13.01.2013 Views

tc süleyman demirel üniversitesi fen bilimleri enstitüsü ömer-gecek

tc süleyman demirel üniversitesi fen bilimleri enstitüsü ömer-gecek

tc süleyman demirel üniversitesi fen bilimleri enstitüsü ömer-gecek

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

zenginleşmesine bağlı olabileceği ve sahadaki suların meteorik kökenli ve yüksek<br />

kotlardan beslendiğini ileri sürmektedir.<br />

Arpat vd. (2002): Üst Miyosen-Pliyosen havzalarının Batı Anadolu’da egemen olan<br />

genişleme tektoniği sürecinde, zayıflama düzlemleri boyunca meydana gelen<br />

makaslama kırıklarının etkisi ile meydan gelen çökmeler sonucu oluştuğunu,<br />

Sultandağı silsilesinin KD’daki ovalık kesiminde benzer bir mekanizma çökerek<br />

oluştuğunu öne sürmüşlerdir.<br />

Atilla (2002): Termal akiferden soğuksu akiferine doğru bir kirlenmenin zaman ve<br />

konum içinde mevcut olduğunu, soğuk su akiferinin bu şekilde işletilmeye devam<br />

edildiği sürece kirlenmenin tüm akiferi etkileyebileceği, Cl - yoğunlaşması yüzeyden<br />

ilk 50 m’den itibaren arttığını ve karışımın 250 mg/lt kadar yükseldiğini tespit<br />

etmiştir.<br />

Doğdu ve Bayarı (2002): Jeotermal kökenli suların pek çok element açısından<br />

sağlığa ve çevreye zararlı derişime sahip olduklarını ve suların termal su akiferinden<br />

sızma ya da termal su üretim kuyularından oluşan yer altı kaçakları nedeniyle soğuk<br />

su akiferine karışması sulama ve içme suyu kalitesi açısından kirlenmeye neden<br />

olduğu belirlenmiştir. Çalışmacılar, yaptıkları hidrojeokimyasal değerlendirmede<br />

termal suların Na-Cl, soğuk suların ise CaHCO3 karakterli olduğunu belirlemişlerdir.<br />

Tezcan vd. (2002): Akarçay havzasında DSİ adına geniş ölçekli bir çalışma<br />

yapmışlardır. Bu çalışma sonucunda göllerin ve akarsuların ova alanında yeraltısuyu<br />

sistemi ile doğrudan bir ilişkisi bulunmadığı ortaya konmuştur. Çalışmacılara göre,<br />

yeraltı suyu kullanımının yüzey su potansiyeline herhangi bir olumsuz etkisi<br />

olmadığını, fakat yüzey sularında meydana gelen azalmanın tamamen kuraklık<br />

nedeniyle oluştuğunu, buna karşılık yüzey sularındaki azalmanın, yeraltı suyu<br />

kullanımının giderek daha da artmasına neden olduğunu belirtmişlerdir.<br />

Vengosh vd. (2002): Bu çalışmada, Batı Anadoluda’daki termal suların jeotermal<br />

özellikleri ile ilgili yaptıkları çalışmada; denizel olmayan sıcak sularda farklı kökenli<br />

24

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!