AvAnos-KızılırmAK AvAnos YaZarlar BUlUŞMaSI

ister misiniz ben size deve olayım?” demiş ve dört ayak olmuş. Hz. Hasan
ve Hz. Hüseyin Peygamber efendimizin üzerine binmiş, oynamışlar. O
da dede, “benim torunum şımarmasın, ben onu yatakta uyurken severim
diyen” de dede. Uyurken torununu seversen o yavru sevildiğini nasıl anlayacak,
daha önemlisi nasıl hissedecek a dede! nikahta, ‘aldım-verdim’
denir; oysa hiçbir ana-baba; yavrusunun sahibi değildir. Kimi kime veriyorsun?
“Ben senin o delikanlı ile evlenmene rıza gösteriyorum” ya da
“göstermiyorum” diyebilirsin; “verdim” diyemezsin. Senin mi ki veriyorsun?
Yavrular, anaların babaların malları değil, allah’ın onlara ihsânıdır.
Bu toplum sevgiden mahrum kaldığı için böyle. Daha açık söyleyeyim;
kocasına iltifat eden kadına, kadın arkadaşları ‘yalaka’, hanımına iltifat
eden beye erkek arkadaşları ‘kılıbık’ diyorlar. Öyle mi, değil mi? Bu çok
yanlıştır, resûlullah efendimizin yapmadığı her şey çok yanlıştır. Gönül
almak sevgiyle olur. Ve her kul, her varlık bir hayata ve o hayatı idâme
ettirmek için gıdaya muhtaçtır. Bedenimizin gıdası yemek-içmektir. Sevginin
de bir gıdası vardır; izhâr etmek. Ortaya konulmayan sevgi gıdasızlıktan
ölür. Onun için Cenâb-ı Hak diyor ki “beni çok anın”. “Beni anın”
demiyor, “beni çok sık anın” diyor.”Fezkurullâhe zikran kesira,, neden
diyor? Seversen, sık anmamaktan başka bir şey yapamazsın ki zaten. allah
bile kendisine olan sevginin izhâr edilmesini istiyor. allah’ın yeryüzündeki
halîfesi olan insan elbette bunu ister. allah’ın diğer mahlukları
da ister. Mesela bir kediyi kucağınıza alıp sevdiğinizde ne yapıyor? Başını
uzatıyor, daha fazla sevgi istiyor. Karının ve kocanın bir kedi kadar değeri
yok mu? niye sevmiyorsun? Seviyorsan neden izhâr etmiyorsun? niye
alışkanlık haline getirmedin? “Ayıp”. Peki, Peygamber efendimizden gayrı,
ayıp koyabilme yetkisine sahip miyiz?
Çok önemli bir yanlışlığımız da özellikle bu hususta isrâiliyata tâbî
olmamızdır. ne yazık ki münâfıkların reisi olan abdullah ibni Selül; tâ o
zamandan beri, isrâiliyat denen şeyi, yani Yahudi milletinin kendine mahsus
yanlışlıklarını, islâm toplumuna sokmaya çalışmıştır. az önce bahsettiğim
konu da onlardan biridir ve halen devam etmektedir. islamiyette
asla ve kat’a allah, muhabbetin izhârına hudut koymamıştır. ‘Âşikar’ ayrı,
‘hudutlandırmak’ ayrıdır. Bu konuları böyle bir sohbette daha fazla açmak
mümkün değil, ancak muhabbetin iki beden arasında değil iki gönül
arasında olduğunu anlamamız gerekmektedir. Muhabbet, sevgi bahsi, af
buyurun ama bu lafı söyleyeceğim, insanın belinden aşağıda değil, yukarıdadır.
aklında ve gönlündedir, anlatabildim mi? lütfen sevgi bahsi-
230