15.12.2016 Views

ibtida aralık

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

EFENDİMİZ DÖNEMİNDE GENÇ OLMAK<br />

& SAHABE GENÇLİĞİ<br />

habe Efendimiz acaba soru anlaşılmadı mı<br />

diyor. Biraz sonra bir daha soruyor, Efendimiz<br />

sanki sahabe içerisinden birini arıyor gibi ama<br />

cevap vermiyor. Üçüncü kez soruyor Sahabe<br />

Efendimiz soruyu. Efendimiz yine cevap<br />

vermiyor. Sözünü bitiriyor, minberden iniyor.<br />

Mescidi Nebeviden Hücre-i Saadete doğru<br />

yürüyeceği anda Talha bin Ubeydullah yeşil<br />

elbiseler içerisinde Mescidi Nebeviye giriyor.<br />

Efendimiz Talha ibn Ubeydullahı görür görmez<br />

‘’Nerede biraz önceki sorunun sahibi?’’<br />

diyerek o soru sahibini çağırıyor. Eliyle işaret<br />

ederek ‘’İşte sorunun cevabı burada ’’ diyor.<br />

‘’Her kim bu dünyada yaşayan bir şehit görmek<br />

istiyorsa Talha İbn Ubeydullaha baksın.’’<br />

diyerek Talha İbn Ubeydulllah’a “Şehidul<br />

Hayy” diyerek bir kavramı onun üzerinden<br />

aslında Müslümanların gündemine koyuyor.<br />

Malumunuz Kuran-ı Kerim de ‘’Allah yolunda<br />

öldürülenlere ölüler demeyiniz ‘’ diyor. Şehit<br />

öldükten sonra dirilendir. Şehidul Hayy ölmeden<br />

dirilendir. Bu kavramlar önemli. Allah<br />

Rasulu (a.s) bunları bir yönüyle başka şeylere<br />

dikkat çekmek içinde nazarımıza veriyor. Şehidul<br />

Hayy kavramını kullandığı 2.isim Efendimizin<br />

bir hanım sahabedir. Ümmü Varaka<br />

(r.a) diye bildiğimiz ve şehadet adına yanıp<br />

tutuşan bir anamızdır, validemizdir. Efendimiz<br />

ona da o müjdeyi verirken ‘Sen şehit olacaksın,<br />

hem de evinde olacaksın, evinde olurken<br />

bunu tadacaksın ve sen Şehidull Hayysın’<br />

diyerek bu ödülü bu mükafatı ona taçlandırırkende<br />

aslında onun üzerindende bize bir<br />

mesaj veriyor. Demekki nedir o zaman Şehidul<br />

Hayy, zaten şehadet aslında odur. Şehadet<br />

bir yönüyle imanın hayata şahit kılınmasıdır.<br />

Allah bunu birilerine nasib eder birilerine<br />

etmez ama bir insan eğer şehadet arzusunu<br />

yüreğinde tutarsa, ve bir şehit gibi yaşarsa<br />

sözünü nasıl anlamamız lazım burada bir parantez<br />

açıp söylememiz lazım. Aslında şehit<br />

Allah yolunda kurban olmaktır. Nasıl ki Kurban<br />

Bayramında biz Allah yolunda kurbanlıkları<br />

seçerken Fıkhın bize belirlediği bazı şeyler var,<br />

onlara uygun bir biçimde seçiyoruz. Kusurlu<br />

olmayacak, herhangi bir arızası olmayacak,<br />

Allah da kendi yolunda kurbanlarını böyle<br />

seçiyor. Dolayısıyla Şehidul Hayy olabilmesi<br />

içinde bi kere o şehadeti hakedecek bir hali<br />

olması lazım. İşte bu hak ediş eğer olurda<br />

sonunda olmazsa Sallallahu aleyhi ve sellem<br />

müjdeyi veriyor. Bir insan samimiyetle eğer<br />

şehadeti ister ve bu manada Allahtan dua<br />

dua bunu talep ederse yatağında bile ölse<br />

şehittir. İşte (s.a.v) Efendimiz Talha İbn Ubeydullah’ın<br />

üzerinden Ümmü Varaka anamızın<br />

üzerinden bunu veriyor bize ama bunun<br />

yanında onlarında sonradan yine şehadet<br />

şerbetini içeceklerine dair bir müjde veriyor<br />

bize.Bütün gençlerimizin hedefleri arasında<br />

böyle birşey de olmalı. Şehadet ölümlerin<br />

en güzelidir, ölümlerin taçlı gelinidir, Allaha<br />

kavuşmanın en güzel ve en önemli zeminidir.<br />

Ama şehadet asla bile bile ölüme yürümek<br />

demek değildir. Şehadet ölümü öldürerek yürümektir.<br />

Bunu yapan insan işte Şehidul Hayy<br />

olma adına bir ödülü haketmiş olur.<br />

BİZ: Yine Esma b. Yezit’in efendimize sorduğu<br />

soruların ne kadar nitelikli ve nicelikli<br />

olduğunu biliyoruz… Hatta efendimizin ona :<br />

HATIBETUL NISA dediğini ve onu övdüğünü<br />

biliyoruz. Dine dair, İslam’a dair soru sormayı<br />

övdüğünü buradan çıkartarak Üniversite’de<br />

okuyan talebeler olarak bu soru sorma etkinliğinin<br />

sünneten usuldeki yerini öğrenmek<br />

istiyoruz. Edeb riayeti ve ölçüsü nasıl olmalı<br />

bir gencin bu mevzuda ?<br />

HOCAMIZ : Eyvallah. Soru sormak aslında<br />

ilim noktasında çok önemli bişeydir. Zaten<br />

soru sormayı bilen adam ilim talep edebilir.<br />

Onun için bizim ilim geleneğimizde soru<br />

cevabın çok özel bir yeri vardır. Bütün alimlerimiz<br />

meclislerinde belli bir şeyden sonra yani<br />

kendi anlatacaklarını anlattıktan sonra bir soru<br />

cevap faslı oluştururlar ki bu aslında o ilim<br />

geleneğinin işte kazandırdığı bir şeydir. Allah<br />

Rasulü (A.S.) da talim görevinin bir gereği olarak<br />

dönem dönem Sahabeyi böyle bir alanda<br />

istihdam ediyor tabiri caizse. Efendimiz istiyor<br />

ki sahabe sorular sorsun bazen sahabe bu<br />

konuda sormazsa eğer Efendimiz soruyor<br />

onlara. Onlardan cevap almaya çalışıyor. Bazen<br />

bu soru cevap faslı uzayıp gidiyor. Bunun<br />

hadis kitaplarımızda epey örneklerini bulmak<br />

mümkün. Dikkat çektiğiniz isim Esma binti<br />

Yezid ise bu işin gerçekten sembol isimlerinden<br />

biridir. Hatibetunnisa ifadesini kazanması<br />

da bundan Allah Rasulü (A.S.) onda bu özelliği<br />

farkettiği zaman Medineli kadınlarda çok<br />

rahat konuştuğu için hakkını hukukunu rahat<br />

istediği için soru sormaktan çekinmeyip bu<br />

konuda vakarla çok güzel bunu yansıttığı için<br />

Efendimize (A.S.) sormak istedikleri soruları<br />

Esma Validemizin üzerinden soruyorlar.<br />

Onun için aslında bazı hadislerde şöyle bir<br />

ifadeyi okumak mümkün Esma binti Yezid<br />

Peygamber (S.A.V.) in huzuruna yürümeye<br />

başladığında ‘İşte bakın, gelen Esmadır, şimdi<br />

41

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!