

-Abandonment of packaged food consumption 

-Lose weight 

-Exercise like walking 3-4 days a week with the 

Mediterranean diet 

-Avoiding saturated fat, refined sugar and bakery 

products 

-Blood sugar control. 

Zaman içinde karaciğerdeki yağlanmanın artmasıyla 

birlikte ani kilo kaybının yaşanacağını belirten Medline 

hekimlerinden Dr. Ferit Şeyhzade, güçsüzlük ve 

zihin karışıklığı gibi durumların da gözlenebileceğini 

belirtiyor ve ekliyor: ‘Bu belirtiler karaciğerdeki 

yağlanmanın oranına ve kişinin vücut direncine bağlı 

olarak değişkenlik gösterebilir’ 

Sağlıksız beslenme, alkol alımı, hareketsiz yaşam 

yağlanma için en önemli sebeplerdir. Kilo fazlalığı olanlar, 

hızlı kilo alıp veren kişilerde risk daha çoktur. Karaciğer 

yağlanması olan kişilerde, bitkinlik, halsizlik sıklıkla 

görülür. Yağlanma görülen hastanın karaciğer testlerinde 

büyüme olup olmadığında bakılmalıdır. Karaciğerin 

yağlanma belirtilerinin yıllar sonra da ortaya çıkabileceğini 

söyleyen Dr. Ferit Şeyhzade diğer belirtileri şöyle sıralıyor; 

-Gözlerde kızarıklık 

-Ciltte kızarıklık ve kaşıntı 

-Hafızanın zayıflaması 

-Ten ve nefeste meydana gelen kötü kokular 

-Mide bulantısı 

-Hemoroid gibi sorunlar 

Hastalığı önlemede yapılabilecek en önemli yöntemlerin 

sağlıklı beslenmek ve spor yapmak olduğunu belirten Dr. 

Şeyhzade, risk altındaki kişilerin ideal kiloya ulaşması, 

günlük kalori alımını düzenlemesi, bol sebze tüketmesini 

öneriyor. 

Karaciğer yağlanmasını önlemek ya da tedavi etmek için 

yapılabilecek temel uygulamalar ise şunlar: 

-Alkollü içecek tüketiminin önlenmesi 

-Kolesterolün kontrolü 

-Paketli gıda tüketiminden vazgeçilmesi 

-Kilo vermek 

-Akdeniz diyetiyle birlikte haftada 3-4 gün yürüyüş benzeri 

egzersiz yapmak 

-Doymuş yağ, rafine şeker ve unlu mamullerden uzak 

durmak 

-Kan şekeri kontrolü. 


Urinary tract stones can be prevented with proper nutrition! 

İdrar yolu taşı uygun beslenmeyle engellenebiliyor! 

Urologist Assoc. Prof. 

Fatih Yanaral 

Explaining that Turkiye is one of the countries where 

urinary tract stones are most common in the world, 

Urologist Assoc. Prof. Fatih Yanaral stated that 

urinary tract stones can be prevented with proper 

nutrition. 

Urologist Assoc. Prof. Fatih Yanaral said, “Excessive 

accumulation of uric acid in the urine and the PH of the 

urine below 5.5 cause the formation of uric acid stones. 

Urinary tract stone can recur if correct and effective 

treatment is not applied and life changes are not made 

to prevent stone formation.” 

Yanaral stated that one out of every 8 people in Turkiye 

has encountered urinary tract stones at some point 

in their life, and urinary tract stones, which are most 

common in their 30s and 60s, are 2-3 times more common 

in men than in women. 

Nutritional recommendations to prevent the formation 

of urinary tract stones can be listed as follows; 

- Regular fluid consumption 

- Citrus consumption 

- Use of calcium and vitamin D 

- Reducing animal protein 

- Restricting oxalate-rich foods 

- Avoiding substances such as alcohol and cigarettes 

- Reducing salt consumption 

- Not to exceed 1000 mg daily in vitamin C supplementation 

- Adequate protein intake 

- Reducing the consumption of purine-rich foods 

- Maintaining ideal weight 

- Avoiding shock diets that increase the amount of uric 

acid in the blood 

İdrar yolu taşlarının dünyada en sık görüldüğü 

ülkelerden birinin Türkiye olduğunu açıklayan Üroloji 

Uzmanı Doç. Dr. Fatih Yanaral, idrar yolu taşlarının 

uygun beslenmeyle engellenebileceğini belirtti. 

Pembe, kırmızı, kahverengi, bulanık veya kötü kokulu idrara 

çok dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Üroloji Uzmanı 

Doç. Dr. Fatih Yanaral, “İdrardaki aşırı miktarda biriken 

ürik asit ve idrarın PH’ının 5.5’in altında olması, ürik asit 

taşlarının oluşumuna neden olur. İdrar yolu taşı, doğru ve 

etkili tedavi uygulanmaz ve taş oluşmasını engelleyecek 

hayat değişiklikleri yapılmazsa tekrarlayabilir.” dedi. 

Yanaral, Türkiye’de her 8 kişiden biri hayatının bir 

döneminde idrar yolu taşı ile karşılaştığını, en sık 30’lu 

ve 60’lı yaşlarda görülen idrar yolu taşlarının, erkeklerde 

kadınlara göre 2-3 kat daha fazla saptandığını belirtti. 

İdrar yolu taşlarının oluşmasını engellemek için beslenme 

önerileri ise şöyle sıralanabilir; 

• Düzenli sıvı tüketimi 

• Turunçgil tüketimi 

• Kalsiyum ve D vitamini kullanımı 

• Hayvansal proteinin azaltılması 

• Oksalattan zengin besinleri kısıtlamak 

• Alkol ve sigara gibi maddelerden uzak durulması 

• Tuz tüketiminin azaltılması 

• C vitamini takviyesinde günlük 1000 mg üstüne 

çıkılmaması 

• Yeterli miktarda protein alımı 

• Pürinden zengin besinlerin tüketiminin azaltılması 

• İdeal kilonun korunması 

• Kanda ürik asit miktarını artıran şok diyetlerden 

kaçınılması 


Digitur Turizm Yatırım Dış Tic. Ltd. Şti. 

GÜMÜSSUYU MAH. AGACIRAGI SOK. NO: 3/10 

BEYOGLU 34437 ISTANBUL-TURKEY 

TEL: +90 212 244 78 79 Pbx / FAX: +90 212 251 62 40 

E-Mail: bilgi@digitur.com.tr 

FIME 2023 

21 – 23 HAZİRAN 2023 

MIAMI BEACH CONVENTION CENTER 

AMERICA 

Oteller 

Albion Hotel (3***) vb. 

Fuar Alanı 800 Metre 

San Juan Hotel (4****) vb. 

Fuar Alanı 800 Metre 

Konaklama 

Dbl Oda Kişi Başı 

Tek Kişilik Oda 

Dbl Oda Kişi Başı 

Tek Kişilik Oda 

20 – 24 Haziran 2023 

4 Gece / 5 Gün 

Dbl Oda da Kişi Başı 

2,199 USD 

Başlayan Fiyatlarla 

(Single Konaklama Fiyatı Sorunuz) 

Türk Havayolları Uçuş Detayları 

20.06.2023 TK77 IST/MIA 1410 1925 

24.06.2023 TK78 MIA/IST 2105 1530 

Fiyata Olan Hizmetler Dahil 

Seçilen Otelde 4 Gece Kahvaltısız Konaklama 

Belirtilen Uçuşlarda Çift Yön Ekonomi Sınıf Uçak Bileti 

Alan Vergileri 

Konaklama Vergileri Dahil 

Havalimanı – Otel – Havalimanı Transferi 

Digitur Acenta Yetkilisi (Minimum 20 Katılımcı Olması 

Halinde) 

7/24 Digitur Acil Yardım Telefonu 

Fiyata Dahil Olmayan Hizmetler 

Vize Ücreti (Şahsi Başvuru) 

Yurt Dışı Çıkış Harcı (150 TL) 

Günlük Otel Şehir Vergileri ( 45 USD) 

Otel – Fuar Alanı – Otel Transferi 

Fuar Giriş Biletleri 

Otel Ekstraları 

Kişisel Harcamalar 

Öğlen / Akşam Yemekleri 

Farklı tarih ve alternatif otel/uçak seçenekleri için sales@digitur.com.tr email adresi üzerinden bilgi alabilirsiniz. 

DIGITALTOUR TOURISM & TRAVEL AGENCY 

Digitur Turizm Yatırım Dış Tic. Ltd. Şti. Kuruluşudur. 

Tursab A-5965

Digitur Turizm Yatırım Dış Tic. Ltd. Şti. 

GÜMÜSSUYU MAH. AGACIRAGI SOK. NO: 3 /10 

BEYOGLU - 34437 ISTANBUL-TURKEY 

TEL: +90 212 244 78 79 Pbx / FAX: +90 212 251 62 40 

E-Mail: bilgi@digitur.com.tr 

MEDICA 2023 

13 – 16 KASIM 2023 

DUSSELDORF/ALMANYA 

ULUSLARARASI MEDİKAL FUARI 

DUSSELDORF OTELLERİ (12-16 KASIM 2023 / 4 GECE 5 GÜN) 

Premier Inn Friedrichstadt 3*** 

Dusseldorf Şehir Merkezi 

Çift Kişilik Oda Kişi Başı 

Tek Kişilik Oda Fiyatı 

Leonardo City Center 4**** 




Leonardo Königsalle 4**** 




KÖLN OTELLERİ (12-16 KASIM 2023 / 4 GECE 5 GÜN) 

Windsor Hotel 3*** 

Köln Şehir Merkezi – Fuar Alanı 40 Km 



Mercure Severinshof Hotel 4**** 




Steigenberger Hotel Köln 4**** Superior 




Sofitel Hotel Am Dom Köln 4**** 




1490 EURO 

2190 EURO 

1590 EURO 

2290 EURO 

1690 EURO 

2390 EURO 

1090 EURO 

1390 EURO 

1190 EURO 

1490 EURO 

1250 EURO 

1550 EURO 

1290 EURO 

1590 EURO 

Thy Köln Grup Uçuş Detayları 

12.11.2023 IST/CGN TK1671 0920 1040 

16.11.2023 DUS/IST TK1528 1810 2320 

Fiyata Olan Hizmetler Dahil 

Seçilen Otelde 4 Gece Kahvaltı Dahil Konaklama 

Seçilen Uçuşlarda Çift Yön Ekonomi Sınıf Uçak Bileti 

Alan Vergileri 

Havalimanı – Otel – Havalimanı Grup Transferi 

Köln Otellerinden Fuar Alanı Transferi 

Digitur Acenta Yetkilisi 

7/24 Digitur Acil Yardım Telefonu 

Thy Dusseldorf Grup Uçuş Detayları 

12.11.2023 IST/DUS TK1523 0825 0945 

16.11.2023 DUS/IST TK1528 1810 2320 

Fiyata Dahil Olmayan Hizmetler 

Vize Ücreti (İstanbul 200 Euro/Ankara & İzmir 250 Euro) 

Yurt Dışı Çıkış Harcı (150 TL) 

Fuar Giriş Biletleri 

Otel Ekstraları 

Kişisel Harcamalar 

Öğlen / Akşam Yemekleri 

İç Hat Bağlantı Uçuşları ve Fiyatı 

Farklı tarih ve alternatif otel/uçak seçenekleri için sales@digitur.com.tr e-mail adresi üzerinden bilgi alabilirsiniz. 

DIGITALTOUR TOURISM & TRAVEL AGENCY 

Digitur Turizm Yatırım Dış Tic. Ltd. Şti. Kuruluşudur 

Tursab A-5965

We’ll lick the wounds 

together 

Yaraları birlikte saracağız 

Psychologist Gizem Sürenkök 

In the recovery process of the big earthquake that 

affected 11 cities, Psychologist Gizem Sürenkök 

explained what needs to be done to overcome the 

psychological effects of the disaster. 

Severe earthquakes of 7.7 and 7.6 magnitudes centered 

in Kahramanmaraş shook Türkiye deeply. While the whole 

country is mobilizing to help the people of the region 

affected by the incident, the repercussions of the great 

disaster are sadly followed by the television. 

Pointing out that a process of social trauma was entered in 

this period and it was necessary to be united, Psychologist 

Gizem Sürenkök said, “In such periods, first of all, we feel 

emotions such as fear, anxiety, anger, helplessness, haste, 

inadequacy, and injustice. Our perception that our lives 

are under our control is damaged. We may believe that 

we do not have the strength to resist external influences 

or that we will never feel good again. Although all these 

negative feelings are very human, we need to listen to 

the feeling of struggle, the desire for solidarity, and the 

need to help others. I think we all have these positive and 

strong emotions. We just have to choose which one to 

listen to more. 

Wounds will take a serious time to heal, there is no point 

in denying that. This is a huge and widespread disaster 

and a lot of people have been affected. I think we all know 

someone who lives in that area, it’s such a big area. Even 

if it’s not the common human experience, we can feel 

how distressed they are. We really have to act together 

to heal. We all have a function in life, for example, I can 

help people cope better with their negative emotions. 

Someone else is supplying a product. We have those who 

heal animals, we have those who treat people, we have 

those who provide education. We can all be useful; we 

can hold one end. Let’s just do this together. Because, 

unfortunately, individual efforts are not enough in such 

large-scale disasters. We have to act jointly, gain strength 

from each other, and work in an organized manner. We 

have to complement each other’s weaknesses and find 

strength from their strengths. In this way, we will all get 

better together.” 

11 şehri etkileyen büyük depremin iyileşme sürecinde 

Psikolog Dr. Gizem Sürenkök felaketin psikolojik 

etkilerini atlatabilmek için yapılması gerekenleri 

anlattı. 

Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki 

şiddetli depremler Türkiye’yi derinden sarstı. Tüm ülke 

olaydan etkilenen bölge halkına yardım için seferber 

olurken, büyük felaketin yansımalarını televizyon başından 

üzüntüyle takip ediyor. 

Bu dönemde bir toplumsal travma sürecine girildiğine ve 

birlik olmak gerektiğine işaret eden Psikolog Dr. Gizem 

Sürenkök, “Bu tip dönemlerde öncelikle korku, kaygı, öfke, 

çaresizlik, telaş, yetersizlik, haksızlığa uğramışlık gibi 

duygular hissediyoruz. Hayatımızın bizim kontrolümüzde 

olduğuna dair algımız zarar görüyor. Dışardan gelebilecek 

etkilere karşı koyabilecek gücümüz olmadığına ya da 

bir daha hiç iyi hissedemeyeceğimize inanabiliyoruz. 

Bütün bu olumsuz duygular çok insani olmakla beraber 

bu duyguların yanı sıra içimizde uyanan o mücadele 

duygusuna, dayanışma isteğine, birilerine yardım etme 

ihtiyacına kulak vermemiz lazım. Bence hepimizde bu 

olumlu ve güçlü duygular da hâkim. Sadece hangisine 

daha çok kulak vereceğiz, onu seçmemiz gerekiyor. 

Yaraların iyileşmesi ciddi bir zaman alacak, bunu inkâr 

etmenin bir anlamı yok. Bu çok büyük ve geniş çaplı bir 

afet ve çok fazla insan bu durumdan etkilendi. Hepimizin 

bir tanıdığı var bence o bölgede yaşayan, o derece büyük bir 

alan. Tanıdığımız olmasa bile ortak insanlık deneyimi, ne 

kadar sıkıntılı olduklarını hissedebiliyoruz. İyileşmek için 

gerçekten birlikte hareket etmek zorundayız. Hepimizin 

bir işlevi var hayatta, mesela ben insanların olumsuz 

duygularıyla daha iyi baş etmesini sağlayabiliyorum. Başka 

birisi bir ürünü temin ediyor. Hayvanları iyileştirenimiz 

var, insanları tedavi edenimiz var, eğitim verenimiz var. 

Hepimiz bir işe yarayabiliriz, bir ucundan tutabiliriz. Yeter 

ki bunu birlikte yapalım. Çünkü bu kadar büyük çaplı 

afetlerde bireysel çabalar maalesef yeterli olmuyor. Ortak 

hareket etmek, birbirimizden güç almak, organize bir 

şekilde çalışmak zorundayız. Birbirimizin zayıf yanlarını 

tamamlamak, güçlü yanlarından güç bulmak zorundayız. 


Social helplessness and survivor guilt 

Gizem Sürenkök stated that there may be instantaneous 

emotional changes in the face of the gravity of the event 

and said, “Social helplessness describes the helplessness 

that large groups feel about the same issue at the same 

time. A big event is happening and we are all affected by 

it in some way. Even if we are not in it, someone we know, 

someone we know, someone we feel similar to, someone 

with whom we can feel a sense of partnership is in that 

situation. We feel the pain and distress there at the 

same time in our hearts. Thinking that this may happen 

to us one day and feeling as if we have no remedy for 

it further fuels this feeling. There is also the feeling of 

losing control in personal helplessness. In general, we like 

to think that we have a certain control over the events in 

our lives as we lead our lives. This perception makes us 

feel good. But we are faced with the fact that we do not 

have complete control in such big events. This can make 

us feel insignificant and powerless. 

Also, the feeling that is called “the survivor’s guilt feeling” 

in the literature, why wasn’t I there but someone else, I 

survived, but things that they didn’t deserve happened to 

others, it can arise as a result of thoughts such as I am fine 

but they are in a bad situation. The vast majority of us have 

a great empathy power, although some of us don’t use it 

that much… We know that even 6-month-old babies can 

empathize. We can feel what is happening in the disaster 

area. That’s why the fact that we are far away from doing 

anything when the people we see ourselves so similar to 

are in those conditions, triggering this feeling of guilt. 

But the best thing for this feeling of guilt is to take action, 

to provide a benefit, to produce, to support and to help, 

as I have stated in my other answers. As we act together, 

our negative feelings will decrease a little bit.” 

Allow yourself 

Underlining that the healing process will take time, 

Gizem Sürenkök concluded her words as follows, “We 

need to allow ourselves to experience all these difficult 

emotions that we are feeling during this period. We can 

get through this process with less damage when we can 

go through this process by sharing it with the people 

we love, by letting the people who support us, without 

putting it inside ourselves. Instead of pretending that the 

anxiety and stress we experience never existed, it is also 

very important to accept them, take a breather in times 

of need, and realize that we cannot be productive all the 

time. Of course, it will not be easy to return to normal life 

after this process, but it would be good for us to try to 

maintain our routines as much as we can, or at least try to 

re-establish those routines for our children.” 

Bu sayede, hep beraber iyileşeceğiz” dedi. 

Toplumsal çaresizlik ve hayatta kalanın suçluluk duygusu 

Gizem Sürenkök, olayın vahameti karşısında anlık duygu 

değişimlerinin olabileceğini belirterek, “Toplumsal 

çaresizlik, geniş grupların aynı anda aynı konuyla 

ilgili hissettiği çaresizliği anlatıyor. Büyük bir olay 

oluyor ve hepimiz bir şekilde bu olaydan etkileniyoruz. 

İçinde bulunmasak bile bir şekilde bir tanıdığımız, bir 

tanıdığımızın tanıdığı, bir şekilde kendimizi benzer 

hissettiğimiz biri, bir ortaklık duygusu duyabileceğimiz 

biri o durumun içerisinde bulunuyor. Oradaki acıyı ve 

sıkıntıyı aynı anda yüreğimizde hissediyoruz. Bunun 

bir gün bizim de başımıza gelebileceğini düşünmek ve 

bununla ilgili sanki bir çaremiz yokmuş gibi hissetmek bu 

duyguyu daha körüklüyor. Kişisel çaresizlikte de kontrolü 

kaybediyor gibi hissetme hali var. Genel olarak hayatımızı 

sürdürürken hayatımızdaki olaylar üzerinde belli bir 

kontrole sahip olduğumuzu düşünmeyi seviyoruz. Bu algı 

bize iyi hissettiriyor. Ama bu tip büyük olaylarda tam bir 

kontrole sahip olmadığımız gerçeğiyle yüzleşiyoruz. Bu da 

bize kendimizi önemsiz ve güçsüz hissettirebiliyor. 

Bir de literatürde adı “hayatta kalanın suçluluk duygusu” 

olarak geçen his, neden orada ben değildim de başkası 

vardı, ben kurtuldum ama başkalarının başına hiç hak 

etmedikleri şeyler geldi, ben iyiyim ama onlar kötü 

durumdalar gibi düşünceler sonucunda ortaya çıkabiliyor. 

Büyük bir çoğunluğumuzun müthiş bir empati gücü var 

aslında, kimilerimiz o kadar çok kullanmasak da… 6 

aylık bebeklerin bile empati yapabildiklerini biliyoruz. 

Afet bölgesinde yaşananları hissedebiliyoruz. O yüzden 

kendimizi bu kadar benzer gördüğümüz insanlar o 

koşullardayken bizim hiçbir şey yapamadan uzakta 

olmamız bu suçluluk duygusunu tetikliyor. Ama bu 

suçluluk duygusuna en iyi gelecek şey, diğer cevaplarımda 

da belirttiğim gibi aksiyona geçmek, bir fayda sağlamak, 

üretmek, desteklemek ve yardım etmek. Birlikte hareket 

ettikçe hepimizin olumsuz duyguları biraz olsun azalacak” 

dedi. 

Kendinize izin verin 

İyileşme sürecinin zamanla olacağının altını çizen 

Gizem Sürenkök sözlerini şöyle noktaladı; “Bu dönemde 

hissettiğimiz bütün bu zor duyguları yaşamak için 

kendimize izin vermemiz gerekiyor. İçimize atmadan, 

sevdiğimiz insanlarla paylaşarak, bize destek olan 

insanlara izin vererek bu süreci yaşayabildiğimizde bu 

süreci daha az hasarla atlatabiliriz. Yaşadığımız kaygı ve 

stres hiç yokmuş gibi davranmak yerine bunları kabul 

edip ihtiyaç anında bir soluklanmak ve her zaman üretken 

olamayacağımızı fark etmek de çok önemli. Bu süreçten 

sonra normal hayata dönmek tabii ki kolay olmayacak ama 

elimizden geldiğince rutinlerimizi korumaya çalışmamız 

ya da en azından çocuklarımız için o rutinleri tekrar 

oturtmaya çalışmamız iyi olacaktır.” 


Mineral Salts for Nutritional Supplements 

Besin Takviyesi olarak Mineral Tuzları 

Calcium 

Calcium is of key physiological importance. 99 % of the 

body’s total calcium is located in bones and teeth in 

the form of undissolved Calcium Phosphate. Numerous 

neuronal and biochemical processes are based on 

calcium. Free Calcium plays an important part in the 

blood clotting system, and in normal muscle and nerve 

function. Moreover, Calcium regulates the secretion 

of hormones and neurotransmitters. A slight calcium 

deficiency can manifest in tingling or minor cramping in 

the hands, for example. 

Iron 

Iron is the most common essential trace element in 

the human body. Its primary function is to bind itself 

to hemoglobin and transport oxygen from the lungs 

into the tissue. Iron is also a component in numerous 

heme and non-heme enzymes, and is therefore of huge 

importance in 

our metabolism.Examples of possible symptoms of a 

slight iron deficiency are reduced mental and physical 

capacity. Divalent Iron has far greater bioavailability than 

trivalent iron. 

Magnesium 

Magnesium is involved in hundreds of enzymatic 

reactions in the body and is an important constituent of 

Kalsiyum 

Kalsiyum fizyolojik açıdan kilit bir öneme sahiptir. 

Vücuttaki toplam kalsiyumun %99’u kemiklerde ve 

dişlerde çözünmeyen Kalsiyum Fosfat formunda bulunur. 

Pek çok nöronal ve biyokimyasal süreçte rolü vardır. 

Serbest Kalsiyum, kanın pıhtılaşması sisteminde ve 

normal kas ve sinir fonksiyonlarında önemli yere sahiptir. 

Kalsiyum ayrıca hormonların ve nörotransmitterlerin 

salgılanmasını da düzenler. Örneğin, hafif bir kalsiyum 

eksikliği, ellerde karıncalanma veya küçük kramplar 

şeklinde kendini gösterebilir. 

Demir 

Demir, insan vücudundaki en yaygın temel eser 

elementtir.Ana işlevi hemoglobine bağlanmak ve oksijeni 

akciğerlerden dokuya taşımaktır. Demir aynı zamanda 

çeşitli hem ve hem olmayan enzim bileşenidir ve böylelikle 

metabolizmamız için büyük öneme sahiptir. Hafif demir 

eksikliğinin olası semptomlarına örnek olarak zihinsel ve 

fiziksel kapasitede azalma verilebilir. İki değerlikli demir, 

üç değerlikli demire göre çok daha fazla biyoyararlanıma 

sahiptir. 

Magnezyum 

Magnezyum vücutta yüzlerce enzimatik reaksiyonda yer 

alır ve vücuttaki toplam magnezyumunun %60-70’ini 

içeren kemik ve dişlerin önemli bir bileşenidir. 


ones and teeth, which contain 60 –70 % of total body 

Magnesium. Magne- sium plays a vital role in cellular and 

muscle metabolism. 

Particular examples in this case are muscle contraction 

and neuromuscular nerve impulse conduction.Moreover, 

magnesium helps to keep bones healthy in elderly people. 

A magnesium deficiency can manifest in muscle cramps 

and fatigue, for example. 

Zinc 

Zinc is involved in more than 300 different enzymatic 

reactions in the human body, as varied as breaking down 

alcohol, processes involved in the visual system, and 

spermatogene- sis. When the body has a sufficient intake 

of Zinc Salts, the resulting support for the immune system 

can considerably shorten the duration and severity of 

colds and flu.Therefore, an adequate and, above all, 

continuous supply of Zinc is indispensable, because only 

limited quantities are stored in the organism. 

Magnezyum hücre ve kas metabolizmasında hayati etkiye 

sahiptir. Sahip olduğu bu görevin en belirgin örnekleri 

kas kasılması ve nöromüsküler sinir impuls iletimidir. 

Magnezyum ayrıca yaşlılarda kemiklerin sağlıklı 

kalmasına yardımcı olur. 

Magnezyum eksikliği kendini kas krampları ve yorgunluk 

gibi belirtilerle gösterebilir. 

Çinko 

Çinko, insan vücudunda alkolün parçalanması, görme 

sistemindeki süreçler ve spermatogenez gibi 300’ün 

üzerinde çeşitli enzimatik reaksiyonda yer alır. Yeterli 

miktarda Çinko Tuzları alındığında, vücutta bağışıklık 

sistemi için oluşan destek ile soğuk algınlığı ve grip süresi 

ve şiddeti önemli ölçüde azalabilir. Bu nedenle yeterli ve 

daha da önemlisi sürekli Çinko tedariki vazgeçilmezdir 

organizmada yalnızca sınırlı miktarlarda depolanır. 


Potassium 

Potassium’s most important function is to maintain 

intracellu- lar osmotic pressure. It acts as an antagonist to 

sodium and therefore helps to regulate blood pressure. 

Potassium and Sodium are of major importance in nerve 

impulse conduction and muscle contraction. Potassium 

is indispensable for contracting the cardiac muscle, in 

particular. A shift in the trans-tubular Potassium gradient 

can lead to life-threatening conditions. 

Copper 

Copper is an important trace element and essential component 

of numerous metalloenzymes, especially oxidases 

and hydroxylases. Because of this, copper is involved in 

the formation of connective tissue and protection against 

oxidation. 

Manganese 

Manganese is an essential trace element and is especially 

in demand in many enzymatic processes, such as gluconeogenesis 

and insulin production. The metabolism of fat 

and blood coagulation also depend on Manganese. 

Iodine 

Iodine is a vital constituent of the thyroid hormone 

(iodothy- ronine). For its part, this hormone controls 

numerous essential metabolic processes, as well as 

people’s growth and cognitive development. 

Potasyum 

Potasyumun en önemli görevi hücre içi osmotik basıncı 

korumaktır. Sodyuma karşı antagonist etkiye sahiptir ve 

böylelikle kan basıncının düzenlenmesine yardımcı olur. 

Potasyum ve Sodyum, sinir impulslarının iletilmesinde 

ve kas kasılmasında büyük önem taşır. Özellikle de kalp 

kasının kasılması için vazgeçilmezdir. Transtübüler 

Potasyum gradyentinde meydana gelen bir kayma hayatı 

tehdit eden durumlara yol açabilir. 

Bakır 

Bakır önemli bir eser elementtir ve özellikle oksidazlar 

ve hidroksilazlar olmak üzere çok sayıda metalloenzimin 

temel bileşenidir. Bu nedenle bağ dokusunun oluşumunda 

ve oksidasyondan korunmada rol oynar. 

Manganez 

Temel bir eser element olan Manganez, özellikle 

glukoneogenez ve insülin üretimi gibi birçok enzimatik 

süreç için gereklidir. Yağ metabolizması ve kan 

pıhtılaşması da Manganeze bağlıdır. 

İyot 

İyot, tiroid hormonunun (iyodotironin) hayati bir bileşenidir. 

Bu hormon çok sayıda temel metabolik sürecin yanı sıra 

büyüme ve bilişsel gelişimi de kontrol eder. 


Selenium 

Selenium performs important antioxidative functions in 

the body. In addition, Selenium stimulates the immune 

system and inhibits the growth of tumors. 

Fluoride 

Hard teeth and dense, resistant bones are largely due to 

sufficient supplies of Fluoride in the body. Fluoride salts 

have therefore been incorporated in oral and dental care 

products for many decades. 

Chromium 

Chromium potentiates the efficiency of insulin and is 

therefore a vital factor in the metabolism of glucose. The 

body’s levels of cholesterol and triglycerides is dependent 

on an adequate intake of Chromium. 

Molybdenum 

Molybdenum is an important cofactor in a range of 

enzymatic breakdown processes. For instance, it is 

responsible for breaking down purines and various amino 

acids. 

Selenyum 

Selenyum vücutta antioksidan olarak önemli işlevler 

yerine getirir. Selenyum ayrıca bağışıklık sistemini uyarır 

ve tümörlerin büyümesini engeller. 

Florür 

Güçlü dişler ve yoğun, dirençli kemikler büyük ölçüde 

vücuttaki Florür kaynaklarının yeterli olmasına bağlıdır. 

Florür tuzları bu nedenle onlarca yıldır ağız ve diş bakım 

ürünlerine eklenmektedir. 

Krom 

Krom, insülinin etkinliğini arttırır ve bu nedenle glikoz 

metabolizmasında hayati öneme sahip bir faktördür. 

Vücuttaki kolesterol ve trigliserid düzeyleri yeterli 

miktarda Krom alımına bağlıdır. 

Molibden 

Molibden, bir dizi enzimatik parçalanma sürecinde önemli 

bir kofaktördür. Örneğin, pürinlerin ve çeşitli amino 

asitlerin parçalanmasından sorumludur. 


“National Technology Move in Health” 

“Sağlıkta Milli Teknoloji Hamlesi” 

30th TUSAP Vision Meeting and Summit 6th was held 

at Baykar Özdemir Bayraktar National Technology 

Center with the main title “National Technology Move 

in Health” with the participation of distinguished 

guests from public, university, NGO and private 

sector representatives 

The sector overview of 2022 was made at the TUSAP 

Vision Meeting, which was held with the participation of 

more than 100 distinguished guests who are in critical 

positions in the health sector such as Prof. Dr. Sabahattin 

Aydin, T.R. Deputy Minister of Health and Chairman of the 

Executive Board of TÜSAP, Dr. Şuayip Erken, T.R. Deputy 

Minister of Health and TÜSAP Executive Board Member, 

Selçuk Bayraktar, T3 Foundation Chairman of the Board 

of Trustees, including Prof. Dr. Kemal Memişoğlu Istanbul 

Provincial Health Director and TÜSAP Executive Board 

Member. 

Stating that TÜSAP, a thought platform that produces 

information and resources for policy makers in the field of 

health, has completed its sixth year, Prof. Dr. Sabahattin 

Aydın said that Selçuk Bayraktar’s hosting of the Summit 

by opening the doors of Özdemir Bayraktar National 

Technology Center for the meeting was not only a venue 

but also a horizon hosting. Mentioning that Türkiye’s first 

unmanned fighter aircraft Bayraktar Kızılelma, which 

Baykar developed nationally and originally with its own 

capital, successfully performed its first flight, Aydın 

stated that they saw how Kızılelma provides motivation 

in a person’s life in Selçuk Bayraktar’s work determination 

and broad vision. 

30. TÜSAP Toplantısı ve 6. Yıl Zirvesi; Kamu, üniversite, 

STK ve özel sektör temsilcilerinden seçkin davetlilerin 

katılımı ile Baykar Özdemir Bayraktar Milli Teknoloji 

Merkezi’nde “Sağlıkta Milli Teknoloji Hamlesi” ana 

başlığı ile gerçekleştirildi. 

T.C. Sağlık Bakan Yardımcısı ve TÜSAP Yürütme Kurulu 

Başkanı Prof. Dr. Sabahattin Aydın, T.C. Sağlık Bakan 

Yardımcısı ve TÜSAP Yürütme Kurulu Üyesi Dr. Şuayip 

Birinci, T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, 

İstanbul İl Sağlık Müdürü ve TÜSAP Yürütme Kurulu 

Üyesi Prof. Dr. Kemal Memişoğlu olmak üzere, sağlık 

sektöründe kritik görevlerdeki 100’ün üzerinde seçkin 

davetlinin katılımı ile gerçekleşen TÜSAP Zirvesi’nde, 

2022 yılının sektör değerlendirmesi yapıldı. 

Sağlık alanında politika yapıcılar için bilgi ve kaynak 

üreten bir düşünce platformu olan TÜSAP’ın altıncı yılını 

doldurduğunu ifade eden Prof. Dr. Sabahattin Aydın, 

Selçuk Bayraktar’ın toplantı için Özdemir Bayraktar 

Milli Teknoloji Merkezi’nin kapılarını açarak Zirve’ye 

ev sahipliği yapmasının sadece bir mekân ağırlaması 

olmayıp, aynı zamanda bir ufuk ağırlaması olduğunu 

söyledi. Baykar’ın öz sermayesiyle milli ve özgün olarak 

geliştirdiği Türkiye’nin ilk insansız savaş uçağı Bayraktar 

Kızılelma’nın ilk uçuşunu başarıyla gerçekleştirdiğinden 

bahseden Aydın, Kızılelma’nın bir insanın yaşamında nasıl 

bir motivasyon sağladığını da Selçuk Bayraktar’ın iş azmi 

ve geniş vizyonunda gördüklerini belirtti. 


“Baykar’s success is hidden in his genetic code built 

on ‘morality’ and ‘justice’ 

Selçuk Bayraktar, the host and keynote speaker of 

the meeting, talked about Teknofest and Life Health 

Foundation’s work, based on his success story in 

unmanned aerial vehicles in his presentation that was 

watched with interest. He gave emotional moments to 

the participants by explaining the motivation behind the 

development of UAV and SIHA systems, the difficulties, 

and the work done without giving up in the harshest 

weather and terrain conditions. 

In his speech, Bayraktar mentioned that during the 

pandemic period, 4 institutions, namely Arçelik, ASELSAN, 

Baykar and Biosys, took a role in the production of 

domestic respirators, and said that by sending this device 

to many countries, they could touch the people of those 

countries and make changes in their lives. Bayraktar also 

talked about the goals of the Can Sağlığı Foundation and 

Can Sağlık Bağdam, which they established with their 

own resources to work in the field of psychiatry and 

oncology, and said that these institutions will continue 

their activities in the fields of genetics, biology and 

oncology. 

The results of the vision meetings were shared 

At the Summit, the results of the 4 vision meetings held 

in 2022 by the TÜSAP Executive Board Members were 

presented. Listening to the results of these meetings, 

which were held with serious efforts, was beneficial for 

the participants to renew their one-year memory. 

The vision meetings, which are held 4 times a year 

in the fields of health technologies, health service 

delivery, medicine and pharmacy and health financing, 

are reported at the end of the year and brought to the 

attention of public authorities and decision makers. 

The TÜSAP Summit was organized with the contributions 

of the Association of Research-Based Pharmaceutical 

Companies (AIFD), Turkish Pharmaceutical Manufacturers 

Association (IEIS), the Turkish Pharmaceutical Industry 

Association (TISD), and the companies Abbott, Atabay, 

Eczacıbaşı, Gilead, Janssen, Roche and Takeda. 

“Baykar’ın başarısı ‘ahlak’ ve ‘adalet’ üzerine inşa 

edilen genetik kodunda gizlidir.” 

Toplantının ev sahibi ve ana konuşmacısı olan Selçuk 

Bayraktar, ilgiyle izlenen sunumunda insansız hava 

araçlarındaki başarı hikâyesinden yola çıkarak, 

Teknofest ve Can sağlığı Vakfı çalışmalarını anlattı. IHA 

ve SIHA sistemlerinin geliştirilmesinin arkasında yatan 

motivasyonu, zorlukları, en ağır hava ve arazi koşullarında 

pes etmeden yapılan çalışmaları anlatarak katılımcılara 

duygulu anlar yaşattı. 

Konuşmasında pandemi döneminde Arçelik, ASELSAN, 

Baykar ve Biosys olmak üzere 4 kurumun iş birliği ile 

yerli solunum cihazının üretiminde rol aldıklarından 

bahseden Bayraktar, böylelikle çok sayıda ülkeye bu cihazı 

göndererek, o ülkelerin halklarına dokunabildiklerini ve 

hayatlarında değişiklik yapabildiklerini söyledi. Psikiyatri 

ve onkoloji alanında çalışması amacıyla kendi kaynakları 

ile kurdukları Can sağlığı Vakfı ve Can sağlığı Bağdam’ın 

hedeflerinden de söz eden Bayraktar, bu kurumların 

genetik, biyoloji ve onkoloji alanlarında faaliyetlerini 

sürdüreceklerini söyledi. 

Vizyon toplantılarının sonuçları paylaşıldı 

Zirve’de, TÜSAP Yürütme Kurulu Üyeleri tarafından 

2022’de yapılan 4 vizyon toplantısının sonuçları sunuldu. 

Ciddi emeklerle gerçekleştirilen bu toplantıların 

neticelerini bir arada dinlemek, katılımcılar için bir yıllık 

hafızanın yenilenmesi adına yararlı oldu. 

Sağlık teknolojileri, sağlık hizmet sunumu, ilaç ve 

eczacılık ile sağlık finansmanı alanlarında yılda 4 kez 

gerçekleşen vizyon toplantıları, yıl sonunda yapılan zirve 

ile raporlanarak kamu otoritelerinin ve karar vericilerin 

dikkatine sunuluyor. 

TÜSAP Zirvesi, Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AİFD), 

İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası (İEİS) ve Türkiye İlaç 

Sanayicileri Derneği (TİSD) ile Abbott, Atabay, Eczacıbaşı, 

Gilead, Janssen, Roche ve Takeda firmalarının katkıları ile 

düzenlendi. 


Arab Health 2023 underscored its position as the epicentre of 

healthcare trade with over 3,000 exhibitors from 70 countries 

Arab Health 2023, 70 ülkeden 3.000’den fazla katılımcı ile sağlık 

ticaretinin merkez üssü konumunu vurguladı 

The 2023 edition of Arab Health Exhibition, which is 

the largest fair of the Middle East for the medical and 

pharmaceutical industry, was held for the 48th time 

this year in Dubai, United Arab Emirates, between 30th 

January - 2nd February 2023 with over 3,000 exhibitors 

from 70 countries and more than 130,000 healthcare 

professionals attending from 163 countries. 

The 2023 edition of Arab Health returned to the Dubai 

World Trade Centre from 30th January – 2nd February 

under the show’s theme, ‘Innovation and Sustainability 

in Healthcare’ with its big potential. Exhibitor companies 

also rose, increasing from 2,828 to over 3,000 from 70 

countries, according to Informa Markets. 

Arab Health has underscored its position as the epicentre 

of healthcare trade and reaffirmed its support for global 

businesses and governments by securing AED2.8 billion 

worth of healthcare industry-related contracts, according 

to a GRS Explori Exhibitor Survey during the 2022 edition, 

which was held in Dubai in January. 

Medikal ve ilaç sektörü için Ortadoğu’nun en büyük 

fuarı olan Arab Health Fuarı’nın 2023’ü, 30 Ocak 

- 2 Şubat 2023 tarihleri arasında Birleşik Arap 

Emirlikleri’nin Dubai kentinde 70 ülkeden 3000’in 

üzerinde katılımcı ve 163 ülkeden 130.000’den fazla 

sağlık profesyoneli ile 3.000’in üzerinde katılımcı ile 

bu yıl 48. kez düzenlendi. 

Organizatörler, Arab Health’in 2023 fuarının, ‘Sağlık 

Hizmetinde İnovasyon ve Sürdürülebilirlik’ teması 

altında 30 Ocak - 2 Şubat tarihleri arasında Dubai 

Dünya Ticaret Merkezi’ne ihtişamıyla geri döndüğünü 

söylediler. Informa Markets’e göre katılımcı şirketlerin 

sayısı da 70 ülkeden 2.828’den 3.000’in üzerine çıktı. 

Düzenlenen 2022 yılı GRS Explori Katılımcı Anketine 

göre, Arab Health, sağlık ticaretinin merkez üssü 

konumunun altını çizdi ve sağlık sektörüyle ilgili 2,8 

milyar AED değerinde sözleşmeyi güvence altına 

alarak küresel işletmelere ve hükümetlere desteğini 

Ocak ayında Dubai’de yeniden teyit etti. 

180 Türk firması on binlerce kişi tarafından ziyaret 

edildi 

İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçı 

Birlikleri (İKMİB) tarafından bu yıl 4’üncüsü 

düzenlenen Türkiye’nin milli katılım organizasyonunun 

düzenlendiği fuarda toplam 180 Türk firması boy 

gösterdi. 

80 bini aşkın profesyonelin ziyaret ettiği fuarda geçen 

180 Turkish companies was visited by tens of thousands 

of people 

A total of 180 Turkish companies showed up at the fair, 

where Türkiye’s national participation organization 

was organized for the 4th time this year by the Istanbul 

Chemicals and Products Exporters’ Association (IKMIB). 

Last year, Türkiye took part in the fair, which was visited 

by more than 80 thousand professionals, with a country 

stand of 666 square meters. The fair, which was visited 

by tens of thousands of people, hosted 3 thousand 

participants this year. 

The exhibition plays an integral role in supporting UAE 

Government initiatives such as ‘Make it in the Emirates’, 


a platform for developing the UAE’s industrial sector and 

enhancing its role in the national economy by focusing 

on 11 priority sectors, including pharmaceuticals and 

medical technology. 

Ross Williams, Exhibition Director for Informa Markets, 

said, “Arab Health has an instrumental role in bringing 

together regional and international policy drivers, thought 

leaders, and healthcare professionals through trade and 

innovation. This helps to address healthcare challenges 

but also showcases the initiatives undertaken by the 

Government in the UAE to support the entire healthcare 

ecosystem, be that through ease of access to set-up in 

the region or by providing a platform for the adoption of 

innovative new technologies and creating partnerships 

with leading hospitals and medical technology companies. 

“Arab Health 2022 welcomed over 53,000 attendees from 

184 countries and, in the process, concluded deals worth 

over AED2.8 billion. This not only cements the UAE’s 

position as an integral place for the healthcare industry to 

do business, but it also underscores the importance of the 

event for a global healthcare audience.” 

yıl Türkiye 666 metrekarelik ülke standıyla yer aldı. On 

binlerce kişinin ziyaret ettiği fuar bu yıl 3 bin katılımcıyı 

ağırladı. 

Fuar, BAE’nin endüstriyel sektörünü geliştirmeye ve ilaç 

ve tıbbi teknoloji dahil olmak üzere 11 öncelikli sektöre 

odaklanarak ulusal ekonomideki rolünü geliştirmeye 

yönelik bir platform olan “Make it in the Emirates” gibi 

BAE Hükümeti girişimlerini desteklemede ayrılmaz bir 

rol oynuyor. 

Informa Markets Fuar Direktörü Ross Williams, 

“Arap Sağlığı, bölgesel ve uluslararası politika 

yönlendiricilerini, düşünce liderlerini ve sağlık 

profesyonellerini ticaret ve inovasyon yoluyla bir 

araya getirmede önemli bir role sahiptir. Bu, sağlık 

hizmetleriyle ilgili zorlukların ele alınmasına yardımcı 

olur, ancak aynı zamanda bölgedeki kuruluma erişim 

kolaylığı yoluyla veya yenilikçi yeni teknolojilerin 

benimsenmesi için bir platform sağlayarak önde gelen 

hastaneler ve tıbbi teknoloji şirketleriyle ortaklıklar 

oluşturmak ve tüm sağlık ekosistemini desteklemek 

için BAE’de Hükümet tarafından üstlenilen girişimlere 

de sahne oluyor.” Arab Health 2022, 184 ülkeden 

53.000’den fazla katılımcıyı ağırladı ve bu süreçte 2,8 

milyar AED’nin üzerinde anlaşma imzaladı. Bu, yalnızca 

BAE’nin sağlık sektörünün iş yapması için ayrılmaz bir 

yer olma konumunu sağlamlaştırmakla kalmıyor, aynı 

zamanda etkinliğin küresel bir sağlık hizmeti izleyicisi 

için önemini de vurguluyor,” dedi. 

Arab Health 2023, 70 ülkeden 3.000’den fazla katılımcı 

ile bir kez daha sağlık ticaretinin merkez üssü 

konumunu vurguladı. 

Arab Health 2023 fuarında tek kullanımlık malzemeler, 

ortopedi, sağlık ve genel hizmetler, görüntüleme, tıbbi 

cihazlar, BT, sağlıklı yaşam ve önleme ile altyapı ve 

varlıklardaki en son teknoloji ve yenilikleri sergileyen 

dokuz ürün sektörüne yer verildi. 

Bir sonraki fuar yani Arab Health 2024, 29 Ocak - 1 

Şubat 2024 tarihleri arasında Dubai Dünya Ticaret 

Merkezi’nde sergilenecek. 

Arab Health Exhibition, which is the largest fair of the 

Middle East for the medical and pharmaceutical industry, 

was held for the 48th time this year in Dubai, United Arab 

Emirates with over 3,000 exhibitors from 70 countries and 

more than 130,000 healthcare professionals attending 

from 163 countries. 

Arab Health 2023 featured nine product sectors, 

showcasing the latest technology and innovations in 

disposables, orthopaedics, healthcare and general 

services, imaging, medical devices, IT, wellness and 

prevention, and infrastructure and assets. 

Next Live edition of the event, Arab Health 2024 will be 

held between 29 January - 1 February 2024 in Dubai World 

Trade Centre. 


If your acne does not go away, 

the reason may be HS disease! 

Sivilceleriniz geçmiyorsa sebebi HS hastalığı olabilir! 

Prof. Dr. Deniz Demirseren 

It can take an average of 10 years to diagnose 

hidradenitis suppurativa (HS) disease, which patients 

generally hesitate to talk about. Commenting on HS, 

Prof. Dr. Deniz Demirseren said, “If you have painful, 

recurrent tender swellings or flowing wounds in the 

armpits, groin, hips and under the breasts, consult a 

dermatologist without hesitation and delay.” 

Hidradenitis suppurativa (HS) is a chronic skin disease that 

occurs where the hair and sweat glands are located. If HS 

disease is not diagnosed early, acne turns into painful, 

tender swellings and abscesses with discharge in the 

armpits, groin, hips and under the breasts. Prof. Dr. Deniz 

Demirseren, Department of Dermatology and Venereal 

Diseases, Ankara City Hospital, University of Health 

Sciences made important statements about this disease, 

which significantly reduces the quality of life. 

Halk arasında az bilinen ve genelde hastaların 

konuşmaktan çekindiği hidradenitis suppurativa 

(HS) hastalığına doğru tanı konulması ortalama 10 

yıl sürebiliyor. HS hakkında açıklama yapan Prof. Dr. 

Deniz Demirseren, “Koltuk altı, kasık, kalça ve meme 

altlarında ağrılı, tekrarlayan hassas şişlikleriniz veya 

akıntılı yaralarınız varsa çekinmeden ve gecikmeden bir 

dermatoloji uzmanına başvurun” dedi. 

Hidradenitis suppurativa (HS), kıl ve ter bezlerinin 

bulunduğu yerlerde ortaya çıkan kronik bir deri hastalığı. 

HS hastalığı erken teşhis edilmezse süreç içerisinde 

sivilceler koltuk altı, kasık, kalça ve meme altlarında 

ağrılı, hassas şişliklere ve akıntılı apselere dönüşüyor. 

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Ankara Şehir Hastanesi Deri 

ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Deniz 

Demirseren, yaşam kalitesini önemli ölçüde düşüren bu 

hastalıkla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. 

“HS tanısı ortalama 10 yıl gecikebiliyor” 

HS lezyonlarının dağılımının cinsiyete göre değiştiğini 

belirten Prof. Dr. Demirseren, “Genelde genital bölge ve 

bacaklardaki lezyonlar, kadınlarda daha sık görülüyor” 

diye ekledi. Prof. Dr. Deniz Demirseren, “HS’nin 

oluşturduğu lezyonlar hastaların yaşamını olumsuz yönde 

etkiliyor. Hastaların ağrılı ve akıntılı lezyonları iş gücü 

kaybına ve psikolojik sorunlara neden olabiliyor. Hastalar 

çekindikleri için doktora gitmiyorlar ya da dermatoloji 

dışındaki branşlara başvurabiliyorlar. Bu nedenle HS 

tanısı ortalama 10 yıl gecikebiliyor” dedi. 

“The diagnosis of HS can be delayed for an average 

of 10 years” 

Stating that the distribution of HS lesions varies according 

to gender, Prof. Dr. Demirseren added, “Generally, 

lesions on the genital area and legs are more common 

in women.” Prof. Dr. Deniz Demirseren said, “The lesions 

caused by HS negatively affect the lives of patients. 

Painful and discharged lesions of patients can cause 

loss of work force and psychological problems. Patients 

do not go to the doctor because they are afraid, or they 

can apply to branches other than dermatology. For this 

reason, the diagnosis of HS can be delayed for an average 

of 10 years.” 


“HS can occur as a result of hereditary (genetic) 

predisposition” 

Underlining that familial HS predisposition may increase 

the risk of disease, Prof. Dr. Deniz Demirseren said, “I 

learned that the brother and twin children of a mother 

who consulted me with HS symptoms also had similar 

symptoms. Upon this, these patients who were diagnosed 

with HS were also treated.” Emphasizing that HS disease 

can have periods of exacerbation and remission, and that 

with the right treatments, significant improvements can 

be observed in the quality of life of patients, Prof. Dr. 

Demirseren stated that being overweight and smoking 

may exacerbate the disease. 

“HS patients should definitely consult a dermatologist” 

Noting that the patients should observe the areas where 

the swelling occurs very well, Prof. Dr. Demirseren 

emphasized that if swelling occurs two or more times in 

the armpits, groin, hips and under the breasts in the last 

6 months, they should definitely consult a dermatologist. 

“HS kalıtsal (genetik) yatkınlık sonucu oluşabiliyor” 

Ailede HS yatkınlığının, hastalık riskini artırabileceğinin 

altını çizen Prof. Dr. Deniz Demirseren, “HS belirtileri 

ile bana danışan bir annenin erkek kardeşinde ve ikiz 

çocuklarında da benzer belirtiler olduğunu öğrendim. 

Bunun üzerine HS teşhisi konulan bu hastalar da tedavi 

edildiler” dedi. HS hastalığının alevlenme ve yatışma 

dönemleri olabileceğine, doğru tedaviler ile hastaların 

yaşam kalitesinde önemli iyileşmeler gözlenebileceğine 

vurgu yapan Prof. Dr. Demirseren, fazla kilo ve sigara 

içmenin hastalığı şiddetlendirebileceğini belirtti. 

“HS hastaları mutlaka dermatoloğa başvurmalı” 

Hastaların şişliklerin oluştuğu bölgeleri çok iyi 

gözlemlemesi gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. 

Demirseren; son 6 ayda koltuk altı, kasık, kalça ve meme 

altlarında iki veya daha fazla kez şişlik oluşuyorsa mutlaka 

bir dermatoloğa başvurmaları gerektiğini vurguladı. 


Cistus Phyto Pastil supports the strengthening of 

immunity 

Cistus Phyto Pastil bağışıklığın güçlenmesine destek oluyor 

In addition to the pandemic, cold winter days cause a 

rapid increase in seasonal diseases such as colds and 

throat infections. Cistus Phyto Pastil, the new product 

of Genveon Pharmaceuticals, contributes to the 

elimination of colds and respiratory tract complaints, 

while also supporting the strengthening of immunity 

with the vitamins and minerals it contains. 

With the arrival of the winter season, there is an 

increase in seasonal flu in addition to the pandemic. This 

situation increases the demand for vitamin and mineral 

supplements. Cistus Phyto Pastil, the new product of 

Genveon Pharmaceuticals, can contribute to support the 

immune system and reduce throat complaints. 

Helps heal sore throat and upper respiratory tract 

Enriched with herbal extracts as well as vitamins, Cistus 

Phyto contains vitamin C, vitamin D and vitamin B2, as 

well as propolis, zinc, prickly fig and gum arabic. 

Cistus Phyto, which is the only lozenge with antimicrobial, 

antioxidant and anti-inflammatory properties with its rich 

content, helps to heal upper respiratory tract complaints 

such as sore throat. 

Suitable for daily use 

Cistus Phyto, in lozenge form suitable for daily use, can 

be used as a lozenge four times a day. Although it does 

not have any known side effects, it is recommended that 

those who are allergic to the active ingredients in its 

content should use it under the supervision of a doctor or 

carefully. Commercially available as 12 lozenges in a pack, 

Cistus Phyto is available at pharmacies. 

Soğuk kış günleri pandemiye ek olarak soğuk algınlığı 

ve boğaz enfeksiyonu gibi mevsimsel hastalıklarda da 

hızlı bir artışa neden oluyor. Genveon İlaç’ın yeni ürünü 

Cistus Phyto Pastil, soğuk algınlığı ve solunum yolu 

şikâyetlerinin giderilmesine katkı sağlarken, içerdiği 

vitamin ve mineraller ile bağışıklığın güçlenmesine de 

destek oluyor. 

Kış mevsiminin gelmesiyle birlikte pandemiye ek olarak 

mevsimsel griplerde de artış yaşanıyor. Bu durum ise 

vitamin ve mineral desteğine olan talebi artırıyor. Genveon 

İlaç’ın yeni ürünü Cistus Phyto Pastil bağışıklık sisteminin 

desteklemesine ve boğaz şikâyetlerinin azalmasına 

katkıda bulunabiliyor. 

Boğaz ağrısı ve üst solunum yolunun iyileşmesine 

yardımcı oluyor 

Vitaminlerin yanı sıra bitkisel özlerle de zenginleştirilen 

Cistus Phyto’nun içeriğinde vitamin C, vitamin D ve vitamin 

B2’nin yanı sıra propolis, çinko, dikenli incir ve Arap zamkı 

yer alıyor. 

Zengin içeriğiyle antimikrobiyal, antioksidan ve 

antiinflamatuar özellikler taşıyan ve bu bileşen 

kombinasyonuna sahip tek pastil olan Cistus Phyto; boğaz 

ağrısı gibi üst solunum yolu şikâyetlerinin iyileşmesine 

yardımcı oluyor. 

Günlük kullanıma uygun 

Günlük kullanıma uygun olan pastil formundaki Cistus 

Phyto, günde dört kez birer pastil şeklinde kullanılabiliyor. 

Bilinen herhangi bir yan etkisi bulunmamakla birlikte 

içeriğinde bulunan etken maddelere karşı alerjisi olanların 

doktor kontrolünde veya dikkatli şekilde kullanmaları 

öneriliyor. Bir pakette 12 pastil şeklinde ticari sunumu 

bulunan Cistus Phyto, eczanelerden temin edilebilir. 



Promising advances in kidney cancer treatment 

Böbrek kanseri tedavisinde umut veren gelişmeler 

Prof. Dr. İrfan Çiçin 

Kidney cancer, the incidence of which is increasing, 

threatens especially the advanced age group. Stating 

that despite this danger, there have been promising 

developments in treatment recently, Prof. Dr. İrfan 

Çiçin, Lecturer, Department of Internal Diseases, 

Faculty of Medicine, Trakya University and Oncologist 

Assoc. Prof. Çağlayan Geredeli, University of Health 

Sciences emphasized that treatment options have 

increased and shared important information about 

the disease. 

Giving information about the types of cancer that are 

effective in the kidneys, Prof. Dr. İrfan Çiçin said, “The 

most common kidney cancer is clear cell renal carcinoma 

(clear cell, renal cell carcinoma or ccRCC), which accounts 

for approximately 80-85% of cases. The remaining 

percentage consists of cancer types called ‘papillary, 

chromophobe’.” Warning that cancers originating from 

the urinary canals (renal pelvis) can mimic kidney cancers, 

Prof. Dr. İrfan Çiçin stated that these cancers behave like 

urinary canal or bladder cancers (transitional cell) and can 

be treated. 

Important symptoms in kidney cancer 

Today, about half of patients with kidney cancer are 

diagnosed by chance. Underlining that kidney cancer 

usually does not show signs or symptoms in the early 

Doç. Dr. Çağlayan Geredeli 

Görülme sıklığı giderek artan böbrek kanseri, özellikle 

ileri yaş grubunu tehdit ediyor. Bu tehlikeye karşın son 

dönemde tedavide umut verici gelişmeler yaşandığını 

belirten Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları 

Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İrfan Çiçin ve 

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Onkoloji Uzmanı Doç. 

Dr. Çağlayan Geredeli, tedavi seçeneklerinin arttığını 

vurguladı ve hastalıkla ilgili önemli bilgiler paylaştı. 

Böbreklerde etkili olan kanser türleri ile ilgili bilgiler veren 

Prof. Dr. İrfan Çiçin, “En sık rastlanan böbrek kanseri, 

olguların yaklaşık %80-85’ini oluşturan berrak hücreli 

renal karsinomdur (clear cell, renal cell carcinoma ya da 

ccRCC). Geriye kalan yüzdeyi ise ‘papiller, kromofob’ diye 

adlandırılan kanser türleri oluşturur.” dedi. Ayrıca idrar 

kanallarından kaynaklanan (renal pelvis) kanserlerin de 

böbrek kanserlerini taklit edebileceği uyarısını yapan Prof. 

Dr. İrfan Çiçin, bu kanserlerin idrar kanalı ya da mesane 

kanserleri (transizyonel hücreli) gibi davrandığını ve tedavi 

edilebildiğini belirtti. 

Böbrek kanserinde önemli belirtiler 

Günümüzde böbrek kanseri olan hastaların yaklaşık yarısı 

tesadüfen teşhis alıyor. Böbrek kanserinin genellikle 

erken evrelerde belirti veya semptom göstermediğinin 

altını çizen Doç. Dr. Çağlayan Geredeli ise, hastalarda 


stages, Assoc. Prof. Çağlayan Geredeli listed the findings 

that can be seen over time in patients as follows: 

Blood in your urine, which may appear pink, red, or colacolored, 

Pain in your back or side that does not go away, 

Loss of appetite, 

unexplained weight loss 

Tiredness, 

Fever, 

Unexplained anemia, 

Sedimentation and/or elevation of CRP in the blood. 

Emphasizing that the possibility of metastasis decreases 

with early diagnosis in kidney cancer, Assoc. Prof. 

Geredeli also said that lung, bone and brain are the most 

common sites of metastasis. In addition, it was stated 

that metastases can be seen especially in the liver and 

thyroid gland. 

Early diagnosis is important in kidney cancer 

treatment 

Providing information about the ways followed in the 

treatment of kidney cancer (RCC), Assoc. Prof. Geredeli 

stated that the basic treatment approach in early stage, 

that is, non-metastasized kidney cancers, is surgery. 

Stating that there are many treatment options in kidney 

cancer, Assoc. Prof. Geredeli continued his words as 

follows, “In these cancers that are not sensitive to 

chemotherapy and radiotherapy, the addition of targeted 

therapies, known as rational drugs, or immunotherapies 

to surgery after surgery increases the success rates of 

the treatment. In advanced stage patients, that is, in 

patients who have metastasized, the main treatment is 

with targeted therapies and immunotherapies. These 

treatment options can be applied alone or together 

(combined). Today, the need for routine kidney surgery in 

advanced kidney cancers has disappeared.” 

Underlining that, like all other cancers, the stage at 

diagnosis is important for the course of the disease in 

kidney cancers, Assoc. Prof. Geredeli stated that when 

the diagnosis of RCC is made at an early stage, when the 

cancer has not yet spread beyond the kidney, 93% of the 

patients continue to live 5 years later. 

Targeted treatment options are increasing 

Providing information about targeted therapies and 

current developments in kidney cancer Prof. Dr. İrfan Çiçin 

shared important data, “In the last 10 years, targeted 

therapies in the treatment of metastatic renal cell cancer 

(mBCC) have significantly improved the management of 

the disease. Targeted treatment options are increasing 

in kidney cancers, especially in the clear cell type. A 

targeted therapy with a different mechanism of action 

was last licensed in Turkey in 2022. In our country, both 

targeted and immunotherapies can be applied in patients 

with kidney cancer.” 

zamanla görülebilen bulguları şöyle sıraladı: 

İdrarınızda pembe, kırmızı veya kola renginde görünebilen 

kan, 

Sırtınızda veya yanınızda geçmeyen ağrı, 

İştah kaybı, 

Açıklanamayan kilo kaybı, 

Yorgunluk, 

Ateş, 

İzah edilemeyen kansızlık (anemi), 

Kanda sedimentasyon ve/veya CRP yükselmesi. 

Böbrek kanserinde erken tanı ile metastaz ihtimalinin 

azaldığını da vurgulayan Doç. Dr. Geredeli, akciğer, 

kemik ve beynin en sık metastaz yeri olduğunu da söyledi. 

Bunun yanında özellikle karaciğer ve tiroid bezinde de 

metastazların görülebildiği belirtildi. 

Böbrek kanseri tedavisinde erken tanı önemli 

Böbrek kanseri (RCC) tedavisinde izlenilen yollarla ilgili 

bilgiler veren Doç. Dr. Çağlayan Geredeli, erken evre yani 

metastaz yapmamış böbrek kanserlerinde temel tedavi 

yaklaşımının cerrahi olduğunu belirtti. Böbrek kanserinde 

çok sayıda tedavi seçeneği olduğunu belirten Doç. Dr. 

Geredeli, sözlerine şöyle devam etti: “Kemoterapi ve 

radyoterapiye duyarlı olmayan bu kanserlerde, cerrahi 

sonrası akılcı ilaç olarak bilinen hedefe yönelik tedaviler 

ya da immünoterapilerin cerrahiye eklenmesi tedavinin 

başarı oranlarını artırmaktadır. İleri evre hastalarda 

yani metastaz yapmış hastalarda ana tedavi hedefe 

yönelik tedaviler ve immünoterapiler ile yapılmaktadır. 

Bu tedavi seçenekleri tek başına ya da birlikte (kombine) 

uygulanabilir. İleri evre böbrek kanserlerinde rutin olarak 

böbreğin ameliyat edilmesi ihtiyacı günümüzde ortadan 

kalkmıştır.” 

Tüm diğer kanserler gibi, böbrek kanserlerinde de tanı 

sırasındaki evrenin hastalığın gidişatı açısından önemli 

olduğunun altını çizen Doç. Dr. Geredeli, RCC tanısı 

kanserin henüz böbrek dışına yayılmadığı erken evrede 

konulduğunda hastaların %93’ünün 5 yıl sonra yaşamaya 

devam ettiğini belirtti. 

Hedefe yönelik tedavi seçenekleri artıyor 

Böbrek kanserinde hedefe yönelik tedaviler ve güncel 

gelişmelerle ilgili de bilgiler aktaran Prof. Dr. İrfan Çiçin, 

önemli veriler paylaştı: “Son 10 yılda metastatik böbrek 

hücreli kanser (mBHK) tedavisinde hedefe yönelik tedaviler 

hastalığın yönetimini belirgin bir şekilde iyileştirmiştir. 

Böbrek kanserlerinde özellikle berrak hücreli tipte hedefe 

yönelik tedavi seçenekleri artmaktadır. En son 2022 

yılında farklı bir etki mekanizmasına sahip hedefe yönelik 

bir tedavi Türkiye’de de ruhsatlanmıştır. Ülkemizde hem 

hedefe yönelik hem de immunoterapiler böbrek kanserli 

hastalarda uygulanabilmektedir.” 

Böbrek kanseri tedavisinde gelişmeler 

Böbrek kanserinde tedavi seçeneklerini artırmak ve 


Advances in kidney cancer treatment 

Stating that research continues to increase and improve 

treatment options in kidney cancer, Assoc. Prof. Geredeli 

concluded his words as follows, “Drugs targeting immune 

checkpoint signals have brought a new approach to cancer 

treatment by strengthening the clinical importance of 

interactions between the immune system and the tumor, 

and by trying to enable the immune system to show 

anti-cancer activity. Treatment strategies that envisage the 

combination of immunomodulatory agents and targeted 

therapies, whose studies have been concluded recently 

and have also been found in our country, have further 

increased the treatment options and success of kidney 

cancer. New drugs and new combination therapies are 

promising.” 

iyileştirmek için araştırmaların devam ettiğini belirten 

Doç. Dr. Geredeli, sözlerini şöyle tamamladı: “İmmün 

kontrol noktası sinyallerini hedefleyen ilaçlar, immün 

sistem ile tümör arasındaki etkileşimlerin klinik önemini 

güçlendirerek, immün sistemin anti-kanser aktivite 

göstermesini sağlanmaya çalışarak, kanser tedavisine yeni 

bir yaklaşım getirmiştir. Son dönemlerde çalışmaları son 

bulan ve ülkemizde de yer bulan immünmodülator ajanlarla 

birlikte hedefe yönelik tedavilerin kombinasyonunu öngören 

tedavi stratejileri, böbrek kanseri tedavi seçeneklerini 

ve başarısını daha da artırmıştır. Yeni ilaçlar ve yeni 

kombinasyon tedavileri umut vericidir.”

Pharma Türkiye March - April 2023

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

Delete template?

Save as template?