Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Prof. Dr. Mehmet GÖRMEZ<br />
Diyanet İşleri Başkanı<br />
SANAL DÜNYADA<br />
GERÇEKLİK<br />
İnsanın, etrafında olup bitenler hakkında<br />
bilgi sahibi olma ihtiyacı fıtridir. Görsel,<br />
işitsel ve sosyal medya, elimizin, gözümüzün,<br />
kulağımızın erişemediği noktalardan<br />
bilgi aktarmakla bu ihtiyacı karşılamaya taliptir.<br />
İnsanlık olarak haberleşmenin baş döndürücü<br />
imkânlarıyla karşı karşıya olduğumuz bu dönemde<br />
bilhassa internet ve sosyal medya, insanlara<br />
iletişim için benzeri daha önceki asırlarda<br />
görülmemiş bir ortam sunuyor. Aslında iyiye<br />
yöneltme, güzeli anlatma ve doğruyu yayma<br />
imkânı olarak medya, büyük bir fırsat ve güçlü<br />
bir araç olarak karşımızda duruyor. Günün her<br />
anında tek tuşla binlerce insana aynı anda selâm<br />
vermek, sevinç taşımak, sevgi, hakikat, hikmet,<br />
ahlak ve adaleti paylaşmak mümkün oluyor.<br />
Sosyal medya bugün iyi ve kötü, yararlı ve zararlı<br />
yönleriyle, insana kazandırdıkları ve kaybettirdikleriyle,<br />
etik problemleriyle en çok tartışılan<br />
hususların başında gelmektedir. Anlık bilgi ve<br />
haber paylaşımlarında dikkat edilmesi gereken<br />
ahlaki ilkelerin göz ardı edilmemesi gerekmektedir.<br />
İletişim ahlakında en önemli mesele<br />
gerçek, sahih haber ve doğru bilgilendirmedir.<br />
Bilgilendirme faaliyeti, insanlar arasındaki ilişkilerin<br />
üzerine yaslandığı ahlaki ve nesnel ilkelerden<br />
bağımsız olarak asla işletilemez.<br />
Her nimetin bir külfeti olduğu unutulmamalıdır.<br />
Kitle iletişim araçları ve sosyal medyanın<br />
sınırsız ve ölçüsüz kullanımı, birçok sorunu da<br />
hiç şüphesiz beraberinde getirmektedir. Belki de<br />
öncelikli problem, sanal bir dünyada, gerçekten<br />
kopuk kimliklerle, yeni ve kontrol edilemez bir<br />
ilişki ağı geliştirilmesidir. İnsanın “olduğu gibi<br />
görünmediği ya da göründüğü gibi olmadığı” bir<br />
ortamda gelişen ilişkiler elbette sağlıksız ve güvensiz<br />
olmaktadır. Diğer yandan sosyal medyayı<br />
kullanan birçok insan, doğruluğuna bakmadan<br />
ve gerçek olup olmadığını araştırmadan herhangi<br />
bir bilgiyi kolaylıkla paylaşabilmekte, farkında<br />
olmadan yalan ve iftiranın yayılmasına aracılık<br />
etmektedir. Bu durum toplumun hassasiyetlerini<br />
dikkate almayan ve hatta suiistimal etmek<br />
isteyen şahıs ve gruplar için mümbit bir zemin<br />
oluşturmaktadır. Doğrusu yayılana ve gerçeği<br />
ilan edilene kadar, yalan çoktan kıtaları dolaşmış<br />
olmaktadır.