10.03.2017 Views

Konfeksiyon Teknik Mart'17

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

34<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2017<br />

kalitesi ispatlanmış malzemeler, ekipmanlar kullanıyoruz.<br />

Tüm ürünlerimizde Avrupa normlarına<br />

uygun üretim gerçekleştirdiğimizi gösteren TUV,<br />

CE deklarasyonu ve sertifikalarına sahibiz. İlk TSE<br />

belgesini biz aldık. Bunlar çok ciddi zaman alan,<br />

emek harcatan ve maliyet getiren süreçler. Malkan<br />

bunları karşılarken üstelik fiyat noktasında<br />

Avrupalı rakiplerinden daha ucuza aynı kalitede<br />

ürünü piyasaya sunabiliyor. Dolayısıyla müşterilerimizin<br />

ilgisi her geçen gün artıyor.”<br />

Hali hazırdaki ihracat pazarlarınız ve önümüzdeki<br />

döneme ilişkin ihracat planlarınız hakkında bilgi<br />

alabilir miyiz?<br />

“Şu anda en yoğun çalıştığımız ihracat pazarlarımız;<br />

<strong>Konfeksiyon</strong> üretim ve yatırımlarının yoğun olduğu<br />

Özbekistan, Polonya, Brezilya ve Ukrayna’dır.<br />

Yurt içi ve yurt dışında ki yetkili servis istasyonlarımız<br />

bulunmaktadır. Son yıllarda ambargoların kalkmaya<br />

başlamasıyla dış dünyayla daha çok entegre<br />

olma gayreti gösteren İran da bu gruba katılmış<br />

durumda. Arap baharı dediğimiz siyasi gerilim dönemi<br />

öncesinde başta Mısır olmak üzere diğer Kuzey<br />

Afrika ülkeleri ve Orta Doğu ülkeleri de yoğun<br />

ihracatımız olan pazarlardı. Bu ülkelerde siyasi istikrar<br />

geri döndükçe ve ekonomi canlandıkça tekrar<br />

ivme kazanacağımızı düşünüyoruz. Yani bu ülkeler<br />

her zaman radarımızda olan pazarlar. Önümüzdeki<br />

dönemde en büyük hedef pazar olarak ise Orta<br />

ve Güney Amerika pazarını, en başta da Brezilya,<br />

Meksika ve Afrika pazarlarını söyleyebiliriz.”<br />

Ekonomi yönetimi son yıllarda ihracat<br />

çalışmalarına sürekli olarak daha fazla<br />

önem atfediyor. Bu bağlamda Malkan<br />

Makina’nın yurtdışındaki “Made in Turkey”<br />

etiketi algısına kazandırdığı değer, Türk<br />

Ekonomisinin paydaşları tarafından da haklı<br />

takdir görmektedir. Siz, yurtdışı pazarlarda Türk<br />

ürünlerinin önünü açacak değerdeki kaliteli<br />

çalışmalarınızı nasıl değerlendirirsiniz?<br />

“Bugün çoğunluğu genç yaştan oluşan ve 80<br />

Milyona dayanan nüfusu, jeopolitik konumu ve<br />

doğal zenginlikleri ile Türkiye çok büyük bir üretim<br />

potansiyeline sahiptir. Ancak çok üretmek kadar<br />

hatta belki daha da önemlisi katma değer<br />

oluşturacak kaliteli ürünler ve markalar meydana<br />

getirmektir. Türkiye 80’li yıllarda başladığı tekstil<br />

ürünleri ihracatında, bir-iki istisna dışında fasonculuktan<br />

öteye pek geçememiş, olması gerektiği<br />

gibi markalaşamamıştır. Genel tablo böyleyken<br />

biz Malkan olarak tekstil ve hazır giyimin yaygın<br />

olduğu tüm pazarlarda tanınmış ve önde gelen<br />

bir ütü markası haline geldik. Üstelik teknoloji gerektiren<br />

makine imalat sektöründe kalitenizi dünya<br />

pazarlarına kabul ettirebilmek daha da zor bir<br />

iş olmasına rağmen bunu başarmış durumdayız.<br />

Bunu yaparken en etkili kullandığımız yöntem fuarlar.<br />

Sektörün en büyük ve önemli uluslararası<br />

fuarlarını sürekli takip ediyor ve katılıyoruz. Ürünlerimizin<br />

kalitesini müşterilerin yakından görmesini<br />

sağlıyoruz. Yanı sıra kullandığımız kaliteli malzeme<br />

ve ekipman sayesinde ürünlerimiz çok nadir<br />

arızalanıyor. Bunları da etkin bir servis hizmeti ile<br />

çok kısa sürede gideriyoruz. Müşteri ihtiyaçlarına<br />

özel ürün tasarlıyoruz ve üretiyoruz. Bir de bunların<br />

üstüne yapamayacağımız sözü vermiyor, verdiğimiz<br />

sözü de mutlaka yerine getiriyoruz. Sonra<br />

başarı kendiliğinden geliyor. İzmir serbest bölgede<br />

faaliyet gösteren Roy Robson firması tercihini<br />

Malkan’dan yana kullandı. İkinci ve üçüncü kapasite<br />

artırımlarında yine bizi tercih ettiler. Malkan’a<br />

olan güven ve memnuniyeti perçinleşmiş<br />

oldu. Dolayısıyla başarı kendiliğinden geliyor.”<br />

Yeni dönem planlarınız hakkında da kısa bir<br />

değerlendirme yapar mısınız?<br />

“Yeni hedef pazarımız olan Güney Amerika’da<br />

çok kısa sürede önemli mesafeler kaydettik. Ancak<br />

marka olarak halen istediğimiz düzeyde<br />

tanınmış değiliz. Marka bilinirliliğimizi artırmayı<br />

hedefliyoruz. Bunun için fuar ve bire bir müşteri<br />

ziyaretlerine bu pazarda ağırlık vermeliyiz. Üretim<br />

ile ilgili en önemli hedefimiz; mevcut üretim tesisimizi<br />

en geç 2 yıla kadar yepyeni ve modern, daha<br />

büyük bir tesise dönüştürmek. Buna bağlı olarak<br />

üretimde verimlilik ve kapasiteyi artırmayı planlıyoruz.<br />

Zira hali hazırdaki yurt dışı pazarlardan<br />

gelen siparişleri dahi yetiştirmekte zorlanıyoruz ki;<br />

yeni pazarlara açıldıkça üretim kapasitemizin talebi<br />

karşılayamayacağı aşikardır. Dolayısıyla üretim<br />

tesis yatırımı Malkan için öncelik kazanmıştır.”<br />

Son olarak, Türk ekonomisinin ve tekstil sektörünün<br />

önemli bir parçası olarak, ülke ekonomisinin genel<br />

görünümü ve tekstil sektörü üzerindeki etkileri<br />

hakkında da değerlendirmelerinizi alabilir miyiz?<br />

“Tekstil ve hazır giyim sektörü çok fazla ileri teknoloji<br />

içeren bir sektör olmasına rağmen, emek yoğun olması<br />

nedeniyle Türkiye’de istihdamı en çok karşılayan<br />

sektörlerin içinde yer almaktadır ve bu durum<br />

bir süre daha böyle devam edecek gibi görünüyor.<br />

2009 krizinden bu yana global pazarlarda genel<br />

bir durgunluk gözlenmeye devam ediyor. Türk ekonomisi,<br />

genel dünya ekonomisi kadar bu durgunluk<br />

ve kriz halinden etkilenmedi. Bunda Türkiye’nin<br />

köklü bir geçmişe sahip tekstil sektörünün de payı<br />

önemliydi. Ancak 2016 yılı beklentilerin çok altında<br />

gerçekleşti. Genel olarak tüm piyasalar, özelde ise<br />

tekstil sektörü paydaşları 2016 yılından çok umutluydu.<br />

Siyasi ortam belirsizliği, sistem tartışmaları piyasalarda<br />

endişe ve temkin halini devam ettiriyor.<br />

Bu da iç piyasada yatırımların sürekli ertelenmesine<br />

sebep oluyor. Buna karşın ihracat yaptığımız pazarlardaki<br />

hareketlilik şimdilik çarkın dönmesini sağlıyor.<br />

Türkiye olarak bir an önce anayasa reformu ve<br />

sistem tartışmalarını neticelendirip, ekonomiyi gündemimizin<br />

birinci sırasına getirmeliyiz.”

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!