03.04.2017 Views

SAHİCİ KALMAK

aylik_mart_2017

aylik_mart_2017

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

HADEME-İ HAYRAT<br />

KARANLIĞI AYDINLATAN<br />

DOSTLUK<br />

M. Emin GÜRDAMUR<br />

öremeyen, işitemeyen<br />

ve aynı<br />

G<br />

zamanda konuşamayan<br />

bir insanla<br />

karşılaşsak onunla<br />

nasıl iletişim kurabiliriz? Bunu hayal<br />

etmek bile zor. Böyle bir insanla<br />

kurulacak iletişimde bildik iletişim<br />

kanallarının hepsinin üzerinde, gönülden<br />

gönüle bir yolun kurulması<br />

elzem. Ankara’da 73 yaşındaki bir<br />

engelli ile din görevlisinin arasında<br />

20 yıla yakındır devam eden iletişim,<br />

görenlere hem hayret veriyor hem de<br />

sevgi dilinin ne kadar güçlü imkânlara<br />

kapı araladığını gösteriyor.<br />

Ankara’nın Mamak ilçesindeki Seyit<br />

Hasan Camii imamı Mustafa<br />

Kütükçü’nün, görme, işitme ve konuşma<br />

engelli 73 yaşındaki İsmet<br />

Kabasakal ile aralarında geliştirdiği<br />

özel dil hem cuma hutbesini hem<br />

de İslam’ın diğer mesajlarını aktarmasına<br />

vesile oluyor.<br />

İmam ve cemaat arasındaki bu<br />

iletişim, yakın zamanda cami cemaatinden<br />

birisi tarafından sosyal<br />

medyada paylaşılınca gazeteler<br />

ve televizyonlar bu sıra dışı olayı<br />

görmek ve haberleştirmek için caminin<br />

yolunu tutmuşlar. Bu olaya<br />

benzer bir hikâye daha önce Hellen<br />

Keller’in otobiyografik romanı<br />

Yaşadığım Dünya’da anlatılmış ve<br />

defalarca beyaz perdeye aktarılmıştı.<br />

Amerikan sinemasında Miracle<br />

Worker, Hint sinemasında Black,<br />

Türk sinemasında Benim Dünyam<br />

isimleriyle kurgulanan filmlerde<br />

sağır, kör ve dilsiz bir kızın, onu hayata<br />

dâhil etmeye kendini adayan<br />

hocası ile arasında geçen dramatik<br />

hikâye esas alınır.<br />

Mamak Seyit Hasan Camii’nde imam<br />

ile cemaati arasında kurulan iletişim,<br />

dostluğun ve adanmışlığın sadece<br />

filmlerde olmadığını herkese göstermiş<br />

oldu. Bu temasın mescitte olması<br />

manidar. Çünkü gözü ve kulağı aynı<br />

anda eşyaya kapanan ve fiziki varoluşu<br />

zedelenen bir insanı düştüğü karanlıktan<br />

çekip alacak saik şüphesiz ki<br />

metafizik bir akıntı olacaktı. Bir insanın<br />

külliyen karanlıkta ve dehşetengiz<br />

bir sessizlik içinde kalması sağlıklı<br />

insanların kâmilen anlayabileceği bir<br />

hâl değildi. Bununla birlikte böylesi<br />

bir yalnızlık uçurumunda kişinin seslerden<br />

ve eşyadan arınan kalbi daha<br />

yüksek bir gerçekliğin boyunduruğu<br />

altına girmeye meftundur.<br />

İmam Mustafa Kütükçü yaptığı şeyin<br />

cemaatle diyalog kurmanın bir<br />

parçası olduğunu söylüyor. İsmet<br />

Kabasakal’ın çok zeki biri olduğunu,<br />

bu dili ondan öğrendiğini, parmaklarla<br />

ve dokunuşlarla harfleri yazmayı<br />

zamanla kendisinin de seri bir şekilde<br />

kavradığını aktarıyor. Kütükçü,<br />

“Hz. Ali’nin ‘Bana bir harf öğretenin<br />

kırk yıl kölesi olurum’ sözünü düstur<br />

edindim ve ona hizmet ettim. Aslında<br />

ona hizmet ederken din-i mübin-i<br />

İslam’a hizmet ettiğimi hep bildim.”<br />

diyor. Cuma günleri namazın ardından<br />

onunla karşılıklı diz çöküp elleriyle<br />

geliştirdikleri iletişim sayesinde<br />

hutbeyi yeniden irat eden Kütükçü,<br />

“Ben bir din görevlisi olarak camiye<br />

kim gelirse ona yardımcı olmakla<br />

yükümlüyüm. O kişinin kullandığı<br />

işaret dilini bilmiyorum diye kenara<br />

çekilemem. Nasıl cemaatimi mağdur<br />

ederim? Çünkü o bana muhtaç. Kim<br />

anlatacak ona hutbeyi? Bu kişiyle direk<br />

benim iletişim kurmam gerekiyordu,<br />

hamdolsun da kurdum."<br />

73 yaşındaki Kabasakal, küçük yaşta<br />

işitme yetisini, ardından da görme ve<br />

duyma yetilerini kaybetmiş ve eğitim<br />

için gittiği kurumlarda çokça zorluk<br />

yaşamış. Bu türlü bir iletişim yolunu<br />

kendisi keşfetmiş ve ailesinden<br />

bazı kimselere de öğretmiş. Ailesinden<br />

sonra en çok imam Kütükçü ile<br />

iletişim kuran Kabasakal, neredeyse<br />

bütün vakit namazlarını camide<br />

cemaatle kılıyor. İmam Kütükçü ile<br />

hasbihal ediyor, merak ettiklerini<br />

soruyor. Kütükçü tabiri caizse onun<br />

dünyaya açılan kapısı. Haberleri,<br />

dünyada olup bitenleri, memleket<br />

meselelerini ondan öğreniyor. Kütükçü<br />

ile Kabasakal’ın dostluğu, aynı<br />

dili konuştukları halde birbiriyle iletişim<br />

kuramayan milyonlarca insana<br />

kusursuz bir ders niteliğinde. Bu ders<br />

Mamak Seyit Hasan Camii’nde devam<br />

ediyor.<br />

www.diyanetdergi.com<br />

MART 2017 DİYANET AYLIK DERGİ 57

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!