18.02.2013 Views

AvAnos-KızılırmAK AvAnos YaZarlar BUlUŞMaSI

AvAnos-KızılırmAK AvAnos YaZarlar BUlUŞMaSI

AvAnos-KızılırmAK AvAnos YaZarlar BUlUŞMaSI

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Dücane Cündioğlu<br />

Hakkında bir üçleme yazmaya karar verene kadar iyi bir Cemil Meriç<br />

okuyucusu olduğumu söyleyemem. Kendisiyle ilgili tedkiklere başladığımda<br />

kütüphanemde sadece Jurnaller’i vardı. Bu Ülke isimli kitabını<br />

bir-iki defa okumayı denemiş ama bir türlü bitirmeyi başaramamıştım. Bu<br />

durum elbette kitabın/kitapların değersizliğinden değil, bendenizin müfrit<br />

bir ukala olmasından kaynaklanıyordu. aklımsıra ilahiyat/Metafizik gibi<br />

itibarı yüksek mesail-i ilmiye ile uğraştığımdan o yıllarda edebiyat bana<br />

dedikodu yapmak gibi geliyordu. üstelik üslûb ve belağatı da önemsemiyordum,<br />

ki bugün bile bir yazarın sadece üslûbundan etkilenmeyi pek<br />

olumlu bir tutum olarak görmem. Muhabbet kusurları örter çünkü. Kişi<br />

sevdiği insanın kusurlarını göremez. Dostluklar zayıflamaya görsün hemen<br />

kusurlar görünür. Ben de ister istemez bir şeyden etkilenmektense o<br />

şeyi öğrenmeyi yeğledim. Gerekçem de sıkıydı: 16 yaşındayken öğrenmek<br />

yerine etkilenmiş ve bedelini de pek ağır ödemiştim.<br />

Bu bakımdan, benim Cemil Meriç’e olan ilgim, takdir ettiğim, hayranı<br />

olduğum bir yazarın kitaplarını takip etmek şeklinde olmadı. Hikâyesini<br />

kitabımın girişinde yazdığım için burada ayrıca tekrarlamayıp kısaca değineceğim:<br />

Bir dil kursu için Paris’e ikinci gidişim, kış aylarına denk geldiğinden<br />

yanımda haylice kitap götürmüştüm. Kısa zaman içinde hepsinin de<br />

hakkından geldim, zira hava sıcaklığı -5, -10 °C civarında seyrettiğinden<br />

evden fazla çıkamıyor ve zamanımı bolca kitap okuyarak geçiriyordum.<br />

en nihayet sıra, evinde kaldığım talebemin kütüphanesindeki kitaplara<br />

geldi. Çoğu ucuz romanlardı. Balzac, Dickens, Victor Hugo... Balzac’ın<br />

romanlarını okumak, edebiyatla aramdaki mesafenin uzaklığını iyiden<br />

iyiye hissettirmiş olmalı ki türkiye’ye dönünce ilk işim Balzac külliyatını<br />

okuyup bitirmeye karar vermek oldu. Mizaç olarak hiçbir şeyi yarım<br />

bırakmam. Çaresiz Balzac kitaplarını toplamaya başladım. Kitap kurdu<br />

bir arkadaşım, bir sohbet sırasında, “Cemil Meriç’in Balzac tercümelerini<br />

okudun mu?” diye sormasın mı, şaşkınlıkla “Cemil Meriç’in Balzac tercümeleri<br />

mi var?” diye tepki verdim. Meriç’in Balzac’tan dört tercümesi<br />

olduğunu söyledi. Bu tercümelerden üç tanesini o arkadaşımdan, birini<br />

de sahaflardan temin edip bir çırpıda okudum.<br />

Balzac çevirilerini okurken Cemil Meriç’in dikkat çekici bir özelliğini<br />

görmüştüm: dipnotlar.<br />

295

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!