AvAnos-KızılırmAK AvAnos YaZarlar BUlUŞMaSI

lamayınca çılgına dönüyorlar. atatürk’ün yerinde latife Hanım’ı görünce
de şaşırıyorlar. içeride atılan kurşunlardan dolap içindeki eşyaları delik
deşik oluyor.
atatürk izmir’e gittiğinde el bombalı bir saldırıya uğruyor ve suikastçıyı
dikkatini dağıtmak suretiyle engelleme yoluna gidiyor. Keza aynı
seyahatten ankara’ya dönerken atatürk’e suikast düzenleneceği açıkça
bilinmesine ve ihbar edilmesine rağmen, atatürk ile birlikte bu seyahati
yapmaktan geri durmuyor; son derece cesur. tabii bunlar pek çok kişide
rastlanabilir cesaret diye algılanabilir ama bence daha fazla cesaret gerektiren
başka yönleri var. 1920’li yılların türkiye’sinde, seçme ve seçilme
hakkı dahil olmak üzere kadın hakları konusunda yoğun bir mücadele veriyor.
Kadın-erkek eşitliğini savunuyor ve feminist söylemlerini büyük bir
cesaretle dillendiriyor. Yakın çevresinde, özellikle atatürk’ün yakın çevresinde
zaman zaman bu konuda çok ağır eleştirilere maruz kalıyor. Bence
bu ilişkinin devam etmemesinin nedeni latife Hanım’ın da Mustafa Kemal
kadar dominant bir karakter olmasıdır. Kolay kolay geri adım atmayan,
direnen, mücadele eden bir karakter. evlilikleri iki buçuk yıl kadar sürdükten
sonra, bana göre pek çok sebebe bağlı olarak 1925 yılının temmuz
ayında sona eriyor. Ondan sonrası dramatik tarafı ağır basan bir hikaye.
Ömrünün sonuna kadar hem Mustafa Kemal hem latife Hanım birbirlerine
verdikleri ‘asker sözü’nü tutarak birbirleri aleyhine hiç konuşmuyorlar.
Sözlerine sadık kalıyorlar ve birbirlerinin hatırasına hürmet ediyorlar.
Sözü çok fazla uzatmak istemiyorum; mikrofonu asıl sahibine vermeden
önce kitapta doğrudan latife Hanım ile ilgili değilmiş gibi görünen
ama beni çok etkileyen bir başka bölümü de kısacık paylaşmak
istiyorum. Mustafa Kemal, latife Hanımla evlenmeye karar verdikten
sonra, konuyu yakın çevresiyle değerlendiriyor. Konuştuğu kişilerden biri
de rauf Orbay. rauf Bey’e şunu söylüyor: “Rauf sen, Kazım Karabekir, Ali
Fuat ve Refet Bele, sizler de evlenip yuva kurun. Bakın şükürler olsun vatan
kurtuldu, hepimiz kırkımızı geçtik, aile huzuru ve saadete hak kazandık.”
Kırk yaşından önce aile mutluluğunu ve saadetini düşünemeyecek
kadar vatanını düşünen bir lider. ne olur burayı hiçbir zaman unutmayın.
Bu etkinliğin başlangıcı bunları yeniden konuşmamıza vesile oldu. Başta
Mustafa Kemal olmak üzere bütün silah arkadaşlarını ve bugünlere ulaşmamızı
sağlayan şehitlerimizi, gazilerimizi ve merhum latife Hanım’ı
rahmetle anıyoruz; mekanları cennet, ruhları şad olsun. 8 Mart Dünya
Kadınlar gününüz de kutlu olsun. Hepinizi saygı ile selamlıyorum.
15