15.12.2016 Views

ibtida aralık

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

AİŞE CAN - MERVE MAHİTAPOĞLU<br />

MERYEM SENA ÖZTÜRK<br />

Biz: Binaen aleyh haddimize değil fakat ;<br />

Belki de hala gençsiniz…<br />

Üstat: Son zamanlarınızdaki gençliğimizden mi<br />

yoksa lise dönemlerinden mi bahsedelim?<br />

Biz: Mümkünse bize yakın dönemlerden bahsedelim<br />

o halde hocam, Lise ve Üniversite gibi…<br />

Üstat: Liseye biz 1955 yılında başladık, bu da gerçekten<br />

kaderin bir sevkidir ki; Erdem Bayazıt, Cahit Zarifoğlu,<br />

Hasan Seyithanoğlu, Alâeddin- benim ikiz kardeşim<br />

onun bir sene kaybı vardı ortaokulda ama aynı dönemdeydik-<br />

hepimiz aynı okuldaydık. Başka arkadaşlarımız<br />

da vardı, çok ilginç bir sınıftık; şiirler yazan yazılar yazan!<br />

Sonra onların bir kısmı yazmaktan vazgeçti… Ama bugüne<br />

yazısıyla şiiriyle kalan o adını şimdi andığım arkadaşlar<br />

o gün bu gündür birlikteliklerini devam ettirdiler. Rahmetli<br />

olanlarda ayrı tabii… Onlar zorunlu olarak aradan çekildiler.<br />

Bu arkadaşlar bilerek aynı sınıfta toplanmış değil,<br />

hiçbirimiz birbirimizi o sınıfa gelinceye kadar tanımadık .<br />

Ama o sınıfta herkes kendi istikametinde bir şeyler yazıp<br />

çizerken -şuanda belli bir olayda hatırlamıyorum- kendimle<br />

ilgili olayı hatırlıyorum da diğerleri ile nasıl bir buluşmamız<br />

oldu, ortak noktada buluştuk münferit bir olay<br />

hatırlamıyorum. Münferit olarak hatırladığım olaylar işin<br />

başlangıcı değil daha sonraki dönemlerle ilgili. Ali diye bir<br />

arkadaşımız vardı. Ali kurtlar… O, bir hikaye yazmış bana<br />

da okutmak istiyor. Daha doğrusu Erdem Bayazıt bana<br />

haber verdi:’’ Ali hikaye yazmış!’’ diye. Bende okumak<br />

istedim; o da nazlandı. Hem vermek istiyor hem nazlanıyor<br />

göstermem diyor. Neticede ısrar ettik. ‘’Sen’’ dedi’’<br />

Bir hikaye yazarsan sana hikayeyi okuturum!’’. ‘’Olur!’’<br />

dedik. O şartla hikayesini aldım okudum. Eve gelince de<br />

ben ona verdiğim sözü yerine getireyim diye hikayemizi<br />

yazdık verdik. bende ona verirken :’’Yeni bir hikaye<br />

yazman şartıyla okutacağım!’’ dedim. Böylece aylarca<br />

aynı şartlarla birbirimize verdik. Aylarca bir gün o bir<br />

hikaye yazıyordu bir gün ben yazıyordum. Sonra Ali dedi<br />

ki: ‘’ Gel, bu hikayelerimizi dergilere gönderelim oralar da<br />

yayımlatalım.’’ . ‘’Olur’’ dedik. Ben bütün dergilere aboneydim<br />

İstanbul’da ki , Ankara’da ki hatta bazı taşra şehirlerindeki<br />

–Adana, Gaziantep- orada da aylık edebiyat<br />

dergileri çıkıyordu. Bizde sanat sayfası, edebiyat sayfası<br />

hazırlıyorduk Maraş’ ta gençlik gazetesinde… Bizden sonra<br />

Erdem Bayazıt, Alâeddin, Cahit, onlarda başka gazetelerde<br />

sanat, edebiyat sayfaları hazırladılar. O sayfalarımızla<br />

işte Adana’da ki,Antep’te ki başka yerlerdeki dergilerle<br />

(vekayiş) ediyorduk, onlarda bize gönderiyordu. O arada<br />

Cahit’in şiir yazdığı kulağımıza geldi.’’ Cahit’’ dedim ‘’Sen<br />

niye şiirlerini dergilere göndermiyorsun?’’ . Ben onun<br />

şiirlerini aldım. Cahit konuşmazdı, hayalet gibi bir şeydi<br />

Cahit… Mesela bir defasında dar bir yolda Maraş’ta- Maraş’ın<br />

sokakları daracık odanın yarısı genişliğinde sokaklar<br />

vardır- öyle dar bir sokakta karşılaştık. Geçerken Cahit’ e<br />

selam verdim hiç oralı olmadı,yanımdan geçip gitti. Cahit,<br />

duymadı ! veyahut duydu da selam vermeye ihtiyaç hissetmedi<br />

. Cahit kendi şahsına münhasır birisiydi, sadece<br />

kendini düşünürdü demem yanlış yanındaki arkadaşlardan<br />

kayıtsız yalnız hareket ederdi ilgilenmezdi . Beraber<br />

12

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!