03.04.2017 Views

SAHİCİ KALMAK

aylik_mart_2017

aylik_mart_2017

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

GÜNDEM<br />

tır. Bu bağlamda, realitede bireysel<br />

manada güçlü bir varlık alanı ikame<br />

edemeyen kişi, sanal düzlemde<br />

yardımcı unsur olarak eşini ve<br />

dostunu yanına almakla, ahlaki<br />

duyumsama eşiğini kaybetmiş ve<br />

bilerek ya da bilmeyerek büyük bir<br />

şer girdabının içine düşmüştür.<br />

Meseleye, dinî açıdan özenle konumlandırılmış<br />

kadın unsuru açısından<br />

yaklaşıldığında, bu nazenin<br />

konudaki mütevatir birikimin,<br />

günümüzün sanal dehlizlerindeki<br />

aşırı ses ve görüntülerin ortaya<br />

çıkardığı tabloyla taban tabana<br />

zıtlık arz eden bir husus olduğu<br />

müşahede edilmektedir. Zira gizlemenin/gizlenmenin<br />

asıl olduğu<br />

mahremiyetin, konunun başından<br />

beri vurgulanan saiklerden dolayı<br />

fütursuzca ifşa ve ifsat edildiğini ve<br />

“Güleriz ağlanacak hâlimize” şeklinde<br />

tebarüz eden bu trajik neticenin,<br />

birilerinin bizleri gözetlediği<br />

online ortamlarda matlup bir karşılığı<br />

olduğunu üzülerek belirtmek<br />

gerekir. Bu aşamada, kişinin hal<br />

ve tavırlarının nirengi noktasını,<br />

utanma duygusu oluşturmaktadır.<br />

Nitekim Hz. Peygamber’in; “Utanmazsan<br />

istediğini yap!” (Buhari,<br />

Edeb, 78; İbn Mace, Zühd, 17; Ahmet b.<br />

Hanbel, XXVIII, 325.) sözü, sükûn ve<br />

hareketin doğuştan getirilen hayâ<br />

hasletiyle anlam kazanacağını çağlar<br />

öncesinden algılara sunmuştur.<br />

Öte yandan, müspet şeridin ihlal<br />

edildiği durumlar, gerçek hayatta<br />

tövbe süreciyle tolere edilip zihin<br />

ve belleklerden kalıcı olarak silinirken,<br />

sonradan pişmanlık sebebi<br />

olan sanal âlemdeki ifade ve tasvirler,<br />

geri dönüşüm kutusuna atılamadığından<br />

dolayı, zaman tünelinin<br />

karanlık ve sisli kıvrımlarında<br />

kişiyle birlikte güncel yolculuklara<br />

kaldığı yerden devam etmektedir.<br />

Bahse konu sosyal ve ahlaki çöküntüyü<br />

yıllar öncesinde müşahede<br />

eden üstat Necip Fazıl’ın “Muhasebe”<br />

şiirindeki;<br />

“Üç katlı ahşap evin her katı ayrı<br />

âlem!<br />

Üst kat: Elinde tesbih, ağlıyor<br />

babaannem,<br />

Orta kat: (Mavs) oynayan annem<br />

ve âşıkları,<br />

Alt kat: Kızkardeşimin (Tamtam)<br />

da çığlıkları.”<br />

dizeleri (Necip Fazıl Kısakürek, Çile,<br />

Büyük Doğu Yayınları, İstanbul 2000,<br />

s. 403.) de günümüzün elektronik<br />

alışkanlığının evirip çevirip yozlaştırdığı<br />

toplumsal yapının ilk çözülme<br />

adımlarını göstermesi açısından<br />

oldukça dikkat çekicidir.<br />

Özetle, dört duvar arasında bir<br />

başkasının duvarını gözetleyerek<br />

mahremiyet duvarını inceltip<br />

içindekileri şeffaflaştıran çevrimiçi<br />

insan, her geçen gün kötülük binasına<br />

bir tuğla daha koymaktadır.<br />

Bu donuk dünyadan el etek çektiğinde<br />

nefes aldığını hissedecek<br />

ve böylelikle kendine gelip istikamet<br />

çizecek olan yaratılmışların<br />

en seçkini, merkeze yerleştiği yeni<br />

yaşamında çevresine daha dengeli<br />

yaklaşacaktır. Bu da asıl dünya ile<br />

sanal dünya arasındaki kıyasıya rekabette,<br />

gülen tarafın ev sahibi olacağını<br />

şimdiden göstermektedir.<br />

www.diyanetdergi.com<br />

MART 2017 DİYANET AYLIK DERGİ 27

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!