Türkiye Enerji ve Enerji Verimliliği Çalışmaları Raporu - ENVER
Türkiye Enerji ve Enerji Verimliliği Çalışmaları Raporu - ENVER
Türkiye Enerji ve Enerji Verimliliği Çalışmaları Raporu - ENVER
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
32 TEVEM - <strong>Enerji</strong> <strong>ve</strong> <strong>Enerji</strong> <strong>Verimliliği</strong> <strong>Çalışmaları</strong> <strong>Raporu</strong> / 2010<br />
Prof. Dr. Volkan Ediger / İzmir Ekonomi Üni<strong>ve</strong>rsitesi<br />
“Şimdi efendim dünyaya global olarak baktığımız zaman ilk başta odunla enerji<br />
tüketimi başlamış daha sonra odundan kömüre kömürden de petrole enteresan<br />
bir süreç yaşanmış. Şu anda içinde bulunduğumuz çağı doğal gaz çağı olarak<br />
nitelemek mümkün. Bu nitelemeyi yapaken dünyadaki bütün enerji basketienerji<br />
miksi dediğimiz enerji karışımı alırız <strong>ve</strong> içindeki hakim olan enerjinin<br />
türünün yüzdesini alırız. Bildiğiniz gibi petrolün %’si giderek düşmekte doğal<br />
gazın %’si artmakta. Burada çok kritik olan nokta : bizim hubbert eğrisi<br />
dediğimiz zaman içinde üretim miktarlarına göre çizdiğimiz bir eğri. Bu eğri<br />
dünyada sıfırda bir yerden başlıyor sonra başka bir noktada zir<strong>ve</strong> yaptıktan sonra<br />
tekrar aşağı doğru düşmeye başlıyor. Kömürün bu Hubbert eğrisini çizersek<br />
1913 yılında dünya kömür üretiminin maksimum düzeye eriştiğini 1913<br />
yılından sonrada aşağı doğru inmekte olduğunu görüyoruz. Sonra kömürün<br />
yerini petrol ikame ediyor <strong>ve</strong> oranı giderek artmaya başlıyor. Bir çok uzman<br />
2010-20 arasında petrolün zir<strong>ve</strong> yapacağı konusunda hemfikir. Buna “Peak<br />
Oil- Petrol Zir<strong>ve</strong>si” teorisi de deniyor. Bu zir<strong>ve</strong>yi yaptıktan sonra petrol üretimi<br />
yavaş yavaş azalacak. Yerini doğalgaz alacak. Bu zir<strong>ve</strong> çok önemli. Çünkü geçiş<br />
dönemleri dünyada öyle kolay kolay aşılan dönemler değil. 1913 yılından 1945<br />
yılına kadar olanları bir hatırlarsak 2 büyük dünya savaşı ile karşı karşıya kalındı.<br />
Milyonlarca insan öldü. Kömür sistemli Büyük Britanya İmparatorluğu’nun<br />
egemenliğindeki sistemin, ABD egemenliğindeki petrol hakimiyetli bir sisteme<br />
dönüşmesi asla kolay olmamıştır. Bunu şunun için anlatıyorum: dünya şu<br />
anda bir geçiş döneminin sonu içinde. Petrol ekonomisinin bitmekte olduğu<br />
yerine doğalgaz ekonomisinin geçmekte olduğu bir süreç. Bu süreçte tabii<br />
kolay olmayacak. Gerçi bunun kömürden petrole geçiş dönemindeki gibi zor<br />
olmayacağını biliyoruz. Çünkü petrol <strong>ve</strong> doğalgaz birbiriyle asosiye iki doğal<br />
kaynaktır. Bunlar aynı yöntemlerle aranır, aynı yöntemlerle işletilir <strong>ve</strong> birbirine<br />
çok benzerler. Uzmanlar bundan daha sonraki dönemin düşük karbon-sıfır<br />
emisyon, hidrojen ağırlıklı bir dönem olacağına hemfikirler. Birçok uzman<br />
doğal gazı geçiş dönemi yakıtı olarak görmekte dönemimi sıfır emisyonlu bir<br />
çağa ara geçiş dönemi olarak nitelendirmekte. Buna “ düşük karbon ekonomisi<br />
devrimi” diyorlar. Yani içinde bulunduğumuz konjonktür dünya olarak çok<br />
büyük bir ekonomik devrimin yaşandığı dönem. Bu dönemin ekonomik<br />
temellerin dayandığı sistemin değişeceği bir dönem olacağı şüphesiz. Örneğin<br />
size birtane ipucunu <strong>ve</strong>reyim. ABD ‘de ilk defa bir profesör hemde yenilenebilir<br />
enerji konusunda bir profesör enerji bakanı yapıldı. ABD’nin yine milyarlarca<br />
dolar hidrojen <strong>ve</strong> yenilenebilir alternatif yakıtlara, AR-GE çalışmalarına para<br />
<strong>ve</strong> zaman harcadığını yine aynı kapsamda düşünebilirsiniz. <strong>Türkiye</strong>’ninde bu<br />
devrime hazırlıklı olmasında büyük yarar var. <strong>Türkiye</strong> bunu idrak etmeli bence.